Bornova Belediyesi, dezavantajlı mahallelerde yaşayan kadınları üretime teşvik etmek için başlattığı Kent Bostanı projesinin ilk hasadı Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki’nin de katılımıyla gerçekleşti.
Bornova Belediyesi, dezavantajlı mahallelerde yaşayan kadınları üretime teşvik etmek için başlattığı Kent Bostanı projesinin ilk hasadı Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki’nin de katılımıyla gerçekleşti. Pınarbaşı’nda kadınların ilk hasat heyecanına ortak olan Başkan Eşki hem sohbet etti hem de yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Kadınlar emeğiyle yetişen karnabahar, brokoli, ıspanak ve soğanları hasat eden kadınlar proje için Başkan Eşki’ye teşekkürlerini iletti.
Başkan Eşki, projenin önemine vurgu yaparak “Kent Bostanları çok yönlü bir proje. En temelde ev hanımları sağlıklı ve taptaze sebzeleri üretiyor, üretime katılıyorlar. Bu üretimi gerçekleştirebilmek için haftada en az iki gün bostanda bir araya geliyor, sosyalleşiyor birbirini tanıyor. Geçtiğimiz haftalarda buraya gelen kadınlarımıza toplumsal cinsiyet eşitliği ve aile içi şiddet ile ilgili eğitim verdik. Aslında toplumda ulaşılması daha zor olan bir kesimle bağ kurup, farklı eğitimlerle sosyal gelişimlerine katkıda bulunuyoruz. Son olarak da bu üretim aile bütçesine de katkı sağlıyor. Fidesini, suyunu, toprağını biz veriyoruz, onlar üretiyor ve bu bahçeden çıkan ürünler hem kendilerine hem çocuklarına ya da komşularına birer öğün oluyor. İçinde üretim, eğitim, dayanışma ve sağlıklı gıda olan bir çalışma yürütüyoruz” diye konuştu.
Sonraki Kent Bostanı Altındağ’a
Başkan Ömer Eşki, projeye beklenenden çok daha büyük talep olması nedeniyle Bornova Belediyesi, kentin farklı bölgelerinde Kent Bostanları kuracağını ifade etti. İkinci Kent Bostanı’nın önümüzdeki aylarda Altındağ Atatürk Kültür Merkezi STK Yerleşkesi yanında açılacağı müjdesini veren Başkan Eşki, “Her yerden talep geliyor. Önümüzdeki süreçte yine dezavantajlı bölgeler önce olmak üzere farklı noktalarda Kent Bostanları oluşturulacak” dedi.
Kadınlar çiftçiliği ve dayanışmayı öğreniyor
Proje kapsamında 38 kadın, 25 metrekarelik alanlarda haftada iki gün çalışarak karnabahar, lahana, marul brokoli, ıspanak ve daha pek çok kış sebzesi yetiştiriyor. Bahçeler gelen başvuruya göre ücretsiz olarak kullanıma sunuluyor. Bahçelere ekilen fideler, sulama için kullanılan su Bornova Belediyesi tarafından ücretsiz olarak sağlanırken, belediye bünyesinde görev yapan ziraat mühendisleri üretim süreci boyunca kadınlara eğitim veriyor uygulamalarını yakından izliyor. Bahçe kullanma hakkı aldığı halde ürünlerin ekimini gerçekleştirmeyen ya da bakımını yapmayanların kullanım hakkı ellerinden alınarak yedekte bekleyenlere veriliyor. Birkaç hafta içinde kış hasadının tamamlanmasının ardından domates, biber, salatalık, patlıcan ve kabak gibi yazlık ürünlerle üretime devam edilecek.
Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü koordinatörlüğünde, Türkiye’den ve Avrupa’dan farklı üniversite ve sektör temsilcilerinin iş birliğiyle yürütülen ve Avrupa Birliği Erasmus+ Programı kapsamında finanse edilen, “Evrensel Stratejik Gereklilik: Molekülden İlaca” adlı proje ile ilaç sektöründe stratejik öneme sahip uzmanlar yetiştirildi.
Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü koordinatörlüğünde, Türkiye’den ve Avrupa’dan farklı üniversite ve sektör temsilcilerinin iş birliğiyle yürütülen ve Avrupa Birliği Erasmus+ Programı kapsamında finanse edilen, “Evrensel Stratejik Gereklilik: Molekülden İlaca” adlı proje ile ilaç sektöründe stratejik öneme sahip uzmanlar yetiştirildi.
COVID-19 pandemisinin ardından ilaç araştırma ve üretim süreçlerinde uluslararası standartlara sahip, eğitimli ve deneyimli bir iş gücü oluşturulması hedefi ile molekülden ilaca uzanan süreçte yenilikçi ve pratik uygulamaları içeren bir yaklaşımla yürütülen proje, Avrupa Birliği tarafından 400 bin Euro bütçe ile desteklendi. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Kobay A.Ş. ile İtalya’dan Padova Üniversitesi, Portekiz’den Minho Üniversitesi ve Hollanda’dan Transmissible BV’nin de desteğiyle yaklaşık 2 yıl önce hayata geçirilen “Evrensel Stratejik Gereklilik: Molekülden İlaca” adlı projenin kapanış toplantısı, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Türkiye Ulusal Ajansı Başkanı İlker Astarcı ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ayar ile proje ortağı akademisyenler ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirildi.
Proje Multidisipliner Çalışma ile Yürütüldü
Toplantının başında Biyoteknoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Demet Cansaran Duman, proje ve projenin çıktıları üzerine katılımcılara bilgiler verdi.
Prof. Dr. Duman, COVID-19 pandemisi ile birlikte ilaç ve aşı çalışmalarının ne kadar önemli olduğunun bir kez daha farkına varıldığını aktardı.
Molekülün keşfinden ilaca giden yolda pek çok sürecin gerçekleştiğini belirten Duman, bunun için de multidisipliner bir çalışmaya ihtiyaç olduğunu kaydetti. Keşif aşamasında biyoloji, moleküler biyoloji, kimya mezunlarının, faz çalışmalarında tıp mezunlarının, ruhsatlama aşamasında ise eczacılık fakültesi mezunlarının daha yetkin olduğunu belirten Duman, “Türkiye’nin neden halen molekülü yok, ilacı yok? Bu süreci el ele vererek tamamlamamız gerekir. Dolayısıyla bütünsel olarak bu ilaç geliştirme aşamasında yetkin insan gücü eksiğimiz ulusal ve uluslararası boyutta oldukça fazla. Bir parçanın ya da iki parçanın keşif aşamasını, araştırma aşamasını, geliştirme aşamasını bilen var fakat bir arada bütünsel ilaç geliştirme konusunda yetkin insan gücümüz maalesef ki eksik. Hem ulusal hem de uluslararası boyutta. COVID 19 bize bunu daha da net bir şekilde göstermiş oldu” ifadelerini kullandı. Duman, bundan yola çıkarak başlattıkları projenin amaçlarını; ilaç araştırmalarında uzmanlaşmış iş gücü sağlamak, acil ilaç talebi durumlarında deneyimli personeli insanlığın hizmetine hazır hale getirmek, dünyayla aynı anda yenilikçi uygulamalarla ilaç araştırmaları ve Ar-Ge çalışmalarını yapmak ve ülkelerin ilaç araştırma üretim süreçlerinin yarıda kalmaması, araştırmaların sürdürülebilir ve sonlanabilir olmasını sağlamak şeklinde sıraladı.
Duman, koordinatörlüğünü Ankara Üniversitesinin yürüttüğü projede, her biri farklı alanda ilaç geliştirme alanında molekülden ilaca giden yolda her biri farklı uzmanlıklara sahip birçok araştırmacının yer aldığını da kaydetti. “İlaç Üretim Kültürü İnşa Ediyoruz” Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar da konuşmasında, Ankara Üniversitesinin fen bilimlerinde, sosyal bilimlerde, mühendislikte ve sağlık bilimlerinde çok yetkin akademisyenlere sahip olduğuna dikkat çekti.
Prof. Dr. Demet Cansaran Duman’ın koordinatörlüğünde paydaş üniversiteler ve firmalarla birlikte yürütülen “Evrensel Stratejik Gereklilik: Molekülden İlaca” projesinin, Türkiye Ulusal Ajansı tarafından Avrupa Birliği Erasmus+ Programı kapsamında en yüksek bütçe ile desteklendiğine vurgu yapan Ünüvar, şöyle devam etti: “Gerçekten çok önemli bir iş yapıyorlar. ‘Molekülden İlaca’ denildiğinde üretim akla geliyor ama biz aslında bir kültür inşası da yapıyoruz. Ne kültürü? İlaç üretim kültürü. Pandemi bize bir şey gösterdi. Siz kendi kendinize yeten ülke olmazsanız mahkûm olursunuz. Ekonomik olarak mahkûm olursunuz. Bir müddet sonra da gerçekten o ilaca ya da tıbbi cihaza erişiminiz olmazsa mağdur olursunuz. Onun için mağdur ve mahkûm olmamak için bizim kendi üretimimizi yapmamız lazım.” “Savunma Sanayiinde Yaptıklarımızı İlaç ve Tıbbi Cihazda da Yapabiliriz” Savunma sanayiinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde herkesin gurur duyduğu bir başarı hikayesinin yazıldığını ifade eden Ünüvar, “Savunma sanayiinde dışa bağımlılığımız yüzde 80’lerden yüzde 20’lere düştü. Artık kendi gemimizi, kendi helikopterimizi, kendi silahımızı, kendi savunma sanayii ürünlerimizi üretiyoruz. Savunma sanayiinde yaptıklarımızı ilaç ve tıbbi cihazda da yapabiliriz. Bunları yapmamız lazım. Bunun için gayret göstermemiz lazım. Aslında bu proje ile biz aynı zamanda o makus talihi kırma anlamında da çok önemli bir adım atıyoruz” diye konuştu.
