2024 yılında piyasaya sürülen WLD Coin, global bir kripto para girişimidir ve her bireyin ücretsiz olarak bir WLD alabilmesini hedefler.
2024 yılında piyasaya sürülen Worldcoin (WLD), global bir kripto para girişimidir. Her bireyin ücretsiz olarak bir WLD tokeni alabilmesini hedefler. Worldcoin, blockchain teknolojisi ile küresel ekonomiyi daha kapsayıcı ve erişilebilir hale getirmeyi amaçlar. Projenin temel farkı, biyometrik doğrulama sistemi ile dünya genelindeki bireylerin kimliklerini doğrulayıp onlara Worldcoin dağıtmayı hedeflemesidir. Bu sayede, dünya genelinde finansal katılımı artırmayı hedefler. Kriptokoin.com olarak bu makalede WLD Coin nedir konusunu ve fiyat yorumlarını inceliyoruz.
Worldcoin Nasıl Çalışır?
Worldcoin, bireylerin kimliklerini biyometrik doğrulama ile tespit eder. Ayrıca her bireye bir kez WLD tokeni tahsis eder. Bu süreçte, kullanıcılar bir “Orb” adı verilen cihaz aracılığıyla biyometrik kimliklerini doğrularlar. Bu cihaz, kullanıcıların kimliğini güvenli bir şekilde doğrularken, aynı zamanda gizliliklerini korur. Kullanıcılar bu doğrulama işlemi sonucunda ücretsiz WLD tokenlerine sahip olurlar.
Worldcoin’in temel amacı, herkesin eşit şekilde bir kripto para birimine erişebilmesini sağlamaktır. Bu sayede, dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan bireyler, global dijital ekonomiye dahil olabilirler. Ayrıca, WLD tokeni bir ödeme aracı olarak kullanılabilir ve kullanıcılar bu token ile çeşitli platformlarda işlem yapabilirler.
Worldcoin’in Avantajları
WLD Coin projesinin sunduğu en büyük avantaj, dünya genelinde finansal kapsayıcılığı artırmasıdır. Biyometrik doğrulama ile her bireyin kimliği yalnızca bir kez doğrulanır ve bu sayede tokenler adil bir şekilde dağıtılır. Worldcoin, bireylerin finansal sisteme katılımını kolaylaştırır ve küresel dijital ekonomi içinde yer almalarına olanak tanır.
Diğer bir avantaj ise gizlilik ve güvenliktir. Worldcoin’in kullandığı biyometrik doğrulama sistemi, kullanıcıların gizliliğini koruyarak kimliklerini güvenli bir şekilde doğrular. Bu sayede, kullanıcılar kripto dünyasına katılırken gizlilik endişesi yaşamazlar. Ayrıca, WLD tokenlerinin dağıtım süreci adil ve şeffaftır.
WLD Coin Geleceği
Worldcoin, küresel bir kripto para olma hedefi doğrultusunda hızla büyümeye devam ediyor. Platform, finansal kapsayıcılığı artırarak dünya genelinde daha fazla insanın dijital ekonomiye katılımını sağlamayı hedefliyor. Bu kapsamda, Worldcoin ekibi, projenin gelişimini sürdürüyor ve yeni bölgelerde biyometrik doğrulama süreçlerini yaygınlaştırmayı planlıyor.
Gelecekte, WLD tokeninin daha fazla platformda kullanılabilir hale gelmesi bekleniyor. Ayrıca uzmanlar, biyometrik doğrulama sürecinin dünya genelinde daha geniş kitlelere ulaşcağını ve bu sayede daha fazla insanın Worldcoin ekosistemine katılacağını öngörüyorlar. Yatırımcılar, Worldcoin’in global düzeyde önemli bir proje olacağını ve finansal sistemde köklü değişikliklere öncülük edebileceğini düşünüyorlar.
WLD Coin Fiyat Yorumları
Worldcoin, lansmanından bu yana dikkat çekici bir fiyat performansı sergilemiştir. WLD token, küresel erişimi ve sunduğu yenilikçi çözümler sayesinde hızla benimsenmiştir. Özellikle ücretsiz token dağıtımı ve biyometrik doğrulama süreci, Worldcoin’in dünya genelinde ilgi görmesine neden olmuştur. Uzmanlar, fiyat dalgalanmaları yaşamış olsa da, uzun vadede Worldcoin’in değer kazanacağı düşünüyorlar.
Yatırımcılar, Worldcoin’in gelecekte daha fazla kişi tarafından kullanılacağını ve fiyatının artmaya devam edeceğini düşünüyorlar. Platformun büyüme stratejileri ve dünya genelinde daha fazla bireyin projeye katılması, WLD Coin projesinin değerini olumlu yönde etkileyecektir. Ayrıca uzmanlar uzun vadede, Worldcoin kripto dünyasında kalıcı bir yerinin olacağını ve karlı bir yatırım aracı olacağını düşünüyorlar.
