PrizmaBetGüncelGirişAdresiHızlıveGüvenilirErişim!

AB ve NATO arasında ‘yeni bir üst düzey görev gücü’ kurulacak

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, artan ‘küresel tehditlere karşı’ mevcut işbirliğini güçlendireceklerini ifade ettikleri ‘yeni bir üst düzey görev gücü kurulması’ konusunda anlaşmaya vardıklarını duyurdu.

AB ve NATO, ‘otoriter‘ olduğunu iddia ettiği devletlerden kaynaklandığı öne sürülen tehditlerle mücadele etmek üzere yeni bir ortak çalışma grubunun oluşturduklarını duyurdu.

Salı günü NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen Brüksel’de bir araya geldi.

İki örgütün liderleri arasında yapılan toplantıdan çıkan ortak bildiride, “von der Leyen ve Rutte, gelişen tehdit ve zorlukların üstesinden gelebilmek amacıyla, halihazırda mevcut olan AB-NATO işbirliğini güçlendirecek yeni bir üst düzey çalışma grubu kurulması konusunda bugün mutabık kaldılar” denildi.

Bildiride ayrıca AB ve NATO liderlerinin ‘uluslararası arenada otoriter devletlerin artan saldırganlığını‘ ele aldıkları da belirtildi.

Söz konusu bildiride, “Bu devletler siyasi, ekonomik, teknolojik ve askeri dahil olmak üzere çeşitli araçlar kullanarak ortak çıkarlarımıza, değerlerimize ve demokratik ilkelerimize meydan okumaktadır” ifadelerini kullandı.

Von der Leyen ve Rutte‘nin küresel tehditlere karşı ‘mevcut işbirliğini güçlendirecek yeni bir üst düzey görev gücü kurulması’ konusunda anlaştığı bildirilen açıklamada, bu husustaki ilk toplantının planlamasının gelecek haftalarda yapılacağı kaydedildi.

AB ve NATO, daha önce de ortak tehditlerle mücadele için çeşitli çalışma grupları oluşturmuştu. Bilhassa Kuzey Akım‘a gerçekleştirilen terör saldırılarının ardından, kritik altyapılara yönelik tehditleri ele almak amacıyla ortak bir kritik altyapı tehdit değerlendirme çalışma grubu kurulmuştu. Ancak bu grubun çalışmalarının sonuçlarına ilişkin henüz herhangi bir ayrıntı paylaşılmadı.

Bryansk bölgesine sızma girişimini değerlendiren uzmanlar: Bu bir NATO operasyonudur

Uzmanlar, aralarında yabancı paralı askerlerin de bulunduğu sabotajcıların Rusya’nın Bryansk Bölgesi’ne sızma girişimini Sputnik’e değerlendirdi.

Siyaset bilimci ve Rusya uzmanı Abbas Hbeish, Bryansk bölgesine sızma girişiminin NATO’nun bir istihbarat operasyonu olarak değerlendirilebileceğini ifade etti.

Hbeish, Bryansk bölgesindeki sızma girişiminin, sabotajcıların ittifak ülkelerinden olmaları nedeniyle NATO’nun bir istihbarat operasyonu olarak değerlendirilebileceğini belirterek, “Rusya, özel askeri operasyonun en başından itibaren Ukrayna ile değil Batı ile savaştığını defalarca dile getirdi” dedi.

Hbeish, şu değerlendirmede bulundu:

“Sabotajcıların amacının, NATO güçleri de dahil olmak üzere, Rusya’nın bu bölgesine sızmaya yönelik daha geniş çaplı bir girişime zemin hazırlamak olması muhtemeldir. Ve bu, zaferi giderek netleşen ve Ukrayna’da siyasi ve askeri karışıklığa yol açan Rusya Federasyonu’nun egemenliğine bariz bir tecavüzdür.

Ukrayna’da kendisine karşı kimin ve neden savaş yürüttüğünü gayet iyi bilen Rusya, Batı’nın provokasyonlarına karşı koyabilecek her türlü imkana sahip. Ukrayna’da farklı kesimlerden paralı askerlerin bulunduğu ve buradaki askeri, taktik ve stratejik kararların NATO’ya ait olduğu artık bir sır değil.

