OYUNUN VE OYUN TERAPİSİNİN TERAPÖTİK GÜÇLERİ
Oyun, çocuklar için nefes almak kadar doğaldır. Çocukların evrensel ifade biçimidir ve etnik köken, dil ve diğer kültürel farklılıkları aşabilir Oyun, yazılı tarihin başlangıcından bu yana hemen her kültürde gözlenmiştir. Oyun, kültürün şiir, müzik, dans, felsefe ve sosyal yapıları nasıl geliştirdiğiyle ayrılmaz bir şekilde ilişkilidir, bunların hepsi toplumun oyuna bakış açısı ile ilişkilidir.
Oyun, çocukların gelişiminde sadece merkezi değil, aynı zamanda kritik bir öneme sahiptir. İnsanlar da dahil olmak üzere çeşitli türler için oyun nerdeyse yemek ve uyku kadar önemlidir. Oyunla birlikte gelen yoğun duygusal ve fiziksel uyarılma, beyinde elektriksel devrelerin oluşumuna yardımcı olur ve nöron kaybını engeller.
Oyun belki de küçük çocukların yetişkinlerle ilişki kurabilmesi, dürtü kontrolü için kritik olan neden-sonuç düşünme biçimini geliştirebilmesi, stresli yaşantıları işleyebilmesini, sosyal becerileri öğrenebilmesi için gelişimsel açıdan en uygun ve en güçlü araçtır. Oyun çocuğa, problemleri çözmekten ve yeni deneyimlerin, fikirlerin ve endişelerin üstesinden gelmekten kaynaklanan bir güç ve kontrol duygusu sağlayabilir. Sonuç olarak güven ve başarı duygusunun inşa edilmesine yardımcı olabilir. Çocuklar oyun ve oyuna dayalı müdahaleler aracılığıyla sözel olmayan sembolik biçimlerde ve eylem yönelimli şekilde iletişim kurabilirler.
Oyun sadece normal çocuk gelişiminin desteklenmesi için gerekli değildir, aynı zamanda pek çok terapötik güce de sahiptir. Tüm terapiler, diğer faktörlerin yanı sıra bir değişim aracının kullanımı ile birlikte terapötik bir ilişkinin kurulmasına da ihtiyaç duyar. Oyunun kullanımı çocuklarla, özellikle de sözel olarak kendini ifade etmekten yoksun olanlar ve duygularını ,sorunlarını dillendirme konusunda direnç ya da yetersizlik gösteren daha büyük çocuklarla bir çalışma ilişkisinin tesis edilmesine yardımcı olur.
Çocuk, terapi odasının güvenli ve duygusal açıdan destekleyici ortamında, doğrudan yüzleşmek ve konuşmak için çok korkutucu ya da kaygı yaratıcı olabilecek endişeleri ve sorunları, bunların duyulmasına ve anlaşılmasına yardımc1 olabileceği bir terapistin varlığıyla oyun oynayarak ortaya koyabilir. Oyuncaklar çocuğun kelimeleri, oyun da dili hâline gelir. Daha sonra bunlar, daha iyi bir anlayış geliştirebilmesi amacıyla terapist tarafından çocuğa geri yansıtılır.
OYUNUN İYİLEŞTİRİCİ ETKENLERİ
Kendini İfade Etme
İfade edici ve alıcı dil becerilerindeki gelişimsel sınırlıklar, kısıtlı kelime dağarcığı ve soyut düşünme becerisindeki sınırlılıklar küçük çocukların etkili bir şekilde iletişim kurmada güçlük çekmelerine yol açar. Belki de, oyunun alınyazında tanımlanan en büyük terapötik gücü iletişim gücüdür. Çocuklar, bilinçli düşüncelerini ve duygularını oyun etkinlikleri aracılığıyla sadece kelimelerle ifade edebileceklerinden çok daha iyi ifade ederler. Çocuklar somut oyun etkinlikleri ve malzemeleri aracılığıyla ifade konusunda doğal olarak rahattırlar . Oyuncak bebekler ve kuklalar vasıtasıyla sembolik temsil ve ifadenin kullanımı, duygusal olarak yüklü yaşantı, düşünce ve duygulara karşı duygusal bir mesafe sağlar. Çocuk, oyundaki dolaylı anlatım yoluyla sıkıntılı duygular ve anlar hakkında farkındalık kazanabilir ve iyileşme sürecine başlayabilir.
