Yargıtay’da “yapay zeka” dönemi

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, yapay zeka tabanlı Yargıtay İçtihat Merkezi hakkında bilgi verdi. Akarca, “Yapay zeka kendi kendisine veriler yüklendikçe sistemi öğrenen ve bunu gerçekten uygulayan bir sistem” dedi.

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, rehbere uygun şekilde yazılacak gerekçeli kararların, bu yıl faaliyete geçecek yapay zeka tabanlı Yargıtay İçtihat Merkezi aracılığıyla yaygınlaştırılacağını söyledi.

Akarca, Sivas Barosu tarafından Fidan Yazıcıoğlu Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Cumhuriyetin 100. Yılında Hukukun Güncel Sorunları” konulu sempozyumda yaptığı konuşmada, Yargıtay’ın son yıllarda gerçekleştirdiği reformları anlattı.

Yargıtaydaki daire başkanları, üyeler, tetkik hakimler ve cumhuriyet savcılarının görev tanımları ile iş analizlerinin yapılarak rehber niteliğinde asgari standartlar öngörüldüğünü dile getiren Akarca, “Yüksek mahkemelere özgü karakteristik özelliklerin yanı sıra tüm mahkemeler açısından geçerli temel kurumlara ilişkin detaylı rehberlik içeren bu ilkelerin en iyi uygulama örneklerini Yargıtay’da gerçekleştirmeye çalışıyoruz.” diye konuştu.

Yapay zeka tabanlı Yargıtay İçtihat Merkezi hakkında da bilgiler veren Akarca, “Rehbere uygun şekilde yazılacak gerekçeli kararlar, bu yıl faaliyete geçecek olan yapay zeka tabanlı Yargıtay İçtihat Merkezi aracılığıyla yaygınlaştırılacaktır.” ifadelerini kullandı.

Akarca, emsal kararların veri tabanına yapay zeka destekli olarak işlenmesine ilişkin çalışmaların gerçek ortamda devam ettiğini dile getirerek, “Yargıtay sunucuları üzerinden çalışan yapay zeka sisteminin eğitimi erken bir aşamada olmasına rağmen kararların özetlenmesi konusunda başarılı olmuştur. Yapay zeka kendi kendisine veriler yüklendikçe sistemi öğrenen ve bunu gerçekten uygulayan bir sistem. Yapay zeka teknolojisi bakımından Yargıtayda oluşturulan bilgi birikimi ve kapasite yakın gelecekte rapor kağıdı hazırlanması, gerekçeli karar yazımı ve diğer iş süreçlerinde de uygulanabilecektir.” değerlendirmesinde bulundu.

patronlardunyasi.com

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Divan Kurulu Temmuz Ayı Olağan Toplantısı gerçekleştirildi

Galatasaray Spor Kulübü Divan Kurulu Temmuz Ayı Olağan Toplantısı, Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Stadyumu’nda bulunan Özhan Canaydın Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Galatasaray Spor Kulübü Divan Kurulu Temmuz Ayı Olağan Toplantısı, Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Stadyumu’nda bulunan Özhan Canaydın Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Cumhuriyetimizin Kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, vatan için canını feda etmiş olan kahraman şehitlerimiz, kulübümüzün kurucusu ve 1 numaralı üyesi Ali Sami Yen ve arkadaşları ile yakın zamanda yaşamını yitirmiş olan üyelerimizin anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. 

Divan Kurulu üyelerimizden Ahmet Özdoğan, Sedat Doğan, Gürkan Eliçin, Tayfun Akçay, Burçin Tuncel, İbrahim Göknar, Hayri Kozak, Faruk Gürbüzer, Niyazi Yelkencioğlu, Cemil Dönmez ve Erdal Günsel sırasıyla kürsüye çıkarak görüşlerini ifade ettiler. 

Galatasaray Spor Kulübü Divan Kurul Başkanı Aykutalp Derkan açılış konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Değerli hazirun. Yoğun bir seçim tarihini geride bıraktık. 18 Haziran’da pandemi şartlarından ötürü ertelenmiş olan Divan Kurulu başkanlık seçimini, 19 Haziran Cumartesi günü ise Galatasaray Lisesi’nde, mektebimizde kulüp başkanlık seçimini icra. ettik. Birer gün arayla hem divan yönetimi hem kulüp yönetimi 2021-2024 dönemi için seçilmiş oldu. Malum Galatasaray’da seçimler şölen havasında geçer. Yeni divan yönetimi olarak ben ve çalışma arkadaşlarım, yeni kulüp yönetimimize Burak Elmas başkanlığında başarılar diliyorum.”

“Gördüğünüz gibi kulüp başkanlığı için yönetimle kaldığımız mutabakat çerçevesinde alışılmış üzere bir kulüp yönetim kurulu masası oluşturmadık. Sevgili Burak başkan ve çalışma arkadaşları divan üyelerinin arasında toplantılara katılmayı arzu ettiler. Biz de buna saygı duyduk.” 

“Pandemi şartlarında divan başkanlığımızın aylık toplantıları, gerek zoom ortamında telekonferans yöntemi ile online bir şekilde icra edildi. Yaklaşık 14 ay bu şekilde icra ettik. Seçim öncesi 12 Haziran’da stadımızda yüz yüzde toplanma fırsatı bulduk. Niye mektepte toplanmadığımızı soran üyelerimiz var. Temmuz ve Ağustos aylarında tarihi Tevfik Fikret Salonu’nda klima sistemi olmadığından,  sağlıklı bir çalışma imkanı olmadığından eylül ayından önce yapılacak tüm toplantıları stadımızda, rahmetli Özhan başkanımızın adını taşıyan bu toplantı salonunda icar etme kararı aldık… Eylül ayından itibaren, kulübümüz kurulduğu yuvamız Tevfik Fikret Salonu’na dönmeyi planlıyoruz. Divan toplantılarımızı her ayın ikinci çarşambası yapıyoruz. Bu ay uzun süren Kurban Bayramı tatili sebebiyle bayram sonrasına bıraktık. Niye çarşamba günü ve niye 13.30’da icra etmedik diye soranlar olabilir. Sportif A.Ş.’nin Olağanüstü Mali Genel Kurulu vardı saat 14.00’te. Saygıdeğer yönetimimiz Sevgili Burak Elmas başkanlığında büyük bir çoğunlukla oraya katılım yaptı. Burada hem geçmiş Sportif A.Ş. yöneticilerinin istifası hem de yerlerine yeni atanan yönetim kurulu üyelerimiz onaylandı. Dolayısıyla bu da çok önemli bir genel kuruldu. Dolayısıyla yönetimle yaptığımız mutabakat çerçevesinde toplantımızı saat 15.00’e alma kararı aldık.. Yarın da kritik bir rövanş maçımız var.  Yarın maç protokolü olacağı için, yönetimimiz de büyük bir çoğunlukla aramızda olma arzusundan dolayı toplantıyı salı gününe aldık.” 

Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Burak Elmas, kürsüye gelerek şu açıklamayı yaptı:

“Sayın Divan Başkanım, saygıdeğer divan kurulu üyeleri. Hepiniz hoş geldiniz. Sayın Divan Başkanı ve Divan Kurulu. Bu bizim birlikte yaptığımız ilk divan kurulu toplantımız. Hepimiz için güzel bir çalışma dönemi olmasını diliyorum. Size de hayırlı olsun diyorum. Sizlerle birlikte, Galatasaray’a uygun şekilde başlattığımız Divan Kurulu – Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu ilişkisinin de  dönemimiz boyunca devam edeceğinin taahhüdünü tarafımızdan sizlerle paylaşmak isterim. Biliyorsunuz göreve geleli kısa bir zaman oldu. Bu ilk divan kurulu toplantımız. Bize teveccüh gösteren tüm divan kurulu üyelerimize teşekkür ediyorum. Tercihini bizden yana kullanmamış olan üyelerimize de Galatasaray’ın Türkiye’ye örnek olan bu seçim sürecine katkılarından dolayı tekrar huzurunuzda teşekkür etmek istiyorum. Yolumuz, sizlerden aldığımız bu güç ve destekle aydınlanacak ve güçlü bir şekilde sizleri temsilen hareket etmeye devam edeceğiz. Tüm bunların yanında 29 Temmuz 1951 yılında vefat eden kurucumuz Ali Sami Yen’in 70. ölüm yıl dönümü   yaklaşıyor. Bu vesileyle kendisini de huzurlarınızda rahmetle anıyorum. Seçim süreci boyunca ve seçildikten sonra yürüttüğümüz birleştirici, ayrıştırmayan , Galatasaray’a yakışır üsluba devam ediyoruz. Bundan asla ödün vermeyeceğiz.” 

“200 ADET İYİLEŞTİRME ALANI TESPİT ETTİK”

“Biz Galatasaray’ı birleştirmek, aydınlık bir geleceğe taşımak, günlük kararların Galatasaray’ın geleceğini karartmadığı bir dönem geçirmesi için göreve talip olduk. Sizlere verdiğimiz taahhüdün sonuna kadar arkasındayız. Seçildikten sonra, dönem dönem tabii ki haklı olarak eleştiriler oldu. Bunları dinliyoruz. Kulübün gerçek sahiplerinin sizler olduğunu bilen, sizlerin adına bu görevi ifa ettiğimizin bilincinde olan bir yönetim kuruluyuz. Arkadaşlarımla beraber tüm eleştirilerinizi, tüm tavsiyelerinizi bugüne kadar çok ciddiye alarak dinlemeye, bu eleştirilerden, tavsiyelerden kendimize ders çıkarmaya, artı fikirler üretmeye devam edeceğiz. Galatasaray kürsülerinde, Galatasaray ortamlarında bize yapılacak olan her türlü tavsiye ve eleştiriye sonuna kadar açığız. Korumaya söz verdiğimiz Galatasaray değerleri de bunu gerektirir.  Göreve geldikten sonra arkadaşlarım ve ben ciddi bir gündemin içerisine girdik. Mevcut iş süreçleri, organizasyon yapısı, bilgi teknolojileri altyapılarını inceleyerek, gerçekleştirilen analiz çalışması sonucunda stratejik operasyonel ve organizasyonel, teknolojik alanlara dair 200 adet iyileştirme alanı tespit ettik. Bu iyileştirme alanlarını seçim dönemi sizlere vermiş olduğumuz, söz vermiş olduğumuz hareket planı çerçevesinde birleştirerek her alana belirli sorumlu ekipler atayarak bu sorumlulukların ifasını haftalık takibe başladık. Bunun yanında Galatasaray’da hepimizin şikayetçi olduğu kronik sorunları çözmeye çalışıyoruz. Bu sorunları çözerken her şeyi kendimizin bildiğini, en iyisini yapacağımızı asla iddia etmiyoruz. Dolayısıyla camiamızın bize vereceği her türlü desteğe, uzmanlarımızın bilgi birikimlerinden faydalanmaya her zaman açık olduğumuzu tekrar buradan paylaşmak isterim.” 

“TÜM HOCALARIMIZIN SONUNA KADAR ARKASINDAYIZ”

“Hepimizin gerçekten üzüldüğü bir PSV mağlubiyeti aldık. Bu mağlubiyet beni ziyadesiyle üzdü. Ben de bir taraftarım, siz de bir taraftarsınız. En çok da bir taraftar olarak üzüldüm. Geçmişte yapılan maç sonuçlarına bağlı panik hatalarla Galatasaray’ı geleceğini asla tehlikeye atmayacağız. Burada akıllı davranarak Galatasaray’ın gelecek yıllarını kurtaracak bir kadro yapılanmasını ve gerekli operasyonel altyapıyı kurma hedefimiz var. Bu tüm şubelerimiz için geçerli. Son zamanlarda yaptığımız transferlerle de gerek yaş ortalaması gerek bonservis ödemeleri açısında yapmaya çalıştığımız stratejik hamleyi ve kadro mühendisliğini sizler de fark etmişsinizdir. Aynı şey tüm şubelerimiz için de geçerli. Tüm şubelerimize yeni bir bakış açısıyla, beyaz sayfa stratejisi açarak, şubelerimizin kendi kendine yettiği, yarışmacı kimliğinden de vazgeçmediği, doğru sponsorlarla çalıştığı ve bu sponsorlarımızda şube yönetiminin içerisinde söz sahibi olduğu bir modeli söz vermiştik. Şubelerimizde bu modeli harekete geçirmeye başladık. Futbolda özellike son zamanlarda teknik direktörümüze yapılan biraz haksız, biraz da sertlik seviyesi gereğinden fazla olan eleştirileri görüyoruz. Hem futbolda hocamızın hem diğer şubelerde tüm hocalarımızın ve sporcularımızın sonuna kadar arkadasındayız. Onlara yapılan haksız eleştirilerin de sonuna kadar karşısında olacağımızı sizlerle paylaşmak isterim. Tüm teknik direktörlerimiz, sporcularımız Galatasarayımızın sporcularıdır. Onları korumak, eleştirirken Galatasaray’a zarar vermemeyi öncelik haline getirmek çok önemlidir.” 

“Sevgili üyemiz Sedat Doğan beyefendinin açıp kazandığı dava çok önemli bir davadır. Kendisiyle de bunu görüştük. Bu davanın gereğini de daha önceki yönetim kurulumuzun bize göre doğru olarak yapılmadığını düşünüyorum. Bize göre bu davanın itirazının TFF’ye değil, TFF Disiplin Kurulu’na yapılması gerektiği yönünde. Bu konuda gereğini yaparak TFF Disiplin Kurulu’na bu verilen dilekçedeki Sedat Doğan davası ve var olan benzer birçok davayı örnek göstererek kulübümüzün aleyhine geçmişte verilmiş kararlarla ilgili Disiplin Kurulu’na başvurumuzu yapmış bulunuyoruz.  Disiplin Kurulu’ndan gelecek olan herhangi bir ret ihtimaline karşı da aynı şekilde bu davayı Tahkim Kuruluna taşıyacağız. Bu yollar tüketilmeden bu konuyu başka bir merciye götürmek mümkün değil.” 

“TÜRKİYE’DE CAS MUADİLİ BİR YAPI KURULMASINI İSTİYORUZ”

“Yönetime geldikten sonra, yönetime gelemeden önce verdiğimiz taahhütler çerçevesinde Türk sporunda Galatasaray’ın masadaki ağırlığını hissettirme çabasını anında devreye koyduk. Kulüpler Birliği ile ve kulüpler arasında yaptığımız toplantıda bu kronikleşmiş problemlerin hallolması yolunda Galatasaray’ın güçlü iradesini masaya koyduk. Yarın TFF’nin Genel Kurulu var. Genel kurulda bir değişiklik önerisi var masada. Buradaki asıl problem TFF’deki yargı birimlerinin bağımsız olup olmaması prensibi. TFF getirdiği öneride, Tahkim Kurulunun, Disiplin Kurulunun, Çözüm ve Uyuşmazlık Kurulu Üyelerinin, başkan yerine yönetim tarafından atanması gerektiği maddesini getirmiş. Bunu dışında da bu beyefendilerin yemin etmesi zorunluluğu getirilmiş. Yemin ederlerse ve yönetim kurulu tarafından atanırlarsa, bu hukuk departmanlarının bağımsızlığa kavuşacağını düşünüyorlar. Diğer kulüplerle birlikte ciddi bir çalışma yaptık. Bizim de bir önerimiz var. Bu kurulların bağımsız seçilmesi, birkaç seçilmiş federasyon yönetimiyle beraber çalışması, bu kurullarının maaşlarının federasyondan değil, başvurular nezdinde kesilen cezalarla biriken havuzdan bağımsız şekilde ödenmesi şeklinde, çok kapsamlı, kulüplerin hemfikir olduğu bir tüzük önerisiyle yarın bu davanın esası olan yarın bağımsızlığının korunması açısından teklifimizi vereceğiz. Umuyorum ki yarın bu teklifimiz de TFF Genel Kurulu’ndan geçecektir. Ayrıca şu anda üzerinde çalışılan Türk spor yasasında da spor mahkemesi kurulması, Türkiye’nin CAS muadili, sporda federasyon ve yargı kurullarının aldığı ceza kararlarının bir üst mahkemeye taşınabilme olasılığını da Adalet Bakanlığı ile yaptığımız görüşmelerde, bu yasanın içerisine koyulmasını öngörüyoruz. Ciddi şekilde bu esas sorunu çözmek üzere hamlelerimiz var.”

“ŞEFFAF BİR YÖNETİMİZ”

“Galatasaray Spor Kulübü’nde biz şeffaf bir yönetimiz. Burada sizlerin adına bulunduğumuzun farkındayız. Kapalı kapılar ardında bir şey olmasını istemiyoruz. Saygıdeğer divanımız istediği her türlü komisyonu kurar. Divanda alınan her türlü karara da saygılıyız; fakat burada bir rol karmaşası var. Seçilmiş Genel Kurulumuzun tasdikiyle gelmiş bir denetleme kurulu var. Bu içeriklerin incelenmesi Denetleme Kurulunun görevi. Bu görevleri divanda kurulacak başka bir komisyona devretmeyi şahsen sakıncalı görüyorum. Bizim denetleme kurulumuz son derece açık. Arzu ettiğiniz her konuya dilekçe ile Denetim Kuruluna başvurursunuz. Divan Kurulumuz da dilekçe ile bilgi isteyebilir. Denetleme Kurulumuzun seçilme sebebi içerisinde bulunan yetkinliklerdir. Bu yetkinlikler içeride var. Denetim Kurulumuz bağımsız olarak hareket eden Divan Kurulumuza merak edilen hususlar hakkında cevap verir. Bir rapor sunar. Divan Kurulumuzda bu dilekçeyi verenlerin kafalarında hala bir soru işareti varsa tekrar başvururlar. Bu yol tüketilmeden direkt olarak burada bir komisyon kurup Denetleme Kurulunu by pass etmeyi şansım olarak Galatasaray için çok doğru bulmadığımı buradan paylaşmak isterim. Sizlerin alacağı her türlü karara sonuna kadar saygılıyız. Divan Kurulu toplantıları bizim için çok önemli. Yönetim kurulumuz olarak çok kalabalık bir katılım gösterdik. Divan Başkanımızın da belirttiği üzere, yüksek yerlerde oturmak yerine sizlerin arasında beraber oturmayı tercih ettik. Gerekli gördüğümüz zamanlarda kürsüye çıkarak sizlerin sorularına cevap vermeyi tercih ettik. Bundan sonraki divan toplantılarımızda da böyle yapacağız. Tekrar bize güvendiğiniz için, Bize bu görevi verdiğiniz için teşekkür eder, bize verdiğiniz görevlerin ağır sorumluluğunu üstümüzde fazlasıyla hissettiğimizi, Galatasaray için elimizden geldiğimiz her şeyi yapmaya devam edeceğimizi burada huzurlarınızda paylaşıyorum. Hepinize iyi haftalar dilerim. Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.” 

Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Burak Elmas, sorulara cevap vermek için tekrar kürsüye gelerek  şu bilgilendirmeyi yaptı:

“Zaten dilekçeyi aldık, dilekçeyi okuduk. Allah’a şükür dilekçeyi anlayacak kadar da kapasitemiz var. Şimdi buradan Galatasaray açtığı davayı kazanmak zorunda. Galatasaray kaybetmek için dava açmaz. Dolayısıyla burada bu tavsiye kararını almanızın Divan Kurulu’nun desteğini biz zaten otomatik hissediyoruz. Biz ayrı değiliz ki. Destek istersek buraya gelir isteriz. Bu davayı inceleriz hukukçularımızla, camiamızın hukukçularından da destek alırız. Galatasaray çok önemli hukukçular yetiştiren bir camia… Bu eğer bir dava takibi kararıysa biz zaten takip ediyoruz. Yaptığımız bir iş konusunda bize tavsiye kararı alıyorsunuz demektir. Eğer davanın takip şekliyle ilgili bir kararsa bence burada ilk önce bu şeklin Divan Kurulu’nda hukukçular tarafından iyi anlaşılıp, artılarının eksilerinin anlaşılıp Divan Kurulu’nun tavsiye kararını çok doğru ve uzlaşılmış bir hukuki temele dayanması gerekir. Bunu Divan Kurulu dışında da yapabilirsiniz oturur buluşur, konuşuruz. Buradan verilmiş bir dilekçeyi tavsiye kararı almak yaparız yapmayız değil bizim görevimiz zaten bu. Galatasaray’ın hukuki olarak her türlü hakkının savunulması bizim görevimiz. Dolayısıyla bu konudaki görüşümüz budur.”

