PrizmaBetGüncelGirişAdresiHızlıveGüvenilirErişim!

Pozitif psikoloji yanlışlara değil, doğrulara odaklanıyor!

Geleneksel psikoloji yanlışlara odaklanırken, pozitif psikoloji doğruları arıyor. Sorularımıza Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin yanıt verdi.

İnsan psikolojisi dendiğinde ilk aklımıza gelen bireysel psikolojik sorunlar, hastalıklar, psikolojik tedaviler oluyor. Yıllardır var olan hastalıklar, semptomlar iyileştirilmeye çalışılıyor. Gerek bireyler ve içinde yaşadığımız toplum ve gerekse bilim ve tıp dünyası hep bu yönden bakma eğiliminde. Bu nedenle sağlıklı insan psikolojisi hep göz ardı ediliyor. Peki pozitif psikoloji ne yapıyor? Geleneksel psikoloji neyin “yanlış” olduğuna odaklanırken, pozitif psikoloji neyin “doğru” olduğuna odaklanıyor” diyen Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin’e, pozitif psikoloji kavramı hakkındaki sorularımızı sorduk.

Bu haberimizde, Pudra.com okurları için “Pozitif psikoloji nedir” sorusundan ve bu alanın amacından bahsedeceğiz. Çünkü pozitif psikolojinin şimdiye kadar bulduğu sonuçlar bize nasıl daha iyi yaşayacağımıza dair içgörüler veriyor.

Hayatı daha yaşanabilir kılan birçok şey olduğunu söyleyen çeşitli düşünceler, felsefik söylemler ve önemli düşünürler var. Fakat bu yaşama biçimlerinin bizim üzerimizdeki etkisi daha önce bilimsel olarak açıklanmamıştı.

Pozitif psikoloji alanı ile beraber nelerin bize iyi geldiğine, iyi bir hayatın nelerden oluştuğuna bakabilme; alışkanlıklarımızı ve olumsuz olaylara karşı bakış açımızı değiştirme fırsatımız var. Böylece alanın tam da amaçladığı gibi hayatı yaşamaya değer kılmamız mümkün.

Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin’e öncelikle “pozitif psikoloji nedir?” diye soruyoruz.

Öztekin, sözlerine “Pozitif psikoloji, kişinin yaşamı sürecindeki bireysel gelişiminde, diğer insanlar ile ilişkilerinde, çalışma hayatında, evlilik yaşamında, kısaca tüm yaşam alanlarında sorunlara cevap veren, çözüm üreten özelliği ve etkinliği ile insanların yaşamlarını iyileştirmek için büyük bir potansiyele sahip bir alandır.” diyerek başlıyor ve başta belirttiği sözleri tekrarlıyor.

“Geleneksel psikoloji neyin ‘yanlış’ olduğuna odaklanırken, pozitif psikoloji neyin ‘doğru’ olduğuna odaklanıyor.”

PUDRA.COM: Pozitif psikolojiye kimlerin ihtiyacı var? Hangi durumlarda bu alana ihtiyaç oluyor?

İHSAN ÖZTEKİN: Pozitif psikoloji, koruyucu ruh sağlığı özelliği ile psikiyatrik sorunu olmayan insanlar da dahil herkesin ihtiyaç duyabileceği bir alandır. Bu anlamda toplumda herhangi bir sağlık problemi yaşamayan, herhangi bir psikiyatrik tanı almayan ancak günlük yaşantısının bazı noktalarında zorlanan ya da güçlendirilmesine ihtiyaç duyan insanlar için farklı bir alan ihtiyacı doğmuştur ve pozitif psikoloji de bunları bilimsel alanda inceleyen bir disiplin olarak bu alanı doldurmuştur. Bu özelliği ile Dünya Sağlık Örgütü’nün “sağlıklı insan” tanımının içinin doldurulması açısından da önemli bir rol oynamaktadır.

PUDRA.COM: Yaşadığımız dünyada salgın hastalıklardan doğa olaylarına birçok felaket varken; insan nüfusunun çok büyük bir kısmı açlık ve savaşlarla uğraşırken; gündelik hayatın rutine binmiş zorlukları herkese ağır gelirken nasıl mutlu olacağız?

İHSAN ÖZTEKİN: Mutluluğu nasıl yakalayacağız? Tüm bu sorular aslında bakış açılarımızla ilgili. Geçmiş yaşam tecrübelerimiz, diğer insanlarla ilişkilerimiz, beklentilerimiz… Bunların hepsi, bu sorulara vereceğimiz yanıtları da şekillendiriyor.

TOKSİK POZİTİFLİK

PUDRA.COM: Pozitif psikoloji ile Polyannacılık arasındaki fark nedir?

İHSAN ÖZTEKİN: Her şeyden önce Pozitif psikoloji Polyannacılıktan farklı bir şey olduğunu görmek gerekiyor. Polyannacılık olumsuzluklara gözlerini kapayıp, her şeye olumlu bakmaktır. Toksik pozitiflik, insanın özüne de zarar verebilir. Oysa pozitif psikoloji, yaşanılanların olumlu ve olumsuz tüm yönlerini görmek, olumsuz ile mücadele edip, olumluya odaklanmayı hedeflemektedir.

PUDRA.COM: Pozitif psikolojinin amacı nedir?

İHSAN ÖZTEKİN: Pozitif psikoloji, insanların olumlu kişilik özelliklerini, güçlü yanlarını ve erdemlerini merkeze alan, hayatı daha doyurucu kılmaya yönlendiren, insanların mutluluk arayışlarına katkıda bulunarak; hem bireylerin tek tek, hem de bireylerden oluşan toplumların hedeflerinde başarılı olmalarını sağlayacak etkenleri belirleyip geliştirmeyi hedefler. Olumlu olayları temeline alırken en çok psikolojik sağlamlık, motivasyon, bilinçli farkındalık, umutlu olmak, mutluluk, olumlu düşünme, hayatın anlamı ve amacı gibi kavramların üzerinde duruyor.

PUDRA.COM: Pozitif psikolojiyi nasıl hayatımızın bir parçası haline getirebiliriz?

İHSAN ÖZTEKİN: Pozitif psikolojiyi nasıl hayatımızın bir parçası haline getirebiliriz sorusunun cevabına bakalım.

Pozitif psikolojiye dayanan birçok teknik, egzersiz veya eğitim programı hayatımızda yapacağımız küçük değişimlerin büyük değişikliklere yol açabileceğini savunuyor. Yani yapacağımız radikal değişikliklerin aksine yaşamımızın içine katabileceğimiz küçük minnettarlıklar, birkaç küçük olumlu bakış açısı yaşam kalitemizi beklediğimizden daha fazla artırabiliyor. Dolayısıyla pozitif psikolojinin çoğu yöntemi gündelik hayatımızda da rahatlıkla uygulayabileceğimiz pratiklerden oluşuyor.

Motivasyon, öz güven, umut ve güçlü karakter özelliklerimiz gibi alanları araştıran pozitif psikoloji, eğitimde güçlü işlevsel etkiler yaratabiliyor.

Örneğin, gelecek kaygısıyla boğuşan, erteleme problemleri yaşayan, kendine güvenmekte zorlanan ve bunun gibi birçok soruya cevap arayan bir öğrenci düşünün. Böyle bir öğrencinin ihtiyaçlarını karşılamasında ‘Pozitif psikoloji nedir?’ sorusunun cevabı ona yardımcı olabiliyor. Öğrencilerin akranlarıyla, okullarıyla, içinde bulundukları toplulukla bağ kurmalarına ve hatta orada destekleyici ortamlar yaratmalarına alan açıyor.

PUDRA.COM: Pozitif psikoloji üzerine nasıl daha fazla bilgi alabiliriz?

İHSAN ÖZTEKİN: Ülkemizde de halen Pozitif Psikoloji konusunda eğitimler, kurslar verilmekte, grup çalışmaları çerçevesinde pratik uygulamalar yapılmaktadır. Akademik alanda, Üsküdar Üniversitesi’nde 2013 yılından itibaren psikoloji öğrencilerine Pozitif Psikoloji dersi, zorunlu ders olarak okutulmaktadır.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Netanyahu hükümeti savaşı bölgeye yaymak için her yolu deniyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze’de kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların engelsiz akışının temininin öncelikleri olduğunu ifade ederek, “Netanyahu hükümeti savaşı bölgeye yaymak için her yolu denemektedir. Buna fırsat verilmemesi gerektiğini her fırsatta söylüyoruz. Uluslararası toplumun İsrail üzerindeki baskıları yoğunlaştırması şarttır” dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu’na katılmak üzere New York’ta bulunan Erdoğan, Türkevi’nde ABD’de faaliyet gösteren bazı düşünce kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldiği yuvarlak masa toplantısında konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası düşünce kuruluşlarının değerli temsilcileriyle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade ederek, Türk dış politikası perspektifinden küresel ve bölgesel gelişmelere, meydan okumalara dair bir ufuk turu yapmak istediğini söyledi.

