Çinli sosyal medya platformu TikTok, uygulamanın satışını veya yasaklanmasını zorunlu kılan yasanın uygulanmasının geçici olarak durdurulmasını talep etti.
Temyiz Mahkemesi’ne sunulan başvuru dilekçesinde, şirketin, Yüksek Mahkeme incelemesi beklenirken geçici bir tedbir kararı talebinde bulunduğu belirtildi.
Söz konusu yasanın 19 Ocak 2025’te yürürlüğe gireceği ifade edilen dilekçede, bunun ülkenin “en popüler ifade platformlarından bir olan” TikTok’un kapatılmasına neden olacağı bildirildi.
Dilekçede, tedbir kararının ABD’de yeni yönetimin konumunu belirlemesi için zaman tanıyacağı ve bunun da Yüksek Mahkeme’nin incelemesine olan ihtiyacı ortadan kaldırabileceği belirtildi.
TikTok’un 1 ay kapalı kalması 1 milyar doların üzerinde gelir kaybına neden olabilir
TikTok’un Küresel İş Çözümleri Başkanı Blake Chandlee, dilekçede yer alan beyanında, platformun geçici olarak kapatılması durumunda bile ürünlerini pazarlamak için TikTok’ta bulunan binlerce işletmenin zarar göreceğini ifade etti.
Chandlee, TikTok’un sadece 1 ay kapalı kalmasının ABD’deki yaklaşık 2 milyon içerik üreticisi için yaklaşık 300 milyon dolar ve ülkedeki küçük işletmeler için 1 milyar doları aşkın gelir kaybına neden olabileceğinin tahmin edildiğini belirtti.
Böyle bir durumda TikTok’un 2025’teki toplam hedeflenen küresel reklam gelirinin yüzde 29’unun da kaybedileceğinin öngörüldüğünü kaydeden Chandlee, bu rakamların platformun 1 aydan uzun süre kapalı kalması halinde artacağı uyarısında bulundu.
Mahkeme, TikTok’un yasaklanmasının önünü açan yasanın lehine karar vermişti
ABD yönetimi, geçen yıl Amerikalı kullanıcı bilgilerini Çin yönetiminin erişimine açık hale getirmekle suçladığı TikTok’un ya ABD’li bir firmaya satılması ya da yasaklanmasının öngörüldüğü bir adım atmış, bu bağlamda martta Kongre’den geçen yasa tasarısı, ABD Başkanı Joe Biden tarafından imzalanmıştı.
Biden yönetimi, TikTok’a 19 Ocak 2025’e kadar Çinli ByteDance ile olan tüm ilişkisini sona erdirmesi için süre vermiş, aksi takdirde firmanın ABD’de yasaklanarak kullanıcıların erişimine kapatılacağını bildirmişti.
170 milyon kullanıcısı bulunan TikTok firması da bu yasanın Amerikan Anayasası’nın 1. Maddesi’ndeki ifade özgürlüğüne ve ABD’nin “açık internet” politikasına aykırı olduğunu savunarak, iptali için temyiz mahkemesine başvurmuştu.
TikTok başvurusunda ayrıca ABD yönetiminin tanıdığı sürenin çok kısa olduğu, bu süre zarfında ByteDance ile ilişkisinin sona erdirilmesinin teknik ve pratik anlamda mümkün olmadığı savunulmuştu.
Temyiz Mahkemesi ise geçen hafta TikTok’un yasaya karşı açtığı davada kararını vermişti. Mahkeme, TikTok’un yasaklanmasının önünü açan yasanın lehine karar almıştı.
Öte yandan, ABD’de başkan seçilen Donald Trump, seçim kampanyasında, görevi devralacağı 20 Ocak 2025’ten bir gün önce yürürlüğe girecek yasaya karşı çıkmıştı.
ABD’nin seçilmiş yeni başkanı Donald Trump’ın Mayıs ayında suçlu bulunduğu “sus payı” davasındaki mahkumiyetinin iptaline ilişkin karar 19 Kasım’a ertelendi.