“Sevgili Burçin Bey, kendisi benimle sağ olsun çok açık, şeffaf bir şekilde bunu paylaştı. Ben de bunu yapmakla sorumlu bir Denetim Kurulumuzun seçildiğini söyledim. Tabii burada birkaç şey birbirine giriyor. Birincisi geçmişte doğru uygulanmamış sistemler sebebiyle doğru uygulanacak sistemlerin eskiye uyacağı öngörüsü. Bizim Denetleme Kurulumuzu biz göreve gelirken kendilerine bizim hakkımızdaki konular da dahil bağımsız olmalarını arzu ettiğimizi söyledik ve o çerçevede hareket edecekler. Dolayısıyla Divan Kurulu’nun herhangi bir konuda Denetleme Kurulumuzdan, Yönetim Kurulumuzdan bilgi isteyebilir. Bunda hiçbir negatif bir şey yok. Son derece her konuda saygılıyız. Geçmişte biliyorum sizlerle bilgi paylaşılmadı ama, o dönemdi. Galatasaray’ın doğrusu değildi. Şuna emin olabilirsiniz ki biz Galatasaray’ı Galatasaraylının adına yönettiğimiz için Galatasaraylılardan da Galatasaray’ın hiçbir bilgisini saklama veya paylaşmama niyetinde değiliz, şeffafça paylaşacağız. Burada tek bahsetmek istediğim şey şu: Divan Kurulu kendi içerisinde bir yetkinlik belirleyebilir. Yönetim Kurulu’ndan bir bilgi ister. Büyük bir keyifle Denetim Kurulumuzun hazırladığı hızlı da geri dönüş yaparak hangi konuysa o konu hakkında bilgi verir. Burada bahsetmiş olduğunuz birbirinden değerli isimler var. Hepsinin yetkinliklerine zaten şahidim ve inanıyorum. Ondan sonra Divan Kurulu içerisinde bu değerlendirilen birçok konu var ve bu konuların ne olduğunu bilmiyorum. Konu fark etmez. Her konuda Denetim Kurulumuz görevini yapar ondan sonra da bu görevi yaptıktan sonra da ilave Divan Kurulu içerisinde bir uzmanlar ekibinin görüşü olur ona göre de Denetleme Kuruluna verir Denetleme Kurulu da tekrar gözden geçirir veya karşı görüşünü söyler. Burada benim demek istediğim bu yoksa buradaki niyeti herhangi bir kötü niyet olduğunu veya başka bir niyet olduğu konusunda herhangi bir görüşüm yok sadece Denetleme Kurulumuzun görevini yapması gerekirse bu bir ekip şahsen de girebilir buradan bir tavsiye kararına gerek yok. Burada yer alan birbirinden değerli Galatasaraylılar her ne zaman Denetleme Kuruluna gelseler burada istedikleri konu hakkında bana da gelseler Yönetim Kuruluna da gelseler her türlü bilgiyi zaten vereceğiz. Bunun yapılmasını istemiyoruz, araştırılmasını istemiyoruz gibi bir şey yok. Ayrıca Denetleme Kurulu yapılan işlemlerin tüzüğümüze uygunluğunu inceleme mecburiyetinde. Bunun yılı belirtilmemiş yani kendi yılını denetler diye bir madde yok. Dolayısıyla direkt kendileriyle de görüşüp herhangi bir konuda araştırmalarını bizimle ilgili de bir konuda araştırma yapmalarını her zaman isteyebilirsiniz bu da buradan size taahhüdüm olsun. Sorularınızı sormanızda bu konularda Denetim Kurulu’ndan bilgi istemenize ve bu Denetim Kurulu’ndan aldığınız bilgilerde eksiklik varsa tekrar ilave bilgi talep etmenizde hiçbir mahsur görmüyorum. Sadece bunun işleyiş şekliyle ilgili söylemek istedim.”

Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Polat Kalafatoğlu ise kürsüye gelerek şu açıklamayı yaptı:

“Sayın Başkanım, değerli Divan Kurulu Başkanı, Divan Kurulu Üyeleri ve değerli Galatasaraylılar, hepinize iyi günler diliyorum. İlk defa bu kürsüye çıktığım için heyecanlıyım, o yüzden hata yaparsam kusuruma bakmayın. AİHM başvuruları ile alakalı birkaç noktaya ben aslında farklı bir görüş sunmak istiyorum. Şöyle de başlayabiliriz; tabii ki Galatasaray birçok önemli İnsan Hakları hukukçusu yetiştirmiştir ancak burada biz şu şekilde düşünüyoruz. Ali Rıza Türkiye’nin kararı sonrasında Sedat Doğan’ın kararı tabii ki çok önemli kararlar. O kararlarda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi evet Futbol Federasyonu’nun Tahkim Kurulu hatta diğer hukuk kurullarının bağımsız ve tarafsız bir hukuk kurulu olmadığını söyledi ve ondan sonra da hak ihlaline karar verdi. Bu hak ihlali sonucunda aslında sizin adil yargılanma hakkınızın ihlal edildiği sonucuna vardı ve bunun neticesinde bir tazminat hükmetti aslında. Bu karardan sonra ancak Türkiye Futbol Federasyonu tarafından veya Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu tarafından verilmiş tüm kararlar hükümsüz ve geçersiz demenin hukuken ben doğru bir yaklaşım olduğunu düşünmüyorum naçizane. 

“Yapılması gerekenin biz şu olmasını düşünüyoruz: evet AİHM kararları onu söylüyor zaten Ali Rıza kararıyla başladı ve sizin kararınızla da aslında doğrudan Ali Rıza Türkiye kararına atıfta bulundu. Türkiye Futbol Federasyonu kurullarının tarafsız, bağımsız olmadığını orada söyledi. Sizin ifade özgürlüğü hakkınızın ihlal edildiği sonucuna vardı. Ancak burada birincisi biz o davaların tarafı değildik kulüp olarak. İkincisi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi orada verilmiş tüm kararların hükümsüz ve geçersiz olduğuna dair bir sonuca varmadığını ben görüyorum. Biz ne şekilde değerlendirdik bu konuyu yönetim kurulumuz içerisinde tekrardan bu kararlara dayanarak sizin kararınızla Ali Rıza Türkiye kararıyla hatta Ombudsman’ın da verdiği bir tavsiye kararı var. Bu kararlara dayanarak Türkiye Futbol Federasyonu, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu önünde bir yargılamanın iadesi başvurusunda Galatasaray Spor Kulübü açısından verilmiş cezalar için bu başvuruları yaptık ve dayanaklarımız az önce de söylediğim gibi AİHM’in vermiş olduğu kararlar ve Ombudsman’ın vermiş olduğu kararlardı. Biz bu kararlarda yine yargılamanın iadesi yolu tüketildikten sonra Türkiye Futbol Federasyonu’nun, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun talebimizi reddetmesi durumunda gidilecek mercinin Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu olduğunu düşünüyoruz ve bu sebeple de aslında yine en başa dönersek verilen kararların AİHM kararı neticesinde Türkiye Futbol Federasyonu tarafından verilmiş tüm kararların hükümsüz ve geçersiz olduğu görüşüne maalesef katılamıyoruz.”

Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir: “Uzlaşma kültürüyle sorunları çözelim”

Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir, Türkiye Futbol Federasyonu Olağan Genel Kurulu’nda açıklamalarda bulundu.

Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir, Türkiye Futbol Federasyonu Olağan Genel Kurulu’nda açıklamalarda bulundu.

Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir’in TFF Genel Kurulu kürsüsünde yaptığı açıklama şu şekilde:

“Türk futbolunun vicdanı olan kıymetli delegelerimizden bu konuda hassasiyet bekliyorum çünkü çok önemli bir gündem maddesini konuşuyoruz. Sayın Divan Başkanım, kıymetli Divan Üyeleri, Türkiye Futbol Federasyonu’nun sayın başkanı, değerli yönetim kurulu üyeleri, Kulüpler Birliği Vakfı’nın Başkanı, değerli yönetim kurulu üyeleri, sayın başkanım, kıymetli başkanlarım, biraz önce söylediğim Türk futbolunun vicdanı olan çok kıymetli delegeler hepinizi saygıyla selamlıyorum. 

“TÜRK FUTBOLUNUN ÇOK ÖNEMLİ SORUNLARI VAR”

Bugün Türk futbolunun çok önemli sorunları var. Kulüpler Birliği Vakfı yakın zamanda bu konu hakkında Türkiye Futbol Federasyonu’na bir bildirimde bulundu. Sayın başkanımız da kısaca atıf yapmıştı, diğer başkanlarımız da atıf yaptılar. Lisans, vergi, limit, yayın hakları ve kurulların adaletli olması meselesi… Yayın hakları ile ilgili Kulüpler Birliği Vakfı’nın taleplerine karşı Türkiye Futbol Federasyonu bir uzlaşma kültürünü egemen kıldı ve bu konuda bizim de önerimiz buydu. Süper Lig A.Ş.’nin kurulması ve yayın haklarının Süper Lig A.Ş.’ye devri bir kanun değişikliğiyle mümkün ama umut ediyorum en kısa zamanda hem Kulüpler Birliği Vakfı hem Türkiye Futbol Federasyonu birlikte uzlaşı ve konsensüsle bu çözüm iradesini hayata geçirecek ve gerçekten bu yayın hakları konusunda bu sürecin tarafı olan fakat mevcut sistemde akdi ve hukuki tarafı olamayan kulüpler bu işin gerçek manada muhatabı olacaklardır. Bu önemli. Bir diğer husus bugünden maddesi ne olduğu, nasıl geliştiği, kronolojisi nedir? Federasyon geri çektiği önergede ne talep ediyordu? Kulüpler Birliği Vakfı ne istedi? Kısaca ona atıf yapmak istiyorum.” 

KURULLARIN ADİL OLDUĞU DÜŞÜNÜLMÜYOR”

“Bugün Türk futbolunda hiçbir paydaş, Türkiye’de hiçbir futbol aktörü, bir futbol paydaşı hukuk kurullarının adil olduğunu düşünmüyor. Bazen adil olmak kadar adil görünmek de önemlidir ama bu kurullar ne adil ne de adil görünüyor. Bugün Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurulu başkanlarının arasındaki iş ilişkisi yakın zamanda kamuoyunun malumu. Birlikte eser yazmışlar. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu Başkan Vekilinin bir kamu tüzel kişiliğinde çalıştığı biliniyor çok açık. Tartışmaya mahal vermeyecek kadar aşikar. Türkiye Futbol Federasyonu’nda yönetsel düzeyde ve kurullarda görev yapan birçok aktörün kamu tüzel kişiliğinde de çalıştığı ortada ve bütün bunlar futbol ailesini, futbol paydaşlarını rahatsız ediyor. Peki ne yapmalıyız? Biz tarafsız, bağımsız bir yargılama anlayışını hayata geçirebilmeliyiz. Mevcut sistemde Türkiye Futbol Federasyonu’nun sayın başkanı teklif ediyor, yönetim kurulu karar veriyor ve biz Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nu, Tahkim Kurulu’nu ve Disiplin Kurulu’nu atıyoruz.” 

“ÇÖZÜM GENEL KURUL İRADESİNİ EGEMEN KILMAKTIR”

“Düşünün yönetim kurulu bir karar verecek kendi atadığı maaşını verdiği, huzur hakkını verdiği Tahkim Kurulu bu kararı kaldıracak. Bu hayatın olağan akışına, mantık, fizik kurallarına aykırı. Böyle bir tarafsız ve bağımsız yargılama olmaz. Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2021 başından sonra müteaddit kararlar verdi. Keza Ombudsman da bir karar verdi. Bizim Federasyonumuz biz özerkiz, özerk hukuk hükümlerine tabiiyiz 5894 sayılı kanuna göre, dolayısıyla Ombudsman kararının üzerimizde bir yaptırım gücü yok dedi ama Ombudsman da bu kararı tarihe not düşmüş oldu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Ali Rıza ve diğerleri kararında, Doğan kararında, Mosturoğlu kararında hep şunu söyledi dedi ki; tarafsız ve bağımsız değil bu yargılama kurulları, Federasyon yönetiminin seçtiği yargılama kurullarının verdiği karar adil karar olamaz. Özlük, sosyal haklarını Federasyon karşılıyorsa adil olamaz. Peki çözüm nedir? Çözüm şüphesiz ki burada genel kurul iradesini egemen kılmaktır. Bugün geri çekilen önerge, bu kronolojiyi neden anlatıyorum kamuoyunda şöyle bir algı var bence çok rahatsız edici. Kulüpler Birliği Vakfı’nın hiçbir talebi kabul görmüyor. Kulüpler Birliği Vakfı’na haksızlık, Federasyona da haksızlık çünkü biz dün gece bir önerge verdik. Dedik ki Federasyonu’nun önergesinde Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı teklif etmeyecekti yeminle tarafsızlık ve bağımsızlık sağlanacaktı. Böyle bir yöntem doğru bir yöntem değil.” 

“UZLAŞMA KÜLTÜRÜYLE SORUNLARI ÇÖZELİM”

“Doğru yöntem şudur: gelin birlikte uzlaşma kültürüyle bu sorunu çözelim. Genel Kurul seçsin, Genel Kurul’a bu isimleri bir kurul göndersin dedik. Bu kurul da Kulüpler Birliği Vakfı, Türkiye Futbol Federasyonu, futbolcular, teknik heyet, teknik adamlar, hakemler, amatör kulüpler, 1.,2.,3. Lig’deki futbol kulüpleri vakfı buraya üye versin. Toplamda 13 kişi hukuk kurulları aday komisyonu buralara başvuru yapılsın, Uyuşmazlık Çözüm Kurulu ve Disiplin Kurulu’nda minimum 10 yıl, Tahkim ve Etik Kurulu’nda 15 yıl kıdemi olan hukukçulardan seçilsin, seçilen isimler hiçbir spor kulübüne üye olmasın, hiçbir şirket spor kulübünün iştirakı olan şirketin yönetim kurulu, denetim kurulu üyesi olmasın ve adil, hakkaniyetli uzlaşma kültürüyle bir düzenlemeyi egemen kılalım dedik. Dün gece Türkiye Futbol Federasyonu’nun sayın başkanı, değerli yönetim kurulu üyeleri, Kulüpler Birliği’nin sayın başkanı ve hazır bulunan başkanlarla uzlaşma kültürü buradan çıktı. Gece 2’ye kadar süren bir toplantı nihayetinde bir temek metinde uzlaştık. Bu temel metin zannediyorum bunun futbolun paydaşlarını mutlu edecek bir metin olacaktır yapısı itibariyle. Bugün bu statü değişikliği önerimiz tam anlamıyla şu: Disiplin Kurulu, Uyuşmazlık Çözüm Kurulu ve Tahkim Kurulu’nu Genel Kurul seçecek. Genel Kurul, yönetimlerin seçildiği Genel Kurul’da değil bir sonraki Genel Kurul’da bu kurullarımızı seçeceğiz. Sayın başkanın haklı olarak şöyle bir endişesi oldu haklı olarak ki isabetli bir endişeydi o. Yüzlerce insan başvurur, birçok hukukçu başvurur, biz bunu nasıl püskürteceğiz. Orada da bir ara formül olarak Hukuk Kurulları aday komisyonu belirleyelim dedik. Bu aday komisyonunda sadece Süper Lig ve Türkiye Futbol Federasyonu olmasın, futbolun diğer paydaşları bizim için çok önemli paydaşlar olan hakemler, eski futbolcular, teknik direktörler, amatör federasyonlarda bulunsun 13 kişilik bir kurul oluşsun. Bu 13 kişilik kurul, her bir kurul için Uyuşmazlık Çözüm Kurulu, Disiplin ve Tahkim için 39 üye belirlesin, bu 39 üye sizin onayınıza sunulsun, Genel Kurula sunulsun ve 39 üye arasından 6 asil, 6 yedek, 1 başkan toplam 13 kişi bu şekilde seçilsin dedik. Peki bunlar ücretlerini nasıl alacaklar, huzur haklarını? Ekonomik bağımsızlık, organik bağımsızlık ve fiziki bağımsızlık…” 

“DÜZENLEME SONRAKİ SEÇİM ÖNCESİNDE YÜRÜRLÜĞE GİRECEK”

“Burada da ödenen harç ve yargılama masraflarından bunlar alınsın, ayrı bir kalemden alınsın ki tamamen o ekonomik bağ da bertaraf edilsin istedik. Bir sonraki Genel Kurul’da bu oylansın ve seçilsin yargılama kurulları. Yargılama kurulları adil hakkaniyet zemininde bir karar vermezse en azından Federasyon çıkıp diyebilecek ki buyurun siz seçtiniz, sizin iradenizle egemen oldu. Buyurun onların verdiği kararlar. Ancak tarafsız ve bağımsız yargılama hakkını bu şekilde egemen kılarız dedik. Bu önerge ile statü değişikliğimizin temel konusu budur. 1/5 ile imzaladık, sunduk. Gündeme alınması kabul edildi. Fakat geldiğimiz noktada nitelikli çoğunlukla bunun kabul edilmesi lazım. Dün akşamki yapıcı tavrından ötürü ben hem Türkiye Futbol Federasyonu sayın başkan ve yönetim kuruluna, Kulüpler Birliği Vakfı başkanımıza, oradaki kıymetli başkanlarımıza, sabah saatlerine kadar bu düzenlemeyi yazdığımız Türkiye Futbol Federasyonu’nda çok ciddi çalışmalar yürüten oradaki hukuk müşaviri arkadaşımız Hazer Bey’in emeğine sağlık. Sabah 7’de bitirdik çünkü bu düzenlemeyi. Çok teşekkür etmek istiyorum.” 

“Ne zaman yürürlüğe girecek meselesi… Biz 5 ay diyorduk fakat 5 ay yetmiyor geldiğimiz bu noktada kurulların seçimi için. Bir sonraki seçim öncesinde yürürlüğe girecek bu düzenleme. Umut ediyorum adil, hakkaniyetli bir sürecin yaşanmasına vesile olur ve artık Türkiye’de futbol hukuk kurullarının adaletli, hakkaniyetli karar alma mekanizmasını işletmesiyle ilgili başka da kamuoyunda tartışma yaşanmaz. Dolayısıyla bu önergeye desteklerinizi bekliyoruz. Hepinize saygı ve selamlarımı sunuyorum.”

Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir, Galatasaray TV’ye şu açıklamalarda bulundu:

“Bizim Galatasaray Spor Kulübü olarak uzun zamandır üzerinde durduğumuz bir mesele vardı. Uyuşmazlık Çözüm Kurulu, Disiplin ve Tahkim Kurulları’nın adil olmadığını düşünüyoruz. Tarafsız ve bağımsız yargılanma hakkını ihlal ettiğini düşünüyoruz. Nitekim İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nde yerleşmiş ve kemikleşmiş içtihatlarında bunu söyledi. Önce 2020 yılının başında Ali Rıza ve diğerleri kararında, sonra Sedat Doğan kararında söyledi. Ondan sonra Ombudsman’ın bir ihlal kararı var. Özetle şunu söylüyor: Türkiye Futbol Federasyonu’nun hukuk kurulları tarafsız ve bağımsız değildir. Adil yargılama hakkını ihlal eder. Bu kararlar çok net bir şekilde adil görünmediği gibi adil de değildir diyor.” 

