Akbank, 1 milyar 710 milyon liralık takipteki alacağını 565 milyon liraya sattı.
Akbank, takipteki kredi alacak portföyünün 1 milyar 710 milyon TL tutarındaki kısmını toplam 565 milyon TL’ye sattı.
CNBC-e’nin haberine göre; Akbank’ın KAP’a bildirdiği açıklamada, takipteki kredi alacak portföyünün Gelecek Varlık Yönetimi, Ortak Varlık Yönetim ve Dünya Varlık Yönetimi’ne satıldığı belirtildi.
İngiltere, 142 yıldır çalışan kömür santrallerinin sonuncusunu da bugün kapatak, kömürsüz döneme geçen ilk G7 ülkesi oldu.
İngiltere’de Uniper tarafından işletilen ve 57 yıldır elektrik üretilen son kömür saltrali de bugün kapatılıyor. Böylece İngiltere 142 yıllık kömür santrali dönemini bitirirken, elektrik sektöründe kömürü devreden çıkaran ilk G7 ülkesi olacak.
Santralin çalışanları ise santralin devreden çıkarılması sürecinde görev alacak, şirket santraldeki diğer çalışanlarını başka santrallerde ya da enerji sektörünün farklı alanlarında istihdam edecek.
2015’te duyurmuştu
İngiltere 2015’te, 2025’te kömürden elektrik üretimini sonlandıracağını duyurmuştu. Doğal gazdan elektrik üretimini sürdüren İngiltere, 2030 itibarıyla tamamen karbonsuz bir elektrik üretim sistemi hedefliyor.
OECD ülkelerinin 3’te biri kömürsüz
Ember analizine göre, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nde (OECD) kömürün elektrik üretimindeki payı 2007’de yüzde 36 ile zirveyi gördükten sonra geçen yıl yüzde 17’ye kadar düştü.
Halihazırda OECD ülkelerinin üçte birinin elektrik üretimlerinde kömür yer almıyor. Bu ülkeler arasında kömürü hiç kullanmamış Kosta Rika, Estonya ve Litvanya’nın yanı sıra, kömür santrallerini kapatan İsviçre, Lüksemburg, Letonya, Belçika, İsveç, Avusturya, Portekiz, Norveç ve Slovakya da bulunuyor.
Türkiye ekonomisinin son dönemde yaşadığı yüksek enflasyon ve faiz oranları, iş dünyasında endişe yaratmaya devam ediyor. Bu gelişmelerin iş dünyasına olan etkileri üzerine açıklamalarda bulunan iş insanı Sabahattin Seven, hükümete kritik uyarılarda bulundu.
Yılların tecrübesine sahip iş insanı Sabahattin Seven, ekonomik belirsizliklerin iş dünyasında ciddi sorunlara yol açtığını belirtti. “Yüksek faiz oranları ve enflasyon, iş dünyasını adeta felç etti. Yatırım yapmak neredeyse imkânsız hale geldi. Bankalardan kredi almak, küçük ve orta ölçekli işletmeler için büyük bir yük haline geldi. Üretimi artırmak yerine, maalesef birçok işletme ayakta kalma mücadelesi veriyor,” dedi.
Seven, özellikle KOBİ’lerin yüksek faizler nedeniyle zorlandığını vurgularken, “Bu faiz oranlarıyla yatırım yapmak, yeni iş alanları yaratmak hayal oldu. Artan maliyetler ise fiyatlara yansıyor, bu da enflasyonun daha da artmasına neden oluyor. Bu kısır döngüden çıkmak için acilen yapısal reformlar yapılması gerekiyor,” ifadelerini kullandı.
“Enflasyon, sosyal barışı tehdit ediyor”
Sabahattin Seven, yüksek enflasyonun toplumsal huzur üzerinde de olumsuz etkileri olabileceğini belirterek, “Enflasyon sadece iş dünyasını değil, aynı zamanda toplumun her kesimini olumsuz etkiliyor. Gelir dağılımındaki adaletsizlik daha da derinleşiyor. Vatandaşın alım gücü düşüyor, bu da sosyal barışı tehdit ediyor,” dedi.
Hükümetin bir an önce faiz oranlarını ve enflasyonu kontrol altına alacak adımlar atması gerektiğini vurgulayan Seven, “Biz iş dünyası olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Ancak ekonomik istikrar sağlanmadıkça, ne kadar çaba gösterirsek gösterelim, sonuç almak zor olacak,” diye ekledi.