Temel prensiplerinin dostlukları güçlendirmek, anlaşmazlıkları azaltmak ve barışın tesisini temin etmek olduğunu belirten Erdoğan, Türkiye olarak uluslararası hukuka, devletlerin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygıyı vazgeçilmez gördüklerini, bugünün dünyasında bu ilkelere her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Erdoğan, küresel meydan okumalar, bunlarla mücadelede yaşanan zorluk ve belirsizlikler, bölgesel çatışmalar ve insani krizlerin herkesin malumu olduğunu dile getirerek, “Neredeyse her gün yeni bir krize, yeni bir çatışmaya gözlerimizi açıyoruz. Bu tablo karşısında çok taraflılığın güçlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Artık ne 1945’in ne Soğuk Savaş’ın ne de tek kutuplu düzenin koşullarında yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletler başta olmak üzere küresel sistemin daha adil ve temsil kabiliyeti yüksek hale getirilmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Her krizde şu acı gerçeğe şahit oluyoruz. Bir tarafta insanlığın ortak vicdanını, ortak aklını yansıtan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve aldığı kararlar var. Diğer tarafta alınan her kararı Güvenlik Konseyi’nde veto gücüne sahip 5 adet ayrıcalıklı ülke var. Yıllardır çözümsüzlüğe mahkum edilen her sorunda 5 ülkenin keyfi, çıkarı, öncelikleri, Genel Kurul’daki yüzlerce ülkenin iradesini yok sayıyor. ‘Dünya beşten büyüktür’ derken tam olarak işte bu çarpık yapıya dikkat çekiyorum. Birleşmiş Milletlerin reforma ihtiyacı olduğunu herkes kabul ediyor ancak bunu hayata geçirecek adımlar atılmıyor. Giderek işlevsiz hale gelen Birleşmiş Milletler sisteminin yükünü ise genellikle çatışma bölgelerindeki siviller, açlıkla boğuşan mazlumlar, yani sistemin çalışmasına en fazla ihtiyacı olan insanlar çekiyor. Biz bu reform çağrısını her yerde, her fırsatta dile getirmeyi sürdüreceğiz. Bu konu, yarın ‘Geleceğin Zirvesi’ programında yapacağım konuşmanın özünü teşkil edecek.”

“Netanyahu hükümeti savaşı bölgeye yaymak için her yolu denemektedir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Ekim’den bu yana Gazze’de yaşanan katliamı içleri kanayarak takip ettiklerini söyledi.

İsrail’in saldırılarında hayatını kaybeden 41 bini aşkın Gazzeli sivilin üçte ikisinin kadın ve çocuklardan oluştuğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:

“Gazze’de tam anlamıyla bir insani felaket yaşanmaktadır. 1,9 milyon insan yerlerinden edilmiş durumda. Gazze’deki su kaynaklarının yüzde 70’i, fırınların yüzde 75’i tahrip oldu. Sağlık merkezlerinin yüzde 95’i kısmen veya tamamen zarar gördü. 150 bin konut tamamen, 200 bin konut kısmen yıkıldı, 80 bin konut oturulamaz hale geldi. Temiz su kaynaklarına ulaşmak neredeyse mümkün değil. Hepatit, çocuk felci ve dizanteri gibi hastalıklar ürkütücü boyutlara vardı.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, insanların acil ihtiyaç duyduğu yardımların sadece 4’te birinin girişine izin verildiğini belirterek, Gazze halkının sadece bombalarla değil, açlıkla ilaçsızlıkla susuzlukla da katledilmeye çalışıldığını anlattı.

Kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların engelsiz akışının temininin öncelikleri olduğunu ifade eden Erdoğan, “Netanyahu hükümeti savaşı bölgeye yaymak için her yolu denemektedir. Buna fırsat verilmemesi gerektiğini her fırsatta söylüyoruz. Uluslararası toplumun İsrail üzerindeki baskıları yoğunlaştırması şarttır.” dedi.

“Terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadele sadece Türkiye’nin değil bölgenin de güvenliği içindir”

Rusya-Ukrayna Savaşı’nın herkesin gözleri önünde büyük bir insani trajediye dönüştüğünü dile getiren Erdoğan, “Savaşın başından itibaren adil bir barışın tesisi için gayret gösterdik, gösteriyoruz. İstanbul’daki müzakereler, Türkiye’nin sergilediği aktif rolün başarısını kanıtlamıştır. Ancak bu çabaların amacına ulaşması belli lobiler tarafından istenmedi. Biz her halükarda savaşın daha fazla yıkıma yol açmadan sona ermesi için elimizden geleni yapıyoruz ve yapacağız.” diye konuştu.

Azerbaycan’la ve Ermenistan’la birlikte Güney Kafkasya’da kalıcı barış ve istikrar adına önemli bir fırsat yakaladıklarını belirten Erdoğan, Balkanlar’da yürüttükleri yapıcı diplomasi ve Ortadoğu’da barış, istikrara yönelik girişimler sayesinde bölgesel rollerini pekiştirdiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Komşularımız Suriye ve Irak’ın toprak bütünlüğünü desteklerken bu iki ülkenin topraklarından ülkemizi hedef alan her tür tehdide karşı kararlılıkla mücadele ediyoruz. PKK, PYD, YPG, DEAŞ, FETÖ gibi terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadele sadece Türkiye’nin değil bölgenin de güvenliği içindir.” değerlendirmesinde bulundu.

“Türkiye, NATO’nun en güçlü müttefiklerinden biridir”

“Türkiye-Amerika ilişkilerinde son dönemde yaşanan olumlu havadan memnuniyet duyuyoruz.” diyen Erdoğan, ikili ilişkilerin kapsamlı şekilde ele alındığı stratejik mekanizmanın son toplantısının mart ayında Washington’da düzenlendiğini anımsattı.

Erdoğan, bu toplantıda terörle mücadeleden, savunma sanayine, enerjiden iklim ve çevre konularına kadar yeni istişare mekanizmalarının tesis edildiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçtiğimiz yıl ticaret hacmimiz 30 milyar doları geçse de biz bu rakamı 100 milyar dolar seviyesine çıkarabileceğimiz kanaatindeyiz. Milli güvenliğimizi ilgilendiren bazı konularda Amerikan yönetimiyle görüş ayrılıklarımız halen devam ediyor. Amerikalı dostlarımızla her vesileyle PKK, PYD, YPG ve FETÖ’ye verilen desteğin sonlandırılmasına dair beklentilerimizi paylaşıyoruz. NATO müttefikimiz Amerika’nın Türkiye’ye yönelik uyguladığı tedbirler ve savunma sanayi kısıtlamaları güven duygusunu menfi şekilde etkiliyor. CAATSA yaptırımlarının ve F-35 programından çıkarılmamızın müttefiklik ruhuna aykırı olduğu da çok açıktır.” ifadelerini kullandı.

Kongrede beklemekte olan savunma sanayi ihraç lisans başvurularının bir an önce sonuçlandırılmasının isabetli olacağını dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:

“5 Kasım’da düzenlenecek olan Amerika başkanlık ve kongre seçimlerini tüm dünya gibi biz de yakından takip ediyoruz. Seçimler sonucunda başkan kim olursa olsun Amerika’ya bakışımız ve ilişkilerimizdeki üst düzeyli diyaloğumuz değişmeyecektir. Türkiye, NATO’nun en güçlü müttefiklerinden biridir. Aynı zamanda Avrupa Birliği’ne tam üyelik perspektifi olan bir ülkeyiz. Batı dünyasıyla işbirliğimizi geliştirirken, doğuya ihmal nazarıyla bakmıyoruz. Batı dünyasıyla işbirliğimizi geliştirirken doğuyu ihmal etmiyoruz. Gerek Şangay İşbirliği Teşkilatı, gerek BRICS, gerekse ASEAN’la diyalog zemininizi güçlendirmekte kararlıyız. Bu konuda son dönemde kritik adımlar attık. Çok farklı bir iklim yakaladık. Ülkemizin çıkarlarını merkeze alan Türkiye eksenli bir anlayışla farklı bölgesel teşkilatlarla işbirliğimizi daha da ilerleteceğiz.”

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Keneler şimdi de zombi virüsü mü yayıyor?

İnsanoğlu minicik kenelerden çektiğini, ne arsız arsız vızıldayarak uykumuzu bozan sivrisineklerden ne de utanmazca bütün dünyaya yayılmış etli etli çirkin ve kocaman hamamböceklerinden çekmemiştir. Bilim insanları şimdi kenelerle yayılan yeni bir virüs keşfetti.

Kenelerin sinsice ve fark ettirmeden deri altına kafasını sokup günlerce bir insanın kanını emmesi, sonunda kurbanın ölümcül Kırım Kongo Kanamalı Ateş hastalığına yakalanmasına bile sebep olabiliyor. Dolayısıyla hepimiz kenelerden çekiniyoruz.

Ancak kenelerin daha da büyük bir soruna yol açabileceği keşfedildi. Doğru müdahale edildiğinde Kırım Kongo Kanamalı Ateş’ini iyileştirmek ve hastaları kurtarmak mümkün. Peki ama zombi olmaktan geri dönüş mümkün mü?

Çin’deki bilim insanları, insanları ve diğer hayvanları enfekte edebilen kene kaynaklı yeni bir virüs keşfettiklerine inanıyor. Şu ana kadar sadece bir avuç insan vakası tespit edilmiş olsa da, virüsün bizi hasta edebileceği ve potansiyel olarak beynimizi istila edebileceği görülüyor.

Bu hafta başında yayınlanan New England Journal of Medicine makalesinde ayrıntılı olarak açıklanan bulgulara göre, bu virüsün bilinen ilk kurbanı, Haziran 2019’da Jinzhou kentindeki bir hastaneye ateş, baş ağrısı ve birden fazla organda işlev bozukluğu belirtileri ile başvuran 61 yaşındaki bir adamdı. Beş gün önce, İç Moğolistan’daki (Kuzey Çin civarında) bir sulak alan parkını ziyaret ederken keneler tarafından ısırılmıştı. Ayrıca ilk antibiyotik tedavisine yanıt vermemiş, bu da viral bir enfeksiyonun sorumlu olduğunu göstermişti.

Bilim insanları hastanın kanını test ettiklerinde daha önce hiç görülmemiş bir viral etkenle karşılaştılar. Yeni nesil genetik dizileme, gizemli virüslerinin Nairoviridae ailesindeki orthonairovirus cinsine ait olduğunu ve Kırım-Kongo kanamalı ateş virüsü gibi diğer kene kaynaklı virüslerle yakın akraba olduğunu ortaya çıkardı. Buldukları virüse Sulak Alan virüsü ya da WELV adını vermeye karar verdiler.