“Buradaki temel problem şu ana kadar sistem şöyle işliyordu; Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı teklif edip yönetimi bu kurulları atıyordu. Özlük, huzur, sosyal haklarını ve maaşlarını da Türkiye Futbol Federasyonu’ndan alıyordu. Düşünün Türkiye Futbol Federasyonu bir karar veriyor, siz o karara karşı hukuka uygunluk denetimi yapıyorsunuz, hak arama özgürlüğünüzü kullanıyorsunuz, Tahkim Kurulu’na başvuruyorsunuz. Yani sizin kararınızı denetleyen Hukuk Kurulu, yargılama makamı hatta ve hatta Anayasa’nın 59.maddesine göre kararlarına karşı adli yargı yoluna başvurulamayan bir kurul Tahkim Kurulu. İçe dönük bir sistem işliyor ve sizin atadığınız, sizin görevlendirdiğiniz maaşını ve huzur hakkını sizin verdiğiniz bir kurul yargılama yapıyor. Bu hukuken ve fiilen kabul edilemez. Bakın Türkiye’de şu an Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurulu Başkanı geçmişte birlikte çalışmış ve birlikte eserler yazmışlar. Biri karar veriyor. Biri inceliyor. Hukuka uygunluk denetimi yapıyor. Bugün TFF kurullarında kamu tüzel kişiliklerinde çalışan görev yapan aynı zamanda hem yönetim kademesinde Disiplin Kurulu’nda görev yapan isimler var. Aktörler var. Dolayısıyla bu kurulların adil olmadığı, adil bir görüntü çizmediği çok açık. Tartışmaya mahal vermeyecek kadar aşikar. Bunun en fazla mağduru olan kulüplerden bir tanesi de Galatasaray Spor Kulübü. Geçen yıl, önceki yıllarda hocamıza, yönetimimize ve kulübümüze verilen cezalar; o cezalara karşı itiraz mekanizmasını işlettiğimizde alınan kararlar çok ortada. Dolayısıyla biz geldiğimiz nokta itibarıyla dedik ki: ‘’İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin bu konuda kararları var. Türkiye Cumhuriyeti, tazminata mahkum bırakılıyor. Gelin bu kurulları tarafsız, bağımsız, adil ve hakkaniyetli hale getirelim ki rekabetçi bir spor anlayışı egemen olabilsin. Gerçekten adil bir yönetim anlayışı benimsenebilsin. Biliyorsunuz bununla ilgili öteden beri Galatasaray Spor Kulübü olarak bizim çalışmalarımız vardı. Hem Spor Kulüpleri Yasası’nda hem de TFF Statüsü’nde vardı. Fakat dün akşam itibarıyla baktık TFF, bir statü değişikliği için önerge hazırlamış. Bu önergeyi incelediğimizde Federasyon Başkanı’nın seçilmesi kalkmış, bu Hukuk Kurulları’nı Yönetim Kurulu seçiyor. Bu kurullar tarafsız ve bağımsız olacağına dair yazılı ve sözlü yemin ediyor. Bunu önerge haline getirip, Genel Kurul’dan geçirip sonra da kamuoyuna çıkıp bu kurulların tarafsız ve bağımsız hale getirdik. Adil yargılanma hakkını teminat altına aldık diyeceklerdi. İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin kapsamında ona emsal olsun diye o kararlar doğrultusunda kararlar verdik ve futbol yargılama kurullarını adil hale getirdik diyeceklerdi. Biz Kulüpler Birliği Vakfı olarak buna itiraz ettik. Dün gece saat 02.30’a kadar süren toplantılar yapıldı. Önce Kulüpler Birliği Vakfı nezdinde toplantılar yapıldı. Sayın Başkanımız Burak Elmas ile iştirak ettik. Sonrasında hakeza TFF Başkanı ve Başkan Vekilleri, Yönetim Kurulu Üyeleri ile toplantılar yapıldı. Geldiğimiz noktada Kulüpler Birliği Vakfı’nın önerisi bugün itibarıyla gündeme gelmesi statünün değiştirilmesi noktasında çaba ortaya koyduk. Biz de kulübümüzü temsilen anlattık. TFF yetkilileriyle birlikte sabah 6-7’ye kadar kaleme aldık. Bugün burada onaylanacak ve esasa müessir önemli bir düzenleme gelecek. O da şu biz diyoruz ki: Yargılama kurulları tarafsız ve bağımsız olsun. Bu organik bağımsızlıktır. Ekonomik bağımsızlıktır. Fiziki bağımsızlıktır. Yani TFF Yönetimi seçmesin. TFF Başkanı seçmesin. Meşruiyetini oradan almasın. Genel Kurul’dan alsın diyoruz. Özlük sosyal hakları nasıl bir hakem sözleşmesinde Tahkim’e başvurduğunuzda harç ödüyorsunuz. Yargılama masrafları o harçlardan ödeniyorsa burada da huzur hakları ve ödenecek olan ücretlerin tamamı harçlardan ve yargılama masraflarından ödensin diyoruz. Fiziken de ayrı yerde konuşlandırılsın diyoruz. Bize göre tarafsızlık ve bağımsızlık algısı, ekonomik, fiziki ve organik olmalıdır diyoruz. Bu üçünü hayata geçirecek bir anlayışı egemen kılalım. 

Bununla ilgili temel değişikliklerimiz şöyle oldu: Bir bundan sonra UÇK, Tahkim ve Disiplin Kurulu’nu, TFF Genel Kurulu seçecek. Başkan ve Yönetim Kurulu seçmeyecek. Dün yoğun görüşmeler ve müzakereler sonucunda Kulüpler Birliği’nin önermiş olduğu, bizim kaleme almış olduğumuz bu düzenleme bugün itibarıyla önerge olarak gelecek ve 2/3’ün teveccühünü alırsa statüye göre statü değişikliği olacak. Peki herkes TFF Genel Kurulu’na başvurabilecek mi? Hayır. Hukuk Kurulları ile ilgili kurul oluşturulacak, bu kurula TFF, Kulüpler Birliği Vakfı, Amatör kulüpler, teknik adamlar, sporcular üye verecek. Seçici kurul 13 kişiden oluşacak. Bütün başvuruları alacak. Başvuruları toplarken Uyuşmazlık Çözüm Kurulu ve Disiplin Kurulları’nın en az 10 yıl kıdeminin olmasını aradık. Çünkü çok niteliksiz, vizyon ve altyapı olmadan alınan kararlar var. Biliyorsunuz şu an bu süre 5 yıl. Buradaki mesleki tecrübeyi 10 yıla çıkardık. Tahkim Kurulu ve Etik Kurulu’nda ise 15 yıla çıkardık bu süreleri. Çok daha vizyonu ve altyapısı olan isimler bu karar alma mekanizmasını işletsin. Adil ve hakkaniyetli kararlar ihdas edilebilsin diye bunu yaptık. Birincisi Genel Kurul seçecek ve komisyon kurulacak. O komisyon kendisine başvuranlar arasında her kurul için 39’ar tane isim bildirecek. İşte o 39 üye tarafından her bir kurul birebir oylama usulüyle her bir delege görev alacak olan üyeleri seçecek. Yani TFF’nin yargılama kurulları gerçek manada bağımsız olacak çünkü meşruiyetini Genel Kurul’dan almış olacak. TFF Başkanı ve Yönetim Kurulu güdümünde seçilen yargılama kurulları olmayacak. Bu da son derece önemli ve kıymetli. Çünkü sizi bir kurul seçtiği zaman, sizin kararlarınızın hukuka uygunluğunu o kurul yaptığı zaman sizin iradeniz doğrultusunda karar vermemesi, hayatın olağan akışına aykırı, fizik ve mantık kurallarına aykırı. Dolayısıyla burada en azından temelde şunu sağlamaya çalıştık: Federasyon Genel Kurulu bu seçimi yapsın. Kulüpler Birliği Vakfı, Amatör kulüpler, teknik adamlar, sporculardan oluşan bir kurul bu isimleri Genel Kurul’a önersin, Her bir kurul bakımından 39 isim arasından Genel Kurul’da orada görev yapacak olan 6 asil, 6 yedek ve 1 başkanı seçsin dedik. Bu kurulların görev süresi 4 yıl olacak. TFF Yönetim Kurulu ile ile aynı Genel Kurul’da seçilmeyecekler. Olağan Genel Kurul’dan bir sonraki Genel Kurul’da hakeza seçilecekler. Özlük, sosyal ve huzur haklarını da bizim başvuruları yaparken ödediğimiz harç ve yargılama masrafları ayrı bir kalem olacak. O kalemden karşılanacak. Yani federasyon birebir aslında kendisi birebir kurul üyelerine ödememiş olacak. Ekonomik olan bağı da ortadan kaldırıyoruz. Dolayısıyla biz hem adil hem adil görünen hukuk kurulları istiyoruz. Galatasaray Spor Kulübü olarak geçmişte bu kurullardan canımız çok yandı. Sonuna kadar da hukuki mücadelemizi verdik. TFF’nin getirdiği statüyü kabul edemeyeceğimizi ifade ettik. Kulüpler Birliği Vakfı üyeleri de önemli ölçüde böyle bir irade ortaya koydu ve biz kendi yazdığımız statü değişikliğini bugün burada oylatacağız.” 

“Kulüpler Birliği Vakfı’nın hazırlamış olduğu çalışmayı 1/5 imza ile Genel Kurul gündemine aldırdık. 1/5’ten sonra salt çoğunlukla gündeme alındı. 2/3’ü de bulabilirsek delege tam sayısını umut ediyorum buluruz. Bu statü değişikliğini yapacağız. Bu statü değişikliğiyle ilgili TFF, 3 ay içerisinde talimatlarını hazırlayacak. En geç 10 ay içerisinde de seçimli genel kurul yapılmak suretiyle adaylar belirlenecek. Bu hukuk kurullarının tamamı Genel Kurul tarafından seçilecek. Genel Kurul’a gönderilen listeler de bütün futbol aktörleri, futbol emekçileri, teknik adamlar, oyuncular, amatör kulüpler, TFF, Kulüpler Birliği Vakfı, 1.,2.,3. Lig’deki Kulüpler Birliği Vakfı’ndan her birinin temsilcisinin olduğu bu seçici kurul tarafından gönderilecek. Dolayısıyla bu kurulların biraz daha adil ve hakkaniyet zemininde karar vermesinin hukuken önünü açmış olacağız inşallah bu önerge geçerse. Yeterli imzayı bulduk. Gündeme alınmasına dair salt çoğunluğu da aldık. Şimdi son önerge olarak Genel Kurul gündeminin sonuna ekledik. Statüye göre orada oylayacağız. O oylamada 2/3’ü bulabilirsek çünkü TFF Statüsü’ne göre statü değişikliğinde 2/3’e ihtiyaç var. Yaklaşık 220 oy bulabilirsek ki ben bulabileceğimiz kanaatindeyim çok büyük bir sürpriz olmazsa bu hükmü değiştirmiş olacağız. 3 ay içerisinde talimatlar hazırlanıp, 10 ay içerisinde de seçici kurul hemen göreve başlayacak. Bu kurul üyelerini de tek tek Genel Kurul’a yollayacak. Genel Kurul da dikkat Yönetim Kurulu’nun seçildiği Genel Kurul’da değil; takip eden ilk Genel Kurul’da bu üyeleri TFF Genel Kurulu tarafından seçilecek. Daha çoğulcu ve uzlaşmacı, futbolun bütün paydaşlarının öncelendiği bir yaklaşım egemen alınmış olacak. Yani teknik adamlar da hakemler de, oyuncular da… Çünkü futbol bütün aktörleri ve paydaşlarıyla güzel. Kulüpler de, Kulüpler Birliği Vakfı da 2. Ve 3. Derece Kulüpler Birliği Vakfı da hepsinin iradesi aslında federasyondaki bu hukuk kurullarının yani disiplin, tahkim ve UÇK’nın oluşumunda belirleyici olacak. Bu kurullar meşruiyetini Genel Kurul’dan alacak. Dolayısıyla tarafsızlık ve bağımsızlık meselesiyle ilgili keskin bir çözüm bulmayı hedefliyoruz. Bir diğer mesele çok önemli olduğu için vurgulamak isterim: İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi şunu da söylemişti yani bu kurullar futbolcular, oyuncular ve teknik adamlar bakımından da karar veriyor. Hukuk hepimize lazım bumerang gibi atıyorsunuz gelip sizi vuruyor. Adaleti kendiniz için isterseniz bu bir taleptir. Adaleti başkası için isterseniz bu bir irade ve tavırdır. Bu Genel Kurul’da kulüplere oranla, oyunculara ve teknik adamlara ayrılan delege sayısı yetersiz demişti. Statü’nün 22.Maddesi ne yazık ki öyleydi. Bunu da değiştirmek lazım. Futbolun bütün paydaşlarını ve emekçilerini kucaklaşmayı egemen kılmak lazım. Oyuncu arkadaşlarımız, teknik adamlar, hakemler ve amatör federasyonlar bunların hepsinin eşit düzeyde temsilinin sağlandığı çoğulcu, adalet anlayışı içerisinde demokratik ve katılımcı, demokratik teamülleri egemen kılan bir Genel Kurul yapısını hayata geçirmemiz lazım. Galatasaray Spor Kulübü olarak bir sonraki Genel Kurul’da önerge çalışması yapacağız. Buna ilişkin bir çabamız olacak.”

Başkan Burak Elmas: “Galatasaray’a diz çöktürmeye çalışanlar bunun altında ezilir”

Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Burak Elmas ve Başkan Yardımcısı Rezan Epözdemir, Galatasaray Televizyonu’nda yayınlanan Gündem Özel programında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Burak Elmas ve Başkan Yardımcısı Rezan Epözdemir, Galatasaray Televizyonu’nda yayınlanan Gündem Özel programında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Başkan Burak Elmas, yayına “Saygıdeğer Galatasaray Ailesi, bugün sizlerle son dönemde gelişmekte olan ve gelişen birtakım olaylarla ilgili sizleri bilgilendirme görevimizi yerine getirmek için bir araya geldik. Bugün yayında aramızda aramıza yeni katılan Kurumsal İletişim Direktörümüz Sayın Ahu Özyurt var. Ahu hanım seçim döneminde de Galatasaraylılara söz verdiğimiz üzere Kurumsal İletişim Direktörlüğü görevinin yanında bizim profesyonel basın sözcülüğümüzü de üstlenecek. Kendisine bu yeni görevinde başarılar diliyorum. Aramıza hoş geldiniz. Bu arada sizlerin yakınen tanıdığı Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Sayın Rezan Epözdemir var. Bu önemli konuda sizleri bilgilendirmek için bir araya geldik.” sözleriyle başladı.

Başkan Burak Elmas, daha sonra Galatasaray Spor Kulübü Kurumsal İletişim Direktörü Ahu Özyurt’a sözü bıraktı.

Galatasaray ailesinin bir parçası olmaktan gurur duyduğunu belirten Ahu Özyurt, şu ifadeleri kullandı:

“Bana güvendiğiniz için size, Galatasaray yönetimine, bu büyük camiaya, aileye, çocukluğumdan beri içinde olduğum bu topluluğa, bu kapasiteyle hizmet verme şansı verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Bu büyük ailenin bir parçası olmaktan her zaman gurur duyduğum bir şeydi. Şimdi bir fiil içinde olmak daha büyük heyecan benim için. Rezan Bey’e de aynı şekilde çok teşekkür ediyorum. Dün akşamdan beri camianın konuştuğu birkaç konu var. Bu işin arkası olduğunu pek çoğumuz yeni yeni öğreniyoruz. Herkes aslında Marcao’ya verilen cezaya odaklanmış durumda ve bu konudaki duruşumuzu merak ediyor ama işin anladığımız kadarıyla daha büyük bir resmi var. İzleyicilerimize, taraftarımıza, Galatasaray Televizyonu aracılığıyla bunları şeffaflıkla anlatalım. Neler oluyor ve neredeyiz?”

Başkan Burak Elmas’ın açıklamaları şu şekilde:

BU DAVA GALATASARAY SPOR KULÜBÜ’NÜN EN ÖNEMLİ HUKUKİ DAVASI OLMUŞTUR

“Bugünkü toplantımızın amacı bu. Çünkü Oğulcan Çağlayan Galatasaray transferi ve Rizespor ile Galatasaray arasındaki hukuki durum aslında bu olay bundan ibaret değil. Bu olay bundan çok daha geniş kapsamı olan, Galatasaray’a diz çöktürmeye çalışılan, Galatasaray’a birçok yolla baskı yapılan ve en sonunda da Galatasaray’ın bir oyuncusuna farklı bir olaydan dolayı verilecek cezayla tehdit etmeye kadar giden bir olaylar zinciri. Dün biliyorsunuz fikirlerinden büyük feyz aldığımız ve büyük Galatasaraylı şair Tevfik Fikret’in 106. ölüm yıl dönümüydü. Onun önemli dizlerinden “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” bir düşünceyi benimsemiş bir camia olarak da bugün bu yaşadığımız olayları Galatasaray kamuoyu ile paylaşmak, burada Galatasaray’ın duruşunun ne olacağını Galatasaraylılara anlatmayı çok önemsiyoruz. Çünkü ortada bir Galatasaray’a karşı başlatılmış bir mücadele, Galatasaray’a diz çöktürme çabası var ve Galatasaray Spor Kulübü dün akşam itibariyle yaşanan olaylardan sonra da gerçekten buna boyun eğmeyecek sonuna kadar da bedeli ne olursa olsun mücadele edecek ve artık bu Galatasaray Spor Kulübü’nün en önemli hukuki davası olmuştur. Bu dava sonucunda gelişmeleri de tüm camiamızla paylaşmaya devam edeceğiz. Olayın tam anlaşılması açısından başkan yardımcımız Rezan Epözdemir’e hukuki gelişmeleri baştan bugüne kadar anlatmasını, son dönemde şahsının yürüttüğü görüşmeleri, daha sonra kendisine devralarak anlatmak ve dün geldiğimiz noktayı da paylaşarak Galatasaray camiasını bilgilendirmeye başlayabiliriz.”

BU DAVAYI BİR KAN DAVASINA ÇEVİRDİLER

KİMSE GALATASARAY’I KÖŞEYE SIKIŞTIRMAYA KALKMASIN

“Burada Galatasaray gerçekten Marcao’ya verilecek cezayla tehdit edilmek, Rizespor ile bize dikte edilen anlaşmayı bize imzalamak mecburiyetinde bırakılmak istendi. Dün itibariyle Rizespor ile sulh yoluyla anlaşma yolumuz kapanmıştır. Galatasaray’ın bu artık en önemli hukuki davalarından bir tanesidir. Kimse Galatasaray’ı köşeye sıkıştırmaya kalkmasın, bunun altında ezilirler. Rizespor ve Rizeliler ile aramızı bozmak için kendilerine güç elde etmek için bunu bir kan davasına çevirenlere de uyarım buna devam etmeyin, çok tehlikeli bir yere gider ama bunun sonunda kaybeden Rizespor ve Galatasaray değil sizler olacaksınız. Biz bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız. Bunun bedeli neyse ödemeye hazırız yönetim kurulu olarak. Galatasaray’ın haklarını korumak bazen güçlü duruş, korkusuzluk ve cesaret gerektirir. Biz bu cesareti göstereceğiz. Sırf bu Oğulcan davası sebebiyle bürokraside Galatasaray’ın birtakım haklı olduğu konularda bu haklı olduğu konularla çözümsüzlüğe itilmiştir. Buradan herkesi uyarıyorum. Galatasaray Spor Kulübü çok köklü, büyük bir camiadır. Galatasaray’a haksız şekilde ceza verme veya diz çöktürme çabalarının altında bunu yapmaya çalışanlar ezilir. Galatasaray değerleri ve duruşu için çok bedel ödemiş bir camiadır. Bu bedel ne ise ödenir fakat Galatasaray sonunda kazanır. Bize gönderilen anlaşmanın sulh için yollanan anlaşmanın şartlarına da biraz değinmek isterim. Tüm bunlarla beraber birtakım ciddi önlemler alacağız. Göreve geldiğimizden beri kişilerle değil Türk futbolunun sorunlarıyla ilgili, sorunlarının çözülmesinin arkasına konulan iradeyle ilgili mücadele edeceğimizi ortaya koymuştuk. Hiçbir olayı kişiselleştirmedik. Fakat görünen o ki diğer taraflarda karşı paydaşlarda bu iş kişiselleştiriliyor. Kişiselleştirilen yer de Galatasaray Spor Kulübü. Biz buna izin vermeyeceğiz.”

