Avrupa Birliği, Dijital Hizmetler Yasası ile Google, Meta ve Apple gibi devlere sıkı düzenlemeler getiriyor, milyarlarca euro ceza kesiyor.
Avrupa Birliği (AB), dijital platformları daha güvenli, şeffaf ve hesap verebilir hale getirmek için katı kurallar uygulamaya devam ediyor. X, Google, Apple, Microsoft ve Meta gibi teknoloji devlerine yönelik sıkı düzenlemeler getiren AB, kuralların ihlali durumunda ise milyarlarca euroya varan cezalar kesiyor. Son yıllarda AB, bu büyük teknoloji firmalarına çok sayıda yüksek para cezası uyguladı.
Dijital Hizmetler Yasası (DSA) ile Yeni Dönem Başladı
AB, dijital dünyadaki güvenlik ve düzeni sağlamak amacıyla 2022 yılında Dijital Hizmetler Yasası’nı (DSA) kabul etti. Bu yasa, çevrim içi platformlar, içerik paylaşım siteleri, alışveriş siteleri ve uygulama mağazaları gibi birçok dijital hizmet sağlayıcıya yeni yükümlülükler getirdi. 2023 yılının Ağustos ayında büyük ölçekli platformlar için, Şubat 2024’te ise tüm platformlar için uygulamaya giren bu yasa, Avrupa’daki dijital ortamın güvenliğini artırmayı ve adil bir dijital pazar yaratmayı amaçlıyor.
Yeni yasa çerçevesinde dijital platformların kullanıcılarına daha fazla şeffaflık sağlaması gerekiyor. Özellikle yasa dışı ve zararlı içeriklerin bildirilmesi ve hızlıca kaldırılması konusunda daha sıkı önlemler getirildi. Ayrıca, platformların kullanıcı bilgilerini toplarken ve işlerken açık rıza almaları zorunlu hale geldi. Özellikle büyük platformlar için daha katı kurallar getirilirken, bu platformlar içerik denetimi, kullanıcı güvenliği ve dezenformasyonla mücadele gibi alanlarda daha fazla sorumluluk üstlenmek zorunda kaldı.
Dezenformasyon ve Yasa Dışı İçeriklerle Mücadele
AB’nin yeni kuralları, çevrim içi ortamda dezenformasyonu önlemeyi ve çocukları zararlı içeriklerden korumayı da hedefliyor. Platformlar, özellikle seçim dönemlerinde yayılan yanıltıcı içeriklere karşı ek önlemler almak zorunda. Deepfake gibi manipülatif içerikler konusunda da platformlara uyarı zorunluluğu getirildi. Ayrıca, çocukların korunması amacıyla profillerine dayalı hedefli reklamlar yasaklandı ve çocuklara yönelik zararlı içeriklerin engellenmesi için platformlara şeffaflık şartı getirildi.
Teknoloji Devlerine Yüksek Cezalar
AB’nin bu kurallarına uymayan teknoloji firmaları ağır para cezalarıyla karşı karşıya kalıyor. İhlalin büyüklüğüne ve süresine bağlı olarak şirketlerin yıllık cirosunun yüzde 6’sına kadar para cezası kesilebiliyor. Bu da milyarlarca euroyu bulabilecek cezalar anlamına geliyor. Platformlar, kurallara uyum sağlama sürecinde yanlış bilgi vermeleri durumunda da ayrıca ceza alabiliyorlar.
X ve AB Gerilimi
X platformu, Elon Musk tarafından satın alındığından beri AB ile sık sık karşı karşıya geldi. AB, X’in yasaya uygun davranmadığını iddia ederek çeşitli uyarılar yaptı ve Musk’tan belirli adımlar atmasını talep etti. Bu kapsamda X, platformdaki yasa dışı içeriklerin bildirilmesi ve kaldırılması konusunda iyileştirmeler yaptı. Ancak AB’nin X hakkındaki incelemeleri ve soruşturmaları hala devam ediyor.
Meta ve Diğer Teknoloji Şirketleri de Mercek Altında
AB’nin sıkı denetimlerinden sadece X değil, Meta, Google ve Apple gibi diğer teknoloji devleri de nasibini alıyor. AB, Meta’nın platformlarında yanıltıcı reklamlar ve reşit olmayanlara yönelik içeriklerle ilgili incelemeler başlattı. Ayrıca TikTok ve Amazon gibi büyük platformlar da AB’nin denetimine girerek, yasaların gerektirdiği düzenlemeleri yapmak zorunda kalıyor.
Avrupa Birliği, dijital dünyada daha güvenli ve adil bir ortam yaratmak için teknoloji devlerine karşı ciddi adımlar atmaya devam ediyor. Bu düzenlemeler, dijital platformların işleyişini önemli ölçüde etkilerken, kullanıcı güvenliği ve şeffaflık konularında büyük değişiklikler getiriyor.
PlayStation State of Play etkinliğinde, PlayStation hayranlarını heyecanlandıran birçok oyun duyuruldu
Etkinlik kapsamında çok çeşitli oyunlar bizlere sunuldu ve bu oyunların elbette genel olarak daha önce duyurulan yapımlar arasında ve aynı zamanda piyasaya sürülen projeler arasında olduğunu belirtmekte fayda var. Bu tarz detaylarla beraber bazı oyunlara ek paketler geliyor, bazı oyunların yeniden düzenlenmiş sürümleri bizlere sunulmuyor, bazı oyunlar ise yepyeni ve duyuruyla beraber bizlere açıklanmış durumda. Dikkat çekici içerikleri ve çok daha fazlasının bizlere sunulduğu etkinlik kapsamında elbette oyuncuları heyecanlandıran ve bir yandan da hayal kırıklığına uğratan sürümlerin olduğunu belirtmekte fayda var. Ancak yine de listede göz atmaya değer oyunlar ve ek paketlerin olduğunu belirtebiliyoruz. Bununla beraber listede yer alan oyunların bazıları yepyeni sürümleri ile beraber karşımıza çıkıyor ve böylece yeni platformlara doğru geleceğini aktarabiliyoruz. Şimdi geçelim listemize:
1. Ghost of Yotei (Ghost of Tsushima Devam Oyunu)
Ghost of Yotei, 2025’te çıkacak olan Ghost of Tsushima serisinin merakla beklenen devam oyunudur. İlk oyunun büyük başarısının ardından, bu sefer olaylar Hokkaido’da, karla kaplı Yotei Dağı’nda geçiyor. Oyuncular, Jin Sakai’yi kontrol ederek yeni bir düşman ordusuna karşı mücadele veriyor. İlk oyunda olduğu gibi, açık dünya keşifleri, etkileyici dövüş mekanikleri ve derinlemesine karakter gelişimi bu oyunun ana temalarını oluşturuyor. Oyunun atmosferi, Hokkaido’nun zengin tarihini ve kültürünü ön plana çıkararak daha karanlık ve tehlikeli bir dünya sunuyor. Düşmanlar, daha zorlayıcı ve stratejik savaş teknikleri gerektiriyor, bu da oyuncuların her hareketi dikkatle planlamasını sağlıyor. Ghost of Tsushima hayranları için kaçırılmaması gereken bir devam oyunu olacak?.
2. Legacy of Kain: Soul Reaver 1 & 2 Remastered
Karanlık fantezi temalı Legacy of Kain: Soul Reaver serisi yeniden hayat buluyor. Soul Reaver 1 ve 2 oyunları, geniş kapsamlı grafik iyileştirmeleri ile PlayStation 5 için yeniden düzenleniyor. Kain ve Raziel arasındaki destansı mücadeleyi modern grafiklerle deneyimlemek, eski hayranlar için nostaljik bir yolculuk olacak. Oyunun remastered sürümü, yüksek çözünürlük ve yenilenen ses efektleri ile daha akıcı ve etkileyici bir oynanış sunmayı hedefliyor. Oyunun karmaşık bulmacaları, derin hikayesi ve zengin atmosferi, hem seriye yeni başlayanlar hem de eski hayranlar için eşsiz bir deneyim sunuyor. 10 Aralık 2024’te piyasaya sürülecek olan bu yapım, klasik aksiyon-macera oyunlarına olan ilgiyi yeniden canlandıracak?.
3. Alan Wake 2: The Lake House DLC
Alan Wake 2, korku ve gerilim unsurlarını bir arada sunan etkileyici bir yapım olarak tanıtılmıştı. The Lake House DLC’si, bu karanlık hikayeyi daha da derinleştiriyor. Oyuncular, Alan Wake’in zihninin derinliklerine inerek, psikolojik ve doğaüstü olayların daha da karanlıklaştığı yeni bir hikaye parçasına tanık olacaklar. Ekim 2024’te çıkacak olan genişleme paketi, hem bulmaca çözme hem de hayatta kalma unsurlarını yoğunlaştırarak, oyuncuları sürekli bir gerilimde tutmayı amaçlıyor. Gelişmiş grafikler ve atmosferik ses tasarımı, korku dolu anları daha da yoğunlaştıracak. Alan Wake serisi hayranları için mutlaka deneyimlenmesi gereken bir ek içerik olacak?.
