Geçim sıkıntısı yaşadığı için CHP’li belediyeden yardım isteyen Merve Kaya isimli bir vatandaş, sırf başörtüsü nedeniyle CHP’li partililer tarafından hakarete ve fiziksel şiddete maruz kaldı. “Senin gibi başörtülüler ve senin gibi zihniyetler yüzünden yine seçimi kaybettik defol git buradan” şeklinde hakarete uğrayan mağdur kadın, 4 kişi hakkında şikayette bulundu.., bahisnow, betist, Tumbet, Turkbet, Ultrabet, Vdcasino, Vegabet, Venusbet, Vforbahis, Wcasino, Wettenbet, Winxbet, Wonodds, Wsbets, Prizmabet,
Geçim sıkıntısı yaşadığı için CHP’li belediyeden yardım isteyen Merve Kaya isimli bir vatandaş, sırf başörtüsü nedeniyle CHP’li partililer tarafından hakarete ve fiziksel şiddete maruz kaldı. “Senin gibi başörtülüler ve senin gibi zihniyetler yüzünden yine seçimi kaybettik defol git buradan” şeklinde hakarete uğrayan mağdur kadın, 4 kişi hakkında şikayette bulundu..
Türkiye’nin tarihinde en kritik anlardan biri olarak nitelendirilen Türkiye Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimlerinin ardından Bursa’daki CHP ilçe örgütü binasında skandal bir olay yaşandı. Yaklaşık 6 ay önce eşi ve 3 çocuğu ile birlikte Çankırı’dan gelerek Gemlik’e yerleşen Merve Kaya isimli bir vatandaş, uzun bir süre yeni bir hayat kurmak için eşiyle birlikte iş aramaya başladı.
Merve Kaya
Ancak iş bulmakta zorlanan ve geçim sıkıntısı yaşayan Kaya, çevresindeki insanların, “Burada CHP’li Belediye var. Seçimler yaklaşıyor. Git seçim çalışmalarına katıl. Yardımcı ol. Seçimlerden sonra da kendine ve eşine iş istersin” şeklindeki önerileri dinlemeye karar verdi.
Hiçbir partiye üye kaydı olmayan Kaya, CHP’nin açtığı seçim bürosuna giderek burada durumunu anlattı ve ücretsiz bir şekilde seçim çalışmalarına katıldı. Yaklaşık 20 gün boyunca tüm miting ve seçim çalışmalarına eksiksiz bir şekilde destek olan Kaya, seçimlerin tamamlanmasının ardından 16 Mayıs Salı günü CHP İlçe Binasına gitti.
CHP Gemlik ilçe binası
“BURAYA LAYIK DEĞİLSİN DEYİP KOLUMU SIKTI”
İlçe binasına adım atar atmaz Kadın Kolları Başkan Yardımcısı Aysun hanım ile karşılaşan Merve Hanım, yaşadığı skandal olayı şöyle anlattı:
“Aysun hanımı görünce, nasılsınız başkanım dedim, O da bana nasıl olayım, senin gibi başörtülü zihniyetler yüzünden yine seçimi kaybettik. Buradan derhal gitmeni istiyorum. Burayı terk et dedi. Ben daha ne olduğunu anlamadan, CHP İlçe Başkanı Şükrü Aksu geldi. Sen AKP’nin casusuna benziyorsun, ya buradan gidersin ya da ben seni dışarı attırırım, dedi. Büyük bir şok geçirdim. Ben bir vatandaşım beni buradan neden attırıyorsunuz, neden benimle böyle konuşuyorsunuz dediğim sırada, yukardan Gemlik Belediyesi Başkan Yardımcısı CHP’li Zeynep Akış Serintürk indi. Tartışma sırasında konuya dahil olup bu şekilde burada konuşamazsın. Buradan çıkıp git. Sen CHP’ye değil AK Parti’ye layıksın geldiğin yere git. diyerek benim kolumu sıktı ve çekiştirmeye başladı”
Bir anda hakaret ve fiziksel temasa maruz kalan Merve Hanım, yaka paça ilçe binasından dışarı atıldığını söyleyerek “O sırada panik atak geçirdim. Sakinleşmek istedim, çevreden su istedim. Daha sonra da 155’i arayarak Polis çağırdım. Kaybedilen seçim sonrası beni ajan ilan ettiler. Sırf başörtüsü takıyorum diye casus ilan edildim. Polisler geldi ekip aracına binerek Emniyete gittim ve 4 kişi hakkında şikayette bulundum” ifadelerini kullandı.
CHPde başörtü skandalı
“KAYBEDİLEN SEÇİMİN HINCINI BENDEN ÇIKARDILAR”
CHP’nin seçim çalışmalarına eşi ve kendisine iş bulabilmek için katıldığını belirten mağdur kadın, gözyaşları içinde “Eşim ve 3 çocuğumla kirada oturuyoruz. Birikmiş kiralarımız var. Eşim iş aramaya giderken ben de seçim çalışmalarına yardım ettim. Bana seçimlerden sonra eşime iş verileceğini söylediler. Tek amacım evimizi geçindirebileceğimiz birer iş bulmaya çalışmaktı. Kaybedilen seçimin hıncını benden çıkardılar” dedi.
Merve Kaya şikayetçi oldu
Yaşadığı haksızlık ve geçim sıkıntısı nedeniyle çirkin bir muameleye maruz kalan Kaya, hukuki mücadele başlatacağını söyledi.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK VİDEO:
AK Parti Milletvekili Bahadır Yenişehirlioğlu’ndan vatandaşa çağrı
Apple Sağlıktan Sorumlu Başkan Yardımcısı Sumbul Desai ile teknoloji ve sağlık ilişkisini konuştuk..
“Hepimiz kendimize ve sevdiklerimize yardım etme şansını hak ediyoruz.” düşüncesi ile çıktığı yol onu Apple Sağlıktan Sorumlu Başkan Yardımcılığına götürmüş. Sağlık alanında, teknolojiyi mobil cihaz ve uygulamaları kullanarak insanlara sağlıkları hakkında bilgi sağlamayı amaçlayan Apple’daki araştırmaları ve yenilikleri Sumbul Desai’den dinledik.
Sumbul Desai Kimdir? Gazetecilikten başlayarak dünyanın en etkili kadınlarından biri olma yolunda uzun bir yol kat ettiniz. Kariyer gelişiminizdeki dönüm noktaları nelerdi?
Tutkumu bugün olduğum yere kadar takip edebildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Ailemin doktor olmam için ısrarına rağmen gazetecilikte başladım ve ardından Disney şirketinde devam ettim. Ama birkaç yıl sonra annem ağır bir felç geçirdi ve hastaneye giderken hissettiğim o çaresizlik ve korku hissini hatırlıyorum. Bu duygu geçmedi ve büyüdü, ta ki bir gün bunu bir daha asla hissetmek istemediğime karar verene kadar. Kariyer değiştirmeyi, tıp fakültesine gitmeyi ve doktor olmayı seçtim. Ama tıpta geçirdiğim zaman şunu fark etmemi sağladı: Güçlenmek için tıp diplomasına ihtiyacınız yok. Hepimiz kendimize ve sevdiklerimize yardım etme şansını hak ediyoruz. Bu da beni Stanford Medicine’de yapmam gereken işe ve ardından Apple’a götürdü.
Şu anda Apple’da Sağlıktan Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak çalışıyorsunuz. Apple’ın sağlıktaki misyonundan bahseder misiniz?
Apple’da yaptığımız her şey, insanlara sağlıkları hakkında bilgi sağlamak için yapılıyor. Araçlarımızla, insanların ceplerinde bir telefon ve kollarında bir saatle, geleceklerinin kontrolünü ellerine alabilecekleri fikri gibi. Kalp ritmi, uyku, kardiyo fitness, döngü sapmaları gibi bu içgörüler, insanların kendi sağlıkları hakkında daha bilinçli kararlar almalarına yardımcı oluyor ve onlara doktorları veya sağlık personeliyle iletişime geçebilecekleri somut noktalar veriyor. Kullanıma sunduğumuz tüm özellikler, temelinde gizlilik olmak üzere bilime dayanmaktadır. İnsanlar, doktorlarından bekledikleri gizliliği teknolojilerinden de beklemelidir. Bu nedenle gizlilik, sağlık alanında ve ötesinde yaptığımız her şey için çok önemlidir.
Research uygulaması çalışmalarından bahseder misiniz?
Elbette. Tıbbi araştırmaları destekleme çabalarımız, 400.000’den fazla katılımcıyla türünün en büyük sanal çalışması olan 2017’deki Apple Kalp Çalışmasına kadar uzanıyor. Bu noktadan itibaren, dünyanın dört bir yanındaki araştırmacılar, araçlarımızı kullanarak kendi sanal klinik çalışmalarını üretiyorlar. Bu önemli çünkü geçmişte katılımcılara ulaşmak ve onların katılımı için kolay ve verimli bir yol oluşturmak gerçekten zordu. Bugün, iPhone’u ve Apple Watch’u olan herkes çok sayıda araştırma çalışmasına katılabilir.
Birkaç yıl önce, kalp sağlığı ve hareketlilik, adet sağlığı ve işitme sağlığı dahil olmak üzere, tarihsel olarak yeterince incelenmemiş sağlık alanlarında üç çalışma başlattık.
Amerikan Kalp Derneği ve Brigham ve Kadın Hastanesi ile işbirliği içinde yürütülen Apple Kalp ve Hareket Çalışması, sağlıklı hareketi ve kardiyovasküler sağlığı iyileştirme çabasıyla kalp sağlığını etkileyen ve hareketlilikte veya genel sağlık halinde potansiyel olarak bozulmaya neden olan faktörleri araştırıyor.
Apple Kadın Sağlığı Çalışması ekibimiz, Harvard T. H. Chan Okulu ve Ulusal Çevre Sağlığı Bilimleri Enstitüsü (NIEHS) ile, kadın sağlığı, adet döngüleri ve çeşitli sağlık durumlarıyla ilişkileri üzerine çalışmalar yapıyor. Son olarak Apple, işitme sağlığını etkileyen faktörleri incelemek için Michigan Üniversitesi ile iş birliği yapıyor.
Kadınları etkileyen hastalıkların daha iyi anlaşılmasını sağlama konusunda teknolojinin rolü sizce nedir?
Ben de dahil olmak üzere birçok doktor adet görmeyi başka bir yaşamsal işaret olarak görüyor. Ancak çok uzun süredir tıbbın bu alanı ihmal edildi ve insanlar ihtiyaç duydukları araçlara veya bilgiye sahip değiller. Biz de bu önemli konuya daha fazla dikkat çekmek istedik. Bu nedenle, sizi daha fazla iç görüyle güçlendirmek için Döngü İzleme’yi kullanıma sunduk. Ne zaman yumurtladığınızı bilmenin size çok daha fazlasını söyleyebileceğini gösterdik. Bu nedenle, Apple Watch’taki bilekten sıcaklık algılama sensörünü kullanarak geriye dönük yumurtlama tahminleri oluşturduk. Ayrıca, Apple Kadın Sağlığı Araştırmamızdan elde edilen, katılımcıların %16’sının döngülerinde klinik olarak önemli sapmalar olduğunu gösteren bilime dayalı bir döngü sapmaları özelliği de oluşturduk. Bu nedenle, kadınların döngü modellerinde önemli bir şey olup olmadığını öğrenmelerine yardımcı olan bir özellik geliştirdik. Bu şekilde, altta yatan farklı bir duruma işaret ettiğinde sağlık ekipleriyle iletişime geçmelerini amaçladık.
Adet gören herkesin onu olduğu gibi gördüğü bir dünya hayal ediyoruz. Küçük görülen değil, kutlanması gereken sağlıklarına dair inanılmaz bir anlayış ve bu hedef için çalışmaya devam edeceğiz.
Uyku düzeni, uyku sağlığı, uyku alışkanlıkları deyince bizi neler bekliyor? Bu yöndeki adımlarınız nelerdir?
Uykunun bir kişinin genel sağlığında önemli bir rol oynadığını göz önüne alarak, kullanıcılarımızın uykularını anlamalarına yardımcı olacak özellikler geliştirdik.
Uyku bilimi hâlâ araştırılırken, makine öğrenim modellerimizi eğittik ve giyilebilir bir cihaz için şimdiye kadar incelenen en büyük ve en çeşitli popülasyonlardan biriyle klinik altın standartlarına göre doğruladık. Apple Kalp ve Hareket Çalışmamızdan elde edilen son bulgulara göre, katılımcıların yalnızca %31’i her gece önerilen minimum yedi saatlik uykuyu karşılıyor. Bu rakamlar önemli, çünkü uyku eksikliği insanları diğer sağlık sorunlarının yanı sıra kardiyovasküler hastalık için daha yüksek risk altına sokmaktadır.
Apple Watch, kullanıcılara ne zaman REM, yüzeysel veya derin uykuda olduklarını algılama yeteneği verir. Bu, iPhone ve Apple Watch’ta sunduğumuz Mindfulness ve Meditasyon özelliklerinin yanı sıra Rahatlama ve Uyku Vakti programlarıyla eşleşmektedir. Ayrıca, Meditopia gibi bu alanda kullanılabilecek pek çok harika üçüncü taraf uygulaması vardır.
Kadınlar, koroner arter hastalığı ve diğer kardiyovasküler hastalıklarda erkeklerden farklı kalp hastalığı belirti ve semptomları yaşarlar. Kalbin nasıl sağlığını daha iyi anlamayı amaçlayan çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Kardiyovasküler hastalıklar dünyadaki önde gelen ölüm nedenidir. 70 yaş altı kişilerde bulaşıcı olmayan hastalıklara bağlı ölümlerin yaklaşık %40’ı kardiyovasküler hastalıklardan kaynaklanmaktadır.
Kalp sağlığındaki adımlarımız organik olarak gelişti. İlk Apple Watch’ta kalp atış hızını tanıttıktan sonra, özelliğin alışılmadık bir kalp atış hızını keşfetmelerine ve tıbbi yardım aramalarına nasıl yardımcı olduğunu paylaşan kullanıcılardan notlar almaya başladık. Apple Watch, zaman içinde dünyanın dört bir yanındaki kullanıcıları potansiyel atriyal fibrilasyon belirtileri konusunda uyardı ve daha birçok kişinin kalplerini uzun vadede sağlıklı tutmak için günlük alışkanlıklar edinmesine yardımcı oldu.