“Çözüm, üretim odaklı ekonomi”
Son olarak, Türkiye’nin üretim odaklı bir ekonomi modeline geçmesi gerektiğine dikkat çeken Sabahattin Seven, “Yüksek faiz ve enflasyon, kısa vadede ekonomik göstergeleri düzeltmek için kullanılsa da, uzun vadede sürdürülebilir bir büyüme modeli sunmuyor. Üretime dayalı, ihracatı artıran ve istihdamı destekleyen bir ekonomi politikası şart. Ancak bu şekilde ekonomik dengeleri sağlayabilir ve halkımızın refah seviyesini yükseltebiliriz,” şeklinde konuştu.
Hükümetin, iş insanlarının bu çağrılarına nasıl bir yanıt vereceği ise merakla bekleniyor.
Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış MÜSİAD SAMEKS Bileşik Endeksi, eylülde önceki aya göre 0,2 puan azalarak 46,5 seviyesine geldi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından hazırlanan Satınalma Müdürleri Bileşik Endeksi’nin (SAMEKS) eylül ayı sonuçları açıklandı.
Buna göre, endeks, bir önceki aya göre 0,2 puan azalarak 46,5 değerine geriledi ve referans değerin altındaki seyrini sürdürdü.
Bu dönemde Hizmet Sektörü SAMEKS Endeksi önceki aya göre 1,1 puan azalış kaydederek 45,7 seviyesinde gerçekleşti. Sanayi Sektörü SAMEKS Endeksi de önceki aya göre 1 puan hız kaybederek 44,6 seviyesine geriledi.
İş hacminin durgun seyrini eylülde de sürdürmesi, hizmet sektörünün negatif görünüm arz etmesinde belirleyici olmaya devam etti. Sanayi sektöründe ise yeni siparişlerde gözlenen azalışla girdi alımları ivme kaybetti ve buna bağlı olarak üretimdeki daralma bu dönemde de sürdü.
Böylece parasal sıkılaşma politikası ile mikro ve makroihtiyati çerçevede atılan sadeleşme adımları neticesinde, reel sektöre ilişkin temmuz ayında başlayan ve ağustosta belirginleşen durağan seyir, eylül ayında da devam etti ve ekonomik aktivitedeki soğumanın üçüncü çeyreğin tamamına sirayet ettiği görüldü.
İngiltere ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yıllık bazda yüzde 0,5 büyüdü. Bu veri, İngiliz ekonomisinin geçen yılki resesyonun ardından düşünüldüğünden daha yavaş toparlandığını gösterdi.
İngiliz Ulusal İstatistik Ofisi (ONS), yılın ikinci çeyreğine ilişkin büyüme rakamlarını açıkladı.
Buna göre, daha önce nisan-haziran dönemine ilişkin açıklanan yüzde 0,6 büyüme tahmini yüzde 0,5’e revize edildi. Bu veri, İngiliz ekonomisinin geçen yılki resesyonun ardından düşünüldüğünden daha yavaş toparlandığını gösterdi.
Yılın ikinci çeyreğinde hizmet sektörü yüzde 0,6 büyüme gösterdi. Daha önceki tahmin yüzde 0,8 olmuştu.
İmalat sektörü bu dönemde yüzde 0,3, inşaat sektörü ise yüzde 0,2 küçüldü. İnşaat sektörü böylece üst üste üç çeyrek dönemdir daralma kaydetti.
ONS ayrıca bugünkü açıklamasında, 2023’e ilişkin büyüme verisini de revize ederek yüzde 0,3’e yükseltti. Geçen yıl ülke ekonomisinin yüzde 0,1 büyüdüğü açıklanmıştı.
Diyarbakır’da 9 metrekarelik bir dükkanında iş hayatına adım atan Ahmet Cengiz, şimdi 25 bin metrekarelik modern fabrikasında bakır ve alüminyumdan ürettiği tel kabloları 10 ülkeye ihraç ediyor. 1975 yılında başladığı serüvende ikinci fabrikasını kurmaya hazırlanan Cengiz, 2025’te üretime geçmeyi hedefliyor.
Diyarbakırlı iş adamı Ahmet Cengiz, 9 metrekarelik dükkanda başladığı iş hayatında ikinci fabrikasını kurmaya hazırlanıyor. 65 yaşındaki Cengiz, 16 yaşında babasının desteğiyle kiraladığı 9 metrekarelik bir dükkanda işe başladı.
İkinci fabrikasını açıyor
Yaklaşık 50 yılda yerel sanayinin güçlü isimlerinden biri olan Ahmet Cengiz, büyüyen işletmesiyle de dikkat çekiyor. İkinci fabrikasını açmaya hazırlanan Cengiz, azmi ve başarısıyla da genç girişimcilere örnek oluyor. 
