Mesut Çebi: “Anadolu irfanı hentbolu kalkındıracak”

Türkiye Hentbol Federasyonu’nun yeni başkanı Mesut Çebi, hentbolun kalkınmasının Anadolu’dan geçtiğini vurgulayarak merkezi yönetimi güçlendirme ve toplumsal ilgi artırma hedeflerini açıkladı.

Türkiye Hentbol Federasyonunun (THF) yeni başkanı Mesut Çebi, hentbolun kalkınmasının Anadolu’dan geçtiğini söyledi.

AA muhabirine açıklamalarda bulunan Çebi, büyük şehirlere nazaran Anadolu’da hentbol için şartların daha elverişli olduğunu belirterek, “Federasyonun merkezi kuvvetli olacak ki taşra yönetimi kuvvetli olsun. Merkezi yönetim anlamında eksikler olduğunu düşünüyorum. Tam anlamıyla kurumsal bir yapı oturmamış vaziyette. Önceliğimiz merkezi yönetimi kuvvetlendirmek olacak. Bunun için düzgün bir organizasyon şeması kuracağız. Yüksek kalibreli insanları işin içine dahil edip taşrayı güçlendireceğiz. Anadolu irfanı hentbolu kalkındıracak. Hentbol aslında soğuk ülkelerin sporu. Bizim doğu ve güneydoğu şehirlerimiz buna çok müsait. Çocukların salonlara gidip gelme imkanları büyük şehirlere nazaran daha rahat. Hafta sonu etkinlik yapmak istiyorlar. Anadolu irfanı hentbolu kalkındıracak. Buna doğu bölgelerinden başlayacağız. Anadolu’da tesislerle alakalı son 20 senede çok ciddi yatırımlar yapıldı. Anadolu’da bir tesis sıkıntısı çekeceğimizi düşünmüyorum.” diye konuştu.

Toplumun hentbola ilgi duyması için çalışacaklarını vurgulayan Çebi, “Bu seçime girerken Türk hentboluna maalesef toplumumuzdaki ilgi eksikliğinin farkında olarak girdik. Bizim en büyük motivasyon kaynağımız da buydu. Şu anda voleybol ve basketbolun yapmış olduğu atılımın hentbolda yapılmasının zamanı geldi. O yüzden aday olduk. Geçen hafta koltuğa oturduk, o günden beri beni en çok üzen şey, federasyonun salonunun sürekli boş olması. O salonda çocuk, antrenör, düdük, top seslerinin olması lazım. Okullardan öğrencileri toplayacağız, milli takım otobüsümüzle okullardan salona götüreceğiz. Öncelikle federasyonda çocuk seslerini tekrar aktif hale getireceğiz.” ifadelerini kullandı.

“Beden eğitimi öğretmenlerini tekrar işin içine sokacağız”

Çebi, çocukların hentbola ilgi duyması için beden eğitimi öğretmenlerini devreye sokacaklarını aktararak, şunları kaydetti:

“Önce çocukların, çocuklarla beraber velilerin kalbine gireceğiz. Bunun yolu da okullardan geçiyor. Okullardaki beden eğitimi öğretmenlerini hentbol branşıyla alakalı motive etmeye başlayacağız. Her sporcu, spora okulda başlar ve branş seçimini beden eğitimi öğretmeni yapar. Beden eğitimi öğretmenlerini tekrar işin içine sokacağız. 30-40 yıl öncesinde Yaşar hocamızın zamanında olduğu gibi tekrar okullarda hentbolun aktif hale geldiği, insanların hentbol oynamak için sıraya girdiği, çocukların birbiriyle yarıştığı, velilerin çocuklarını takıma sokmak için etrafını arattığı bir ortam oluşturmak istiyoruz. Böyle bir potansiyel ülkemizde var. Türk gencinin zorlu şartlar altında neler yapabileceğini hepimiz biliyoruz. Doğru planlama ve projelendirme ile karar alıp sağlam bir iradeyle bunu yapabileceğimize inanıyorum.” 

“Taraftarlar futboldan daha sert rekabet görecek”

Dört büyük takımın futboldaki rekabetini hentbol salonlarına taşımayı arzu ettiğini söyleyen Çebi, hentbol şubesi olmayan büyük kulüpler için bir sponsorluk çalışması yaptıklarını belirtti.

