Prizmabet

Fitch, Fed’den Kasım ve Aralık toplantılarında 25’er baz puanlık 2 indirim bekliyor

Foreks – Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, ABD Merkez Bankası’ndan (Fed) Kasım ve Aralık toplantılarında 25’er baz puanlık 2 indirim bekliyor.

Fitch, Fed’in 2024 yılında Kasım ve Aralık ayı toplantılarında 25’er baz puanlık 2 indirim yapmasını beklediğini kaydetti.

Fitch, Fed’in 2025 yılında dört kez daha 25 baz puan indirimi yapacağını, 2026 yılında ise her FOMC toplantısında faizleri düşüreceğini öngördü.

Fitch, Fed’in faiz indirimlerinin gevşeme döngüleri ile kıyaslandığında ılımlı kalabileceğini ifade etti.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

İsviçre Merkez Bankası faiz indirimine hazırlanıyor

İsviçre Merkez Bankası’nın (SNB) Perşembe günü gösterge faiz oranını 25 baz puan düşürmesi bekleniyor. Bu beklenti, yakın zamanda yapılan bir ankette ekonomistlerin çoğunluğunun tahminleriyle uyumlu.

Bu hamle, merkez bankasının üst üste üçüncü faiz indirimi olacak. SNB, birçok muadilinden önce Mart ayında faiz indirimine başlamıştı.

18-23 Eylül tarihleri arasında yapılan ankette, 32 ekonomistin 30’u SNB’nin ana faiz oranını %1,00’e düşüreceğini öngördü.

Bu görüş birliği, piyasa beklentileriyle uyumlu. Öte yandan, bir ekonomist daha agresif bir 50 baz puanlık indirim öngörürken, bir diğeri ise değişiklik olmayacağını tahmin etti.

SNB’nin geçen hafta ABD Merkez Bankası’nın 50 baz puanlık indirimine kıyasla daha küçük bir faiz indirimine gitmesi, mevcut %1,25’lik ana faiz oranı göz önüne alındığında sınırlı politika alanından kaynaklanıyor. J. Safra Sarasin’in baş ekonomisti Karsten Junius, bu Perşembe günü %1,00’e 25 baz puanlık bir indirim konusunda emin olduğunu belirterek, “SNB’nin bu Perşembe günü politika faizini 25 baz puan düşürerek %1,00’e indirmesi neredeyse kesin” dedi. Junius ayrıca, SNB’nin politika ayarlamalarında proaktif olduğunu, ancak bu aşamada 50 baz puanlık bir indirimin aşırı tepki gibi görüneceğini ekledi.

Aralık ayına bakıldığında, ekonomistlerin küçük bir çoğunluğu (32’de 18’i) SNB’nin faizleri sabit tutacağını öngörüyor. Anketin medyan beklentileri, merkez bankasının Mart ayında %0,75’e bir indirim daha yapacağını ve ardından en azından 2026’ya kadar sabit kalacağını gösteriyor.

Tahminler gerçekleşirse, SNB’nin yıl içindeki toplam faiz indirimi 75 baz puan olacak ve bu, Avrupa Merkez Bankası’ndan (ECB) beklenen indirimlerle eşleşecek. ECB bu ay mevduat faizini 25 baz puan düşürdü ve Aralık ayında bir kez daha indirmesi bekleniyor.

Bu parasal kararların bağlamı, İsviçre’deki enflasyonun geçen ay G10 ekonomileri arasında en düşük seviye olan %1,1’e düşmesi ve SNB’nin %0-2 hedef aralığının oldukça içinde kalmasıyla şekilleniyor. Ancak, İsviçre frangı Mayıs sonundan bu yana Avro karşısında %5’ten fazla değer kazandı ve bu durum İsviçre sanayisi için işleri karmaşıklaştırıyor. Görevden ayrılmakta olan SNB Başkanı Thomas Jordan, güçlü frangın yarattığı zorlukları kabul etti.