Kalp sağlığını keşfetmek için Apple Watch kullanılarak dünya çapında pek çok anlamlı araştırma yapılıyor. Kendi araştırmamız sayesinde, adet döngüleri ve kalp sağlığı ile ilgili farklı iç görüler de öğreniyoruz. Apple Kadın Sağlığı Araştırmasında, polikistik over sendromlu katılımcılarda yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol prevalansının 1,7 kat daha yüksek olduğunu bulduk.
Kadınlarda menopoz toplumlarda göz ardı edilir. Kadınların menopoz döneminde rehberlik ve destek ihtiyacına dikkat çekiyorsunuz. Bu konudaki araştırmalarınız ve çalışmalarınız nelerdir?
Genel olarak kadın sağlığı – menstrüasyondan menopoza kadar – yıllardır yeterince araştırılmamış ve yeterince çalışılmamış bir alan. Harvard ile kendi çalışmamızı başlatmamızın nedenlerinden biri de bu. Bu çalışma sayesinde, perimenopoz ve menopoz alanlarında yeni keşifler yapmayı umuyoruz.
Araştırma çalışmalarımıza ek olarak, Döngü İzleme, kullanıcılara semptomları gözlemleme yolları sunar; bu, perimenopoz ve menopoza giren kişilerin sağlık yetkilileriyle iletişime geçmek için kullanabilecekleri bilgilerdir.
Masaüstü bilgisayar toplama, gereksiniminiz olan PC’ye ulaşmak için tesirli bir metot. Lakin, birçok insan için bu süreç baş karıştırıcı ve gerilimli olabilir. Bu nedenle, birinci kere masaüstü bilgisayar toplamak isteyenler için yararlı olacak 5 unsurluk bir rehber hazırladık.
Masaüstü bilgisayar toplama, gereksiniminiz olan PC’ye ulaşmak için tesirli bir metot. Lakin, birçok insan için bu süreç baş karıştırıcı ve gerilimli olabilir. Bu nedenle, birinci sefer masaüstü bilgisayar toplamak isteyenler için yararlı olacak 5 unsurluk bir rehber hazırladık.
1. Hedef ve Bütçe Belirleyin
Bilgisayar toplamak için birinci adım, gereksinimlerinizi ve bütçenizi belirlemektir. Hangi gayeler için bilgisayar kullanacaksınız? Oyun oynamak mı, iş yapmak mı, yahut yalnızca internete göz atmak mı? Bu emellerinize uygun bir bütçe belirlemelisiniz.
2. Modülleri Seçin
Bir defa emellerinizi ve bütçenizi belirledikten sonra, uygun kesimleri seçmeniz gerekir. Birinci defa bir bilgisayar topluyorsanız, birtakım temel modülleri bilmeniz gerekir: işlemci, anakart, RAM, sabit disk, ekran kartı, güç kaynağı ve kasa. Bunların her biri, bilgisayarın performansını ve işlevlerini etkileyen kıymetli modüllerdir. İnternet üzerindeki incelemeleri okuyarak ve fiyatları karşılaştırarak, bütçeniz dahilinde en uygun modülleri seçebilirsiniz.
3. Uyumluluk Denetimi Yapın
Parçaları seçtikten sonra, her bir kesimin uyumlu olup olmadığını denetim etmelisiniz. İşlemciniz, anakartınızla uyumlu mu? RAM’iniz, anakartınızın desteklediği cins ve süratte mı? Güç kaynağınız, tüm modüllerinizi destekleyecek kadar güçlü mü? Bu üzere sorulara karşılık vererek, her bir kesimin başkalarıyla uyumlu olduğundan emin olabilirsiniz.
4. Toplama Sürecine Başlayın
Parçaları seçtikten ve uyumluluklarını denetim ettikten sonra, toplama sürecine başlayabilirsiniz. Birinci evvel kasanızı hazırlayın ve anakartınızı yerleştirin. Akabinde, işlemcinizi takın ve soğutma sistemini kurun. RAM, sabit disk ve ekran kartınızı takın. Son olarak, güç kaynağınızı ve öbür irtibatları tamamlayın.
5. Test ve Ayarlamalar
Bilgisayarınızı tamamladıktan sonra, bir test yapmanız önerilir. İşletim sistemi konseyimi sırasında birçok sorun yaşanabilir, bu nedenle kasayı kapamadan evvel aygıtı çalıştırıp tüm kabloların gerçek yerleştiğinden emin olun, işletim sistemi yüklemesinden sonra şayet aygıtınız düzgün çalışıyorsa artık kasayı tüm vidaları ile tam inançlı halde kapayıp çalışacağı yere yerleştirebilirsiniz.
İhtiyacınız olan her eseri bulabileceğiniz çok güçlü seçenekli alışveriş platformu Hepsiburada.com üzerinden bilgisayarlara dair aradığınız tüm eserlere de ulaşabilirsiniz. Ya da tahminen, okumak için aradığınız kitapları, mesela Doğan Cüceloğlu Kitapları ya da Ahmet Ümit Kitapları yahut Zülfü Livaneli Kitapları için de Hepsiburada.com’u ziyaret etmenizi öneririz.
Gaming Minds Studios tarafından geliştirilen ve Kalypso Media tarafından yayınlanacak olan simülasyon, ulaşım, yönetim oyunu Railway Empire 2, 25 Mayıs tarihinde çıkış yapmaya hazırlanıyor. Kendi ulaşım imparatorluğumuzu kurabileceğimiz bu yapım içerisinde geniş bir dünyaya atılacak, her bir ulaşım unsurlarına tek tek erişebilecek ve çeşitli çevre detaylarına bu oyun içerisinde erişebileceğiz. Oyun içerisinde büyük maceralara atılabilecek, bu maceralar esnasında kendi imparatorluğumuzu kurmaya çalışacak ve tüm dünyaya erişim sağlayabilecek çeşitli yollar ve demir yolları inşa edebileceğiz.
1800’lü yılları temel alan bu yapının içerisinde eski tarz görüntü bizleri bekliyor olacak. Yani daha yenilikçi ve rengarenk bir görüntüden ziyade eski sanayi devrimi görüntüsü bizlere aktarılacak ve bu dönemde çeşitli makinelerle beraber kendi imparatorluğumuzu ortaya çıkaracak, geliştirecek ve büyütebileceğiz. Oyun içerisinde amacımız çeşitli detaylarla beraber demiryolları ve yollar üretmek olacak, bu yollarla beraber tüm dünyaya erişim sağlayabilecek ve bu erişim ile beraber kendi ulaşım ağımızı yani ulaşım imparatorluğumuzu kurabileceğiz.
Oyun içerisinde her bir bölgeye erişim sağlamak ve o bölgeye yol yapmak oldukça önem arz edecek. Zaten oyunu temel amacı da bu. Oyun içerisinde her bir noktaya ulaşım sağlayarak kendi ulaşım ağımızı büyütebilecek, genişletebilecek ve ek olarak da daha fazla para kazanabileceğiz. Her bir yolla beraber harcayabileceğimiz çeşitli miktarlarda paralar bulunacak ve bu paralarla beraber de kendi şirketimizi büyütebileceğiz. Oyun içerisinde aslında bir şirket olarak yer alacak, bu şirket içerisindeki yönetim unsurları tamamen bize ait olacak. Hem gelirler hem de giderler ise bizim tarafımızdan hesaplanacak. Dolayısıyla oyundaki ekonomi sistemi de kısaca bizim elimizde olacak.
Şirketimizi tüm dünyaya ve kıtalara yayma girişimimizde başarılı olmak için elbette her türlü büyük ve küçük detaya dikkat etmek gerekecek. Bu kapsamda kendi harcadığımız para miktarıyla beraber yapacağımız yolları planlamamız lazım Dolayısıyla oyun içerisinde çok detaylı bir içerik bizleri bekliyor olacak. Oyundaki her bir detaya hakim olmak belki ilk etapta zor gelebilir ancak bu detaylara ilerleyen süreçlerde daha iyi bir şekilde hakim olabilecek, bu sayede oyundaki imparatorlarımızı daha da genişletebileceğiz.
Demiryolu şirketi olarak atıldığımız bu dünya içerisinde sanayi devrimi teması bizlere aktarılacak ve dönemin puslu havası bizlere aktarılacak. Dumanlı atmosferlerle beraber aslında bir sanayi devrimi içerisinde olduğumuzu anlayabileceğiz. Gerek atmosfer gerekse renk paleti oldukça güzel bir şekilde seçilmiş durumda ve bu tema oldukça güzel bir şekilde bu unsurlarla beraber yansıtılmış durumda. Dolayısıyla oyun içerisinde hem görsel detay hem de atmosfer oldukça güzel bir şekilde karşımıza çıkacak diyebilirim.
Küçük bir demiryolu şirketi ile beraber atıldığımız bu macerada kendimizi daha da geliştirebilecek, büyütebilecek ve daha da genişletebileceğiz. Oyun içerisinde çeşitli yollar yapabilecek ve yollar arasında farklı farklı unsurlar bulunacak. Oyun içerisinde düz demir yolu yollar yapmaktan ziyade daha fazla içerikleri de bu oyun içerisinde deneyimleyebileceğiz. Örneğin bir yerden bir yere ulaşmak için farklı boyutlarda köprüler inşa edebilecek, bu köprüleri en az maliyetle beraber kurabilecek ve bu köprülerden elde edilen geliri hanemize yazdırabileceğiz. Oyun içerisinde sadece sıradan ve düz bir şekilde yollar ve demir yolları kurmayacak aynı zamanda çeşitlilik köprüleri ve yapıları da inşa edebileceğiz.
Bir girişimci olarak yer aldığımız yapım içerisinde elbette bizim şirketimize karşı çeşitli rakip şirketler de bulunacak. Rakip şirketleri alt etmek, bu şirketlerden daha fazla para kazanmak ve kendimizi daha fazla ön plana çıkarmak için çeşitli hamleler yapmak gerekecek. Dolayısıyla oyun içerisinde kendimi stratejimiz ve planımız bulunması lazım. Bu strateji ve plana göre de kendi hamlelerimizi gerçekleştirebilecek ve büyük imparatorluğa ulaşma konusunda kendi deneyimlerimizi oyun içerisine aktarmaya başlayacağız. Oyunda doğru şekilde para harcamamız gerekecek. Dolayısıyla paraları doğru ve verimli bir şekilde harcayarak kar elde edecek ve imparatorluk yolu bizlere açılacak.
Serinin ilk oyunundan sonra gelecek olan bu yeni ve ikinci oyun içerisinde daha fazla mekanik ve içerik bizlere aktarılacak. Dolayısıyla oyun içerisinde daha fazla özellik daha fazla içerik ve daha fazla çeşitlilik bizlere sunulacak. Oyunda bu detaylar ile beraber kendi imparatorluğumuzu kurabilecek ve tüm dünyaya doğru hakim olmaya başlayacağız. Oyunda yine geliştirici ekibin belirttiğine göre 60’tan fazla lokomotif markası yer alacak. Yeni bir çağ başlatabildiğimiz bu yapım içerisinde bu lokomotifleri ve arkasında yer alan vagonları istediğimiz gibi kontrol edebilecek, onlara yükler yükleyebilecek ve yolcuları bu vagonlarla beraber taşıyabileceğiz. Yani oyun içerisinde kuracağımız ulaşım ağı ile beraber birçok yükü taşıyabileceğiz.
Oyun içerisinde kurduğumuz bu ulaşım ağı ile beraber yolcuları taşıyabilecek, çeşitli siparişleri ve kargoları bu vagonlara yükleyebilecek bunun dışında yeni lokomotiflerle beraber daha hızlı bir şekilde işlerimizi gerçekleştirebileceğiz. Oyunda taşıdığımız ve kurduğumuz bu ulaşım ağı ile beraber çeşitli miktarlarda paralar kazanabilecek ve bu paralarda şirketimizi büyütmek adına kullanabileceğiz. Oyunda en büyük demiryolu şirketi haline gelmeye çalışacak, bu kapsamda çeşitli reklamlar ve kampanyalar düzenleyebilecek ve kurduğumuz ulaşım ağı ile beraber ne kadar kaliteli bir şirket olduğumuzu kanıtlamaya çalışacağız.
Oyunda yukarıda da bahsettiğim gibi rakip şirketler yer alacak, bu rakip şirketlere karşı kendimizi daha fazla ön plana çıkarmak ve bizim de burada olduğumuzu söylemek adına çeşitli hamleler ve stratejiler gerçekleştirebileceğiz. Bu kapsamda güvenilir ve sağlam araçlarla beraber yolumuzu açmaya koyulacağız. Oyun içerisinde ulaşım ağı ile beraber şehirleri birbirine bağlayabilecek, bu ulaşım ağını istediğimiz yerde sonlandırabilecek ve istediğimiz şekilde yolları birbirine bağlayabileceğiz. Yani oyundaki her bir detay aslında bizim elimizde ve kuracağımız yollar, köprüler ve demiryolları tamamen bize ait olacak.
Daha fazla ayrıntılı içeriğin yer aldığı bu yapım içerisinde kıtaları birbirine bağlayabilecek ve genişleyen bu harita içerisinde kendi ulaşım ağımızı kurmaya başlayacağız. Oyun içerisinde ayrıntılı yol yapma mekanikleri, kendi ekonomimizi yönetebileceğimiz envanter sistemi ve daha fazla detay bizleri bekliyor olacak. Oyun içerisinde bizlere sunulacak olan içerikler dahilinde çeşitli ray sistemleri de yer alacak. Bu ray sistemleri içerisinde 8 farklı yapı bizlere sunulacak ve bu yapılar içerisinden istediğimizi seçebilecek ve bu rayları da ulaşım ağı içerisine dahil edebileceğiz. Dolayısıyla oyun içerisinde her bir detay aslında farklı farklı şekillerle karşımıza çıkacak ve her bir detayını aslında dallanıp budaklandığını görebileceğiz.
