PrizmaBetGüncelGirişAdresiHızlıveGüvenilirErişim!

Anal fissür (makat çatlağı) nedir? nasıl tedavi edilir?

Anal fissür hastalığı halk arasında makat çatlağı olarak bilinir. Hemoroid hastalığından sonra en sık karşılaşılan makat hastalıklardan biridir.

Anal Fissür (Makat Çatlağı)

Anal fissür hastalığı halk arasında makat çatlağı olarak bilinir. Hemoroid hastalığından sonra en sık karşılaşılan makat hastalıklardan biridir. Makatta oluşan yara olarak tanımlayabileceğimiz anal fissür hastalığı, makat halkasında birtakım nedenlere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır.

Makat bölgesinin dışında yer alan cilt örtüsü ve mukoza olarak adlandırılan bağırsağın iç örtüsünde yer alan epitel doku çok narin bir yapıya sahiptir. Bu nedenle bölgede meydana gelebilecek her türlü zorlanmaya karşı dayanıksız ve hassastır. Anüs organında oldukça fazla sayıda sinir ucu bulunduğundan bu şekilde bir hassasiyet gelişmektedir.

Anal fissür hastalığının oluşma sebeplerinin en başında makattaki fiziksel zorlanma gelmektedir. Gaitanın (dışkı) kuru ve sert olması dışkılama esnasında makatta yırtıklara neden olabilmektedir. Genellikle kabızlık durumunda karşılaşılan ıkınmaya bağlı zorlanma da makat çapında anal fissür oluşumuna zemin hazırlayabilmektedir. Fissür nedeniyle kişi tuvalet ihtiyacının giderilmesi sırasında şiddetli ağrı hissedebilmektedir. Yırtılmadan dolayı dışkılama sırasında cam parçacıkları batıyormuş gibi bir his ya da hafif bir kesilme acısı açığa çıkmaktadır. Aradan birkaç saat geçtikten sonra ağrılarda hafifleme ya da geçme gözlense de bir sonraki dışkılamada tekrarlama eylemi göstermektedir. Anal fissür tedavi edilmediği müddetçe her sert dışkılama sonrasında kişi aynı şikâyetleri çekmeye devam edecektir.

İlerlemiş anal fissür hastalarında ağrı veren çatlakların kaslarda spazma yol açtığı bilinmektedir. Kimi hastalarda bu durum iskemiye dahi yol açabilmektedir. Devam eden ağrılar nedeniyle tuvalete gitmek bile istemeyen hastalar, bu erteleme nedeniyle dışkının sertleşmesi sonucu tekrar tekrar aynı acı ve yeni fissürler ile karşılaşabilmektedir. Kronik fissür hastalığında ilk olarak kişide herhangi bir bağırsak sorunu olup olmadığı da tedavi için önem taşımaktadır. Tedavi edilmediği süre içerisinde makatta fissüre bağlı olarak dip kısımdaki kasta oluşan tahribat nedeniyle zamanla makatta darlık hastalığı da beraberinde görülebilmektedir. Bununla birlikte dışkılama da daha zor bir hale gelmektedir. Aynı zamanda acı nedeniyle kişinin tuvalete gitmeyi ertelemesi de yırtığın derinleşmesine neden olmaktadır. Tedavinin ertelenmesi sonucunda kişide fistülize kronik anal fissür hastalığı da oluşabilmektedir.

Akut yani başlangıç dönemindeki fissür hastalığında hekim onayı ile ilaç desteği uygulanarak geçici bir tedavi sağlanabilmektedir. Fakat 3 haftanın üzerinde bir süre ile hastalık belirtileri görülüyorsa kronik fissür haline dönüşen hastalığın mutlaka cerrahi bir müdahale (ameliyatlı ve ameliyatsız yöntemler) ile tedavi edilmesi gerekmektedir.