Bilinçdışına Erişim
Çocuk, terapötik ve nötr uyaran özellikleri nedeniyle özel olarak seçilmiş oyuncaklar, oyunlar ve malzemeler aracılığıyla yansıtma, yer değiştirme ve sembolizasyon, savunma mekanizmaları üzerinden bilinçdışı çatışmaları ortaya çıkarabilir. Çocuk, oyun terapistinin desteğiyle, güvenli bir ortamda bilinçdışı arzu ve dürtülerini bilinçli oyun ve eylemlere dönüştürmeye ve bütünleştirmeye başlayabilir.
Doğrudan ve Dolaylı Öğretim
Oyun, bize ebeveyn ve çocuk hakkında bilgi ve beceri eksikliklerini doğrudan öğretim yoluyla alt etme imkânı sağlar. Örneğin, oyuncak bebekleri, kuklaları ve canlandırmayı kullanarak çocuklara sosyal becerileri öğrettiğinizde, çocukların bu dersi öğrenmeleri ve hatırlamaları daha muhtemeldir. Eğlence ve oyunların kullanımı çocukların dikkatini çeker ve öğrenme motivasyonlarımı artırır. Hikâye anlatımı ve oyun öykülerinin kullanım, çocuklara terapistle birlikte etkileşimsel fantezi oyununa katılma olanağı sağlar . Dolayısıyla bu durumda çocuğun problemine bir çözüm üretmesi ya da bir ders öğrenmesi ile sonuçlanır). Bu, aşamalı olarak ilerleyen, dolaylı bir yöntemdir ve doğrudan yüzleştirmeye göre daha az duygusal uyarılmaya yol açan tekrarlama için alan tanır. Oyun öyküleri, çocuklara parçalanmış anı ve deneyimlerini tutarlı ve anlamlı bir hikâye içinde düzenleme fırsatı sağlar.
Duygusal Boşalma
Oyunun kullanımı vasıtasıyla, çocuklar stresli ve travmatik yaşantılarını yeniden canlandırabilir ve rahatlayabilir; böylece bunlar üzerinde bir güç ve kontrol duygusu kazanabilirler. Çocuk, tekrarlayıcı oyundaki yeniden canlandırmalar aracılığıyla korkutucu düşünce ve duyguları zihinsel olarak hazmedebilir ve bunlar üzerinde kontrol kazanabilir .Çocuklar, dışsal olaylar ve travmalarla oyun yoluyla başa çıkma konusunda doğal bir eğilim gösterirler. “Travma sonrası oyun terapötik olarak etkili biçimde kullanılabilir. Bu, aslında travmatize olmuş küçük çocuklarda içsel değişimi gerçekleştirecek en güçlü yoldur.”
Stres Aşılama
Evden taşınma, okula başlama, kardeş doğumu ya da doktor/diş hekimi ziyareti gibi yaklaşmakta olan stresli olaylar karşısında ortaya çıkması beklenen kaygılı, olay1ar önceden canlandırarak azaltılabilir. Beklenen olayı minyatür oyuncaklarla bütün yönleriyle canlandırarak ve başa çıkma becerilerine model olmak için oyuncak bir bebek kullanarak bilinmeyen deneyim çocuk için tanıdık ve daha az korkutucu hâle getirilebilir.
Olumsuz Duygulanımın Karşı Şartlandırılması
Kaygı ve rahatlama ya da depresyon ve oyun bazlık gibi birbirini dışlayan iki içsel durumun aynı anda var olması mümkün değildir. Bu nedenle, bir çocuğun karanlık bir odada saklambaç oynamasını sağlamak çocuğun karanlık korkusunu yenmesine yardımcı olabilir. Ya da hastane ile alakalı oyuncaklarla drama oyunu oynamak hastaneyle ilişkili korkuların belirgin biçimde azalmasına yardımcı olabilir. Fantezi oyunu, çocuğun pasif bir rolden aktif bir role geçmesine imkân sağlar. Örneğin, çocuk, hasta bir oyuncak bebeğe iğne yapmayı canlandırabilir. Fantezi oyunu aynı zamanda yansıtma, yer değiştirme, tekrarlama ve özdeşleşme gibi çeșitli savunma mekanizmalarının dışa vurulması da kolaylaştırır.
Katarsis
Katarsis, duygusal dıșavurum (ör. ağlama) ya da etkinlikler (ör. balonu patlatma, kili yoğurma, şişme kum torbasını yumruklama) aracılığıyla daha önce bastırılmış ve kesintiye uğramış duyguların serbest bırakılmasına ve tamamlanmasına olanak tanır. Duyguların serbest bırakılması psikoterapinin son derece önemli bir ögesidir.
