PrizmaBetGüncelGirişAdresiHızlıveGüvenilirErişim!

Saim Uysal: Ülkemizin verimlilik sorunu

Ülkemizde birçok konuda olduğu gibi makro ekonomik göstergelerde (özellikle sürdürülebilir potansiyel büyüme, istihdam, dış ödemeler dengesi v.s. gibi) de en…

Ülkemizde birçok konuda olduğu gibi makro ekonomik göstergelerde (özellikle sürdürülebilir potansiyel büyüme, istihdam, dış ödemeler dengesi v.s. gibi) de en önemli özelliğimiz konjonktürel, dalgalı, inişli çıkışlı süreçler yaşamamız. Toplumsal refahın arttırılabilmesi için nüfus artış hızınızın üzerinde potansiyel büyümemizi sürekli kılmamız gerekiyor. Buna ilaveten büyümemizin kaliteli olması lazım. Bütün bu süreçleri optimum seviyede sürdürülebilmesi için “verimlilik” sorununu çözmemiz gerekiyor. Verimlilikten toplam faktör verimliliğini anlıyoruz.

Toplam faktör verimliliği ne kadar artırılabilirse büyümenin hem sürdürülebilirliği hem de kalitesi o oranda artıyor. (Daron Acemoğlu 13.12.2022 tarihli konuşması) Daron Hoca’nın tespitlerine göre 1990’larda ülkemizde toplam faktör verimliliği neredeyse sıfır seviyesinde. 2001-2006 arasında ise toplam faktör verimliliğinde ortalama %5 oranları yakalanmış. 2006 yılından sonra ise en büyük hastalığımız olan “sürdürülebilirlik” problemimiz ortaya çıkmış. Giderek verimlilik artışı yok olmuş.

Enflasyon kontrol altına alındığı zaman, doğru bütçe ve mali politikalar uyguladığımız zaman, yolsuzluklara karşı doğru politikalar uyguladığımız zaman, yapısal reformları uygulama kararlılıkları gösterdiğimizde faktör verimlilikleri artıyor. Bu kriterlerden uzaklaştığımızda ise son 10 yılda olduğu gibi verimlilik düşüyor, büyüme potansiyelimizi sürdüremediğimiz gibi büyüme kalitesi de düşüyor.

Verimlilik konusunu ihraç ettiğimiz ürünlerin niteliğinde, rekabet edilebilirliğinde, kilogram fiyatının dünya ölçeğindeki karşılaştırmalarında görmek net olarak mümkün.İhracatımızda yüksek teknolojik ürünler ile katma değerleri yüksek ürünlerin oranı çok az. AR-GE harcamalarının tüm teşviklere rağmen GSYH’ye oranı %1.30’larda kalmış durumda. Bu oranı arttırmadan yüksek katma değerli ürün ihracatı mümkün değil. Düşük kaliteli büyümemiz var.

Tekstil sektörü ihracatında ne kadar büyük rakamlara ulaşırsak ulaşalım marka yaratmamız sınırlı olduğunda birçok uzak doğu ülkesiyle (Hatta Mısır gibi Ortadoğu ülkesiyle) acımasız rekabet açmazlarında kalıyoruz. Bu nedenle kg başına ihracatımız ancak bir buçuk dolarlar civarında.

Ülkemizin kaynaklarını doğru değerlendirmemiz gerekiyor. Tarımsal verimlilikte ciddi sıkıntılar var. Ölçekler çok küçük. Dünyada bu anlamda verimlilik sıralamasında 61. sıradayız. Özellikle eğitim kalitemiz ve düzeyimiz maalesef çok kötü. Prof. Dr. Ufuk Akçiğit’in “Türkiye Akademik Diaspora Raporu”nda belirttiği gibi milyon kişi başına bilimsel ve teknik makale sayısı açısından çok zayıf durumdayız. Türkiye’de akademisyenlerin ortalama verimliliği doktor öğretim üyesi bazında artmasına rağmen doçentlikte durağanlaşmakta, profesörlükte ise aşağı inmeye başlamaktadır. İnovasyon için hayati önem taşıyan doktora ve patent sayılarında ülkeler karşılaştırmasında çok gerilerdeyiz.

İstihdamda ortalama ücret (medyan) asgari ücret düzeyine yaklaştı. Kadınlarımızı daha çok üretime katkı verecek şekilde çalışma alanına almalıyız. Gelişmiş ekonomilerde kişi başına çalışma saati ile kişi başı üretim çıktısı gelişmekte olan ülkelere kıyasla çok fazla. Daha az çalışarak daha çok üretiyor gelişmiş ekonomiler.

Yoksulluk, gelir ve servet dağılımı aşırı bozulmuş durumda. GİNİ katsayısı 0.433’e ulaşarak ülke içindeki gelir dağılımında kayda değer bir bozulmaya işaret ediyor. Gelir dağılımında%80’lik grupsal kesimin gelir gruplarının payı azalırken en üstteki %20’lik kesimin payı ciddi artışlar göstermiştir. Bu anlamda Avrupa ülkelerinden uzaklaşılmış Afrika ve Güney Amerika ülkelerine yaklaşılmıştır. (Oyak Yatırım Eylül 2024 raporu) İnşaat sektörüne dayalı son 20 yıldaki büyümenin kalitesi maalesef çok iyi değil. İnşaat teknolojik ilerleme getirmediği gibi yolsuzluk getiriyor. Ücretlilerin gelirlerini arttırıyor. Ayrıca kayıt dışı oranını hala %30’lardan aşağı indiremiyoruz. Demografik açıdan nüfusumuz yaşlanıyor. Emekli sayısı 15 milyonu geçmiş, çalışanların emeklilere oranı 1.67 kat ile düşük durumda.

Bu açmaz sorundan nasıl çıkacağız?

Bunun kısa ve orta-uzun vadede çözümleri mevcut. Kısa vadede eksikliklerine rağmen “Rasyonele Dönüş Programı”na devam ederek ekonomiyi normalleştirme zeminine almak gerekiyor. Bu süreçte ihmal edilen temel konu sürekli yazdığımız üzere işçi, memur, emekli, küçük esnaf ve çiftçilerin oluşturduğu en alt gelir gruplarının desteklenmesi için son dönemde (2021 Eylül-2023) servet transferleri yoluyla (Rezervlerin negatif reel faizli politika) haksız yere zenginleşen kesimlere vergi getirilerek çözüm yolları aranmasında fayda görüyoruz.

Orta ve uzun dönemde ise Daron Hoca’nın “Dar Koridor” kitabında belirtildiği üzere; Devlet ve toplumun birlikte bir denge içinde çalışması gerekiyor. Bu denge kurulduğu takdirde demokrasi, özgürlük ve bilim ve eğitim ışığında yüksek kaliteli büyümenin yolları açılıyor. Ayrıca evrensel standartta hukuk ve demokrasi ortamında kurumsal düzenlemeleri tamamlayarak sivil toplumu güçlendirmek ve kurumsal ve kurallı yönetim ilkelerini oluşturmamız gerekiyor.

Yazarın GÖZLEM Gazetesinde yayınlanan makalesinde izniyle yeniden yayınlanmıştır

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Finlandiya-Türkiye ticaret hacmi 2,7 milyar Euro

Finlandiya Dışişleri Bakanı Elina Valtonen, Finlandiya ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin son yıllarda giderek arttığını belirterek, “İkili ticaret hacmi şu anda 2,7 milyar Euro’ya ulaştı ve mümkün olan en kısa sürede 5 milyar Euro’ya ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.

Finlandiya Dışişleri Bakanı Elina Valtonen, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, ekonomik alanda yapılabilecekler için ticaret koşullarının iyileştirilmesi ve Gümrük Birliği’nin reforme edilmesinin önemine işaret ederek, “Türk ve Finlandiyalı şirketlerin inovasyon, ticaret, hizmet sektörlerinde yapabileceği çok şey var,. Ancak asıl önemli olan geleceğe yatırım yapmaktır.” diye konuştu.

Finlandiya’nın yıllar boyunca Türkiye’nin AB üyeliğinin güçlü bir savunucusu olduğunu anımsatan Valtonen, “Ülkelerin üyeliğe ulaşmak için geçmesi gereken tüm reformları gerçekleştirmek için her zaman bir yolu vardır. Avrupa’da ve Orta Doğu’da savaşların yaşandığı bu dönemde, jeostratejik bakış açısını da göz önünde bulundurmanın tam zamanı olduğunu belirtmekten mutluluk duyuyoruz. Bu bağlamda da Türkiye fevkalade önemli bir ortak ve gelecekte bir AB üyesi olarak değer veriyoruz” dedi.

Valtonen, Finlandiya ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin son yıllarda giderek arttığını belirterek, şu anda 2,7 milyar Euro’ya ulaştığını ve mümkün olan en kısa sürede 5 milyar Euro’ya ulaşmayı hedeflediklerini ifade etti.

Avrupa’nın en önemli etkinliklerinden Slush’a davet

Finlandiya’nın iş dünyası ve yatırımcılarından Türkiye’ye ilgi olduğunu belirten Valtonen, “Türk dostlarımızı Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de düzenlenecek olan Avrupa’nın en önemli teknoloji ve startup etkinliklerinden Slush’a davet etmek istiyorum” şeklinde konuştu. Valtonen, Slush etkinliğinin küçük veya büyük şirketlerin inovasyonlarını sunmak için harika bir ortam olduğunu ifade ederek, “Slush, dünyanın dört bir yanındaki tüm yatırımcılar orada olacak ve fikirlerinizi ileriye taşıyacak en iyi ortakları bulabileceğiniz bir ortam olacak.” dedi.

Finlandiyalı şirket sayısının büyük ölçüde artmasını bekliyoruz

Finlandiya Dışişleri Bakanı Elina Valtonen, Türkiye’de bulunan Finlandiyalı şirketlerin sayısının yıllar içinde büyük ölçüde artmasını beklediklerini aktararak, bunun için çok çabaladıklarını, görüştüğü tüm şirketlerin memnun olduğunu ve büyümek istediklerini söyledi.

Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ile gerçekleştirdikleri Türkiye ziyareti kapsamında ikili ilişkilere, Orta Doğu’daki gelişmelere, Rusya-Ukrayna Savaşı’na odaklandıklarına değinen Valtonen, “Elbette desteklediğimiz Türkiye’nin AB’ye üyelik yolu ve bunun nasıl ilerletileceği gibi konulara da odaklandık” diye konuştu.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Şimşek: 2026’da enflasyonu tek haneli rakamlara indirmeyi hedefliyoruz

Şimşek: 2026’da enflasyonu tek haneli rakamlara indirmeyi hedefliyoruz

Foreks – Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonun düşürülmesinin sürdürülebilir büyüme ve gelir dağılımında adalet için kritik öneme sahip olduğunu belirterek, 2026 yılında enflasyonu tek haneli seviyelere düşürmeyi hedeflediklerini söyledi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Karabük ziyareti kapsamında ilk olarak AK Parti İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Burada il ve ilçe belediye başkanları, meclis üyeleri, İl Genel Meclisi Başkanı ve partililer ile toplantı yapan Şimşek, ardından Karabük Belediyesi’ne geçip Başkan Özkan Çetinkaya’yı ziyaret etti. Çetinkaya’dan belediyenin çalışmaları hakkında brifing alan Bakan Şimşek, belediye ziyaretinin ardından “Türkiye Buluşmaları” programına katıldı. Bakan Şimşek, burada yaptığı konuşmada Orta Vadeli Program’ın tek hedefinin milletin refahını artırmak olduğunu ifade etti. Bu hedefe ulaşmak için sürdürülebilir büyüme ve daha adil bir gelir dağılımı sağlamanın kritik olduğunu belirten Şimşek, şöyle dedi:

“Bizim Orta Vadeli Programımızın bir tane hedefi var. O da milletimizin refahını arttırmak. Ama büyümek yetmiyor. Büyümenin sonucu ortaya çıkan refah artışının da daha adil bir şekilde dağılımı. Dolayısıyla sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil bir gelir dağılımı bu programın özü. Programın ana hedefi bu. Tabii bu hedefe ulaşmak için fiyat istikrarını sağlamamız lazım. Fiyat istikrarı ne demek? Enflasyonun düşük tek haneli seviyelere çekilmesi demek. Zaten gelir dağılımının bozulmasının en önemli sebebi enflasyon. Enflasyon yüksek olduğu zaman da büyüme performansı düşük. İşte kısa yakın dönem tarihinden bahsetmek istiyorum. 1990’lı yıllarda enflasyon ortalama yüzde 70 civarında, reel büyüme yani ülkede yıllık ortalama büyümesi yüzde 3 civarında. 2000’li yılların başına bakalım. 2000’li yılların başındaki on yıllık ortalama büyüme AK Parti hükümetinin döneminde yüzde 5,7’ye çıkmış. Yüzde 3,1’den yüzde 5,7’ye neredeyse ikiye katlanmış büyüme. Peki bu dönemde ne olmuş? Enflasyon ortalama yüzde 72’den ortalama 9,3’e düşmüş. Enflasyon düşünce ülkede kalıcı bir şekilde daha yüksek büyümeyi sağlayabiliyoruz. Çünkü enflasyonun düşmesi demek öngörülebilirliğin artması demek. Yatırımların artması, üretimin artması demek. Dolayısıyla bizim en büyük önceliğimiz fiyat istikrarıdır. Yani enflasyonun düşük tek haneye inmesi. Çünkü sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil gelir dağılım için olmazsa olmaz. Peki bunu destekleyecek diğer hususlar nelerdir? Tabii ki bütçe disiplini. Bunu sağlayamazsanız enflasyonu indiremez, büyük açıklar verirsiniz. O zaman kamu büyük açık verince normalde özel sektöre yatırımlara gidecek kaynakları kamu kendisi çeker. Yani dışlama etkisi olur. Dolayısıyla bütçe disiplinini tabii ki sağlayacağız.”

“Kalıcı kazanımlara dönmenin tek yolu yapısal reformlar, dönüşümdür”

Türkiye’nin geçmişte yaşadığı sıkıntıların temelinde genelde büyük dış açıklar olduğunu, kalıcı kazanımlara dönmenin tek yolunun her alanda yapısal reformlar olduğunun altını çizen Bakan Şimşek, “Dış açık demek dış borç demek. Sonra bunları yani döndürülmesinde en ufak bir sorun yaşadığınız zaman bu kur’a tabii yansıyor. Dolaylı olarak enflasyona yansıyor. Dolayısıyla bizim cari açığı da sürdürülebilir bir düzeye çekmemiz lazım. Yönetilebilir bir düzene çekmemiz lazım. Bütün bu bahsettiğim gelişmeleri geçici olarak sağlamak yetmiyor. Kalıcı kazanımlara döndürmenin tek yolu var. O da yapısal reformlar, dönüşümdür. Her alanda tarımda, sanayide, bütün alanlarda. Yani verimlilik arttırmak, rekabet gücünü arttırmak için reform yapmamız lazım. Dolayısıyla bizim Orta Vadeli Programımızın özeti bu. Bu programla Türkiye’nin büyümesinin temellerini sağlamlaştırmak istiyoruz. Şimdi bazıları diyebilir ki büyüme yavaşlıyor. Bu geçici bir yavaşlamadır. Çünkü biz daha yüksek sürdürülebilir büyümenin temellerini şimdi sağlamlaştırıyoruz. Burada bu söylediklerimi çok kısa bir şekilde görsellerle zenginleştirmek gerekirse, enflasyon mayıs ayında yüzde 75, ağustos ayı itibarıyla yüzde 52’ye düştü. Önümüzdeki aylarda kalıcı bir şekilde düşmeye devam edecek. Yani enflasyonda kalıcı belirgin bir düşüşün içindeyiz” dedi.

“Dezenflasyonu desteklemek için bütçe disiplinini sağlamamız lazım”

Merkez Bankasının açıkladığı yüzde 42 olan tahmin bandına yakın bir noktaya ulaşılacağını ifade eden Bakan Şimşek, “Bizim Merkez Bankamızın açıkladığı bir tahmin bandı vardı. O tahmin bandının üst kısmı yüzde 42’ydi. Bu sene muhtemelen Merkez Bankamızın tahmin bandının üstüne yakın bir noktaya çekmiş olacağız. Gelecek senede yine bandın orta noktası olan yüzde 17,5 gibi yani en azından Orta Vadeli Program’da öngörüyoruz. Ondan sonraki yıl da tek hane. Tekrar yüzde 10’un altı. Dolayısıyla enflasyonda düşüş patikası bu çerçevede. Dezenflasyonu desteklemek için yani enflasyonda düşüşü desteklemek için bütçede disiplini sağlamamız lazım. Deprem nedeniyle ağırlıklı olarak geçen sene ve bu sene bütçe açıkları yüzde 5 civarında. Milli gelire oranla büyük açık. Şimdi biz bu açığı önümüzdeki sene yüzde 3 civarında, daha sonra yüzde 3’ün altına zaten AK Parti hükümetlerine bakarsanız 20 yıllık geçmişte ortalama bütçe açığı oranı yüzde 2,4. Depreme rağmen tekrar harcama disiplinini sağlayarak biz bütçe disiplinini başaracağız. Son 20 yıla bakarsanız Türkiye’de cari açığın milli gelire oranı yüzde 3,8. Bu sene biz bu açığı yüzde 1,7’ye düşürdük. Önümüzdeki üç yıl boyunca da yüzde 1 ile 2 arası bir tahmin öngörüyoruz, orada tutacağız. Bu düzeyde cari açık sorun değil. Programın özü sürdürülebilir yüksek büyümeye doğru bir altyapı oluşturmak. Bunun için enflasyonu tek haneye düşürmek bütçe açığını, master kriterleri çerçevesinde yüzde 3’ün altına çekmek. Cari açığı sürdürülebilir bir patika yani yüzde 2,5’un altına çekmek. Ve bunun sayesinde de şu anki sıkıntıları geride bırakmak” diye konuştu.

“Cari açığı sürdürülebilir bir noktaya şu an itibarıyla çekmiş durumdayız”

Milletin karşılaştığı en önemli sıkıntının hayat pahalılığı, enflasyon olduğunu, bir diğer önemli sorunun da cari açık olduğunu aktaran Bakan Şimşek, cari açığı sürdürülebilir noktaya çektiklerini ifade ederek şöyle devam etti:

“Milletimizin karşı karşıya olduğu en önemli sıkıntı alanı tabii ki hayat pahalılığı, yani enflasyon. Dolayısıyla bu program esas itibarıyla enflasyonu kalıcı bir şekilde aşağı çekecek bir program. Tabii enflasyonun düşmesi demek, fiyatların düşmesi demek değildir. Yani diyelim ki bu ürünün fiyatı on liraysa ben gelecek sene 11 liraya çıkarsa yüzde 10 enflasyon var demektir. Çünkü ondan 11’e çıktı. Bir sonraki sene yani birden 11 liraya değil de 10 buçuk liraya çıksa o zaman enflasyon yüzde 5 oluyor. Ama fiyat artmaya devam ediyor. Dolayısıyla enflasyonda düşüş demek fiyatlardaki artışın yavaşlaması demek. Peki bu program çalışıyor mu? Bir yıl uyguluyoruz. Eylül ayında programı açtık. Hedeflerimizden bir tanesi cari açığı daraltmak hatırlarsınız. Cari açığı sürdürülebilir bir düzeye çekmek. Geçen sene ortasında cari açık 50 milyar doların üzerinde, 60 milyar dolar civarı. Bu sene temmuz ayından itibaren cari açık 19 milyar dolara düştü. Milli gelire oranı da haziran ay itibarıyla yüzde 2 civarına düştü. Ama yılın sonunda biz yüzde 1,5 ila 2 arası bir cari açık öngörüyoruz. Yüzde 1,7 diye programa yazdık. Dolayısıyla biz cari açıkta hedefimizden çok daha iyi bir noktadayız. Cari açığı sürdürülebilir bir noktaya şu an itibariyle çekmiş durumdayız. Dolayısıyla memleketin dış açık sorununu kalıcı hale getirmek için bu seviyelerde tutup, daha aşağılara çekmek için yapısal dönüşüme ihtiyacımız var. Yani sanayide dönüşüme ihtiyacınız var, bütün diğer alanlarda dönüşüme ihtiyacınız var.”

“Swap hariç net rezerv 30 milyar dolar”

Geçen yıl program öncesi 98,5 milyar dolar brüt rezervin bulunduğunu, bu rezervin 156 milyar dolara çıkartıldığını hatırlatan Bakan Şimşek, “Diğer önemli bir konumuz rezerv konusu. Geçen sene program öncesi 98,5 milyar dolar civarında brüt rezervimiz vardı. Bu rezervi biz yaklaşık 58 milyar dolar arttırıp, 156 milyar dolara çıkarttık. Uluslararası tanımlara göre artık Türkiye rezerv yeterliliğini sağlamış durumda. Tabii bu dönemde önemli tartışmalardan bir tanesi swap hariç rezervlerdi. Bankalardan, Merkez Bankası diye bir geçici olarak döviz alıp ona karşılık TL verince bu bir swap işlemi oluyor. Şimdi swap hariç net rezerv eksi 60,5 milyar dolardı. Swap hariç net rezervleri son 12 ayda 90 milyar dolar arttırdık. Ve Türkiye’nin rezerv sorununu bu anlamda çözdük. Yani artık bu konu bir endişe kaynağı olmaktan çıktı. Net rezerv swap hariç 30 milyar dolar” ifadelerine yer verdi.

“Kur korumalıdan ülkemizin çıkışını öngörüyoruz. Burada da epey mesafe kat ettik”

Kur korumalı mevduattan çıkmanın hedeflendiğini ifade eden Bakan Şimşek, “Diğer önemli bir konu veya önemli bir hedefimiz; kur korumalı mevduattan çıkış. Devlet şöyle bir taahhütte bulunmuş; vatandaş parasını Türk lirasında tutsun bankalarda ama eğer liradaki değer kaybı bankanın ödediği faizin üzerine çıkarsa o farkı da devlet taahhüt etmiş. Bu önemli bir belirsizlik kaynağı. Önemli bir koşullu yükümlülük olarak karşımıza çıkıyor. Bir de dezenflasyon sürecinden dediğim gibi liralaşma stratejimiz var. Çünkü biz liranın faizini yönetebiliyoruz, belirleyebiliyoruz. Yani hani bir aktarım mekanizması var para politikasında. Onun etkili olabilmesi için lira ağırlıklı bir sistem oluşturmamız lazım. Dolayısıyla kur korumalı mevduattan çıkış bizim için bir hedef. Son bir yılda yaklaşık 98 milyar dolar kur korumalı mevduatta düşüş oldu. Epey mesafe kat ettik. Yani eylül başı itibariyle kur korumalı mevduatın faizi 46 milyar dolara düştü 144 milyar dolardan. Biz piyasaları bozmadan önümüzdeki aylarda peyderpey bu bakiyenin daha da düşeceğini ve kur korumalıdan ülkemizin çıkışını öngörüyoruz. Burada da epey mesafe kat ettik” şeklinde konuştu.