Beyin enfeksiyonu yapan virüs

WELV hastaları ateş, şişmiş lenf düğümleri ve baş dönmesi gibi çeşitli spesifik olmayan semptomlar yaşama eğilimindeydi. Bu hastaların bazılarında doku hasarı ve kan pıhtılaşması belirtileri görüldü ve bir hasta hastalığı nedeniyle komaya girdi. Bu hastada ayrıca nörolojik enfeksiyon belirtileri görüldü ve omurilik sıvısında beyaz kan hücreleri arttı. Neyse ki tespit edilen tüm hastalar sonunda iyileşti. Ancak araştırmacılar farelere ilk hastalarından ve kenelerden topladıkları WELV suşlarını verdiklerinde, virüsün beyne ulaşabildiğini ve bu hayvanlarda ölümcül enfeksiyonlara neden olduğunu gördüler.

Özet olarak söylemek gerekirse, kene gördüğünüz yerden koşarak kaçın. Ancak, buldukları her virüsle biyolojik silah geliştirmek için koşa koşa laboratuvarlara kapanan silah endüstrisi bu yeni keşfedilen virüsü geliştirerek gerçekten zombi virüsü üretebilir mi? Bu fantastik soru da aklımızın bir köşesinde kalsın.

Dünya yörüngesinde, aynı anda hiç bu kadar fazla insan olmamıştı

Polaris Dawn görevinin de uzaya ulaşması ile birlikte, insanoğlu için yeni bir rekor daha kırılmış oldu: Aynı anda Dünya yörüngesinde bulunan insan sayısı rekoru!

Geçtiğimiz gün, 11 Eylül’de Uluslararası Uzay İstasyonu’na (UUİ) üç yeni insanın daha ulaşması ve tamamı sivillerden oluşan Polaris Dawn görevinin de onlara eklenmesi ile birlikte, Dünya yörüngesinde toplam 19 insan oldu. Bu kadar fazla kişinin yörüngeye çıkması ise, yeni bir rekoru beraberinde getiriyor.

Don Pettit, Aleksey Ovchinin ve Ivan Vagner olmak üzere bir ABD astronotu ve iki Rus kozmonot, UUİ’de bulunan Matthew Dominick, Michael Barratt, Jeanette Epps, Alexander Grebenkin, Oleg Kononenko, Tracy Caldwell Dyson, Nikolai Chub ve Boeing sorununun ardından uzun süreli bir konaklama yapmak zorunda kalan Butch Wilmore ve Suni Williams’tan oluşan dokuz kişiye katıldı. Böylece UUİ’de bulunan insan sayısı 12’ye yükseldi.

Ayrıca UUİ’de olmasalar da yörüngede Çin Tiangong Uzay İstasyonu’nda üç “taikonaut” Ye Guangfu, Li Cong ve Li Guangsu da yer alıyor.

Bunların yanı sıra SpaceX’in Polaris Dawn görevine katılan ve ilk özel uzay yürüyüşünü gerçekleştiren dört sivil Jared Isaacman, Scott Poteet, Sarah Gillis ve Anna Menon da bu gruba katıldı. Böylece şu anda Dünya yörüngesinde bulunan insan sayısı 19’a yükseldi.

Eski rekor 17 kişiydi

Dünya yörüngesi, toplam 19 insanla şu ana kadarki nüfus rekorunu kırdı. Bu rekor en son geçtiğimiz yıl Mayıs 2023’te, astronot Frank Rubio da dahil olmak üzere 17 kişinin yörüngede olduğu zaman kırılmıştı. O rekor sırasında da Rubio planlanmamış bir şekilde uzun süreli olarak yörüngedeydi.

Ancak bu rekor, “uzay” tanımlamanıza bağlı olarak uzaydaki en fazla insan sayısı rekoru değil. ABD’nin 50 mil (80 kilometre) uzay tanımını kullandığımızda, bu rekor Mayıs 2023’te toplam 20 kişinin uzayda olduğu zaman kırıldı. Buna UUİ ve Tiangong uzay istasyonundaki insanlar ve Virgin ve Axiom Space’in iki özel alt yörüngesel uzay girişimi dahildi. Alt yörüngesel uçuşlar Dünya’nın yörüngesinde tur atmak yerine, uzaya doğru ilerleyen ve sonra Dünya’ya geri düşen kavisli bir yol izlerler.

“İhracatta 2 kez revizyon yaptık, hedefe ulaşacağız”

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin bu yılki ihracat hedefinin 15 milyar dolar olduğunu belirten GATHİB Başkanı Ahmet Fikret Kileci, depremden dolayı yaşanan olumsuzluklarla birlikte bölgedeki ihracat kaybının 2,5 milyar dolar olduğunu söyledi. Kileci, “Bu yıl 2 veya 3 defa revizyon yaptık. Yılsonu hedefini tuttururuz” dedi.

Mehtap HALICI

Şubat ayında yaşanan depremin bölgede büyük bir kayba yol açtığına işaret eden Güneydoğu Anadolu Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (GATHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Fikret Kileci, bölgenin ihracat kaybının en az 2,5 milyar dolar olduğunu söyledi.

Bölgenin tekstilden gıdaya, makinadan ayakkabıya, medikalden çimentoya kadar birçok sektörde ürün çeşitliliği olduğunu belirten Kileci, Gaziantep’te geçen sene 10,5 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştiğini belirterek, bölgenin ihracat rakamının ise 12,5 milyar dolar olduğunu ifade etti. Kileci, “Bu yılsonunda bölge hedefimizi 15 milyar dolar olarak belirledik. Tüm bu olumsuzluklara rağmen hedefi yakalamak problem olmayacak gibi görünüyor. Çünkü bu sene 2 veya 3 defa hedef revizesi yaptık” diye konuştu.

“Fabrikalarda üretim aksamadı”

Genç tasarımcıları Türk tekstil sektörüne kazandırmak için Güneydoğu Anadolu Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (GATHİB) tarafından dokuma, örme ve baskı olmak üzere 3 kategoride düzenlenen ve toplam 1 milyon 450 bin TL ödüllü “Doku Kumaş Tasarım Yarışması” finali Gaziantep’te gerçekleştirildi.

Ödül töreni sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan GATHİB Başkanı Fikret Kileci, deprem sebebiyle bölgede çok fazla göç olduğuna dikkat çekerek, fabrikalarda üretimin aksamadığını, bölgede birçok insanın işine devam ettiğini söyledi. Göç rakamlarını tespit etmenin kolay olmadığını belirten Kileci, sözlerine şöyle devam etti: “Çalışan kişinin kendisi kaldı.

Ancak çoluğunu çocuğunu köylere veya başka illere gönderdiklerini gözlemledik. Bu göçü önlemenin bir yolu kalıcı yaşam konutlarını teslim etmekle olacak. Bunların yapılması konusunda da imkanlar ve şartlar dahilinde cidden çok uğraşılıyor. Felaketin üzerine siyaset olmaz.

İhracatçı peşin hükümlü ve sabit fikirli olamaz, hedef odaklı olur. Hepimiz insanız. Kayıp var, bu kayıplardan dolayı hedeflerde değişme var. Hedefe gitmek için ise mubah olan kurallar dahilinde sistemin içerisinde olan yolları bir an önce bulmaktan geçiyor. Çünkü ihracatçılar interaktif olur.”

“Bugüne kadar ki en akılcı planlama”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerini de değerlendiren Kileci, “Kesinlikle bugüne kadar ki akılcı, ulaşılabilir, ayakları yere basan bir plan var ortada. Biz de bunu yapabileceğimizi düşünüyoruz. Ancak bizim önümüzdeki taşların yerinden kalkması lazım. Enflasyon ve faizin gelmesi gereken yeri kastediyorum” dedi. İhracatçının dolar hedefinin enflasyonist faizle birlikte stabil bir noktada olması gerektiğine işaret eden Kileci, “Enflasyon düşük, faiz düşük ve dolar yüksekse olmaz.

Çünkü üretim maliyetleri var ve siz bu üretim maliyetlerini yurtdışı yabancı paraya göre hesaplayıp müşterilerinize sunmak zorundasınız. Dışarıdaki insan ülke şartlarındaki değişikliklere bakmaz. Çünkü onların da kendi dinamikleri var. Yoksa oyunun dışında kalırsınız” diye konuştu. Olan imkanları ve kaynakları olabildiğince doğru ve faydalı kullanmak gerektiğine dikkat çeken Kileci, “Ancak tasarruf ve idare etme mantığı tek taraflı asla olmamalıdır.

Üreticiler, vatandaşlar ve insanlar eğer bir yerde tasarruf yapıyorlarsa bizi yönetenlerin de aynı tasarrufu yapması lazım. Fedakarlık eğer ki tek taraflı olursa bu iş olmaz, ciddi sıkıntılar çıkar” ifadelerini kullandı. Şu anki ekonomi kadrosuna güvendiğini belirten Fikret Kileci, “Hepimizin de güvenmesi lazım, herkesin bu insanlara şans tanıması lazım. Birden bire hiç kimse şapkadan tavşan çıkaramaz” dedi.

“İşçilik maliyeti 1.100 dolara geldi”

“Enflasyon yüksek olup da kur aşağıda kalırsa ihracatçı hiçbir planını yapamaz” diyen Kileci, şöyle konuştu: “Yüksek enflasyonun karşısında düşük kur ihracatçıyı bitirir. İhracata üretim yapan, resmi çalışan işletmelerde işçilik maliyetimiz şu anda ortalamada 1.100 dolara geldi. Bir çalışanın bütün kıdemi, ihbarı, izni, yolu, yardımı, servisi gibi kalemlerini koyduğunuz zaman çalışan bizden 100 birim alıyorsa bunun maliyeti 100 birim olmuyor. Çünkü işverenin üzerine arka planda ciddi ek yükler getiriyor. Bütün bunları üst üste koyduğunuzda da bir işçinin maliyeti bugün bin 100 dolara denk geliyor. Çok önemli bir vakadır bu.”

