Mayıs ayının son haftasında çıkış yapacak #prizmabet PC oyunları: 23-30 Mayıs 2023 #3

Mayıs ayının son haftalarında çıkış yapacak PC oyunlarının son kısmı.

 
Mayıs ayının son haftalarında çıkış yapacak PC oyunlarının devamı. 
 
– Shame Legacy (30 Mayıs: hayatta kalma, korku, aksiyon, macera)
 
 
Fairyship Games, Revenant Games tarafından geliştirilen ve Destructive Creations tarafından yayınlanacak olan hayatta kalma, korku, aksiyon, macera oyunu Shame Legacy, 30 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Tek oyunculu birinci şahıs hayatta kalma korku deneyimini yaşayacağımız bu yapım içerisinde büyük tehlikeler bizleri bekliyor olacak. Oyun içerisinde farklı farklı düşman türleri ve korku unsurları bulunacak. Bu düşman türlerinden ve korkunç unsurlardan sağ çıkmak için de elimizden geleni yapmaya koyulacağız. Oyun içerisinde hem gizlilik mekanikleri hem de kaçış mekanikleri yer alacak ve bu iki mekaniği de sürekli olarak kullanmaya başlayacağız.
Oyunda terk edilmiş bir bölgede bulunacak ve bu bölgeden tabii ki sağ çıkmak için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışacağız. Oyunda yine reflekslerimizi diri tutmak oldukça önem arz edecek çünkü karşımıza gelen ve bir anda çıkan korkunç düşmanlara karşı hızlı bir şekilde hareket etmemiz gerekecek ve onlardan kısa süre içerisinde kaçmamız lazım. Dolayısıyla oyunda sürekli olarak diken üstünde olacak ve tüylerimizin diken diken olduğu bir senaryoyu bu oyun içerisinde yaşayabileceğiz.
 
 
Elbette hayatta kalma korku oyunlarında olmazsa olmaz klasik bulmacalar da yer alacak. Bu bulmacaları hem çözmeye çalışacak hem de bir yandan bu korku unsurları ile yüzleşmeye başlayacağız. Bu bulmacaları ne kadar hızlı bir şekilde çözersek o kadar çok kaçma şansımız olacak ve korku surlarıyla o derece daha az karşılaşabileceğiz. Oyun içerisinde elbette arka planda bizlere bir hikaye anlatılacak, bu hikaye kapsamında çeşitli sırları açığa çıkarabilecek ve bu hikayeyi nihayetinde sona erdirmeye çalışarak karşılaştığımız şeylerden sağa çıkmaya çalışacağız.
 
Oyunda arka planda anlatılan hikayeye göre bir tarikatçi kasabasında yer alacağız. Bu kasabadan elbette sağ çıkmak için elimizden gelen her şeyi yapmaya koyulacağız. Oyun içerisinde bu tarikat nedeniyle deliren birçok insan bulunacak. Bu insanlar tabii ki üzerimize doğru gelecek ve biz de bu insanlardan kaçmaya çalışacağız. Tabii ki delirmiş olan bu insanlardan kaçmak için de hem gizlilik hem de kaçış mekaniklerini kullanmamız gerekecek. Oyun içerisinde bir nesnenin veya yapının arkasına saklanabilecek, onlardan uzak durabilecek ve onların gitmesini bekleyerek hayatta kalmaya çalışacağız.
Shame Legacy’de tabii ki bir yandan bu şekilde korkunç şeylerle karşılaşırken diğer yandan ise karşımıza çeşitli zorluklarda çıkan bulmacaları çözmeye çalışacak. Bu bulmacaları çözmek için etrafla sürekli olarak etkileşime geçebilecek ve etrafı keşfederek bu bulmacaları ortadan kaldırmaya çalışacağız. Bulmacaları çözdükçe yeni bölgelere doğru ilerleyebilecek ve yavaş yavaş buradan çıkış yolunu bulmaya başlayacağız.
 
 
Terk edilmiş kasabada yer aldığımız ve birinci şahıs kamera bakış açısı ile beraber ilerlemeye çalıştığımız bu hayatta kalma korku oyunu içerisinde tek oyunculu bir yapı bizleri bekliyor olacak. Yani oyun içerisinde yanımıza herhangi bir arkadaş çağıramayacak ve arkadaşlarımızla beraber koordineli bir şekilde ilerlemeye koyulamayacağız. Dolayısıyla Shame Legacy diğer co-op  tarzı hayatta kalma oyunlarından bu konuda farklılık gösterecek. Bu oyun içerisinde tamamen tek başımıza olacak, tek başımıza ilerlemeye çalışacak ve tek başımıza bu kasabadan sağ bir şekilde çıkmaya uğraş vereceğiz.
Oyunda karşılaştığımız bulmacalar arka planda bizleri anlatılan ve anlatılmaya çalışılan hikayenin aslında bir parçası olacak. Dolayısıyla bu bulmacalar hikayeler ve gidişatla beraber bağlantılı bir şekilde karşımıza çıkacak. Oyun içerisinde çeşitli mekanikler kullanarak ve keşif unsurlarını gün yüzüne çıkararak ilerlemeye başlayacak ve ne kadar çok keşif yaparsak o kadar çok bulmaca üzerine yoğunlaşabilecek ve bu bulmacaları kolay bir şekilde çözmeye başlayacağız. Oyunda tabii ki ana temamız bulmaca olacak ve bu bulmacaları çözdükçe yeni bölümlere ulaşabilecek ve farklı bölgeye giderek o bölgedeki bulmacaları da yine çözmeye başlayacağız.
 
 
Oyun içerisinde bir av ve avcı teması işlenecek. Avcı burada da yer alan korkunç düşmanlar olacak av ise biz olacağız. Dolayısıyla oyunda gizlice hareket etmemiz gerekecek ve bu sayede düşmanlardan uzak durmaya başlayacak ve gizli bir şekilde ilerlemeye koyulacağız. Oyunda yine çeşitli saklanma alanları bulunacak ve bu saklanma alanlarında gizli bir şekilde durabilecek ve karşımıza çıkan düşmanlara karşı bu gizlenme mekanları oldukça önem arz edecek. Eğer bir düşman peşimizden koşuyorsa derhal bir gizlenme bölgesi bulmaya başlayacak ve bu gizlenme kısmına geçiş yaparak onlardan kurtulabileceğiz. Gizlendiğimiz zaman bir müddet düşmanlar bizi arayacak ancak bir süre sonra düşman o bölgeden uzaklaşmaya koyulacak. İşte o anda biz de gizlendiğimiz yerden çıkış yapabileceğiz. Böylece kaldığımız yerden devam edebileceğiz.
Bu oyun içerisinde en önemli şey aslında panik yapmamak. Dolayısıyla oyun içerisinde ne kadar çok paniklersek o kadar çok yapacağımız şeyi karıştırabilecek ve çıkmaz sokaklara doğru geçiş yapabileceğiz. Oyunda sürekli olarak mekanları ezberlemeye çalışacak, hangi mekanda hangi gizlenme bölgelerinin olduğunu öğrenmeye başlayacak ve bu bölgeleri öğrendikçe karşılaştığımız düşmanlardan kolay bir şekilde kaçabileceğiz ve saklanabileceğiz. Oyunda yine etraftan çeşitli kaynaklar toplayacak ve çeşitte kaynaklarla beraber etkileşime geçebileceğiz. Bu kaynaklar oyun içerisinde oldukça önem arz edecek ve yine hayatta kalmanın temelleri aslında bu unsurlar diyebiliriz.
 
 
Bu kaynakları doğru bir şekilde kullanmak tamamen bizim işimiz olacak. Eğer kaynakları rastgele ve yanlış zamanda harcarsak bu da bizim aleyhimize olan bir sonuçla karşılaşmamıza sebep olacak. Oyun içerisinde kaynakları doğru ve zamanında harcamaya çalışacak hem bulmacaları çözerken hem de düşmanlardan kaçarken bu kaynakları kullanmaya başlayacağız. Dolayısıyla etrafı sürekli olarak araştırmak, etraftan bir şeyler bulmak ve bu kaynakları elimizde tutmak oldukça önem arz edecek.
Oyun içerisinde elbette karakterimizin bir stres ve korkma durumu bulunacak. Bu stresi ve korkma durumuna oldukça stabil bir şekilde tutmaya çalışacağız. Eğer karakterimiz aşırı derecede strese ve korkuya yenik düşerse bu da tabii ki karakterimizin açığa çıkmasına ve ölmesine sebep olacak. Dolayısıyla oyun içerisinde hem karakterimizi hem de kendimizi kontrol etmemiz gerekecek ve oyunda panik yapmamamız oldukça önem arz edecek.
 
 
Tek oyunculu birinci şahıs hayatta kalma korku oyunu içerisinde bol bol korku sekansları ile karşılaşacak ve bizi sürekli olarak bir şeylerin kovaladığını görebileceğiz. Oyun içerisinde bu kovalama sekansları tabii ki oldukça gergin bir atmosferi bizlere aktaracak. Dolayısıyla bu kovalama esnasında kovalanan biz olduğumuz için arkamızda sürekli olarak bir nefesin tenimize değdiğini hissedebilecek ve bu anlarda da panik yapmamamız çok önemli olacak.
30 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanan bu yapım Türkçe dil desteğine sahip olarak oyunculara sunulacak. Oyunun şu anda Steam sayfası açık durumda ve isterseniz Steam sayfası üzerinden istek listenize ekleyebilir ve çıkış yaptığı gün mail adresinize bir bildirim alabilirsiniz. Korku oyunu severler bu oyuna bir göz atabilir ve bir şans verebilir.
 
– Everdream Valley (30 Mayıs: çiftçilik, keşif, simülasyon)
 
 
Mooneaters tarafından geliştirilen ve Untold Tales, VARSAV Game Studios tarafından yayınlanacak olan çiftçilik, keşif, simülasyon oyunu Everdream Valley, 30 Mayıs tarihinde geliyor. Renkli grafik stiline sahip bu simülasyon oyunu içerisinde istediğimiz bir çiftliği elde edebiliyor ve bu çiftliği dilediğimiz gibi geliştirebiliyoruz. Hem canlı bir atmosferin hem de canlı bir ortamın bulunduğu bu yapım içerisinde rahatlatıcı ve eğlenceli bir deneyim bizleri bekliyor. Oyunda dilediğimiz gibi kendi çiftliğimizi oluşturabiliyor, bu çiftliği istediğimiz gibi şekillendirebiliyor ve dilediğimiz gibi bu çiftliği genişletebiliyoruz. Oyun içerisinde detaylı çiftçilik simülasyon unsurları bizlere aktarılmaya bekliyor.
Bu çiftçilik simülasyon oyunu içerisine bir karakteri kontrol ediyor ve bu karakterle beraber etrafı araştırmaya koyuluyor, etraftan çeşitli kaynaklar toplayabilir ve karşımıza çıkan ağaçları ve dalları kesebiliyoruz. Oyun içerisinde yine etrafı keşfederek çeşitli canlılar keşfedebiliyor, bu keşifle beraber yeni detayların kilidini de açabiliyoruz. Hem doğa ile iç içe hem de rahatlatıcı bir deneyimin yer aldığı bu yapım içerisinde farklı farklı işleri de oyun içerisinde elde edebiliyor ve yapabiliyoruz. Oyunda sadece çiftliğimizle ilgilenmiyor bunun yanı sıra balıkçılık yapabiliyor, farklı bölgeleri doğru geçiş yapabiliyor ve oradaki karakterlerle etkileşime geçebiliyoruz. Bu dünyada yer alan karakterlerden çeşitli araçlar ve gereçler alabiliyor, alışverişler yapabiliyor ve daha fazlasını bu oyun içerisinde gerçekleştirebiliyoruz.
 
 
Hem vahşi doğaya ilerleyebildiğimiz ve bu doğayı keşfedebildiğimiz hem de çeşitli maceralara atıldığımız bu yapım içerisinde bir çiftlik merkezi kurmayı hedefliyoruz. Oyun içerisinde bu çiftliği istediğimiz gibi genişletebiliyor ve dilediğimiz gibi dekore edebiliyoruz. Oyunda sıfırdan başlayarak yeni bir çiftliğin büyümesini sağlayabiliyoruz. Oyun içerisinde yine çiftliğimizin etrafına çitler yapabiliyor, tabii ki bu çitleri yapmak için de çevredeki ağaçları kesebiliyor ve kesin işlemini yapmak için elimize baltayı almamız ve karakteri kontrol etmemiz gerekiyor. Her bir işi oyun içerisinde tek tek biz yapıyoruz ve dolayısıyla oyun içerisinde uzunca vakitler geçirebilecek bir yapı bizlere aktarılıyor.
Oyunda elbette diğer taraftan farklı karakterler de yer alıyor ve bu karakterlerle etkileşime geçerek onların çeşitli görevlerini yapabiliyor ve isteklerini yerine getirebiliyoruz. Her bir karakterle aramızda çeşitli bağlar bulunuyor ve kurduğumuz sıkı bağlarla beraber o derece iyi ödüllerin ve içeriklerin sahibi olabiliyoruz. Her bir karakterle etkileşime geçebiliyor ve onlarla konuşabiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde farklı farklı karakterler yer alıyor ve onlarla beraber konuşarak da çeşitli içeriklerin kilidini açabiliyoruz.
 
