Fenerbahçe, Avrupa’da yara sardı

UEFA Avrupa Ligi’nin ilk haftasında Fenerbahçe, Union Saint-Gilloise’yi sahasında 2-1 mağlup etti.

UEFA Avrupa Ligi’nin ilk haftasında Fenerbahçe, sahasında Union Saint-Gilloise ile karşı karşıya geldi. Ülker Stadyumu’ndaki maçı Fenerbahçe 2-1’lik skorla kazandı.

Fenerbahçe’ye galibiyeti getiren golleri 26. dakikada Çağlar Söyüncü ve 82. dakikada Christian Burgess (Kendi kalesine) attı. Union Saint-Gilloise’nin tek golü 90+4’te Ross Sykes’tan geldi.

Union Saint-Gilloise, Kevin Mac Allister’ın 74. dakikada kırmızı kart görmesi sonrası mücadeleyi 10 kişi tamamladı. Fenerbahçe de 90. dakikada Osayi Samuel’in kırmızı kart görmesiyle maçı 10 kişi tamamladı.

Fenerbahçe’de Dominik Livakovic, 90+2. dakikada penaltıda gole izin vermedi.

Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, bu maçla birlikte Avrupa’da rekor kırdı. Portekizli teknik adam, 21. yüzyıl içinde dokuz farklı takımla Avrupa’da grup aşamasında mücadele ederek rekor kırdı.

Mourinho’nun Avrupa’da grup aşamasında mücadele ettiği takımlar;

Benfica, Porto, Chelsea,, Inter, Real Madrid, Manchester United, Tottenham, Roma, Fenerbahçe

Bu sonucun ardından Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi’nin ilk haftasında hanesine 3 puanı yazdı. Belçika ekibi Union Saint-Gilloise ilk hafta puan alamadı.

Fenerbahçe, ligde hafta sonunda Antalyaspor deplasmanına gidecek. Sarı-lacivertliler, Avrupa Ligi’nde ise gelecek hafta Twente ile deplasmanda karşılaşacak. Union Saint-Gilloise, Avrupa Ligi’ndeki bir sonraki haftada sahasında Bodo/Glimt ile karşılaşacak.

MOURINHO’DAN ROTASYON

UEFA Avrupa Ligi’nin ilk haftasında Belçika temsilcisi Union Saint-Gilloise’ı konuk eden Fenerbahçe’de teknik direktör Jose Mourinho, ligdeki Galatasaray derbisinin ilk 11’ine göre kadrosunda geniş rotasyon yaptı.

Deneyimli teknik adam, Ülker Stadı’nda oynanan karşılaşmada Galatasaray derbisine ilk 11’de başlayan Alexander Djiku, İsmail Yüksek, Edin Dzeko, Dusan Tadic ve Allan Saint-Maximin’i yedek soyundurdu.

61 yaşındaki teknik adam, bu isimlerin yerine Rodrigo Becao, Sofyan Amrabat, İrfan Can Kahveci, Cengiz Ünder ve Youssef En-Nesyri’yi ilk 11’de görevlendirdi.

Union Saint-Gilloise karşısında kalede Dominik Livakovic’i oynatan Portekizli teknik adam, savunma hattını Mert Müldür, Rodrigo Becao, Çağlar Söyüncü ve Jayden Oosterwolde’den kurdu.

Orta sahada Sofyan Amrabat ile Fred Rodrigues’e şans veren Mourinho, hücumda İrfan Can Kahveci, Sebastian Szymanski ve Cengiz Ünder’i görevlendirdi. Mourinho, gol yollarında ise Youssef En-Nesyri’yi tercih etti.

CENGİZ ÜNDER İLK KEZ

Fenerbahçe’nin milli futbolcusu Cengiz Ünder, bu sezon sarı-lacivertli formayla ilk kez ilk 11’de görevlendirildi.

Sezon başında transfer döneminde gönderilmesi gündeme gelen ancak Mourinho’nun takımda tuttuğu Cengiz, ligde 2 maçta sonradan oyuna dahil olmuştu.

Cengiz Ünder, bu sezon ilk kez Union Saint-Gilloise karşısında ilk 11’de oynatıldı.