“Geçen sene tedbir almasaydık Türkiye böyle bir bütçe açığını yönetemezdi”

Geçen yıl alınan tedbirler ile harcamaları kontrol altına aldıklarını ifade eden Bakan Şimşek, “Bakın Türk lirasının toplam mevduat içerisindeki payı geçen sene yüzde 32 civarı. Şu anda yüzde 53 civarına çıkmış durumda. Bir yılda muazzam bir başarı var. Yani Türk lirasına vatandaşımızın ve uluslararası aktörlerin güveni arttı. Dolayısıyla bir taraftan cari açıkta azaldı bir taraftan KKM’den çıkıyoruz. Bir taraftan rezerv biriktirdik. Bir taraftan da liraya güveni tekrar tesis ediyoruz. 20 yıllık ortalamalara bakarsanız Türkiye’nin bütçe açığı milli gelire oran olarak yüzde 2,4. Fakat deprem etkisiyle geçen sene EYT etkisiyle tedbir almasaydık bütçe açığı uzun vadeli ortalamanın beş katına çıkıyordu. Ama Türkiye böyle bir bütçe açığını yönetemezdi. Dolayısıyla geçen sene tedbir aldık. Geçen sene harcamaları kontrol altına aldık. Deprem hariç ve arz vergileri arttırmak zorunda kaldık. Ama bunu yapmasaydık enflasyon çok farklı seviyelerde olabilirdi. Çok daha yüksek seviyelerde olabilirdi. Dolayısıyla biz aldığımız tedbirlerle bütçe açığını kontrol ettik” dedi.

“Programı başarılı bir şekilde devam ettirirsek risk puanı 200’ün altına düşecek”

Gelecek yıllarda deprem etkisinin azalması, kamuda disiplin ve tasarruf ve diğer etkenlerle birlikte bütçede düzelmelerin devam edeceğinin altını çizen Bakan Şimşek şöyle devam etti:

“Geçen sene bütçe açığı yüzde 5,27’ydi. Ama bunun üçte ikisi depremle alakalı. Bunun 3,6 puanı depremden kaynaklı. Dolayısıyla deprem etkisi azaldıkça bu sene de deprem etkisi yüksek. İnanıyoruz ki bütçede düzelme devam edecek. Tabii vatandaşımız bizden kamuda disiplin istiyor, tasarruf istiyor. Bu konuda önemli adımlar attık. Şöyle son on yıla bakarsınız. Deprem hariç yüce meclisimizin kabul ettiği bir bütçe var. Bir de gerçekleşen bir bütçe var. Genelde on yılın ortalamasından bahsediyorum. On yıl boyunca deprem etkisi hariç, ortalama yıllık bütçedeki sapma yani başlangıç ödeneğine göre gerçekleşme ortalama 9,1 daha yüksek çıkmış. On yıllık bir ortalama. 2024 yılında tesis ettiğimiz bütçe değişikliğiyle, harcama değişikliği harcama kontrolüyle ayrıca tasarruf tedbirleriyle başlangıç ödeneğine göre sapma ondan önceki yani 2024’ten önceki on yıl ortalamanın onda biri bile değil. Dolayısıyla geçen sene ve bu sene attığımız adımlarla bütçe harcamalarında kontrolü ve sağlamış durumdayız. Ve bunun sayesinde muazzam bir tasarruf var. Ve bu tasarruf miktarı gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 1.8i’ine kadar bu sene çıkması öngörülüyor. Türkiye’nin bütün bu çabaları sayesinde, bu program sayesinde risk primi 700 baz puandan 200 baz puana kadar düştü. Biz bu programı başarılı bir şekilde uygulamaya devam edersek belki gelecek sene bu vakitlerde risk primimiz 200 baz puanın altında bir noktada olması muhtemeldir. Bunun sayesinde Türkiye’nin dış borçlanma maliyetleri düştü. Dış borçlanma maliyeti bu hazinenin, devletin yani. Özel sektörün maliyetleri bunun çok üzerinde. Geçen senenin başında hazine borçlanma maliyetleri yüzde 9.75 iken bugün 6.75 civarına kadar düşmüş durumda. 300 baz puan deyip geçmeyin. Yani 250 milyar dolar borcumuz var. Bunu yüzde 9.75 yerine yüzde 6.75’le döndürürseniz muazzam rakamlara tekabül ediyor.”

“Denetim kuruluşları durup dururken not artırmıyor”

Muhalif kesimleri eleştirerek “’Program yok, işe yaramaz’ diyen Bakan Mehmet Şimşek, dünyada bir tek Türkiye’nin kredi derecelendirme puanının arttığına vurgu yaparak şöyle devam etti:

“Bakın geçen senenin ilk beş ayında reel sektör yüz dolar borç ödediğinde dış borç sadece 73 dolar bulabiliyor. Bankacılık sektörü yüz dolar borç ödediğinde 97 dolar bulabiliyordu. Şimdi ise reel sektör ben yüz dolar borç ödediğinde 122 dolar daha ucuza daha düşük maliyetlerle bulabiliyor. Benzer şekilde bankacılık sektörü 100 dolar borç ödediğinde dünyadan 153 dolar alabilir. Dolayısıyla Türkiye’nin dış finansal sorununu çözdük. Risk primini düşürdük. Borçlanma maliyetlerini aşağıya çektik. Ve kredi derecelendirme kuruluşları notumuzu artırıyor. 2024 yılında dünyanın önde gelen üç büyük kredi derecelendirme kuruluşu tarafından notu arttırılan tek ülke dünyada Türkiye. Şimdi bazı kesimler uzun bir süre ortada bir program yok dediler. Halen diyenler var aslında. Program yok diyorlar. Sonra programın olduğu çıkınca bu program işe yaramaz dediler. Bu programa kaynak gelmez dediler. Dışarıdan bu programa kaynak gelmez dediler. Net rezervler 90 milyar dolardı. 2003-2013 döneminde net rezervimiz 32 milyar dolarmış. On yılda net rezerv 38 milyar dolarmış. Son 12 ayda 90 milyar dolar. Bu defa dediler ki yok dediler tamam rezervler artıyor. Halbuki bu gelen paranın dörtte üçünden fazlası vatandaşımızın uluslararası kuruluşların Türk lirasına olan güveninden kaynaklanıyor. Daha uzun vadeli kaynak ve politikayı tercih ediyor. Denetim kuruluşları durup dururken not artırmıyor. Olmayan bir programda not artırılır mı? Ama hala bazı çevreler ortada program yok diyorlar. Ve bazı derecelendirme kuruluşları iki kademe artırıyor. Biz bu programı devam ettirelim notumuz artmaya devam edecek. Rahmetli Özal döneminde geldim ben ilk işte kredi notu düşürülmüş. 90’lı yılların başında Türkiye’ye bir kredi notu verilmiş. O zaman borcu çok düşük. Türkiye’ye yatırım yapılabilir kredi notu verilmiş. İki yıl sonra yani 1993’te yatırım yapılabilir kredi notunu kaybetmiş. Notumuz düşmüş. Notumuzun tekrar yatırım yapılabilir seviyeye gelmesi 19 yıl almış. 2013’te sağladık.”

“Hain darbe girişimi notumuzu düşürdü, yeniden çıkartmakta kararlıyız”

15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası Türkiye’nin puanının “Yatırım yapılabilir” seviyesinin altına düştüğünü, yeniden yatırım yapılabilecek seviyeye çıkartmakta kararlı olduklarını belirten Bakan Şimşek, “Bu defa çok daha hızlı olacak” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sonra hain darbe girişimi sonrası tekrar kredi notumuz yatırım yapılabilir seviyenin altına düştü. Biz tekrar Türkiye’ye yatırım yapılabilir ülke seviyesinin notuna çıkartmakta kararlıyız. Bu defa çok daha hızlı olacak. Öyle görülüyor. Türkiye’nin olduğu en önemli makro ekonomik sorun enflasyondur. Enflasyon yeni bir konu değil ama kolay bir konu da değil. 1970’li yıllarda hükümetler gelmişler. Enflasyonu indireceğiz demişler. İndirememişler. 1980’li enflasyonu düşürememişler. Doksanlı yıllarda her hükümet geldiğinde enflasyonu düşüreceğiz demiş. Enflasyon yüzde yetmiş civarı. 2000’li yılların başında AK Parti hükümetleri döneminde enflasyon tek haneye düşürüldü. Uzun süre orada kaldı. Fakat maalesef son yıllarda tekrar yükseldi. Şimdi tekrar biz enflasyonu tek haneye indirmek istiyoruz. Bu kolay bir süreç değil. 1970’li yıllardan bu yana elli altı ülkede yüzün üzerinde enflasyon şoku yaşanmış. Değişik dönemlerde. Enflasyonu şok öncesine düşürülmesi şok öncesi seviyeye geri getirilmesi ortalama 3,4 yıl alıyor. Bu dünya değeri. Bizim programın ilk yılı geride kaldı. Biz inanıyoruz 2026’nın sonunda kararlı bir şekilde sabırla bu programı uygulayarak enflasyonu tekrar tek haneye düşüreceğiz. Nitekim biz zaten şunu öngördük. Dedik ki programın bu geçiş döneminde enflasyon yükselecek. Mayısta zirveyi bulacak dedik. Mayısta zirveyi bulduk. Mayıstan bu yana enflasyonda 23,5 puanlık düşüş var. Önümüzdeki aylarda bu düşüş devam edecek. Yılı yüzde kırk civarında bir enflasyonla kapatacağız. Gelecek senede yüzde yirminin altına bir enflasyon, bir sonraki sene de yüzde onun altına bir enflasyon.”