GALATASARAY’A KARŞI İÇERİDE BİR LOBİ VAR

“Geçen hafta Sayın başkan yardımcımız yaptığı görüşmede Sayın Murat Balcı yönetimindeki tahkim kurulunun istifa etmesi gerektiğini buradan dile getirdi. Kendileriyle ilgili görevi kötüye kullanmaktan suç duyurusunda bulunduk. Buna benzer bir suç duyurusunu da bugün itibariyle Sayın Aytaç Yüksel yönetimindeki disiplin kurulu için yapacağız. Ayrıca disiplin kurulu kararını ve tahkim kurulu kararını Rizespor Galatasaray davası için güç gösteri olarak hukuk dışı yollarla kullanıldığıyla ilgili de Savcılığa bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Artık bu dava Galatasaray’ın davasıdır. Galatasaray bu davayı tüm gücüyle, tüm hukukçularıyla, tüm camiasıyla takip edecektir. Buradan Sayın Nihat Özdemir yönetimindeki Türkiye Futbol Federasyonu’na bir mesaj vermek istiyorum. Biz göreve geldikten sonra tüm çabalarımızla Türk futbolundaki sorunları halletmek için bir irade koyduk. Kendilerine de bu çözümü getirirlerse, çözümü yerine getirdikleri müddetçe de kendilerine çözüm odaklı destek olacağımızı beyan ettik. Bunda da çok samimiyim. Geldiğimiz süreçte de şunu görüyoruz ki Galatasaray’a karşı içeride bir lobi var. Hatta bu bir bana sorarsanız suç örgütü. Suç örgütüyle ilgili de suç duyurusunda bulunacağız. Burada zaten ilk kesilen ceza Galatasaray’dan alınmak istenen bir haraçtır. Aslında ödenmemesi gereken oyuncunun bonservis bedelinden çok daha yüksek bir haraçtır. Kaynak aktarma cezasıdır. Daha sonra da disiplin kurulu, tahkim kurulu verdiği cezalarla bu haracı Galatasaray’a baskıyla ödetmeye çalışmıştır. Galatasaray’dan haraç kesemezsiniz. Galatasaray’a verdiğiniz cezalarda hakkaniyet, hukuk çerçevesinde davranmak, adil olmak mecburiyetindesiniz. Bugün itibariyle Sayın Murat Balcı yönetimindeki tahkim ile Sayın Aytaç Yüksel yönetimindeki disiplin kurulu ve uyuşmazlık çözüm kurulu ile Galatasaray’ın bire bir mücadelesi vardır. Eğer Federasyon yönetimi bununla ilgili kendi üzerine düşeni yapmazsa aynı şekilde mücadelemiz Türkiye Futbol Federasyonu ile de olacaktır. Arka kapılar arkasında söyledikleri, şikayet ettikleriyle ilgili artık gereğini yapmalarını bekliyoruz. Bu Türk futbolu için önemlidir. Birçok takım bu haksızlıklara uğruyor ama Galatasaray’a bildiğiniz bir operasyon yapılıyor Federasyon kurulları tarafından. Bundan sonra verecekleri tüm cezalarda hukuk yoluna gideceğiz. Biz geçmişte Galatasaray’a verilen haksız cezaların da buna benzer bir operasyon olduğunun kanıtı olarak görüyoruz en son dün gelişen olayların. Marcao olayıyla birbirine karıştırılmasın olay. Cezanın veriliş ve cezanın pazarlık ediliş şekline karşı çıkıyoruz. Biz Marcao’ya verilen disiplin kurulu cezasının her ne kadar hakkaniyetsiz ve hukuk dışı olduğunu düşünsek de zaten disiplin kurulu ile ortak çalıştığını düşünüyoruz. Ahbap çavuş ilişkisiyle karar verildiğini düşündüğümüz tahkim kuruluna da Marcao kararıyla ilgili itirazda bulunmayacağız Galatasaray Spor Kulübü olarak. Zaten kendimiz iç bir disiplin cezası vereceğiz.”

GALATASARAY’IN ALTINI OYAN KİŞİ VE ŞAHIS BEDEL ÖDER

“Türkiye Futbol Federasyonu’na ve kurullarına son kez bir uyarım var. Galatasaray’a bedel ödetme çalışmaya çabaladıklarının farkındayız. Galatasaray bedeli ne ise öder ve siz bunun altında ezilirsiniz. Sizi son kez uyarıyorum. Galatasaray bugüne kadar buna benzer birçok mücadele verdi, Galatasaray’ın çözüm odaklı iradesini ve samimiyetini zaaf olarak görmeyin. Galatasaray bundan sonra bu olayların takipçisi ve Galatasaray’a hakkaniyetsiz cezalar veren, haksızlık yapan, Galatasaray’ın altını oyan kişi ve şahıs bedel öder. Biz Galatasaray Spor Kulübü olarak hukuk içerisinde bu bedeli ödetmek için tüm mücadeleyi hem Türkiye’de hukuk içerisinde hem yurt dışında hukuk içerisinde hem de İnsan Hakları Mahkemesinde süresi ne olursa olsun tüm gücümüzle maddi manevi yapacağız. Bu uyarıyı da buradan yapıyorum. Önümüzde bir sezon var. Bu sezon içerisinde de yapmaya çalışılacak bu tür aktiviteleri yakından izliyor olacağız. Sayın Murat Balcı’ya ve Sayın Aytaç Yüksel’e gereğini yapmalarını talep ediyoruz. Sayın Nihat Özdemir’den de artık kapalı kapılar ardında yönetim kurulunun bulunduğu şikayetleri açık olarak belirtmesini bu kurullarla ilgili de gereğini yapma Türk futbolunda adaleti sağlama iradesini göstermek istiyoruz. Önümüzdeki süreci yakından takip edeceğiz. Tüm Galatasaraylılar da süreçle ilgili açılan davalarla, aldığımız kararlarla ilgili yakından bilgilendireceğiz. Bugün itibariyle Türkiye Futbol Federasyonu bizim gösterdiğimiz samimi duruşun karşılığında aksiyonlarla görüne kadar Galatasaray Spor Kulübü olarak Türkiye Futbol Federasyonu ile ilişkilerimizi ihtiyaç olan yazışma seviyesine indirgiyoruz. Kişisel olarak da hiçbir görüşmede bulunmayacağız. Bire bir de yönetim olarak görüşmeyeceğiz. Bu kararımızı da bu vesileyle Galatasaraylılarla paylaşmak isterim.”

Başkan Yardımcısı Rezan Epözdemir ise şu ifadeleri kullandı:

KESİNLEŞMEMİŞ BİR ALACAĞI ÖDEMEYE BİZİ MAHKUM EDEMEZSİNİZ!

“Dünkü gelişmeleri sayın Başkan da ifade etti. Oğulcan Çağlayan meselesi ile birlikte okumak çok daha isabetli olacak çünkü bu verilen cezanın birebir o süreçle ilintili olduğu kanaatindeyiz. Nitekim işaretler de bunu ifade ediyor. Biliyorsunuz önceki yönetim döneminde bir transfer süreci yaşanmıştı Oğulcan Çağlayan transferine ilişkin olarak. Orada biz Hukuk Birimi’ne sözleşmenin feshiyle ilgili bir görüş alınıp alınmadığını sorduk. Bugün itibarıyla o yazılı dönüş de hem bize hem de Sayın Başkan’a geldi. Bir defa hukuk birimiyle ilgili hiçbir mütalaa alınmamış. Oyuncunun avukatı bizatihi fesih sürecini yönetmiş. Yazılı dönüş de yapıldı. İç işleyiş bakımından baktığınızda düğme baştan yanlış iliklenmiş. Sözleşmenin feshi nedeniyle kulübü Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’na başvurmuştu. UÇK, ilk kararında bize göre hukuk garabeti mahiyetinde olan 6 maçlık men ve 1.200.000 Euro ile 506.275 TL’lik bir tazminata hükmetmişti. Bu hukuken ve fiilen kabul edilemez bir karar. Cezai şart iki yanlı olur. Sadece oyuncu aleyhine ceza olmaz. Cezai şartın temel evrensel prensibi budur. Oyuncusundan 6 maç mahrum kalmış burada bütün sezonu artı bonservis ücreti artı menajerlik ücretine hükmediyorsunuz Bu Borçlar Hukuku’nun evrensel prensiplerine tamamen aykırı bir durum. Tamamen hukuk garabeti mahiyetinde bir karardı. Sonrasında Galatasaray Spor Kulübü, Tahkim Kurulu’na itiraz etmiş. Bu tazminat ve 506 bin lira aynen kalıp; men cezası 3 maça düşürülmüştü. Bunun üzerine evet Tahkim Kurulu kararları, Anayasa’nın 59.maddesine göre yargı yoluna kapalı ama ekonomik sözleşmesel ihtilaflar yargı yoluna açık. Biz Bölge Adliye Mahkemesi’ne, istinafa başvuru yaptık. Göreve geldikten hemen sonra kamuoyuna da yansıdı. Tudor ve Oğulcan Çağlayan kararları nedeniyle transfer yasağı vardı. Vergi borçları vardı. Bunların hepsini tasfiye etmek için sayın başkanımızın önderliğinde Yönetim Kurulumuz ciddi bir çaba içerisine girdi. Biz hukukçular da bu çaba içerisinde olduk. Önce UEFA’ya yazdık. Dedik ki ‘Vergisel süreçler budur. Oğulcan Çağlayan meselesi de budur. Hukuki süreç devam ediyor. Kesinleşmiş bir alacak yok. Lisansa engel bir durum var mı? Bu çekişmeli alacak mıdır?’ UEFA’dan bize dönüş müspet oldu. Bu bir çekişmeli alacaktır. Dolayısıyla lisans engeli değildir dedi UEFA. Sonrasında transfer yasağının kaldırılmasıyla ilgili TFF Yönetimi’ne başvurduk. TFF Yönetimi bunu reddetti. Akabinde Tahkim Kurulu’na başvurduk. Dedik ki ‘Bakın bu kesinleşmiş bir alacak değil. Hukuki süreç devam ediyor. Kesinleştiği zaman karar verirse biz de hak arama özgürlüğümüzü kullandık. Bu parayı öderiz ama siz bize transfer yasağı koyamazsınız! Süreç devam ediyor. Kesinleşmemiş bir alacağı ödemeye bizi mahkum edemezsiniz! Burada kötü niyetli bir tavır seziyoruz. Lütfen adaletli ve hakkaniyetli bir karar verin’ Tahkim Kurulu, 40 gün önce henüz dedi ki ‘Bu çekişmeli bir alacaktır. Süreç devam ediyor. Transfer yasağını kaldırıyoruz’ dedi ve oy birliğiyle bu kararı verdi.”

ÇAĞDAŞ FUTBOL ÜLKELERİNDE BÖYLE BİR GARABET OLABİLİR Mİ?

“Kulübümüz tarafından transfer yasağı kalkmış oldu. Akabinde Bölge Adliye Mahkemesi kararını Yargıtay’da temyiz ettik. An itibarıyla Yargıtay aşamasında. Hala olağan hukuki yol bitmedi süreç devam ediyor. Fakat birden bire 40 gün sonra oyuncumuza birden lisans ve vize vermiyor TFF. Bunun üzerine direkt Yönetim Kurulu’na başvurduk. Niye Yönetim Kurulu? Direkt Tahkim Kurulu’na gidemeyiz. Oradan bir karar alacağız. Onun hukuka uygunluk denetimini Tahkim Kurulu’nda işleteceğiz. TFF, 3 hafta bizim kararımıza karşılık karar vermedi. Sayın Başkanımız, başkan düzeyinde, başkan vekili düzeyinde temasta bulundu. Ben başkan vekillerini onlarca kez aradım. Bizim o taleplerimizi 3 hafta boyunca akamete uğrattılar. Reddetseler hemen Tahkim Kurulu’na başvuracağız. Oyuncumuzu reddedilmediği için Avrupa listesine yazamadık. Tam bu aşamada biliyorsunuz bir Genel Kurul yaşandı. Galatasaray burada öncü oldu. Sayın Başkanımızın önderliğinde biz orada TFF Hukuk Kurulları’nın değişimini bir devrimi gerçekleştirmiş olduk. Metnin yazılmasında, orada anlatılmasında iradeyi ortaya koyduk. Kulüpler Birliği vakfının da katkısıyla çok önemli bir süreç ortaya çıkmış oldu. Sonrasında TFF, ilginç bir şekilde bizim talebimizi 3 hafta sonra reddetti. Biz de Tahkim Kurulu’na başvurduk. Kendi aramızda Yönetim Kurulu’nda konuşurken kuvvetle muhtemel müspet bir karar çıkacak dedik. Çünkü 40 gün önce Tahkim Kurulu’nun kararı var. Aynı hukuki durum. Aynı madde. Talimatın 12.Maddesi 1.Fıkrası kulüpler için. 3. Fıkra oyuncular için. Fakat birden bire Tahkim Kurulu’nun sitesinde kararımızın oy çokluğuyla reddedildiği ortaya çıktı. Akabinde 22.33’te bize faks ile oy birliğiyle reddedildiği karar tebliği yapıldı. Ertesi gün biz çıktık basın toplantısında Tahkim Kurulu üyeleriyle ilgili sonuna kadar mücadelemizi yapacağız. İstifalarını talep ediyoruz dedik buradaki başkan ve üyelerin. Çarpık yargı sisteminden bahsettik. Bu hukuk kurullarının adil olmadığını, hakkaniyetli olmadığını, adil de görünmediğini söyledik. Tarafsız ve bağımsız olmadığını söyledik ve tam o sırada Tahkim Kurulu üyelerini de şikayet edeceğiz diyerek isim zikrettik. Bazı kanallarda yayınlar kesildi. Program devam ederken TFF’den hukuk birimimize bir telefon geldi. 2 üye muhalifmiş. Dün gece oy birliği. Resmi sitede oy çokluğu. Toplantıda 2 üye muhalif. Tekrar 5’e 2 çıktı bu karar. Bu bile Tahkim Kurulu’nun, UÇK’nın ve Hukuk Kurulu’nun nasıl bir yargılama süreci yürüttüğü bu kararların saygınlığı ve güvenilirliğinin ne kadar tartışılır olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Yani geceden sabaha muhalif üyelerini değiştiren, kararı değiştiren bir yapıdan bahsediyoruz. Disiplin Kurulu Başkanı ile Tahkim Kurulu Başkanı ortak. Birlikte eser yazıyorlar. Birinin verdiği kararı diğeri denetliyor. Marcao kararında disiplin sevki yapan hukuk müşavirlerinin bağlı olduğu başkan vekili Gençlik Spor Genel Müdürü. Kararı veren Disiplin Kurulu Başkan Vekili, Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü. Orada hiyerarşik yapıda altlı üstlü çalışıyorlar. TFF de biri sevk ediyor. Diğeri ceza veriyor. Çağdaş futbol ülkelerinde böyle bir garabet olabilir mi? İşte biz Galatasaray Spor Kulübü olarak bu hukuksuz düzeni sadece kendimiz için değil futbolun tüm aktörleri için bir adalet haykırışı yapmak istiyoruz.”

GALATASARAY SPOR KULÜBÜ BASKIYA BOYUN EĞMEZ

“Dün Marcao ile ilgili karar her zamanki gibi tam maç oynanırken açıklandı. Alt sınırdan uzaklaşıldı. Bir teçdit yapıldı hiçbir gerekçesi yokken. Oyuncumuzla ilgili zaten biz tedbir mahiyetinde bir disiplin mekanizması işlettik. Disiplin yönetmeliğine göre savunmasını alacağız. Savunması da ulaşıp teknik heyet raporu geldikten sonra zaten nihai kararı vereceğiz. Hal böyleyken geldiğimiz nokta itibarıyla 17.00’ye kadar bu sözleşme sulh görüşmelerinin nihayete erdirilmesini biz anlam veremedik. Ama akşam ceza açıklanınca bu talebin çok manidar ve düşündürücü olduğu net bir şekilde ortaya çıkmış oldu. Bu birinci meseleydi. Gönderilen belge de saat 17.00’ye kadar bu belge muhakkak ve muhakkak dönüş yapılsın. Saat 17.00’ye kadar biz o hukuksuz talepleri eğer kabul etseydik belki oyuncumuz çok düşük bir ceza alacaktı sayın Başkanımızın atıf yaptığı gibi. Ama biz Galatasaray’ın yarınlarını, umutlarını ve geleceğini düşündük. Menfaatlerini düşündük. Galatasaray Yönetimi’nin ve 30 milyon taraftarıyla Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü olan Galatasaray’ın saygınlığını ve güvenini düşündük. İlkelerimizden taviz vermedik. Zaman, zemin ve konjonktür ne olursa olsun diz çökmeyeceğimizi başkan düzeyinde ifade ettik. Demeyince de gelişmeler zaten bütün kamuoyunun malumu akşam bu karar açıklandı. Sözleşmede ne var? Biz bu oyuncuları size bedelle veriyoruz. Limitimiz de açılacak biz bunu talep ediyoruz kendi yolladığımız sözleşmede. Limiti açın çünkü bedelle veriyoruz artı para. Bu talebimiz kabul görmedi. İkincisi bakın UEFA, TFF’ye 100.000 € Galatasaray’ın parasını yolladı. Bu para hukuki süreç daha kesinleşmeden Rizespor kulübüne ödenmiş. Biz dedik ki ‘500.000 € artı bu oyuncuları veriyorsak bu buradan düşsün’ 450.000 €’luk bir talep geldi. Bu paranın yarısının düşmesi kabul edildi. Bunlar hep aslında sözleşme muhakemeleriyle giderilebilir hususlar ama biz asıl rahatsız eden konuya geleceğim. 3 gün içerisinde bu taksitler ödenmezse %10 gecikme cezası artı %10 cezai şart isteniyor faizin dışında. Bu da kabul edilebilir değil. Ama özellikle 3.8’te İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin sayılı davadan ve temyiz yoluna başvurudan feragat edecek. Bundan ederiz. Rizespor ile sulh varıyorsak bu doğal sonucudur. Rize aleyhine açılan davadan feragat ederiz tamam. TFF Tahkim Kurulu üyelerine karşı Cumhuriyet Savcılığı nezdindeki şikayetlerinden vazgeçecektir; taraflar gelecekte 3.11’de taraflar iş bu uyuşmazlığa sebep olan uyuşmazlıkta ilişkin birbirlerine ve başka kişi ve kurumlara karşı (TFF, Disiplin Kurulu, Tahkim Kurulu, UÇK) herhangi bir yargı yoluna başvurmayacaklarını taahhüt, beyan ve kabul eder. Taahüdüne uymayan taraf diğerine 1.300.000 € tazminat öder diyor. Bana diyor ki ‘Tahkim Kurulu nezdinde bir şikayette bulundun. Ondan feragat et 1.300.000 € isterim. Bundan sonra da TFF ve Disiplin’i şikayet etme. Haksızlığa ve hukuksuzluğa maruz kaldığında hak arama özgürlüğünü de kullanma. Galatasaray’ın menfaatleri için hukuki yollara başvurma. Dik duruş gösterme. Bu meseleyi kapatalım. Sulhe varalım. Arkadan git şikayetten vazgeç, bu süreç nihayete ersin. Biz de diyoruz ki ‘Biz sizinle anlaştık. Size karşı herhangi bir hukuki sürece başvurmayız. Bu alacak meselesi sulhe varıyor. Ama TFF ile ilgili kurumsal kimliğinin yapmış olduğuna karşı biz adaleti herkes için istiyoruz ki bir irade olsun. Tahkim Kurulu üyelerini şikayet ettik. Biz gidip arkadan bu şikayetten nasıl vazgeçeriz’ Bu bizim ilkelerimize, duruşumuza, sosyalleşme sürecimize, Galatasaray’ın değer yargılarına taban tabana zıt. Biz koşullar ne olursa olsun, zaman ve zemin sonuna kadar hukuki mücadelemizi yaparız. Bedel neyse ödemeye hazırız. Tek talebimiz var ‘Adalet ve hakkaniyet.’ Bu hükümler nedeniyle bu sözleşmeyi biz kabul etmedik. Çıkmaza girdi. Sulh-ibra görüşmelerinde TFF’yi de taraf haline getirip, ona ilişkin başvurduğumuz hukuki yollarda da bir uzlaşı-konsensus istiyorsunuz. Galatasaray Spor Kulübü, böyle bir çabaya, talebe ve baskıya boyun eğmez.”