Finansal teknoloji şirketi Papara, İspanya merkezli neobank Rebellion’ı satın aldı. Haziran 2023’te tamamlanan Rebellion satın alma anlaşması kapsamında Papara, Avrupa’ya açılma sürecinde önemli bir adım atmış oldu.
Fiziksel şubeleri olmadan, yalnızca mobil ve internet tabanlı platformlarda faaliyet gösteren ve geleneksel bankalar olmayan neobank’ler, teknolojinin gücüyle geleneksel finansal hizmetlere meydan okuyan finansal teknoloji şirketlerini tanımlıyor.
Y ve Z kuşağına mensup kullanıcılara, bankadan bağımsız bir finansal deneyim için para transferi, ön ödemeli kart, Cashback gibi finansal ürün ve hizmetler sunan Rebellion, İspanya’da mobil uygulama mağazalarında en çok olumlu oy alan finansal teknoloji uygulamasını geliştiren şirketlerden biri olarak öne çıkıyor. 2017’de Sergio Cerro ve Alex Sagrado tarafından kurulan Rebellion’ın, bugüne dek 15 milyon euro yatırım aldı.
Rebellion Kurucu Ortağı Sergio Cerro, “Rebellion olarak küresel yatırımcı trendlerindeki değişimler nedeniyle, 2022’nin başlarında uluslararası bir üst düzey oyuncuyla güçlerimizi birleştirmek için stratejik bir M&A planı başlattık.
Bu satın alma, İspanyol neobankacılık piyasasıyla sorunsuz bir şekilde uyum sağlayan bir projeyi ilerletmek için olağanüstü bir fırsat sunuyor. İspanyol sektöründe baskın bir oyuncunun yokluğu ve hâkim ekonomik manzara göz önüne alındığında Papara’nın, kaynakları, iş vizyonunu ve tutkuyu sinerjik olarak harmanlamak için ideal ortak olduğuna inanıyorum” dedi.
BlackRock, dünyanın en büyük varlık yöneticisidir.
BlackRock, dünyanın en büyük varlık yöneticisidir. Yönetim altındaki 8 trilyon dolardan fazla varlığı kontrol eden BlackRock, dünyanın en büyük gölge bankasıdır. Ayrıca, iShares yatırım fonları imtiyazına ve diğer özel yatırım araçlarına sahiptir.
BlackRock, Inc., hem perakende hem de kurumsal müşterilerle çalışan küresel bir varlık yönetimi, risk azaltma ve danışmanlık firmasıdır. Hisse senedi, sabit getirili, opsiyon ve para piyasası fonlarına yatırım yapan tek ve çok varlıklı sepetler şirketin teklifleri arasındadır.
Firma tek bir kurumsal birim halinde organize edilmiştir. Mali müşavirlik ve yönetim giderleri şirketin gelirlerinin büyük bölümünü oluşturuyor. Özelleştirilmiş bir indeksleme şirketi olan Aperio, 1 Şubat 2021’de şirket tarafından 1,05 milyar dolara satın alındı.
9 trilyon dolarlık yönetilen varlıklara sahip bir fon yönetimi şirketi olan BlackRock, 30 ülkede 70 şubede 16 binden fazla kişiyi istihdam etmektedir ve 4973 şirkette hissesi vardır.
Şirketin en büyük yatırımlarından bazıları şunlardır:
Apple
Microsoft
Intel
Amazon
Facebook
Tesla
Exxon Mobil
Nike
BlackRock Nasıl Çalışır?
Müşteri Segmentleri
BlackRock, finansal danışmanlık, portföy yönetimi ve diğer çözümlerin bir karışımıyla geniş bir perakende ve kurumsal yatırımcı topluluğuna hizmet eder. Firmanın müşterilerini ayırdığı 3 ana grup şu şekildedir:
Federal rezerv, hazine, uluslar üstü ve diğer devlet kurumları gibi resmi kuruluşlar.
Sağlık sigortacıları, yatırım firmaları, firmalar ve üçüncü taraf fon sağlayıcıları ve küçük yatırımcılar gibi vergilendirilebilir kuruluşlar.
Belirli kazanç ve belirli katkı emeklilik planları, STK’lar, kuruluşlar ve miraslar gibi vergiden muaf kuruluşlar.
BlackRock, firma operasyonlarının gizli ve güvenli yönü nedeniyle, kullanıcılarının ayrıntılarını portalında veya yıllık raporunda tam olarak açıklamamaktadır.
