PrizmaBetGüncelGirişAdresiHızlıveGüvenilirErişim!

Pozitif Psikoterapide Bağlanma, Farklılaşma ve Ayrışma: Ruhsal Gelişimin Dinamik Süreçleri

Için bilgi mi arıyorsunuz? Pozitif Psikoterapide Bağlanma, Farklılaşma ve Ayrışma: Ruhsal Gelişimin Dinamik Süreçleri makalesine göz atın ve hakkında daha fazla bilgi edinin

Pozitif Psikoterapi (PPT), Nossrat Peseschkian tarafından geliştirilen bir terapi modelidir ve bireyin kendi potansiyelini ortaya çıkararak sorunlarına çözüm bulmasına yardımcı olmayı amaçlar. Bağlanma, farklılaşma ve ayrışma gibi süreçler, bu modelin bireyin ruhsal gelişimi ve sosyal ilişkilerini anlamada önemli yer tutar.

Pozitif psikoterapide bağlanma, bireyin çocukluktan itibaren oluşturduğu duygusal ve sosyal ilişkileri kapsar. Peseschkian, bağlanmanın insan gelişiminde temel bir rol oynadığını savunur. Bağlanma, bireyin güvenli bir ortamda gelişimini sağlayan, özellikle aile içi ilişkilerde görülen bir süreçtir. Birey, ilk olarak ebeveynlerine, sonra ise çevresindeki diğer insanlara bağlanır. Bu bağlar, bireyin duygusal gelişimini etkiler ve gelecekte kuracağı ilişkilerde model oluşturur. Peseschkian, bireyin hem kendine hem de başkalarına olan bağını pozitif bir şekilde geliştirmenin, terapinin temel amaçlarından biri olduğunu vurgular. Bağlanma sürecinde sorunlar yaşayan bireylerde, güvensizlik, kaygı ve bağımlılık gibi durumlar görülebilir. Pozitif psikoterapi bu bağlamda, bireyin geçmişteki travmalarını ya da olumsuz deneyimlerini ele alarak daha sağlıklı bağlanma modelleri geliştirmesine odaklanır. Pozitif psikoterapide farklılaşma, bireyin kendi kimliğini oluşturma sürecidir. Peseschkian, farklılaşmayı bireyin, ailesinden ve diğer dışsal etkilerden bağımsız olarak kendi benliğini keşfetme ve geliştirme süreci olarak tanımlar. Bu süreçte birey, kendi değerlerini, inançlarını ve hayat hedeflerini oluşturarak diğer bireylerden ayrışır. Farklılaşma, bireyin sağlıklı bir şekilde topluma entegre olabilmesi için gereklidir. Peseschkian’a göre, bu süreçte ortaya çıkan zorluklar, bireyin hem kendini keşfetme sürecini hem de başkalarıyla olan ilişkilerini etkileyebilir. Bu zorluklar, terapi sürecinde bireyin içsel çatışmalarını çözmesine yardımcı olacak şekilde ele alınır. Terapi sırasında, bireyin geçmişteki deneyimleri, ailesiyle olan ilişkileri ve toplumsal baskılar göz önünde bulundurularak, bireyin daha bağımsız ve kendi kararlarını alabilen bir kişi haline gelmesi hedeflenir. Ayrışma, farklılaşma sürecinin devamı niteliğindedir ve bireyin kendi kimliğiyle toplumsal normlar ve beklentilerden bağımsız bir şekilde var olabilmesini ifade eder. Peseschkian, ayrışmanın bireyin kendi benliği ile dış dünyayı ayırt edebilme yeteneğini geliştirdiğini belirtir. Bu süreç, bireyin hem kişisel sınırlarını korumasına hem de başkalarıyla sağlıklı bir etkileşim içinde olmasına olanak tanır. Pozitif psikoterapide ayrışma, bireyin kendi içsel güçlerini keşfetmesi, bunları sağlıklı bir şekilde kullanabilmesi ve dış dünyayla etkileşimde dengeli bir duruş sergilemesi anlamına gelir. Bu süreçte birey, duygusal ve zihinsel bağımsızlık kazanarak kendi yaşamını yönetme yeteneğini geliştirir.

Pozitif psikoterapi bağlamında, bağlanma, farklılaşma ve ayrışma süreçleri bireyin ruhsal ve sosyal gelişiminin temelini oluşturur. Bu süreçler, bireyin hem kendini hem de çevresindeki insanları daha iyi anlamasına, daha sağlıklı ilişkiler kurmasına ve yaşamını daha anlamlı bir şekilde sürdürebilmesine katkı sağlar. Peseschkian’ın geliştirdiği bu model, bireyi sadece bir sorun kaynağı olarak değil, potansiyel ve yetenekleri olan bir varlık olarak ele alır ve bireyin bu potansiyeli keşfetmesini ve kullanmasını teşvik eder.