New York’ta davaya bakan Yargıç Juan Merchan, ABD’nin seçilmiş yeni başkanı Donald Trump’ın avukatları ile Manhattan bölge savcılığının davada faaliyetlerin bir hafta ertelenmesi konusundaki anlaşmayı onayladı.
Yargıç Merchan, Trump’ın 5 Kasım’da yeni başkan seçilmesinin davayı nasıl etkileyeceği konusunda avukatlara yeni argümanlar sunmaları için “sus payı” davasındaki işlemleri 19 Kasım’a kadar ertelemeyi kabul etti.
Merchan’ın bugün, ABD Yüksek Mahkemesi’nin bu yaz Trump’ın başkanlık dokunulmazlığı hakkındaki kararına dayanarak “sus payı” davasında suçlu bulunması üzerine mahkumiyetinin bozulup bozulmayacağına karar vermesi bekleniyordu.
Mahkemeye sunulan dilekçeye göre, Trump’ın avukatı Emil Bove, “Başkan Trump’ın yönetme yeteneğine yönelik anayasaya aykırı engellerden kaçınmak için” mahkemeden Trump hakkındaki mahkumiyet kararının önce askıya alınması ve daha sonra da tamamen sonlandırılması gerektiği talebinde bulunmuştu.
Trump 34 suçlamanın tamamından suçlu bulunmuştu
Eski ABD Başkanı Trump, 18 Mart 2023’te Manhattan Bölge Savcılığınca yetişkin filmlerinde oyunculuk yapan Stormy Daniels’e 2016 Başkanlık seçimleri sırasında yasa dışı “sus payı” ödenmesiyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında büyük jüri tarafından yargılanması için suçlanmıştı.
Hakkındaki suçlamaları reddeden Trump, 15 Nisan 2024’te New York’ta yargılanmaya başlanmış, 6 hafta süren duruşmalar sonucunda 31 Mayıs’ta mahkeme jürisi tarafından hakkındaki 34 suçlamanın tamamından suçlu bulunmuştu.
ABD Yüksek Mahkemesi, hakkındaki 6 Ocak Kongre baskınındaki rolü ve 2020 başkanlık seçimlerine müdahale iddiaları için eski Başkan Trump’ın “bazı konularda dokunulmazlığı” bulunduğuna hükmetmişti.
Mahkeme, 3’e karşı 6 oyla eski Başkan’ın resmi eylemleri nedeniyle kovuşturmaya karşı dokunulmazlık hakkına sahip olduğuna ancak bu dokunulmazlığın, özel davranışları için geçerli olmadığına karar vermişti.
Bunun üzerine New York Mahkemesi Yargıcı Juan Merchan yaptığı yazılı açıklamada, 18 Eylül’de cezası açıklanması beklenen Trump’ın sus payı davasının 5 Kasım ABD Başkanlık seçimleri sonrası 26 Kasım’a ertelendiğini duyurmuştu.
Eğer 19 Kasım’da Yargıç Merchan, sus payı davasını iptal etmezse Trump’ın alacağı ceza 26 Kasım’da açıklanacak.
Aziz Yıldırım’ın 2019’da Rasim Ozan Kütahyalı’ya sarf ettiği sözler Anayasa Mahkemesi tarafından ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirildi ve cezai yaptırıma gerek olmadığına karar verildi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Fenerbahçe’nin eski başkanı Aziz Yıldırım ile gazeteci Rasim Ozan Kütahyalı arasındaki ‘hakaret’ davasında nihai kararını verdi.
Yıldırım’ın Kütahyalı hakkında sarf ettiği sözler, mahkeme tarafından ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirildi ve herhangi bir cezaya gerek görülmedi.
Aziz Yıldırım’ın 2019 yılında Rasim Ozan Kütahyalı için kullandığı, “Bu kadar geri zekalılık olmaz. Ahlaksızlık diyorum. Şişeyi alta koyuyorlar, viski çekip yorum yapıyorlar” sözleri, AYM’nin gündemindeydi.
Mahkeme, Yıldırım’ın bu ifadelerinin hakaret olarak değerlendirilemeyeceğine hükmetti ve cezai yaptırım uygulanmasına gerek olmadığına karar verdi.
