Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun 17.10.2023 tarih ve 16 sayılı toplantısında almış olduğu kararlar aşağıda belirtilmiştir. 1- ADIYAMAN FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. görevlisi CENAP ÖZHARIKCI’nın, 12.10.2023 tarihinde oynanan ADIYAMAN FUTBOL KULÜBÜ A.Ş.–BORNOVA 1877 SPORTİF YATIRIMLAR A.Ş. Ziraat Türkiye Kupası müsabakasında, müsabaka hakemine yönelik hakareti nedeniyle 3 RESMİ MÜSABAKADA SOYUNMA ODASINA VE YEDEK KULÜBESİNE GİRİŞ YASAĞI ve 9.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, 2- BORNOVA 1877 SPORTİF YATIRIMLAR A.Ş. sporcusu SABAHATTİN DESTİCİ hakkında, 12.10.2023 tarihinde oynanan ADIYAMAN FUTBOL KULÜBÜ A.Ş.–BORNOVA 1877 SPORTİF YATIRIMLAR A.Ş. Ziraat Türkiye Kupası müsabakasında, forma altına slogan içeren kıyafet giymesinden dolayı Kurulumuza sevk yapılmış ise de; isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığı anlaşıldığından CEZA TAYİNİNE YER OLMADIĞINA, 3- AMBER ÇAY EYNESİL BELEDİYE SPOR Kulübünün, 11.10.2023 tarihinde oynanan AMBER ÇAY EYNESİL BELEDİYE SPOR-MERKÜR JET ERBAASPOR Ziraat Türkiye Kupası müsabakasında, yedek kulübesinde lisanslı bir fizyoterapist veya masör bulundurulmamasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle 14.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, 4- İNEGÖLSPOR Kulübünün, 11.10.2023 tarihinde oynanan İNEGÖLSPOR-DOĞUBAYAZIT FUTBOL SPOR Ziraat Türkiye Kupası müsabakasında, stadyumda yer alan koltukların uygun şekilde numaralandırılmamasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle İHTAR CEZASI ile cezalandırılmasına, 5- KARŞIYAKA Kulübünün, 12.10.2023 tarihinde oynanan KARŞIYAKA–BİGASPOR Ziraat Türkiye Kupası müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içerisinde kupa kategorisinde ev sahibi kulüp olduğu müsabakada ilk kez gerçekleştirilmesinden dolayı İHTAR CEZASI ile cezalandırılmasına, 6- PAZARSPOR Kulübünün, 12.10.2023 tarihinde oynanan PAZARSPOR–SİLİFKE BELEDİYE SPOR Ziraat Türkiye Kupası müsabakasında, stadyumda yer alan koltukların numaralandırılmamasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle İHTAR CEZASI ile cezalandırılmasına, 7- SAPANCA GENÇLİKSPOR Kulübünün, 11.10.2023 tarihinde oynanan SAPANCA GENÇLİKSPOR-TALASGÜCÜ BELEDİYESPOR Ziraat Türkiye Kupası müsabakasında, müsabaka boyunca yedek kulübesinde doktor bulundurulmamasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle 7.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, 8- SERİK BELEDİYESPOR Kulübünün, 11.10.2023 tarihinde oynanan SERİK BELEDİYESPOR-MALATYA ARGUVAN SPOR Ziraat Türkiye Kupası müsabakasında, idari tedbirli futbolcunun müsabakada oynamasından dolayı (0-5) HÜKMEN MAĞLUP SAYILMASINA, Aynı müsabakada SERİK BELEDİYESPOR Kulübü sporcusu SİNAN KALAYCI’nın, idari tedbirli olduğu halde müsabakada yer almasından dolayı FDT’nin 50/1-a maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle 2 RESMİ MÜSABAKADAN MEN CEZASI ile cezalandırılmasına, Aynı müsabakada SERİK BELEDİYESPOR Kulübü görevlisi YUNUS KÜÇÜK’ün, idari tedbire uyulmaması eylemine iştiraki nedeniyle FDT’nin 50/1-c maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle 2 RESMİ MÜSABAKADAN MEN CEZASI ile cezalandırılmasına, 9- SİVAS DÖRT EYLÜL FUTBOL A.Ş.’nin, 12.10.2023 tarihinde oynanan SİVAS DÖRT EYLÜL FUTBOL A.Ş.–23 ELAZIĞ FK Ziraat Türkiye Kupası müsabakasında, yeterli sayıda top toplayıcı bulundurmamasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle İHTAR CEZASI ile cezalandırılmasına, Karar verilmiştir. Av. Fatih MADEN PFDK Başkanı (*) İşbu karar sonuçları şekli düzeltmelere tabi olabilir. Dünya Kupası’yla pozu gündem olmuştu! Nusret bu kez Şampiyonlar Ligi finaliyle olay olduDaha önce Dünya Kupası final maçının ardından sahaya inerek kupayla ve Arjantinli futbolcularla fotoğraf çektirmesiyle gündem olan ünlü şef Nusret Gökçe, Şampiyonlar Ligi finali öncesinde de gündeme geldi., bahisnow, betist, Tumbet, Turkbet, Ultrabet, Vdcasino, Vegabet, Venusbet, Vforbahis, Wcasino, Wettenbet, Winxbet, Wonodds, Wsbets, Prizmabet,
Daha önce Dünya Kupası final maçının ardından sahaya inerek kupayla ve Arjantinli futbolcularla fotoğraf çektirmesiyle gündem olan ünlü şef Nusret Gökçe, Şampiyonlar Ligi finali öncesinde de gündeme geldi. “Salt Bae” lakabıyla dünya çapında bir fenomene dönüşen şef Nusret Gökçe, 2022 Dünya Kupası finalinde Fransa’yı devirerek şampiyonluğa ulaşan Arjantin için sahaya inerek Dünya Kupası ile birlikte poz vermişti. Arjantin’in yıldız futbolcularıyla çekildiği karelerle adından söz ettiren Nusret’in o halleri sosyal medyada büyük tepki topladı. Nusret Dünya Kupası finali
Günlerce konuşulan Nusret, Şampiyonlar Ligi finali öncesindeki hareketleriyle de gündeme geldi. Manchester City-İnter arasında oynanan Şampiyonlar Ligi finali öncesinde eski yıldız futbolcular Nişantaşı’nda yer alan Nusret Gökçe’nin restoranına gitti. İngiliz futbol kulübü Manchester City’nin başkanı Haldun el-Mübarek ve eski futbolcular Pierre van Hooijdonk, Sergio Aguero, Carlos Tevez ve Luis Figo ile fotoğraf çekilen Gökçe’nin paylaşımlarını gören sosyal medya kullanıcıları “Yine Nusret kazandı”, “Adam her masada var”, “Büyük azim büyük kazanç” şeklinde yorum yaptı. Nusret Gökçe Şampiyonlar Ligi finali öncesi
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK VİDEO: Engin Akyürek “Zamansız” adlı kitabının imza gününde sevenleriyle buluştu! Boş cips paketlerinden futbol sahası yapıyorSürdürülebilirlik vizyonuyla PepsiCo, boş cips paketlerinden futbol sahası inşa ediyor. Şirket, Şanlıurfa’da hayata geçirdiği sürdürülebilir futbol sahasını bu ay bölgedeki herkesin kullanımına ücretsiz açacak. Mehtap HALICI Çok uluslu gıda ve içecek şirketi PepsiCo, sürdürülebilirliğe oldukça önem veren kuruluşlardan biri. Şirket, tüm faaliyetlerinde geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik üzerinden hareket ediyor. Boş cips paketlerinin geri dönüşümüyle sürdürülebilir futbol sahaları inşa eden PepsiCo, gelecek nesillere fayda sağlayacak ve değişimi gerçekleştirecek alanlara odaklanıyor. Sürdürülebilirlik kavramının gelecek nesillerin mevcut nesillerle eşit ve daha iyi yaşam yaşamaları için gerekli olduğunu söyleyen PepsiCo Türkiye Genel Müdürü Evrim Şen, futbol oyunuyla insanları bir araya getirmeyi amaçladıklarını söyledi. “Sosyal fayda sağlayacağız” Futbolun gücü sayesinde dünyanın dört bir yanındaki topluluklara mutluluk getirmek için yeni bir küresel bir girişim olan Ruffles RePlay’i geçen yıl hayata geçirdiklerini ifade eden Şen, PepsiCo olarak depremden etkilenen Şanlıurfa’da futbol sahası inşa ettiklerini ifade etti. Şen, şöyle konuştu: “Geri dönüştürülmüş Ruffles cips paketlerinden elde edilen peletlerle halı saha zeminini oluşturuyoruz. Bu yöntemle meydana getirdiğimiz sürdürülebilir futbol sahamızı ise bu ay bölgedeki herkesin ücretsiz kullanımına açacağız. Böylece projemizle çevresel sürdürülebilirliğe ek olarak sosyal fayda da yaratacağız. Çünkü sürdürülebilirlik de aynı futbol gibi; beslenme, sağlık ve iyi yaşama dikkat çekiyor.” Deprem bölgesi çiftçilerine destek Genel olarak var olan projelerini deprem bölgesinde devam ettirme kararı aldıklarını dile getiren Şen, Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) iş birliğiyle 2021 yılında hayata geçirilen ‘Pepsi Yıldız Futbolcu Seminerleri’ projesinin 2023 yılında da devam edeceğini söyledi. Şen, yine geçen sene Anadolu Meraları iş birliği ve PepsiCo Vakfı desteğiyle başlattıkları “Lay’s Yenileyici Tarım” projesinin bu sene deprem bölgesindeki çiftçilerin desteklenmesi ve tarımın devam etmesi için yeniden kurguladıklarını ifade etti. Şen, şunları dile getirdi: “PepsiCo olarak gençlere, çiftçilere ve topluma değer yaratan uzun soluklu sürdürülebilir projelere odaklanmaya devam edeceğiz. Çünkü spor öncelikli sorumluluk alanlarımızdan biri. Özellikle spor alanında hedefleri olan gençlere desteğimiz devam edecek.” Şen, Türkiye’de depremde ağır yara alan 11 ile ilk günden itibaren belediyeler, AFAD ve sivil toplum örgütleri aracılığıyla yaklaşık 40 milyon TL değerinde yardım ulaştırdıklarını belirtti. İki ünlü sanatçı İstanbul’a geliyor PepsiCo’nun içecek grubu markalarından Pepsi’nin 10 Haziran’da İstanbul’da sunacağı UEFA Şampiyonlar Ligi Final maçının bu yılki açılış törenine, Grammy ödüllü söz yazarı ve müzik yapımcısı Burna Boy ile ödüllü pop yıldızı Anitta sahne alacak. PepsiCo Türkiye Genel Müdürü Evrim Şen, “2025 finaline kadar UEFA Şampiyonlar Ligi’ni desteklemeye devam edeceğiz. Toplulukları futbol ile birleştirmeye, genç sporculara ilham vermeye ve futbolda sürdürülebilirliği güçlendirmeye odaklandık” diye konuştu. FANS LOVE IT, Champions NFT Awards Başvuruları Başladı!FANS LOVE IT, Web3 Futbol ve Spor Konferansı, Utilify ile birlikte Champions NFT Awards etkinliğini başlattığını duyurdu. FANS LOVE IT, Web3 Futbol ve Spor Konferansı, Utilify ile birlikte Champions NFT Awards etkinliğini başlattığını duyurdu. Yarışma, futbolseverlerin bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde oynayan erkek ve kadın takımları arasından 2022/2023 sezonunun en iyi oyuncusunu seçmeye davet ediyor. FANS LOVE IT konferans ekibi ve konuşmacılar tarafından hazırlanan kısa bir listede tüm oyuncuların isimleri yer alacak. Duyuruya göre, futbolseverler Utilify platformundaki formu doldurarak listede yer alan en iyi oyuncuları seçebilecekler. Kazanan isim, oylama sonuçlarına göre konferansın hemen ardından duyurulacak. NFT Ödüllü Yarışma İçin Son Başvuru Tarihi 9 Haziran Yarışma için oy veren futbolseverler özel bir NFT kartı alacak ve FANS LOVE IT konferansına bilet için çekilişe katılabilecekler. Yarışmanın sonucuna göre en iyi oyuncular için benzersiz bir kart tasarlanacak ve tüm kazananlara gönderilecek. Yarışmaya katılmak isteyen futbolseverler için son başvuru tarihi ise 9 Haziran. FANS LOVE IT konferansının, yılın en önemli futbol etkinliği olan ve İstanbul’un ev sahipliği yapacağı Şampiyonlar Ligi finalinin oynandığı gün gerçekleşmesi bekleniyor. Tanınmış futbol uzmanlarını ve Web3 şirketlerinin temsilcilerini bir araya getirecek olan bu konferansta, taraftar katılımı ve eğlence, dijital koleksiyonlar, NFT ve fan token’lar, metaversion ve cybersport gibi çeşitli konular ele alınacak. 