Prizmabet

Trump, Seçilirse Benzinli Araçların Yasaklanmasını Engelleyeceğini Vaat Ediyor

Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump, Kasım ayındaki seçimleri kazanması halinde herhangi bir ABD eyaletinin benzinli araçları yasaklamasını engelleyeceğine söz verdi. Bu açıklama, Trump’ın otomotiv endüstrisinin geleceğine odaklanarak, kritik bir savaş alanı eyaleti olan Michigan’daki seçmenlere hitap etmeyi amaçlamasıyla geliyor.

Michigan’ın Saginaw kentinde düzenlenen bir mitingde Trump, geleneksel otomotiv sektörüne olan bağlılığını vurgulayarak şunları söyledi: “Ben başkan olduğumda, Amerika’da hiçbir eyaletin benzinli otomobilleri veya kamyonları yasaklamasına izin verilmeyecek ve bunu garanti ediyorum – asla. Onları burada üreteceksiniz.”

Trump’ın aldığı bu tutum, elektrikli araçlara (EV) geçişi zorlamada öncü olan Kaliforniya gibi eyaletlerin eylemlerine doğrudan bir karşı hamle olarak görülüyor. Kaliforniya, Mayıs 2023’te Çevre Koruma Ajansı’ndan (EPA) Temiz Hava Yasası kapsamında, 2035 yılına kadar eyalette satılan tüm yeni araçların elektrikli veya plug-in hibrit olmasını zorunlu kılmak için bir feragat talebinde bulunmuştu.

Ayrıca Kaliforniya, Ağustos 2022’de 2035 yılına kadar sadece benzinli araç satışını sonlandırmak için bir plan onaylamış ve 2026’dan itibaren giderek daha sıkı sıfır emisyonlu araç gereksinimleri belirlemişti – bu hamle 11 başka eyalet tarafından da benimsenmişti.

Biden yönetimi, benzinli araçların aşamalı olarak kaldırılması için belirli bir tarih önermese de, EV’lere geçişi hızlandırmak için milyarlarca dolarlık vergi kredisi ve hibe tahsis etmiştir. Başkan Joe Biden, Çin ile rekabeti bu girişim için kilit bir itici güç olarak göstererek, 2030 yılına kadar yeni araçların %50’sinin EV olması hedefini belirlemiştir.

Mart ayında EPA, 2032 yılına kadar araç emisyonlarını 2026 seviyelerine göre %49 azaltmayı hedefleyen federal kuralları sonuçlandırdı. EPA, bu sıkı emisyon sınırlarını karşılamak için 2030-2032 yılları arasında satılan yeni araçların %35 ile %56’sının elektrikli olması gerektiğini öngördü.

Otomobil üreticileri, Kaliforniya’nın 2035 planı konusunda endişelerini dile getirerek, EV gereksinimlerinin Kaliforniya için uygulanabilir olabileceğini, ancak EV satışları daha düşük olan diğer eyaletler için daha az kesin olduğunu belirttiler.

Kaliforniya’nın kuralları, 2037 yılına kadar hafif hizmet araçlarından kaynaklanan smog oluşturan kirliliği %25 oranında azaltmayı amaçlıyor. Bu kurallar, 2026 yılına kadar satılan yeni araçların %35’inin plug-in veya sıfır emisyonlu olmasını, 2030’a kadar %68’e çıkmasını ve 2035’te %100’e ulaşmasını gerektiriyor. Eyalet, bu düzenlemelerin 210 milyar $ maliyeti olacağını ancak 2040 yılına kadar toplam 301 milyar $ fayda sağlayacağını ve otomobil üreticilerinin 2035 yılına kadar %20’ye kadar plug-in araç satmasına izin vereceğini tahmin ediyor.

Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in kampanyası, Trump’ın mitingde yaptığı yorumlara henüz yanıt vermedi.

Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Orta Doğu Gerilimleri Arasında Avrupa Hisse Senetleri Mütevazı Kazançlar Elde Etti

Avrupa hisse senedi piyasaları bugün hafif bir yükseliş yaşadı. Bu yükseliş büyük ölçüde enerji sektörünün performansından kaynaklandı, zira Orta Doğu’daki çatışmaların tırmanması nedeniyle ham petrol fiyatları yükseldi. Pan-Avrupa STOXX 600 endeksi %0,2’lik marjinal bir artış gösterdi. Buna rağmen, endeks yatırımcıların Orta Doğu durumu hakkında temkinli kalması nedeniyle haftayı yaklaşık %2’lik düşüşle 2 Eylül’den bu yana en zorlu haftasına doğru ilerliyor.

