Prizmabet

Modern Ve Zarif Dokunuşlar

Türk moda dünyasının iki güçlü ismi, zamansız ve güçlü bir koleksiyon ile karşımıza çıkıyor: “Touche x Emel Yıldırım”.

Moda sektörünün yerli üretim gücünü tüm dünyaya taşımada Touche, 10. yılını kutladığı bu günlerde sürpriz bir iş birliğine imza attı. Marka, Türk moda tasarımcısı Emel Yıldırım ile gardıropların dinamiğini değiştirecekzarafetin modernite ile buluştuğu bir koleksiyon yarattı.

Şıklığı ve konforu bir arada sunan Touche x Emel Yıldırım koleksiyonu, ilhamını sonbahar renklerinden alıyor. Şehrin dinamiğinden, zarafetin gücü ve sonbaharın eşsiz dengesinden izler taşıyan tasarımlar, çevre dostu ve sürdürülebilir kumaşlara öncelik veriyor.

Touche markasının kurucusu Cem Öztürk, iş birliği için “Moda dünyasına 10 yıl önce farklı bir bakış açısı ve vizyonla giriş yaptığımız gözbebeğimiz Touché ile bugün tekstil sektörünün en önemli oyunculardan biriyiz ve başarıdan başarıya koşuyoruz. Hedef kitle ayırt etmeksizin, her yaş ve kesime hitap eden modern çizgilerle geleneğe saygı duyan bir tasarım anlayışımız var. 10.yılımızı da Emel Yıldırım gibi alanında adeta fırtınalar estiren bir isimle taçlandırmak istedik” dedi.

Genç ve dinamik bir ekiple, her yaştan ve kesimden kadınları kucaklayan Touche ile iş birliği gerçekleştiren modacı Emel Yıldırım: “Yıllar geçtikçe moda anlayışı ve modaseverlerin tercihleri de aynı hızda değişiyor. Kariyerimin farklı bir noktasında, zirvede olduğumu hissediyorum. Meslek hayatım boyunca ait hissetmediğim hiçbir yerde verim alabileceğime inanmadım ama artık evimdeyim, Touche benim evim oldu” diye konuştu.

Koleksiyon, Seçili Touche mağazalarında ve online platformlarda modaseverleri bekliyor.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Hublot Ve Sorai Değişim İçin Bir Arada

Hublot, eski uluslararası kriket oyuncusu ve Hublot elçisi Kevin Pietersen tarafından gergedanları korumak için kurulan SORAI (Save Our Rhinos Africa and India) ile ortaklığını sürdürüyor.

Kolektif etkinin gezegenimizi gelecek nesiller için korumada rol oynadığını düşünen Hublot, değişim çanlarını çalıyor. Hala yok olma tehlikesi yaşayan gergedanlar, ekosistemimizi ve çevremizi korumada kritik öneme sahip 5 temel türün kalıcılığını etkiliyor. Hublot, SORAI’nın misyonunu desteklemek amacıyla sadece 30 tane üretilmiş, ikonik “tonneau” şeklindeki el yapımı tourbillon saati Spirit of Big Bang SORAI’ı lanse ediyor. Bu dördüncü Hublot x SORAI saatinin satışından elde edilen gelirin bir kısmı da gergedanları koruma mücadelesinin devamı gereğince tıpkı daha önceki gibi organizasyona bağışlanacak.

SORAI ve ortaklarının bitmez tükenmez faaliyetlerinin gergedanların risk altında olduğuna dair farkındalığı önemli ölçüde artırmasına ve türün korunmasına ciddi seviyede katkıda bulunmasına rağmen kriz devam ediyor. WWF’e göre; 20. yüzyılın başında Afrika ve Asya’da yarım milyon gergedan dolaşırken, bugün bu sayı, gergedan ve diğer yabani hayat türleri için varoluşsal bir tehdit oluşturan kaçak avcılık ve yaşam alanı kaybı sebebiyle 27.000’e düşmüş.

Ancak değişim odağında birleşildiğinde iyi haberler alınabiliyor. SORAI tarafından desteklenen koruma programları, 20. yüzyılın başında Hint gergedanlarının 200’ü bulan popülasyonunun bugün yaklaşık 4.000’e yükselmesini ve siyah gergedanların sayısının son 20 yılda iki katına çıkmasını sağladı. Hublot, bu çalışmaları sürdürmeleri ve olumlu değişimlere önayak olmaları için çevresel kuruluşları güçlendirerek SORAI’ı destekliyor.