18’den fazla konuşmacının katılım sağlayacağı bu etkinlik, katılımcılara zengin bir NFT sergisi sunmakla birlikte NFT ödülleri ve üst düzey ağ oluşturma fırsatı verecek. FANS LOVE IT! Web3 Futbol ve Spor Konferansı’na katılmak isteyenler; buradan formu doldurabilirler. Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir: “Uzlaşma kültürüyle sorunları çözelim”Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir, Türkiye Futbol Federasyonu Olağan Genel Kurulu’nda açıklamalarda bulundu. Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir, Türkiye Futbol Federasyonu Olağan Genel Kurulu’nda açıklamalarda bulundu. Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir’in TFF Genel Kurulu kürsüsünde yaptığı açıklama şu şekilde: “Türk futbolunun vicdanı olan kıymetli delegelerimizden bu konuda hassasiyet bekliyorum çünkü çok önemli bir gündem maddesini konuşuyoruz. Sayın Divan Başkanım, kıymetli Divan Üyeleri, Türkiye Futbol Federasyonu’nun sayın başkanı, değerli yönetim kurulu üyeleri, Kulüpler Birliği Vakfı’nın Başkanı, değerli yönetim kurulu üyeleri, sayın başkanım, kıymetli başkanlarım, biraz önce söylediğim Türk futbolunun vicdanı olan çok kıymetli delegeler hepinizi saygıyla selamlıyorum. “TÜRK FUTBOLUNUN ÇOK ÖNEMLİ SORUNLARI VAR” Bugün Türk futbolunun çok önemli sorunları var. Kulüpler Birliği Vakfı yakın zamanda bu konu hakkında Türkiye Futbol Federasyonu’na bir bildirimde bulundu. Sayın başkanımız da kısaca atıf yapmıştı, diğer başkanlarımız da atıf yaptılar. Lisans, vergi, limit, yayın hakları ve kurulların adaletli olması meselesi… Yayın hakları ile ilgili Kulüpler Birliği Vakfı’nın taleplerine karşı Türkiye Futbol Federasyonu bir uzlaşma kültürünü egemen kıldı ve bu konuda bizim de önerimiz buydu. Süper Lig A.Ş.’nin kurulması ve yayın haklarının Süper Lig A.Ş.’ye devri bir kanun değişikliğiyle mümkün ama umut ediyorum en kısa zamanda hem Kulüpler Birliği Vakfı hem Türkiye Futbol Federasyonu birlikte uzlaşı ve konsensüsle bu çözüm iradesini hayata geçirecek ve gerçekten bu yayın hakları konusunda bu sürecin tarafı olan fakat mevcut sistemde akdi ve hukuki tarafı olamayan kulüpler bu işin gerçek manada muhatabı olacaklardır. Bu önemli. Bir diğer husus bugünden maddesi ne olduğu, nasıl geliştiği, kronolojisi nedir? Federasyon geri çektiği önergede ne talep ediyordu? Kulüpler Birliği Vakfı ne istedi? Kısaca ona atıf yapmak istiyorum.” KURULLARIN ADİL OLDUĞU DÜŞÜNÜLMÜYOR” “Bugün Türk futbolunda hiçbir paydaş, Türkiye’de hiçbir futbol aktörü, bir futbol paydaşı hukuk kurullarının adil olduğunu düşünmüyor. Bazen adil olmak kadar adil görünmek de önemlidir ama bu kurullar ne adil ne de adil görünüyor. Bugün Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurulu başkanlarının arasındaki iş ilişkisi yakın zamanda kamuoyunun malumu. Birlikte eser yazmışlar. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu Başkan Vekilinin bir kamu tüzel kişiliğinde çalıştığı biliniyor çok açık. Tartışmaya mahal vermeyecek kadar aşikar. Türkiye Futbol Federasyonu’nda yönetsel düzeyde ve kurullarda görev yapan birçok aktörün kamu tüzel kişiliğinde de çalıştığı ortada ve bütün bunlar futbol ailesini, futbol paydaşlarını rahatsız ediyor. Peki ne yapmalıyız? Biz tarafsız, bağımsız bir yargılama anlayışını hayata geçirebilmeliyiz. Mevcut sistemde Türkiye Futbol Federasyonu’nun sayın başkanı teklif ediyor, yönetim kurulu karar veriyor ve biz Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nu, Tahkim Kurulu’nu ve Disiplin Kurulu’nu atıyoruz.” “ÇÖZÜM GENEL KURUL İRADESİNİ EGEMEN KILMAKTIR” “Düşünün yönetim kurulu bir karar verecek kendi atadığı maaşını verdiği, huzur hakkını verdiği Tahkim Kurulu bu kararı kaldıracak. Bu hayatın olağan akışına, mantık, fizik kurallarına aykırı. Böyle bir tarafsız ve bağımsız yargılama olmaz. Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2021 başından sonra müteaddit kararlar verdi. Keza Ombudsman da bir karar verdi. Bizim Federasyonumuz biz özerkiz, özerk hukuk hükümlerine tabiiyiz 5894 sayılı kanuna göre, dolayısıyla Ombudsman kararının üzerimizde bir yaptırım gücü yok dedi ama Ombudsman da bu kararı tarihe not düşmüş oldu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Ali Rıza ve diğerleri kararında, Doğan kararında, Mosturoğlu kararında hep şunu söyledi dedi ki; tarafsız ve bağımsız değil bu yargılama kurulları, Federasyon yönetiminin seçtiği yargılama kurullarının verdiği karar adil karar olamaz. Özlük, sosyal haklarını Federasyon karşılıyorsa adil olamaz. Peki çözüm nedir? Çözüm şüphesiz ki burada genel kurul iradesini egemen kılmaktır. Bugün geri çekilen önerge, bu kronolojiyi neden anlatıyorum kamuoyunda şöyle bir algı var bence çok rahatsız edici. Kulüpler Birliği Vakfı’nın hiçbir talebi kabul görmüyor. Kulüpler Birliği Vakfı’na haksızlık, Federasyona da haksızlık çünkü biz dün gece bir önerge verdik. Dedik ki Federasyonu’nun önergesinde Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı teklif etmeyecekti yeminle tarafsızlık ve bağımsızlık sağlanacaktı. Böyle bir yöntem doğru bir yöntem değil.” “UZLAŞMA KÜLTÜRÜYLE SORUNLARI ÇÖZELİM” “Doğru yöntem şudur: gelin birlikte uzlaşma kültürüyle bu sorunu çözelim. Genel Kurul seçsin, Genel Kurul’a bu isimleri bir kurul göndersin dedik. Bu kurul da Kulüpler Birliği Vakfı, Türkiye Futbol Federasyonu, futbolcular, teknik heyet, teknik adamlar, hakemler, amatör kulüpler, 1.,2.,3. Lig’deki futbol kulüpleri vakfı buraya üye versin. Toplamda 13 kişi hukuk kurulları aday komisyonu buralara başvuru yapılsın, Uyuşmazlık Çözüm Kurulu ve Disiplin Kurulu’nda minimum 10 yıl, Tahkim ve Etik Kurulu’nda 15 yıl kıdemi olan hukukçulardan seçilsin, seçilen isimler hiçbir spor kulübüne üye olmasın, hiçbir şirket spor kulübünün iştirakı olan şirketin yönetim kurulu, denetim kurulu üyesi olmasın ve adil, hakkaniyetli uzlaşma kültürüyle bir düzenlemeyi egemen kılalım dedik. Dün gece Türkiye Futbol Federasyonu’nun sayın başkanı, değerli yönetim kurulu üyeleri, Kulüpler Birliği’nin sayın başkanı ve hazır bulunan başkanlarla uzlaşma kültürü buradan çıktı. Gece 2’ye kadar süren bir toplantı nihayetinde bir temek metinde uzlaştık. Bu temel metin zannediyorum bunun futbolun paydaşlarını mutlu edecek bir metin olacaktır yapısı itibariyle. Bugün bu statü değişikliği önerimiz tam anlamıyla şu: Disiplin Kurulu, Uyuşmazlık Çözüm Kurulu ve Tahkim Kurulu’nu Genel Kurul seçecek. Genel Kurul, yönetimlerin seçildiği Genel Kurul’da değil bir sonraki Genel Kurul’da bu kurullarımızı seçeceğiz. Sayın başkanın haklı olarak şöyle bir endişesi oldu haklı olarak ki isabetli bir endişeydi o. Yüzlerce insan başvurur, birçok hukukçu başvurur, biz bunu nasıl püskürteceğiz. Orada da bir ara formül olarak Hukuk Kurulları aday komisyonu belirleyelim dedik. Bu aday komisyonunda sadece Süper Lig ve Türkiye Futbol Federasyonu olmasın, futbolun diğer paydaşları bizim için çok önemli paydaşlar olan hakemler, eski futbolcular, teknik direktörler, amatör federasyonlarda bulunsun 13 kişilik bir kurul oluşsun. Bu 13 kişilik kurul, her bir kurul için Uyuşmazlık Çözüm Kurulu, Disiplin ve Tahkim için 39 üye belirlesin, bu 39 üye sizin onayınıza sunulsun, Genel Kurula sunulsun ve 39 üye arasından 6 asil, 6 yedek, 1 başkan toplam 13 kişi bu şekilde seçilsin dedik. Peki bunlar ücretlerini nasıl alacaklar, huzur haklarını? Ekonomik bağımsızlık, organik bağımsızlık ve fiziki bağımsızlık…” “DÜZENLEME SONRAKİ SEÇİM ÖNCESİNDE YÜRÜRLÜĞE GİRECEK” “Burada da ödenen harç ve yargılama masraflarından bunlar alınsın, ayrı bir kalemden alınsın ki tamamen o ekonomik bağ da bertaraf edilsin istedik. Bir sonraki Genel Kurul’da bu oylansın ve seçilsin yargılama kurulları. Yargılama kurulları adil hakkaniyet zemininde bir karar vermezse en azından Federasyon çıkıp diyebilecek ki buyurun siz seçtiniz, sizin iradenizle egemen oldu. Buyurun onların verdiği kararlar. Ancak tarafsız ve bağımsız yargılama hakkını bu şekilde egemen kılarız dedik. Bu önerge ile statü değişikliğimizin temel konusu budur. 1/5 ile imzaladık, sunduk. Gündeme alınması kabul edildi. Fakat geldiğimiz noktada nitelikli çoğunlukla bunun kabul edilmesi lazım. Dün akşamki yapıcı tavrından ötürü ben hem Türkiye Futbol Federasyonu sayın başkan ve yönetim kuruluna, Kulüpler Birliği Vakfı başkanımıza, oradaki kıymetli başkanlarımıza, sabah saatlerine kadar bu düzenlemeyi yazdığımız Türkiye Futbol Federasyonu’nda çok ciddi çalışmalar yürüten oradaki hukuk müşaviri arkadaşımız Hazer Bey’in emeğine sağlık. Sabah 7’de bitirdik çünkü bu düzenlemeyi. Çok teşekkür etmek istiyorum.” “Ne zaman yürürlüğe girecek meselesi… Biz 5 ay diyorduk fakat 5 ay yetmiyor geldiğimiz bu noktada kurulların seçimi için. Bir sonraki seçim öncesinde yürürlüğe girecek bu düzenleme. Umut ediyorum adil, hakkaniyetli bir sürecin yaşanmasına vesile olur ve artık Türkiye’de futbol hukuk kurullarının adaletli, hakkaniyetli karar alma mekanizmasını işletmesiyle ilgili başka da kamuoyunda tartışma yaşanmaz. Dolayısıyla bu önergeye desteklerinizi bekliyoruz. Hepinize saygı ve selamlarımı sunuyorum.” Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir, Galatasaray TV’ye şu açıklamalarda bulundu: “Bizim Galatasaray Spor Kulübü olarak uzun zamandır üzerinde durduğumuz bir mesele vardı. Uyuşmazlık Çözüm Kurulu, Disiplin ve Tahkim Kurulları’nın adil olmadığını düşünüyoruz. Tarafsız ve bağımsız yargılanma hakkını ihlal ettiğini düşünüyoruz. Nitekim İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nde yerleşmiş ve kemikleşmiş içtihatlarında bunu söyledi. Önce 2020 yılının başında Ali Rıza ve diğerleri kararında, sonra Sedat Doğan kararında söyledi. Ondan sonra Ombudsman’ın bir ihlal kararı var. Özetle şunu söylüyor: Türkiye Futbol Federasyonu’nun hukuk kurulları tarafsız ve bağımsız değildir. Adil yargılama hakkını ihlal eder. Bu kararlar çok net bir şekilde adil görünmediği gibi adil de değildir diyor.” “Buradaki temel problem şu ana kadar sistem şöyle işliyordu; Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı teklif edip yönetimi bu kurulları atıyordu. Özlük, huzur, sosyal haklarını ve maaşlarını da Türkiye Futbol Federasyonu’ndan alıyordu. Düşünün Türkiye Futbol Federasyonu bir karar veriyor, siz o karara karşı hukuka uygunluk denetimi yapıyorsunuz, hak arama özgürlüğünüzü kullanıyorsunuz, Tahkim Kurulu’na başvuruyorsunuz. Yani sizin kararınızı denetleyen Hukuk Kurulu, yargılama makamı hatta ve hatta Anayasa’nın 59.maddesine göre kararlarına karşı adli yargı yoluna başvurulamayan bir kurul Tahkim Kurulu. İçe dönük bir sistem işliyor ve sizin atadığınız, sizin görevlendirdiğiniz maaşını ve huzur hakkını sizin verdiğiniz bir kurul yargılama yapıyor. Bu hukuken ve fiilen kabul edilemez. Bakın Türkiye’de şu an Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurulu Başkanı geçmişte birlikte çalışmış ve birlikte eserler yazmışlar. Biri karar veriyor. Biri inceliyor. Hukuka uygunluk denetimi yapıyor. Bugün TFF kurullarında kamu tüzel kişiliklerinde çalışan görev yapan aynı zamanda hem yönetim kademesinde Disiplin Kurulu’nda görev yapan isimler var. Aktörler var. Dolayısıyla bu kurulların adil olmadığı, adil bir görüntü çizmediği çok açık. Tartışmaya mahal vermeyecek kadar aşikar. Bunun en fazla mağduru olan kulüplerden bir tanesi de Galatasaray Spor Kulübü. Geçen yıl, önceki yıllarda hocamıza, yönetimimize ve kulübümüze verilen cezalar; o cezalara karşı itiraz mekanizmasını işlettiğimizde alınan kararlar çok ortada. Dolayısıyla biz geldiğimiz nokta itibarıyla dedik ki: ‘’İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin bu konuda kararları var. Türkiye Cumhuriyeti, tazminata mahkum bırakılıyor. Gelin bu kurulları tarafsız, bağımsız, adil ve hakkaniyetli hale getirelim ki rekabetçi bir spor anlayışı egemen olabilsin. Gerçekten adil bir yönetim anlayışı benimsenebilsin. Biliyorsunuz bununla ilgili öteden beri Galatasaray Spor Kulübü olarak bizim çalışmalarımız vardı. Hem Spor Kulüpleri Yasası’nda hem de TFF Statüsü’nde vardı. Fakat dün akşam itibarıyla baktık TFF, bir statü değişikliği için önerge hazırlamış. Bu önergeyi incelediğimizde Federasyon Başkanı’nın seçilmesi kalkmış, bu Hukuk Kurulları’nı Yönetim Kurulu seçiyor. Bu kurullar tarafsız ve bağımsız olacağına dair yazılı ve sözlü yemin ediyor. Bunu önerge haline getirip, Genel Kurul’dan geçirip sonra da kamuoyuna çıkıp bu kurulların tarafsız ve bağımsız hale getirdik. Adil yargılanma hakkını teminat altına aldık diyeceklerdi. İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin kapsamında ona emsal olsun diye o kararlar doğrultusunda kararlar verdik ve futbol yargılama kurullarını adil hale getirdik diyeceklerdi. Biz Kulüpler Birliği Vakfı olarak buna itiraz ettik. Dün gece saat 02.30’a kadar süren toplantılar yapıldı. Önce Kulüpler Birliği Vakfı nezdinde toplantılar yapıldı. Sayın Başkanımız Burak Elmas ile iştirak ettik. Sonrasında hakeza TFF Başkanı ve Başkan Vekilleri, Yönetim Kurulu Üyeleri ile toplantılar yapıldı. Geldiğimiz noktada Kulüpler Birliği Vakfı’nın önerisi bugün itibarıyla gündeme gelmesi statünün değiştirilmesi noktasında çaba ortaya koyduk. Biz de kulübümüzü temsilen anlattık. TFF yetkilileriyle birlikte sabah 6-7’ye kadar kaleme aldık. Bugün burada onaylanacak ve esasa müessir önemli bir düzenleme gelecek. O da şu biz diyoruz ki: Yargılama kurulları tarafsız ve bağımsız olsun. Bu organik bağımsızlıktır. Ekonomik bağımsızlıktır. Fiziki bağımsızlıktır. Yani TFF Yönetimi seçmesin. TFF Başkanı seçmesin. Meşruiyetini oradan almasın. Genel Kurul’dan alsın diyoruz. Özlük sosyal hakları nasıl bir hakem sözleşmesinde Tahkim’e başvurduğunuzda harç ödüyorsunuz. Yargılama masrafları o harçlardan ödeniyorsa burada da huzur hakları ve ödenecek olan ücretlerin tamamı harçlardan ve yargılama masraflarından ödensin diyoruz. Fiziken de ayrı yerde konuşlandırılsın diyoruz. Bize göre tarafsızlık ve bağımsızlık algısı, ekonomik, fiziki ve organik olmalıdır diyoruz. Bu üçünü hayata geçirecek bir anlayışı egemen kılalım. Bununla ilgili temel değişikliklerimiz şöyle oldu: Bir bundan sonra UÇK, Tahkim ve Disiplin Kurulu’nu, TFF Genel Kurulu seçecek. Başkan ve Yönetim Kurulu seçmeyecek. Dün yoğun görüşmeler ve müzakereler sonucunda Kulüpler Birliği’nin önermiş olduğu, bizim kaleme almış olduğumuz bu düzenleme bugün itibarıyla önerge olarak gelecek ve 2/3’ün teveccühünü alırsa statüye göre statü değişikliği olacak. Peki herkes TFF Genel Kurulu’na başvurabilecek mi? Hayır. Hukuk Kurulları ile ilgili kurul oluşturulacak, bu kurula TFF, Kulüpler Birliği Vakfı, Amatör kulüpler, teknik adamlar, sporcular üye verecek. Seçici kurul 13 kişiden oluşacak. Bütün başvuruları alacak. Başvuruları toplarken Uyuşmazlık Çözüm Kurulu ve Disiplin Kurulları’nın en az 10 yıl kıdeminin olmasını aradık. Çünkü çok niteliksiz, vizyon ve altyapı olmadan alınan kararlar var. Biliyorsunuz şu an bu süre 5 yıl. Buradaki mesleki tecrübeyi 10 yıla çıkardık. Tahkim Kurulu ve Etik Kurulu’nda ise 15 yıla çıkardık bu süreleri. Çok daha vizyonu ve altyapısı olan isimler bu karar alma mekanizmasını işletsin. Adil ve hakkaniyetli kararlar ihdas edilebilsin diye bunu yaptık. Birincisi Genel Kurul seçecek ve komisyon kurulacak. O komisyon kendisine başvuranlar arasında her kurul için 39’ar tane isim bildirecek. İşte o 39 üye tarafından her bir kurul birebir oylama usulüyle her bir delege görev alacak olan üyeleri seçecek. Yani TFF’nin yargılama kurulları gerçek manada bağımsız olacak çünkü meşruiyetini Genel Kurul’dan almış olacak. TFF Başkanı ve Yönetim Kurulu güdümünde seçilen yargılama kurulları olmayacak. Bu da son derece önemli ve kıymetli. Çünkü sizi bir kurul seçtiği zaman, sizin kararlarınızın hukuka uygunluğunu o kurul yaptığı zaman sizin iradeniz doğrultusunda karar vermemesi, hayatın olağan akışına aykırı, fizik ve mantık kurallarına aykırı. Dolayısıyla burada en azından temelde şunu sağlamaya çalıştık: Federasyon Genel Kurulu bu seçimi yapsın. Kulüpler Birliği Vakfı, Amatör kulüpler, teknik adamlar, sporculardan oluşan bir kurul bu isimleri Genel Kurul’a önersin, Her bir kurul bakımından 39 isim arasından Genel Kurul’da orada görev yapacak olan 6 asil, 6 yedek ve 1 başkanı seçsin dedik. Bu kurulların görev süresi 4 yıl olacak. TFF Yönetim Kurulu ile ile aynı Genel Kurul’da seçilmeyecekler. Olağan Genel Kurul’dan bir sonraki Genel Kurul’da hakeza seçilecekler. Özlük, sosyal ve huzur haklarını da bizim başvuruları yaparken ödediğimiz harç ve yargılama masrafları ayrı bir kalem olacak. O kalemden karşılanacak. Yani federasyon birebir aslında kendisi birebir kurul üyelerine ödememiş olacak. Ekonomik olan bağı da ortadan kaldırıyoruz. Dolayısıyla biz hem adil hem adil görünen hukuk kurulları istiyoruz. Galatasaray Spor Kulübü olarak geçmişte bu kurullardan canımız çok yandı. Sonuna kadar da hukuki mücadelemizi verdik. TFF’nin getirdiği statüyü kabul edemeyeceğimizi ifade ettik. Kulüpler Birliği Vakfı üyeleri de önemli ölçüde böyle bir irade ortaya koydu ve biz kendi yazdığımız statü değişikliğini bugün burada oylatacağız.” “Kulüpler Birliği Vakfı’nın hazırlamış olduğu çalışmayı 1/5 imza ile Genel Kurul gündemine aldırdık. 1/5’ten sonra salt çoğunlukla gündeme alındı. 2/3’ü de bulabilirsek delege tam sayısını umut ediyorum buluruz. Bu statü değişikliğini yapacağız. Bu statü değişikliğiyle ilgili TFF, 3 ay içerisinde talimatlarını hazırlayacak. En geç 10 ay içerisinde de seçimli genel kurul yapılmak suretiyle adaylar belirlenecek. Bu hukuk kurullarının tamamı Genel Kurul tarafından seçilecek. Genel Kurul’a gönderilen listeler de bütün futbol aktörleri, futbol emekçileri, teknik adamlar, oyuncular, amatör kulüpler, TFF, Kulüpler Birliği Vakfı, 1.,2.,3. Lig’deki Kulüpler Birliği Vakfı’ndan her birinin temsilcisinin olduğu bu seçici kurul tarafından gönderilecek. Dolayısıyla bu kurulların biraz daha adil ve hakkaniyet zemininde karar vermesinin hukuken önünü açmış olacağız inşallah bu önerge geçerse. Yeterli imzayı bulduk. Gündeme alınmasına dair salt çoğunluğu da aldık. Şimdi son önerge olarak Genel Kurul gündeminin sonuna ekledik. Statüye göre orada oylayacağız. O oylamada 2/3’ü bulabilirsek çünkü TFF Statüsü’ne göre statü değişikliğinde 2/3’e ihtiyaç var. Yaklaşık 220 oy bulabilirsek ki ben bulabileceğimiz kanaatindeyim çok büyük bir sürpriz olmazsa bu hükmü değiştirmiş olacağız. 