 
Oyun içerisinde bir çiftlik inşa etmenin yanı sıra çiftlik evi de kurmanın hayalini yaşıyor olacağız. Bir yandan çiftliğimizi genişletirken tabii ki bir yandan da kalacak yer ayarlamamız gerekiyor. Dolayısıyla oyun içerisinde bir çiftlik evimiz de bulunuyor, bu çiftlik evini geliştirmek, çiftlik evine onarmak ve daha fazlasını yapmak için oyun içerisinde çeşitli kaynaklar toplanmamız lazım. Tüm bunları yapmak için de hem etrafı keşfetmek hem elimize doğru araç ve gereçleri almak hem de çevreyle etkileşime geçmek şart. Dolayısıyla oyun içerisinde tüm unsurları yerine getirmek için çeşitli görevleri yapmak, vahşi doğaya atılmak ve her türlü kaynağı toplamamız lazım. Topladığımız bu kaynaklarla beraber kendi Ççftlik evimizi ve çiftliğimizi kurabiliyor, bu sayede burayı bir merkez haline getirebiliyoruz.
Bu çiftçilik simülasyonu içerisinde bizlere açık bir dünya sunuluyor. Bu açık dünya içerisinde istediğimiz bölgelere ve yerlere doğru ilerleyebiliyor ve bu bölgeleri ve yerleri keşfedebiliyoruz. Oyunda yine her bölgenin kendine ait yapısı ve teması bulunuyor. Dolayısıyla açık bu dünyada farklı farklı bölgeler ve ilgi çekici kısımlar bizlere aktarılıyor. Oyunda hem kendi çiftliğimizi genişletmek hem de burayı bir merkez haline getirmek için bu açık dünyayı keşfedebiliyor, etraftan yeni kaynakların kilidini açabiliyor ve bu kaynakları toplayabiliyor ve kendi merkezimize doğru götürebiliyoruz.
 
 
Oyunda kendi çiftliğimizi oluştururken elbette diğer canlıların da etrafta gezindiğini görebiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde yaşayan bir dünya bizlere aktarılıyor. O yüzden bir yandan ekinlerimizi ve hasatlarımızı korurken diğer yandan ise kendimize çeşitli hayvanlar alabiliyor ve büyük bir çiftliğin kapısını aralayabiliyoruz. Oyunda ineğinden köpeğine birçok hayvan türü bulunuyor. Bunları bir araya getirerek canlı bir merkez kurabiliyoruz. Oyunda tabii ki bu hayvanlarla tek tek ilgilenebiliyor ve bu hayvanlarla beraber de farklı bölgelere doğru geçiş yapabiliyoruz. Oyun içerisinde yukarıda da bahsettiğim gibi köpeklerden ineklere koyunlardan atlara kadar birçok hayvan yer alıyor.
Everdream Valley içerisinde yer alan birçok hayvanı binek olarak kullanabiliyor, onların üzerlerine binebiliyor ve farklı bölgelere doğru gitmek için seyahat aracı olarak kullanabiliyoruz. Dolayısıyla oyunda bu tarz mekanikler de yer alıyor ve gayet güzel bir ekleme olarak karşımıza çıkıyor. Oyunda açık dünyayı keşfetmek için elbette koşmak yetmiyor, bu tarz binek hayvanlarını kullanmak bizlere daha hızlı bir seyahatin deneyimini aktarıyor. Dolayısıyla bu binek hayvanları kullanarak etrafı gezebiliyor, yeni bölgeleri keşfedebiliyor ve ilgi çekici alanları görebiliyoruz.
 
 
Oyun içerisinde yukarıda da bahsettiğim gibi birçok hayvan yer alıyor ve her hayvanın aslında kendine ait özelliği bulunuyor. Bunun yanı sıra bu hayvanların çiftliğe olan etkisi de değişkenlik gösterebiliyor. Her bir hayvanın kuracağımız ve kurduğumuz çiftliğe etkisinin farklı şekillerde olduğunu görebiliyor, bu hayvanları da kendi çiftliğimizde tutmayı isteyebiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde bu tarz detaylı kısımlar da yer alıyor diyebilirim. Örneğin o oyun içerisinde farklı farklı köpekler arasından seçim yaparak bu köpekleri çiftliğimize dahil edebilir, bu köpeklerin kendi hayvanlarımızı korumasına müsaade edebilir ve bu hayvanlar ile beraber kendimize korunaklı bir alan oluşturabiliriz.
Oyunda geliştirici ekibin belirttiğine göre 13 farklı köpek türü bulunuyor. Bu köpek türlerinin arasından istediğimizi seçebiliyor ve dilediğimizi de tabii ki çiftliğimize dahil edebiliyoruz. Yine bu hayvanları farklı alanlarda kullanabiliyor ve bu hayvanların iz sürme yeteneğini, hazine ortaya çıkarma becerisini ve daha fazlasını kullanabiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde yer alan hayvanların kendine özgü becerileri ve yetenekleri kullanıyor. Bu yeteneklerden yararlanmak için de tabii ki onları elde edebiliyor ve kendi çiftliğimizde besleyebiliyoruz. Onlarla ne kadar çok ilgilenirsek o kadar çok bizlere yararı olabiliyor.
 
 
Arkamıza yaslanarak oynayabileceğimiz ve rahatlatıcı bir deneyimin bizlere aktarılacağı bu çiftçilik simülasyonu içerisinde güzel bir deneyim bizleri bekliyor olacak. Oyun içerisinde bir karakteri kontrol edecek ve bu karakterle beraber kendi çiftliğimizi yani merkezimizi kurmaya çalışacağız. Oyun 30 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor.
 
Oyunun şu anda Steam sayfası açık durumda ve dilerseniz Steam sayfası üzerinden istek listenize ekleyebilir ve çıkış yaptığı gün mail adresimize bir bildirim alabilirsiniz.
Öte yandan oyun yine Steam sayfası üzerinde ön siparişlere açık durumda. Şu anda yüzde 20 indirimle beraber satışta. Dolayısıyla oyunu şu an için 188,00 TL’den satın alabilirsiniz.
  
– Poly Bridge 3 (30 Mayıs: bulmaca, simülasyon, macera)
 
 
Dry Cactus tarafından geliştirilen ve aynı ekip tarafından yayınlanacak olan bulmaca, simülasyon, macera oyunu Poly Bridge 3, 30 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Fizik tabanlı bu bulmaca simülasyon oyunu aslında bir seri olarak karşımıza çıkıyor. Serinin üçüncü oyunu şimdi biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor ve bu yeni oyunla beraber daha farklı bulmaca türlerinin, daha farklı bölgelerin ve daha fazla içeriğin bizlere aktarılmasını bekliyoruz. Oyun içerisinde fizik tabanlı bir bulmaca sistemi yer alıyor ve bu bulmaca sistemi ile beraber araçları bir yerden bir yere doğru geçirmeye çalışıyoruz. Yani oyun içerisinde sürekli olarak kendimizi çeşitli köprüler ve yapılar kurarken bulabiliyor ve bu yapıları da sağlam bir zemine oturmamız gerekiyor. Oyunun temel amacı zaten bundan ibaret.
Oyunda tabii ki fizik tabanlı bir yapının olması nedeniyle sürekli olarak kendimizi sağlam yapılar yapmaya şartlayacağız. Dolayısıyla oyunda köprü yaparken ve köprünün dinamiklerini çözmeye çalışırken her bir detayı aslında es geçmememiz gerekecek. Oyunda bir aracı farklı bir bölgeye doğru geçirmek için çok ince detaylar arasında boğulabilecek ve bu ince detayları aşmak için de oyunda sürekli olarak denemeler yapabileceğiz. Tabii ki oyunda bir köprü inşa ettikten sonra onu deneyebilecek, test edebilecek ve köprünün sağlamlığından emin olduğumuz zaman da tabii ki bölümü geçmek için play tuşuna basabileceğiz.
 
 
Oyunda farklı farklı bölgeler ve bölümler bulunacak. Bu bölgelere ve bölümlere geçiş yaparak yeni köprüler yapmaya çalışacak ve elimizdeki sınırlı kaynaklarla beraber bu köprüyü aslında tamamlamaya başlayacağız. Oyunda tabii ki sınırsız kaynak ne yazık ki bulunmayacak. Dolayısıyla elimizdeki kaynaklarla beraber doğru bir şekilde doğru kısımlarda kullanmaya başlayacak ve köprüyü inşa etmeye koyulacağız. Oyunda farklı farklı bölümler bulunacak ve her bölümün aslında kendine özgü zorlukları ve yapısı bulunacak. Örneğin bir bölge iki katlı bir köprüyü inşa etmemizi gerektirecek diğer bölge ise sadece düz bir köprüyü inşa etmemizi isteyecek. Dolayısıyla her bölüm ve bölgenin kendine ait gereklilikleri ve zorlukları yer alacak.
Fizik tabanlı bu bulmaca oyunu içerisinde açılıp kapanabilen köprüler, yukarılara doğru yükselebilen ve istediğimiz şekle bürünebilen köprüler ve daha farklı içerikler yer alacak. Oyunda yine asma köprüler bunun yanı sıra çok katlı köprüler ve düz köprüler olmak üzere farklı farklı köprü türleri de bizlere aktarılacak. Oyunda dilediğimiz gibi bu köprüleri kullanabilecek ve her bölümde aslında bu köprüleri kullanarak doğru bir şekilde doğru mimari ile beraber bunları inşa etmeye koyulacağız. Oyunda tabii ki her bir detayla ayrı ayrı ilgilenebilecek, bu detayları test edebilecek ve doğru bir şey yaptığımızdan emin olduktan sonra bir sonraki bölüme geçiş yapmaya hak kazanabileceğiz.
 
 
Oyun içerisinde geliştirici ekibin belirttiğine göre yüzden fazla farklı bölüm bulunacak. Bu bölümlerin her birinin kendine ait yapısı ve içerikleri yer alacak. Bu bölümleri geçtikçe zorluğun seviyesi daha da artış gösterecek ve oyunda şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki kolaydan zora doğru bir oyun içeriği bizleri bekliyor olacak. Dolayısıyla oyunda ilk başlarda kolay bir şekilde köprüleri inşa edebilecek ve yeni bölümlere doğru geçiş yapabileceğiz. Tabii ki bu durum alışma evresi olarak karşımıza çıkacak daha sonraki süreçte ise oyunun ortalarında ve ilerleyen kısımlarında ise biraz daha kafa yormaya başlayacak ve artık daha farklı köprü türleri ile beraber karşılaşacak, bunun yanı sıra bu kısımlarda biraz daha zorlu bir deneyim bizlere aktarılacak.
Oyunda yine açık bir dünya senaryosu bizlere aktarılacak. Dolayısıyla açık dünya içeriğini istediğimiz gibi keşfedebilecek, burada çeşitli köprüler kurabilecek ve her bir köprü türünü buralarda deneyimleyebileceğiz. Oyunda yine farklı farklı araç türleri bulunacak ve bu araç türlerinin her birini kendine ait yapısı ve ağırlığı bulunacak. Eğer zayıf bir köprü inşa edersek karşımıza çıkan araç da ağırsa bu araç köprüyü yıkabilecek ve aracın aşağı düştüğünü görebileceğiz. Böylece köprü inşa etmede başarısız olacağız. Haliyle böyle olunca biz de sağlam köpürürler inşa etmek durumunda kalacak ve ona göre de çeşitli hamleleri yapmaya koyulacağız.
 
 
Serinin diğer oyunlarından daha fazla içeriği ve detayı bizlere aktarmayı planlayan bu bulmaca simülasyon oyunu içerisinde tabii ki farklı farklı modlar da yer alacak. Bu modlar içerisinde normal senaryo modu bulunuyor. Senaryo modu çerisinde yukarıda da bahsettiğim gibi kolaydan zora doğru bölümleri geçebiliyor ve yeni bölümlere doğru adım atmak için çeşitli köprüler inşa edebiliyoruz. Köprü çeşitliliği de oyunun ortalarına doğru artış gösteriyor ve her bölümde aslında yapmamız gerekenler bizlere kısa da olsa anlatılıyor. Senaryo modu bu şekilde ilerliyor ve bölümleri geçerek de bu senaryoyu tamamlamaya başlıyoruz.
Diğer yandan oyunun Sandbox modu yer alıyor. Bu mod içerisinde hiçbir kısıtlama yer almıyor ve oyundaki tüm içeriği ve kaynakları bu mod içerisinde tüketebiliyoruz. Dolayısıyla oyunda sınırsız bir şekilde köprüler inşa edebiliyor, köprülerin her bir çeşidine bu bölgeye doğru aktarabiliyor, kurabiliyor ve daha fazlasını bu mod içerisinde deneyimleyebiliyoruz. Yani oyunda bizlere sunulması gereken ne varsa bu mod içerisinde deneyimleyebiliyor ve tüm oyun içeriğini burada tüketebiliyoruz.
 
 
Oyunda öte yandan seviye tasarlama araçları yer alıyor. Bu seviye tasarlama aracı ile beraber kendi bölümümüzü ve tasarımımızı yapabiliyor ve bunları diğer oyunculara yani topluluğa doğru sunabiliyoruz. Aklımızdaki tasarımı oyuna uyarlayabildiğimiz bu araçlarla beraber istediğimiz şekilde köprüler inşa etmek durumunda kalabiliyor ve çeşitli araçları da bu bölüme doğru dahil edebiliyoruz. Dolayısıyla istediğimiz şekilde bir bölümü inşa edebiliyor, nasıl bir zorlukta olmasını istiyorsak ona göre bu kısımları ayarlayabiliyor ve istediğimiz detayı kendi bölümümüze adapte edebiliyoruz. Bu araçla beraber kendi fikirlerimizi oyuna dahil edebiliyoruz.
Diğer oyunculara meydan okuyabileceğimiz bu yapının içerisinde elbette modlama desteği de yer alıyor. Atölyede bulunan topluluklar tarafından oluşturulan içerikleri de bu oyun içerisinde deneyimleyebiliyor ve istediğimiz şekilde bu oyundan verim alabiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde bizlere aktarılacak olan çeşitli skor tabloları bulunuyor ve en çok skoru elde eden tablolarda üst sıralara yerleşebiliyor. Oyunda böyle bir yapı olduğundan dolayı toplulukla beraber aslında bir yarış içerisinde kendimizi bulabiliyor ve bu yarıştan da galiba ayrılmak için en iyi köprüyü bizim inşa etmemiz gerekiyor.
 
