Prizmabet

Pegasus Hava Yolları’ndan tarihinin en büyük anlaşması! Boeing ile imzalar atıldı

Pegasus Hava Yolları, 2028’den itibaren teslim alacağı 200 adet Boeing 737-10 ile filosunu güçlendiriyor. Pegasus Boeing ile 200 uçak için anlaştı. Bu, şirket tarihinde bugüne kadar verilen en büyük sipariş olma özelliği taşıyor.

Pegasus Hava Yolları, filosunu güçlendirmek için Boeing ile tarihi bir anlaşma imzaladı. 200 adet Boeing 737-10 model uçağı kapsayan siparişin ilk 100 uçağı, 2028 yılından itibaren Pegasus filosuna katılacak.

Boeing ile imzalanan 36 milyar dolarlık anlaşma kapsamında, Pegasus Hava Yolları’nın filosuna katılacak uçaklar, şirketin 2050 yılına kadar sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına yardımcı olacak.

Yüzde 20 daha düşük yakıt tüketimi

Anlaşma, Boeing’in 737 MAX ailesinin en büyük tek koridorlu uçağı olan Boeing 737-10 modelini kapsıyor. Bu uçaklar, önceki nesil uçaklara göre yüzde 20 daha düşük yakıt tüketimi sunarak, Pegasus’un verimlilik ve çevresel hedeflerine katkı sağlayacak.

Türkiye’nin havacılık sanayisinde önemli fırsatlar yaratacak

Pegasus Hava Yolları CEO’su Güliz Öztürk, anlaşma ile ilgili yaptığı açıklamada, “Filomuza yatırım yapmaya devam ediyoruz. Halen Türkiye’nin en genç filosuna sahibiz ve dünyada en genç filo sahibi hava yolları arasında ilk sıralarda yer alıyoruz. Boeing uçakları, Pegasus’un havacılık sektörüne girdiği 1990 yılından itibaren operasyonlarımızın ayrılmaz bir parçası oldu. Bu yeni sipariş, Türkiye’nin havacılık sanayisinde de önemli fırsatlar yaratacak” dedi.

Uçakların özellikleri neler?

Boeing 737-10, 230 yolcu taşıma kapasitesine sahip olup, geniş kabin ve büyük bagaj bölmeleri ile daha konforlu bir seyahat deneyimi sunuyor. Ayrıca, CFM International LEAP-1B motorları sayesinde yüksek yakıt verimliliği sağlıyor. Pegasus, bu uçaklarla kısa ve orta mesafeli uçuşlarındaki verimliliğini artırmayı ve uçuş ağını genişletmeyi planlıyor.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Borsa günü yüzde 1,52 düşüşle tamamladı

Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,52 değer kaybederek 9.765,12 puandan tamamladı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 150,63 puan azalırken, toplam işlem hacmi 69,7 milyar lira oldu.

Bankacılık endeksi yüzde 2,12, holding endeksi yüzde 1,59 değer kaybetti. Tüm sektör endeksleri gerilerken, en çok kaybettiren yüzde 3,63 ile iletişim oldu.

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) dün politika faizini beklentiler doğrultusunda 25 baz puan düşürmesine karşın gevşeme döngüsünün yavaşlayabileceğinin sinyallerini vermesiyle karışık bir seyir izleniyor.

Öte yandan bugün İngiltere Merkez Bankası (BoE), politika faizini piyasa beklentileri doğrultusunda yüzde 4,75’te sabit bırakırken, gelecek faiz indirimlerine ilişkin kademeli ve temkinli yaklaşımın süreceğine işaret etti.

ABD ekonomisi de yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 3,1 ile tahminlerin üzerinde büyüme kaydetti.