30’dan fazla ülkede faaliyet gösteren ve 100’den fazla ülkede müşterisi olan BlackRock, dünya çapında bir müşteri kitlesine hitap etmektedir. Amerika, APAC ve Avrupa, Orta Doğu ve Afrika, firmanın kullanıcılarını ayırdığı çoklu jeopolitik bölgelerdir. Amerika, firmanın gelirinin çoğunu oluşturmaktadır.
Değer Önerileri
Müşteriler, BlackRock’tan farklı şekillerde yararlanır:
Firmanın kendisini, müşterilerine harika çözümler ve tutarlı karlar sunma konusundaki yıldız güvenilirliği ile ülkenin en iyi varlık yönetimi ve finansal danışmanlık firmalarından biri haline getirmesiyle marka ve itibar.
Hizmet hattı, hisse senetleri, sabit getirili, opsiyonlar ve para piyasası araçlarında işlem gören tek ve çok varlıklı sınıf havuzlarını içerir.
Firmanın Amerika, APAC (Asya Pasifik Akreditasyon İşbirliği), Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’nın her yerindeki 100’den fazla ülkedeki insanlara yardım eden küresel bir ofis ağı yönetmesiyle küresel etkisi.
Sanal BlackRock Solutions portalı gibi birden çok internet portalı tarafından desteklenen doğrudan yönlendirmeyi kolaylaştırmak için kullanılabilirliği.
Firmanın, tamamı bir grup endüstri uzmanı tarafından denetlenen yüksek eğitimli, yetenekli para yöneticileri ve diğer özel finans uzmanlarını işe almasıyla sektör yetkinliği.
Kanallar
www.blackrock.com, şirketin çok sayıda yatırım aracı ve yeri hakkında veri sunduğu web sitesidir. Tüketiciler, BlackRock Solutions portalı ve tüketicilerin ETF’ler yoluyla varlıklarını yönetmelerine olanak tanıyan iShares portalının yanı sıra Firma’nın sitesi aracılığıyla çeşitli araçları kullanabilir ve belirli finansal hedefleri için uyarlanmış hizmetler alabilir.
BlackRock’ın müşterilerine genellikle firmanın segment faaliyet alanlarına dağılmış kalifiye portföy yöneticileri ve diğer finansal uzmanlardan oluşan bir şirket içi grup hizmet verir. Bu çalışanlar, Amerika, APAC, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’yı kapsayan Atlanta, Londra, Madrid, Tokyo, Sidney ve Hong Kong’daki ofis tesislerinde hizmet vermektedir.
BlackRock ayrıca, firmanın bireysel yatırımcılarına hizmet veren onaylı aracılar, bankalar, tasarruf kurumları, sağlık sigortacıları ve serbest uzmanlar zinciri aracılığıyla tüketicilere hizmet vermektedir. Üçüncü taraf mali ve belki de diğer firmalar, firmanın üç faaliyet bölgesinde bu kategoriye dahildir.
Müşteri İlişkileri
Müşteriler, BlackRock’ın sanal BlackRock Solutions ve iShares portalları aracılığıyla çok sayıda seçenek ve bilgiyi kendi kendine sunabilir. Müşteriler, şirketin mali danışmanlık personeli ile uğraşmak zorunda kalmadan varlıklarını izlemek, yönetmek ve etkili yanıtları bulmak için bu dijital platformları kullanabilirler.
BlackRock’ın müşterilerine öncelikli olarak, firmanın birçok operasyonel yetki alanında yerleşik, kendini işine adamış bir finansal danışman ekibi hizmet vermektedir. Bu danışmanlar, güçlü bir ilişki oluşturmak ve benzersiz ihtiyaçlarını, zevklerini ve sınırlarını tam olarak anlamak için müşterilerle birebir görüşür. Sonuç olarak, şirket her müşteri için kişiselleştirilmiş müşterilere hizmet verebilir.
Müşteriler, yatırımlarının durumuyla ilgili sık sık yayınlar da dahil olmak üzere, BlackRock’tan bitmeyen destekten yararlanır. Firma’nın en büyük müşterilerine, sorular ve sorunlar için hayati bir bağlantı işlevi görebilecek hesap yöneticileri atanır. Müşteriler ayrıca portalda sağlanan iletişim bilgilerini kullanarak şirketin ana ofisini doğrudan arayabilir.
Kullanıcılar ayrıca BlackRock’ın faaliyetlerini Facebook, Twitter ve LinkedIn gibi birçok sosyal medya sitesinde takip edebilir ve firma ile bağlantı kurabilir.
Anahtar Faaliyetler
BlackRock, perakende ve kurumsal müşterilere ABD, Asya Pasifik, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika dahil 100’den fazla ülkede geniş bir portföy ve risk azaltma çözümleri yelpazesi sunar. Firma, hisse senetleri, sabit gelir, opsiyonlar ve para piyasası fonları satın alan tek ve çok varlıklı sınıf sepetleri sunar.