4. Dragon Age: The Veilgard
Dragon Age: The Veilgard, BioWare’in efsanevi RPG serisinin en yeni devam oyunu olarak duyuruldu. 31 Ekim 2024’te piyasaya sürülecek olan bu yeni içerik, Tevinter İmparatorluğu’nun bilinmeyen bölgelerine yolculuk yapmanızı sağlayacak. Derin hikaye anlatımı, karakter gelişimi ve stratejik savaş mekanikleri ile Dragon Age hayranlarını tatmin edecek bir genişleme olarak öne çıkıyor. Yeni bölgeler, daha zorlu düşmanlar ve etkileyici görevler ile oyuncular, bu fantastik dünyada daha fazla zaman geçirecek. Oyuncuların yaptığı seçimler, dünyayı ve karakterleri etkilemeye devam edecek?.
5. Monster Hunter Wilds
Monster Hunter Wilds, Capcom’un popüler serisinin yeni oyunu olarak duyuruldu. 28 Şubat 2025’te piyasaya çıkacak olan bu oyun, oyuncuları yeni ve geniş bir açık dünyada devasa yaratıklarla karşı karşıya getiriyor. Oyunun temel mekanikleri korunmuş olsa da, yeni bölge ve yaratıklar ile oyun daha dinamik hale geliyor. Özellikle çevresel faktörler ve stratejik öğeler, her bir avı daha zorlu ve heyecanlı hale getiriyor. Yeni zırhlar, silahlar ve geliştirilmiş savaş mekanikleri ile oyuncular, Monster Hunter evreninde unutulmaz av deneyimleri yaşayacak?.
6. Metro Awakening
Metro Awakening, Metro serisinin yeni oyunu olarak duyuruldu. Oyuncular, nükleer kıyamet sonrası Rusya’nın yer altı metro tünellerinde yeni bir hayatta kalma mücadelesi ile karşı karşıya kalıyor. Oyun, açık dünya yapısına daha fazla odaklanarak, oyunculara daha fazla keşif ve strateji imkanı sunuyor. 2025’in başlarında piyasaya çıkacak olan bu yapım, serinin hayranlarını daha derin ve karanlık bir atmosferde ağırlayacak. Hayatta kalma unsurlarını daha zorlayıcı hale getiren oyun, zengin hikaye anlatımı ve etkileyici grafiklerle Metro evrenine yeni bir soluk getiriyor?.
Metro serisinin en yeni oyunu, kıyamet sonrası bir Rusya’da geçen bu yapımla geniş bir açık dünyayı keşfetme imkanı sunuyor. Oyuncular, zorlu hayatta kalma dinamikleriyle başa çıkarken, yeni keşifler ve savaş stratejileri ile oyun ilerledikçe daha da derinleşecek.
7. Palworld PS5 Sürümü
Palworld, PS5 için duyurulan eşsiz bir hayatta kalma ve yaratık toplama oyunudur. Pokémon benzeri yaratıklarla dolu bu dünyada, oyuncular hayatta kalmak için dost yaratıklarla (Pal) işbirliği yapacak ve düşmanlara karşı savaşacak. 2025’te piyasaya çıkacak olan oyun, hem strateji hem de aksiyon severler için ilgi çekici olacak. Renkli grafikler ve geniş açık dünya yapısıyla Palworld, oyunculara özgür bir keşif deneyimi sunacak?.
8. Towers of Agashba
Towers of Agashba, oyunculara şehir inşa etme ve keşfetme fırsatı sunan bir açık dünya macera oyunudur. Oyuncular, devasa kuleler inşa ederken çevrelerindeki dünyayı keşfedecek ve kaynak toplayacaklar. Oyun, hem strateji hem de yaratıcı tasarım unsurlarını bir araya getirerek, oyunculara kendi şehirlerini kurma özgürlüğü tanıyor. Kasım 2024’te erken erişime açılacak olan bu yapım, geniş açık dünyası ve detaylı inşa sistemi ile oyunculara büyük bir potansiyel sunuyor?.
9. Lunar Remastered Collection
Lunar Remastered Collection, klasik JRPG serisinin modernize edilmiş bir versiyonu olarak duyuruldu. Bu koleksiyon, eski oyunları grafiksel olarak yenileyerek yeni nesil oyunculara sunuyor. 2025 baharında çıkacak olan bu sürüm, nostaljik JRPG hayranları için büyük bir fırsat olacak. Zengin hikaye anlatımı ve stratejik savaş mekanikleri ile Lunar, hem eski hem de yeni oyuncular için büyüleyici bir deneyim vaat ediyor?.
10. Fear the Spotlight
Fear the Spotlight, 22 Ekim 2024’te piyasaya çıkacak olan bir korku oyunu. 90’ların estetiğine sahip olan bu yapım, eski tarz korku oyunlarına bir saygı duruşu niteliğinde. Oyuncular, gizemli bir okulda mahsur kalan karakteri kontrol ederken, karanlık yaratıklardan kaçmaya çalışır. Oyun, hem düşük çözünürlüklü grafikleri hem de yoğun atmosferi ile korku severler için mükemmel bir seçenek sunuyor?.
11. Astro Bot İçin Yeni İçerikler
Astro Bot için yepyeni içerikler ve etkinlikler yolda. Stellar Blade ve Helldivers 2’den bazıları da dahil olmak üzere yeni VIP Botlar geliyor. Ücretsiz indirilebilir içeriklerle ilerleyen süreçte de gelmeye devam edecek.
12. The Midnight Walk
The Midnight Walk, lofi tarzında bir macera oyunu olarak duyuruldu. Gece vakti geçen bu oyun, hafif bulmacalar ve sakinleştirici bir atmosfer sunuyor. Lofi müziklerle dolu bu yapım, dinlendirici bir deneyim arayan oyuncular için ideal.
13. Hell is Us
Bu yeni aksiyon-macera oyunu, kaos ve keşif unsurlarını bir araya getiriyor. Oyun, oyuncuların bilinmeyen bir dünyada hayatta kalmaya çalışırken, gizemli yaratıklarla karşı karşıya kalmasını konu alıyor. Sürükleyici hikayesi ve yaratıcı dövüş sistemleriyle Hell is Us, macera ve aksiyon severler için heyecan verici bir yapım olacak.
14. Archeage Chronicles
Bu MMORPG oyunu, devasa bir açık dünyada geçen büyülü bir evrende oyunculara geniş bir keşif ve savaş deneyimi sunuyor. Archeage Chronicles, derin hikaye anlatımı ve karmaşık sosyal dinamikleri ile dikkat çekiyor.
TMNT Shredder’s Revenge, yeni eklenen Radical Reptiles DLC’si ile birlikte hayranlara daha fazla içerik sunuyor. Bu genişleme paketi, yeni karakterler ve görevlerle Teenage Mutant Ninja Turtles evrenine farklı bir boyut kazandırıyor. Oyun, nostaljik beat ’em up tarzı oynanışı ile dikkat çekiyor.
16. Sonic the Hedgehog 3 Movie Pack for Sonic x Shadows
Bu DLC, Sonic the Hedgehog 3 için özel olarak hazırlanan bir film paketi sunuyor. Sonic x Shadows içeriği ile karakterler ve sahneler, oyunculara sinematik bir deneyim sunuyor. Sonic hayranları için farklı bir içerik vaat ediyor.
17. FANTASIAN Neo Dimension
FANTASIAN Neo Dimension, macera ve bulmaca öğelerini birleştiren büyüleyici bir yapım. Oyuncular, büyülü dioramalarda farklı bulmacaları çözerken, zengin bir hikayeyi keşfedecek. Fantastik dünyalar ve yaratıcı bulmacalarla dolu bu oyun, 2025 yılında çıkacak.
18. Hitman PSVR2 Sürümü
Hitman, VR’a özel olarak yeniden geliştirildi. PSVR2’de oyuncular, ajan 47 olarak daha gerçekçi bir suikast deneyimi yaşayacaklar. Oyuncular, görevlerini VR teknolojisi ile tamamlayarak tamamen yeni bir perspektif kazanacaklar. Oyun Aralık 2024’te çıkacak.
19. Horizon Zero Dawn Remastered
Geliştirilmiş grafikler ve performans ile Horizon Zero Dawn Remastered, 31 Ekim 2024’te piyasaya çıkacak. Bu sürüm, orijinal oyunun güzelliğini ve etkileyici hikayesini yeni nesil oyunculara sunarak, keşif ve savaş mekaniklerini daha da geliştirecek.
20. Lego Horizon Adventures
Aloy’un orijinal macerası da Lego formunda yeniden tasarlanıyor. Lego Horizon Adventures, State of Play’de bir çıkış tarihi aldı ve oyunun Nintendo Switch, PlayStation 5 ve PC’de piyasaya sürüleceğini doğrulandı. 14 Kasım’da geliyor..