TÜRK FUTBOLUNUN EN BÜYÜK SORUNU ADALET SORUNUDUR

“Oyuncu ile ilgili biz kendi disiplin mekanizmamızı işletiyoruz. Oyuncudan savunma istedik çünkü disiplin yönetmeliğimiz onu gerektiriyor. Savunma almadan ceza verirsek yargıdan dönebilir. Geçmişte Galatasaray’da bunun örnekleri yaşandı. Teknik heyetimizin de raporu geldi. Tedbiren A Takım ile idmanlara çıkmama şeklinde zaten verildi. Nihai sportif, idari ve iktisadi kararları Sportif A.Ş. Yönetimimiz verecek. Sayın Başkanın ifade ettiği gibi bu eylemin karşılığı 44.maddede 5 maçtan 10 maça kadar. Fakat siz oyuncuya 8 maç veriyorsunuz! Niçin tecdit uygulamaası yapıyorsunuz! Alt sınırdan uzaklaşıyorsunuz. Daha önce bir tekerrür yok. Benzer bir eylemi yok. Cezanın bireyselleşme vasıtalarındaki kastın yoğunluğu yok. Talimata aykırı bir şekilde neden alt sınırdan uzaklaştınız? Zaten Galatasaray Spor Kulübü’nün, bu cezaya kulüp olarak itiraz etme yetkisi yok. Marcao, Tahkim Kurulu nezdinde itirazlarını yapacak. Hak arama özgürlüğünü kullanacak. Orada bir beyis yok. Fakat bizim sayın başkanın atıf yaptığı gibi temel itirazımız ‘Bir ceza verilmeli. Biz de bir disiplin mekanizması işletiyoruz. Yapılanı asla tasvip etmiyoruz fakat alt sınırdan uzaklaşıp bunu bir pazarlık malzemesi haline getirip, Demokles’in kılıcı gibi Galatasaray Başkanı ve Yönetim Kurulu’nun kafasında psikolojik bir baskı enstrümanına dönüştürmeye çalışanlara… Bizim tavrımız ve irademiz temelde bu. O yüzden Sayın Başkan da ifade etti: ‘’Galatasaray asla baskıya boyun eğmeyecektir. Koşullar ve konjonktür ne olursa olsun dik duruşundan taviz vermeyecektir. Bazen adil olmak kadar, adil görünmek de önemlidir. Victor Hugo, ‘’En mükemmel adalet ise vicdandır’’ demiştir. Burada ne adil olan ne adil görünen kurullar var. Genel Kurul’da bu kurulların yapıları tamamen değişti biliyorsunuz. Artık Genel Kurul seçmeli. Statü geçti. Sabaha kadar revize halini hazırladık. Artık Genel Kurul seçecek. 4 yıl süreyle seçecek. Özlük ve sosyal haklarını bu harçlardan alacaklar. Türk futbolunun bana göre en büyük sorunu adalet sorunudur. Hak edenin kazandığı bir anlayış olsun istiyoruz. Futbol dışı enstrümanların adil olmasını istemiyoruz. Adaleti de futbolun bütün paydaşları için istiyoruz. Orada özlük sosyal haklarını alan bir sonraki genel kurulda seçilen Yönetim Kurulu’nun değil, Genel Kurul’un seçtiği, UÇK, Disiplin ve Tahkim. Devre arasına yetişmez denildiği için 10 ay içerisinde bu Türk futbolundaki yeni devrim hayata geçecek. Bu 3 kurulun yeni üyeleri seçilecek. Bir seçici kurul oluşturulacak. Orada Kulüpler Birliği Vakfı, TFF, Amatör Federasyonlar, Profesyonel Futbolcular Derneği, 1 ve 2.Lig Kulüpler Birliği Vakfı yetkilileri olacak. Biz bunu şöyle okuyoruz: ’10 ay içerisinde bu başkanımızın ismini saydığı arkadaşların görevleri sona ereceği için, bu eşitlikçi ve demokratik yapının egemen olduğu bir ortamda bir daha seçilme ihtimalleri kalmadığı için giderayak Galatasaray’a bir operasyon çekmeye çalışıyorlar. Galatasaray, bu sürecin öncüsü olduğu için bu devrimi gerçekleştirdiği için biz buna müsaade etmeyeceğiz. Hem Disiplin Kurulu hem UÇK, hem de süreci buraya taşıyan TFF ilgilileri hakkında bu ilişkilerin ortaya çıkması için savcılık nezdinde suç duyurusu hakkımızı kullanacağız.”

KURULLARIN İSTİFA ETMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ

“Bu kurullar bu değişikliklerle kadük haldedir. Biz bu kurulların istifa etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Tahkim Kurulu için bu çağrımızı yenilemiştik. Fakat Disiplin Kurulu ve UÇK’nın da artık statü değişikliğiyle kadük hale gelen bu kurulların istifa etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Derhal istifa ederlerse memnun oluruz.”

Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir: “Tahkim Kurulu başkanı ve üyelerinin istifasını istiyoruz”

Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir, Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulunun, futbolcumuz Oğulcan Çağlayan konusunda kulübümüz ve sporcumuz aleyhine verdiği karar üzerine açıklamalarda bulundu.

Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir, Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulunun, futbolcumuz Oğulcan Çağlayan konusunda kulübümüz ve sporcumuz aleyhine verdiği karar üzerine açıklamalarda bulundu.

Kulübümüz ve sporcumuz aleyhine verilen kararın her türlü hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ifade eden Epözdemir, Tahkim Kurulu başkanı ve yönetim kurulu üyelerini istifaya davet ederek, bu kararın altına imza atan tüm kişiler hakkında Türk Ceza Kanunu uyarınca suç duyurusunda bulunulacağını belirtti.

Galatasaray Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir’in açıklamaları şu şekilde: 

“Kıymetli basın mensupları, değerli basın emekçileri, aramızda bulunan Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Sayın Köksal Ünlü, Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Selim Sefada, hepinizi saygıyla selamlıyorum.” 

“Süreçle ilgili bilgi vermeden önce, Türkiye’nin dört bir yanında yaşanan orman yangınında hayatını kaybedenlere başsağlığı dilemek istiyorum. Galatasaray Spor Kulübü olarak, kederli ailelerine de rahmet dileklerimizi iletiyoruz. Yaralananlara geçmiş olsun. Şüphesiz ateş düştüğü yeri yakıyor. Bu tür zor zamanlarda Türkiye’nin, toplumumuzun temel özelliği acılarda, üzüntülerde ortaklaşabilmesi. Sivil toplum örgütleri, demokratik kitle örgütleri, spor kulüpleri, gazeteciler, kitle iletişim araçları, yazılı-görsel basın birlikte ortaklaşarak bu konuda yeknesak bir tavır sergilemesi gerektiğini düşünüyorum. Kulübümüz adına tekrar başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. 

“EMSALİ GÖRÜLMEMİŞ BİR KARARDAN BAHSEDİYORUZ”

Oğulcan Çağlayan meselesi ile ilgili kısa bir bilgilendirme yapmak istiyorum. Biliyorsunuz futbolcumuz Oğulcan Çağlayan’ın transferi ile ilgili Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’na bir başvuru yapılmıştı. Bu başvuru kapasımda  1 milyon 200 bin Euro ve 506 bin 275 TL ödenmesi, oyuncumuza da 6 maç mahrumiyet cezası verilmişti. Tazminattan oyuncumuz ve kulübüz müteselsilen ve müştereken sorumlu tutulmuştu. 6 müsabakadan men cezası verilmesi akabinde oyuncumuz, kulübümüzle birlikte Tahkim Kuruluna itiraz etmişti. Tahkim Kurulu, 6 maçlık men cezasını üç maça indirdi; fakat bir aza önce zikrettiğim 1 milyon 200 bin Euro’yu ve 506 bin 275 TL tazminat kararını onadı. Bu karar açıkçası bizi çok şaşırttı; çünkü kararın emsali yok. Sözleşmesinin bitmesine 6 ay kala, oyuncunun sözleşmesinin haksız olarak feshettiği iddia ediliyor. Bütün yılın ücreti  bonservis ve tazminat olarak değerlendiriliyor. Dha önce emsali görülmemiş bir karardan bahsediyoruz. Hukukun evrensel temel prensiplerine, tazminat hukukunun temel evrensel prensiplerine aykırı bir karardan bahsediyoruz.” 

“Bunun üzerine kulübümüz ve futbolcumuz tarafından bölge adliye mahkemesine başvuru yapıldı. Anayasının 59. Maddesi Tahkim Kurulu kararları kesindir diyor; ama kesin olan kararlar sportif, idari ve yönetsel kararlar. UÇK’nın alanına giren, sözleşme hukukundan kaynaklanana, ekonomik anlamda sonuç doğuran, sözleşme itilafından kaynaklanan kararlara yargı yolu açık. Yargıtay’ın yerleşmiş ve kemikleşmiş müstakel içtihatları böyle. Bu yüzden hem kulübümüz hem de oyuncumuz Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurduk. Bölge Adliye Mahkemesi’de bu itiraz sürecimiz devam ederken bir baktık transfer yasağı kararı alınmış. Bununla ilgili önce Yönetim Kuruluna başvurduk. Yönetim Kuruluna bu transfer yasağını kaldırın, hukuki süreç devam ediyor. Bu alacak kesin değil, çekişmeli bir alacak. Transfer yasağı uygulaması yapamazsınız. An itibarıyla hukuki süreç devam ediyor. Bu transfer yasağını kaldırın. Telafisi imkansız zararlara duçar kalıyoruz. Yönetim Kurulu bu talebimizi reddetti. Bunun üzerine Tahkim Kuruluna başvurduk. Tahkim Kurulu 25 Haziran 2021 tarihinde, tarihten 40 gün önce transfer yasağını kaldırıyorum, hukuki süreç devam ediyor, ortada kesinleşmiş bir yargı kararı yoktur, kesinleşmiş bir alacak olmadığı için kulüp bakımından transfer yasağını kaldırıyorum dedi. Öte yandan yetinmedik, UEFA’ya da başvuru yaptık. UEFA’ya da dedik ki, oyuncumuzla ilgili lisans tescil işlemleri yapmayı istiyoruz, borçsuzluk yazısı ile ilgili talepler gelecek, bu bir çekişmeli alacaktır, hukuki süreç devam ediyor, bunu böyle kabul edin dedik. UEFA da buna müspet yaklaştı.  UEFA bunun bir çekişmeli alacak olduğunu, hukuki sürecin devam ettiğini ve Galatasaray açısından hiçbir hukuki ve fiili bir sorun olmadığını söyledi. Akabinde TFF, transfer yasağımızı kaldırmasına rağmen oyuncumuzun vize ve lisans işlemlerini yapmadı. Oyuncunun lisansını vermedi.” 

“OY ÇOKLUĞU KARARINI ACELEYLE OY BİRLİĞİNE ÇEVİRDİLER!”

“Bunun üzerine TFF’ye bir başvuru yaptık. Bu karar hukuksuzdur. Süreç devam ediyor dedik. Bölge Adliye Mahkemesi net kararı verdi ama Yargıtay’a taşıdık bunu.  Olağan kanun yolu devam ediyor. Kesinleşmiş bir alacak yok. Hukuki süreç devam ederken oyuncuyla ilgili yaptığınız bu tasarruf hukuka aykırıdır. Oyuncunun vizesini, lisansını vermemezlik yapamazsınız. Bu oyunculuğun çalışma özgürlüğünü kısıtlar, hakkın özüne dokunur, öçlülülük ilkesine, demokratik toplum düzenine aykırıdır, bunu yapamazsınız dedik. TFF, tam 3 hafta boyunca bu talebimizle ilgili bir karar vermedi. Nihayet 2 Ağustos 2021’de yoğun çabalarımız sonucundan Oğulcan bakımından net kararı verdi. Biz de dün itibarıyla bugün verilecek olan listeye Oğulcan Çağlayan’ı yetiştirmek için Tahkim Kurulunun olağanüstü toplanmasını talep ettik ve Tahkim Kurulu olağanüstü toplandı. Tahkim Kurulu’nda itiraz mekanizmasını harekete geçirdik. Elinizde 40 gün önce verilmiş bir karar var. 40 gün önce Tahkim Kurulu hukuki olarak kesinleşmiş bir alacak yok, o yüzden burada transfer yasağını kaldırıyorum demiş. Herhalde paralel mahiyette bir karar çıkacak diye düşündük. Hayatın doğal akışı, mantık ve fizik kuralları bunu gerektirir. Futbolcu bakımından uygulanan bir yasak var, kulübe böyle bir karar verilmişse, yaklaşım sergilenmişse, oyuncu bakımından da böyle bir karar verilir diye tahayyül ediyorduk. Çok ilginç şekilde dün akşam 22.32’de karar vize fakslandı. 22.32’de fakslanan karar göreceksiniz, TFF resmi sitesinde oy çokluğuyla kararımızın reddedildiği yazılıyordu. 22.32’de fakslanan kararda oybirliği yazılıyor. Yani, herhalde arada muhalif olan, gerçekten adalet, hakkaniyet, vicdan perspektifinde karar veren, tarihe not düşen, her şeye rağmen dik durmaya çalışan Tahkim Kurulu üyeleri, muhalif kalan üyelerdi anladığım kadarıyla. Bu süreçte ikna edilmiş, bu oy çokluğu muhaliflerde çoğunluğa iştirak etmiş ve karar hiçbir çatlak ses olmadan oy birliğine dönüşmüş. Çok ilginç, manidar ve düşündürücüdür bu. Bu bile bu kararın başlı başına hukuk garabeti olduğunu ortaya koyuyor. Kerameti kendiliğinden menkul bir karardan bahsediyoruz. Açıkça hukuk dayanağından yoksun, mesnetsiz bir karardan bahsediyoruz. 40 gün sonra aynı olayda aynı şartlar, aynı hukuki koşullar devam ederken taban tabana zıt verilmiş kararlardan bahsediyoruz. Bunu anlatmak mümkün değil. Bu kararı anlatmak hukuken ve fiilen mümkün değil.  Bu kararın futbol paydaşlarında yaratacağı tahribat ve travma, tüm bu etkile düşünülerek burada yeknesak bir tavır olsun, çatlak ses olmasın diye oy çokluğunu palas pandıras oy birliğine çeviren bir kurul. Bu kurulun aldığı karar sağlıklı olabilir mi? Böyle bir karar olabilir mi ya? Hayatın olağan akışına, mantık ve fizik kurallarına aykırı. Oy çokluğu diye yayınlıyorsunuz, sonra 22.32’de bize oy birliği şeklinde fakslıyorsunuz. Aynı metin. Burada hangi eller bu karara dokundu? Kim bu talimatı verdi? Muhalif üyeleri kim vazgeçirdi? Muhalefet yazmaktan kim vazgeçirdi? Galatasaray Spor Kulübü’ne karşı, bu kumpası kim kuruyor? Sonuna kadar bunun takipçisi olacağız. Böyle bir hukuk garabeti olabilir mi? Resmi sitede oy çokluğu yazıyor, bize gelen kararda oy birliği… Hangi arada muhalif üyeler ikna edildi ve aleyhimize bu hukuki dayanaktan yoksun, mesnetsiz, belki de Türk hukuk tarihine kara harflerle geçecek bu karar verildi? Bunu merak ediyoruz. Galatasaray Spor Kulübü olarak da sormak istiyoruz.” 

“BU KARAR BİR HUKUK GARABETİDİR”

“Profesyonel Futbolcu Statüsü ve Transfer Talimatı’nın 12. Maddesinde, ‘kesinleşmiş kararlardan kaynaklanan vadesi geçmiş borçlar’ ibaresi bulunuyor. Demek ki karar kesinleşmiş olacak, borcun vadesi geçmiş olacak. Halihazırda Yargıtay’da olağan kanun yolu devam ediyor. Kesinleşmiş bir karar yok. Kesinleşmiş bir alacak yok. Transfer yasağını koydun. Yönetime itiraz ettik, reddettin. Tahkim Kurulu 1. Fıkradaki gerekçe ile transfer yasağını kaldırdı. Yine 12. Madde 3. Fıkrada, ‘Temsilcilerine kesinleşmiş borcu dolan futbolcular’ ifadesi yer alıyor. Bir borç ne zaman kesinleşir? Oyuncu ile ilgili olağan hukuk yolları tüketildiğinde kesinleşir. Borcun varlığı artık kesinleşmiş bir yargı kararıyla sabit hale geldiğinde kesinleşir. Sabit! Kulüpler için transfer yasağını kaldırıyorsunuz. Gerekçe şu; yargı süreci devam ediyor. Kesinleşmemiş. Oyuncu için çok açık hüküm olmasına rağmen inanılmaz bir karar veriyorsunuz, bizim lisans reddine ilişkin karara yaptığımız itirazı reddediyorsunuz. Bu kararın hukuken fiilen anlatılabilir başka hiçbir tarafı yok. Bu karar bir hukuk garabetidir.” 

“TFF HUKUK KURULLARININ SAYGINLIĞI VE GÜVENİLİRLİĞİ TARTIŞILIR HALDEDİR”

“Bugün bunları söylemek kolay. Biz yönetim olarak ne yapmışız, onunla ilgili bir şey ortaya koyayım. Göreve geldikten sonra TFF bizden taahhüt istemiş. Bugünün konusu değil. O zaman tarihe not düştük. Sayın başkanımızın ve bizlerin imzasıyla TFF’ye gönderilen taahhüt. TFF yargı kurullarının görev yetkilerini kabul edip kararlarına uyacağımızı; bu kararlara karşı hiçbir idari ve adli yargıya, temyiz, tashihi karar, yargılamanın iadesi gibi kanun yollarına başvurmayacağımızı taahhütnamede belirttik. Bu taahhüdü vermezseniz lige kabul edilmiyorsunuz. Hem TFF hem UEFA bu taahhüdü arıyor. Biz hangi kayıtla verdik? Futbol yargılama kurullarının tarafsızlığı ve bağımsızlığına ilişkin düzenleme yapılması kaydıyla bu taahhüdü verdiğimizi belirttik. Bugün yaşanılanları geçmişten görmüşüz. TFF hukuk kurullarının bize göre saygınlığı ve güvenilirliği tartışılır haldedir. Repütasyonu son derece kötüdür. Ne adildir bu kurullar ne de adil görünmektedir.” 

“TFF hukuk kurullarının mevcut durumunu anlatayım sayın arkadaşlar. Disiplin Kurulunun verdiği kararlara karşı Tahkim Kurulu nezdinde itiraz ediyorsunuz. Disiplin Kurulu Başkanı ile Tahkim Kurulu Başkanı geçmişte ortaklık yapmış, İstanbul Barosu’nun kayıtlarına göre aynı ofisi paylaşmış ve birlikte kitap yazmışlar. Birinin verdiği kararı diğeri denetliyor. İkisinin birlikte çalışıp eserler yazdığı kamuoyunun malumu. Futbol futbol aktörleri ve paydaşları bunu içselleştirmiş. Hiçkimsenin kategorik ve sistemsel bir itirazı yok. Böyle bir garabet olabilir mi? TFF Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu Başkanvekili, bir kamu tüzel kişiliğinde hukukçu olarak çalışıyor. Onunla aynı kamu tüzel kişiliğinde hiyerarşik yapı, emir talimat bağı kapsamında çalışan aktör, TFF’nin hukuktan sorumlu yönetim kurulu üyesi. O disiplin sevklerini, o müfettişler eliyle yapıyor, PFDK başkanvekili de karar veriyor. Biri sevk ediyor, diğeri karar veriyor. Karar veren sevk edenin altında aynı tüzel kişilikte çalışıyor. Böyle bir garabet olabilir mi? Dünyanın hangi çağdaş futbol ülkesinde bu vardır? Bunu nasıl kabul edebiliriz biz? Böyle kerameti kendinden menkul bir sistem olabilir mi? Böyle bir utanç olabilir mi? Lisans kurulu üyesi, aynı zamanda Ziraat Bankası’nın yönetim kurulu üyesi. Kulüplerle Bankalar Birliği, FFP, denk bütçe konularda anlaşma yapan kurumun yöneticisiyle, bunları denetleyen kurulun üyesi aynı aktör, aynı kişi. MHK Başkanının Şanlıurfa’da yaptığı görevi biliyoruz. Hepimizin malumu. Dolayısıyla nereden bakarsanız bakın artık sürdürülemez, hukuksuz, adil ve hakkaniyet zemininden uzak bir hukuk kurulu ile karşı karşıyayız.” 

“Galatasaray Spor Kulübü bundan sonra nasıl adım atacak ve süreç buraya nasıl geldi… Oğulcan Çağlayan Galatasaray’ın çok kıymetli ve saygın bir futbolcusudur. Kimse Galatasaray’ın futbolcusunun hakkını yiyemez. Dolayısıyla Galatasaray Spor Kulübü’nün tüzel kişisinin hakkını yiyemez.” 