Capital Economics’in Avrupa ekonomisti Adrian Prettejohn, politika yapıcıların frangın yükselişini frenleme aracı olarak faiz indirimlerini kullanmalarının muhtemel olduğunu ve para birimi değer kazanmaya devam ederse büyük döviz müdahalelerine başvurabileceklerini belirtti. Prettejohn ayrıca, SNB’nin olası yurtiçi ekonomik şoklar için politika alanını korumak adına daha fazla faiz indirimine temkinli yaklaşabileceğini de sözlerine ekledi.

Anket ayrıca İsviçre enflasyonunun bu yıl ortalama %1,2 olacağını ve 2025 yılına kadar %1,0’e hafifçe düşeceğini gösteriyor. Bu rakamlar genellikle hükümetin en son tahminlerinin üzerinde.

Reuters bu makaleye katkıda bulundu.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Borsa İstanbul’da bugün en çok hangi hisseler kazandırdı?

Investing.com – BIST 100, haftaya yükselişle başladıktan sonra gelen satışların ardından yatay hareket etmeye başladı.

BIST 100 endeksi, sabah seansında 9.980 puana kadar yükseldi. Ardından hızlı satışlar gelirken endeks, 9.890-9.920 puan aralığında salınmaya başladı. Son saate girildiğinde kısmi düşüşe sahip BIST 100’ün 9.890 puanın altına doğru hareketlendiği görüldü. BIST 30 endeksi, nispeten daha yüksek seyrederken BIST 100 dışı endekste bugün düşüş eğilimi söz konusuydu.

Sektör endeksleri arasında bugün sigorta, faktoring ve iletişim, %2’ye yakın değer artışıyla öne çıktı. İnşaat, gıda ve mineral ise bugün satıcılı hareket eden sektör endekslerinin başında yer aldı. Bankalar, son saatte %1’i aşan değer artışına sahipken holdingler, yarım puanlık düşüşe sahipti.

BIST 100’de bugün en çok yükselen ve düşen hisseler

BIST 100’de bugün en çok yükselen 5 hisse şu şekilde:

MIATK
TMSN
VAKBN
TTKOM
KTLEV

BIST 100’de bugün en çok düşen 5 hisse ise şu şekilde:

ENERY
BRSAN
ULKER
BRYAT
TSKB

Borsa İstanbul genelinde bugün ELITE, ULAS ve DESPC, tavan fiyatına ulaşarak en çok kazandıran hisseler arasında yer aldı. TBORG, BRKO ve DURKN payları ise taban fiyatına düşerek en çok kaybettirenlerin başındaydı. Bugün en yüksek işlem hacmine ulaşan hisseler THYAO ile birlikte ISCTR ve YKBNK oldu.

Yurt içi döviz piyasasında akşam saatlerinde doğru dolar/TL 34,15’ten, euro/TL %0,2 oranında düşüşle 38,07’den ve gram altın yarım puanlık yükselişle 2.891 TL’den işlem görüyor.

Yurt dışı piyasalarında Asya endeksleri, yeni haftaya yükselişle başladı. Avrupa endeksleri de çoğunlukla pozitif hareket ederken ABD endekslerinin haftaya alıcılı başladığı gözlemlendi.

Northvolt, EV piyasasındaki yavaşlama nedeniyle binlerce işi kesiyor

İsveçli elektrikli araç bataryası üreticisi Northvolt, işgücünde önemli bir azaltmaya giderek yaklaşık 1.600 kişiyi işten çıkarmayı planladığını duyurdu.

Bu hamle, şirketin talep yavaşlaması ve Çinli üreticilerden gelen yoğun rekabetle karşı karşıya kalması sonucu geldi. Kısmen Volkswagen’in sahip olduğu ve Avrupa’nın rekabetçi bir otomotiv batarya endüstrisi kurma çabalarının ön saflarında yer alan Northvolt, aynı zamanda İsveç’in kuzeyindeki Skelleftea’da bulunan Northvolt Ett fabrikası için büyük bir genişleme planını da askıya alıyor.