“Beceri kazandırması gereken geniş bir nüfus var. Yapay zekâ çağındayız”

Her alanda yapısal dönüşüme dikkat çeken Bakan Şimşek, “Reform gündemine gelince, şimdi makro ekonomide dengeleri düzeltmek için çaba gerekiyor. Para politikası tedbirleri, maliye politikası tedbirleri. Peki diyorlar ya memleketin sorunları, para politikası tedbirleriyle çözülemez. Biz hiçbir zaman memleketin sorunları para politikası tedbirleriyle çözülür demedik, demiyoruz. Sadece maliye politikası tedbirleriyle sorunları çözeriz, onu da demedik. Tam aksine, tabii ki para politikası, maliye politikası, gelirler politikası ama en önemlisi yapısal politikalar. Yani yapısal reform. Yapısal dönüşüm. Çünkü esas kazanımlar burada. Dolayısıyla ülkemizin makro ekonomik dengesizliklerini, sorunlarını çözmek için çok kapsamlı bir problem ortaya koyuyor. Ve bizim programın en büyük bileşeni, en detaylı kısmı en çok sayfa tutan merak edenler için, okumak isteyenler için en büyük kısmı yapısal dönüşüm kısmıdır. Yapısal dönüşümün temel alanları bunlar. Biz insanımıza yatırım yapacağız. Ya sadece öğrenciden bahsetmiyorum. Hayat boyu öğrenmeden bahsediyorum. Şu anda okulda olmayıp da niteliklendirilmesi gereken nitelik yani beceri kazandırması gereken geniş bir nüfus var. Yapay zekâ çağındayız. Hepimizin yeniden belki eğitilmesi gerekir. İleri becerileri kazanmamız gerekiyor. Dolayısıyla bizim en önemli gündemimiz beşeri sermayenin yani insan stokumuzun kalitesinin arttırılması, becerilerinin arttırması. Diğer bir konu yatırım. Şimdi yatırım çekmek için bakın dün Cumhurbaşkanımızın başkanlığından dünyanın önde gelen büyük kuruluşlarda ve şirketlerin temsilcileriyle epey bir mesai yaptık. Bütün dünyaya yatırım çekme yarışında. Yatırım çekmemiz için veya Türkiye’deki yatırımları tutmak bizim müteşebbislerin bizim girişimcilerin başka ülkeler yerine Türkiye’de yatırım yapmasını sağlamamız için ne yapmamız lazım? Yatırım ortamını iyileştirmemiz lazım. Yatırım ortamını iyileştirmek çok kapsamlı bir alan. Hukuk devletini güçlendirmekten başlıyor. Bütün yani birçok unsuru içeriyor. Dolayısıyla yatırım ortamının iyileştirilmesi mesela enflasyon varsa öngörülebilirlik düşüktür. Enflasyonu düşürdüğü zaman yatırım ortamını iyileştirir. Finansmana erişimi iyileştirir. Eminim buradaki girişimcilerimizin çoğunu kafasındaki en önemli sorun finansmana erişimdir” diye konuştu.

“Finansmana erişimi uygun koşullarda sağlamanın yolu enflasyonu kalıcı olarak düşürmek”

2026’da hayata geçirilecek olan karbon vergisine değinen Bakan Şimşek, dijital dönüş, yeşil dönüşümün altını çizerek şöyle konuştu:

“Faturayı başkasına çıkartmadan kalıcı bir şekilde finansmana erişimi uygun koşullarda sağlamanın yolu enflasyonu kalıcı bir şey tek haneye ve düşük tek haneye çekmek. Bunu geçmişte başardık. Tekrar inşallah başaracağız. Sermaye piyasalarının derinleştirilmesi yani sadece bankalardan yatırım amaçlı imkanlara erişim yetmiyor. Mutlaka sermaye piyasası enstrümanlarını da güçlü bir şekilde devreye almak gerekiyor. Kamu maliyesinde reform. Örneğin harcama disiplini bir reformdur. Şu anda dünyanın en önde gelen iki temel alanı. Yeşil dönüşüm demek Türkiye’de özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarının devreye alınması demek. Bu niye önemli? Sadece çevreyle ilgili değil. Bizim mal sattığımız bazı bölgeler örneğin Avrupa Birliği diyor ki ben 2026’dan itibaren belli sektörlere vergi koyacağım diyor. Eğer karbon ayak izi yüksekse. Yani karbon vergisinden bahsediyoruz. İşte Türkiye’nin bütün bu süreçlere hazırlıklı olması için yeşil dönüşümü hızlandırması lazım. Dijital dönüşüm. Her alanda şimdi etkisini gösteriyor. Şimdi esnafımız diyor ki efendim online satış. Bakın satışlar dijitalleşti. Süreçler dijitalleşiyor. Ama her alanda. Sadece tek bir alanda değil. Dolayısıyla bizim mutlaka yeşil ve dijital dönüşüm sağlamamız lazım. Bütün bunların sonucunda ne olacak biliyor musunuz? Türkiye’de verimlilik kalkacak. Rekabet gücü artacak. Büyüme potansiyelimiz artacak. Biz de doğru politikalarla sürdürülebilir yüksek büyümeyi sağlayacağız. Vergi politikaları üzerinden dezenflasyon üzerinden gelir dağılımını bugünkü durumdan çok daha iyileştireceğiz.”

Bakan Şimşek, toplantının ardından Karabük Valiliği ve Kardemir’i ziyaret ederek şehirden ayrılacak.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Antalya’dan 3 puanla dönüyor: Fenerbahçe ikinci yarıda galibiyeti aldı!

Fenerbahçe, Antalyaspor’u deplasmanda 2-0’lık skorla mağlup etti.

Süper Lig’in 7. haftasında Fenerbahçe, Antalyaspor deplasmanına konuk oldu. Corendon Airlines Park’taki mücadeleyi Fenerbahçe 2-0’lık skorla kazandı.

Fenerbahçe’ye Antalya deplasmanında galibiyeti getiren goller ikinci yarıda geldi. Fenerbahçe’nin ilk golünü 63. dakikada Dusan Tadic attı. Sarı-lacivertli takımın diğer golü 81. dakikada Thalisson’dan (kendi kalesine) geldi.

Fenerbahçe, bu sonucun ardından Galatasaray’ın puan kaybettiği haftada hata yapmadı ve puanını 16’ya yükseltti. Antalyaspor, 8 puanda kaldı.

Fenerbahçe, gelecek haftayı BAY geçecek. Sarı-lacivertli takım, milli aradan sonra Samsunspor deplasmanına gidecek. Sarı-lacivertliler, hafta arasında ise perşembe günü UEFA Avrupa Ligi’nde Twente’ye konuk olacak. Antalyaspor, gelecek hafta Rizespor’a konuk olacak.

Karşılaşmadan dakikalar | Antalyaspor 0-2 Fenerbahçe

90′ Mert Yılmaz’ın ceza sahası dışından kaleye gönderdiği şutunda top kalenin üstünden auta çıkıyor.

85′ Fenerbahçe’de beşinci ve son oyuncu değişikliği gerçekleşiyor. Sebastian Szymanski oyundan çıkarken, Mert Hakan Yandaş yerine giren isim oluyor.

82′ Antalyaspor’da beşinci ve son oyuncu değişikliği gerçekleşiyor. Oleksandr Petrusenko oyundan çıkarken, Ramzi Safuri yerine giren isim oluyor.

81′ GOL | Fenerbahçe, Thalisson Kelven’in kendi kalesine attığı golle maçta farkı ikiye çıkarıyor. Filip Kostic’in sol kanattan ceza alanına gönderdiği ortasında, pozisyonu önlemek isteyen Thalisson Kelven’in yaptığı ters kafa vuruşunda meşin yuvarlak Kenan Piric’in solundan ağlarla buluşuyor.

79′ Fenerbahçe’de dördüncü oyuncu değişikliği gerçekleşiyor. Edin Dzeko oyundan çıkarken, Youssef En-Nesyri yerine giren isim oluyor.

77′ Tadic’in Dzeko’ya attığı yerden pasta Dzeko sol çarprazdan sağ ayağının içiyle şut çekti. Top ağlara gitti ama yan hakem ofsayt bayrağını kaldırdı.

75′ Veysel Sarı oyundan çıkarken, Amar Gerxhaliu yerine giren isim oluyor.

74′ Antalyaspor’da aynı anda üç oyuncu değişikliği gerçekleşiyor. Andros Townsend oyundan çıkarken, Sander van de Streek yerine giren isim oluyor.

69′ Fenerbahçe’de üçüncü oyuncu değişikliği gerçekleşiyor. Allan Saint-Maximin oyundan çıkarken, Rodrigo Becao yerine giren isim oluyor.

65′ Braian Samudio’nun ceza alanına gönderdiği ortasına yükselen Soner Dikmen’in kafa vuruşunda top kalenin üstünden auta çıkıyor.

63′ GOL | Antalyaspor atağa çıkarken topu kaybetti. Fred, Tadic’in ceza sahasına koşusunu gördü ve topu attı.Tadic’in kale yakınında vuruşunda top ağlarla buluştu.

55′ Jakub Kaluzinski’nin ceza sahası dışından kaleye gönderdiği şutunda top kalenin üstünden auta çıkıyor.

50′ Antalyaspor’da ilk oyuncu değişikliği gerçekleşiyor. Sakatlık geçiren Erdal Rakip oyundan çıkarken, Soner Dikmen yerine giren isim oluyor.

49′ Erdal Rakip’in sakatlığı nedeniyle oyun kısa bir süre duruyor.

46′ Fenerbahçe’de İsmail ve Djiku oyundan çıktı yerine Kostic ve Fred girdi.

45′ Orta sahada yaşanan ikili mücadele sırasında Thalisson Kelven, Edin Dzeko’ya arkadan kontrolsüz bir müdahalede bulununca Cihan Aydın tarafından sarı kartla cezalandırılıyor.

45′ Sol kanattan kazanılan korneri kullanan Sebastian Szymanski’nin ceza alanına gönderdiği ortasına yükselen Çağlar Söyüncü istediği vuruşu yapamıyor.

43′ Antalyaspor’da sağ kanatta Townsend’in getirdiği topta ceza sahası yayına doğru yerden bir pas aattı. Erdal’ın yaydan çektiği şut Fenerbahçe savunmasından döndü.

42′ Sağ kanatta Mert Müldür’ün pasına hareketlenen Dusan Tadic için yan hakem ofsayt bayrağını kaldırıyor.

40′ İsmail Yüksek ceza sahası dışından sol ayağının üstüyle şut çekti. Top üstten dışarı gitti.

39′ Amrabat’ın sağ kanatta Tadic’e verdiği topta Tadic ceza sahasına tehlikeli bir orta yaptı fakat savunma araya girerek topu kornere gönderdi. Fenerbahçe köşe vuruşu kullanacak.

34′ Sol kanattan kazanılan korneri kullanan Sebastian Szymanski’nin ceza alanına gönderdiği ortasında Jakub Kaluzinski topu uzaklaştırmayı başarıyor.

34′ Allan Saint-Maximin’in ceza alanında sol çaprazdan yaptığı vuruşta savunmaya çarpan top kornere çıkıyor.

33′ Güray Vural’ın sağ kanattan ceza alanına gönderdiği ortasına hareketlenen Braian Samudio için yan hakem ofsayt bayrağını kaldırıyor.

32′ Djiku’nun Sağ kanatta Samudio’ya yaptığı faulün ardından sarı kart gördü. Antalyaspor serbest vuruş kullanacak.

31′ İsmail Yüksek’in orta sahada kaptırdığı topta Djenepo topu Samudio’ya verdi. Samudio’nun uzaklardan çektiği şut üstten farklı bir biçimde dışarı gitti.

28′ Fenerbahçe’de Çağlar’ın baskı altında kalması ile Antalyaspor’lu futbolcular topa sahip oldu.Djenepo’nun çektiği şutta top savunmadan geri döndü.

21′ Oosterwolde’nin sol kanattan Maxımın’e attığı yüksek pasta top kaleci Piric’de kaldı.