Şirket, müşterilere öncelikle geniş bir uzman yatırım yöneticileri ve diğer finans uzmanları topluluğu aracılığıyla hizmet verir, ancak aynı zamanda servet yöneticileri, bankalar, sağlık sigortacıları, tröst firmaları ve serbest para yöneticileri gibi bir finans aracıları karışımı aracılığıyla da çalışır.
BlackRock Solutions sitesi ve iShares ETF teklifleri gibi Şirketin belirli hizmetlerine de internetten erişilebilir. BlackRock ayrıca “Green box” aracılığıyla risk analizi ve risk azaltma danışmanlığı çözümleri sunar.
BlackRock Rakipleri
Fidelity Investments: BlackRock’un ana rakibi Fidelity Investments‘dir. Boston, Massachusetts merkezli Fidelity Investments, 1946 yılında kuruldu. Fidelity Investments, Yatırım Bankacılığı ve Brokerlik sektöründe faaliyet gösteren bir şirkettir. BlackRock’a kıyasla 23 bin 600 kişiyi istihdam ediyor.
Franklin Templeton: BlackRock’ın ana rakiplerinden biri Franklin Templeton’dur. 1947’de Kaliforniya, San Mateo’da bir kamu kuruluşu olarak kuruldu. Yatırım Bankacılığı ve Brokerlik sektörü rekabet ettiği yerdir. BlackRock’a kıyasla 4 bin 300 daha az personeli vardır.
Carlyle’s: Carlyle, BlackRock’ın üçüncü en büyük rakibi. 1987 yılında Washington, DC’de kuruldu. Varlık & Fon Yönetimi sektöründe faaliyet göstermektedir. BlackRock’tan 11,9 milyar dolar daha az kazanıyor.
Avrupa Merkez Bankası (ECB), dağıtılmış defter teknolojisi (DLT) dayalı uzlaşma teklifi üzerinde çalışıyor.
Avrupa Merkez Bankası (ECB), dağıtılmış defter teknolojisi (DLT) dayalı uzlaşma teklifi üzerinde çalışıyor.
Avrupa Merkez Bankası, uzun süredir görüştüğü kripto çerçevesinde yeni adımlar atıyor. Bununla birlikte merkez bankası, dağıtılmış defter teknolojisini 2024’te kullanacak.
ECB, 2024’te DLT Tabanlı Bir Finansal Piyasa Uzlaşma Denemelerine Başlayacak
Avrupa Merkez Bankası (ECB), finansal piyasalarda yenilikçi müdahalelere devam etmek istiyor ve bu çerçevede 2024 yılından itibaren dağıtılmış defter teknolojisi (DLT) tabanlı finansal piyasa uzlaşma denemelerine başlayacak.
ECB, hem AB vatandaşları tarafından kullanılabilecek bir perakende merkez bankası dijital para birimi (CBDC) olan dijital euro için planlar geliştirirken, hem de finansal kurumlar arasındaki menkul kıymetler veya döviz işlemlerinin çözümlenmesinde yenilik yapma imkanlarını araştırıyor.
ECB’nin yayınladığı tutanaklara göre, “ECB, keşif çalışmalarının 2024’te başlamasının öngörüldüğünü netleştirdi” yazdı.
Bu keşif çalışmaları “kapasite ve zaman açısından sınırlı” olacak ve mevcut kurallar çerçevesinde gerçekleştirilecek. Bu çerçeve, geçen yıl AB tarafından kabul edilen ve DLT kullanılarak menkul kıymet alım satımı için finansal piyasa altyapısı gerekliliklerini geçici olarak gevşeten yeni bir pilot düzenlemeyi de içermektedir.
ECB tarafından geçtiğimiz hafta kurulan yeni bir endüstri grubu olan danışma kurulu, Euroclear ve Deutsche Bank gibi geleneksel finans oyuncularının yanı sıra DLT odaklı girişimler olan HQLAX ve Fnality gibi şirketleri de içermektedir.
2010 yılından bu yana sürdürülebilirlik performansını şeffaf bir şekilde paydaşlarına açıklayan Anadolu Efes, bu yolculukta önemli bir adım daha atarak, ilk entegre raporunu yayımladı. Şirketin 2022’de başlattığı Denize +1 Nefes projesinden ilham alınarak tasarlanan rapor, finansal ve finansal olmayan alanlarda yarattığı değeri, performansını ve hedeflerindeki ilerlemeyi içeriyor.