“Gergedan Krizini Hep Beraber Ele Alıyoruz”

Sosyal açıdan bilinçli bir girişim niteliği taşıyan SORAI; Güney Afrika doğumlu, doğal yaşama tutku duyarak büyümüş, eski İngiltere kriket kaptanı ve çevreci Kevin Pietersen tarafından 2018 yılında kuruldu. Misyonu ise Afrika ve Hindistan’ın temel türlerinin dünyada daima hayatta kalmasına ve gelişmesine yol açmak maksadıyla tamamlayıcı toplulukları, işletmeleri ve katılımcıları bir araya getirmek. Gergedanlar, keratin (saç ve tırnaklarımızın da temelini oluşturan protein) içerikli olmasına rağmen hala bazı ülkelerde hala tıbbi veya ruhsal değer taşıdığına inanılan boynuzları için avlanıyor. SORAI de yoksulluk ve uluslararası suç ağının körüklediği kaçak avlanmaya karşı öncü olarak faaliyet gösteren eğitim ve uygulama programlarını destekliyor. Bahsi geçen problemler hızla giderilemese de SORAI, Hublot gibi işletmelerin katkısıyla onları uzun vadede çözmeyi hedefliyor.

Her Dakika Önemli: Değişim Zamanı

Hublot Spirit of Big Bang SORAI, SORAI’ı desteklemek üzere yaratılmış dördüncü saat ve ilk Spirit of Big Bang modeli. 42 mm kasası, Hublot tarafından SORAI için gergedan derisinin ayırt edici rengini yakalamak amacıyla tasarlanıp ilk kez Big Bang Unico SORAI 2023’te görülen, mikro kumlanmış ve cilalanmış “sıcak gri” seramikten yapıldı. Gri kumaş kayışı bulunan saat, siyah kauçuk üzerine çarpıcı gri ve bej kamuflaj desenli ikinci bir kayışla sunuluyor. HUB6020 üretim kalibresi; beş günlük güç rezervine sahip, el yapımı, iskelet görünümüne büründürülmüş bir tourbillon. Bu da sadece 30 adet üretilmiş saate, iki safir kristal arasında durarak saat 3 konumundaki zaman göstergesi ile saat 8 ile 9 arasındaki güç rezervi göstergesini hassas bir şekilde dengeleyen asimetrik bir ekran kazandırıyor.

Küresel erişim ağını ve yeni saatini, gergedan ve çevre sorunları etrafında kritik konuşmaları başlatmak ve yeni çevreci nesle ilham vermek için kullanmayı hedefleyen Hublot, değişim amaçlı bir araya gelmenin etkisinden yararlanarak, beraber daha iyi bir geleceğe giden yolu çizebileceğimize inanıyor.

Suç Ve Dram Rüzgarı: Fargo

Emmy, Altın Küre, AFI, Peabody ve TCA ödüllü dizi Fargo’nun beşinci sezonu TV+’ta yayında…

Tüm dünyanın nefesini tutarak beklediği, suç ve dram alanında ilk 4 sezonuyla efsaneleşen dizi Fargo, 5. sezonuyla ekranlara döndü. Noah Hawley’nin yaratıcısı olduğu ve Jon Hamm’in başrolde yer aldığı Fargo bugüne kadar; Emmy, Altın Küre, AFI, Peabody ve TCA ödülleriyle iddialı başarısını kanıtlamıştı.

Dünya çapında geniş bir hayran kitlesine sahip olan dizinin 10 bölümden oluşan yeni sezonu, Türkçe dublaj ve altyazı seçenekleriyle sadece Türkiye’nin içerik platformu TV+’ta.

Juno Temple, Jon Hamm, Jennifer Jason Leigh, David Rysdahl, Joe Keery, Lamorne Morris, Richa Moorjani, Sam Spruell, ve Dave Foley’nin oyuncu kadrosunda yer aldığı dizinin yapımcılığını ise MGM Television ve FX Productions üstleniyor.