“Elimizden Geldiğince Desteklemeye Devam Edeceğiz”
Türkiye Ulusal Ajansı Başkanı İlker Astarcı da yapılan çalışmanın takdire şayan olduğunu belirterek, “Gerçekten muhteşem bir çalışma olmuş. Ben emeği geçen herkese çok çok teşekkür ediyorum. Ben bu çalışmanın birinci aşama olduğunu düşünüyorum. Devamının gelmesini ümit ediyorum ve gelmesi gerektiğini de düşünüyorum. Dolayısıyla biz vatanımıza, milletimize, insanlığa faydalı olacak bu tür projeleri elimizden geldiğince desteklemeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ayar da sorumluluğunu üstlendiği kurumun tam da bunu yapmak istediğini dile getirerek, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Cumhurbaşkanımızın politikaları gereği dışa bağımlılığı azaltmak, maliyeti düşürmek ve yerli ürünler yaparak dünyaya katkıda bulunmak vizyonuna idareci bir kurum olarak, denetleyici bir kurum olarak biz de katkı vermek istiyoruz. Bu süreci bilen insan sayısını artırarak bunu başarmamız mümkün olacaktır. Bunu başarabilirsek dışa bağımlılığımızı azaltırız, kendi ulusal güvenliğimizi sağlarız.”
Konuşmaların ardından plaket takdimi ve anı fotoğrafı çekimi gerçekleştirildi.
PENGU, 17 Aralık 2024’te Solana blokzincirinde piyasaya sürülen Pudgy Penguins ekosistem tokenidir.
PENGU, 17 Aralık 2024’te Solana blokzincirinde piyasaya sürülen Pudgy Penguins ekosistem tokenidir. Bu rehberimizde, PENGU token nedir, nasıl alınır ve Pudgy Penguins ekosistemi hakkında detaylı bilgiler bulabilirsiniz.
Pudgy Penguins nedir?
Pudgy Penguins Temmuz 2021’de bir grup üniversite öğrencisi tarafından oluşturulmuş ve Nisan 2022’de Luca Schnetzler tarafından 750 ETH karşılığında satın alınmıştır. Proje kısa sürede en çok ilgi çeken NFT (Non-Fungible Token) koleksiyonlarından biri haline gelmiştir. Güncel NFT haberlerini buradan takip edebilirsiniz. Pudgy Penguins NFT koleksiyonu, Ethereum blok zincirinde tokenize edilmiş 8.888 benzersiz, elle çizilmiş penguen karakterinden oluşan bir dizi içermektedir. Her penguen bir NFT olarak koleksiyonda yer edinmiştir. Bu da her bir penguenin dijital bir varlık olduğu ve satın alınabileceği anlamına gelmektedir. Projenin başarı temellerinden birisi de destek gördüğü aktif topluluğa ve projenin güçlü hikayesine dayanmaktadır.
Pudgy Penguins’in yaratıcıları, dijital sanatın ötesine geçerek somut ürünlere, medyaya ve oyun, koleksiyon ürünleri ve meta veri entegrasyonuna yönelik gelecek planlarına uzanan bir marka yaratmaya odaklanmışlardır.
PENGU Token nasıl ortaya çıktı?
PENGU, şu anda Solana blokzincirinde yayında olan Pudgy Penguins ekosistem tokenidir. Toplamda 88,88 milyar PENGU token arzına sahip olup bunların %25,9’u airdrop talebi yoluyla Pudgy Penguins ekosistemi üyelerine ayrılmıştır. Dünya çapında milyonlarca takipçi toplayan ve 50 milyarın üzerinde görüntülemeye ulaşan Pudgy Penguins, toplumdaki bilinirliğini sağlamlaştırmıştır.
Token ilk olarak Solana’da piyasaya sürülse de, sonunda Igloo Inc. tarafından inşa edilen tüketici odaklı Ethereum katman-2 ölçeklendirme ağı olan Ethereum ve Abstract’a genişlemesi öngörülmektedir.
PENGU, duyurulduğu gibi 17 Aralık 2024’te başlatılmıştır. Resmi bağlantılar ve iddia ayrıntıları yalnızca X’teki Pudgy Penguins hesabından paylaşılacak ve duyurulacaktır.
PENGU satın almak için öncelikle bir kripto para borsası üzerinden hesap oluşturmanız ve oluşturduğunuz hesabınızın kimlik doğrulama sürecini tamamlamanız gerekmektedir. Satın alabilme işlemini tamamlamak için ise cüzdanınıza para yatırmanız gerekmektedir. Para yatırma işlemlerinde banka havalesi, kredi kartı kullanarak ve üçüncü parti ödeme yöntemleri kullanılabilmektedir. Paranızı yatırdıktan sonra istediğiniz miktarda PENGU token satın alabilirsiniz.
PENGU hangi borsalarda var?
PENGU merkezi borsalarda işlem görmektedir. Bu borsaları aşağıda bulabilirsiniz:
Binance
LBank
MEXC
BingX
Bitget
Raydium (CLMM)
Bitvavo
Ourbit
XT.COM
KuCoin
Pudgy Penguins (PENGU) fiyatı nedir?
Pudgy Penguins (PENGU) fiyatı $0,03152, 24 saatlik işlem hacmi $2.230.481.628 şeklindedir. Gerçek zamanlı PENGU piyasa verilerine buradan ulaşabilirsiniz.
PENGU airdrop nasıl yapılır?
Pudgy Penguins duyurusunda belirtildiği gibi, Solana blok zincirinde 88 milyardan fazla PENGU tokeni basılmıştır. Decrypt, token dağıtımıyla ilgili ayrıntılara daha fazla açıklık getirmek için Pudgy Penguins’e ulaşmıştır.
PENGU tokenlarının en büyük tahsisi, Pudgy Penguins, Lil Pudgys ve Pudgy Rods (aka Rogs) NFT sahipleri dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere Pudgy Penguins topluluğuna ayrılmıştır. Ana Pudgy Penguins NFT’lerinin sahiplerinin 1,7 milyonun biraz üzerinde PENGU tahsisi aldığı, Lil Pudgy sahiplerinin ise 188 binin üzerinde PENGU aldığı ve Pudgy Rod sahiplerinin nadirlik seviyesine bağlı olarak 105 bin ile yaklaşık 195 bin arasında token aldığı bildirilmiştir.
Proje lideri Luca Netz, sahipleri yakalamak için herhangi bir anlık görüntü alınmadığını ve bunun yerine, token üretimi sırasında varlıkları elinde bulunduranlara PENGU’ya erişim izni verileceğini doğrulamıştır. Token talepleri açıldığında Pudgy NFT fiyatları düşmüştür; Satışa sunulan tüm NFT’ler muhtemelen airdrop’ta kullanılmış olup daha fazla PENGU talep etmek için tekrar kullanılmayacaktır.
Duyuru grafiğine göre, Pudgy Penguin topluluğunun 5 milyon yeni üyesinin kazanılması beklentisiyle bir sonraki en büyük PENGU token grubu Web3’teki ve potansiyel olarak ötesindeki diğer topluluklar için ayrılmıştır. Özetle PENGU topluluğu üyeleri son tarihten önce Discord’da bir form doldurduktan sonra PENGU talebinde bulunabilmektedirler.
PENGU yatırım yapmaya değer mi?
PENGU tokenı Pudgy Penguins ekosistemi için çok önemli bir gelişme ve bu hareketin NFT konseptinde önemli bir evrimi temsil ettiği gözlemlenilmektedir. Dijital yönetişim, özel içerik, stake ödülleri ve topluluk katılımı unsurlarını gözler önüne seren PENGU token, Pudgy Penguins’in ve bir bütün olarak NFT’lerin geleceğinde merkezi bir rol oynama potansiyeline sahiptir.
Proje genişlemeye devam ettikçe PENGU tokeni, Pudgy Penguins markasının başarısını artıran temel varlıklardan biri haline gelebilir ve hayranlara en sevdikleri dijital penguenlerle etkileşim kurmaları ve onları desteklemeleri için yeni yollar sunması beklenilmektedir.
Her biri kariyerlerinin başında altı genç isimle “orijinal” bir çekim.
Her biri kariyerlerinin başında da olsa yetenekleri, onları benzerlerinden ayıran sahne ışığı ve içlerindeki “Superstar” azmiyle hedeflerine doğru emin adımlarla ilerliyorlar. Dördü kadın, ikisi erkek altı genç ismi; formal kıyafetlerin spor giyimle tamamlandığı, sokak stillerinin ofise taşındığı “Orijinal” bir çekimle size takdim ediyoruz.
Röportaj: Selin Miloşyan Fotoğraflar: Okan Altın Moda Editörü: Damla Hasanreisoğlu
Aleyna Özgeçen (21)
Oyunculuk serüvenin nasıl başladı?
Bu serüven çocukken tiyatroya olan ilgimle başladı. Küçük yaşlarda sahneye çıkma heyecanı zamanla bir tutkuya dönüştü. İlk profesyonel deneyimim “Müslüm” filmi oldu.
Şu an hangi proje için çalışıyorsun?
Görüşmelerimizin sürdüğü bir dizi projesi var. Hem senaryo, hem de rol beni çok heyecanlandırdı. Dizide okumak ve kendini geliştirmek için büyük fedakarlıklar yapan bir karakter var. Böyle azimli genç kız karakterlerinin topluma örnek olması, rol model oluşturması çok önemli.
İlham almak senin için ne demek? Bir karakteri yaratma sürecinde nerelerden/nasıl ilham alıyorsun?
İlham almak içsel dünyamı ve çevremdeki hayatı gözlemlemek anlamına geliyor. Her karakter farklı bir yaşam deneyimi ve duygu barındırıyor. Bir karakter yaratırken kitaplardan, filmlerden, gerçek hayattan ve hatta insanlarla olan etkileşimlerimden ilham alıyorum. Bir karakterin duygusal durumunu anlamak için benzer bir durumu yaşamış ya da gözlemlemiş insanlarla konuşmak çok faydalı oluyor.
Seni “Orijinal” kılan şey nedir?
Özgünlüğün kaynağı deneyimlerimin, bakış açılarımın ve hissettiklerimin birleşiminde yatıyor. Her insanın kendine has bir hikayesi var ve bu, oyunculuğuma yansıyan bir zenginlik sağlıyor. Kendim olmaktan, farklı duyguları samimi bir şekilde ifade edebilmekten ve her projede kendimi yeniden keşfetmekten keyif alıyorum. Ayrıca farklı kültürlerden ve yaşam tarzlarından beslenmek büyük bir ilham kaynağı.
Projemizin adı ELLE Talent Club. Yetenek sence nedir? Sahip olduğuna inandığın yetenek?