3 ay içerisinde talimatlar hazırlanıp, 10 ay içerisinde de seçici kurul hemen göreve başlayacak. Bu kurul üyelerini de tek tek Genel Kurul’a yollayacak. Genel Kurul da dikkat Yönetim Kurulu’nun seçildiği Genel Kurul’da değil; takip eden ilk Genel Kurul’da bu üyeleri TFF Genel Kurulu tarafından seçilecek. Daha çoğulcu ve uzlaşmacı, futbolun bütün paydaşlarının öncelendiği bir yaklaşım egemen alınmış olacak. Yani teknik adamlar da hakemler de, oyuncular da… Çünkü futbol bütün aktörleri ve paydaşlarıyla güzel. Kulüpler de, Kulüpler Birliği Vakfı da 2. Ve 3. Derece Kulüpler Birliği Vakfı da hepsinin iradesi aslında federasyondaki bu hukuk kurullarının yani disiplin, tahkim ve UÇK’nın oluşumunda belirleyici olacak. Bu kurullar meşruiyetini Genel Kurul’dan alacak. Dolayısıyla tarafsızlık ve bağımsızlık meselesiyle ilgili keskin bir çözüm bulmayı hedefliyoruz. Bir diğer mesele çok önemli olduğu için vurgulamak isterim: İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi şunu da söylemişti yani bu kurullar futbolcular, oyuncular ve teknik adamlar bakımından da karar veriyor. Hukuk hepimize lazım bumerang gibi atıyorsunuz gelip sizi vuruyor. Adaleti kendiniz için isterseniz bu bir taleptir. Adaleti başkası için isterseniz bu bir irade ve tavırdır. Bu Genel Kurul’da kulüplere oranla, oyunculara ve teknik adamlara ayrılan delege sayısı yetersiz demişti. Statü’nün 22.Maddesi ne yazık ki öyleydi. Bunu da değiştirmek lazım. Futbolun bütün paydaşlarını ve emekçilerini kucaklaşmayı egemen kılmak lazım. Oyuncu arkadaşlarımız, teknik adamlar, hakemler ve amatör federasyonlar bunların hepsinin eşit düzeyde temsilinin sağlandığı çoğulcu, adalet anlayışı içerisinde demokratik ve katılımcı, demokratik teamülleri egemen kılan bir Genel Kurul yapısını hayata geçirmemiz lazım. Galatasaray Spor Kulübü olarak bir sonraki Genel Kurul’da önerge çalışması yapacağız. Buna ilişkin bir çabamız olacak.” Başkanımız Mustafa Cengiz’den gündeme dair açıklamalarBaşkanımız Mustafa Cengiz gündeme dair açıklamalarda bulundu. Başkanımız Mustafa Cengiz gündeme dair açıklamalarda bulundu. VAR sisteminin bozulduğunu belirten Başkanımız tartışılan uygulama ile ilgili şunları söyledi: “Özellikle biz VAR sistemini bozduk maalesef. Biz elle gol atılacağını öğrendik. VAR’da oturan hakem de hepimizin uluslararası başarılarından övündüğümüz bir hakem ve yardımcısı, şok yaşadık. Buradan çok teknik konulara girmek istemiyorum, daha önce de anlattım: VAR odasında 20 kamera varsa, 20 görüntü akar. Bunları direkt VAR hakemleri görmez. O görüntülere teknik sorumlular bakar, onlar seçer ve hakemler kameraları ister. Siz bunları hızla hazırlayıp yayına veremezseniz, eksik görüntü çıkar. Ben kasıt var, bir takımın fanatik taraftarı saklıyor demiyorum. Eğer durum zaten oysa iyice yandık demektir. TFF, fiziki altyapısı çok iyi olmasına rağmen kişisel olarak hazırlanamadı. Hakemler de hazırlanamadı. “ “HAKEM GÖRMEDEN ELLE DE ATILIYOR” Kamera kalitesinin VAR için yeterli olmadığını belirten Başkanımız Mustafa Cengiz, “Sezon öncesi toplantıya Oğuz Sarvan ve ekibi de geldi, ‘hakemin VAR’a gitmesi sicillerini kötü etkiliyor’ dedi. Böyle bir şey yok. Ben de şu an konuşurken bir hata yapabilirim, yanlış konuşabilirim. Bilmeden ve kastım olmadan. Bunu düzeltmek insani bir şey, VAR’a gitmekten neden korkuyorsun? Gerçi VAR’a gitmekten biz de korkuyoruz artık, diagonal çizgiler çiziliyor VAR’da. Elle çizilen çizgi oluyor, hakem görmeden elle de atılıyor ya, Tanrı’nın eli. Futbolcunun topa vurduğunu gösteren küçük bir kare vardı, o karede topa baktınız mı? Top orada Amerikan futbolu topu, elips durumda top. Yayıncı kuruluşa soruyorum, kameraların frame rate’leri iyi olsa, o top vurulduğu anda top gibi görünür. 2 milisaniye oynatırsan 10 santim ofsayt görülür. Orada 60’lık, 120’lik kameralarla çekerseniz top bombe yapar, vuruş anını göremezsiniz. TFF çok masraf etti VAR odası için, paralarını da kulüpler ödüyor, onu da söyleyeyim” şeklinde konuştu. “GÜNDELİK BAŞARILARA, HAFTALIK HAFIZALARA SAHİBİZ” Kendilerinin kulübümüzde emanetçi olduğunu ve bunu gelecek nesillere iyi bir şekilde aktarmak istediklerini söyleyen Başkanımız, “Öncelikle şunu vurgulayalım, insanlarımız haklı. Gündelik başarılara endeksliyiz, haftalık hafızalara sahibiz. Buna ben de dahilim, kimseyi özellikle eleştirmek için söylemiyorum. Değerli arkadaşlar, Galatasaray son iki yılın şampiyonu. Galatasaray, tarihinde ilk defa kâra geçti, kayyım tehlikesini atlattı, resmi kâr açıkladı. Galatasaray, şartlar böyle giderse, 2-3 yıl içerisinde de dernek bazında borcunu sıfırlayacak. Hedefimiz bu. Biz gelecek kuşaklara bunu teslim etmek istiyoruz. Biz burada emanetçiyiz. Bu emanet bizim aklımıza, vizyonumuza teslim edilmiş. Doğruluk ve dürüstlük yetmez doğru yönetmeniz gerekir. Biz Türkiye’de içinde bulunduğumuz şartlarda doğru yönettiğimize inanıyoruz. Şunu net olarak görmek gerek, haddimizi bileceğiz, herkes de haddini bilecek. Biz şu anda üç yılda 147 milyon Euro zarar bildirmemize ve limitimiz 5 milyon olmasına rağmen 142 milyon aşımla, çok doğru bir sunum ve anlatım yaparak camianın büyük desteğiyle mali durumumuzda kıpırdanma yaptık ve UEFA ile 4 yıllık yapılandırma anlaşması yaptık. UEFA tarihinde bu bir ilk, üst üste iki defa yapılandırma yapan tek takımız. Aynı UEFA şu anda bizi örnek gösteriyor. Bu, Türkiye için onur verici. Sadece Galatasaray için değil. Buna inanmayanlar CAS’a gitti, CAS’ı da kazandık. Hedefimiz dünyanın tepesi ama realist olmak gerek maalesef 5 büyük ülke ligiyle diğer ülkeler arasındaki makas açıldı. Bunun en büyük nedenlerinden biri, “co-efficient” denilen ortak etkileşim. Nedir bu? Geçmiş 10 yıldaki başarılara bakarak takımlar sıralanıyor, en üste en başarılı takım konuluyor. Böyle yapıldığında Türk takımları ve diğer liglerin takımları 20’nci, 30’uncu sıraya düşüyor ve gelirden alınan paydan bununla birlikte düşüyor. Bir taraf yüz milyonlarca Euro kazanırken diğer takımlar 1.5-2 milyon Euro’nun peşine düşüyor. Bu da endüstrileşmiş futbolda kaliteyi düşürüyor ve aradaki fark doğuyor. Bu sadece Şampiyonlar Ligi’nde Galatasaray için değil, maalesef diyorum ki, diğer takımlarımız için de geçerli olduğunu gördük. Bu yürek sızlatan bir şey bizim için. Biz hala ülke puanının önemine, bu ülkede siyasi, dini, sosyal, sınıfsal, tarikatsal ayrımlar olmadan bir takım tutma bilincine inanıyoruz. Aynı aile üyelerinin farklı takımlar tutabildiği bir toplum yapısına sahibiz. Bu nedenle ülkenin temsili için tüm takımlarımızın başarılı olmasını isteriz. Tabii ben Galatasaray’ın en tepede olmasını isterim çünkü ben bir Galatasaray taraftarıyım. Ama takımlarımızın hepsinin ülkemizi temsil etmesini, Avrupa’nın büyük futbol ülkeleri gibi Şampiyonlar Ligi’ne dört takımımızın direkt katılmasını ama Galatasaray’ın da en üstte olmasını isterim” açıklamasında bulundu. “PARİS’TEKİ TARAFTARLARIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUM” Taraftarımızın Paris’te yaşadığı olaylara da değinen Başkanımız, “Paris’teki taraftarlarımıza tekrar teşekkür ederim. Ben de oradaydım. 18 yıl önceydi sanırım Paris’te seyircilerimize karşı çok tatsız olaylar oldu. Bizi en çok üzen şey seyircilerimize yapılan baskıydı. Taraftarlarımıza, kendilerine yapılan saldırıya gösterdikleri reaksiyon için tebrik ederim. 1500’e yakın seyircimiz ara ara PSG taraftarlarını susturduğu için de ayrıca onlara teşekkür ederim. Taraftar ve seyirci olmazsa futbol diye bir şey yoktur. Bu da popülizm değildir, çünkü futbolun kendisi zaten halka aittir. Futbolun özünde bu vardır, bu unutursanız geriye bir şey kalmaz. Futbol seyirciyle, taraftarla güzeldir. Şükür ki biz Türkiye’nin en büyük taraftarına sahip kulübüz” şeklinde konuştu. “FATİH HOCA İLE FUTBOLCULAR ARASINDA HİÇBİR SORUN YOK” Teknik Direktörümüz Fatih Terim ile oyuncuların arasında hiçbir problem olmadığının altını çizen Başkanımız, “Hocamın söylemleri yanlış anlaşılıyor. Yorumları ben de okuyorum. Hocam da kendine göre haklı, yorumcular da haklı. Ben burada oyuncu izleme ekibimizi ya da teknik ekibimizi suçlayamam. İnsanın yaradılışında, fıtratında var. Bazıları tutmayabiliyor. Kadromuzdaki bütün futbolcular çok değerli ve hepsi bir dünya yıldızıdır, geleceğin yıldızıdır. Galatasaray gibi büyük takımlarda transferler bitmez. Hocanın söylemek istediği şu, bizim 10’a yakın sakat oyuncumuz var. Biz bunu diğer Avrupa kulüpleriyle kendi aramızda tartışıyoruz. Milli takım araları maalesef takımlara büyük zarar veriyor. Milli takımlara gidenler farklı teknik direktörlerle farklı yüklemeler yaptığı için farklı sakatlıklar oluşuyor. Galatasaray, güneş gibidir. Güneş tutulmaları olabilir. Ortalık karanlık görülebilir. Ama güneş oradadır, o güneş de işte Galatasaray. Transfer Ocak’ta da olabilir, Haziran’da da olabilir. Galatasaray’da transfer bitmez. Hoca da bir taraftar. Hoca belki de bizden fazla üzülüyor. Çünkü o aynı zamanda bir de teknik sorumlu. Şunu söyleyeyim, ne olursa olsun, sorumluluk bendedir. Judoda da basketbolda da voleybolda da, ben teknik olarak karışmasam da kusursuz sorumluluk ilkesi gereği sorumluluk bendedir” ifadelerini kullandı. “GALATASARAY BİR GÜNEŞTİR. ARA SIRA DA GÜNEŞ TUTULMALARI OLABİLİR. GAYET DOĞAL” Kulübümüzün çok büyük bir marka olduğunu vurgulayan Başkanımız, “Biz geldiğimizde enkaz falan bulmadık. Enkaz olsa kaldırırsın. Ama maalesef sistemin içinin çürüdüğünü gördük. Bu bir yönetimle de olmaz. Fakat maalesef şartlar mı diyeyim, koşullar, ülkenin durumu mu diyeyim… Biz titiz insanlarız. Biz devletten geldik, resmi gazete de dahil bulunduğum yerleri hep sıfırdan yaptım. Hiç hazıra konmadım. Hep uğraştık. Sistemi biz oturttuk. Biz geldiğimiz zaman futbolda transfer yasağı vardı ve 5 iş günü süremiz vardı. Basketbolda transfer yasağı vardı. Bu arada aklınıza gelebilecek her yerden icra vardı. Biz Lorik Cana’nın, Johan Elmander’in menajer paralarını yeni ödedik. Şimdi yeni bir belge daha geldi. Orduspor’dan da 2.5 milyon euro alacağımız varmış. Ancak Orduspor kapanmış, ona da muvafakatname vermişiz TFF’den alsın diye. Ancak maalesef Yeni Orduspor kurulmuş, hukuken karşımızda Orduspor diye bir şey yok. Oradan da gitmiş 2.5 milyon euro. Ama şundan emin olun, Galatasaray dünyada çok büyük bir marka, çok büyük bir isim. Altın yere düşmekle hiçbir şey kaybetmez. Galatasaray bir güneştir. Ara sıra da Güneş tutulmaları olabilir. Gayet doğal” ifadelerini kullandı. “GALATASARAY YARIN GENÇ VE BONSERVİSLİ OYUNCULARA GİDEBİLİR” Falcao’nun çok fazla eleştirip eleştirilmediği sorusu üzerine “Biz bazı şeyleri zamana bırakmak istiyoruz” diyen Başkanımız, “Falcao karakterli bir insan. Biz hiç kimseye bonservis ödemedik. Sadece Babel’e bir imza parası ödedik, onun dışında oyuncularımızı bonservissiz aldık. Galatasaray yarın bonservisli, genç oyunculara gidebilir. Fakat biz alınan maaş açısından ödediğimiz ücretleri kesinlikle düşürmek, aşağılara çekmek istiyoruz. Şu anda bize göre hala yüksek. Tabii geçmişten gelen zorunlu sözleşmelerimiz var. Bir futbolcunun bize maliyeti 28, birinin 26, birinin 24, birinin 22. Bu bize böyle geldi. Hiçbir yönetimi eleştirmek için bunu söylemiyorum, herkes kendi şartlarında haklıdır. Biz bunu düzeltmeye çalışıyoruz. Bizim de maaş bağlamında Falcao’ya ödediğimiz miktar yüksek ama Falcao bir dünya yıldızı. Şöyle söyleyebilirim: Falcao’nun bizden alacağı ücret kendisine teklif edilen diğerlerinin çok çok altında. Bundan eminiz ve bunu biliyoruz. Umarız Falcao o hırsıyla 90 dakika mücadele edecek hale gelecek, dileğimiz bu” ifadelerini kullandı.
Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir: “Tahkim Kurulu başkanı ve üyelerinin istifasını istiyoruz”Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir, Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulunun, futbolcumuz Oğulcan Çağlayan konusunda kulübümüz ve sporcumuz aleyhine verdiği karar üzerine açıklamalarda bulundu. Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir, Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulunun, futbolcumuz Oğulcan Çağlayan konusunda kulübümüz ve sporcumuz aleyhine verdiği karar üzerine açıklamalarda bulundu. Kulübümüz ve sporcumuz aleyhine verilen kararın her türlü hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ifade eden Epözdemir, Tahkim Kurulu başkanı ve yönetim kurulu üyelerini istifaya davet ederek, bu kararın altına imza atan tüm kişiler hakkında Türk Ceza Kanunu uyarınca suç duyurusunda bulunulacağını belirtti. Galatasaray Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir’in açıklamaları şu şekilde: “Kıymetli basın mensupları, değerli basın emekçileri, aramızda bulunan Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Sayın Köksal Ünlü, Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Selim Sefada, hepinizi saygıyla selamlıyorum.” “Süreçle ilgili bilgi vermeden önce, Türkiye’nin dört bir yanında yaşanan orman yangınında hayatını kaybedenlere başsağlığı dilemek istiyorum. Galatasaray Spor Kulübü olarak, kederli ailelerine de rahmet dileklerimizi iletiyoruz. Yaralananlara geçmiş olsun. Şüphesiz ateş düştüğü yeri yakıyor. Bu tür zor zamanlarda Türkiye’nin, toplumumuzun temel özelliği acılarda, üzüntülerde ortaklaşabilmesi. Sivil toplum örgütleri, demokratik kitle örgütleri, spor kulüpleri, gazeteciler, kitle iletişim araçları, yazılı-görsel basın birlikte ortaklaşarak bu konuda yeknesak bir tavır sergilemesi gerektiğini düşünüyorum. Kulübümüz adına tekrar başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. “EMSALİ GÖRÜLMEMİŞ BİR KARARDAN BAHSEDİYORUZ” Oğulcan Çağlayan meselesi ile ilgili kısa bir bilgilendirme yapmak istiyorum. Biliyorsunuz futbolcumuz Oğulcan Çağlayan’ın transferi ile ilgili Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’na bir başvuru yapılmıştı. Bu başvuru kapasımda 1 milyon 200 bin Euro ve 506 bin 275 TL ödenmesi, oyuncumuza da 6 maç mahrumiyet cezası verilmişti. Tazminattan oyuncumuz ve kulübüz müteselsilen ve müştereken sorumlu tutulmuştu. 6 müsabakadan men cezası verilmesi akabinde oyuncumuz, kulübümüzle birlikte Tahkim Kuruluna itiraz etmişti. Tahkim Kurulu, 6 maçlık men cezasını üç maça indirdi; fakat bir aza önce zikrettiğim 1 milyon 200 bin Euro’yu ve 506 bin 275 TL tazminat kararını onadı. Bu karar açıkçası bizi çok şaşırttı; çünkü kararın emsali yok. Sözleşmesinin bitmesine 6 ay kala, oyuncunun sözleşmesinin haksız olarak feshettiği iddia ediliyor. Bütün yılın ücreti bonservis ve tazminat olarak değerlendiriliyor. Dha önce emsali görülmemiş bir karardan bahsediyoruz. Hukukun evrensel temel prensiplerine, tazminat hukukunun temel evrensel prensiplerine aykırı bir karardan bahsediyoruz.” “Bunun üzerine kulübümüz ve futbolcumuz tarafından bölge adliye mahkemesine başvuru yapıldı. Anayasının 59. Maddesi Tahkim Kurulu kararları kesindir diyor; ama kesin olan kararlar sportif, idari ve yönetsel kararlar. UÇK’nın alanına giren, sözleşme hukukundan kaynaklanana, ekonomik anlamda sonuç doğuran, sözleşme itilafından kaynaklanan kararlara yargı yolu açık. Yargıtay’ın yerleşmiş ve kemikleşmiş müstakel içtihatları böyle. Bu yüzden hem kulübümüz hem de oyuncumuz Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurduk. Bölge Adliye Mahkemesi’de bu itiraz sürecimiz devam ederken bir baktık transfer yasağı kararı alınmış. Bununla ilgili önce Yönetim Kuruluna başvurduk. Yönetim Kuruluna bu transfer yasağını kaldırın, hukuki süreç devam ediyor. Bu alacak kesin değil, çekişmeli bir alacak. Transfer yasağı uygulaması yapamazsınız. An itibarıyla hukuki süreç devam ediyor. Bu transfer yasağını kaldırın. Telafisi imkansız zararlara duçar kalıyoruz. Yönetim Kurulu bu talebimizi reddetti. Bunun üzerine Tahkim Kuruluna başvurduk. Tahkim Kurulu 25 Haziran 2021 tarihinde, tarihten 40 gün önce transfer yasağını kaldırıyorum, hukuki süreç devam ediyor, ortada kesinleşmiş bir yargı kararı yoktur, kesinleşmiş bir alacak olmadığı için kulüp bakımından transfer yasağını kaldırıyorum dedi. Öte yandan yetinmedik, UEFA’ya da başvuru yaptık. UEFA’ya da dedik ki, oyuncumuzla ilgili lisans tescil işlemleri yapmayı istiyoruz, borçsuzluk yazısı ile ilgili talepler gelecek, bu bir çekişmeli alacaktır, hukuki süreç devam ediyor, bunu böyle kabul edin dedik. UEFA da buna müspet yaklaştı. UEFA bunun bir çekişmeli alacak olduğunu, hukuki sürecin devam ettiğini ve Galatasaray açısından hiçbir hukuki ve fiili bir sorun olmadığını söyledi. Akabinde TFF, transfer yasağımızı kaldırmasına rağmen oyuncumuzun vize ve lisans işlemlerini yapmadı. Oyuncunun lisansını vermedi.” “OY ÇOKLUĞU KARARINI ACELEYLE OY BİRLİĞİNE ÇEVİRDİLER!” “Bunun üzerine TFF’ye bir başvuru yaptık. Bu karar hukuksuzdur. Süreç devam ediyor dedik. Bölge Adliye Mahkemesi net kararı verdi ama Yargıtay’a taşıdık bunu. Olağan kanun yolu devam ediyor. Kesinleşmiş bir alacak yok. Hukuki süreç devam ederken oyuncuyla ilgili yaptığınız bu tasarruf hukuka aykırıdır. Oyuncunun vizesini, lisansını vermemezlik yapamazsınız. Bu oyunculuğun çalışma özgürlüğünü kısıtlar, hakkın özüne dokunur, öçlülülük ilkesine, demokratik toplum düzenine aykırıdır, bunu yapamazsınız dedik. TFF, tam 3 hafta boyunca bu talebimizle ilgili bir karar vermedi. Nihayet 2 Ağustos 2021’de yoğun çabalarımız sonucundan Oğulcan bakımından net kararı verdi. Biz de dün itibarıyla bugün verilecek olan listeye Oğulcan Çağlayan’ı yetiştirmek için Tahkim Kurulunun olağanüstü toplanmasını talep ettik ve Tahkim Kurulu olağanüstü toplandı. Tahkim Kurulu’nda itiraz mekanizmasını harekete geçirdik. Elinizde 40 gün önce verilmiş bir karar var. 40 gün önce Tahkim Kurulu hukuki olarak kesinleşmiş bir alacak yok, o yüzden burada transfer yasağını kaldırıyorum demiş. Herhalde paralel mahiyette bir karar çıkacak diye düşündük. Hayatın doğal akışı, mantık ve fizik kuralları bunu gerektirir. Futbolcu bakımından uygulanan bir yasak var, kulübe böyle bir karar verilmişse, yaklaşım sergilenmişse, oyuncu bakımından da böyle bir karar verilir diye tahayyül ediyorduk. Çok ilginç şekilde dün akşam 22.32’de karar vize fakslandı. 22.32’de fakslanan karar göreceksiniz, TFF resmi sitesinde oy çokluğuyla kararımızın reddedildiği yazılıyordu. 22.32’de fakslanan kararda oybirliği yazılıyor. Yani, herhalde arada muhalif olan, gerçekten adalet, hakkaniyet, vicdan perspektifinde karar veren, tarihe not düşen, her şeye rağmen dik durmaya çalışan Tahkim Kurulu üyeleri, muhalif kalan üyelerdi anladığım kadarıyla. Bu süreçte ikna edilmiş, bu oy çokluğu muhaliflerde çoğunluğa iştirak etmiş ve karar hiçbir çatlak ses olmadan oy birliğine dönüşmüş. Çok ilginç, manidar ve düşündürücüdür bu. Bu bile bu kararın başlı başına hukuk garabeti olduğunu ortaya koyuyor. Kerameti kendiliğinden menkul bir karardan bahsediyoruz. Açıkça hukuk dayanağından yoksun, mesnetsiz bir karardan bahsediyoruz. 40 gün sonra aynı olayda aynı şartlar, aynı hukuki koşullar devam ederken taban tabana zıt verilmiş kararlardan bahsediyoruz. Bunu anlatmak mümkün değil. Bu kararı anlatmak hukuken ve fiilen mümkün değil. Bu kararın futbol paydaşlarında yaratacağı tahribat ve travma, tüm bu etkile düşünülerek burada yeknesak bir tavır olsun, çatlak ses olmasın diye oy çokluğunu palas pandıras oy birliğine çeviren bir kurul. Bu kurulun aldığı karar sağlıklı olabilir mi? Böyle bir karar olabilir mi ya? Hayatın olağan akışına, mantık ve fizik kurallarına aykırı. Oy çokluğu diye yayınlıyorsunuz, sonra 22.32’de bize oy birliği şeklinde fakslıyorsunuz. Aynı metin. Burada hangi eller bu karara dokundu? Kim bu talimatı verdi? Muhalif üyeleri kim vazgeçirdi? Muhalefet yazmaktan kim vazgeçirdi? Galatasaray Spor Kulübü’ne karşı, bu kumpası kim kuruyor? Sonuna kadar bunun takipçisi olacağız. Böyle bir hukuk garabeti olabilir mi? Resmi sitede oy çokluğu yazıyor, bize gelen kararda oy birliği… Hangi arada muhalif üyeler ikna edildi ve aleyhimize bu hukuki dayanaktan yoksun, mesnetsiz, belki de Türk hukuk tarihine kara harflerle geçecek bu karar verildi? Bunu merak ediyoruz. Galatasaray Spor Kulübü olarak da sormak istiyoruz.” “BU KARAR BİR HUKUK GARABETİDİR” “Profesyonel Futbolcu Statüsü ve Transfer Talimatı’nın 12. Maddesinde, ‘kesinleşmiş kararlardan kaynaklanan vadesi geçmiş borçlar’ ibaresi bulunuyor. Demek ki karar kesinleşmiş olacak, borcun vadesi geçmiş olacak. Halihazırda Yargıtay’da olağan kanun yolu devam ediyor. Kesinleşmiş bir karar yok. Kesinleşmiş bir alacak yok. Transfer yasağını koydun. Yönetime itiraz ettik, reddettin. Tahkim Kurulu 1. Fıkradaki gerekçe ile transfer yasağını kaldırdı. Yine 12. Madde 3. Fıkrada, ‘Temsilcilerine kesinleşmiş borcu dolan futbolcular’ ifadesi yer alıyor. Bir borç ne zaman kesinleşir? Oyuncu ile ilgili olağan hukuk yolları tüketildiğinde kesinleşir. Borcun varlığı artık kesinleşmiş bir yargı kararıyla sabit hale geldiğinde kesinleşir. Sabit! Kulüpler için transfer yasağını kaldırıyorsunuz. Gerekçe şu; yargı süreci devam ediyor. Kesinleşmemiş. Oyuncu için çok açık hüküm olmasına rağmen inanılmaz bir karar veriyorsunuz, bizim lisans reddine ilişkin karara yaptığımız itirazı reddediyorsunuz. Bu kararın hukuken fiilen anlatılabilir başka hiçbir tarafı yok. Bu karar bir hukuk garabetidir.” “TFF HUKUK KURULLARININ SAYGINLIĞI VE GÜVENİLİRLİĞİ TARTIŞILIR HALDEDİR” “Bugün bunları söylemek kolay. Biz yönetim olarak ne yapmışız, onunla ilgili bir şey ortaya koyayım. Göreve geldikten sonra TFF bizden taahhüt istemiş. Bugünün konusu değil. O zaman tarihe not düştük. Sayın başkanımızın ve bizlerin imzasıyla TFF’ye gönderilen taahhüt. TFF yargı kurullarının görev yetkilerini kabul edip kararlarına uyacağımızı; bu kararlara karşı hiçbir idari ve adli yargıya, temyiz, tashihi karar, yargılamanın iadesi gibi kanun yollarına başvurmayacağımızı taahhütnamede belirttik. Bu taahhüdü vermezseniz lige kabul edilmiyorsunuz. Hem TFF hem UEFA bu taahhüdü arıyor. Biz hangi kayıtla verdik? Futbol yargılama kurullarının tarafsızlığı ve bağımsızlığına ilişkin düzenleme yapılması kaydıyla bu taahhüdü verdiğimizi belirttik. Bugün yaşanılanları geçmişten görmüşüz. TFF hukuk kurullarının bize göre saygınlığı ve güvenilirliği tartışılır haldedir. Repütasyonu son derece