Batı Avrupa ülkelerini giderek daha fazla bu savaşa sürüklemek için mümkün olan her yolu deneyen Amerikalıların bilgisi olmadan böyle bir sızma girişimi gerçekleştirilemezdi. Ancak Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, çatışmaya doğrudan müdahil olan herhangi birüçüncü ülkenin vahim sonuçlarla karşılaşacağı yönündeki uyarılarını da göz ardı etmemeliler.

Lübnanlı uluslararası ilişkiler uzmanı Riyadh Najm ise, NATO uzmanlarının çatışmanın en başından bu yana Ukrayna’da faaliyet yürüttüklerini ve ittifakın bu savaşı finanse ettiğini belirterek, şunları ifade etti:

“Artık hiç kimseninUkrayna’da olup bitenlerin Rusya’ya karşı bir NATO savaşı olduğundan şüphesi yok. NATO uzmanları çatışmanın en başından beri oradalar ve ittifak bu savaşı finanse ediyor, Ukrayna ordusunu eğitiyor, ona çeşitli modern silahlar sağlıyor ve onlara nasıl kullanılacağını öğretiyor.

Ukrayna’daki mevcut kriz, Batılı ülkelerin Rusya Federasyonu ile mücadele çabalarının yalnızca bir kısmı. Ancak Rusya’nın düşmanlarının askeri hedeflerine ulaşamaması, onları Moskova’ya karşı paralı askerler ve sabotajcıların kullanımı da dahil olmak üzere yeni ve farklı yöntemlere başvurmaya zorluyor.

Bu savaşın bedelini ödeyen, gelecekte borç batağına saplanacak olan Ukrayna halkıdır ve Batı ise askeri ve mali desteği karşılığında mülk ya da varlık alacaktır.”

Ne olmuştu?

Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), Bryansk Bölgesi’nde bir sabotaj grubunun sınırı geçme girişiminin engellendiğini, 4 sabotajcının öldürüldüğünü, grubun geri kalanının ise füze ve topçu atışları ile vurulduğunu duyurmuştu.

Kurumun açıklamasında öldürülen sabotajcılarınyabancı silah, teçhizat ve haberleşme teçhizatınınyanı sıraüçüncü ülkelere ait olduklarını gösteren kişisel eşyalarında bulunduğunun tespit edildiği kaydedilmişti.

Açıklamada ayrıca öldürülen sabotajcılardan birinin vücudunda ABD Ordusu Özel Kuvvetleri Paraşüt Keşif Alayı’nın elit 75. Korucu Alayı’nın dövmesinin bulunduğu tespit edildiği vurgulanmıştı.

Türk-ABD ilişkilerinde kritik dönem

ABD Başkanı Joe Biden, Türkiye’de 2. turda Cumhurbaşkanı olarak tekrar seçilen Recep Tayyip Erdoğan’a yaptığı telefon görüşmesi sonrası ikili ilişkilerdeki ana sorunlar tekrar kamuoyunun gündemine geldi. F-16 satışının ve İsveç’in NATO üyeliğinin…

ALİ ÇINAR/CİNER MEDYA GRUBU ABD TEMSİLCİSİ

Başkan Biden, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesinde, İsveç’in NATO üyesi olmasını belirttiğini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da F-16 satışının çözülmesini istediğini belirtmesi üzerine, “İki konu birbirine bağlı şekilde mi çözülecek?” sorusunu akıllara getirdi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Türkiye’ye İsveç’in NATO üyeliğine biran önce onay verme çağrısında bulunmuş ve F-16 satışı ile İsveç’in NATO üyeliği ile arasında bir bağ olmadığını dile getirmişti.

Benzer açıklamayı dün Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Direktörü John Kirby de yineleyerek, Biden yönetiminin İsveç’in NATO üyeliğine hazır olduğunu tekrar belirttiğini ve üyelik ile Türkiye’ye F-16 satışı arasında bir bağ kurulmasının hata olacağını vurgulamıştı.

Kongre’den farklı sesler geliyor

Türkiye’ye F-16 satışına uzun süredir karşı çıkan ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Menendez yaptığı açıklamada , “Şimdi önemli olan Erdoğan’ın Türkiye ile nasıl bir geleceğe yöneleceği. Bugüne dek izlediği rotayı değiştirmek isterse bunu görmek için sabırsızlanıyorum” dedi. Bazı meslektaşlarından farklı düşündüğünü gösteren Menendez, İsveç konusunu tek sorun olarak görmediğini dile getirmişti.

