PrizmaBetGüncelGirişAdresiHızlıveGüvenilirErişim!

‘Ya bu soykırımı durdurun ya da sonsuza kadar susun’

Mansur, BM Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) Gazze ve işgal altındaki Filistin topraklarındaki duruma ilişkin düzenlenen açık oturumda konuştu. İsrail’in suç üstüne suç işlemeye ve BM’nin her kuralını çiğnemeye devam ettiğini kaydeden Mansur, “İsrail …

Mansur, BM Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) Gazze ve işgal altındaki Filistin topraklarındaki duruma ilişkin düzenlenen açık oturumda konuştu.

İsrail’in suç üstüne suç işlemeye ve BM’nin her kuralını çiğnemeye devam ettiğini kaydeden Mansur, “İsrail, kendinin öldürme ve sömürgeleştirme iradesinin uluslararası toplumun can kurtarma ve barış sağlama iradesinden daha güçlü olduğu varsayımıyla hareket ediyor.” diye konuştu.

Mansur, Filistinlilerin kuşatma altında bombalandığını, aç bırakıldığını ve “öldürüldükleri için suçlandığını” söyledi.

Gidecek hiçbir yerleri olmayan Filistinlilerin giderlerse dönemeyeceklerini de bildiklerini belirten Mansur, “İsrail bu planı hepimizin gözleri önünde uyguluyor. Bu kabul edilemez.” dedi.

Mansur, İsrail’in uluslararası hukuku baştan yazmaya çalıştığını kaydederek, siviller insani yardım çalışanları ve gazetecilerin öldürmesi gibi suçların İsrail için sadece başkaları tarafından yapıldığında “barbarca” olduğunu ifade etti.

“Filistin halkı teslim olmadı, siz de olmamalısınız”

İsrail’in kendini üstün gören ve insanlık dışı olan ırkçı hukuk düzeni oluşturmaya çalıştığını vurgulayan Mansur, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“İsrail’in bize insan gibi davranmamasına, bizi silme çabalarına daha ne kadar izin vereceksiniz? İsrail’in yıkım ve açlıkla Filistin halkını Gazze’nin kuzeyinden başlayarak yok etmesi sizin için kabul edilebilir mi? Yapacak hiçbir şeyiniz yok mu? Yapacak çok şeyiniz var. Filistin halkı teslim olmadı, siz de olmamalısınız.”

“Ya bu soykırımı durdurun ya da sonsuza kadar susun”

Mansur, 10 ay önce yapılan tüm uyarıların inkar edilemez bir gerçeğe dönüştüğünü belirterek, “Artık soykırıma karşı çıkacak mısınız? Şimdi değilse ne zaman? Kurtaracak hayat kalmadığında mı?” sorularını yöneltti.

İsrail’in soykırım ve sömürgeleştirme kampanyasını gerçekleştirmek için uluslararası düzeni yıkmak zorunda olduğunun farkında olduğunu aktaran Mansur, İsrail’in bu çerçevede de BM temsilcileri, örgütleri, uluslararası mahkemeler, uluslararası toplum ve gazetecileri “engel” olarak gördüğünü ifade etti.

Mansur, BM üyelerinin kınamalarının ne zaman hesap sormaya dönüşeceğini sorgulayarak, şunları kaydetti:

“Uluslararası toplumun harekete geçmemesi halinde, İsrail suçlarında yeni seviyeye geçecektir. Soykırım, cezasız kalınmayla mümkün kılınır. İsrail her bir kırmızı çizgiyi geçti, her kuralı ihlal etti ve her yasağı çiğnedi. Ne zaman yeter diyeceksiniz? Ne zaman harekete geçeceksiniz?”

BMGK’de oturduğu sandalyenin kendisine değil Filistin halkına ait olduğunu belirten Mansur, “Bu sandalye, insanların size ulaştıramadığı acılarıyla dolu. Onlara ulaşmak zorundasınız. Siz BM Güvenlik Konseyi’siniz. Her bir Filistinlinin acısına ulaşmak zorundasınız, bu sizin göreviniz.” diye konuştu.

Mansur, “Faaliyetleriniz, hareketlerinizle uyumlu olsun. Ya bu soykırımı durdurun ya da sonsuza kadar susun.” diyerek sözlerine son verdi.
AA

İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’daki saldırılarında 11 bin 852 öğrenci hayatını kaybetti

İsrail ordusunun, 7 Ekim 2023’ten beri Gazze Şeridi ve işgal altındaki Batı Şeria’da sürdürdüğü saldırılarda 11 bin 852 Filistinli öğrencinin hayatını kaybettiği bildirildi.