Analistler, yarın yurt içinde piyasa katılımcıları anketi, tüketici güven endeksi, yurt dışında ise ABD’de kişisel gelir ve harcamalar, çekirdek kişisel tüketim harcamaları, Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi, Japonya’da enflasyon ve Almanya’da Üretici Fiyat Endeksinin (ÜFE) öne çıkacağını dile getirerek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.750 ve 9.700 seviyelerinin destek, 9.900 ve 10.000 puanın direnç konumunda olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Gelecek yıl bu vakitlerde enflasyondan bahsedilmeyecek

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, enflasyonla mücadeleyi önceliklendirdiklerini, haziran ayından bugüne enflasyon oranında 28 puanlık bir düşüş olduğunu, bu eğilimin gelecek dönemde de devam etmesini beklediklerini, gelecek yıl bu vakitlere gelindiğinde enflasyondan bugünkü kadar bahsedilmeyeceğini belirtti.

Yılmaz, İstanbul Finans Merkezi Halkbank Genel Müdürlüğü Binası’nda düzenlenen Türkmedya Finans Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, büyümeyi dengeli bir yapıda sürdürme iradesini devam ettireceklerini belirtti.

Yılmaz, bu çerçevede de mal veya hizmet ihracatı odaklı bir anlayışla Türkiye ekonomisini büyütmeye, geliştirmeye devam edeceklerini dile getirdi. Yılmaz, istihdam dostu bir büyümeyi sürdürmenin temel politikalarının arasında olduğunu ifade etti.

“Enflasyonu düşürmeyi temel öncelik haline getirmiş durumdayız”

Gelişen şartlara göre, ihtiyaçlara göre ana istikametinizi bozmadan mutlaka bu güncellemeleri yapmanız gerekiyor. Biz de şu anda enflasyonu düşürmeyi temel öncelik haline getirmiş durumdayız. Orta Vadeli Programımızın özünü de aslında bu oluşturuyor.”

Bugün gelinen noktada, geçen yılki oranlarla karşılaştırıldığında cari açıkta dramatik bir düşüş olduğunu gördüklerini dile getiren Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geçen yılın ortalarında yüzde 5,5’lere gelmişti cari açığımız, 60 milyar dolarlara yaklaşmıştı. Bugün geldiğimiz noktada yüzde 1’in altında bir cari açıktan bahsediyoruz. Yani cari açığın milli gelire oranı olarak baktığınızda yüzde 1’im altına gelmiş durumdayız. Yıl sonu itibariyle de büyük bir ihtimalle yüzde 1’in altında veya yüzde 1’ler civarında bir cari açıkla bu yılı kapatacağız. Bu çok önemli. Çünkü, Türkiye’nin dış borçlanma ihtiyacını, döviz ihtiyacını aşağıya çekmiş oluyorsunuz.

Enflasyon oranında 28 puanlık bir düşüş oldu

Bir yandan bunu yaparken diğer yandan da risk unsurlarını düşürdüğümüz için borçlanmanın maliyetini de düşürmüş oluyoruz. Hem borçlanma ihtiyacını, miktarını düşürüyoruz, hem de borçlanmanın maliyetini düşürmüş oluyoruz kamu içinde, özel sektör için de.”

Yılmaz, haziran ayından bugüne enflasyon oranında 28 puanlık bir düşüş olduğunu, bu eğilimin gelecek dönemde de devam etmesini beklediklerini, gelecek yıl bu vakitlere gelindiğinde enflasyondan bugünkü kadar bahsedilmeyeceğini, çok daha düşük seviyelere gelmiş olacağını ve 2026 ile sonrası için tek haneli rakamları hedeflediklerini dile getirdi.

Yıllık ortalama ekonomik büyümesi 5,4 olmuş

Özellikle AK Parti hükümetlerinin yönettiği son 20 yıla bakıldığında, enflasyonun çok ciddi anlamda, tarihi ortalamaların altına geldiğini, büyümenin artığını ve sosyal refahın yükseldiğini gördüklerini belirten Yılmaz, “Son 20 küsur yıla baktığınızda dünyanın ortalama büyümesi yüzde 3,6 olmuş. Ülkemizin yıllık ortalama ekonomik büyümesi 5,4 olmuş. Dünyanın oldukça üstünde bir performans göstermişiz.