Fenerbahçe ve Galatasaray’la görüşmeler yaptığını anlatan Çebi, şöyle devam etti:

“Bunlar benim camiama vereceğim en son müjdelerim. Bunları zamanı gelince açıklayacağım. Seçimden önce bu kulüplerle görüşmelerim oldu. Yüklü miktarda bir sponsorluk görüşmesini onlar adına ben yaptım. Onlara gideceğimiz zaman ‘Takımı kurun, masrafı karşılayın’ şeklinde değil ‘Biz sizin sponsorunuzu bulduk, salonunuzu aldık, takımı kurarken kullanacağınız para da burada. Siz yeter ki bu markayı bu camianın içine sokun’ diye yardımcı olacağız. Seçim zamanı Trabzonspor’la görüştüm, seçimden sonra Trabzonspor’dan tekrar kurma sözünü aldık. Kendileriyle görüşmeye başlayacağız. Yönetim kurulu üyelerimizden biri Sivasspor’un asbaşkanı. Sivasspor’da bunu devam ettireceğiz. Göztepe’yi canlandırmak istiyoruz. Mehmet başkan niyet ederse bunu yapar. Göztepe’nin bunu yapacak gücü var. Biz de kendilerini aramızda görmek istiyoruz. Taraftarlar futboldan daha sert rekabet görecek. Avrupa kupalarını kazandıktan sonra yüzlerce kişi onları karşılayacak havalimanında. Buradan da bunun sözünü veriyorum. Hep birlikte başaracağız.”

İstanbul’da federasyona ait bir salon hedeflediklerini dile getiren Mesut Çebi, “İstanbul’da federasyonun kendine ait bir salonu yok. Öncelikli projemiz, İstanbul’da salon almak. Çünkü sermaye burada. Kurumsal firmaları buradan Ankara’ya maça götürmek çok zor oluyor. Burada insanları misafir edebileceğimiz, hentbolu sevdireceğimiz güzel bir salon aldıktan sonra sermayenin dikkatini çekmek daha kolay olacaktır. En kısa sürede bunu başaracağız. İstanbul’a da güzel bir tesis kazandıracağız. Bu tekeri döndürmeye başladıktan sonra çocuklar da veliler de beden eğitim öğretmenleri de basın da sponsorlar da herkes buraya gözlerini çevirecek.” diye konuştu.

Türkiye’nin 2026 yılında ev sahipliği yapacağı Avrupa Şampiyonası’nın Türkiye’de hentbolu kamuoyuna tanıtmak için önemli bir organizasyon olacağını vurgulayan Çebi, “Fenerbahçe, Avrupa Ligi’nde oynadığı zaman kendi basketbol kitlesini oluşturdu. Anadolu Efes’in kendi taraftar kitlesi var. Kadın voleybolun kendi kitlesi var. Başarının ve kalitenin olduğu yer ilgi çekmeye başladıktan sonra taraftar kitlesi oluşacaktır. Ev sahipliği yapacağımız Avrupa Şampiyonası da bunun için bir fırsat.” değerlendirmesinde bulundu.

THF Başkanlığı öncesinde Beşiktaş’ta hentbol şube sorumluluğu görevini yürüten Çebi, siyah-beyazlı kulüpte idari anlamda çok önemli tecrübeler edindiğini kaydetti.

Beşiktaş’ta yaptığı köklü değişikliklerin hentbol camiasında takdir gördüğünü ifade eden Çebi, “Beşiktaş, Türkiye’nin en eski ve en köklü kulübü. Maalesef hentbolda altın standartlara sahip değildik. Fiziki anlamda yetersizliğin yanı sıra organizasyon eksiklikleri de vardı. Dört sene boyunca Beşiktaş’ta yaptığımız organizasyon iyileştirmesini, altın standartları yakalayabilmek ve görsel estetiği arttırmak adına yaptığımız yatırımların tamamını Türkiye çapında yapmak niyetindeyim. Çok büyük bir tecrübe oldu Beşiktaş. Hem mali açıdan hem organizasyon açısından bu işin nasıl yönetilmesi gerektiğini orada camiamıza gösterdiğimi düşünüyorum ki seçimden de bu kadar farklı bir sonuçla çıktık. Beşiktaş’ta bunu başaran insanların imkan verildiği zaman neler başarabileceğini camiamız da merak ediyor. Bize güvensinler.” şeklinde konuştu.