 
Serinin yeni oyunuyla beraber daha fazla içeriğin bizlere sunulması planlanan bu yapım içerisinde detaylı ve fizik tabanlı bir bulmaca deneyimi bizlere aktarılmak isteniyor. Siz de bu tarz bulmaca oyunlardan hoşlanıyorsanız ve boş vakitlerinizi kafayı yorarak geçirmek istiyorsanız bu oyuna bir göz atabilir ve bir şans verebilirsiniz. Zaten serinin diğer oyunlarını oynadıysanız bu oyunun nasıl bir yapıya sahip olduğunu bilirsiniz ve yeni içerikleri de bu oyunda deneyimleme fırsatı elde edebilirsiniz.
 
– Candle Knight (31 Mayıs: platform, aksiyon, macera)
 
 
Dracma Studios tarafından geliştirilen ve aynı ekip tarafından yayınlanacak olan platform, aksiyon, macera oyunu Candle Knight, 31 Mayıs tarihinde geliyor. Yandan görünümlü bu aksiyon platform oyunu içerisinde farklı farklı bölgelere doğru adım atabilecek, bu bölgeleri keşfedebilecek ve bu bölgelerde karşımıza çıkan düşmanları kendi becerilerimiz ve yeteneklerimizle alt edebileceğiz. Oyun içerisinde farklı farklı düşman türleri ve farklı bölgeler bulunacak. Her bölgenin kendine ait düşmanları, yapısı ve teması bizlere aktarılacak. Dolayısıyla oyun içerisinde geniş bir macera bizleri bekliyor olacak.
Oyunda tabii ki adından da anlaşılacağı gibi ışıkların hiç sönmemesi gerektiği bir ortamda yer alacağız. Oyunda bir mum şövalyesi olarak bulunacak ve bu şövalye ile beraber ışığın altında ilerlemeye koyulacağız. Oyunda yine farklı dinamikler ve mekanikler yer alacak. Bu mekaniklerle beraber oyunda aksiyona dalış gerçekleştirebileceğiz, düşmanları sersemletebileceğiz ve düşmanları arkadan gafil avlayabileceğiz
Oyun içerisinde elbette bir şövalyeyi kontrol edebilecek, bu şövalye ile beraber sağı solu keşfedebilecek ve karşımıza çıkan düşmanları alt edebileceğiz. Oyunda adından anlaşılacağı gibi bir mum şövalyesi olarak yer alacak, mum şövalyesi ile beraber adım attığımız bu yapıda alevleri kendi lehimize kullanabilecek ve karşımıza çıkan düşmanları kendi karanlıklarında boğabileceğiz. Oyun içerisinde sürekli olarak kendimizi ışığın altında tutmamız gerekecek, eğer karanlıklara doğru ilerlersek bu bizim için kötü bir son demek olacak. Dolayısıyla oyun içerisinde sürekli olarak kendimizi ışığın altında bulabilecek ve sürekli olarak alevler arasında yer edinebileceğiz.
 
 
Candle Knight içerisinde geniş ve büyük bir kale bulunacak. Bu kaleyi istediğimiz gibi keşfedebilecek, her bir sur üzerine çıkabilecek ve bu kale içerisinde yer alan odalara geçiş yapabileceğiz. Oyunda farklı farklı ve çeşitli düşman türleri karşımıza çıkacak, bu düşmanları alt etmek için de aksiyona geçiş yapabileceğiz. Oyun içerisinde yandan görünümlü  ve ara sıra da izometrik bir kamera bakış açısı bizlere aktarılacak. Bu kamera bakış açıları bulunduğumuz ortama ve bölgeye göre değişkenlik gösterecek. Dolayısıyla kamera geçişleri oyun içerisinde güzel bir şekilde karşımıza çıkacak diyebiliriz.
Zorlu platform unsurlarının da yer aldığı bu yapım içerisinde elbette aksiyon sistemi de ön plana çıkacak. Oyunda bir yandan zorlu platform unsurlarını ve tuzakları aşmaya çalışırken diğer yandan ise çeşitli bulmacaları çözmeye çalışacağız. Oyunda tabii ki bu tarz oyun içi içerikler bizlere aktarılacak ve oyunda bu içerikleri çözümlemeye ve deneyimlemeye başlayacağız. Oyunda yine bir yandan çeşitli tuzakları aşmaya çalışırken diğer yandan ise bu ortamların bizlere sunduğu bulmacayı aşmaya başlayacağız.
 
 
Farklı farklı oyun mekaniklerinin yer aldığı bu oyunda elbette ilk başta temel mekaniklerle beraber ilerleyecek ve oyunun ilerleyen kısımlarında ise yeni mekanikler ve dinamikler bizlere sunulacak. Oyun içerisinde farklı platform zorlukları bizleri bekliyor olacak ve platform zorlukları ilerleyen kısımları daha da zorlu bir şekilde karşımıza çıkacak. Dolayısıyla oyun içerisinde kolaydan zora doğru bir zorluk isteminin yer aldığını söyleyebiliriz. Oyunda diğer taraftan bu zorlu platform unsurlarını aşmaya çalışırken diğer yandan ise bizlere sunulan bulmacaları çözebileceğiz, bu bulmacalar da yine yukarıda bahsettiğim gibi kolaydan zora doğru bir seviyeyi bünyesinde barındıracak ve bizlere aktarılacak. Bu platform zorluklarının ve bulmacaların temel öğrendikten sonra elbette ilerleyen kısımları da kolayca çözebileceğiz ve aşabileceğiz.
Ateşin temel olduğu bu yapım içerisinde karanlığa doğru geçiş yapabilecek ve karanlıkla beraber mücadele etmeye koyulacağız. Oyun içerisinde kendimizi sürekli olarak ışığın altında bulmaya çalışacak ve eğer karanlıklara doğru ilerlersek bu bizim sonumuzun geldiği anlamını taşıyacak. Oyunda yalnızca düşmanlarla savaşmayacak bir yandan da karanlıkla beraber mücadele etmeye koyulacağız. Dolayısıyla yanımızda sürekli olarak bir alev kırıntısı taşıyabilecek, meşalelerin altında mücadele edebilecek ve daha fazlasını bu oyun içerisinde gerçekleştirebileceğiz.
 
 
Oyunda keşfedebileceğimiz farklı alanlar ve yetenekler bulunacak. Her bir bölgeye adım atarak bu bölgenin keşfini tamamlayabileceğiz. Bölgeleri keşfettikçe ve yeni bölgelere adım attıkça farklı zorluklarla beraber karşılaşabilecek ve burada çeşitli bulmacaların bizlere sunulduğunu görebileceğiz. Oyun içerisinde farklı farklı dinamiklerle beraber bizlere farklı zorlukta çeşitli bulmacalar aktarılacak. Bu bulmacalar elbette farklı oyun dinamiklerini bünyesinde barındıracak. Örneğin bir yerde bir tablo içerisinde kameranın sağa sola doğru hareket ettiğini görebilecek, tüm platformların yer değiştiğini deneyimleyebilecek ve bu platform zorluğunu ve bulmacayı aşmaya çalışacağız. Oyunda çok farklı içeriklerle beraber bizlere bulmacalar ve platform zorluklarının sunulacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Oyunda yine yukarıda da bahsettiğim gibi karakterimizin çeşitli yetenekleri bulunacak. Bu yeteneklerin kilidini açmak için elbette oyun içerisinde birazcık ilerlememiz gerekecek. Oyunda farklı düşmanlarla yüzleşebilecek ve bu düşmanları alt ettikçe ve yeni bölgeleri ilerledikçe yeni yeteneklerin kilidini açmaya başlayacağız. Oyunda yeni yeteneklerle beraber içimizdeki alevi daha da harlayabilecek ve böylece bir mum savaşçısı olarak kendimizi daha da güçlü hissedebileceğiz. Alevlerin asla sönmemesi gerektiği bir dünyada yer aldığımız yapımda alt edilmesi gereken farklı farklı düşmanlar ve zorluklar yer alacak. Onları aşmak için de tabii ki oyun içerisinde vakit geçirmemiz gerekecek.
 
 
Oyunda yukarıda da bahsettiğim gibi her bölgenin kendine ait düşmanları yer alacak. Bu düşmanlar arasında uçan ruhlar, farklı görünümlere sahip yaratıklar ve daha fazlası bizlere aktarılacak. Bu düşmanları alt etmek için elbette farklı farklı aksiyon eylemleri gerçekleştirmemiz gerekecek. Dolayısıyla onları alt etmenin yolları her biri için farklılık gösterecek. Öncelikle bir düşmanın nasıl hareket ettiğini, hangi özelliklere sahip olduğunu ve nasıl bir saldırı pozisyonunun bulunduğunu öğrenmemiz gerekecek. Ardından bu pozisyonlara göre kendi stratejimizi ve planımızı oluşturmaya başlayacağız. Dolayısıyla oyun içerisinde çeşitli taktikler de yapabileceğiz.
Candle Knight’da elbette sadece tek bir silah üzerinde ustalaşmayacak farklı farklı silah türleri de oyun içerisinde yer alacak ve bunları düşmanlara karşı kullanabileceğiz. Tabii ki her bir silah üzerinde ustalaşmak için oyunda birazcık vakit geçirmemiz gerekecek ve reflekslerimizi sürekli olarak diri tutmamız lazım. Oyunda kendimizi sürekli olarak bir şeylerle savaşırken bulabilecek ve bu mücadele hissiyatını oyunda hissedebileceğiz.
 
 
31 Mayıs tarihinde çıkış yapacak olan bir platform aksiyon macera oyununun şu anda Steam sayfası açık durumda ve dilerseniz Steam sayfası üzerinden istek listenize ekleyebilir ve çıkış yaptığı gün bir bildirim alabilirsiniz. Bu tarz oyunlardan hoşlanıyorsanız ve karanlık bir atmosferi deneyimlemek istiyorsanız bu oyuna bir şans verebilir ve bir göz atabilirsiniz.
Aksiyon platform türünü bizlere yansıtan bu oyunda birçok unsurun harmanlandığını görebilecek ve daha çok bulmaca unsurlarının bizlere sunulduğunu deneyimleyebileceksiniz. Sürekli olarak kendinizi bir şeylerle mücadele ediyorken bulmak ve bulmacaları çözmek için bu bağımsız yapıma geçiş yapabilirsiniz.
 
– Space Mechanic Simulator (31 Mayıs: uzay, simülasyon, inşa etme)
 
 
Atomic Jelly, Tomas Jelonek Studio tarafından geliştirilen ve Atomic Jelly, PlayWay S.A. tarafından yayınlanacak olan uzay, simülasyon, inşa etme oyunu Space Mechanic Simulator, 31 Mayıs tarihinde oyuncuların karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Uzay temalı bu tamir etme simülasyon oyunu içerisinde kendimizi dünyanın dışarısında bulabilecek, uzay atmosferini deneyimleyebilecek ve o uzay hissiyatını bu oyunda görebileceğiz. Oyun içerisinde farklı farklı atmosferler ve yapılar bizleri bekliyor olacak. Bu yapı ile beraber hem çeşitli manzaralara göz atabilecek hem de bizlere verilen görevleri yerine getirmeye başlayacağız.
Uzay istasyonları arasında gidip gelebileceğimiz ve çeşitli araçları ve mekanikleri tamir edebileceğimiz bu yapım içerisinde elbette bir mühendis olarak bulunacağız. Bu kapsamda çeşitli parçaları değiştirebilecek, birçok parçayı onarabilecek ve farklı parçalarla beraber bu tamirat işlerini ve mühendislik işlerini yapabileceğiz. Oyun içerisinde yine gök cisimleri ve uzay atmosferi bizlere sunulacak ve bu doğrultuda kendimizi uzayın derinliklerinde bulabileceğiz. Dolayısıyla oyun içerisinde bizlere tam bir uzay atmosferi aktarılacak ve bu uzaya atmosferiyle beraber kendi mühendislik işlerimizi yapmaya koyulacağız.
 
 
Oyun içerisinde birinci şahıs bir kamera bakış açısı yer alacak ve bu kamera bakış açısı ile beraber oyunda ilerleyebilecek ve çeşitli görevleri yapabileceğiz. Kendimizi gerçek bir astronot gibi hissedebileceğimiz bu oyun içerisinde bir mühendislik rolünü üstlenebilecek ve bu karakteri hissedebileceğiz. Oyun içerisinde yine farklı araçları kullanabilecek, bu araçların içerisine geçiş yapabilecek ve onları uzaktan kontrol edebileceğiz .Çeşitli araçlarla beraber ilerleyebileceğimiz ve çeşitli parçaları tamir edebileceğimiz gibi yapım içerisinde hem gezicimizle beraber yola koyulacak ve diğer yandan ise uzay atmosferini sonuna kadar hissedebileceğiz.
Oyunun adından da anlaşılacağı gibi bizim temel amacımız burada bir mühendisiolarak bulunmak. Bir mühendis olarak atılabileceğimiz bu simülasyon oyunu içerisinde etraftan çeşitli parçalar bulabilecek, bu parçaları toplayabilecek ve parçaları doğru yerine yerleştirmeye çalışacağız. Oyunda yine çeşitli görevler bizlere sunulacak ve her görev esnasında aslında bir parçayı bulmaya çalışacağız. Oyunda bu parçaları buldukça yeni bölgelere doğru adım atabilecek ve bu parçaları doğru yerlere takarak da çeşitli tamir işlerini halledebileceğiz. bir yandan bazı parçaları tamir edebileceğimiz ve diğer yandan zorlu görevlere adım atabileceğimiz bu simülasyon oyunu içerisinde sürekli olarak kendimizi bir yere doğru giderken bulabilecek ve etrafı bu kapsamda keşfedebileceğiz.
 