AA

İsrail’in 1 yılı aşkın süredir abluka altındaki Gazze’ye saldırılarında, gençlerin gelecekleri de yıkılan binaların altında kaldı.

Filistin Eğitim ve Yüksek Öğretim Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in bir yıldan fazla süredir Gazze ve Batı Şeria’da sürdürdüğü saldırıların eğitim ve öğrenciler üzerindeki etkililerine ilişkin bilgi verildi.

11 BİN 852 FİLİSTİNLİ ÖĞRENCİ YAŞAMINI YİTİRDİ

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’nde devam eden saldırılarında 11 bin 738 öğrencinin öldüğü, 18 bin 365 öğrencinin yaralandığı aktarılan açıklamada, Batı Şeria’daki İsrail saldırılarında da 114 Filistinli öğrencinin hayatını kaybettiği, 594’ünün yaralandığı ifade edildi.

İsrail’in Batı Şeria’da ayrıca 450 Filistinli öğrenciyi de gözaltına aldığı aktarılan açıklamada, eğitim çalışanlarından da 560 kişinin bu süre zarfında İsrail saldırılarında öldüğü kaydedildi.

EĞİTİMLERİNE DEVAM EDEMİYORLAR

İsrail ordusunun saldırıları nedeniyle Gazze Şeridi’nde 788 bin öğrencinin 7 Ekim 2023’ten bu yana eğitime devam edemediği bilgisinin paylaşıldığı açıklamada, eğitimlerinden mahrum kalan Filistinli öğrencilerin çoğunun psikolojik ve sağlık sorunları yaşadığı belirtildi.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 210’u çocuk, 11 bin 742’si kadın olmak üzere 43 bin 61 Filistinli öldü, 101 bin 223 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)

Moskova’da Filistin’e destek etkinliği düzenlendi: ‘İsrail, ABD desteğiyle ayrımcılık ve zulüm uyguluyor’

Filistin’in Moskova Büyükelçiliği’nde Filistinlilerle dayanışma etkinliği düzenlendi. Venezüella’nın Moskova Büyükelçisi Velasquez yaptığı açıklamada, İsrail’in ABD ve Anglosakson ülkelerinin desteğiyle ayrımcılık ve zulüm uyguladığını vurguladı.

Filistin’in Moskova Büyükelçiliği ile Venezüella’nın Moskova Büyükelçiliği’nin organizasyonuyla yapılan etkinliğe, Filistin’in Büyükelçisi Abdel Hafız Nofal, Venezüella’nın Moskova Büyükelçisi Jesus Rafael Salazar Velasquez ve çok sayıda Filistin, Rus ve Venezüella vatandaşı katıldı.

Etkinliğe Filistin bayraklarıyla katılanlar, Gazze Şeridi’nde İsrail ordusunun saldırılarında hayatını kaybedenlerin anısına çiçek bıraktı, Filistin lehine sloganlar attı.

Filistin’in Moskova Büyükelçisi Nofal, burada yaptığı konuşmada, İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığını belirterek, “Gazze’de olanlar, İsrail tarafından yaratılan büyük bir sorun. İsrail bir yıldır Hamas’ın eylemlerini gerekçe göstererek sivillere saldırılar düzenliyor” dedi.

Buna karşı çıktıklarını söyleyen Nofal, “40 binden fazla Filistinli öldürüldü, 100 binden fazla Filistinli yaralandı. Gazze yok ediliyor. Okullar bombalandığı için 645 bin Filistinli eğitim göremiyor. Hastaneler, camiler, kiliseler, binalar, yollar yok edildi. Yarın saldırılar durdurulursa Gazze’nin yeniden inşa edilmesi için 90 milyar dolara ve 10 yıla ihtiyaç var” diye konuştu.

Filistinlilerin gıdaya ihtiyaçları olduğuna işaret eden Nofal, Gazze’de barışın sağlanması gerektiğini vurguladı.

‘İsrail, ABD ve Anglosakson ülkelerin desteğiyle ayrımcılık ve zulüm uyguluyor’

Venezüella’nın Moskova Büyükelçisi Velasquez de Filistin, Yemen, Lübnan gibi İslam ülkelerindeki halklara uygulanan soykırıma karşı çıktıklarını belirterek, “İsrail, ABD ve Anglosakson ülkelerin desteğiyle ayrımcılık ve zulüm uyguluyor” ifadesini kullandı.