Bu ayın başlarında Northvolt, batarya üretiminde kilit bir bileşen olan katot aktif malzemesi (CAM) üretimini durdurma kararı aldı ve böylece malzeme üretiminden geri dönüşüme kadar kapsamlı bir hizmet yelpazesi sunma hedefinden uzaklaştı.

Bu karar, elektrikli araç talebinin büyümesinin sektör beklentilerini karşılamadığı ve Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre Çin’in küresel batarya hücresi üretiminin %85’ine hakim olduğu bir pazarda şirketin karşılaştığı zorlukları yansıtıyor.

Talep sorunlarına ek olarak, Northvolt siparişlerde gecikmelerle karşılaştı. Haziran ayında BMW, Northvolt’un üretimi ölçeklendirmede yaşadığı sorunlar nedeniyle 2 milyar dolarlık bir siparişi iptal etti. Bunun sonucunda şirket şimdi Northvolt Ett’in mevcut üretim kapasitesini yılda 16 gigawatt-saat (GWh) seviyesine çıkarmaya odaklanırken, kapasiteyi ek 30 GWh artırma planlarını bir kenara bırakıyor. Şu anda Northvolt’un üretimi 1 GWh’nin altında.

Northvolt’un kurucu ortağı ve CEO’su Peter Carlsson, “Karşılaştığımız zorlukların üstesinden gelmeye ve daha güçlü ve daha yalın bir şekilde ortaya çıkmaya kararlıyız. Şimdi tüm enerji ve yatırımlarımızı ana işimize odaklamalıyız,” dedi. Benchmark Mineral Intelligence’dan analist Evan Hartley, şirketin hedeflerini ayarlama kararını destekleyerek, Northvolt’un hırslarını mevcut pazar gerçekleriyle uyumlu hale getirdiğini öne sürdü.

Volkswagen dahil olmak üzere 50 milyar doların üzerinde sipariş almış olmasına rağmen, Northvolt hala kârlı değil. Bu durum, Avrupa’nın CATL ve BYD gibi Çinli batarya devleriyle rekabet etmede karşılaştığı zorlukları vurguluyor. Eski Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi tarafından hazırlanan yakın tarihli bir rapor, Avrupa’nın ABD ve Çin ile ekonomik olarak rekabet edebilmesi için daha koordineli bir sanayi politikası ve önemli yatırım yapması gerektiğini vurguladı.

Ancak İsveç hükümeti, Northvolt’a yatırım yapma konusunda isteksiz olduğunu ifade etti. Başbakan Ulf Kristersson, 13 Eylül’de yaptığı açıklamada, hükümetin yeşil teknoloji işletmelerini teşvik ettiğini, ancak Northvolt’ta hisse sahibi olmayacağını veya şirkete kredi vermeyeceğini belirtti.

Bu zorluklar karşısında Carlsson, tüm paydaşlarla işbirliği çağrısında bulunarak, Avrupa’nın refahını ve rekabet gücünü destekleyen sürdürülebilir uzun vadeli bir çözüm bulmanın önemini vurguladı.

Reuters bu makaleye katkıda bulundu.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

BIST pay endekslerinde 2024 yılı dördüncü çeyrek dönem değişiklikleri belirlendi

Foreks – Borsa İstanbul, BIST Pay Endekslerinde 2024 yılı dördüncü çeyrek dönem için yapılacak değişiklikleri belirledi.

Borsa İstanbul Genel Müdürlüğü tarafından BIST 100, BIST 50, BIST 30, BIST Likit Banka, BIST Banka Dışı Likit 10, BIST Sürdürülebilirlik ve BIST Sürdürülebilirlik 25 endekslerinde 2024 yılı dördüncü üç aylık dönemi (01/10/2024-31/12/2024) için yapılacak değişiklikler açıklandı.