Üniversiteli işsiz ordusundan kurtulmak gerekiyor

Fikret Kileci, tüm sektörlerde hemen hemen ara eleman sıkıntısı olduğuna dikkat çekti. Kileci, “İnsanlarımızı çok iyi eğitmemiz gerekiyor, beşeri sermayemize çok önem vermemiz lazım” dedi. Özellikle liselerde meslek liselerini ve meslek yüksekokullarını ciddi anlamda çoğaltmak gerektiğini belirten Kileci, “Üniversiteli işsiz ordusundan kurtulmak gerekiyor. Gelişmiş ülkelerin bir numaralı silahıdır bu. Almanya’da ve Amerika’da meslek lisesini bitirip oradan işe başlarlar, bu onlarda bir sistemdir. Çünkü bir mühendis ne kadar önemliyse bir meslek lisesi mezunu da o kadar önemlidir” diye konuştu.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

REDDEDİLME KORKUSUNU YENMEK İÇİN 10 İPUCU

Acı veren bir duruma dönüşebilen reddedilme ile nasıl başa çıkılır?

Reddedilmek acı verir, bundan kaçmanın bir yolu yok. Çoğu insan, özellikle önemsediği insanlarla bağlantı kurmak ve bir yerlere ait olmak ister. İş, flört veya arkadaşlık olsun, reddedilmek ve istenmediğinizi düşünmek hoş bir deneyim değildir.

Bu acı, oldukça derinlere işleyebilir. Aslında, reddedilme beyinde fiziksel ağrıyı tetikleyen aynı bölgeleri aktive eder. Bu nedenle, birçok insanın reddedilmekten neden korktuğunu anlamak kolaydır. Bir veya birkaç kez yaşadıysanız, ne kadar acı verdiğini hatırlarsınız ve tekrar yaşanmasından endişe edersiniz.

Ancak reddetme korkusu, sizi risk almaktan ve büyük hedeflere ulaşmaktan alıkoyabilir. Neyse ki, bu korkuyu aşmak kesinlikle mümkündür. İşte size başlamanız için bazı ipuçları…

1
HERKESİN BAŞINA GELDİĞİNİ UNUTMAYIN

Unutmayın, herkes bu durumu yaşar. Uzmanlara göre, reddedilme oldukça karşılaşılan bir deneyimdir ve reddedilme korkusu çok da yaygındır. Çoğu insan hayatlarının bir noktasında büyük veya küçük şeylerle en az birkaç kez reddedilme deneyimi yaşar, örneğin:

• Bir arkadaşın buluşma teklifine yanıt vermemesi
• Bir tarih için reddedilme
• Bir arkadaşın partisine davet edilmeme

Bir şey istediğiniz gibi gerçekleşmediğinde iyi hissettirmez, ancak yaşamın tüm deneyimleri umduğunuz gibi sonuçlanmaz. Reddetmenin hayatın normal bir parçası olduğunu, herkesin bir noktada bununla yüzleşeceğini hatırlamak, ondan daha az korkmanıza yardımcı olabilir.

2
DUYGULARINIZI KABUL EDİN

Reddedilme, kaynağı ne olursa olsun, yine de acı verir. Diğer insanlar, olanları pek önemsemeyebilir ve bunun üzerinden gelmenizi teşvik edebilirler. Ancak acı özellikle reddetme konusunda daha duyarlıysanız, uzun sürebilir.

Reddetme, utanç ve garip hisler gibi rahatsız edici duyguları da içerebilir. Başkaları size nasıl hissettiğinizi söyleyemez, sadece siz söyleyebilirsiniz. Reddetmeyle ilgili duygularınızla yüzleşmeye başlamadan önce, onları kabul etmek önemlidir. Kendinize gerçekten incinmiş olduğunuz halde umursamadığınızı söylemek, bu korkuyla üretken bir şekilde yüzleşme fırsatınızı inkar etmenize neden olur.

3
KENDİNİZİ GELİŞTİRME FIRSATI ARAYIN

İlk başta öyle görünmeyebilir ancak reddedilme, öz keşif ve gelişme fırsatları sunabilir. Örneğin, gerçekten istediğiniz bir iş için başvuruda bulunur ve harika bir mülakat yaparsınız, ancak işi alamazsınız. Bu sizi başta yıkabilir. Ancak özgeçmişinizi bir kez daha gözden geçirdikten sonra, bazı becerilerinizi geliştirmenin ve yeni bir yazılım türünü öğrenmenin size zararı olmayacağına karar verirsiniz. Birkaç ay sonra, bu yeni bilginin daha önce nitelikli olmadığınız daha yüksek ücretli pozisyonlara kapılar açtığını fark edersiniz.

Korkunuzu bir büyüme fırsatı olarak yeniden çerçevelemek, istediğiniz şeyler için denemeyi kolaylaştırabilir ve başarısız olursanız da acıyı azaltabilir. Kendinize “Bu işe yaramayabilir, ancak işe yaramazsa, anlamlı bir deneyim yaşayacağım ve daha fazla bilgi sahibi olacağım” diyerek destek olun.

Romantik reddedilme konusunda, bir partnerde gerçekten ne aradığınızı gözden geçirmek, reddedilme korkularınızla başa çıkmanıza yardımcı olabilir. Ayrıca, size baştan uygun olan birini bulma yolunda sizi yönlendirebilir.

4
OLUMSUZ ÖZ ELEŞTİRİYE DİRENİN

Reddedildikten sonra kendinizi eleştirmeye meyilli olmak kolaydır. “Bu işi berbat edeceğimi biliyordum”, “Yeterince hazırlanmadım”, “Çok fazla konuştum”, “Çok sıkıcıyım” gibi şeyler söyleyebilirsiniz. Ancak bu, reddedilmenin tamamen sizin hatanız olduğu inancınızı pekiştirir, halbuki belki de hiçbir şekilde sizinle ilgisi olmayabilir. Eğer birinin, yeterince iyi olmadığınız için sizi reddedeceğine inanıyorsanız; bu korku sizinle birlikte ilerleyebilir ve kendini gerçekleştiren bir duruma dönüşebilir.

Olumlu düşünce her zaman durumları istediğiniz şekilde sonuçlandırmaz, ancak perspektifinizi iyileştirmeye yardımcı olabilir. Kendinizi teşvik ettiğinizde ve desteklediğinizde, kendi hedeflerinizi gerçekleştirme potansiyelinize daha fazla inanırsınız.

Ve eğer işler istediğiniz gibi gitmezse; aynı durumda bir sevdiğinize ne söyleyecekseniz kendinize de aynısını söyleyerek öz şefkat pratiği yapın.

5
KENDİNİZE DEĞERİNİZİ HATIRLATIN

Reddedilme oldukça korkutucu olabilir. Örneğin, biriyle birkaç kez buluştuysanız ve aniden mesajlara cevap vermezse, sizi yeterince çekici bulmadığından endişe duyabilirsiniz. Ancak reddedilme genellikle sadece ihtiyaçların uyuşmamasıyla ilgilidir.

Ghosting asla iyi bir yaklaşım değildir. Ancak bazı insanlar iyi iletişim becerilerinden yoksundur veya “İyi ve sevimlisin, ama tam olarak bir şey hissetmedim” demenin seni incitebileceğini düşünür. Oysa aslında dürüstlüğü gerçekten takdir edersiniz.

Özgüveninizi ve kendi değerinizi geliştirmek, sevgiye layık olduğunuzu hatırlamanıza yardımcı olabilir ve onu aramaya devam etmekten daha az korkmanıza yol açar.

Deneyin:
• Kendinizle gurur duyduğunuz üç zamanı anlatan bir paragraf yazın
• Kişisel değerlerinizi uyguladığınız beş yolu listeleyin
• Bir partner olarak sunabileceğiniz şeyleri kendinize hatırlatın

6
GERÇEKTEN NEYDEN KORKTUĞUNUZU ANLAMAYA ÇALIŞIN

Reddedilme korkunuzun arkasındaki gerçek nedenleri keşfetmek, özel endişelerinizi ele almanıza yardımcı olabilir. Belki romantik reddedilmekten korkuyorsunuz çünkü yalnızlık hissetmek istemiyorsunuz. Bunun farkına varmak, güçlü arkadaşlıklar geliştirmeyi de önceliklendirmenize yardımcı olabilir ve yalnızlığa karşı sizi koruyabilir.

Ya da belki potansiyel işverenler tarafından reddedilme konusunda endişe duyuyorsunuz çünkü maddi güvencesizlik hissediyorsunuz ve bir B planınız yok. İstediğiniz işi hemen bulamama durumunda, birkaç olası stratejiyi belirlemek yardımcı olabilir.

7
OLAYLARI PERSPEKTİF İÇİNDE TUTUN

Reddedilmeye karşı daha duyarlıysanız ve bunun için endişelenerek çok zaman harcıyorsanız, pek çok
kötü durum senaryosu hayal edebilirsiniz.

Örneğin, tercih ettiğiniz yüksek lisans programına kabul edilmediyseniz, başvurduğunuz tüm programların sizi reddedeceğinden endişe etmeye başlayabilir ve gelecek yıl tekrar denemek zorunda kalacağınızı düşünebilirsiniz.

Ama sonra gelecek yıl da reddedileceğinizden endişelenmeye başlarsınız, bu da istediğiniz işe girmenizi ve kariyerinizde ilerlemenizi imkansız hale getirir. Bu da ev sahibi olma ve aile hayali gibi hayallerinizi gerçekleştirmek için mali olarak yeterince istikrarlı olmanızı engeller ve böyle devam eder.

Bu tür olumsuz düşünce döngüsüne felaket senaryoları yaratma denir ve genellikle gerçekçi değildir. Birkaç uygulanabilir yedek plan yapmayı veya ana korkularınıza karşı bazı karşı argümanlar geliştirmeyi düşünün.

8
DESTEK AĞINIZA DAYANIN

Sizi önemseyen insanlarla zaman geçirmek, gerçekten istendiğinizi teyit etmek açısından önemlidir. İyi bir destek ağı, hedeflerinizi gerçekleştirmeye çalışırken sizi teşvik eder ve çabalarınız başarılı olmasa bile sizi rahatlatır. Sevdiklerinizin her durumda yanınızda olduğunu bilmek, reddedilme olasılığını daha az korkutucu hale getirebilir.