Enerji hisseleri, daha geniş piyasa eğilimine meydan okuyarak bu hafta %4,5 oranında yükseldi ve yaklaşık altı ayın en iyi haftalık sonucunu kaydetti. Buna karşılık, otomobil sektörü %7’lik düşüşle dikkat çekici bir gerileme yaşadı. İtalyan-Amerikan otomobil üreticisi Stellantis (NYSE:STLA), kâr uyarısı ve temettüsünün sürdürülebilirliği konusundaki endişeler nedeniyle hisselerinin neredeyse %17 düşmesiyle dikkat çekti.

SG Kleinwort Hambros’un piyasa stratejistleri, Orta Doğu gerilimlerinin yatırımcıları temkinli olmaya ittiğini, ancak tamamen riskten kaçınmadıklarını belirtti. Yatırımcılar hala durumun etkilerini değerlendiriyorlar ve bu durum özellikle Avrupa’da zorlu bir süreç.

Dikkatler aynı zamanda gün boyunca Avrupa Merkez Bankası (ECB) yetkililerinden Luis de Guindos, Claudia Buch ve Frank Elderson’ın yapacağı konuşmalara da odaklanmış durumda. Ayrıca, 17 Ekim’de gerçekleşecek ECB toplantısı yakından takip edilecek ve tüccarlar bir faiz indirimi bekliyor. Gehlen, 25 baz puanlık bir indirim ve sonraki aylarda daha fazla indirim öngörüyor, ancak acil bir indirim beklemiyor.

Faiz oranı değişikliklerine duyarlı olan gayrimenkul hisseleri de piyasanın kazançlarına katkıda bulunarak yaklaşık %1 oranında artış gösterdi.

Kurumsal cephede, Danimarka’nın taşımacılık firması DSV, Schenker’in satın alınmasını finanse etmeye yardımcı olmak için 5,5 milyar dolarlık hisse senedi ihracı açıklamasının ardından hisselerinde %6,4’lük bir sıçrama yaşadı.

Bu arada, ABD Doğu Kıyısı’ndaki liman işçileri ve liman operatörlerinin bir ücret anlaşmasına varması ve sektörün on yıllardır en önemli iş durmasını sona erdirmesi nedeniyle nakliye sektörü hisseleri darbe aldı. A.P. Moller-Maersk ve Hapag-Lloyd’un hisseleri sırasıyla %7,5 ve %12,4 düştü.

Reuters bu makaleye katkıda bulundu.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Avrupa Birliği Mahkemesi, Aktivist Schrems’in Meta’ya Karşı Açtığı Gizlilik Davasında Meta Aleyhine Karar Verdi

Cuma günü önemli bir kararda, Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD), Avusturyalı gizlilik aktivisti Max Schrems’i sosyal ağ Facebook’un ana şirketi Meta Platforms (NASDAQ:META) ile süregelen hukuki mücadelesinde destekledi. Schrems, Meta’nın kişisel verileri işleyen kişiselleştirilmiş reklamcılık yoluyla cinsel yönelimini temel alarak kendisine reklam gösterdiğini iddia ederek şikayetini bir Avusturya mahkemesine taşımıştı.

Konuya açıklık getirmek isteyen Avusturya mahkemesi, ABAD’a başvurmuştu. Lüksemburg merkezli mahkeme şimdi, Facebook gibi bir çevrimiçi sosyal ağın, kişisel verileri zaman kısıtlaması olmaksızın veya veri türleri arasında ayrım yapmaksızın hedefli reklamcılık için kullanmasına izin verilmediğini açıklığa kavuşturdu.

ABAD’ın kararı, AB’nin sıkı gizlilik yasası olan Genel Veri Koruma Yönetmeliği’ne (GDPR) dayanmaktadır. Schrems, daha önce Meta’ya karşı iddia edilen gizlilik ihlalleri nedeniyle açtığı birkaç davada bu yönetmeliğe atıfta bulunmuştu. C-446/21 Schrems (Verilerin kamuoyuna iletilmesi) olarak tanımlanan dava, gizlilik savunucuları ile teknoloji şirketleri arasında kişisel verilerin reklam amaçlı kullanımı konusundaki süregelen gerilimi vurgulamaktadır.