21. Dynasty Warriors: Origins
Koei Tecmo ve Omega Force’un 2018’den bu yana tarihi hack-and-slash Dynasty Warriors serisine ilk ana hat girişi artık bir çıkış tarihine sahip. 17 Ocak 2025’te çıkacak Dynasty Warriors: Origins, PC ve Xbox Series X sürümleriyle birlikte PS5’e geliyor.
22. Stellar Blade
Yeni bir fotoğraf modu da dahil olmak üzere Stellar Blade ek içeriklere kavuşuyor. Geliştirici Shift Up oyun için yeni bir DLC’yi ve PC sürümünü onayladı. Bununla beraber bir Nier: Automata işbirliğinin bu yıl içinde geleceği de aktarıldı..
Bu liste, PlayStation State of Play etkinliğinde gösterilen tüm oyunları kapsamaktadır ve 2024 ve 2025 yıllarında PlayStation platformuna gelecek birçok yeniliği temsil ediyor.
Phavercoin (SOCIAL), Web3 sosyal medya platformu Phaver’ın temel kripto para birimidir.
Phavercoin (SOCIAL), Web3 sosyal medya platformu Phaver’ın temel kripto para birimidir. Phaver, kullanıcıların sosyal etkileşimde bulunarak ödüller kazandığı merkeziyetsiz bir sosyal medya ekosistemidir. Phavercoin, içerik paylaşımı, beğenme ve yorum yapma gibi aktivitelerde ödül kazanmayı mümkün kılarak Web3 kullanıcıları için bir motivasyon kaynağı sunar.
Phaver, Lens protokolünün ana ağ lansmanı ile piyasaya çıktı. Kullanıcılar, zincir üstü kimliklerini NFT’ler ve diğer on-chain varlıklarla kanıtlayabilir, kripto cüzdanlarını entegre ederek sosyal ağlarda tam mülkiyet elde edebilirler.
Phaver, Web2’ye benzer basit girişlerle kullanıcıları kolayca Web3’e entegre eder. Ayrıca Lens ve Farcaster gibi platformlarla olan güçlü entegrasyonları sayesinde sosyal grafikleri merkeziyetsiz bir altyapı üzerinde yönetme imkânı sunar. Kullanıcılar, Phaver’daki etkileşimlerine göre “Cred” ve puanlar kazanır; bu puanlar Phavercoin’e dönüştürülebilir.
Phaver’in tokenomik yapısında, kullanıcıların içerik kalitesi ve katılımına göre ödüller kazanmalarını sağlayan bir mekanizma bulunur. Phaver, bu yapısıyla Web3 sosyal ağlarını daha meritokratik ve kullanıcı odaklı bir hale getirmeyi hedefler.
Phaver, hem içerik oluşturuculara hem de sosyal medya kullanıcılarına, paylaştıkları içeriklerin kalitesine ve sağladıkları etkileşime göre ödüller sunar. Phaver’in sosyal yapısı, Web3’ün merkeziyetsizlik felsefesine uygun olarak geliştirilmiştir ve kullanıcıların dijital varlıkları üzerinde tam kontrol sağlamalarına olanak tanır.
Phavercoin’in temel avantajlarından biri, kullanıcıların sosyal medyadaki varlıklarını zincir üzerinde saklaması ve mülkiyet hakkına sahip olmalarıdır. Bu durum, geleneksel Web2 sosyal medya platformlarının aksine kullanıcıların dijital kimliklerine ve verilerine tam anlamıyla sahip olmasını sağlar.
Ayrıca Phaver, Farcaster ve Lens gibi popüler Web3 sosyal platformları ile entegre çalışır. Bu entegrasyonlar, kullanıcılara çeşitli sosyal ağlar arasında geçiş yaparak etkileşimde bulunma ve varlıklarını yönetme imkânı tanır. Phaver’in uzun vadeli vizyonu, merkeziyetsiz sosyal ağlar arasındaki etkileşimleri teşvik ederek daha açık ve kullanıcı dostu bir sosyal medya ekosistemi yaratmaktır.
Phaver Coin Airdrop
Phaver platformu bir süredir airdrop planları ve işleyiş hakkında bilgi ve paylaşımlar yapıyor. Platform, ilk sezon için airdropu gerçekleştirdi. Bu airdrop ile binlerce dolar kazanç sağlayan kullanıcılar oldu ve genel bilgiler şu şekilde:
$SOCIAL Sezon 1 Airdrop’u, toplam tokenların %3’ünü kapsıyor ve Lens ile Farcaster profil sahipleri ile Phaver’da en az 2. seviyede olan kullanıcılara hemen dağıtılıyor. Kullanıcılar, Token Generation Event (TGE) sonrasında puanlarını aylık kotalarla tokena çevirebiliyorlar. Maksimum airdrop miktarı kullanıcı başına 110,000 $SOCIAL ve bazı yükseltmeler de mümkün. Kazanç oranları kullanıcı seviyesine ve diğer kriterlere göre değişiyor, ayrıca belirli NFT’lere sahip olanlar ek ödüller alabiliyor. Airdrop hakkınızı kontrol etmek ve talep etmek için Phairdrop adresini ziyaret edebilirsiniz.
Phaver Nasıl Çalışır?
Phaver, kullanıcılarına merkeziyetsiz ve kullanıcı odaklı bir sosyal medya deneyimi sunmak için çeşitli yenilikçi teknolojilerle entegre olmuştur. İşte Phaver’ın nasıl çalıştığını detaylı olarak açıklayan ana bileşenler:
Lens Protocol Entegrasyonu
Phaver’ın öne çıkan özelliklerinden biri, Polygon blockchain üzerine inşa edilmiş merkezi olmayan bir sosyal grafik protokolü olan Lens Protocol ile entegrasyonudur. Lens, kullanıcıların verilerine sahip olmalarını ve bu verileri kontrol etmelerini sağlar, bu da kullanıcı güçlendirmeye odaklanan bir platform olan Phaver için idealdir. Lens sayesinde, Phaver kullanıcıları profiller oluşturabilir, içerik paylaşabilir ve diğer kullanıcılarla etkileşimde bulunabilir, tüm bunları yaparken verileri üzerinde tam kontrole sahip olurlar.
Kullanıcılar Phaver’da içerik paylaştığında, bu içerik Lens Protocol aracılığıyla blockchain üzerinde saklanır. Bu, içeriğin değiştirilemez (değiştirilemez veya manipüle edilemez) olmasını ve kullanıcının paylaşımlarının gerçek sahibi olmasını garanti eder. Bu, genellikle platformun arkasındaki şirketin kullanıcı içeriğine sahip olduğu geleneksel sosyal medya platformlarından önemli bir ayrılıştır.
Farcaster Entegrasyonu
Phaver ayrıca, çevrimiçi etkileşim için daha açık ve esnek bir çerçeve sağlamayı amaçlayan merkezi olmayan bir sosyal ağ protokolü olan Farcaster ile entegrasyon sağlar. Farcaster, kullanıcıların platformla etkileşim biçimleri konusunda daha fazla özgürlük sunar ve kullanıcıların kimliklerini ve içeriklerini farklı dApp’ler arasında kontrol etmelerini sağlar.
Farcaster sayesinde, Phaver kullanıcıları merkezi olmayan sosyal alanda başkalarıyla kolayca bağlantı kurabilir, bu da erişimlerini sadece Phaver platformunun ötesine taşır. Ayrıca, kullanıcıların içerik paylaşma ve etkileşimde bulunma şekillerinde daha fazla esneklik sağlar, bu da merkezi olmayan sosyal deneyimi daha da geliştirir.
Mocaverse Entegrasyonu
Phaver’da heyecan verici bir diğer entegrasyon ise Animoca Brands tarafından geliştirilen NFT destekli ekosistem Mocaverse ile yapılan entegrasyondur. Mocaverse, kullanıcıların içeriklerini NFT’ler aracılığıyla paylaşmalarına olanak tanıyarak sahiplik ve gelir elde etme konusunda yeni bir katman ekler. Bu, Phaver kullanıcılarının içeriklerini NFT olarak basmalarını ve potansiyel olarak satmalarını veya takas etmelerini sağlar, bu da yeni gelir kaynakları açar ve içerik oluşturma sürecini daha değerli hale getirir.
Phaver’daki NFT’ler, kullanıcıların nadir dijital öğeler yaratmalarını ve sahip olmalarını sağlayan benzersiz bir sosyal para birimi olarak hizmet ederken, daha etkileşimli ve çekici bir topluluk oluşturulmasına katkıda bulunur.
Cyber Entegrasyonu
Phaver ayrıca, merkeziyetsizlik ve gizliliğe odaklanan bir Web3 arama motoru olan Cyber ile bağlantılıdır. Cyber, Phaver kullanıcılarının merkezi olmayan arama işlevleri aracılığıyla içerik keşfetmelerine ve diğer kullanıcılarla etkileşimde bulunmalarına olanak tanır. Geleneksel arama motorlarının merkezi algoritmalara dayanmasının aksine, Cyber Phaver’daki arama sonuçlarının şeffaf ve manipülasyondan arındırılmış olmasını sağlar. Bu, kullanıcıların buldukları içeriğe daha fazla güven duymalarını ve daha otantik etkileşimlerde bulunmalarını sağlar.