Aile bağları: Sırlar, sadakat ve geçmişin izleri

Beşinci sezon, 2019’da Minnesota ve Kuzey Dakota’da geçiyor. Beklenmedik bir dizi olayın “Dorothy ‘Dot’ Lyon”ı (Juno Tapınağı) yetkililerle karşı karşıya getirmesinin ardından, görünüşte tipik bir ev hanımı olan Dorothy, aniden geride bıraktığını düşündüğü hayata geri dönüyor.

Kuzey Dakota Şerifi “Roy Tillman” (Jon Hamm) ise uzun süredir Dot’u arıyor. Çiftlik sahibi, vaiz ve anayasa hukukçusu olan Roy, kendisini yasaların üstünde görürken, yanında, babasına kendini kanıtlamak için çaresizce çırpınan, sadık ancak beceriksiz oğlu “Gator” (Joe Keery) bulunuyor. Tam da bu nedenle, Dot’u bulmak isteyen Roy, gizemli bir geçmişe sahip karanlık bir adam olan “Ole Munch”u (Sam Spruell) görevlendiriyor.

En derin sırları açığa çıkmaya başlayan Dot, ailesini geçmişinden korumaya çalışsa da kendisine çok düşkün olan, iyi niyetli kocası “Wayne”i (David Rysdahl), desteği annesi “Lorraine Lyon”da (Jennifer Jason Leigh) aramaktan alıkoyamıyor. Ülkenin en büyük borç tahsil kurumunun CEO’su olan “Borç Kraliçesi” ise oğlunun eş seçiminden memnun olmadığını dile getirmek için hiçbir fırsatı kaçırmıyor. Dot’un tuhaf davranışları Minnesota Polis Yardımcısı “Indira Olmstead” (Richa Moorjani) ve Kuzey Dakota Milletvekili “Witt Farr”ın (Lamorne Morris) dikkatini çektiğinde, Lorraine, gelinine yardım etmesi için sağ kolu “Danish Graves”i (Dave Foley) görevlendiriyor. Köşeye sıkışan Lorraine, bir anne Lyon’un neden kuyruğuna basılmaması gerektiğini göstermeye hazırlanıyor.

Dizinin yapımcıları arasında The Handmaid’s Tale, The Old Man ve Dopestick gibi yapımlarla bilinen Warren Littlefield, Vikings: Valhalla, Wednesday ve The Handmaid’s Tale ile bilinen Kim Todd ile Joel & Ethan Coen da yer alıyor.

Miami Art Week’te Göçebe Ruha Bir Övgü

Kırk yılı aşkın bir sanat ve azim öyküsünü kutlayan Marina Abramović X Massimo Dutti iş birliği, moda ve çağdaş sanat arasında köprü kuruyor.

Massimo Dutti, Miami Art Week 2024 kapsamında ünlü performans sanatçısı Marina Abramović ile gerçekleştirdiği çığır açan iş birliğini duyuruyor. Çalışmalarıyla çağdaş sanat dünyasında silinmez bir iz bırakan Marina Abramović ile gerçekleştirilen bu işbirliği, Abramović’in kırk yılı aşkın bir sürede ürettiği çizimlerini, şiirlerini, fotoğraflarını ve düşüncelerini içeren bir sergi aracılığıyla sanatta devrim yaratan yaklaşımını ve kişisel yaratıcı yolculuğunu keşfetmek için olağanüstü bir fırsat sunuyor.

Nomadic Journey and Spirit of Places

Bu iş birliğinin merkezinde Abramović’in seçili Massimo Dutti mağazalarında satışa sunulan son büyük, resimli sehpa kitabı Nomadic Journey and Spirit of Places yer alıyor. Kitap, Abramović’in göçebe yaşamını ve sanatsal evrimini arşiv materyalleri, şiir ve düşüncelerle harmanlayarak anlatıyor. Abramović’in kendi sözleriyle: “Evim gittiğim her yerdi çünkü benim evim kendi bedenimdi.”

Bu özel kitap, Abramović’in yaratıcı sürecine bir bakış sunuyor ve otel defterlerini ve konakladığı geçici yerleri derin sanatsal düşünme alanları olarak öne çıkarıyor. Detaylara olağanüstü özen gösterilerek tasarlanan ve yüksek kaliteli kağıt üzerine işlenen arşiv materyali, orijinal boyutunda zarif bir şekilde yeniden üretilerek Abramović’in muazzam hayran kitlesine yaratım süreci hakkında eşi benzeri görülmemiş bir erişim sunuyor.