Buna göre, 1 Ekim’den itibaren BIST 100 endeksine Adel Kalemcilik, Altınay Savunma (IS:ALTNY), Anadolu Sigorta, Beşiktaş (IS:BJKAS) Futbol, Çelebi, Fenerbahçe (IS:FENER) Futbol, Karsan (IS:KARSN), MLP Sağlık (IS:MPARK), Papilon Savunma (IS:PAPIL) ve Rönesans Gayrimenkul alınacak. Endeksten çıkarılacak paylar Bosch Fren (IS:BFREN), Eczacıbaşı Yatırım (IS:ECZYT), Europen, İş GYO (IS:ISGYO), İzdemir Enerji (IS:IZENR), Kayseri Şeker, QUA Granite, SDT, Teknosa (IS:TKNSA), Yayla Gıda olarak belirlendi.

CVK Maden, IC Enterra ve Anadolu Hayat (IS:ANHYT) Emeklilik ise BIST 100 endeksi için yedek paylar olarak açıklandı.

-BIST 50 ve BIST 30-

Borsa İstanbul, BIST 50’ye alınacak payları Coca Cola İçecek, Kocaer Çelik (IS:KCAER), Reeder ve Vakıfbank (IS:VAKBN) olarak belirlerken, çıkacak paylar CW Enerji, Europower Enerji (IS:EUPWR), Girişim Elektrik (IS:GESAN) ve Smart Güneş (IS:SMRTG) Enerji olacak.

Koza Madencilik, Mavi Gişim ve Bera Holding (IS:BERA) BIST 50 için yedek paylar olarak belirlendi.

BIST 30’a Migros (IS:MGROS), Türk Telekom (IS:TTKOM) ve Ülker alınırken, Borusan Boru, Gübre Fabrikaları (IS:GUBRF) ve OYAK Çimento çıkarılacak; Yedek paylar MİA Teknoloji, Anadolu Efes (IS:AEFES) ve TAV Havalimanları (IS:TAVHL) olacak.

-BIST 500 Endeksi-

BIST 500 Endeksine 14 yeni pay eklenecek; Bunlar AHES GYO, Altınkılıç, Cem Zeytin (IS:CEMZY), DCT Trading, Efor Çay (IS:EFORC), Euro Yatırım (IS:EUHOL) Holding, Garanti Faktoring (IS:GARFA), Onur Teknoloji, Özata Denizcilik (IS:OZATD), Özyaşar Tel (IS:OZYSR), Seğmen Kardeşler (IS:SEGMN), Selçuk Gıda (IS:SELGD), Kıraç Galvaniç ve Ufuk Yatırım (IS:UFUK) olacak.

Endeksten çıkarılacak paylar Atakule GYO (IS:AGYO), Ata GYO (IS:ATAGY), Avrasya GYO (IS:AVGYO), Doğusan, Duran Doğan (IS:DURDO), Global Menkul Değerler (IS:GLBMD), Metro (IS:METRO) Petrol, Mistral GYO (IS:MSGYO), Mazhar Zorlu (IS:MZHLD) Holding, Panora GYO (IS:PAGYO), Rodrigo (IS:RODRG), Trend GYO, Vanet (IS:VANGD) Gıda ve Viking Kağıt olarak belirlendi.

Yedek paylar Metro Petrol, Trend GYO ve Rodriso olarak açıklandı.

-Diğer Endeksler-

BIST likit banka endeksine alınacak pay olmazken, Şekerbank (IS:SKBNK) ve TSKB (IS:TSKB) çıkarılacak.

BIST banka dışı likit 10 endeksine Koza Altın (IS:KOZAL) eklenirken, Sabancı Holding çıkarılacak çıkarılacak. Yedek paylar Sabancı Holding, Petkim (IS:PETKM) ve BİM (IS:BIMAS) olacak.

BIST sürdürülebilirlik endeksine İŞ GYO ve Nuh Çimento (IS:NUHCM) alınırken, çıkarılan pay olmadı.