 
Uzay atmosferinin bizlere aktarıldığı bu yapım içerisinde bir de kendimize ait gezici aracımız bulunacak. Bu aracımızı kontrol edebilecek ve farklı bölgelere doğru hızlı bir şekilde ilerlemek için kullanabileceğiz. Bu araçla beraber elbette daha hızlı bir şekilde ilerleyebilecek ve uzayın derinliklerine doğru geçiş yapabileceğiz. Oyunda diğer yandan çeşitli manzaralara göz atabilecek ve bu manzaraları deneyimleyebileceğiz. Oyunda tabii ki gündüz ve gece geçişleri bulunacak. Oyunu hem karanlık atmosferde hem de ışıkla beraber deneyimleyebilecek ve çeşitli görevleri yerine getirmeye çalışacağız.
Oyun içerisinde farklı farklı görevler bizlere sunulacak. Bu görevlerle beraber uzay gemisinin, uydunun veya gezici aracın parçalarını onarmakla mükellef olacağız. Oyun içerisinde sürekli olarak hasarlı parçalar bulunacak ve bu hasarlı parçaları aramak tamamen bizim işimiz olacak. Zaten bir mühendis olarak burada yer alacağız ve sürekli olarak tamir işleriyle beraber bu görevleri yerine getirmeye çalışacağız. Oyunda arızalanan bu parçaları onarabilecek, parçaları değiştirebilecek ve etraftan bulduğumuz parçaları bozuk parçalarla beraber değiş tokuş yapabileceğiz. Dolayısıyla oyun içerisinde çok detaylı tamir unsurları bizleri bekliyor olacak.
 
 
Space Mechanic Simulator içerisinde sürekli olarak bir şeyleri tamir edecek ve tamiratları doğru bir şekilde yapmamız gerekecek. Yine oyunda detaylı bir tamir simülasyon mekaniği bizlere aktarılacak. Bu mekanikler arasında kabloları sıyırmak, kabloları teker teker ayırmak, farklı parçaları sökmek, vidaları gevşetmek veya sıkmak ve daha fazlası yer alacak. Dolayısıyla oyun içerisinde bizlere detaylı ve ilgi çekici bir tamir mekaniği aktarılacak diyebiliriz.
Oyunda yine çeşitli parçaları bizlere sunulan mağaza sistemiyle beraber alabilecek ve o parçaları eskisi ile beraber değiştirebileceğiz. Yeni parçaları elde etmek oldukça önem arz edecek. Dolayısıyla bozuk parçaları ve artık işlevini yitirmiş parçaları bu sayede değiştirebilecek ve görevimizi yerine getirmeye çalışacağız. Oyunda farklı farklı parçalarla beraber etkileşime geçebilecek ve oyunda çok detaylı bir tamir mekanik sistemi yer alacak. Dolayısıyla oyun içerisinde biraz ustalaşmak gerekecek. Ustalaşmak için de oyunda birazcık vakit geçirmek, oyunun temellerini öğrenmek ve oyunda bir miktar ilerlemek lazım.
 
 
Oyunda her bir parçaya farklı şekillerde dokunabilecek, kabloları ayırabilecek ve kabloları bir yerden başka bir yere doğru takabileceğiz. Oyunda yine vidaları sökebilecek, bu vidaları değiştirebilecek ve paslanmış ve işlevini yitirmiş parçaları değiştirebileceğiz. Oyunda bir yandan bizlere sunan çeşitli görevleri yaparken diğer yandan ise etrafı keşfedebilecek, bizlere sunulan manzaralara göz atabilecek ve karanlık bir atmosfere doğru geçiş yapabileceğiz. Oyunda farklı istasyonlar bulunacak ve bu istasyonlar arasında dolanabileceğiz. Dolayısıyla oyun içerisinde farklı istasyonlar yer alacak ve bu istasyonların her biri içerisinde kendine ait görevler bulunacak. Bu görevleri yerine getirmek de tamamen bizim işimiz olacak.
 
Bir mühendis olarak atıldığımız bu simülasyon oyunu içerisinde üç farklı uzay istasyonu yer alacak. Bu uzay istasyonlarının her birinin kendine ait yapısı ve gereklilikleri bulunacak. Dolayısıyla bu uzay istasyonlarına gidip gelebilecek ve buradaki görevleri yerine getirebileceğiz. Oyun içerisinde diğer taraftan çeşitli gezici görevleri bulunacak. Bu gezici görevlerle farklı parçaları bulmaya çalışacak ve aracımızla beraber bu parçalara doğru yol almaya başlayacağız. Hem mars yüzeyinin hem dünyanın hem de ay atmosferinin yer aldığı ve bizlere sunduğu bu yapım içerisinde farklı farklı oyun içi dinamikler de bizlere aktarılacak.
 
 
 
Oyunda sürekli olarak kendimizi bir şeyler tamir etmekte bulabilecek ve uzay mağazası içerisinde istediğimiz parçayı alabilecek ve kendi yararımıza olan bu parçaları kullanabileceğiz. Oyunda tabii ki bu parçaları değiştirmek, parçaları onarmak ve eskisini yenisiyle beraber değiş tokuş yapmak oldukça önem arz edecek. Dolayısıyla görevleri yerine getirmek ve bu cihazların doğru bir şekilde çalışmasını sağlamak için elimizden geleni yapmaya çalışacağız.
Bir mühendis olarak yer aldığımız bu simülasyon oyunu 31 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Oyun detaylı simülasyon tamir mekaniklerini bizlere aktarıyor ve siz de bu tarz oyunlardan hoşlanıyorsanız bu oyuna bir göz atabilir ve bir şans verebilirsiniz.
Bu simülasyon oyununun Türkçe dil desteği de mevcut. Dolayısıyla oyunu Türkçe bir şekilde oynayabilir ve kolay ve hızlı bir şekilde oyunu temel mekaniklerini öğrenebilirsiniz. Oyunun şu anda Ayrıca Steam sayfası açık durumda ve dilerseniz Steam sayfası üzerinden istek listenize de ekleyebilirsiniz ve ayrıca çıkış yaptığı gün mail adresinnize bir bildirim alabilirsiniz.
 

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Submerged: Hidden Depths – İnceleme #prizmabet

Submerged: Hidden Depths, serinin ikinci oyunu olarak karşımıza çıkıyor.

 
Uppercut Games tarafından geliştirilen ve 2022’nin Mart ayında yayınlanan keşif odaklı macera gizem oyunu Submerged: Hidden Depths, serinin ikinci oyunu olarak karşımıza çıkıyor. İlk oyuna kıyasla daha fazla alanı, daha fazla mekaniği ve daha akıcı animasyonları bünyesinde barındıran bu yapım içerisinde belli bir bölge içerisinde gidip geliyor, sağı solu keşfediyor ve çeşitli gizemleri açığa çıkarabiliyoruz. Oyundaki amacımız etrafı keşfederek neler olup bittiğini öğrenmek ve bu keşif esnasında da atladığımız küçük teknemizle beraber su üstünde yol almak.
 
Oyun içerisinde sürekli olarak kendimizi bir yerlere tırmanırken ve bir yerleri keşfederken buluyor ve bu keşif esnasında da çeşitli manzaralara göz atabiliyoruz. Oyunda yine yer yer farklı canlılarla karşılaşabiliyor, bu canlıları araştırabiliyor ve kişisel günlüğümüze bu canlıları ekleyebiliyoruz. Oyunda yine etkileşime geçebileceğimiz çeşitli çevre etmenleri bulunuyor, bu etmenlerle beraber oyundaki sırları çözebiliyor ve karşımıza çıkan çeşitli bulmacaları da yaptığımız hamlelerle beraber aşabiliyoruz.
 
Serinin ilk oyununa kıyasla daha fazla içeriği bünyesinde barındırıyor
 
 
 
İlk oyuna kıyasla daha fazla özelliği ve mekaniği bünyesinde barındıran bu oyun içerisinde elbette ilk oyunu oynadıysanız karakterlerin değişimine de şahit olabilirsiniz. Oyun içerisinde karakterlerimizin değişimi konusunda (belki hoşunuza gider belki de gitmez) daha çok çizgi tarzı bir yapıya bürünmüş durumda. Oyunda 2 farklı karakter bulunuyor ve bu karakterlerle beraber kendi yolumuzu çizebiliyoruz. Oyunda kullandığımız karakterlerin herhangi bir avantajı veya dezavantajı bulunmuyor, sadece yer yer bazı bölgelerde kız karakteri diğer bölgelerde ise erkek karakteri kullanabiliyoruz. Ancak bunların kullanımı tamamen aynı yani herhangi bir animasyon veya mekanik değişiklikleri yok. Dolayısıyla sadece görüntü olarak değişiklik yaşanıyor.
 
Oyun içerisinde kız karakteri çoğunlukla kullanıyor erkek karakteri ise sadece günlük araştırmalarında kullanabiliyoruz. Yani bir yerde ve bir yapının içerisinde günlük varsa bu günlüğü almak için erkek karakter bu yapıya doğru ilerliyor ve bölgenin araştırmasını tamamlayabiliyor.
  
Oyunun temeli keşif
 
 
 
Keşif odaklı bu macera gizem oyunu  içerisinde belli bir bölgede bulunuyor, bu bölgenin keşfini ise tamamen biz yapıyoruz. Oyun içerisinde sular altında kalan bir şehirde yer alıyor ve bu sular altında kalmış olan şehri araştırmaya koyuluyoruz ve çeşitli yapıların içerisine girebiliyoruz. Tabii ki her yapının içerisine giremiyor ancak belirli bazı bölgeler bulunuyor. Bu ana bölgelere giriş yaparak oyunu sona erdirebiliyoruz.
 
Oyun içerisinde yapacağımız şeyler belli. Bunlar arasında bir teknemizle beraber sağa sola doğru gitme durumu, elimize teleskopumuzu alıp nerede ne var onu görebilme olayı  ve çevreyi araştırma kısmı ve bulduğumuz nesneleri günlüğe aktarma durumu yer alıyor. Oyun içerisinde ilk oyunu nazaran daha fazla içerik, daha fazla oyun içi öğe ve etkileşim yer alıyor. Keşif unsurları da ikinci oyunla beraber arttırılmış durumda.
 
Çevre etkileşimi
 
 
 
Yine ilk oyuna nazaran bu oyun içerisinde çok daha fazla etkileşime geçebileceğimiz nesne bulunuyor. Bu nesnelerle tabii ki kendi yolumuzu açabiliyor ve bulmaca sekanslarını çözmeye uğraşıyoruz. Oyun içerisinde yukarıda da bahsettiğim gibi temel amacımız farklı farklı yapılar içerisine girerek bu yapıların keşfini tamamlamak ve bu yapıların keşfini tamamladıktan sonra da ana üssümüze geri dönmek ve olayları değerlendirmek. Oyunda sürekli olarak bu döngü içerisinde kendimizi buluyor ve en sonunda da oyunu bitirerek neler olup bittiğini görebiliyoruz.
 

oyun içerisinde gideceğimiz yeri öncelikle teleskopumuzla görebiliyor, teleskopumuzla işaretlediğimiz yeri daha sonra haritamızı açarak geçiş yapabiliyoruz. Oyunda belli başlı ana noktalar ve ana yapılar bulunuyor. Bu yapıların içerisine girebiliyor, yapıları keşfedebiliyor ve yapıların içerisinde yer alan bulmacaları çözebiliyoruz. Oyunda bu ana yapıların içerisinde toplayabileceğimiz çeşitli nesneler bulunuyor. Bu nesneler arasında günlükler, parlayan tuhaf bir nesne ve enerji çekirdeği yer alıyor. Bu üç unsuru da toplayarak oyunda ilerleme kat edebiliyoruz. Her ana bölgeye gittiğimizde bu üç ana unsuru toplamaya ihmal etmiyoruz.

Bulmaca kısımları da işin kolay parçası.
 
 
 
Oyun içerisinde ana bölgelere atıldığımız esnada bu yapıların içerisine girerek yukarıda bahsettiğim üç temel nesneyi topluyoruz ve bu unsurlar sonrasında buranın keşfini tamamlayabiliyoruz. Ancak tabii ki bu ana bölgelerin ve ana yapıların bazılarında yer yer bulmaca kısımları bulunuyor. Bu bulmaca kısımları zor bir şekilde karşımıza çıkmıyor, yapabileceğimiz şeyler tamamen belli ve ortada bu hamleleri gerçekleştirerek bulmacaları ortadan kaldırabiliyoruz ve yolumuzu açabiliyoruz.
 
Bulmaca kısımları arasında açılır kapanır köprüler, kırmamız gereken nesneler, yerleştirmemiz gereken taşlar ve daha fazlası yer alıyor. Bulmaca kısımları içerisinde bu mekanikler yer alıyor ve bunları da yapmak oldukça kolay bir şekilde karşımıza çıkıyor. Örneğin bir bölgeye atıldık, kapalı bir şekilde duran köprüyü açık hale getirmek istiyoruz ve yanında da bir ağırlık koyabileceğimiz kısım bulunuyor. Buranın üstüne ağır bir taş bularak getiriyor ve köprüyü açıyoruz. Taşı da zaten bulmak oldukça kolay. İşte bu kadar basit bir şekilde bulmacalar karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla herhangi bir zorlanacağınız sekans yer almıyor. Kolayca bu bulmacaları çözerek o bölgenin keşfini tamamlıyor ve bulabileceğiniz nesneleri bularak da bu ana bölgenin toplanabilir tüm eşyalarını elde edebiliyorsunuz.
 
Çevreden bulduğumuz eşyalar hikaye konusunda bilgi veriyor
 
 
 
Oyun içerisinde yukarıda bahsettiğim gibi üç temel unsuru bulmakla yükümlüyüz. Bu bulabileceğimiz unsurlar arasında günlükler, parlayan nesne ve güç çekirdeği yer alıyor. Tabii ki güç çekirdeği harici diğer nesneleri envanterimize alabiliyor ve günlüğümüze bu nesneleri kaydedebiliyoruz. Oyunda belli başlı bulduğumuz nesnelerle belli bir hikaye oluşturuyor ve 3-4 tane günlük bulduğumuzda da eğer bu günlükler aynı kategoride ise bizlere bir hikaye kırıntısı sunuyor. Bu hikaye kırıntısı ile beraber buralarda neler olup bittiğini öğrenmeye çalışıyor ve dolayısıyla nesneleri toplamak oldukça önem arz ediyor.
 