Faena Hotel’de Özel Sergi

Bu birliktelik, Miami Art Week kapsamında, Miami’deki kültürel bir dönüm noktası olan ikonik Faena Hotel’de düzenlenen samimi bir sergiyle taçlanıyor. Nomadic Journey ziyaretçileri Abramović’in yaratıcı zihnine adım atmaya davet ediyor ve onun kırk yılı aşkın sürede ürettiği çizimlerini, şiirlerini, fotoğraflarını ve düşüncelerini ilk kez keşfetmelerini sağlıyor.

Abramović, “İnsanların ilerlemeye devam etmesi gerektiğine inanıyorum ve benim hayatım da tamamen göçebelikten ibaretti” diyerek serginin temasını özetliyor. Abramović’in sanatsal yolculuğunu şekillendiren deneyimlere benzersiz bir bakış sunan ve özenle kürate edilmiş bu sergi 5 Aralık’ta açılacak ve Miami Art Week’in sona ermesinin ardından 8 Aralık’a kadar açık kalacak.

Faena Art’ın bu sergi için mekan olarak seçilmesi tesadüf değil. Disiplinler arası sanatsal deneyimler ısmarlayan, üreten ve bunlara ev sahipliği yapan kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Faena Art, yenilikçi, mekâna özgü ve sürükleyici uygulamalar için bir katalizör görevi görüyor. Popüler ve deneysel olan arasında köprü kurarak sanatı herkes için erişilebilir kılıyor ve sanat, bilim, felsefe ve sosyal pratiğin geleneksel sınırlarını aşan yeni sosyal etkileşim modellerini teşvik ediyor.

Marina Abramović: Dayanıklılık Sanatı

“Performans sanatının tanrıçası” olarak bilinen Sırp performans sanatçısı Marina Abramović, 40 yılı aşkın bir süredir sanat dünyasının en ön sıralarında yer alıyor. Abramović’in çalışmaları, sanatçı ile izleyici arasındaki ilişkiyi keşfediyor. Bu ilişkiyi vurgulayan önemli anlar arasında, 1997’de Venedik Bienali’nde Balkan Baroque ile kazandığı ödül ve 2004 Whitney Bienali’ndeki çığır açan performansı yer alıyor. Abramović, 2005 yılında Guggenheim’da Seven Easy Pieces eserini sunarak Vito Acconci ve Joseph Beuys gibi sanatçıların simgesel performanslarını yeniden canlandırdı. 2010 yılında MoMA’da, 700 saatten fazla bir süreyi ziyaretçilerle sessizce oturarak geçirdiği The Artist is Present adlı büyük bir retrospektife ev sahipliği yaptı. Sanatçı her yıl, Biography adlı eserde yaşamı ve çalışmaları üzerine yansımalar sunuyor.

Sanatçının genellikle dayanıklılık, zaman ve insan bağlantısının sınırlarını araştıran çalışmaları, Massimo Dutti’nin moda ve daha geniş kültürel çevre arasındaki diyaloğu teşvik etme taahhüdüyle uyumlu…

Geçmişin İhtişamı İle Günümüzün Zarafetinin Buluşması

Renkli taşlar ve dinamik formların modern estetik anlayışıyla şekillendiği Damiani Belle Époque koleksiyonunda, markanın olağanüstü mirasının zarafeti ön plana çıkıyor.

İtalyan lüks mücevher markası Damiani, dünyanın dinamik halinden esinlenen Belle Époque koleksiyonuyla kurucusu Enrico Grassi Damiani’nin olağanüstü yaratıcı zihnini yansıtıyor. Koleksiyonun inovatif geometrik tasarımları; safirler, yakutlar veya zümrütlerin yanına dizilmiş ve onları çevreleyen pırlantalar aracılığıyla bir film makarasını (hareket sanatının sembolünü) temsil ediyor.

Valenza’nın usta kuyumcuları tarafından el işçiliği ile üretilen zarif yüzük, bilezik, küpe ve kolye modelleri; coşkulu “Belle Époque” yıllarını ve döneme ait entelektüel dinamizmini büyük bir beceri ve detaylara gösterilen özenle yeniden yorumluyor. Modern zarafetiyle dikkat çeken Belle Époque koleksiyonu, geçmişin ihtişamını etkileyici bir biçimde günümüze taşıyor.

