Kaygı nedir?

Beden ve zihnin gerçek ya da hayali tehlike algısıyla oluşan durumdur. Örneğin, Denizde veya okyanus’tasınız ve bir köpek balığının geldiğini görüyorsunuz, o an aşırı korkmuş ve kaygılı hissedersiniz. Peki kaygıyı biraz daha somutlaştırmaya çalışırsak, o köpek balığının size saldırmayıp ancak sizin olduğunuz alanda sürekli gezinmesi ve sizin ona sürekli olarak maruz kalmanız ancak fiziksel olarak hiçbir zarar görmemeniz. Kaygı duygusu işte tam burada devreye giriyor ve siz ona ne kadar maruz kalırsanız oda sizin hayatınızı o kadar meşgul ediyor siz anda değil, o anıyı veya insana odaklanıp orada varlığınızı sürdürmeye ve sürekli tetikte olmaya başlıyorsunuz. Hatta uyumak yem ek yemek gibi fiziksel ihtiyaçlarınızı dahi artık yapamayacak hale gelebiliyorsunuz.

Kaygı Nedir?
Beden ve zihnin gerçek ya da hayali tehlike algısıyla oluşan durumdur.
Örneğin, Denizde veya okyanus’tasınız ve bir köpek balığının geldiğini görüyorsunuz, o an aşırı korkmuş ve
kaygılı hissedersiniz. Peki kaygıyı biraz daha somutlaştırmaya çalışırsak, o köpek balığının size saldırmayıp ancak sizin olduğunuz
alanda sürekli gezinmesi ve sizin ona sürekli olarak maruz kalmanız ancak fiziksel olarak hiçbir zarar görmemeniz. Kaygı duygusu işte tam burada devreye giriyor ve siz ona ne kadar maruz kalırsanız oda sizin hayatınızı o kadar meşgul ediyor siz anda değil, o anıyı veya insana
odaklanıp orada varlığınızı sürdürmeye ve sürekli tetikte olmaya başlıyorsunuz. Hatta uyumak yem ek yemek gibi fiziksel ihtiyaçlarınızı dahi artık yapamayacak hale gelebiliyorsunuz.

Kaygılı olduğumuzda nasıl hissederiz?
⁃ Çaresiz
⁃ Yararsız

⁃ Suçlu
⁃ Siz anlamazsınız
⁃ Gergin
⁃ Değişme zorunluluğu hissedip değişememe
⁃ …

Kaygını 3 temel bileşeni nedir?
Endişeli rahatsız edici düşünceler; dış sebepler ,panik duygusu, bellek ve dikkat eksiklikleri, problem çözm yetersizliği

Bedensel tepkiler; Sempatik sinir sisteminin asırı çalışması; anormal derecede uzun ve derin solunuma ve kalp hızında artışa neden olur. Kaygıya bağlı olarak oluşan diğer fiziksel belirtiler ise, gerilim tipi baş ağrısı, yorgunluk ve uykusuzluktur.
Davranış değişiklikleri; Rahatsız edici düşüncelerden bilişsel kaçınma. kaçma ve kaçınmayı öğrenmeye sebep olur. Durumlarla yüzleşmeyi zorlaştırır, güvenin kaybolması

Kaygı çeşitleri nelerdir?

⁃ Estetik kaygı
⁃ Derin kaygı
⁃ Endişeli kaygı
⁃ …

Kaygıyı sürdüren etmenler?
Geç kalmışlık, rahatsızlık veren düşünceler, kaçma, kaçınma, kendine yetememek, potansiyelini gerçekleştirememek, kaygı oluşturan duruma çözüm bulmadan maruz kalmak, o durumdan kopamamak veya ertelemek

Kaygıyı nasıl normalleştirebiliriz?
Tanımlamak ve kabullenmek, kendine itiraf etmek , hangi durumlarda bunu yaşıyorum, doğru soru sorabilmek
Kaygının bütüncül temelleri nelerdir?
Holistik kaygı, beslenme, hayat kalitesi, ekran süresi, negatif düşünceler, negatif haberlere maruz kalmak,
uykunun kalitesi, çok fazla tolerans, kafein, sosyal izolasyon, öğün atlamak, düzensiz bir yaşam, şeker ve
paketli ürün tüketimi.