İçerik Paylaşımı
Phaver’da içerik paylaşımı, platformun kullanıcı deneyiminin merkezindedir. Lens Protocol, Farcaster ve Mocaverse gibi entegrasyonlarla Phaver, kullanıcıların metin, görsel, video veya NFT gibi çeşitli içerik biçimlerini paylaşmalarına olanak tanır. İçeriğin blockchain üzerinde saklanması sayesinde, kullanıcılar paylaştıkları içerikler üzerinde sahiplik ve kontrol sahibi olurlar.
Ayrıca, Phaver’ın merkeziyetsiz yapısı, merkezi bir otorite tarafından sansür veya içerik manipülasyonu olmamasını garanti eder. Bu, kullanıcıların kendilerini ifade etme ve fikirlerini paylaşma özgürlüğünü artırır, üçüncü bir tarafın içeriklerini kaldırma veya değiştirme korkusunu ortadan kaldırır.
İçerik Keşfi
Phaver’da içerik keşfi, geleneksel sosyal medyadan farklı olarak benzersiz bir deneyim sunar. Cyber entegrasyonu sayesinde, kullanıcılar içerikleri merkezi olmayan ve şeffaf bir şekilde arayabilirler. Bu, buldukları içeriğin otantik olmasını ve reklamları veya ücretli içerikleri önceliklendiren algoritmalardan etkilenmemesini sağlar.
Phaver’ın keşif özellikleri ayrıca kullanıcıların farklı dApp’ler ve protokoller arasında içerik keşfetmelerine olanak tanır, bu da Web3 alanında başkalarıyla bağlantı kurmalarını kolaylaştırır. Bu çapraz platform entegrasyonu, genel kullanıcı deneyimini geliştirir ve daha birbirine bağlı ve merkeziyetsiz bir sosyal ekosistem oluşturur.
Uygulama İçi Tokenomik
Phaver’ın uygulama içi tokenomikleri, kullanıcıları uygulama deneyimini geliştirmeleri için ödüllendirmek üzere tasarlanmıştır. Kullanıcılar, içerik oluşturup küratörlük yaparak puan kazanabilirler; bu, diğer uygulamalarda gönderileri beğenmek veya yukarı oylamak gibi bir işleve sahiptir. Bu, gönderilerin başkaları tarafından daha görünür olmasını sağlamak için “puan verme” işlemlerini içerir. Yakında, kullanıcılar kendi gönderilerine puan vererek erişimlerini artırabilecekler.
Adil katılımı sağlamak ve hile yapmayı veya daha fazla puan kazanmak için birden fazla hesap oluşturmayı önlemek adına, Phaver, kullanıcıların puanlarını Phaver Token’larına çevirmeden önce belirli kriterleri karşılamalarını gerektirir. Ayrıca, kullanıcıların NFT gibi zincir üzerindeki varlıklarına dayalı olarak Phaver Cred adlı bir güvenilirlik puanı atanır. Bu varlıklar benzersiz ve taklit edilmesi zor olduğundan, sistemin manipüle edilmesi daha zordur.
Phaver Cred, ayrıca bir kullanıcının uygulamadaki seviyesini belirler; bu, sık uçuş programlarının nasıl çalıştığına benzer. Daha yüksek seviyeler, ücretsiz bahislere erişim ve puanları tokenlara çevirme için daha yüksek aylık limitler gibi özel ayrıcalıkların kilidini açar. Bu sistem, puan çiftçiliği gibi zararlı davranışları caydırmayı ve platforma gerçekten aktif olup olumlu katkıda bulunan kullanıcıları ödüllendirmeyi amaçlar.
Markalar ve projeler için, Phaver’ın 2024 yılında reklam özelliklerini tanıtması beklenmektedir. Markalar, uygulamadaki görünürlüklerini artırmak için puan satın alabilecekler. Bu puanlar, Phaver’ın yerel tokenları kullanılarak satın alınabilir ve fiat ödemelerinden elde edilen gelirin bir kısmı token talebini desteklemek için kullanılacaktır.
Puan kazanmanın yanı sıra, kullanıcılar aynı zamanda “SOCIAL” olarak bilinen Phaver Token’larını satın alabilir ve tutabilirler. SOCIAL tutmak, daha yüksek güvenilirlik puanları, puan-token dönüşüm limitlerinde artış ve VIP destek ve yeni özelliklere erken erişim gibi özel ayrıcalıklara erişim gibi avantajlar sağlar.
Phaver kullanıcıları ayrıca SOCIAL tokenları ile puan satın alabilirler, bu da geleneksel uygulama içi satın almalardan daha uygun maliyetli olma eğilimindedir. Bu, ekosistem içinde token talebi yaratmaya yardımcı olur ve kullanıcıları SOCIAL tutmaya ve harcamaya teşvik eder.
Phaver ayrıca, zincir üzerindeki ekonomisini güçlendirmek için “Phaver-Up NFT’leri” adında kendi NFT’larını başlattı. Bu NFT’ler, daha yüksek puan ödülleri, özel özellikler ve Phaver ekibinden doğrudan destek ve erken içgörüler alabilecekleri kapalı bir topluluğa erişim gibi ek avantajlar sağlar. NFT’ler haftalık açık artırmalar aracılığıyla dağıtıldı ve 17.000’den fazla kullanıcı mintleme hakkına sahip oldu.
Phavercoin’in Kullanım Alanları
İçerik Paylaşımı: Phaver’da kaliteli içerik üreten ve etkileşim sağlayan kullanıcılar Phavercoin ile ödüllendirilir.
Topluluk Katılımı: Kullanıcılar, belirli kurallara ve varlıklara dayalı kapalı topluluklar oluşturabilir ve bu topluluklar içinde etkileşim sağlayarak kazanç elde edebilir.
Zincir Üstü Mesajlaşma: XMTP entegrasyonu sayesinde kullanıcılar cüzdanlar arası doğrudan mesajlaşma gerçekleştirebilir.
NFT Gösterimi: Kullanıcılar, Phaver üzerinde NFT koleksiyonlarını sergileyebilir ve bu varlıklarını doğrulamak için kullanabilirler.
Phavercoin’in Tokenomik Yapısı
Phavercoin’in tokenomik yapısı, kullanıcıların platforma kattıkları değere göre ödüller kazanmalarını sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Phaver, kullanıcılara merkeziyetsiz bir yapıda daha özgür bir sosyal medya deneyimi sunarken, aynı zamanda içerik oluşturuculara ve aktif kullanıcılara da kazanç fırsatları sunar.
Phavercoin’in dağıtım modeli, topluluk odaklıdır ve kullanıcıların platforma yaptıkları katkıları ödüllendiren bir yapıya sahiptir. Phavercoin, özellikle içerik oluşturucuların sosyal medya platformları üzerinde daha fazla güç sahibi olmasını sağlayarak Web3 ekosisteminde adil bir dağıtım modeli sunmayı amaçlar.
Phavercoin’in tokenomik modeli ve kullanım alanları hakkında daha fazla bilgiye Phaver Whitepaper adresinden ulaşabilirsiniz.
Sonuç olarak, Phavercoin (SOCIAL), Web3 sosyal medya dünyasında devrim yaratmayı hedefleyen yenilikçi bir projedir. Hem içerik oluşturucular hem de sosyal medya kullanıcıları için merkeziyetsiz bir yapı sunarak, dijital varlıklar ve sosyal etkileşimler üzerinde tam mülkiyet sağlama potansiyeli sunmaktadır.
Phaver Kurucusu Kimdir?
Phaver platformunun birden fazla kurucusu vardır. Phaver, kendi alanlarında yılların deneyimine sahip yetenekli bir profesyonel ekip tarafından ortaklaşa kuruldu. Bu platformun arkasındaki kilit isimlere daha yakından bakalım:
Joonatan Lintala, Phaver’ın CEO’su ve kurucu ortağıdır. Daha önce Google’da çalıştı ve Smartly.io’da yedinci çalışan olarak küresel satış ekiplerini kurup yönetti. Joonatan, şirketin ABD pazarına açılmasında kritik bir rol oynadı. Ayrıca TikTok pazarlama ortağı Shook Digital ve ayakkabı markası Pomar’da yönetim kurulu danışmanı olarak görev yapıyor.
Tomi Fyrqvist, Phaver’ın Ekosistem CFO’su ve kurucu ortağıdır. Goldman Sachs, Alibaba ve AXA Ventures Partners gibi şirketlerde finansal uzmanlık kazandı. Tomi, ayrıca Alibaba’nın Güney Asya’daki e-ticaret şirketi Daraz’da küresel iş geliştirmeyi yönetti.