Damiani mücevherlerine quadran.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Penhaligon’s’ın Gizemli Koku Dünyasının Kapılarını Aralandı

Lüks parfüm markası Penhaligon’s’ın tüm duyuları harekete geçiren ve büyüleyici bir yolculuğa çıkaran koku ailesi için özel bir davet gerçekleşti.

İngiliz parfüm markası Penhaligon’s, gizemli dünyasının kapılarını Arkestra’da gerçekleştirilen özel bir gecede araladı. Davette, Penhaligon’s ailesinin en yeni kokusu, odunsu notalara ve viski aromasına sahip The Dandy ve ismini Fırat Nehri’nin yakınlarında nadir bulunan kara güllere ithafen Şanlıurfa’nın Halfeti bölgesinden alan Halfeti büyük ilgi topladı. Portraits serisi İngiliz aristokrat ailesinin farklı üyelerinden ilham alırken, William Penhaligon’ın gizemli atölyesinin derinliklerinden gelen formüllerle yaratılan Potions & Remedies koleksiyonu güçlü ve etkileyici kokularıyla gece boyunca büyüleyici bir atmosfer yarattı.

Penhaligon’s Türkiye Marka Müdürü Sinem Ertemel’in açılış konuşmasıyla başlayan etkinlikte davetliler, Penhaligon’s Avrupa Eğitim Müdürü Stephane Noizillier eşliğinde markanın ikonik kokularını deneyimlediler.

Taro Emir ve İnan Kırdemir’in kreatif vizyonuyla hayata geçirilen davete, aralarında Hadise, Şevval Sam, Seda Bakan, Nilperi Şahinkaya, Eda Ece, Zeynep Bastık, Berrak Tüzünataç, Esra Bilgiç, Hatice Aslan, Hazal Filiz Küçükköse, Jülide Ateş, Saadet Işıl Aksoy, Serkan Altunorak, Ayşe Barım, Eda Gürkaynak, Mina Ceran, Yasemin Taciroğlu, Cemre Ebüzziya, Özlem Avcıoğlu, Burak Yörük, Tuana Yılmaz, Züleyha Kuru ve Oktay Çubuk’un da yer aldığı çok sayıda ünlü isim katıldı.

Doğanın Saflığından İlhamla

Güzellik dünyasının en yenisi Sassy Go’yu, markanın kurucu ortağı Şeyma Subaşı’dan dinliyoruz.

Doğal ve yenilikçi bir duruşla cilt bakımında fark yaratmayı hedefleyen taze bir hikaye… Aylarca süren titiz bir çalışmanın ardından doğan Sassy Go, doğanın saflığından ilham alan ürünleriyle, güzellik rutininizi en basit ve etkili şekilde dönüştürmeyi hedefliyor. Her bireyin ihtiyaçlarına hitap eden, çok yönlü ve etkili ürünler sunmak için yola çıkan bu yeni markanın hikayesini Sassy Go Kurucu Ortağı Şeyma Subaşı anlatıyor.

Sassy Go Kurucu Ortağı Melissa Gizem ve Şeyma Subaşı

Sassy Go markasını yaratma fikri nasıl ortaya çıktı? Aylarca süren titiz çalışmanızın detaylarını sizden dinleyebilir miyiz?
Birçok kadın gibi ben de cilt bakım ürünlerine, makyaj malzemelerine ve kozmetik dünyasına her zaman ilgi duydum. Yurt dışında çıkan yenilikçi ürünleri takip etmeyi, araştırmayı ve bu dünyada özgün bir yer edinmeyi hedefledim. Yaşanmışlıklarım bana bu alanda bir şeyler yapma fikri verdi. İşte bu yüzden, kozmetik dünyasında fark yaratmak isteyen biri olarak yola çıkmaya karar verdim.