Anadolu Efes, 8 Haziran Marmara Denizi Günü’nde Sedef Adası’nda gerçekleştirdiği etkinlikte ilk entegre raporunu ve Denize +1 Nefes projesindeki son gelişmeleri paylaştı. Anadolu Efes’in entegre düşünce anlayışıyla hazırladığı raporu; finansal ve finansal olmayan alanlardaki performansını, orta ve uzun vadeli hedeflerini ortaya koyuyor. Bununla birlikte şirketin Finansal, Üretilmiş, Fikri, İnsani, Doğal ve Sosyal&İlişkisel sermaye öğeleri etrafında nasıl değer yarattığı da raporda yer alıyor.
Entegre raporun Türkiye’de kendi sektöründe ilk olmasından ayrı bir heyecan duyduklarını belirten Anadolu Efes Bira Grubu Başkanı ve CEO’su Can Çaka sözlerine şöyle devam etti: “Anadolu Efes olarak, kurulduğumuz günden bu yana sürdürülebilirliği ana şirket stratejimizin temelinde konumlandırıyor, iş modelimizin önemli bir parçası olarak görüyoruz. Bugün yolculuğumuza dünyanın 9., Avrupa’nın ise 5. büyük bira şirketi olarak devam ediyoruz. Bununla birlikte bölgesel bir güç konumunda bulunan şirketimizin performansını finansal başarı tanımının ötesinde bir bakış açısıyla ele alıyoruz.
Değer yaratmak, bizim için finansal başarıyla birlikte aynı zamanda çevre, inovasyon, insan ve sosyal etki odağında gelecek için adımlar atmak demek. Bu sebeple, sürdürülebilirliği karar mekanizmalarımızın ve her türlü faaliyetimizin içerisine entegre ediyor ve tüm paydaşlarımız için uzun vadeli değer yaratmak adına sürekli çalışıyoruz. Bu yolda daha odaklı ve daha da şeffaf ilerleyebilmek adına hem ülkemizde hem dünyada henüz az sayıda şirketin uygulamaya aldığı entegre raporlamaya geçmeye karar verdik. Raporlarımızdaki verilerin doğruluğunu teyit etmek ve güvenirliliği daha da artırmak için bağımsız güvence beyanı almayı da önemsiyoruz.”
Raporun tasarımında Denize +1 Nefes projesinden ilham alındı
Anadolu Efes sosyal etkisini her geçen yıl artırma hedefiyle toplumsal fayda odaklı projeler hayata geçiriyor. Şirketin bu yıl ilk kez yayımladığı entegre raporun tasarımına Anadolu Efes’in geçtiğimiz yıl Deniz Yaşamını Koruma Derneği iş birliğiyle hayata geçirdiği “Denize +1 Nefes” projesi ve dolayısıyla su altı dünyası ilham verdi.
Denize +1 Nefes projesiyle denizlerin yağmur ormanları olarak nitelendirilen ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan mercanların korunması, Marmara Denizi’ndeki su altı yaşamının ve biyoçeşitliliğin zenginleştirilmesi hedefleniyor. Proje kapsamında nakledilen mercanların yarattığı etkinin izlenebilmesi ve kayıt altına alınabilmesi için bu yıl izleme istasyonu kuruldu. Marmara Denizi Günü’nde gerçekleştirilen rapor lansmanında su altı görüntüleri paydaşlarla anlık olarak paylaşıldı.
Brezilya’nın en büyük kripto para borsası Mercado Bitcoin, ödeme kuruluşu olarak ülkenin yetkili kurumundan lisans aldı.
Brezilya‘nın en büyük kripto para borsası Mercado Bitcoin, ödeme kuruluşu olarak ülkenin yetkili kurumundan lisans aldı.
Brezilya‘nın en büyük kripto para borsası Mercado Bitcoin, Brezilya merkez bankası tarafından ödeme kuruluşu olarak lisans alarak geleneksel finansal hizmetlerle kripto para potansiyelini birleştirmeyi planlıyor.
Mercado Bitcoin, Ödeme Kuruluşu Olarak Merkez Bankasından Lisans Aldı
Brezilya‘nın en büyük kripto para borsası Mercado Bitcoin, Brezilya merkez bankası tarafından ödeme kuruluşu olarak lisans aldı. Borsa, geleneksel finansal hizmetlerle kripto para potansiyelini birleştirmeyi planlıyor. Böylelikle şirket, elektronik para ihraççısı statüsünde ödeme kuruluşu olarak faaliyet gösterebilecek.
Mercado Bitcoin CEO’su Roberto Dagnoni, merkez bankasının lisans onayının iş genişletme planlarına devam etme konusunda önemli bir adım olduğunu belirtti. Şu anda dört milyondan fazla kullanıcıya hizmet veren Mercado Bitcoin, kullanıcıların kripto para birimlerini satın alabileceği ve dijital sabit gelirler ve farklı varlık sınıflarına yatırım yapabileceği bir dijital hesap olan MB Pay’i geliştiriyor.