BIST sürdürülebilirlik 25 endeksine ERDEMİR ve TÜPRAŞ alınırken, Tekfen Holding (IS:TKFEN) ve TSKB çıkarıldı. AG Anadolu Grubu Holding ve Aksa Akrilik (IS:AKSA) yedek paylar olarak belirlendi.

Zelenskiy Ukrayna çatışmasının sonunu Batı desteğine bağlıyor

Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy, Rusya ile devam eden çatışmanın olası çözümünde Kiev’in Batılı müttefiklerinin kritik rolünü vurguladı. Cumartesi günü yaptığı açıklamada, iki buçuk yılı aşkın süredir devam eden savaşın sonucunun bu müttefiklerin desteğine, özellikle de Ukrayna’ya gerekli silahları temin etme ve bunların kullanımına izin verme konusundaki istekliliklerine bağlı olduğunu belirtti.

Zelenskiy, gece yayınlanan video konuşmasında, önümüzdeki hafta ABD’de gerçekleşecek toplantıların Rus saldırganlığını frenleme ve savaşı sona erdirme konusunda belirleyici olabileceğine dikkat çekti. Savaşın sonucunun, Ukrayna’nın savunması, bağımsızlığı ve nihai zaferi için gösterebileceği çabalara, ortaklarının kararlılığının eşlik etmesine bağlı olduğunu vurguladı.

Zelenskiy ayrıca, “Savaş ne zaman bitecek?’ sorusunun cevabı aslında ortaklarımızın kararlılığının savunmamız, bağımsızlığımız ve zaferimiz için yapabileceklerimizin gerisinde kalmamasında yatıyor,” diyerek uluslararası toplumun dayanışma ve eylemlerinin önemini vurguladı.

Ukrayna Devlet Başkanı, hazırladığı net stratejiyi ABD’ye sunmayı planladığını belirterek, ABD başkanı ile yapılacak görüşmelerin önemini işaret etti. Bu görüşmeler, Ukrayna’nın karşı karşıya olduğu zorlukları ele almada kritik bir adım olarak görülüyor ve savaşın gidişatını önemli ölçüde etkileyebilir.

Reuters bu habere katkıda bulunmuştur.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

BM iklim finansmanı hedefleri ABD seçim belirsizliğiyle karşı karşıya

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu bu hafta toplanırken, dünya ülkeleri iklim finansmanı hedeflerinin müzakeresinde kritik bir dönemeçle karşı karşıya ve 5 Kasım’daki ABD başkanlık seçiminin belirsizliği görüşmelerin üzerine gölge düşürüyor. Mevcut 100 milyar dolarlık yıllık iklim finansmanı taahhüdü yıl sonunda sona erecek ve müzakereciler, 11 Kasım’da Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de başlayacak COP29 iklim zirvesinden önce yeni bir hedef belirlemek için baskı hissediyor.

Müzakereciler, ABD seçiminin bilinmeyen sonucu göz önüne alındığında, şu anda pozisyon belirlemenin erken olabileceği konusunda endişelerini dile getirdiler. En büyük ekonomi ve önemli bir kirletici olarak ABD, küresel iklim politikası gündeminin belirlenmesinde kilit bir rol oynuyor. Küçük Ada Devletleri İttifakı’ndan Michai Robertson, seçimlerin iklim görüşmeleri üzerindeki etkisini vurgulayarak, bu tartışmalarda “seçimlerin hesaba katıldığını” belirtti.

Ülkeler, ABD’nin tarihindeki en büyük iç iklim harcama yasasını geçiren mevcut yönetimin iklim politikalarını Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in sürdürme olasılığı da dahil olmak üzere farklı sonuçları değerlendiriyor. Alternatif olarak, fosil yakıtları artırmayı ve Paris Anlaşması’ndan çekilmeyi planladığını ifade eden eski Başkan Donald Trump’ın kazanması durumunda, ABD iklim politikasında önemli bir değişiklik yaşanacaktır.