DAHA ÖNCE 3 BİN 480 LİRA CEZA ALMIŞTI
Söz konusu dava, 2019 yılında İstanbul Anadolu 37. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmüş, mahkeme Aziz Yıldırım’a “alenen hakaret” suçundan 105 gün adli hapis cezası vermişti. Ancak Yıldırım’ın sabıka kaydı bulunmaması nedeniyle ceza 87 güne indirilmiş ve bu süre, 3 bin 480 lira adli para cezasına çevrilmişti.
AYM’nin verdiği son kararla birlikte Yıldırım’ın bu ifadeleri ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirildi ve cezai bir yaptırıma gerek olmadığı resmen kesinleşti.
Duruşma sırasında mahkeme heyeti başkanı ve üye hakimin başörtülü olmasının “laikliğe aykırı” olduğunu ileri süren avukat Alperen Demirdiş hakkında “görevi kötüye kullanma” suçundan 6 aydan 2 yıla, “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” suçundan da 6 aydan 1 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinde 14 Mayıs’ta görülen duruşmada, “uyuşturucu madde ticareti yapma veya sağlama” dosyasından tutuklu sanığın avukatı Alperen Demirdiş’in söz alarak, “Türkiye Cumhuriyeti laik bir hukuk devletidir. Anayasada mahkemenin bağımsızlığı teminat altına alınmıştır. Dini simgelerle görev yapan mahkeme başkanı ve üyesini reddediyorum.” ifadelerini kullandığı hatırlatıldı.
Dini değerleri alenen aşağılama suçundan da 1 yıla kadar hapis istemi
Demirdiş’in, mahkeme başkanı ve üye hakimin başörtüsü ile duruşmaya çıkamayacağı gerekçesiyle reddihakim talebinde bulunduğu aktarılan iddianamede, hakimin başörtü takmasının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda düzenlenen “hakimin bakamayacağı haller” ve “hakimin reddi sebepleri” başlıklı 22 ve 24. maddelerinde sayılan durumlar arasında bulunmadığı belirtildi.
Ankara 35. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Demirdiş’in “görevi kötüye kullanma” suçundan 6 aydan 2 yıla, “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” suçundan da 6 aydan 1 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Epic ile Apple arasındaki davaya bakan yargıçlar, Apple’ın yalan söylediğini ima ederek temyiz talebini reddetti.
Apple ile Epic Games, uygulama mağazalarında satış kısıtlamaları yüzünden mahkemelik olmuştu. Sonrasında tekel tartışmaları nedeniyle dava büyüdükçe büyümüş, en sonunda Apple’ın bazı bölgelerde App Store dışında mağazalara da izin vermesiyle sonuçlanmıştı. Apple dava boyuncu güvenlik ve mahremiyet üzerinden savunma yapmış ancak sonuç alamamıştı.
Uzun dava sürecinin sonunda Apple, mahkemenin farklı ödeme araçlarının kullanılmasına izin verme kararını kabul etmiş ancak yine de kendi komisyonundan vazgeçmemişti. Bunun üzerine Epic de tekrar mahkemeye giderek bu duruma itiraz etmişti. Davayı inceleyen ikinci yargıç, Apple’ın ek süre talebini “basitçe inanılmaz”olarak nitelendirdi.
Apple’ın talebi reddedildi
Mahkemede iki taraf, incelenmesi gereken anahtar kelimeler üzerinde anlaşmış ve Apple da 650 bin dokümanın incelenmesi gerektiğini ifade etmiş ve ona göre süre istemişti. Mahkeme de bu talebi kabul etmişti. Son tarihe sadece dört gün kala Apple, “aslında 1,3 milyon belge olduğunu” söyleyerek daha çok zaman istedi. Mahkeme ise bu talebi “basitçe inanılmaz” buldu ve reddetti.
Yargıç Hixson kararında, Apple’ın bu durumu keşfetmek için çok zamanı olduğunu, firmanın raporlarının iyi görünmediğini ve bu durumu zaman kazanmak adına gizlediklerini, Apple’ın durumu sürüncemede bırakarak kötü niyetli davranış sergilediğini, firmanın istemesi durumunda bu evrakları yetiştirebileceğini ifade etti.