kötüdür. Ne adildir bu kurullar ne de adil görünmektedir.” “TFF hukuk kurullarının mevcut durumunu anlatayım sayın arkadaşlar. Disiplin Kurulunun verdiği kararlara karşı Tahkim Kurulu nezdinde itiraz ediyorsunuz. Disiplin Kurulu Başkanı ile Tahkim Kurulu Başkanı geçmişte ortaklık yapmış, İstanbul Barosu’nun kayıtlarına göre aynı ofisi paylaşmış ve birlikte kitap yazmışlar. Birinin verdiği kararı diğeri denetliyor. İkisinin birlikte çalışıp eserler yazdığı kamuoyunun malumu. Futbol futbol aktörleri ve paydaşları bunu içselleştirmiş. Hiçkimsenin kategorik ve sistemsel bir itirazı yok. Böyle bir garabet olabilir mi? TFF Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu Başkanvekili, bir kamu tüzel kişiliğinde hukukçu olarak çalışıyor. Onunla aynı kamu tüzel kişiliğinde hiyerarşik yapı, emir talimat bağı kapsamında çalışan aktör, TFF’nin hukuktan sorumlu yönetim kurulu üyesi. O disiplin sevklerini, o müfettişler eliyle yapıyor, PFDK başkanvekili de karar veriyor. Biri sevk ediyor, diğeri karar veriyor. Karar veren sevk edenin altında aynı tüzel kişilikte çalışıyor. Böyle bir garabet olabilir mi? Dünyanın hangi çağdaş futbol ülkesinde bu vardır? Bunu nasıl kabul edebiliriz biz? Böyle kerameti kendinden menkul bir sistem olabilir mi? Böyle bir utanç olabilir mi? Lisans kurulu üyesi, aynı zamanda Ziraat Bankası’nın yönetim kurulu üyesi. Kulüplerle Bankalar Birliği, FFP, denk bütçe konularda anlaşma yapan kurumun yöneticisiyle, bunları denetleyen kurulun üyesi aynı aktör, aynı kişi. MHK Başkanının Şanlıurfa’da yaptığı görevi biliyoruz. Hepimizin malumu. Dolayısıyla nereden bakarsanız bakın artık sürdürülemez, hukuksuz, adil ve hakkaniyet zemininden uzak bir hukuk kurulu ile karşı karşıyayız.” “Galatasaray Spor Kulübü bundan sonra nasıl adım atacak ve süreç buraya nasıl geldi… Oğulcan Çağlayan Galatasaray’ın çok kıymetli ve saygın bir futbolcusudur. Kimse Galatasaray’ın futbolcusunun hakkını yiyemez. Dolayısıyla Galatasaray Spor Kulübü’nün tüzel kişisinin hakkını yiyemez.” “FUTBOLUN TÜM PAYDAŞLARI İÇİN ADALET İSTİYORUZ” “Türk futbol için, herkes için adaleti savunmaya devam edeceğiz. Biz sadece kendimiz için adalet istemiyoruz. Adaleti kendiniz için isterseniz bu bir taleptir. Adaleti başkası için isterseniz bir bir tavır ve iradedir. Hukuk hepimize lazım. Bir bumerang gibi atıyorsunuz ve sizi vuruyor. Biz adaleti futbolun tüm paydaşları için istiyoruz. Bütün kulüpler için istiyoruz. 1. Lig, 2. Lig, 3. Lig ve Amatör Lig kulüpleri için istiyoruz. Futbol emekçileri için, teknik adamlar için, futbolcular içini hakemleri için, futbolun ötekileştirilmiş istisnasız tüm paydaşları için adalet istiyoruz. Adalet konusunda bir tavır ortaya koymaya çalışıyoruz. Galatasaray Türk sporunun bir mihenk taşıdır. Bu mücadelemizde kendinci, faydacı, lümpen bakış açısına her zaman dur diyeceğiz. Yönetimimiz süresince ve bundan sonra her zaman bu bilinçle, iradeyle hareket edeceğiz. Türk futbolunun bu kendinci, faydacı, lümpen anlayışa teslim olmasına asla izin vermeyeceğiz. Türk futbolunun temel sorunlarıyla ilgili uzalaşma çabamız, yani lisans, yayıncı kuruluş meselesi, yabancı sorunu, hukuk kurullarının tarafsız ve bağımsız olması… İş Galatasaray’ın menfaatlerine geldiği zaman uzlaşma çabamız, Galatasaray’ın menfaatlerine kesinlikle halel getirmeyecektir. Gayemiz Galatasaray’ın menfaatlerini zaman, zemin koşullar, konjektür ne olursa olsun savunmaktır. Bir yandan kurumlarla birlikte uzlaşma çabamızı akamete uğratmadan devam ettirip Türk futbolunun sorunlarını çözmeye devam edeceğiz. Galatasaray’a ve Galatasaray’ın herhangi bir paydaşına yapılmış hiçbir haksızlığa boyun eğmeyeceğiz. Her şekilde itirazlarımızı dermeyan edeceğiz.” “Kişisel çıkarla TFF’yi kaosa sürükleyen bu aktörlerle ilgili de hukuki, fiili mücadelemizi vereceğiz. Birazdan size bununla ilgili, hangi hukuki yollara başvuracağımızla ilgili net olarak bilgi vereceğiz.” “TAHKİM KURULU BAŞKANI VE ÜYELERİNİN İSTİFASINI İSTİYORUZ” “Tahkim Kurulunun verdiği bu kararın hasmane tavırlarla, rövanşist yaklaşımlarla verilen bir karar olduğunu düşünüyoruz. Galatasaray Spor Kulübü olarak bu kurumların tarafsız, adil ve hakkaniyet zemininde karar vermesi için çabalarımız devam edecek. Niçin bu oldu? Niçin olduğu aslında kamuoyunun malumu. Yakın zamanda gerçekleşen genel kurul ve oradaki süreçle ilgili bu kararı beraber okumak, resmi büyüğüne bakma imkanınız olursa bu kararın niçin verildiğini görebilirsiniz. Bu karar rövanşist yaklaşımla ve hasmane tavırlarla verilmiştir. Galatasaray Spor Kulübü olarak, Tahkim Kurulunun başkan ve üyelerinin istifasını istiyoruz. Galatasaray Spor Kulübü’nün resmi iradesi budur. Resmi sitede hukuk kurulları görünüyor. Sayın Murat Balcı, Sayın Emine Yazıcıoğlu, Sayın Osman Baturhan Dursun, Sayın Hüseyin Haluk Sonsuz, Sayın Eyüp Kul, Sayın Eyüp Kul, Sayın Murat Erbilen, Sayın Abdurrahim Güneşdoğdu’nun vakit geçirmeksizin, derhal, hiçbir kayıt olmaksızın istifa etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu kurulun evleviyetle istifasını talep ediyoruz. Hukuk kişilerle ilgilenmez, ilkeler ve düzenlemelerle ilgilenir. 40 gün içerisinde taban tabana, tamamen takdiri ve kişisel çıkarlarla bu karara imza atan Tahkim Kurulu üyeleri hakkında Türk Ceza Kanununun 257. Maddesi uyarınca görevi kötüye kullanmaktan en kısa zamanda savcılığa şikayetçi olacağız. TFF özerktir. Özel hukuk hükümlerine tabiidir ve kamu tüzel kişiliği yoktur. Yargıtay 5. Ceza Dairesinin karaları var. TFF çalışanları görevlerini ifa ederken, kamu görevlisi sayılırlar. Görevi kötüye kullanma suçu biz özgü suçtur. TCK’nın 257. Maddesine göre biz bu kişiler hakkında sonuna kadar hukuki mücadelemizi vereceğiz ve görevi kötüye kullanma suçundan ötürü derhal başsavcılık makamına şikayette bulunacağız. Ağır ihmal dışında sorunsuz olduğu doktrinde ifade edilen bu kimseler hakkında kulübümüzün, oyuncumuzun uğramış olduğu zararların tazmini için aynı zamanda bütün hukuki haklarımıza rücu hakkımızın saklı kalması kaydıyla başvuracağız. Bu adaletsiz sisteme ve düzene dur demek istiyoruz. Bu karara ilişkin de ulusal ve uluslararası yargı makamları nezdinde başvurulacak tüm yolları tüketeceğiz. Bundan sonra da kararlı mücadelemiz devam edecek. Hiç kimse bizi, Galatasaray’ı sınamasın. Galatasaray Spor Kulübü’ne karşı bu ve türevleri mahiyetindeki bütün hukuksuz uygulamalara karşı en sert şekilde cevaplarımızı vereceğiz. Kararlı ve dik duruşumuz devam edecek. Çünkü biz adil ve rekabetçi bir anlayışın egemen olmasını istiyoruz. Hak edenin kazanmasını istiyoruz. Adeletin tecelli etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bütün futbol paydaşları için bu konudaki çabamızı ve irademizi sonuna kadar sürdüreceğiz.” Basın toplantısının soru cevap kısmında ise Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir, “Geçtiğimiz hafta Genel Kurul düzenlendi TTF’nin hukuk kurulları ile alakalı köklü bir girişime gidilme kararı alındı. Hukukçu olarak sizin önderliğinizde son gün yapılan ciddi bir değişim oldu. Sizin yaptığınız konuşmayla, düzenlemeyle bu karar alınmış olabilir mi? Bu kurullar ne zaman değişecek? Düzenlemeyle ilgili bilgi verir misiniz?” Şeklindeki soruya şu yanıtı verdi: “Geçtiğimiz hafta Genel Kurul’da bir ibra Genel Kurul’u yapıldı. Bir gün öncesinde Kulüpler Birliği Vakfı’nın üzerinde uzun zamandır çalıştığı bir taslak metin vardı. Türkiye Futbol Federasyonu da statü değişikliği getirdi ve mevcut sistemde Federasyon Başkanının teklifiyle yönetim kurulunun atamasıyla bu kurullar atanıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu konuda verdiği adil yargılanma hakkının ihlaline ilişkin ifade özgürlüğü ve düşünce özgürlüğünün ihlaline ilişkin kararlardan hemen sonra bir statü değişikliğini Türkiye Futbol Federasyonu bu Genel Kurul’da getirdi. Bu statü değişikliğine baktığımızda kurullara tarafsızlık yemini ettirilecek yazılı olarak da ellerinden alınacak ve Türkiye Futbol Federasyonu sayın başkanı teklif etmeyecek, direkt yönetim kurulu atanacak, iki tane temel değişiklikle bu kurulların tarafsızlığını ve bağımsızlığını sağlanabileceğini düşünen bir bakış açısı ve perspektif vardı Kulüpler Birliği’nin hazırlamış olduğu ve ciddi emek vermiş olduğu bu çalışmada ise bir sonraki Genel Kurul’da seçim, dört yıl görevde kalma, yönetimden farklı olarak sonraki Genel Kurul’da seçim ve Türkiye Futbol Federasyonu’nun Genel Kurulu’nun bu hukuk kurullarına seçmesi yani meşrutiyetini Genel Kurul’dan almasına ilişkin bir taslak metin vardı. Biz de Galatasaray Spor Kulübü olarak uzun zamandır böyle düşünüyoruz, yazıyoruz, çiziyoruz bu konuda. Son akşam Kulüpler Birliği ve Türkiye Futbol Federasyonu sayın başkanı, yönetim kurulu üyeleri ve paydaşlarının yaptığı toplantıda bir uzlaşı konsensus ortaya çıktı orada biz dedik ki gelin burada Genel Kurul seçsin, siz statünüzü geri çekin, dört yıl görevde kalsın, bir sonraki Genel Kurul’da seçilsin. Türkiye Futbol Federasyonu sayın başkanı dedi ki bunun yerine bir blok liste olsa biz seçilirken blok liste olarak getirsek veya Genel Kurul tamam seçsin biz uzlaşı kültürünü egemen kılalım ama nasıl seçecek? Binlerce başvuru olacak, dedik ki 13 kişilik bir kurul oluşturulsun. Bu kurul seçici kurul olsun. İçerisinde Türkiye Futbol Federasyonu’ndan 3 kişi, Kulüpler Birliği Vakfı’ndan 3 kişi, amatör Federasyonlardan 1.,2.,3. Lig Kulüpler Birliği Vakıflarından insanlar olsun seçici kurul seçsin, Genel Kurul’a yollasın, 39’ar kişi. Genel Kurul bu 39 kişi arasından her bir üyeyi seçsin, en fazla oy alan başkan olsun, oy eşitliğinde kıdem esası söz konusu olsun ve 39’ar kişi arasında kurullar tespit edilsin dedik.” “TFF’de o gece itibarıyla uzlaşma kültürü egemen kılındı, bütün paydaşlar ortak akılla statüyü biliyorsunuz geri geçtiler ve bu statü geldi. 1/5 imza ile verdik, Genel Kurul’da da çıktım önerge sahibi olarak kapsamlıca biz anlattık. Oradaki futbol paydaşları bizden rica ettiği için sabah 7 buçuğa kadar da statü değişikliğinin revize halini oturttuk, Futbol Federasyonu’nun hukukçularıyla yazdık bizatihi ve 8 buçukta yetiştirip 1/5 imza ile sunduk, gündeme alındı. Daha sonra Genel Kurul’da bir konuşma yaptım o konuşmaya müdahale de geldi biliyorsunuz kamuoyuna da yansıdı. 