SİZ DE BU DUYGUDURUMU İLE BAŞA ÇIKMAKTA ZORLUK ÇEKİYORSANIZ,
GELECEK YAŞANTILARINIZIN KALİTESİ AÇISINDAN BİR UZMANDAN YARDIM ALMANIZ DAHA SAĞLIKLI OLACAKTIR.

YAZAN: PSİKOLOG MERVE DERİN ÖZPİNECİ

Yaygın anksiyete (kuruntu) bozukluğu

Kuşku, endişe ve korku gibi duygular insan deneyiminin doğal bir parçasıdır ancak hayatın içinde bu duyguların kontrolü bazı kişiler için çok zor olabilir. Yaygın anksiyete bozukluğu (YAB) sürekli endişe ve kaygı haliyle karakterize edilen zorlu bir durumdur. Bu durumda kaygı nedeni belirsizdir, kişinin zihnini tamamıyla kaplar, yaşamını yönlendirir ve normal işlevselliğini bozar. Bu bozukluk; bireylerin günlük işlevlerini, sağlığını, ilişkilerini etkiler ve yaşam kalitesinin olumsuz yönde etkiler. Kişiler her gün karşılaşabilecekleri olağan durumlarla ilgili bile aşırı endişeler hissederler. Örneğin; sağlık, iş performansı, aile üyelerinin güvenliği, ekonomik problemler, ev işleri gibi konular sürekli olarak zihinlerinde dolaşır. Genellikle bu kişiler içinde bulunduğu ruh halinin abartılı olduğunun farkındadırlar ancak hissettikleri duygu ve düşünceleri kontrol etmekte çok zorlanırlar. Bu durumla baş edemedikleri için de bazen hissedilen kaygının anormal olduğunu kabul etmek istemezle

Kaygı ne zaman patolojik olur?

Kaygı, insanlar için önemli bir işlevi olan doğal bir tepkidir. Temel olarak, kaygı vücudu potansiyel tehlikelere karşı uyarır ve korunmaya yardımcı olur. Vücutta “savaş ya da kaç” tepkisini tetikleyerek hızlı ve etkili bir şekilde tepki verme yeteneğini artırır. Adrenalin ve kortizol gibi hormonlar salgılanarak enerjiyi artırır, dikkati keskinleştirir ve refleksleri hızlandırır. Kaygı, odaklanma ve hedeflere ulaşma motivasyonunu ve performansı artırabilir. Örneğin; sınav kaygısı, bir öğrencinin daha iyi çalışması ve daha iyi performans sergilemesi için bir itici güç olabilir. Kaygı, yaygın anksiyete bozukluğunda olduğu gibi aşırı veya sürekli hale geldiğinde, kontrol edilemez bir hal aldığında, günlük yaşamı olumsuz etkilemeye ve kişinin işlevselliğini bozmaya başladığında bir sorun haline gelir. Olağan kaygı ve patolojik kaygı ayırımı için bu faktörler çok önemlidir.

Yaygın Anksiyete Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?

1) Sürekli endişe ve kaygı hissi

2) Kontrol edilemeyen düşünceler, içsel huzursuzluk ve gelecekle ilgili abartılı endişeler

3) Gerginlik, huzursuzluk ve sinirlilik

4) Uykusuzluk veya uyku problemleri

5) Konsantrasyon güçlüğü ve dikkat dağınıklığı

6) Yorgunluk ve halsizlik hissi

7) Kas gerginliği ve vücut ağrıları

8) İrritabilite (sinirlilik) ve huzursuzluk hissi

9) Mide bulantısı, sindirim sorunları veya baş ağrısı

10) Sürekli endişelerin gerçekleşmesiyle ilgili sürekli tetikte olma hali

11) Sosyal etkileşimlerden kaçınma veya endişe duyma

12) Gelecekle ilgili belirsizliklere karşı aşırı duyarlılık

Yaygın Anksiyete Bozukluğunun Tedavisi Nedir?