9
KORKUNUZLA YÜZLEŞİN

Elbette, kendinizi ortaya koymazsanız, reddedilme yaşamazsınız. Ancak muhtemelen hedeflerinize de ulaşamayacaksınız. İstediğiniz şeyin peşinden gitmek size başarıyı deneyimleme şansı verir. Reddedilme yaşayabilirsiniz ama sonra tekrar yaşamayabilirsiniz.

Uzmanlar, bir “korku hiyerarşisi” veya reddedilme korkunuzla ilgili adımların bir listesini oluşturmanızı ve her seferinde bir adım üzerinde çalışmanızı öneriyor. Bu, maruz bırakma terapisinin bir parçasıdır. Bunu kendiniz deneyebilirsiniz, ancak bir terapist de bir liste oluşturmanıza ve üzerinde çalışmanıza yardımcı olabilir.


10
BİR UZMANA DANIŞIN

Reddedilme korkuları uzun süreli etkilere sahip olabilir. Bu etkiler arasında okul veya işte büyük fırsatlara yönelmenizi engelleme de bulunur. Bu korkuyu, kendi başınıza yenmek mümkün olsa da profesyonel destek bazen faydalı olabilir. Reddedilme korkunuz aşağıdaki durumlara neden oluyorsa, bir terapiste başvurmayı düşünme zamanı olabilir:
• Anksiyete veya panik ataklara neden oluyorsa,
• İstemek istediğiniz şeylerden sizi alıkoyuyorsa,
• Günlük yaşamınızda sıkıntıya yol açıyorsa.

SONUÇ OLARAK
Reddedilme canınızı yakabilir ve kendinizden şüphe duymanıza neden olabilir. Ancak ondan korkmak sizi sınırlayabilir ve hayatın sunabileceği birçok şeyi deneyimlemenizi engelleyebilir. Reddedilmeye, değiştiremeyeceğiniz bir şey yerine bir gelişme fırsatı olarak bakmayı seçmek, bu olasılıktan daha az korkmanıza yardımcı olabilir.

Acı genellikle zamanla geçer ve bu acı da istisna değildir. Bir yıl veya hatta birkaç ay sonra, çok da önemli olmayabilir. Eğer bu korkuyu aşmakta zorlanıyorsanız, bir terapist size rehberlik edebilir.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

NETFLİX TÜRKİYE HAZİRAN AYI TAKVİMİ BELLİ OLDU

Netflix Türkiye’in Haziran takvimi resmi olarak açıklandı. Peki bu ay Netflix’te neler izleyeceğiz?

Yepyeni filmler ve diziler bu ay da izleyiciyle Netflix’te buluşuyor. Haziran ayında, ‘Merve Kült’ ile moda düşkünü, özgür ruhlu Merve’nin peşine takılırken ‘Sen İnandır’ın hikayesiyle eski defterlere ve çocukluk aşklarına gömülüyoruz. Charlie Brooker’ın uzun zamandır beklenen antolojisi Black Mirror ve başrolünde Henry Cavill’ın yer aldığı The Witcher ise yepyeni sezonlarıyla geri dönüyor. Ayrıca Extraction’ın devam filmi Extraction 2’de Chris Hemsworth’ün canlandırdığı Tyler Rake, bizleri hayatımızın macerasına davet ediyor. İşte Haziran ayında Netflix’te yayınlanacak diziler, filmler…

NETFLİX HAZİRAN AYI DİZİ PROGRAMI

Black Mirror: 6. Sezon

Charlie Brooker’ın uzun zamandır beklenen ve her bölümü bir farklılık içeren karanlık ve satirik antoloji dizisi geri dönüyor. Black Mirror’ın altıncı sezonu, tüm sezonların içinde en sürprizli, en sınıflandırılamaz ve en beklenmedik olanı.

The Witcher: 3. Sezon: 1. Kısım (29/06/2023)

Mutasyona uğramış bir canavar avcısı olan Rivyalı Geralt, insanların çoğunlukla yaratıklardan daha uğursuz olduğu, karmaşa içindeki bir dünyada kaderine doğru yol alıyor.

Valeria: 3. Sezon (02/06/2023)

Yeni aşk üçgenleri. Yeni yaşam evreleri. Yeni yaşlara adım atılan doğum günleri. Dört arkadaş her şeyi yine hep birlikte yaşıyor.

Manifest: 4. Sezon: 2. Kısım (02/06/2023)

Ölüm Günü yaklaşırken 828 sefer sayılı uçuşun yolcuları ve onların yakınları, çağrılarını çözümlemek için zamanla yarışarak kendilerini bekleyen korkunç geleceği önlemeye çalışır.

The Days (01/06/2023)

Fukushima santrali sorumluları ve çalışanları, eşi benzeri olmayan ölümcül bir nükleer felaketle karşı karşıya kaldı. Onlar birer kahraman mı, yoksa suçlu mu?

Never Have I Ever: 4. Sezon (08/06/2023)

Lisenin son senesi nihayet başlıyor. Üniversite başvuruları, kimlik krizleri ve bitmek bilmeyen aşklarla uğraşan Devi ve arkadaşları acaba gelecekle yüzleşmeye hazır mı?

Human Resources: 2. Sezon (09/06/2023)

Tek gecelik ilişkilerin ve ofis aşklarının eksik olmadığı İnsan Kaynakları’nda çalışan yaratıklar, yeni bir grup insan için ellerinden ve pençelerinden geleni yapıyor.

Titans: 4. Sezon (25/06/2023)

Metropolis’te onları ve dünyayı yok etmeye kararlı, güçlü ve ölümcül bir tarikatla karşılaşan Titanların eve dönüş yolu engellerle doludur.

Love Is Blind: Brezilya: 3. Sezon (07/06/2023)

Bu kabinlerde gerçek aşk filizlenebilir mi? Camila Queiroz ve Klebber Toledo, doğru kişiyi arayan yeni Brezilyalı bekârların aşkı bulmasına yardım ediyor.

NETFLİX HAZİRAN AYI FİLM PROGRAMI

Merve Kült (09/06/2023)

Moda düşkünü, özgür ruhlu Merve evinden çıkarılma riskiyle karşı karşıya kalınca, para bulmak için bir flört uygulaması geliştirir. Ama çekici patronunun başka planları vardır.

Sen İnandır (23/06/2023)

İki işgüzar büyükanne, torunlarına sözde tesadüfi bir karşılaşma ayarlayınca çocukluk aşkları depreşir ve eski defterler açılır.

Extraction 2 (16/06/2023)

Ölümün eşiğinden dönen oldukça yetenekli komando Tyler Rake tehlikeli bir görev daha alır. Görevi, acımasız bir gangsterin esir alınan ailesini kurtarmaktır.

Run Rabbit Run (28/06/2023)

Küçük kızının başka bir insanın anılarına sahip olduğunu iddia etmesi, bekâr bir anneyi ailesinin acı dolu geçmişiyle yüzleşmek zorunda bırakır.

Rich in Love 2 (02/06/2023)

Paula, Amazon bölgesinde gönüllü doktorluk yapmaya devam etmek için Rio de Janeiro’dan ayrılınca Teto, anlık bir kararla onun peşinden gitmeye kalkar ve ardından işler karışır.

Penceremden: Aramızdaki Deniz (23/06/2023)

Bir yıl ayrı kalan Raquel ve Ares, ateşli bir sahil gezisinde buluşur. Dostça flörtlerle ve yeni güvensizliklerle karşılaşan ikilinin aşkları, her şeyin üstesinden gelebilecek mi?

HAZİRAN AYI NETFLIX YAPIMI İÇERİKLER

Amy Schumer: Emergency Contact (13/06/2023)

Amy Schumer, bu cüretkâr ve samimi stand-up gösterisinde yüzüne lazer yaptırma, doğum sonrası cinsellik, bebeğine isim verme kâbusu, çiğnenebilir Viagra gibi konulara değiniyor.

Nimona (30/06/2023)

Üstüne korkunç bir suç atılan şövalye, şekil değiştiren bir genç kızdan yardım alarak masumiyetini kanıtlamaya çalışır. Peki ama ya bu kız, öldürmeye ant içtiği canavarsa?

Zamanda Tutsak (13/06/2023)

Tatilde ıssız bir sahile gelen aile, buranın yaşlanmayı hızlandırdığını ve ömürlerini bir güne indirdiğini görünce dehşete kapılır.

New Amsterdam 3. Sezon (01/06/2023)

Amerika’nın en eski hastanelerinden birinin yeni direktörü Dr. Max Goodwin, mevcut durumu değiştirmek ve hastaların hayatını kurtarmak için işe koyulur.

Kafatası Adası (22/06/2023)

Güney Pasifik’teki gemi kazasından kurtulan keşif grubu, adayı yöneten dev goril Kong’un da aralarında olduğu korkunç yaratıklarla karşılaşır.

Katil Avcıları: 3. Sezon (23/06/2023)

Gerçek dedektifler soğukkanlı katilleri, onları durdurmak için verdikleri amansız mücadeleleri ve suçluları adalete teslim eden cesur insanları anlatıyor.

Black Clover: Sword of the Wizard King (16/06/2023)

Büyü yapamayan aslan yürekli bir genç, Büyücü Kral olmaya çalışmaktadır. Sürgün edilmiş dört eski Büyücü Kral ise Yonca Krallığı’nı yok etmek için geri döner.

My Little Pony: Bir İz Bırak: 4. Sezon (06/06/2023)

Hain Opaline, Pony’lerin Sevimli İşaretlerini çalarak en güçlü Kanatlı Tekboynuz olmayı kendine görev edinir. Yele 5’lisi çok geç olmadan onu durdurabilecek mi?

Tour de France: Zincirleri Kırmak (08/06/2023)

Gözyaşları ve zaferlerle dolu bu dizi, dünyanın en zorlu bisiklet yarışının 2022 ayağında mücadele eden bisikletçi takımlarını konu alıyor.