Yeteneğin doğuştan geldiğini ve zamanla geliştirilebileceğini düşünüyorum. Bence yetenek belirli bir alanda doğal bir eğilim ve bu eğilimi destekleyen tutkuyla birleştiğinde anlam kazanıyor. Başka karakterleri canlandırmayı, başka hayatları deneyimlemeyi çok seviyorum. Günlük hayatta da empati kuran biriyim. Bunun yeteneğime faydası olduğuna inanıyorum. Ayrıca sürekli öğrenme ve kendimi geliştirme isteğim yeteneğimi daha da ileri taşımama yardımcı oluyor.
Kendini hangi anlarda bir “Superstar” gibi hissedersin? Senin “Superstar” stilin nedir?
Sahneye çıktığım anlarda ve yeni bir karakterle tanıştığımda kendimi “Superstar” gibi hissederim. O anlarda izleyiciyle olan bağ beni çok heyecanlandırıyor. “Superstar” stilim ise rahat ama şık bir denge kurmak üzerine şekilleniyor. Genellikle spor parçaları modern aksesuarlarla birleştirmeyi, renkleri ve desenleri cesurca kullanmayı seviyorum.
Sokak modasını takip eder misin? Kendi sokak stilini nasıl tanımlarsın?
Evet, çünkü sokak modası bireyselliği ve yaratıcılığı ifade etmenin iyi bir yolu. Denim, oversize tişörtler ve rahat ayakkabılar sokak stilimin vazgeçilmezlerinden. Aksesuarlar stilimi tamamlayarak kişiliğimi yansıtmama yardımcı oluyor.
Dolabındaki üç temel parça?
Beyaz tişört, iyi kesimli siyah bir blazer ve spor ayakkabı.
—-
‘Pleather Adibreak’ fermuarlı suni deri ceket, 6999 TL, Siyah ‘Superstar’ sneaker, 5169 TL, ikisi de ADIDAS Yırtık detaylı tayt, 20.265 TL, OTTOLINGER/ V2K DESIGNERS Bordo ekoseli etek, 24.815 TL, VIVIENNE WESTWOOD/V2K DESIGNERS Sallantılı küpe, 499 TL, TWIST
‘Kartell Max’ masa, 30.000 TL, POP ART PERA ‘Vitra EA 108’ tekerlekli ofis sandalyesi, 57.380 TL, ARTI MODERN Metalik masa lambası, 1390 TL, ZARA HOME
Nil Sude Albayrak (29)
Oyunculuk serüvenin nasıl başladı?
Çocukluğumdan beri sahnedeyim. İlkokul ve ortaokulda çeşitli etkinlikler vesilesiyle sahneye çıkmayı çok severdim. Liseye geçtiğimde oyunculuk dersleri aldım, üniversitedeyken de profesyonel olarak sahneye çıkmaya başladım.
Şu an hangi projede yer alıyorsun?
Şu anda “Bahar” dizisinde Seren karakterini canlandırıyorum ve bu benim için gerçekten özel bir deneyim. Seren güçlü ama bir o kadar da zaaflarını belli etmemeye çalışan bir asistan doktor.
İlham almak senin için ne demek? Bir karakteri yaratma sürecinde nerelerden/nasıl ilham alıyorsun?
İlham bana keşfetmeyi çağrıştırıyor. Keşif sürecinde de deneyimlerimle beraber insanları izlemeyi ve dinlemeyi seviyorum. Sonrasında kendimden bağımsız olarak insanların tepkileri ve yaklaşımlarını elimden geldiğince yargısız bir yerden anlamaya ve bunları olası karakterlerime adapte etmeye çalışıyorum.
Seni “Orijinal” kılan şeyin ne olduğu düşünüyorsun?
Orijinal kılmak biraz iddialı geliyor ama sanırım herhangi bir trendden etkilenmeme halimi otantik olarak tanımlayabilirim.
Projemizin adı ELLE Talent Club. Yetenek sence nedir? Sahip olduğuna inandığın yetenek?
Yetenek bireyin belli alanda doğal bir beceri gösterme kapasitesi bence. Bunun doğuştan gelen bir şey olabileceği gibi üzerinde çalışılarak geliştirilen bir yetkinlik olduğuna da inanıyorum.
Kendi adıma adaptasyon yeteneğimin güçlü olduğunu düşünüyorum. Yaptığımız iş sürekli değişen koşullar ve dinamiklerle dolu bir alan. Farklı ekip ve oyuncularla çalışmak da bu adaptasyon bilincini geliştirmemde çok etkili oldu.
Kendini hangi anlarda bir “Superstar” gibi hissedersin? Senin “Superstar” stilin nedir?
Sanırım çok zorlanmadan yaptığım zahmetsiz kombinlerde kendimi daha özgüvenli hissediyorum. Spor şık tarzı kendimi en “Superstar” hissettiğim stil.
Sokak modasını takip eder misin? Kendi sokak stilini nasıl tanımlarsın?
Modayı çok takip ettiğimi söyleyemem ama kendimce bir tarzım olduğunu düşünüyorum. Sokak stilimi palazzo pantolonlar, basic kazaklar ve güzel bir ceket şeklinde tanımlayabilirim.
Dolabındaki üç temel parça?
Pantolon, basic tişört ve spor ayakkabı.
—— ‘Beckenbird’ layer’lı fermuarlı ceket, 5169 TL, ADIDAS x KSENIASCHNAIDER Balon etek, 1190 TL, ZARA Floral siyah file külotlu çorap, 443,99 TL, PENTI ‘Ovula’ halka küpe, 5750 TL, ‘Sodium’ tekli küpe, 5350 TL, ‘Nerita’ earcuff, 4080 TL, hepsi JAAGRAVII Beyaz ‘Superstar’ sneaker, 5169 TL, ADIDAS ‘Kartell Max’ masa, 30.000 TL, ‘Philippe Starck Flos’ masa lambası’ 20.000 TL, ikisi de POP ART PERA Defter, 240 TL, ZARA HOME
Rahimcan Kapkap (26)
Oyunculuk serüvenin nasıl başladı?
Oyunculuk serüvenim şöyle başladı diyebileceğim bir zaman dilimi ya da özel bir hikayem yok aslında. Toplumsal veya ailevi meslek dayatmalarını hiçbir zaman benimsemedim. Aklım ermeye başladığından beri tiyatroya, sinemaya, kameraya âşıktım. Babamın çok iyi bir fotoğrafçı olmasının payı büyük olabilir bu noktada. Çocukluğuma veya belki biraz daha sonrasına dayanıyor sanırım serüven. Kendimi başka bir meslek veya durum içinde hiç hayal etmedim, edemedim. Eylemlerim de hep bu hayaller doğrultusunda oldu. İçgüdüsel bir şey diyebiliriz.
Şu an hangi proje için çalışıyorsun?
Show TV’de yayınlanan “Kızılcık Şerbeti” dizisinde Metehan karakterini canlandırıyorum. Geçtiğimiz yaz Netflix’te gösterime giren “Tamir Adam” filmindeyse Esat karakterine hayat verdim.
İlham almak senin için ne demek? Bir karakteri yaratma sürecinde nerelerden/nasıl ilham alıyorsun?
Hepimizin hayatı birbirinden oldukça farklı ve zengin. Karakter yaratma sürecinde kendi yaşamıma odaklanmak bana çok büyük ilham veriyor. Tabii ki örnek aldığım, idolüm dediğim insanlar var. Ama onları, ne kadar büyük yetenekler olsalar da, oyunculuğuma veya karakter yaratma serüvenime ortak etmiyorum. Orası benim mahremim, benim alanım. Misafirim olabilirler ama mutfağıma sokmam. Hayatın kendisine bakıp yaşamayı öğrenmek diyebiliriz buna. Mış gibi yapmak yerine yaşantımdan, geçmişimden ve en önemlisi sahnede o an hissettiklerimden ilham almayı daha çok seviyorum. Enstrümanımı hazır hale getirip sahnede ne çıkacağını görmek beni daha çok heyecanlandırıyor.
Seni “Orijinal” kılan şey nedir?
Bunu beni izleyen insanlara sormak gerek. Beni orijinal kılan şey şudur dediğim noktada o sıfat bende yoktur bence. Ama korumaya çalıştığım özelliklerimin birinci sırasına samimiyeti yazabilirim.
Projemizin adı ELLE Talent Club. Yetenek sence nedir? Sahip olduğuna inandığın yetenek?
Yeteneğin doğuştan geldiğine veya çalışma sonucu elde edildiğine inanmıyorum. Yaşadıklarımız bizi biz yapıyor, zorluklar yeteneklerimizi şekillendiriyor. Tabii ki çalışarak bunu disipline sokmak, şekillendirmek de fazlasıyla önemli. Ama kendi hayatıma dönüp baktığımda yaşadığım, aşmaya çalıştığım zorlukların yeteneğimi geliştirdiğini net bir şekilde hissediyorum.
Kendini hangi anlarda bir “Superstar” gibi hissedersin? Senin “Superstar” stilin nedir?
Uykuya dalmama be�� kala kendimin en iyi versiyonunu hayal ederim. “Superstar”lık kelimesini bilmem ama çok başarılı bir oyuncu olarak ödül aldığımı veya mükemmel ötesi bir sahne çektikten sonra yaşadığım ve yaşattığım hazzı hayal ederim. Ve gerçek olur. Benim orijinal tarzımı soracak olursanız da babamdan miras kalan 1978 yılında imal edilmiş İtalyan yırtık pırtık deri ceketten bahsedebilirim. Orijinal olan yaşanmışlıktır, hissiyattır.
Sokak modasını takip eder misin? Kendi sokak stilini nasıl tanımlarsın?
Modayı takip ettiğim söylenemez açıkçası. Kendime neyi yakıştırıyorsam o gün onu giyip çıkarım evden. Ama genelde vintage kıyafetleri tercih ediyorum. Bol kalıp ve eski parçalar daha özgür hissettiriyor beni.
Dolabındaki üç temel parça?
Bol pantolonlar ve bol gömleklerim, vintage ceketlerim.
—— ‘Adibreak’ eşofman altı, 3869 TL, Beyaz ‘Superstar’ sneaker, 5169 TL, ikisi de ADIDAS Beyaz gömlek, 5400 TL, DIESEL ‘Re-edition’ vinil ceket, 124.950 TL,COURRÈGES/BEYMEN İnce kravat, 1190 TL, ZARA Vico Magistretti tasarımı ‘Artemide Milano’ beyaz masa, ‘Kartell Spoon’ sandalye, fiyatları istek üzerine, ikisi de decohaus.in Metal kalemlik, 490 TL, ZARA HOME
Taha Baran Özbek (26)
Oyunculuk serüvenin nasıl başladı?
