S&P Global Ratings Kıdemli Direktörü Frank Gill, Türkiye için pozitif bir görünüme sahip olduğunda kasımda not artışının mümkün olduğunu belirterek, “Net rezervlerdeki iyileşme ve cari açığın hızlı şekilde daralması çok önemli. Not artışı kararı büyük ölçüde bu iki faktöre bağlı.” dedi.
Ayrıntılar geliyor…
Warren Buffett ve Charlie Munger’in stratejilerini takip ederek yönettiği fon şirketi ile yatırımcılara ciddi kârlar sağlayan Bill Smead borsanın geleceğine ilişkin öngörülerini paylaştı. Buffett’ın Apple ve Bank of America gibi hisse senetlerindeki pozisyonlarını önemli ölçüde azaltmasına atıf yapan Smead, bunun piyasada düşüşe işaret edebileceğini ifade ediyor. Smead, Buffett’ın bugünkü eylemleri ile 1999 yılındaki görüşleri arasında paralellikler kuruyor.
Dünyaca ünlü iş insanları Warren Buffett ve Charlie Munger’ın stratejilerini yakından takip eden fon yöneticisi Bill Smead hisse senedi piyasası için önemli öngörülerde bulundu.
Buffett ve Munger’in uzun vadede ‘al’ ve ‘tut’ yaklaşımını izleyen Bill Smead’e göre; Buffett’ın Apple ve Bank of America gibi hisse senetlerindeki pozisyonlarını önemli ölçüde azaltması, mevcut piyasada benzer bir hazırlık içinde olduğunu gösteriyor.
Smead, işgücü piyasasının güçlülüğüne de dikkat çekiyor ve işsizlik oranının yüzde 4,2 olmasına rağmen iş gücü talebinin yüksek olduğunu belirtiyor.
Tüm bu faktörler göz önünde bulundurulduğunda, Smead, gelecek dönemde endeksin zayıf performans göstermesini bekliyor ve Buffett’ın da bu görüşte olduğunu düşünüyor.
Smead, “Buffett’ın davranışlarına bakın, verimsiz döngüye hazırlanıyor” diyerek, piyasanın ilerleyen dönemlerde geri çekileceği ve bu durumun bir satış döngüsüne yol açabileceği uyarısında bulunuyor.
Dot-com kriziyle özdeşlik kuruyor
CNBC-e’nin Business Insider’dan aktardığı habere göre Smead, yönettiği Smead Value Fund ile son 15 yılda benzer fonların yüzde 99’undan daha iyi performans gösterdi ve S&P 500’ü yıllık yüzde 14 getiri ile geride bıraktı.
Smead, Buffett’ın bugünkü eylemleri ile 1999 yılındaki görüşleri arasında paralellikler kuruyor.
Dot-com balonunun zirvesinde, Buffett teknoloji sektörüne yönelik aşırı heyecana kapılmamış ve piyasanın bu hızla devam edemeyeceği konusunda uyarılarda bulunmuştu.
Buffett, 1999’da yaptığı bir dizi konuşmada, hisse senetlerinin 1980’ler ve 1990’lardaki gibi büyük karlar sağlayamayacağını ve değerlemelerin aşırı düzeylere ulaştığını belirtmişti.
S&P 500, 1999’daki uyarıların ardından birkaç yıl içinde yüzde 50 değer kaybetti ve 10 yıl sonra bile Eylül 1999’da değerlerinin sadece yüzde 20 üzerine geldi. O zamandan beri, yatırımcılar 15 yıl boyunca düşük faiz oranlarının ve artan kurumsal kârların avantajını yaşadılar.
Smead, bu 15 yıllık kazanç serisinin uzun vadede S&P 500 performansı üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini öngörüyor. Ayrıca, Fed’in faiz oranlarını düşürmesiyle enflasyonun yeniden yükseleceğini ve bu durumun 10 yıllık Hazine tahvili faiz oranlarını yüzde 6’ya çıkarabileceğini belirtiyor. Yüksek değerlemelerle birlikte bu durumun piyasa için ciddi sorunlar yaratabileceğini ifade ediyor.