Gezegenimiz II (14/06/2023)

Gezegenimizdeki büyük göçleri konu alan bu doğa belgeseli dizisinde, Dünya genelinde hareket hâlinde olan milyarlarca hayvanın gizemini çözün.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Yalnızlaşan Toplum Psikolojisi

Psikoloji için bilgi mi arıyorsunuz? Yalnızlaşan Toplum Psikolojisi makalesine göz atın ve Psikoloji hakkında daha fazla bilgi edinin

Psikiyatrist Victor Frankl’in bir gece geç vakitte telefonu çalar, telefonun karşı tarafındaki ses, hayatına son vereceğini ama biraz konuşmak istediğini söyler. Frankl uzunca bir süre dinler karşıdakini…

YALNIZLIK her insanın zaman zaman yaşadığı bir duygudur. Plandemi ile birlikte insanlar daha çok yalnızlığa itildi ve yalnızlaştırıldılar. Öyle ki, aynı evin içindeki ayrı ayrı odalarda yaşam sürer olduk. Daha önce özel günlerde bir araya gelen insanlar, düğün, bayram, cenaze, doğum günü gibi etkinlikleri artık dijital ortamda yapmaya başladılar. Kız isteme merasimi veya tez savunması dahi…

İlk başlarda teknolojinin nimetleri kolaylıkmış gibi düşünülse de, duygu eksik olduğu için, insan, yaptığı işten zevk almamaya başlıyor. Çünkü hep birlikte olmanın verdiği huzur, paylaşmanın, sarılmanın, içilen bir çayın, paylaşılan mutluluğun veya hüznün hissettirdiği “duygu” eksik. Yalnızlaşmaya doğru giden insan canlısının arasına mesafeler ve kurallar girdi, böylece daha da yalnızlaştırıldı.

Sosyal açıdan bakıldığında, insan paylaşmaya, birlikte yaşamaya ve birlikte bir şeyler yapmaya eğilimli bir varlıktır. Farabî’ye göre “insan, başka insanın yardımı olmadan, yalnızlık içinde bütün mükemmelliklere erişemez; insan, diğer insanlarla komşuluğa ve birliğe gerek duyar”. Farabî bu düşüncesiyle insan canlısı için birlik ve beraberliğin önemine vurgu yapmıştır.

Önceleri “komşuluk” diye bir kavram vardı; insanlar birbirlerinin dert ve mutluluklarını sahiplenirlerdi. Anlatıp rahatlarlardı. Sorunlar hemen çözülmese de paylaşmanın ferahlığı olurdu. Şimdilerde ise insanlar yan komşularını tanımıyor, selâm vermek, hatta karşılaşmaktan imtina ediyorlar. Hâlbuki insanın beklediği bir güler yüz, bir tatlı dil. Bunda bile cimrileşti insanoğlu.

İnsan, fıtrat olarak paylaşmaya eğilimli bir varlıktır. Sevinçleri kadar üzüntülerini de paylaşmak ister. Paylaşıldığında sevinç artarken üzüntü azalır. İnsan dara düştüğünde bir başkasından destek alır, onun telkinleriyle teselli bulur ve hayata daha olumlu bakmaya başlar; bu paylaşım, ona yalnız olmadığını hissettirir. Günümüzde insan bunu yapamadığı ve sorununu paylaşacak, kendisine yol gösterecek birini bulamadığı için bir kerede olsa herhangi bir psikoloğun kapısını çalıyor. Bu durum insanlara destek olmak açısından bizim için iyi bir durum olsa da yalnızlıklarına şahit olmak üzücü.

Örneğin geçtiğimiz günlerde, kapısının önünde oturan bir teyzenin yanından geçerken dönüp hatırını sordum ve şaşırdığını gördüm. “Acaba dediğimi mi anlamadı?” diye düşünürken, yüzünde hem bir şaşkınlık, hem de mutluluk ifadesi belirdi. Kocaman gülümseyerek, “İyiyim, sen nasılsın?” diye karşılık verdi.

“Elhamdülillah, Müslümanız” diyoruz ama Müslüman gibi yaşamıyoruz. Selâm vermenin sünnet olduğunu bilip uygulamadığımız gibi… O teyze, biri tarafından fark edildiği ve hatırı sorulduğu için mutlu oldu. Ben de onun yüzü güldüğü için mutlu oldum. Özellikle yaşlılar, kendilerini çok yalnız hissediyorlar. “Artık işe yaramadığım için arayıp soranım yok” diye düşünüyorlar. Oysa yalnızlık sadece bizim değil, dünyanın yaşamış olduğu bir sorundur. Plandemi sürecinde, hızlı küresel dijitalleşme sonucunda özellikle gençlerin ve yaşlıların ciddî bir yalnızlık sorunu yaşadıkları bilinmektedir. Hatta bu konu ile ilgili 2018 yılında İngiltere’de ve 2021 yılında da Japonya’da birer “Yalnızlık Bakanlığı” kurulmuştur.

“Psikolojik açıdan yalnızlığın tanımı nedir?” diye bakacak olursak, insanın temel psikolojik ihtiyaçları olan bağlanma, bağlılık, aidiyet, birliktelik ve yakınlık gibi hisleri kimseye karşı hissedememe durumu olduğunu söyleyebiliriz. Yani insanın, çevresinde bunları yaşayacağı kimsenin olmadığı hissine kapılmasıdır. Bu hisse eşlik eden düşünme biçimi, “Ben değerli ve sevilmeye lâyık biri değilim” gibi, diğer insanlardan kendini aşağı ve zayıf görme gibi düşüncesinin eşlik ettiği bir duygu biçimidir.

Yalnızlık çeşitleri nelerdir?

Engin Geçtan, “İnsan Olmak” kitabında yalnızlığı şu şekilde sınıflandırmıştır:

“Kişi, kendini toplumdan soyutlaştırarak yalnızlaşır. Tek başına yaşayan insanlar yalnızlık hissederler.

Çevre tarafından dışlanma nedeni ile yalnızlık, çevre ile olan ilişkileri asgarî düzeye indirerek yalnızlık…

Gerçek yalnızlık, kişinin kendisini anlaşılmamış hissetmesi ve kimsesiz olduğunu düşünmesidir. Geçici olan yalnızlık, kişinin kendi seçimi ve kendi isteği ile yapıcı ve üretici anlamdaki olumlu olan yalnızlık çeşididir…”

Sağlıklı yalnızlık nedir?

Kişinin kendi isteğiyle, geçici ve bir şeyler üretmek için bir süreliğine inzivaya çekilmesidir sağlıklı yalnızlık. Bu sürecin kişiye yapıcı üretkenlik kazandırdığı bir gerçektir. Bazen insan kendisi ile baş başa kalmak, hesaplaşmak ister. Kitap okumak ve yazmak için yalnız kalma isteği, resim yapan ressamın yalnızlığı veya itikâfa çekilen, dua eden insanın yalnızlığı huzur verir. Bunlar insana fayda sağlayan, yapıcı ve huzur veren istisnai durumlardır.

Tekrar yalnızlığa dönecek olursak… Yalnızlık, muhabbeti öldürür. Etrafında başarısını, mutluluğunu paylaşacak kimsesinin olmaması, insanı bir yerde duygusuz biri hâline getirir. Normal bir insanın haz duyduğu şeyler, o kişiye anlamsız ve basit gelir. Bunlar kişinin sağlıklı bir hayat sürmesine engel olduğu gibi, kişiyi bunalıma sürükleyip dönülmez hatalar yapmasına sebep olur. Aile içerisinde bencilce davranışların ve “Ben böyle istiyorum” veya “Benim seçimlerim” gibi bencilce düşüncelerin sonucu, bu kişilerde yalnızlığa mahkûmiyet oluşturur. Kendi elleri ile sonlarını hazırlamış olur bu kişiler. Bu kişilerde iç görü olmadığı için, yine karşı tarafı suçlayarak yalnızlıkları ile yaşamaya devam ederler.

Sosyal destek, psikolojide önemli bir kavramdır. Sosyal desteği, “Bireyin zor durumda olduğu veya başa çıkamadığı bir stres hâlinde çevresindeki insanların ona yardımcı olması” şeklinde tanımlayabiliriz. Bu bize yalnız olmadığımızı, önemsendiğimizi, sevildiğimizi, saygı duyulduğumuzu ve diğerleri ile aramızda bir bağ olduğunu hissettirir. Dinimiz, insanları biriliğe ve beraberliğe teşvik ediyor ve bizlere “sıla-i rahim” dediğimiz akrabalık ve dostluk ilişkilerini emrediyor. Bunlar insanı yalnızlılıktan uzaklaştıran, birlik ve beraberliğe götüren, kişiye iyi gelen davranış ve duygulardır.

Yalnızlık duygusundan kaçışta insanların sığındığı alanlar

Sağlıksız ilişkilere girmek veya bunu sürdürmek: Kronik yalnızlık çekenler normalde ilişki kurmak istemeyecekleri kişilerle iletişimde kalabiliyorlar. Kişide yalnızlık duygusu şiddetli olduğu zaman, ikili ilişkilerde, hiç düşünmeden, karşısındaki kişi ile uyumlu bir birlikteliği olup olmayacağı konusunda sorgulama olmaksızın ve de düzgün, güvenilir, sorumluluklarının bilincinde ve farkında olup olmadığına bakmadan, karşısına çıkan kişi ile temelsiz, sevgi ve saygının olmadığı bir birlikteliğe doğru yol alabilirler. Terk edilme ve tekrar yalnız kalma korkusuyla, istemeseler dahi kendilerine sunulan her şeye “Evet” demek zorunda hissederler. Aradan bir süre geçtikten sonra kendilerine mutluluk vermeyen, tek taraflı fedakârlık ile giden bu ilişki, artık onlar için dayanılmaz olur. Bir taraftan yalnız kalmaktan korktuğu için ayrılamaz, diğer taraftan mutsuz hayatına devam eder.