İnterneti Daha Erişilebilir Yapmak İçin 15 Yıldır Mücadele Veren World Wide Web Foundation Kapanıyor

2009’dan beri interneti daha güvenli ve erişlebilir yapmaya çalışan World Wide Web Foundation’ın kapanacağı açıklandı. Organizasyon, günümüz interneti için büyük önem taşıyan World Wide Web’in mucidi tarafından kurulmuştu.

İnternetin temel yapı taşlarından olan World Wide Web’in (WWW) kurucusu Tim Berners-Lee, iş insanı olan eşi Rosemary Leith ile birlikte 2009 yılında World Wide Web Foundation’ı kurmuştu. Kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan bu oluşum, interneti daha güvenilir ve daha erişilebilir hâle getirmek için 15 yıldır mücadele ediyordu.

Ancak sitesinden yapılan bir açıklamada, Tim Berners-Lee ve Rosemary Leith organizasyonun kapanacağını açıkladılar. Nedenine ilişkin de bilgi verdiler.

Organizasyon kuruluş hedefini büyük ölçüde tamamladı, şimdi yeni bir mücadele var

WWW Foundation ilk kurulduğunda dünyanın sadece %20’sinden biraz fazlasının internet erişimi vardı. Bunu değiştirmeye çalışan kuruluş sayısı da bir hayli azdı. Ancak günümüzde internet erişimi %70’in üstüne çıktı, erişilebilirliği artırmak ve daha uygun fiyatlı hâle getirmek için çalışan bu tarz organizasyonların sayısı çok yükseldi.

İki kurucu da yaptıkları açıklamalarda organizasyonun kuruluş hedefinin büyük oranda tamamlandığını belirttiler. Erişim ve uygun fiyatlılık konusunda yıllar boyunca onlarla çalışıp büyük ilerleme kaydetmelerini sağlayanlara teşekkür ederken diğer kuruluşların onların sorumluluklarını onlardan devralacaklarına inandıklarını ifade ettiler.

İkili, şimdi yepyeni bir mücadele ile karşı olduklarını ve ona karşı mücadele edeceklerini söylüyor. Sosyal medya iş modelinin kullanıcı verilerini metalaştırdığını ve gücü platformlara yoğunlaştırdığını belirtiyorlar. Bu tehdide karşı koymak için de kendi organizasyonlarını dağıtıp merkezi olmayan teknolojilere odaklanacaklarını ekliyorlar.

Şimdiki amaçları, bireylere verileri üzerindeki gücü ve kontrolü geri kazandırmak olacak. Hatta Tim Berners-Lee, bunun için Solid Protocol ismi verilen, insanların verilerini Pod adlı merkezi olmayan veri depolarında güvenli bir şekilde saklamalarına olanak tanıyan bir sistem bile geliştirmiş.

Alman Schengen’in son kurbanı Nobel Şirketler Grubu Başkanı Erhan Çelik oldu

Türk vatandaşlarının Schengen vizesi başvurularında ret oranı 4 yıllık süreçte yüzde 16,1’e yüksel ve bu oran 2024’te, yeşil pasaport sahibi olanları bile etkileyecek kadar büyüdü. Öyle ki artık şirket sahipleri, çok daha önceden ayarlanan fuarlara bile gidemiyor ve dalga geçilircesine bazı uygulamalara maruz kalıyor. Son kurban, eskiden haber spikeri olan, şimdiyse Nobel şirketler grubunu yöneten Erhan Çelik…

Murat KAYA

Avrupa Birliği (AB) üyesi Almanya, son dönemde Türkiye vatandaşlarına uyguladığı vize kısıtlamasının dozajını iyece artırdı.

Bu sıkı politika, ülkeye turist olarak gidecek Türk vatandaşlarının tatil hayallerini suya düşürdüğü gibi ülkeler arası seyahat yapmak zorunda kalan sanat ve spor dünyasından insanları da olumsuz etkiledi. Ama en çok Almanya ile iş yapan ya da burada açılan fuarlara katılmayı önceden organize eden şirketler ve iş insanları bu durumun çilesini çekiyor.