Konuya ilişkin yorum yapan Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komite Başkanı Cumhuriyetçi Michael McCaul da, Yunanistan’ın ABD yapımı F-35 savaş uçaklarını satın almasına ve F-16’larını geliştirmesine verilecek son onayların ve Türkiye’nin de İsveç’in NATO üyeliğini onaylamasının ardından Ankara’ya bu satışa izin vereceklerine inandığını belirtmişti.

Öte yandan, F-16 sorunun çözülmesi hakkında şart koşan Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Kıdemli Üyesi Demokrat Gregory Meeks, “F-16 satışı için bazı adımlar atılması gerekiyor. Bu adımlar atılmadığı sürece bu satışa karşıyım. İsveç engelinin kaldırılması da bu adımlardan biri. Daha başka adımlar da var.” ifadelerini kullanmıştı.

Gözler muhtemel Biden-Erdoğan görüşmesinde

Temmuz ayında Litvanya’da gerçekleşecek NATO Liderler Zirvesi’nde Başkan Biden ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özel ikili bir görüşme yapma ihtimali konuşuluyor.

Türkiye 2021 yılının Ekim ayında, ABD’li silah üreticisi Lockheed Martin şirketine toplam değeri 20 milyar dolar olan F-16 savaş uçakları ile 80 modernizasyon kiti satın almak için başvuruda bulunmuştu. ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin F-16 satışı ve modernizasyonu ile ilgili gayri resmi bildiriyi ABD Kongresi’ne göndermiş ancak resmi bildiriyi daha yollamamıştı.

Beyaz Saray tarafından tamamen desteklense de, 20 milyar dolarlık işlemin gerçekleşmesi için Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu ve Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nun dört liderinin de satışa yeşil ışık yakması gerekiyor.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız! 

NATO condemns clashes in Kosovo, 25 KFOR troops injured, 3 critical

Serbia also slammed NATO-led peacekeepers stationed in neighbouring Kosovo for their alleged failure to stop “brutal actions” by Kosovo police against ethnic Serbs.

The NATO-led KFOR peacekeeping force on Monday said that 25 of its troops, including 11 from Italy, were injured in the clashes with ethnic Serbs in northern Kosovo who were trying to take over the offices of one of the municipalities where ethnic Albanian mayors took up their posts last week.

Three are in critical condition but none of the injuries are life-threatening. 

“NATO strongly condemns the unprovoked attacks against KFOR troops in northern Kosovo, which have led to a number of them being injured. Such attacks are totally unacceptable. Violence must stop immediately” a statement by NATO said. 

A spokesperson for the US-led alliance called on all sides to refrain from inflaming tensions and instead seek dialogue.

The Italian Prime Minister, Giorgia Meloni, also expressed her “strongest condemnation of the attack on the KFOR mission”.

“What is happening is unacceptable and irresponsible. We will not tolerate further attacks on KFOR. It is essential to avoid further unilateral actions by the Kosovan authorities and that all parties involved immediately take a step back, contributing to the easing of tensions,” Meloni said on Twitter.

Zvecan, Leposavic, Zubin Potok and Mitrovica, four municipalities in the north, held early elections last month.

The votes were largely boycotted by ethnic Serbs, who form the majority in those areas. Only ethnic Albanian or other smaller minority representatives were elected to the mayoral posts and assemblies.

KFOR had tried to disperse demonstrators in front of Zvecan town hall, 45 kilometres north of the capital, Pristina, to protest the inauguration of the new mayor of the Albanian ethnicity. 

In the afternoon, KFOR soldiers called on Serbs to clear the way for two vehicles from the Kosovar special police forces.

The soldiers then used tear gas and stun grenades to protect the Kosovar officers in the vehicles and disperse protesters, according to witnesses and local media. 

The assembled Serbs responded by throwing rocks and other hard objects. One vehicle was burned, but there is no confirmation of any injured person yet.

Kosovo and Serbia have been foes for decades, with Belgrade refusing to recognize Kosovo’s sovereignty.

The conflict in Kosovo erupted in 1998 when separatist ethnic Albanians rebelled against Serbia’s rule, and Serbia responded with a brutal crackdown. About 13,000 people, mostly ethnic Albanians, died. 