Bobinaj işiyle başladı
Tamir işini babasından öğrenen Cengiz, yaptığı küçük bobinaj tamiratlarıyla geçimini sağlamaya başladı. Bir süre tamir işine devam eden Cengiz, daha sonra bakır tel, kablo ve elektrik malzemesi satmaya başladı.
Ürettiği dalgıç teli hayatını değiştirdi
TÜBİTAK ve yurt dışından aldığı destekle aylarca uğraştığı dalgıç telini de üreten Cengiz, yoğun talep üzerine 2013’te 25 bin metrekarelik bir fabrika satın alarak üretime başladı. Dalgıç telinin ardından bakır eritme tesisi de kuran Cengiz, bakır ve alüminyumdan ürettiği tel ve kabloları 10 ülkeye ihraç ediyor.
İlk siparişle cesaretlendirler
Yeni iş yerinde dalgıç teli imalatı için girişimde bulunduğunu anlatan Cengiz, şöyle konuştu:
“Türkiye’de büyük bir firma bu işi yapıyordu. ‘Niçin biz de burada yapmayalım’ dedik. Dalgıç teli kablosunu yapmak için 8 ay araştırma yaptım. TÜBİTAK ve yurt dışından destek alarak kullanılacak malzemeyi bulduk. Biz bu kabloyu üretmeyi başarınca Türkiye’de büyük bir firma bize sipariş verdi. Çok sevindik. Yaklaşık 5 ton gönderdik. Firma, kablomuzu beğenince de tonlarca tel aldı. Daha da cesaretlendik, iç piyasaya girdik, yurt dışına satış yapmaya başladık. Böylece bu işi daha da ilerletmek istedik ve fabrika açtık.”
10 ülkeye ihracat yapıyor
Fabrikada 4 çocuğuyla birlikte çalıştığını belirten Cengiz, bobinaj ve dalgıç teli başta olmak üzere bakır ve alüminyumdan farklı tel ve kablolar ürettiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ürettiğimiz tel ve kabloları ülkemizin 81 iline gönderiyoruz. Suudi Arabistan, Mısır, Kuveyt, Suriye, İran, Irak, Avusturalya gibi 10 ülkeye de ihracatımız var.”
27 bin metrekarelik ikinci fabrikasını da satın alan Gengiz, 2025’te üretime geçeceklerini 182 kişiye istihdam sağlayacaklarını duyurdu. Cengiz’in bir çekiç ve pense ile başladığı kariyer yolculuğu ile gurur duyan çocukları ise dünyanın sayılı firmaları arasına girmeyi hedeflediklerini söyledi.
Emtia piyasası, ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz indirimlerini sürdüreceğine yönelik beklentilerin gücünü koruması ve Çin’in ekonomiyi desteklemek için attığı adımlarla yükselişini geçen hafta da sürdürdü.
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) enflasyonla mücadeleyi “yumuşak iniş” ile sonlandırabileceği ve ekonomiye zarar vermeyeceği öngörüsü geçen hafta emtia piyasasını pozitif etkilemeye devam etti.
Emtia piyasası, bankanın faiz indirimlerini sürdüreceğine yönelik beklentilerin gücünü korumasının yanına Çin’in ekonomiyi desteklemek için attığı adımlar eklenince yükselişini geçen hafta da sürdürdü.
Altın zirvede
Altının ons fiyatı gördüğü en yüksek seviyeyi 2.685,61 dolara taşırken, geçen haftayı yüzde 1,4 artışla tamamladı. 32,714 dolarla Ocak 2013’ten bu yana en yüksek seviyesini test eden gümüşün ons fiyatı geçen hafta yüzde 1,5 yükseldi.
Ons bazında paladyum yüzde 5 değer kaybederken, platin yüzde 2,5 değer kazandı.
Öte yandan baz metallere bakıldığında, tezgah üstü piyasada geçen hafta fiyatlar libre bazında bakırda yüzde 6,3, alüminyumda yüzde 5,9, nikelde yüzde 3,4, kurşunda yüzde 3,5, çinkoda yüzde 7,3 artış görüldü.
ABD ekonomisinde devam eden resesyon endişeleri ve Orta Doğu’da artan gerilim güvenli liman varlıklara olan talebi desteklemeyi sürdürdü.