Demiryolu imparatorluğu kurabileceğimiz oyun içerisinde elbette hikaye modu bulunacak ve bu hikaye modu kapsamında büyük bir maceraya atılacağız ve çeşitli görevleri bu mod içerisinde yapmaya başlayacağız. Oyunda yine seçebileceğimiz altı farklı karakter yer alacak ve bu altı farklı karakterden istediğimizi seçerek maceraya başlayabileceğiz. Oyunda bir yandan özelleştirilebilir çeşitli seçenekler bulunacak ve istediğimiz şekilde araçları ve ulaşım ağımnı özelleştirilebilecek ve bunları halka sunabileceğiz. Oyunda diğer taraftan hikaye modu dışında serbest oyun modu da bulunacak. Bu serbest oyun modu içerisinde her türlü kaynağı harcayabilecek, oyunun bizlere sunduğu tüm imkanlardan faydalanabilecek ve oyunun içini dışını çıkarabileceğiz.
Siz de bu tarz simülasyon ve ulaşım ağı oyunlarından hoşlanıyorsanız bu yapıma bir göz atabilir ve bir şans verebilirsiniz. Oyun 25 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor ve şu anda oyunun Steam sayfası açık durumda. Dilerseniz oyunun Steam sayfasından takip edebilirsiniz.
– The Lord of the Rings: Gollum (25 Mayıs: aksiyon, macera, rol yapma, gizlilik)
Daedalic Entertainment tarafından geliştirilen ve Daedalic Entertainment, Nacon tarafından yayınlanacak olan aksiyon, macera, rol yapma, gizlilik oyunu The Lord of the Rings: Gollum, 25 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Gizlilik odaklı bu yapım içerisinde büyük bir maceraya atılacak, çeşitli düşmanları alt etmek için arkalarından sinsice yaklaşacak ve hem kitaplardan hem de televizyon uyarlamalarından aşina olduğumuz Sméagol adlı karakteri kontrol edeceğiz. Oyun içerisinde bu karakterle beraber ilerleyecek, farklı bölgelere doğru adım atacak ve bu bölgeleri keşfederek karşımıza çıkan çeşitli bulmacaları çözmeye başlayacağız.
Hem gizlilik hem aksiyon
Oyun içerisinde yukarıda da bahsettiğim gibi gizlilik temelli bir yapı karşımıza çıkacak. Yani oyunda sürekli olarak otların veya nesnelerin arkasına saklandığımız bir sekans bizlere sunulacak. Biz de bu sekansların ardından karşımıza çıkan çeşitli düşmanları gizlice alt edecek veya onlara gözükmemek için saklanarak gizlice ilerlemeye başlayacağız. Tabii oyun içerisinde hem gizlenerek ilerleyebilecek hem de düşmanlara karşı çeşitli saldırılar gösterebileceğiz. Oyunda gizlilik temel esas olduğundan dolayı gizlenerek gitmek elbette sürekli olarak yapacağımız iş olacak. Ancak bunun yanında da aksiyon ve rol yapma unsurları da bizlere aktarılacak. Yani oyun içerisinde bulunan düşmanları kendi dövüş sistemimizle beraber ortadan kaldırabileceğiz. Bu da oyunun çeşitliliğine fayda sağlayan bir durum.
The Lord of The Rings serisi içerisinde yer alan bu yapım bizlere aksiyon ve macera unsurlarını da sunacak. Bunun yanı sıra çeşitli bölgelere giderek tırmanabilecek, yüksek yerlerden atlayabilecek, çeşitli bulmacaları çözebilecek ve daha fazlasını bu yapım içerisinde yapabileceğiz. Oyunda yine kıymetlisini arayan bir karakteri yani Sméagol karakterini kontrol edecek, bu karakterin neler istediğini ve ne yapmak durumunda olduğunu elbette hem eserlerden hem de televizyon uyarlamalarından biliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde biz de bir yüzüğü aramaya koyulacak, bu yüzüğün esrarengiz güçlerinden yararlanmaya başlayacak ve kendi kurnazlığımızı bu oyun içerisinde kullanabileceğiz.
Orta dünya içerisinde yer aldığımız bu yapımda karakterimizin elbette çeşitli becerileri ve yetenekleri bulunacak. Bu beceri ve yetenekleri kullanmak için oyun içerisinde sürekli olarak hamleler yapabilecek, bu hamleleri geliştirebilecek ve yeni becerilerin kilidini açabileceğiz. Oyunda sürekli olarak farklı bölgelere doğru ilerleyebilecek, bu bölgelerdeki tehlikeler ortadan kaldırabilecek ve gizli gizli ilerlediğimiz sekanslar da bolca karşımıza çıkacak. Oyunda bu gizlilik temelin dışında yine karşımıza çıkacak olan çeşitli bulmacalar bulunacak. Bu bulmacaları da çözmeye çalışacak ve bu bulmacaları geçtikçe yeni bölgelerin ve bölümleri kilidini açabileceğiz.
Oyun içerisinde tehlikeli bir dünya bizleri bekliyor olacak. Tehlikeli dünya içerisinde çeşitli görevler yapabilecek, hikayenin bizlere son olduğu kısım deneyimleyebilecek ve hikaye tabanlı bu tek oyunculu yapım içerisinde kendi rolümüzü oynamaya başlayacağız. Elbette bu oyun tek oyunculu bir yapıyı bize aktaracak herhangi bir çevrimiçi yapıyı bünyesine barındırmayacak. Dolayısıyla hikaye tabanlı tek oyunculu aksiyon macera ve rol yapma deneyimi bizlere aktarılacak diyebiliriz. Bu tarz oyunlar biz oyuncular tarafından tercih edilen türler arasında yer alıyor. Yani oyun içerisinde herhangi bir çevrimiçi unsur olmaması, hikaye ve tek oyunculu bir temeli yansıtması zaten bizim gözümüzde artı olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla bu yapımdan da ümidimiz var ancak çeşitli oynanış fragmanlarına ve videolarına baktığımız zaman biraz daha beklentiyi düşük tutmakta fayda var diyebiliriz.
Çünkü bir oyun içerisinde büyük beklentilere girdiğimiz zaman beklentilerimiz çoğu zaman karşılanmıyor. Dolayısıyla eğer bir oyundan zevk almak istiyorsak ve bu oyunun bizlere sunduğu dünyayı deneyimlemek istiyorsak beklentileri düşük tutarak iyi gördüğünüz şeylerin bize sürpriz olarak gelmesi daha iyi olabilir.
J.R.R. Tolkien’ınk kitaplarına sadık kalınarak hazırlanan bu yapım içerisinde elbette kitabı okuyanlar için daha güzel sürprizler karşına çıkacak. Çünkü kitabı okuyanlar ve orta-çağ dünyasına hakim olanlar bu yapımdan elbette tutarlılık beklemek durumunda. Ancak diğer oyuncular sadece bu oyunu aksiyon macera ve rol yapma unsurları için deneyimleyecek ve kendisine sunulan hikayeleri oynayabilecek. Dolayısıyla bu tür yapımlar birçok oyuncunun beklentilerini istemese de yükselten yapımlar olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü isminden de anlaşılacağı gibi büyük bir markayı ve kitleyi temsil ediyor. Haliyle bu da bizlerin karşısına iyi bir şeyleri çıkmasını zorunlu tutuyor. Siz de biliyorsunuz ki bu Orta Çağ Dünyası oldukça geniş bir dünya. Burada yaşananlar karşımıza çıkan hikayeler her biri farklılık gösteriyor ve her biri kendi içlerinde tutarlı bir yapıyı hayranlarına aktarmayı hedefliyor. Bu oyundan da beklentimiz hem belirtildiği gibi kendi dünyasına sadık kalması hem de kendi içerisinde güzel animasyonları ve içeriği olan bir yapının bulunması.
Oyun içerisinde kontrol ettiğimiz karakter oldukça sinsi ve kurnaz bir karakter. Siz de kitaplarda hem de televizyon uyarlamalarında bu karakterin nasıl bir yapıya sahip olduğunu biliyorsunuz. Dolayısıyla oyun içerisinde bu tarz kurnazlıkları ve akıl oyunlarını biz de yapmak durumunda kalıyor ve bu sayede çeşitli hamleler ve eylemler gerçekleştirebiliyoruz. Oyun içerisinde yine bu karakter temel alınıyor ve bu karakteri üzerine yoğunlaşılmış durumda. Dolayısıyla orta çağ dünyasını bu karakter üzerinden yorumlayacak, bu karakterle beraber çeşitli hikayelere dalacak ve aksiyon macera içerisinde bu karakterle beraber yer bulacağız.
Yukarıda da bahsettiğim gibi oyunda aksiyon ve dövüş sistemleri de bulunacak. Elbette bu aksiyon ve dövüş sistemi doğrudan düşmanların üzerine saldırmaktan ziyade daha çok onların gardını düşürme ve onları gafile ablama şeklinde olacak. Dolayısıyla oyunda fırsatını yakaladığımız anda düşmanları ve tehlikeleri alt edebilecek, onları yere serebilecek ve daha fazlasını yapabileceğiz. Akıl oyunlarıyla haşır neşir olacağımız bu yapım içerisinde sürekli olarak tehlikeler içerisine dalabilecek, kendi amacımız doğrultusunda ilerlemeye koyulacak ve bu tehlikeli dünya içerisinde hayatta kalmaya çalışacağız.
Oyunda kullandığımız karakter elbette yapısı gereği ile kambur bir karakter. Dolayısıyla oyundaki bu kambur karakteri kullanmak belki de bizlere farklı bir hissiyat verebilir. Oyundaki bu karakter ile beraber düşmanları avlamak için çeşitli akıl oyunları yapabilecek, onların karşısına doğrudan çıkmayarak arkadan yaklaşabilecek ve onların gardını düşürebileceğiz. Oyunda yine tepelere doğru tırmanabilecek, otların arasına saklanabilecek ve nesnelerin arkasına saklanarak da düşmanlardan gizlenebileceğiz. Oyunda saklanabileceğimiz oldukça fazla kısım bulunacak. Dolayısıyla bu saklanma seansları da bolca karşımıza çıkacak.
Hayranlar tarafından beklenen aksiyon macera rol yapma oyunu The Lord of the Rings: Gollum 25 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Oyunun şu anda Steam sayfası açık durumda ve dilerseniz Steam sayfası üzerinden istek listenize ekleyebilir ve çıkış yaptığı gün bir bildirim alabilirsiniz. Oyunun ek olarak ön siparişleri de şu anda mevcut. Steam üzerinden 595 Türk lirasına standart sürümünü sipariş verebilir ve doğrudan kütüphanenize ekleyebilirsiniz. Diğer bir sürümü ise 695 Türk lirasından satışta. Bu sürüm içerisinde de çeşitli oyun içi paketler, sanat kitapları ve daha fazlası yer alıyor.
– Bat Boy (25 Mayıs: platform, aksiyon, macera)
X PLUS, Sonzai Games tarafından geliştirilen ve X PLUS tarafından yayınlanacak olan platform, aksiyon, macera oyunu Bat Boy, 25 Mayıs tarihinde geliyor. Yandan görünümlü bu platform aksiyon macera oyunu içerisinde farklı bölgelere doğru ilerleyebilecek, kontrol ettiğimiz karakterle beraber birçok tehlikeyi aşabilecek ve diğer bölgelere ilerleyerek buradaki tehlikeleri alt edebileceğiz. Oyun içerisinde sporla ilgilenen bir karakteri kontrol edecek, bu karakter zamanında okul yıllarında beyzbol oynayan bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla oyun içerisinde de elimizdeki sopa ile beraber düşmanlara karşı gelebiliyor, onların bizleri fırlattığı toplara vurabiliyor ve o topları onlara zarar vermek için fırlatabiliyoruz.
Oyun içerisinde 2 boyutlu grafikler bizleri bekliyor. Bu yapım içerisinde çeşitli platform zorlukları, aşmamız gereken çeşitli düşman zorlukları ve daha fazlası yer alıyor. Oyun içerisinde karşılaşabileceğimiz çeşitli zorluklarla beraber farklı hamleler yapmamız gerekiyor yani oyun içerisinde bir yerden bir yere atlayabiliyor, o yerden daha farklı bir yere geçiş yapabiliyor ve aradaki boşlukları aşmak için zıplama tuşuna basarak ilerleyebiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde sık sık karşımıza çeşitli platform zorlukları çıkabiliyor ve bu zorlukları aşmak için de oyun içerisinde çeşitli hamleler yapmamız gerekiyor.
Bat Boy içerisinde bir beyzbol sporcusu olarak yer alıyor ve elimizdeki beyzbol sopası ile beraber düşmanları alt edebiliyoruz. Düşmanlar bizlere çeşitli beyzbol topları yolluyor ve biz de onlara vurabiliyoruz. Böylece onların toplarına karşı gelebiliyoruz. Eğer topları onların üzerlerine doğru fırlatabilirsek onlara hasar verebiliyor ve nihayetinde onları alt edebiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde böyle bir yapı benimsenmiş durumda. Bizim karakterimiz yukarıda bahsettiğim gibi beyzbol konusunda usta olan birisi.
Oyunun isminden de anlaşılacağı gibi beyzbol konusunda usta olan bir karakterle atıldığımız bu macerada istediğimiz gibi ilerleyebiliyor ve çeşitli platform zorluklarını aşabiliyoruz. Yandan görünümlü yapı içerisinde bir spor kahramanı olarak kendi takım arkadaşlarımızı aslında kurtarma niyetindeyiz. Oyun içerisinde kendi takım arkadaşlarımız bir güç tarafından zihinleri ele geçiriliyor, bu gücü ortadan kaldırmak ve takım arkadaşlarımızı kurtarmak için büyük bir maceraya atılıyoruz. Yol boyunca çeşitli zorluklarla karşılaşarak bunları aşabiliyor ve bu sayede tüm karakterleri kurtarmaya başlıyoruz.
Oyun içerisinde karşımıza kendi takım arkadaşlarımız çıkıyor ancak takım arkadaşlarımız bize karşı karşımıza düşmanca bir tavır sergiliyor. Çünkü bu arkadaşlarımızın zihinleri ele geçirilmiş bir durumda ve biz de onları zihinlerini serbest bırakmak ve eski takım arkadaşlarımızın rolüne büründürmek için elimizden gelen her her şeyi yapmaya çalışıyoruz. Oyun içerisindeki birçok bölümde kötü adamlarla savaşabiliyor, karşımıza çıkan kendi takım arkadaşlarımızı kurtarmaya çalışabiliyor ve her türden farklı düşmanlarla beraber bu oyun içerisinde uğraş veriyoruz.