ERHAN ÇELİK’İN MAĞDURİYETİ

Daha önce Türk vatandaşları için bin bir zorluk çıkardığı bilinen Almanya Schengeni’nin son kurbanı iş insanı Erhan Çelik oldu.

Adını, haber kanallarında spikerlik yaparken Gülben Ergen ile olan evliliği ve boşanmalarıyla duyuran ancak şimdilerde Nobel Şirketler Grubu’nu yöneten Erhan Çelik, önceden ayarlanmış bir organizasyon kapsamında Almanya’ya gidemeyen ve bu durumdan mağdur olan son kurban.

“SON KURBAN ŞİRKETİM OLDU”

Bu durumla ilgili PD’ye bilgi veren Erhan Çelik, “Almanya’nın vize saçmalığının son kurbanı şirketim oldu. Düsseldorf’ta 27-29 Eylül tarihleri arasında düzenlediğimiz IMMO Emlak ve Gayrımenkul Yatırım Fuarı’nın 56 firmasından 19’u 6 ay önce duyurulan fuara katılamadı” dedi.

“VİZELER ÇIKTI, PASAPORTLAR VERİLMEDİ”

Çoğu Emlak Konut G.Y.O. yüklenicisi olan firmaya son haftaya kadar vize verilmediğine dikkate çeken Çelik, yaşadığı mağduriyeti şöyle anlattı:

“Dört gün önce vizeler çıktı ama bu sefer pasaportlar verilmedi. Katılımcılar her gün pasaportlarını almaya gittiler ama alamadılar. Şu anda gelen bilgi fuar kapandıktan bir gün sonra, yani pazartesi verileceği yönünde. Yani organizasyon bittikten sonra…Gerçekten insanın aklını kaçırtacak uygulamalar yapıyorlar. Katılımcılar arasında bir gün vize verilenler var. Büyük saçmalık.”

“RESMEN DALGA GEÇİYORLAR”

Alman makamlarının resmen dalga geçtiğini belirten Çelik, yeşil pasaport sahiplerinin de aynı muameleye maruz kaldığını, “Öyle ki Almanya’ya inişte yeşil pasaport sahiplerine vizen nerede diye soran polisler var” sözleriyle açıkladı.

“TÜRK BAYRAĞI ÇEKİLMESE SORUN BU SEVİYELERE ULAŞMAZDI”

Nobel Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Çelik, şunları dile getirdi:

“Şayet alana tüm bayrakların üstünde Türk bayrağı çekilmeseydi, yani ana organizatör olmak yerine burada alışıla gelen ‘Alman şirketi fuarı yapar, Türk katılımcısına kendi fuarında istediği kadar yer verir’ geleneği sürseydi, yaşatılan sorun bu seviyelere ulaşmazdı. Durmadan sorun çıkardılar. Alana giren metal konstrüksiyonlar Almanya’daki diğer fuarlarda da kullanıldığı halde bizim organizasyonumuzda uygunluk yok dediler. Elektrik tesisatına kendileri uygunluk verdiler. Sonra açılış zamanı gelince uygun değil dediler. Kurulumda görevli teknik personellerimiz de vize engeline takıldı. Ülkesinde organizasyon izni verdiği firmanın, ülkesine girişine izin vermiyor gibi saçma bir durum yarattılar.”

“Ziyaretçi girişini engellemek için bugün bize tahsis edilen otopark kapatıldı. Ve şu an otoparkı açtırma kavgası yapıyoruz. Gerçekten bu yaşadıklarımıza inanamıyorum” diyen Çelik, diplomasideki mütekabiliyet kuralını hatırlatarak yetkililerden yaşadıklarının aynı şekilde karşı tarafa uygulanmasını istedi.

Erhan Çelik, bu duruma bir çözüm bulunması ya da kendilerine “Bu ülkede ticaret yapmayın” denilmesini gerektiğini de sözlerine ekledi.

NOBEL ŞİRKETLER GRUBU’NUN ALMANYA İŞTİRAKİ

Nobel Şirketler Grubu’nun Almanya’daki iştiraki Nobel Messe Fuarcılık tarafından düzenlenen Nobel IMMO Emlak ve Gayrimenkul Yatırım Fuarı’nın katılımcısı olan 56 firmadan 19’u Almanya tarafından vize verilmemesi nedeniyle organizasyona katılamadı.