Çin’de para politikasında gevşeme
Çin Merkez Bankasının (PBoC) ekonomiyi desteklemek için para politikasını önemli ölçüde gevşetmesi varlık fiyatları üzerinde etkili olmayı sürdürürken, bu durum değerli ve baz metallerdeki yükselişi tetikledi.
Banka, iç talepte süregelen zayıflık ve gayrimenkul sektöründeki düşüşün aşağı çektiği ekonomiyi canlandırmaya yönelik bir dizi tedbir açıklamıştı.
PBoC Başkanı Pan Gongşıng, düzenlediği basın toplantısında, ters repo faizinde indirimden zorunlu karşılık oranlarının azaltılmasına ve mortgage faizlerinin düşürülmesine dek politika adımlarını duyurmuştu.
Enerji grubu karışık seyretti
Enerji grubuna bakıldığında Brent petrolün varil fiyatı yüzde 2,8 azalırken, New York Ticaret Borsası’nda işlem gören doğal gazın İngiliz termal birimi (MMBtu) cinsinden fiyatı yüzde 20 arttı.
Petrol fiyatları, Libya’daki arz kesintilerine ilişkin endişelerin azalmasıyla düştü.
Kahve ve kakaoda sert yükseliş
Geçen hafta Chicago Ticaret Borsası’nda kile başına fiyatlar buğdayda yüzde 2, mısırda yüzde 4, soya fasulyesinde yüzde 5,3 artarken, pirinçte yüzde 3,1 azalış kaydetti.
Intercontinental Exchange’de libre bazında fiyatlar, şekerde yüzde 2,2, kahvede yüzde 7,3 artış kaydederken, pamukta yüzde 0,7 azaldı. Kakaonun ton başına fiyatı da haftayı yüzde 8,1 yükselişle tamamladı.
Avustralya’nın güney ve güneydoğusundaki, buğday tarlalarının şiddetli don olaylarından etkilenmesinin buğdayda üretim endişelerine yol açması fiyatların yükselmesine neden oldu.
Brezilya’da kurak hava koşullarının devam etmesi ve Güneydoğu Asya ülkelerini vuran Yagi Tayfunu’nun Vietnam’daki kahve üretilen alanlara zarar vermesi kahve fiyatlarını destekledi.
Fildişi Sahili’nde kakao üretiminin azalması, Gana hükümetinin kakao üreticilerine ödediği desteği artırması ve dolara talebin azalması kakao fiyatlarının sert yükselmesine neden oldu.
Diyarbakır’da bir pense ve çekiçle işe başlayan Ahmet Cengiz, başarı hikayesiyle dikkat çekiyor. Tel kablo üreterek 10 ülkeye ihracat yapan iş adamı, şimdi ikinci fabrikasını kurmaya hazırlanıyor.
Diyarbakırlı iş adamı Ahmet Cengiz, 9 metrekarelik dükkanda başladığı iş hayatında ikinci fabrikasını kurmaya hazırlanıyor. 65 yaşındaki Cengiz, 16 yaşında babasının desteğiyle kiraladığı 9 metrekarelik bir dükkanda işe başladı.
İkinci fabrikasını açıyor
Yaklaşık 50 yılda yerel sanayinin güçlü isimlerinden biri olan Ahmet Cengiz, büyüyen işletmesiyle de dikkat çekiyor. İkinci fabrikasını açmaya hazırlanan Cengiz, azmi ve başarısıyla da genç girişimcilere örnek oluyor.
Bobinaj işiyle başladı
Tamir işini babasından öğrenen Cengiz, yaptığı küçük bobinaj tamiratlarıyla geçimini sağlamaya başladı. Bir süre tamir işine devam eden Cengiz, daha sonra bakır tel, kablo ve elektrik malzemesi satmaya başladı.
Ürettiği dalgıç teli hayatını değiştirdi
TÜBİTAK ve yurt dışından aldığı destekle dalgıç teli üreten Cengiz, 2013’te 25 bin metrekarelik bir fabrikada üretime başladı. Bakır eritme tesisi de kuran Cengiz, bakır ve alüminyumdan ürettiği tel ve kabloları 10 ülkeye ihraç ediyor.
İlk siparişle cesaretlendirler
Yeni iş yerinde dalgıç teli imalatı için girişimde bulunduğunu anlatan Cengiz, şöyle konuştu:
“Türkiye’de büyük bir firma bu işi yapıyordu. ‘Niçin biz de burada yapmayalım’ dedik. Dalgıç teli kablosunu yapmak için 8 ay araştırma yaptım. TÜBİTAK ve yurt dışından destek alarak kullanılacak malzemeyi bulduk. Biz bu kabloyu üretmeyi başarınca Türkiye’de büyük bir firma bize sipariş verdi. Çok sevindik. Yaklaşık 5 ton gönderdik. Firma, kablomuzu beğenince de tonlarca tel aldı. Daha da cesaretlendik, iç piyasaya girdik, yurt dışına satış yapmaya başladık. Böylece bu işi daha da ilerletmek istedik ve fabrika açtık.”