Maddeye sığınmak: Yalnızlık duygusundan kaçış veya bu duyguyu bastırmak için insanlar, zaman zaman alkol veya bağımlılık yapan diğer maddelere sığınıyorlar. Acıyı daha az hissetmenin yolunun uyuşmak olduğunu düşünüyorlar. Maddenin tesirinden kurtulunca gerçekle tekrar baş başa kalıyorlar. Madde kullanımının hem maddî, hem manevî bakımdan ağır sonuçları oluyor ve bununla zaman içerisinde karşılaşıyorlar. Bazen de durum içinden çıkılmaz bir hâl almaya başlayınca psikolojik destek almaya geliyorlar. İçinde bulundukları çıkmazdan kurtulmak istedikleri ve çaba gösterdikleri zaman çok güzel ve olumlu sonuçlar alıyoruz. Burada niyet ve istekli olmak önemli. “Madde kullanmaya devam edeyim, kafam karışınca da ara sıra psikolojik destek almaya giderim” düşüncesi ile yola çıkanlarla ilerleme olmuyor. Bu tek taraflı kürek çekmeye benziyor ve ne ileri gidebiliyorsunuz, ne geri. Önemli olan, madde kullanımına hiç başlamamak.

Yorucu işler ile zihni ve bedeni meşgul etmek: “Ne kadar çok kendimi yorar veya zihnimi meşgul edersem, içimdeki boşluğu doldurur ve unuturum” düşüncesi ile bu yola başvuruyorlar. Bastırılan duygular, yüzleşilmeyen her duygu, bir süre sonra hem fiziksel, hem psikolojik sorunlar olarak karşınıza çıkıyor. Zihninizi ve bedeninizi yormak yerine psikolojik destek almak, ileride karşılaşacağınız sağlık sorunlarını önleyecektir. Kedisi ile birlikte yaşayan bir danışanım, kedisini kaybettikten sonra bu yalnızlık duygusu ile baş etmenin yolunu, “Kendimi ağır, yorucu işlere verirsem bu duygudan kurtulurum sandım” diyerek açıklıyor örneğin. Çok çalışıyor ve hem bedenen, hem zihnen çok yoruluyor. Sonuç olarak, hem beden, hem de ruh sağlığı ile ilgili sorunlar yaşıyor.

“Yalnızlık, yaşamda bir an/ Hep yeniden başlayan/ Dışından anlaşılmaz.

Ya da kocaman bir yalan/ Kovdukça kovalayan/ Paylaşılmaz.

Bir düşün’de beni sana ayıran/ Yalnızlık paylaşılmaz/ Paylaşılsa yalnızlık olmaz.” (Özdemir Asaf)

Psikiyatrist Victor Frankl’in bir gece geç vakitte telefonu çalar, telefonun karşı tarafındaki ses, hayatına son vereceğini ama biraz konuşmak istediğini söyler. Frankl uzunca bir süre dinler karşıdakini. Kapatmaya yakın, “Vazgeçtim” der arayan kişi, “Gecenin bu geç saatinde bir insan beni bu kadar süre dinleyebiliyorsa, bu dünyada hâlâ ümit var demektir”. (Victor Frankl, 1967)

Zamanın su gibi akıp geçtiği, mutluluğun, iyiliğin paylaştıkça çoğaldığı şu kısa dünya hayatında her zaman bir ümit ve çıkış yolu vardır.

Zihin, Menzili Korumak Değil, Geliştirmek İçin Çalışmalı

Psikiyatri için bilgi mi arıyorsunuz? Zihin, Menzili Korumak Değil, Geliştirmek İçin Çalışmalı makalesine göz atın ve Psikiyatri hakkında daha fazla bilgi edinin

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 19 Mayıs Atatürk’ü anma Gençlik ve Spor Bayramı vesilesiyle gençlere yönelik önemli mesajlar verdi. 19 Mayıs’ın gençlere armağan edilmesinin ciddi bir vizyon göstergesi olduğunu kaydeden Tarhan, toplumsal ideallere sahip olmanın önemine dikkat çekti. Gençler sadece kendileri için çalışmamalı diyen Tarhan, “Genç arkadaşlarımın kişisel değil, yaşadığı toplumlarla ilgili idealleri olsun. Bir insanın çabası gayreti ne ise, kapasitesi ve gücü odur. Gücü, gayreti, çabası eğer yaşadığı toplumsa, insanlıksa o derece büyük işler yapar. Asıl ideal sağlam bir nesil yetiştirmek olmalıdır. Binalar yapmak yerine sağlam nesil yetiştirmeye odaklanmamız gerekiyor.” dedi. Zihni, menzili korumak değil, geliştirmek için çalıştırılmalı diyen Tarhan, vizyon olabilecek şeyi hayal etmeden yapabileceklere odaklananların ikinci adam olacağını da söyledi.

Yeniliği yakalayabilme ve geleceği inşa edebilme kapasitesi olan gençlerin yeni bir vizyonla hayata bakmalarını sağlamanın çok önemli olduğunu belirten Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Gençliğe bu bayramın armağan edilmesi Atatürk’ü Anma ve Gençlik Bayramı olarak anılması aslında ciddi bir vizyonun göstergesidir. ‘Gençliği iyi, doğru, güzele yönlendiren toplum geleceğini iyi, doğru, güzele yönlendirmiştir’ diye bir söz vardır. Asıl ideal sağlam bir nesil yetiştirmektir.” dedi.

Zihnimizi menzili korumaya değil, menzili geliştirmeye yönelik çalıştırmamız gerekiyor…

Kuşaklar arasında çatışmaların geçmişte Mısır papirüslerinde, Hitit tabletlerinde hep var olduğuna işaret eden Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu normaldir ama statükocu olanlar bunu anlayamıyorlar. Belli bir kuşakta da statükocu olmayanlar gençliği daha iyi anlıyorlar, daha iyi örnek olup yönlendirebiliyorlar.” dedi. Tarhan sözlerini şöyle sürdürdü: “Mesela Hz. Ali’nin bir sözü vardır, ‘çocuklarınızı yaşadığınız çağa göre değil, onların yaşayacağı çağa göre yetiştirin.’ Müthiş bir öngörüdür. Çocukları bu şekilde yetiştirmemiz ve kendimizi buna hazırlamamız gerekiyor. İnsanoğlu konforunu bozmamak için alıştığından ayrılmıyor. Eğer kendini başarılı, yeterli görüyorsa, devamlı menzili korumaya yönelik zihnini çalıştırıyor. Hâlbuki akıl çağında yaşıyoruz, böyle bir zamanda zihnimizi menzili korumaya değil, menzili geliştirmeye yönelik çalıştırmamız gerekiyor. Statükocu kişilikler bir müddet sonra anakronik dediğimiz kronolojide bozulmuş bir zihne sahip oluyor. Kendisi burada ama zihni geçmiş çağda yaşıyor. Anakronik kişiler çocukluk döneminde oturup kalırlar hiç büyümek istemezler. Çocuklukla vedalaşmak gerekiyor, gençlikle vedalaşmak gerekiyor ve böyle büyümek gerekiyor. Bunu yapamıyorlar.” dedi.

Ya hep ya hiç’e gitmeyelim

Prof. Dr. Nevzat Tarhan Cumhuriyetin kuruluşunda yaşanan zorluklara da değinerek, Osmanlı’yı yok sayan yaklaşımı eleştirdi. Tarhan, “Osmanlıyı artılarıyla eksileriyle birlikte alıp onunla vedalaşıp yeni bir Cumhuriyet kurmamız gerekiyor. Anlaşmadığımız için çatışma toplumunda şu anda kimlik karmaşası sürüp duruyor. Erzurumluların bir sözü var ‘tulumcu’ derler yani ‘ya hep ya hiç’,‘ya bizim gibi olsun’ derler ‘ya da tam karşımda olsun.’ Bu yaklaşımlar bu çağa ve insanın psikolojik sağlığına da ruhsal sağlamlığına da uygun değil. Çünkü sadece siyah beyaz yok. Gri alanlar da var. Evren böyle ihtimallerle çalışıyor. Bu nedenle ‘ya hep ya hiç’e gitmeyelim gençler. Cumhuriyeti kuran bakış açısı bu. Geçmişin artılarını da eksilerini de görelim ama geleceğe bakalım, geçmişe takılı kalmayalım.” diye konuştu.

Hakikati ararken bilim yöntem sunar

Bilimsel sağlamlık sayesinde insanların kolay ikna edilebildiğini ifade eden Tarhan, “Mustafa Kemal, ‘Benim manevi mirasım akıl ve bilimdir’ diyor. Bence en güzel sözü budur. Dogmatik bağlılığı değil, bilimsel kanıta göre bağlılığı savunuyor. Bu, çağın doğrusunu yakalamaktır. Bunun için de gençler üzerinde kabul görüyor. Bugün de buna ihtiyacımız var. Bilim yöntem sunar, hakikati ararken bu yöntemleri kullanırsan kanıta dayalı gitmiş olursun. Kullanmazsan sadece dogmatik olarak bağlandın denir, inandırıcı olmaz. Bilimsel sağlamlık çağındayız. Bilimsel sağlamlığı sunduğun zaman insanları ikna etmek kolay oluyor. Cumhuriyetin kuruluşunda da bu vizyonla hareket edildi, İstanbul’daki meclisi dağıtıp aynısını Ankara’ya kurdular, bu geçişte vizyon çok önemliydi.” diye konuştu.

Cumhuriyetin kuruluşundaki dinamiğin doğru bir şekilde analiz edilmesi gerektiğini belirten Tarhan, “Tarihçilerin ideolojik ön yargıları değil objektif değerlendirmeleri Cumhuriyete olan saygınlığımızı daha da arttıracak. Bu nedenle sağlam bir tarih bilincine sahip olmak demek, insanın kendi özgeçmişini, kişiliğini tanıması demek. Hepimizin özgeçmişinde güçlü yönlerimiz, zayıf yönlerimiz var. Hatalarımız var. Önemli olan hatalardan ders çıkarıp geleceğe bakabilmek. Bu nedenle 19 Mayıs’ta Atatürk’ü Anma Gençlik Bayramı derken arkadaki bu anlam boyutuna bakmamız önemli. Anlamaya çalışmak, bugün de yaşasaydı ne yapardı diye düşünmek gerekiyor.”