Carlo Hyvönen, CTO ve diğer bir kurucu ortak olup, 10 yılı aşkın süredir full-stack geliştirici olarak deneyime sahiptir. Phaver’ı kurmadan önce, gerçek para oyun şirketi Veikkaus’ta makine öğrenimi çalışmalarını yönetti ve iki milyondan fazla müşteri için bir öneri sistemi geliştirdi.
Tom Hämäläinen, Phaver’ın Analitik Başkanı ve kurucu ortağıdır. Daha önce Finlandiya’nın en büyük kripto ödeme hizmeti sağlayıcısı Coinmotion’ı kurdu. Tom, full-stack geliştirme konusunda geniş deneyime sahip olup, Ethereum blockchain üzerinde akıllı sözleşmeler geliştirmek için kullanılan Solidity programlama dilinde yetkindir.
Hangi VC’ler Phaver’ı Destekliyor?
Phaver, yatırımcıların büyük ilgisini çekerek Polygon Ventures, SwissBorg, Nomad Capital, Symbolic Capital, Dao5, Foresight Ventures, Factor, AlphaNonce ve daha birçok önemli risk sermayesi firmasından destek almıştır.
Cloudflare, yapay zekâyı eğitmek için sitelerin içeriklerine erişmek isteyen firmalardan ücret talep edecek.
Yapay zekâ araçlarının son yıllardaki gelişimi, beraberinde telif tartışmalarını da getirmişti. Özellikle New York Times gibi medya organları, başta OpenAI olmak üzere üreticilere ciddi davalar açmıştı. NYT, davada bazı içeriklerinin olduğu gibi kopyalandığını da ortaya koymuştu. Buna rağmen yapay zekâ içerik botları internet sitelerinden içerik toplamaya devam ediyor.
Cloudflare, yaptığı açıklama ile gelecek yıl yapay zekâ araçları için bir pazar yeri oluşturacağını duyurdu. Bu pazar yerine katılan site sahipleri, içeriklerinin yapay zekâ modellerini eğitmek için kullanılmasına izin verecek. Karşılığında da belirli bir miktar ödeme alacaklar. Cloudflare CEO’su Matthew Prince, yayımcılara yapay zekâ botlarına karşı daha fazla kontrol sağlama planında böylece bir sonraki aşamaya geçecek.
Cloudflare ilk aşamada ücretsiz olarak kullanılabilen AI Audit adlı özelliğini kullanıma aldı. Bu aracın analiz ekranında site yöneticileri, yapay zekâ botlarının sayfaları ne zaman, neden ve ne sıklıkla ziyaret ettiklerini görebilecekler. Ayrıca sitelerine ulaşmasını istemedikleri botları engelleme hakları da olacak.
Modelde OpenAI, Meta, Amazon ve diğer yapay zekâ içerik sağlayıcılarının botlarının faaliyetleri bağımsız olarak takip edilebiliyor. Böylece hangi firmanın hangi içerikleri incelediği ve ne amaçla kullandığı konusunda da içerik üreticileri fikir sahibi olabilecek.
Cloudflare, büyük dil modellerine karşı küçük içerik üreticilerini korumak için adım attığını söylüyor. Bakalım bu model diğer hizmet sağlayıcılara örnek olacak mı yoksa farklı alternatifler görebilecek miyiz?
Lens Protocol, merkeziyetsiz bir sosyal medyadır. Diğer bir deyişle, Lens Protokolü, web3 tabanlı ve Polygon ağı üzerine yerleştirilmiş açık kaynaklı bir sosyal grafiktir.
Lens Protokolü Nedir?
Lens Protocol, web3 tabanlı ve Polygon blokzinciri üzerine inşa edilmiş açık kaynaklı ve şekillendirilebilir bir sosyal grafiktir. Proje, geliştiricilerin Web3 tabanlı sosyal medya platformları ve profilleri başlatmasına olanak sağlamayı amaçlamaktadır. İçerik oluşturuculara topluluklarıyla olan bağlantıları üzerinde kontrol sağlar ve oluşturdukları içerik ne olursa olsun sahipliklerini korumalarına yardımcı olur.
Bu protokol, web2 ile ilgili ortaya çıkan zorluklara ve sorunlara çözüm üretmeye çalışır. Protokolün nasıl çalıştığını anlamak için esasen bu sorunları da bilmek oldukça önemlidir.
Web2 ile İlgili Sorunlar
Lens Protocol, web2 sosyal medya etkileşimi ile ilgili sorunları çözmek için ayarlanmıştır. Web2 ile ilgili sorunlardan biri, merkezi şirketler tarafından kontrol edilen katı özerkliktir. Bu şirketler, hesapları herhangi bir zamanda askıya almayı seçebilir, bu da zaten sahip olduğunuz takipçi sayısını ve içeriği kaybetmeyi mümkün kılar.
Web2 sosyal medya platformları, yorumları ve gönderileri yönetir ve hesaplar ve içerikler üzerinde sansür biçimleri vardır; hatta birçoğu kabul edilemez olarak görülür. Ne yazık ki, iyi niyetli gönderiler genellikle sürecin bir parçası olarak kaldırılır.
Web2 sosyal medya platformları merkezi sunuculara sahiptir. Sonuç olarak verileriniz, hesabınız ve takipçileriniz platformu oluşturan şirket tarafından kontrol edilir. Etkileşiminiz platform içindedir ve şirket, izniniz olmadan bilgilerinizi kullanır ve içeriğinizden para kazanır.
Web2 sosyal medya platformlarıyla ilgili bazı sorunları anladıktan sonra, sorunu nasıl çözmeye çalıştığını görmek için Lens Protokolünün nasıl çalıştığını bilmek gerekir.
Lens Protokolü Nasıl Kullanılır?
Lens Protocol kullanım prensibi, ilgilenen kullanıcıların istedikleri kullanım için kendi sosyal medya platformlarını oluşturmaları için kolay bir yol sağlamasıdır.
Sosyal grafik, bir sosyal ağdaki insanlar ve gruplar arasındaki karşılıklı bağlantıları gösteren bir yapıdır. Yapı, profiller oluşturduğunuzda, kullanıcıları takip ettiğinizde, içerik oluşturduğunuzda ve diğer içeriklerle ilişkilendirdiğinizde oluşturulur.
Instagram, Facebook, Twitter ve TikTok gibi merkezi sosyal medya uygulamaları, içeriği değiştirmek ve kullanıcılar için uygun bir kullanıcı deneyimi oluşturmak için diğer şeylerin yanı sıra sosyal grafikleri kullanır. Lens Protokolü ise sosyal grafikleri akıllı bir sözleşmeye entegre eder ve kullanıcıların sosyal medya platformlarını ve topluluklarını herhangi bir merkezi kontrolden bağımsız olarak oluşturmalarına olanak tanır.
Merkezi sosyal medya şirketlerinin aksine, Lens Protokolü’nün kaynak kodları açık ve izinsizdir ve herkesin bunları geliştirmesine izin verir. Bu erişim, ağınızdakiler için takipçiye özel çözümler oluşturmanıza olanak tanır.
Lens Protocol Özellikleri
Lens Protokolü, Web2 sosyal medya platformlarında bulunanlara benzer etkinlikleri birkaç ek özellikle gerçekleştirmenizi sağlar.
1. Profil Takibi
Bir profili takip ettiğinizde size “NFT’yi takip et” seçeneği verilir. Ayrıca, sizi takip etmek isteyen birine takip NFT’si verilip verilmeyeceğini belirlemek için tıpkı bir koşul gibi bir takip modülü de ekleyebilirsiniz.
2. Yayınlar
Gönderiler ve etkileşimleri temsil eder. Gönderileri üretilen içeriklerdir. Ayrıca gönderilere yorum yapabilir ve yayınları yansıtabilirsiniz. Bir gönderiyi yansıtmak başka birinin gönderdiği şeyi paylaşmak gibidir.
3. Toplama
Toplama özelliği, içeriğinizden para kazanmanızı sağlar. Koleksiyonun açık olduğu süre, kullanıcıların toplayabileceği maksimum sayı gibi toplama parametrelerinizi ayarlayabilirsiniz. Ayrıca bu modül ile NFT satabilirsiniz.
4. Yönetim
Bu özellik, takipçilerin önemli kararlar alırken oy kullanabilecekleri bir sosyal medya hesabı oluşturmanıza olanak tanır.
Lens Protokolü Nasıl Çalışır?
Lens Protokolü web2 sorunlarını çözmek üzere tasarlanmış bir sisteme sahiptir. Dolayısıyla çalışma prensibi de buna bağlıdır. Tüm Mercek Protokolü profilleri NFT biçimindedir. Kimliğinizi temsil eden bir NFT’niz var ve insanlarla bağlantı kurmak için de bu NFT’lerle bağlantı kurmuş olursunuz. Bu şekilde, dahil olan herkes kendi kimliği üzerinde kontrol sahibi olur.