Ancak oyundaki hikaye olayı bizlere daha çok şiirsel bir şekilde aktarılmaya çalışılıyor yani düz bir şekilde cümleler kurulmuyor. Daha çok felsefi ve şiirsel cümleler karşımıza çıkan bu hikaye metinleri ile olayın özünü kavrayabiliyoruz ve garip olayların yaşandığını kestirebiliyoruz. Oyun içerisinde bulduğumuz bu günlüklerle beraber çeşitli hikayelerin kilidini açabiliyor, bu hikayelerin kilidini açtığımızda da ana hikayenin temelini öğrenmeye çalışıyor ve bu bulunduğumuz şehirde bölgede neler olup bittiğini öğrenmeye başlıyoruz.
 
Oyunu hikayesi için oynamıyoruz
 
 
 
Oyun içerisinde elbette bizlere arka planda bir hikaye sunuyor ancak bu hikaye benim açımdan tatmin edici boyutta değil. Zaten hikaye sunumu vesaire gibi mekanikler de beklemeyin. Oyunda karşınıza çıkan ara sahnelerde de herhangi bir konuşma geçmiyor ve bu ara  sahneler genelde iki kardeş arasında kameranın sağa sola gitmesi şeklinde oluyor. Oyundaki bu sekanslar dışında herhangi bir ara sahne bulunmuyor sadece etrafı keşfettiğimiz esnada o yapının sağını solunu gösteren bir kamera açısı yer alıyor.
 
Hikaye konusunda ilk oyunda neyse ikinci oyunda da aslında o. Yani çok fazla bir değişiklik yer almıyor. Gerek hikaye sunumu gerekse hikaye anlatım oldukça zayıf bir şekilde karşımıza çıkıyoruz. Zaten bağımsız bir yapım olduğundan dolayı herhangi bir beklentim olmadan oyuna giriş yaptım. Dolayısıyla zevk almaya baktım ve sizin de bu şekilde bu oyuna girmenizi tavsiye ederim.
 
Beklentiniz olmadan oyunu oynayın
 
 
 
Eğer ilk oyunu bir şekilde oynadıysanız veya oynamadıysanız bu fark etmez bu oyuna giriş yapmak istiyor ve oynamak istiyorsanız beklentinizi düşük tutun ve herhangi bir beklentiniz olmadan oyuna dahil olmaya çalışın. Bağımsız bir geliştirici tarafından bizleri sunulan bu yapım içerisinde çok üstün grafikler ve animasyonlar bulunmuyor ve kendinizi sürekli olarak aynı şeyleri yaparken buluyorsunuz. Oyunda yapacağınız şeyler kısıtlı bir şekilde karşımıza çıkıyor ve bu kısıtlı şeylerle beraber oyunu tamamlamaya uğraşıyoruz.
 
Oyun içerisinde yapabileceğimiz şeyler etrafı keşfetmek, belirli yapıların içerisine girerek çeşitli günlükleri toplamak, ana bölgeleri keşfederek buralara tırmanıp güç çekirdeğini merkeze yerleştirmek ve daha fazlası yer alıyor. Ancak bunlar tabii ki sürekli olarak yaptığımız şeyler olduğundan dolayı sıkılabilirsiniz. Ek olarak oyunun ilerleyen kısımlarında da herhangi yeni bir mekanik eklenmiyor. Dolayısıyla oyunun sonuna kadar aynı şeyleri yapıyoruz bu da tabii ki bir yerden sonra bizleri bayabiliyor. İster oyunu bir anda oturup bitirin isterseniz de ara ara mola vererek bitirin yaklaşık olarak 5-6 saatlik bir oyun deneyimini bizlere aktarıyor diyebilirim.
 
Kısacası oyundan herhangi bir beklentiniz bulunmasın. Gerek hikaye konusunda gerekse animasyonlar ve grafikler konusunda düşük beklentiyle oyuna giriş yapın. Zaten oyunda belli başlı animasyonlar ve mekanikler yer alıyor. Bu animasyon ve mekaniklerle beraber oyuna tamamlayıp rafa kaldırabilirsiniz.
 
Çevrede keşfedilecek yapılar bulunuyor
 
 
 
Oyun içerisinde yukarıda da bahsettiğim gibi küçük teknemize atlayarak bu sular altında kalan şehri keşfediyor ve çeşitli yapıların yanına doğru giderek onların ne olduğunu görebiliyoruz. Oyunda yine sağda solda belirli yapılar bulunuyor ve bu belirli yapılara keşfedebiliyor ve bunların ne olduğunu öğrenebiliyoruz. Bu yapıların yanında etkileşime geçebileceğimiz kısımlar bulunuyor, etkileşime geçtiğimiz anda da yapıların tanıtımı bizlere sunuluyor ve tabii ki herhangi bir altyazı vesaire yok. Sadece yapının etrafında bir kamera dönüyor ve bu yapının ne olduğunu tamamen anlamaya çalışıyoruz.
 
Oyun içerisinde bu tarz keşfedebileceğimiz onlarca yıkık dökük yapılar bulunuyor ve bunları da keşfetmek tamamen bizim işimiz oluyor. Oyun içerisinde etrafı keşfederken sular üstünde ilerliyor, bir yandan şehrin geçmişini araştırıyor  ve farklı yapılar arasında git gel yapıyoruz. Ancak bu yapıları keşfetmek sizi herhangi bir artı sağlamıyor sadece oyunda yer alan belli başlı kısımların keşfini gerçekleştirmiş oluyorsunuz. Eğer başarılar konusunda takıntınız var ise etraftaki her şeyi keşfedebilir ve tüm keşfedilebilecek şeyleri keşfettikten sonra bu başarımları elde edebilirsiniz. Ancak sadece başarılar için işinize yarayabilir diyebilirim.
 
Oyun içerisinde aksiyon ve dövüş sistemi yer almıyor
 
 
 
Keşif, macera ve gizem unsurlarının bir araya geldiği ve harmanlandığı bu yapının içerisinde aksiyon ve dövüş mekanikleri yer almıyor. Dolayısıyla oyun içerisinde arkanıza yaslanıp eğlenceli vakit geçirmeye bakıyorsunuz. Oyunda sadece etrafı keşfedebiliyor, çeşitli yıkık dökük yapıların içerisine girebiliyor, buraları araştırabiliyor, bulmacalarını çözebiliyor ve bu binayı tamamen bitirmeye çalışıyorsunuz. Oyun tamamen bundan ibaret ve herhangi bir dövüş veya aksiyon sisteme yer almıyor. Yani karşınıza herhangi bir düşman veya tehlike çıkmıyor. Dolayısıyla bu konuda rahat bir şekilde etrafınızı keşfedebiliyor ve oyunu tamamlamaya uğraşıyorsunuz.
 
Sırtınızı yaslayarak oynayabileceğiniz ve etrafı sürekli olarak keşfedebileceğiniz bu yapım içerisinde bolca sular altında kalmış bina, garip yapılar, keşfedilmesi gereken hayvanlar ve daha fazlası yer alıyor.
 
Gece gündüz döngüsü
 
 
 
Submerged: Hidden Depths içerisinde geçirdiğimiz vakit boyunca gece ve gündüz döngüsü de bulunuyor. Tabii gece gündüz döngüsü gerçek saatle işlemiyor ve oyun içerisinde yaptığımız hamlelere bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Oyunda belli bir vakit geçirdikten sonra hava kararabiliyor veya daha önceden hava kararmışsa gündüze çevirebiliyor. Dolayısıyla oyun içerisinde gece ve gündüz döngüsü yer alıyor ve bir anda kendinizi güneş ve manzaranın altında bulurken bir anda da karanlık ve ay ışığı altında bulabiliyorsunuz. Oyunun bu şekilde hem atmosferi değişiyor hem de farklı ışıklandırmalar altında oyunu bitirmeye uğraşıyorsunuz.
 
Oyun içerisinde yine dinamik yağışlar bulunuyor. Yani oyunda bir yandan güneş açarken diğer yandan ani bir şekilde kara bulutlar önünüze gelebiliyor ve yağmurun başlamasına sebebiyet verebiliyor. Oyunda dolayısıyla bu tarz mekanikler bulunuyor ve bir anda ortamın – atmosferin değiştiğini görebiliyorsunuz. Bu da oyuna güzel bir değişiklik ve çeşitlilik katmış durumda. Farklı farklı renk paletleriyle ve farklı döngülerde oyunu oynamak gerçekten de güzel olabiliyor.
 
Özelleştirme sistemi
 
 
 
İlk oyunda olmayan ancak ikinci oyunla beraber eklenen yeni bir mekanikten bahsetmek istiyorum. Bu mekanik de özelleştirme sistemi. Oyun içerisinde yer alan bu özelleştirme sistemi sayesinde karakterimizin saçını, kıyafetini ve küçük teknemizin yapısını değiştirebiliyor ve özelleştirebiliyoruz. Tabii öncelikle özelleştirmek için bu nesneleri etraftan bulmak ve ana bölgelerden toplanması gereken nesneleri toplamak gerekiyor. Bu nesneleri topladıktan sonra rastgele bir şekilde bir özelleştirme mekaniği bizlere sunuluyor ve bu sayede karakterin görünümünü veya teknenin görünümü değiştirebiliyoruz.
 
İlk oyunda olmayan bu mekanik gayet güzel bir şekilde karşımıza çıkıyor ve etrafı keşfetme ile beraber bu özelleştirme sistemi içerisinde yer alan yeni görünümleri elde edebiliyoruz. Tabii oyun içerisinde her bir kısım için dört farklı özelleştirme seçeneği eklenmiş durumda. Yani saçınıza sadece dört farklı şekilde şekil verebiliyor yine üstünüze dört farklı şekilde kıyafet alabiliyor ve teknenizi de dört farklı şekilde özelleştirebiliyorsunuz. Ek olarak her biri sadece görünümden ibaret yani oyun içerisinde size herhangi bir katkısı veya ekstra avantajı bulunmuyor. Ancak yine de gayet güzel bir ekleme olmuş diyebilirim.
 
Oyuna genel bakış
 
 
 
İlk oyuna göre birçok mekaniği ve yeni içeriği bünyesinde barındıran Submerged: Hidden Depths’i toplamda 7.4 saatlik bir süreyle bitirdim. Siz normalde 5 saatlik bir süre dilimi ile bu oyunu bitirebilirsiniz ancak ben tüm başarımları elde etmek için ve etrafı tamamen açmak için uğraştım. Siz de dilerseniz oyunu bu saat dilimleri içerisinde bitirebilir ve tamamen kendinize göre bu saati ayarlayabilirsiniz.
 
Oyunun tüm özelliklerinden bahsettik ve kısaca toparlamak gerekirsem: İlk oyuna göre çok daha fazla mekanik ve animasyon bulunuyor. Animasyonlar ilk oyuna göre daha akıcı bir şekilde karşımıza çıkıyor ve gerek karakterlerin tırmanış şekilleri gerekse koşu mekaniği daha akıcı olmuş. Ancak ilk oyununu incelemesinde bahsettiğim karakterin koşarken drift yapma durumu burada da yer alıyor. Yani sağa sola doğru ani hareket yaptığınızda karakterin o yöne doğru patinaj çektiğini hissedebiliyorsunuz. Bu benim açımdan bir sorun yaratmadı ancak sizin açınızdan belki de olumsuz bir düşüncenin temelini oluşturabilir.
 
 
 
Yine ilk oyuna nazaran karakterlerin çizimleri ve yapısı değişmiş durumda. Bunun dışında yine karakterler daha çok çizgi tarzı bir yapıya bürünmüş ve kendimizi çizgi film içerisinde bulabiliyoruz. İlk oyuna nazaran harita biraz daha büyümüş ve keşfedilecek alanların daha fazla olduğunu bu yapım içerisinde görebilirsiniz. İlk oyunu oynadıysanız yine keşfedebileceğimiz çok daha fazla alanın, çok daha fazla hayvanın ve çözebileceğimiz çok daha fazla bulmacanın olduğunu burada görebilirsiniz. İçerik bakımından ilk oyuna göre daha fazla içerik sunduğunu söyleyebilirim.
 

Dolayısıyla sizde bu tarz keşifle macera oyunlarını seviyorsanız, herhangi bir beklentiniz yoksa ve boş zamanlarınızı değerlendirmek istiyorsanız bu yapama bir göz atabilir ve deneyebilirsiniz. Oyunda yapacağınız şeyler kısıtlı olduğu için kısa sürede oyunu bitirebilecek ve tamamlayabileceksiniz.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

BB ve CC Krem Nedir? Yararları ve Kullanım İpuçları #Pinbahis

BB ve CC Krem Nedir? Yararları ve Kullanım İpuçları;Güzellik eserlerine yönelik çeşitlerin vakit geçtikçe artması, bu eserlerin tesirlerine yönelik beklentilerin de artmasını beraberinde getirmiştir. Evvelki Xwonbet, Yapbahsini, Yasalbahis, Youwin, Yukobet, Zetbahis, Zeusbet, Zigzag777, Betboobet, Bethepbet, Betkupa, Betticket, Betustra, Prizmabet

Güzellik eserlerine yönelik çeşitlerin vakit geçtikçe artması, bu eserlerin tesirlerine yönelik beklentilerin de artmasını beraberinde getirmiştir.

Önceki periyotlarda kapatıcılık bir fondötenden, güneş muhafaza bir güneş kreminden, besleyicilik ise nemlendiriciden beklenirken; günümüzde beklentileri bu tesirlerin tamamını tek bir eserde bulma tarafına evrilmiştir. Bu beklentilerin doğal sonucu olan eserler ise BB ve CC kremlerdir.