Olumlu Duygulanım
Çocuklar oyun oynarken daha az kaygılı ve depresif hissetme eğilimindedirler. Keyifli etkinlikler, mutluluk duygusunun artmasına ve sıkıntının azalmasına katkıda bulunur. Oyun esnasında hem çocukların hem de yetişkinlerin duygu durumlarının yükselmesi ve iyilik hâllerinin artması muhtemeldir. Sürekli yüksek düzeyde stres hormonu kortizolü, beynin öğrenme ve bellekten sorumlu alanı olan hipokampüse zarar verebilir, bu durum da, yetişkinlikte de devam eden bilişsel eksikliklerle sonuçlanabilir. Kahkaha ve olumlu duygulanım ise duygu-yükseltici hormon ve endorfin salınımını artırarak, kortizol düzeylerini düşürerek ve bağışıklık sistemini uyararak tam tersi bir etki yaratabilir (Berk, 1989). Oyun ve oyun bazlık ve bunların beraberinde getirdiği neşe ve kahkaha, kaygı ve depresyon gibi olumsuz duyguların panzehridir.
Yüceltme
Yüceltme, kabul edilemez dürtülerin sosyal açıdan kabul edilebilir alternatif eylemlere yönlendirilmesini sağlar. Diğerlerine fiziksel olarak zarar veren bir çocuk yeniden yönlendirilebilir ve çocuğun “savaşçı’ masa oyunları (satranç, dama), kutu oyunları (savaş) ya da rekabete dayalı spor faaliyetlerindeki dışavurum gibi tekrarlayıcı alternatifleri uygulamasına ve bunlar aracılığıyla öğrenmesine yardım edilebilir.
Bağlanma ve İlişkiyi Geliştirme
Oyunun, ebeveyn ve çocuk arasındaki olumlu duygusal bağı geliştirdiği yapılan araştırmalarla saptanmıştır. Ebeveyn/bakımveren ve çocuk bağlanmayı veren ve ilişkiyi çocuk, adım adım ilerleyen ve anında süpervize edilen seanslar aracılığıyla birlikte oynamak gibi güvenli ve besleyici bir ilişkiyle sonuçlanacak olumlu duygusal deneyimler yaratabilir. Araştırmalar tarafından ortaya konan kazanımlar arasında çocuğun benlik kavramı ve oyun davranışındaki değişikliklerin yanı sıra ebeveynsel empatide aile ortamındaki olumlu değişimlere yönelik artmış algıda, benlik saygısında, çocuğun uyumuna ve davranış problemlerine yönelik algıda iyileşmeler yer almaktadır.
Ahlaki Yargı
İlk olarak Piaget çocukların serbest ve gözetim altında olmayan oyun durumlarındaki spontan kural ve kuralları uygulama oyununun, olgun ahlaki yargının gelişimi açıdan kritik bir deneyim olduğunu ileri sürmüştür. Kurallı oyun yaşantıları ,çocukların kuralların otorite sahibi yetişkinler tarafından keyfi olarak konulan dışsal sınırlamalar olarak görüldüğü erken yıllardaki ahlaki gerçeklik döneminden ,kişiler arasında iş birliği ve rıza ilkelerine dayalı ahlak kavramına geçmelerine yardımcı olur.
Empati
Rol yapma aracılığıyla çocuklar empati kurma, bir başka ifadeyle olayları bir başkasısın bakış açısından görebilme kapasitelerini geliştirebilirler. Sosyal oyun sırasında farklı karakterleri canlandırmanın, sosyal yeterliliğin yanı sıra özgecilik ve empatiyi artırdığı da tespit edilmiştir.
Güç ve Kontrol
Çocuklar oyunları esnasında kendilerini güçlü ve kontrol sahibi hissederler. Oyun dünyalarını isteklerine ve ihtiyaçlarına uyumlu hâle getirebilirler. Çocukların bir felaket esnasında hissettikleri çaresizlik duygusuna belirgin biçimde zıt olarak, oyun onlara sağlam bir güç ve kontrol duygusu sağlar. Çocuk, terapi seansında oyun malzemeleri üzerinde üstünlük hisseder ve neyi nasıl oynayacağına karar verir. Sonuç olarak, bu karşıt tepki çocuğun güvensizlik Ve incinebilirlik duygularının üstesinden gelmesine yardımcı olur.
Yeterlilik ve Öz Denetim
Oyun, çocuklara hikâyeler, kum tepsisinde inşa edilen dünyalar ve çizimler gibi benlik saygılarını artıran yetkinlik ve öz yeterlilik duygusunu kazandıran araçlar vasıtasıyla yaratıcılık için sınırsız olanak sunar. Ayrıca, çocuklar kurallı oyun ya da inşa oyunu gibi etkinliklerde katılarak onların durup düşünmelerine ve plan yapmalarına yardım edebilecek düşünce ve davranış durdurma yöntemi aracılığıyla öz denetimi öğrenebilirler. Sonuç olarak, çocuk çeşitli olası davranışların sonuçlarını önceden görebilir. Bu beceriler, alıştırma fırsatları ve olumlu pekiştirme yoluyla tam anlamıyla öğrenilebilir ve bunun sonucunda birçok ortama (ör. okul, ev, sosyal ortamlar) göre genellenebilir.