Oyunda tabii ki karakterimiz atletik bir yapıya sahip. Dolayısıyla atlayıp zıplayabiliyor, sağa sola doğru kaçabiliyor ve üzerine gelen topları beyzbol sopası ile beraber uzaklaştırabiliyor – vurabiliyor. Dolayısıyla oyun içerisinde esnek bir yapıya sahip olan bu karakterle beraber daha hızlı bir şekilde ilerlemeye çalışıyor, çeşitli platform zorluklarını aşmaya başlıyor ve bu zorlukların da kolayca üstesinden gelebiliyoruz. Oyunda daha çok atari tarzı bir görüntü bizleri bekliyor yani eski tarz bir grafik yapısına sahip olan bu yapım içerisinde sanki atari oynuyormuş gibi bir hissiyata kapılabiliyoruz. Dolayısıyla bu tarzdan hoşlananlar ve bu tarza ilgi duyanlar bu oyunu bir göz atabilir.
Oyun içerisinde kullandığımız karakterle beraber yukarılara doğru uçabiliyor, oyunda yine kullandığımız karakterle çeşitli hareketler yapabiliyor, bu hareketleri düşmanlar üzerinde sergileyebiliyor ve farklı hamlelerle beraber yükseklerden aşağıya doğru süzülebiliyoruz. Oyun içerisinde farklı farklı düşmanlar ve tehlikeler bizleri bekliyor. Oyunda yani karşılaşacağımız düşmanlar arasında sürekli olarak dönmeye başlayan ve onların üzerinden atlamamız gereken bir tehlike, bunun dışında bizlere top atan takım arkadaşlarımız ve daha fazlası yer alıyor.
Oyunda yine diğer taraftan çeşitli platform zorlukları bulunuyor ve bu platform zorlukları arasında çeşitli tuzaklar yer alıyor. Bu tuzakları aşmak için zamanlamayı iyi tutturmak gerekiyor. Örneğin bir bölgeye atıldık ve bu bölgede sallananbir topuz bulunuyor. Bu topuzu aşmak için doğru zamanda doğru hamle yapmaları gerekiyor. Yani bu topuzu ortadan kaldıramıyor ancak o topuz tuzağına zamanlamamızla beraber geçmemiz gerekiyor. Dolayısıyla oyun içerisinde bu tarz tuzaklar da yer alıyor.
Oyunda kullanacağımız farklı farklı yetenekler ve beceriler bulunuyor. Bu yetenekleri ve becerileri karşımıza çıkan düşmanlara karşı kullanabiliyoruz ve bu düşmanları aşmak için bu özelliklerden faydalanabiliyoruz. Oyunda farklı farklı düşünme türleri yer alıyor ve bu düşman türleri aşmak için de çeşitli hamleler gerçekleştirebiliyoruz. Oyunda karşımıza çıkan düşmanlar arasında döne döne sağa sola giden düşmanlar, üzerimize çeşitli nesneler fırlatan bitki tarzı şeyler ve daha fazlası yer alıyor. Her bir düşmanın kendine ait özelliği ve becerisi yer alıyor. Dolayısıyla onlardan kaçınmak ve onları alt etmek için öncelikle onların ne yaptığını öğrenmeye çalışıyor ve öğrendikten sonra da kendi hamlemizi gerçekleştirebiliyoruz.
Bat Boy’da kullandığımız karakter esnek bir yapıya sahip olduğundan dolayı sürekli olarak sağa sola doğru atlayabiliyor, yukarılara doğru fırlayabiliyor ve çeşitli platformlardan faydalanabiliyor. Oyunun içerisinde yine karakterimizle beraber bir anda düşmanın üzerine atılabiliyor ve süper kahraman vuruşu yapabiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde kullanacağımız çeşitli yetenekler ve beceriler bulunuyor.
Platform aksiyon oyunu içerisinde geniş bir dünya bizleri bekliyor. Oyunda yine 8 bitlik bir görsel tarzı, bunun yanı sıra renkli ve ilgi çekici atmosferler, bulmacalar ve keşfedilecek kısımlar bizlere aktarılıyor. Elbette arka planda bir de çeşitli müzikler bizlere eşlik ediyor. Dolayısıyla bu tarz oynayan müziklerle beraber oynamak oldukça zevkli olabiliyor. Arka planda çalan müziklerle beraber çeşitli maceralara ve zorluklara göğüs gerebiliyor dolayısıyla oyunlardaki bu tarz müzikler oldukça önem arz ediyor.
Oyun içerisinde yine keşfedilecek çeşitli unsurlar yer alıyor. Bu unsurlar arasında koleksiyonlar, araçlar ve daha fazlası yer alıyor. Bunları keşfederek ve yeni müzikleri kilidini açarak da eğlencenin dozunu arttırabiliyoruz. Yine etrafta keşfedilecek çeşitli manzaralar da bulunuyor. Oyun içerisinde bizlere kendi tarzında çeşitli manzaralar sunuluyor ve bu manzaralara tabii ki göz atabiliyoruz. Oyunda farklı bölgeler doğru ilerleyebiliyor, bu atıldığımız macerada farklı bölgelerdeki düşmanları alt etmeye çalışıyor ve bu bölgelerdeki zorlukları ve tuzakları aşmaya başlıyoruz.
25 Mayıs tarihinde çıkış yapacak olan bu platform aksiyon macera oyununun şu anda Steam sayfası açık durumda. Dilerseniz oyunu Steam sayfası üzerinden ekleyebilir ve çıkış yaptığı gün bir bildirim alabilirsiniz. Oyunun ayrıca şu anda yine Steam sayfası üzerinde bir demo sürümü bulunuyor. Dilerseniz bu demo sürümünü deneyebilir ve oyunun bir kısmını oynayabilirsiniz. Bu demo sürümü nihayetinde oyunu satan olup olmayacağınıza karar veren bir sürüm olarak da karşımıza çıkıyor.
– Above Snakes (25 Mayıs: açık dünya, hayatta kalma, macera)
Square Glade Games tarafından geliştirilen ve Crytivo tarafından yayınlanacak olan açık dünya, hayatta kalma, macera oyunu Above Snakes, 25 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. İzometrik bir yapıya sahip olan bu hayatta kalma oyunu içerisinde vahşi batı esintili bir tema bizleri bekliyor olacak. Oyun içerisinde hayatta kalma unsurları, rol yapma unsurları, aksiyon ve macera unsurları yer alacak. Oyunda bu yapı ile beraber güzel bir deneyim bizleri bekliyor olacak.
Oyun içerisinde bir yandan kendi dünyamızı yaratacak ve bu yarattığımız dünya ile beraber hayatta kalmanın tüm sırlarını öğrenmeye çalışacağız. Oyunda yapabileceğimiz oldukça fazla iş olacak ve bu işler arasında kendi dünyamızı yaratmak, çeşitli kaynaklar toplamak, bu kaynakları birleştirmek ve bu kaynaklarla beraber yeni öğeleri kilidini açma gibi detaylar yer alacak. Oyun içerisinde bir yandan çiftçilik yaparken diğer yandan etrafı keşfedecek, keşfettiğimiz bu dünya ile beraber yeni kaynaklara ulaşabileceğiz. Bu kaynakları elimizdeki oluşturduğumuz aletlerle beraber toplayabilecek, topladığımız bu kaynakları zanaatkarlık sistemi ile beraber birleştirebilecek ve yeni araçları bu kaynaklara beraber üretebileceğiz. Oyun içerisinde tam bir hayatta kalma rol yapma deneyimi bizleri bekliyor olacak.
Oyun içerisinde yapabileceğimiz oldukça fazla iş olacak ve çeşitlilik bakımdan oyun bizlere gayet ideal bir deneyimi aktaracak diyebiliriz. Oyunda öncelikle tek başımıza atılabileceğimiz bu dünya içerisinde hayatta kalmanın temel sırlarını öğrenmeye çalışacak, bu unsurlarla beraber ilerleyebilecek ve etrafı keşfedebileceğiz. Etrafı keşfettikçe yeni kaynaklara ulaşabilecek ve bu kaynakları toplamak için de belirli aletlerin olması gerekecek. Elbette belirli aletlerle topladığımız kaynakları diğer aletleri üretmek için kullanabilecek ve bu ürettiğimiz araçları da her bir kaynağın üzerinde kullanabileceğiz.
Oyunda ister çiftçilik yapın isterseniz de farklı tarzda işlerle uğraşın tamamen sizin seçiminizle beraber değişkenlik gösterebilecek. Dolayısıyla oyun içerisinde her bir oyuncu farklı bir deneyim elde edecek. Yine bu kapsamda çeşitli binalar ve yapılar inşa edebilecek, etraftaki kaynakları toplayarak bu binaları güçlendirebilecek ve kendimize çeşitli aletler yapabileceğiz. Yani oyun içerisinde topladığımız kaynakları sürekli olarak bir şeyler üretmeye harcayacağız. Dolayısıyla oyunda yer alan bu zanaatkarlık mekaniği oldukça önem arz edecek. Biz de bu zanaatkarlık mekaniği sayesinde yeni araçların ve aletlerin kilidini açabilecek ve yeni yapıları da bu sistemle beraber kurabileceğiz.
Above Snakes’de yukarıda da bahsettiğim gibi izometrik bir kamera bakış açısı bizleri bekliyor olacak. Oyunda bir karakteri kontrol ederek hayatta kalma mekaniklerini kullanabilecek, hayatta kalmak için de bu dünya içerisinde bulunduğumuz esnada avlanabilecek, balık tutabilecek, çiftçilik yapabilecek ve daha fazlasını bu oyun içerisinde deneyimleyebileceğiz. Yani oyun içerisinde yapabileceğimiz oldukça fazla iş olacak. Dolayısıyla bunların arasından da en karlı olanı seçebilecek ve hayatta kalmanın tüm temellerini bu oyun içerisinde öğrenmeye başlayacağız.
Above Snakes içerisinde atıldığımız bu macerada geniş bir dünya bizleri bekliyor olacak. Bunun yanı sıra bu dünyayı aslında kendi hamlelerimize beraber genişletebilecek, yeni adalar ekleyebilecek ve daha fazla mekana ulaşabileceğiz. Oyunda bir yandan hayatta kalmanın temellerini öğrenirken diğer yandan ise farklı tehlikelere karşı savaşabilecek ve çeşitli aksiyon içerisine dahil olabileceğiz. Oyunda yine etraftan bulduğumuz kaynaklarla beraber çeşitli silahlar üretilecek, bu silahları güçlendirebilecek ve karşınıza çıkan kayıp ruhları ortadan kaldırabileceğiz. Oyun içerisinde dövüş sistemine girebildiğimiz kısımda düşman çeşitliliği artış gösterecek. Dolayısıyla oyunda bir yandan hayatta kalmaya çalışırken diğer yandan ise bu düşmanları alt etmeye koyulacağız.
Oyunda yine ilerleme kat ettikçe karakterimizin becerilerini ve özelliklerini arttırabileceğiz ve yeni özelliklerin kilidini açabileceğiz. Oyunda kullanabileceğimiz benzersiz yetenekler ve özellikler bulunacak. Bu özelliklerden faydalanmak için de kendimizi hayatta kalma olayını adayacağız. Oyunda büyük bir dünyada yer alacak ve bu dünyayı keşfederek yeni kaynaklara ulaşabilecek, bu kaynaklarla beraber yeni araçlar üretebilecek ve ürettiğimiz bu araçlarla beraber hem kendi seviyemizi arttırabilecek hem de yeni yeteneklerin kendileri açabileceğiz.
Oyunda en ideal hayatta kalma yolunu bulmak için etrafı sürekli olarak gezebilecek, gezdiğimiz esnada avcılık yapabilecek ve bulduğumuz göl kıyılarında ve su kıyılarında ise balık tutabileceğiz. Oyunda bulduğumuz taşları elimizdeki kazma ile beraber kırabilecek, bu taşları toplayabilecek ve diğer taraftan ise baltamızla beraber ağaçları kesebileceğiz. Bu kaynakları toplayarak da kendi evimizi – kulübemizi ve küçük hayatta kalma merkezimizi kurmaya başlayacağız.
Oyunda kurabileceğimiz yapılar arasında fırınlar, tezgahlar, evler, karakol tarzı yapılar ve daha fazlası yer alacak. Yani oyun içerisinde yapabileceğimiz oldukça fazla bina ve yapı olacak dolayısıyla bunları kurarak kendi hayatta kalma merkezimizi inşa edecek, bu inşa ettiğimiz merkezle beraber dışarıda gelen tehlikelere karşı kendimizi koruyabilecek ve hayatta kalmak için tüm temel sistemleri bu merkezimizde gerçekleştirebileceğiz.
Oyunda her bir detay oldukça önem arz edecek. Örneğin avcılık konusunda usta olmak oldukça önemli. Kendi becerilerimizi avcılık konusuna yöneltebilecek, her avladığımız hayvanın derisini yüzebilecek ve deri işçiliği ve kumaş üretimi konusunda usta olabileceğiz. Yani bu yapım içerisinde her bir olayın detayına inebilecek ve o konuda usta olmaya çalışacağız.
Oyunda bir yandan hayatta kalmaya çalışırken diğer yandan ise tabii ki karnımız doyurmamız gerekecek. Karnımızı doyurmak için de temel kaynak olarak çiftçilik karşımıza çıkacak. Bu çiftçilik konusunda oyun bizlere oldukça kolaylık sağlayacak ve yabani otlardan sebzelerden çeşitli tohumları üretebilecek, bunları ekebilecek ve biçebileceğiz. Dolayısıyla oyunda yine çiftçilik konusunda uzman olmaya çalışarak kendi hasatımızı kendimizi yapacağız. Bu da oyunda hayatta kalmamıza yardımcı olacak unsurlardan biri. Dolayısıyla ürettiğimiz bu sebze ve meyvelerle beraber karnımızı doyurabilecek ve bu döngüyü sürekli olarak sürdürmeye çalışacağız.
Uzun vakitler geçirebileceğimiz bu hayatta kalma macera rol yapma oyunu içerisinde sürekli olarak kendinizi farklı şeyler yaparak bulabileceğiz. Oyunda yine kendi kombinasyonlarına sahip yüzden fazla farklı dünya parçası ve bölgesi bulunacak. Bu parçalarla beraber bu bölgeleri keşfedebilecek ve yeni bölgelerin kilidini açabileceğiz.