Latin Amerika ülkelerinin İsrail’in eylemlerine karşı çıktığını söyleyen Velasquez, şöyle devam etti:

Çocuk, kadın ve sivillere uygulanan soykırıma karşı çıkıyoruz. Buna göz yumamayız ve bunu kenardan izleyemeyiz. İsrailliler Gazze Şeridi’ni harabeye dönüştürdü. Buradaki insanlar, gıdaya erişimden, serbest hareket etmekten, sağlık hizmetlerinden yoksun. Filistin halkının yok edilmesine karşı çıkıyoruz ve bunun durdurulmasını istiyoruz. Filistin devletinin tanınması gerekiyor. Ancak bu şekilde barış sağlanabilir.

Velasquez, Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro‘nun talimatıyla birçok ülkede İsrail ve ABD’nin eylemlerine karşı etkinlikler düzenleneceğini söyledi.

‘Gazze’de halk yok ediliyor’

Etkinliğe katılan Rus vatandaşlarından Oksana Hokonova, Filistinlileri desteklemek için ellerinden geleni yaptıklarını dile getirerek, “İlk önce Gazze’de durum beni bir Müslüman olarak rahatsız ediyor. Ancak Filistin’i desteklemek için mutlaka Müslüman olmaya gerek yok, insan olmak lazım. Bu durum bizi endişelendiriyor” dedi.

Uluslararası toplumun Gazze’de akan kanın durdurulması için yeterince adım atmadığını söyleyen Hokonova, “Gazze’de halk tamamıyla yok ediliyor, etnik temizlik yapılıyor” diye konuştu.

Moskova’da eğitim gören Venezüellalı öğrencilerden Alberto Alava da Filistin halkını desteklediklerini belirterek, “Gazze’deki trajedinin sona ermesini, Filistin halkının huzur içinde yaşamasını istiyoruz” ifadesini kullandı.

Hamaney ‘En hafif yanıtı verdik’ dedi, İsrail’i açık açık tehdit etti

İsrail’in Lübnan’da Hizbullah lideri Nasrallah’ı öldürmesinin yankıları sürerken, İran’ın İsrail’i vurması büyük şok yaratmıştı. İsrail’in bu saldırıya nasıl cevap vereceği merak konusu olurken, İran’ın dini lideri Ayetullah Hamaney, düşmana bir kez daha meydan okudu. Cuma hutbesinde konuşan Hamaney, gerekirse İsrail’i yeniden vuracaklarını belirterek ‘Kana susamış kuduz köpeğe’ en hafif yanıtı verdiklerini söyledi.

İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları artarak devam ediyor. Binlerce kişi saldırılar nedeniyle göç ederken, savaşın daha da büyüyeceği endişesi artıyor.

Dünya, İsrail’in Hizbullah lideri Nasrallah’ı öldürmesinin şokunu yaşarken, İran’ın iki gün önce Tel Aviv’i vurması ile savaş iyice kızıştı. İsrail’in bu saldırıya karşılık vermesi beklenirken, İran dini lideri Hamaney’den yeni tehditler geldi.

‘Bütün İslam ülkeleri hazırlıklı olmalı’

Tahran’da cuma namazı sonrası konuşan Hamaney, öncelikle Müslüman alemine birlik olma çağrısında bulundu. “İran halkının düşmanı Filistin’in, Lübnan’ın, Irak’ın, Mısır’ın, Suriye ve Yemen’in de düşmanıdır.” diyen Hameny, “Düşman aynı düşmandır. Bütün İslam ülkeleri hazırlıklı olmalı. ” diye konuştu.

‘Cevabımız meşru ve hukuka uygundur’

Filistin halkının düşmana karşı ayaklanma hakkına sahip olduğunu belirten Hamey, “Filistin, Filistinlilere aittir. Kendi topraklarını savunuyorlar.” dedi.

Lübnanlıların da Filistin’e haklı olarak destek verdiklerini vurgulayan Hamaney, “Kimsenin bu meşru desteği eleştirmeye ve neden sahaya giriyorsunuz demeye hakkı yoktur. Silahlı kuvvetlerimiz de iki gün önce harekete geçtiler ve yasal olarak bu operasyonu düzenledik. Bu yanıt tamamen meşru ve hukuka uygundur.” diye konuştu.

‘Kana susamış kuduz köpeğe en hafif yanıtı verdik’

Hamaney İsrail’e düzenledikleri füze saldırısına ilişkin, “Silahlı kuvvetlerimizin eylemi, işgalci siyonist rejime karşı verebileceğimiz en hafif cezaydı. İşledikleri akıl almaz suçlar karşısında bu kana susamış kuduz köpeğe karşı verebileceğimiz en hafif yanıtı verdik. Gerekirse yine vuracağız. İslam Cumhuriyeti elindeki vazifeyi en büyük kararlılıkla yerine getirecek.” ifadelerini kullandı.