İbrahim DİNÇBAŞ Uzm. Kl. Psikolog

Pozitif Psikoterapide Bağlanma, Farklılaşma ve Ayrışma: Ruhsal Gelişimin Dinamik Süreçleri

Için bilgi mi arıyorsunuz? Pozitif Psikoterapide Bağlanma, Farklılaşma ve Ayrışma: Ruhsal Gelişimin Dinamik Süreçleri makalesine göz atın ve hakkında daha fazla bilgi edinin

Pozitif Psikoterapi (PPT), Nossrat Peseschkian tarafından geliştirilen bir terapi modelidir ve bireyin kendi potansiyelini ortaya çıkararak sorunlarına çözüm bulmasına yardımcı olmayı amaçlar. Bağlanma, farklılaşma ve ayrışma gibi süreçler, bu modelin bireyin ruhsal gelişimi ve sosyal ilişkilerini anlamada önemli yer tutar.

Pozitif psikoterapide bağlanma, bireyin çocukluktan itibaren oluşturduğu duygusal ve sosyal ilişkileri kapsar. Peseschkian, bağlanmanın insan gelişiminde temel bir rol oynadığını savunur. Bağlanma, bireyin güvenli bir ortamda gelişimini sağlayan, özellikle aile içi ilişkilerde görülen bir süreçtir. Birey, ilk olarak ebeveynlerine, sonra ise çevresindeki diğer insanlara bağlanır. Bu bağlar, bireyin duygusal gelişimini etkiler ve gelecekte kuracağı ilişkilerde model oluşturur. Peseschkian, bireyin hem kendine hem de başkalarına olan bağını pozitif bir şekilde geliştirmenin, terapinin temel amaçlarından biri olduğunu vurgular. Bağlanma sürecinde sorunlar yaşayan bireylerde, güvensizlik, kaygı ve bağımlılık gibi durumlar görülebilir. Pozitif psikoterapi bu bağlamda, bireyin geçmişteki travmalarını ya da olumsuz deneyimlerini ele alarak daha sağlıklı bağlanma modelleri geliştirmesine odaklanır. Pozitif psikoterapide farklılaşma, bireyin kendi kimliğini oluşturma sürecidir. Peseschkian, farklılaşmayı bireyin, ailesinden ve diğer dışsal etkilerden bağımsız olarak kendi benliğini keşfetme ve geliştirme süreci olarak tanımlar. Bu süreçte birey, kendi değerlerini, inançlarını ve hayat hedeflerini oluşturarak diğer bireylerden ayrışır. Farklılaşma, bireyin sağlıklı bir şekilde topluma entegre olabilmesi için gereklidir. Peseschkian’a göre, bu süreçte ortaya çıkan zorluklar, bireyin hem kendini keşfetme sürecini hem de başkalarıyla olan ilişkilerini etkileyebilir. Bu zorluklar, terapi sürecinde bireyin içsel çatışmalarını çözmesine yardımcı olacak şekilde ele alınır. Terapi sırasında, bireyin geçmişteki deneyimleri, ailesiyle olan ilişkileri ve toplumsal baskılar göz önünde bulundurularak, bireyin daha bağımsız ve kendi kararlarını alabilen bir kişi haline gelmesi hedeflenir. Ayrışma, farklılaşma sürecinin devamı niteliğindedir ve bireyin kendi kimliğiyle toplumsal normlar ve beklentilerden bağımsız bir şekilde var olabilmesini ifade eder. Peseschkian, ayrışmanın bireyin kendi benliği ile dış dünyayı ayırt edebilme yeteneğini geliştirdiğini belirtir. Bu süreç, bireyin hem kişisel sınırlarını korumasına hem de başkalarıyla sağlıklı bir etkileşim içinde olmasına olanak tanır. Pozitif psikoterapide ayrışma, bireyin kendi içsel güçlerini keşfetmesi, bunları sağlıklı bir şekilde kullanabilmesi ve dış dünyayla etkileşimde dengeli bir duruş sergilemesi anlamına gelir. Bu süreçte birey, duygusal ve zihinsel bağımsızlık kazanarak kendi yaşamını yönetme yeteneğini geliştirir.

Pozitif psikoterapi bağlamında, bağlanma, farklılaşma ve ayrışma süreçleri bireyin ruhsal ve sosyal gelişiminin temelini oluşturur. Bu süreçler, bireyin hem kendini hem de çevresindeki insanları daha iyi anlamasına, daha sağlıklı ilişkiler kurmasına ve yaşamını daha anlamlı bir şekilde sürdürebilmesine katkı sağlar. Peseschkian’ın geliştirdiği bu model, bireyi sadece bir sorun kaynağı olarak değil, potansiyel ve yetenekleri olan bir varlık olarak ele alır ve bireyin bu potansiyeli keşfetmesini ve kullanmasını teşvik eder.

İbrahim DİNÇBAŞ Uzm. Kl. Psikolog

GÜNDE BİR AVUÇ CEVİZ GENÇLERDE BİLİŞSEL GELİŞİMİ ARTIRABİLİR

Pere Virgili Sağlık Araştırma Enstitüsü (IISPV) ve ISGlobal ve Hospital del Mar Tıbbi Araştırma Enstitüsü’nün (IMIM) ortak yürüttüğü araşmanın sonuçları dikkat çekiyor.