10 ülkeye ihracat yapıyor
Fabrikada bobinaj ve dalgıç teli başta olmak üzere bakır ve alüminyumdan farklı tel ve kablolar üretiliyor. Ürettilen tel ve kablolar hem Türkiye pazarına hem de dünyaya gönderiliyor. Suudi Arabistan, Mısır, Kuveyt, Suriye, İran, Irak ve Avustralya, ürünlerin gönderildiği ülkelerden.
27 bin metrekarelik ikinci fabrikasını da satın alan Diyarbakırlı iş adamı, 2025’te üretime geçecek. Cengiz’in bir çekiç ve pense ile başladığı kariyer yolculuğu ile çocukları da gurur duyuyor. Hedefleri ise ileride dünyanın sayılı firmaları arasına girebilmek.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Finansal Kurumlar Yönetici Direktörü Francis Malige, Türk bankacılık sektörünün güçlü sermaye yapısını koruduğunu belirtti. Malige, bankaların karlılıklarında dalgalanma görülse de bu konunun endişe yaratmadığını söyledi.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Finansal Kurumlar Yönetici Direktörü Francis Malige, Türk bankacılık sektörüne ilişkin değerlendirme yaptı.
Finans sektörüne 1,2 milyar euroluk yatırım
Malige, EBRD’nin Türk bankalarıyla işbirliklerinin uzun süreli olduğunu ve son dönemde Türk bankalarıyla imzaladıkları finansman anlaşmalarının sayısının arttığını dile getirdi.
“Yılın bu dönemi itibarıyla Türk bankacılık ve finans sektöründeki yatırımlarımız 600 milyon euro seviyesinde ama yıl henüz bitmedi ve yıl sonuna kadar devam edeceğiz” diyen Malige, geçen yıl ise Türkiye’deki toplam 2,5 milyar euroluk yatırımlarının 1,2 milyar eurosunu finans sektörünün oluşturduğu bilgisini paylaştı.
Francis Malige, Türk ekonomisinin yüksek enflasyon döneminden çıkmaya başladığını ve toparlanma yolunda olduğunu vurgulayarak, bu süreçte Türk bankacılık sektörünün güçlü performans sergilediğini aktardı.
‘Türk bankalarından memnunuz’
Yaklaşık 20 yıldır Türk bankacılık sektörünü yakından takip ettiğini ifade eden Malige, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türk bankacılık sektörü güçlü sermaye ve likidite tamponlarına sahip. Şu an sektördeki en büyük zorluk yüksek faiz ortamının yarattığı istikrarsızlık ancak artık daha istikrarlı bir makroekonomik politika olduğu için bankalar bu belirsizlikten çıkıyor. Öte yandan, sektörde karlılık biraz dalgalı ama yine de sağlıklı karlılık seviyelerinin devam ettiğini görüyoruz. Türk bankaları güçlü sermayeli ve bankalarla ilişkilerimizden oldukça memnunuz.”
Yatırımcı Türkiye’nin ekonomi politikalarına güveniyor
Malige, Türkiye’nin son bir yıldır ortodoks makroekonomi politikalarını uyguladığını anımsatarak, “Bence herkes, özellikle yabancı yatırımcılar ve kredi derecelendirme kuruluşları, Türkiye’nin ekonomi politikalarındaki bu geri dönüşü memnuniyetle karşılıyor, bu politikaların kalıcı olduğu gerçeğine güveniyor.” dedi.
Merkez Bankası’nın piyasadaki likitide fazlasına müdahalesi sürüyor. Bankanın bugünkü TL depo alım ihalesine 13,9 milyar TL teklif geldi. İhaledeki ortalama faiz yüzde 50 olarak ilan edildi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) TL depo alım ihalesinde teklif tutarı 13 milyar 966 milyon lira oldu.
TCMB’nin bugün açtığı 20 milyar liralık TL depo alım ihalesinde, minimum faiz oranı yüzde 49,99, maksimum faiz oranı yüzde 50, ortalama faiz oranı da yüzde 50 olarak ilan edildi.
İhaleye 13 milyar 966 milyon liralık teklif geldi.