İstanbul’da 6 yaşında evlendiren genç kadının davası Türkiye gündemine oturmuştu. Çocuğun istismarına yönelik mahkemenin tutuklulara verdiği cezalar bozularak sanıklar yeniden yargılanırken, merakla beklenen davada kararın bugün açıklanacak.
İstanbul’da Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G. 6 yaşında evlendirildiğini söyleyerek babası ve eski eşinden şikayetçi olmuştu. 29 yaşında, 6 yaşındaki H.K.G. ile evlenen eski eş Kadir İstekli hakkında 67 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası istenirken, baba ve anne hakkında 22 yıl 6 ay hapis cezası istenmişti.
Türkiye’nin takip ettiği davada verilen cezalar istinaf mahkemesince tek bir suçtan cezalandırma yapıldı gerekçesiyle bozulmuş ve sanıklar yeniden yargılanmıştı.
Eski eş ve baba yeniden hakim karşısında çıkacak, anne firari
Bir önceki duruşmada mütalaasını tekrar eden Cumhuriyet savcısı, Kadir İstekli’nin “zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı” ve “zincirleme şekilde eşe karşı cinsel saldırı” suçlarından 52 yıl 6 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etmişti. Baba Yusuf Ziya Gümüşel’in “zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı” suçundan 47 yıl 3 aya kadar hapsi istenen mütalaada, firari anne Fatıma Gümüşel’in ise dosyasının ayrılması istenmişti.
Merakla beklenen davada karar duruşması bugün görülecek.
Ne olmuştu?
Babası tarafından henüz 6 yaşındayken, 29 yaşındaki Kadir İstekli ile evlendirilen H.K.G.’nin yıllarca tecavüze uğradığı, baba Yusuf Ziya Gümüşel’in kızının evliliğini sürdürmesi için baskı uyguladığı ortaya çıkmıştı.
Warren Buffett ve Charlie Munger’in stratejilerini takip ederek yönettiği fon şirketi ile yatırımcılara ciddi kârlar sağlayan Bill Smead borsanın geleceğine ilişkin öngörülerini paylaştı. Buffett’ın Apple ve Bank of America gibi hisse senetlerindeki pozisyonlarını önemli ölçüde azaltmasına atıf yapan Smead, bunun piyasada düşüşe işaret edebileceğini ifade ediyor. Smead, Buffett’ın bugünkü eylemleri ile 1999 yılındaki görüşleri arasında paralellikler kuruyor.
Dünyaca ünlü iş insanları Warren Buffett ve Charlie Munger’ın stratejilerini yakından takip eden fon yöneticisi Bill Smead hisse senedi piyasası için önemli öngörülerde bulundu.
Buffett ve Munger’in uzun vadede ‘al’ ve ‘tut’ yaklaşımını izleyen Bill Smead’e göre; Buffett’ın Apple ve Bank of America gibi hisse senetlerindeki pozisyonlarını önemli ölçüde azaltması, mevcut piyasada benzer bir hazırlık içinde olduğunu gösteriyor.
Smead, işgücü piyasasının güçlülüğüne de dikkat çekiyor ve işsizlik oranının yüzde 4,2 olmasına rağmen iş gücü talebinin yüksek olduğunu belirtiyor.
Tüm bu faktörler göz önünde bulundurulduğunda, Smead, gelecek dönemde endeksin zayıf performans göstermesini bekliyor ve Buffett’ın da bu görüşte olduğunu düşünüyor.
Smead, “Buffett’ın davranışlarına bakın, verimsiz döngüye hazırlanıyor” diyerek, piyasanın ilerleyen dönemlerde geri çekileceği ve bu durumun bir satış döngüsüne yol açabileceği uyarısında bulunuyor.