Oyun içerisinde elbette arka planda bir de hikaye anlatılacak. Bu hikaye kapsamında hayatta kalmaya çalışacak ve kendimizi bu konuda geliştirebileceğiz. Oyunda temel olarak bir kadın karakterin kontrol edebilecek, bu kadın karakterin bir çatışmanın ortasında kaldığını görebilecek ve biz de bu kapsamda devreye girerek onun hayatta kalmasını sağlayabileceğiz. Yani oyun bu hikaye etrafında dönüyor diyebilirim.
Renkli grafiklere ve atmosfere sahip hayatta kalma rol yapma oyunu Above Snakes 25 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Oyunun şu anda Steam sayfası açık durumda ve dilerseniz Steam sayfası üzerinden istek listenize ekleyebilirsiniz. Bu tarz oyunlardan hoşlanıyorsanız bu oyuna bir göz atabilir ve bir şans verebilirsiniz.
Infinity Experience tarafından geliştirilen ve Catness Game Studios tarafından yayınlanacak olan platform, aksiyon, macera oyunu Chronicles of 2 Heroes: Amaterasu’s Wrath, 26 Mayıs tarihinde geliyor. Retro grafiklere sahip bu platform oyunu içerisinde bir Ninja karakteri kontrol edebilecek, bu Ninja karakterle beraber çeşitli bölümlere atılabilecek ve bu bölümleri geçmeye çalışarak yeni bölümlerin kilidini açabileceğiz. Oyun içerisinde farklı farklı platform tuzakları, aksiyon unsurları ve macera unsurları yer alacak. Bu unsurların harmanlanarak bizlere sunulması oyun içerisinde eğlenmemizi sağlayabilecek.
Oyun zor bir yapıyı bizlere aktaracak ve bu zor yapı içerisinde bir yandan hayatta kalmaya çalışırken diğer yandan ise bu Ninja iyice karakteri kontrol etmeye çalışarak onun hızından, becerisinden ve çeşitli özelliklerinden yararlanabileceğiz. Oyundaki Ninja karakterle beraber çeşitli bölümlere atılabilecek, bu bölümleri aşmak için kendi becerilerimizi kullanabilecek ve platform zorluklarına aşmak için de elimizden geleni yapacağız.
Eski tarz bir görüntüye sahip ve farklı tarzda bir grafik yapısı ile karşımıza çıkış yapacak olan bu oyun içerisinde bu Ninja karakterle beraber hızlı bir şekilde dash özelliğini kullanabilecek, alevlerin arasından bu özellikle beraber sıyrılabilecek ve tuzakları da bu dash özelliği sayesinde aşabileceğiz. Oyun içerisinde farklı farklı platform zorlukları bulunacak ve bu platform zorlukları arasında alevler, yukarıya ve aşağı doğru ilerleyen keskin çarklar, bizlere karşı gelmeye çalışan çeşitli düşman türleri ve daha fazlası yer alacak.
Oyun içerisinde bu zorlukları aşmak için tabii ki karakterimizin hem hızından hem de gücünden yararlanabileceğiz. Oyun içerisinde yine kullandığımız bu karakterin toplamda üç canı bulunacak. Bu üç canla beraber ilerleyebilecek ve bu üç canı tamamen kaybedersek o yeri tekrardan oynamak durumunda kalacağız. Oyun içerisinde kolaydan zora doğru bir yapı bizleri bekler olacak. Dolayısıyla oyunda ilk etapta bizlere kolay sekanslar olacak daha sonra oyunun ilerleyen kısımlarında daha zorlu ve daha sinir bozucu kısımlar gelmeye başlayacak. Bu platform aksiyon oyunu içerisinde farklı hamleler yapabilecek, düşmanları indirebilecek ve platform zorluklarını aşmak için çeşitli becerilerimizi kullanabileceğiz.
16 bit grafiklere sahip bu yapım içerisinde feodal bir Japonya teması bizlere aktarılacak. Bu feodal dönem Japonya’sında ülkenin başında kötü bir yönetim bulunuyor, bu yönetimi ortadan kaldırmak ve yönetimini el değiştirmesi ile beraber halkın huzur içine girmesi için çeşitli hamlelerde bulunabiliyoruz. Oyun içerisinde tüm umutlar aslında bizim Ninja karakterimize bağlı durumda. Dolayısıyla bu Ninja karakterle beraber çeşitli hamleler yapabiliyor, kendi becerilerimizi bu düşmanlar üzerine kullanabiliyor ve daha fazlasını bu oyun içerisinde yapmamız mümkün.
Oyun içerisinde iki farklı karakter yer alıyor ve bu iki farklı karakter arasında dilediğimiz anda geçiş yapabiliyor ve o ninja karakterlerin özelliklerinden faydalanabiliyoruz. İstediğimiz anda geçiş yapabileceğimiz bu yapın içerisinde bu iki karakterle beraber ilerleyebiliyor, iki karakterin doğru zamanda doğru yerde becerilerini kullanmaya çalışabiliyor ve karşımıza çıkan platform zorluklarına aşabiliyoruz. Oyun içerisinde farklı farklı bölgeler bulunuyor ve farklı bölgelerin her birinin kendine ait yapısı, özellikleri ve zorlukları bulunuyor. Bu zorlukları aşmak için tabii ki öncelikle bu zorlukların ne olacağını öğrenmek, onların nasıl aşabileceğimizin taslağını kafamıza çıkarmak ve kendini ninja becerilerimizi kullanmak çok önem arz ediyor. Dolayısıyla bu oyun bu üç unsur arasında ilerliyor ve biz de bu döngü içerisinde yer alıyoruz.
Oyunda yer alan feodal dönem Japonya’nın tüm umutları bu oyun içerisinde biz oluyoruz yani kontrol ettiğimiz iki karakter aslında bu oyun içerisinde tüm umutların kaynağı. Dolayısıyla oyun içerisinde bir yandan hayatta kalmaya çalışırken diğer yandan ise halka zulmeden feodal Japonya yönetimini ortadan kaldırmak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Oyun içerisinde elbette farklı farklı beceriler bulunuyor ve bu becerileri kullanmak tamamen bizim işimiz oluyor. Bu oyunda yukarıda bahsettiğim gibi dilediğimiz anda iki karakter arasında geçiş yapabiliyor, bu iki karakter arasında geçiş yapmak için de doğru zamanı bekleyebiliyoruz.
Chronicles of 2 Heroes: Amaterasu’s Wrath içerisinde elbette yukarıda da bahsettiğim gibi kolay bir yapı bizleri beklemiyor. Bu platform aksiyon macerasında yine sürekli olarak karşımıza çeşitli düşmanlar, platform zorlukları ve tuzaklar çıkıyor. Dolayısıyla bunları aşmak için de elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bu oyunda menzilli saldırıların üzerimize geldiğini görebiliyor, bu saldırıları aşmak için karakterimizin hızından, özelliğinden ve becerisinden yararlanmaya çalışıyor bunun yanı sıra oyun içerisinde bu düşmanlara karşı kendi kılıcımızı çekebiliyoruz.
Oyun içerisinde tam bir eski tarz platform ve aksiyon unsurları yer alıyor yani oyunda aşmamız gereken tuzaklar tamamen eski ters platform oyunlarını bizlere yansıtıyor ve biz de bu zorluklar arasında ilerlemeye koyuluyoruz. Oyun içerisinde 20 farklı yetenek yer alıyor, bu 20 farklı yeteneği oyunun ilerleyen zamanında açabiliyor ve bu yetenekleri geliştirebiliyoruz. Oyunda yine yukarılara doğru zıplayabiliyor, sağa sola doğru dash özelliğini açabiliyor bunun yanı sıra hızlı bir şekilde ilerleyerek ve hamle yaparak düşmanları ortadan ikiye bölebiliyoruz. Oyun içerisinde açabileceğimiz yetenekler arasında farklı farklı özellikler bulunuyor. Bu özellikler arasında ise düşmanları sersemletme, yere güçlü bir darbe indirme ve daha fazlası yer alıyor. Oyunda bu farklı becerileri kullanarak düşmanları daha kolay bir şekilde altı edebiliyor ve onları alt ederek de yeni bölümlere geçiş yapabiliyoruz.
Bu oyunda güçlü düşman ordularıyla beraber mücadele etmeye koyuluyor ve bu kötü yönetimi ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. İki karakterimiz oyun içerisinde yıllarca eğitim alıyor ve Ninja seviyesine ulaşıyor. Bu iki karakterle beraber atıldığımız macerada Ninja olarak yer alıyoruz ve karşımıza çıkan düşman ordularını ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Oyun içerisinde tüm umutlar bize bağlı olarak değişkenlik gösteriyor.
Oyunda iki kardeş olarak büyük bir maceraya atılıyor ve bu macerada hayatta kalmak için elimden geleni yapmaya ve oyunda aslında halkı huzura erdirmeye çalışıyoruz. Oyun içerisinde yapacağımız hamleler oldukça önem arz ediyor çünkü oyunda sürekli olarak karşımıza gerek düşmanlar gerekse tuzaklar çıkabiliyor. Dolayısıyla hem reflekslerimize iyi tutmak hem de tam hakimiyet sağlamak için karakteri iyi bir şekilde kontrol etmemiz gerekiyor. Bu oyunda yine imparatorluğun başında bulunan yöneticileri alt etmek ve onların bağlı bulunduğu gücü kesmek için 3 kutsal hazinenin çalınması ve ele geçirilmesi gerekiyor. İşte tam da burada biz devreye giriyoruz.
Bu üç kutsal hazinenin çalınması için büyük bir maceraya atılıyor, imparatorluğu huzura erdirmeye başlıyor ve daha fazlasını oyun içerisinde görebiliyoruz. Siz de bu tarz platform aksiyon oyunlarından hoşlanıyorsanız ve zorluğu seven oyuncularsınız bu yapıma bir göz atabilir ve bir şans verebilirsiniz. Oyunun şu anda Steam sayfası açık durumda ve ayrıca bir demo sürümü de yayınlanmış durumda. Dilerseniz bu demo sürümünü indirebilir ve oyunun bir kısmını deneyimleyebilirsiniz. En azından oyunu nasıl bir yapıya sahip olduğunu bu demo sorunun sayesinde öğrenebilirsiniz.
Igloosoft tarafından geliştirilen ve tinyBuild tarafından yayınlanacak olan platform, aksiyon, macera oyunu Farworld Pioneers, 30 Mayıs’ta geliyor. Piksel grafikli bu açık dünya içerisinde geniş bir maceraya atılacak, bu macera içerisinde farklı gezegenlere koloniler kuracak ve kendi merkezimizi inşa etmeye başlayacağız. Tek oyunculu olarak veya arkadaşlarımızla beraber oynayacağımız bu yapım içerisinde çeşitli yapılar inşa edebilecek, çeşitli yapıları tamir edebilecek ve yeni yapıları elde etmek için etraftan kaynaklar toplayabileceğiz.
Oyun içerisinde yine kendi merkezimize ve kolonimize çeşitli çalışanlar alabilecek, bu çalışanları yönlendirebilecek ve yapay zekaya sahip bu çalışanları da istediğimiz şekilde iş sahibi yapabileceğiz. Oyun içerisinde yine etrafı keşfedebilecek, etrafı keşfettikçe yeni kaynaklar toplayabilecek, bulduğumuz madenleri işleyebilecek, kendi kolonimiz içerisinde çiftçilik yapabilecek ve daha fazlasını bu oyun içerisinde gerçekleştirebileceğiz. Oyun içerisinde bizlere çok fazla içerik sunulacak ve aslında bir yandan hayatta kalma unsurlarını bizlere sunulduğunu görebileceğiz. Dolayısıyla bu oyuna aslında platform aksiyon macera oyunundan ziyade piksel grafikli hayatta kalma oyunu diyebiliriz.
Arkadaşlarla beraber oynamalık
Farworld Pioneers içerisinde ister tek başımıza ister çok oyunculu şekilde yanımıza çağırdığımız arkadaşlarımızla beraber oynayabilecek, arkadaşlarımıza beraber çeşitli gezegenlere ilerleyebilecek, bu gezegenler keşfedebilecek, etraftaki kaynakları görebilecek ve bunun yanı sıra beraber istediğimiz bir yapıyı kolay bir şekilde inşa edebileceğiz. Bu tarz oyunları arkadaşlarla beraber oynamak tabii ki daha eğlenceli bir yapıyı bizlere aktaracak. Dolayısıyla bu tarz oyunları arkadaşlarınızla beraber oynamanızı tavsiye ediyorum.
Piksel grafiklere sahip ve hayatta kalma aksiyon macera oyunu içerisinde elbette ateşli silahlar da bulunacak. Bu ateş silahlarla beraber karşımıza çıkan çeşitli düşmanları ve tehlikeleri alt edebilecek, bu düşmanları ve tehlikeleri alt ettikçe onlardan çeşitli kaynaklar toplayabilecek ve daha fazla geliştirmenin kilidini açabileceğiz. Oyunda tabii ki bizleri açık bir dünya bekliyor ve bu açık dünya içerisinde etrafı hem keşfedebiliyor hem de çeşitli arkadaşlar edinebiliyoruz. Oyun içerisinde yine karşılaşacağımız çeşitli karakterler bulunuyor ve bu karakterlerle beraber iş birliği yapabiliyoruz.
Oyunda yine çeşitli gruplar oluşturabiliyor ve bu gruplarla beraber bir merkeze doğru yoğunlaşabiliyoruz. Örneğin bir grup kurduk, bu grubumuzla beraber bir bölgeyi merkez yapmaya karar verdik. İşte bu bölgede kurduğumuz grupla beraber hızlı bir şekilde kolonimizi kurabiliyor, kurduğumuz bu merkezle beraber büyük bir alana sahip olabiliyoruz. Bu bölgeyi hem korunaklı bir yer haline getirebiliyor hem diğer düşmanlardan kendimizi koruyabiliyor hem de kurduğumuz merkezle beraber hayatta kalma olasılığımızı daha da arttırabiliyoruz.