Yenilikçi cilt bakım markanızın ilham kaynakları neler? İsminin hikayesi nedir?
Serimizi oluştururken, herkesin günlük rutinine kolayca adapte edebileceği, günün her anı rahatlıkla kullanılabilecek, çok yönlü ve sürekli ihtiyaç duyulan ürünler tasarlamak istedik. Bu yüzden koleksiyonumuza dört serum, bir tonik, bir nemlendirici ve bir saç yağı ile başlangıç yapmaya karar verdik. Ürünlerimizin formülleri üzerinde uzun ve titiz bir çalışma gerçekleştirdik. Ürünlerimizin içeriklerini Kore, Fransa ve Türkiye’deki uzmanlarla birlikte özenle hazırladık.

İlham kaynağım ise tamamen yaşamın kendisi, doğanın saflığı ve içsel enerjimin rehberliği oldu. Sassy Go, kendinden emin, içten gelen enerjiyi dış dünyaya yansıtan ve bunu en pozitif, eğlenceli şekilde ifade eden insanları temsil ediyor.

Markanızda ilk olarak hangi ürünler karşımıza çıkıyor?
Sassy Go’da Youth Serum, H2O Serum, Anti –Acne, Spotless Serum, Super Tonic, Rubra- Vita Skin Softener ve Soft Lust Hair Oil olmak üzere 7 ürün bulunuyor. Koleksiyonumuzda anti-aging serum, nemlendirici serum, akne karşıtı serum, aydınlatıcı serum, cilt toniği, nemlendirici krem ve saç bakım yağına kadar tüm kadın ve erkeklerin ihtiyaçlarını düşündük.

Bu markayla bir hayalinizi gerçekleştirdiğinizi söylüyorsunuz. Peki Sassy Go için gelecek planlarınız neler?
Sassy Go şu anda tıpkı yeni doğmuş bir bebek gibi; bizim sevgimizle büyüyen ve herkesin seveceğine inandığımız bir değer. Ürünlerimizi kullanan herkes aslında ne anlatmaya çalıştığımızı derinden hissedecek.

Ürünlerimizden bahsederken hep kadınlara odaklandık, ancak erkekler de rahatlıkla kullanabilir. Sassy Go, güçlü bir şekilde büyümeye ve gelişmeye devam edecek bir oluşum. Gelecek planlarımız arasında daha spesifik ürünler ve yenilikler var, ancak bunları şimdilik sürpriz olarak saklamak istiyoruz.

“
“Sassy Go, kendinden emin, içten gelen enerjiyi dış dünyaya yansıtan ve bunu en pozitif, eğlenceli şekilde ifade eden insanları temsil ediyor.”

Sassy Go hakkında söylemek istediğiniz başka şeyler var mı?
Bu yolculukta, markamızı benimle birlikte büyüten harika bir ekip ve sevgili ortağım Melissa Gizem ile ilerliyoruz. İlk hedefimiz Türkiye’de sağlam bir temel oluşturmak, ardından Avrupa, Asya ve Orta Doğu gibi farklı bölgelerde de büyümek. Türkiye’den başladıktan sonra uluslararası arenada ilgi görmeye başlayacağımıza ve kısa sürede daha geniş bir kitleye ulaşacağımıza inanıyoruz.

ELLE okurları, Sassy Go ürünlerine nereden ulaşabilir?
Tüm ürünlerimiz Trendyol, Hepsiburada gibi e-ticaret platformlarının yanı sıra sassygo.com’da satışa sunuluyor. Bunun yanı sıra satış ağımızı genişletmek adına görüşmelerimiz devam ediyor.

Kırmızı Halı: The Fashion Awards

İngiliz Moda Konseyi tarafından düzenlenen ve moda dünyasının en iyilerinin ödüllendirildiği The Fashion Awards kırmızı halısından görünümler fotogaleride.

Alexa Chung

Harris Reed

Chloe Bailey

Jodie Turner-Smith

Lila Moss

Kelly Rutherford

Leonie Hanne

Stella McCartney

Jourdan Dunn

Julia Fox- Dilara Fındıkoğlu

Rihanna- A$AP Rocky

Ashley Graham

Eva Chen

Alessandra Ambrosio

Joan Smalls

Venus Williams

Emilia Wickstead

Issa Rae

Nicola Coughlan

Charli Howard

Rita Ora

Maya Jama

ELLE 300. Sayı Çıktı!