Dot-com kriziyle özdeşlik kuruyor
CNBC-e’nin Business Insider’dan aktardığı habere göre Smead, yönettiği Smead Value Fund ile son 15 yılda benzer fonların yüzde 99’undan daha iyi performans gösterdi ve S&P 500’ü yıllık yüzde 14 getiri ile geride bıraktı.
Smead, Buffett’ın bugünkü eylemleri ile 1999 yılındaki görüşleri arasında paralellikler kuruyor.
Dot-com balonunun zirvesinde, Buffett teknoloji sektörüne yönelik aşırı heyecana kapılmamış ve piyasanın bu hızla devam edemeyeceği konusunda uyarılarda bulunmuştu.
Buffett, 1999’da yaptığı bir dizi konuşmada, hisse senetlerinin 1980’ler ve 1990’lardaki gibi büyük karlar sağlayamayacağını ve değerlemelerin aşırı düzeylere ulaştığını belirtmişti.
S&P 500, 1999’daki uyarıların ardından birkaç yıl içinde yüzde 50 değer kaybetti ve 10 yıl sonra bile Eylül 1999’da değerlerinin sadece yüzde 20 üzerine geldi. O zamandan beri, yatırımcılar 15 yıl boyunca düşük faiz oranlarının ve artan kurumsal kârların avantajını yaşadılar.
Smead, bu 15 yıllık kazanç serisinin uzun vadede S&P 500 performansı üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini öngörüyor. Ayrıca, Fed’in faiz oranlarını düşürmesiyle enflasyonun yeniden yükseleceğini ve bu durumun 10 yıllık Hazine tahvili faiz oranlarını yüzde 6’ya çıkarabileceğini belirtiyor. Yüksek değerlemelerle birlikte bu durumun piyasa için ciddi sorunlar yaratabileceğini ifade ediyor.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Narin cinayeti soruşturması kapsamında 268 kişinin ifadesinin alındığını belirterek, “Bir takım kamera görüntüleri inceleniyor. Bazı bilgiler kamuoyuna yansıtılmıyor. Katil ya da katiller kısa sürede yargı önüne çıkarılacak” ifadesini kullandı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Narin Güran cinayeti soruşturmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Tunç’un açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
*21 Ağustos’ta kaybolan Narin kızımızın maalesef cansız bedeni 19 gün sonra bir dere yatağında bulundu. Soruşturmalar etkin bir şekilde devam etti. Narin’in katillerinin tespiti ve hak ettikleri en büyük cezayı almaları konusunda bir beklenti var. Kimsenin şüphesi olmasın karanlıkta hiçbir şey kalmayacak.
“268 kişinin ifadesi alındı”
*Soruşturma aşamasında şu anda 12 şüpheli tutuklu, 3 adli kontrol kararı verilen kişiler var. 268 kişinin ifadesi alındı, birtakım DNA tespitleri var.
*HTS kayıtları var, geriye dönük inceleniyor. Bunun yanı sıra baz çakışmaları tespit edildi. Cinayet mahalinde kimlerin olduğuna yönelik baz çalışmaları yapılıyor. Birtakım kamera görüntüleri var, bunlar TÜBİTAK’a gönderildi. Burada özellikle hem elde edilen adli tıpın ortaya koyduğu DNA tespitleri, soruşturma gizli tabii ki. Gizlilik kapsamında özellikle teknik verilerle ilgili kamuoyuna yansımayan hususlar söz konusu.
“Katil ya da katiller hesap verecekler”
*Soruşturmanın selameti açısından farklı yorumlara neden olacak hususlardan kaçınmak gerekiyor. Narin kızımızın katilleri mutlaka tespit edilecek, çok uzun sürmez. Yargılama neticesinde onun katil ya da katilleri hesap verecekler. Biz bunun sonuna kadar takipçisi olacağımızı söyledik.