Protokol dahilinde topluluğunuzun üyelerini bir sosyal medya platformundan diğerine de aktarabilirsiniz. Web2 sosyal medya platformlarındaki işleyişin aksine, topluluğunuzu yeni bir platforma kolayca aktarabileceğiniz için başka bir sosyal medya platformunda yeni takipçiler edinmeye baştan başlamak zorunda kalmazsınız.
Lens Protokolü sansüre dayanıklıdır. Herhangi bir merkezi sunucuda olmadığı için içeriğiniz üzerinde tam kontrole sahip olursunuz. Lens Protocol üzerine inşa etmek, platformunuz ve topluluğunuz üzerinde tam kontrole sahip olduğunuz için herhangi bir merkezi otoritenin sizi kapatamayacağı anlamına gelir. Bunu bilmek, kalıcı, uzun vadeli bir proje inşa ettiğinizden emin olmanızı sağlar.
Özellikle genç yaş grubu arasında cazip bir meslek olarak yükselişe geçen içerik üreticiliği, yeni bir gelir elde etme modeline dönüştü. Yapılan araştırmalar, iki kişiden birinin içerik üreticisi olmak amacıyla halen sürdürdüğü işten ayrılmayı planladığını ortaya koyuyor.
Küresel salgının tetiklediği Büyük İstifa ve Sessiz İstifa gibi akımlar, çalışma kültürünü dönüştürdü. Daha esnek çalışma düzenlerine sahip olmak ve kariyerlerine tutkularının peşinden giderek yön vermek isteyenler sayesinde, “dijital içerik üreticisi” kavramı ortaya çıktı.
Pandeminin rüzgarını arkasına alarak büyüyen bu kavram, adeta bir mesleğe ve gelir elde etme modeline dönüştü. Güncel bir araştırma, 2 kişiden birinin içerik üreticisi olmak için, mevcutta çalıştığı işten ayrılmayı düşündüğünü gösterdi.
Küresel salgını takiben başlayan ve başta ABD olmak üzere pek çok ülkenin işgücü piyasasında dönüşümlere sebep olan Büyük İstifa ve Sessiz İstifa gibi kavramlar, içerik üreticilerinden yeni bir ekonomik sınıf oluşmasına sebep oldu. Mastercard tarafından yürütülen bir araştırma, 2 kişiden birinin içerik üreticisi olmak için tam zamanlı işleri bırakmayı değerlendirdiğini gösterirken, 5 içerik üreticisinden birinin içerik üreticiliğini tam zamanlı bir iş olarak gördüğü tespit edildi.
Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan dijital içerik pazaryeri Accessland’in Kurucusu Nihal Temur Ocak, “İnternetin platform çağına geçişi, yeni iş modellerini beraberinde getirdi. Daha esnek bir çalışma düzeni isteyen ve tutkularını hayatlarını idame ettirmek için kullanmayı hedefleyen kişiler, içerik üreticiliğine büyük ilgi duyuyor” dedi.
Z kuşağının hedefi içerik üreticisi olmak
Söz konusu araştırmada, Z ve Y kuşaklarına mensup dört kişiden üçünün (yüzde 73) geleneksel ve kurumsal işte çalışmaktansa yaratıcı ekonomiye dahil olmak istediğini, girişimci veya küçük işletme sahibi olmayı planladığını söylediği görüldü.
Bu kişilerin yüzde 21’inin halihazırda kendisini dijital içerik üreticisi olarak tanımladığı tespit edilirken, yüzde 60’ının içerik üreticisi olmayı değerlendirildiği ortaya çıktı. İnternetin bilgiyi herkes için erişilebilir kıldığını belirten Accessland Kurucusu Nihal Temur Ocak, “Bu durum, belirli bir konuda bilgi birikimine sahip kimseleri bildiklerini anlatmaya ve bu şekilde kendi dijital içerik markalarını oluşturmaya teşvik ediyor.
Platformlar da gig ekonomisi çatısı altında sayılabilecek içerik üreticiliğini destekleyen gelir modelleri geliştiriyor. ABD’de dört içerik üreticisinden birinin yıllık 50 bin dolar kazanç elde etmeyi başararak mikro işletme eşiğini aştığı biliniyor. İçerik üreticiliği yadsınamayacak bir iş kolu ve sektör” diye konuştu.
İçerik üreticilerinin oluşturduğu bu ekonominin büyümesinin arkasında giderek yükselen içerik tüketme talebi olduğunu dile getiren Nihal Temur Ocak, “Dijital içerik servisleri pek çok insanın vazgeçilmez günlük rutinine dönüşüyor. Yazılı, sesli, çoklu medya içeriklerine yönelik her gün yükselen bir taleple karşı karşıyayız.
Tahminler, 2026’ya kadar dijital medya ve içerik pazarının yüzde 13 büyüyeceğini gösteriyor. Abonelik harcamalarının da hesaba katıldığı senaryoda, medya ve dijital içerikler için yapılacak tüketici harcamaları 1,36 trilyon dolarlık bir ekonomi oluşturacak. Eğlencenin ve bilgiye ulaşmanın mobil cihaz ekranlarına sığdığı bir çağda, yetkinliklerini kalıcı ve nitelikli içeriklere dönüştüren herkes bu ekonomiden pay alabilsin diye yeni nesil dijital içerik pazaryeri Accessland’i kurduk” ifadelerini kullandı.
Üretici ve tüketicileri bir araya getiren dijital içerik
İnternetin kendini geliştirmek ve kariyerine yön vermek isteyenler için sınırları ortadan kaldıran bir araç olduğunu savunan Accessland Kurucusu Nihal Temur Ocak, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Online öğrenme oyunun kurallarını bozan bir gelişme ve trend oldu. Ekim 2021’den bu yana faaliyet gösteren yeni nesil dijital içerik pazaryerimiz Accessland.live, içerik üreticileri ile içerik tüketicilerini bir araya getiriyor.
Ziyaretçiler, sertifika almayı sağlayan birebir veya grup online eğitimlere katılarak geleceklerine yatırım yapabiliyor. Accessland.live platformunda ücretsiz hesap açan dijital içerik üreticileri de interaktif canlı yayın, podcast, video, konferans gibi araçlarla içeriklerini ön ödemeli olarak satışa açarak gelir elde edebiliyor.
Ubisoft tarafından yayınlanan yeni fragman ile XDefiant dönemlik içerik yol haritası açıklığa kavuşturuldu. Görünen o ki Fransız yayıncı, yeni fiyatsız oyunu için epey sıkı bir içerik dayanağı planlıyor.
İlginizi Çekebilir: Ubisoft+ Çoklu Erişim ile Artık Türkiye’de!
Fransız yayıncı, 2021 yılında yaptığı açıklama ile her sene yalnızca büyük bütçeli oyunlar çıkartmak yerine uzun vadeli olarak yüksek kaliteli fiyatsız oyunlar üretmeye odaklanacaklarını da belirtmişti. XDefiant da bunlardan bir tanesi olacak. Esasen Tom Clancy’s XDefiant olarak duyurulmuş olsa da, sonradan Ubisoft Originals XDefiant olarak tekrar isimlendirilmişti.
Amazon Luna, PC, PlayStation 4, PlayStation 5, Xbox One ve Xbox Series için geliştirilen ve çapraz platform takviyesinin de bulunacağı oyunun şimdilik net bir çıkış tarihi yok. Şu sıralarda da 24 Nisan 2023 Pazartesi günü TSİ 09:00 sıralarında sona erecek bir beta testinin sürdüğünü söyleyelim.
XDefiant Dönemlik İçerik Yol Haritası Detayları
Ubisoft Original XDefiant ile ilgili tanıtımlar yapan Ubisoft, dönemlik içerik planını da masaya yatırdı. Buna nazaran, birinci günden beş farklı topluluk, on dört harita, yirmi dört silah, kırk dört eklenti, üç arena ve iki çizgisel mod ile yayınlanacak olan oyunun Battle Pass içeriğinin de olacağı söyleniyor.
Yeni içerikler ise yeni dönemler ile üç ayda bir oyuncuların beğenisine sunulacakmış. Bu içerikler de yeni haritalar, yeni silahlar ve hatta yeni bir topluluktan oluşacakmış. Bunlara ek olarak, yeni Battle Pass’ler, yeni kozmetikler, yeni paketler ve yeni dönemlik etkinlikler de bizleri bekleyecekmiş.
Ubisoft Original XDefiant Hakkında
Tom Clancy’s Splinter Cell, Ghost Recon: Breakpoint ve The Division karşımı olup, bu oyunlardan çeşitli elementler ve teçhizatlar içerecek. Birinci etapta Wolves (Ghost Recon), Outcasts (The Division), Cleaners (The Division) ve Echelon (Splinter Cell) olmak üzere dört farklı küme olacak ve bu kümelerin birinde geçebileceğiniz karakterinizi, oynayış tarzınıza nazaran karakterinizi özelleştirebiliyor ve yeteneklerini ve ultralarını ve eklentileriyle birlikte birincil ve ikincil silahlarınızı ve teçhizatınız ile hazır setinizi de oluşturabiliyorsunuz. Her müsabakada birebir hazır seti kullanmak üzere bir zorunluluğunuz olmayacağı için, müsabakalar ortasında teçhizat ve yetenek değişimi yapabilmeniz mümkün olacak.