Benlik AIgısı
Çocuk, oyun ve çocuğun öncülük ettiği çocuk merkezli yaklaşımın kullanılması sayesinde yargılanma, değerlendirilme ve değişme baskısı olmadan kendisi olma yönünde tam bir kabul ve izin algılamaya başlar. Mecazi olarak söylersek, terapist çocuğun oyununa açıklama getirerek onun içsel düşünce ve duygularını anlayabileceği ve içsel bir öz farkındalık geliştirebileceği bir ayna sağlar. Oyun, ayrıca çocuğa bağımsız bir birey olma, kendisi için düşünme, kendi kararlarını verme ve kendini keşfetmenin içinde saklı gücü fark etmesi için de fırsatlar sunar.
Hızlanmış Gelişim
Okul öncesi çocukların gelişim düzeyleri, oyun içinde kendi yaş dönemlerindeki olağan becerilerin ötesine geçebilir ve yalnızca daha sonra belirgin hâle gelebilecek bir düşünme düzeyinde işlev gösterebilir.
Yaratıcı Problem Çözme
Çok sayıda çalışma, oyunun ve oyun bazlığın, çocuklarda artmış yaratıcılık ve ıraksak düşünme ile ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. Oyun esnasında süreç, ortaya çıkan üründen daha önemli olduğu için çocuklar sonuçlarından korkmadan, özgürce kendi sorunlarını ve sosyal problemleri çözmelerinde onlara yardım edebilecek yeni kombinasyon ve keşiflerde bulunabilirler. Gerçekten de “oyunun kendisi bir değişim aracı görevi görmektedir”. Iraksak düşünmenin, hayali oyun ve başa çıkma stratejileri arasında aracı bir halka olduğu düşünülmektedir. Hayali oyunda (duygu ve fantezinin kullanımında) iyi olan çocuklar ıraksak düşünmede daha iyidir, daha fazla başa çıkma stratejisine sahiptir ve kolaylıkla bir stratejiden diğerine geçiş yapabilirler.
Fantezinin Dengelenmesi
Çocuklar, oyunlarında arzularını temsili olarak hemen tatmin edebilirler. Korkak bir çocuk, cesur; zayıf bir çocuk, güçlü olabilir. Oyunu, esas itibariyle daha çok bir hayal gibi işleyen telafi edici bir mekanizma olarak görmüştür. Gerçek yaşamda ifade edilemeyen dürtüler ve ihtiyaçlar fantezi aracılığıyla bir çıkış yolu bulur.
Gerçekliğin Sınanması
Oyun deneyimleri, çocuklara sosyal durumlardaki ipuçlarını okumak için alıştırma imkânı sağlar ve çocukların fanteziyi gerçek durumlardan ayırt etmelerine yardım eder. Sosyal hayalî oyunlarında çocuklar çoğunlukla oynadıkları roller ve kendi gerçek benlikleri arasında bir ileri bir geri hareket ederler. Sık sık hayali oyun oynama, gerçeklik ve fantezinin daha iyi ayırt edilmesine olanak sağlar.
Davranışsal Prova
Oyunun güvenli ortamı içinde, saldırganlığa karşı girişkenlik gibi sosyal açıdan kabul edilebilir davranışlar prova edilebilir ve denenebilir. Oyun/çocuk terapisti, oyun içinde kuklaların ve rol yapma oyununun kullanımı aracılığıyla çocuk için daha uyumsal yeni davranışlara model olabilir; daha sonra çocuk da becerilerini geliştirmek ve ustalık kazanabilmek için bu davranışlarla tekrar tekrar alıştırma yapabilir.
Dayanışma ilişkisi İnşa Etme
Oyunun en etkili terapötik güçlerinden biri, dayanışma ilişkisi inşa etmenin ilişkisel bileşenidir. Bu, çocukların , oyuncu ve eğlenceli bir terapiste olumlu bir şekilde karşılık vermesi ile gerçekleşir. Çocuğu çocuk, terapiye kendi isteğiyle gelmediği için başlangıçta terapist ile çocuk arasındaki oyuna dayalı etkileşimler yoluyla sürece katılmaya gereksinim duyar. Ayrıca, oyun “çocukların dili olduğundan” çocukla iletişim ve ilişki kurmak için doğal bir araç sağlar.