SAKATLIK: KADRODAN ÇIKARTILDI

Fenerbahçe’nin file bekçilerinden İrfan Can Eğribayat, yaşadığı sakatlık nedeniyle maç kadrosundan çıkarıldı.

Diz ağrısı yaşayan İrfan Can’ın yerine 17 yaşındaki genç kaleci Ömer Bircan Camcı kadroya dahil edildi.

AMRABAT İLK KEZ 11’DE

Fenerbahçe’nin yeni transferi Sofyan Amrabat, bu sezon ilk kez ilk 11’de forma şansı buldu.

Transfer döneminin son bölümünde kadroya katılan tecrübeli orta saha oyuncusu, Kasımpaşa ve Galatasaray müsabakalarında sonradan oyuna dahil olmuştu.

TRİBÜNLERDE BOŞLUK

Fenerbahçeli taraftarlar, Union Saint-Gilloise maçına beklenen ilgiyi göstermedi.

Taraftarlar, sezon başından beri tüm maçlarda Kadıköy’ün tamamını doldururken, bu maçta yer yer boşluklar dikkati çekti.

İLK TEHLİKE RAKİPTEN

Karşılaşmadaki ilk tehlikeli atak rakip Union Saint-Gilloise’den geldi. Henüz 2. dakikada Sadiki’nin altıpasa çevirdiği topu Jayden Oosterwolde karşıladı ve çizgiden çıkardı.

Union Saint-Gilloise, 17. dakikada yine etkili geldi. Bu dakikada ceza sahasına giren Ivanovic’in şutunu kaleci Dominik Livakovic kurtardı.

FENERBAHÇE GOLÜ BULDU

Fenerbahçe, 26. dakikada öne geçti. Sarı-lacivertli takım, bu dakikada sol kanattan korner kazandı. Cengiz Ünder, bu korneri Szymanski ile paslaşarak kullandı. Szymanski’nin arka direğe kestiği topu Becao indirdi ve Çağlar Söyüncü yakın mesafeden ağlara gönderdi.

EN-NESYRI KALEYİ BULAMADI

Fenerbahçe, 36. dakikada rakip kaleyi En-Nesyri ile yokladı. Sağ kanattan Mert Müldür’ün ortasında Faslı futbolcu, zor pozisyonda vuruşunu yaptı. Bu vuruş dışarıya gitti.

Fenerbahçe, Çağlar Söyüncü’nün attığı golle Union Saint-Gilloise karşısında soyunma odasına 1-0 önde gitti.

ÜST ÜSTE TEHLİKELER

Fenerbahçe, ikinci yarıda Youssef En-Nesyri ile rakip kalede üst üste tehlikeli pozisyonlar buldu.

48. dakikada Sebastian Szymanski’nin pasıyla topla buluşan En-Nesyri’nin vuruşu dışarıya gitti.

Faslı golcü, 54. dakikada bu kez kafayla rakip kaleyi yokladı. Kornerden gelen topa iyi yükselen En-Nesyri’nin kafa vuruşunu savunma çizgiden çıkardı.

JOSE MOURINHO’DAN İKİ HAMLE

Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, 65. dakikada oyuna müdahalede bulundu. Sarı-lacivertli takımda Dusan Tadic ve Osayi Samuel oyuna dahil oldu. İrfan Can Kahveci ve Mert Müldür kenara geldi.

EN-NESYRI YİNE KALEYİ DÜŞÜNDÜ

Fenerbahçe, 71’de bir kez daha etkili oldu. Youssef En-Nesyri, sağ kanattan gelen ortada ceza sahasında iyi yükseldi. En-Nesyri’nin kafa vuruşu kaleci Moris’te kaldı.

UNION SAINT-GILLOISE 10 KİŞİ KALDI

Union Saint-Gilloise, karşılaşmanın 74. dakikasında 10 kişi kaldı. Belçika temsilcisinde Mac Allister, bu dakikada ceza sahasına giren En-Nesyri’ye yaptığı müdahale sonrası doğrudan kırmızı kart gördü. Fenerbahçeli futbolcular, Mac Allister’ın müdahalesinin ceza sahasında olduğu yönünde penaltı itirazında bulundu. Fransız hakem Benoit Bastien, serbest vuruş kararında kaldı.