‘Gerekeni yapmaya devam edeceğiz’

Karşılık verilirken acele ve tereddüt edilmeyeceğini vurgulayan Hamaney, “Mantıklı, doğru ve haklı olanı yapacağız. Karar sürecinde, askeri ve siyasi karar vericiler açısından da doğru zaman beklenecektir. Gelecekte gerekeni yapmaya devam edeceğiz.” dedi.

Lübnan halkına seslenen Hamaney, “Lübnan halkı, sizler birer kahramansınız. Bu korkak düşman, Hizbullah’ın ve Hamas’ın varlığını asla bitiremeyecek. Allah yolunda savaşımız sürecek. Bizler zafere yakınız ama onlar suikastlerle yıkarak ve sivillere öldürerek hedeflerine ulaşacaklarını zannediyor.” diye konuştu.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Ticaret Bakanlığı’ndan yalanlama: İsrail ile ticaret iddiaları asılsız

Ticaret Bakanlığı, Türkiye’nin İsrail ile ticaretin devam ettiğine dair iddiaları kesin bir dille yalanladı.

Ticaret Bakanlığı, Türkiye’nin İsrail ile ticaretin devam ettiğiyle ilgili iddialar hakkında bir açıklama yayınladı.

Bakanlık, söz konusu iddiaların tümüyle yalan olduğunu kaydetti.

Yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“TAMAMEN KÖTÜ NİYETLİ VE SPEKÜLASYON AMAÇLI OLDUĞU AÇIK OLAN HABERLER”

“Bilindiği gibi, bazı basın organlarında ülkemiz ile İsrail arasındaki ithalat ve ihracat işlemlerinin devam ettiği yönünde asılsız ve manipülatif haberler yapılması üzerine 18.09.2024 tarihli basın açıklamamızda bu haberlerin yalan olduğuna dair gerekli izahat yapılmıştır.Buna rağmen, ülkemiz ihracatının sekteye uğratılması yoluyla ekonomimize darbe vurmayı amaçlayan karalama kampanyasının halihazırda devam etmekte olduğu görülmektedir. Ülkemizin kararlılıkla uygulamakta olduğu kısıtlama kararlarına karşın ülkemizden İsrail’e ürün gönderildiğine yönelik tamamen kötü niyetli ve spekülasyon amaçlı olduğu açık olan haberlerin kamuoyu vicdanını yaralamak ve devletimizin haklı duruşunu gölgelemek amacıyla yapıldığı ve İsrail’in kanlı siyasetinin bir tezahürü mahiyetinde olduğu aşikardır.

“DÜNYADA KATLİAMI TENKİT ETMENİN BİR ADIM ÖTESİNE GEÇEN VE PROAKTİF BİR ADIM ATAN TEK ÜLKEYİZ”

Sayın Cumhurbaşkanımızın Birleşmiş Milletler 79. Genel Kuruluna hitaplarında bütün dünya karşısında ifade ettikleri üzere, daima mazlumun yanında, zalimin ve zulmün karşısında olan ülkemiz, acil ve kalıcı ateşkesin sağlanması, rehine-mahkum takasının gerçekleştirilmesi, insani yardımların engelsiz ve kesintisiz olarak Gazze’ye ulaştırılması yönünde uluslararası düzeyde en üst perdeden temas ve çabalarını sürdürmektedir. Bu haklı duruşun bir yansıması olarak ülkemiz, hakkı haykırmaktan çekinmeyerek İsrail’le olan ticari işlemlerini tümüyle durdurmuş, bu konuda dünyada katliamı tenkit etmenin bir adım ötesine geçen ve proaktif bir adım atan tek ülke olarak mazlumun yanındaki dimdik duruşunu perçinlemiştir.