“FUTBOLUN TÜM PAYDAŞLARI İÇİN ADALET İSTİYORUZ”

“Türk futbol için, herkes için adaleti savunmaya devam edeceğiz. Biz sadece kendimiz için adalet istemiyoruz. Adaleti kendiniz için isterseniz bu bir taleptir. Adaleti başkası için isterseniz bir bir tavır ve iradedir. Hukuk hepimize lazım. Bir bumerang gibi atıyorsunuz ve sizi vuruyor.  Biz adaleti futbolun tüm paydaşları için istiyoruz. Bütün kulüpler için istiyoruz. 1. Lig, 2. Lig, 3. Lig ve Amatör Lig kulüpleri için istiyoruz. Futbol emekçileri için, teknik adamlar için, futbolcular içini hakemleri için, futbolun ötekileştirilmiş istisnasız tüm paydaşları için adalet istiyoruz. Adalet konusunda bir tavır ortaya koymaya çalışıyoruz. Galatasaray Türk sporunun bir mihenk taşıdır. Bu mücadelemizde kendinci, faydacı, lümpen bakış açısına her zaman dur diyeceğiz. Yönetimimiz süresince ve bundan sonra her zaman bu bilinçle, iradeyle hareket edeceğiz. Türk futbolunun bu kendinci, faydacı, lümpen anlayışa teslim olmasına asla izin vermeyeceğiz. Türk futbolunun temel sorunlarıyla ilgili uzalaşma çabamız, yani lisans, yayıncı kuruluş meselesi, yabancı sorunu, hukuk kurullarının tarafsız ve bağımsız olması… İş Galatasaray’ın menfaatlerine geldiği zaman uzlaşma çabamız, Galatasaray’ın menfaatlerine kesinlikle halel getirmeyecektir. Gayemiz Galatasaray’ın menfaatlerini zaman, zemin koşullar, konjektür ne olursa olsun savunmaktır. Bir yandan kurumlarla birlikte uzlaşma çabamızı akamete uğratmadan devam ettirip Türk futbolunun sorunlarını çözmeye devam edeceğiz. Galatasaray’a ve Galatasaray’ın herhangi bir paydaşına yapılmış hiçbir haksızlığa boyun eğmeyeceğiz. Her şekilde itirazlarımızı dermeyan edeceğiz.” 

“Kişisel çıkarla TFF’yi kaosa sürükleyen bu aktörlerle ilgili  de hukuki, fiili mücadelemizi vereceğiz. Birazdan size bununla ilgili, hangi hukuki yollara başvuracağımızla ilgili net olarak bilgi vereceğiz.”

“TAHKİM KURULU BAŞKANI VE ÜYELERİNİN İSTİFASINI İSTİYORUZ” 

“Tahkim Kurulunun verdiği bu kararın hasmane tavırlarla, rövanşist yaklaşımlarla verilen bir karar olduğunu düşünüyoruz. Galatasaray Spor Kulübü olarak bu kurumların tarafsız, adil ve hakkaniyet zemininde karar vermesi için çabalarımız devam edecek. Niçin bu oldu? Niçin olduğu aslında kamuoyunun malumu. Yakın zamanda gerçekleşen genel kurul ve oradaki süreçle ilgili bu kararı beraber okumak, resmi büyüğüne bakma imkanınız olursa bu kararın niçin verildiğini görebilirsiniz. Bu karar rövanşist yaklaşımla ve hasmane tavırlarla verilmiştir. Galatasaray Spor Kulübü olarak, Tahkim Kurulunun başkan ve üyelerinin istifasını istiyoruz. Galatasaray Spor Kulübü’nün resmi iradesi budur. Resmi sitede hukuk kurulları görünüyor. Sayın Murat Balcı, Sayın Emine Yazıcıoğlu, Sayın Osman Baturhan Dursun, Sayın Hüseyin Haluk Sonsuz, Sayın Eyüp Kul, Sayın Eyüp Kul, Sayın Murat Erbilen, Sayın Abdurrahim Güneşdoğdu’nun vakit geçirmeksizin, derhal, hiçbir kayıt olmaksızın istifa etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu kurulun evleviyetle istifasını talep ediyoruz. Hukuk kişilerle ilgilenmez, ilkeler ve düzenlemelerle ilgilenir. 40 gün içerisinde taban tabana, tamamen takdiri ve kişisel çıkarlarla bu karara imza atan Tahkim Kurulu üyeleri hakkında Türk Ceza Kanununun 257. Maddesi uyarınca görevi kötüye kullanmaktan en kısa zamanda savcılığa şikayetçi olacağız. TFF özerktir. Özel hukuk hükümlerine tabiidir ve kamu tüzel kişiliği yoktur. Yargıtay 5. Ceza Dairesinin karaları var. TFF çalışanları görevlerini ifa ederken, kamu görevlisi sayılırlar. Görevi kötüye kullanma suçu biz özgü suçtur. TCK’nın 257. Maddesine göre biz bu kişiler hakkında sonuna kadar hukuki mücadelemizi vereceğiz ve görevi kötüye kullanma suçundan ötürü derhal başsavcılık makamına şikayette bulunacağız. Ağır ihmal dışında sorunsuz olduğu doktrinde ifade edilen bu kimseler hakkında kulübümüzün, oyuncumuzun uğramış olduğu zararların tazmini için aynı zamanda bütün hukuki haklarımıza rücu hakkımızın saklı kalması kaydıyla başvuracağız. Bu adaletsiz sisteme ve düzene dur demek istiyoruz. Bu karara ilişkin de ulusal ve uluslararası yargı makamları nezdinde başvurulacak tüm yolları tüketeceğiz. Bundan sonra da kararlı mücadelemiz devam edecek. Hiç kimse bizi, Galatasaray’ı sınamasın. Galatasaray Spor Kulübü’ne karşı bu ve türevleri mahiyetindeki bütün hukuksuz uygulamalara karşı en sert şekilde cevaplarımızı vereceğiz. Kararlı ve dik duruşumuz devam edecek. Çünkü biz adil ve rekabetçi bir anlayışın egemen olmasını istiyoruz. Hak edenin kazanmasını istiyoruz. Adeletin tecelli etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bütün futbol paydaşları için bu konudaki çabamızı ve irademizi sonuna kadar sürdüreceğiz.”   

Basın toplantısının soru cevap kısmında ise Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir, “Geçtiğimiz hafta Genel Kurul düzenlendi TTF’nin hukuk kurulları ile alakalı köklü bir girişime gidilme kararı alındı. Hukukçu olarak sizin önderliğinizde son gün yapılan ciddi bir değişim oldu. Sizin yaptığınız konuşmayla, düzenlemeyle bu karar alınmış olabilir mi? Bu kurullar ne zaman değişecek? Düzenlemeyle ilgili bilgi verir misiniz?” Şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:

“Geçtiğimiz hafta Genel Kurul’da bir ibra Genel Kurul’u yapıldı. Bir gün öncesinde Kulüpler Birliği Vakfı’nın üzerinde uzun zamandır çalıştığı bir taslak metin vardı. Türkiye Futbol Federasyonu da statü değişikliği getirdi ve mevcut sistemde Federasyon Başkanının teklifiyle yönetim kurulunun atamasıyla bu kurullar atanıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu konuda verdiği adil yargılanma hakkının ihlaline ilişkin ifade özgürlüğü ve düşünce özgürlüğünün ihlaline ilişkin kararlardan hemen sonra bir statü değişikliğini Türkiye Futbol Federasyonu bu Genel Kurul’da getirdi. Bu statü değişikliğine baktığımızda kurullara tarafsızlık yemini ettirilecek yazılı olarak da ellerinden alınacak ve Türkiye Futbol Federasyonu sayın başkanı teklif etmeyecek, direkt yönetim kurulu atanacak, iki tane temel değişiklikle bu kurulların tarafsızlığını ve bağımsızlığını sağlanabileceğini düşünen bir bakış açısı ve perspektif vardı Kulüpler Birliği’nin hazırlamış olduğu ve ciddi emek vermiş olduğu bu çalışmada ise bir sonraki Genel Kurul’da seçim, dört yıl görevde kalma, yönetimden farklı olarak sonraki Genel Kurul’da seçim ve Türkiye Futbol Federasyonu’nun Genel Kurulu’nun bu hukuk kurullarına seçmesi yani meşrutiyetini Genel Kurul’dan almasına ilişkin bir taslak metin vardı. Biz de Galatasaray Spor Kulübü olarak uzun zamandır böyle düşünüyoruz, yazıyoruz, çiziyoruz bu konuda. Son akşam Kulüpler Birliği ve Türkiye Futbol Federasyonu sayın başkanı, yönetim kurulu üyeleri ve paydaşlarının yaptığı toplantıda bir uzlaşı konsensus ortaya çıktı orada biz dedik ki gelin burada Genel Kurul seçsin, siz statünüzü geri çekin, dört yıl görevde kalsın, bir sonraki Genel Kurul’da seçilsin. Türkiye Futbol Federasyonu sayın başkanı dedi ki bunun yerine bir blok liste olsa biz seçilirken blok liste olarak getirsek veya Genel Kurul tamam seçsin biz uzlaşı kültürünü egemen kılalım ama nasıl seçecek? Binlerce başvuru olacak, dedik ki 13 kişilik bir kurul oluşturulsun. Bu kurul seçici kurul olsun. İçerisinde Türkiye Futbol Federasyonu’ndan 3 kişi, Kulüpler Birliği Vakfı’ndan 3 kişi, amatör Federasyonlardan 1.,2.,3. Lig Kulüpler Birliği Vakıflarından insanlar olsun seçici kurul seçsin, Genel Kurul’a yollasın, 39’ar kişi. Genel Kurul bu 39 kişi arasından her bir üyeyi seçsin, en fazla oy alan başkan olsun, oy eşitliğinde kıdem esası söz konusu olsun ve 39’ar kişi arasında kurullar tespit edilsin dedik.” 

“TFF’de o gece itibarıyla uzlaşma kültürü egemen kılındı, bütün paydaşlar ortak akılla statüyü biliyorsunuz geri geçtiler ve bu statü geldi. 1/5 imza ile verdik, Genel Kurul’da da çıktım önerge sahibi olarak kapsamlıca biz anlattık. Oradaki futbol paydaşları bizden rica ettiği için sabah 7 buçuğa kadar da statü değişikliğinin revize halini oturttuk, Futbol Federasyonu’nun hukukçularıyla yazdık bizatihi ve 8 buçukta yetiştirip 1/5 imza ile sunduk, gündeme alındı. Daha sonra Genel Kurul’da bir konuşma yaptım o konuşmaya müdahale de geldi biliyorsunuz kamuoyuna da yansıdı. 2/3’le de bu değişiklik kabul edildi. Biz burada Galatasaray Spor Kulübü’nün yapmış olduğu bu çalışamaya ek olarak bu revize metninin hazırlanmasında, burada aldığı insiyatif, öncü rol, ortaya koyduğu tavır, genel kuruldaki bu sürecin bu süreçle ilgili ortaya koyduğu iradenin bu kararla bire bir bağlantılı olduğunu düşünüyoruz. Bugünkü kararın kesinlikle ve kesinlikle rövanşist yaklaşımla, hasmane tavırlarla alındığını düşünüyoruz. Bugünkü kararın kesinlikle ve kesinlikle kişisel çıkarlarla alındığını düşünüyoruz. Bu karar hukuken kabul edilebilir bir karar değil, hukuksuz bir karar. Bunun başka türlü bir izahatı yok. 40 gün önce alınan aynı olayda, aynı düzenlemeyle ilgili alınan karara karşı bugün alınan karar taban tabana zıtsa mevzuat bu kadar açıkken düzenleme bu kadar açıkken inanılmaz bir şekilde önce oy çokluğu, sonra bir gece yarısı operasyonuyla resmi sitede düzeltildi mi hala oy çokluğuydu. Oy birliğine dönüşen bir tahkim kurulu kararıyla Türk futbolu dizayn edilmeye çalışılıyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. Biz hak edenin zafere ulaştığı, dış etkenlerin ve parametrelerin belirleyici olmadığı, hukuk kurullarının adil ve hakkaniyetli olduğu ve bu sürece müdahale etmediği, bu sürecin müdahaleye kapalı olduğu bir sistemi inşa etmek istiyoruz. Bunun için de kıdem ve liyakatı esas olan bir anlayışı egemen kılmak istiyoruz. Değişikliği anlattım biz kesinlikle bunun rövanşist ve hasmane tavırlarla olduğunun kanaatindeyiz.”

“BU KURULA HİÇBİR GÜVENİMİZ YOK”

Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir, “Oğulcan Çağlayan’ın durumu Türkiye’nin yeni Bosman’ı olur mu? Bundan sonraki hamleniz ne olacak ve Oğulcan Çağlayan formasına ne zaman kavuşacak?” sorusunu şöyle yanıtladı: 

“Bir defa bir milli futbolcunun hele hele bir Avrupa maçında oynamasının önüne geçiyorsunuz. Nereden bakarsanız bakın kabul edilemez bir tavır. Bir milli futbolcunun Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi ve anayasaya aykırı bir şekilde çalışma özgürlüğünü kısıtlıyorsunuz. Ne yapsın bu çocuk çalışmasın mı? Bu çocuk müteselsilen bu borçtan sorumlu diyelim ki bizim kulüp olarak burada yaklaşımımız ortada. Biz asla oyuncularımıza bir külfet yüklemeyiz zaten ama çalışmadan nasıl hayatını idam edecek. Siz bir kimsenin çalışma özgürlüğünü, anayasayla güvence altına alınmış özgürlüğünü kısıtlıyorsanız bunu hakkın özüne dokunmaksızın ölçülük ilkesi uyarınca özle biçim arasındaki dengeyi kurarak demokratik toplum düzenine uygun bir şekilde kanunla yaparsınız. Anayasanın 13. maddesi bunu söylüyor. Temel hak ve özgürlükleri ancak bu kriterlerle sınırlandırabilirsiniz ama siz burada bir idari kararla normatif bir düzenleme olmaksızın bir oyuncunun anayasayla güvence altına alınmış çalışma özgürlüğünü ihlal ediyorsunuz dolayısıyla buna nereden bakarsanız bakın Türkiye’deki birçok dinamiği etkileyecek futbolda önemli bir karar. Bundan sonra bir Tahkim Kurulunun başkan ve üyelerinin tamamının istifasını istiyoruz biz Galatasaray Spor Kulübü olarak. Bu kurula hiçbir güvenimiz yok. Türkiye Futbol Federasyonu’nun hiçbir kuruluna güvenimiz yok. Bu kurulların değişikliğine ilişkin statü yapıldı, biz burada öncü olduk, çıktık anlattık ve hazırladık. Dolayısıyla bu arkadaşlarımızın görevi bitecek, görevi bitmeden bu arkadaşlarımız anladığımız kadarıyla bizim kulübümüzden ve bizlerden rövanşı almaya çalışıyor. Bunun başka türlü bir izahı yok. Böyle düşünüyoruz, böyle okuyoruz, böyle görüyoruz. 3 ay içerisinde Federasyon talimat yapacak ve bu arkadaşlarımızın görevi nihayete ereceği için, genel kurul seçeceği için ve bana göre bir daha seçilme şansları olmadığı için bizden kişisel çıkarlarla kendilerince rövanşist bir yaklaşımla hesap sormaya çalışıyorlar. Galatasaray Spor Kulübü’nden hesap sormak kimsenin haddi değildir. Bu üyeler hakkında Türk ceza kanunu 257. maddesi uyarınca açıkça bunun bir suç olduğundan görevi kötüye kullanmadan şikayetçi olacağız. Bu üyeler hakkında ağır ihmaliyle oyuncumuzu ve kulübümüzü zarara uğrattığından kıyasen hukuk mahkemeleri kanununun uygulanacağını düşünüyoruz. Nitekim değiştirilen statüde de benzer bir düzenleme vardı. Uğranılan zarar ve ziyanın tanzimiyle ilgili de hukuki yollara başvuracağız. Bundan sonra da sadece Galatasaray için değil, futbolun bütün paydaşları için, amatör kulüpler için 1.,2.,3. Lig kulüpleri için hepsi için adalet aramaya devam edeceğiz çünkü biz adaleti bütün futbol ailesi için istiyoruz. Mesela önümüzdeki dönemde Galatasaray Spor Kulübü statünün 22. maddesinin değiştirilmesiyle ilgili bir teklif hazırlığı içerisinde. Bakıyoruz amatör kulüpler 1.,2.,3. Lig kulüpleri birer temsilciyle birlikte kurullara katılıyor. Halbuki onların da Türk futbolunun yönetiminde karar sahibi olması lazım. Karar alma mekanizmasına onların da dahil olması lazım. Çoğulcu, plüralist, eşit, adil bir karar alma mekanizması sürecinin işlemesi lazım. Süper Lig kulüpleri 140 üyeyle temsil edilirken bu arkadaşlar, bu kulüpler çok saygın, kıymetli, çok zor koşullarda kendi bayraklarını ayakta tutmaya çalışan, kendi armaları için savaş veren müzayaka halinde zor koşullarda savaş veren bu kulüpler 1’er temsilciyle temsil ediliyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ne diyordu oyuncular yeterince temsil edilmiyor. Niçin oyuncular  6 temsilciyle temsil ediliyor?. Hakeza hakemler. Niçin teknik adamlar? Amatör kulüpler niçin 10 temsilciyle temsil ediliyor? Biz bunlar bakımından da sayıların arttırılması noktasında biz kendimiz Galatasaray olarak değişiklik önergesi vereceğiz statüyü 1/5 imzayı bulursak da bunu gündeme aldıracağız. Buna ilişkin çalışmamız devam ediyor bu konuda da amatör kulüplerden 1.,2.,3. Lig’deki Kulüpler Birliği Başkanlarından ve kulüplerden destek isteyeceğiz. Biz gerekirse Galatasaray olarak kendi delege sayımızdan feragat etmeye hazırız yeter ki adil, hakkaniyetli, eşit haklı bir temsiliyet olsun. Temsilde adalet olsun.” 

“SONUNA KADAR HUKUKİ YOLLARA BAŞVURACAĞIZ”

 “Arkadaşlarımız bir not yollamışlar. Bu yayının nasıl bir etki uyandırdığını paylaşayım sizinle: TFF’den aramışlar. Karar oy çokluğu ile alınmış. 2 tane muhalif üye varmış. Halbuki ben alınan kararı tekrar göstermek istiyorum. Tarihe de not düşmek istiyorum. Demek ki oradaki garabetin bu yayınla farkına mı vardılar! Federasyonun internet sitesinde oy çokluğu yazıyor. Bize gelen karar paylaşmak istiyorum: Dün akşam 22.33’te bize gelen kararda oy birliği yazıyor. Burada muhalefet yok! İşte TFF Hukuk Kurulları nasıl bir rezaletin içerisinde görün! Şimdi kulübümüzün hukuk direktörü Petek Hanım mesaj atmış. Yayın devam ederken TFF’den aranmış arkadaşlar… Demişler ki 2 muhalefet var, karar oy çokluğu. Peki bana neden oy birliği diye karar yolluyorsunuz? Yani saat başı değişen bir karardan bahsediyoruz. Bu kararın saygınlığı ve güvenilirliği tartışılır halde değil midir? Size soruyorum kıymetli basın mensupları; bu karar sizin içinize siniyor mu? Resmi sitede oy çokluğu, bana tebliğ ediyorsun; resmi tebliğdir bu oy birliği yazıyor. Şimdi iki muhalif üye varmış, oy çokluğu! Gerçekten iki muhalif varsa onlar her şeye rağmen bu hukuksuzluğa imza atmamışlar. Çünkü hakimler kararlarıyla konuşurlar. Atılan her imza tarihe not düşmektir. Demek ki o iki muhalif arkadaşımız her şeye rağmen içlerinde bir vicdan kırıntısı var ki böyle bir hukuksuzluğa ortak olmak istememişler. Oy çokluğu… 22.32’de oy birliği. Bu yayını yapmasak oy birliği arkadaşlar! Bu yayın bize verilmiş kararla ilgili iki tane muhalif oy kazandırdı ne güzel, ne kadar komik bir durum! Yayın yapılırken tekrar oy çokluğuna döndü bu iş. Bu gelen resmi tebligat bize gelen oy birliği. Bu kurulların saygınlığı ve güvenilirliği tartışılır halde değil mi? Bu hukuk kurulları sürdürülebilir mi? Türk futbolu böyle yönetilir mi? Böyle gider mi bu sistem ve bu süreç? Ben TFF Başkanı ve Yönetimi’nin de bu kurullardan memnun olduğunu düşünmüyorum. Bu kurulların işleyişinden ve verdiği kararlardan memnun olduğunu düşünmüyorum. En azından bize yansıyan bilgiler bu yönde. Bir an önce Tahkim Kurulu istifa etmelidir! Bir an önce! Bu iki muhalif oy neyi değiştirdi? Savcılık şikayetinde iki arkadaşımızı şikayet etmeyeceğiz. Onlara karşı tazminat davası açmayacağız. Ama bu hukuksuz karara imza atarak bu garabeti, bu utancı Türk futbol kamuoyuna yaşatan üyelerle ilgili sonuna kadar hukuki yollara başvuracağız. Sustuk, yıllarca susuldu, susuldu. İnsanlar sindirildi. Kabul edildi. Türk futbolunun geldiği nokta ortada. Hakeden kazansın. Hukuk kurulları süreci manipüle etmesin! Süreci dizayn etmesin! Biz bunu arzu ediyoruz.”