Apple’dan konu ile ilgili bir açıklama gelmezken yaşanan durumun Apple’ın mahkeme gözünde güvenilirliğini kaybettiği anlamına gelebileceği ifade edildi.
Polis memuru Şeyda Yılmaz’ı şehit eden suç makinesi Yunus Emre Geçti’nin kirli geçmişine ve suç kaydının detaylarına ulaşıldı. Neredeyse her yıl bir suça karışan Geçti’nin arkadaşına silahla ateş ettiği bir videoyu gönderip bıçakladığı, trafikteki bir adama ateş açtığı, yine bir arkadaşını gasp edip 11 yıl hapis cezasının “saygı” indirimiyle 3 yıla düştüğü ortaya çıktı.
Sabah Gazetesi’nden Arzu Kaya, polis memuru Şeyda Yılmaz’ı şehit edip tam bir suç makinesi olduğu tespit edilen Yunus Emre Geçti’nin kirli geçmişine ve suç kaydının detaylarına ulaştı.
Poliste 26 suç kaydı olduğu belirlenen Geçti’nin adliyeye yansıyan dosya sayısı ise 24.
Bunlardan bazılarında mağdur, 14’ünde şüpheli, 6’sında ise 18 yaşından küçük olduğu dönemlerde suç işlemesi nedeniyle ‘suça sürüklenen çocuk’ sıfatıyla yer alıyor.
ATEŞ ETTİĞİ VİDEOYU GÖNDERİP “ANSIZIN” DEDİ, BIÇAKLADI
Yakın zamanlı dosyalarından biri ortaokuldan beri arkadaş olduğu Ali Y.’yi yaralamasıyla ilgili. Yunus Emre Geçti, yine oturduğu semt olan Ümraniye’de Ali Y.’nin kız arkadaşına hakaret etti.
Bunu duyan Ali Y. arkadaşı Geçti ile tartıştı. Sonrasında Geçti Instagram’dan arkadaşına, etrafa tabanca ile ateş ettiği videoyu gönderip, ‘ansızın’ yazdı. Videoyu gönderdikten 4 gün sonra 28 Haziran 2024 günü sokak ortasında arkadaşını bıçakla bacak ve kalçasından yaraladı. “Seni doğrarım” diye bağırdı. Ali Y.’nin şikayeti üzerine ifadesi alınan Geçti yine iddiaları reddetti. Kimlik tespitinde oto galerici olduğunu ve olayda saldırıya uğrayanın kendisini olduğunu söyledi.
Savcılık “basit yaralama” suçundan 1 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki yargılama sürüyor.
ATEŞ AÇTI, CAMI KIRDI
Bu olaydan da 10 ay önce 10 Ağustos 2023 günü bir suça daha karıştı. Hasan A. adlı kişi Ümraniye’de trafikte aracıyla beklerken Yunus Emre Geçti silahla ateş edip Hasan A.’nın yanına geldi. Silahın kabzası ile cama vurup kırdı. Cam kırıkları araçtaki adamın kolunu kesti. Mağdur önce şikayetçi olsa da sonrasında şikayetinden vazgeçti.
Savcılık şikayetten vazgeçme nedeniyle “mala zarar verme” ve “yaralama” suçlarından takipsizlik verdi, “silahla tehdit” suçundan ise 5 yıla kadar hapsini istedi.
Geçen mayıs ayındaki ilk duruşmada Cumhuriyet Savcısı sanığın cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme, duruşmaya gelmeyen Geçti’nin zorla getirilmesi için emniyete yazı yazdı.