19′ Sofyan Amrabat’ın ceza sahası dışından kaleye gönderdiği şutunda top kalenin üstünden auta çıkıyor.

18′ Tadic’in Dzeko’ya yolladığı uzun topta Antalyaspor savunması tehlikeyi önledi ve topu taca gönderdi.

15′ Karşılıklı top kayıplarının ardından Mert Müldür, orta sahada Erdal’a faul yaptı.

12′ DİREK! Antalyaspor’da Kaluzinski ceza sahası dışından şut çekti. Direkten dönen top Livakovic’İn ellerinde kaldı.

10′ Mert Müldür sağ kanattan geliştirdiği atakta ceza sahasına girmeye çalıştı fakat topu ayağından fazla açınca top auta gitti.

4′ VAR incelemesinin ardından Fenerbahçe taç atışıyla oyuna başladı.

3′ Topun çizgiyi geçtiği yönünde Fenerbahçeli futbolcuların hakem Cihan Aydın’a itirazları sürüyor.

2′ Sağ kanattan Mert Müldür’ün açtığı ortada ceza sahası içinde karambol yaşandı. Antalyaspor savunmasına çarpıp yan direkten dönen topta Szymanski boş kaleye topu gönderemedi. Antalyaspor savunması tehlikeyi önledi.

1′ Mücadelede ilk düdük çaldı.

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek: ‘2026’da enflasyonu tek haneli rakamlara indirmeyi hedefliyoruz’

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bir takım ziyaretler kapsamında Karabük’e seyahat etti. Belediye ziyaretinin ardından ‘Türkiye Buluşmaları’ programına katılan Bakan Şimşek 2026 yılında enflasyonu tek haneli seviyelere düşürmeyi hedeflediklerini söyledi

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek 2026 yılında enflasyonu tek haneli seviyelere düşürmeyi hedeflediklerini açıkladı.

Karabük ziyareti kapsamında ‘Türkiye Buluşmaları’ programına katılan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ülke ekonomisi hakkında açıklamalarda bulundu.

‘Bizim en büyük önceliğimiz fiyat istikrarıdır’

Orta Vadeli Program’ın tek hedefinin milletin refahını artırmak olduğunu belirten Bakan Mehmet Şimşek şöyle konuştu:

Bizim Orta Vadeli Programımızın bir tane hedefi var. O da milletimizin refahını arttırmak. Ama büyümek yetmiyor. Büyümenin sonucu ortaya çıkan refah artışının da daha adil bir şekilde dağılımı. Dolayısıyla sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil bir gelir dağılımı bu programın özü. Programın ana hedefi bu. Tabii bu hedefe ulaşmak için fiyat istikrarını sağlamamız lazım. Fiyat istikrarı ne demek? Enflasyonun düşük tek haneli seviyelere çekilmesi demek. Zaten gelir dağılımının bozulmasının en önemli sebebi enflasyon. Enflasyon yüksek olduğu zaman da büyüme performansı düşük. İşte kısa yakın dönem tarihinden bahsetmek istiyorum. 1990’lı yıllarda enflasyon ortalama yüzde 70 civarında, reel büyüme yani ülkede yıllık ortalama büyümesi yüzde 3 civarında. 2000’li yılların başına bakalım. 2000’li yılların başındaki on yıllık ortalama büyüme AK Parti hükümetinin döneminde yüzde 5.7’ye çıkmış. Yüzde 3.1’den yüzde 5.7’ye neredeyse ikiye katlanmış büyüme. Peki bu dönemde ne olmuş? Enflasyon ortalama yüzde 72’den ortalama 9.3’e düşmüş. Enflasyon düşünce ülkede kalıcı bir şekilde daha yüksek büyümeyi sağlayabiliyoruz. Çünkü enflasyonun düşmesi demek öngörülebilirliğin artması demek. Yatırımların artması, üretimin artması demek. Dolayısıyla bizim en büyük önceliğimiz fiyat istikrarıdır. Yani enflasyonun düşük tek haneye inmesi. Çünkü sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil gelir dağılım için olmazsa olmaz. Peki bunu destekleyecek diğer hususlar nelerdir? Tabii ki bütçe disiplini. Bunu sağlayamazsanız enflasyonu indiremez, büyük açıklar verirsiniz. O zaman kamu büyük açık verince normalde özel sektöre yatırımlara gidecek kaynakları kamu kendisi çeker. Yani dışlama etkisi olur. Dolayısıyla bütçe disiplinini tabii ki sağlayacağız.

‘Dış açık demek dış borç demek’

Yapısal reformların önemine değinen Bakan Şimşek “Dış açık demek dış borç demek. Sonra bunları yani döndürülmesinde en ufak bir sorun yaşadığınız zaman bu kur’a tabii yansıyor. Dolaylı olarak enflasyona yansıyor. Dolayısıyla bizim cari açığı da sürdürülebilir bir düzeye çekmemiz lazım. Yönetilebilir bir düzene çekmemiz lazım. Bütün bu bahsettiğim gelişmeleri geçici olarak sağlamak yetmiyor. Kalıcı kazanımlara döndürmenin tek yolu var. O da yapısal reformlar, dönüşümdür. Her alanda tarımda, sanayide, bütün alanlarda. Yani verimlilik arttırmak, rekabet gücünü arttırmak için reform yapmamız lazım. Dolayısıyla bizim Orta Vadeli Programımızın özeti bu. Bu programla Türkiye’nin büyümesinin temellerini sağlamlaştırmak istiyoruz. Şimdi bazıları diyebilir ki büyüme yavaşlıyor. Bu geçici bir yavaşlamadır. Çünkü biz daha yüksek sürdürülebilir büyümenin temellerini şimdi sağlamlaştırıyoruz. Burada bu söylediklerimi çok kısa bir şekilde görsellerle zenginleştirmek gerekirse, enflasyon mayıs ayında yüzde 75, ağustos ayı itibarıyla yüzde 52’ye düştü. Önümüzdeki aylarda kalıcı bir şekilde düşmeye devam edecek. Yani enflasyonda kalıcı belirgin bir düşüşün içindeyiz” dedi.

‘Ondan sonraki yıl da tek hane’

Bütçe disiplini hakkında konuşan Bakan Şimşek “Bizim Merkez Bankamızın açıkladığı bir tahmin bandı vardı. O tahmin bandının üst kısmı yüzde 42’ydi. Bu sene muhtemelen Merkez Bankamızın tahmin bandının üstüne yakın bir noktaya çekmiş olacağız. Gelecek senede yine bandın orta noktası olan yüzde 17.5 gibi yani en azından Orta Vadeli Program’da öngörüyoruz. Ondan sonraki yıl da tek hane. Tekrar yüzde 10’un altı. Dolayısıyla enflasyonda düşüş patikası bu çerçevede. Dezenflasyonu desteklemek için yani enflasyonda düşüşü desteklemek için bütçede disiplini sağlamamız lazım. Deprem nedeniyle ağırlıklı olarak geçen sene ve bu sene bütçe açıkları yüzde 5 civarında. Milli gelire oranla büyük açık. Şimdi biz bu açığı önümüzdeki sene yüzde 3 civarında, daha sonra yüzde 3’ün altına zaten AK Parti hükümetlerine bakarsanız 20 yıllık geçmişte ortalama bütçe açığı oranı yüzde 2.4. Depreme rağmen tekrar harcama disiplinini sağlayarak biz bütçe disiplinini başaracağız. Son 20 yıla bakarsanız Türkiye’de cari açığın milli gelire oranı yüzde 3.8. Bu sene biz bu açığı yüzde 1.7’ye düşürdük. Önümüzdeki üç yıl boyunca da yüzde 1 ile 2 arası bir tahmin öngörüyoruz, orada tutacağız. Bu düzeyde cari açık sorun değil. Programın özü sürdürülebilir yüksek büyümeye doğru bir altyapı oluşturmak. Bunun için enflasyonu tek haneye düşürmek bütçe açığını, master kriterleri çerçevesinde yüzde 3’ün altına çekmek. Cari açığı sürdürülebilir bir patika yani yüzde 2.5’un altına çekmek. Ve bunun sayesinde de şu anki sıkıntıları geride bırakmak” şeklinde konuştu.

‘Cari açık 19 milyar dolara düştü’

Milletin sıkıntısının hayat pahalılığı ve enflasyon olduğunu belirten Bakan Mehmet Şimşek şunları söyledi:

Milletimizin karşı karşıya olduğu en önemli sıkıntı alanı tabii ki hayat pahalılığı, yani enflasyon. Dolayısıyla bu program esas itibarıyla enflasyonu kalıcı bir şekilde aşağı çekecek bir program. Tabii enflasyonun düşmesi demek, fiyatların düşmesi demek değildir. Yani diyelim ki bu ürünün fiyatı on liraysa ben gelecek sene 11 liraya çıkarsa yüzde 10 enflasyon var demektir. Çünkü ondan 11’e çıktı. Bir sonraki sene yani birden 11 liraya değil de 10 buçuk liraya çıksa o zaman enflasyon yüzde 5 oluyor. Ama fiyat artmaya devam ediyor. Dolayısıyla enflasyonda düşüş demek fiyatlardaki artışın yavaşlaması demek. Peki bu program çalışıyor mu? Bir yıl uyguluyoruz. Eylül ayında programı açtık. Hedeflerimizden bir tanesi cari açığı daraltmak hatırlarsınız. Cari açığı sürdürülebilir bir düzeye çekmek. Geçen sene ortasında cari açık 50 milyar doların üzerinde, 60 milyar dolar civarı. Bu sene temmuz ayından itibaren cari açık 19 milyar dolara düştü. Milli gelire oranı da haziran ay itibarıyla yüzde 2 civarına düştü. Ama yılın sonunda biz yüzde 1,5 ila 2 arası bir cari açık öngörüyoruz. Yüzde 1.7 diye programa yazdık. Dolayısıyla biz cari açıkta hedefimizden çok daha iyi bir noktadayız. Cari açığı sürdürülebilir bir noktaya şu an itibariyle çekmiş durumdayız. Dolayısıyla memleketin dış açık sorununu kalıcı hale getirmek için bu seviyelerde tutup, daha aşağılara çekmek için yapısal dönüşüme ihtiyacımız var. Yani sanayide dönüşüme ihtiyacınız var, bütün diğer alanlarda dönüşüme ihtiyacınız var.

‘Net rezerv swap hariç 30 milyar dolar’

Brüt ve net rezervler hakkında konuşan Bakan Şimşek “Diğer önemli bir konumuz rezerv konusu. Geçen sene program öncesi 98.5 milyar dolar civarında brüt rezervimiz vardı. Bu rezervi biz yaklaşık 58 milyar dolar arttırıp, 156 milyar dolara çıkarttık. Uluslararası tanımlara göre artık Türkiye rezerv yeterliliğini sağlamış durumda. Tabii bu dönemde önemli tartışmalardan bir tanesi swap hariç rezervlerdi. Bankalardan, Merkez Bankası diye bir geçici olarak döviz alıp ona karşılık TL verince bu bir swap işlemi oluyor. Şimdi swap hariç net rezerv eksi 60.5 milyar dolardı. Swap hariç net rezervleri son 12 ayda 90 milyar dolar arttırdık. Ve Türkiye’nin rezerv sorununu bu anlamda çözdük. Yani artık bu konu bir endişe kaynağı olmaktan çıktı. Net rezerv swap hariç 30 milyar dolar” dedi.