Dagnoni ayrıca borsanın kripto para potansiyelini geleneksel finansal hizmetlerle birleştiren finansal hizmetler sunmayı planladığını da belirtti. Bu, kripto para birimlerinin kullanımının yaygınlaşması ve daha fazla kullanıcının finansal çözümlere erişimini sağlamak için yapılan bir adımdır.
ABD’li yatırım bankası JPMorgan, ChatGPT benzeri, yatırım tavsiyesi veren yapay zeka hizmeti üzerinde çalışıyor.
ABD’li banka JPMorgan Chase, müşteriler için yatırımları seçmek üzere ChatGPT benzeri bir yapay zeka yazılım hizmeti geliştiriyor.
CNBC’nin edindiği bilgiye göre, şirket bu ay IndexGPT adlı bir ürünün ticari markasını almak için başvurdu.
IndexGPT, müşteri ihtiyaçlarına göre uyarlanmış menkul kıymetleri analiz etmek ve seçmek için yapay zeka kullanan bir bulut yazılımına odaklanacak.
PEK ÇOK BANKA KULLANIYOR
OpenAI şirketinin ChatGPT ile geçen yıl elde ettiği başarı, tüm endüstrileri yapay zekanın gelişiyle baş etmeye zorladı. Sorulara gerçek kişi gibi yanıtlar oluşturmak için devasa dil modellerini kullanan ChatGPT, teknoloji devleri ve çip üreticileri arasında bir sonraki temel yenilik için yeni bir yarışı ateşledi.
Goldman Sachs ve Morgan Stanley dahil olmak üzere pek çok banka bu özelliği daha önce test etmeye başladı. Yapay zeka, Goldman mühendislerinin kod oluşturmasında ve Morgan Stanley’de finansal danışmanlık hizmetine yardımcı olmakta kullanılıyordu.
FİNANSAL DANIŞMANLARI İŞSİZ BIRAKIR MI?
Ancak JPMorgan, GPT benzeri bir ürünü doğrudan müşterilerine sunmayı amaçlayan ilk finansal kuruluş oldu. Hukukçulara göre, JPMorgan’ın ticari markasını güvence altına almak için onay tarihinden itibaren yaklaşık üç yıl içinde IndexGPT’yi başlatması gerekiyor.
Öte yandan yapay zeka kullanımının artmasıyla finansal danışmanların işsiz kalma korkusu da yayılıyor. Finansal danışmanlar, uzun süredir piyasalardaki rollerini değiştirecek kadar iyi bir teknolojinin gelişinden korkuyordu. Ancak bu korkular henüz gerçekleşmiş değil.
Teknolojinin yaygınlaşması ile birlikte finansal danışmanlık alanında çalışanların yapay zekaya nasıl uyum sağlayabileceği ise merak konusu.
Yüksek enflasyon ve değişen yaşam biçimi gibi faktörler gençlerin finansal bağımsızlık ve kendi hayatlarını kurabilme gibi önemli hedeflere ulaşmasını erteliyor
Salı günü yayınlanan bir Pew Araştırma Merkezi analizine göre, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki genç yetişkinlerin, finansal bağımsızlık ve ebeveynlerden ayrı kendi başlarına yaşama gibi “kilometre taşlarına” ulaşmaları kırk yıl öncesine kıyasla çok daha uzun sürüyor.
CNBC’nin haberine göre, 2021’de, 21 yaşındaki yetişkinlerin 1980’de aynı yaştaki yetişkinlere göre, tam zamanlı bir işe sahip olma, finansal bağımsızlıklarını yakalama, kendi başlarına yaşama, evlenme veya çocuk sahibi olma olasılıkları çok daha düşüktü.
ABD Nüfus İdaresi verilerine dayandırılan araştırmaya göre bugünün yetişkinleri finansal bağımsızlıklarına ve tam zamanlı bir işe 25 yaş civarında yaklaşıyor. Finansal bağımsızlık ülkedeki yoksulluk seviyesinin en az %150’si kadar bir gelire sahip olmak olarak tanımlanıyor.
Bankrate Kıdemli Sektör Analisti Ted Rossman 40 yıl içerisinde iki grup arasında üniversite eğitimi alma gibi bazı kritik değişikliklerden kaynaklanan farklılıklar olduğuna dikkat çekti. Bugün ABD’de 21 yaşındakilerin yaklaşık yarısı üniversiteye gidiyor. Pew Research verilerine göre 1980’de ise gençlerin sadece %31’i üniversite eğitimi alıyordu.