Devreye giren Dışişleri Bakanlığı’nın Almanya büyükelçiliğini konuyla lgili uyarması sonrası 19 firmadan 33 görevlinin vizesi çıktı ancak Alman yetkililer bu kez de başvuru için verilen pasaportları katılımcı firmalara teslim etmedi.

Skandal uygulamalar vize çilesiyle bitmedi. Sahip oldukları yeşil pasaportlarla ülkeye giren kimi firma sahiplerine vize soruldu. Vizeden muaf olan yeşil pasaportun ne olduğunu bilmemezlikten gelen Alman polisi bu pasaporta sahip kişileri uzun süre ülkeye giriş için kapıda bekletti.

TEKNİK SORUNLARI İLERİ SÜRDÜLER

Almanya’da ana organizatörlüğünü ilk kez Türkiye merkezli bir şirketin yapması bu ülkede farklı rahatsızlıklara da neden oldu.

Fuarın yapıldığı Düsseldorf Statiton AirPort yetkilileri fuarın açılacağı son ana kadar farklı bahanelerle teknik sorunlar olduğunu ileri sürdüler. Alanın elektrik tesisatı düzenlemesine bir gün önce onay veren işletme müdürlüğü açılışa saatler kala tüm kablolama sisteminin değişmesini istedi.

Çıkarılan her türlü zorluk karşısında yılmayan organizasyon şirketi bu isteği de yerine getirerek fuarın açılmasını sağladı.

ALMANYA’DA NE OLUYOR?

Türk vatandaşlarının Schengen vizesi başvurularında ret oranının 4 yıllık süreçte büyük artış gösterdiği. 2019’da yüzde 9,7 olan oranın 2023 yılında yüzde 16,1’e yükseldiği haberlere konu edilmişti.

Gel gör ki 2024 yılında bu Almanya’nın vize politikasını sıklaştırmasıyla bu oran daha da büyüdü ve hatta vize alma zorunluluğu olmayan yeşil pasaportlular bile ülke topraklarına alınmaz duruma getirildi.

Türk turistlerin vize başvurularının cevaplanmadığı ya da çok önceden alınan bilet tarihlerini geçecek şekilde görüşme ayarlandığını, buna rağmen Türk vatandaşlarına dalga geçer gibi 3 günlük vize verildiğine ilişkin bir haberi de PD yazmıştı.

FİİLEN ASKIYA ALINDI: “SAKINCALI” KRİTERİ

Bu durum, gün geçtikte daha da kötü oldu. Artık gazeteler, serbest dolaşımı öngören Schengen’i fiilen askıya alındığı haberleriyle doldu. Bu kararla birlikte artık ‘sakıncalı’ olarak görülen kişilerin vize olsa dahi ülkeye giriş yapamayacağı yazıldı.

SURİYE UYRUKLU GÖÇMENİN BIÇAKLI EYLEMİ

Almanya, Suriye uyruklu bir göçmenin bıçaklı saldırıda 3 kişinin ölümüne neden olmasının ardından sınır kontrollerini sıkılaştırmıştı. Ülke 16 Eylül’den itibaren, Avrupa Birliği içinde serbest dolaşımı öngören Schengen Anlaşmasını askıya almış, kara sınırlarında kontroller yapılmasını sıklaştırmış, yasaları gereği, sınır polisleri vizesi olsa bile ‘sakıncalı gördüklerini’ ülkeye alınmayacağını duyurmuştu.

patronlardunyasi.com

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Sualtında ragbi ve hokey heyecanı #Marsbahis #prizmabet #Yorkbet #Bets10 #BetSaati #Freybet #Nisanbet #Betexper

Antalya’da ‘Sualtı Oyunları’ kapsamında düzenlenen sualtı ragbisi ve sualtı hokeyi müsabakalarında ilginç görüntüler yaşandı. 2 gün süren oyunlara 85 sporcu katıldı.

Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu tarafından geçen hafta Döşemealtı ilçesinde düzenlenen Antalya Sualtı Oyunları’na, 15 yaş altı 85 sporcu katıldı. Henüz çok kişi tarafından tanınmayan branşları daha fazla kişiye duyurabilmek ve sporcuları motive etmek için düzenlenen organizasyon kapsamında, paletli yüzme, sualtı ragbisi ve sualtı hokeyi müsabakaları düzenlendi. Organizasyon zorlu müsabakaların yanı sıra, ilginç görüntülere de sahne oldu.

Havuzun en derin noktalarında gerçekleştirilen müsabakalar sualtından görüntülendi. İzleyiciler ise ekrana yansıtılan görüntülerden müsabakaları takip etti. Zorlayıcı ve yorucu geçen müsabakaların ardından dereceye giren sporculara madalyaları verildi.

‘BU BRANŞLAR ÇOK BİLİNMİYOR’

Antalya Sualtı Sporları Kulübü Başkanı Hüseyin Emre Kazan, “Organizasyon federasyonumuzun onayıyla Antalya’da düzenlenen ilk sualtı oyunları organizasyonu. Sualtı hokeyi, su ragbisi ve paletli yüzme branşlarında 15 yaş altı toplam 85 sporcu katıldı. Sualtı hokeyi Türkiye’de 1999 yılından bu yana oynanıyor. Uluslararası düzeyde ciddi başarılar da elde edildi. Bu branş çok bilinmiyor. Soranlara, buz hokeyinin su altında oynananı diyerek anlatıyoruz. Özellikle 15 yaş altı kategorisiyle ciddi bir altyapı oluşmaya başladı” dedi.

‘İNSANLAR İLK GÖRDÜKLERİNDE BİZİ KEFAL BALIĞINA BENZETİYOR’

Branşa ilginin yüksek olduğunu belirten Türkiye Sualtı Federasyonu Sualtı Ragbisi Teknik Kurulu Başkanı Tarkan Laleli, “Sualtı ragbisi federasyona bağlı devam eden, havuzun derin bölümünde oynanan, basketbol ile güreşin harmanlandığı bir branş diyebiliriz. Görsel olarak havuz dışından izlemenin pek imkanı yok. Kamera yardımıyla sualtındaki görüntüyü dışarı yansıtabiliyoruz. Suyun altında 6’şar kişilik takımlar halinde, fiziksel özelliklere dayalı bir spor. İnsanlar ilk gördüklerinde bizi kefal balığına benzetiyor. Çünkü suyun altında ne olduğunu tam anlayamıyorlar” diye konuştu.

ORGANİZASYONLARIN ARTMASINI İSTİYORLAR

Yakın gelecekte olimpik spor olmasını ümit ettiklerini belirten Laleli, “Türkiye genelinde bu tür organizasyonların artmasıyla branşa ilgi de artacaktır. Sporcular sadece federasyonun düzenlediği organizasyonlarla değil, özel organizasyonlarla da buluştuğu takdirde branşa daha bağlı olacaktır” dedi.

Türkiye Sualtı Federasyonu Paletli Yüzme Teknik Kurul Başkanı Özgür Alemdar, “Antalya’da gerçekleşen bu organizasyona sporcularımızla birlikte katıldık. Paletli yüzme, sualtı sporlarının temeli olarak kabul edilen bireysel bir dal. Hem başlangıç yaşı hem fiziksel kazanımları nedeniyle sualtı sporlarının temeli olarak kabul edilir. Bu branşla sualtı sporlarına başlangıç yapan sporcular, diğer branşlara geçişte büyük avantaj yakalıyor” diye konuştu.

‘ÇOĞU KİŞİNİN YAPAMAYACAĞI BİR SPOR’

Branşın fiziksel olarak çok zorladığını söyleyen sualtı hokeyi sporcusu Suha Bakırtaş, “Müsabaka çok zorlayıcı geçti. Genel olarak zaten zorlayıcı bir spor dalı. Çoğu kişinin yapamayacağı bir spor. Oynamayı becerince çok daha keyifli hale geliyor. Sonuna kadar bu spora devam etmeyi düşünüyorum” dedi.

Bir başka sualtı hokeyi oyuncusu Halil Kaan Bahşi, “Müsabaka biraz zor geçti. 7-8 aydır oynuyorum ve çok keyif alıyorum. Spora devam etmeyi düşünüyorum” diye konuştu.