‘Kur korumalı mevduattan çıkış’

KKM konusuna da değinen Bakan Şimşek “Diğer önemli bir konu veya önemli bir hedefimiz; kur korumalı mevduattan çıkış. Devlet şöyle bir taahhütte bulunmuş; vatandaş parasını Türk lirasında tutsun bankalarda ama eğer liradaki değer kaybı bankanın ödediği faizin üzerine çıkarsa o farkı da devlet taahhüt etmiş. Bu önemli bir belirsizlik kaynağı. Önemli bir koşullu yükümlülük olarak karşımıza çıkıyor. Bir de dezenflasyon sürecinden dediğim gibi liralaşma stratejimiz var. Çünkü biz liranın faizini yönetebiliyoruz, belirleyebiliyoruz. Yani hani bir aktarım mekanizması var para politikasında. Onun etkili olabilmesi için lira ağırlıklı bir sistem oluşturmamız lazım. Dolayısıyla kur korumalı mevduattan çıkış bizim için bir hedef. Son bir yılda yaklaşık 98 milyar dolar kur korumalı mevduatta düşüş oldu. Epey mesafe kat ettik. Yani eylül başı itibariyle kur korumalı mevduatın faizi 46 milyar dolara düştü 144 milyar dolardan. Biz piyasaları bozmadan önümüzdeki aylarda peyderpey bu bakiyenin daha da düşeceğini ve kur korumalıdan ülkemizin çıkışını öngörüyoruz. Burada da epey mesafe kat ettik. Bakın Türk lirasının toplam mevduat içerisindeki payı geçen sene yüzde 32 civarı. Şu anda yüzde 53 civarına çıkmış durumda. Bir yılda muazzam bir başarı var. Yani Türk lirasına vatandaşımızın ve uluslararası aktörlerin güveni arttı. Dolayısıyla bir taraftan cari açıkta azaldı bir taraftan KKM’den çıkıyoruz. Bir taraftan rezerv biriktirdik. Bir taraftan da liraya güveni tekrar tesis ediyoruz. 20 yıllık ortalamalara bakarsanız Türkiye’nin bütçe açığı milli gelire oran olarak yüzde 2.4. Fakat deprem etkisiyle geçen sene EYT etkisiyle tedbir almasaydık bütçe açığı uzun vadeli ortalamanın beş katına çıkıyordu. Ama Türkiye böyle bir bütçe açığını yönetemezdi. Dolayısıyla geçen sene tedbir aldık. Geçen sene harcamaları kontrol altına aldık. Deprem hariç ve arz vergileri arttırmak zorunda kaldık. Ama bunu yapmasaydık enflasyon çok farklı seviyelerde olabilirdi. Çok daha yüksek seviyelerde olabilirdi. Dolayısıyla biz aldığımız tedbirlerle bütçe açığını kontrol ettik” ifadesinde bulundu.

‘Son 12 ayda 90 milyar dolar’

Muhalif kesimleri eleştirerek ”Program yok, işe yaramaz” diyen Bakan Mehmet Şimşek şöyle konuştu:

Bakın geçen senenin ilk beş ayında reel sektör yüz dolar borç ödediğinde dış borç sadece 73 dolar bulabiliyor. Bankacılık sektörü yüz dolar borç ödediğinde 97 dolar bulabiliyordu. Şimdi ise reel sektör ben yüz dolar borç ödediğinde 122 dolar daha ucuza daha düşük maliyetlerle bulabiliyor. Benzer şekilde bankacılık sektörü 100 dolar borç ödediğinde dünyadan 153 dolar alabilir. Dolayısıyla Türkiye’nin dış finansal sorununu çözdük. Risk primini düşürdük. Borçlanma maliyetlerini aşağıya çektik. Ve kredi derecelendirme kuruluşları notumuzu artırıyor. 2024 yılında dünyanın önde gelen üç büyük kredi derecelendirme kuruluşu tarafından notu arttırılan tek ülke dünyada Türkiye. Şimdi bazı kesimler uzun bir süre ortada bir program yok dediler. Halen diyenler var aslında. Program yok diyorlar. Sonra programın olduğu çıkınca bu program işe yaramaz dediler. Bu programa kaynak gelmez dediler. Dışarıdan bu programa kaynak gelmez dediler. Net rezervler 90 milyar dolardı. 2003-2013 döneminde net rezervimiz 32 milyar dolarmış. On yılda net rezerv 38 milyar dolarmış. Son 12 ayda 90 milyar dolar. Bu defa dediler ki yok dediler tamam rezervler artıyor. Halbuki bu gelen paranın dörtte üçünden fazlası vatandaşımızın uluslararası kuruluşların Türk lirasına olan güveninden kaynaklanıyor. Daha uzun vadeli kaynak ve politikayı tercih ediyor. Denetim kuruluşları durup dururken not artırmıyor. Olmayan bir programda not artırılır mı? Ama hala bazı çevreler ortada program yok diyorlar. Ve bazı derecelendirme kuruluşları iki kademe artırıyor. Biz bu programı devam ettirelim notumuz artmaya devam edecek. Rahmetli Özal döneminde geldim ben ilk işte kredi notu düşürülmüş. 90’lı yılların başında Türkiye’ye bir kredi notu verilmiş. O zaman borcu çok düşük. Türkiye’ye yatırım yapılabilir kredi notu verilmiş. İki yıl sonra yani 1993’te yatırım yapılabilir kredi notunu kaybetmiş. Notumuz düşmüş. Notumuzun tekrar yatırım yapılabilir seviyeye gelmesi 19 yıl almış. 2013’te sağladık.

‘Hain darbe girişimi notumuzu düşürdü’

15 Temmuz 2016 Darbe girişiminin ekonomiyi etkilediğini belirten Bakan Mehmet Şimşek “Sonra hain darbe girişimi sonrası tekrar kredi notumuz yatırım yapılabilir seviyenin altına düştü. Biz tekrar Türkiye’ye yatırım yapılabilir ülke seviyesinin notuna çıkartmakta kararlıyız. Bu defa çok daha hızlı olacak. Öyle görülüyor. Türkiye’nin olduğu en önemli makro ekonomik sorun enflasyondur. Enflasyon yeni bir konu değil ama kolay bir konu da değil. 1970’li yıllarda hükümetler gelmişler. Enflasyonu indireceğiz demişler. İndirememişler. 1980’li enflasyonu düşürememişler. Doksanlı yıllarda her hükümet geldiğinde enflasyonu düşüreceğiz demiş. Enflasyon yüzde yetmiş civarı. 2000’li yılların başında AK Parti hükümetleri döneminde enflasyon tek haneye düşürüldü. Uzun süre orada kaldı. Fakat maalesef son yıllarda tekrar yükseldi. Şimdi tekrar biz enflasyonu tek haneye indirmek istiyoruz. Bu kolay bir süreç değil. 1970’li yıllardan bu yana elli altı ülkede yüzün üzerinde enflasyon şoku yaşanmış. Değişik dönemlerde. Enflasyonu şok öncesine düşürülmesi şok öncesi seviyeye geri getirilmesi ortalama 3.4 yıl alıyor. Bu dünya değeri. Bizim programın ilk yılı geride kaldı. Biz inanıyoruz 2026’nın sonunda kararlı bir şekilde sabırla bu programı uygulayarak enflasyonu tekrar tek haneye düşüreceğiz. Nitekim biz zaten şunu öngördük. Dedik ki programın bu geçiş döneminde enflasyon yükselecek. Mayısta zirveyi bulacak dedik. Mayısta zirveyi bulduk. Mayıstan bu yana enflasyonda 23.5 puanlık düşüş var. Önümüzdeki aylarda bu düşüş devam edecek. Yılı yüzde kırk civarında bir enflasyonla kapatacağız. Gelecek senede yüzde yirminin altına bir enflasyon, bir sonraki sene de yüzde onun altına bir enflasyon” dedi.

Fenerbahçe, Avrupa’da yara sardı

UEFA Avrupa Ligi’nin ilk haftasında Fenerbahçe, Union Saint-Gilloise’yi sahasında 2-1 mağlup etti.

UEFA Avrupa Ligi’nin ilk haftasında Fenerbahçe, sahasında Union Saint-Gilloise ile karşı karşıya geldi. Ülker Stadyumu’ndaki maçı Fenerbahçe 2-1’lik skorla kazandı.

Fenerbahçe’ye galibiyeti getiren golleri 26. dakikada Çağlar Söyüncü ve 82. dakikada Christian Burgess (Kendi kalesine) attı. Union Saint-Gilloise’nin tek golü 90+4’te Ross Sykes’tan geldi.

Union Saint-Gilloise, Kevin Mac Allister’ın 74. dakikada kırmızı kart görmesi sonrası mücadeleyi 10 kişi tamamladı. Fenerbahçe de 90. dakikada Osayi Samuel’in kırmızı kart görmesiyle maçı 10 kişi tamamladı.

Fenerbahçe’de Dominik Livakovic, 90+2. dakikada penaltıda gole izin vermedi.

Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, bu maçla birlikte Avrupa’da rekor kırdı. Portekizli teknik adam, 21. yüzyıl içinde dokuz farklı takımla Avrupa’da grup aşamasında mücadele ederek rekor kırdı.

Mourinho’nun Avrupa’da grup aşamasında mücadele ettiği takımlar;

Benfica, Porto, Chelsea,, Inter, Real Madrid, Manchester United, Tottenham, Roma, Fenerbahçe

Bu sonucun ardından Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi’nin ilk haftasında hanesine 3 puanı yazdı. Belçika ekibi Union Saint-Gilloise ilk hafta puan alamadı.

Fenerbahçe, ligde hafta sonunda Antalyaspor deplasmanına gidecek. Sarı-lacivertliler, Avrupa Ligi’nde ise gelecek hafta Twente ile deplasmanda karşılaşacak. Union Saint-Gilloise, Avrupa Ligi’ndeki bir sonraki haftada sahasında Bodo/Glimt ile karşılaşacak.

MOURINHO’DAN ROTASYON

UEFA Avrupa Ligi’nin ilk haftasında Belçika temsilcisi Union Saint-Gilloise’ı konuk eden Fenerbahçe’de teknik direktör Jose Mourinho, ligdeki Galatasaray derbisinin ilk 11’ine göre kadrosunda geniş rotasyon yaptı.

Deneyimli teknik adam, Ülker Stadı’nda oynanan karşılaşmada Galatasaray derbisine ilk 11’de başlayan Alexander Djiku, İsmail Yüksek, Edin Dzeko, Dusan Tadic ve Allan Saint-Maximin’i yedek soyundurdu.

61 yaşındaki teknik adam, bu isimlerin yerine Rodrigo Becao, Sofyan Amrabat, İrfan Can Kahveci, Cengiz Ünder ve Youssef En-Nesyri’yi ilk 11’de görevlendirdi.

Union Saint-Gilloise karşısında kalede Dominik Livakovic’i oynatan Portekizli teknik adam, savunma hattını Mert Müldür, Rodrigo Becao, Çağlar Söyüncü ve Jayden Oosterwolde’den kurdu.