“TÜRKİYE GAZZE’YE EN FAZLA YARDIM GÖNDEREN ÜLKE”

Diğer taraftan ülkemiz, ilk günden itibaren Filistinli kardeşlerimize yönelik insani yardım faaliyetlerini sürdürmektedir. 60 bin tonu aşan yardım miktarıyla Türkiye, Gazze’ye en fazla yardım gönderen ülke konumundadır. İsrail’in abluka altına alarak en temel ihtiyaçlarına erişimlerini dahi engellediği Filistinli kardeşlerimizin dünya ile arasındaki köprü vazifesi görmek amacıyla ülkemiz, Filistin Milli Ekonomi Bakanlığının onay verdiği ve Filistin topraklarındaki ihtiyaçlara yönelik sevkiyatı, Filistin Milli Ekonomi Bakanlığının kontrolünde ve Filistin varışlı olduğu teyit edilerek gerçekleştirmektedir. Bu malların münhasıran Filistin tarafından kullanıldığı, Filistin Milli Ekonomi Bakanlığı tarafından da müteaddit defalar açıklanmış bulunmaktadır.

“ASIL HEDEF TÜM İHRACATIMIZI ENGELLEMEK”

Bu kapsamda, İsrail ile ticaretin devam ettiğine yönelik mesnetsiz ve gerçeği yansıtmaktan uzak iddialar hakkında Bakanlığımız başta olmak üzere devletin çeşitli kademeleri tarafından defalarca açıklama yapılmış olmasına rağmen aynı yalanların basın organlarında yer bulması, bu haberlerin kökü dışarıda olan şer odakları tarafından kasıtlı olarak, ülke gündemini meşgul etmek ve ülkemizin mezalime karşı güçlü ve sağlam tavrını gölgelemek amaçlarıyla servis edildiğini açıkça göstermektedir. Bahse konu şer odaklarının asıl hedefi, tüm ihracatımızı engelleyerek ülkemiz ekonomisinin lokomotifi ihracatımızın önüne set çekmektir.”

patronlardunyasi.com

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

MOSSAD’ın atası NİLİ örgütü I. Dünya Savaşı’nda İngilizler için çalışıyordu, örgütün kadın ajanı da Sarah Aaronsohn’du

İsrail’in Hizbullah’a yönelik siber saldırısında kuvvetle muhtemel bir MOSSAD ajanı olan gizemli CEO: Cristiana Barsony-Arcidiacono büyük rol oynadı. Gizemli kadın CEO Cristina bana MOSSAD’ın atası sayılan gizli istihbarat örgütü NİLİ’ye 1. Dünya Savaşı’nda Cemal Paşa’nın vurduğu darbede ele geçirilen İsrailli kadın ajan Sarah Aaronsohn’u hatırlattı. 

Burak ARTUNER

İsrail, Hizbullah’a yönelik siber saldırı planlarını 2 yıl önce başlattı. Şeytani plan ise geçen günü devreye girdi. Bu planın tam göbeğinde ise MOSSAD’ın Macaristan’da kurduğu paravan bir şirket ve onun esrarengiz CEO’su vardı. Lübnan’da patlayan çağrı cihazlarını tedarik eden MOSSAD’ın paravan şirketi Macaristan’daki BAC Consulting KFT’nin CEO’su Cristiana Barsony-Arcidiacono da muhtemelen MOSSAD ajanıydı.

MOSSAD’ın atası sayılan Nili, Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizler için hayati bilgiler toplayan bir örgüttü. Bu örgütün en önemli üyesi ise bir kadın ajan olan Sarah Aaronsohn’du.

Gelin MOSSAD’ın atası olan teşkilatın, Osmanlı topraklarında nasıl kök saldığına biraz bakalım:

YAHUDİLERİN FİLİSTİN’E KÜÇÜK KOLONİLER KURA KURA GİRDİ

Kırım Savaşı’ndan sonra, Avrupa’nın Filistin’e olan ilgisi artarak devam etti. İlk Avrupalı göçmenler, 1870’de gelen Hıristiyan Almanlar oldu. Würtemberg’li bu çiftçiler, Kudüs, Yafa, Hayfa ve Nasıriye civarına yerleştirildiler. Bunları, kısa bir süre sonra, Doğu Avrupa’dan özellikle Rusya ve idaresindeki memleketlerden gelen küçük Musevi grupları takip etti. Bunlar da “koloniler” kurarak toprakla uğraşmaya başladılar. Yahudi milletinin, “Vaat edilen topraklar”da yani Filistin’de yeniden vücut bulacağına dini inançları vardı.

ROSTSCHİLD YARDIMLARIYLA PARAYLA TOPRAK ALDILAR

Başları sıkışınca Avrupa’nın en büyük bankerlerinden ve İngiltere Kraliyet ailesinin de yakını olan Rotshschild kardeşlerden her türlü yardımı alıyorlardı. Yahudiler, Filistin’e parayla toprak alarak yerleşmeye başladılar. Araplar ise yeni gelenleri dehşete düşürüp hem bedelini aldıkları toprağa, hem de yeni köye konmak için, sistemli bir saldırganlık siyaseti izlemeye başladı. Saldırılar için özellikle Yahudilerin tatil günleri cumartesiyi seçiyorlardı. Kolonidekiler sinagogda ibadetle meşgul bulunduklarından, netice almak daha kolay oluyordu. İlgili makamların da bu gibi işlere pek karıştıkları yoktu.