BB ve CC Krem Nedir?

Öncelikle BB ve CC krem için “aynı ürün” tanımlaması ve izlenimi hayli yanlıştır. Her iki kremin de fonksiyonu ve özellikleri birbirinden farklıdır. Bu sebeple bu eserler farklı farklı tanımlanmalı ve detaylandırılmalıdır.

BB krem, “belmish balm” (leke kremi) ve “beauty balm” (güzellik kremi) biçiminde iki açılıma sahiptir. bu kremin renk tonunu eşitleyen, hafif bir kapatıcı tesiri mevcuttur. Bununla birlikte BB kremlerin fonksiyonları “kapatıcılık” ile hudutlu değildir. Bu kremlerin tıpkı vakitte cildi nemlendirme, besleme ve ileriye yönelik kusurları giderme tesirleri de mevcuttur.

Açılımı Color Connector yani “renk düzenleyici” olan CC kremler ise ciltte meydana gelen renk ve ton farklılıklarını giderebilmek gayesiyle kullanılan eserlerdir. Çeşitli sebeplerle meydana gelen renk farklılıklarının, sivilce izlerinin ve lekelerin CC krem ile giderildiğini ve cilde nötr bir imaj kazandırıldığını söylemek mümkündür. Birebir vakitte cildi nemlendirme özellikleri de mevcuttur.

BB ve CC Krem Kullanırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

BB ve CC kremler genel olarak cilt açısından yararlı sayılabilecek eserlerdir. Besleyici özellikleri bulunmaktadır. Lakin kimi kremlerin içerisinde cilde ziyan veren kimyasallara rastlamak da mümkündür. Bu sebeple BB ve CC krem kullanmadan evvel içeriklerine bakmakta yarar vardır.

Bu kremler, uyumadan evvel durulanmalı, ciltten arındırılmalıdır. Aksi durumda cilt için yararlı olmayan birtakım sonuçları doğurmaları mümkündür. Bilhassa bu kremlerle uyunduğunda cildin nefessiz kalması ve sivilce yahut akneye meyilli bir yapıya kavuşması olasıdır.

Doğru BB ve CC Krem Tercihi Nasıl Yapılır?

Genel prestijiyle cilt açısından yararlı olan ve fondötenin verdiği ağrılıktan cildi kurtarma özelliği bulunan BB ve CC kremleri kullanırken dikkat edilmesi gereken birtakım ögeler vardır. Bu ögelerin aşağıda verildiği biçimde ele alınması mümkündür.

Cilt tipini göz önünde bulundurmak

Öncelikle her cildin gereksinimleri farklıdır. Örneğin kuru bir ciltte kullanılacak olan BB krem ile yağlı bir ciltte kullanılacak olan BB krem tıpkı değildir. Bu sebeple cilt tipi göz önünde bulundurulmalıdır.

Krem tonuna dikkat etmek

BB ve CC kremlerin de tıpkı fondötenlerde olduğu üzere farklı ton seçenekleri mevcuttur. Bireylerin kendi cilt renklerinin farkında olmaları, akabinde ise bu cilt rengine uygun olan BB ve CC kremi seçmeleri gereklidir.

SPF oranına bakmak

Özellikle BB kremlerin güneşin ziyanlı ışınlarından kollayıcı özellikleri mevcuttur. Cildini her manada muhafaza altına almak isteyenlerin bu ögeye da bakmalarında yarar vardır.

En Tanınan BB ve CC Kremler

Cildini en değerli hazinesi olarak gören bireylerin cilt eseri seçerken riske girmediklerini söylemek mümkündür. En bilindik, inançlı markaları seçmek bu mevzuda risk almamak demektir. Değinilmesi mümkün olan emniyetli ve tanınan markalar ise aşağıda verildiği üzeredir.

– Dermoskin: Cildin renk tonunu eşitlerken müdafaayı hedefleyen bir markadır. Genel prestijiyle eser içerikleri son derece paktır.

La Roche Posay: Genel olarak cilt bakımı ve sıhhati alanında önde gelen markalardandır.

– SVR: Pak ve doğal içerikleriyle cildine değer veren bireylerin öncelikli tercihlerinden biridir.

Daha fazla bilgi için; https://www.farmakozmetika.com.tr/bb-ve-cc-kremler

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet isimli bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir adedidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, sağlam ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en kıymetli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan karşılaşmaları üyeler bir fiyata katlanmadan istedikleri vakit takip edebiliyor. Böylelikle hem heyecanlı hem de çıkarlı bir bahis tecrübesi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol üzere tanınan spor kollarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için yalnızca siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız kafidir.

Prizmabet ayrıyeten üyelerine bol ölçüde bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te birinci üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu üzere farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve çıkarınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim kuralları da epey makul düzeydedir.

Prizmabet para yatırma ve çekme süreçleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin üzere farklı metotlarla para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme süreçleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa müddette hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme süreçlerinde rastgele bir kurul yahut kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı dayanak hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı takviye takımı sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun yahut teklifinizi iletebilir ve anında tahlil bulabilirsiniz. Prizmabet canlı dayanak takımı profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en güzel bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de yararlı bir bahis tecrübesi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için aktüel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Company of Heroes 3 – İnceleme

Kahramanlar Bölüğü 3, emir ve görüşlerinize hazırdır komutanım!

Company of Heroes gibi kült mertebesine ulaşmış serilerin devam oyunlarında, ister istemez ciddi bir beklenti oluşuyor. Özellikle ikinci oyun, hepimizin malumu olduğu üzere tam bir klasik mertebesinde ve alanında rakipsiz olarak görülüyor. Buz gibi İkinci Dünya Savaşı atmosferi, Hollywood’vari sinematik çatışmalar, başarılı haritalar, keyifli çok oyunculu seçenekler… Bugün bile popülaritesini koruyan bir oyunun devam oyunu, bakalım aynı başarılı çizgiyi sürdürebiliyor mu?

Bilinmedik cepheler, bilindik yaklaşımlar…

Efendim biliyorsunuz, İkinci Dünya Savaşı tüm dünyada büyük bir yıkıma sebep olduğu için, aynı zamanda her türlü sanat dalı için büyük bir malzeme. Oyun sektörü de bundan nemalanmaktan hiç çekinmiyor, piyasada zibilyon tane oyunu mevcut. İşte CoH 3 burada bir şekilde kendini farklı bir pozisyona sokmayı başarabiliyor. Çünkü oyun, savaşın neredeyse en az bilinen cephelerine yönlendiriyor bizi. Akdeniz cepheleri… Bilmiyorum belki de benim cahilliğimdendir ama savaşın bu tarafına dair neredeyse hiçbir şey bilmediğim için, oyunu oynarken sanki İkinci Dünya Savaşı değil de bambaşka bir zamanda, bambaşka bir savaşta yer alıyormuşuz gibi hissettim.

Özetle, oyunun bu yaklaşımı oldukça olumlu ve yenilikçi. Isıtılıp ısıtılıp önümüze konulan aynı cepheler yok karşımızda. İkinci Dünya Savaşı denince akla gelen o buz gibi atmosfer, karların arasında ilerleyen tanklar, soğuktan titreyerek tüfeğini sırtına atıp sigara içen askerler; yerini İtalya kırsallarındaki yemyeşil düzlüklere, rengarenk binalara ve Afrika’nın savan iklimi ile sarı-kırmızı atmosferine bırakıyor.

WW2’ye Afro-İtalyan Yaklaşımlar

Savaşın pek de bilinmeyen yüzü demişken, oyunda şu anda aktif olan 2 senaryo modu olduğunu belirtmek gerek: İtalya ve Kuzey Afrika. Tuhaftır ki cephe farklılıklarının yalnızca harita ve hikayeyi etkilemesini beklerken, oyun bize ilginç bir sürpriz yapıyor. Bu iki cephe, adeta birbirlerinden farklı iki oyunmuşçasına karşımıza çıkıyor.

Kuzey Afrika cephesi, Afrika’nın farklı bölgelerinde geçen ve alışılagelmiş bir şekilde ilerleyen bir yapıyla bizi karşılıyor. Belli başlı alanları ele geçiriyor, bu alanlardan elde ettiğimiz kaynaklarla birliklerimizi büyütüyor ve o haritada bizden istenilen görev neyse onu gerçekleştiriyoruz. Klasik GZS oyunlarının, kaynak yönetimi konusunda daha rahat olanı işte.

Afrika cephesinde birçok farklı harita ve birçok farklı görev bulunuyor. Hemen her haritada, ana görevlerin yanında (düşman üssünü yok et, düşmanın xx birimini havaya uçur, düşmanın kontrolünde olan xx bölgelerini ele geçir vb.), ufak tefek yan görevler de bulunuyor. Bu yan görevleri gerçekleştirmek de bize kimi kolaylıklar ve ek malzeme gibi güzellikler sunuyor. Kuzey Afrika cephesi Yahudi bir ailenin perspektifinden; ara sinematikler aracılığıyla anlatılan bir hikaye sunuyor bize. Fakat anlatılan hikaye ile oynanılan senaryo arasındaki bağ oldukça zayıf diyebilirim. “Savaşıyoruz ama bir de bize sor neden savaşıyoruz” minvalinde bir yüzeysellik söz konusu. Mesela yeni bir cephe yüzünden aile babası savaşa gidiyor, sonra o cepheyi oynuyoruz. Ara sinematikle de aile dramını görüyoruz. Ee? Oyunla bir alakası yok ki bunun, filler tepinirken ezilen çimenleri göstermek mi bizi oyuna bağlayacak yani? Özetle, Kuzey Afrika’da senaryo oldukça havada kalıyor. Ama benim açımdan çok da büyük bir problem değil bu, zaten CoH da etkileyici bir senaryo tecrübesi vaadiyle yola çıkmıyor. Ama daha iyi bir alternatif kurulabilir miydi? Bence olabilirdi.

İtalya cephesi ise bambaşka bir dünya.

Ee beyler, bugün ne deniyoruz?

Kuzey Afrika cephesinde yirmi yıldır deneyimlediğimiz senaryo tecrübesinin Afrika soslu olanından bahsettikten sonra, gelelim dananın kuyruğunun koptuğu yere. İtalya cephesi, oyunun deneysel tarafının ve yenilikçi bakış açısının ortaya çıktığı yer gerçekten.

İtalya, bizi büyük bir sürprizle karşılıyor ve sıra tabanlı strateji ekranıyla bizi baş başa bırakıyor. Evet, yanlış duymadınız. İtalya senaryosunun büyük bir kısmında, sıra tabanlı strateji ekranına bakarak çeşitli taktikler kuruyoruz. Bu senaryo modunun mantığı, senaryonun interaktif olarak hazırlanmış olması. Yani tıpkı Civilization gibi sıra tabanlı bir sistemle, İtalya’nın çeşitli bölgelerini ele geçiriyor, savunmalar kuruyor, birlikler oluşturuyor ve savaşa giriyoruz. Nereyi, nasıl, hangi birliklerle, ne zaman ele geçireceğiniz tamamen sizin elinizde. Oyun, ana senaryonun ilerlemesi için size “Napoli’yi ele geçir” minvalinde bir ana görev veriyor. Siz de bu çerçevede kafanıza göre ilerliyorsunuz. Ele geçirme ya da savaşma kısmına geldiğimizdeyse, tekrar gerçek zamanlı strateji moduna geçiyoruz. O cephede bir savaş veriyoruz ve sonuçlarına göre oyunumuza devam ediyoruz. Yani özet geçmek gerekirse, “sıra tabanlı olarak nerede savaşacağına karar ver – savaşı başlat – gerçek zamanlı olarak savaş – sıra tabanlı strateji ekranına geri dön” şeklinde bir sistem mevcut. Peki kulağa oldukça başarılı gelen bu sistem nasıl işliyor?

Maalesef kör topal bir şekilde… İyi bir fikir, aceleye getirilerek heba edilmiş gibi geldi bana. Öncelikle, sıra tabanlı sistemi anlaması ve öğrenmesi gerçekten çok zor. Sizler de tıpkı benim gibi her oyunu zor modda oynayan mazoşistlerdenseniz, oyunun bu sistemi sizi de sudan çıkmış balığa çevirecek çünkü. Zaten çok da iyi ve mantıklı tasarlanmamış bir yapıda, neyi neden yaptığımızı ve hareketlerimizin sonuçlarını başlarda anlamak çok zor. Üstelik verdiğiniz yanlış kararların öyle ağır sonuçları olabiliyor ki, size 5-6 saat bile kaybettirebiliyor. Oyun, bu sistemi oyunculara öğretmekte çuvallıyor ve “hadi aslanım bir şekilde çözersin sen” bakış açısıyla oyundan buram buram soğutuyor. Eğri oturup doğru konuşalım, sistemi benimsedikten ve mantığını anladıktan sonra oyunu oynamak keyifli bir hale geliyor. Ama bunun için gerçekten saatler gömmelisiniz ve her yanlış adımınızın sizi nasıl mahvettiğini anlamalısınız. Bakın gerçekten en başlarda sorun bende herhalde dedim, beceriksizliğimden utandım, bunu incelemede nasıl yazacağım yahu diye tripten tribe girdim. Neyse ki sonradan oyuncuların yorumlarını incelemek aklıma geldi de sorunun bende olmadığını öğrendim. Yahu ben ki Civilization’da “bir tur daha!” nidalarıyla öğrencilik hayatını mahvetmiş bir adamım, ben bile bu sıra tabanlı yapıda böyle yıprandıysam, vay ki halimize…

Tüm bunların dışında, İtalya cephesindeki gerçek zamanlı savaşların da tıpkı Afrika cephesinde olduğu gibi oldukça renkli olduğunu da belirtmem gerek. Küçük ve tatlı İtalyan köylerindeki savaşlar gerçekten çok güzel ve gerçekçi. Rengarenk evler arasında tankların sebep olduğu yıkımlar, yıkık dökük evlerde saklanan sniper’lardan saklanma çabası, hava saldırıları ile tozu dumana katmak… Gerçekten sinematik bir tecrübe diyebilirim.