Bununla birlikte Bankrate’in nisan ayı tarihli raporuna göre, daha yaşlı nesiller çocuklarının 21 yaşına kadar finansal olarak tamamen bağımsızlığını kazanmaları gerektiğini düşünüyor.
ABD Ulusal Finansal Eğitim Vakfı Genel Müdürü Paul Golden da ebeveynlerin yetişkin çocuklarına yardım etmeyi teklif etmeden önce “kendi durumlarını incelemelerinin” önemli olduğuna işaret ediyor. Golden yardım etmeye karar verilse bile bunun zaman sınırlı bir plan üzerinden yapılması gerektiğini söyledi.
Golden “Çocuğunuza kredi vermeden veya evinize geri dönmesine izin vermeden önce, durumun tam olarak ne kadar süreceğine karar vermek için birlikte çalışın. Yetişkin çocuklarınızın sağlıklı bir finansal yaşam tarzı yaşamalarına yardımcı olmanın en iyi yollarından birinin, taklit etmelerini istediğiniz davranışı göstermektir” dedi.
Papara CEO’su Emre Kenci, e-spor alanına yatırım yapmaya karar verdiklerini ve önümüzdeki günlerde bir e-sport takımını satın alacaklarını söyledi. BlindLook Kurucu Ortağı Sadriye Görece ile Bloomberg HT televizyonunda Sefer Yüksel’in hazırlayıp sunduğu Finansal Teknoloji programına konuk olan Kenci, “Yakında duyurusunu yapacağız. Bu alandaki izlenme oranlarını yakından takip ediyoruz ve bu alana çok inanıyoruz” dedi. Papara’nın tek hedefinin hiç bir bankanın radarına girmemiş insanlar olmadığını belirten Kenci, var olan ürünleri daha kullanıcı dostu hale getirip tüketiciye sundukları söyledi. Kenci, bunu sadece para transferi, ödemeler değil menkul kıymetler, sigorta gibi alanlarda da yaptıklarını kaydetti. Türkiye’de sigorta poliçelerinin hala yüzde 70’nin fiziksel ortamda kesildiğini belirten Kenci, “Biz bunu da dijitalleştirmek istiyoruz. Finansal kapsayıcılığı biz aslında böyle geliştiriyoruz” dedi.
‘Voice Card görme engellilerin ödeme sistemlerinde yaşadığı sorunları gideriyor’
Dünyanın ilk sesli kartı Voice Card’ın finansal kapsayıcılığı artıran ve sınırları kaldıran bir proje olduğunu belirten Kenci, projenin özetle görme engellilerin ödeme sistemlerini kullanırken yaşadığı sorunları ortadan kaldırmayı amaçladığını söyledi. Voice card’ın kartlı alışverişin her adımını sesli olarak kullanıcıya bildirdiğini ve hataların oluşmasını engellediğini ifade eden Kenci, dünyadaki her 10 görme engelliden 9’unun kart dolandırıcılığı veya hatasına maruz kaldığını vurguladı. Voice Card’ın işlem gerçekleşmeden sesli olarak tutarı söyleyip dolandırıcılığı ya da hatayı engellediğinin altın çizen Kenci, “Projede teknoloji Thales’in. Biz teknolojiyi kullanan finansal kurumuz. Mastercard kart altyapısını sağlıyor. BlindLook da doğru kişilere ulaşmamızı sağlayan, projenin erişim tarafındaki iş ortağı. Hedefimiz Türkiye’deki 1 milyonu aşkın görme engelli vatandaşımıza daha iyi hizmet verilmesini sağlamak” dedi.
‘Finansal özgürlük alanında çok ciddi bir adım’
Görmeden nakit ile başa çıkmanın zor olduğunu ve normal kartlı sistemlerin görme engelliler için sorunları ortadan kaldırmadığını belirten BlindLook Kurucu Ortağı Sadriye Görece ise Voice Card ile görme engellilerin ödeme sürecinde edilgen olmaktan aktif bir bireye dönüştüğünü vurguladı. Voice Card’ın kendisi ve tüm görme engelliler için finansal özgürlük alanında çok ciddi bir adım olduğunun altını çizen Görece, bu durumun adım adım gelişerek sektör standardı haline dönüşebileceğini ifade etti. BlindLook’un hayalinin dünyada erişilebilirliğin standardı olmak olduğunu ifade eden Görece, “Görme engelliler için Türkiye’den dünyaya açılan bir erişilebilirlik kapısı olmak istiyoruz” dedi.