Siyasi istikrar olmasa, güçlü politikalar olmasa, bu da fiyat istikrarına yansımasa Türkiye büyümedeki bu performansını gösteremezdi. Dolayısıyla siyasi istikrar, makro ekonomik istikrarla birleştiği zaman sürdürülebilir büyüme oluşturuyor ve bu da sosyal refahı artırmış oluyor. Önümüzdeki dönemde de aynı anlayışla devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Son dakika: Kahire’de kritik zirve! Cumhurbaşkanı Erdoğan Sisi ile bir araya geldi

Son dakika gelişmesi… Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 Zirvesi’ne katılmak üzere geldiği Mısır’ın başkenti Kahire’de, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile bir araya geldi. Görüşmede, Türkiye ile Mısır ikili ilişkileri, bölgesel ve küresel konular ele alındı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, D-8 Zirvesi’ne katılmak üzere geldiği Mısır’ın başkenti Kahire’de, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir araya geldi.

İletişim Başkanlığı’nmdan açıklama

İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi ile D-8 Zirvesi için gittiği Kahire’de bir görüşme gerçekleştirdi.

Görüşmede, Türkiye ile Mısır ikili ilişkileri, bölgesel ve küresel konular ele alındı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, Türkiye’nin tarihi ve kültürel bağları bulunan Mısır ile savunma sanayii, enerji, ulaştırma ve kalkınma başta olmak üzere birçok alanda iş birliğini geliştirmeye, 15 milyar dolar karşılıklı ticaret hacmi hedefine ulaşmak için gayret göstermeye devam edeceğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye halkının 13 yıldır büyük bedeller ödediğini, Suriyelilerin kendi geleceklerine karar vereceğini, Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün önemli olduğunu, Suriye’nin yeniden imarı ve iç uzlaşısının sağlanması için Türkiye’nin desteğinin süreceğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, Gazze’de kalıcı ve sürdürülebilir ateşkesin bir an önce sağlanmasının gerektiğini, insani yardımların bölgeye kesintisiz ulaştırılması için Türkiye ile Mısır arasındaki dayanışmanın artarak devamının fayda sağlayacağını ifade etti.

Ünlü Mobilyacı Fatih Kıral hayatını kaybetti, Fatih Kıral kimdir?

Mobilya sektörünün tanınmış ismi Fatih Kıral, geçtiğimiz yıl bir çalışanından nakledilen böbrekle hayata tutunmuştu. Ancak, nakledilen böbreği de iflas eden Kıral, bugün yaşamını yitirdi.

Mobilya sektörünün önde gelen isimlerinden Fatih Kıral, yaşamını yitirdi. Adını taşıyan mobilya markasıyla tanınan ve sektörde uzun yıllar hizmet veren Kıral, geçtiğimiz yıl bir çalışanının böbreğiyle hayata tutunmuştu. Ancak, nakledilen böbreği de iflas eden ünlü iş insanı, kısa süre önce rahatsızlanarak hastaneye kaldırılmıştı.

Fatih Kıral, 2023 yılında böbrek yetmezliği nedeniyle zor bir süreçten geçmiş, bir çalışanının bağışladığı böbrek sayesinde hayatta kalmıştı. Nakledilen böbrek de iflas etmiş ve Kıral, diyalize bağlanmıştı. Bugün hayatını kaybeden Kıral, mobilya sektöründe yıllarca yaptığı çalışmalarla büyük bir üne sahipti.

Fatih Kıral kimdir?

Kıral ailesinin üçüncü kuşak temsilcisi olan Fatih Kıral, iş insanı ve girişimdir.

1980 yılında kendi ismiyle ilk mağazasını Kadıköy Bağdat Caddesi’nde açarak sektöre adım attı.