ARKADAŞINI GASP ETTİ
Tarihler 19 Eylül 2022’yi gösterdiğinde Yunus Emre Geçti yine suçun içindeydi. Bu kez 3 sanıkla birlikte yargılandı. 3 sanık ve Yunus Emre Geçti, arkadaşı oldukları Taha S. ile gece vakti Sancaktepe’de bir ormanlık alana gitti. Mağduru silahla tehdit edip darp edip bin lirasını ve telefonunu aldı.Sonrasında bunları geri alabilmesi için şüpheliler 7 bin lira daha istedi. Haklarında “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “silahla yağma” suçlarından 29 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Şüpheliler suçlamayı kabul etmedi, sadece aralarında tartışma yaşandığını ancak para almadıklarını söyledi. Geçti ise, “Zararı ailem karşıladı ama zaten suçum yok” dedi. Ağır Ceza Mahkemesi geçen mayıs ayında davayı karara bağladı.
MAHKEME “SAYGI” İNDİRİMİ VERMİŞ
Yunus Emre Geçti’nin “silahla yağma” suçundan 11 yıl hapsine karar verdi. Olay tarihinde 18 yaşından küçük olması, mağdurun zararını gidermesi nedeniyle indirim yaptı.
Mahkeme dikkat çekici gerekçelerle bir indirim daha verdi. “Olaydan sonraki ve yargılama sürecindeki olumlu davranışları, duruşmadaki saygılı hali ve cezanın geleceği üzerindeki olası olumsuz etkileri dikkate alınarak cezasında indirim yapıldı” dedi. 11 yıl hapis cezası 3 yıl 20 güne düştü. Diğer sanıklara değişen oranlarda hapis cezası verilirken dosya incelenmek üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderildi.
Bir zamanlar dünyanın en büyük cep telefon üreticilerinden olan Nokia, günümüzde telekomünikasyon teknolojileri ile biliniyor. Dünya genelinde birçok 5G bağlantısında parmağı olan firma, geçtiğimiz yıllarda birçok firmaya karşı davalar açtı …
Fire TV satışları Almanya’da yasaklanabilir
Geçtiğimiz yıl Nokia; ABD, Almanya, Hindistan, Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği’nde Amazon’a karşı dava açmıştı. Firma, Amazon’un Prime Video platformunda ve bazı Fire TV cihazlarında Nokia patentli video sıkıştırma teknolojilerini kullandığını öne sürmüştü. Bu davalardan biri, geçtiğimiz günlerde Münih’te sonuçlandı. Münih’te sonuçlanan davaya göre Almanya’da bazı Fire TV işletim sistemli akıllı televizyonları ve Fire TV 4K Stick ürünleri yasaklanacak ve Amazon, Nokia’ya tazminat ödemesi yapacak.
Davalar devam ediyor
Nokia, Münih Mahkemesi’nin kararını kutlasa da firmanın Amazon’a karşı açtığı yasal savaş henüz sonlanmadı. Önümüzdeki yıllarda iki firma; ABD, Hindistan ve Birleşik Krallık gibi mahkemelerde karşı karşıya gelecek. Ayrıca Nokia’nın HP’ye karşı açtığı patent ihlali davası da önümüzdeki aylarda Münih’te gerçekleşecek. Bakalım Nokia, teknoloji devlerine karşı açtığı davaları kazanabilecek mi?
Hindistan Yüksek Mahkemesi, Hindistan hükümetini kripto mevzuatı konusunda adım atmak için zorluyor.
Hindistan Yüksek Mahkemesi, Hindistan hükümetini kripto mevzuatı konusunda adım atmak için zorluyor.
Kripto mevzuatı dünya çapında konuşulmaya devam edilirken, hükümetler de konu dahilinde adım atmaya devam ediyor. Bununla birlikte Hindistan Yüksek Mahkemesi, hükümeti bu konuda adım atması için zorluyor.
Hindistan hükümeti kripto mevzuatı konusunda adım atabilir
Hindistan Yüksek Mahkemesi, Hindistan hükümetini kripto düzenlemesi konusunda adım atmaya zorluyor. Yüksek Mahkeme, hükümete kripto ile ilgili ceza davalarını araştırmak için bir federal kurum kurmayı planlayıp planlamadığını kaydetmesi talimatını verdi. Mahkeme, Hindistan’ın hala kriptoyu düzenleyen bir yasa veya kurumun olmamasını “talihsiz” olarak nitelendirdi.