Yaygın anksiyete bozukluğunda genellikle bir kombinasyon tedavi yaklaşımı kullanılmaktadır. Psikoterapi, Bilişsel davranışçı terapi (BDT) en yaygın kullanılan terapi yaklaşımıdır. BDT bireyin düşünce kalıplarını, endişeyle başa çıkma stratejilerini ve kaygıya yol açan durumları değerlendirmesine yardımcı olur. Terapist, olumsuz düşünceleri ve davranışları tanımlamaya ve değiştirmeye yönelik teknikler kullanır. Yaygın anksiyete bozukluğunun tedavisinde antidepresanlar ve anksiyolitikler gibi ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar, kaygı düzeyini azaltmaya ve semptomları hafifletmeye yardımcı olur. Bu ilaçların bağımlılık yapıcı özellikleri yoktur. Doktor kontrolünde ve düzenli takibi yapılarak kullanılmalıdır. Yaygın anksiyete bozukluğu olan bireylerin stres yönetimi tekniklerini de düzenli uygulamaları çok önemlidir. Bu teknikler arasında nefes ve gevşeme egzersizleri, meditasyon, mindfulness (bilinçli farkındalık) ve yoga yer alır. Bu teknikler, kaygıyı azaltmaya ve rahatlama sağlamaya yardımcı olabilir. Tüm bunlara ek olarak sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri yaygın anksiyete bozukluğunun yönetiminde önemlidir. Düzenli uyku, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz yapma, alkol ve kafein gibi kaygıyı artırabilecek maddelerin tüketimini sınırlama gibi değişiklikler, genel zihinsel ve fiziksel sağlığı iyileştirerek kaygıyı azaltmaya yardımcı olacaktır. Tedavi planı, tüm rahatsızlıklarda olduğu gibi kişiye özel hazırlanmalıdır. Her bireyin tedaviye yanıtı farklı olabilir bir kişiye uygun olan tedavi diğer bir kişi için uygun olmayabilir. Uygun tedavi, yönlendirme ve destekle birlikte yaygın anksiyete bozukluğu olan birçok insan semptomları yönetmeyi öğrenir ve bu durumun üstesinden gelmeyi başarırlar.

Psikolog Elçin Kaya Karataş

Haber Hürriyeti Gazetesi

Anksiyete ve Kaygı Bozukluğu

Anksiyete için bilgi mi arıyorsunuz? Anksiyete ve Kaygı Bozukluğu makalesine göz atın ve Anksiyete hakkında daha fazla bilgi edinin

Anksiyete ve kaygı bozukluğu günümüzde en sık rastlanan psikolojik rahatsızlıklardan biridir. Günlük yaşantımızda geleceğe dair bazı maddi ve manevi konulardan dolayı endişeler duyulabilir. Bu hayatın olağan akışı içinde normal karşılanır. Fakat bu endişe ve kaygıların dozunun artması durumu ve günlük yaşantıyı etkileyecek hale gelmesi anksiyete belirtisidir.

Anksiyete Nedir?

Anksiyete anlam olarak aynı ifadeyi içeren kaygı bozukluğu, kişiyi önüne geçilmez bir endişe haline
sokarak korku yaşamasına sebep olur. Kişinin panik atak krizi geçirmesine sebebiyet verebilir. Kişi bu yaşadığı duygu değişikliği sebebiyle gündelik işlerini yapmakta zorlanarak kişisel bakımını bile yapmak istemez hale gelebilir. Yönetilmesi ve kontrol edilmesi zor bir durum olan anksiyete çocukluk ergenlik ve hatta yaşlılık döneminde de ara sıra kendini gösterebilir.

Anksiyete kendi içinde bazı türlere ayrılmıştır. Bunlar genelleştirilmiş anksiyete bozukluğu, panik atak,sosyal anksiyete bozukluğu, belirli fobiler, agorafobi, ayrılık kaygısı, seçici dilsizliktir. Bu ayrımın sebebihepsinin tetikleyici faktörünün farklı olmasındandır.