Bir insanın çabası gayreti ne ise, kapasitesi ve gücü odur

İyilik kötülük mücadelesinin Hz. Adem’den beri devam ettiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan gençlere şu tavsiyelerde bulundu: “Böyle bir dönemde gençlere en önemli tavsiyem, sadece kendileri için çalışmasınlar. Kişisel idealleri değil, yaşadığı toplumlarla ilgili idealleri olsun. Bir insanın çabası gayreti ne ise, kapasitesi ve gücü odur. Çabası, gayreti kendi egosuysa sınırlıdır. Gücü, gayreti, çabası eğer yaşadığı toplumsa, insanlıksa o derece büyük işler yapar. Onun için ideali bizi aşmalı, aşkın bir ideali olmalı. Böyle idealler gençleri daha büyük, daha önemli küresel işler yapmaya iterler. Varoluşla ilgili problemlerini de çözmüş olurlar.”

İdealist, sağlam nesil yetiştirmekten daha büyük bir fabrika mı vardır?

Gelişmiş ülkelerde bütçenin büyük bir kısmının Ar-Ge’ye ayrıldığını belirten Tarhan “Bütçenin çoğu gençlikle ilgili konuları, gençliği kazanmaya gidiyor. İdealist, sağlam nesil yetiştirmekten daha büyük bir fabrika mı vardır? Daha büyük bir köprü mü vardır? Yol mu vardır? Sağlam bir nesil yetiştirmek asıl idealdir. Binalar yapmak yerine sağlam nesil yetiştirmeye odaklanmamız gerekiyor. Bunun olması için muhakkak bununla ilgili vizyon, misyon, değerler belirlenmelidir. Vizyon: Bir insanın olabileceği şeyleri hayal etmesi, misyon: Yapabileceği şeylere odaklanmak. Onun için yani vizyon olabilecek şeyi hayal etmeden yapabileceklere odaklanırsan sadece iyi bir ikinci insan olursun, ikinci adam olursun.” dedi.

Lider olmak istiyorsan vizyonunu belirlemelisin

Tarhan, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı vesilesiyle gençlere liderliğin yolunu tanımladı: “Bir lider olmak, kendini aşmak istiyorsan yani hayatta iz bırakarak giden bir insan olmak istiyorsan muhakkak önce vizyonunu belirlemelisin. Vizyonda ego ideali ve geleceğini planlamak vardır. Takım çalışması gerekir. Tek başına dâhiler başarılı olamıyor ama ekip kuranlar olabiliyor. Bununla birlikte etik değerlerinin de olması gerekiyor. Samimi olmak, içten olmak, doğal olmak, insanları sevmek, dürüst, çalışkan olmak, sözünün eri olmak, açık ve paylaşımcı olmak… Bunların hepsi etik değerlerdir. Takım çalışması bu zamanın en önemli ruhudur.” dedi.

İnsanın tek rakibi kendisidir

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, gençlerin çok daha güzel bir hayatı olması için sözlerini yine önerilerle tamamladı:

“Aslında insanın tek rakibi kendisidir. Kendi içimizdeki tembellik, üşengeçlik, vizyonsuzluk bizim rakibimizdir. Onun için gençler kendilerini başkalarıyla kıyaslamasın, başka rakiplerle hiç uğraşmasınlar. Kendilerine bir hedef koysunlar, kendilerindeki olumsuz duygularla rekabet etsinler ve onları yenip geçsinler. Böyle hedefe ulaşırlar. Amerikalıların güzel bir sözü vardır; ‘No pain, no gain’ diye. Yani ‘sancı, acı, çile yoksa kazanç yok’. Kolaya kaçmasın gençler. Hayatta psikoloji yasası var. Hayat mükafatını zorluklara tahammül edenlere veriyor. Başı dik dolaşmaktan, onurlu yaşamaktan daha güzel bir şey var mı? Bunun için emeğinle kazanacaksın. Hiç kimse parazit olmaya çalışmasın. Alın teriyle kazansınlar. Çok daha güzel bir hayatları olur.”

”Emine’nin hayalleri yarım kaldı”

New York metrosunda tanımadığı bir kişi tarafından hareket eden trenin önüne atılan Türk vatandaşı Emine Yılmaz Ersoy ağır yaralandı. Özsoy’un boynunu kırıldığını ve yürüme ihtimalinin çok zor olduğunu söyleyen eşi, “O saldırgan bir insanın hayatını tamamen elinden aldı” dedi.

New York metrosunda giderek artan saldırıların son kurbanı olan Türk vatandaşı Emine Yılmaz Özsoy’un eşi hayat arkadaşının boynunun kırıldığı saldırıya ilişkin, “Çok değerli, önü açık bir insan. Hayallerinin, gerçekleştirmek istediği şeylerin peşinden koşturan eşim Emine’nin hayatının geriye kalan kısmını elinden aldılar” dedi.

Uluslararası sivil toplum örgütünde çalışan New York doğumlu Özsoy, iIlüstrasyon sanatçısı eşinin pazar günü Manhattan’daki metro istasyonunda tanımadığı biri tarafından uğradığı saldırı sonucu boynunun kırıldığını, vücudunu hareket ettiremediğini ve yürüme ihtimalinin zor olduğunu anlattı. Uzun yıllar İstanbul’da yaşadığını ve eşiyle 2017’de tekrar New York’a taşınıp yeni bir hayata başlangıç yaptıklarını ifade eden Özsoy, “Güzel günlerimiz oldu ama pazar günü acı bir trajedi yaşadık ve o (saldırgan), bir insanın hayatını tamamen elinden aldı.” dedi.

Olay günü işiyle ilgili Florida’da bulunduğunu dile getiren Özsoy, eşinin başından geçenleri polisin kendisini araması sonucu öğrendiğini ve doktorla konuştuğunda durumun ne kadar ciddi olduğunu anladığını belirtti.

SALDIRGANI TANIMIYOR

Saldırının eşinin sabahın 06.00’sında işe gitmek için kullandığı metro istasyonunda tanımadığı, hiç hayatında muhatap olmadığı bir insan tarafından yapıldığını, saldırganın kollarından tutup hareket eden trene doğru iterek ciddi şekilde yaralanmasına sebep olduğunu anlatan Özsoy “Hiç alakamız yok bu kişiyle. Neden bilmiyorum ama bir şekilde Emine’yi seçti. Neden böyle bir şey yaptı? Neden bu güzelim insanın hayat yolculuğunu elinden aldı bilmiyorum.” ifadelerini kullandı.

Acılı eş, saldırganın gözaltında olduğunu belirterek, New York Bölge Savcılığının bizzat takip ettiği dava sonucu ömür boyu hapis cezasına çarptırılacağı beklentisini paylaştı.

New York’un giderek daha güvensiz olduğunu kaydeden Ferdi Özsoy, aslında çok özel bir yer olan ve insanların hayallerinin peşinden geldikleri şehrin, bu özelliğini son 3 senedir yavaş yavaş yitirdiğini söyledi. New York’taki güvenlik zaafına dikkati çekerek, özellikle metro ve otobüs durakları gibi mekanların artık güven vermediğini, insanların gündelik hayatlarında korkuyla yaşadıklarını anlatan Özsoy, New York metrosunda son zamanlarda insanların saldırılara maruz kalmasının şehir sakinlerinde hayal kırıklığı oluşturduğunu söyledi.

KOVİD DAHA DA ARTTIRDI

Kovid-19 salgınıyla özellikle son 3 yıldır şehirdeki güvenlik sorununun giderek daha kötü hal aldığına işaret eden Özsoy, “Belediye başkanının bizi arayıp kontrol etmesini umuyordum. Bu, sadece karıma değil tüm New Yorklulara karşı bir şiddet eylemidir.” dedi.

HAYATA TUTUNMAYA ÇALIŞIYOR

Eşinin çok zor bir ameliyat geçirdiğini ve hayata tutunmaya çalıştığını söyleyen Özsoy, doktorun 35 yaşındaki eşi için “Ameliyat masasında kalp atışı da tansiyonu da hiçbir şekilde oynamadı. O, gerçekten bir savaşçı ve o masadan kalkmayı Emine kendisi başardı.” dediğini aktardı. Eşinin, doktorların beklentisinin aksine ameliyattan sonraki gün kollarını az da olsa oynatabildiğini ve ikinci gün konuşmaya başladığını belirten Özsoy, onun bu zorlu süreci atlatabilmesi için moralini yüksek tutmaya çalıştıklarını ifade etti. Özsoy, eşinin sanatçı kişiliğinin de etkisiyle çok güçlü bir iradeye sahip olduğunu, yaşananları atlatıp ayağa kalkacağına inandığını dile getirdi.

YARDIM KAMPANYASI BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ

İş arkadaşı tarafından “Gofoundme” isimli internet sitesinde Emine Özsoy için başlatılan yardım kampanyası yoğun ilgi gördü. Yardım yapanların arasında Türk vatandaşları kadar ABD’li ve diğer ülke vatandaşları da yer aldı. Özsoy, yardımların hastane masraflarından ziyade eşinin bundan sonra uzun ve meşakkatli bir çaba gerektirecek hayatını kolaylaştırmak için gerekli olduğuna işaret etti.

SANATIYLA YAŞAYACAK

Marmara Üniversitesi Resim Öğretmenliği Bölümünden mezun olan eşinin hayatını sanatını icra etme odaklı şekillendirdiğini, bu ideallerle New York’ta birçok dergi ve gazetede illüstratör olarak üretimde bulunduğunu söyleyen Özsoy, “En son Londra’da açılacak bir sergisi olacaktı, ona gitmeyi planlıyordu. Daha geçen hafta güzel bir restoranda oturup bunları konuşuyorduk. Onu yaşatan şey sanatıydı ve onu yaşatacak şey yine sanatı olacak.” ifadelerini kullandı.

patronlardunyasi.com

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!