Mobilya ve dekorasyon alanında yenilikçi yaklaşımlarıyla tanınan Kıral, markasını genişleterek İstanbul, İzmir, Bodrum ve Antalya gibi şehirlerde toplam 15 mağazaya ulaştı.

Fatih Kıral, uluslararası üne sahip mobilya markaları ile iş birliği yaparak Türkiye’deki tüketicilere dünya standartlarında mobilya ürünleri sundu. Ayrıca, ev ve ofis mobilyalarının yanı sıra bahçe mobilyası, mutfak ve banyo ürünleri gibi farklı alanlarda da hizmet verdi.

Blinken: İsrail’in Gazze’de kalıcı işgaline karşıyız

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Gazze’de ateşkese varılabilmesi için son düzlükte olduklarını ve Hamas’ın anlaşmaya evet demesini beklediklerini söyleyerek, İsrail’in Gazze’de kalıcı işgaline ise karşı olduklarını belirtti.

Amerikan MSNBC kanalında canlı yayına katılan Blinken, Gazze gündemine ilişkin son durumu değerlendirdi.

Gazze’de bir ateşkese varılabilmesi için Türkiye dahil bölgedeki tüm aktörlerle görüştüklerini ve artık topun Hamas’ın sahasında olduğunu söyleyen Blinken, Hamas’ın karar vermesini beklediklerini kaydetti.

İran’ın ve Hizbullah’ın büyük ölçüde devreden çıkmasıyla tüm gözlerin Hamas’a çevrildiğini ifade eden Blinken, “Hamas’ın üzerinde nihayet evet demesi yönünde bir baskı olduğunu düşünüyorum. Hamas bir karar alıp evet cevabını verebilecek mi? Hamas’a evet demesi için gerekli baskıyı sağlamak amacıyla tüm ortaklarımızla bu konuyu görüşüyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye’de bu konuda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de görüştüğünü hatırlatan Blinken, “Esirleri evlerine geri götürmek istiyoruz. Gazze’de insanların nihayet rahata kavuşabilmesi için ateşkesin sağlanmasını istiyoruz.” dedi.

İsrail’in Gazze’de kalıcı işgaline karşıyız

Öte yandan Blinken, İsrail’in Gazze’de herhangi bir şekilde kalıcı işgaline karşı olduklarını ve bunun İsrail’in çıkarına olmadığını vurguladı.

Blinken, “(İsrail için) Bir diğer alternatif de İsrail’in Gazze’de kalıcı işgalidir ve biz bunu reddediyoruz çünkü bu, temelden İsrail’in çıkarlarına değildir.” yorumunu yaptı.

ABD’li bakan, Gazze’de ateşkesin sağlanmasının ardından orada nasıl bir sürecin devreye girebileceğini taraflarla daha rahat bir ortamda konuşma ve adım atma imkanına kavuşacaklarını ve bunun hem İsrail hem de Filistin tarafı için daha sağlıklı olduğunu belirtti.

İsrail-Suudi Arabistan normalleşmesi

Diğer yandan Bloomberg’e bir röportaj veren Bakan Blinken, 7 Ekim’deki Hamas saldırılarının ardından yarım kalan İsrail-Suudi Arabistan normalleşme sürecinin Gazze’deki ateşkesle birlikte yeniden hız kazanacağını söyledi.

Blinken, “Geriye dönüp baktığımda, bir yıl önce 10 Ekim’de (2023), bu normalleşme anlaşmasının Filistin ayağı üzerinde çalışmak üzere Suudi Arabistan ve İsrail’e gitmem gerekiyordu. Tabii ki 7 Ekim’den dolayı bu gerçekleşmedi. İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki normalleşmeyi gerçekleştirmek için iki şeye ihtiyaç var: Birincisi Gazze’deki çatışmanın sona ermesi, ikincisi ise Filistin Devleti’ne doğru güvenilir bir yolun açılması.” değerlendirmesini yaptı.