Aslında ortaokulda başladığını söyleyebilirim. Hiperaktif bir çocuktum ve ailem beni drama eğitimine yönlendirmişti. Meslek aşkım böyle doğdu. Sonrasında hayatımı ve hedeflerimi tamamen bu yönde belirledim. Lisede amatör ve okul tiyatrosuyla devam eden hikayem üniversiteyle birlikte profesyonel bir yola doğru evrildi.
Şu an hangi proje üzerinde çalışıyorsun?
“Karantina” adlı filmin çekimleri yeni bitti. Süreç devam ediyor. Bir kitap uyarlaması olan bu filmde Mert karakterini canlandırıyorum. Dijital platformda yayınlanacak yeni bir dizide de “Cozo” karakterine hayat veriyorum. İkisi için de ayrı ayrı heyecanlıyım.
İlham almak senin için ne demek? Bir karakteri yaratma sürecinde nerelerden/nasıl ilham alıyorsun?
Eğer bir konuya ya da bir olaya kendimden bir şey katabiliyorsam, bunu aldığım ilham sayesinde başardığımı düşünürüm. Karakterlere hazırlanırken de o karakterin bendeki karşılığını ararım. Bazen ilham aradığım yollar da beni ve karakteri şekillendirebilir. Kısaca sarmal bir ilişki bu…
Seni “Orijinal” kılan şey nedir?
Samimiyet. İyi ya da kötü her olayda ve her konuda insanlar benim samimi olduğumu bilir. Ben de böyle olmasını isterim zaten.
Projemizin adı ELLE Talent Club. Yetenek sence nedir? Sahip olduğuna inandığın yetenek?
Herkesin kendi kuvvetli olduğu alanlar var bence. Benim sahip olduğuma inandığım yeteneklerin en kuvvetlisi disiplin. Bu her zaman diğerlerini besler.
Kendini hangi anlarda bir “Superstar” gibi hissedersin? Senin “Superstar” stilin nedir?
Rahat bir jean, güzel bir sweatshirt ve “Superstar”. Rahat ve sade.
Sokak modasını takip eder misin? Kendi sokak stilini nasıl tanımlarsın?
Elimden geldiğince takip etmeye çalışıyor ve sokak modasını kendi tarzıma uyarlıyorum. Ortaya şık, rahat ve sade bir stil çıkıyor.
Dolabındaki üç temel parça?
Düz renk sweatshirt, günlük spor ayakkabı ve jean.
—— Fermuar baskılı gömlek, 13.980 TL, Kahverengi bomber ceket, 22.715 TL, ikisi de DIESEL Siyah kargo pantolon, 23.950 TL, ACNE STUDIOS/BEYMEN Siyah ‘Superstar’ sneaker, 5169 TL, ADIDAS Eero Aarnio tasarımlı ‘V.S.O.P.’vintage koltuk, fiyatı istek üzerine, decohaus.in
Tara De Vries (26)
Sunuculuk serüvenin nasıl başladı?
Gerçekten beklenmedik bir şekilde başladı! O dönem tüm eşyalarımı toplayıp Hollanda’ya taşınmak üzereydim. Her şey kamyona yüklendi, eşyalarım yola çıktı, uçuşuma sadece iki gün vardı. Tam o sırada bir telefon aldım. Kanal D’den gelen bir teklifti ve o an içgüdülerime güvenip teklifi kabul ettim. O telefon hayatımın akışını değiştirdi. Şimdi sunuculuk kariyerimin beşinci yılındayım ve iyi ki o gün bu kararı almışım diyorum. Her gün farklı bir deneyim, her gün yeni bir heyecan. Bu işi yapmak beni gerçekten mutlu ediyor.
Şu an hangi proje için çalışıyorsun?
Birden fazla alanda projelerim var, dolayısıyla günlerim oldukça yoğun geçiyor. En büyük tutkum, beni ruhsal olarak besleyen kundalini yoga ve kakao seremonileri. Hem Türkiye’de, hem de dünyada konuyla ilgili dersler vermeye başladım, bu alanlarda hızla kendimi geliştiriyor ve büyüyorum. Özellikle önümüzdeki yıl daha geniş kitlelere hitap edebileceğim projeler üzerine çalışmaktayım.
İlham almak senin için ne demek? Hayatta nelerden/ nasıl ilham alıyorsun?
İlham almak benim için bir şeyin enerjisini hissetmek ve o şeyi hayatına entegre etmek demek. Beni her zaman düşündüren ve ufkumu açan şeylerden ilham alırım. Filozoflar, yazarlar ve bilgiye sahip insanlar bana esin kaynağı oluyor. Öğrenmeye ve bilgiye aç bir insanım. Benden daha bilgili insanlarla bir arada olmak, onların görüşlerini dinlemek ve bu bilgileri hayatıma katmak beni besliyor. Sürekli gelişmeyi, öğrenmeyi çok seviyor ve hayatımda hep ilham alabileceğim şeyler arıyorum.
Seni “Orijinal” kılan şeyin ne olduğunu düşünüyorsun?
Sanırım beni en orijinal kılan şey iki farklı kültürde büyümüş olmam. Hem Türkiye’de, hem de Hollanda’da yaşadım ve bu durum bana farklı bakış açıları kazandırdı. İki kültürü de içselleştirip kendi hayatıma uyarladım. Bir de farklı dillerde kendimi ifade edebilmek, farklı insanlarla derin sohbetler yapabilmek büyük avantaj sağlıyor. Bu çeşitlilik hayatımı renklendiriyor ve bana özgün bir kimlik katıyor.
Projemizin adı ELLE Talent Club. Yetenek sence nedir? Sahip olduğuna inandığın yetenek?
Yetenek bence bir işi tutkuyla yapmaktan geçiyor. Severek yaptığın bir işte zamanla ustalaşır ve başarılı olursun. Benim yeteneğim de sevdiğim şeyleri tutkuya dönüştürmek ve bunu başkalarına aktarabilmek. Özellikle yoga ve seremonilerde bu tutkuyu hissediyor, başkalarına da ilham verebildiğimi düşünüyorum.
Kendini hangi anlarda bir “Superstar” gibi hissedersin? Senin “Superstar” stilin nedir?
Aslında kendimi her halimde bir “Superstar” gibi hissederim. Bunun için dışarıdan gelen herhangi bir şeye ihtiyaç duymamam kendime olan güvenimle alakalı. Kendimi olduğum gibi kabul edip en doğal ve rahat halimde bile bu hissi yaşıyorum. Taşıdığım rahat kıyafetler ise bu hissi kuvvetlendiriyor. Bence “Superstar” olma durumu kendinle barışık kalmak ve doğallığını stilinle yansıtabilmekle ilgili.
Sokak modasını takip eder misin? Kendi sokak stilini nasıl tanımlarsın?
Sokak modasını yakından takip etmiyorum ama moda benim için önemli. Genelde sade ve şık bir tarzım var. Giydiğim parçaların rahat ve şık olmasına özen gösteriyorum. Stilimi minimal ve zamansız olarak tanımlayabilirim.
Dolabındaki üç temel parça?
Tişört, gömlek ve jean.
—— ‘Adicolor 3-Stripes’ tişört, 1719 TL, Beyaz ‘Superstar’ sneaker, 5169 TL, ikisi de ADIDAS Saks mavisi mini etek, 7200 TL, NO TYPE Charm’lı ve kalpli ikili kolye, 1090 TL, ZARA
Pantolon çorabı, 63,99 TL, PENTI
Tuğba Sunguroğlu (25)
Oyunculuk serüvenin nasıl başladı?
Oyunculuğa Deniz Gamze Ergüven’in “Mustang” filmiyle adım attım, henüz 15 yaşındaydım. Ardından tesadüfi bir şekilde sinema dünyasına girdim ve o günden beri zevkle yaptığım bir iş oyunculuk. Sonrasında kendimi geliştirmek için Fransa’da konservatuvar eğitimi aldım. Fransa ve Türkiye’de farklı projelerde yer almaya devam ediyorum.
Şu an hangi proje üzerinde çalışıyorsun?
ATV’de yakın bir zamanda yayınlanacak olan “Holding” dizisinde beni Aydan Türker karakterinde izleyeceksiniz. “Holding” dünya serbest dalış rekortmeni olan Türker’in verdiği hayat mücadelesini merkeze alıyor. Çok heyecanlı ve sürprizli bir proje.
İlham almak senin için ne anlama geliyor? Bir karakteri yaratma sürecinde nerelerden/nasıl ilham alıyorsun?
Sezgilerim, bir karakteri düşündüğümde aklıma gelen ilk şeyler, insanları gözlemleyerek yaptığım yürüyüşler ve müzik bana ilham veriyor. Tüm bunlar üzerinde çalıştığım karakterin dünyasını yaratmama yardımcı oluyor.
Seni “Orijinal” kılan şey nedir?
Orijinal olmak eğer kelimenin etimolojik anlamını araştırıyorsak kendine sadık olmaktır ve ben de aldığım bütün kararlarda kendime sadık kalmaya özen gösteriyorum.
Projemizin adı ELLE Talent Club. Yetenek sence nedir? Sahip olduğuna inandığın yetenek?
Bana göre yetenek; irade, adaptasyon ve merakın birleşimidir. İrade olmadan hiçbir şey ilerlemez çünkü zorlandığınız anlarda pes etmek istersiniz. Merak da olmalı ki farklı anlarda karşımıza çıkan farklı insanlara kucak açıp onlardan ilham alabilelim.
Benim için oyunculukta en önemli şey oynadığım karakterle empati kurabilmektir. Karakterle bir bağ kurabildiğimde her şey çok doğal gelişiyor ve bu sayede yeteneğimi daha rahat sergileyebiliyorum.
Kendini hangi anlarda bir “Superstar” gibi hissedersin? Senin “Superstar” stilin nedir?
Bana kendimi “Superstar” gibi hissettiren şey sanırım dinlediğim müzikler.
“Superstar” stilime gelince bu rock bir tarz olurdu.
Sokak modasını takip eder misin? Kendi sokak stilini nasıl tanımlarsın?
Sokak modasını takip ederim, kendi tarzımı rahat, spor ve şık olarak tanımlayabilirim.
Dolabındaki üç temel parça?
Deri ceket, 501 Levi’s jean ve beyaz tişört.
