Slovenya’daki Bled Stratejik Forumu’nda konuşma yapan Michel, AB’nin genişlemesine değindi.
Michel, özellikle Batı Balkan ülkeleriyle Ukrayna ve Moldova’ya atıf yaparak AB’nin genişleme zamanının geldiğini belirtti ancak şu anda en uzun süredir aday ülke konumunda bulunan Türkiye’den bahsetmedi.
“Belirsizliklerden kurtulma, zorluklarla dürüstçe ve açıklıkla yüzleşme zamanı gelmiştir.” diyen Michel, Batı Balkanlar’a 20 yıl önce AB perspektifi sunulduğunu hatırlattı.
Michel, “Yavaşlık hem bölgedeki hem de AB’deki birçoklarını hayal kırıklığına uğratmıştır. AB’nin sözlerini tutması gerektiğini söyleyen Almanya Başbakanı Olaf Scholz’a katılıyorum.” diye konuştu.
Rusya ile savaşan Ukrayna’ya da değinen Michel, Haziran 2022’de Moldova ve Ukrayna’ya AB adaylık statüsü verildiğini hatırlatarak şöyle devam etti:
“Genişleme artık hayal değil. Artık ilerleme zamanı gelmiştir. Hala yapılacak çok iş var. Genişleme zor, karmaşık ve müstakbel üyelerle mevcutlar için acılı olacaktır. Ama açık olalım. Güvenilir olmak istiyorsak zamanlamadan ve kendi ev ödevimizden de bahsetmek zorundayız. Bir öneri olarak şunu söylemek istiyorum. AB stratejik gündemine hazırlanırken kendimize açık bir hedef koymalıyız. Her iki tarafta da 2030’a kadar genişleme için kendimizi hazırlamalıyız.”
Yeni katılanlar, diğerlerinin girişini engellemesin
Michel, AB’nin “müstakbel üyelerinin” kendi aralarındaki sorunları çözmesi gerektiği mesajını da verdi.
Sırbistan ve Kosova gibi ülkelerin ismini vermeden “Geçmişteki anlaşmazlıkların AB içine taşınmadığından emin olmalıyız.” diyen Michel, başka ülkelerin veya komşuların katılımlarının AB’ye giren ülkeler tarafından engellenmemesi gerektiğini vurguladı.
Michel, “AB’ye yeni katılan ülkelerin gelecekteki üyelerin girişini engellememesi için AB anlaşmalarına ‘güven maddesi’ eklenebilir.” önerisinde bulundu.
“Alıcı” ülkeler “verici” olacak
Mevcut AB üyelerine seslenerek AB’nin genişlemesinin kolay olmayacağına işaret eden Michel, olası genişlemeden sonra AB bütçesi üzerinde çalışmak gerekeceğini söyledi.
Michel, şu anda AB bütçesinden pay alan bazı üyelerin artık “almak yerine vermek” zorunda kalacağını, yeni katılacak üyelerin ise “alıcı” konumunda olacağını ifade ederek “Genişleme, politikalarımızı, programlarımızı ve bütçelerimizi etkileyecek. Siyasi reformlar ve siyasi cesaret gerekecek.” dedi.
Michel, konuşmasından sonra sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada da 14-15 Aralık’taki AB Liderler Zirvesi öncesinde AB-Batı Balkanlar Zirvesini toplayacağını duyurdu.
AB’ye aday ülke sayısı 7
Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg tarafından 1951’de Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu olarak kurulan ve 1957’de Avrupa Ekonomik Topluluğuna dönüşen, daha sonra yıllar içinde katılımlarda Avrupa Birliği halini alan Avrupalı ülkeler grubunun son genişleme dalgası 2004’te 10 ülkenin katılımıyla yaşanmıştı.
AB’nin tarihindeki en büyük genişleme dalgasında Çek Cumhuriyeti, Estonya, GKRY, Letonya, Litvanya, Macaristan, Malta, Polonya, Slovakya ve Slovenya, Birliğe katılmıştı. 2007’de, Bulgaristan ve Romanya’nın katılımıyla AB’nin üye sayısı 27’ye çıktı. 2013 yılında Hırvatistan’ın katılımıyla AB üye sayısı 28’e ulaştı. İngiltere’nin 2020’de ayrılmasıyla sayı 27’ye düştü.
Şu anda AB adayı ülkeler ise Batı Balkanlar’dan Arnavutluk, Karadağ, Kuzey Makedonya, Sırbistan’ın yanı sıra 1999’dan beri Türkiye ve 2022’den bu yana Ukrayna ile Moldova.
Bosna Hersek, Gürcistan ve Kosova ise potansiyel aday ülkeleri oluşturuyor.