İngiltere Başbakanı Starmer: Türkiye Suriye’de önemli bir parça

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Suriye’deki durumun karmaşık ve çok hızlı değiştiğini ancak Türkiye’nin bölgede önemli bir rol oynadığını söyledi.

Başbakan Starmer, farklı parlamento komitelerinin başkanlarının oluşturduğu İrtibat Komitesinde iç politika ve dış politikaya ilişkin soruları yanıtladı. Suriye’de Baas rejiminin yıkılmasının pek çokları tarafından öngörülemediğini kaydeden Starmer, ülkedeki gelişmelerin çok hızlı olduğunu ifade etti.

“(Beşşar) Esed’in yıkılması iyi bir şey.” diyen Starmer, Suriye’de kurulacak yeni sistem için şimdiden yorumda bulunmanın ise hata olacağını kaydetti.

Starmer, bölge ülkeleri ve küresel aktörlerle gelişmeleri ele aldıklarını anlatarak, “Gelecek olanın iyi olmasını nasıl sağlayacağımızı konuşuyoruz. Buna sahadakilerle yaptığımız görüşmeler de dahil. Detay vermek istemiyorum ancak anlayacaksınızdır ki rejimin uluslararası hukuka uyan, insan haklarını, sivilleri, azınlıkları ve kadınları koruyan bir rejim olduğundan emin olmalıyız.” diye konuştu.

ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın Türkiye’nin Suriye’deki rolüne ilişkin açıklamaları da sorulan Starmer, şunları söyledi:

“Türkiye’nin rolü tabii ki de önemli. Görüşmelerimizde bunu da ele aldık. Ancak çok karışık ve hızla değişen bir durum var. Şahsen her şeyin bir aktöre ya da diğerine bağlı olduğunu söyleyemem. Parçalar çok hızlı hareket ediyor. Türkiye burada önemli bir parça mı? Evet, kesinlikle”

Starmer, Suriye’de İsrail’in saldırıları ile farklı ülkelerin etkileri bulunduğuna ilişkin değerlendirmeye de yanıt vererek, tüm taraflarla Suriye’de yeni kurulacak sistemin durumunu görüşeceklerini kaydetti.

Suriyelilerin sığınma başvurularıyla ilgili kararların askıya alınmasına da değinen Starmer, çoğu başvurunun Esed rejiminden kaçanlar tarafından yapıldığını ve nedeni bu olan başvuruların askıya alındığını aktardı.

Bölgedeki güvenlik durumuyla ilgili değerlendirme yapmanın bu aşamada doğru olmadığını söyleyen Starmer, “Hepsini sonsuza dek askıya alamayız.” ifadelerini kullandı.

“Batı Şeria’da yaşananlardan dolayı endişeliyim”

Gazze’deki İsrail saldırılarına ilişkin soruları da yanıtlayan Starmer, “Hemen bir ateşkese ihtiyacımız var. Gazze’de ateşkes için yoğun görüşmeler yapılıyor ve umarım meyvelerini de verir. Acil atılması gereken adımlardan biri de esirlerin serbest bırakılmasıdır. Çok uzun süredir tutuluyorlar ve esirlerin serbest bırakılmasını içermeyen bir ateşkes bu isme layık değildir.” diye konuştu.

Starmer, bölgeye yardımların girişinin de önemli olduğunu vurgulayarak ateşkesin iki devletli çözüme giden yolu açacak şekilde yapılması gerektiğini söyledi.

Batı Şeria’daki işgal ve bazı İsrailli yetkililerin bölgeyi ilhak etme açıklamalarına da tepki gösteren Starmer, “Batı Şeria’da yaşananlardan dolayı endişeliyim. Herkes Gazze ve Lübnan’a odaklandı ancak Batı Şeria’da sadece kuralların ihlali yok aynı zamanda korkunç bir Yahudi yerleşimci şiddeti var ve bununla mücadele edilmeli.” diye konuştu.