EN-NESYRI KENARA GELDİ

Fenerbahçe’de ikinci yarıda önemli pozisyonlar bulan Youssef En-Nesyri, 77’de kenara geldi. Bu dakikada Edin Dzeko oyuna dahil oldu. Sarı-lacivertli takımda Cengiz Ünder de yerini Mert Hakan’a bıraktı.

FENERBAHÇE İKİYİ BULDU

Fenerbahçe, 82. dakikada ikinci golü buldu. Bu dakikada Osayi Samuel’in ceza sahası içinden vuruşu kaleci Moris’ten döndü. Bu top savunmadan Christian Burgess’e çarptı ve ağlara gitti.

RAKİP PENALTI KAZANDI

Union Saint-Gilloise, 90. dakikada Osayi Samuel’in Niang’ı düşürmesi sonrası penaltı kazandı. Oyuna girdikten sonra 87’de sarı kart gören Samuel, penaltı pozisyonunda ikinci sarı karttan kırmızı kartla oyun dışında kaldı.

LIVAKOVIC KURTARDI

90+2’de penaltıda topun başına Franjo Ivanovic, geldi. Dominik Livakovic, Ivanovic’in penaltısında gole izin vermedi.

FARK BİRE İNDİ

Union Saint-Gilloise, penaltının kaçmasının ardından iki dakika sonra golü buldu. Belçika temsilcisi 90+4’te Ross Sykes’ın attığı golle farkı bire indirdi.

Fenerbahçe, kalan kısa dilimde üstünlüğünü korudu ve maçtan galibiyetle ayrıldı.

MAÇTAN DAKİKALAR (İLK YARI)

2. dakikada Belçika ekibi tehlikeli geldi. Ivanovic’in pasında sol kanatta topla buluşan Sadiki, son çizgiye inip ceza sahasına girdi. Bu futbolcunun kale sahasına yerden ortasında Rasmussen’den önce Oosterwolde topa müdahale etti. Rodriguez’in tamamlamak istediği meşin yuvarlağı yine Oosterwolde uzaklaştırdı.

15. dakikada Becao’nun uzaklaştırmak istediği topu kapan Niang, soldan hareketlenen Sadiki’ye pasını aktardı. Çaprazdan ceza sahasına giren bu futbolcunun şutunda, kaleci Livakovic gole izin vermedi.

17. dakikada kaleci Moris’in uzun gönderdiği topu Becao ıska geçince meşin yuvarlak Ivanovic’in önünde kaldı. Bu futbolcu, ceza sahasına girip topa sert vurdu. Kaleci Livakovic bu pozisyonda da başarılıydı.

26. dakikada Fenerbahçe öne geçti. Soldan kazanılan kornerde Cengiz Ünder’in pasında topla buluşan Szymanski, arka direğe doğru ortasını yaptı. Becao’nun kafayla indirdiği topa savunmadan önce Çağlar Söyüncü vurarak meşin yuvarlağı ağlara yolladı: 1-0.

Karşılaşmanın ilk yarısı, Fenerbahçe’nin 1-0 üstünlüğüyle sonuçlandı.

MAÇTAN DAKİKALAR (İKİNCİ YARI BİRAZDAN)

Arda Güler için o rapor: “Çok büyük olacak”

UEFA lisanslı analizciler ve antrenörler, Arda Güler için The Coaches Voice’ta bir inceleme yayınladı.

Sporx, Real Madrid’in ve A Milli Takımımız’ın büyük yeteneği Arda Güler için UEFA Lisanslı antrenörler ve analizcilerin The Coaches Voice için hazırladığı detaylı raporu inceledi.

Bu yazı The Coaches Voice’ta yayınlanmış ve Sporx tarafından çevrilmiştir.