——– Siyah ‘Firebird’ suni deri eşofman altı, 3890 TL, Siyah ‘Superstar’ sneaker, 5169 TL, ikisi de ADIDAS Beyaz maksi kollu poplin body, 22.450 TL, COPERNI/ BEYMEN ‘925 Twin Bomb’ earcuff, 2200 TL, ‘925 Silver SZ’ büyük halka küpe, 4800 TL, ‘Crimson Reverie No:4’ earcuff, 1800 TL, hepsi S-Z STORE Siyah ‘Bowling’ çanta, 1390 TL, BERSHKA Ron Arad tasarımı ‘Moroso Wavy’ sandalye’ fiyatı istek üzerine, POP ART PERA Masa üstü dosyalama kutusu, (tanesi) 990 TL, ZARA HOME
Önde gelen bir DePIN Layer-1 platformu olan U2U Network, 2024 yılının dördüncü çeyreğinde planlanan listelemesine hazırlık olarak tüm finansman turlarının kapatıldığını duyurdu.
Önde gelen bir DePIN Layer-1 platformu olan U2U Network, 2024 yılının dördüncü çeyreğinde planlanan listelemesine hazırlık olarak tüm finansman turlarının kapatıldığını duyurdu.
Talep
Küresel blok zinciri pazarı, 2023 yılında 20,22 milyar dolar değerinde bir büyüme yaşamış ve 2030 yılına kadar %64,5’lik bir YBBO ile 561,38 milyar dolara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Başlangıçta Bitcoin gibi kripto para birimlerini desteklemek için geliştirilen blockchain, gelişmiş şeffaflık, güvenlik ve verimlilik ile finans, sağlık ve tedarik zinciri yönetimi gibi sektörlerde devrim yaratan dönüştürücü bir teknolojiye dönüşmüştür.
Bu temel üzerine inşa edilen DePIN, blok zincirini fiziksel varlıklarla entegre ederek altyapı sistemlerinin nasıl çalıştığını yeniden tanımlıyor. DePIN, 2023 yılına kadar 35 milyar dolarlık piyasa değerine sahip 650 projeyi içerecek şekilde büyümüştür ve uzmanlar, 2028 yılına kadar piyasa potansiyelinin 3,5 trilyon dolara çıkacağını öngörerek dönüştürücü kapasitesinin altını çizmektedir.
Blok zinciri ve DePIN piyasalarının hızla genişlediği bir dönemde U2U Network, piyasanın büyümesini ve gelişimini daha da hızlandırmak için tasarlanmış stratejik bir hamle olan listelemesinin yaklaştığını duyurdu.
Öncü DePIN Katman-1 projesi U2U Network, tüm yatırım turunu 13,8 milyon dolarla kapattı, listeleme kapıda
U2U Network, merkezi olmayan ekosistemdeki kullanıcı deneyimlerini geliştirmeyi amaçlayan gelişiminde çok önemli bir noktadadır. Kapsamlı uygulaması sayesinde U2U Network, kullanıcıların çeşitli entegre DePIN projeleriyle sorunsuz bir şekilde etkileşime girmesini sağlayan merkezi bir merkez olarak hizmet vermektedir. Bu yaklaşım, birden fazla uygulama indirme ihtiyacını ortadan kaldırarak ve karmaşıklığı azaltarak süreci basitleştirir. Ayrıca, projelerin mini uygulamalarını entegre etmeleri için bir platform sağlayarak görünürlüğü artırır ve birleşik bir ekosistem içinde işbirliği fırsatları yaratır.
Son zamanlarda U2U Network, KuCoin Ventures, Chain Capital, IDG Blockchain, Cointelegraph, V3V, JDI Ventures , Tesseract, IBG, Blockhive, Maxx Capital , UB Ventures gibi önemli risk sermayesi firmalarından 13,8 milyon dolar fon sağladı. Bu fon, DAG teknolojisi ve EVM uyumluluğuna sahip, ölçeklenebilirlik ve birlikte çalışabilirlik konusundaki temel zorlukları ele alan modüler Layer-1 blok zincirini ilerletmek için tahsis edilmiştir. U2U’nun yenilikçi alt ağ teknolojisi, DePIN geliştirme ihtiyaçlarını karşılamak üzere uyarlanmış ölçeklenebilir, esnek alt ağların oluşturulmasını desteklemektedir.
DePIN endüstrisi büyüdükçe ve blok zincirinin günlük uygulamalara entegrasyonu gibi daha geniş eğilimleri yansıttıkça, U2U Network gerçek dünyada kullanım için ölçeklenebilir donanım çözümleri geliştirmeye odaklanmaktadır. Bu yaklaşım, sektörler arasında benimsenmeyi kolaylaştırmayı, DePIN ekosisteminin gelişimine katkıda bulunmayı ve merkezi olmayan altyapıda yeniliği teşvik etmeyi amaçlamaktadır.
İleriye bakmak:Listeleme sezonu için hazırlık
U2U Network’ün yaklaşan listelenmesi, yörüngesinde önemli bir kilometre taşını temsil ediyor. Bu adım daha fazla görünürlük sağlayacak, yatırımcı tabanını genişletecek ve topluluğun genişlemesini destekleyerek ağın pratik, merkezi olmayan altyapı çözümleri sunma çabalarını ilerletecektir.
Özel ilan detayları
Beklenen Tarih: 10 AM (UTC), 10 Aralık 2024
Listeleme Platformları:Kucoin, Gate.io, BingX ve MEXC.Daha fazla listeleme ortağı yakında duyurulacak
Fjord’daki IDO Katılımcıları için: Kullanıcılar Ethereum ağında U2U ERC-20 tokenleri alacak ve bunları Borsalarda işlem yapmak için yatırabileceklerdir, lütfen hangi borsaların U2U ERC-20 Token yatırma işlemini desteklediğini kontrol edin. U2U ERC-20 tokenleri hem CEX’lerde hem de DEX’lerde mevcut olacaktır.
Kullanıcılar ERC-20 ağında U2U tokenleri alacak ve bunları KuCoin‘de işlem yapmak için yatırabileceklerdir.
Gate.io, MEXC ve BingX yalnızca U2U yerel belirtecini destekler
Token fayda programı
İşlem Ücretleri: İşlemler ve akıllı sözleşme etkileşimleri için gaz ücretlerini ödemek için kullanılır.
Staking & Güvenlik: Ağı güvence altına almak ve ödüller kazanmak için doğrulayıcılar veya temsilciler tarafından kilitlenir.
Yönetişim: Sahiplerin protokol yükseltmeleri, ağ değişiklikleri veya DAO kararları için oy kullanmasını sağlar.
Teşvikler & Ödüller: Kullanıcıları likidite sağlama, yönetişim katılımı ya da ağ geliştirme gibi davranışları için ödüllendirir.
DeFi Teminatı: Krediler, likidite havuzları ve diğer finansal ürünler için teminat görevi görür.
DApp Yardımcı Programı: Merkeziyetsiz uygulamalardaki hizmetleri, premium özellikleri ya da belirli kullanım durumlarını güçlendirir.
Alt Ağ İşlemleri: Alt Ağ Düğüm Operatörleri, Alt Ağ ve Katman 1 arasındaki etkileşimler için Doğrulama Düğümlerine jetonlarla ödeme yapar.
Token’lar ödeme para birimi olarak kullanılabilir, Subnet Node Operatörlerinden kaynak kiralanabilir veya Subnet dApp’lerindeki hizmetler için ödeme yapılabilir
Token tahsisi:
Token dağıtımı:
Ethereum: 1.000.000.000 U2U
U2U Ana Ağı: 9,000,000,000 U2U
U2U Network’ün Aralık ayındaki listelemesi, DePIN ekosistemindeki yolculuğunda önemli bir adımı işaret ediyor. U2U Network, birleşik bir platform sunarak ve ileri teknolojiden yararlanarak, sektördeki temel zorlukları ele almayı, benimsenmeyi desteklemeyi ve merkezi olmayan altyapının gelişimine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.
REF:
Araştırma, H. (2024) DePIN:Mevcut Durum ve Beklentiler, Orta. Şu adresten erişilebilir: https://htxresearch.medium.com/depin-current-state-and-prospects-ad6b1a59b3d4#:~:text=As%20of%202023,according%20to%20Messari (Erişim: 07 Aralık 2024).
U2U Network hakkında:
U2U Network, DePIN için mükemmel uyum sağlayan alt ağ teknolojisine sahip modüler bir L1’dir. Destekçileri arasında Chain Capital, IDG Capital, Cointelegraph, JDI Ventures, Kucoin Venture, V3V Fund, Web3Port ve diğerleri bulunmaktadır. Proje ayrıca AWS, Klaytn Foundation, IoTex, Waterdrip Capital, Chain Catcher vb. ile ortaklıklar kurmuştur. U2U Network’e yatırım yapan KOL’lar KongBTC, Romano, ImNotTheWolf, Crypto Buzz, Antony vb.
Mainnet 180 binden fazla cüzdan adresi ile hazır. DePIN Subnet, U2DPN ürünü ile piyasaya sürüldükten sonraki 3 ay içinde 155 binden fazla indirme, 59 bin katkıda bulunan düğüm ve 9 bin DAU ile piyasaya sürüldü. 80 dApp, kripto uygulamalarından (Defi, Gamefi, SocialFi, vb.) gerçek dünya senaryolarına (Depolama, veri madenciliği, vb.) kadar zincir (EVM uyumlu) üzerine inşa etmeyi taahhüt etti ve 40’tan fazla DePIN projesi MOU imzaladı ve entegrasyon aşamasında, 25 diğer projenin ise üzerinde çalışılıyor.
25 Kasım 2024’te RWA Inc, KuCoin, Gateio ve MEXC’de yerel token’i $RWA’yı piyasaya sürmeye hazırlanarak yıllarca süren sıkı çalışmanın meyvesini verecek.
25 Kasım 2024’te RWA Inc, KuCoin, Gateio ve MEXC’de yerel token’i $RWA’yı piyasaya sürmeye hazırlanarak yıllarca süren sıkı çalışmanın meyvesini verecek. Şirket, kurulduğu günden bu yana, yatırımcıların ve işletmelerin gerçek dünya varlıklarıyla etkileşim şeklini yeniden tanımlamayı hedefliyor. Bu amaçla, geleneksel piyasalar ile Web3 alanını birleştiren güvenilir bir platform oluşturmayı amaçlıyor.
$RWA token: ekosistemin güç merkezi
RWA token, RWA Inc’in çoklu varlık platformunun bel kemiği olarak hizmet vererek ürünlerin ve hizmetlerin işlevlerinde bütünleyici bir rol oynamaktadır. Bu token, stake mekanizmalarını destekler ve işlem ücretlerini düşürür. Dahası, launchpad, borsa, topluluk merkezi ve yakında açılacak olan pazar yeri de dahil olmak üzere ekosistem genelinde kullanıcı etkileşimini güçlendirir.
RWA Launchpad: Kullanıcıların RWA yatırımı yapmalarına ve yüksek APY’ler kazanmalarına, launchpad projeleri için tahsisat, ödüller ve yenilikçi girişimlere erken erişim sağlamalarına olanak tanıyan katmanlı bir stake etme mekanizması kullanır.
RWA Exchange: Yatırımcılar için işlem ücretlerini azaltan ve $RWA’nın işlem ücreti ödemeleri için kullanılmasına olanak tanıyan kademeli bir stake sistemi içerir.
Topluluk Merkezi: Staking mevcut olmasa da, kullanıcılar kampanyalara katılarak, içerik oluşturarak ve topluluk odaklı etkinliklere katılarak $RWA kazanabilirler.
RWA Marketplace: Yakında faaliyete geçecek olan pazarda $RWA, borsayla benzer şekilde çalışacak, stake etme yoluyla işlem ücretlerini düşürecek ve işlemler için bir ödeme yöntemi olarak hizmet verecektir.
$RWA tokeninin ana işlevlerinin yanı sıra sunduğu ek avantajlar şunlardır:
Yönetişim (Governance): Token sahipleri, platformun gelecekteki gelişimiyle ilgili karar alma süreçlerine katılabilir.
Erişim (Access): Token, launchpad projelerine öncelikli erişim, özel kampanyalar ve ödül programları sunar.
Likidite: Ekosistemdeki işlemler için birincil araç olarak güvenli ticaret sağlar ve ürünler arasında gerçekleşen operasyonları kolaylaştırır.
IDO fon toplama kampanyası
RWA Inc, lansmanının bir parçası olarak, bir dizi Initial DEX Offering (IDO) aracılığıyla $800,000 USD toplamayı hedefliyor. Bu IDO’lar, çeşitli yatırımcı kitlelerine ulaşma yetenekleri ve itibarlı geçmişleri nedeniyle Decubate, Eesee ve Ape Terminal launchpad platformlarında düzenleniyor.
Bu çok platformlu yaklaşım, markanın görünürlüğünü artırmak ve yatırımcıların tercih ettikleri platformları kullanarak katılım sağlamalarını kolaylaştırmak için tasarlandı. Bu strateji, RWA Inc’in pazar erişimini etkili bir şekilde genişletiyor ve başarılı bir fon toplama kampanyası için sağlam bir temel oluşturuyor. Bu da projenin bir sonraki geliştirme aşamasına zemin hazırlıyor.
Borsa listelemeleri
IDO’ların tamamlanmasının ardından, $RWA tokeni, üç merkezi borsa (CEX) üzerinde işlem görmeye başlayacak. Bu listeleme, RWA Inc için önemli bir dönüm noktası olacak. İşlemler 25 Kasım 2024 tarihinde UTC saatiyle 10:00’da başlayacak. Yatırımcılar, küresel erişimleri, güvenilir ticaret altyapıları ve yenilikçi projelere destekleriyle tanınan üç borsa olan KuCoin, Gate.io ve MEXC‘de token ile işlem yapabilecekler.
Pazara giriş stratejisi
RWA Inc’in pazara açılma stratejisi, yenilikçi girişimleri bünyesine katmak ve gerçek dünya varlık tokenizasyonunun benimsenmesini sağlamak için kendi launchpad’inden yararlanmaktadır. Strateji, sermaye artırımı için yenilikçi yollar arayan tohumdan B serisine kadar Web2 girişim ve ölçeklenme aşamasındaki şirketlere odaklanıyor. Özenle seçilmiş bir proje hattına sahip olan RWA Inc, lansmanın hemen ardından ilk müşterilerini platforma dahil etmeye başlayacak. Şirketin gelir modelleri, aşağıdaki kaynaklardan oluşturuluyor:
Tokenizasyon hizmeti
Launchpad IDO gelirleri
Listeleme ücretleri
$RWA ile ödenen stake ve işlem ücretleri
Bu çeşitlendirilmiş ve sürdürülebilir model, platformun büyümesini destekliyor. Ek olarak, platformun kârının %50’si geri alım ve yakım mekanizmasına ayrılarak, paydaşlar için uzun vadeli değer yaratılıyor.
Son söz
RWA Inc projesi uzun vadeli değer üretimi için özenle tasarlanmıştır ve tokenize edilmiş RWA pazarında liderliği hedeflemektedir. Bu stratejik yaklaşım, şirketin Web3 alanındaki en hızlı büyüyen pazarda büyük ilgi görmesini sağlamıştır. RWA tokeninin böylesine yükselişte olan bir pazara girmesiyle birlikte, projenin olağanüstü potansiyelini gerçekleştirme şansını artırıyor.
RWA Inc. hakkında
RWA Inc, uçtan uca gerçek dünya varlık tokenizasyonu sunan, yenilikçi bir çok varlıklı platform olarak hizmet veriyor. Platform, tokenizasyon hizmeti, launchpad ve pazaryeri gibi bileşenlerini içeriyor. Kısa vadede platform, startup fayda tokenlerine odaklanırken, uzun vadede startup öz sermaye tokenleri, gayrimenkul, koleksiyon ürünleri ve diğer varlık sınıflarına kayıtlı güvenlik tokenleri yoluyla stratejik bir büyüme hedefliyor.
RWA Inc, hem teknoloji girişimlerinin hem de köklü şirketlerin, Web3 pazarında uyumlu yardımcı ve güvenlik tokenleri başarıyla piyasaya sürmesine yardımcı olarak dinamik büyüme potansiyellerini destekliyor. Platformun yaklaşımı, çeşitli varlık sınıflarında fırsatları açığa çıkararak, likiditeyi artırıyor, piyasa erişimini genişletiyor ve iş geliştirmeyi destekleyerek pazar taleplerini etkin bir şekilde karşılıyor.
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), 2024 yılının ilk dokuz ayına ilişkin İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nu yayımladı…
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), 2024 yılının ilk dokuz ayına ilişkin İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nu yayımladı. Yılın ilk 9 ayında Türk müteahhitlerin yurt dışında en çok iş üstlendiği ülke 2,3 milyar dolarla Suudi Arabistan olurken, bu ülkeyi 1,7 milyar dolar ile Cezayir, 1,2 milyon dolar ile de Gabon takip etti.
Raporda Türk müteahhitlerin yurt içinde finansman ve tasfiye hakkı konusunda sorun yaşadığı belirtilirken, yurt dışında ise daha fazla proje üstlenilmesinin önündeki en büyük engelin teminat mektuplarının kabul edilmemesi olduğu vurgulandı.
Ekonominin genelinde 200’ün üzerinde alt sektöre yarattığı talep ve istihdam gücüyle lokomotif rolü üstlenen inşaat sektörünün önde gelen kuruluşlarını temsil eden Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), ekonomi çevreleri ve sektör tarafından ilgiyle takip edilen İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nun Ekim 2024 sayısını yayımladı. “Ekonomi Yönetimlerinin Zor Kararı; Enflasyon mu, Büyüme mi?” başlıklı analizde, küresel ve ulusal ekonomi ile inşaat sektörüne ilişkin veriler değerlendirildi.
Raporda, “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi”nin etkisiyle bu yıl yurt dışına odaklanan Türk müteahhitlerin Ocak-Eylül 2024 dönemi itibarıyla Türk inşaat sektörü tarafından yurt dışında 11,8 milyar dolar tutarında 161 proje üstlenildiği vurgulandı. Böylece sektörün 1972 yılında Libya ile yurt dışı pazara açılmasından bu yana ulaştığı uluslararası proje portföyü büyüklüğünün, 137 ülkede üstlenilen 12.297 projeyle toplam 515,8 milyar dolara ulaştığının ifade edildiği raporda, “2024 yılının ilk dokuz ayında yurt dışında en çok iş üstlenilmiş ülke 2,3 milyar ABD Doları ile Suudi Arabistan olurken, 1,7 milyar ABD Doları ile Cezayir ikinci, 1,2 milyon ABD Doları ile de Gabon üçüncü sırada yer almıştır” denildi.
Sıkılaştırma politikalarının finansman üzerindeki etkisi ağırlaştı
Raporda, 2024 yılının üçüncü çeyreğinde dezenflasyon sürecinin etkilerinin inşaat sektöründe daha da belirginleştiği ve sıkılaştırma politikalarının finansman üzerindeki etkisinin ağırlaştırıldığı belirtilirken, “Özellikle kredi büyümesine getirilen sınırlar, yüksek finansman maliyetleri ve likiditenin azaltılması önümüzdeki dönemde inşaat sektörünün büyümesini sınırlayacak en önemli unsurlar olarak öne çıkmıştır. Öte yandan Kamuda Tasarruf ve Tedbir Paketi kapsamında önümüzdeki dönemde deprem bölgesinin yeniden imarı ve zorunlu haller dışında yeni yatırım yapılmayacağı, devam eden kamu projelerinde %75’i tamamlanan projelere öncelik verileceğinin açıklanmasının ardından yavaşlatılan veya durdurulan projelerin müteahhitleri bu yükü taşıyamaz hale gelmiştir.” ifadelerine yer verildi. Raporda, Türkiye Müteahhitler Birliği tarafından her fırsatta kamuoyunun gündemine taşınan bu sorunun “Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödül Töreni”nde TMB Başkanı M. Erdal Eren tarafından törene katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan huzurunda bir kez daha dile getirildiği hatırlatıldı.