Tabii ki bu kurduğumuz gruplar çevrimiçi şekilde gerçekleşebiliyor yani başka bir oyuncuyla beraber kurduğumuz gruba yeni arkadaşlar alabiliyor, bu oyuncular da tabii ki bizim gibi bilgisayar başında oynayan oyuncular oluyor. Dolayısıyla oyun içerisinde kurduğumuz gruba gerçek oyuncuları dahil edebiliyor ve bu grupla beraber istediğimiz şekilde onlarla iletişime geçip işleri daha aktif ve hızlı bir şekilde gerçekleştirebiliyoruz. Böylece oyun içerisinde grup kurarak ve bir gruba dahil olarak, işleri daha kolay bir şekilde halledebilirsiniz. Gruptaki arkadaşlarla beraber iletişime geçerek daha hızlı bir şekilde bölgeleri keşfedebilir, etraftaki kaynakları toplayabilir, madenleri işleyebilir, çiftçilik yapabilir ve daha fazlasını oyun içerisinde hızlı bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz.
Oyun içerisinde elbette bir yandan hayatta kalmaya çalışkan diğer yandan ise yukarıda da bahsettiğim gibi kendi kolonimizi yani bölgemizi korumak için büyük bir mücadeleye atılacağız. Bunun yanı sıra oyun içerisinde büyük bir Yıldız Gemisi inşa edecek, bu Yıldız Gemisini inşa etmek için etrafı keşfederek çeşitli parçalar toplayabilecek ve bu parçalarla beraber Yıldız gemimizi tamamlamaya çalışacağız. Dolayısıyla bu Yıldız Gemisi oyun içerisinde aslında arka planda yer alan hikayenin bir parçası olacak. Bizde haliyle bu Yıldız gemisini inşa etmek için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışacağız.
Oyunda tabii ki etrafı keşfettikçe yeni tehlikelerin ve düşmanların olduğunu görebilecek ve bu düşmanları da alt etmek için elimizden geleni yapacağız. Oyun içerisinde karşımıza çeşitli patronlar çıkabilecek ve patronları alt etmek için de grubumuzla beraber koordineli bir şekilde hamleler yapabileceğiz. Oyunda yine çeşitli zorlu düşmanlar, patronlar, farklı tehlikeler ve daha fazlası bizleri bekliyor olacak. Bunları alt etmek için de tabii ki elimizdeki silahlara ve araçlara davranabileceğiz.
Farworld Pioneers içerisinde farklı farklı bölgeler bulunacak ve bu bölgelerin her birinin kendine ait teması, yapısı ve dinamikleri bulunacak. Oyun içerisinde örneğin bir yere ilerlerken burasının çok karanlık bir orman olduğunu görebilecek, başka bir tarafa ilerlerken de burasının kurak bir çöl olduğuna tanıklık edebileceğiz. Oyunda yine keşfettiğimiz bölgelerde farklı farklı keşifler yapabilecek, madenlere geçiş yapmak için aşağılara doğru inebilecek ve bu madenleri kazarak kendimize ait çeşitli kaynaklar çıkarabileceğiz. Bu kaynaklar oldukça önem arz edecek çünkü bu kaynaklarla beraber çeşitli yapılar inşa edilecek ve kendi merkezimizi kurmaya bu kaynaklar yarar sağlayacak.
Oyunda bunlar dışında daha da geniş bir içerik yelpazesi bizleri bekliyor olacak. Örneğin etraftan sürekli olarak kaynak çıkararak kaynakları bir mağazada satabilecek ve bu mağazalarla beraber çeşitli alış-verişler yapabileceğiz. Bu mağazalar ve alış-veriş yaptığımız kısımlar oldukça önem arz edecek. Çünkü yeni araçların, silahların ve daha fazlasının kilidini bunlarla beraber açabileceğiz. Oyunda yine çeşitli mağazalar bulunacak ve bu mağazalar içerisinden lazer tüfekleri, çeşitli parçalar ve daha fazlasını almaya imkan bulabileceğiz Dolayısıyla oyun içerisinde bir ticaret sistemi bulunacak, bu ticaret sistemi ile beraber kendimize ait önemli içerikler alabileceğiz. Dolayısıyla bu mağazalara uğramak, etraftan çeşitli kaynakları toplamak ve bu mağazalardaki araçları satın almak oldukça önemli.
Kısaca toparlayacak olursak oyun bizlere piksel grafikte bir hayatta kalma aksiyon macera deneyimi sunmayı hedefliyor. Oyun içerisinde farklı farklı karakterler bulunuyor ve ister tek oyunculu istersek de çok oyunculu bir şekilde arkadaşlarımızla beraber bu oyunu deneyimleyebiliyoruz. Oyunda birçok farklı bölge bulunuyor ve bu bölgeleri keşfederek istediğimiz kaynakları toplayabiliyoruz. Topladığımız bu kaynaklarla beraber kendimize ait bir koloni kurabiliyor ve bu koloni ile beraber de Yıldız gemisini inşa etmeye başlıyoruz.
Araştırma ve geliştirmenin oldukça önemli olduğu Farworld Pioneers 30 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Tabii ki bu oyunun piksel grafiklere sahip olması belki de birçok oyuncu tarafından kabul görmeyebilir ancak bu tarzı sevenler ve bu grafik yapısında bir hayatta kalma oyunu deneyimlemek isteyenler bu oyuna bir göz atabilir ve bir şans verebilir. Oyunun ayrıca şu anda bir demo sürümü bulunuyor. Bu demo sürümünü Steam üzerinden indirebilir ve oyunun bir kısmını deneyimleyebilirsiniz. Bu demo sürümü oyunu satın almayacağınızı da karar vermenizi sağlayacak bir yapıyı bünyesinde barındırıyor.
bnla birlikte bir meczupluk yapıyor. Çöp Adam 18. kısım 1. fragmanı yayınlandı. Peri, hekimden annesini öldürmemek için yardım istiyor.
Star Tv’nin beğenilen dizisi Çöp Adam, 17. kısmıyla ekrana geldi. Dizinin yayınlanan yeni kısmında; Tamer Peri’yi, doktora götürmeyi başarıyor. Peri, hekim hanımla konuştuktan sonra biraz rahatlıyor ve onun verdiği ilacı içiyor. O uyurken Tamer, iş yerine gitmiyor ve milyonluk işi kaybettiğini öğreniyor. Ahu’nun kendisini aldattığını ve buna Berrin’in de ortak olduğunu öğrenen Selim, büyük hayal kırıklığına uğruyor. Tamer, babasının Dilber’e kurduğu tuzağı öğrenip onu meskenden kovuyor. Bülent ise, İpek’e iş birliği teklif ediyor. Peri, Tamer’in iş yemeğini basıp olay çıkarıyor. Bu sefer Tamer, onunla birlikte bir meczupluk yapıyor. Çöp Adam 18. kısım 1. fragmanı yayınlandı. Peri, tabipten annesini öldürmemek için yardım istiyor.
Peri Tabipten Annesini Öldürmemek İçin Yardım İstiyor!
Çöp Adam 18. kısım 1. fragmanında; Tamer, camlarını kırdığı restoranı elli milyon karşılığında satın alıyor. Berrin, Tamer’in çok değiştiğini fark ediyor. Seko Berrin’e, Tamer’le ilgili hala umudu olup olmadığını soruyor. O sırada Aysel onları duyuyor ve Seko’nun Berrin’e karşı hisleri olduğunu öğreniyor. Peri, hekim hanıma gidip annesini öldürmemek için kendisine mani olmasına yardım etmesini istiyor. Annesinin şirkete geldiğini öğrenen İpek onu buluyor. Hem de Bülent’le birlikte tıpkı evde… Daha sonra Berrin’i bulup onu boğazlıyor.
İşte Çöp Adam 18. kısım 1. fragmanı…
ÇÖP ADAM 17. KISIMDA NELER OLDU?
Tamer Peri’nin, hakikaten yardım alması gerektiğini anlayıp onu doktora götürmeyi başarıyor. Hekim hanım, Peri’nin yaşadığı travmaları konuşup rahatlaması gerektiğini anlıyor. Öncelikle onun inancını sağlayıp zorlamadan ona verdiği ilacı içmesini sağlıyor. Peri, ilacı içtikten sonra derin bir uykuya dalıyor.
Aysel, Bülent’in Funda’nın odasında kaldığını öğrenip onu işten kovuyor. Tamer, kimsenin işten çıkarılmadığını söyleyip herkesi işine gönderiyor. Bülent, Funda’yı tehdit edince oda gidip Dilber’in telefonundan o adama ileti yazıp çağırdığını Meryem’e anlatıyor.
Durumu öğrenen Tamer, babasını meskenden kovuyor. Aysel ise, onunla gitmiyor. Tamer annesine, katiyetle Bülent’e para göndermesini istemediğini söylüyor. Ahu’nun kendisini Cenk’le aldattığını öğrenen Selim, karısına değil bu işe alet olan Berrin’e çok kırılıyor ve orayı terk ediyor.
Berrin, evvelce yaşadıkları meskeni kiralamak istiyor. Kefil olarak da Seko’dan yardım istiyor. Tamer, durumu öğrenince Berrin’e bir yalı satın almak istiyor. Fakat Berrin, bu teklifi kabul etmiyor. Milyonluk iş kaybeden Tamer, durumu düzeltmek için müşterileriyle görüşme yemeğine çıkıyor.
Peri Tamer’in, bir bayanla yemeğe çıktığını öğrenince orayı basıyor. Tamer, restorandan kovulunca çocukluğu aklına geliyor ve Peri ile birlikte oradan dışarı çıkıyor. Daha sonra eline aldığı taşla restoranın camlarını aşağı indiriyor.
Çöp Adam 17. Kısım 2. Fragmanı Yayında! Peri Güzelleşme Yolunda Birinci Adımı Atıyor!
İpek onu bulur. Hem de Bülent’le birlikte aynı evde… Çöp Adam 18. bölüm 2. fragmanı yayınlandı. Tamer, Peri’nin mahzende olmadığını öğreniyor
Star Tv’nin gözde dizisi Çöp Adam, 18. yeni bölümüyle yarın akşam ekrana gelecek. Dizinin yeni bölümünde; Tamer, camlarını kırdığı restoranı elli milyon karşılığında satın alır. Berrin, Tamer’in çok değiştiğini fark eder. Seko Berrin’e, Tamer’le ilgili hala umudu olup olmadığını sorar. O sırada Aysel onları duyar ve Seko’nun Berrin’e karşı hisleri olduğunu öğrenir. Peri, doktor hanıma gidip annesini öldürmemek için kendisine engel olmasına yardım etmesini ister. Annesinin şirkete geldiğini öğrenen İpek onu bulur. Hem de Bülent’le birlikte aynı evde… Çöp Adam 18. bölüm 2. fragmanı yayınlandı. Tamer, Peri’nin mahzende olmadığını öğreniyor.
Tamer Peri’nin Mahzende Olmadığını Öğreniyor!
Çöp Adam 18. bölüm 2. fragmanında; Ahu, Peri’nin konuşmalarından sonra kendisini kaybediyor. Berrin Peri’ye ailesinden uzak durmasını söyleyince ipler kopuyor. Peri Berrin’i boğazlıyor. Meryem Peri’ye, Berrin’in ondan şikayetçi olacağını söylüyor. Peri Tamer’den, kendisini mahzene kapatmasını istiyor. Oda mecburen bunu yapıyor. Daha sonra Tamer, Peri’nin mahzende olmadığını oradan gittiğini öğreniyor.
İşte Çöp Adam 18. bölüm 2. fragmanı…
ÇÖP ADAM 17. BÖLÜM ÖZETİ!
Tamer Peri’nin, gerçekten yardım alması gerektiğini anlayıp onu doktora götürmeyi başarır. Doktor hanım, Peri’nin yaşadığı travmaları konuşup rahatlaması gerektiğini anlar. Öncelikle onun güvenini sağlayıp zorlamadan ona verdiği ilacı içmesini sağlar. Tamer, Peri’yi eve götürüp yatırır. Ona, başından ayrılmayacağını söyler. Peri, ilacı içtikten sonra derin bir uykuya dalar.
Aysel, Bülent’in Funda’nın odasında kaldığını öğrenip onu işten kovar. Tamer, kimsenin işten çıkarılmadığını söyleyip herkesi işine gönderir. Bülent, Funda’yı tehdit edince oda gidip Dilber’in telefonundan o adama mesaj yazıp çağırdığını Meryem’e anlatır.
Durumu öğrenen Tamer, babasını evden kovar. Aysel ise, onunla gitmez. Tamer annesine, kesinlikle Bülent’e para göndermesini istemediğini söyler. Ahu’nun kendisini Cenk’le aldattığını öğrenen Selim, karısına değil bu işe alet olan Berrin’e çok kırılır ve orayı terk eder.
Berrin, eskiden yaşadıkları evi kiralamak ister. Ev sahibinin kefil istemesi üzerine Seko’yu arar. Beko’da, kefil olmayı kabul eder. Tamer, durumu öğrenince Berrin’e bir yalı satın almak ister. Ama Berrin, bu teklifi kabul etmez. Milyonluk iş kaybeden Tamer, durumu düzeltmek için müşterileriyle görüşme yemeğine çıkar.
Peri Tamer’in, bir kadınla yemeğe çıktığını öğrenince orayı basar. Tamer, restorandan kovulunca çocukluğu aklına gelir ve Peri ile birlikte oradan dışarı çıkar. Daha sonra eline aldığı taşla restoranın camlarını aşağı indirir.
Çöp Adam 18. Bölüm 1. Fragmanı Yayında! Peri Doktordan Annesini Öldürmemek İçin Yardım İstiyor!
Altın Madencileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz,”Türkiye’de yerli ya da yabancı 15 işletmede altın üretiliyor, bu 15 işletmede üretilen altının tamamını Merkez Bankamız satın almıştır ve bu altın yurt dışına çıkmamıştır” dedi.
Altın Madencileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, Türkiye’nin, altın başta olmak üzere yer altı kaynaklarında dünyadaki ilk grup ülkeler içinde yer aldığını söyledi.