NASDAQ: META’da işlem gören Meta Platforms, Avrupa’da gizlilik ve veri korumasıyla ilgili çeşitli yasal zorlukların merkezinde yer almıştır. AB’nin en yüksek mahkemesinden gelen bu karar, teknoloji şirketlerinin hedefli reklam uygulamalarını katı Avrupa gizlilik düzenlemeleriyle dengeleme konusunda karşılaştıkları yasal zorlukları daha da öne çıkarmaktadır.

Reuters bu habere katkıda bulunmuştur.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

AB, Çin menşeli elektrikli araçlara %35’e kadar vergi uygulanmasını onayladı

Foreks – Avrupa Komisyonu’ndan yapılan açıklamada, Çin yapımı elektrikli araçlara yüzde 35’e varan oranda kesin gümrük vergisi uygulanması yönündeki teklifin üye devletlerden gerekli desteği aldığı belirtildi.

Önlem 10 ülke tarafından oylandı, beş ülke karşı çıktı ve 12 ülke çekimser kaldı.

Bununla birlikte Komisyon, “DTÖ ile tamamen uyumlu olması gereken, Komisyon’un soruşturmasıyla tespit edilen zarar verici sübvansiyonu ele almada yeterli, izlenebilir ve uygulanabilir alternatif bir çözümün araştırılması için” Çin ile müzakerelere paralel olarak devam edeceğini de sözlerine ekledi.

Tüpraş Ventures, Yeşil Hidrojen alanında yurt dışı girişim yatırımları ile büyüyor

Foreks – Stratejik Dönüşüm Planı kapsamında, geleceğin enerjisini üretmek ve 2050’de karbon nötr enerji şirketi olmak hedefiyle ilerleyen Tüpraş (IS:TUPRS); enerji dönüşümünde belirleyici olacak teknoloji girişim şirketlerine yatırım yapmak, stratejik iş birlikleri oluşturmak ve ekosistemi geliştirmek amacıyla kurduğu Tüpraş Ventures şirketi aracılığıyla odak iş alanlarında yatırımlarına devam ediyor.

Tüpraş’ın girişim sermayesi şirketi Tüpraş Ventures, yeşil hidrojen alanında faaliyet gösteren başarılı girişimlere yatırımlarını sürdürüyor. Tüpraş Ventures, geçen yıl içerisinde tamamlanan Verdagy yatırımından sonra Ionomr şirketine de yatırım gerçekleştirdi.

Yeşil Hidrojen Üretimi için İleri Teknolojiler

Yeşil hidrojen üretiminde, yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektrik yardımıyla su, elektrolizör vasıtasıyla ayrıştırılıyor. Böylece karbon emisyonuna yol açmayacak şekilde hidrojen elde ediliyor.

Elektrolizör teknolojileri alanında faaliyet gösteren Verdagy, alanında en yüksek akım yoğunluğuna erişmesi, patentli hücre ve membran mimarileri sunması ile öne çıkıyor. Laboratuvar ve pilot aşamalarının ardından 2 MW’lık elektrolizör tesisi ile hızlı ölçeklenme göstermeyi başaran şirket, 20 MW kapasiteye sahip modülleri satışa sunmaya hazırlanıyor.

Yeşil hidrojen üreten elektrolizörlerin en önemli parçalarından biri de kullandıkları membranlar. Uzun ömürlü, yenilikçi membran ve polimer teknolojileri geliştiricisi Ionomr, hem elektrolizör hem de yakıt pili sektörüne yönelik ürünler geliştiriyor. Geri dönüştürülebilir nitelikteki bu ürünler; gösterdikleri yüksek iyonik iletkenlik ve zorlu koşullar altında kararlılık ve dayanıklık ile sistemlerin verimliliğini artırıyor.

“Geleceğin yeni iş kollarına yatırımlarımızla, en verimli ve yenilikçi teknolojilerin erken uygulayıcısı olmayı amaçlıyoruz”