Yeni bir finansman hedefi üzerinde anlaşmanın zorluğu, ya çok yüksek ve karşılanamayacak ya da küresel ısınma arttıkça savunmasız ülkelerin ihtiyaçlarını karşılamak için çok düşük ve yetersiz olacak bir hedef belirleme riskini dengeleme ihtiyacıyla daha da artıyor. BM iklim ajansı başkanı Simon Stiell, yıllık iklim finansmanı ihtiyacının trilyonlarca dolar olduğunu tahmin etti.

Azerbaycan’ın COP29 başkanlığından üst düzey bir yetkili, 2025’ten önce yeni bir hedef belirlenmemesinin gelecekteki iklim müzakerelerini tehlikeye atabileceği konusunda uyarıda bulunarak, bu görüşmelerdeki yüksek risklere işaret etti.

ABD iklim müzakerecileri, mevcut yönetimin politikalarıyla sınırlı olduklarından, taahhütlerinde kısıtlıdırlar. Başkan adayı olarak Harris, küresel Yeşil İklim Fonu’na 3 milyar dolar katkıda bulunma taahhüdü de dahil olmak üzere Biden’ın iklim müzakere pozisyonlarını destekledi. Ancak ABD tarafından yeni bir finansman hedefi sunulmadı ve gelişmekte olan ülkeler olarak muaf olduklarını savunmalarına rağmen, Çin ve Körfez petrol üreticisi ülkeler gibi hızla büyüyen ekonomilerin fon katkısında bulunması için bir baskı var.

ABD seçimlerinin Kasım ayındaki zamanlaması, BM iklim zirveleriyle çakışarak tarihsel olarak anlaşmalara varmada zorluklara yol açmıştır. 2004’teki tartışmalı seçim ve 2016’daki Trump’ın sürpriz zaferi gibi geçmiş seçimler, iklim müzakerelerinde aksamalara neden olmuştur.

Ancak bu yıl, iklim felaketleri ve aşırı hava olayları daha sık hale geldikçe artan bir aciliyet duygusu var. Müzakereciler, Trump yönetimi altında ABD’nin küresel iklim çabalarından çekilmesi gibi geçmiş deneyimlerden ders alarak beklenmedik sonuçlara hazırlanıyorlar.

Eski Başkan Barack Obama döneminde ABD müzakerecisi olarak görev yapan Bezos Earth Fund’ın sürdürülebilir finans direktörü Paul Bodnar, şu an ile 2016 arasındaki hazırlık farkına dikkat çekerek, küresel iklim görüşmelerinde güçlü bir ABD varlığını sürdürmek için ABD eyaletleri ve şehirleri arasında kurulan ittifaklar yoluyla oluşturulan dayanıklılığı vurguladı.

Reuters bu makaleye katkıda bulundu.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Quad liderleri yeni Hint Okyanusu güvenlik planlarını açıklayacak

Avustralya, Hindistan, Japonya ve ABD’den oluşan Quad grubunun liderleri, bugün Hint Okyanusu için yeni güvenlik önlemlerini açıklayacak. Açıklama, görev süresi sona eren ABD Başkanı Joe Biden’ın memleketi Wilmington, Delaware yakınlarında düzenlediği bir toplantıda gerçekleşecek. Bu zirve, Biden’ın 5 Kasım’daki ABD başkanlık seçimlerinin ardından görev süresi sona ermeden önce Quad’ı dış politika mirasının temel taşı olarak sağlamlaştırma çabalarının bir parçası olarak görülüyor.

Bu toplantıda, Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, Hindistan Başbakanı Narendra Modi ve Japonya Başbakanı Fumio Kishida, Başkan Biden’a katılarak Quad’ın devamlılığının önemini tartışacak. Liderler, iki yıl önce başlatılan Indo-Pasifik Denizcilik Alanı Farkındalığı Ortaklığı’nın şimdi Hint Okyanusu bölgesini de kapsayacak şekilde genişletildiğini duyuracak.