Anksiyete Belirtileri Nelerdir?

Aslında kaygılar bizi hızlı karar verme ve gelecek hakkında yönlendirme açısından önemli duygulardır. Beynin strese tepki vermesi olarak kabul edilen kaygı bir çeşit uyarı mekanizmasıdır. Toplumun yüzde 18’lik kısmı kaygı bozukluğu ile mücadele etmektedir.

Anksiyete belirtileri sürekli olarak kendini huzursuz ve panik halinde hissetmek olduğu söylenebilir.
Bunun yanında nefes darlığı, ağız kuruluğu, sürekli kötü bir olay olacakmış gibi hissetme, hızlı kalp atışı, aşırı terleme, ellerde titreme, hazımsızlık, kabızlık problemleri, uyku bozuklukları, odaklanma ve konsantrasyon bozuklukları olduğu söylenebilir.

Anksiyete bozukluğu belirtileri olarak sayılan sorunlardan aynı anda en az 5 tanesini yaşadığınızı
düşünüyorsanız bir uzmana danışmanız gerekebilir. Tedavi edilmezse kişiyi daha da zor bir duruma ve çıkmaza sürükleyebilir.

Anksiyete Neden Olur?

Anksiyete bozukluğu yıllardır üzerinde yapılan çalışmalara rağmen nedeni tam olarak bilinmeyen bir hastalıktır. En başta genetik faktörler olarak belirlense de çevresel faktörlerin de etkisi vardır. Anksiyete neden olur? Sorusuna en genel yanıt olarak beyindeki kaygı ve duyguları kontrol eden bölümün hatalı bağlantısıyla alakalı olabilmesidir. Çocukluktan gelen travmalar, cinsel istismar, taciz, ihmal edilme, yakın birinin ölümü, kaza geçirilmesi gibi durumlar da anksiyete-kaygı bozukluğunun oluşmasına sebebiyet verebilir.

Ayrıca fiziksel sağlık sorunları yaşayanlar da bu rahatsızlıktan muzdarip olabilir. Kalp, şeker, tansiyon, tiroit ve şeker hastalıkları da anksiyetenin ortaya çıkma riskini tetikleyebilir. Düzenli kullandığınız bazı ilaçların yan etkisi de anksiyeteye neden olabilir. Madde bağımlılığı, düzenli alkol tüketimi, tütün ürünlerinin kullanımı, özgüven eksikliği, sürekli olumsuz düşünceler anksiyete riskini arttıran faktörlerdendir.

Anksiyete Krizi Nedir?

Anksiyete erkeklere oranla kadınlarda daha sık görülen bir rahatsızlıktır. Aşırı koruma ile büyütülen
çocuklarda ileriki yaşlarda görülebildiği gibi çok fazla sindirilmiş ve alay konusu olmuş bireylerde de
anksiyeteye rastlanır. Anksiyete krizi diğer adıyla anksiyete atağı endişe ve kaygı durumunun şiddetli olarak hissedildiği halidir. Bu krizler kişinin yaşam kalitesini düşürdüğü için iş hayatını, aile hayatını olumsuz etkiler.

Anksiyete krizi başladığında daha sık nefes alıp verme gerçekleşir. Nabız hızlanır, terleme ve ellerde titreme meydana gelir. Vücut gerginleşir ve göğüs ağrısı hissedilebilir. Yüksek stres anlarında ortaya çıktığı gibi kişinin kendi alınganlığı sebebiyle de bu krizi yaşaması muhtemeldir. Daha çok detaycı, kuralcı, mükemmeliyetçi karakter yapısında olanlar bu atağı geçirirler.

Çabuk sinirlenme, huzursuz ve gergin hissetme, saldırganlık eğilimi gösterme gibi durumlar Anksiyete krizinin bir diğer belirtileridir. Bu durumu yaşayanlar için anksiyete krizi nasıl geçer? Sorusunun yanıtı öncelikle bir uzman ile görüşme sağlanabilir.