İşte Arda Güler için hazırlanan profesyonel rapor:

Real Madrid birkaç sezondur gelecek için genç ve gelecek vaat eden yeteneklerle sözleşme imzalama politikası izliyor. Vinícius Júnior ve Rodrygo’nun yanı sıra son olarak da 2024 yazına kadar Palmeiras’ta kalacak olan Endrick Felipe’yi kadrosuna kattı. Heyecan verici genç Türk oyuncu Arda Güler de bu listeye eklenen son oyuncu oldu.

Los Blancos, 18 yaşındaki eski Fenerbahçe oyuncusu için 20 milyon Avro ödeyerek onu Barcelona’nın elinden kaptı. “Teklif yapan pek çok kulüp vardı ama Real Madrid ortaya çıkar çıkmaz diğer her şey değerini kaybetti” dedi Arda tanıtım gününde.

Hemen kiralık olarak gönderileceği söylentilerinin aksine Arda Güler doğrudan A takım kadrosuna alındı. Arda Güler’i imzaya ikna etmek için kendisiyle bizzat görüşen Carlo Ancelotti, zaten yıldızlarla dolu olan takıma kalite katacağına inandı.

UEFA lisanslı antrenörlerimiz Arda Güler’in oyununu, takım arkadaşlarına ve sisteme nasıl uyum sağladığını ve nerelerde gelişmesi gerektiğini analiz etti.

Teknik Analiz

Arda Güler ağırlıklı olarak sol ayaklı ama sağ ayağını da çok iyi kullanıyor. Topa sahip olduğunda yaratıcılığı ve hücuma yönelik teknik aksiyonları öne çıkıyor. Bunların başında topla yaptığı basit, ileri sürüşler ve sonrasında topa vuruşundaki kalitesi geliyor.

Sol ayağıyla rakiplerini geçebiliyor ve hızını değiştirmesine gerek kalmadan hile yapabiliyor. Bu, defans oyuncularının çalım atmadan oyunu tutma konusunda başarılı olduğu La Liga’da geliştirmesi gereken bir özellik. Tıpkı Vinicius’un İspanyol futboluna adapte olurken yaptığı gibi, Arda Güler’in de durağan bir pozisyondan başlarken rakiplerini yenmeyi öğrenmesi gerekecek.

Arda Güler sağ kanatta hücuma başladığında gerçek bir tehdit oluşturuyor. Oradan içeri kat edip dripling yapabilir ve doğrudan yaklaşımıyla rakip bloktaki boşluklardan yararlanabilir (üstte). Her zaman ileri gitme arzusu güçlü bir yönü ancak oyunu geliştikçe daha fazla çeşitlilik ve nüans katması gerekecek. Rakipleri kızdıracak şekilde topu durdurma ve tutma becerisi de bir artı olacaktır.

Arda Güler’in şutları onu son üçte birlik alanın hemen her yerinden bir tehdit haline getiriyor ama özellikle sağ iç kanaldan (altta). Topa temiz ve isabetli bir şekilde vuruyor ve genellikle ilk dokunuşunu kullanarak markajcısını geçip kaleye şut atıyor. Tekniği sayesinde durağan bir topa ya da hareket halindeyken topa vurmakta aynı derecede rahat. Ayrıca uzaktan doğru şut açılarını bulma konusunda da büyük bir yetenek sergiliyor.

Hareketler ve Sistemler

Real Madrid’in yeni genç yıldızına pozisyonel bir etiket vermek zorunda olsaydık, bu muhtemelen bir 10 numara olurdu – ancak daha çok sağ iç kanaldan çalışmayı tercih eden biri. Fenerbahçe’deki kısa kariyerinde çoğunlukla 4-2-3-1 dizilişinde 10 numara olarak ya da 4-4-2’de sağ kanat oyuncusu olarak oynadı. Daha nadiren de 5-3-2’de sekiz numaralardan biri olarak oynadı.

Sistem ve rolü ne olursa olsun, Arda Güler takım arkadaşlarını çeşitli şekillerde geliştiren bir oyuncu olarak kendini gösterdi. İleriye doğru yaptığı hamleler rakip savunmacıların dikkatini çekerek etrafındakilere faydalanabilecekleri bir alan açıyor. Daha doğrudan bir ifadeyle, sahanın herhangi bir bölgesinde paslarıyla hatları kırma yeteneğine sahip. Son üçte birlik bölümde (aşağıda) Michy Batshuayi, İrfan Kahveci ve şu anda takımdan ayrılan Enner Valencia gibi isimlere asistler yaptı.

