“Serbest Hekimler, Kamuya ve Özele Mahkum Edilmek İsteniyor!”

Kaynak, “6 Ekim Yönetmeliği ile hedeflenen, hekimleri kamu ve zincir özel hastanelere mahkum ederek, bir kölelik düzeni oluşturmaktır” dedi. 

Serbest hekimlik, muayenehane sahibi hekimler, 6 Ekim Yönetmeliği olarak anılan, Özel Hastaneler Yönetmeliği’nde 2022 yılı sonu ve 2023 yılı başında ve ortasında yapılan düzenlemelerle ‘hasta ameliyat edemez’ duruma geldi. İzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Süleyman Kaynak, Samsun’daki plastik cerrahların 3 aydır ameliyat yapamamaları sorununun ülke genelinde de yaşandığına tüm ülkede bu sorunun büyüyeceğine dikkat çekti. Kaynak, “6 Ekim Yönetmeliği ile hedeflenen, hekimleri kamu ve zincir özel hastanelere mahkum ederek, bir kölelik düzeni oluşturmaktır” dedi. 

Bilim Sağlık Haber Ajansı (BSHA) konuyla ilgili mayıs ayı ortasında Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan ‘bir ilde ameliyat yapamayan serbest hekim Sağlık Bakanlığı’ndan izin alarak başka bir ilde ameliyat yapabilir’ düzenlemesiyle yeniden gündeme gelen, 6 Ekim kısıtlamalarından etkilenen Samsun’daki 6 plastik cerrahın 3 aydır ameliyat yapamamasını, bu cerrahlardan 30 yıldır ilde görev yapan bir plastik cerrahi profesörünün yurt dışında çalışma kararı almasını gündeme getirdi. 

Serbest Hekimlerin Sorunu Büyüyerek Devam Edecek!

Peki diğer illerde muayenehane hekimleri ‘6 Ekim’ ve sonrasındaki yönetmelik ve düzenlemelerden nasıl etkileniyor. İzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Süleyman Kaynak ile görüştük. Kaynak, 6 Ekim Yönetmeliğinin iptali için meslek örgütlerinin yargıya gerekli başvuruları yaptıklarını, ancak yürürlüğe konulan ve belli tarih aralıklarında yapılan düzenlemelerle devamlılığı sağlanan uygulamaya ilişkin değerlendirmede bulundu. Tabip Odası Başkanı Kaynak, yaşanan sorunun Samsun özelinde gündeme geldiğini ancak sorunun tüm Türkiye’deki serbest hekimlerin sorunu olduğunu vurguladı. 

Hekimlik Kölelik Haline Sokulmaya Çalışılıyor

Kaynak, “İzmir’de özel hastane ve tıp merkezi sayısı oldukça çok ancak İzmir’de de serbest hekimler ameliyat yapmakta sıkıntı çeken muayenehane hekimi var. Burada asıl problem tüm ülkede insanların hekim seçme ve sağlığa ulaşım hakkının engellenmesidir. Bütün Türkiye’de bu problem giderek büyüyecek bir problemdir. Asıl hedef hekimlere kamu hastaneleri ve özel zincir hastaneler dışında bütün çalışma alanlarını kapatmaktır. Muayenehane, küçük ölçekli sağlık kuruluşlarını ortadan kaldırmak amaçlanmaktadır. Ortada iki sistem kalacak; bir tanesi kamu hastaneleri bir tanesi de zincir hastaneler. Bu böyle olunca da hekim buralar dışında çalışma olanağını kaybettiğinde ne olacak? Kamuda veya özel zincir hastanelerde işçi olarak çalışmak zorunda kalacak. Çalışma hakları, özlük hakları ile ilgili bir hak talep edemeyecek, ettiği zaman kovulacak, cezalandırılacak, mobbinge uğrayacak. Hekimlik; kamuda ve özel sektör dışındaki tercihler ortadan kaldırılarak, alternatifsiz bir kölelik haline sokulmaya çalışılıyor. Bu şekilde sağlık sistemi asla yürümez” dedi. 

Sağlık Alanında Yapılanlara Karşı Güvensizlik Hakim!

Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğine vurgu yapan Kaynak, “Devlet yönetiminde bulunan kamu idaresine güvenin sarsıldığı bir süreçteyiz. Sağlık alanında da bu güven büyük oranda sarsılmıştır. Hekimler ve sağlık çalışanları sağlıkta şiddet, mobbing ile uğraşırken bir yandan da hekimlere yönelik geçtiğimiz aylarda TBMM Sağlık Komisyonu’nda görüşülen kanun tasarısında çok ağır yaptırımlar getirilmeye çalışıldı. Hekimin bir ameliyatı veya tıbbi müdahalesi sonucunda, ölüm veya sakatlık olmasa bile bir hasta eğer zarar gördüğünü iddia ediyorsa burada ilgili hekimin meslekten men edilmesiyle ilgili bir düzenleme hayata geçirilmeye çalışıldı. Bu kabul edilemez. Yapılmak istenilen şey hekimliğin, köle durumuna sokulmak istenmesidir. Hekimleri ölesiye çalıştırmak amacındalar. Bütün dünyada, sağlık endüstrisi yaklaşık 12 trilyon dolardır. Buradan hareketle hükümetler; özel sektör ve bütün sistemin içinde yer alan büyük aktörler yüksek kazançlar sağlayacaklarını fark ettiler. Bu parayı kazanmak için hekim, hemşire ve alanda çalışan insan gücüne mahkumlar. Bu nedenle de bu iş gücünü köleleştirmenin peşindeler” açıklamasında bulundu. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

Sürdürülebilirlik odağında üretmeye devam ediyor

5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Systemair Türkiye Genel Müdürü Ayça Eroğlu, gelecek nesillere sürdürülebilir bir yaşam bırakmak için çalıştıklarının altını çizdi

5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Systemair Türkiye Genel Müdürü Ayça Eroğlu, gelecek nesillere sürdürülebilir bir yaşam bırakmak için çalıştıklarının altını çizdi

Yenilenebilir enerji kaynaklı iklimlendirme sistemleri hayata geçiren Systemair Türkiye, imza attığı bir dizi inovatif teknoloji ile hem sektöre hem müşterilerine hem de dünyaya sürdürülebilir ölçekte katma değer sağlamak için çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Son dönemde düşük karbon çalışmalarını merkeze alan Systemair Türkiye, etkin kaynak yönetimiyle karbon ayak izini düşürmeyi ve gelecek nesillere sürdürülebilir bir yaşam bırakmayı hedefliyor. Bu hedefleri çerçevesinde 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Systemair Türkiye Genel Müdürü Ayça Eroğlu, 2025 yılına kadar tüm ofis ve üretim operasyonları ile lojistik süreçlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarını azaltmayı amaçladıklarını vurguladı.

 

Üretimde ve ofislerde oluşan atıkları kaynağında ayrıştırarak Sıfır Atık Belgesi alan Systemair Türkiye, operasyonel süreçlerde hem emisyonları azaltmak hem de kaynak sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla atık oluşum miktarlarını minimuma indiren eko tasarım ilkeleriyle hareket ediyor. Kaynakların verimli kullanılması adına Türkiye Döngüsel Ekonomi Platformu’na dahil olan şirket, gezegenin yaşadığı iklim sorunlarını minimize edebilmek, artan popülasyon ve sanayi faaliyetlerinin etkilerini azaltabilmek adına sorumlu üretim ilkelerinden taviz vermeden ilerliyor. Dünyayı korumayı küresel bir öncelik olarak gördüklerinin altını çizen Systemair Türkiye Genel Müdürü Ayça Eroğlu, 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında şirketin yaptığı çalışmaları ve geliştirdiği ürünleri anlattı. 

Ödüllü YDD projesi ile ürünlerin çevresel etkilerini hesaplayabiliyor

Yaşam Döngüsü Değerlendirme metodu ile Türkiye’de kendi sektöründe ürünlerinin yaşam döngüsü boyunca yarattığı etkileri belirleyen ilk firma olduklarını dile getiren Ayça Eroğlu; “Bu çalışmamız, veri merkezi soğutma cihazları üretim ve kullanım aşamalarında yüksek enerji ve ham madde gereksinimi olan süreçleri belirlemeye ve etkilerini hesaplamaya yardımcı oluyor. Türkiye Ar-Ge merkezinde uygulamaya aldığımız Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi sayesinde veri merkezi soğutma cihazımız olan Geniox Tera başta olmak üzere Systemair Grup genelindeki birçok ürün ve üretim sürecinin çevresel etkilerini hesaplayabiliyoruz. Böylece üretim süreçlerinin iyileştirilmesi konusunda da ekolojik tasarıma destek olacak verilere ulaşıyoruz. Yakın bir zamanda projemiz sayesinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve İstanbul Teknik Üniversitesi ana desteğinde Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği’nin gerçekleştirdiği VIII. İstanbul Karbon Zirvesi’nde Düşük Karbon Kahramanı ödülü almanın da gururunu yaşıyoruz” diye belirtti.