Teminat mektubu sorunu rekabet gücünü olumsuz etkiliyor
Raporda, yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinin başarısının önündeki en önemli engel olarak ortaya çıkan yurt dışında üstlenilen projelerde Türk bankalarının teminat mektuplarının doğrudan kabul edilmemesi sorununun çözümü için çalışmaların TMB öncülüğünde sürdürüldüğü belirtildi. “Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödül Töreni”nde yaptığı konuşmada TMB Başkanı M. Erdal Eren’in “Sektörümüz açısından son derece önemli ve öncelikli konu Türk bankalarının teminat mektuplarının faaliyette bulunduğumuz ülkeler tarafından doğrudan kabul edilmemesidir. Teminat mektuplarının kontr-garantisi için ödemek zorunda kaldığımız yüksek komisyon tutarları maliyetlerimizi artırmakta ve rekabet gücümüzü olumsuz yönde etkilemektedir. Bu bağlamda, Türk bankaları tarafından verilen teminat mektuplarının faaliyette bulunduğumuz ülkelerde doğrudan kabulünün sağlanması için Hazine ve Maliye Bakanlığı, BDDK, Bankalar Birliği, Eximbank ve ilgili diğer kuruluşların iş yaptığımız ülke makamlarına uluslararası standarttaki bankacılık sektörümüzü ve denetim standartlarımızı anlatmalarının faydalı olacağını düşünüyoruz. Bunun yanı sıra Libya, Suudi Arabistan, Türk Cumhuriyetleri ve Irak gibi çok yakın temasta olduğunuz ülkelerin en üst düzey yöneticileri ile yapacağınız siyasi görüşmelerde konunun tarafınızdan gündem maddesi yapılması kesinlikle daha etkili olacaktır.” sözleriyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan bizzat destek istediği ifade edildi.
Türkiye Müteahhitler Birliği’nce 2024 yılının ilk dokuz ayının değerlendirildiği raporda, inşaat sektörüne ilişkin özetle şu tespitlere de yer verildi:
TÜRK MÜTEAHHİTLER İKİNCİLİĞİNİ KORUYOR:
Dünya çapında referans alınan inşaat sektörü dergisi ENR’ın (Engineering News Record), her yıl müteahhitlerin bir önceki yılda ülkeleri dışındaki faaliyetlerinden elde ettikleri gelirleri esas alarak yayımladığı “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi Listesi” 16 Eylül’de açıklanmış; Türkiye, 43 firma ile listede ikinci sıradaki yerini 2024 yılında da korumuştur. Listede ilk 100 firma arasına 6 Türk firması girmeyi başarırken, bir Türk firması da ilk 50 arasında yer bulmuştur.
IRAK’A ÖNCÜ ZİYARET:
Irak’ın kalkınma Yolu projesi ve bununla birlikte ülkede yapılması planlanan projelerde Türk müteahhitlik firmalarının yer almasını teminen görüşmeler yapmak amacıyla 18-19 Kasım tarihinde Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda ve TMB iştiraki ile Basra ve Bağdat’a düzenlenecek gezi öncesinde 15-17 Ekim tarihleri arasında Bağdat’a TMB Başkanı M. Erdal Eren başkanlığında Yönetim Kurulu üyelerinden oluşan bir öncü müteahhitlik heyeti ziyareti düzenlenmiştir. Ziyaret sırasında, iki ülke arasında inşaat alanındaki ilişkilerin geliştirilmesi imkanları üzerinde durulmuş ve Türk müteahhitlik firmalarının talip olduğu Kalkınma Yolu, Bağdat metro ve çevre yolu ile hastane, konut ve sulama projeleri gibi Irak’ın önümüzdeki dönem projeleri hakkında ilk elden bilgi alınmıştır.
KONUT SATIŞLARINDA 21 AYIN ZİRVESİNDE:
İlk el konut satış sayısı Eylül ayında yıllık bazda %47,1 artarak 44 bin 858 olmuş, toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı %31,8 olarak gerçekleşmiştir. İlk el konut satışları Ocak-Eylül döneminde ise yıllık bazda %12,0 artışla 300 bin 879 olmuştur. Türkiye genelinde ikinci el konut satışları Eylül ayında yıllık bazda %33,1 artış göstererek 96 bin 61 olmuş, toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı %68,2 olmuştur. İkinci el konut satışları Ocak-Eylül döneminde ise aylık bazda %2,4 azalarak 646 bin 357 olarak gerçekleşmiştir.
YABANCILARA KONUT SATIŞI DÜŞÜŞE DEVAM ETTİ:
Yabancılara yapılan konut satışları Eylül ayında yıllık %31,0 azalarak 2 bin 22 olmuş, Eylül ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı %1,4 olarak gerçekleşmiştir. Yabancılara yapılan konut satış sayısının en fazla olduğu iller sırasıyla 783 ile İstanbul, 548 ile Antalya ve 210 ile Mersin olmuştur. Yabancılara yapılan konut satışları Ocak-Eylül döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %39,1 azalarak 17 bin 90 olarak gerçekleşmiştir. Eylül ayında ülke uyruklarına göre en fazla konut satışı sırasıyla 346 ile Rusya Federasyonu, 163 i
le İran ve 139 ile Irak vatandaşlarına yapılmıştır.
Yüksek mukavemetli ve kritik özellikli cıvata, somun, saplama gibi pek çok sektörde lokomotif görev üstlenen Berdan Cıvata, yeni makine yatırımlarıyla inşaat ve enerji sektöründe büyümeyi hedefliyor.
Fahriye KUTLAY ŞENYURT / MERSİN
Mersin Tarsus OSB’de 28 bin metrekaresi kapalı olmak üzere toplam 48 bin m2 alan üzerine kurulu 6 fabrikasında karbon çeliği, yüksek alaşımlı çelik ve paslanmaz çelikten elde ettikleri yüksek mukavemetli ve kritik özellikli cıvata, somun, saplama gibi bağlantı elemanları üretimi yapan Berdan Cıvata, ileri mühendislik bilgisi gerektiren özel amaçlı bağlantı elemanlarında da çeşit sayısını artırıyor.
Sıcak-Soğuk Şekillendirme Tesisleri, Isıl İşlem Tesisleri, Patentli Sıcak Daldırma ve Elektro Galvaniz, Çinko Lamel ve Xylan/Teflon Kaplama gibi çeşitli uygulamaların yapıldığı Yüzey Kaplama Tesislerinden çıkıp, TS ISO EN/IEC 17025’e göre Akredite Belgeli sektörün ilk test laboratuvarında kontrol edilerek kullanıma hazır hale getirilen Berdan imzalı ürünler, enerji, altyapı ve çelik konstrüksiyon, petrol-doğalgaz ve savunma sanayii projelerinde yerini alıyor.
Berdan Cıvata Marka Pazarlama Müdürü Dilay Şemsi Aksoy, RES’ler için özel olarak tasarlanan yüksek mukavemetli ankraj kafesleri, kule birleştirme cıvataları ve kanat saplamaları gibi kritik bağlantı elemanları üreterek dünyanın 10 lider rüzgâr türbini üreticisinden 7’sinin onaylı tedarikçisi olmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Referansları arasında Amerikan’ın GE (General Electric)’si, Almanya’nın Nordex’i, Acciona’sı ve Enercon’u, Danimarka’nın Vestas’ı, İspanya’nın Siemens, Gamesa ve ile Çinli Goldwind markalarının bulunduğunu belirten Dilay Şemsi Aksoy, “Tedarikçiliğini yaptığımız firmaların hem yurtiçinde hem de yurtdışındaki projelerinde çözüm ortaklığı yapıyoruz. Bunun tabi arkasında sürdürülebilir kalite ve Ar-Ge desteği var. Gittikçe büyüyen türbin boyutlarına karşılık onshore ve offhore’da değişen ihtiyaçlara karşı hammadde ve kaplama anlamında hızla cevap veriyoruz” dedi.
Tesislerde kullandıkları elektrik enerjisinin mevsimine göre yüzde 30-40’ını tesis çatıları üzerine kurulu 2,5 megawatt kapasiteli güneş enerji santralinden elde ettiklerini dile getiren Dilay Şemsi Aksoy, “Hedefimiz bu oranı daha da yukarı çıkarmak. Bunun için yeni yatırım fizibilite çalışmalarımız devam ediyor” diye konuştu. Her yıl artan iş hacmini bu yıl da yeni yatırımlarla destekleyerek müşterilerine daha hızlı ve yenilikçi çözümler sunacaklarını söyleyen Dilay Şemsi Aksoy, “Yeni makine yatırımlarımızla kapasite artışımız devam ederken, özellikle inşaat ve rüzgar enerjisi sektörlerinin ihtiyacı olan yenilikleri de gerçekleştirmiş olacağız” dedi.
“100’den fazla nitelikli proje yürütüldü”
Ar-Ge merkezlerinin T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 2017 yılında belgelendirildiğini aktaran Dilay Şemsi Aksoy, ürün geliştirme, süreç iyileştirme, enerji verimliliği, işletme genelinde dijitalleşme ve yeşil dönüşüm konularına odaklandıklarını ve yeni nesil teknolojilerle dünya standartlarında ürün geliştirme ve uluslararası rekabette güçlenmelerini sağlayacak çalışmalar yürüttüklerini ifade etti. Dilay Şemsi Aksoy, “Ar-Ge Merkezimiz kurulduğundan bu yana 100’den fazla nitelikli proje, alanında uzman mühendisler tarafından yürütülmüştür. Ayrıca Berdan Cıvata Ar-Ge Merkezinde Üniversite-Sanayi iş birliği ön planda olup çeşitli kamu kurumlarıyla ortak projeler yürütülmekte ve çalışmaların devam etmesi planlanmaktadır. Ulusal ve uluslararası Ar-Ge niteliği yüksek projelerle inovatif proje yarışmalarında Ar-Ge Merkezi sürdürülebilirliğini sağlamak için çalışmalar gerçekleştirilmektedir. 2023 yılı Ar-Ge 250 araştırmasında, ‘Ar-Ge Merkezi Harcamalarına Göre En Büyük Şirketler’ sıralamasında Berdan Cıvata Ar-Ge merkezi Türkiye’de 339. Sırada, ‘Ar-Ge Merkezi Yürütülen Proje Sayısına Göre İlk 100 Şirket’ sıralamasında 89. Sırada yer almıştır. Türkiye’deki Organize Sanayi Bölgeleri arasında düzenlenen 2023 OSB Yıldızları araştırmasında ‘OSB’lerde En Çok Harcama Yapan Firma’ kategorisinde 27. sırada yer alarak, Ar-Ge harcamaları ile Türkiye’de ilk sıralara yerleşmiştir” ifadesini kullandı.