NATO’s military intervention in 1999 eventually forced Serbia to pull out of the territory. Washington and most EU countries have recognised Kosovo as an independent state, but Serbia, Russia and China haven’t.

The United States and the European Union have stepped up efforts to help solve the Kosovo-Serbia dispute, fearing further instability in Europe as Russia’s war rages in Ukraine. 

Russian Foreign Minister Sergei Lavrov considered the situation in Kosovo as “worrisome,” blaming the US and NATO for claiming dominance in that part of the world.

“A big ‘explosion’ is brewing in the centre of Europe, in the very place where, in 1999, NATO carried out aggression against Yugoslavia,” he said from Nairobi, Kenya.

The EU has made it clear to both Serbia and Kosovo that they must normalise relations if they’re to make any progress toward joining the bloc.

Last Friday ethnic Serbs in northern Kosovo tried to block the newly elected ethnic Albanian officials from entering municipal buildings. Kosovo police fired tear gas to disperse the crowd and let the new officials into the offices.

More than a dozen Serbs and five Kosovar police officers were injured. Serbian troops on the border with Kosovo were put on high alert the same day. 

The US and the EU condemned Kosovo’s government for using police to forcibly enter the municipal buildings.

At a rally Friday evening in Belgrade with his supporters, Serbian President Aleksandar Vucic said, “Serbia won’t sit idle the moment Serbs in northern Kosovo are attacked.”

However, any attempt by Serbia to send its troops over the border would mean a clash with NATO-led troops stationed there.

TL değer kaybediyor

Dolar/TL kuru 20,08’i; Euro/TL kuru ise 21,63’ü gördü. Ekonomistler, Erdoğan’ın seçim zaferi sonrasında TL üzerindeki baskının arttığına dikkat çekiyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ikinci turu kazanmasının ardından Türk Lirası dolar karşısında tüm zamanların en düşük seviyesini gördü.

Pazartesi sabah saatlerinde Dolar/TL kuru 20,08’i, öğle saatlerinde de Euro/TL kuru 21,63’ten alıcı buldu. TL yıl başından bu yana yaklaşık yüzde 7, son on yılda ise yaklaşık yüzde 90 değer kaybetti.

“Erdoğan’ın galibiyeti güven oluşturmadı”

Rabobank kıdemli analisti Benjamin Picton, “Erdoğan’ın galibiyeti TL üzerindeki baskıyı daha da artırdı” dedi. Öte yandan borsanın haftanın ilk gününe yükselişle başlaması büyük ölçüde yerli yatırımcılar ile ilintili olarak değerlendiriliyor.

Tellimer stratejisti Hasnain Malik, Erdoğan”ın galibiyetinin “Hiç bir yabancı yatırımcı için güven oluşturmadığını” dile getirerek, “Sadece en iyimserler Erdoğan’ın şu anda kendini Ortodoks ekonomiye geri dönebilecek kadar güvende hissettiğini umut edebilir” ifadelerini kullandı.


Fotoğraf: Murad Sezer/REUTERS

“İşler çirkinleşebilir”

Bluebay Asset Management kıdemli analisti Timothy Ash ise, Erdoğan’ı iki ciddi sınamanın beklediğini, bunlardan ilkinin İsveç’in NATO üyeliğine verilmesi beklenen onay, ikincisinin ise ekonomi olduğunu kaydetti.

İsveç’in NATO üyeliğini onaylamadığı takdirde Erdoğan’ın Batı ile ilişkilerinde “büyük kriz” yaşanacağını belirten Ash, ayrıca ekonomideki düzenin sürdürülebilir olmadığını vurguladı.


Timothy AshFotoğraf: BlueBay Asset Management LLP

Erdoğan’ın seçimleri kazanabilmesi için Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) TL’yi nispeten sabit tutmak amacıyla rezervleri tükettiğini aktaran Ash, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

“Büyük cari açık ve vadesi gelen kısa vadeli borçların ağırlığı göz önüne alındığında dolara olan talep çok büyük. Sınırlı döviz rezervleri ve büyük ölçüde negatif reel faiz oranları ile lira üzerindeki baskı ağır. Merkez Bankası’nın TL’yi serbest bırakacağını ve TL’nin daha savunulabilir bir seviye bulacağını varsayıyorum. Bakalım Erdoğan alışılmışın dışındaki para politikası görüşlerinden 180 derece dönüp Mehmet Şimşek gibi birini ekonomi ekibinin başına getirecek mi? Eğer bunu yapmazsa işler çirkinleşebilir.”