Ayrıntılar geliyor…
Alman otomotiv üreticisi Mercedes-Benz, belirli koşullar altında, otomatik sürüş sistemi ile donatılmış araçların saatte 95 kilometre hıza kadar öndeki bir aracı takip edebileceğini duyurdu.
Mercedes-Benz’den yapılan açıklamada, şirketin, “Drive Pilot” adını verdiği “Seviye 3” otonom sürüş teknolojisinde bir sonraki adımı atarak sistemi Almanya’nın otoyollarında daha yüksek hızlarda çalışacak şekilde piyasaya sürmek istediği belirtildi.
Belirli koşullar altında, otomatik sürüş sistemi ile donatılmış araçların otoyollarda saatte 95 kilometre hıza kadar öndeki bir aracı takip edebileceği belirtilen açıklamada, sistemin 2024 sonunda Almanya Federal Motorlu Taşımacılık Kurumu (KBA) tarafından onaylanması ve satışların 2025 yılı başında başlamasının beklendiği kaydedildi.
Açıklamada, Mercedes-Benz’in söz konusu sistemi saatte 130 kilometreye kadar daha yüksek hızlarda sunabilmek için çalıştığı bildirilen açıklamada, “Drive Pilot”un fiyatının aynı kalacağı (KDV dahil 5 bin 950 avrodan başlayan fiyatlarla), halihazırda “Drive Pilot” ile donatılmış olan araçların da ücretsiz olarak güncelleneceği aktarıldı.
Mercedes-Benz’in “Drive Pilot” ile donatılmış araçlarında sistemin kullanılabileceği maksimum hız, saatte 60 kilometre ile sınırlandırılıyordu.
KBA’nın yeşil ışık yakması halinde Mercedes-Benz, Almanya’da daha yüksek hızlar için onay alarak 3. seviyede kısmi otonom otomobil satabilen ilk şirket olacak.
Şirketin Münih merkezli rakibi BMW de şu anda sürücünün otoyolda saatte 60 kilometreye kadar hızda sorumluluğu araca devretmesine olanak tanıyan bir sürücü asistanı sunuyor.
Otonom sürüş sistemleri 0 ve 5 arasında numaralandırılıyor. 5, “tamamen otonom” anlamına geliyor. Şu anda piyasada gelişmiş otonom özelliklere sahip araçların çoğu en fazla “Seviye 2” sistemini karşılıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davaya ilişkin CHP’nin olağanüstü toplantı kararı aldığı öne sürüldü.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, 31 Mart 2019 seçimlerinin YSK tarafından iptal edilmesi sonrasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya verdiği yanıt üzerine Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla dava açılmıştı.
Siyaset tarihine ‘ahmak davası’ olarak geçen yargısal süreçte İmamoğlu hakkında dava açılmış, 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak kararı verilmişti.
Dava, son iki yıldır İstinaf Mahkemesi’nde görülmeye devam ediyorken, İBB Başkanı İmamoğlu’nun cezasının onanacağı ve Yargıtay’a gönderileceği iddiaları ortaya atılmıştı.
Gazeteci İsmail Küçükkaya Halk TV’deki programında, CHP’nin olağanüstü toplantı kararı aldığını duyurdu.
Yarın 13.30’da başlayacak toplantıya, Gül Çiftçi, Burhanettin Bulut, Ensar Aytekin, Gökhan Zeybek, Gökhan Günaydın düzenleyecek.
Ahmak davası nedir?
Dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yaptığı bir konuşmada, isim vermeden İBB Başkanı İmamoğlu’na yönelik “Avrupa’ya giderek Türkiye’yi şikâyet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek” ifadelerini kullanmıştı.
Ekrem İmamoğlu ise soru üzerine yaptığı açıklamada şunları söylemişti:
* 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa’da, onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan şeylere, biten şeylere baktığımızda, tam da işte 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır. Önce ona bir odaklansın.