2025 yılına kadar sera gazı emisyonlarını azaltmayı hedefliyor

Systemair Türkiye olarak güneş paneli yatırımı yaparak grup içerisinde bu konuya öncü olan ülkelerden biri olduklarını belirten Ayça Eroğlu, şu açıklamalarda bulundu; “Yapılan bu yatırım sonucunda fabrikamızın enerji ihtiyacının önemli bir kısmını, kurulan güneş panellerimiz ile karşılamayı hedefliyoruz. Bu yatırımın yanı sıra fabrikalardaki proseslerde kullandığımız makinelerin motorlarına, taşıma yaptığımız forkliftlerin elektrikli olmasına, ayrıca BMS sistemi ile yönettiğimiz fabrikamızın gereksiz enerji tüketimi yapmamasına da önem veriyoruz. “Türkiye’nin ‘Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik’ anlamına gelen LEED Gold Sertifikası’na sahip ilk klima santrali fabrikası” olan tesisimizde yağmur suyunun toplanması, su ve enerji tasarruflu ekipman kullanımı, verimli ısıtma ve soğutma sistemleri, ısı yalıtımı, atıktan ısı geri kazanım sistemleri gibi uygulamalar hayata geçiriyoruz. Bunlara ek olarak Türkiye ekibi olarak ofis ve fabrika alanlarında tüketilen içecek ambalajlarını RVM Systems makineleri ile toplayarak tekrar ham maddeye dönüştürülmesi için ileri dönüşüme gönderiyor, böylece her ay yaklaşık 10 bin adet plastik ambalajın denizleri kirletmesine engel oluyoruz. Ayrıca Dilovası’nda her gün yüzlerce kilogram ortaya çıkan atık metal sacların bir kısmını geri dönüşüme gönderiyoruz. İleri dönüştürebilecek metal saclardan ‘Atık Sacların Değerlendirilmesi’ projemiz kapsamında yeniden kullanılabilir objeler yaratıyoruz. Tüm bu çalışmalarımızla 2025 yılına kadar tüm ofis ve üretim operasyonları ile lojistik süreçlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarını azaltmayı planlıyoruz. Sürdürülebilirlik kavramını “çevrecilikten” ziyade bütünleşik bir perspektifte ele alıyor, hayatımızın ve iş süreçlerimizin içinde daimî olması gereken bir prensip olarak görüyoruz. Örneğin, düzenlediğimiz çocuk şenliğinde eğitici ve eğlendirici atölyelerin yanı sıra çocuklarımıza ileri dönüşüm heykel çalışması yaptırdık. Bir hafta boyunca kendi topladıkları pet şişeleri getirerek etkinlik sırasında dev bir heykel yapmalarını sağladık. Böylece etkinlik boyunca çocuklarımıza geri dönüşüm kadar ileri dönüşümün de önemini ve sürdürülebilirlik kavramını aktardık. Sürdürülebilirliğin en önemli noktalarından birinin de geleceğimiz olan çocuklarımıza bu önemli kavramları aktarmak olduğuna inanıyoruz.” 

Son olarak döngüsel ekonomiyi de desteklediklerinin altını çizen Eroğlu, Türkiye Döngüsel Ekonomi Platformu’nun oluşturduğu endüstriler arası malzeme alışverişine dijital bir alan sağlayan Türkiye Materials Marketplace’de yer alarak sınırlı kaynakların her daim ekonomi içinde tekrar kullanılarak değer kazanmasını amaçladıklarını sözlerine ekledi. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik için en iyi öneriler

Geri dönüşüm, atıkların yeniden kullanıma kazandırılması ve doğal kaynakların korunması için önemli bir adımdır. İşte geri dönüşümle ilgili bazı öneriler:

Geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik, doğal kaynakların tükenmesini önlemek, çevre kirliliğini azaltmak, enerji ve kaynak tasarrufu sağlamak gibi hedefler doğrultusunda hareket etmeyi gerektiren önemli kavramlardır. Bu sayede daha sağlıklı ve dengeli bir çevre ve gelecek nesiller için sürdürülebilir bir dünya inşa etmek mümkün olabilir.