Anal Fissür Belirtileri

  • Anal fissür hastalığının kişiden kişiye değişiklik gösteren belirtileri bulunmaktadır. Fakat bunlar içerisinde en yaygın ortak belirti dışkılama esnasında ya da sonrasında bölgede cam kesiğine ya da bıçak batmasına benzer bir acı hissi yaşamak,
  • Tuvalet ihtiyacının giderilmesi sırasında yırtık nedeniyle peçetede kan lekesine rastlamak,
  • Makat bölgesinde fissür nedeniyle görülen ağrı, yanma ve kaşıntı hissi,
  • Kabızlığın da etkisiyle şiddetli ıkınma halinde bile dışkı yapamama durumu.
  • Yukarıda bahsedilen belirtilerden herhangi biri ile karşılaşıldığında mutlaka uzman bir Proktoloji hekimine başvurulmalı ve hastalık kronikleşmeden kontrol altına alınmalıdır.

Akut Anal Fissür

Hastalığın başlangıç evresi olarak kabul edilen akut dönemde belirtiler aniden ortaya çıkmaktadır. Akut fissürler makat bölgesinde şiddetli ağrı, zonklama hissi ve sızlama gibi şikayetlere neden olmaktadır. Eğer bu dönemde müdahalede bulunulursa 4 ila 6 hafta gibi bir sürede iyileşme görülebilmektedir. Elbette hekimin uygulayacağı tedavi ve önereceği ilaçların ne olduğu da bu iyileşme süresini etkileyen faktörlerdir. Bu aşamada fissür hastalığına sahip kişilerin mutlaka beslenme düzenlerini dengeli hale getirmeleri ve sağlıklı beslenme alışkanlığı edinmeleri süreç için büyük önem taşımaktadır.

Kronik Anal Fissür

Kronik fissürler oluşan yırtığın zaman içerisinde yavaş yavaş ilerlemesi ile oluşmaktadır. Tedavisi ertelenen hastalık, kişi her tuvalet ihtiyacını giderdiğinde derinleşmekte ve şiddetli acı, ağrı gibi şikayetlere neden olmaktadır. Çoğu zaman ağrılar tuvaletten sonra da birkaç saat boyunca devam etmektedir. Bölgedeki çatlak, sürekli dışkı ile temas etmek durumunda olduğundan kronik fissürler ilerleyen dönemde apseleşebilir ve anal fistül gibi başka makat hastalıklarına neden olabilmektedir.

Akut fissürün tedavisi yapılmadığında ilerleyerek kronik anal fissür evresine geçmesi durumu kişiye dayanılması güç ağrı ve acılar yaşatmaktadır.

İlerlemiş ve derinleşmiş olan makat çatlağının tedavisi gerçekleştirilmez ise şikayetlerde gün be gün artış görülebilmektedir. 8 haftadan uzun süren çatlaklarda, dikkat edilmesine rağmen eğer fissür rahatsızlığı yenilerse durum kronik hale gelmektedir. Bu nedenle bu aşamada mutlaka bir Proktoloji uzmanından yardım alınmalı ve fissür tedavisine başlanmalıdır.

Genellikle aniden ortaya çıkan fissür hastalığı başlangıçta kontrol altına alınmaz ise makat bölgesinde zamanla gelişen kabızlık nedeniyle görülen zorlanmalar nedeniyle kronik evreye taşınabilmektedir. Belirtiler ile ilk karşılaşıldığı an uzman bir doktora başvurulması hastalığın kronikleşmesini engellemek için alınabilecek en önemli önlemdir. Aynı zamanda başlangıç evresindeki fissürün kişiye yaşattığı şikayetler kronik evredekinden daha hafiftir. İlerlemesine izin verilmeden tedaviye başlanırsa kısa sürede kişinin normal hayatına geçişi kolaylaşacak ve şiddetli ağrılar ile karşılaşılmadan hastalıktan kurtulmak mümkün olacaktır.

Anal Fissür (Makat Çatlağı) Nedenleri

  • Anal fissür hastalığı sağlıksız beslenme alışkanlıkları nedeniyle görülebilmektedir.
  • Kişinin günlük su ihtiyacını yeterli şekilde karşılamaması da nedenleri arasında yer alabilir.
  • Bunlara bağlı olarak görülen kronik kabızlık ya da ishal atakları yaşamak da fissür oluşumuza zemin hazırlayabilmektedir.
  • Bir diğer neden ise kabızlık durumuna bağlı olarak tuvalet ihtiyacının giderilmesi sırasında ıkınma hareketinde bulunmaktır.
  • Hamilelik döneminde ve doğum esnasında makat bölgesindeki oluşan basınç da fissüre neden olabilmektedir.
  • Obezite gibi aşırı kilo problemleri yaşamak da fissür nedenleri arasındadır.
  • Ters ilişkide bulunmak,
  • Crohn, ülseratif kolit gibi bağırsak hastalıkları ve
  • Tuvalette 5 dakikadan daha fazla süre oturur pozisyonda vakit geçirmek gibi nedenler de bulunmaktadır.

Anal Fissür (Makat Çatlağı) Tanısı

Anal fissür hastalığı, uzman bir Proktoloji ya da Genel Cerrahi doktoru tarafından detaylı bir fiziki muayene sonrasında teşhis edilebilmektedir. Bu teşhis sırasında gerekli görülürse kişiden rektum ve kolon bölgesini incelemek maksadıyla endoskopi gibi ek tetkikler de istenebilmektedir. Bu noktada önemli olan belirtileri benzer diğer makat hastalıklarını da göz önünde bulundurarak detaylı bir tanı koymaktır.

Bazı fissür hastalarında makatta küçük bir meme oluşumu gözlenebilmektedir. Nöbetçi meme olarak adlandırılan bu oluşum kişinin kendisi tarafından hemoroid memesi sanılabilmektedir. Bu nedenle uzman bir doktorun kesin bir tanı koyması gerekir. Makatta çatlak için başvuran hastalara yaşadığı şikayetler sorularak, detaylı bir tıbbi öykü alınarak, kabızlık ya da ishal gibi sorunları olup olmadığını araştıran Proktoloji uzmanları edindikleri bu bilgilerle eğer altta yatan farklı bir bağırsak ya da sindirim rahatsızlığı bulunuyorsa bunlara yönelik de bir tedavi planı uygular.

Ameliyatsız Anal Fissür Tedavi Yöntemleri

  • Kas gevşetici-enjeksiyon tedavisi
  • Elektro cerrahi tedavisi
  • Radyofrekans tedavisi
  • Lazer tedavisi

Avrupa Cerrahi

Merkezimizde uyguladığımız ameliyatsız hemoroid tedavisi yöntemi bu noktada kişilere oldukça avantaj sağlamaktadır. Proktoloji alanında uzman hekimlerimiz ve bu alanda deneyimli sağlık ekibimiz tarafından tıpkı bir diş dolgusu yaptırır gibi ayaktan, yatış gerektirmeden hemoroid tedavinizi olabilirsiniz. Lokal anestezi altında gerçekleştirilen ameliyatsız basur tedavisinde herhangi bir kesi ya da dikiş uygulanmaz. Kısa sürede gerçekleştirilir ve ameliyat gibi bir doku tahribatı olmadığından bölgede enfeksiyon riski oluşmaz. Bu sayede kısa sürede iyileşme sağlanmaktadır.

Avrupa Cerrahi Tıp Merkezi olarak, sağlığın öneminin ve değerinin ne anlam ifade ettiğini biliyoruz. Avrupa Cerrahi Tıp Merkezi adı ile 2005 yılında ilk olarak Güneşli ilçesindeki merkezimizde, adım adım sağlık dağıtan ve dağıtmaya devam eden bir ilkeyle yola çıktık. Her daim etik, dürüst, donanımlı ve hızlı bir anlayışı benimsiyoruz. “A Sınıfı Proktoloji Merkezi” olmanın verdiği haklı gurur ile hastalarımızı ameliyatsız yöntemler ile narkoz ve yatış olmadan ayaktan tedavi ediyoruz. Hemoroid (Basur), Kıl Dönmesi (Pilonidal Sinüs), Anal Fissür, Anal Fistül, Genital Siğil (HPV) hastalıklarında, 5 dalda uzman hekimlerimiz tarafından özenli, titiz, güvenilir ve yüksek standartlı sağlık hizmetini sağlıyoruz. Hastalarımızı Dünya’nın ya da ülkenin neresinde olursa olsunlar kurumumuza bizzat yaptıkları başvuru ile aynı gün içinde tedavi edebilmenin haklı gururunu taşıyarak, hizmetlerimize kıvançla devam ediyoruz.

Avrupa Cerrahi Merkezinde

  • Ameliyatsız Fissur tedavisi 5-8 dakika sürer.
  • Diş dolgusu yaptırmak gibi hızlı ve yatış gerektirmeden gerçekleştirilir.
  • Narkoz uygulaması yoktur. Lokal anestezi ile bölgesel uyuşturma yapılır.
  • Kişinin herhangi bir ön hazırlık yapmasına gerek kalmamaktadır.
  • Ek bir tetkik ya da tahlil istenmez. İşlem sırasında hastanın bilinci açıktır.
  • İşlem sırasında ve sonrasında hissedilen ağrı miktarı çok azdır.
  • Kesi ya da dikiş gibi ameliyat uygulamalarına yer verilmediği için anal bölgede doku zararı yaşanmaz.
  • Tedavinin hemen ardından kişi gündelik yaşantısına dönebilir.
  • Sistemik ve kronik rahatsızlığı bulunan kişiler de rahatlıkla ameliyatsız lazer tedavisi olabilir. Tansiyon, şeker, kalp rahatsızlığı olan hastalar düzenli kullandıkları ilaçlarını kullanmaya devam edebilir.
  • Ameliyat sonrasında görülen gaz kaçırma, dışkı tutamama gibi komplikasyonlar uyguladığımız ameliyatsız tedavi yöntemlerinde yaşanmamaktadır.
  • Hastalar aynı gün içerisinde hem muayene hem tedavi olabilir.

Daha detaylı bilgi almak için www.avrupacerrahi.com.tr’den veya 444 8 623′ hasta danışman hattından bize ulaşabilirsiniz.

Hemoroid (basur) nedir? nasıl tedavi edilir?

Hemoroid hastalığı (basur), kalın bağırsak çıkışında bulunan ve anal bölge olarak adlandırılan bölgede meydana gelen bir makat hastalığıdır.

Hemoroid (Basur)

Hemoroid hastalığı (basur), kalın bağırsak çıkışında bulunan ve anal bölge olarak adlandırılan bölgede meydana gelen bir makat hastalığıdır. Makat bölgesinde yer alan toplardamarların birtakım etkenler sonucunda şişmesi ve meme halini alması ile ortaya çıkmaktadır. Damarların varisleşmesi olarak da tanımlanabilen hemoroid, genellikle makattaki basının artması nedeniyle görülmektedir.

Toplumda çok sık karşılaşılan hemoroid hastalığı her yaşta ve her cinsiyette hemen hemen aynı oranlarda görülmektedir. Daha önceleri 50 yaş ve üstü kişilerde karşılaşılmasına rağmen günümüzde günlük alışkanlıklarımızın değişmesi gibi nedenlerden dolayı gençlerde de oldukça sık görülmektedir.

Hemoroid hastalığı, gündelik yaşam konforunu fazlasıyla etkileyen birden fazla nedene dayalı olarak ortaya çıkan makat hastalıklarının başında yer almaktadır. Makat bölgesinde hemoroid oluşumu daha çok dışkılama esnasında ıkınmaya bağlı olarak bölgedeki dokuların zarar görmesiyle oluşmaktadır. Basur oluşumunun nedenleri arasında en önemlisi sindirim sistemi bozukluğuna bağlı olarak kabızlık ya da kronik ishal durumudur.

Hemoroid nedenleri

  • Bağırsak alışkanlıklarındaki ani değişimler (kronik kabızlık ya da ishal atakları yaşamak),
  • Günlük su ihtiyacının yeterli düzeyde karşılanmaması,
  • Hareketsiz yaşam,
  • Gebelik ya da doğum,
  • Ağırlık kaldırmak (spor veya ağır iş kolları),
  • Aşırı derecede alkol ve sigara tüketimi,
  • Makat bölgesinde bulunan tümörler,
  • Aşırı kilo,
  • Genetik yatkınlık.

Hemoroid (Basur) Çeşitleri

Hemoroid hastalığı, hemoroid oluşumlarının makat bölgesinde yer aldığı konuma göre ;

Iç hemoroid

Dış hemoroid

olarak değerlendirilir.

Iç Hemoroid Dereceleri

Makatın iç kısmında yer alan hemoroidlere iç hemoroid adı verilmektedir. Tıp dilinde internal hemoroid olarak adlandırılan bu hemoroid çeşidi şikâyetleri bakımından kişilere en çok sıkıntı yaratan türdür. İç hemoroidler rektum denilen anal bölgenin iç kısmında bulunur. Ve tedavisi ertelendikçe hastalığın dereceleri artış göstermektedir.

4 farklı evreden oluşan iç hemoroidde hastalığın evre tespiti, tedavi yönteminin seçilmesinde önem taşıyan faktörlerdendir.

1.Derece Hemoroid:

Hemoroidin ilk ve başlangıç evresi olduğu söylenebilen bu iç hemoroid çeşidinde hemoroid yastıkçıkları dışarıdan fark edilebilir biçimde değildir. Buna bağlı olarak da şikâyet ve belirtiler de anlaşılabilir değildir. Uzman bir hekimin uygulayacağı detaylı bir muayene ile teşhis edilebilmektedir.

2.Derece Hemoroid:

Hemoroid memeleri bu iç hemoroid çeşidinde boyut olarak büyümeye başlamıştır. Bu durum kişiye makatın içerisinde bir doluluk, dolgunluk varmış gibi hissettirir. Hastada dışkılama esnasında ıkınmaya bağlı olarak hemoroid memelerinin makat dışına çıkıp, dışkılama sonrasında ise tekrar makat içine girdiği gözlenir. Bu evrede hemoroid memeleri kanama, kaşıntı ve bazı durumlarda da makatta ağrı şeklinde şikayetler vermektedir.

3.Derece Hemoroid:

Bu evrede hemoroid yastıkçıkları artık normal zamanda da makat dışına çıkacak şekilde büyümüştür. Dışkılama esnasında dışarı sarkar ve yalnızca elle müdahale edildiğinde içeriye itilebilmektedir. Bu durumda iç hemoroidler kendiliğinden dışarı çıkar ve kendi kendilerine makat içine girmeleri uzun bir süre alır. Kişi bu evrede daha yoğun bir kanama, ıslaklık hissi ve kaşıntı şikayeti yaşayabilmektedir.

4.Derece Hemoroid:

İç hemoroid hastalığının son evresi olarak bilinen 4. Derecedeki basur memeleri sürekli rektum dışındadır. Artık anüs kanalına sığmayan yastıkçıklar makat ağzının dışına taşmaktadır. Bu evredeki hastalıkta hemoroid memeleri hiçbir şekilde anüs içerisine itilemeyecek boyuta gelmiştir. Kişiye en şiddetli şikayetleri yaşatan evre olan 4. Derecede kanama, kaşıntı, dolgunluk hissi ve şiddetli ağrı belirtilerine kişinin yürürken ya da otururken de zorluk çekmesi durumu eklenmektedir. Günlük hareketlerin büyük biçimde kısıtlandığı bu evrede daha da vakit kaybedilmeden uzman bir Proktoloğa başvurulmalıdır.

Dış Hemoroid

Tıp literatüründe eksternal hemoroid olarak adlandırılan bu hemoroid çeşidinde basur memeleri makatın dış kısmında yer alır. Anüs çıkışında ortaya çıkan bu hemoroid çeşidinde yastıkçıklar gözle görülebilen ve dokunulduğunda elle hissedilebilen bir boyuttadır. Kişi bu belirtiler sayesinde dış hemoroidden şüphelenebilir.

Tromboze hemoroid olarak bilinen bir dış hemoroid çeşidi de bulunmaktadır. Hemoroidal yapıların içinde bulunan kanın pıhtılaşması sonucu ortaya çıkan bir basur çeşididir. Halk dilinde boğulmuş basur olarak da bilinmektedir. Bu durumda kişide sert ve ağrılı şişliklere bağlı olarak yanma, sızlama, kaşıntı ya da baskı sonucu kanama gibi şikayetlere rastlanır. Hemoroidal yapılar mavimsi ya da morumsu bir renkte görülebilir.

Hemoroid (Basur) Tanısı

Hemoroid hastalığı makat rahatsızlıkları içerisinde hastanın şikayetleri dinlenilerek kolaylıkla teşhiş edilebilen bir hastalıktır. Hastalığın evresinin belirlenmesi noktasında da tanı koyma aşaması büyük önem taşımaktadır. Alanında uzman bir Proktoloji doktoru tarafından fiziki muayene ile kesin teşhiş konulabilmektedir.

Hastanın yaşadığı şikayetler arasında makattan kan gelmesi durumu bulunuyorsa gerekli görüldüğü takdirde rektoskopi gibi ek tanı yöntemleri de kullanılabilir.

Muayenenin ardından yine gerekli görülürse eğer bağırsak hastalıkları, sindirim sistemi ve kalın bağırsak tümörü gibi hastalıkları da araştırmak adına kolonoskopi gibi yöntemlerden de yararlanılmaktadır. Çünkü hemoroid rahatsızlığının bazı belirtileri bu tip hastalıklarla benzerlik gösterebilmektedir. Şüpheye düşülen noktalarda kesin bir tanı koyabilmek için şikayetlerin altında yatan asıl hastalığın belirlenmesi gerekmektedir.

Hemoroid (Basur) Belirtileri

İç hemoroid ve dış hemoroid belirtileri farklılık gösterse de genellikle basur hastalarının yaşadığı şikayetler ve hastalığın belirtilerini şu şekilde sıralamak mümkündür:

  • Makat ve çevresinde kaşıntı hissi,
  • Tuvalet ihtiyacının giderilmesi sırasında klozete ya da peçeteye kan gelmesi,
  • Makat bölgesinde yanma hissi,
  • Anüs bölgesinde ele gelen şişlik,
  • Makatta dolgunluk hissi,
  • Dışkılamanın tam yapılamaması ve normal zamanda da dışkılama hissi yaşamak,
  • Makatta ıslaklık ya da akıntı,
  • Makat bölgesinde ağrı.

Hemoroid (Basur) Tedavi Yöntemleri

Hemoroid hastalığının mutlaka uzman bir hekim tarafından hastalığın boyutları dikkate alınarak gerçekleştirilmesi konusu önemlidir. 1. Derecede fark edilen hemoroidlerde kolaylıkla kişiye önerilecek diyet programı, ılık su oturma banyosu ve doktor eşliğinde verilen ilaçlar ya da kremler gibi tedavi yöntemleriyle rahatlama sağlanabilir.

Fakat bilinmelidir ki ilaç ve krem gibi yöntemler geçici bir süreliğine kişiye yatıştırıcı bir etki verir. Hastalığın şikayetlerini bloke eden bu tedavi yöntemleri bırakıldığında özellikle ileri evredeki hemoroidlerde ağrılar tekrarlamakta ve hastalığın boyutları ilerleme göstermektedir. Hastalığın evresine göre kullanılan bu yöntemlerin etkileri de azalmaktadır.

Günümüzde hemoroid tedavisinde ameliyatlı ve ameliyatsız tedavi seçenekleri mevcuttur. Hemoroid ameliyatı adı verilen genel anestezi altındaki klasik cerrahi ameliyat uygulamasında makatta yer alan hemoroid memeleri kesilerek çıkartılır. Ardından kesme işleminin yapıldığı bölge dokuları dikilir. Acı ve ağrı boyutu yüksek bu yöntemde bu nedenle kişiye narkoz verilerek uyutulur. Yapılan ameliyatta sağlıklı dokular da kesi ve dikiş uygulaması nedeniyle zarar görmektedir. Yatış gerektiren bu ameliyat sonrasında hastanın ameliyat yaralarının iyileşip günlük hayatına dönüşü minimum 20 günü bulmaktadır. Çoğunlukla yaranın temiz tutulması zor olduğundan hastanın sıklıkla pansuman yaptırması gerekir. Yaraların enfeksiyon kapması riski de bulunduğundan hemoroid hastaları farklı yöntemler arayışına girmektedir.

Avrupa Cerrahi

Merkezimizde uyguladığımız ameliyatsız hemoroid tedavisi yöntemi bu noktada kişilere oldukça avantaj sağlamaktadır. Proktoloji alanında uzman hekimlerimiz ve bu alanda deneyimli sağlık ekibimiz tarafından tıpkı bir diş dolgusu yaptırır gibi ayaktan, yatış gerektirmeden hemoroid tedavinizi olabilirsiniz. Lokal anestezi altında gerçekleştirilen ameliyatsız basur tedavisinde herhangi bir kesi ya da dikiş uygulanmaz. Kısa sürede gerçekleştirilir ve ameliyat gibi bir doku tahribatı olmadığından bölgede enfeksiyon riski oluşmaz. Bu sayede kısa sürede iyileşme sağlanmaktadır.

Avrupa Cerrahi Tıp Merkezi olarak, sağlığın öneminin ve değerinin ne anlam ifade ettiğini biliyoruz. Avrupa Cerrahi Tıp Merkezi adı ile 2005 yılında ilk olarak Güneşli ilçesindeki merkezimizde, adım adım sağlık dağıtan ve dağıtmaya devam eden bir ilkeyle yola çıktık. Her daim etik, dürüst, donanımlı ve hızlı bir anlayışı benimsiyoruz. “A Sınıfı Proktoloji Merkezi” olmanın verdiği haklı gurur ile hastalarımızı ameliyatsız yöntemler ile narkoz ve yatış olmadan ayaktan tedavi ediyoruz. Hemoroid (Basur), Kıl Dönmesi (Pilonidal Sinüs), Anal Fissür, Anal Fistül, Genital Siğil (HPV) hastalıklarında, 5 dalda uzman hekimlerimiz tarafından özenli, titiz, güvenilir ve yüksek standartlı sağlık hizmetini sağlıyoruz. Hastalarımızı Dünya’nın ya da ülkenin neresinde olursa olsunlar kurumumuza bizzat yaptıkları başvuru ile aynı gün içinde tedavi edebilmenin haklı gururunu taşıyarak, hizmetlerimize kıvançla devam ediyoruz.

Avrupa Cerrahi Merkezinde

  • Ameliyatsız hemoroid (basur) tedavisi 5-8 dakika sürer.
  • Diş dolgusu yaptırmak gibi hızlı ve yatış gerektirmeden gerçekleştirilir.
  • Narkoz uygulaması yoktur. Lokal anestezi ile bölgesel uyuşturma yapılır.
  • Kişinin herhangi bir ön hazırlık yapmasına gerek kalmamaktadır.
  • Ek bir tetkik ya da tahlil istenmez. İşlem sırasında hastanın bilinci açıktır.
  • İşlem sırasında ve sonrasında hissedilen ağrı miktarı çok azdır.
  • Kesi ya da dikiş gibi ameliyat uygulamalarına yer verilmediği için anal bölgede doku zararı yaşanmaz.
  • Tedavinin hemen ardından kişi gündelik yaşantısına dönebilir.
  • Sistemik ve kronik rahatsızlığı bulunan kişiler de rahatlıkla ameliyatsız lazer tedavisi olabilir. Tansiyon, şeker, kalp rahatsızlığı olan hastalar düzenli kullandıkları ilaçlarını kullanmaya devam edebilir.
  • Ameliyat sonrasında görülen gaz kaçırma, dışkı tutamama gibi komplikasyonlar uyguladığımız ameliyatsız tedavi yöntemlerinde yaşanmamaktadır.
  • Hastalar aynı gün içerisinde hem muayene hem tedavi olabilir.

Daha detaylı bilgi almak için www.avrupacerrahi.com.tr’den veya 444 8 623′ hasta danışman hattından bize ulaşabilirsiniz.

Hemoroid (BASUR) Nedir?