Ortak sahil güvenlik operasyonları planları gündemde yer alıyor ve Avustralya, Japonya ve Hindistan’dan personelin bir ABD sahil güvenlik gemisinde zaman geçirmesi bekleniyor. Ülkeler ayrıca askeri lojistik işbirliğini artırma niyetlerini açıklayacak. Buna ek olarak Quad, ABD’nin Çin ile stratejik rekabet içinde olduğu Pasifik Adaları ve Güneydoğu Asya’ya yeni bir açık radyo erişim ağı da dahil olmak üzere kritik ve güvenlik teknolojilerinin sunulmasına yönelik çabaları yoğunlaştırmayı hedefliyor.

Health girişimleri de işbirliğinin bir parçası olup, rahim ağzı kanserine karşı mücadeleye odaklanılıyor. Biden tarafından 2021’de zirve düzeyine yükseltilen Quad, bugün altıncı liderler toplantısını gerçekleştirecek.

Analistler, yeni deniz güvenliği girişimlerinin Çin’in Güney ve Doğu Çin Denizleri’ndeki artan iddialı tutumuna bir yanıt olduğunu ve Quad’ın odak noktasının güvenlik endişelerine doğru kaydığını gösterdiğini düşünüyor. Bu kayma, Çin’in bölgesel hırsları konusundaki artan endişeyi yansıtıyor.

Center for a New American Security’de bir Asya politikası uzmanı, Çin’in son dönemdeki deniz faaliyetleri nedeniyle Hindistan’ın Quad güvenlik işbirliğine yönelik tutumunun değişiyor olabileceğini belirtti. Hindistan’ın tarihsel olarak Indo-Pasifik’in askerileştirilmesine karşı çekincelerine rağmen, mevcut ortam Quad çerçevesinde güvenlik işbirliğine daha açık bir yaklaşıma yol açabilir.

Quad zirvesi aynı zamanda Başkan Biden ve Başbakan Kishida’nın beklenen ayrılışlarından önce grubu kurumsallaştırma çabası olarak da hizmet ediyor; Kishida’nın önümüzdeki hafta yapılacak bir liderlik yarışmasının ardından görevden ayrılması bekleniyor. Avustralya’da da gelecek yıl seçimler bekleniyor. Üst düzey bir ABD yetkilisi, Quad ortaklarının stratejik uyumunu ve Indo-Pasifik girişimlerini destekleme taahhütlerini vurgulayarak, Quad’ın kalıcı bir varlık olma niyetini altını çizdi.

Yetkili ayrıca, zirve öncesinde bir kongre Quad Caucus’unun kurulmasıyla kanıtlandığı üzere, ABD’de Quad’a verilen iki partili desteği de vurguladı. Quad daha önce Trump yönetimi altında dışişleri bakanları düzeyinde toplanmıştı ve iki partinin de devam eden desteğine sahip.

Bu gelişmelerin arka planında, Başbakan Albanese, Pekin’in genişletilmiş bir polislik rolü aradığı Pasifik Adaları’nda Çin’in artan etkisi konusunda Washington ile ortak endişeleri olduğunu belirtti. Bölgedeki gelişmekte olan ülkelere iklim değişikliği eylemi ve enerji güvenliği yardımı da dahil olmak üzere ek destek sağlama konusunda yaklaşan görüşmelerden bahsetti.