İnovasyondan Sorumlu Tüpraş Genel Müdür Yardımcısı Levent Zağra: “Tüpraş olarak yaklaşık üç yıl öncesinde açıkladığımız Stratejik Dönüşüm Planımız doğrultusunda karbon emisyonu olmayan enerji teknolojilerine odaklandık. Sürdürülebilir rafinajın yanı sıra, odak iş alanlarımız olan biyoyakıtlar, sıfır karbonlu elektrik ve yeşil hidrojen alanında faaliyetlerimizi ve yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Girişim şirketimiz Tüpraş Ventures ile geleceğin yeni iş kollarına yatırım yapıyoruz. Farklı hidrojen elektrolizörleri ve sıfır karbonlu elektrik kullanarak üretilecek hidrojen, karbon nötr hedeflerimize ulaşmamızda önemli araçlardan biri olacak. Geçen yıl gerçekleştirdiğimiz Verdagy yatırımı ve bu yılki Ionomr yatırımımızın da gösterdiği gibi, en verimli ve yenilikçi teknolojilerin erken uygulayıcısı olmak amacındayız. Hidrojen alanında faaliyet gösteren dünyadaki tüm girişimleri çok uzun süredir takip ediyoruz. Yeşil hidrojen üretiminde kullanılan yenilikçi elektroliz mimarilerinin hızla ölçeklenip, operasyonlarımızda başarıyla kullanılabilme potansiyeli olduğuna inanıyoruz. Bu alanda, Verdagy ve Ionomr girişimlerinin yatırımcısı olmaktan ve yatırım turuna katılan uluslararası yatırımcılar arasında yer almaktan çok mutluyuz” dedi.

Smart Güneş’in Aliağa’daki Güneş Paneli Entegre Üretim Tesisi projesi için ÇED süreci başladı

Foreks – Smart Güneş’in Aliağa’daki Güneş Paneli Entegre Üretim Tesisi projesi için ÇED süreci başladı.

Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünün internet sitesinde konu ile ilgili yapılan açıklamada şu bilgiler verildi:

“İZMİR ili ALİAĞA, ilçesi K18-A.17D Kadastral Pafta, 129 Ada, 1 Parsel, 49.998,00 m2 mevkiindeki Smart Güneş Enerjisi (IS:SMRTG) Teknolojileri Arge Üretim San. ve Tic. A. Ş. tarafından yapılması planlanan GÜNEŞ PANELİ ENTEGRE ÜRETİM TESİSİ KAPASİTE ARTIŞI projesi ile ilgili olarak İZMİR Valiliğimize sunulan P.T.D. Dosyası Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’nin 16. maddesi doğrultusunda incelenmiş ve projeye ilişkin ÇED Süreci başlamıştır.”

Filipinler’de enflasyon yavaşlıyor, faiz indirimleri gündeme gelebilir

Filipinler ekonomisi, Eylül ayında Mayıs 2020’den bu yana en düşük yıllık enflasyon oranını kaydetti. Bu düşüş, öncelikle gıda ve ulaşım maliyetlerindeki azalmadan kaynaklandı. Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) geçen yılın aynı ayına göre %1,9 artış gösterdi. Bu oran, Ağustos ayındaki %3,3’lük artıştan önemli ölçüde düşük ve beklenen %2,5’in altında kaldı.

Bu yavaşlama, ülkenin merkez bankası olan Bangko Sentral ng Pilipinas’a (BSP) faiz oranlarında daha fazla indirim yapma fırsatı sundu. Maliye Bakanı Ralph Recto, son verilerle birlikte enflasyonun bu yıl için %3,2 civarında istikrar kazanmasının beklendiğini, bunun da merkez bankasının %2 ile %4 arasındaki hedef aralığına uygun olduğunu belirtti.

Recto, düşük enflasyon oranının BSP’ye daha agresif bir para politikası gevşetme stratejisi benimseme imkanı verdiğini, bunun da ekonomik büyümeyi hızlandırabileceğini ve hükümetin gelir tahsilatını artırmasına yardımcı olabileceğini vurguladı.

BSP, Cuma günü yayınladığı bir açıklamada, önümüzdeki çeyreklerde enflasyon eğilimlerinin düşmeye devam edeceğini öngördüğünü belirtti. Banka, gıda sektöründeki arz baskılarının azalmasını ve geçen yıl kaydedilen yüksek tüketici fiyatlarından kaynaklanan baz etkilerini gerekçe gösterdi. Merkez bankası ayrıca, enflasyon görünümüne ilişkin risklerin 2024 ve 2025 için aşağı yönlü olduğunu, ancak 2026 için hafif bir yukarı yönlü risk bulunduğunu belirtti.

Dalgalı gıda ve enerji fiyatlarını hariç tutan çekirdek enflasyon da Eylül ayında %2,4’e geriledi; bu oran Ağustos ayında %2,6 idi. Gıda enflasyonundaki yavaşlamanın önemli bir faktörü, pirinç fiyatlarındaki artışın Eylül ayında %5,7’ye düşmesi oldu; bu oran Ağustos ayında %14,7 idi. Bu değişim, baz etkilere ve düşürülen tarifelerin etkisine bağlandı.