Altıya altı ekip tabanlı ve vakit içerisinde yayınlanacak güncellemeler ve içerikler ile canlı servis olacak Tom Clancy’s XDefiant, süratli tempolu bir oynanış sunacak. Başka oyuncular ile şiddetli çatışmalara gireceğiniz oyun, her ne kadar Splinter Cell, Ghost Recon ve The Division karşımı olsa da, gelecekte öteki Ubisoft serilerinden de topluluklar, elementler ve teçhizatlar eklenecekmiş üzere görünüyor.
Rekabete dayalı arenalarda, Domination, Arena, Team Deathmatch ve Escort üzere oyun modlarının da olacak olmasının yanı sıra, oyunun yayınlanması sonrasında yeni güncellemeler ile harita sayısının da fazlalaştırılacağının muştusu verildi. Haliyle Tom Clancy oyunlarından daha farklı yerler görebileceğiz.
İnsan tabiatına uygun, tabiata dost tarım yapıtları ve ferdî bakım yapıtları sunan Fiolas, sertifikalı organik kozmetik yapıtlarına dikkat çekiyor.
#Wsbets Son periyotta besinlerin doğal içeriğine yapılan müdahaleler, tarımda kullanılan ilaçlar nedeniyle toplumuzun büyük çoğunluğu, organik besin ve organik bakım yapıtlarına yöneldi. Lakin bilinmeyen nokta şudur ki üzerinde “organik” yazan her eser gerçek manada organik olmayabilir. Günümüzde birçok yapıtta “organik” ibaresi bulunabilir; lakin eser üzerinde “sertifikasyon logosu” yoksa bu, o yapıtın Organik Standartları’na uygun olmadığını gösterir. Bitki ve meyve özlerinin yanı sıra kimyasal içerikli konuların uygunsuz kullanıldığı manasına gelir.
Fiolas, insanların ruhsal ve bedensel hayat kalitesini yükseltmeyi amaçlıyor. Bu gayesini, insan tabiatına uygun, tabiata dost tarım yapıtları ve ferdî bakım yapıtları sağlayarak gerçekleştiriyor. Sizin, çocuklarınızın ve etrafınızdaki herkesin geleceğine katkıda bulunmak için, sertifikalı organik tarım yapıtlarından elde edilen şahsî bakım yapıtlarını sizlere sunuyor, organik ve sürdürülebilir tarımı destekliyor.
Sertifikalı organik kozmetik nedir? Sertifikalı organik tarım yapıtlarından elde edilen, insanın organik yapısıyla uyumlu ferdî bakım yapıtlarıdır. Organik tarım çıktıları ile faal içerik oluşturan üretim halidir.
Neden sertifikalı organik? Sertifikalı organik kozmetik yapıtları, kimyasal ve etraf kirliliği yaratan (tarım ilaçları, yapay gübreler, hormonlar, antibiyotikler, genetiğiyle oynanmış organizmalar vb.) ögeler barındırmayan yapıtlardır. Klâsik kozmetikte içerikler, tasarruf nedeniyle petrol yağından hazırlanmış yapay moleküllerdir. Bitkilerin aktif içeriklerinin ekimi, hasatı ve özütlenmesi çok masraflı olduğundan endüstriyel süreçlerde moleküllerin kolay bir kopyası elde edilmektedir. Lakin bu kopyalar, faydalı olmadığı üzere ziyanları tartışılır hale gelmiştir; ucuz bir formda üretilebilmek için fazla komplike olan tabiatın yarattıklarına benzememektedirler. Halbuki bu bileşenlerin asıllı rolleri vardır; sağlıklı ve ahenkli bir özümsemeyi garanti ederler. Birebir durum üretim esnasında oluşan atık su ve çöplerin etraf üzerindeki sonuçları için de geçerlidir. Sertifikalı organik eserler insanoğlu ve etrafa hürmetin garantisidir, çünkü doğal konular tabiatın istikrarlı ve eşsiz harmanında bulunur.
Bir kozmetik yapıtının organik olduğunu nasıl anlarım? Bazı yapıtlarda “organik” ibaresi bulunabilir; lakin sertifikasyon logosu yoksa bu, o yapıtın organik standartlarına uygun olmadığını gösterir. Dünyada organik eser standartları kabul görmüş ETKO – COSMOS ORGANIC, USDA ORGANIC, ECOCERT, COSMEBIO, IMO, ICEA üzere firmalarının yapıtlara vermiş oldukları sertifikalar yapıtların üzerinde bilgi olarak yer alırlar. Sertifikalı yapıtların üzerlerinde sertifikasyon kurumunun logosu ve/veya sertifika numarası yer alır. Sertifikasyon yok ise yapıtın organik olduğundan bahsetmek tamamı ile belgisiz bir durumdur.
Neden sertifikasyon? Temel maksat, izlenebilirlik ve güvenliktir. Sertifikasyon, tüm sürecin tam manası ile disiplin ve kontrol altında gerçekleştiğinin belgelendirilmesi demektir. Organik üretimi onayını vermek ya da vermemekle görevli ETKO, ECOCERT, COSMEBIO, IMO, ICEA üzere akredite olmuş kuruluşlar tarafından tüm süreç tam manasıyla kontrol edilir.
Sertifikalı organik yapıtların içeriği nedir? Doğa, bize çok geniş bir içerik tablosu sunar. Bu doğal çeşitlilik, çevreyi ve sizin vücut istikrarınızı önemseyen bol ölçüde etkili yapıtın biçimlenmesine müsaade verir. İçerik olarak kullanılabilecek tüm hammaddeler, tekrar sertifikasyon kurumu tarafından onaylıdır. İnsan sıhhatine ziyan verebilecek hammaddeler belirlenmiş ve kullanımı yasaklanmıştır.
Sertifikalı organik kozmetikte hayvansal katkılar var mıdır? Organik kozmetikte hayvan özleri kullanmak veyahut hayvanlar üzerinde yapılan testler yasaktır. Sırf hayvanın üretiminden gelen içerikler (hayvanın sıhhatine ziyan vermeyen, örneğin bal, süt vb.) yasaldır.
Nano Teknoloji Nano partiküllerin kullanımı ve nano teknoloji ile üretim organik kozmetikte yasaklanmıştır. DNA büyüklüğüne yakın elementler (nano partiküller) hücre tarafından algılanmadığı için vücutta doğal bir süreç yaşanamaz.
Sertifikalı organik eserler tüketildiğinde sağlanan fayda ne olur? Organik tarım, biyolojik çeşitliliğe ve doğal istikrarlara hürmet gösteren, sürdürülebilir ve olması gereken üretim cinsidir. Organik sertifikalı yapıtları tüketerek, faal olarak ziraî uygulamaları, suyun, toprağın, havanın kalitesinin geri kazanılmasını ve petrokimyasal üretimin azaltılmasını desteklemiş olursunuz.
Organik şahsî bakım yapıtı alarak, organik tarımı desteklemiş olursunuz. Desteklenen organik tarımın öteki çıktıları ile tıpkı vakitte organik süreci tetiklersiniz. Örneğin; zeytin yaprağı ekstresi için yapılan organik tarım çıktıları olan organik zeytin ve zeytinyağı da tıpkı vakitte elde edilmiş olur. Organik besin, organik dokumacılık üzere birçok zincirin tekrar kurulmasını sağlarsınız. Organik eser tüketmek global bir dönüşüm için, gelecek için, geleceğimiz olan çocuklarımız için sağlıklı bir yatırımdır. Organik süreçler bize gelişen bilim ve teknolojiyi lakin tabiat ana ile uyumlu ise kullanmamız gerektiğini hatırlatır.
Yves Rocher’nin saç bakım serileri daha faal ve daha doğal formülleri ile yeniliyor.
Yves Rocher’nin saç ailesi eserleri, daha aktif ve daha doğal geliştirilmiş formülleri ve ambalajlarıyla yenileniyor. Tamamı vegan olan ve %94’ten fazla doğal içeriğe sahip olan saç eserleri silikon içermemeleriyle ve tüm şampuanlarının sülfatsız olmasıyla hem size hem de tabiata hassas bir saç bakımı sunuyor. Yenilenmiş ve geliştirilmiş içerikleriyle saçlarınızın gereksinimlerine kesin tahlil sunan saç ailesi eserleri saçlarınızın daha güçlü olmasını sağlıyor.
YVES ROCHER DÖKÜLME AKSİSİ SERİ
Yves Rocher Dökülme Aykırısı Seri, sülfat içermeyen şampuanı ve silikon içermeyen eserleri, %94’ten fazla doğal olan formülü ile saç dökülmesini yavaşlatıyor ve yeni saç oluşumunu uyarıyor. Dökülme aykırısı şampuan, bakım kremi, bakım kürü ve saç serumundan oluşan seri hafif ve şeffaf dokusuyla, saçlarınıza mükemmel bir bakım sunuyor.