Enerji ihtiyacının yüzde 30’dan fazlası yenilenebilir enerjiden
Çevreci üretim modellerinin öne çıktığı son yıllarda Berdan Cıvata olarak yapılan yenilikler ile ilgili de bilgi veren Dilay Şemsi Aksoy konuşmasını şöyle sürdürdü: “Artan yaşam standartları ve nüfusun enerji ihtiyacını karşılamak için kullanılan enerjinin büyük bir kısmını; fosil kaynaklar olan kömür, petrol ve doğalgaz oluşturmaktadır. Bunların yanı sıra geleneksel yakıtların kullanımından kaynaklanan çevresel sorunların çoğunun güneş ışığını enerjiye dönüştüren sistemlerde bulunmayışı bu enerji türünü temiz ve çevre dostu bir enerji yapmaktadır. Bu nedenle işletmemizin enerji ihtiyacını temiz kaynaklarla karşılamak ve karbon salınımını azaltmak için ‘Çatı uygulamalı güneş enerji santrali’ projesini gerçekleştirerek, enerji ihtiyacımızın yüzde 30’dan fazlasını yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılıyoruz. Demir çelik sektöründe kimyasal madde kullanımının yüksek olması nedeniyle kimyasal atıkların oluşması, Türkiye’nin yeşil dönüşüm yol haritasında karşısına çıkan en büyük problem ve tehlikelerden birisidir. İşletmemiz bu bağlamda Ar-Ge çalışmaları yürüterek sıcak daldırma galvaniz kaplama sürecinde asit kullanımını ortadan kaldıran patentli çevre dostu üretim süreci geliştirmiştir.”
Konut fiyatlarındaki artış, yatırımcıları zorlarken, inşaat şirketleri yeni bir çözüm üretti. Konut firmaları, projelerinde paylı satış sistemini devreye alarak daha geniş kitlelere ulaşmayı hedefliyor
Konut fiyatlarındaki artış, yatırımcıları zorlarken, inşaat şirketleri yeni bir çözüm üretti. Konut firmaları, projelerinde paylı satış sistemini devreye alarak daha geniş kitlelere ulaşmayı hedefliyor. Bu yeni sistemde, bir daire belirli sayıda eşit parçaya bölünüyor. Örneğin, 10 milyon TL değerindeki bir daire 10 eşit hisseye ayrılabiliyor. Böylece, yatırımcılar bütçelerine uygun şekilde dairede hisse sahibi olabiliyorlar.
Konut sektöründeki durgunluk, inşaat şirketlerini yeni çözümlere yöneltti. Ev sahibi olmak isteyen ancak tüm ödemeyi bir defada karşılayamayanlar için geliştirilen paylı satış sistemi, sektörde yeni bir dönemin başlangıcı oldu.
DAİRE FİYATINA GÖRE 10 VEYA 20 HİSSEYE BÖLÜNÜYOR
Ekonomim’in haberine göre; Sinpaş GYO, portföyündeki 1200 konutun paylara bölünerek satılacağı yeni satış modelini duyurdu. Cumhuriyet Gazetesi’ne İstanbul, Ankara, Bursa ve Denizli’deki projelerinde hayata geçen sistemi anlatan Sinpaş Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Çelik, “Satış fiyatı 10 milyon TL’nin altında olan gayrimenkulleri 10 paya bölerek satışa sunacağız. Peşin satış fiyatı 10 milyon TL ve üstünde olan gayrimenkuller ise 20 eşit paya kadar bölünebilecek” dedi.
KİRA GELİRİ DE SAĞLAYACAK
Çelik, bu satışlar için platform oluşturacaklarını belirterek “Yatırımcıların aldıkları gayrimenkulleri bizim iş ortaklarımız kiralayacak ve yatırımcı payı oranında kira geliri alacak. Daha sonra bu payların satılabilmesi için bir platform da oluşturacağız” diye konuştu.
PANDEMİ ALIŞKANLIKLARI BAHÇE TALEBİNİ ARTIRDI
Uluslararası gayrimenkul geliştirme şirketi Reportage Properties’in Türkiye markası Reportage Türkiye, Bahçeşehir’de inşa edeceği ikinci projesi Afra Park’ı duyurdu. 1.5 milyar TL yatırımla hayata geçen projenin tanıtım toplantısında konuşan Reportage Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Kemal Alamo, “Özellikle pandemi döneminde tüketici alışkanlıklarının villa tarzında bahçeli ev yönüne doğru evrilmesiyle Türkiye’de yapılanma kararı aldık. İlk projemiz, İtalyan mimarisine uygun bir konseptle Bahçeşehir’de 2.2 milyar TL yatırımla, 232 adet bahçeli villalardan oluşan Sylvana İstanbul oldu. İstanbul’da ikinci projemizi hayata geçiriyor olmaktan mutluluk duyuyoruz. Afra Park, gayrimenkul geliştirme alanındaki vizyonumuzu tam olarak yansıtan bir proje olacak” dedi. Alamo, yakın zamanda İstanbul’u bölge merkezi haline getirerek Arnavutluk ve Rusya’yı buradan yöneteceklerini de söyledi.
İNŞAAT SEKTÖRÜNDE POZİTİF BÜYÜME BEKLENİYOR
KPMG Türkiye tarafından hazırlanan “İnşaat ve Gayrimenkul Sektörel Bakış Raporu” 2024 yılı ikinci çeyrek rakamlarına göre inşaat sektörünün 2024 yılı ve sonrası için pozitif büyüme trendini devam ettirmesi bekleniyor. KPMG Türkiye İnşaat ve Gayrimenkul Sektörü Lideri Savaş Görkem Yapan, “Ancak finansman zorlukları ve talep yetersizliği gibi faktörler, sektör oyuncularının dikkat etmesi gereken risk unsurları arasında öne çıkıyor” dedi.
Bloomberg HT’ye konuk olarak katılan Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, “Faizlerdeki beklenen indirimle beraber 2025 yılında ivmenin tekrar yukarı yönlü değişeceğini öngörüyorum” dedi.
Sektörün en önemli etkinin kredi faiz oranları olduğunu dile getiren Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı faizler yükseldiğinde satışların aşağı gittiğini dile getirdi.
Katıldığı Bloomberg HT programında gayrimenkul sektörüne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kabadayı, “Ne zaman ki faizler düşüyor satışlar tempo ve ivme kazanıyor” dedi.
Karadayı’nın emlak sektörüne ilişkin değerlendirmeleri ve şirket hedeflerine ilişkin yorumlarında öne çıkan noktalar özetle şöyle;
“Bizim sektörün en önemli etkeni konut kredi faiz oranları, bilhassa konutlarla ilgili erişim için konut kredi faiz oranları yükseldiğinde konut satışları aşağı gidiyor, ne zamanki faizler düştüğünde satışlar tempo ve ivme kazanıyor. Rakamlara baktığımızda üretimin yavaşladığını yaklaşık Türkiye’nin her yıl 800 bin konuta ihtiyacı var yani üretilmesi lazım ama son dönemdeki rakamlara baktığımızda 450 bin adetlerde yeni konut üretimi var. Kredi satışlarda yüzde 10’nun altına düştü. Şu anda birinci el konuta talep yavaşlamış durumda çünkü erişilebilirlik tarafında problem konut kredisinin maliyetleri çok yüksek hem üretici hem de bireysel yatırımcı açısından. Faizlerdeki beklenen indirimle beraber 2025 yılında ivmenin tekrar yukarı yönlü değişeceğini öngörüyorum.”
Yıl bitmeden halka arz hedefleniyor
Çok proje üreten aktif bir firma olduklarını dile getiren Karadayı, 2024’ün başında grup şirketlerinden birini SPK tarafından gayrimenkul yatırım ortaklığının dönüşüm onayını aldıklarını ve halta arz hazırlıkları yaptıklarını aktardı. “Amacımız bu yıl bitmeden halka arzımızı yapmak. Burada önemli olan şirketin kurumsallaşması, GYO’ların yüzde 50 temettü dağıtma zorunluluğu var, bu yatırımcılara gayrimenkul kirası gibi bir getiri elde etmesini sağlıyor” diyen Karadayı, diğer taraftan daha çok proje üretebilen ve teknolojiyi de bu projelere adapte edebilen gayrimenkul şirketlerinin Borsa’da öne çıkacağını düşündüğünün altını çizdi.
Faizlerin dünyada bir düşüş trendine girdiğini dile getiren Karadayı, “Bu trendle beraber önümüzdeki dönemlerde hem emtia fiyatlarında hem de gayrimenkul fiyatlarında yukarı yönlü bir ivme bekliyoruz. Ben önümüzdeki aylar için hem emtia hem de gayrimenkul için çok olumlu düşünüyorum. Ciddi bir şekilde yukarı yönlü gidecek Borsada da gayrimenkul firmalarının iyi bir performans sağlamasını bekliyorum. Dünyanın her yerinde gayrimenkul birinci yatırım ve tasarruf alanıdır. Bugün tabi faizlerin yüksek oluşu bizi çok zorluyor üretici olarak ama orta ve uzun vadeye baktığımızda konuta talep hiçbir zaman bitmez” değerlendirmesi yaptı.
Karadayı, şirketin yeni projelerine ilişkin de şu bilgileri verdi:
“Biz geçtiğimiz 3 yılda 7 projeyi yaptık ve teslim ettik. Bu yılın başında da dedik ki biz önümüzdeki 3 yılda 7 proje daha gerçekleştireceğiz, 16 proje de masamızda var. Şu anda bu 7 projenin 4’üne başlamış durumdayız, 2025’te de 3 projeyi daha ilave edeceğiz. İstanbul’da ve İzmir’de şu an hali hazırda projelerimiz devam ediyor. Yurt dışında da şu anda Amerika’da bir projemiz başladı Washington D.C.’de, bir de Miami’de bir projemiz var yakında başlayacağız. Körfez’de de Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlik’lerinde şirketlerimizi kurduk çalışmalarımız devam ediyor.
Avrupa’da fırsatlara bakıyoruz
Türkiyede son 20 yılda ciddi bir know-how birikti, Türkiye çeviklik ve dinamizm olarak da çok önde, biz yurt dışına da bu know-how’ı ihraç etmek istiyoruz. Türkiye’de nitelikli insan kaynağı çok yetişti. Benim görüşüm 2025’in yaz aylarından sonra yani sonbaharında kredi faizleri aşağı düştüğünde sektör daha çok ivme kazanacaktır. Bir de şirketlerde en önemli şey nakit dengesi, biz de onu doğru yönetiyoruz.”