Daha önce de belirttiğim gibi İtalya cephesinde, Kuzey Afrika’da olduğu gibi motamot bir hikaye anlatımı söz konusu değil. Burada hikaye tamamen interaktif ilerliyor; ki bana kalırsa bu daha doğru bir tercih olmuş. Hareketlerimizin sonuçlarına göre hikaye değişiyor ve gelişiyor, bu da oyuna fena olmayan bir dinamizm katıyor.

Demek sen yeni nesilsin ha?

Gelelim grafiklere… CoH 3, devrimsel nitelikte bir grafik şöleni sunmasa da, bana kalırsa GZS türü için gayet yeterli grafiklere sahip. Hareket animasyonları da yeterlinin ötesinde. Askerlerimiz siperlerin üzerinden atlarken ya da tanklar çeşitli engelleri parçalarken gayet tatmin edici görseller elde edebiliyoruz. Ama ne yazık ki oyunun tamamı için bu durum geçerli değil. Ufak tefek grafiksel hatalar da yok değil. Yer yer askerlerimiz kayboluyor, binalar caart diye yıkılıyor, kaplamalar geç yükleniyor… Ama yine de genel olarak ben gördüklerimden memnun kaldım diyebilirim. Ha, daha iyi olabilir miydi? Elbette olabilirdi. Şu haliyle, 2023 yapımı bir oyun demek biraz güç gibi dursa da, “bu nasıl grafik kardeşim, bir önceki jenerasyonun oyunu gibi” şeklinde ağır eleştirileri hak ettiğini söylemek de zor.

Fena olmayan grafikler, CoH serisinde alışık olmadığımız kadar renkli haritalarla birleşince keyifli bir yapı da çıkıyor ortaya. Tabii İtalya ve Afrika’nın bu renkli yapısı, 2. Dünya Savaşı’nda görmeye alıştığımız soğuk ve karamsar atmosfere ne kadar yakışıyor tartışılabilir; ama sonuç olarak oyunun geçtiği yerlerin yapısı bir yandan da böyle bir tasarım gerektirdiği için, bunun eleştirecek bir konu olmadığını düşünüyorum. Önceki oyunlar kadar ağır ve oturaklı bir atmosferin bizi karşılamadığını bilerek oyunun başına oturmak gerekiyor.

Bunların dışında, kontrolleri ben oldukça rahat ve yeterli buldum. Birimleri kontrol etmek kolay ve rahat, ünitelerimizin yeteneklerini kullanmak gayet keyifli. Her ne kadar (şimdilik) dört ordu ve (yine şimdilik) her orduda birbirine benzer yaklaşık on civarı ünite olsa da; her birinin taksiksel avantaj ve dezavantajları olduğu için yeteri kadar derinlik olduğunu söyleyebilirim.

Taktik üretimi konusunda, CoH 3, selefinin şöhretini sürdürmeyi başarıyor. Birçok farklı etmeni, farklı şekilde düşünmek ve stratejimizi ona göre kurmak zorunda kalıyoruz. Düşman köprünün ardındaysa köprüyü havaya uçurup işleri zorlaştırabilirsiniz. Düşman sizden daha yukarıda konuşlanmışsa birimlerinizi düşmanın arkasından dolaşıp yukarı tırmanacak şekilde yönetebilirsiniz. Düşman tanklar ile taarruza geçiyorsa tanksavar birimlerinizi stratejik olarak önemli noktalara konuşlandırıp tankların kabusu olabilirsiniz… Gördüğünüz gibi, daha onlarca konu belirtip Sun Tzu gibi ahkam kesebilirim, çünkü CoH 3 bunların hepsini düşünüp uygulamaya koymanıza izin veren bir yapıya sahip. Ara sıra ortaya çıkan teknik hatalar taktiksel derinliği baltalıyor olsa da, genel olarak bolca taktik kurmaya müsait bir oyun var elimizde.

Bu arada oyuna dair çok hoş bir detay daha var: oyunda Türkçe dil desteği de mevcut. CoH 2’nin Türkiye’de de çok popüler olduğu gerçeği sonunda fark edilmiş olacak ki, yeni oyun doğrudan Türkçe desteği ile geldi. Hikaye yalandan olduğu için hikaye takibi açısından çok bir faydası olmasa da; oyunu öğrenmek ve birimlerin yeteneklerini kolayca keşfedebilmek için kolaylık sağladığı bir gerçek.

Tek tabanca nereye kadar…

Gelelim çok oyunculu tarafa… Malumunuz CoH, uzun vadede çok oyunculu tarafıyla parlayan bir yapım oldu her zaman. Üçüncü oyunda da gelenek bozulmuyor ve keyifli bir çok oyunculu oyun tecrübesi görüyoruz. Her ordunun kendi birimlerinin çeşitli karakteristik özellikleri, çok oyunculu modda parıl parıl parlıyor. Güç dengesi de genel olarak yerli yerinde. Şimdilik on küsür haritadan ibaret bir çeşitlilik olsa da, gelecekte birçok güncelleme ve DLC ile birçok yenilik geleceğini tahmin etmek zor değil.

Dengeli dağılım, yalnızca ordu-birim bazında değil, oyuncuların eşleştirilmesi bakımından da başarılı. Starcraft’ta olduğu gibi dokuz yaşındaki Koreli çocuklar tarafından darmaduman edildiğimi hiç hissetmedim. Dengeli yapı, sizi oyuna daha da bağlıyor ve bu sayede oyun artılar hanesi bir puan daha çakıveriyor.

Savaş Sonucu: “Meh”

Tüm bu saydığım hususlar CoH 3’ü iyi bir oyun yapmaya yetse de, selefi CoH 2’nin uyandırdığı heyecanı uyandıramadığını da gösteriyor aslında. Elimizde çeşitli teknik hatalardan ve yanlış tercihlerden dolayı sarsılıp duran bir yapım var. Fakat oyun bu haliyle de gayet keyifli. Hatta siz bu satırları okurken, oyuna gayet büyük bir güncelleme gelmiş olacak ve belki de yukarıda saydığım negatif hususların bir kısmı ortadan kalkacak. Sadece… Relic’in daha iyisini yapılabileceğini bilmek birazcık üzüyor, o kadar.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız! 

Octopath Traveler II – İnceleme

Sekizli Masa’da işler yolunda…

İnsan yaşlandığını en çok evvelce oynadığımız oyunların ne kadar özel olduklarını anlatırken hissediyor. Son model işlemcilerin, yapay zekâ takviyeli ekran kartlarının yokluğunu hayal gücümüz kapatıyordu. Karakterlerin fotoğrafları ve en fazla 3 satırlık metin alanlarının gerisinde o kadar macera, trajedi ve yiğitlikler yaşandı ki bu biçim oyunları çağdaşlaştırıp sunmak için bile pek çok AAA stüdyosunu gölgede bırakacak derecede güçlü takımlar gerekirdi. Octopath Traveler’ı birinci çıktığında bilhassa kartlaşmış oyuncuların beğenip kültleştirmesi o yüzden büyük bir sürpriz olmasa gerek. Oyun 90’lı yılların pikselli görsellerini, çağdaş ışıklandırmalarla birleştiriyor ve bunu devasa kentler ve büyük alanlar yaratmak için kullanıyordu. Bu sayede sekiz karakter ve farklı hikayenin bir ortaya geldiği epik bir macera yaratmak göreli olarak küçük bir takımla mümkün oldu.

Peki Octopath Traveler mükemmel bir oyun muydu? Mutlaka hayır. 8 farklı karakterin tamamı ana karakter oldukları hissini uyandırmıyordu. Ortada birleşen ana öykü de bence her kahramanın potansiyelini kullanmaktan uzaktı. Dövüşlerin dengesizliğinden ve açık dünya içeriğinin sonlu olmasından bahsetmiyorum bile. Pekala eksiksiz olmayan bir birinci oyun neden beni Octopath Traveler 2 fikri için bu kadar heyecanlandırdı? Zira ortada süper bir potansiyel var. Bu oyundan dersler çıkartarak kıssaların iç içe geçtiği, her karakterin daha manalı hale geldiği muazzam bir öykü yaratmak pek mümkün. Kahramanların geçmişlerine nazaran birbirleriyle zıtlaştıkları farklı tahlillerin olduğu yan misyonlar ve her karakterin avantajlarının kullanıldığı kuvvetli savaşlar derken bence gerçek yapılmış bir Octopath Traveler 2’nin gelmiş geçmiş en düzgün J-RYO’lardan biri olma potansiyeli vardı.

Hepimiz birimiz için

Serinin yeni oyununun bu potansiyele erişip erişemediği kestirim edebileceğiniz üzere bu incelemenin konusu olacak. Esasen birinci oyundaki doğruları kopyalasa bile elimizde hayli sağlam bir oyun oluyor. Octopath Traveler 2, birebir halefi üzere toplamda farklı hayalleri olan sekiz ana karakterin tek bir öyküde toplandığı bir oyun. Kahramanlarımızın hepsinin çok büyük amaçları ve maksatları yok. Sakar dansçı Agnea’nın amacı dünyanın her sahnesinde şovlar yapmış bir “süper yıldız” olmak; şifacı Castti ise unuttuğu geçmişini hatırlamanın peşinde. Elbette kaybettiği krallığı geri almaya çalışan samurai Hikari ve yarı vakitli dedektif olarak çalışan rahip Temenos üzere hikayesi çok dallanıp budaklanan karakterler de var.

Hikâye olarak kimileri başından sonuna kadar epik olaylar örgüsü içinde ilerlese de bütün senaryolar ne yazık ki serinin bu oyununda da denk sayılmaz. Hikari ile başlar başlamaz kendinizi yüzlerce askerin içinde olduğu bir epik savaşın içinde buluyorsunuz mesela. Agnea’nın macerasında ise 10-15 dakika, yapacağı dans gösterisine yardım edecek yandaşlar aramakla uğraşıyorsunuz. Kulağa çok heyecanlı gelmiyor değil mi? Zira değil. Tekrar de bütün öyküler bir mühlet sonra yan vazifelere dönüşüp, ana ve daha büyük kıssaya bağlandıkları için bu durumu affedilebilir olarak görüyorum.

Karakterleri özgün kılan tek şey kıssaları değil. Hepsinin hem savaşırken hem de dünyada kullanabildikleri özgün yetenekleri var. Örneğin Hikari gündüzleri denk geldiği sıradan karakterleri düelloya davet ederek bayıltabiliyor. Bu halde hem o karakterin yeteneğini öğrenme bahtı yakalıyorsunuz hem de kapıları bloke eden müdafaaları ortadan kaldırmak mümkün oluyor. Vakti geceye çevirdiğinizdeyse değişik bir yeteneğe sahip oluyor ve sıradan karakterlere para dağıtarak kıymetli bilgiler elde edebiliyor. Rastgele yapıldığında çok değerli tüyolar gelmese de yan vazifeleri tamamlarken hayati olabiliyor. Tekrar misal bir ıstıraba parmak basacak olursak bu yeteneklerin hepsi çok özgün sayılmaz. Örneğin bu rüşvetle bilgi alma marifetini şifacı Castti birebir karakterlere ilaç vererek farklı bir halde de tamamlayabiliyor. Kimi karakterlerin partiye dahil edilmediği senaryolarda birbirlerinin alternatifi olmaları için yapılmış muhakkak ki fakat bütün karakterleri yanınıza kattığınız durumlarda özgünlüğünü yitiriyor bu sefer de. Yeniden de nihayetinde bu yetenekleri yan vazifeleri tamamlarken çokça kullanacaksınız. Octopath Traveler’da gece gündüz döngüsünü tek tuşla değiştirmek mümkün. Bu sayede birebir ortamlarda farklı olaylara denk gelebiliyorsunuz. Örneğin hırsızların geceleri başında müdafaa koyarak kapattıkları bir kapıyı gündüz anahtarı bularak açmak mümkün. Dilerseniz hiç uğraşmayıp kapıdaki müdafaayı da Avcı Ochette yahut Samuray İkari ile dövebilirsiniz de alışılmış. İki yaklaşım da teknik olarak hakikat, vazife tamamlandığı sürece farklı sonuçlar doğurmuyor.

Savaşarak ayrıldık

Oyunun savaş sistemiyse büyük oranda Octopath Traveler ile tıpkı. Sıra tabanlı dövüşlerde nerede ve nasıl saldırdığınız kıymet taşıyor. Her düşmanın zayıf olduğu elementler var. Karşınıza devasa bir domuz çıkarsa ona farklı silahlarla saldırarak neye zayıf olduğunu anlamanız gerekiyor. Düşmanlara zayıf olduğu silah ve elementlerle hasar verdiğinizde afallamalarını ve hücum sıralarını kaçırmalarını sağlamak mümkün. Ayrıyeten sersemledikleri vakitlerde fazladan hasar da alıyorlar. Her ne kadar kulağa ziyadesiyle cazip gelse de bilhassa kısım sonu canavarlarını daima sersemletmek yerine güçlü akınlarından evvel etkisiz hale getirmek ve zayıflatmak daha cazip oluyor bu ortada; belirtmeden geçmeyeyim. Sersemletme konusunda boost sistemi de çok işe yarıyor. Oyunda çeşitler geçtikçe dolan boost puanlarıyla tıpkı saldırıyı üç kereye kadar yapmak mümkün. Örneğin 6 “kalkanı” olan bir düşmanı sersemletmek için ikili kılıç saldırısını boostlayarak üç kez yapmak kâfi olabiliyor. Oyuna eklenen yeni özellikse Latent Power olmuş. Hasar aldığınızda ve verdiğinizde, hakikat yetenekleri kullandığınızda yahut özel eşyalar sayesinde Latent Power’ınızı doldurabiliyorsunuz. Her karakterin kendi iç gücü var ve bunlardan kimileri öbür karakterleri güçlendirirken, direkt çok güçlü taarruzlar yapan güçler de mevcut. Tıpkı birinci oyundaki üzere dövüşler kolay değil ancak hakikat vakitte akla yatkın ataklar yaparak yenemeyeceğiniz düşman da neredeyse yok.