“TFF Genel Kurulunda alınan karar gereği yeni hukuk kurulları ne zaman göreve başlayacak?” Sorusuna Epözdemir: ‘’Sayın Başkan taahhüdü verirken dahi tarafsız ve bağımsız yargılama olması kaydıyla, buna ilişkin düzenleme yapılması kararıyla’’ demiş. Orada da öngörülü bir yaklaşım göstermiş Başkanımız Sayın Burak Elmas. Ha keza Habertürk’te, 4 kulübün güzide başkanlarının katıldığı canlı yayınında da benzer bir öngörü ortaya koymuştu. Geldiğimiz noktada kendisinin öngörüsünün ne kadar isabetli olduğunu çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Düzenleme ile ilgili biz, 3 ay içerisinde bu seçici kurulla ilgili talimat yapılsın; en geç devre arasında yürürlüğe girsin dedik. Bütün Kulüpler Birliği Vakfı ve paydaşları da düzenlemeyi böyle yazmıştı. Fakat TFF, bunun devre arasına yetişmeyeceğini, burada da seçici kurulun çalışması gerektiğini, talimatın yazılması gerektiğini belirtti. Dolayısıyla biz 5 ay süre koymuştuk, 10 aydan önce bunun ikmal edilmeyeceğini söylendi. Bunun bir hazırlık aşaması olacağı söylendi. Bütün Kulüpler Birliği’ndeki Başkanların tamamı da buna muvafakat gösterdiği için orada uzlaşma ve konsensus ile 10 ay içerisinde yürürlüğe gireceğine ilişkin düzenleme yapıldı. Fakat burada TFF’nin kararlı ve samimi tavrının ölçümlenmesi açısından da bir geçici madde ekledik. Üç ay içerisinde TFF, bu düzenlemenin hayata geçmesi için Yönetim Kurulu’nda talimatları yapmalı dedik. Üç aylık süre içerisinde bu talimatlar yapılacak mı bunun fikri takipçisi olacağız. Kurulların, Tahkim Kurulunun istifasını istedik. TFF de futbolun adaletli yönetimiyle ilgili bütün önlem ve tedbirleri almalıdır. Kendilerine de bu konuda çağrı yapıyoruz.”

Forbes Yazarı, Altcoin Tercihini Yaptı: Buna Hayranım!

Bitcoin ve altcoin piyasası için kimi koinlerin ayrı bir yeri bulunuyor. Haberlerine rastlamadığımız hemen hemen hiç olmuyor.

Bitcoin ve altcoin piyasası için kimi koinlerin ayrı bir yeri var. Haberlerine rastlamadığımız hemen hemen hiç olmuyor. Ripple (XRP) bunlardan biri. Forbes yazarı Sam Lyman Bugün bir açıklama yaptı. Forbes yazarı, Ripple’ın potansiyel mahkeme zaferine vurgu yapıyor.  Ayrıca topluluğuna da hayranlığını dile getiriyor.

Altcoin zaferi emsal olacak

Lyman mahkemeden çıkacak olumlu bir karara işaret ediyor. Bu durumun Amerika Birleşik Devletleri’nde dijital varlıkları yasal olarak korumaya bir emsal teşkil edebilir. Bu nedenle  altcoin XRP topluluğunun kripto düzenlemesi üzerindeki etkisini vurguluyor.  Yakın tarihli bir tweet’te, Forbes yazarı Sam Lyman, XRP Army olarak isimlendirilen topluluğa odaklanıyor. Lyman topluluğun davadaki önemli rolüne işaret ediyor. Lyman’a göre topluluğun davaların seyrine yönelik önemli bir etkisi var. Lyman’a göre, mahkeme’den blockchain şirketi Ripple’ın lehine karar çıkarsa bu durum olumlu sonuçlar ortaya koyacak. Bu bağlamda dijital varlıklar ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) aşırı düzenleyici eylemlerinden korunacak. Lyman’a göre şu anda XRPArmy olarak isimlendirilen topluluk tüm kripto para dünyasını sırtında taşıyor.

Forbes yazarı, Ripple lehine olası kararın, altcoin XRP de dahil olmak üzere dijital varlıkları SEC tarafından otomatik olarak menkul kıymetler olarak sınıflandırılmaktan koruma vaadini taşıdığını belirtti. Bu durumun farklı sonuçları da olacak. Örneğin, sert düzenleme ile ülkeyi terk etmek zorunda kalacak olan firmalar bu karardan vazgeçecek. Ayrıca düzenleyici kurumlar da bu alana yönelik yaptırım odaklı yaklaşımlarını yeniden ele alacaklar.

SEC Hinman belgeleri

Kriptokoin.com olarak daha önce de yer verdiğimiz üzere Ripple ve ABD düzenleyicisi arasındaki davadaki nihai karar belirsizliğini koruyor. Blockchain firması kısa süre önce üst düzey bir SEC yetkilisi William Hinman ile bağlantılı önemli belgelerin kamuya açıklanmasını talep eden bir mahkeme emri aldı. 17 Mayıs’ta ABD’li bir yargıcın, SEC’in eski direktörünün kripto varlıklar hakkındaki konuşmasına ilişkin dahili tartışmaları gizli tutma talebini reddettiğini bildirdi. Mahkeme, belgelerin adli kayıtlar olduğunu söylüyor. Bu yüzden kamuya açık olması gerektiğini ifade ediyor.

Tartışmalı belgeler kripto para birimleri için SEC’in mevcut duruşundan farklı olan olumlu ifadeler içeriyor. Bu yüzden gelişme SEC’in Ripple’a karşı elini zayıflatıyor. Altcoin XRP ve Ripple, geleneksel bankacılık sektörünün ilgi odağı olmaya devam ediyor. Atlanta FED, geçtiğimiz günlerde Ripple’ın iş modeline ve şirketin sınır ötesi ödeme ihtiyaçlarını karşılamak için XRP’yi nasıl kullandığına dikkat çekti. Buna göre banka XRP’yi “uluslararası bir ödeme aracı” olarak görüyor.

Yeni bir proje odak noktası

Atlanta Fed’in “Finansal Hizmetlere Etkileri ile Web3’e Giriş” başlıklı en sonki raporda bu konulara yer veriliyor. Aslında rapor Web3’ün vaatlerini ve dijital varlıkların kullanımını vurguluyor.  Rapor ayrıca merkez bankaları gibi kamu kurumları arasında Web3 ve blok zinciri teknolojisinin artan benimsenme oranının da altını çiziyor. Uluslararası Ödemeler Bankası (Bank for International Settlements-BIS), Fransa Merkez Bankası ve diğer finans kurumları tarafından tanıtılan bir proof of concept (kavram kanıtı) mekanizmasını kullanan Project Mariana’ya dikkat çekiyor. 

Atlanta Fed makalesi Mariana Projesi’nin amacının daha verimli sınır ötesi ödemelerinin kolaylaştırılması olduğunu vurguluyor., Ripple ve Stellar’dan uygun maliyetli değer transferleri sunmak için blok zinciri odaklı iki önemli şirket olarak bahsediyor. Rapora göre Ripple’ın iş modeli, altcoin XRP kullanımıyla finansal hizmetlerin sağlanmasını içeriyor. Raporda ayrıca XRP’nin “uluslararası bir ödeme aracı veya toptan ödeme aracı olarak tasarlandığı” belirtiliyor.  Bu raporun özellikle Ripple veya XRP’ye değil, daha geniş Web3 sahnesine odaklandığını belirtmek gerekiyor. Her şeye rağmen, XRP’nin kamu kurumlarından ilgi görmesi olumlu bir durum.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Anayasa Mahkemesi, Türk Medeni Kanunu’nun 187. maddesi iptal etti!

Uzun zamandır pek çok kişinin haberini beklediği kanun kaldırıldı.

Anayasa Mahkemesi, Türk Medeni Kanunu’nun 187. maddesi iptal etti. Bu kararlar birlikte, artık evlenen kadınlar kocasının soyadını kullanmak zorunda olmayacak.

Diğer bir ifadeyle, evlenen kadınlar, isterlerse evlenmeden önceki soyadlarını tek başına kullanabilecekler. Bu kanunun kaldırılmasından önce bir kadın evlenmeden önceki soyadını kullanmak istediğinde, kocasının soyadına ekleyerek alabiliyordu. Tek başına kullanmak isterse dava açması gerekiyordu. Fakat bu kanun ile birlikte artık kadın evlendikten sonrada soyadını tek başına kullanabilecek.

Anayasa Mahkemesi’nin kadının soyadı kararından satır başları;

  • Erkekler evlendikten sonra yalnızca evlilik öncesi soyadlarını kullanabileceği halde kadınların evlilik öncesi soyadlarını tek başına kullanamaması cinsiyet temelli farklı muameledir.
  • Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, kadının evlendikten sonra eski soyadını tek başına kullanmasına izin verilmemesinin hak ihlali olduğuna karar vermiştir.
  • Yargıtay içtihat geliştirerek dava açan kadınların evlilik öncesi soyadlarını tek başına kullanabileceğine karar vermektedir. Bu hakkı kullanmak isteyen her kadının dava açması beklenemez.
  • Ortak soyadı taşımayan eşlerin aile bağlarının korunamayacağı söylenemez.
  • Kadınların evlendikten sonra soyadlarını değiştirmek zorunda tutulamaz.

Erkeğin soyadı olmasa da ortak soyadı mümkün

Kararda AYM tarafından 187. maddedeki kurala ilişkin, “Erkek evlendikten önceki soyadını evlendikten sonra da tek başına kullanabildiği halde, kuralla kadının evlenmeden önceki soyadını evlendikten sonra ancak kocasının soyadının önünde kullanabileceği öngörüldüğünden karşılaştırmaya müsait şekilde benzer durumda olan eşler arasında cinsiyet temelinde farklı muamelenin yapıldığı açıktır.” ifadeleri kullanıldı.

Nüfus kayıtlarındaki karışıklığın önlenmesi ve soy bağının sağlıklı bir şekilde tespit edilmesinde kamu yararı bulunduğu ancak bunun yalnızca kadının erkeğin soyadını kullanmasıyla sağlanamayacağı belirtildi. Söz konusu kamu yararının sağlanması için TC kimlik numaralarına ve nüfus hizmetlerinde kullanılan bilişim teknolojilerine işaret edildi.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Burak Deniz Nilperi Şahinkaya’ya küfürler yağdırmıştı! Davadan vazgeçti iddiasını yalandı #prizmabet

Geçtiğimiz aylarda Adana’da yaşadıkları tartışma ile gündeme gelen oyuncu Burak Deniz ve Nilperi Şahinkaya arasında sular durulmuyor. Deniz’in kendisine küfür ettiğini ve kavga çıkardığını ileri süren Şahinkaya, konuyu mahkemede çözme kararı almıştı. Davadan vazgeçtiği ileri sürülen Şahinkaya, “Vazgeçme gibi bir durum söz konusu olmayacak.” şeklinde açıklamada bulundu., bahisnow, betist, Tumbet, Turkbet, Ultrabet, Vdcasino, Vegabet, Venusbet, Vforbahis, Wcasino, Wettenbet, Winxbet, Wonodds, Wsbets, Prizmabet,

Geçtiğimiz aylarda Adana’da yaşadıkları tartışma ile gündeme gelen oyuncu Burak Deniz ve Nilperi Şahinkaya arasında sular durulmuyor. Deniz’in kendisine küfür ettiğini ve kavga çıkardığını ileri süren Şahinkaya, konuyu mahkemede çözme kararı almıştı. Davadan vazgeçtiği ileri sürülen Şahinkaya, “Vazgeçme gibi bir durum söz konusu olmayacak.” şeklinde açıklamada bulundu.

“Şahmeran” dizisinin çekimleri için birkaç ay önce Adana’da olan Burak Deniz ve Nilperi Şahinkaya arasında çıkan gerilim sosyal medyaya damga vurmuştu. 29’uncusu düzenlenen Adana Altınkoza Film Festivali‘ne katılmak için kente gelen Şahinkaya, iddialara göre kaldığı otelde Deniz ile karşılaştı ve ikili arasında tartışma çıktı. Deniz’in kendisine küfür ettiğini ileri süren Nilperi Şahinkaya konuyu yargıya taşıma kararı aldı. 

Burak Deniz ve Nilperi Şahinkaya

Burak Deniz’in özrünü kabul etmeyen Şahinkaya, olayla ilgili son olarak “Hukuki süreç başlayacağı için avukatlarımızdan öğrenebilirsiniz. Bununla ilgili hiçbir konuşma yapmayacağım” ifadelerini kullanmıştı.

Nilperi Şahinkaya

“KARARLILIĞIMDAN ÖTÜRÜ MUTLUYUM”

Dava kapsamında ifadesi alınan ve yaşananlarda dolayı özür dileyen Burak Deniz’in pişman olduğu gören ünlü oyuncunun davadan vazgeçtiği iddia edilmişti. Konu hakkında sessizliğini bozan Şahinkaya, “Mahkeme sürecimiz devam ediyor. Bu konu hakkında çok bir şey konuşmak istemiyorum ve konuşmuyorum da zaten ama sürekli soruluyor bana gazeteciler tarafından… Şunu söylemek istiyorum. Davanın sonucunu bekleyeceğiz. Vazgeçme gibi bir durum söz konusu olmayacak. Kararlılığımdan ötürü mutluyum” şeklinde yeni bir açıklamada bulundu.

Nilperi Şahinkaya ve Burak Deniz olayı

DAHA ÖNCE NELER OLDU?

“Kasten yaralama”, “hakaret” ve “kişilerin huzur ve sukûnunu bozmaktan” dolayı hakkında dava açılan Burak Deniz, geçen 4 ay içerisinde savcılık tarafından çağrıldığı halde ifade vermeye gitmedi. Ünlü oyuncunun avukatı Serdar Opak, müvekkilinin yurt içi ve yurt dışındaki iş yoğunluğu sebebiyle ifade vermeye gitmediğini dile getirse de Şahinkaya’nın avukatı Nail Gönenli, Deniz hakkında yakalama kararı çıkarılmasını talep etti.

Burak Deniz

“NİLPERİ’YE YÖNELİK HERHANGİ BİR HAKARETTE BULUNMADIM”

Yakalama kararı sonrasında ifade vermeye giden Burak Deniz, şu ifadeleri kullandı:

“15 Eylül 2022 günü işim nedeniyle Sheraton Grand Adana Oteli’nde konaklamaktaydım. Otelde festivale katılan oyuncu ve diğer sanat camiasından arkadaşlarla bir aradaydık. Daha önceden meslektaşım olması nedeniyle kendisini tanıdığım Nilperi Şahinkaya ve arkadaşları da oradaydı. Onları gördüğümde selam vermek için yanlarına uğradım. Kısa bir muhabbetin ardından yanlarından ayrıldım ve şimdilik masama döneceğimi ama yeniden uğrayabileceğimi belirttim. Onlar da konuşma esnasında güler yüzlü davrandılar. Ve herhangi bir şekilde yanlarında bulunmamı istemediklerini hissettirmediler. “Sonrasında yeniden yanlarına uğradım. Konuşma esnasında geceden çok sıkıldığımı söyledim. Bir süre daha normal bir şekilde muhabbet ettikten sonra yanlarından ayrıldım… Konuşmada Nilperi, Emre ve Necmi Deniz ile şakalaştık, normal bir şekilde gülüyor muhabbet ediyorduk… Hatta ben masadan ayrıldığımda mekan çıkışına doğru ilerliyordum. Bana çok samimi bir şekilde ‘İyi akşamlar’ dilediler. Ben o esnada orada bulunanlardan birinin “Yarın da buralarda mısın?” sorusu üzerine masaya kısa süreliğine döndüm. O esnada Nilperi de masadan ayrılıyordu. Nilperi’ye yönelik herhangi bir hakarette bulunmadım. Bulunmamı gerektirecek bir neden de yoktu zaten… Nilperi’nin erkek arkadaşı da halen oradaydı… Açıkçası şikayet dilekçesini okuduğumda bu aşamaya kadar onların şahsına yönelik sinkaflı küfürler ve tehditlerde bulunduğu iddiasını görünce inanamadım. Herhalde ben iddia edildiği gibi hakaret ve tehditlerde bulunsaydım birbirimize hiçbir şey olmamış gibi gülerek “İyi akşamlar” dilemezdik. Nilperi’nin yorgun olduğunu ve odasına çıktığını söylediler.”

“KİMSEYE VURMADIM KİMSEYİ YARALAMADIM”

Nilperi Şahinkaya ile aralarında bir sorun olmadığına dikkat çeken Deniz, Necmi Deniz’le aralarında arbede yaşandığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu esnada o anda anlamadığım şekilde Necmi Deniz ters ters konuşmaya başladı. Sanıyorum masaya gelmemden rahatsız olmuş. Ben de ‘Bir problem mi var? Bir problemin varsa seninle konuşabiliriz. Bana tavır yapmana gerek yok’ dedim. Birden ayağa kalktı ve sesini yükselterek ‘Sana derdimi gösteririm’ dedi.  Bulunduğum ortamın etkisiyle gerilim yükseldi. Ben de ‘Göster o zaman, neyi bekliyorsun? Beni mi döveceksin?’ dedim. Burun buruna geldik. Çevredeki insanlar da olaya dahil oldu. Bizi ayırdılar ama o da ben de herhangi bir şekilde birbirimize vurmadık. Bu esnada sanıyorum gözlüğü düşmüş ama ben herhangi bir şekilde Necmi Deniz’e vurmadım. Olay anında diğer şahısları ayırmak için olaya dahil olduğumdan arbede esnasında gözlüğü düşmüş olabilir ama kesinlikle ben yapmadım. Sonrasında onlar mekandan ayrıldılar. Olay tarihinde birden fazla önemli nitelikte projede yer alıyordum. Bu olay çarpıtılarak basına yansıtıldı ve halen de basit bir araştırma ile görebileceğimiz üzere müştekiler tarafından gündemde tutulmaya çalışılıyor. Nilperi’yi kadın olması nedeniyle aşağıladığım yönünde bir beyanat verilmesinden sonra sosyal medya üzerinden bir açıklama yaptım. Benim Nilperi’nin kadın ve oyuncu kimliğine yönelik bir eylemim olmadığını, masada bulunduğum sürede ortamın etkisiyle şakalarımın dozajının artmış olabileceği düşüncesiyle onu rahatsız etmiş olabileceğini de açıklayarak samimi bir şekilde özür diledim. Kesinlikle bu beyan bir suç kabulü niteliğinde değildir. Nezaketen ve iyi niyetle yapılan bir açıklamadır. Şikayetçiler onların yanına gelmemden rahatsız olabilirler. Ancak bunu bana söylemeleri gerekirdi, söylemedikleri gibi rahatsız olduklarını hissettirmediler… Ta ki Necmi Deniz’in bana yukarıda anlattığım şekilde Nilperi gittikten sonra ters ters konuşmasına kadar… Ben taraflara hakaret etmedi ve tehdit etmedim. Kimseye vurmadım, kimseyi yaralamadım… Taraflar bana onlarla konuşmamı istemediğine yönelik bir beyanda bulunmadı ki, kendi dilekçelerine de aynı şeyi söylüyorlar. Dolayısıyla huzur ve sükunu bozma suçunu da işlemedim. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum ve takipsizlik karar verilmesini talep ediyorum.”

Burak Deniz

NİLPERİ ŞAHİNKAYA GERİ ADIM ATMIYOR!

Geçtiğimiz haftalarda bir sergide objektiflere yansıyan Şahinkaya, Burak Deniz’le süregelen davasından vazgeçtiğine dair çıkan haberler karşısında geri adım atmayacağını ifade etmişti. “Süreç devam ediyor ve savcı atandı” diye sözlerine başlayan ünlü oyuncu “Uzun zaman olduğu için insanlar da soruyor, ‘Geri adım mı attınız’ diye ama öyle bir şey yok. Özürlük bir durum yok. Kimsenin de barışma için vesile olmasına gerek yok. Kişisel birçok sorun var. Bu özüre ikna olmamak için çok sebebim var ancak açıklayamam” şeklinde konuşmuştu.