Kriz anında kişinin sakin kalmaya çalışması olduğu yerde durup yavaş ve derin nefes egzersizleri yapması bu krizin kolay atlatılmasına faydası olacaktır.

Yürüyüş ve spor yapmak, sosyalleşmek, bir hobi ile ilgilenmek, yoga yapmak, kısa seyahatlere çıkmak ve zihninizi kötü düşünce ve endişelerden uzaklaştırmak anksiyete krizine girme olasılığını ve sıklığını azaltacaktır. Sağlıklı beslenmek, sigara ve alkolden uzak durmak ataklarınızın daha hafif atlatılmasına ve daha kısa sürmesine faydası olacaktır.

Anksiyete Tedavisi

Anksiyete tanısı mutlaka alanında uzman tarafından konulmalıdır. Anksiyete belirtilerini
gösteriyorsanız bir uzman ile görüşerek durumunuz hakkında bir uzman desteği alabilirsiniz.
Anksiyete tedavisi görürken uzman ile sürekli iletişim halinde olmak ve sürecin size nasıl geldiğini belirtmek tedavi süreci için önemli bir durumdur.

Hayatımızın Parçası Olan Anksiyete

Anksiyete için bilgi mi arıyorsunuz? Hayatımızın Parçası Olan Anksiyete makalesine göz atın ve Anksiyete hakkında daha fazla bilgi edinin

Anksiyete, bir olay ya da durum karşısında beklentinin olumsuz olarak hem zihinsel hem de fiziksel olarak hissetmek veya yaşamaktır. Zihinsel olarak, endişe verici ve çoğu düşüncelerde olumsuz bir takın kalıp cümleler ve fiziksel olarak ise vücudun bu uyaranlara karşı verdiği tepkidir. Bazı bu olumsuz sonuçların beklentisindeki korku, gerginlik hızlı kalp gibi fiziksel duyumlar rahatsızlık için tasarlanmıştır. Bu tür fiziksel tepkiler bilinmeyen bir tehlikeye karşı korunmamızı sağlar. Bu yüzden ara sıra yaşanan kaygılar doğal karşılanır. Kaygı insanların geleceği öngörmesine sahip olma olarak da söyleyebiliriz.

Kaygı, dikkat çekmek ve önemsediğiniz şeyleri korumak için gerekli değişiklikleri yapmanız için sizi teşvik etmek içindir. Ancak bu iş, okul gibi hayatınızı zorlaştıracak hale geldiğinde günlük yaşamınızı sekteye uğratabilir. Bunu devamlı olarak yaşayan kişilerde depresyon görülme olasılığı fazladır. Özellikte çocukluk travmaları ve ailelerin tutumu kaygıya karşı savunmasız bırakabiliyor. Kaygı aynı zamanda bizi dinç ve uyanık tuttuğu için tamamen ortadan kaldırmak istediğimiz bir durum değildir. Tedavi, kaygıyı yönetebilir olması için uzman desteği alınabilir.

Anksiyete Nasıl Anlaşılır?

  • Zihinde sonsuz endişe ve olumsuz düşünce devamlılığı
  • Vücutta genel sıçrama ve titremeden
  • Kulak çınlamasına
  • Nefes darlığına
  • Kalp çarpıntısı

Anksiyete Nasıl Tedavi Edilir?

Hastaların güvenli bir şekilde ve kademeli olarak korkularına maruz kaldıkları, böylece artık onlardan kaçmadıkları maruz bırakma terapisi, kaygı için davranışsal tedavilerin çoğunun önemli bir parçasıdır.

Aynı zamanda yaşam tarzı değişiklikleri, kaygının uzun vadeli yönetiminde önemli bir rol oynar. Egzersiz, derin nefes alma ve meditasyon programlarının tümü, bozukluğun çok spesifik yönlerini hedefler.

OLUMSUZ DÜŞÜNME #prizmabet DÖNGÜSÜ: RUMİNASYON

Ruminasyon, depresyon yahut korku gelişimine neden olabilir.