Starmer, Batı Şeria’da da çözümün uluslararası hukuku çerçevesinde aranması gerektiğine dikkati çekti.

IMF: Suriye’deki durumu yakından izliyoruz

Uluslararası Para Fonu (IMF) Sözcüsü Julie Kozack, Suriye’deki duruma ilişkin ekonomik bir değerlendirme yapmak için henüz çok erken olduğunu belirterek, Fon’un ihtiyaç duyulduğunda ve şartlar elverdiğinde, uluslararası toplumun yeniden yapılanmaya yardımcı olma çabalarını desteklemeye hazır olduğunu ifade etti.

Kozack, düzenlediği basın toplantısında, küresel ekonomideki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Basın mensuplarının Suriye’nin yeniden inşasına ilişkin sorularını yanıtlayan Kozack, Suriye’deki durumu yakından izlediklerini söyledi.

Kozack, Suriye halkının çok uzun zamandır acı çektiğini belirterek, “Ülkenin artık derin insani, sosyal ve ekonomik sorunlarını ele almaya ve Suriye ekonomisini onarmaya başlayabileceğini umuyoruz.” dedi.

IMF’nin 2009’da yapılan son 4. Madde istişaresinden bu yana Suriye ile anlamlı bir ilişki kurmadığına işaret eden Kozack, “Şu anda sahadaki durum gerçekten de değişken. Ekonomik bir değerlendirme yapmak için henüz çok erken. Durumu yakından takip ediyoruz, ihtiyaç duyulduğunda ve şartlar elverdiğinde, uluslararası toplumun yeniden yapılanmaya yardımcı olma çabalarını desteklemeye hazırız.” diye konuştu.

“Fed’in attığı adımı uygun buluyoruz”

ABD Merkez Bankasının (Fed) son toplantısında aldığı para politikası kararlarına ilişkin sorular üzerine Kozack, “Fed’in attığı adımı uygun buluyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Kozack, ABD ekonomisinin performansının son birkaç yıldır oldukça güçlü olduğunu belirterek, ekonominin özellikle dezenflasyon sürecinin korkulandan daha az maliyetli olduğunu kanıtladığını ifade etti. ABD’de enflasyonun Fed’in eylemleri karşısında gerilediğine işaret eden Kozack, enflasyonu yüzde 2 hedefine giden bir yolda gördüklerini dile getirdi.

Kozack, çekirdek enflasyonun bu yılı yüzde 3’ün biraz altında tamamlamasını beklediklerini ifade ederek, son dönemde gelen verilerin iş gücü piyasasında soğumanın devam ettiğini, enflasyonun beklenenden biraz daha yüksek ancak yine de hedefe doğru iniş eğiliminde olduğunu gösterdiğini söyledi.

Belirsizliğin yüksek olmaya devam etmesi nedeniyle Fed’in faiz indirimlerinin hızını ve kapsamını gelen ekonomik verilerle kalibre etmeye devam etmesi gerekeceğini belirten Kozack, bu durumun ABD ekonomisinin görünümünü nasıl etkileyeceğine ilişkin değerlendirmelerini Ocak 2025’te yayımlanacak Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nda açıklayacakları bilgisini verdi.

Kozack, “Dünyanın geri kalanı üzerindeki etkilere gelince, ABD’nin dünyanın en büyük ekonomisi olduğu göz önünde bulundurulduğunda, Fed’in politikaları ve güçlü bir ABD ekonomisi de dahil olmak üzere ABD’deki uygun politikaların dünyanın geri kalanı için iyi olduğuna inanıyoruz.” ifadesini kullandı.