Timothy Ash, ayrıca TL üzerindeki baskıyı hafifletmek için İsveç’in NATO üyeliği konusunda da taviz vermesini beklediğini aktardı, “Seçim öncesinde bu işten çıkarabileceği her türlü siyasi sermayeyi çıkardı, şimdi kazandı… Dolayısıyla İsveç’in önümüzdeki ay yapılacak NATO zirvesinde NATO üyeliğine kabul edilmesini bekliyorum” diye konuştu.

Reuters,DW / DA,ET

DW Türkçe’ye VPN ile nasıl ulaşabilirim?

Çavuşoğlu İsveçli mevkidaşıyla görüşecek

Türkiye ve İsveç Dışişleri Bakanları, NATO üyeliği krizini ele almak için bir araya gelecek. Görüşme Perşembe günü Norveç’in başkenti Oslo’da gerçekleşecek.

İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström, NATO üyeliği kriziyle ilgili olarak Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir araya geleceğini duyurdu.

İsveç ulusal yayın organı SVT’ye konuşan Billström, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kazandığı Cumhurbaşkanlığı Seçimleri nedeniyle tebrik etmek için temas kurduğu Çavuşoğlu’nun kendisine çok kısa süre içinde dönüş yaptığını ve NATO sorununu ele almak için görüşebileceklerini teyit ettiğini söyledi.

Reuters, görüşmenin Perşembe günü Norveç’in başkenti Oslo’da düzenlenecek NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda gerçekleşeceğini bildirdi.

İsveç’in sancılı üyelik süreci

Finlandiya ve İsveç, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması üzerine onlarca yıldır sürdürdükleri askeri tarafsızlık ilkesinden vazgeçerek NATO’ya katılmak için Mayıs 2022’de ortak başvuruda bulunmuştu. Finlandiya ve İsveç’in üye olabilmesi için NATO bünyesindeki 30 ülkenin onayı gerekiyor.

İsveç’in üyeliğine Türkiye ve Macaristan dışındaki NATO üyeleri meclis onayı verdi. Türkiye, İsveç’in üyeliğine onay vermek için Stockholm’danterör örgütleriyle mücadele konusunda daha somut adımlar beklediğini belirtiyor. Macaristan hükümeti ise İsveçli yetkililerin Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın politikalarına yönelik eleştirilerinden rahatsız.

Billström geçen Cuma günü yaptığı açıklamada üyelik sorununun 11-12 Temmuz’da Litvanya’da yapılacak NATO Liderler Zirvesi’ne kadar çözüleceğine inandığını belirtmişti. İsveç Dışişleri Bakanı, Türkiye’de parlamentonun seçimlerin ardından onay sürecini başlatacağını ümit ettiğini söylemişti.

Biden ve Stoltenberg’in açıklamaları

Reuters’ın haberine göre, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden’ın Erdoğan’ı kutlarken yaptığı NATO vurgusu da, Washington’ın Ankara ile ilişkilerindeki önceliklerinin başında, İsveç’in Litvanya’daki zirveye kadar ittifaka katılmasının geldiğine işaret ediyor. Biden, Twitter’da paylaştığı tebrik mesajında, “NATO müttefikleri olarak ikili meseleler ve ortak küresel zorluklar üzerinde birlikte çalışmaya devam etmeyi dört gözle bekliyorum” demişti.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de Twitter’dan yaptığı paylaşım ile Erdoğan’ı tebrik ederken, “Birlikte çalışmayı sürdürmeyi ve Temmuz’daki NATO Zirvesi’ne hazırlanmayı sabırsızlıkla bekliyorum” ifadesini kullanmıştı.

Türkiye ve Macaristan uzun süre Finlandiya’nın NATO üyeliğine de karşı çıkmış, ancak Ankara ve Budapeşte’nin bu itirazlarını geri çekmelerinin ardındanFinlandiya geçen ay NATO’ya katılmıştı.

DW,rtr / CÖ,ET

DW Türkçe’ye VPN ile nasıl ulaşabilirim?