Güneş DOĞDU SOYLU
4 marka altında güzellik sabunu, şampuan, saç kremi, duş jeli, bebek sabunu ve bebek şampuanı üreten Gaziantep merkezli Ateşsönmez Kimya, bölgesel, ulusal, global tüm sorunlara rağmen hedef büyütmeye ve yatırımlara devam ediyor.
Geçen yıl Ateşsönmez ailesi olarak Omega Nonwoven adı altında spunlace nonwoven sektöründe yatırım yaptıklarına değinen Ateşsönmez Kimya Yönetim Kurulu Üyesi Burak Ateşsönmez, “Bu yatırımımız için Gaziantep 5 Organize Sanayi Bölgesinde 40 bin metrekare alan üzerine 25 bin metrekare kapalı alan inşaatını gerçekleştirdik.
Yaklaşık yatırım tutarımız 15 milyon doları buldu. Bu yatırım ile ana hedefimiz ülkemizin ihracatını arttırmak. Bu üretimimizde Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Orta Asya ülkeleri hedeflediğimiz pazarlar arasında bulunuyor” dedi.
Üretimin tamamı ihraç ediliyor
Ürünlerinin tamamını 45 ülkeye ihraç ettiklerini kaydeden Burak Ateşsönmez, “Ateşsönmez Kimya olarak 1998 yılında sabun üretimiyle faaliyetimize başladık. Sabun ile başlayan serüvenimize 2009 yılında likit grubu projemizi ekleyerek ürün portföyümüzü genişlettik. Bugün 23 bin 500 metrekare alan üzerinde 19 bin metrekare kapalı alanda son teknoloji ile üretimimize devam ediyoruz.
Güzellik sabunlarında günlük 150 ton, sabun makarnasında günlük 150 ton, likit grubunda ise günlük 50 ton üretim kapasitesine ve 10 bin ton hammadde depolama alanına sahibiz. Satışlarımızın tamamı ihracat olup, 45 ülkeye ürünlerimizi ihraç ediyoruz.
4 marka altında; güzellik sabunu, şampuan, saç kremi, duş jeli, bebek sabunu ve bebek şampuanı üretiyoruz. Ağırlıklı olarak kişisel bakım ürünleri üretmekle birlikte talepler doğrultusunda deterjan, cam temizleyici gibi ev grubu ürünlerini de üretiyoruz” diye konuştu.
Ateşsönmez Kimya’nın kuruluşundan itibaren üründe, hizmette ve kalitede dünya ölçülerinde rekabet gücünü sürekli arttırmak amacı ile doğa ve çevre bilincini kaybetmeden üretim yaptığını aktaran Burak Ateşsönmez, “Gelişmiş laboratuvar ortamında yapılan analizler sonucunda ürünlerimiz tüketiciye sunuluyor.
TSE standartlarına göre yapılan üretim ve analizlerimiz ile TSE, ISO 9001, ISO 14001 ve GMP belgelerine sahibiz. Şirketimizin sahip olduğu sosyal sorumluluk bilinci sayesinde ürün ve hizmet kalitemize sadık kalarak hem çalışanlarımızın hem de tüketicilerimizin sağlığını koruma amacı güdüyoruz. Böylece müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerini istedikleri kalitede ve sürede ulaştırıyoruz” diye konuştu.
Bu yıl hedeflerinin yeni pazarlara yeni ürünleri rekabetçi fiyatlar ile sunarak marka bilinirliklerini artırmak olduğunu söyleyen firmanın 3. kuşak temsilcisi Burak Ateşsönmez, “Sektörümüzdeki en büyük sorunlardan birisi artan hammadde fiyatları. Pandeminin etkisi ile başlayan bitkisel yağlardaki üretim düşüklüğü ve daha sonra Rusya-Ukrayna arasındaki kriz sebebiyle ciddi fiyat artışları ile karşılaştık.
Bu durum özellikle sabunun marketlerdeki rekabetini düşürüp ekonomik ürün algısının azalmasına sebep oldu. Tüm bu zorluklara rağmen geçen yıl üretim sürecimizi daha otomatik ve verimli hale getirmek için sektörümüzde kullanılan son teknolojilere yatırım yaptığımız bir sene oldu, her ne kadar global problemler ile karşılaşsak da doğru stratejiler ve yatırımlar ile ülkemize olan katkımızı arttırmayı hedefledik.
Bu yıl içinde Gaziantep’inde olduğu asrın felaketi diye nitelendiren bir deprem yaşadık. Depremin tüm olumsuzluklarını yaşamamıza rağmen üretimimize hız kesmeden devam edip, istihdamımızı koruyarak hatta yatırımlarımıza devam ederek ülkemizin yaralarını, yara alanlar olarak sarmaya çalıştık, çalışıyoruz. Ateşsönmez Kimya’yı dünya pazarlarında uluslararası markalarla rekabet edebilecek güce erişmiş bir Türk şirketi yapmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
değerlendirdi: “Otomatlar eskiden AVM gibi alanlarda gördüğümüz ve genelde yiyecek, içecek aldığımız ürünlerdi. Bugün geldiğimiz noktada bu anlayış değişti. Rulomatik olarak tek kullanımlık araç kurulama havlusu gibi çeşitli ihtiyaçları karşılamaya yönelik otomatlar üretiyoruz. Üstelik ürettiğimiz otomatlar sadece ülkemizde değil, dünyanın dört bir yanında ilgi görüyor. Yapılan araştırmalar da gösteriyor ki otomatlar yakın gelecekte hayatımızın merkezinde yer alacak.”