Politika faizini sabit tutan Japonya Merkez Bankasının (BoJ) attığı adımları da uygun bulduklarını belirten Kozack, politika normalleşmesini ve enflasyonun kalıcı bir şekilde hedefe dönmesini sağlamaya çalışırken veriye bağlı para politikasını sürdürmelerini tavsiye ettiklerini söyledi.

El Salvador ile 1,4 milyar dolarlık kredi anlaşması

Kozack, IMF’nin El Salvador ile 1,4 milyar dolarlık kredi programı üzerinde anlaşmasına da değinerek, ülkenin yürüttüğü Bitcoin projesinin getirdiği risklerin azaltılmasının da anlaşmanın bir unsuru olduğunu kaydetti.

Bu kapsamda, özel sektörün Bitcoin kullanımının gönüllü hale getirileceğini belirten Kozack, yetkililerin finansal kapsayıcılığı ve büyümeyi artırma çabalarını desteklediklerini dile getirdi.

Kozack, kripto varlıkların hem risk hem de fırsat sunduğuna dikkati çekerek, “Finansal istikrar, tüketicinin korunması ve finansal bütünlük açısından potansiyel riskler söz konusu ve bu nedenle ülkelerin bu riskleri ele almak için kripto varlıklarla ilgili bir politika çerçevesine sahip olması önemli.” dedi.

TOFAŞ’tan 295,2 milyon avroluk kredi anlaşması

Türk Otomobil Fabrikası AŞ (TOFAŞ), K0 model ticari araç yatırımı kapsamında 295 milyon 187 bin avroluk finansman sözleşmesi imzalandığını duyurdu.

TOFAŞ’ın Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yer alan açıklamasında, kredi sözleşmesine ilişkin detaylar paylaşıldı.

Açıklamada, “4 Kasım tarihli özel durum açıklamasında belirtilen K0 ticari araç sözleşmesiyle bağlantılı olarak, planlanan ilave yatırımlar ile 276 milyon avro olması beklenen yatırımın finansmanı için, BNP Paribas Fortis SA/NV ve ING BANK, A BRANCH OF ING-DIBA AG (SACE Lenders) ile sigorta maliyetleri dahil 295 milyon 187 bin 165,78 avro tutarında İhracat Kredi Kurumu (ECA) kredisi sağlanmasına ilişkin sürdürülebilirlik bağlantılı kredi sözleşmesi imzalanmıştır.” ifadelerine yer verildi.

Kredinin 31 Aralık’a kadar kullanılmasının öngörüldüğü belirtilen açıklamada, vadesinin Aralık 2032’de dolacağı bildirildi.

Açıklamada, “6 ayda bir anapara ve faiz ödemeli kredinin tahmini kullanım takvimi ve ortalama vadesi dikkate alındığında, belirlenen sürdürülebilirlik performans göstergelerinin gerçekleşme durumuna bağlı olarak, yıllık toplam maliyeti 6 aylık Euribor + yüzde 2,27-2,37 aralığında olacaktır.” denildi.

TCMB yeni X hesabını duyurdu: Ekonomik araştırmalar paylaşılacak

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), çalışanlarının akademik yayınları ile araştırma faaliyetlerine dair duyuru ve içeriklerin, “TCMB Ekonomik Araştırmalar” ismini taşıyan “@TCMB_Arastirma” X hesabı üzerinden paylaşılmaya başlandığını duyurdu.

TCMB’nin X hesabında yer alan açıklamada, Merkez Bankası çalışanlarının akademik yayınları ile araştırma faaliyetlerine dair duyuru ve içeriklerin “@TCMB_Arastirma” isimli X hesabı üzerinden paylaşılmaya başlandığı belirtildi.

Açıklamda, “Bu çerçevede, TCMB resmi X (Twitter) hesapları; Merkez Bankası (@Merkez_Bankasi), CentralBankofTürkiye (@CentralBank_TR), Merkezin Güncesi (@TCMBBlog) ve TCMB Ekonomik Araştırmalar’dır (@TCMB_Arastirma).” ifadesi yer aldı.