300. Sayımızın konuk baş editörü ve kapak kızı Serenay Sarıkaya!

Serenay Sarıkaya, 300. sayımızın konuk baş editörü olarak kreatif enerjisini yansıttığı bir çekimle karşınızda. İstanbul’un eşsiz silüetine de, yeni yılın heyecanını taşıyan Bvlgari kreasyonlarına da kendi biricik ışıltısını katarken, ne kadar özel ve iç dünyası zengin, duyguları demli bir kadın olduğunu bir kez daha hissettiriyor hepimize.

Bu özel sayımızın sayfalarında Serenay Sarıkaya’nın dokunuşlarını göreceksiniz. Röportajları, favori parçaları, seçtiği konular ile yaptığı her işe ne kadar tutkuyla bağlandığını bildiğimiz Serenay’ın bilgisine, zevkine, çalışkanlığına ve ekip/oyun arkadaşlığına bir kez daha hayran kaldık.

ELLE Aralık-Ocak sayısını bayiilerden ve dergiburda.com’dan alabilir, dergilix’ten indirebilir, trendyol, getir, n11 ve hepsiburada’dan sipariş verebilirsiniz.

Düsseldorf İdare Mahkemesi, 1999’da Türk vatandaşlığına geçtikleri için Alman vatandaşlığını kaybeden 5 kişinin pasaportlarının iadesine karar verdi

Almanya Düsseldorf İdare Mahkemesi, 1999 yılında Türk vatandaşlığına geçince Alman vatandaşlığından çıkartılan 5 Türk’e Alman pasaportlarının iadesi kararı verdi. Mahkeme, başka bir ülke vatandaşlığı kazanıldığında Alman pasaportunun kaybedilmesiyle ilgili eski yasanın Avrupa hukukunu ihlal ettiğini açıkladı.

Türkiye’den 1970 ve 1990’larda Almanya’ya göç eden ve Alman vatandaşlığı alan 5 kişi, 1999’da Türk vatandaşlığına geçince Alman pasaportları iptal edildi. Alman vatandaşlığını kaybeden kişiler de Düsseldorf İdare Mahkemesi’ne dava açtı.

AB ADALET DİVANI’NDAN GÖRÜŞ İSTENDİ

Davaya bakan Düsseldorf İdare Mahkemesi dosyayı Avrupa Birliği Adalet Divanı’na göndererek görüş istedi. Divan, Nisan ayında verdiği kararda, vatandaşlık kaybının aynı zamanda AB vatandaşlığı kaybına yol açmasının bireysel olarak orantısız sonuçlar doğurup doğurmadığının etkili bir şekilde incelenmesi gerektiğini ifade etti. Bu tür durumların mahkemeler veya yetkililer tarafından denetlenmesi gerektiği ve vatandaşlığın korunması gerektiğini vurguladı.

AB HUKUKUNU İHLAL EDİYOR

Düsseldorf İdare Mahkemesi davayı 21 Kasım’da bitirdi. Kararda, 5 Türk’ün daha önce edindikleri Alman vatandaşlıklarını kaybetmeyeceklerine karar verdi. Ayrıca yabancı vatandaşlık kazanıldığında Alman pasaportunun kaybedilmesiyle ilgili eski yasanın Avrupa hukukunu ihlal ettiğini belirtti. Böylece, eski Alman yasalarına göre başka bir ülke vatandaşlığı olduğu için Alman vatandaşlığından çıkartılanlara pasaportlarını geri alma hakkı da tanınmış oldu

ARTIK VATANDAŞLIK KAYBEDİLMİYOR

Almanya’da çifte vatandaşlığı mümkün kılan Vatandaşlık Yasası’nın modernizasyonu, Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier tarafından 26 Mart’ta imzalandıktan sonra geçtiğimiz 27 Haziran’da yürürlüğe girdi.

Yeni yasanın yürürlüğe girmesinin ardından sosyal medya hesabından video yayımlayan Almanya Başbakanı Olaf Scholz, başka bir ülkede doğmuş ya da anne babası başka bir yerden gelmiş çok sayıda kişinin Almanya’da yaşadığını belirterek, “Burada yaşıyorlar, Almanca konuşuyorlar, çalışıyorlar, okuyorlar ve Alman Milli Takımı için iyi tezahürat yapıyorlar ve artık Alman vatandaşlığına geçmeleri daha kolay. Bu, iyi bir gelişme” ifadelerini kullandı.

patronlardunyasi.com