Dönemin YSK Başkanı Sadi Güven, İmamoğlu’nun bu sözleri üzerine kendisi ve görevdeki kurul üyelerine hakaret edildiği iddiasıyla şikayette bulunmuştu.
İmamoğlu hakkında açılan davada 2 yıl 15 hapis ve siyasi yasak cezası verilmişti. İmamoğlu’na yönelik ceza kararı itiraz üzerine İstinat Mahkemesi’ne taşınmıştı.
Yatırımını taşınmazdan yana kullanan yatırımcılar, ticari gayrimenkul alımından vazgeçmiyor. Bilgiçler Yapı’nın Bayrampaşa’da hayata geçirdiği AKTİM Çarşı & Ofis projesi de, Türkiye’nin ilk ‘Ticaret Mahallesi’ olarak tasarlanıyor ve yatırımcılardan yoğun ilgi görüyor.
Gelişen iş merkezleri, ofis alanlarına olan talebi artırırken, perakende ve ticaret sektörleri de yeni yatırımlar çekmeye devam ediyor. Bilgiçler Yapı, bu artan talebe AKTİM serisi projeleriyle yanıt veriyor.
Bayrampaşa’da inşa edilen AKTİM Çarşı & Ofis projesiyle, 338 ünite ticari alanı yatırımcıların kullanımına sunuyor. Bayrampaşa’da 130 milyon dolarlık yatırımla, 95 bin metrekarelik alanda hayata geçirilen proje, bölgesel kalkınmaya önemli katkılar sunuyor. Proje, modern ticaret ve iş alanları ile bölgenin ekonomik potansiyelini artırmayı hedefliyor. 2025 yılı Eylül ayında teslimlere hazırlanan proje, özellikle iş dünyasının modern ofis ve ticaret merkezlerine olan talebini karşılamak için tasarlanmış durumda.
Çevre dostu inşaat çözümleri
Şirket, projelerinde, enerji tasarrufu sağlayan teknolojilere ve çevre dostu inşaat çözümlerine yer vererek bu trende uyum sağlıyor. Bu da sürdürülebilirliğe önem veren yatırımcılar için şirketi cazip bir seçenek haline getiriyor. Bilgiçler Yapı, projelerinde dijitalleşmeyi ve yeni nesil teknolojileri aktif bir şekilde kullanıyor. Özellikle ticari projelerinde sunduğu gelişmiş güvenlik sistemleri, otomatik enerji yönetimi ve akıllı altyapılar, işletmelerin daha verimli çalışmasına olanak tanıyor. Bu dijital çözümler, sadece yerli değil, aynı zamanda yabancı yatırımcılar için de büyük bir çekim gücü oluşturuyor. Dijitalleşme trendine uyum sağlayan projeler, özellikle yeni nesil ticaret ve iş dünyasının taleplerini karşılamada öne çıkıyor.
Yatırım geri dönüş oranları yüksek
Şirketin Yönetim Kurulu Üyesi Ali Emre Bilgiç, bugüne kadar hayata geçirdikleri AKTİM projelerinin stratejik konumlarına dikkat çekti ve, “Projemiz, merkezi ve ulaşım ağlarına en yakın konumda Bayrampaşa’da yükseliyor. Bu projelerin hızla değer kazanması, yatırım geri dönüş oranlarını artırarak potansiyel yatırımcıların ilgisini çekiyor” dedi.
Yatırımını taşınmazdan yana kullanan yatırımcılar, ticari gayrimenkul alımından vazgeçmiyor. Bilgiçler Yapı’nın Bayrampaşa’da hayata geçirdiği AKTİM Çarşı & Ofis projesi de, Türkiye’nin ilk ‘Ticaret Mahallesi’ olarak tasarlanıyor ve yatırımcılardan yoğun ilgi görüyor.