Bu kadar genç bir oyuncu olarak Arda Güler, Fenerbahçe’de büyük bir rol üstlendi. Şans yaratmak için bireysel yeteneğe sahip ama aynı zamanda başka şekillerde katkıda bulunacak teknik becerilere de sahip. Kalabalık alanlarda bile topu hızlı bir şekilde alıp hareket ettirebilmek için mükemmel bir vücut yapısına sahip. Oyunu o kadar iyi okuyor ki top alacak boşluğu bulup rakiplerini çekebiliyor ve böylece diğerlerine pas yolları açabiliyor.

Arda Güler buradan hücumdaki takım arkadaşlarıyla birleşebileceğini gösterdi. Fenerbahçe’de forvet arkasındaki üçlü hücum hattında çoğunlukla onun iki yanında oynayan Batshuayi ve İrfan Can Kahveci (altta) bundan en çok yararlanan isimler oldu. Onların önünde Valencia ya da Joao Pedro, ikili mücadeleleri mümkün kılmak için destek koşuları yaptı ya da sonraki ortalara veya kesiklere saldırmaya çalıştı.

Kombinasyonlar

Arda Güler’in direkt oynama içgüdüsü bazen pozisyon fırsatlarını kaçırmasına neden oluyor. Ancak diğer taraftan, rakiplerini geçme yeteneği sahanın ilerisinde daha fazla fırsat yaratabilir. Bu, bir takımın merkez forveti, geniş hücum oyuncuları ya da teknik direktörün uyguladığı sistemlere bağlı olarak sekiz numaralarla olabilir.

Real Madrid’de en ilginç ilişkileri Fede Valverde ve Jude Bellingham ile olabilir. Her ikisi de ikinci çizgiden yaptıkları delici koşularla içeride boşluklar ve savunmada dengesizlikler yaratabilen oyuncular. Bu durum, top taşıma ve vuruş yeteneğini bu boşluklardan en iyi şekilde yararlanmak için kullanabilecek genç Türk oyuncu için mükemmel olabilir.

Topsuz Oyun

Arda Güler’in en büyük gelişim alanı muhtemelen oyunun defansif yönü. Real Madrid diğer genç oyunculara yaptığı gibi onu da fiziksel olarak geliştirmek için bir plan hazırladı. Ancak kendisinin ya da takım arkadaşlarının yaptığı top kayıplarında oyunu okuma konusunda da gelişim göstermesi gerekecek.

İyi bir savunma içgüdüsüne sahip bir oyuncu ancak ilk günlerinde savunma hareketlerinin genellikle yakın bir takım arkadaşı tarafından desteklenmesi gerekiyordu (aşağıda). 1’e 1 durumlarda istekli bir düellocu ancak şimdilik doğrudan rakiplerden düzenli olarak top çalacak fiziksel kapasiteden yoksun.

Takımı ne kadar dağınık olursa o da savunmada o kadar kırılganlık gösteriyor. Özellikle geçiş hücumlarında takım arkadaşlarına savunmaya destek vermeleri için zaman kazandıracak şekilde rakip atakları durdurma konusunda henüz çok becerikli değil. Ancak oyunu olgunlaştıkça bu da gelişecektir.

Pozisyonel olarak, Arda Güler’in sağdan başladığında orta sahaya kayma eğilimi, rakipler tarafından hızlı oyun değişiklikleri (aşağıda) kullanılarak istismar edilebilir. Bu hamleler bekin önündeki boşluktan faydalanmak için kullanılıyor ve pivot oyunculardan biri zamanında karşıya geçemezse hücumda aşırı yüklenmelere yol açabiliyor.

Yine, bu hafif savunma zaafı gençliğinin bir sonucu ama aynı zamanda doğal olarak yaratıcı ve hücum içgüdüsü. Ancelotti’nin görevi, tıpkı Vinicius’ta yaptığı gibi onu çok yönlü olağanüstü bir oyuncu haline getirmek.