İsrail’in ilk başbakanı olacak olan David Ben Gurion (En sağda) İstanbul’da diğer arkadaşlarıyla beraber hatıra fotoğrafı çektirmişti. Darülfünun’da okuyan Ben Gurion ve arkadaşları, 1. Dünya Savaşı sırasında Siyonizm tahrikçiliği yaptıkları gerekçesiyle, Cemal Paşa tarafından sınır dışı edilmişlerdi.

ÇERKEZ BEKÇİLERİ BEĞENMEYİP SİLAHLANMAYA BAŞLADILAR

Köylerde ve çiftliklerde, öteden beri, hükümetin bu havaliye yerleştirdiği Çerkezlerden bekçi kullanılıyordu. Ancak özellikle Rusya’dan gelen Yahudiler, Çerkezleri sevmiyor, onlara güvenmiyordu. Yahudi’yi Yahudi’nin koruması gerektiğini savunuyorlardı. İşte bu dönemde Yahudiler, adını Ahdi Atik’ten aldıkları “Şomrim” (Bekçi) teşkilatını kurarak, Osmanlı devleti toprakları içinde ilk kez ellerine silah aldı. Bunlar ata iyi biniyor, bir Arap gibi giyiniyor, onlar gibi yaşıyor, Arapça konuşabiliyordu. Yahudiler, artık saldırılara kendi güçleriyle karşı koyuyordu.

RUSYA’DAN GELİP FİLİSTİN’E SIĞINDILAR

Bu teşkilatın içinde David Ben Gurion adında bir genç de vardı. Ben Gurion, 1886’da Rusya’nın Plonsk kasabasında doğmuştu. Babası Musevi cemaatinin önemli isimlerinden bir avukattı. Yahudilerin kutsal topraklara yerleşmesini savunan koyu bir Siyonist’ti. Sonradan Ben Gurion adını alacak olan David Gurion’un annesi, oğlu 10 yaşındayken, on birinci çocuğunu doğururken öldü. Böylece David, küçük yaştan itibaren babasının etkisi altında kaldı. O yıllarda Rusya’da ve Rus idaresi altındaki Doğu Avrupa ülkelerinde Museviler, devamlı olarak baskıya ve can kayıplarına uğruyordu. Bu Yahudileri siyasi bakımdan teşkilatlanmaya itti.

Rusya artık onların sığınabilecekleri bir yer olmaktan çıkmıştı, bu nedenle kendileri için kutsal sayılan Osmanlı devleti sınırları içindeki Filisten’e sığınmaya başladılar. Küçük David, böyle bir hava içinde yetişti. Bir ara Varşova’ya kaçtı, misafir öğrenci olarak öğrenim gördü. Siyonist kongrelerine katıldı. 1906’da Filistin’e geldi. Militan David, burayı beğenmemişti. Kolonilerde Çerkezlerin bekçilik yapmasına, Arap amelelerin çalışmasına karşı çıkıyordu. “Petah Tikva’daki Yahudi efendileri, yeni kolonilere gizlice Arapları sokuyorlar!” diye bağırıyor, bir Yahudi işçi hareketi meydana gelmeden, Yahudi milletinin oluşamayacağını savunuyordu.
Ben Gurion, arkadaşlarıyla büyük bir hanın odasında kalıyordu. Odalar adeta silahhaneye dönmüştü. İşçiler akşam olunca silahlarıyla ilgileniyordu. Kimisi namluyu temizliyor, diğeri nişangahı kontrol ediyordu. Fişekliklerini dolduruyorlar, silahlarını karşılaştınyorlar, iyi ve kötü yanlarını sayıp döküyorlardı. Yatana kadar kendilerini silahlarına veriyorlardı. Çünkü onlar için silah demek yaşamak demekti.

İsrail’in ilk başbakanı olacak olan David Ben Gurion (En sağda) İstanbul’da diğer arkadaşlarıyla beraber hatıra fotoğrafı çektirmişti. Darülfünun’da okuyan Ben Gurion ve arkadaşları, 1. Dünya Savaşı sırasında Siyonizm tahrikçiliği yaptıkları gerekçesiyle, Cemal Paşa tarafından sınır dışı edilmişlerdi.