Orta sahada Sofyan Amrabat ile Fred Rodrigues’e şans veren Mourinho, hücumda İrfan Can Kahveci, Sebastian Szymanski ve Cengiz Ünder’i görevlendirdi. Mourinho, gol yollarında ise Youssef En-Nesyri’yi tercih etti.

CENGİZ ÜNDER İLK KEZ

Fenerbahçe’nin milli futbolcusu Cengiz Ünder, bu sezon sarı-lacivertli formayla ilk kez ilk 11’de görevlendirildi.

Sezon başında transfer döneminde gönderilmesi gündeme gelen ancak Mourinho’nun takımda tuttuğu Cengiz, ligde 2 maçta sonradan oyuna dahil olmuştu.

Cengiz Ünder, bu sezon ilk kez Union Saint-Gilloise karşısında ilk 11’de oynatıldı.

SAKATLIK: KADRODAN ÇIKARTILDI

Fenerbahçe’nin file bekçilerinden İrfan Can Eğribayat, yaşadığı sakatlık nedeniyle maç kadrosundan çıkarıldı.

Diz ağrısı yaşayan İrfan Can’ın yerine 17 yaşındaki genç kaleci Ömer Bircan Camcı kadroya dahil edildi.

AMRABAT İLK KEZ 11’DE

Fenerbahçe’nin yeni transferi Sofyan Amrabat, bu sezon ilk kez ilk 11’de forma şansı buldu.

Transfer döneminin son bölümünde kadroya katılan tecrübeli orta saha oyuncusu, Kasımpaşa ve Galatasaray müsabakalarında sonradan oyuna dahil olmuştu.

TRİBÜNLERDE BOŞLUK

Fenerbahçeli taraftarlar, Union Saint-Gilloise maçına beklenen ilgiyi göstermedi.

Taraftarlar, sezon başından beri tüm maçlarda Kadıköy’ün tamamını doldururken, bu maçta yer yer boşluklar dikkati çekti.

İLK TEHLİKE RAKİPTEN

Karşılaşmadaki ilk tehlikeli atak rakip Union Saint-Gilloise’den geldi. Henüz 2. dakikada Sadiki’nin altıpasa çevirdiği topu Jayden Oosterwolde karşıladı ve çizgiden çıkardı.

Union Saint-Gilloise, 17. dakikada yine etkili geldi. Bu dakikada ceza sahasına giren Ivanovic’in şutunu kaleci Dominik Livakovic kurtardı.

FENERBAHÇE GOLÜ BULDU

Fenerbahçe, 26. dakikada öne geçti. Sarı-lacivertli takım, bu dakikada sol kanattan korner kazandı. Cengiz Ünder, bu korneri Szymanski ile paslaşarak kullandı. Szymanski’nin arka direğe kestiği topu Becao indirdi ve Çağlar Söyüncü yakın mesafeden ağlara gönderdi.

EN-NESYRI KALEYİ BULAMADI

Fenerbahçe, 36. dakikada rakip kaleyi En-Nesyri ile yokladı. Sağ kanattan Mert Müldür’ün ortasında Faslı futbolcu, zor pozisyonda vuruşunu yaptı. Bu vuruş dışarıya gitti.

Fenerbahçe, Çağlar Söyüncü’nün attığı golle Union Saint-Gilloise karşısında soyunma odasına 1-0 önde gitti.

ÜST ÜSTE TEHLİKELER

Fenerbahçe, ikinci yarıda Youssef En-Nesyri ile rakip kalede üst üste tehlikeli pozisyonlar buldu.

48. dakikada Sebastian Szymanski’nin pasıyla topla buluşan En-Nesyri’nin vuruşu dışarıya gitti.

Faslı golcü, 54. dakikada bu kez kafayla rakip kaleyi yokladı. Kornerden gelen topa iyi yükselen En-Nesyri’nin kafa vuruşunu savunma çizgiden çıkardı.

JOSE MOURINHO’DAN İKİ HAMLE

Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, 65. dakikada oyuna müdahalede bulundu. Sarı-lacivertli takımda Dusan Tadic ve Osayi Samuel oyuna dahil oldu. İrfan Can Kahveci ve Mert Müldür kenara geldi.

EN-NESYRI YİNE KALEYİ DÜŞÜNDÜ

Fenerbahçe, 71’de bir kez daha etkili oldu. Youssef En-Nesyri, sağ kanattan gelen ortada ceza sahasında iyi yükseldi. En-Nesyri’nin kafa vuruşu kaleci Moris’te kaldı.

UNION SAINT-GILLOISE 10 KİŞİ KALDI

Union Saint-Gilloise, karşılaşmanın 74. dakikasında 10 kişi kaldı. Belçika temsilcisinde Mac Allister, bu dakikada ceza sahasına giren En-Nesyri’ye yaptığı müdahale sonrası doğrudan kırmızı kart gördü. Fenerbahçeli futbolcular, Mac Allister’ın müdahalesinin ceza sahasında olduğu yönünde penaltı itirazında bulundu. Fransız hakem Benoit Bastien, serbest vuruş kararında kaldı.

EN-NESYRI KENARA GELDİ

Fenerbahçe’de ikinci yarıda önemli pozisyonlar bulan Youssef En-Nesyri, 77’de kenara geldi. Bu dakikada Edin Dzeko oyuna dahil oldu. Sarı-lacivertli takımda Cengiz Ünder de yerini Mert Hakan’a bıraktı.

FENERBAHÇE İKİYİ BULDU

Fenerbahçe, 82. dakikada ikinci golü buldu. Bu dakikada Osayi Samuel’in ceza sahası içinden vuruşu kaleci Moris’ten döndü. Bu top savunmadan Christian Burgess’e çarptı ve ağlara gitti.

RAKİP PENALTI KAZANDI

Union Saint-Gilloise, 90. dakikada Osayi Samuel’in Niang’ı düşürmesi sonrası penaltı kazandı. Oyuna girdikten sonra 87’de sarı kart gören Samuel, penaltı pozisyonunda ikinci sarı karttan kırmızı kartla oyun dışında kaldı.

LIVAKOVIC KURTARDI

90+2’de penaltıda topun başına Franjo Ivanovic, geldi. Dominik Livakovic, Ivanovic’in penaltısında gole izin vermedi.

FARK BİRE İNDİ

Union Saint-Gilloise, penaltının kaçmasının ardından iki dakika sonra golü buldu. Belçika temsilcisi 90+4’te Ross Sykes’ın attığı golle farkı bire indirdi.

Fenerbahçe, kalan kısa dilimde üstünlüğünü korudu ve maçtan galibiyetle ayrıldı.

MAÇTAN DAKİKALAR (İLK YARI)

2. dakikada Belçika ekibi tehlikeli geldi. Ivanovic’in pasında sol kanatta topla buluşan Sadiki, son çizgiye inip ceza sahasına girdi. Bu futbolcunun kale sahasına yerden ortasında Rasmussen’den önce Oosterwolde topa müdahale etti. Rodriguez’in tamamlamak istediği meşin yuvarlağı yine Oosterwolde uzaklaştırdı.

15. dakikada Becao’nun uzaklaştırmak istediği topu kapan Niang, soldan hareketlenen Sadiki’ye pasını aktardı. Çaprazdan ceza sahasına giren bu futbolcunun şutunda, kaleci Livakovic gole izin vermedi.

17. dakikada kaleci Moris’in uzun gönderdiği topu Becao ıska geçince meşin yuvarlak Ivanovic’in önünde kaldı. Bu futbolcu, ceza sahasına girip topa sert vurdu. Kaleci Livakovic bu pozisyonda da başarılıydı.

26. dakikada Fenerbahçe öne geçti. Soldan kazanılan kornerde Cengiz Ünder’in pasında topla buluşan Szymanski, arka direğe doğru ortasını yaptı. Becao’nun kafayla indirdiği topa savunmadan önce Çağlar Söyüncü vurarak meşin yuvarlağı ağlara yolladı: 1-0.

Karşılaşmanın ilk yarısı, Fenerbahçe’nin 1-0 üstünlüğüyle sonuçlandı.

MAÇTAN DAKİKALAR (İKİNCİ YARI BİRAZDAN)

Amrabat: “Reaksiyon maçı”

Fenerbahçe forması giyen Sofyan Amrabat, basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Fenerbahçe’nin orta saha oyuncusu Sofyan Amrabat, Union Saint-Gilloise karşılaşması öncesi basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Amrabat, “Çok önemli bir maç oynayacağız. Reaksiyon verme şansımız var. Çok önemli bir maç kaybettik sahamızda. Taraftarımız müthiş bir atmosfer oluşturmuştu. Bizlerin de onlara bir şeyler sunabilmesi gerekiyor. Reaksiyon göstermek zorundayız.” ifadelerini kullandı.

“Hayalimiz Avrupa Ligi’ni kazanmak.” diyen Amrabat, teknik direktör Jose Mourinho için, “Bana göre gerçekten Mourinho ismi, çok büyük bir isim. Onunla çalışmak benim için büyük bir gurur. Çalıştığı her yerde kupa kazanmış. Dünyanın en iyi teknik direktörlerinden biri. Her oyuncu bana göre onunla çalışmayı hayal eder.” sözlerini sarf etti.

JOSE MOURINHO

Amrabat, sözlerine, “Geldiğim ilk günden itibaren bir aile ortamının içerisine girdiğimi hissediyorum. Herkes tarafından iyi karşılamndım. Herkese teşekkür etmek istiyorum. Atmosfer şu anda iyi. Son maçtan dolayı üzgünüz ama yolumuza devam etmeliyiz. Reaksiyon göstermeye odaklanmamız gerekiyor. Taraftara üzgün olduğumuzu göstermek için fırsat. Reaksiyon maçı. Elimizden geleni yapıp onları mutlu edebilecek bir sonuç almak istiyoruz.” diye devam etti.

OYNADIĞI POZİSYON

Son olarak oynadığı farklı pozisyonlarla ilgili soru yöneltilen Faslı futbolcu, “Kariyerimde çok fazla pozisyonda oynadım ama ben orta saha oyuncusuyum. Orta sahada oynamak isterim ama hocam benden başka bir pozisyonda oynamamı istiyorsa bunu yaparım. Pozisyonum orta saha, en iyi pozisyonum bu ama takım için de her şeyi yaparım.” dedi.

Ricoh, LG ile küresel ortaklığını duyurdu

Ricoh, işyeri deneyimi çözümlerini iyileştirmek için LG ile küresel ortaklığını duyurdu.

Ricoh Company Ltd., LG Electronics (LG) ile iş yerleri için dijital platformlarda çözümler sunacakları bir mutabakat zaptı (MOU) imzaladığını duyurdu. Ricoh’un iletişim hizmetleri ile LG’nin ekran ürünlerini bir araya getiren bu ortaklık, küresel pazardaki B2B müşterilerine kullanıcı deneyimi ve müşteri değeri sunacak. Bu ortaklık ile Ricoh, büyüme alanlarından biri olan İşyeri Deneyimi alanındaki kapasitesini daha da artırarak dünyanın en büyük görsel-işitsel (AV) entegratörü olmayı hedefliyor.