Ruminasyon, tekrarlayan olumsuz niyetler, negatif hisler ve bunların sebepleri ve sonuçları üzerinde durma durumudur. Ruminasyonun tekrarlayan olumsuz tarafı, depresyon yahut korku gelişimine neden olabilir ve mevcut şartları daha da kötüleştirebilir.

Depresif ruh hali içinde olan bir kişi, uzun uzun düşündüğünde geçmişte başına gelen daha olumsuz şeyleri hatırlama mümkünlüğü daha yüksektir. Mevcut omurlarındaki durumları daha olumsuz yorumlar ve gelecekten daha umutsuzdur.

Sorunlarla meşgul olmak, sorun çözmeye odaklanmak için ötesine geçmeyi de zorlaştırır. Depresyonu yahut korkusu olmayan bireylerde bile, ruminasyon olumsuz hislere katkıda bulunabilir. Bu, bir kişinin ne kadar çok olumsuz düşünürse o kadar makus hissettiği ve bunun da daha fazla derde katkıda bulunduğu bir döngü haline gelebilir.

Yapılan bir araştırma, bir kişinin şartları ile geçmiş tecrübeleri, depresyon ve korku gelişimi ortasındaki ilişkileri inceledi. Araştırmacılar, bir kişinin travmatik hayat olayları üzere geçmiş tecrübelerinin depresyona yahut derde yol açmasının en kıymetli yolunun, “kişiyi uzun uzun düşünmeye ve sorun için kendini suçlamaya yönlendirmek” olduğunu buldu.

Depresyon ve korku kolay durumlar değildir ve tek bir nedeni yoktur. Bir kişinin aile geçmişi yahut ömür tecrübeleri değiştirilemez. Ama kişinin, düşünme biçimini değiştirmesi ve gerilim seviyesini azaltabilecek olumlu başa çıkma stratejileri öğrenmesi mümkündür.

Uzmanların, derin olumsuz düşünme döngüsünü kırmaya yardımcı olmak için önerdiği yolları burada bulabilirsiniz.

● Olumsuz kanıyı durduracak ve daha olumlu anılara odaklanacak etkinliklerle dikkatinizi dağıtın.

● Zorluklarla karşılaştığınızda, işlerin yolunda gittiği vakitleri bilhassa hatırlamaya çalışın. Geçmiş olumlu tecrübeleri, her şeyin uyguna gittiği vakitleri hatırlamak için ailenizin yahut arkadaşlarınızın yardımını alın. Bu, niyetinizi farklı bir yola kaydırmanıza yardımcı olabilir.

● Bilhassa sizin için olumlu çağrışımları olan bir yerde fizikî aktivite ve ortam değişikliği de yardımcı olabilir.

● Farklı problemleri ayırmaya yahut daha büyük problemleri daha küçük modüllere ayırmaya çalışın. Her seferinde bir sorunu ele alın. Adım adım bir plan yapın, mümkün olduğunca spesifik olun. Bir yere yazın. Akabinde, her seferinde bir adım atarak ilerlemeye başlayın.

Rahatsız edici ve tekrarlayan olumsuz niyetler sizi rahatsız ediyorsa, kesinlikle bir uzmanla irtibata geçin.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet isimli bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir adedidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, sağlam ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en değerli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan karşılaşmaları üyeler bir fiyata katlanmadan istedikleri vakit takip edebiliyor. Böylelikle hem heyecanlı hem de yararlı bir bahis tecrübesi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol üzere tanınan spor kollarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için yalnızca siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız kafidir.

Prizmabet ayrıyeten üyelerine bol ölçüde bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te birinci üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu üzere farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve çıkarınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim kuralları da epey makul düzeydedir.

Prizmabet para yatırma ve çekme süreçleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin üzere farklı metotlarla para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme süreçleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa müddette hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme süreçlerinde rastgele bir kurul yahut kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı takviye hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı takviye takımı sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun yahut teklifinizi iletebilir ve anında tahlil bulabilirsiniz. Prizmabet canlı takviye grubu profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en güzel bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de yararlı bir bahis tecrübesi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için yeni giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!