Hücuma Geçiş

Topa sahip olma aşamasında Arda Güler’in hangi pozisyonda başlarsa başlasın merkeze doğru hareket etme isteği bazen sorun yaratabiliyor. Dar alanlarda iyi ama kompakt bir blok halinde oynayan rakiplere karşı içeriye hareketleri her zaman en iyi yaklaşım olmayabiliyor.

Buna karşın, rakibin top kaybından sonraki anlarda merkezdeki pozisyonu takımına büyük bir avantaj sağlayabilir. Burada, top üzerindeki hızı ve yeteneği, ayrıca oyunu okuması, her iki kanatta da tehlikeli kontra atakları hızla harekete geçirebileceği anlamına geliyor (aşağıda). İşte tam da bu noktada Real Madrid, özellikle de Vinicius gibi bir oyuncuyla büyük bir hücum potansiyeline sahip.

Şu anda 23 yaşında olan Vinicius, Ancelotti yönetiminde büyük adımlar attı. İtalyan koç 18 yaşındaki Arda Güler üzerinde de benzer bir etki yaratabilirse, Türk oyuncu uzun yıllar Real Madrid’in önemli bir değeri haline gelebilir.

İşte Fenerbahçe’nin Avrupa Ligi serüveni

Fenerbahçe, Avrupa Ligi’nde Union Saint-Gilloise ile karşılaşacak. İşte sarı-lacivertlilerin UEFA Avrupa Ligi serüveni…

UEFA Avrupa Ligi’nin ilk haftasında perşembe günü Belçika’nın Union Saint-Gilloise ekibiyle karşılaşacak Fenerbahçe, bu organizasyondaki 137. maçına çıkacak.

Anadolu Ajansı’nın (AA) UEFA Avrupa Ligi’nde mücadele eden Türk takımlarının bu kulvardaki performanslarına yönelik hazırladığı dosya haberlerin bu bölümünde, lig aşamasında perşembe günü ilk maçına çıkacak Fenerbahçe’ye yer verildi.

Trendyol Süper Lig’i geçen sezon ikinci sırada tamamlayarak UEFA Şampiyonlar Ligi’nde eleme oynama hakkı kazanan sarı-lacivertliler, 2. turda İsviçre’nin Lugano takımını deplasmanda 4-3, iç sahada da 2-1 mağlup ederek 3. tura yükseldi. Bu turda Fransa’nın Lille ekibiyle karşılaşan Jose Mourinho’nun öğrencileri, deplasmanda 2-1 mağlup olduğu maçın rövanşında 90 dakikayı 1-0 önde tamamlayarak karşılaşmayı uzatmalara götürdü. Fransız ekibin 118. dakikada penaltıdan bulduğu gole engel olamayan ve üst tura çıkma hakkını kaybeden Fenerbahçe, yoluna UEFA Avrupa Ligi’nde devam etti.

Yeni formatta ilk maç

UEFA Avrupa Ligi’nin lig formatındaki ilk maçında Belçika’nın Union Saint-Gilloise ekibini konuk edecek Fenerbahçe, geçen sezon aynı takımla UEFA Konferans Ligi son 16 turunda eşleşmişti.

Deplasmandaki maçı 3-0 kazanan sarı-lacivertliler, iç sahada 1-0 kaybetse de çeyrek finale yükselen taraf olmuştu.

Kupa 2’de Union Saint-Gilloise, Twente, Manchester United, AZ Alkmaar, Slavia Prag, Athletic Bilbao, Lyon ve Midtjylland ile karşı karşıya gelecek Fenerbahçe, 8 maçın sonunda puan durumunda ilk 8’de olması halinde doğrudan son 16 turuna yükselecek. Mourinho’nun ekibi, ilk maçları 9 ile 24. sırada tamamlaması durumunda ise son 16 turuna çıkmak için eleme müsabakaları oynayacak.