2/3’le de bu değişiklik kabul edildi. Biz burada Galatasaray Spor Kulübü’nün yapmış olduğu bu çalışamaya ek olarak bu revize metninin hazırlanmasında, burada aldığı insiyatif, öncü rol, ortaya koyduğu tavır, genel kuruldaki bu sürecin bu süreçle ilgili ortaya koyduğu iradenin bu kararla bire bir bağlantılı olduğunu düşünüyoruz. Bugünkü kararın kesinlikle ve kesinlikle rövanşist yaklaşımla, hasmane tavırlarla alındığını düşünüyoruz. Bugünkü kararın kesinlikle ve kesinlikle kişisel çıkarlarla alındığını düşünüyoruz. Bu karar hukuken kabul edilebilir bir karar değil, hukuksuz bir karar. Bunun başka türlü bir izahatı yok. 40 gün önce alınan aynı olayda, aynı düzenlemeyle ilgili alınan karara karşı bugün alınan karar taban tabana zıtsa mevzuat bu kadar açıkken düzenleme bu kadar açıkken inanılmaz bir şekilde önce oy çokluğu, sonra bir gece yarısı operasyonuyla resmi sitede düzeltildi mi hala oy çokluğuydu. Oy birliğine dönüşen bir tahkim kurulu kararıyla Türk futbolu dizayn edilmeye çalışılıyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. Biz hak edenin zafere ulaştığı, dış etkenlerin ve parametrelerin belirleyici olmadığı, hukuk kurullarının adil ve hakkaniyetli olduğu ve bu sürece müdahale etmediği, bu sürecin müdahaleye kapalı olduğu bir sistemi inşa etmek istiyoruz. Bunun için de kıdem ve liyakatı esas olan bir anlayışı egemen kılmak istiyoruz. Değişikliği anlattım biz kesinlikle bunun rövanşist ve hasmane tavırlarla olduğunun kanaatindeyiz.” “BU KURULA HİÇBİR GÜVENİMİZ YOK” Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir, “Oğulcan Çağlayan’ın durumu Türkiye’nin yeni Bosman’ı olur mu? Bundan sonraki hamleniz ne olacak ve Oğulcan Çağlayan formasına ne zaman kavuşacak?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Bir defa bir milli futbolcunun hele hele bir Avrupa maçında oynamasının önüne geçiyorsunuz. Nereden bakarsanız bakın kabul edilemez bir tavır. Bir milli futbolcunun Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi ve anayasaya aykırı bir şekilde çalışma özgürlüğünü kısıtlıyorsunuz. Ne yapsın bu çocuk çalışmasın mı? Bu çocuk müteselsilen bu borçtan sorumlu diyelim ki bizim kulüp olarak burada yaklaşımımız ortada. Biz asla oyuncularımıza bir külfet yüklemeyiz zaten ama çalışmadan nasıl hayatını idam edecek. Siz bir kimsenin çalışma özgürlüğünü, anayasayla güvence altına alınmış özgürlüğünü kısıtlıyorsanız bunu hakkın özüne dokunmaksızın ölçülük ilkesi uyarınca özle biçim arasındaki dengeyi kurarak demokratik toplum düzenine uygun bir şekilde kanunla yaparsınız. Anayasanın 13. maddesi bunu söylüyor. Temel hak ve özgürlükleri ancak bu kriterlerle sınırlandırabilirsiniz ama siz burada bir idari kararla normatif bir düzenleme olmaksızın bir oyuncunun anayasayla güvence altına alınmış çalışma özgürlüğünü ihlal ediyorsunuz dolayısıyla buna nereden bakarsanız bakın Türkiye’deki birçok dinamiği etkileyecek futbolda önemli bir karar. Bundan sonra bir Tahkim Kurulunun başkan ve üyelerinin tamamının istifasını istiyoruz biz Galatasaray Spor Kulübü olarak. Bu kurula hiçbir güvenimiz yok. Türkiye Futbol Federasyonu’nun hiçbir kuruluna güvenimiz yok. Bu kurulların değişikliğine ilişkin statü yapıldı, biz burada öncü olduk, çıktık anlattık ve hazırladık. Dolayısıyla bu arkadaşlarımızın görevi bitecek, görevi bitmeden bu arkadaşlarımız anladığımız kadarıyla bizim kulübümüzden ve bizlerden rövanşı almaya çalışıyor. Bunun başka türlü bir izahı yok. Böyle düşünüyoruz, böyle okuyoruz, böyle görüyoruz. 3 ay içerisinde Federasyon talimat yapacak ve bu arkadaşlarımızın görevi nihayete ereceği için, genel kurul seçeceği için ve bana göre bir daha seçilme şansları olmadığı için bizden kişisel çıkarlarla kendilerince rövanşist bir yaklaşımla hesap sormaya çalışıyorlar. Galatasaray Spor Kulübü’nden hesap sormak kimsenin haddi değildir. Bu üyeler hakkında Türk ceza kanunu 257. maddesi uyarınca açıkça bunun bir suç olduğundan görevi kötüye kullanmadan şikayetçi olacağız. Bu üyeler hakkında ağır ihmaliyle oyuncumuzu ve kulübümüzü zarara uğrattığından kıyasen hukuk mahkemeleri kanununun uygulanacağını düşünüyoruz. Nitekim değiştirilen statüde de benzer bir düzenleme vardı. Uğranılan zarar ve ziyanın tanzimiyle ilgili de hukuki yollara başvuracağız. Bundan sonra da sadece Galatasaray için değil, futbolun bütün paydaşları için, amatör kulüpler için 1.,2.,3. Lig kulüpleri için hepsi için adalet aramaya devam edeceğiz çünkü biz adaleti bütün futbol ailesi için istiyoruz. Mesela önümüzdeki dönemde Galatasaray Spor Kulübü statünün 22. maddesinin değiştirilmesiyle ilgili bir teklif hazırlığı içerisinde. Bakıyoruz amatör kulüpler 1.,2.,3. Lig kulüpleri birer temsilciyle birlikte kurullara katılıyor. Halbuki onların da Türk futbolunun yönetiminde karar sahibi olması lazım. Karar alma mekanizmasına onların da dahil olması lazım. Çoğulcu, plüralist, eşit, adil bir karar alma mekanizması sürecinin işlemesi lazım. Süper Lig kulüpleri 140 üyeyle temsil edilirken bu arkadaşlar, bu kulüpler çok saygın, kıymetli, çok zor koşullarda kendi bayraklarını ayakta tutmaya çalışan, kendi armaları için savaş veren müzayaka halinde zor koşullarda savaş veren bu kulüpler 1’er temsilciyle temsil ediliyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ne diyordu oyuncular yeterince temsil edilmiyor. Niçin oyuncular 6 temsilciyle temsil ediliyor?. Hakeza hakemler. Niçin teknik adamlar? Amatör kulüpler niçin 10 temsilciyle temsil ediliyor? Biz bunlar bakımından da sayıların arttırılması noktasında biz kendimiz Galatasaray olarak değişiklik önergesi vereceğiz statüyü 1/5 imzayı bulursak da bunu gündeme aldıracağız. Buna ilişkin çalışmamız devam ediyor bu konuda da amatör kulüplerden 1.,2.,3. Lig’deki Kulüpler Birliği Başkanlarından ve kulüplerden destek isteyeceğiz. Biz gerekirse Galatasaray olarak kendi delege sayımızdan feragat etmeye hazırız yeter ki adil, hakkaniyetli, eşit haklı bir temsiliyet olsun. Temsilde adalet olsun.” “SONUNA KADAR HUKUKİ YOLLARA BAŞVURACAĞIZ” “Arkadaşlarımız bir not yollamışlar. Bu yayının nasıl bir etki uyandırdığını paylaşayım sizinle: TFF’den aramışlar. Karar oy çokluğu ile alınmış. 2 tane muhalif üye varmış. Halbuki ben alınan kararı tekrar göstermek istiyorum. Tarihe de not düşmek istiyorum. Demek ki oradaki garabetin bu yayınla farkına mı vardılar! Federasyonun internet sitesinde oy çokluğu yazıyor. Bize gelen karar paylaşmak istiyorum: Dün akşam 22.33’te bize gelen kararda oy birliği yazıyor. Burada muhalefet yok! İşte TFF Hukuk Kurulları nasıl bir rezaletin içerisinde görün! Şimdi kulübümüzün hukuk direktörü Petek Hanım mesaj atmış. Yayın devam ederken TFF’den aranmış arkadaşlar… Demişler ki 2 muhalefet var, karar oy çokluğu. Peki bana neden oy birliği diye karar yolluyorsunuz? Yani saat başı değişen bir karardan bahsediyoruz. Bu kararın saygınlığı ve güvenilirliği tartışılır halde değil midir? Size soruyorum kıymetli basın mensupları; bu karar sizin içinize siniyor mu? Resmi sitede oy çokluğu, bana tebliğ ediyorsun; resmi tebliğdir bu oy birliği yazıyor. Şimdi iki muhalif üye varmış, oy çokluğu! Gerçekten iki muhalif varsa onlar her şeye rağmen bu hukuksuzluğa imza atmamışlar. Çünkü hakimler kararlarıyla konuşurlar. Atılan her imza tarihe not düşmektir. Demek ki o iki muhalif arkadaşımız her şeye rağmen içlerinde bir vicdan kırıntısı var ki böyle bir hukuksuzluğa ortak olmak istememişler. Oy çokluğu… 22.32’de oy birliği. Bu yayını yapmasak oy birliği arkadaşlar! Bu yayın bize verilmiş kararla ilgili iki tane muhalif oy kazandırdı ne güzel, ne kadar komik bir durum! Yayın yapılırken tekrar oy çokluğuna döndü bu iş. Bu gelen resmi tebligat bize gelen oy birliği. Bu kurulların saygınlığı ve güvenilirliği tartışılır halde değil mi? Bu hukuk kurulları sürdürülebilir mi? Türk futbolu böyle yönetilir mi? Böyle gider mi bu sistem ve bu süreç? Ben TFF Başkanı ve Yönetimi’nin de bu kurullardan memnun olduğunu düşünmüyorum. Bu kurulların işleyişinden ve verdiği kararlardan memnun olduğunu düşünmüyorum. En azından bize yansıyan bilgiler bu yönde. Bir an önce Tahkim Kurulu istifa etmelidir! Bir an önce! Bu iki muhalif oy neyi değiştirdi? Savcılık şikayetinde iki arkadaşımızı şikayet etmeyeceğiz. Onlara karşı tazminat davası açmayacağız. Ama bu hukuksuz karara imza atarak bu garabeti, bu utancı Türk futbol kamuoyuna yaşatan üyelerle ilgili sonuna kadar hukuki yollara başvuracağız. Sustuk, yıllarca susuldu, susuldu. İnsanlar sindirildi. Kabul edildi. Türk futbolunun geldiği nokta ortada. Hakeden kazansın. Hukuk kurulları süreci manipüle etmesin! Süreci dizayn etmesin! Biz bunu arzu ediyoruz.” “TFF Genel Kurulunda alınan karar gereği yeni hukuk kurulları ne zaman göreve başlayacak?” Sorusuna Epözdemir: ‘’Sayın Başkan taahhüdü verirken dahi tarafsız ve bağımsız yargılama olması kaydıyla, buna ilişkin düzenleme yapılması kararıyla’’ demiş. Orada da öngörülü bir yaklaşım göstermiş Başkanımız Sayın Burak Elmas. Ha keza Habertürk’te, 4 kulübün güzide başkanlarının katıldığı canlı yayınında da benzer bir öngörü ortaya koymuştu. Geldiğimiz noktada kendisinin öngörüsünün ne kadar isabetli olduğunu çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Düzenleme ile ilgili biz, 3 ay içerisinde bu seçici kurulla ilgili talimat yapılsın; en geç devre arasında yürürlüğe girsin dedik. Bütün Kulüpler Birliği Vakfı ve paydaşları da düzenlemeyi böyle yazmıştı. Fakat TFF, bunun devre arasına yetişmeyeceğini, burada da seçici kurulun çalışması gerektiğini, talimatın yazılması gerektiğini belirtti. Dolayısıyla biz 5 ay süre koymuştuk, 10 aydan önce bunun ikmal edilmeyeceğini söylendi. Bunun bir hazırlık aşaması olacağı söylendi. Bütün Kulüpler Birliği’ndeki Başkanların tamamı da buna muvafakat gösterdiği için orada uzlaşma ve konsensus ile 10 ay içerisinde yürürlüğe gireceğine ilişkin düzenleme yapıldı. Fakat burada TFF’nin kararlı ve samimi tavrının ölçümlenmesi açısından da bir geçici madde ekledik. Üç ay içerisinde TFF, bu düzenlemenin hayata geçmesi için Yönetim Kurulu’nda talimatları yapmalı dedik. Üç aylık süre içerisinde bu talimatlar yapılacak mı bunun fikri takipçisi olacağız. Kurulların, Tahkim Kurulunun istifasını istedik. TFF de futbolun adaletli yönetimiyle ilgili bütün önlem ve tedbirleri almalıdır. Kendilerine de bu konuda çağrı yapıyoruz.” Burak Yılmaz, Süper Lig devine geri dönüyor3 sezondur kariyerini Avrupa’da sürdüren Burak Yılmaz’ın Fortuna Sittard macerası planladığı gibi gitmedi. Hollanda ekibinden ayrılık kararı alan 37 yaşındaki futbolcu için dev takımdan flaş talep geldi. 2019’da 34 yaşındayken Trabzonspor’dan, Beşiktaş’a 1.3 milyon Euro’luk bonservis bedeliyle transfer olan Burak Yılmaz, Siyah-Beyazlılar’da yeniden çıkışa geçti. Daha önce özellikle Galatasaray’da oynarken ismi Avrupa ekipleriyle anılan ancak Avrupa’ya transferi gerçekleşmeyen ve 2016’da sürpriz bir kararla Çin’e giden Burak, 2020 yılında 35 yaşında hedefini gerçekleştirdi.