Nilperi Şahinkaya

“UMARIM BU KIRGINLIKLAR EN KISA ZAMANDA SON BULUR”

Yaşananların ardından sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Burak Deniz, şu ifadeleri kullandı:

“Adana Film Festivali nedeniyle bulunduğumuz otelde Nilperi Şahinkaya, erkek arkadaşı Emre Yusufi ve arkadaşı Deniz Akıncı ile yaşamış olduğum ve istemediğim şekilde arkadaşlarımı kırmamla sonuçlanan hadise nedeniyle tekrardan çok üzgün olduğumu belirtmek isterim. Şakalaşmak isterken dozajının kaçabileceğini düşünmediğim, oldukça tatsız geçen bir gecenin sabahında kendilerinden hemen ve bizzat özür dilemek için gerek menajerim aracılığıyla gerekse de kendim doğrudan iletişime geçmeye çalıştım ancak başarılı olamadım. Kamuoyu nezdinde yaşanan bu talihsiz olaydan ve topluma örnek teşkil etmeyen bu davranışımdan ötürü Nilperi Şahinkaya ve arkadaşlarından ayrıca o gece olaya tanık olan herkesten teker teker özür diliyor, kamuoyuna böyle bir konuyla meşgul ettiğim için de ne kadar üzgün olduğumu tekrar belirtmek istiyorum. Umarım bu kırgınlıklar en kısa zamanda son bulur”

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK VİDEO:

Cumhurbaşkanı Erdoğan sosyal medya fenomeni Muhammed Nur Nahya ile buluştu! O anlar gülümsetti

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Mahkeme Rust sinemasının setinde katil olan Alec Baldwin hakkında kararını verdi! #Yorkbet #prizmabet #1xbet #Betebet

Amerikalı aktör Alec Baldwin’in 2021 yılının Ekim ayında “Rust” isimli sinemanın çekimleri sırasında kazayla manzara direktörü Halyna Hutchins’i öldürmesi tüm dünyada büyük yankı uyandırmıştı. ABD’nin New Mexico eyaletindeki savcılar, sinema setinde yaşanan felaketin akabinde ünlü aktör hakkında kararını verdi., bahisnow, betist, Tumbet, Turkbet, Ultrabet, Vdcasino, Vegabet, Venusbet, Vforbahis, Wcasino, Wettenbet, Winxbet, Wonodds, Wsbets, Prizmabet,

Amerikalı aktör Alec Baldwin’in 2021 yılının Ekim ayında “Rust” isimli sinemanın çekimleri sırasında kazayla manzara direktörü Halyna Hutchins’i öldürmesi tüm dünyada büyük yankı uyandırmıştı. ABD’nin New Mexico eyaletindeki savcılar, sinema setinde yaşanan felaketin akabinde ünlü aktör hakkında kararını verdi.

Amerikalı aktör Alec Baldwin, başrolünde yer aldığı “Rust” filminin çekimleri sırasında silahından çıkan kurşunla manzara direktörü Halyna Hutchins‘in vefatına sebep olmuştu. 2021 yılının Ekim ayında yaşanan bahtsız kaza hala daha dünya kamuoyunun en çok konuşulan hususlarının başında geliyor.

Alec Baldwin

Filmin bir sahnesinde kullanılan silahta gerçek mühimmat ihmali nedeniyle imaj direktörünü öldüren Baldwin, silahın kazara ateşlendiğini ve kendisine silahın dolu olduğu bilgisinin verilmediğini sık sık tekrarladı. Hususla ilgili birçok defa açıklama yapan Baldwin, bu mühlet zarfında Hutchins’in ailesiyle de görüşerek hatasız olduğunu tez etti. Yaklaşık 2.5 yıldır süregelen şiddetli günlerin akabinde mahkeme Baldwin hakkında kararını verdi. 

Alec Baldwin sinema setinden kareler

ABD’nin New Mexico eyaletinde savcılar, sinema setinde manzara direktörü Halyna Hutchins’i ezkaza vurarak öldüren Alec Baldwin’e karşı suçlamaları düşürme kararı aldı. Davanın savcılarının yaptığı açıklamada, “Suçlamaların düşürülmesi Baldwin’in muhakkak hatasız olduğu manasına gelmiyor. Soruşturmamız devam edecek” dedi. BBC’ye konuşan ünlü aktörün avukatı Luke Nikas ise, “Baldwin’in silahta gerçek mermi olduğunu bilmesine imkan yoktu” diyerek hakikat karar verildiğini vurguladı.

Alec Baldwin hakkında mahkeme kararını verdi

DAHA EVVEL NELER OLDU?

Trajik olayda yeni bir gelişme yaşandı. Yapılan açıklamaya nazaran ünlü aktör ve setin silah sorumlusu Hannah Gutierrez-Reed, Hutchins’in vefatıyla ilgili “kasıtsız insan öldürmek” suçlamasıyla mahkemede yargılanacak. İki ünlü ismin avukatları da bu karara karşı çıkacaklarını belirtse de şayet mahkemede hatalı bulunurlarsa 18 aya kadar mahpus cezası ve 5 bin dolar para cezasına mahkum edilebilirler. 

Alec Baldwin kasıtsız insan öldürmekten yargılanacak

“SİLAH EĞİTİMİNDE TELEFONLA KONUŞTU”

Konu hakkında açıklamada bulunan Santa Fe Bölge Savcılığı, oyuncuyu “birçok aşırı pervasız davranış sergilemekle” suçladı. Argümanlara nazaran Baldwin, ateşli silah eğitimi sırasında telefonla konuştuğu için ihmalkarlıkta bulundu.

AİLE İLE MUAHEDE MASASINA OTURDU!

Ekim 2021’de yaşanan dehşetli kazanın akabinde güç günler geçiren Baldwin, Hutchins’in ailesiyle uzlaşma yolunda istediğini aldı. Ünlü aktörün avukatı tarafından yapılan açıklamada, Baldwin ve Rust Sinema şirketine karşı açılan davayla bir arada, Hutchins’in ailesi ile uzlaşma sağlandığı tabir edildi. Muahedenin finansal ölçü ve ayrıntıları saklı tutuldu.

Alec Baldwin tekrar setlere dönüyor

“HALYNA’NIN VEFATININ MÜTHİŞ BİR KAZA OLDUĞUNA İNANIYORUZ”

Görüntü direktörü Halyna Hutchins’in eşi Matthew Hutchins ise mahkemenin muahedeyi onaylaması halinde davanın düşeceğini ve Rust sinemasının çekimlerine de kaldığı yerden devam edileceğini belirtti. Eşinin vefatının akabinde onu onurlandırmak için çekimlerin devam etmesi gerektiğine işaret eden Matthew Hutchins “Baldwin’e yahut üretimcilere karşı suçlama yahut ayıplamada bulunmaya niyetim yok. Hepimiz Halyna’nın vefatının fecî bir kaza olduğuna inanıyoruz” dedi.

Halyna Hutchins, eşi Matthew Hutchins ve oğulları

ALEC BALDWİN SAF OLABİLİR!

Film setinde yaşanan kazanın akabinde aylardır süregelen soruşturmada yeni bir bilgi ortaya konuldu. Alec Baldwin’in Aralık ayında ABC ile yaptığı röportajı izlediğini söyleyen Santa Fe Bölge Savcısı Mary Carmack-Altwies, Vanity Fair mecmuasına mevzu hakkında röportaj verdi. 

Alec Baldwin Rust sineması kazası

Baldwin’in “Tetiği ben çekmedim. Asla kimseye silah doğrultup tetiği çekmem​” iddiasından yola çıkarak araştırma yapmaya başlayan Carmack-Altwies, “Silahın horozunu, tetiği çekmeden ve emniyetini açmadan geriye çekebilirsiniz. Yani onu kısmen geri çekersiniz, emniyet kapalı değilken bırakırsanız, ateşleme iğnesi merminin primer kısmına çarpabilir.” formunda konuştu.

Alec Baldwin

Kendi başına resmi olmayan bir soruşturma başlattığını söyleyen savcı, 1850’lerden kalma tabancalar hakkında bilgisi olmadığı için vazifelilerden birinin eski bir tip tabancayla ofisinde deneme yaptığını söyledi. Teste nazaran silahın horozunun merminin ateşlenmesine neden olabileceği ortaya çıktı. 

Alec Baldwin Rust sineması kazasında soruştuma devam ediyor

SONUNDA TELEFONUNU TESLİM ETTİ!

Ünlü oyuncu Alec Baldwin, Ekim ayında “Rust” filminin çekimleri sırasında imaj yönetmeni Halyna Hutchins’in vefatına sebep olan silahı ateşlemişti. Asıl hatalının kim olduğuna dair araştırmalar devam ederken Baldwin telefonunu yetkililere vermeme konusunda uzun bir mühlet direndi. Toplumsal medya hesabından açıklamalarda bulunan ünlü isim, soruşturma başlatılmasından aylar sonra telefonunu polise teslim etti.

Santa Fe Bölge İlçe Ofisi ve Baldwin’in avukatı tarafından yapılan açıklamada ünlü oyuncunun şahsi cep telefonunu, yazılı, fotoğraflı yahut görüntülü paylaşımlarının incelenmesi için New Mexico eyaleti yetkililerine verdiği söz edildi.

“KİMSE HATASIZ DEĞİL!”

Görüntü direktörün vefatına sebep olan merminin silaha nasıl girdiği gizemini muhafazaya devam ederken geçtiğimiz günlerde Baldwin sessizliğini bozmuştu. Amerikalı aktör ABC’ye verdiği röportajda “Biri o silaha gerçek mermi koydu. Biliyorum ki o kişi ben değilim” diyerek hatasız olduğunu lisana getirmişti.

Tüm dünyanın odak noktası haline gelen olayın ardından Santa Fe Bölge Savcısı Mary Carmack-Altwies, hususla ilgili birinci sefer konuştu. Savcı Altwies, Baldwin dahil olmak üzere setteki kimsenin paka çıkmadığını vurgulayarak soruşturma tamamlandıktan sonra rastgele bir kişinin hakim karşısına çıkabileceğinin altını çizdi.

 Altwies’in açıklamalarında “bazı bireylerin Rust setindeki aksiyonları yahut eylemsizliklerinden ötürü hatalı bulunabileceği” sözleri yer alırken bu cümlelerin Baldwin’in röportajına karşılık niteliğinde olduğu söylendi.

İLK DEFA KONUŞTU!

Rust sinemasında yaşanan kaza sonrası açılan davaların üzerine sessizliğini bozan Alec Baldwin, birinci defa bir televizyon programında merak edilen ayrıntıları anlattı. George Stephanopoulos‘la yaptığı röportaj sırasında gözyaşlarına hakim olamayan ünlü oyuncu, “Tetiği ben çekmedim. Asla kimseye silah doğrultup tetiği çekmem” ifadelerini kullandı.

“O MERMİNİN SETTE OLMAMASI GEREKİYORDU!”

Sunucunun Baldwin’e gerçek merminin sete nasıl girdiğini sorması üzerine ünlü aktör, “Hiçbir fikrim yok. Birisi silaha gerçek bir mermi koydu. O merminin sette bile olmaması gerekiyordu.” halinde konuştu.

“BALDWİN BÜSBÜTÜN YIKILMIŞTI!”

Merakla beklenen röportaj sonrası Stephanopoulos, “Ben ABC’de son 20 yılda binlerce röportaj yaptım lakin en gerin olanı buydu. Bütün sorulara samimiyetle cevap verdi. Baldwin büsbütün yıkılmıştı fakat samimi halde bütün soruları yanıtladı” biçiminde samimi açıklamalarda bulundu.

Alec Baldwin’in açıklamalarının akabinde gözler bir sefer daha sinemanın silah sorumlusu ve yardımcı direktör David Halls‘a çevrildi. Zira silahı Baldwin’e veren yardımcı direktör David Halls ve sinemanın silah uzmanı Hannah Gutierrez Reed davada baş kuşkulu olarak yer alıyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ:

Gülben Ergen’e büyük tepki! Gelincik tarlasında çekim yapan müzikçiye tarla sahibinden…

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet isimli bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir adedidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, emniyetli ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en kıymetli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan karşılaşmaları üyeler bir fiyata katlanmadan istedikleri vakit takip edebiliyor. Böylelikle hem heyecanlı hem de yararlı bir bahis tecrübesi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol üzere tanınan spor kollarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için yalnızca siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız kafidir.

Prizmabet ayrıyeten üyelerine bol ölçüde bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te birinci üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu üzere farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve karınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim kaideleri da epey makul düzeydedir.

Prizmabet para yatırma ve çekme süreçleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin üzere farklı tekniklerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme süreçleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa müddette hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme süreçlerinde rastgele bir kurul yahut kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı takviye hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı takviye grubu sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun yahut teklifinizi iletebilir ve anında tahlil bulabilirsiniz. Prizmabet canlı takviye grubu profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en uygun bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de yararlı bir bahis tecrübesi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için aktüel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Thodex’in kurucusu Özer tutuklandı #Yorkbet #prizmabet #1xbet #Betebet

Arnavutluk Adalet Bakanlığınca iadesine karar verildikten sonra getirildiği Türkiye’de gözaltına alınan kripto para borsası Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı.

Arnavutluk’taki Dıraç Temyiz Mahkemesinin iade kararının akabinde 20 Nisan Perşembe günü ülkeye getirilen Özer’in, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Hatalarla Uğraş Şube Müdürlüğü’ndeki süreçleri tamamlandı.

Özer, buradaki süreçlerinin akabinde Anadolu Adliyesi’ne sevk edildi.

Emniyetteki süreçleri sırasında dolandırıcı olmadığını savunan ve susma hakkını kullanan Özer’in mahkemede tabir vereceği öğrenildi.

Özer’in kendisinde para olmadığını ve elindekileri de sahiplerine dağıttığını söylediği belirtildi.

Faruk Fatih Özer ile birlikte getirilen dizüstü bilgisayar, 9 telefon, sim kart, flash bellek ile not defteri üzerindeki incelemeler sürüyor.

Adliyede savcılığa çıkarılan Özer, “örgüt kurmak ve yönetmek”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “mal varlığı kıymetlerinin aklanması” cürümlerinden tutuklanması talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.

Özer çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı.

Hakkındaki suçlamaları kabul etmedi

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nda sözü alınan Faruk Fatih Özer, 2014 yılında Gebze’de bir yazılım şirketi kurduğunu, bu şirketin faaliyet alanının taşınabilir ve web yazılımlarını geliştirmek üzerine olduğunu anlattı.

Özer, şirketinin faaliyetlerinin devam ettiği müddette kripto paralara karşı bir ilgisinin oluştuğunu, küresel kripto para Borsalarında şahsi hesabıyla kripto para alıp satmaya başladığını belirttiği sözüne şöyle devam etti:

“Bu sırada Türkiye’deki kripto para borsalarına yenilik katabileceğimi düşündüm. Koineks isimli kripto para borsasını 2017 yılında İstanbul Şişli’de bir ofis kiralayarak kurdum. Birebir vakitte Gebze’deki yazılım şirketindeki faaliyetlerim de devam ediyordu. Koineks isimli firmayı kurduktan sonra işe alıma başladım ve 5 kişilik bir çalışan takımı ile kripto para faaliyetlerimi sürdürdüm. Bitcoin ve Etheryum, Litecoin, Dogecoin ve Ripple isimli coinler olmak üzere 5 coinin alım satım işlerine aracılık ettim. 2020’de küresel pazarda hizmet verebilmek için kripto borsamızın ismini Thodex olarak değiştirdim ve faaliyetlerime Göztepe ilçesinde ofis kiralayarak devam ettim.”

Şirket süreç hacminin vakitle artmaya başladığını ve bu nedenle grubunu genişlettiğini anlatan Özer, “Şirkete yazılımcı, toplumsal medya uzmanı, müşteri dayanak elemanı, insan kaynakları elemanı üzere faaliyet gösteren bireyleri aldım. Kurmuş olduğum Thodex firması süreç hacmi olarak Türkiye’nin birinci 3 kripto para borsasında yer almıştı. Faaliyetlerine kurumsal bir firma olarak devam etmekteydi” dedi.

“Kimseyi dolandırmadım”

Üzerine atılı “dolandırıcılık”, “örgüt kurmak ve yönetmek” ve “mal varlığı pahalarını aklamak” kabahatlerini kabul etmeyen Özer, “Kimseyi dolandırmadım. Mal varlığı kıymetlerini aklamadım.” tabirlerini kullandı.

Özer, şirket faaliyetlerine devam ederken neden yurt dışına çıktığıyla ilgili bahisleri 12 Haziran’daki duruşmada anlatacağını söyledi.

Şimdiye kadar evrakta mağdur sıfatı bulunan ve MASAK tarafından ziyanları tespit edilen şahıslara avukatları aracılığıyla ulaşıp bu şahısların ziyanlarını karşıladığını öne süren Özer, “Devam eden süreçte de mağdurların ziyanlarını karşılama niyetindeyim” formunda konuştu.

Yakalanma ve iade süreci

Kırmızı bültenle aranan Özer 30 Ağustos 2022’de Arnavutluk’ta yakalanmıştı.

Arnavutluk’taki Elbasan Asliye Mahkemesinin 2 Eylül 2022’de Özer’in tutukluluğunun devamına yönelik verdiği karar, 14 Eylül 2022’de Özer’in avukatlarınca temyize götürülmüştü.

Dıraç Temyiz Mahkemesi, 20 Eylül’de Özer’in tutukluluğuna yönelik kararı onamıştı.

Elbasan Asliye Mahkemesi, 17 Kasım 2022’deki duruşmada, Elbasan Savcılığının “Özer’in Türkiye’ye iade edilmesine müsaade verilmesi” tarafındaki talebinin kabul edildiğini bildirmiş, Özer ise 7 Aralık 2022’de bu kararı temyize götürmüştü.

Bu karara ait Dıraç Temyiz Mahkemesinde 30 Aralık 2022’de yapılan duruşmada, Özer’in Türkiye’ye iade edilmesine ait karar onanmıştı.

Söz konusu karar üzerine Özer 20 Nisan Perşembe günü uçakla İstanbul’a getirilmişti.

Paraları dağıttığını söyledi

Emniyetteki süreçleri sırasında dolandırıcı olmadığını savunan ve susma hakkını kullanan Özer’in mahkemede söz vereceğini bildirdiği öğrenildi.

Özer’in kendisinde para olmadığını ve elindeki paraları da sahiplerine dağıttığını söylediği belirtildi.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmanın sonunda hazırlanan ve 2 bin 27 kişinin müşteki olarak yer aldığı iddianamede de Thodex isimli şirketin 400 bin lira sermaye ile firari sanık Faruk Fatih Özer tarafından kurulduğu anlatılıyor. İddianamede yer verilen MASAK raporunda Thodex platformunun müştekileri, iş ve süreçleri nedeniyle hileli davranışlarla aldattığı kaydediliyor.

MASAK raporunda sanık Faruk Fatih Özer’in hakimiyeti altındaki 3 başka hesaptan 253 milyon 714 bin 909 lira karşılığı kripto varlık transfer edildiği vurgulanarak, bunun değerli bir kısmının sanıklar Cem Uzunoğlu, Faruk Fatih Özer ve Zuhal Özer’in ticari merkezi Malta’da bulunan kripto varlık hizmet sağlayıcısı nezdinde yer alan kripto varlık cüzdanlarına transfer edildiği vurgulanıyor.

İddianamede, bu hatalar sebebiyle 356 milyon liralık ziyan oluştuğuna yer veriliyor.

Firari Faruk Fatih Özer’in de ortalarında bulunduğu 6’sı tutuklu 21 sanık hakkında “suç işlemek hedefiyle örgüt kurma ve yönetme”, “bilişim sistemleri banka yahut kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” ve “tacir yahut şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılık ve cürümden kaynaklanan mal varlığı bedellerini aklama” kabahatlerinden 12 bin 164’er yıldan 40 bin 562’er yıla kadar mahpus cezası isteniyor.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet isimli bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir adedidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, sağlam ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en değerli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan karşılaşmaları üyeler bir fiyata katlanmadan istedikleri vakit takip edebiliyor. Böylelikle hem heyecanlı hem de çıkarlı bir bahis tecrübesi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol üzere tanınan spor kollarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için yalnızca siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız kafidir.

Prizmabet ayrıyeten üyelerine bol ölçüde bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te birinci üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu üzere farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve çıkarınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim kuralları da hayli makul düzeydedir.

Prizmabet para yatırma ve çekme süreçleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin üzere farklı usullerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme süreçleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa müddette hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme süreçlerinde rastgele bir komite yahut kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı takviye hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı dayanak takımı sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun yahut teklifinizi iletebilir ve anında tahlil bulabilirsiniz. Prizmabet canlı dayanak takımı profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en yeterli bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de yararlı bir bahis tecrübesi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için yeni giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!