Türkiye’nin potansiyelinin yaklaşık 6 bin 500 ton olduğu bilgisini veren Yılmaz, ülkenin, bunun 1500 tonunu bulup işlettiğini bildirdi. 5 bin tonluk potansiyelin de bulunmayı beklediğini dile getiren Yılmaz, “Bu demek ki yaklaşık 300 milyar dolarlık yer altı kaynağı bizi bekliyor. Bunu biz, doğayla ve çevreyle dost, insanlarla barışık, iş güvenliğini göz önüne alarak üretmek gibi imkana sahibiz. Türkiye, yılda 200 ton altın tüketiyor. Bunun 35-40 tonunu Türkiye’de üretiyoruz, geriye kalan 160-165 tonu yurt dışından alıyoruz. Ürettiğimiz altının değeri yaklaşık 2,5 milyar dolar mertebesinde. Bunu biz Türkiye’de üretmeseydik, bu rakamı ödeyerek yurt dışından altın almaya devam edecektik. Bu kadar doları ülkede tuttuğumuzda, bu doları akaryakıt ve enerji gibi başka elzem ihtiyaçlarımız için kullanıyoruz” diye konuştu.
Yılmaz, Türkiye’nin kendi altınını ürettiğinde dışa bağımlılıktan da bir miktar kurtulduğuna işaret ederek şu değerlendirmede bulundu:
“Türkiye’de üretilen her altın mutlak ve mutlak Türkiye’de rafine edildikten sonra Borsa İstanbul’da kayıtlı alıcı ve satıcı arasında işlem görür. Bu işlemde Merkez Bankamızın ön alım hakkı vardır. Üretilen altını eğer Merkez Bankası ‘Ben alacağım’ derse başka kimseye satamazsınız. Merkez Bankası, bu altını satın alırken dolar ödemez, Türk lirası öder. Dolayısıyla Merkez Bankası rezervindeki dolarlarımız elzem ihtiyaçlarımız için kullanılır. Biz altın üretenler Türk lirası ile Merkez Bankamıza satarız. Daha sonra Merkez Bankamız bu altını piyasanın ihtiyacını karşılamakta ya da başka amaçla kullanır”
“Merkez Bankası 1,5 yılda 30-35 ton altın satın aldı”
Türkiye’de üretilen altının ülke ekonomisine çok büyük katkı sağladığını vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu:
“Biz 300 milyar dolar gibi bir rakamdan bahsediyoruz. Madencilikte çarpan etkisinin 4 olduğu düşünüldüğünde, bunun 4 misli katma değerden bahsediyoruz. Onun için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, çok doğru bir yaklaşımla dünyada en fazla altın satın alıp, altın rezervini yükselten merkez bankaları arasındadır.
Biz bunun çok doğru olduğunu düşünüyoruz. Merkez Bankasının ön alım hakkı mevzuatla belirlenmiş bir haktır. Merkez Bankası ‘Ön alım hakkımı kullanacağım’ dediği anda başka hiçbir kayıtlı alıcıya altın satamazsınız. Merkez Bankamız, aşağı yukarı son 1,5 yıldır çok kısa bir aralık dışında Türkiye’de üretilen altının tamamını satın almıştır. Türkiye’de yerli ya da yabancı 15 işletmede altın üretiliyor. Bu 15 işletmede üretilen altının tamamını Merkez Bankamız satın almıştır ve bu altın yurt dışına çıkmamıştır. Türkiye son 20 yılda 453 ton altın üretmiş, bunun 78 tonunu devletimize vergi, harç, devlet hakkı gibi benzeri şekilde ödemişiz. Son 15 ayda ise Türkiye 45-50 ton altın üretmiş durumda. Yaklaşık bunun 15-20 tonunu, devlet hakkı, vergi ve harçlardan devlete direkt ödedik. Geriye kalmış 30-35 tonunu Merkez Bankamız satın almış durumda. Bu, çok önemli bir miktar.”
Yılmaz, Türkiye’nin yıllık 100 tonluk altın üretme kapasitesine ulaştığında, ihtiyacının yarısına yakın kısmını kendisinin üretmiş olacağına dikkati çekerek, altın üretiminin artması için izinlere ilişkin süreçlerin kolaylaştırılmasını talep etti.
Yerli altın üretiminin ülke ekonomisine çok ciddi katkı yapacağına işaret eden Yılmaz, “Şu anda biz ülkenin ihtiyacının 200 tonda 35 tonunu karşılayabiliyoruz. Bunu 100 tona kadar karşılayabiliriz. Elimizde 18 proje var. Yeri, ismi belli ve fizibilitesi yapılmış bu 18 projeyi hayata geçirdiğimizde Türkiye zaten otomatikman yılda 100 ton altın üretebilir hale geliyor.” ifadelerini kullandı.
“Orada belirlenen fiyatı burada Türk lirasına dönüştürüyoruz ki o liraya dönüşü de Merkez Bankası kendi kurundan yapıyor. Günlük kur neyse altın fiyatı neyse bu kur üzerinden doları Türk lirasına döndürüyoruz ve altını Merkez Bankamıza Türk lirası ile satıyoruz. Merkez Bankasının ön alım hakkı, ülkemiz için çok önemli. Çünkü altına vereceği dövizi altına vermek yerine, Türk lirası ile aldığı için döviz Merkez Bankası rezervlerinde ülkenin enerji ve akaryakıt gibi temel ihtiyaçları için kullanılıyor. Merkez Bankası, yurt dışında altın için giden dövizi ülke içinde, ülkenin ihtiyaçları için kullanma şansını elde ediyor. Ülke kaynaklarının dışarıya akmasının önüne geçmesinin yolu, kendi ülkemizdeki kaynaklarımızı üretip ekonomimize kazandırmak.”
Altın üreten firmalar arasında yerli ya da yabancı ayrımı olmadığını vurgulayan Yılmaz, “Türkiye’de Türk şirketleri var. Bunlar yabancı sermayeli olabilir, yerli sermayeli olabilir. Mevzuat açısından hiçbir ayrıcalık söz konusu değildir. Merkez Bankasının ön alım hakkı da dahil birebir aynı mevzuata tabiler. Altın üretiminin yüzde 50’si yerli, yüzde 50’si yabancı sermayeli şirketlerce yapılıyor” dedi.
Kurucusu Thibaud Crivelli ile Maison Crivelli’nin deneyimlerden ilham alan seyahatini ve Collection Particulière koleksiyonunun en yeni üyesi Oud Maracujá’yı konuştuk.
Geçmiş ile gelecek ortasında bağ kuran bir parfüm hayal edin… Her bir notasında, hayal dünyanızda duyusal bir seyahate çıktığınızı… Fransız niş parfüm markası Maison Crivelli, bu ilhamla her bir kokusunun özünde yaşanan deneyimleri yansıtıyor.
Thibaud Crivelli ile sürprizlerle dolu kokular tasarlamak gayesiyle yarattığı Maison Crivelli’den, parfümcü Jordi Fernandez ile ortaklaşa tasarlanan yeni koku Oud Maracujá’ya uzanan keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
● Macera düşkünü, duygusal botanikçi, deneyim peşinde… Maison Crivelli’nin kurucusu Thibaud Crivelli’yi tanıyabilir miyiz? Fransa’da, kökleri çok eskiye dayanan İtalyan bir ailede doğdum ve büyüdüm. Şanslıyım ki benden önceki üç jenerasyon Avustralya, Fas, Lübnan ve Vietnam üzere farklı ülkelerde yaşamış. Bu eşsiz aile kültürünün çocukluğum üzerinde büyük bir etkisi oldu.
Parfüm, her vakit hayatımın bir bölümüydü ve küçük yaşlarımdan itibaren bir parfüm markası yaratarak hayalimi gerçekleştirmek istiyordum. Üniversiteden işletme ve yabancı lisan kısımlarından mezun odum. Ardından deneyim kazanmak için tanınmış lüks Fransız markalarında çalışmaya karar verdim. Asya’da yaklaşık 10 yıl çalıştım. Sonra hazır olduğumu hissettiğimde hayalim üzerinde çalışmaya başladım.
● Kokuyu ebediyen gelişen, öngörülemeyen ve gizemli bir sanat biçimi olarak gören Maison Crivelli’nin hikayesi nedir? Maison Crivelli, piyasadaki en şaşırtan parfümleri tasarlamak niyetiyle yaratıldı. Her parfüm için yaşadığım bir andan, her bir parfüm bileşeniyle çok şaşırtan bir biçimde karşılaştığım vakitlerden ilham alıyorum. Hikayemi bir parfüm aracılığıyla anlatma gayem doğrultusunda parfümörleri bilgilendiriyorum. Bu eşsiz yaratıcı süreçle de kreasyonlarımız, beklenmedik zıtlıklara ve hislere dayalı, şaşırtan lakin tıpkı vakitte çok çağdaş bir lisana kavuşuyor.
●”Parfüm yaşayan bir deneyimdir” diyorsunuz. Deneyimlerin Maison Crivelli’deki yeri nedir? Deneyimler, Maison Crivelli’de yaratılan parfümlerin özünü oluşturuyor. Tüm parfümlerimizin başlangıç noktası daha önce tanıklık ettiğim bir andan geliyor.
Parfümeride kullanılan bitkilerin yetiştirildiği tarlaları keşfettim, duyularımın sürekli hareket ettiğini fark ettim ve kendimi onlara bıraktım. Bu keşif seyahatime, bana her seviyede sıra dışı bir parfüm bilgisi aşılayan beklenmedik ögeler damgasını vurdu. Patlayan bir yanardağın yamaçlarında kavrulmuş sandal ağacı kokusunu koklamak; değerli taş pazarında ebegümeci çayı tatmak; deniz kenarındaki gül tarlalarında yürümek üzere dokular, sesler, tatlar ve kokular dünyasındaki bu deneyimlerimi sonrasında parfümlerim aracılığıyla paylaşmayı seçtim.
Yaşadıklarımdan yola çıkarak; sürprizler, kreasyonlarımızı tanımlayan en değerli nokta. Tüm parfümlerimiz, öteki parfümlerde bulamayacağınız eşsiz bileşenlere ve duyusal içeriklere dayanıyor. Bugün birçok kullanıcımız, parfümlerimizi özgünlüklerinden dolayı övüyor ve daha önce böylesi bir parfüm kullanmadıklarını söylüyor.
● Maison Crivelli’de bir parfümün yaratım süreci nasıl oluşuyor ve ilerliyor? Her koku, yaşadığım bir andan, her bir parfüm bileşenini çok şaşırtan bir formda keşfettiğim vakitlerden ilham alıyor. Parfümü yaratmak için parfümörlere her vakit bu deneyimi anlatarak bilgi veriyorum. Onlara fotoğraflar, imgeler, sesler gönderiyorum… Yaşadıklarımı anlatıyorum ve bu anıyı duyusal, şaşırtan, zıtlık yaratan ve çok çağdaş bir kokuya çevirmek için birlikte çalışıyoruz.
Yaratıcı süreç iki biçimde işliyor. İlhamımı “beslediğim” pek söylenemez. Çoklukla sürprizler bana geliyor. Aktif ve çok meraklı biriyim ve her vakit etrafımda olanı keşfetmeye, hissetmeye ve birebir anda birçok duyguyu deneyimlemeye çalışıyorum. Bu fikir yapısının daha fazla sürprizi deneyimlememe yardımcı olduğuna inanıyorum ve bunlar daha sonra beğenilen ilhamlara dönüşüyor.
Zaman vakit, aşikâr bir bileşene dayanan yeni bir parfüm üzerinde de çalışıyorum. Bu durumda da o bileşenle ilgili şaşırtan bir deneyimi hatırlamak için geçmişe gidiyorum ve ardından birebir yaratıcı süreci izliyorum.
● Markanın yaratıcı yaklaşım ideolojisi olan “Slow perfume” nedir? “Slow perfume” kanısının gerisinde iki bakış açısı var. Birinci bakış açısı vakitle bağlantılı; benim için tez etmemek parfüm yaratmanın ve keşfetmenin çok değerli bir noktası. İlham almak, en kâfi parfümörleri bulmak, hikayemi onlarla paylaşmak, kokuyu yaratmak ve tıpkı vakitte en hoş ham konuları elde etmek için gerektiği kadar vakit ayırırım. Bu vakti ayırmak, lüksün özü… İkinci bakış açısı, parfümleri formüle etme ve ambalaj üzerine çalışmayla ilgili sahip olduğumuz doğruluk ögesiyle irtibatlı. Hiçbir formülümüzde yapay renklendirici kullanılmıyor, parfümlerimiz ftalat içermiyor. Ayrıyeten plastik içermeyen el imali kağıt kutular kullanıyoruz.
●Kokularınızın ana ilham kaynağı olan tabiata, sadık bir dost olarak yaklaşıyorsunuz. Sürdürülebilir bir amaç içeren kokular üreterek izlediğiniz yolu anlatır mısınız? Doğada vakit geçirmeyi, doğruluk ve tutkuyla çalışmayı seviyorum. Bu nedenle projeye maksadı olan öbür bir boyut katmak benim için çok değerliydi. Birinci olarak, parfümleri rastgele bir yapay renk içermeyecek biçimde formüle etmeyi seçtik. Şişeler yarı şeffaf ve görülen renk parfümün gerçek rengi. İkinci olarak, kullandığımız yüksek kaliteli İtalyan kağıdı FSC sertifikalı ormanlardan sağlanıyor.
Son olarak, Asya’da geçirdiğim yıllar boyunca, parfüm bileşenlerini yetiştirmenin çok güç olduğunu fark ettim. Birçok lokal çiftçi artık kimyasal gübre kullanıyor ya da parfüm bileşenleri yetiştiriciliğini, palm yağı üretimine geçmek için bırakıyor. Bundan dolayı, Maison Crivelli’nin parfüm bileşenleri yetiştiriciliğini desteklemek için özel bir programa sponsor olması gerektiğine karar verdim ve sürdürülebilir paçuli ile birinci programı başlattık. Her 3 parfüm satışının kesinlikle bir ölçüsünü bir derneğe bağışlıyoruz. Tarlaları ziyaret ettiğim ve mahallî teşebbüslerde yer alan beşerlerle tanışabildiğim için bu benim açımdan değerli bir proje…
Yoğun ve egzotik: Oud Maracujá
● Markanın duyusal macerasının öteki bir eşsiz kısmı “Collection Particulière” isimli özel koleksiyondan bahsedebilir misiniz? Collection Particulière, Fransızca’da “özel koleksiyon” manasına geliyor ve koleksiyonumuzdaki özel bir eser serisini tabir ediyor. Collection Particulière serisi, kimi iş ortakları için yüksek kaliteli bileşenlere sahip özel olarak geliştirilmiş parfümlerden oluşuyor. Günümüz itibarıyla seride iki parfüm bulunuyor. Biri Prag’daki bir mağazaya özel olarak ürettiğimiz Ingredients 072012, ikincisi koleksiyonumuzun birinci oud parfümü olan Oud Maracujá.