İLK SİLAHLI BİRLİK HAŞOMER’DE YER ALDI

Ben Gurion, Arapların saldırılarını azaltan ve kolonilerden açıktaki sürüler ve tarlalara kaydıran Şomrim teşkilatının daha askeri bir nitelik kazanmasının gerekli olduğunu savunuyordu. Rusya’dan gelen yeni bir göç dalgası bunun için imkân sağladı. Çünkü gelenler arasında Ruslarla savaşan tecrübeli gençler vardı. Bunlar, Yahudilerin ilk disiplinli askeri birliği sayılabilecek Haşomer’i kurdu. Artık Siyonizm’in silahlı bir gücü vardı. Ancak Osmanlı devleti bu yapılanmayı fark etti. Ancak yabancı güçlerin baskısı nedeniyle sadece küçük birkaç tutuklama yapılıp olay kapatıldı.

DARÜLFÜNUN’DA OKUDULAR

Bu sırada, İstanbul’da Ikinci Meşrutiyet ilan edildi. Bir yıl sonra da İkinci Abdülhamid tahttan indirildi. İmparatorlukta tam bir keşmekeş hakimdi. Ben Gurion, Filistin’deki Yahudilerin hiçbir yerde olmadığı kadar başı boş, devletin hayatından uzak, yerli halka ve lisana tamamen yabancı bir topluluk olduğunu düşünüyor ve burada örgütlenmenin artırılması gerektiğini savunuyordu. Yahudilerin hiçbir hakkının yeteri kadar savunulmadığını bunun için siyasi hakların savunulması gerektiğini düşünüyordu. Bunun için bir karar verdi. İstanbul’a, imparatorluğun kalbine gidecek Türkçe öğrenecek, gerekirse Meclis-i Mebusan’a girecekti.

EMANUEL KARASU’YU HİÇ SEVMEDİ

Ancak İstanbul’dan önce Selanik’e gitti. Burada tanıştığı Osmanlı Musevileri ve Dönmeleri beğenmedi. Onlarla geçinemedi. Burada, sonradan mebus olacak Emanuel Karasu’dan da hiç hoşlanmıyordu. Sekiz ay sonra Istanbul’daydı. Burada yakın arkadaşı Ben Zvi ile beraber, bir oda kiraladıktan sonra Darülfünun’a yazıldı. İstanbul’da bir sürü Filistinli genç Yahudi ile tanıştı. Bunlar arasında kendi gibi hukuk öğrencisi olan geleceğin dışişleri bakanı olacak olan Moşe Şaret de vardı. David’in maddi sıkıntısı yoktu, babası her ay düzenli olarak harçlığını gönderiyordu.

Bir gün Yahudi İşçi Partisi Poalei Zion’un Dünya İcra Heyeti’ne seçildiğini öğrendi. Bu sırada, Josef Trumpeldor ile tanıştı. Yahudi eski subay, sol kolunu Rus-Japon harbinde kaybetmişti. İleride Çalutz (Öncüler) adındaki teşkilatı kuracak bu subay, I. Dünya Savaşı’nda Türklere karşı Yahudi gönüllüleri toplayacaktı. İstanbul’da başlayan dostluk, yıllar boyunca inişli çıkışlı bir yol takip edecek. Trumpeldor, 1920’de Araplarla çarpışırken ölecekti. Milletlerarası Siyonist Teşkilatı, İstanbul’da da boş durmuyordu. Faaliyeti çerçevesinde basın yoluyla propaganda da vardı. Almanya’da bulunan Siyonist Iç Hareket Komitesi tarafından yönetilen basın işlerini, İstanbul’da Rus Siyonistler tarafından tavsiye edilen Vladimir Jabotinsky yürütüyor ve çıkardığı, Jeune Turc ve El Judeo isimli gazeteler, Osmanlı topraklarında yaşayan bütün Yahudilere ulaştırılıyordu.

Ben Gurion, ileride en önemli Siyonist liderle-rinden biri olacak Jabotinsky’le de Istanbul’da tanıştı. Bu arada, Haşomer’in başkanı Israel Şohat da İstanbul’a gelmişti. Ben Gurion ve Ben Zvi ile buluştu. Filistin ve milislerden getirdiği haberleri verdi. Şohat, Filistin’e dönmeden, hep beraber bir hatıra fotoğrafı bile çektirdiler.

