Bu hafta raflarda herkesin mutlaka okuması gereken klasiklerden kişisel gelişim kitaplarına kadar birçok kitap bulunuyor.
Eğer bu ayı bitirirken hala hangi türde bir kitaba başlayacağınızı bulamadıysanız haftanın çok satanlarını listelediğimiz içeriğimize bakarak fikir sahibi olabilirsiniz. İşte haftanın en çok satan kitapları!
Satın aldığınız ürünlerde satıcılardan kaynaklanan sorunlardan Webtekno sorumlu değildir.
Bu içerik marka iş birliği içeriyor.
Çok satan kitaplar:
- Hobbit- J.R.R. Tolkien
- Nietzsche Ağladığında- Irvin D. Yalom
- Çürümenin Kitabı- Emil Michel Cioran
- Rahatlama Kitabı: Suyun Üstünde Kalmamı Sağlayan Düşünceler- Matt Haig
- Fahrenheit 451- Ray Bradbury
- Yabancı- Albert Camus
- Hayat İmkânsız- Matt Haig
- Fareler ve İnsanlar- John Steinbeck
- Hayır Diyebilme Sanatı: Sınırların Kadar Özgürsün- Müthiş Psikoloji
- Sırça Fanus- Sylvia Plath
Hobbit- J.R.R. Tolkien
Listemizin ilk sırasında fantastik edebiyatın vazgeçilmezlerinden olan Hobbit bulunuyor. Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin başlangıcını anlatmasıyla da önemli bir yere sahip olan Hobbit, Orta- Dünya’nın büyülü atmosferinde geçiyor. İnsanlar, cüceler, elfler, büyücüler, ejderhalar, goblinler ve orkların bulunduğu bu evreni keşfetmek isterseniz, Hobbit mutlaka okumanız gereken kitaplardan bir tanesi.
Kullanıcı yorumu:
Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Nietzsche Ağladığında- Irvin D. Yalom
Yalom, ilk kez 1992 yılında yayımlanan, tüm dünyada çok okunup çok sevilen ve kendi hayat hikayesinden de izler taşıyan Nietzsche Ağladığında adlı romanında kurmacayla gerçeği harmanlıyor.
19. yüzyılın iki önemli düşünürü, filozof Friedrich Nietzsche ve psikiyatr Josef Breuer’in kesişen yollarını anlatan kitap, Breuer’in Nietzsche’yi ciddi depresyonundan kurtarmak için yaptığı terapileri ve bu süreçte kendi içsel yolculuğunu keşfetmesini de ele alıyor. Ayrıca Nietzsche’nin felsefi görüşleri ve Breuer’in psikoterapik yaklaşımları, kitap boyunca derinlemesine tartışılıyor.
Kullanıcı yorumu:
Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Çürümenin Kitabı- Emil Michel Cioran
“Nerede tükettin ömrünü? Bir hareketin hatırası, bir tutkunun işareti, bir maceranın parıltısı, güzel ve firari bir cinnet- geçmişinde bunların hiçbiri yok; hiçbir sayıklama senin ismini taşımıyor, seni hiçbir zaaf onurlandırmıyor. İz bırakmadan kayıp gittin; senin rüyan neydi peki?”
Cioran’a göre, sadece portakallar değil, insanlar da çürür. Cioran, bu eserinde modern insanın umutsuzluğunu, çaresizliğini ve varoluşsal boşluğunu ele alıyor. Hayatın geçiciliği, ölümün kaçınılmazlığı ve insanın evrendeki yerini sorgularken, dilin ve düşüncenin sınırlamalarını da tartışıyor. Son olarak Çürümenin Kitabı, felsefi aforizmalar ve denemeler aracılığıyla insan ruhunun karanlık taraflarına ve yaşamın kaçınılmaz acılarına dikkat çekiyor.
Kullanıcı yorumu:
Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Rahatlama Kitabı: Suyun Üstünde Kalmamı Sağlayan Düşünceler- Matt Haig
“Hiçbir şey, pes etmeyen ufacık bir umuttan daha güçlü değildir.”
Matt Haig, Rahatlama Kitabı’nda kendi deneyimlerinden öğrendiklerini, Marcus Aurelius, Emily Dickinson, James Baldwin gibi fikirleriyle ilham vermiş isimlerden edindikleriyle harmanlayarak yaşamın iniş ve çıkışları üzerine kısa ve umut dolu metinler sunuyor.
Zihnin zindanlar yaratabileceğini ama yanında anahtarlarını da verdiğini gösteriyor bizlere. Mutluluğun ancak “olmanız beklenenleri” bir kenara bıraktığınızda filizlenebildiğini hatırlatarak, yaşama telaşı arasında şöyle bir yavaşlayıp, var olmanın güzelliği ve tahmin edilmezliğinin değerini bilmeyi yüceltiyor.
Kullanıcı yorumu:
Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Fahrenheit 451- Ray Bradbury
“… dışımız serseri, içimiz kütüphane.”
Ray Bradbury’nin yazdığı distopik bir bilim kurgu romanı olan Fahrenheit 451, totaliter bir toplumda, insanların kitap okumasının yasak olduğu bir dünyayı konu ediniyor. Bu yasakta itfaiyeciler, yangın söndürmek yerine kitapları bulup yakmakla görevli oluyor. Bir itfaiyeci olan Guy Montag ise hayatı boyunca bu sistemin bir parçası oluyor ancak Clarisse adında genç bir kadınla tanıştıktan sonra hayatı sorgulamaya başlıyor ve kitapların yakılmasının ardındaki gerçekleri öğreniyor. Montag, kitapların insanlara düşünme özgürlüğü verdiğini fark ediyor ve otoriteye karşı gelerek bu yasaklı bilgiye ulaşmaya çalışıyor.