Gelişen iş merkezleri, ofis alanlarına olan talebi artırırken, perakende ve ticaret sektörleri de yeni yatırımlar çekmeye devam ediyor. Bilgiçler Yapı, bu artan talebe AKTİM serisi projeleriyle yanıt veriyor.
Bayrampaşa’da inşa edilen AKTİM Çarşı & Ofis projesiyle, 338 ünite ticari alanı yatırımcıların kullanımına sunuyor. Bayrampaşa’da 130 milyon dolarlık yatırımla, 95 bin metrekarelik alanda hayata geçirilen proje, bölgesel kalkınmaya önemli katkılar sunuyor. Proje, modern ticaret ve iş alanları ile bölgenin ekonomik potansiyelini artırmayı hedefliyor. 2025 yılı Eylül ayında teslimlere hazırlanan proje, özellikle iş dünyasının modern ofis ve ticaret merkezlerine olan talebini karşılamak için tasarlanmış durumda.
Çevre dostu inşaat çözümleri
Şirket, projelerinde, enerji tasarrufu sağlayan teknolojilere ve çevre dostu inşaat çözümlerine yer vererek bu trende uyum sağlıyor. Bu da sürdürülebilirliğe önem veren yatırımcılar için şirketi cazip bir seçenek haline getiriyor. Bilgiçler Yapı, projelerinde dijitalleşmeyi ve yeni nesil teknolojileri aktif bir şekilde kullanıyor. Özellikle ticari projelerinde sunduğu gelişmiş güvenlik sistemleri, otomatik enerji yönetimi ve akıllı altyapılar, işletmelerin daha verimli çalışmasına olanak tanıyor. Bu dijital çözümler, sadece yerli değil, aynı zamanda yabancı yatırımcılar için de büyük bir çekim gücü oluşturuyor. Dijitalleşme trendine uyum sağlayan projeler, özellikle yeni nesil ticaret ve iş dünyasının taleplerini karşılamada öne çıkıyor.
Yatırım geri dönüş oranları yüksek
Şirketin Yönetim Kurulu Üyesi Ali Emre Bilgiç, bugüne kadar hayata geçirdikleri AKTİM projelerinin stratejik konumlarına dikkat çekti ve, “Projemiz, merkezi ve ulaşım ağlarına en yakın konumda Bayrampaşa’da yükseliyor. Bu projelerin hızla değer kazanması, yatırım geri dönüş oranlarını artırarak potansiyel yatırımcıların ilgisini çekiyor” dedi.
Türkiye İş Bankası, 560 milyon dolar tutarında yeni bir seküritizasyon kredisi sağladığını duyurdu.
Türkiye İş Bankası, yabancı para cinsinden havale akımlarına dayalı seküritizasyon programı kapsamında 450 milyon dolar ve 100 milyon Euro tutarında yeni bir seküritizasyon kredisi sağladı. Kredi, nihai vadeleri 10 yıl olan altı seriden oluşuyor.
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Özşuca işlemle ilgili yaptığı açıklamada, seküritizasyon kredilerinin, görece uzun vade yapısı ve maliyet avantajları bakımından Türk bankalarının uluslararası fonlama kaynakları arasında önemli bir yer tuttuğunu vurguladı.
Bankanın da 2000 yılından bu yana seküritizasyon kredileri yoluyla Türkiye ekonomisi için kullanmak üzere 7 milyar doları aşan tutarda kaynak sağladığını belirten Özşuca, “Bu yıl 100’üncü yaşını kutlayan bankamıza uluslararası alanda duyulan güveni bir kez daha teyit eden bu işlemle, ekonominin lokomotif ve dönüştürücü özellikteki alanlarını desteklemeye devam edeceğiz” dedi.
Söz konusu işlemle birlikte İş Bankası’nın, havale akımlarına dayalı seküritizasyon programı kapsamında, 2024 yılında sağladığı kaynak tutarı toplamda 900 milyon doları aştı.