Yves Rocher Saç Dökülmesine Karşı Güçlendirici Niasinamid&Vitamin B6 Kür Zayıflamış ve cansız saçların uzaması için saç köklerini uyaran Yves Rocher Saç Dökülmesine Karşı Güçlendirici Niasinamid&Vitamin B6 Kürü, içeriğindeki organik agav ve beyaz acı bakla ile saç dökülmesini yavaşlatıyor. Paraben, silikon ve renklendirici içermeyen, %99 doğal içeriğe ve vegan formüle sahip olan kür yapışkan olmayan sıvı dokusuyla saçları güçlendiriyor.
YVES ROCHER KEPEK ÖNLEYİCİ SERİ Yves Rocher Kepek Önleyici Seri, içeriğindeki organik nane, nar kabuğu ve agav ile kepek oluşumunu önlüyor. Ferahlatıcı dokusu ve yeni ferahlık hissi veren kokusu ile saç derisini yatıştıran kepek önleyici seri, %94’ten fazla doğal içeriğiyle saçlarınıza doğal bir bakım imkanı sunuyor.
Yves Rocher Kepeğe Karşı Yatıştırıcı Prebiyotik Saç Bakım Losyonu İlk kullanımdan itibaren kepeği yok etmeye yardımcı olan Yves Rocher Kepek Önleyici Saç Bakım Losyonu, %99 doğal içerik oranı ve vegan formülü ile kepekli saç derisini yatıştırmaya yardımcı oluyor. Silikon içermeyen ve %100 geri dönüştürülmüş plastik şişeye sahip olan saç losyonu cildinize saygılı bir saç bakımı sağlıyor.
YVES ROCHER BUKLE ŞEKİLLENDİRİCİ SAÇ BAKIM SERİSİ Ağırlaştırmayan ve kolay biçim almayı sağlayan Yves Rocher Bukle Şekillendirici Saç Bakım Serisi besleyici dokusu ile buklelerinizi şekillendirmeye yardımcı oluyor. Sülfat içermeyen şampuan ve silikon içermeyen eserler bukle şekillendirici saç bakım serisi içeriğindeki organik keten ve agav ile saçlarınızı besliyor.
Yves Rocher Kıvırcık ve Dalgalı Saçlar İçin Şampuan Bukleleri ağırlaştırmadan şekillendiren ve belirginleştiren Yves Rocher Kıvırcık ve Dalgalı Saçlar İçin Şampuan, sülfat, silikon ve paraben içermeyen formülüyle saçlarınızı nazikçe temizliyor. Transparan jel dokusu ile 48 saat boyunca bariz buklelere sahip olmanızı sağlayan şampuan, vegan formülü ve %95’ten fazla doğal içeriği ile cildinize saygılı bir bakım imkanı sunuyor. İçeriğindeki organik keten ve agav ile ipeksi, hafif, parlak ve bariz bukleli bir saça sahip olmanızı sağlıyor.
YVES ROCHER BOYALI SAÇLAR İÇİN RENK ESİRGEYİCİ SERİ Renk kollayıcı ve parlaklık veren serilerin birleşimi yeni Yves Rocher Boyalı Saçlar için Renk Hami Seri, hafif ve şeffaf dokusu ve yeni feminen kokusuyla saç rengini muhafazaya yardımcı olurken tıpkı vakitte saçlarınıza parlaklık veriyor. İçeriğinde frambuaz sirkesi özü olan renk hami seri, vegan formülü ile saçlarınıza eşsiz bir bakım tecrübesi sunuyor.
Yves Rocher Boyalı Saçlar İçin Turunculaşma Aykırısı Mor Şampuan İçeriğindeki frambuaz sirkesi ile tartı yapmadan saçlarınızın parlaklığını koruyan, besleyen ve canlandıran Yves Rocher Boyalı Saçlar İçin Turunculaşma Tersi Mor Şampuan, boyalı ve mat saçları nazikçe temizliyor. Mineral yağ, sülfat ve silikon içermeyen şampuan, saçlarınızın ipeksi ve yumuşak bir dokuya sahip olmasını ve parlamasını sağlıyor.
YVES ROCHER OLAĞAN SAÇLAR İÇİN YUMUŞATICI & BESLEYİCİ SERİ İçeriğindeki organik kestane sütü ile Yves Rocher Yumuşatıcı & Besleyici Seri, saçları besliyor ve yumuşatıyor. Kadife dokusu ve yeni güzel kokusu ile karışmış ve düğüm olmuş saçları açmaya yardımcı olurken, %95’ten fazla doğal içerik oranıyla tabiata saygılı bir saç bakım imkânı sunuyor.
Yves Rocher Besleyici Kolay Tarama Spreyi Akışkan sütlü dokusuyla Yves Rocher Olağan Saçlar için Yumuşatıcı Saç Spreyi, tek adıma olağan ve kuru saçları ağırlaştırmadan uçlarına kadar açmaya yardımcı oluyor. %98 doğal içerik oranına ve vegan formüle sahip olan saç spreyi ipeksi, esnek ve parlayan saçlara sahip olmanızı sağlarken; paraben, sülfat ve silikon içermeyen formülüyle cildinize hassas bir bakım sağlıyor.
Arındıcı ve detoks tesirli serilerin birleşimi ile oluşan yeni Yves Rocher Yağlı Saçlar İçin Arındırıcı Detoks Tesirli Seri, içeriğindeki organik okyanus yosunu ile saç derisini arındırırken saçlarda detoks tesiri bırakıyor. Ferahlatıcı dokusu ve okyanustan ilham alan yeni kokusu ile saçlarınıza eşsiz bir bakım tecrübesi sunan bu seri, vegan formülüyle hem cildinize hem de tabiata karşı hassas bir saç bakım imkânı sağlıyor.
Yves Rocher Yağlı Saçlar İçin Arındırıcı 2si1 ortada Peeling ve Maske İçeriğindeki organik okyanus algi ve beyaz kil ile çevresel faktörler ve hayat şekli nedeniyle yıpranmış saçların arınmasına yardımcı olan Yves Rocher Yağlı Saçlar İçin Arındırıcı 2si1 ortada Peeling ve Maske, saç derisini nazikçe kirden ve sebum fazlasından arındırıyor. Partiküllü ve akışkan krem dokusuyla hafif, ferah ve çabuk yağlanmayan bir saç tecrübesi yaşatırken, birebir vakitte 72 saat arındırılmış saçlara sahip olmanızı sağlıyor. Sahip olduğu %97 doğal içerik oranı ve paraben, silikon ve mineral yağ içermeyen formülü ile size ve saçlarınıza eşsiz bir saç bakım tecrübesi sunuyor.
YVES ROCHER ONARICI SERİ
Yves Rocher Onarıcı Seri içeriğindeki organik jojoba yağı (omega 6&9) ve agav ile saçları onarırken, kırılmanın da önüne geçiyor. Besleyici formülü ve kremsi dokusunun yanı sıra %95’ten fazla doğal içeriği ve vegan formülü ile Yves Rocher Onarıcı Seri saçlarınızın onarılmasına yardımcı oluyor.
Yves Rocher Onarıcı/Şekillendirici Jojoba Bakım Kremi Saçları yağlandırmadan 8 saat boyunca ağır bir biçimde onarmaya yardımcı olan Yves Rocher Onarıcı/Şekillendirici Jojoba Bakım Kremi, tartı yapmadan saçlarınızı beslerken güçlenmesine de yardımcı oluyor. %98 doğal içeriği ve vegan formülüyle kolay biçim alan, parlak ve yumuşak saçlara sahip olmanızı sağlayan saç bakım kremi saçların kırılmalara karşı 30 kat daha sağlam olmasını sağlıyor.
YVES ROCHER İNCE TELLİ SAÇLAR İÇİN HACİM VEREN SERİ
İçeriğindeki kinoa peptitleri ile saçlarınıza hacim veren ve yoğunluk kazandıran Yves Rocher İnce Telli Saçlar İçin Hacim Veren Seri, ağırlaştırmayan hafif formülüyle saçlarınıza hacim kazandırmaya yardımcı oluyor. Vegan fomülü ve %94’ten fazla doğal içeriği ile tabiata hassas bir bakım imkanı sunan seri birebir vakitte güçlü saçlara sahip olmanızı sağlıyor.
Yves Rocher İnce Telli Saçlar İçin Hacim Veren Şampuan Saç tellerini güçlendiren ve saçı ağırlaştırmadan hacim veren Yves Rocher İnce Telli Saçlar İçin Hacim Veren Şampuan, içeriğindeki kinoa peptitleri ve agav ile hacimli ve güçlü saçlara sahip olmanızı sağlıyor. İnce telli saçları nazikçe temizlerken 3 kullanımdan sonra saçlarınızda gözle görünür bir hacim artışı sunuyor. Sülfat, paraben, mineral yağ ve silikon içermeyen formülüyle saçlarınıza doğal bir dolgunluk kazandırıyor.