Kullanıcı yorumu:
Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Yabancı- Albert Camus
Sırada mutlaka hepimizin duyduğu bir kitap var. Yabancı. Albert Camus’un ilk ve İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yalnız Fransa’da değil tüm dünyada en çok ses getiren bu eseri, Cezayir’de çıkan olaylar sırasında Arap uyruklu bir vatandaşı yanlışlıkla öldüren Meursault’un benliğe ve insanlığa yabancılaşmasını, iç hesaplaşmasını konu alıyor. Dünyanın en çok okunan kitapları arasında yer alan ve Nobel Edebiyat ödülü kazanan Yabancı’yı okuyarak Meursault’un yaşadıklarına, iç hesaplaşmalarına siz de tanık olabilirsiniz.
Kullanıcı yorumu:
Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Hayat İmkânsız- Matt Haig
“Bazen bize sihir gibi görünen şey, yaşamın henüz anlayamadığımız bir parçasıdır.”
Grace Winters hayata küsmüş emekli bir matematik öğretmeni. Günlerini televizyon izleyip kitap okuyarak, beyninin körelmemesi için bulmaca çözerek geçiriyor. Bir zamanlar üstüne titrediği bahçesine bile ilgisini kaybetmiş. Yalnız, yapayalnız hissediyor.
Grace bir gün yıllardır görmediği ve haber almayı beklemediği bir arkadaşının ona bir Akdeniz adasındaki köhne evini miras bıraktığını öğreniyor. “Neden ben? Neden bu ev?” diye düşünüyor ve arkadaşının hayatına −ve ölümüne− dair cevapları İbiza’nın engebeli tepeleri ile altın kumsalları arasında bulmaya çalışıyor. Bu arayış sırasında Grace, kendi geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalıyor. Haig bu kitapta, okurlara yaşamın zor anlarında bile umut bulabileceklerini, küçük şeylerde mutluluk keşfedebileceklerini ve her şeyin geçici olduğunu hatırlatıyor.
Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Fareler ve İnsanlar- John Steinbeck
“Üzülme,” dedi. “Bazen mecbur kalır insan.”
Büyük Buhran döneminin bin bir zorluğuyla mücadele eden tarım işçilerine doğrultulan bir dürbün niteliğinde olan Fareler ve İnsanlar, insan doğasının çıkmazlarını anlatan bir John Steinbeck kitabı.
Birbirlerine hiç mi hiç benzemeyen iki arkadaşın; ufak tefek ve zeki George ile iriyarı ve aklı kıt Lennie’nin hikâyesini kaleme alıyor Steinbeck. Salinas Vadisi’ndeki bir çiftlikte güçbela iş bulan ikili hayallerini gerçekleştirme planları yapmaya başlıyor. Fakat küçük bir toprak parçası alıp çiftçilik yaparak kendi kendilerine yetme hayalleri, birkaç günde yaşanan olaylarla bir çıkmaz yola giriyor.
Kullanıcı yorumu:
Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Hayır Diyebilme Sanatı: Sınırların Kadar Özgürsün- Müthiş Psikoloji
Gerçekten “özgür” müsünüz? Dilediğiniz zaman dilediğiniz yemeği yiyebiliyor olmak mıdır sizce özgürlük? Toplumsal hiçbir baskı hissetmeden içinizden geldiği gibi giyinebiliyor olmak mı yoksa? Canınızın istediği saatte uyuyup, canınızın istediği saatte uyanarak, yine canınızın istediği saatlerde istediğiniz kadar çalışarak, ihtiyacınız olan parayı kazanabilmeniz mi? Bir hafta sonu tatilinde cep telefonunuzu kapattığınızda mı özgür hissediyorsunuz sadece kendinizi? Hayatınızla ilgili her kararınızı sadece kendinizi düşünerek mi alıyorsunuz? Kaderinizin ipleri tamamen sizin elinizde mi? En azından yumurtayı nasıl yemekten hoşlandığınızı düşünün. İlle de rafadan mı? Yoksa “Bugünlük de böyle olsun, ne fark eder ki?” dediğiniz olur mu?
Hayır Diyebilme Sanatı: Sınırların Kadar Özgürsün, “hayır” demenin başkalarına zarar vermek değil, aksine kendi iyilik halini korumak ve daha sağlıklı ilişkiler kurmak için bir gereklilik olduğunu savunan bir kitap.
Kullanıcı yorumu:
Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Sırça Fanus- Sylvia Plath
Sylvia Plath’ın kendi yaşamından yola çıkarak kaleme aldığı ve ilk kez 1963 yılında, ölümünden bir ay önce, başka bir isim altında yayımlatmayı başarabildiği Sırça Fanus, o günün olduğu kadar bugünün insanının da metropol yaşamındaki yabancılaşmasını anlatan modern bir klasik.
Yazarlık kariyerinde başarılı bir genç kadın olan ancak giderek depresyona sürüklenen ve yaşamın anlamını sorgulamaya başlayan ana karakter Esther Greenwood’un üniversite yıllarını, erkeklerle ilişkilerini, yaşadığı çöküşü, intihar girişimlerini ve gördüğü psikolojik tedavileri anlatan kitaba bir şans verilebilir.
Kullanıcı yorumu:
Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Bu içerikler de ilginizi çekebilir: