Şimşek: 2026’da enflasyonu tek haneli rakamlara indirmeyi hedefliyoruz

Şimşek: 2026’da enflasyonu tek haneli rakamlara indirmeyi hedefliyoruz

Foreks – Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonun düşürülmesinin sürdürülebilir büyüme ve gelir dağılımında adalet için kritik öneme sahip olduğunu belirterek, 2026 yılında enflasyonu tek haneli seviyelere düşürmeyi hedeflediklerini söyledi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Karabük ziyareti kapsamında ilk olarak AK Parti İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Burada il ve ilçe belediye başkanları, meclis üyeleri, İl Genel Meclisi Başkanı ve partililer ile toplantı yapan Şimşek, ardından Karabük Belediyesi’ne geçip Başkan Özkan Çetinkaya’yı ziyaret etti. Çetinkaya’dan belediyenin çalışmaları hakkında brifing alan Bakan Şimşek, belediye ziyaretinin ardından “Türkiye Buluşmaları” programına katıldı. Bakan Şimşek, burada yaptığı konuşmada Orta Vadeli Program’ın tek hedefinin milletin refahını artırmak olduğunu ifade etti. Bu hedefe ulaşmak için sürdürülebilir büyüme ve daha adil bir gelir dağılımı sağlamanın kritik olduğunu belirten Şimşek, şöyle dedi:

“Bizim Orta Vadeli Programımızın bir tane hedefi var. O da milletimizin refahını arttırmak. Ama büyümek yetmiyor. Büyümenin sonucu ortaya çıkan refah artışının da daha adil bir şekilde dağılımı. Dolayısıyla sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil bir gelir dağılımı bu programın özü. Programın ana hedefi bu. Tabii bu hedefe ulaşmak için fiyat istikrarını sağlamamız lazım. Fiyat istikrarı ne demek? Enflasyonun düşük tek haneli seviyelere çekilmesi demek. Zaten gelir dağılımının bozulmasının en önemli sebebi enflasyon. Enflasyon yüksek olduğu zaman da büyüme performansı düşük. İşte kısa yakın dönem tarihinden bahsetmek istiyorum. 1990’lı yıllarda enflasyon ortalama yüzde 70 civarında, reel büyüme yani ülkede yıllık ortalama büyümesi yüzde 3 civarında. 2000’li yılların başına bakalım. 2000’li yılların başındaki on yıllık ortalama büyüme AK Parti hükümetinin döneminde yüzde 5,7’ye çıkmış. Yüzde 3,1’den yüzde 5,7’ye neredeyse ikiye katlanmış büyüme. Peki bu dönemde ne olmuş? Enflasyon ortalama yüzde 72’den ortalama 9,3’e düşmüş. Enflasyon düşünce ülkede kalıcı bir şekilde daha yüksek büyümeyi sağlayabiliyoruz. Çünkü enflasyonun düşmesi demek öngörülebilirliğin artması demek. Yatırımların artması, üretimin artması demek. Dolayısıyla bizim en büyük önceliğimiz fiyat istikrarıdır. Yani enflasyonun düşük tek haneye inmesi. Çünkü sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil gelir dağılım için olmazsa olmaz. Peki bunu destekleyecek diğer hususlar nelerdir? Tabii ki bütçe disiplini. Bunu sağlayamazsanız enflasyonu indiremez, büyük açıklar verirsiniz. O zaman kamu büyük açık verince normalde özel sektöre yatırımlara gidecek kaynakları kamu kendisi çeker. Yani dışlama etkisi olur. Dolayısıyla bütçe disiplinini tabii ki sağlayacağız.”

“Kalıcı kazanımlara dönmenin tek yolu yapısal reformlar, dönüşümdür”

Türkiye’nin geçmişte yaşadığı sıkıntıların temelinde genelde büyük dış açıklar olduğunu, kalıcı kazanımlara dönmenin tek yolunun her alanda yapısal reformlar olduğunun altını çizen Bakan Şimşek, “Dış açık demek dış borç demek. Sonra bunları yani döndürülmesinde en ufak bir sorun yaşadığınız zaman bu kur’a tabii yansıyor. Dolaylı olarak enflasyona yansıyor. Dolayısıyla bizim cari açığı da sürdürülebilir bir düzeye çekmemiz lazım. Yönetilebilir bir düzene çekmemiz lazım. Bütün bu bahsettiğim gelişmeleri geçici olarak sağlamak yetmiyor. Kalıcı kazanımlara döndürmenin tek yolu var. O da yapısal reformlar, dönüşümdür. Her alanda tarımda, sanayide, bütün alanlarda. Yani verimlilik arttırmak, rekabet gücünü arttırmak için reform yapmamız lazım. Dolayısıyla bizim Orta Vadeli Programımızın özeti bu. Bu programla Türkiye’nin büyümesinin temellerini sağlamlaştırmak istiyoruz. Şimdi bazıları diyebilir ki büyüme yavaşlıyor. Bu geçici bir yavaşlamadır. Çünkü biz daha yüksek sürdürülebilir büyümenin temellerini şimdi sağlamlaştırıyoruz. Burada bu söylediklerimi çok kısa bir şekilde görsellerle zenginleştirmek gerekirse, enflasyon mayıs ayında yüzde 75, ağustos ayı itibarıyla yüzde 52’ye düştü. Önümüzdeki aylarda kalıcı bir şekilde düşmeye devam edecek. Yani enflasyonda kalıcı belirgin bir düşüşün içindeyiz” dedi.

“Dezenflasyonu desteklemek için bütçe disiplinini sağlamamız lazım”

Merkez Bankasının açıkladığı yüzde 42 olan tahmin bandına yakın bir noktaya ulaşılacağını ifade eden Bakan Şimşek, “Bizim Merkez Bankamızın açıkladığı bir tahmin bandı vardı. O tahmin bandının üst kısmı yüzde 42’ydi. Bu sene muhtemelen Merkez Bankamızın tahmin bandının üstüne yakın bir noktaya çekmiş olacağız. Gelecek senede yine bandın orta noktası olan yüzde 17,5 gibi yani en azından Orta Vadeli Program’da öngörüyoruz. Ondan sonraki yıl da tek hane. Tekrar yüzde 10’un altı. Dolayısıyla enflasyonda düşüş patikası bu çerçevede. Dezenflasyonu desteklemek için yani enflasyonda düşüşü desteklemek için bütçede disiplini sağlamamız lazım. Deprem nedeniyle ağırlıklı olarak geçen sene ve bu sene bütçe açıkları yüzde 5 civarında. Milli gelire oranla büyük açık. Şimdi biz bu açığı önümüzdeki sene yüzde 3 civarında, daha sonra yüzde 3’ün altına zaten AK Parti hükümetlerine bakarsanız 20 yıllık geçmişte ortalama bütçe açığı oranı yüzde 2,4. Depreme rağmen tekrar harcama disiplinini sağlayarak biz bütçe disiplinini başaracağız. Son 20 yıla bakarsanız Türkiye’de cari açığın milli gelire oranı yüzde 3,8. Bu sene biz bu açığı yüzde 1,7’ye düşürdük. Önümüzdeki üç yıl boyunca da yüzde 1 ile 2 arası bir tahmin öngörüyoruz, orada tutacağız. Bu düzeyde cari açık sorun değil. Programın özü sürdürülebilir yüksek büyümeye doğru bir altyapı oluşturmak. Bunun için enflasyonu tek haneye düşürmek bütçe açığını, master kriterleri çerçevesinde yüzde 3’ün altına çekmek. Cari açığı sürdürülebilir bir patika yani yüzde 2,5’un altına çekmek. Ve bunun sayesinde de şu anki sıkıntıları geride bırakmak” diye konuştu.

“Cari açığı sürdürülebilir bir noktaya şu an itibarıyla çekmiş durumdayız”

Milletin karşılaştığı en önemli sıkıntının hayat pahalılığı, enflasyon olduğunu, bir diğer önemli sorunun da cari açık olduğunu aktaran Bakan Şimşek, cari açığı sürdürülebilir noktaya çektiklerini ifade ederek şöyle devam etti:

“Milletimizin karşı karşıya olduğu en önemli sıkıntı alanı tabii ki hayat pahalılığı, yani enflasyon. Dolayısıyla bu program esas itibarıyla enflasyonu kalıcı bir şekilde aşağı çekecek bir program. Tabii enflasyonun düşmesi demek, fiyatların düşmesi demek değildir. Yani diyelim ki bu ürünün fiyatı on liraysa ben gelecek sene 11 liraya çıkarsa yüzde 10 enflasyon var demektir. Çünkü ondan 11’e çıktı. Bir sonraki sene yani birden 11 liraya değil de 10 buçuk liraya çıksa o zaman enflasyon yüzde 5 oluyor. Ama fiyat artmaya devam ediyor. Dolayısıyla enflasyonda düşüş demek fiyatlardaki artışın yavaşlaması demek. Peki bu program çalışıyor mu? Bir yıl uyguluyoruz. Eylül ayında programı açtık. Hedeflerimizden bir tanesi cari açığı daraltmak hatırlarsınız. Cari açığı sürdürülebilir bir düzeye çekmek. Geçen sene ortasında cari açık 50 milyar doların üzerinde, 60 milyar dolar civarı. Bu sene temmuz ayından itibaren cari açık 19 milyar dolara düştü. Milli gelire oranı da haziran ay itibarıyla yüzde 2 civarına düştü. Ama yılın sonunda biz yüzde 1,5 ila 2 arası bir cari açık öngörüyoruz. Yüzde 1,7 diye programa yazdık. Dolayısıyla biz cari açıkta hedefimizden çok daha iyi bir noktadayız. Cari açığı sürdürülebilir bir noktaya şu an itibariyle çekmiş durumdayız. Dolayısıyla memleketin dış açık sorununu kalıcı hale getirmek için bu seviyelerde tutup, daha aşağılara çekmek için yapısal dönüşüme ihtiyacımız var. Yani sanayide dönüşüme ihtiyacınız var, bütün diğer alanlarda dönüşüme ihtiyacınız var.”

“Swap hariç net rezerv 30 milyar dolar”

Geçen yıl program öncesi 98,5 milyar dolar brüt rezervin bulunduğunu, bu rezervin 156 milyar dolara çıkartıldığını hatırlatan Bakan Şimşek, “Diğer önemli bir konumuz rezerv konusu. Geçen sene program öncesi 98,5 milyar dolar civarında brüt rezervimiz vardı. Bu rezervi biz yaklaşık 58 milyar dolar arttırıp, 156 milyar dolara çıkarttık. Uluslararası tanımlara göre artık Türkiye rezerv yeterliliğini sağlamış durumda. Tabii bu dönemde önemli tartışmalardan bir tanesi swap hariç rezervlerdi. Bankalardan, Merkez Bankası diye bir geçici olarak döviz alıp ona karşılık TL verince bu bir swap işlemi oluyor. Şimdi swap hariç net rezerv eksi 60,5 milyar dolardı. Swap hariç net rezervleri son 12 ayda 90 milyar dolar arttırdık. Ve Türkiye’nin rezerv sorununu bu anlamda çözdük. Yani artık bu konu bir endişe kaynağı olmaktan çıktı. Net rezerv swap hariç 30 milyar dolar” ifadelerine yer verdi.

“Kur korumalıdan ülkemizin çıkışını öngörüyoruz. Burada da epey mesafe kat ettik”

Kur korumalı mevduattan çıkmanın hedeflendiğini ifade eden Bakan Şimşek, “Diğer önemli bir konu veya önemli bir hedefimiz; kur korumalı mevduattan çıkış. Devlet şöyle bir taahhütte bulunmuş; vatandaş parasını Türk lirasında tutsun bankalarda ama eğer liradaki değer kaybı bankanın ödediği faizin üzerine çıkarsa o farkı da devlet taahhüt etmiş. Bu önemli bir belirsizlik kaynağı. Önemli bir koşullu yükümlülük olarak karşımıza çıkıyor. Bir de dezenflasyon sürecinden dediğim gibi liralaşma stratejimiz var. Çünkü biz liranın faizini yönetebiliyoruz, belirleyebiliyoruz. Yani hani bir aktarım mekanizması var para politikasında. Onun etkili olabilmesi için lira ağırlıklı bir sistem oluşturmamız lazım. Dolayısıyla kur korumalı mevduattan çıkış bizim için bir hedef. Son bir yılda yaklaşık 98 milyar dolar kur korumalı mevduatta düşüş oldu. Epey mesafe kat ettik. Yani eylül başı itibariyle kur korumalı mevduatın faizi 46 milyar dolara düştü 144 milyar dolardan. Biz piyasaları bozmadan önümüzdeki aylarda peyderpey bu bakiyenin daha da düşeceğini ve kur korumalıdan ülkemizin çıkışını öngörüyoruz. Burada da epey mesafe kat ettik” şeklinde konuştu.

“Geçen sene tedbir almasaydık Türkiye böyle bir bütçe açığını yönetemezdi”

Geçen yıl alınan tedbirler ile harcamaları kontrol altına aldıklarını ifade eden Bakan Şimşek, “Bakın Türk lirasının toplam mevduat içerisindeki payı geçen sene yüzde 32 civarı. Şu anda yüzde 53 civarına çıkmış durumda. Bir yılda muazzam bir başarı var. Yani Türk lirasına vatandaşımızın ve uluslararası aktörlerin güveni arttı. Dolayısıyla bir taraftan cari açıkta azaldı bir taraftan KKM’den çıkıyoruz. Bir taraftan rezerv biriktirdik. Bir taraftan da liraya güveni tekrar tesis ediyoruz. 20 yıllık ortalamalara bakarsanız Türkiye’nin bütçe açığı milli gelire oran olarak yüzde 2,4. Fakat deprem etkisiyle geçen sene EYT etkisiyle tedbir almasaydık bütçe açığı uzun vadeli ortalamanın beş katına çıkıyordu. Ama Türkiye böyle bir bütçe açığını yönetemezdi. Dolayısıyla geçen sene tedbir aldık. Geçen sene harcamaları kontrol altına aldık. Deprem hariç ve arz vergileri arttırmak zorunda kaldık. Ama bunu yapmasaydık enflasyon çok farklı seviyelerde olabilirdi. Çok daha yüksek seviyelerde olabilirdi. Dolayısıyla biz aldığımız tedbirlerle bütçe açığını kontrol ettik” dedi.

“Programı başarılı bir şekilde devam ettirirsek risk puanı 200’ün altına düşecek”

Gelecek yıllarda deprem etkisinin azalması, kamuda disiplin ve tasarruf ve diğer etkenlerle birlikte bütçede düzelmelerin devam edeceğinin altını çizen Bakan Şimşek şöyle devam etti:

“Geçen sene bütçe açığı yüzde 5,27’ydi. Ama bunun üçte ikisi depremle alakalı. Bunun 3,6 puanı depremden kaynaklı. Dolayısıyla deprem etkisi azaldıkça bu sene de deprem etkisi yüksek. İnanıyoruz ki bütçede düzelme devam edecek. Tabii vatandaşımız bizden kamuda disiplin istiyor, tasarruf istiyor. Bu konuda önemli adımlar attık. Şöyle son on yıla bakarsınız. Deprem hariç yüce meclisimizin kabul ettiği bir bütçe var. Bir de gerçekleşen bir bütçe var. Genelde on yılın ortalamasından bahsediyorum. On yıl boyunca deprem etkisi hariç, ortalama yıllık bütçedeki sapma yani başlangıç ödeneğine göre gerçekleşme ortalama 9,1 daha yüksek çıkmış. On yıllık bir ortalama. 2024 yılında tesis ettiğimiz bütçe değişikliğiyle, harcama değişikliği harcama kontrolüyle ayrıca tasarruf tedbirleriyle başlangıç ödeneğine göre sapma ondan önceki yani 2024’ten önceki on yıl ortalamanın onda biri bile değil. Dolayısıyla geçen sene ve bu sene attığımız adımlarla bütçe harcamalarında kontrolü ve sağlamış durumdayız. Ve bunun sayesinde muazzam bir tasarruf var. Ve bu tasarruf miktarı gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 1.8i’ine kadar bu sene çıkması öngörülüyor. Türkiye’nin bütün bu çabaları sayesinde, bu program sayesinde risk primi 700 baz puandan 200 baz puana kadar düştü. Biz bu programı başarılı bir şekilde uygulamaya devam edersek belki gelecek sene bu vakitlerde risk primimiz 200 baz puanın altında bir noktada olması muhtemeldir. Bunun sayesinde Türkiye’nin dış borçlanma maliyetleri düştü. Dış borçlanma maliyeti bu hazinenin, devletin yani. Özel sektörün maliyetleri bunun çok üzerinde. Geçen senenin başında hazine borçlanma maliyetleri yüzde 9.75 iken bugün 6.75 civarına kadar düşmüş durumda. 300 baz puan deyip geçmeyin. Yani 250 milyar dolar borcumuz var. Bunu yüzde 9.75 yerine yüzde 6.75’le döndürürseniz muazzam rakamlara tekabül ediyor.”

“Denetim kuruluşları durup dururken not artırmıyor”

Muhalif kesimleri eleştirerek “’Program yok, işe yaramaz’ diyen Bakan Mehmet Şimşek, dünyada bir tek Türkiye’nin kredi derecelendirme puanının arttığına vurgu yaparak şöyle devam etti:

“Bakın geçen senenin ilk beş ayında reel sektör yüz dolar borç ödediğinde dış borç sadece 73 dolar bulabiliyor. Bankacılık sektörü yüz dolar borç ödediğinde 97 dolar bulabiliyordu. Şimdi ise reel sektör ben yüz dolar borç ödediğinde 122 dolar daha ucuza daha düşük maliyetlerle bulabiliyor. Benzer şekilde bankacılık sektörü 100 dolar borç ödediğinde dünyadan 153 dolar alabilir. Dolayısıyla Türkiye’nin dış finansal sorununu çözdük. Risk primini düşürdük. Borçlanma maliyetlerini aşağıya çektik. Ve kredi derecelendirme kuruluşları notumuzu artırıyor. 2024 yılında dünyanın önde gelen üç büyük kredi derecelendirme kuruluşu tarafından notu arttırılan tek ülke dünyada Türkiye. Şimdi bazı kesimler uzun bir süre ortada bir program yok dediler. Halen diyenler var aslında. Program yok diyorlar. Sonra programın olduğu çıkınca bu program işe yaramaz dediler. Bu programa kaynak gelmez dediler. Dışarıdan bu programa kaynak gelmez dediler. Net rezervler 90 milyar dolardı. 2003-2013 döneminde net rezervimiz 32 milyar dolarmış. On yılda net rezerv 38 milyar dolarmış. Son 12 ayda 90 milyar dolar. Bu defa dediler ki yok dediler tamam rezervler artıyor. Halbuki bu gelen paranın dörtte üçünden fazlası vatandaşımızın uluslararası kuruluşların Türk lirasına olan güveninden kaynaklanıyor. Daha uzun vadeli kaynak ve politikayı tercih ediyor. Denetim kuruluşları durup dururken not artırmıyor. Olmayan bir programda not artırılır mı? Ama hala bazı çevreler ortada program yok diyorlar. Ve bazı derecelendirme kuruluşları iki kademe artırıyor. Biz bu programı devam ettirelim notumuz artmaya devam edecek. Rahmetli Özal döneminde geldim ben ilk işte kredi notu düşürülmüş. 90’lı yılların başında Türkiye’ye bir kredi notu verilmiş. O zaman borcu çok düşük. Türkiye’ye yatırım yapılabilir kredi notu verilmiş. İki yıl sonra yani 1993’te yatırım yapılabilir kredi notunu kaybetmiş. Notumuz düşmüş. Notumuzun tekrar yatırım yapılabilir seviyeye gelmesi 19 yıl almış. 2013’te sağladık.”

“Hain darbe girişimi notumuzu düşürdü, yeniden çıkartmakta kararlıyız”

15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası Türkiye’nin puanının “Yatırım yapılabilir” seviyesinin altına düştüğünü, yeniden yatırım yapılabilecek seviyeye çıkartmakta kararlı olduklarını belirten Bakan Şimşek, “Bu defa çok daha hızlı olacak” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sonra hain darbe girişimi sonrası tekrar kredi notumuz yatırım yapılabilir seviyenin altına düştü. Biz tekrar Türkiye’ye yatırım yapılabilir ülke seviyesinin notuna çıkartmakta kararlıyız. Bu defa çok daha hızlı olacak. Öyle görülüyor. Türkiye’nin olduğu en önemli makro ekonomik sorun enflasyondur. Enflasyon yeni bir konu değil ama kolay bir konu da değil. 1970’li yıllarda hükümetler gelmişler. Enflasyonu indireceğiz demişler. İndirememişler. 1980’li enflasyonu düşürememişler. Doksanlı yıllarda her hükümet geldiğinde enflasyonu düşüreceğiz demiş. Enflasyon yüzde yetmiş civarı. 2000’li yılların başında AK Parti hükümetleri döneminde enflasyon tek haneye düşürüldü. Uzun süre orada kaldı. Fakat maalesef son yıllarda tekrar yükseldi. Şimdi tekrar biz enflasyonu tek haneye indirmek istiyoruz. Bu kolay bir süreç değil. 1970’li yıllardan bu yana elli altı ülkede yüzün üzerinde enflasyon şoku yaşanmış. Değişik dönemlerde. Enflasyonu şok öncesine düşürülmesi şok öncesi seviyeye geri getirilmesi ortalama 3,4 yıl alıyor. Bu dünya değeri. Bizim programın ilk yılı geride kaldı. Biz inanıyoruz 2026’nın sonunda kararlı bir şekilde sabırla bu programı uygulayarak enflasyonu tekrar tek haneye düşüreceğiz. Nitekim biz zaten şunu öngördük. Dedik ki programın bu geçiş döneminde enflasyon yükselecek. Mayısta zirveyi bulacak dedik. Mayısta zirveyi bulduk. Mayıstan bu yana enflasyonda 23,5 puanlık düşüş var. Önümüzdeki aylarda bu düşüş devam edecek. Yılı yüzde kırk civarında bir enflasyonla kapatacağız. Gelecek senede yüzde yirminin altına bir enflasyon, bir sonraki sene de yüzde onun altına bir enflasyon.”

“Beceri kazandırması gereken geniş bir nüfus var. Yapay zekâ çağındayız”

Her alanda yapısal dönüşüme dikkat çeken Bakan Şimşek, “Reform gündemine gelince, şimdi makro ekonomide dengeleri düzeltmek için çaba gerekiyor. Para politikası tedbirleri, maliye politikası tedbirleri. Peki diyorlar ya memleketin sorunları, para politikası tedbirleriyle çözülemez. Biz hiçbir zaman memleketin sorunları para politikası tedbirleriyle çözülür demedik, demiyoruz. Sadece maliye politikası tedbirleriyle sorunları çözeriz, onu da demedik. Tam aksine, tabii ki para politikası, maliye politikası, gelirler politikası ama en önemlisi yapısal politikalar. Yani yapısal reform. Yapısal dönüşüm. Çünkü esas kazanımlar burada. Dolayısıyla ülkemizin makro ekonomik dengesizliklerini, sorunlarını çözmek için çok kapsamlı bir problem ortaya koyuyor. Ve bizim programın en büyük bileşeni, en detaylı kısmı en çok sayfa tutan merak edenler için, okumak isteyenler için en büyük kısmı yapısal dönüşüm kısmıdır. Yapısal dönüşümün temel alanları bunlar. Biz insanımıza yatırım yapacağız. Ya sadece öğrenciden bahsetmiyorum. Hayat boyu öğrenmeden bahsediyorum. Şu anda okulda olmayıp da niteliklendirilmesi gereken nitelik yani beceri kazandırması gereken geniş bir nüfus var. Yapay zekâ çağındayız. Hepimizin yeniden belki eğitilmesi gerekir. İleri becerileri kazanmamız gerekiyor. Dolayısıyla bizim en önemli gündemimiz beşeri sermayenin yani insan stokumuzun kalitesinin arttırılması, becerilerinin arttırması. Diğer bir konu yatırım. Şimdi yatırım çekmek için bakın dün Cumhurbaşkanımızın başkanlığından dünyanın önde gelen büyük kuruluşlarda ve şirketlerin temsilcileriyle epey bir mesai yaptık. Bütün dünyaya yatırım çekme yarışında. Yatırım çekmemiz için veya Türkiye’deki yatırımları tutmak bizim müteşebbislerin bizim girişimcilerin başka ülkeler yerine Türkiye’de yatırım yapmasını sağlamamız için ne yapmamız lazım? Yatırım ortamını iyileştirmemiz lazım. Yatırım ortamını iyileştirmek çok kapsamlı bir alan. Hukuk devletini güçlendirmekten başlıyor. Bütün yani birçok unsuru içeriyor. Dolayısıyla yatırım ortamının iyileştirilmesi mesela enflasyon varsa öngörülebilirlik düşüktür. Enflasyonu düşürdüğü zaman yatırım ortamını iyileştirir. Finansmana erişimi iyileştirir. Eminim buradaki girişimcilerimizin çoğunu kafasındaki en önemli sorun finansmana erişimdir” diye konuştu.

“Finansmana erişimi uygun koşullarda sağlamanın yolu enflasyonu kalıcı olarak düşürmek”

2026’da hayata geçirilecek olan karbon vergisine değinen Bakan Şimşek, dijital dönüş, yeşil dönüşümün altını çizerek şöyle konuştu:

“Faturayı başkasına çıkartmadan kalıcı bir şekilde finansmana erişimi uygun koşullarda sağlamanın yolu enflasyonu kalıcı bir şey tek haneye ve düşük tek haneye çekmek. Bunu geçmişte başardık. Tekrar inşallah başaracağız. Sermaye piyasalarının derinleştirilmesi yani sadece bankalardan yatırım amaçlı imkanlara erişim yetmiyor. Mutlaka sermaye piyasası enstrümanlarını da güçlü bir şekilde devreye almak gerekiyor. Kamu maliyesinde reform. Örneğin harcama disiplini bir reformdur. Şu anda dünyanın en önde gelen iki temel alanı. Yeşil dönüşüm demek Türkiye’de özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarının devreye alınması demek. Bu niye önemli? Sadece çevreyle ilgili değil. Bizim mal sattığımız bazı bölgeler örneğin Avrupa Birliği diyor ki ben 2026’dan itibaren belli sektörlere vergi koyacağım diyor. Eğer karbon ayak izi yüksekse. Yani karbon vergisinden bahsediyoruz. İşte Türkiye’nin bütün bu süreçlere hazırlıklı olması için yeşil dönüşümü hızlandırması lazım. Dijital dönüşüm. Her alanda şimdi etkisini gösteriyor. Şimdi esnafımız diyor ki efendim online satış. Bakın satışlar dijitalleşti. Süreçler dijitalleşiyor. Ama her alanda. Sadece tek bir alanda değil. Dolayısıyla bizim mutlaka yeşil ve dijital dönüşüm sağlamamız lazım. Bütün bunların sonucunda ne olacak biliyor musunuz? Türkiye’de verimlilik kalkacak. Rekabet gücü artacak. Büyüme potansiyelimiz artacak. Biz de doğru politikalarla sürdürülebilir yüksek büyümeyi sağlayacağız. Vergi politikaları üzerinden dezenflasyon üzerinden gelir dağılımını bugünkü durumdan çok daha iyileştireceğiz.”

Bakan Şimşek, toplantının ardından Karabük Valiliği ve Kardemir’i ziyaret ederek şehirden ayrılacak.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

“Geçmişteki 3 yılda 90 milyar dolarlık yatırıma ulaşmak mümkün”

TAİK Başkanı Murat Özyeğin, ABD’de düzenlenen Türkiye Yatırım Konferansı kapsamında iyileşen ilişkilerin net çıktılarını gördüklerini belirterek; “Programın çalıştığının görülmesiyle birlikte çok yoğun ilgi oluştu. Portföyde yaşanan girişleri…

Türk-Amerikan İş Konseyi (TAİK) tarafından bu sene 15’incisi düzenlenen Türkiye Yatırım Konferansı, New York’ta yatırımcılar tarafından son yıllarda gördüğü en yüksek ilgiye ulaştı. Türkiye’nin önceki para politikası uygulamaları döneminde sınırlı kalan katılım ve ilgi, para politikasının yansımaları ve uluslararası ilişkilerde yaşanan iyileşmenin etkisiyle önemli ölçüde arttı.

Citi’de ve Goldman Sachs’ta düzenlenen konferanslarda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır yatırımcılar ile bir araya geldi.

“Türkiye programının sonuçlarını almaya başladı”

TAİK Başkanı Murat Özyeğin, Türkiye’nin ekonomisindeki iyileşme ve programın geldiği noktanın, toplantılara katılımı çok olumlu etkilediğini belirterek “Türkiye programının sonuçlarını almaya başladı. Bir sene öncesine göre en büyük fark, geçen sene yaptığımız toplantılarda henüz başlangıç noktasındaydık. Bu sene ise çok güçlü ve somut çıktılarla geliyoruz. Geçen yılki toplantılara katılanlar da fark ediyor ki, her şeyde duruşumuz farklı” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile toplantıda bir araya geldiği CEO’lara bir Orta Vadeli Program sunumu yaptığını belirten Özyeğin, gerek portföy yatırımcıları ile yapılan toplantılarda gerekse OVP sunumunda yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgilerinin çok yüksek olduğunu gördük” dedi.

Özyeğin, “Türkiye’nin spreadleri 3 puan daraldı. Cari açığımız 57 milyar dolarlık zirvesinden 19 milyar dolara kadar geriledi. CDS’lerimiz geriledi. Türkiye 2003-2005 yılları arasında da buna benzer bir program uygulanmıştı. Bunu takiben 2005’te 25, 2006’da 30, 2007 yılında 32 milyar dolarlık doğrudan uluslararası sermaye girişi olmuştu. 3 yılda 90 milyar dolara ulaşan o dönemki sermaye girişinin bir benzerinin 2025-2027 döneminde gerçekleşmesini umuyoruz” dedi.

Portföy yatırımcılarının Türkiye’nin istediği şekilde geldiğini aktaran Özyeğin, “En büyük beklentimiz, yatırımcıların talep ettikleri yapısal değişiklikleri de gerçekleştirerek portföy yatırımlarının sonunun doğrudan yatırıma bağlanması” diye konuştu.

Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkilerde yaşanan iyileşmeye de dikkat çeken Özyeğin, “Bunun en önemli boyutu ekonomide yaşanan değişim. Her anlamda, genele yayılmış bir iyimserlik var ilişkilerde. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın HIT 30’u anlattığı toplantıda da, Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar’ın katıldığı toplantıda da 40’ar yatırımcı geldi. Enerji Bakanı’nın katıldığı toplantı Citi’de olmasına rağmen hem Goldman hem JP Morgan’dan temsilciler gelerek sorular yöneltti. Oldukça yüksek ilgi gördük” dedi.

“Birçok büyük markanın temsilcileri ile çok yoğun temaslarda bulunuyoruz”

Rüzgarın Türkiye’nin tarafından estiğinin altını çizen Özyeğin, bankacılık sektörünün vadesiz Tier1 sermaye benzeri ihraçlarının geldiğini ve yatırımcıların büyük ilgi gösterdiğini, borç çevirme oranlarının yüzde 130’ların üzerine çıktığını da hatırlatarak, “Sadece New York temasları için değil. Birçok büyük markanın temsilcileri ile son bir aydır Türkiye’de de çok yoğun temaslarda bulunuyoruz” dedi.

Türkiye ile ABD arasındaki ilişkide şu aşamada sorunlu alanların parka alındığını, pozitif ajandaya odaklanıldığını da belirten Özyeğin, “Bilindiği gibi simge haline gelmiş bir 100 milyar dolarlık ticaret hedefimiz var. Ancak biz bunu daha ulaşılabilir kılmak adına ilk etapta 75 milyar dolarlık bir ara hedef koymak istiyoruz. 2013 yılında BCG’nin hazırladığı bir rapor var. Bu raporun güncellenmesi için çalışıyoruz. Tamamen kendi akademik çalışmalarını yaparak ticaretin iki ülke arasında en hızlı büyüyebileceği sektör ve alanları analiz ediyorlar. Büyük olasılıkla gelecek yıl başlarında açıklanacak. Önceki raporda altı çizilen sektörlerde ticaretin gerçekten de 4-5 katına çıktığını görüyoruz” dedi.

Özyeğin, bu sektörler arasında mobilya, mücevherat, elektronik gibi alanların olduğunu, bu alanların daha da artmasının mümkün olduğunu aktardı.

6 etkinlik de yabancı yatırımcılardan yoğun ilgi gördü

Türkiye, içinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantılarının da bulunduğu haftada 6 bakan ile New York’ta bulundu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, ekonomi yönetimini temsilen temaslarda bulundu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da New York temaslarında yer aldı.

3 gün boyunca süren temaslarda düzenlenen 6 etkinlik de yabancı yatırımcılardan yoğun ilgi gördü.

Etkinliklerin arasında en öne çıkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yabancı şirketlerin üst düzey yöneticileri ile gerçekleştirdiği toplantıydı.

TAİK Başkanı Murat Özyeğin, “ABD’li yöneticilerin tümünün söz alarak beklentilerini dile getirdiği, çok verimli bir toplantı oldu” derken, toplantının sonunda ekonomi yönetimi içinde yer alan 4 bakanın da söz alarak soruları yanıtladıklarını ifade etti.

Toplantıya Türk iş dünyasının ABD ile iş yapan ve TAİK üyesi olan önde gelen şirketleri de yönetim kurulu başkanı ve CEO düzeyinde katılım gerçekleştirdi.

Özyeğin, toplantıya dönük olarak şunları söyledi:

“Cumhurbaşkanı, toplantıda Orta Vadeli Program’a olan desteğini çok açık şekilde dile getirdi. Toplantı, uluslararası yatırımcıların dile getirdiği sorunlar ile ilgili olarak da bakanlar ile iletişim kurulmasına vesile oldu.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek toplantı kapsamında yaptığı konuşmada;

“2025 yılında enflasyonda baz etkisinin ötesinde belirgin ve kalıcı bir düşüş gerçekleşecek. 2025 yılında negatif mali etki olacak. Harcama disiplini ve kayıt dışılıkla mücadele, sıkı maliye politikalarının odak noktası olacak; yeni ilave vergiler getirilmesi planlanmıyor” ifadelerini kullandı.

Toplantıda konuşan Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, “Türkiye’nin cari açığı 57 milyar dolardan 19 milyar dolara gerilerken aynı zamanda küresel ticaretteki payı hem mal hem de hizmet ihracatında artış gösterdi. Türkiye’nin dünyanın birçok ülkesi ile imzaladığı Serbest Ticaret Anlaşmaları ve Gümrük Birliği düzenlemeleri sayesinde küresel ekonomiye tam entegre olurken, küresel ticaretteki dönüşüme paralel olarak dijital ekonomi ve yeşil ekonomik dönüşüme odaklanıyor. Bu alandaki çalışmaları destekliyoruz” dedi.

TCMB Başkanı Fatih Karahan ise, “Haziran ayında başlayan dezenflasyon süreci enflasyonun öngörüler doğrultusunda düşürülmesi için sıkı parasal duruş kararlılıkla sürdürülecektir” ifadelerini paylaştı.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız! 

“90 milyar dolarlık doğrudan yatırıma yeniden ulaşmak mümkün”

TAİK Başkanı Murat Özyeğin, ABD’de düzenlenen Türkiye Yatırım Konferansı kapsamında iyileşen ilişkilerin net çıktılarını gördüklerini belirterek; “Programın çalıştığının görülmesiyle birlikte çok yoğun ilgi oluştu. Portföyde yaşanan girişleri…

Türk-Amerikan İş Konseyi (TAİK) tarafından bu sene 15’incisi düzenlenen Türkiye Yatırım Konferansı, New York’ta yatırımcılar tarafından son yıllarda gördüğü en yüksek ilgiye ulaştı. Türkiye’nin önceki para politikası uygulamaları döneminde sınırlı kalan katılım ve ilgi, para politikasının yansımaları ve uluslararası ilişkilerde yaşanan iyileşmenin etkisiyle önemli ölçüde arttı.

Citi’de ve Goldman Sachs’ta düzenlenen konferanslarda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır yatırımcılar ile bir araya geldi.

“Türkiye programının sonuçlarını almaya başladı”

TAİK Başkanı Murat Özyeğin, Türkiye’nin ekonomisindeki iyileşme ve programın geldiği noktanın, toplantılara katılımı çok olumlu etkilediğini belirterek “Türkiye programının sonuçlarını almaya başladı. Bir sene öncesine göre en büyük fark, geçen sene yaptığımız toplantılarda henüz başlangıç noktasındaydık. Bu sene ise çok güçlü ve somut çıktılarla geliyoruz. Geçen yılki toplantılara katılanlar da fark ediyor ki, her şeyde duruşumuz farklı” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile toplantıda bir araya geldiği CEO’lara bir Orta Vadeli Program sunumu yaptığını belirten Özyeğin, gerek portföy yatırımcıları ile yapılan toplantılarda gerekse OVP sunumunda yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgilerinin çok yüksek olduğunu gördük” dedi.

Özyeğin, “Türkiye’nin spreadleri 3 puan daraldı. Cari açığımız 57 milyar dolarlık zirvesinden 19 milyar dolara kadar geriledi. CDS’lerimiz geriledi. Türkiye 2003-2005 yılları arasında da buna benzer bir program uygulanmıştı. Bunu takiben 2005’te 25, 2006’da 30, 2007 yılında 32 milyar dolarlık doğrudan uluslararası sermaye girişi olmuştu. 3 yılda 90 milyar dolara ulaşan o dönemki sermaye girişinin bir benzerinin 2025-2027 döneminde gerçekleşmesini umuyoruz” dedi.

Portföy yatırımcılarının Türkiye’nin istediği şekilde geldiğini aktaran Özyeğin, “En büyük beklentimiz, yatırımcıların talep ettikleri yapısal değişiklikleri de gerçekleştirerek portföy yatırımlarının sonunun doğrudan yatırıma bağlanması” diye konuştu.

Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkilerde yaşanan iyileşmeye de dikkat çeken Özyeğin, “Bunun en önemli boyutu ekonomide yaşanan değişim. Her anlamda, genele yayılmış bir iyimserlik var ilişkilerde. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın HIT 30’u anlattığı toplantıda da, Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar’ın katıldığı toplantıda da 40’ar yatırımcı geldi. Enerji Bakanı’nın katıldığı toplantı Citi’de olmasına rağmen hem Goldman hem JP Morgan’dan temsilciler gelerek sorular yöneltti. Oldukça yüksek ilgi gördük” dedi.

“Birçok büyük markanın temsilcileri ile çok yoğun temaslarda bulunuyoruz”

Rüzgarın Türkiye’nin tarafından estiğinin altını çizen Özyeğin, bankacılık sektörünün vadesiz Tier1 sermaye benzeri ihraçlarının geldiğini ve yatırımcıların büyük ilgi gösterdiğini, borç çevirme oranlarının yüzde 130’ların üzerine çıktığını da hatırlatarak, “Sadece New York temasları için değil. Birçok büyük markanın temsilcileri ile son bir aydır Türkiye’de de çok yoğun temaslarda bulunuyoruz” dedi.

Türkiye ile ABD arasındaki ilişkide şu aşamada sorunlu alanların parka alındığını, pozitif ajandaya odaklanıldığını da belirten Özyeğin, “Bilindiği gibi simge haline gelmiş bir 100 milyar dolarlık ticaret hedefimiz var. Ancak biz bunu daha ulaşılabilir kılmak adına ilk etapta 75 milyar dolarlık bir ara hedef koymak istiyoruz. 2013 yılında BCG’nin hazırladığı bir rapor var. Bu raporun güncellenmesi için çalışıyoruz. Tamamen kendi akademik çalışmalarını yaparak ticaretin iki ülke arasında en hızlı büyüyebileceği sektör ve alanları analiz ediyorlar. Büyük olasılıkla gelecek yıl başlarında açıklanacak. Önceki raporda altı çizilen sektörlerde ticaretin gerçekten de 4-5 katına çıktığını görüyoruz” dedi.

Özyeğin, bu sektörler arasında mobilya, mücevherat, elektronik gibi alanların olduğunu, bu alanların daha da artmasının mümkün olduğunu aktardı.

6 etkinlik de yabancı yatırımcılardan yoğun ilgi gördü

Türkiye, içinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantılarının da bulunduğu haftada 6 bakan ile New York’ta bulundu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, ekonomi yönetimini temsilen temaslarda bulundu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da New York temaslarında yer aldı.

3 gün boyunca süren temaslarda düzenlenen 6 etkinlik de yabancı yatırımcılardan yoğun ilgi gördü.

Etkinliklerin arasında en öne çıkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yabancı şirketlerin üst düzey yöneticileri ile gerçekleştirdiği toplantıydı.

TAİK Başkanı Murat Özyeğin, “ABD’li yöneticilerin tümünün söz alarak beklentilerini dile getirdiği, çok verimli bir toplantı oldu” derken, toplantının sonunda ekonomi yönetimi içinde yer alan 4 bakanın da söz alarak soruları yanıtladıklarını ifade etti.

Toplantıya Türk iş dünyasının ABD ile iş yapan ve TAİK üyesi olan önde gelen şirketleri de yönetim kurulu başkanı ve CEO düzeyinde katılım gerçekleştirdi.

Özyeğin, toplantıya dönük olarak şunları söyledi:

“Cumhurbaşkanı, toplantıda Orta Vadeli Program’a olan desteğini çok açık şekilde dile getirdi. Toplantı, uluslararası yatırımcıların dile getirdiği sorunlar ile ilgili olarak da bakanlar ile iletişim kurulmasına vesile oldu.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek toplantı kapsamında yaptığı konuşmada;

“2025 yılında enflasyonda baz etkisinin ötesinde belirgin ve kalıcı bir düşüş gerçekleşecek. 2025 yılında negatif mali etki olacak. Harcama disiplini ve kayıt dışılıkla mücadele, sıkı maliye politikalarının odak noktası olacak; yeni ilave vergiler getirilmesi planlanmıyor” ifadelerini kullandı.

Toplantıda konuşan Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, “Türkiye’nin cari açığı 57 milyar dolardan 19 milyar dolara gerilerken aynı zamanda küresel ticaretteki payı hem mal hem de hizmet ihracatında artış gösterdi. Türkiye’nin dünyanın birçok ülkesi ile imzaladığı Serbest Ticaret Anlaşmaları ve Gümrük Birliği düzenlemeleri sayesinde küresel ekonomiye tam entegre olurken, küresel ticaretteki dönüşüme paralel olarak dijital ekonomi ve yeşil ekonomik dönüşüme odaklanıyor. Bu alandaki çalışmaları destekliyoruz” dedi.

TCMB Başkanı Fatih Karahan ise, “Haziran ayında başlayan dezenflasyon süreci enflasyonun öngörüler doğrultusunda düşürülmesi için sıkı parasal duruş kararlılıkla sürdürülecektir” ifadelerini paylaştı.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız! 

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 12. Kalkınma Planı’nı sundu

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2024-2028 dönemini kapsayan 12. Kalkınma Planı döneminde büyüme oranının yıllık ortalama yüzde 5 oranında gerçekleşmesinin ve dönem sonunda kişi başına gelirin 17 bin 554 dolara ulaşmasının hedeflendiğini bildirdi.

Yılmaz, 12. Kalkınma Planı’na ilişkin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki sunumunda, Planın genel çerçevesinde atılacak somut adımları, “hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi, temel hak ve hürriyetleri güçlendirmek; iyi yönetişim anlayışını kurumsallaştırmak; beşeri ve sosyal yapıyı geliştirmek; afete dirençli yaşam alanları, akıllı ve sürdürülebilir şehirler oluşturmak, ekonomide istikrar ve sürdürülebilirliği sağlamak; her alanda yeşil ve dijital dönüşüm odaklı rekabetçiliği tesis etmek; ihracata dayalı nitelikli büyümeyi sağlamak; enerji ve gıda arz güvenliğini tesis etmek ve uluslararası işbirlikleri ile stratejik ortaklıkları güçlendirmek.” şeklinde sıraladı.

12. Kalkınma Planı’nın “istikrarlı büyüme, güçlü ekonomi”, “yeşil ve dijital dönüşümle rekabetçi üretim”, “nitelikli insan, güçlü aile, sağlıklı toplum”, “afetlere dirençli yaşam alanları, sürdürülebilir çevre” ve “adaleti esas alan demokratik iyi yönetişim” olmak üzere beş ana eksenden oluştuğunu belirten Yılmaz, istikrarlı büyüme, güçlü ekonomi ekseni kapsamında refah seviyesinin artmasını sağlayacak temel unsur olan milli gelirin istikrarlı biçimde büyümesine her dönemde olduğu gibi öncelik verdiklerini kaydetti.

Bu yıl hedeflenen büyüme artışıyla Satın Alma Gücü Paritesi’ne göre kişi başına gelirin yaklaşık 41 bin dolar seviyesine çıkmasını beklediklerini dile getiren Yılmaz, “2022 yılı itibarıyla Satın Alma Gücü Paritesi cinsinden GSYH büyüklüğüne göre dünyanın en büyük 11’inci ekonomisi olarak konumlanan Türkiye ekonomisi yaklaşık 906 milyar dolar cari GSYH büyüklüğü ile dünyada 19’uncu sırada yer almakta, 2023 yılında ise IMF tahminlerine göre 17’nci sıraya yükselmesi beklenmektedir.” diye konuştu.

“Vatandaşlarımızın refah seviyelerini artıracak politikalar önceliklendirilecek”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Plan döneminde sanayi sektörünün verimlilik ve rekabetçiliği odağına alan üretim yapısıyla başat rol üstlendiği, hizmetler sektöründe döviz kazandırıcı alanların çeşitlendirildiği ve tarım sektöründe gıda arz güvenliğinin sağlandığı bir yapı tesis edileceğini belirterek, şöyle devam etti:

“Bu çerçevede, Plan döneminde büyüme oranının yıllık ortalama yüzde 5 oranında gerçekleşmesi ve dönem sonunda kişi başına gelirin 17 bin 554 dolara ulaşması hedeflenmektedir. Büyümenin Plan döneminde dengeli bir yapıda gerçekleşmesi, üretim faktörleri yönüyle verimlilik, üretim sektörleri yönüyle sanayi sektörü ve harcamalar yönüyle ise yatırımların ve ihracatın artırılmasına yönelik politikalar hayata geçirilecektir.”

Yılmaz, imalat sanayi kapasitesinin geliştirilmesine odaklanılarak sanayi sektörünün GSYH içerisindeki payının Plan dönemi sonunda yüzde 26,9’a ulaşmasının sağlanacağını söyledi.

Küresel ticarette yeşil dönüşüm ve dijitalleşmenin, dünya genelinde önemli bir odak noktası haline geldiğine dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:

“Bu bağlamda, Türkiye’nin değer zincirlerindeki konumunun daha ileri seviyelere taşınması yoluyla katma değeri yüksek ihracat potansiyelinin artırılması, enerji ve imalat sanayinde ithalat bağımlılığının düşük seviyelere indirilmesi, turizmin yanı sıra yazılım gibi alanlarda hizmet gelirlerinin çeşitlendirilmesi ve böylece cari işlemler dengesinde sürdürülebilir bir iyileşme sağlanması amaçlanmaktadır. Gümrük Birliğinin güncellenmesine yönelik AB kurumları ve üye ülkeler nezdinde çalışmalara devam edilecektir. Plan döneminde uygulamaya konulacak politika ve tedbirlerle ihracatın 375,4 milyar dolara, ithalatın ise 481,4 milyar dolara ulaşması ve turizmde hedeflenen gelir artışıyla cari işlemler açığının milli gelire oranının dönem sonunda yüzde 0,2 olarak gerçekleşmesi öngörülmektedir.”

Bütüncül bir anlayış içinde para ve maliye politikası araçlarının etkin şekilde kullanımıyla enflasyonla mücadeleye kararlılıkla devam edilerek enflasyonun orta vadede tek haneli rakamlara düşürülmesi ve fiyat istikrarının sağlanmasının birincil öncelikleri olduğunu anlatan Yılmaz, “Bu doğrultuda parasal aktarım mekanizmasının etkin işleyişi için tüm politika araçları kararlı ve bağımsız bir şekilde kullanılmaya devam edilecek, dalgalı döviz kuru rejimi sürdürülürken belirlenen hedefin gerektirdiği fiyat istikrarının sağlanması için gerekli ön koşullar tesis edilecektir. Enflasyonla mücadelemizi sürdürürken hayat pahalılığının yol açtığı zorlukları telafi edecek gerekli politikalar da hayata geçirilecektir. Memurumuzu, işçimizi ve emeklimizi hiçbir şekilde enflasyona ezdirmeyecek, vatandaşlarımızın refah seviyelerini artıracak politikalar önceliklendirilecektir. Dezenflasyon sürecinin başarıyla hayata geçirilmesi ile kalıcı sosyal refahın zemini güçlendirilecektir.” değerlendirmelerinde bulundu.

“BES daha cazip hale getirilecek”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, çalışma çağında olup iş gücünün dışında yer alan bireylerin iş gücüne dahil olma imkanlarının genişletileceğini belirterek, “Plan dönemi boyunca iş gücüne katılım oranlarındaki artışa rağmen 5 milyon ilave istihdam sağlanarak işsizlik oranının dönem sonunda yüzde 7,5’e gerilemesi hedeflenmektedir.” dedi.

12. Kalkınma Planı döneminde yüksek oranlı ve istikrarlı büyümenin sağlanmasında finansmanın sürdürülebilir ve sağlıklı kaynaklardan temin edilmesinin önem arz ettiğini dile getiren Yılmaz, “Plan dönemi sonunda yurt içi tasarrufların milli gelire oranının yüzde 32’nin üzerine çıkarılması hedeflenmektedir. Bu çerçevede, BES daha cazip hale getirilecek, sürdürülebilir tüketim davranışlarının toplumda yaygınlaştırılması desteklenecek, finansal okuryazarlığın artırılması amacıyla hanehalkı ve firmalarda tasarruf yapma farkındalığı geliştirilecektir.” diye konuştu.

Cevdet Yılmaz, Plan döneminde ulaşılması öngörülen büyüme hedefleri doğrultusunda finansal piyasaların reel sektörün finansman ihtiyacını düşük maliyetle karşılayacak ve çeşitli finansal araçları kullanıma sunacak bir yapıya kavuşmasının amaçlandığını söyleyerek, “Sanayide yapısal dönüşümün hedeflendiği bu dönemde hem finansal piyasaların ortaya konulan politikaların hayata geçirilmesinde etkili olması hem de ülkemizin küresel bir finans merkezi olma yönünde kararlı adımlarla ilerlemesi sağlanacaktır. Bu kapsamda sermaye piyasaları geliştirilecek, finansal teknoloji ekosistemi güçlendirilecek ve faizsiz finansın sektör içerisindeki ağırlığı artırılacaktır.” ifadelerini kullandı.

“KİT yönetişim reformu hayata geçirilecek”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, kamu maliyesinde öngörülebilir yaklaşımla istikrarlı ve sürdürülebilir yapının güçlendirilmesinin, 12. Kalkınma Planı döneminin temel amacı olduğunu kaydederek, “Maliye politikası, enflasyon hedefi ve cari işlemler dengesiyle uyumlu büyüme ortamını destekleyecek şekilde uygulanacaktır.” dedi.

Afet sonrası iyileştirmeye ve risklerin azaltılmasına yönelik harcamalar hariç kamu açığının, mali konsolidasyon uygulamalarıyla kontrol altında tutulacağını, mali disiplinin Plan döneminde makroekonomik istikrarın önemli bir çıpası olmaya devam edeceğini belirten Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Harcama programları gözden geçirilerek rasyonelleştirilmeye devam edilecek, vergi tahsilatında etkinlik artırılacak, vergi adaletini güçlendirici ve vergi tabanını genişletici reformlar yapılacaktır. Kamu maliyesi, para politikasıyla uyumu da gözetilerek fiyat istikrarının sağlanması, yeşil ve dijital dönüşümü yakalayan sürdürülebilir kalkınma ve büyüme ortamının tesisi, cari işlemler açığının kontrol altında tutulması ve gelir dağılımında adaletin sağlanmasında etkin bir araç olarak kullanılmaya devam edilecektir. Bu çerçevede Plan dönemi sonunda, GSYH’ye oranla, 2023 yılında yüzde 6,4 olarak öngördüğümüz kamu kesimi borçlanma gereğinin yüzde 1,8’e, 2023’te yüzde 6,4 olarak öngördüğümüz merkezi yönetim bütçe açığının ise yüzde 2’ye gerileyeceği öngörülmektedir.”

Yılmaz, Plan döneminde sosyal güvenlik sisteminin uzun dönemli mali sürdürülebilirliğini güçlendirmek amacıyla sosyal güvenlik kapsamının artırılacağını ve sistemin daha adil ve etkin bir yapıya kavuşturulacağını vurgulayarak, “Mali sürdürülebilirlik amacı doğrultusunda prim tabanı genişletilecek aynı zamanda kayıt dışılıkla mücadele edilerek prim tahsilatlarının etkinliği artırılacak ve kişilerin istihdamda kalmasını sağlayıcı düzenlemeler yapılacaktır.” şeklinde konuştu.

Kamu işletmelerinin etkin ve verimli çalışarak ekonominin rekabet gücünü artıracağını ve kamu maliyesi üzerinde daha az yük oluşturacağını dile getiren Yılmaz, “Bu kapsamda KİT yönetişim reformu hayata geçirilecek, KİT’lerin nitelikli personel istihdam etmesi sağlanacak, kurumsal kapasiteleri geliştirilecek, organizasyonel yapıları güçlendirilecek ve aralarındaki koordinasyon artırılacaktır.” ifadesini kullandı.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Türkiye’de yüzde 60’ı aşması beklenen yıllık enflasyon nereye kadar yükselebilir?

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yarın Eylül ayı enflasyonunu açıkladı. Türkiye’nin resmi enflasyonu olarak kabul edilen TÜFE’nin (Tüketici Fiyat Endeksi) yüzde…

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yarın Eylül ayı enflasyonunu açıkladı. Türkiye’nin resmi enflasyonu olarak kabul edilen TÜFE’nin (Tüketici Fiyat Endeksi) yüzde 61’i aştı.

Son altı yıldır hiç tek haneli seviyelere inmeyen enflasyon, geçtiğimiz yılın Ekim ayında yüzde 85,51 ile Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında geçen 21 senede en yüksek seviyesine ulaşmıştı.

Eylül ayında Orta Vadeli Programı açıklayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 65 olarak ortaya koymuştu. Ancak enflasyondaki aylık artış hızı bu seviyelerde olursa Türkiye’nin bu tahmini tutturması da mümkün olmayacak.

Yüzde 72’yi enflasyonda tepe noktası olarak görenler kadar 2024’ün ilk çeyreğinde yüzde 80’i aşacağını savunanlar da var.

İstanbul enflasyonu yüzde 73’ü aştı

TÜİK’in yarın açıklayacağı enflasyon oranının “öncü göstergesi” olarak kabul edilen İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) İstanbul Ücretliler Endeksi’nde Eylül ayı artışı yüzde 5,46 olarak hesaplandı.

İTO’nun altmış yıldır ölçtüğü endekse göre yıllık enflasyon yüzde 73,18’e ulaştı.

2022 Mart’ına kadar yakın giden İTO ve TÜİK’in enflasyon verilerindeki uyum bu tarihten sonra bozuldu ancak seçimlerden sonra ekonomi yönetimindeki değişimle birlikte yeniden paralellik göstermeye başladı.

Atabay: “Doğal gaz ve elektrik fiyatlarındaki artışlar domino etkisiyle enflasyondaki yükselişi diri tutacak”

Ekonomist Güldem Atabay, son üç ayda olduğu gibi bu ay da TÜİK’in enflasyonunun İTO verileri ile uyumlu gideceğini düşünüyor.

VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Atabay, “Aslına bakarsanız TÜİK’te bir ekip değişikliği olmadı. Aynı ekip devam ediyor ama veriler dört, beş ay öncesine göre daha gerçekçi açıklanıyor. Herhalde bunun ekonomi yönetimindeki değişiklikle ilgisi var. Eylül ayına ilişkin piyasa beklentisi yüzde 4,5 civarında bir artış. Ancak ben bunun üzerine çıkılacağını ve yüzde 5- 5,5 dolaylarında bir artış açıklanacağı kanaatindeyim. Tabii aylık bazda artışlar burada kalmayacak. Önümüzdeki altı ay içinde enflasyonun yüzde 80’leri göreceğini düşünüyorum. Doğal gaz ve elektrik fiyatlarındaki artışlar domino etkisiyle enflasyondaki yükselişi diri tutacak” dedi.

Erdoğan enflasyondaki artışı dışsal faktörlere bağlıyor

Dün TBMM’nin yeni yasama yılı açılışında milletvekillerine hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomideki sorunları kabul ederken dış kaynaklı enflasyona işaret etti.

Erdoğan, “Dünya genelinde enflasyon oranları son 60-70 yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Gıdadan enerjiye, ticaretten istihdama kadar her alanda ciddi sıkıntılar yaşanıyor.

Gelişmiş ülkeler dahil hemen hiç kimse önünü net bir şekilde göremiyor. Türkiye olarak biz de ister istemez bu olumsuzluklardan etkileniyoruz” dedi.

“Gıda fiyatlarında daha da sıkıntılı bir sürecin kıyısındayız”

Güldem Atabay ise dünyada gıda enflasyonunun düşmesine karşın Türkiye’de gıda enflasyonunun manşet enflasyonun üzerinde olduğuna dikkat çekiyor.

“Gıda fiyatlarının küresel ölçekte bozulmasına önce pandemi, sonra iklim krizi neden oldu. Son bir buçuk yıldır da Ukrayna’nın işgali ve buna bağlı olarak tahıl koridorunun bozulması da bundan rol oynuyor. Ancak bir süredir küresel gıda fiyatları normale dönerken Türkiye’de dönmüyor. Bunun nedeni de büyük ölçüde içsel faktörler. Tarım sektöründe ciddi bir verimsizlik sorunu var, üstelik mazot fiyatları da maliyetleri arttırıyor, tabii kuraklık da cabası. Tarımda kırk yıldır sorunlar var ama son dönemde iyice patladı. İklim krizinin biteceğine dair işaret yok, çiftçinin sorunlarına kalıcı çözüm arayışı da yok. Ekonomik program çiftçiyi korumuyor. Bu nedenle Türkiye’de gıda fiyatları, daha uzun süre yüksek devam edecek. Kısa dönemli konuşmak gerekirse kış geliyor. Taze sebze bitecek, gıda fiyatlarında daha da sıkıntılı bir sürecin kıyısındayız.”

Doçent Çakmaklı: “Enflasyonda tepe noktası yüzde 72”

Koç Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden Cem Çakmaklı ise TÜİK’in Salı günü (yarın) son iki ayda olduğu gibi yine Eylül ayı enflasyonunu da beklenenden yüksek açıklayacağı düşüncesinde.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Doçent Çakmaklı, “İstanbul Ticaret Odası’nın Eylül ayı enflasyon oranı benim tahminimden düşük kaldı. Bu veri açıklanmadan önce TÜİK’in Haziran ve Temmuz aylardakine yakın bir enflasyon açıklayacağını düşünüyordum. Hala en az yüzde sekiz açıklayacağı kanaatindeyim ki bu olursa zaten 12 aylık enflasyon yüzde 62-63’lere gelmiş olacak. Biz yaz aylarında yaptığımız hesaplamalarda yıllık enflasyonun yüzde 72 hesaplamıştık. Orta Vadeli Program’da beklenti 65 ama hala biz 72’ye çıkacağını düşünmekteyiz. Sonbaharda hem mevsimsel etkiler enflasyonu yükselişini tetikleyecek hem de geçen sene Aralık enflasyonu çok düşüktü orada da baz etkisini yukarı yönlü göreceğiz. Tabii akaryakıt ve vergi artışları enflasyon üzerindeki etkisinin en az üç ay süreceğinin de altını çizmiş olayım” dedi.

“Maliye politikalarında yapısal reformlar şart; dar gelirliler, sabit gelirliler desteklenmeli”

Cumhurbaşkanı’ndan başlayarak ekonomi yönetimi enflasyonla mücadelede kararlı olduğunu sık sık ortaya koyuyor.

Koç Üniversitesi öğretim üyesi, bunun gerçekleşebilmesi için Merkez Bankası’nın para politikalarının mutlaka Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın uygulayacağı yapısal reformlar ve sıkı maliye politikası ile desteklenmesi gerektiğini vurguluyor.

Prof. Çakmaklı, “Bu enflasyonu dar gelirliler ve tabii ki sabit gelirliler çok daha sert hissediyor. Çünkü gıda enflasyonu manşet enflasyondan çok daha yüksek. Onların tüketim sepetinde zorunlu tüketim harcamaları ağırlıklı. Gıda ve kira burada ana kalem. Maaş artışları geriden geldiği için enflasyona karşı koruyucu olamıyor. Üstelik seçimlerde doğru hükümetin kendini rahat hissetmesi yıl sonundaki artışları da negatif etkileyebilir. Seçimlerden sonra vergi düzenlemelerinde hükümetin kendisini rahat hissettiğini gördük. Sosyal devlette maliye politikası daha dikkatli uygulanmalı. Zarar gören kesimleri destekleyici ince ayarlar yapılmalı. Sadece para politikası ile enflasyon hızla yüzde 20’lere düşemez. Mutlaka Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yapısal reforma gittiği maliye politikaları ile buna destek vermesi gerekiyor. Enflasyonla mücadele için bu kaçınılmaz” diye konuştu.

VoA /Hilmi Hacaloğlu

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!