Savaşlar ve açık dünya klasik bir J-RYO başında işliyor. Kentlerde güvendesiniz lakin kent dışında gezerken bir anda kendinizi açılan savaş ekranında bulmanız mümkün. Bu sebeple teknik olarak dünyayı serbestçe gezmenize imkân olsa da aslında her yer girilebilir sayılmaz. Level 13’lük bir partiyle 20. düzey bir alana girerseniz, çok ancak çok yüksek ihtimalle ikinci cinse gelmeden partinizin birçoklarını kaybedebilirsiniz. Bu durumun tahlili de bol bol gezerek güçlenmekten geçiyor. Yetenekler kullanarak yerleşkelerdeki karakterlerin eşyalarını “almak”, rastgele oluşan savaşlara girerek karakterlere düzey kasmak ilerlemek için pek kâfi tahliller. Bilhassa sizi kilitleyen bir düşman varsa biraz gezip kahramanlarınızı güçlendirmekte utanılacak bir şey yok. Açık dünyada kimi bölgelerin erişilebilir olmaması çok önemli bir sorun değil zira her alanda çok sayıda kapalı zindan, hazine sandıklarıyla dolu alternatif rotalar ve bulmacalar var.

Yol – yemek dahil yan meslek

Aynı birinci oyundaki üzere meslek sistemi de oyundaki yerini koruyor. Karakterlerin başlangıç mesleklerine ek olarak yan mesleklere geçmek de mümkün. Bunların kimilerini oyunun sonlarına kadar açamıyorsunuz fakat tamamı ziyadesiyle güçlü ve oyun stilini değiştirebiliyor. Tüccar Partito, savaşlarda başta etkisiz bir karakterken ikinci meslek olarak Arcanist aldığında yüksek manası sayesinde tam bir canavara dönüşebiliyor mesela.

Oyunda bence hala çok güzel çalışmayan mekaniklerin başında misyonlar geliyor. Kimi vazifeler birebir kent içinde rahatlıkla tamamlanabilse de kimilerini tamamlamak için sahiden müneccim olmak gerekiyor. Örneğin bir deniz fenerinin tabanında babasını bekleyen bir karakter gördüğünüzde bunun hakkında fazla düşünmüyorsunuz. Kentte birkaç kişi bu karakterden haberdar olsa da kimse babasının kim olduğunu bilmiyor ve öykü ilerlemiyor. Ortadan saatler geçtikten sonra oğluyla ilgili söylenen bir karaktere denk geliyorsunuz lakin adam size asla beni oğluma götür falan da demiyor. Olur da akıl ederseniz Agnea yahut benzeri özelliğe sahip bir öteki karakterle onu partinize katıp oğlanın yanına dönebiliyorsunuz. Karakterler bir ortaya geldiklerinde öykülerini kalan kısımlarını anlatıyorlar. Şahsen hatırlamam gereken karakterler ve diyaloglar yerine daha pak bir vazife sistemini ve bir misyon defteri olmasını tercih ederdim. Hayatın sıkıntıları ve onca işin gücün ortasında bir de Octopath Traveler 2’deki yan karakterlerin soy ağacını ve sıkıntılarını hatırlamaya çalışmak yorucu olabiliyor zira.

İlk oyundaki en kıymetli tenkitlerden biri sekiz karakterin kıssa boyunca fazla etkileşime girmemeleri ve birbirlerinden habersiz oldukları hissini vermeleriydi. Oyunda bu sorun hala devam ediyor. Ortam biraz daha Dungeons & Dragons başında, değerli kararlarda birbirleriyle çelişen ve hatta çatışan hayata bakış açıları farklı karakterlerle dolu olsaydı bence daha yeterli çalışırdı. Karakterler ortasındaki diyaloglar birincisine kıyasla bir tık daha fazla olsa da hala kâfi değil. Oyuna Crossed Paths isimli iki karakterin birlikte ilerlettiği yan kıssalar eklenmiş. Bunların kimilerini açmak için farklı karakterlerin öykülerini ilerletmek kâfi oluyor. Bu yan öyküler değişik ve eğlenceli olsalar da karakterler ortasında bir bağ oluştuğunu ana öykü dahilinde hissettiremiyorlar. Octopath Traveler 2’ye daha fazla diyalog ve kahramanlar ortası etkileşim gerektiğini düşünüyorum. Neredeyse tamamı bıcır bıcır uygunluk timsali olan tiplerle kıssa bir müddet sonra monotonlaşmaya başlıyor zira.

Yazdığım incelemeden birkaç adım geri atıp, büyük resme bakmam gerekirse bana nazaran Octopath Traveler 2 beklentilerimi tam manasıyla karşılayamadı. Bunun nedeni oyunun makus olması değil de birinci oyunun üzerine yapılan eklemelerin tam manasıyla oyunun gereksinimi olan değişiklikler olmamasından kaynaklanıyor. Octopath Traveler’ın harika formülüyle uygun bir oyun çıkarmak sıkıntı değil lakin hakikat yaklaşımla Square Enix’in elinde yeni bir Chrono Trigger olabilirdi. Şayet düzgün ve kısmen eski üslup bir J-RYO arıyorsanız bence şu ortalar Octopath Traveler 2’den daha yeterli bir alternatif yok. Lakin bu oyunun potansiyelini vazife rakip üretimciler bu sahayı uzun mühlet boş bırakmazlar diye düşünüyorum. Oyun beni eğlenceli karakterleri, şiddetli dövüşleri ve çokça içeriğiyle tatmin etmeyi başardı. Keşke “Şu yetenekli fakat ders çalışmayan çocuk” gücünü de üzerinden atabilseydi.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet isimli bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir adedidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, emniyetli ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en kıymetli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan karşılaşmaları üyeler bir fiyata katlanmadan istedikleri vakit takip edebiliyor. Böylelikle hem heyecanlı hem de çıkarlı bir bahis tecrübesi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol üzere tanınan spor kollarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için yalnızca siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız kafidir.

Prizmabet ayrıyeten üyelerine bol ölçüde bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te birinci üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu üzere farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve çıkarınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim koşulları da hayli makul düzeydedir.

Prizmabet para yatırma ve çekme süreçleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin üzere farklı usullerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme süreçleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa müddette hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme süreçlerinde rastgele bir komite yahut kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı dayanak hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı takviye takımı sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun yahut teklifinizi iletebilir ve anında tahlil bulabilirsiniz. Prizmabet canlı dayanak grubu profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en yeterli bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de çıkarlı bir bahis tecrübesi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için yeni giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız! 

2023’ÜN HOŞLUK VE BAKIM BULUŞMASI

Hoşluk ve Bakım Fuarı, 27-30 Nisan tarihleri ortasında hoşluğa istikamet verecek.

Güzellik dalındaki son teknolojiler, ameliyatsız gençleşmenin sırları, medikal estetikte son trendlerin görücüye çıktığı Hoşluk ve Bakım Fuarı, 27-30 Nisan tarihleri ortasında İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Stant Sarayı’nda 35. kere düzenlenecek.

Dünya markalarının yanı sıra yerli ve ulusal üretim hoşluk aygıtları, saç, spa, wellness ve fitness ile ilgili en gelişmiş aygıt, teknoloji, ekipman ve yolların dört gün boyunca sergileneceği fuar alanında; uzman, yerli ve yabancı tabipler, plastik cerrahlar, estetik ve hoşluk uzmanları, dermatologlar, kuaförler, makyaj sanatkarlar ve öteki dal profesyoneller bir ortaya gelecek.

Güzellik ve bakım bölümünün buluştuğu aktiflikte sunulacak yeni hoşluk ve bakım usullerini, cilt gençleştirme uygulamalarını, medikal estetikte son teknolojileri sizin için derledik.

Mormed Kozmetik
Yanlış uygulamaların önemli sıkıntılara sebep olduğu lazer epilasyon, bölgesel incelme ve cilt bakımı kategorilerinde faal ve dünya standartlarında hoşluk teknolojileri geliştiren Mormed Kozmetik, fuarda yeni aygıtlarını görücüye çıkaracak.

Bolat Medikal
Bolat Medikal, son devirde DermAC Peel, Derm Age Pro Peel, DermAGE Pumpkin Peel, DermWT Peel, Viales Antiaging Peptide eserleriyle hoşluk dünyasına yenilikler kazandırıyor. DermAGE Pumpkin Peel; bal kabağı ekstresi, glikolik asit ve salisilik asit kompozisyonu sayesinde cilt yenilenmesini hızlandırıyor ve antiaging tesir gösteriyor. Asitlerin varlığı sayesinde akne ve leke üzere oluşumların da gelişmesini önlemeye yardımcı oluyor. DermWT Peel; içeriğindeki yüzeysel soyucu, anti-oksidan ve tirosinaz inhibitörleri bulunan altı etken unsur yardımıyla cilde ziyan vermeden yenileme sağlayan bir kimyasal peeling formülü. Viales Antiaging Peptide ise; beş farklı biyomimetik peptit, yüzde 1 hyalüronik asit ve toplamda 59 farklı etken unsur sayesinde gençleştirme tesirini ciltte çabucak gösteriyor.

Expertyol
Expertyol, manikür-pedikür alanında dünyanın güçlü markaları ortasında yer alan Staleks ve fırça markası Roubloff’un farklı modelleriyle uzmanların el yapılarına uygun konforu sunuyor. Et pensi, ince ve şık uç yapılarıyla en eksiksiz manikürü yapmayı sağlayan Et makası, 3 farklı sertlik derecesiyle her türlü törpüleme sürecinde uzmanların gereksinimini karşılıyor. Birebir vakitte kullan-at modellerle de bireye özel kullanım imkanı sunan zımpara, farklı başlıklarıyla uzmanlara istediği modelleri kullanma imkanı tanıyan itici, kuru manikürün olmazsa olmazı frez uçlar ve Roubloff markasının tırnak uzmanları için tasarlanmış olan fırçaları Expertyol’un eser kümesini oluşturuyor.

İşkar
Uluslararası alanda ve Türkiye’de güçlü Ar-Ge çalışmaları ile eser tasarımı ve dizaynı geliştiren İşkar, eseri kullanan tüm kliniklere, hastanelere ve hoşluk merkezlerine, teknik servis hizmeti ve eğitim de veriyor. Uygulama sonuçlarında inanca büyük ehemmiyet vererek, üretim yeteneklerini en son teknolojilerle optimize eden firmanın aygıtları, Kozmetik Ce evrakına sahip.

Dore Medikal
Dore Medikal, teknolojiyi ve trendleri yakından takip edip, medikal ve kozmetik alanında tüm gelişmeleri en süratli formda bölüme sunuyor. Hoşluk ve bakım alanında lazer aygıtları ile öne çıkan marka, uzman takımıyla verdiği dayanakla itimadı ve sıhhati önde tutuyor. Satışa sunduğu patentli markaların tüm sertifikalı eğitim ve bilgi programlarını bünyesinde veren firmanın, özel ve ileri teknoloji aygıtları fuarda yer alacak. Aktiflikte, dünyada tek ağrısız ve acısız turbo soğutmalı, en fazla 4-5 seansta tüyleri yok Doreice Lazer, soğuk hava üfleme ve buz başlıklı Diodex aygıtlarının yanı sıra, zayıflama ve cilt bakım aygıtları da görücüye çıkacak.

CosmeticMed
CosmeticMed, genç, dinamik ve uzman grubunun özverili çalışmalarıyla müşterilerine başarılı bir halde hizmet sunuyor. Hastaneler, tıp merkezleri, poliklinikler, hoşluk salonları, ulusal ve memleketler arası pazarda alanı ile ilgili her türlü hizmeti sunan firma, hoşluk kesimindeki yerini koruyor.

Estezone
Estezone, estetik kesiminde faaliyet gösteren hastane, klinik ve estetik merkezlerine gereksinim duydukları aygıt ve yedek kesim gereksinimlerini karşılamak ve tıpkı vakitte aygıtlar ile ilgili oluşan arızaları en kısa müddette tahlile kavuşturmak için profesyonel grubu ile hizmet veriyor. Marka, Arion Alexandrite Lazer, EpiCare-Zenith, Light Age Epicare DUO, Light Age Epicare LPX, EpiCool, Zimmer Cryo-6, EsteSlim, EsteSculpt, Elazer, PicoZone, SkinZone, GoldZone, Lazer Epilasyon Gözlüğü eser ve aygıtlarıyla daldaki yerini güçlendiriyor.

Detaylı bilgi için;
www.guzellikvebakim.com

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet isimli bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir adedidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, sağlam ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en kıymetli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan karşılaşmaları üyeler bir fiyata katlanmadan istedikleri vakit takip edebiliyor. Böylelikle hem heyecanlı hem de çıkarlı bir bahis tecrübesi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol üzere tanınan spor kısımlarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için yalnızca siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız kafidir.

Prizmabet ayrıyeten üyelerine bol ölçüde bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te birinci üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu üzere farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve karınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim kaideleri da hayli makul düzeydedir.

Prizmabet para yatırma ve çekme süreçleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin üzere farklı prosedürlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme süreçleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa müddette hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme süreçlerinde rastgele bir kurul yahut kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı takviye hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı dayanak takımı sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun yahut teklifinizi iletebilir ve anında tahlil bulabilirsiniz. Prizmabet canlı takviye takımı profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en uygun bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de yararlı bir bahis tecrübesi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için şimdiki giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!