●Collection Particulière koleksiyonunun en yeni üyesi Oud Maracujá’yı sizden dinleyebilir miyiz? Ağır ve egzotik bu yeni koku, nasıl ve hangi ilhamla doğdu? Oud Maracujá; klasik oud kokularından tamamen farklı, milletlerarası lakin tıpkı vakitte çağdaş oud bazlı bir parfüm tasarlamak gayesiyle yaratıldı. Parfüm ile insanlara daha önce hiç bu türlü bir parfüm koklamadıklarını hissettirmek istedik. Birinci işim, hayatımda oud’u şaşırtan ve eşsiz bir formda deneyimleme fırsatı bulduğum anları düşünmek ve ücra öd ağacı ormanlarında yaşadığım maceraları hatırlamak oldu. Egzotik meyveleri, özellikle çarkıfelek meyvesini tatma fırsatı bulduğumu ve bu eşsiz formülü yaratmak için ilhamın oradan geldiğini çok hoş hatırlıyorum.
● Oud Maracujá, bizi öd ağacı dolu bir ormanda çarkıfelek meyvesinin tadı ve kokusunu deneyimlemeye davet ediyor. Parfümün notalarının her biri parfüme neler katıyor? Parfüm parlak, sulu ve keskin kokulu çarkıfelek meyvesi ile oud akorunun derinliği ortasında bir kontrasta sahip. Bu eşsiz birleşim, parfüme özgünlük katarak onu kesimde eşi gibisi olmayan bir parfüm haline getiriyor. Oud Maracujá’nın üst notalarında; çarkıfelek meyvesi ve siyah frenk üzümünün parlak, egzotik vurgularını içeren ışıltılı bir akor bulunuyor. Bu ışıltı, baharatlı bir dokunuş sağlayan safran ve meyvemsi, dolgun nitelikleriyle akoru tamamlayan Türk gülü ile vurgulanıyor.
Orta notalarda yer alan paçuli topraksı notaları ile oud zenginleştirilirken, benzoinin olağanüstü yumuşaklığı kokunun çok taraflı hissine katkıda bulunuyor. Alt notalardaki deri, tütsü, amber, vanilya, labdanum akoru ve akigala ağacı dokunuşuyla kokunun etkisi pekiştirilirken, uzun sureli kalıcılık sağlanıyor.
● Bu yeni koku için birlikte çalıştığınız dünyanın en ünlü parfümörlerinden Jordi Fernandez ile iş birliğiniz nasıl başladı? Bir oud koleksiyonu üzerinde çalışma fikrini birinci düşündüğümde Paris ve Dubai’den Givaudan gruplarına bu türlü bir proje için en uygun parfümörün kim olacağını sordum. Her iki kadro de Givaudan’daki en hoş kurum içi oud parfümörü olarak tanınan Jordi Fernandez ile temasa geçmemi önerdi. Öteki parfümörlerle yaptığımız üzere Jordi ile yüz yüze buluştuk. Tanıştığımız anda ortamızda çok hızlı bir bağ oluştu. Jordi fikirlerimi ve yönelmek istediğimiz tarafı anlamak için konuştuklarımız üzerine detaylıca düşünmek üzere vakit istedi. Birkaç hafta sonra bana ulaştığında böylesine özgün bir projede çalışmanın kendisi için bir meydan okuma olduğunu belirtti ve kesin formüle ulaşana kadar birkaç farklı seçeneği değerlendirdik. Böylece iş birliğimiz başlamış oldu.
Kamudaki 700 binden fazla kamu çalışanının mali ve toplumsal haklarının belirleneceği Kamu Toplu İş Kontratları Çerçeve Protokolü’nün 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nden evvel imzalanması bekleniyor. Kamu çalışanı birinci altı ay için yüzde 45 artırım istiyor,…
Kara yolları, demir yolları, vilayet özel yönetimleri, şeker fabrikaları, elektrik üretim santralleri, Ulusal Eğitim ve Ulusal Savunma bakanlıkları, hastaneler ve üniversitelerin de ortalarında olduğu kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan 700 binden fazla emekçiyi ilgilendiren 2023 Yılı Kamu Toplu İş Mukaveleleri Çerçeve Protokolü görüşmelerinde süreç devam ediyor.
Türk-İş ve Hak-İş’in personel kesitini, Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Dalı Kamu Patronları Sendikasının (TÜHİS) kamu patronunu temsil ettiği görüşmelerde, muhakkak bir kademeye gelindi. Kamu patronunun, taban fiyatın 11 bin 500 liraya yükseltilmesi ve 2023’ün birinci altı ayında yüzde 30 artırım yapılması halindeki birinci teklifini, taban fiyatın 12 bin liraya yükseltilmesi ve birinci altı ay yüzde 40 artırım olarak güncellemesiyle pazarlıklar ağırlaştı.
İşçi tarafı, aylık brüt taban fiyatın 15 bin liraya yükseltilmesi, akabinde tüm fiyatlara yüzde 15 refah hissesi ek edilmesi ve daha sonra birinci altı ay için yüzde 45 artırım yapılması istikametindeki ısrarını sürdürürken, hükümetten gelecek yeni teklifi de beklemeye başladı.
Bu kapsamda, hükümetin yeni bir teklif için hazırlıklarını sürdürdüğü öğrenilirken, görüşmelerin hafta içi hareketlenmesi ve mukavelenin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nden evvel imzalanması bekleniyor.
“İşçi kısmı olarak teklifi yetersiz bulduk”
Türk-İş Genel Lideri Ergün Atalay, TÜHİS’in taban fiyatın 11 bin 500 liraya yükseltilmesi ve birinci altı ay için yüzde 30 artırım yapılması teklifiyle görüşmelerin tıkanması üzerine Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alim’in devreye girdiğini belirterek, şunları söyledi:
“Sayın Bakan, bayramdan evvel, Türk-İş ve Hak-İş heyetleriyle görüşerek, hükümetin yeni teklifinin taban fiyatın 12 bin lira yükseltilmesi ve birinci altı ay için yüzde 40 artırım yapılması biçiminde olduğunu bize iletti. Biz bu teklifi emekçi kısmı olarak yetersiz bulduk. Gelinen noktada, hükümetten günün şartlarını, çalışanların alım gücünü ve sunduğumuz taleplerimizi karşılayacak yeni bir teklifte bulunmasını istiyoruz.”
Diğer kontratları de yakından ilgilendiriyor
Öte yandan, yaklaşık 3,5 milyon memur ile 2,5 milyon memur emeklisinin maaşlarına yapılacak artırım oranının belirleneceği 2024-2025 yıllarını kapsayan 7. Periyot Toplu Mukavele görüşmeleri, 1 Ağustos prestijiyle başlayacak.
Bu doğrultuda, kamu çalışanlarını ilgilendiren 2023 Yılı Kamu Toplu İş Kontratları Çerçeve Protokolü, memurların toplu mukavelesi başta olmak üzere, özel dalda imzalanacak toplu iş kontratlarının çerçevelerini belirlemesi açısından da değer taşıyor.
Arnavutluk Adalet Bakanlığınca iadesine karar verildikten sonra getirildiği Türkiye’de gözaltına alınan kripto para borsası Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı.
Arnavutluk’taki Dıraç Temyiz Mahkemesinin iade kararının akabinde 20 Nisan Perşembe günü ülkeye getirilen Özer’in, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Hatalarla Uğraş Şube Müdürlüğü’ndeki süreçleri tamamlandı.
Özer, buradaki süreçlerinin akabinde Anadolu Adliyesi’ne sevk edildi.
Emniyetteki süreçleri sırasında dolandırıcı olmadığını savunan ve susma hakkını kullanan Özer’in mahkemede tabir vereceği öğrenildi.
Özer’in kendisinde para olmadığını ve elindekileri de sahiplerine dağıttığını söylediği belirtildi.
Faruk Fatih Özer ile birlikte getirilen dizüstü bilgisayar, 9 telefon, sim kart, flash bellek ile not defteri üzerindeki incelemeler sürüyor.
Adliyede savcılığa çıkarılan Özer, “örgüt kurmak ve yönetmek”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “mal varlığı kıymetlerinin aklanması” cürümlerinden tutuklanması talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
Özer çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmedi
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nda sözü alınan Faruk Fatih Özer, 2014 yılında Gebze’de bir yazılım şirketi kurduğunu, bu şirketin faaliyet alanının taşınabilir ve web yazılımlarını geliştirmek üzerine olduğunu anlattı.
Özer, şirketinin faaliyetlerinin devam ettiği müddette kripto paralara karşı bir ilgisinin oluştuğunu, küresel kripto para Borsalarında şahsi hesabıyla kripto para alıp satmaya başladığını belirttiği sözüne şöyle devam etti:
“Bu sırada Türkiye’deki kripto para borsalarına yenilik katabileceğimi düşündüm. Koineks isimli kripto para borsasını 2017 yılında İstanbul Şişli’de bir ofis kiralayarak kurdum. Birebir vakitte Gebze’deki yazılım şirketindeki faaliyetlerim de devam ediyordu. Koineks isimli firmayı kurduktan sonra işe alıma başladım ve 5 kişilik bir çalışan takımı ile kripto para faaliyetlerimi sürdürdüm. Bitcoin ve Etheryum, Litecoin, Dogecoin ve Ripple isimli coinler olmak üzere 5 coinin alım satım işlerine aracılık ettim. 2020’de küresel pazarda hizmet verebilmek için kripto borsamızın ismini Thodex olarak değiştirdim ve faaliyetlerime Göztepe ilçesinde ofis kiralayarak devam ettim.”
Şirket süreç hacminin vakitle artmaya başladığını ve bu nedenle grubunu genişlettiğini anlatan Özer, “Şirkete yazılımcı, toplumsal medya uzmanı, müşteri dayanak elemanı, insan kaynakları elemanı üzere faaliyet gösteren bireyleri aldım. Kurmuş olduğum Thodex firması süreç hacmi olarak Türkiye’nin birinci 3 kripto para borsasında yer almıştı. Faaliyetlerine kurumsal bir firma olarak devam etmekteydi” dedi.
“Kimseyi dolandırmadım”
Üzerine atılı “dolandırıcılık”, “örgüt kurmak ve yönetmek” ve “mal varlığı pahalarını aklamak” kabahatlerini kabul etmeyen Özer, “Kimseyi dolandırmadım. Mal varlığı kıymetlerini aklamadım.” tabirlerini kullandı.
Özer, şirket faaliyetlerine devam ederken neden yurt dışına çıktığıyla ilgili bahisleri 12 Haziran’daki duruşmada anlatacağını söyledi.
Şimdiye kadar evrakta mağdur sıfatı bulunan ve MASAK tarafından ziyanları tespit edilen şahıslara avukatları aracılığıyla ulaşıp bu şahısların ziyanlarını karşıladığını öne süren Özer, “Devam eden süreçte de mağdurların ziyanlarını karşılama niyetindeyim” formunda konuştu.
Yakalanma ve iade süreci
Kırmızı bültenle aranan Özer 30 Ağustos 2022’de Arnavutluk’ta yakalanmıştı.
Arnavutluk’taki Elbasan Asliye Mahkemesinin 2 Eylül 2022’de Özer’in tutukluluğunun devamına yönelik verdiği karar, 14 Eylül 2022’de Özer’in avukatlarınca temyize götürülmüştü.
Dıraç Temyiz Mahkemesi, 20 Eylül’de Özer’in tutukluluğuna yönelik kararı onamıştı.
Elbasan Asliye Mahkemesi, 17 Kasım 2022’deki duruşmada, Elbasan Savcılığının “Özer’in Türkiye’ye iade edilmesine müsaade verilmesi” tarafındaki talebinin kabul edildiğini bildirmiş, Özer ise 7 Aralık 2022’de bu kararı temyize götürmüştü.
Bu karara ait Dıraç Temyiz Mahkemesinde 30 Aralık 2022’de yapılan duruşmada, Özer’in Türkiye’ye iade edilmesine ait karar onanmıştı.
Söz konusu karar üzerine Özer 20 Nisan Perşembe günü uçakla İstanbul’a getirilmişti.
Paraları dağıttığını söyledi
Emniyetteki süreçleri sırasında dolandırıcı olmadığını savunan ve susma hakkını kullanan Özer’in mahkemede söz vereceğini bildirdiği öğrenildi.
Özer’in kendisinde para olmadığını ve elindeki paraları da sahiplerine dağıttığını söylediği belirtildi.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmanın sonunda hazırlanan ve 2 bin 27 kişinin müşteki olarak yer aldığı iddianamede de Thodex isimli şirketin 400 bin lira sermaye ile firari sanık Faruk Fatih Özer tarafından kurulduğu anlatılıyor. İddianamede yer verilen MASAK raporunda Thodex platformunun müştekileri, iş ve süreçleri nedeniyle hileli davranışlarla aldattığı kaydediliyor.
MASAK raporunda sanık Faruk Fatih Özer’in hakimiyeti altındaki 3 başka hesaptan 253 milyon 714 bin 909 lira karşılığı kripto varlık transfer edildiği vurgulanarak, bunun değerli bir kısmının sanıklar Cem Uzunoğlu, Faruk Fatih Özer ve Zuhal Özer’in ticari merkezi Malta’da bulunan kripto varlık hizmet sağlayıcısı nezdinde yer alan kripto varlık cüzdanlarına transfer edildiği vurgulanıyor.
İddianamede, bu hatalar sebebiyle 356 milyon liralık ziyan oluştuğuna yer veriliyor.
Firari Faruk Fatih Özer’in de ortalarında bulunduğu 6’sı tutuklu 21 sanık hakkında “suç işlemek hedefiyle örgüt kurma ve yönetme”, “bilişim sistemleri banka yahut kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” ve “tacir yahut şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılık ve cürümden kaynaklanan mal varlığı bedellerini aklama” kabahatlerinden 12 bin 164’er yıldan 40 bin 562’er yıla kadar mahpus cezası isteniyor.