Şu anda, yılbaşından bu yana ortalama enflasyon %3,4 seviyesinde bulunuyor. Daha önce Ağustos ayında politika faizini 25 baz puan düşürerek %6,25’e indiren BSP, gelecekteki faiz oranı yönünü belirlemek üzere 16 Ekim’de toplanacak. BSP Başkanı Eli Remolona daha önce, enflasyondaki yavaşlama eğiliminin devam etmesi durumunda, biri Ekim’de diğeri Aralık’ta olmak üzere iki adet 25 baz puanlık indirimin mümkün olabileceğini belirtmişti.

Reuters bu habere katkıda bulunmuştur.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Seven & i, süpermarket işinin bir kısmını halka arzdan önce satmayı düşünüyor

7-Eleven mağaza zincirinin ana şirketi Seven & i Holdings, birime planlanan ilk halka arzdan (IPO) önce süpermarket bölümünün bir kısmını satmayı düşünüyor. Bu hamle, şirketin Kanadalı Alimentation Couche-Tard’ın Seven & i tarafından düşük değerlendirildiği gerekçesiyle reddedilen devralma teklifinin ardından yeniden yapılanma çabalarını hızlandırmayı amaçlamasıyla geliyor.

Olası hisse satışının tam zamanlaması ve ölçeği şu anda belirsiz. Şirket, görüşmelerin gizliliği nedeniyle isimsiz kalmak isteyen konuya aşina kişilere göre, potansiyel olarak bir fon olabilecek bir yatırımcıya satış yapma seçeneğini araştırıyor.

Söz konusu süpermarket segmenti, Japon gıda perakende pazarında önde gelen bir isim olan Ito-Yokado zincirini içeriyor. Seven & i, Nisan ayında bu süpermarket işini en erken 2027 mali yılında halka arz etmeyi düşündüğünü açıklamıştı.

Önerilen satış, süpermarket operasyonlarının yenilenmesini hızlandırmayı ve kaynakları Seven & i’nin portföyünün önemli bir parçası olan temel mağazacılık segmentine daha fazla odaklanmak için yeniden tahsis etmeyi amaçlıyor.

Seven & i’nin bir sözcüsü, şirketin bu konuyla ilgili herhangi bir resmi bilgi yayınlamadığını ve şu ana kadar herhangi bir kararın kesinleşmediğini belirtti.

Reuters bu makaleye katkıda bulundu.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

ABD liman grevi çözümü, denizcilik hisselerini düşürdü

Bugün Avrupa ve Asya piyasalarında denizcilik şirketlerinin hisse senetleri, ABD’nin Doğu ve Körfez kıyılarındaki limanlarda beklenenden erken bir anlaşmaya varılmasının ardından sert bir düşüş yaşadı. İş uyuşmazlığının çözülmesi önemli satışlara yol açtı. Sektörün önde gelen oyuncularından A.P. Moeller-Maersk’in hisse senedi değeri %7,7 azalarak STOXX 600’de en düşük performansı gösteren şirket oldu. Bir diğer önemli denizcilik firması Hapag-Lloyd ise %12,4’lük önemli bir düşüş yaşadı.

İsviçre’de, lojistik şirketi Kuehne und Nagel’in hisse senetleri %1,8 düştü. Bu arada, Tayvan’da Evergreen Marine, Wan Hai Lines ve Yang Ming Marine’in hisse senetleri %8,8 ile %10 arasında değişen oranlarda düşerek, bu şirketler için son aylardaki en önemli düşüşlerden birini kaydetti.

Bu trend Japon denizcilik şirketlerine de yayıldı. Nippon Yusen, Kawasaki Kisen ve Mitsui OSK Lines’ın hisse senetleri %7 ile %9 arasında düşüş yaşadı. Bu kayıplar, onları Topix endeksindeki en büyük düşüş yaşayan şirketler haline getirdi.

Liman grevinin hızlı bir şekilde sona ermesi, yatırımcıları hisse senetlerini elden çıkarmaya yöneltti. Daishin Securities analisti Yang Ji-hwan’a göre, grevin erken çözülmesi yatırımcı duyarlılığını etkiledi. Birçok yatırımcı, düşüş eğiliminde olan navlun ücretlerinde kısa vadeli bir artış umuyordu. Grevin aniden sona ermesi beklentilerde değişikliğe yol açtı ve denizcilik hisse senetlerinde gözlemlenen satışla sonuçlandı.