Yargıçlar Surya Kant ve Dipankar Datta, hükümete yönelik eleştirilerde bulunarak, kripto ile ilgili davaları anlamak ve düzgün bir şekilde soruşturacak bir kurumunun olup olmadığını sordular. Mahkeme, ulusal düzeyde bu tür davaları ele alacak bir ihtisas teşkilatı kurulmasını istedi ve polis memurlarının bu tür karmaşık işlemleri içeren davaları nasıl halledeceğine dair şüphelerini dile getirdi.
Hükümetten bu konuda yasal bir mekanizma oluşturmasını talep eden mahkeme heyeti, kripto düzenlemesindeki belirsizliği vurgulayarak, ülkenin tüm parasının bu alana yönlendiğine dikkat çekti. Hindistan uzun süredir kripto dostu bir düzenleyici alanından uzak olmuş ve bu konudaki belirsizlikler devam etmektedir.
Ancak, Hindistan Merkez Bankası, dijital rupi adında bir merkez bankası dijital para birimi geliştirmeye ilgi duymaya devam ediyor. Bu, ülkedeki kripto düzenlemesinde olası ilerlemeleri işaret edebilir. Mahkemenin baskısıyla hükümetin kripto düzenlemesinde bir adım atması bekleniyor ancak nasıl bir yöntem ve çerçeve izleyeceği henüz net değil.
Kripto kredi şirketi Celsius, Bitcoin ve Ethereum dönüşümüne hazırlık olarak altcoin tokenlerini yeni cüzdanlara taşıyor.
Kripto kredi şirketi Celsius, Bitcoin ve Ethereum dönüşümüne hazırlık olarak altcoin’leri yeni cüzdanlara taşıyor. Bu bağlamda Celsius, altcoin ve stablecoin varlıklarının bir kısmını Wintermute, Paxos ve Fireblocks gibi kripto firmalarına taşıdı. İflas etmiş olan şirketin bu tokenleri satması veya dönüştürmesi bekleniyor.
İflas eden kripto kredi kuruluşu Celsius Network, Bitcoin (BTC) ve Ethereum (ETH) karşılığında satılması için verilen son mahkeme onayının ardından 5 Temmuz’da yaklaşık 70 milyon dolar değerinde altcoin taşıdı. Arkham Intelligence’tan alınan veriler, borç verenin milyonlarca altcoin ve stablecoin’i kripto piyasa yapıcısı Wintermute, kripto saklama firması Fireblocks ve stablecoin ihraççısı Paxos ile ilgili olanlar da dahil olmak üzere farklı cüzdanlara taşıdığını gösterdi.
Aktarılan altcoin’ler arasında Chainlink (LINK), Polygon (MATIC), Synthetix (SNX), Avalanche (AVAX) ve diğerleri var. Ayrıca, işleme dahil olan stablecoin’ler arasında Binance USD (BUSD), USD Coin (USDC) vb. yer alıyor. Firma ayrıca bazı ETH ve WBTC tokenlerini ilgili cüzdanlar arasında taşıdı.
Yargıç Martin Gleen, 30 Haziran’da Celsius’un ilk iki kripto için tüm altcoin’lerini satma planını onayladı. Ayrıca yargıç, firmaya bu altcoin’lerin değerini en üst düzeye çıkarmak için makul çabayı göstermesini emretti. Bu arada Arkham Intelligence verileri, Celsius’un cüzdanlarında 614,28 milyon dolar değerinde kripto varlık olduğunu gösteriyor. BTC ve ETH varlıkları, varlıklarının 400 milyon dolardan fazlasını oluşturuyor. Ayrıca Celsius, yaklaşık 100 milyon dolar değerinde yerel CEL tokenine sahip.
Celsius, mahkeme onayı aldı
Kriptokoin.com olarak bildirdiğimiz üzere mahkeme, Bitcoin veya Ethereum’un alacaklıların taleplerini ödemek için kullanılabilecek tek kripto para birimi olduğuna karar verdi. Celsius Network, 30 Haziran tarihli bir mahkeme dosyasında belirtildiği üzere, iflas mahkemesi tarafından 1 Temmuz’dan itibaren geçerli olmak üzere Bitcoin (BTC) ve Ethereum (ETH) için tüm altcoin’lerini satma yetkisine sahip oldu.