‘Açık bankacılık finansal tahlillerin muhtaçlık duyulan her yere entegre edilmesi için bir fırsat’
Garanti BBVA Müşteri Tahlilleri ve Dijital Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Işıl Akdemir Evlioğlu, açık bankacılık ile birlikte bilginin demokratikleştiğini ve datanın denetiminin müşterilerin eline geçeceğini söyledi. Bloomberg HT televizyonunda Sefer Yüksel’in hazırlayıp sunduğu Finansal Teknoloji programına konuk olan Evlioğlu şöyle devam etti: “Sektörler ortasındaki çizgiler biraz yok olmaya başlıyor. Tüm dünyada telekom operatörleri, e-ticaret firmaları ya da teknoloji şirketlerine baktığımızda hepsinin finansal alanda müşterilerine birtakım imkanlar, tahliller sunmaya başladığını görüyoruz. Bugün açık bankacılık Türkiye’de müşterilerimizin öbür bankalardaki hesaplarını ve hesap hareketlerini tek bir yerden görebildikleri ve ödeme başlatabildikleri bir yapı olarak kurgulandı. Açık bankacılığın aslında tahliller manasında başlangıç noktasındayız. Buradaki yeni eserlerle ve imkanlarla burası bankacılığın müşterinin olduğu her yerden yapılabildiği, çok daha müşterinin denetimiyle giden bir süreç olmaya dönüşecek diye düşünüyorum. Açık bankacılığın kesim için bir hudut değil, finansal tahlillerin çok daha genişlemesi, hayatın gereksinim duyulan her yerine entegre edilmesi açısından kıymetli bir fırsat olduğunu düşünüyorum.”
‘Dijital dünyada müşteri memnuniyetine odaklanan kurumlar fark yaratacak’
Dijital bir halde müşterisine ulaşan tüm dallarda, onu dinleyen, anlayan, onun muhtaçlıklarını karşılayan ve memnuniyetine odaklanan kurumların uzun vadede fark yaratacağını tabir eden Evlioğlu, “Burada taşınabilir çok kıymetli. Zira bizim birinci temas noktamız taşınabilir. Biz burada müşterilerimize özel tahliller geliştirdiğimizi ve onları anladığımızı hissettirmek istiyoruz. Burada akıllı ve onların gereksinimine anında karşılık veren bir yaklaşım olması gerekiyor. İkinci kritik mevzu ise yanlışsız vakitte yanlışsız uzman arkadaşa müşterimizi yönlendirmek. Burada teknoloji ve dijitalleşme bu işin olmazsa olmazı. Burada da yapay zeka ve bilgi analitiği öne çıkıyor” diye konuştu.
‘Mobil bankacılık artık tecrübenin merkezi’
Bugün gelinen noktada dijital bankacılığı bankacılık tecrübesinin kalbinde gördüklerini vurgulayan Evlioğlu, Garanti BBVA’nın 2019 yılında 7.7 milyon adet olan mobili etkin kullanan müşteri sayısının gelinen noktada 13 milyonu geçtiğini söyledi. Yalnızca 3 yılda bu büyük değişimin yaşandığının altın çizen Evlioğlu, “Rakamların bu boyuta gelmesinde bu mevzuyu çok önemseyen bankalar var. Başka tarafta da en az o kadar kıymetli olan, teknolojik adaptasyonu çok süratli ve biz finansal kurumlardan da beklentisi yüksek bir müşteri kümemiz var. Bu iki güç yan yana geldiğinde son 3-4 yıldır hızlanarak artan yaşanan değişim, dönüşüm kaçınılmaz bir son olarak hayatımıza girdi” dedi. Garanti BBVA olarak dijitalde ve mobilde 13.4 milyon etkin müşteriye hizmet verdiklerini tabir eden Evlioğlu, “Bunun içinde 11 milyon müşterimiz ise yalnızca mobilden hizmet alıyor. Dijitali konuşuyoruz ancak dijitalin içerisinde mobilin bambaşka bir yeri. Çok daha süratli büyüyen ve artık kontrolün merkezi olan yer” diye konuştu.
‘KOBİ müşterilerimizin yüzde 84’ten fazlası dijitali çok faal kullanıyor’
Sadece ferdî tarafta değil KOBİ müşterilerinin yüzde 84’ünden fazlasının dijitali çok faal kullanan müşterilerden oluştuğunu belirten Evlioğlu, finansal süreçlerin yüzde 99’unun artık dijitalden yapıldığı bir bankacılık dünyasının içinde olduğumuzu vurguladı. Garanti BBVA özelinde son bir yılda bile dijitalde yapılan süreç adedinin yüzde 40’ın üzerinde artarak 1 milyarı geçtiğini tabir eden Evlioğlu, “Mobil uygulamamıza son 1 yılda olan giriş sayısı yüzde 35’in üzerinde arttı. Günde ortalama 10 milyon kez giriş yapılıyor. Bir diğer söz ile yılda 3.5 milyarı geçti. Bunlar çok süratli büyüyen ve katlanarak artan rakamlar” dedi.