Reuters bu makaleye katkıda bulundu.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

ABD liman grevi, otomasyon anlaşmazlığı çözülmeden sona erdi

ABD’nin Doğu Kıyısı ve Körfez Kıyısı’ndaki liman işçileri, Maine’den Teksas’a kadar okyanus taşımacılığını durduran bir anlaşmazlığı geçici olarak çözerek Perşembe günü üç günlük grevi sonlandırdı. Uluslararası Liman İşçileri Birliği’nden (ILA) yaklaşık 45.000 liman işçisini kapsayan grev, limanlarda artan otomasyondan kaynaklanan iş kayıpları endişesiyle gerçekleşti.

İşçiler geçici bir ücret anlaşmasına vardı ve bu durum onların işe geri dönmelerine ve sözleşmelerini 15 Ocak 2025’e kadar uzatmalarına neden oldu. Bu sırada yeni altı yıllık iş sözleşmesi müzakereleri devam ediyor. ILA lideri Harold Daggett, protestolar sırasında sendikanın otomasyona karşı duruşunu vurguladı. İşçiler “Makineler aileleri beslemez” ve “Otomasyonla savaş, işleri kurtar” yazılı pankartlar taşıdı.

ILA, A.P. Moller-Maersk’in bir yan kuruluşu ve Birleşik Devletler Denizcilik İttifakı’nın (USMX) bir üyesi olan APM Terminals’i, Mobile, Alabama’daki bir limanda otomatik bir geçiş sistemi kullanarak sözleşmelerini ihlal etmekle suçladı. Sistem, kamyonları dijital taramalarla işleyerek sendikalı işgücüne olan ihtiyacı azaltıyor. APM Terminals, terminalin 2008’de açılışından bu yana faaliyette olan otomatik geçişinin ILA/USMX ana sözleşmesine uygun olduğunu savunuyor. USMX konu hakkında yorum yapmadı.

Otomasyon, Kuzey Amerika liman işçisi anlaşmazlıklarında tekrarlayan bir tema olmuştur. Kanada’da, Uluslararası Liman ve Depo İşçileri Sendikası (ILWU) Yerel 514, kısmen Dubai Ports World Canada’nın Vancouver Limanı’ndaki tek taraflı otomasyon planları nedeniyle, Haziran ayında British Columbia Denizcilik İşverenleri Birliği’nden (BCMEA) gelen son teklifi reddetti. BCMEA ve ILWU Yerel 514, Kasım 2022’den beri görüşmelerde bulunuyor.

2023’te, ABD’deki ILWU üyeleri, otomasyon endişeleri nedeniyle Los Angeles ve Long Beach dahil olmak üzere Kaliforniya limanlarındaki operasyonları aksattı. ILWU tarafından finanse edilen bir çalışma, Long Beach terminalinde otomasyon nedeniyle iş kaybı olduğunu öne sürerken, Pasifik Denizcilik Birliği (PMA) tarafından yaptırılan bir rapor, 2016’da otomasyon başladığından beri Los Angeles limanlarında ödenen saatlerde bir artış olduğunu gösterdi. Sendika ve PMA, yeni sözleşmelerinde minimum personel ve teknolojik değişiklikleri tartışmayı kabul etti.

Avrupalı liman işçisi sendikaları, otomasyondan kaynaklanan iş kayıplarına karşı koruma sağlamayı başardı. Örneğin, teknolojik olarak ileri düzeydeki Rotterdam Limanı’nda üyeleri bulunan Hollanda’daki FNV Havens sendikası, otomasyon nedeniyle işten çıkarmaları önleyen sözleşme şartlarına sahip. Ancak, otomasyon daha az yoğun rollerin sayısını azalttıkça, kariyer uzun ömürlülüğü konusundaki endişeler devam ediyor.

Hem Avrupa hem de ABD’deki sendika yetkilileri, belirli düzeyde otomasyonun verimlilik için faydalı olabileceğini kabul ediyor. New Jersey’li vinç operatörü ve ILA grev kaptanı Shaheem Smith, verimliliği artıran teknolojiye karşı olmadıklarını, ancak işlerini tehdit eden teknolojiye karşı olduklarını belirtti. İşçiler ve liman operatörleri arasındaki devam eden görüşmeler, limanlardaki otomasyonun geleceğini ve işgücü üzerindeki etkisini şekillendirmeye devam edecek.

Reuters bu makaleye katkıda bulundu.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.