Geri dönüşüm, kullanılmış veya atık malzemelerin işlenerek yeniden kullanılabilir hale getirilmesi işlemidir. Bu süreçte, atık malzemelerin toplanması, ayrıştırılması, temizlenmesi ve yeniden işlenmesi gerekir. Bu işlemler doğal kaynakların korunmasına ve atıkların çevreye olan etkisinin azaltılmasına yardımcı olur. Geri dönüştürülen malzemeler, yeni ürünlerin yapımında kullanılabilir ve bu sayede enerji, su ve ham madde tasarrufu sağlanabilir.

Sürdürülebilirlik ise mevcut ihtiyaçları karşılamak için doğal kaynakları kullanırken gelecek nesillerin de ihtiyaçlarını karşılamayı hedefleyen bir yaklaşımdır. Sürdürülebilirlik; ekonomik, çevresel ve sosyal boyutları içerir. Bu yaklaşım, doğal kaynakları verimli kullanmayı, çevreye zarar veren etkileri azaltmayı, yenilenebilir enerji kaynaklarını tercih etmeyi ve sosyal adaleti sağlamayı içerir.

Sürdürülebilirlik, gelecek kuşakların da sağlıklı bir çevrede yaşayabilmesini ve kaynakların dengeli bir şekilde kullanılmasını amaçlar.

Sizler için geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik adına atabileceğiniz bazı adımları sıraladık.

  • Atık Ayrıştırma: Evde veya işyerinde atıkları geri dönüşüm için uygun şekilde ayrıştırın. Kağıt, plastik, cam ve metal gibi malzemeleri ayrı toplama kaplarına yerleştirin.
  • Şişe ve Kutu Geri Dönüşümü: Plastik şişeleri ve karton kutuları geri dönüşüm kutularına atın. Bunlar, tekrar kullanılabilir malzemelerdir.
  • Kâğıt Geri Dönüşümü: Kullanılmış kağıtları geri dönüşüm kutularına atın. Bu, gazete, dergi, ofis kağıdı ve karton gibi kağıt ürünleri içerir.
  • Pil Geri Dönüşümü: Kullanılmış pilleri çevre dostu bir şekilde geri dönüşüm merkezlerine teslim edin. Pil içerisinde bulunan zararlı maddelerin doğaya yayılmasını engellemiş olursunuz.
  • Elektronik Atık Geri Dönüşümü: Eski elektronik eşyaları (bilgisayarlar, cep telefonları, televizyonlar vb.) geri dönüşüm merkezlerine teslim edin. Bu cihazların içerisindeki değerli metallerin ve materyallerin yeniden kullanılmasına katkıda bulunursunuz.
  • Kullanım Ömrünü Uzatma: Ürünlerin kullanım ömrünü mümkün olduğunca uzatın. Onarımlar yaparak veya ikinci el pazarlarından alışveriş yaparak ürünleri yeniden kullanabilirsiniz.
  • Alışveriş Torbaları: Plastik poşetler yerine kanvas veya bez torbalar kullanın. Bu şekilde plastik atıkların azaltılmasına yardımcı olursunuz.
  • Kompostlama: Organik atıkları kompost yaparak bahçenizde veya bitki yetiştirdiğiniz bir alanda kullanabilirsiniz. Bu şekilde atıklarınızı yeniden doğaya dönüştürmüş olursunuz.
  • Bilinçli Tüketim: Sürdürülebilir ve geri dönüşüme uygun ürünleri tercih edin. Ambalajsız ürünler, geri dönüştürülebilir ambalajlar ve geri dönüşüm sembollü ürünleri seçmek önemlidir.
  • Geri Dönüşüm Bilinci: Aileniz, arkadaşlarınız ve çevrenizdeki insanları geri dönüşüm konusunda bilinçlendirmeye çalışın. Farkındalık yaratmak, geri dönüşümün temelini oluşturur.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!