Reuters bu makaleye katkıda bulundu.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

SAIC Volkswagen üretim ayarlamalarını normal olarak nitelendiriyor

SAIC Volkswagen, Almanya merkezli Volkswagen ile Çin’in SAIC Motor şirketinin ortak girişimi, üretim tesislerinde ayarlama yapmanın “normal ve gerekli” bir iş uygulaması olduğunu belirtti. Bu açıklama, şirketin Çin’deki Nanjing fabrikasının potansiyel kapatılmasına ilişkin sorulara yanıt olarak yapıldı. Haftanın başlarında çıkan , Volkswagen’in Çin’deki içten yanmalı motor üreten fabrikalarından birinde üretimi durdurmayı planladığını öne sürmüş, bu da otomobil üreticilerinin Çin pazarındaki aşırı kapasite sorunlarıyla ilgili tartışmaları alevlendirmişti.

Bazı spekülasyonlar Nanjing tesisinin kapatılacağına işaret ederken, konuya doğrudan vakıf bir kaynak, fabrikanın satılması veya kapatılması konusunda henüz bir karar alınmadığını açıkladı. SAIC Volkswagen, Cumartesi günü bu söylentilere yanıt vererek, bu tür ayarlamaların şirketin stratejik planlamasının ve pazar trendlerine verdiği yanıtların bir parçası olduğunu vurguladı.

Çinli medya kuruluşu Yicai, SAIC Volkswagen’in Nanjing fabrikasındaki mevcut üretimin her zamanki gibi devam ettiğini doğruladığını bildirdi. Bununla birlikte şirket, gelecekte benzinli ve yeni enerji araçları dahil olmak üzere birçok yeni ürünün piyasaya sürülmesiyle birlikte, bu gelişmelere uyum sağlamak için üretim operasyonlarını değiştirmenin gerekli olduğunu da belirtti.

Cumartesi itibariyle SAIC Volkswagen, durumla ilgili bir soruşturmaya resmi bir yanıt vermemişti. Daha önce Çarşamba günü Volkswagen, spekülatif olarak nitelendirdiği konular hakkında yorum yapmaktan kaçınmış ve SAIC’e ulaşma girişimleri sonuçsuz kalmıştı.

Reuters bu habere katkıda bulunmuştur.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Çin 10 Trilyon Yuanlık (1,4 Trilyon Dolar) Tahvil Teşviki Başlatabilir

Ekonomisini güçlendirmek için Çin, eski bir merkez bankası danışmanının önerdiği gibi, en az 10 trilyon yuan (1,4 trilyon dolar) tutarında ultra uzun vadeli hazine tahvili ihraç etmeyi düşünüyor. Cumartesi günü yapılan öneri, önümüzdeki iki yıl içinde ekonomiyi canlandırmaya yönelik bir strateji ortaya koyuyor.

Daha önce Devlet Konseyi Kalkınma Research Merkezi başkan yardımcısı olarak görev yapan Liu Shijin, sosyal korumayı güçlendirmeyi, satılmayan daireleri uygun fiyatlı konutlara dönüştürmeyi ve kentsel inşaatı hızlandırmayı amaçlayan çeşitli önlemler önerdi. Bu yorumlar, Çin Makroekonomi Forumu’nda yapıldı ve Securities Times tarafından bildirildi.

Liu, Çin’in yaklaşımının gelişmiş ülkeler tarafından uygulanan niceliksel genişleme politikalarından farklı olması gerektiğini vurguladı. Çin’in orta hızlı büyüme aşamasından geçerken istikrar ve dengenin korunmasının önemini vurguladı.

Bu öneri, Çinli politika yapıcıların yaklaşık %5 olarak belirlenen yıllık büyüme hedefini karşılama mücadelesi verdiği bir dönemde geliyor. Analistler ve politika danışmanları, talebi canlandırmak ve devam eden deflasyon tehdidine karşı koymak için artan önlemlere ihtiyaç olduğunu belirttiler.

Ağustos ayına ait son ekonomik veriler, Çin’in ihracata dayalı toparlanmasının devam ettiğini, ancak iç talebin canlanmakta zorlandığını göstererek, deflasyon endişeleri arasında ekonominin kırılgan ivmesini vurguladı.

Mevcut döviz kurunda, 1 ABD doları 7,0505 Çin yuanı renminbiye eşittir.

Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.