Ricoh, LG ile ortaklık kurarak İş Yeri Deneyimi alanındaki iletişim hizmetlerini geliştirmek için yola çıktığını belirtiyor. Paylaşılan bilgilere göre, yön işaretleri ve ekranlar gibi cihazlar, Ricoh çözümlerine entegre edilerek Ricoh’un ürün ve hizmet portföyü zenginleştirilecek ve küresel tedarik sürecinin istikrarı sağlanacak. Buna ek olarak, iki şirket ilgili satış ve pazarlama çalışmalarını ortaklaşa yürüterek bu ortaklık ilerledikçe yeni iş fırsatlarına ulaşacak.

Ricoh, orta vadeli vizyonu olarak değişen iş yerlerinde bir iş yeri hizmet sağlayıcısı olarak tutarlı ve küresel çapta hizmetler sunmayı hedeflediğini belirtirken, hibrit çalışma modelinin yaygınlaştığı ofislerde ve diğer çalışma alanlarında kesintisiz iş birliğine olanak tanıyan ve insanların yaratıcılığını arttırarak, müşterilerinin katma değerli ve yaratıcı görevlere odaklanmalarını sağladığını söylüyor.

Kurulan ortaklığa ilişkin her iki taraf yöneticileri de düşüncelerini paylaştılar:

LG İş Çözümleri Şirketi Bilgi Gösterimi iş biriminin kıdemli başkan yardımcısı Paik Ki-mun şunları söyledi: “Ricoh’un ofis çözümlerinin LG’nin gelişmiş ekran ürünleri ile bir araya gelmesi, müşterilere etkileyici bir değer sunacak ve LG’yi B2B pazarındaki en güvenilir entegre çözüm sağlayıcılarından biri haline getirecektir. LG, günümüz iş ortamı için özelleştirilmiş çözümler yaratmak amacıyla, yenilikçi ve küresel şirketlerle stratejik ortaklıklar kurmaya devam edecektir.”

Ricoh Company, Ltd. Dijital Hizmetler İş Birimi Başkanı ve Kıdemli Şirket Yetkilisi Takahiro Irisa ise; “LG ile yapılan bu küresel stratejik ortaklığın, Ricoh’un İş Yeri Deneyimi işini hızlandıracağına kesinlikle inanıyoruz. LG’nin gelişmiş ekran ürünleri ile Ricoh’un iletişim hizmetleri arasındaki sinerji sayesinde, bir iş yeri hizmet sağlayıcısı olarak müşterilerimize optimal çalışma ortamları sunmaya devam edeceğiz. Ricoh, müşterilerimizin iş yoluyla tatmin elde etmelerini sağlamak için stratejik ortaklıklar kurmaya devam edecektir,” dedi.

Dgpays ve Arcapita Konsorsiyumu NEOPAY’in çoğunluk hissesini Mashreq’ten satın aldı

Dgpays ve global yatırım şirketi Arcapita Group Holdings Limited, Birleşik Arap Emirlikleri’nin önde gelen bankalarından Mashreq’in sahip olduğu hızla büyüyen ödeme çözümleri sağlayıcısı NEOPAY’deki çoğunluk hissesini satın alma anlaşmasını ortaklaşa duyurdu. Mashreq ise önemli bir azınlık hissesini elinde tutmaya devam edeceğini bildirdi. 

Bu satın alma, NEOPAY için Orta Doğu’nun hızla büyüyen dijital ödeme sektöründe varlığını genişletme yolunda önemli bir dönüm noktasını temsil ediyor. Konsorsiyum’un stratejik desteğiyle NEOPAY, büyüme ivmesini daha da hızlandırmayı ve Dgpays’in ileri teknoloji çözümlerinden faydalanarak yeni hizmetler sunmayı hedefliyor.

NEOPAY, Birleşik Arap Emirlikleri’nin en hızlı büyüyen ödeme çözümleri sağlayıcısı olarak, üye iş yerleri ve e-ticaret oyuncuları arasında güçlü bir konuma sahip. BAE’de kartlı işlemlerin önümüzdeki beş yıl boyunca çift haneli oranlarla büyüme beklentisi, NEOPAY için önemli fırsatlar sunuyor.

Mashreq bünyesinde stratejik bir birim olarak kurulan NEOPAY, son yıllarda perakende, konaklama, kamu ve e-ticaret gibi kilit sektörlerde çeşitli müşteri kitlesine hizmet vererek önemli bir büyüme kaydetti. NEOPAY’in büyümesi, Birleşik Arap Emirlikleri’nin genç ve dijital okuryazar nüfusu, güçlü GSYİH büyümesi ve hükümetin dijital dönüşümü ve nakitsiz bir ekonomiyi teşvik etmeye yönelik devam eden girişimleriyle şekillenen dinamik ekonomik yapısından güç alıyor.

“Büyük bir potansiyel görüyoruz”

Dgpays CEO’su Serkan Ömerbeyoğlu, “Mashreq ortaklığı ile NEOPAY’in dönüşüm yolculuğunu desteklemekten heyecan duyuyoruz. Bugüne kadar NEOPAY, BAE’deki dijital ödeme alanında olağanüstü bir büyüme ve inovasyon sergiledi ve bu başarının Orta Doğu’nun daha geniş bir kısmına yayılmasında büyük bir potansiyel görüyoruz. Dgpays olarak her zaman finansal hizmetlerde dijital dönüşümü, ileri teknoloji ve stratejik ortaklıklarla yönlendirmeyi misyon edindik. Fark yaratan fintech çözümlerimizi NEOPAY’in güçlü platformu ile entegre ederek büyüme ve inovasyon için yeni fırsatlar oluşturmayı, bu yenilikçi çözümleri BAE ve daha geniş GCC (Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi) pazarındaki kurumsal ve KOBİ segmentlerine sunmayı amaçlıyoruz.” ifadelerini paylaştı.

“Yatırım stratejisiyle tamamen uyumlu”

Arcapita CEO’su Atif A. Abdulmalik, “NEOPAY, Arcapita’nın yalnızca pazar lideri olan değil, aynı zamanda elverişli makroekonomik eğilimlerle güçlü büyüme potansiyeline sahip şirketleri satın almaya odaklanan yatırım stratejisiyle tamamen uyumlu. NEOPAY; artan GSYİH, teknolojiye hakim genç nüfus ve hükümet tarafından yürütülen dijital dönüşüm girişimleri ile desteklenen BAE’nin dijital ödemelere geçişinden fayda sağlamak için çok iyi bir konumda bulunuyor. Arcapita, NEOPAY’in değer katan hizmetler ve yeni pazarlara genişleyeceği bir sonraki büyüme aşamasını destekleyecektir.” şeklinde değerlendirmede bulundu.

Mashreq Grup CEO’su Ahmed Abdelaal, “Bu işlem, NEOPAY’in yolculuğunda önemli bir dönüm noktası ve bölgesel dijital ödeme lideri olarak güçlü büyüme yolculuğuna devam etmesine olanak tanıyor. Dgpays ve Arcapita’nın NEOPAY’in Orta Doğu genelindeki iddialı genişleme planlarını gerçekleştirmesine yardımcı olacak doğru uzmanlık ve vizyona sahip olduğuna eminiz. Mashreq, NEOPAY’de önemli bir hisseyi elinde tutmaya devam ederken, şirketin operasyonlarını genişletmesi ve pazar liderliğini pekiştirmesiyle yeni zirvelere ulaşacağını görmekten heyecan duyuyoruz.” şeklinde değerlendirmede bulundu.

“Bölgede dijital ödemelerin yaygınlaşmasını teşvik etmeye kararlıyız”

NEOPAY CEO’su Vibhor Mundhada ise şu değerlendirmede bulundu: “Dgpays ve Arcapita’nın desteğiyle NEOPAY’in büyüme yolculuğunun bir sonraki aşamasına adım atmaktan büyük heyecan duyuyoruz. NEOPAY, sürekli yenilik yaparak ve müşterilerimize değer katarak dijital ödemeler sektöründe lider konumunu sağlamlaştırdı. Yeni hissedarlarımızın teknolojik ve finansal desteği, Mashreq’in de devam eden katkılarıyla birlikte, BAE’deki büyümemizi hızlandırmaya ve Orta Doğu genelindeki varlığımızı genişletmeye hazırız. E-ticaret ödemelerini geliştirmeye ve bölgede dijital ödemelerin yaygınlaşmasını teşvik etmeye kararlıyız.”

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Türkiye ile AB arasında uyum süreci Atlas Projesi ile güçleniyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Avrupa Birliği Müktesebatına Uyum Sürecinde Türkiye’nin Ulaştırma Mevzuatının Analizi (ATLAS) Projesi’nin kapanış töreninde konuştu.

Bakan Uraloğlu burada yaptığı açıklamalarda, “Bu çalışma, Avrupa Birliği ile ulaştırma alanındaki münasebetlerimizi ilerletme noktasındaki samimiyetimizin bir göstergesidir. Aynı samimiyeti Avrupa Birliği’nden de beklediğimizi ve yüksek düzeyli diyaloglar ile bu alanda ilerleme kaydetmeyi arzuladığımızı belirtmek isterim.” dedi.

Bakan Uraloğlu, daha müreffeh bir Avrupa için ulaştırma alanında Türkiye ve Avrupa’nın iş birliğinde gerçekleştirilebilecek çalışmalara dikkat çekerek, “Uluslararası taşımacılığın geliştirilebilmesi için karşılaştığımız darboğazları giderecek alternatif güzergahları birlikte hayata geçirebiliriz. Ülkemizin jeo-stratejik konumunun bize pek çok fırsat sunduğunu görüyoruz.” ifadelerini kullandı. Uraloğlu, Türkiye’nin Asya ve Avrupa arasındaki doğu-batı koridorunda doğal bir köprü olduğu gibi Kafkas ülkeleri ve Rusya’dan Afrika’ya uzanan kuzey güney koridorlarının da tam ortasında bulunduğunu belirterek, “Ayrıca Tarihi İpek Yolu’nun devamı olarak büyük öneme sahip olan Orta Koridor hattının kilit ve Avrupa’nın başlangıç noktası olarak çok etkili bir konumdadır. Günümüzde gerçekleşen küresel ölçekli çalkantılar, yakın bölgemizde yaşanan çatışmalar ve sonrasında ortaya çıkan demografik hareketlilikte Türkiye’nin önemini tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir. Türkiye; Avrupa’yı Asya’ya bağlayan Avrasya kuşağında merkezî bir duruma gelmiş, politik, güvenlik ve ekonomik açılardan büyük bir rol ve önem kazanmıştır.” dedi.

Uraloğlu, Türkiye’nin Avrupa için önemli bir ticari ortak olduğunun altını çizerek, “31 Aralık 1995 tarihinde Gümrük Birliği’nin ihdas edilmesi ile birlikte Türkiye ve AB arasında büyük bir ivme kazanan ticaret hacmi 2023 yılında 210,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Avrupa İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) uluslararası ticaret verilerine göre de AB ülkelerine en fazla ihracat gerçekleştiren ülkeler sıralamasında Türkiye 6’ncı sırada yer aldı. Tüm bu kapsamlardan bakıldığında Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin derinliği ve iş birliklerinin önemi gün gibi ortadır. Bu noktada az öncede belirttiğim üzere uluslararası taşımacılık hususlarında karşılaştığımız darboğazları çözmek için birlikte çalışmalıyız” diye konuştu.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!