Basur için bilgi mi arıyorsunuz? Hemoroid (BASUR) Nedir? makalesine göz atın ve Basur hakkında daha fazla bilgi edinin

Halk arasında basur olarak da bilinen hemoroid, kalın bağırsağın son kısmında, anal kanal içerisindeki toplardamarların genellikle zorlanma sonucu şişerek, memeye benzer bir görünüm alıp, makattan dışarı çıkmasıdır.
Damarların varisleşmesi olarak da tanımlanabilen hemoroid, genellikle makattaki basının artması
nedeniyle görülmektedir.

Hemoroid (Basur) Kimlerde Görülür?

Genellikle orta ve ileri yaşta sık görülmekle birlikte, son zamanlarda beslenme alışkanlıklarının
bozulması ile gençlerde de görülebilmektedir. Her iki cinsiyette de benzer oranlarda görülür.

Hemoroid (Basur) Neden Olur?

Hemoroid hastalığı, gündelik yaşam konforunu olumsuz etkileyen birden fazla nedene dayalı olarak ortaya çıkan makat hastalıklarının başında yer almaktadır. Hemoroid rahatsızlığında hastalarda ortak görülen belli başlı nedenler bulunmaktadır. Bu hemoroid nedenleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Bağırsak alışkanlıklarında değişiklik (kronik kabızlık ya da ishal atakları),
  • Günlük su ihtiyacının yeterli düzeyde karşılanmaması,
  • Hareketsiz yaşam,
  • Gebelik-doğum,
  • Ağırlık kaldırmak (spor veya ağır iş kolları),
  • Alkol kullanımı,
  • Aşırı kilo,
  • Genetik yatkınlık,
  • Anal bölge tümörleri.

Hemoroid (Basur) Çeşitleri

Hemoroid hastalığı iç hemoroid ve dış hemoroid olarak değerlendirilir.

İç Hemoroid ve Dereceleri

İç hemoroidler en çok şikâyete sebep olan hemoroid çeşididir. Anal kanal içerisinde yer alırlar ve
hastalık evresi ilerledikçe makattan dışarı sarkarak, ağrı-kanama, tuvaleti zorlaştırma şeklinde sorunlar yaratırlar.

1.Derece Hemoroid:
Normalde herkeste bulunan hemoroidal yastıkçıklarda belirgin bir büyüme yoktur. Genellikle başka
nedenlerle yapılan endoskopik incelemelerde görülürler.

2.Derece Hemoroid:
Hemoroid yastıkçıklarında hafif büyüme meydana gelmektedir. Hasta makatta dolgunluk hissi ve
tuvalette makat kenarında şişlik hisseder. Tuvalet bitiminde hemoroidler kendiliğinden anal kanala
içeri girer.

3.Derece Hemoroid:
Hemoroid pakeleri oldukça büyümüştür. Ikınma ile dışarı çıkar ve ancak elle itilerek içeri
gönderilebilirler. Kanama-ağrı gibi şikâyetler artmaktadır.

4.Derece Hemoroid:
Hemoroid pakeleri sürekli anal kanaldan dışarıda dururlar ve içeri itilemezler. İtilse bile kolayca dışarı çıkmaktadır. Günlük yaşamı da oldukça zorlaştırmaktadır.

Dış Hemoroid

Dış hemoroidler anal kanalı çevreleyen cildin altına yerleşmiştir. Ikınma ile belirginleşirler. Bazen iç
hemoroid ile birlikte olurlar ve buna mixt tip denir. Tromboze olursa (içindeki kan pıhtılaşır) hastaya
şiddetli ağrı hissettirmektedir.

Hemoroid (Basur) Belirtileri

İç hemoroid ve dış hemoroid belirtileri, birbirlerinden farklılık gösterse de genellikle hemoroid
hastalarının yaşadığı şikâyetler ve belirtileri şu şekilde sıralamak mümkündür:

  • Makatta kaşıntı,
  • Tuvaleti takiben kanama,
  • Makatta yanma hissi,
  • Ele gelen şişlik,
  • Tuvaleti yapmaya rağmen rahatlama hissi,
  • Tuvalette ve sonrasında ağrı.