PSG’Yİ GEÇİP ŞAMPİYON OLDU Zeki Çelik ve Yusuf Yazıcı’nın da formasını giydiği Lille’e transfer olan ve Avrupa’daki ilk sezonunda herkesin takdir ettiği futbol ortaya koyan milli oyuncu, sermaye devi PSG’nin önünde adeta Lille’i şampiyon yaptı. Fransa’da adını tarihe yazdıran tecrübeli futbolcu, Lille taraftarlarının sevgilisi olmuştu. 25 MAÇ, 9 GOL, 5 ASİST Ancak sezon başında Fransız ekibi Lille’den ayrılarak Hollanda’nın Fortuna Sittard takımına transfer olan milli futbolcu Burak Yılmaz, 2 yılı oyuncu, 3 senesi de teknik adam olarak 5 yıllık sözleşme imzalamıştı. 37 yaşında olmasına rağmen bu sezon çıktığı 25 lig maçında 9 gol, 5 asitle oynayan yıldız futbolcu son oynanan ve 3-1 kazandıkları Groningen karşılaşmasının ardından veda kararı almıştı. Bu durumu kişisel sosyal medya hesabından paylaşan Burak Yılmaz, “Fortuna Sittard taraftarları, sizin için oynamak büyük bir şerefti. Her şey için teşekkürler, daha güzel ve başarılı yıllara” ifadelerini kullanmıştı. Birkaç gün sonra Futbol direktörü Ivo Pfennings, Hollanda basınına yaptığı açıklamada, mart ayı maaşlarının bugün oyuncuların hesaplarına yatacağını belirterek “Burak Yılmaz ile görüştük. Çarşamba gününden itibaren antrenmana çıkacak” şeklinde konuşmuştu. ”EN KISA ZAMANDA ANLATACAĞIM” Buna karşın Burak Yılmaz, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Fortuna Sittard’dan kesin olarak ayrılacağını duyurmuştu. Tecrübeli forvet açıklamasında, “Önümüzdeki sezon Fortuna Sittard’da olmayacağım. Kulüpte yaşananları en kısa zamanda anlatacağım. Size başarılar diliyorum” ifadelerini kullanmıştı. ŞENOL GÜNEŞ İSTEDİ Bu durumu sosyal medya hesabından açıklayan Burak’a ilk destek Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş’ten geldi. Yönetimle bir görüşme gerçekleştiren Güneş’in, “Burak’ın kadromuzda olması bize bir şey kaybettirmez, kazandırır. Kulübün içinden gelen biri. Saha içi ve dışında bize yardımcı olur” dediği öğrenildi. Burak Yılmaz, Beşiktaş’a geri dönebilir!3 sezondur kariyerini Avrupa’da sürdüren Burak Yılmaz’ın Fortuna Sittard macerası planladığı gibi gitmedi. Hollanda ekibinden ayrılık kararı alan 37 yaşındaki futbolcu için flaş bir iddia gündeme geldi. Fortuna Sittard’dan ayrılma kararı alan Burak Yılmaz, Türkiye’ye dönmeye hazırlanıyor! 2019’da 34 yaşındayken Trabzonspor’dan, Beşiktaş’a 1.3 milyon Euro’luk bonservis bedeliyle transfer olan Burak Yılmaz, Siyah-Beyazlılar’da yeniden çıkışa geçti. Daha önce özellikle Galatasaray’da oynarken ismi Avrupa ekipleriyle anılan ancak Avrupa’ya transferi gerçekleşmeyen ve 2016’da sürpriz bir kararla Çin’e giden Burak, 2020 yılında 35 yaşında hedefini gerçekleştirdi.
PSG’Yİ GEÇİP ŞAMPİYON OLDU Zeki Çelik ve Yusuf Yazıcı’nın da formasını giydiği Lille’e transfer olan ve Avrupa’daki ilk sezonunda herkesin takdir ettiği futbol ortaya koyan milli oyuncu, sermaye devi PSG’nin önünde adeta Lille’i şampiyon yaptı. Fransa’da adını tarihe yazdıran tecrübeli futbolcu, Lille taraftarlarının sevgilisi olmuştu. 25 MAÇ, 9 GOL, 5 ASİST Ancak sezon başında Fransız ekibi Lille’den ayrılarak Hollanda’nın Fortuna Sittard takımına transfer olan milli futbolcu Burak Yılmaz, 2 yılı oyuncu, 3 senesi de teknik adam olarak 5 yıllık sözleşme imzalamıştı. 37 yaşında olmasına rağmen bu sezon çıktığı 25 lig maçında 9 gol, 5 asitle oynayan yıldız futbolcu son oynanan ve 3-1 kazandıkları Groningen karşılaşmasının ardından veda kararı almıştı. Bu durumu kişisel sosyal medya hesabından paylaşan Burak Yılmaz, “Fortuna Sittard taraftarları, sizin için oynamak büyük bir şerefti. Her şey için teşekkürler, daha güzel ve başarılı yıllara” ifadelerini kullanmıştı. Birkaç gün sonra Futbol direktörü Ivo Pfennings, Hollanda basınına yaptığı açıklamada, mart ayı maaşlarının bugün oyuncuların hesaplarına yatacağını belirterek “Burak Yılmaz ile görüştük. Çarşamba gününden itibaren antrenmana çıkacak” şeklinde konuşmuştu. ”EN KISA ZAMANDA ANLATACAĞIM” Buna karşın Burak Yılmaz, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Fortuna Sittard’dan kesin olarak ayrılacağını duyurmuştu. Tecrübeli forvet açıklamasında, “Önümüzdeki sezon Fortuna Sittard’da olmayacağım. Kulüpte yaşananları en kısa zamanda anlatacağım. Size başarılar diliyorum” ifadelerini kullanmıştı. ŞENOL GÜNEŞ İSTEDİ Bu durumu sosyal medya hesabından açıklayan Burak Yılmaz’a ilk destek Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş’ten geldi. Yönetimle bir görüşme gerçekleştiren Güneş’in, “Burak’ın kadromuzda olması bize bir şey kaybettirmez, kazandırır. Kulübün içinden gelen biri. Saha içi ve dışında bize yardımcı olur” dediği öğrenildi. Tolunay Kafkas: “Bütün sorumluluk bana ait” #prizmabetMKE Ankaragücü Teknik Yöneticisi Tolunay Kafkas açıklamalarda bulundu MKE Ankaragücü Teknik Yöneticisi Tolunay Kafkas, Ziraat Türkiye Kupası yarı final birinci maçında deplasmanda Medipol Başakşehir’e 1-0 mağlup olduklarını hatırlatarak, “Bir yanılgı varsa bütün sorumluluk bana aittir. Ankaragücü büyük topluluk. Bu ekip bu topluluğa yakışır futbol oynayacak.” dedi. Ankara Beştepe Tesisleri’nde basın toplantısında açıklamalarda bulunan Tolunay Kafkas, Medipol Başakşehir ile oynadıkları Ziraat Türkiye Kupası yarı final birinci maçında beklentinin altında bir oyun sergilediklerini belirtti. Bir yanılgı varsa bunun sorumluluğun kendisine ilişkin olduğunu anlatan Kafkas, “Ben ne yaptığımı biliyorum. Camiayı biliyorum. Aşikâr nedenleri var, taktiksel onlara girmek istemiyorum. Bir kusur varsa o da benim, biz geldiğimizden beri bir oyun konsepti kurduk. Bu konsepte de ısrarla devam etmeye çalışıyoruz. MKE Ankaragücü büyük topluluk. Bu grup bu topluluğa yakışır futbol oynayacak. Taraftarımız lütfen dayanağını sürdürsün.” diye konuştu. İkinci bir maç daha oynayacaklarını ve taraftar dayanağının çok değerli olduğunu aktaran Kafkas, şunları kaydetti: “Taraftarımıza şunu söylemek isterim. Kazanmak için her şeyimizi ortaya koyacağız. Ligde olduğumuz durum da belirli. Onun için bir an evvel puan almamız ve biraz daha üst gitmemiz gerekiyor. İnsanların benimle ilgili bilmesi gereken kıymetli bir bahis var. Ben bu ekibin yalnızca teknik yöneticisi değilim, birebir vakitte taraftarıyım. Ben bir Hayati Soydaş değilim, ben bir Sadık abi değilim, ben bir Nazmi değilim, bir Hakan Kutlu hiç değilim. Haddim ve yerimi biliyorum. Ben bu tribünlerden çıktım. Genç ve yıldız grupta burada oynadım. Dinamiklerini çok uygun biliyorum. Buralar kitle, taraftar kadrosu. Bu ekip onların özlediği üzere futbol oynayacak. Son maçta bir düşüş yaşadık. Bunlar olabilir. Bazen deplasman fobisi, iki ayaklı maç üzere durumlar var ancak MKE Ankaragücü ben olduğum sürece nasıl oynayacağını biliyor ve ona nazaran oynayacak. Şayet ben bu halde oynatamasam gereğini yaparım. Değerli olan bu ekibin güzel futbol oynaması. Şimdiye kadar oynadık, içerde dışarda tekrar oynayacağız. Taraftarımız rahat olsun.” “Bizim oyun anlayışımız kolay bir oyun anlayışı değil” Tolunay Kafkas, Harika Lig’in de devam ettiğini belirterek, ağır bir çalışma yürüttüklerini söyledi. Ligde oynayacakları Trabzonspor maçı hazırlıklarını da sürdüklerini anlatan Kafkas, “Biliyorsunuz bunlar büyük gruplar. Bu kadrolarla âlâ oynamak için en az onlar kadar içeride ve dışarıda oyun anlayışımızı ortaya koymamız lazım. Bizim oyun anlayışımız kolay bir oyun anlayışı değil. Birtakım oyuncularımızın üstüne çok yük bindi. Kimi bölgelerde alternatif oyuncu kasvetimiz var. Birtakım oyuncularımız da peyderpey kullanmaya çalışıyoruz. Dönemin sonuna geldik bunu bu türlü devam ettireceğiz. Kendi içimizde kimi durumlarımız var. Mesela Hanousek, Sowe, Kitsiou üzere oyunculara çok yük bindi, Hasan Ali’nin sakatlığı var, Oku’nun ayak bileğinde bir sorun var. Herkes fedakarlık yapıp bir şeyler yapmaya çalışıyor.” değerlendirmesinde bulundu. Ağlayan taraftar tesislerde ağırlandı MKE Ankaragücü’nün Ziraat Türkiye Kupası’nda Başakşehir ile oynadığı maçın akabinde gözyaşlarına hakim olamayan Abdullah Naci Aşık tesislerde ağırlandı. Doğum günü olan taraftara pasta kesildi ve futbolcular forma armağan etti. Taraftar Abdullah Naci Aşık ise kendisini ağırlayan MKE Ankaragücü teknik heyeti ve futbolcularına teşekkür ederek, çok keyifli olduğunu söyledi.
|
PFDK Kararları – 17.10.2023
Türkiye Futbol Federasyonu Resmi İnternet Sitesi – Milli Takımlar, Süper Lig, Puan cetveli, Fikstür,TFF 1. Lig, TFF 2. Lig, TFF 3. Lig, Ligler, Ziraat Türkiye Kupası, Futbol, Bilgi Bankası, Haberler, Futbolcular, Teknik Adamlar, Oyuncular, Hakemler, Maçlar, Statlar, Cezalar, Müsabaka programları