İlk kuruluş adı “Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (kısaca Türk Keneşi-Türk Konseyi)” olan TDT’nin temelleri, 3 Ekim 2009’da Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye tarafından imzalanan Nahçıvan Anlaşması’yla atıldı.
Ortak tarihi ve kültürel değerlere sahip Türk dünyasının entegrasyonuna hizmet etmeyi hedefleyen TDT, üye ülkelerle ekonomiden politikaya, eğitimden kültüre, savunmadan güvenliğe, ulaştırmadan gümrüğe, turizmden spora kadar çeşitli alanlarda işbirliğinin zeminini oluşturmaya yönelik faaliyetler yürütüyor.
Halihazırda bölgesel ölçekte tanınırlığı artan TDT, 15 yılda toplamda 4,25 milyon kilometrekare toprağa ve yaklaşık 160 milyon nüfusa sahip üye ülkeleriyle Türk dünyasının jeopolitik konumunu güçlendiren uluslararası teşkilat haline geldi.
Yeni bir dönemin başlangıcı
İstanbul’da 12 Kasım 2021’de düzenlenen Devlet Başkanları 8. Zirvesi’nde Türk Konseyinden “Türk Devletleri Teşkilatı” olarak ismini değiştirme kararı, uluslararası arenada Türk dünyasındaki entegrasyon sürecinde yeni bir dönemin başlangıcı şeklinde yorumlandı.
Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkiye ve Özbekistan gibi 5 tam üyeden oluşan TDT’de Türkmenistan, Macaristan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) “gözlemci” olarak yer alıyor.
Merkezi İstanbul’da bulunan TDT, Devlet Başkanları Konseyi, Dışişleri Bakanları Konseyi, her ülkeden gelen akil insanlardan oluşan Aksakallar Konseyi, Kıdemli Memurlar Komitesi ve Sekretaryadan oluşuyor.
Bunun yanı sıra TDT, Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA), Türk Akademisi ve Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY), Türk Yatırım Fonu, Türk Kültür ve Miras Vakfı gibi mevcut işbirliği mekanizmaları için çatı kuruluş vazifesi görüyor.
TDT, Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Dünya Gümrük Örgütü (WCO) gibi çok sayıda önemli uluslararası örgütle de ortaklık yürütüyor.
Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de temsilciliğini açan TDT, bu kararıyla gözlemci üyesi Macaristan’ın yanı sıra AB ile AGİT, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Vişegrad Grubu gibi diğer kurumlarla ilişkilerini güçlendirmeyi ve teşkilatın Avrupa’daki görünürlüğünü artırmayı hedefliyor.
“Türk Dünyası-2040 Vizyonu Belgesi” ile geleceğe yönelik stratejik perspektiflerini belirleyen TDT, Türk dünyasında karşılıklı güven ortamının pekiştirilmesini, siyasi dayanışmanın güçlendirilmesini, ekonomik ve teknik işbirliği imkanlarına ivme kazandırılmasını, beşeri ilişkilerin sağlıklı yapılara kavuşturulmasını, Türk dünyasının tarihi ve kültürel birikimlerinin en geniş şekilde kayıt altına alınmasını amaçlıyor.
TDT devlet başkanlarından “Türk Devri” sloganı
TDT Devlet Başkanları 10. Yıl Dönümü Zirvesi vesilesiyle en son Kazakistan’da “Türk Devri” sloganıyla toplanan liderler, TDT bünyesinde, güvenlik alanında yakın eş güdüm ve işbirliğinin sağlanması için savunma sanayisi ve askeri konularda daha yakın işbirliğini sürdürme kararı aldı.
TDT, 15 yılda sadece üye ülkelerin devlet kurumları arasında değil aynı zamanda kardeş toplumlar arasında da kaynaşmayı sağlamayı başardı.
Ortak kuruluşların yaptığı faaliyetlerle halkların ortak tarihi ve kültürel değerlere olan ilgisi artarken en son Türk Akademisinin Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonunun 34 harften oluşan Ortak Türk Alfabesi üzerinde uzlaştığına dair haberi ise Türk dünyasında büyük sevinçle karşılandı.
Kuruluşundan bu yana devlet başkanları düzeyinde 10 zirveye ev sahipliği yapan TDT, 11’inci zirvesini 6 Kasım’da Kırgızistan’da düzenlemeye hazırlanıyor.