SİYONİZM TAHRİKÇİLİĞİNDEN TUTUKLANDILAR
Balkan Harbi’ni İstanbul’da geçiren Ben Gurion ve Ben Zvi 1914’te Büyük Harp başlayınca, Filistin’e dönerek eski faaliyetlerine devam ettiler. Ancak iki arkadaş, Osmanlı imparatorluğunun savaşa girmesi üzerine Siyonizm tahrikçiliğinden tutuklandılar. Cemal Paşa’nın emri ile kolonilerdeki bütün silahlar toplandı.

Haşomer’in bilinen üyeleri tutuklanarak, Yafa’nın kuzeyindeki bir kampta enterne edildi. Israeel Şohat da yakalanmıştı. İlgililer, Ben Gurion ile Been Zvi’nin sınır dışı edilmelerini kararlaştırdılar. Bunun üzerine iki arkadaş, henüz tarafsız olan Amerika’ya giderek orada bir şeyler yapmayı düşündüler. Pasaportlarına, “Bir daha dönmemek üzere” damgası vuruldu. Ben Gurion, savaştan sonra Filistin’e döndüğünde, İsrail’in kurulması için mücadelesini sürdürdü ve 1948’de kurulan İsrail devletinin ilk başbakanı oldu.

ÇANAKKALE’DE TÜRKLERE KARŞI YAHUDİ BİRLİĞİ OLUŞTURDULAR

İngiltere bir taraftan Yahudileri Filistin’e yerleştirmek üzere hazırlığa girişirken, diğer taraftan da Arapları Osmanlı imparatorluğuna karşı ayaklandırmak için onlara da Filistin’i içine alan toprakları vadediyordu. Ama iki tarafın bir arada yaşayıp yaşayamayacaklarını hesaba katmıyor veya katmak istemiyordu.

Birinci Dünya Savaşı’nda Amerikalı Yahudiler, bugün olduğu gibi büyük bir etnik grup teşkil ediyorlardı. Mali bakımdan çok güçlüydüler. Harp başlayınca Dünya Siyonist Teşkilatı tarafsızlığını ilan ederek karargâhını Kopenhag’a taşımıştı. Taşımıştı ama Amerika’dakiler bir Geçici İcra Komitesi kurarak, Ingiltere’de Weizmann’la işbirliğine girmişlerdi. İngiltere’nin zaferine bel bağlıyorlardı. Öte yandan Almanya’da da Yahudiler iyi muamele görüyorlardı. Bu nedenle Alman taraftarı Yahudi sayısı da az değildi. Bir İngiliz sömürge idarecisinin deyimi ile Cemal Paşa’nın Filistin’den kapı dışarı ettiği otuz bin kadar Yahudi İskenderiye’de toplanmıştı. Jabotínsky ile Trumpeldor, müttefik saflarında Türklerle savaşacak bir Yahudi birliği meydana getirmeyi burada tasarladılar. Gönüllü toplandı, “Sion Katır Kolu” adı verildi ve Çanakkale’ye yollandı. Birlik 750 katır ve bunların sürücülerinden oluşuyordu.

NİLİ’YE CEMAL PAŞA DARBESİ
Bu sırada Yahudilerin bölgede kurdukları ilk istihbarat teşkilatı olan ve MOSSAD’ın atası sayılan “NİLİ”, İngilizler için hayati önem taşıyan bilgiler topluyordu. NİLİ, İbranice “Netzah Yisrael Lo Yeshaker” ifadesinin kısaltmasıydı ve “İsrail’in Ebedi Olanı yalan söylemez” anlamına geliyordu. Bu ifade, gizli örgütün varlığı boyunca şifresi oldu. NİLİ ağının üç temel amacı vardı: Mısır’daki üslerinden Filistin’e yönelik İngiliz işgaline destek olmak; dünyayı Türkler’in yerel Yahudilere baskı yaptığına yönelik dezenformasyon yapmak ve daha da önemlisi, Filistin’de bir Yahudi vatanı kurulması yönündeki Siyonist davanın umutlarını ilerletmek.

Siyonizm Ansiklopedisi’nde madde haline getirilmiş NİLİ, General Allenby komutasındaki İngiliz ordularının Filistin’i işgal etmesine yardım etmeyi hedefliyordu. Bu teşkilatın başında Aaron Aaronsohn bulunuyordu. Türk ordusu, bu istihbarat teşkilatını büyük ölçüde çökertti. Ancak örgütün kurucusu Aaron kaçmayı başarsa da kardeşi Sarah Aaronsohn yakalanmıştı. Sorgusu için Şam’daki Türk ordusu karargahına götürülürken kendisini trenden uçuruma atarak intihar etti.

patronlardunyasi.com

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!