En çok Avrupa maçı oynadığı arena

Fenerbahçe, tarihinde en fazla Avrupa müsabakasına, eski adı UEFA Kupası olan ve 2009-2010 sezonundan itibaren UEFA Avrupa Ligi adıyla oynanan Kupa 2’de çıktı. Sarı-lacivertli takım, UEFA Kupası formatında 54 kez mücadele ederken, UEFA Avrupa Ligi formatında ise 82 kez yeşil sahada boy gösterdi.

UEFA Kupası’nda 54 maçta 18 galibiyet, 10 beraberlik ve 26 mağlubiyet alan Fenerbahçe, 72 gol atarken kalesinde ise 91 gol gördü.

2009-2010 sezonundan bu yana UEFA Avrupa Ligi’nde 82 maça çıkan sarı-lacivertli takım, bu müsabakalarda 42 galibiyet, 23 beraberlik ve 17 yenilgi yaşadı. Fenerbahçe’nin attığı 119 gole rakipleri 80 golle karşılık verdi.

Fenerbahçe her iki formatta Kupa 2’de toplam 136 karşılaşmaya çıkarken, bu maçların 60’ını kazandı, 43’ünde ise rakiplerine mağlup oldu. Sarı-lacivertli takım 33 maçtan beraberlikle ayrılırken toplamda 191 gol attı, rakiplerinin 171 golüne engel olamadı.

Taraftarının önünde 69. kez boy gösterecek

Union Saint-Gilloise müsabakasıyla birlikte UEFA Avrupa Ligi’nde 137. maçına çıkacak Fenerbahçe, taraftarı önünde 69. kez sahne alacak.

Ev sahibi olduğu 68 müsabakada 37 galibiyet, 17 beraberlik ve 14 yenilgi alan sarı-lacivertli takım, bu maçlarda 112 gol atarken kalesinde ise 68 gol gördü.

Fenerbahçe deplasman maçlarında ise 23 galibiyet, 16 beraberlik ve 29 yenilgi yaşadı. Rakip sahada çıktığı 68 maçta 79 gol atan sarı-lacivertli takım, rakiplerinin 103 golüne engel olamadı.

Son serüveninde tek yenilgi alarak elendi

Fenerbahçe, son olarak 2022-2023 sezonunda UEFA Avrupa Ligi’nde boy gösterdi. Jorge Jesus’un takımın başında olduğu dönemde organizasyona 3. eleme turundan başlayan sarı-lacivertliler, Çekya’nın Slovakco ekibini 1-1 ve 3-0’lık skorlarla geçerek gruplara kaldı.

Rennes, AEK Larnaca ve Dinamo Kiev’in yer aldığı grubu 4 galibiyet, 2 beraberlikle lider tamamlayan Fenerbahçe, son 32 turunda Austria Wien’i 2-0 ve 4-1’lik galibiyetlerle geçerek son 16 turuna yükseldi.

Bu turda İspanya’nın Sevilla takımıyla eşleşen sarı-lacivertliler, deplasmanda 2-0 mağlup olurken, taraftarı önünde 1-0 kazanmasına karşın kupadan elendi.

2012-2013 sezonunda yarı final oynadı

Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi’ndeki en başarılı sezonunu 2012-2013 sezonunda yaşadı.

Aykut Kocaman’ın takımın başında olduğu dönemde UEFA Şampiyonlar Ligi play-off turunda elenen sarı-lacivertliler, UEFA Avrupa Ligi’ne gruplardan dahil oldu.

Marsilya, Mönchengladbach ve AEL Limassol’un bulunduğu grubu 4 galibiyet, 1 beraberlik ve 1 yenilgiyle lider tamamlayan Fenerbahçe, son 32 turunda BATE Borisov’u, son 16 turunda Viktoria Plzen’i çeyrek finalde de Lazio’yu saf dışı bırakarak yarı finale yükseldi.

Yarı finalde Portekiz temsilcisi Benfica ile eşleşen Fenerbahçe, sahasındaki ilk maçı 1-0 kazanırken, bir penaltı atışından da yararlanamadı.

Deplasmanda rakibine 3-1 kaybeden Fenerbahçe, finale yükselme şansını kaybederken, UEFA Avrupa Ligi’ndeki en başarılı sezonuna da imza attı.