İflas eden kripto firması, MATIC, SOL, ADA ve daha fazlası dahil olmak üzere çeşitli dijital varlıkları menkul kıymet olarak sınıflandıran son düzenleyici eylemler nedeniyle Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ile görüşmeler yaptığını açıkladı. Bu görüşmelerin ardından Yargıç Martin Gleen, Celsius’un “satılacak veya BTC veya ETH’ye dönüştürülecek altcoin’lerin değerini en üst düzeye çıkarmak için ticari olarak makul çabayı göstermesini” onayladı.
Mahkeme, Celsius’un BTC ve ETH’ye dönüştürülen altcoin sayısını gösteren aylık bir “Bütçe ve Coin Raporu” sunmasını emretti. Ayrıca, Celsius’un alacaklılara yalnızca ilk iki kripto para biriminde kripto para dağıtmasının mümkün olduğunu ekledi. Arkham Intelligence’dan alınan veriler, Celsius’un BNB, Celsius, MATIC, FTT, AVAX ve diğerleri gibi varlıklar da dahil olmak üzere 187,04 milyon dolar değerinde önemli miktarda “altcoin” tuttuğunu gösteriyor. Bu arada, borç veren 409,03 milyon dolar değerinde BTC ve ETH’ye de sahip.
ABD’de bir mahkeme, Kraken’den, kullanıcı bilgilerini ABD İç Gelir Servisi’ne (IRS) teslim etmesini istedi.
ABD’de bir mahkeme, Kraken’den, kullanıcı bilgilerini ABD İç Gelir Servisi’ne (IRS) teslim etmesini istedi.
Kripto piyasasının amansız yükselişi, birçok olayı da arka plana itti. Bu olaylardan birisi de ülkelerdeki kripto borsalarına yönelik baskılardı. SEC, Binance ve Coinbase‘e dava açarak fitili ateşlemişti. Merkezi borsalar, uyum süreçleriyle mücadele etmeye başladı.
Son olarak, ABD‘de federal bir mahkemeden Kraken ile ilgili şok edici bir karar çıktı. Mahkeme, Kraken‘den, kullanıcı bilgilerini ve kullanıcı işlemlerini IRS‘e teslim etmesini talep etti.
Mahkeme, Kraken Hakkında Şok Edici Bir Karar Verdi!
ABD’de bir mahkeme, Kraken‘in verilerine kancayı taktı. Federal mahkeme, Kraken’den ABD İç Gelir Servisi’ne (IRS) düzenli rapor sunmasını talep etti. Bu raporda, borsadaki kullanıcı bilgileri ve kullanıcıların işlemleri yer alacak.
Mahkemenin yargıcı, bu kararını, hükümetin materyalleri aramak için meşru bir amacı olarak destekledi. Yani ABD hükümeti, yasal süreçler kapsamında borsa bilgilerini talep etti.
Mahkemeden çıkan karara göre, IRS, Kraken’in 2016’dan 2020’ye kadarki dönemine yoğunlaşacak. Bu dönemde yıllık kripto ticaretinde en az 20 bin dolara sahip olan hesaplar, Kraken tarafından IRS’e bildirilecek. Daha önce Kraken, IRS’ten gelen talepleri reddetmiş ve bu taleplerin kriptoya zarar vereceğini ifade etmişti.
Ancak mahkeme, borsa kullanıcılarının vergi bildiriminde eksik beyanda bulunup bulunmadığını görmek için böyle bir karar verdiğini ifade etti. Mahkeme, 2016 ile 2020 arasını baz alarak Kraken kullanıcılarının vergi durumunu gözlemlemek istiyor.
Kraken, bir yıl boyunca 20 bin dolardan fazla işlem yapan kullanıcılarınınbilgilerini ve işlemkayıtlarını ABD’li vergi kurumuna aktarmak zorunda kalacak.