Bu bir reklamdır.


Alanında önde gelen yayıncılardan biri olan The Lancet Discovery Science’ın eClinicalMedicine dergisinde yayınlanan ve İspanya’da gerçekleştirilen yeni bir araştırmaya göre, düzenli olarak ceviz tüketmenin gençlerin bilişsel gelişimi ve psikolojik olgunlaşması üzerinde olumlu bir etkisi olabileceğini ortaya koyuyor. Ceviz, vücut için gerekli bir omega-3 yağ asidi olan ve özellikle gelişim çağında beynin gelişiminde önemli bir rol oynayan alfa-linolenik asidi (ALA) önemli miktarda içeren tek ağaç yemişidir. ISGlobal ve Hospital del Mar Tıbbi Araştırma Enstitüsü’nün (IMIM) işbirliği ile birlikte Pere Virgili Sağlık Araştırma Enstitüsü’nün (IISPV) öncülüğünde yürütülen araştırmanın sonuçları, ergenlik çağında ceviz tüketimi ile ilgili ilk araştırma olduğundan büyük önem taşıyor.

Söz konusu araştırma, ceviz gibi temel besin gereksinimlerini sağlayan sağlıklı ve dengeli bir beslenmenin gençlerin bilişsel ve psikolojik gelişimi üzerinde olumlu bir etki yaratabileceğini ortaya koymaktadır. IISPV Neuro Èpia Araştırma Grubu koordinatörü Jordi Julves, yürütülen araştırmayı özetledi: “Ergenlik çağı, beyin gelişiminin, bağlantı kurmanın ve karmaşık davranışların pik yaptığı bir dönemdir. Bu dönem, çeşitli çevresel ve beslenme dahil olmak üzere yaşam tarzı faktörlerine karşı oldukça hassastır. İyi bir bilişsel gelişim için yüksek enerji ve besin değeri içeren gıdaları tüketmek büyük önem taşır. Ceviz, besin değeri oldukça yüksek bitki bazlı bir gıdadır ve vücut için önemli bir gereksinim olan ve enerji sağlayan omega-3 yağ asidi ALA açısından oldukça zengindir. İşte tüm bu nedenlerden dolayı ceviz, gençler için gerçek bir dosttur.”

Bu araştırma, 12 farklı lisede öğrenim gören 11-16 yaşları arasındaki öğrencilerden oluşan 700 gönüllü katılımcıyı içermektedir. Katılımcılar kontrol grubu ve deney grubu olmak üzere rastgele iki gruba ayrılmıştır. Deney grubuna 30 gram ceviz (yaklaşık bir avuca eş değer) içeren paketler verilmiş ve 6 ay boyunca her gün tüketmeleri istenmiştir. En az 100 gün ceviz tüketen katılımcıların dikkat işlevlerinde gelişmeler görülmüş ve dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) belirtileri olanların sınıflarında daha iyi davranış sergiledikleri, öğretmenlerini daha iyi dinledikleri ve daha az hiperaktif davranışta bulundukları saptanmıştır. Araştırma ek olarak, öğrenmeden daha az etkilenen ve kişinin biyolojisine özgü olan akışkan zekâ ile ilgili işlevlerde de bir artış bulmuştur. Tavsiye edilen ceviz dozunu ve tüketildiği gün sayısını daha iyi takip eden katılımcıların nöropsikolojik fonksiyonlarında iyileşmeler görülmüştür.

Türkiye’deki Gençlerin Beslenme Alışkanlıkları

Türk toplumunun çoğunluğu gençlerden oluşmaktadır. 11-16 yaş grubunun toplam nüfusa oranı %11,8, 20 yaş altı nüfusun oranı ise %36,4’tür. Bu dönemde en yaygın olumsuz beslenme alışkanlıklarından biri öğün atlamaktır1. Türkiye’deki okul çağındaki çocuk ve gençlerde beslenmeye bağlı başlıca sorunlar arasında halsizlik, obezite ve buna bağlı sorunlar, avitaminoz, anemi, guatr ve diş çürükleri yer almaktadır. Ek olarak, yetersiz ve dengesiz beslenmenin öğrencilerin dikkat süresinin kısalmasına, algılamada zorluklara, öğrenme güçlüklerine, davranış bozukluklarına, okul devamsızlığına ve okul başarısında düşüşe neden olduğu bildirilmektedir2.

Araştırma ekibi, bu araştırmanın ümit verici sonuçlarını tamamlamak için hamilelik sırasında ceviz tüketiminin bebeklerin bilişsel gelişimi ve psikolojik olgunlaşması üzerindeki etkilerini analiz etmek için ikinci bir araştırma yürütecek. Böylece, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının yaşamın ilk yıllarından itibaren başlayarak önemini göstermek amaçlanmaktadır.

Kaliforniya Ceviz Komisyonu (CWC), araştırma sonuçlarının tasarımına müdahale etmeden araştırma için gerekli cevizleri sağlayarak bu çalışmayı desteklemiştir.


BU BİR REKLAMDIR.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!