PrizmaBetGüncelGirişAdresiHızlıveGüvenilirErişim!

Rüya yorumu ve imajinal teknikler”

James A. Hall’ın “Jungiyen Rüya Analizi” kitabının “Rüya Yorumu ve İmajinal Teknikler” bölümünden esinlenerek yazdığım bu yazıda, rüyaların Jungiyen analiz perspektifinde nasıl ele alındığını açıklayacağım.

Rüyalar, bizi yaşamın yüzeyinde var olan sıradan gerçeklikten alır ve ruhumuzun, hatıralarımızın, arketiplerin mistik dünyasına taşır. Bu, adeta gözlerimizi kapadığımızda açılan ikinci bir dünyadır. Bir kapı, bizi kendi içsel evrenimize götüren, ruhun haritasında henüz keşfedilmemiş toprakları barındıran bir kapıdır.

Rüyada görülen her bir sembol, yalnızca kişisel anlamı değil, aynı zamanda kolektif bilinçdışının derinliklerinden de bir yankıdır. Hall’ın da vurguladığı gibi, her rüya yorumcusu, sembolleri tek başına bir anlam çerçevesinde çözümleyemez; rüyalar, aynı zamanda kişinin yaşamındaki dinamiklerle, travmalarla, arketipik enerjilerle de şekillenir. Jung’un “imajinal teknikleri,” bu sembollerin yalnızca entelektüel olarak anlaşılması değil, derin bir içsel deneyim yoluyla yaşanması gerektiğini savunur. Rüyanın taşıdığı duygu, atmosfer, hatta görüntülerin yarattığı yankılar, terapötik bir süreçte şifa bulmak için önemli ipuçlarıdır.

Rüya analizinin ötesinde, bir rüya, bireyi kendisiyle yüzleşmeye davet eder. Rüyalar, içsel gölgemizle, bastırdığımız arzularımızla, yüzleşmekten kaçındığımız korkularla bizi tanıştırır. Hall, rüya yorumunu adeta bir imajinal seans olarak görür; yani, rüyanın içinde kalan imgeler, yalnızca sembolik bir anlatım değil, aynı zamanda danışanın ruhunda yankı bulan, dönüşüm potansiyeli taşıyan derin bir şifadır.

İmajinal teknikler, rüyayı yalnızca anlatılan bir hikaye olarak değil, kişinin bilinçaltında canlı bir güç olarak ele alır. Rüya analizinde kullanılan yaratıcı imgeler, adeta Jung’un tabiriyle, “aktif imajinasyon” aracılığıyla canlanır. Kişi, rüyasında gördüğü imgeyi zihninde yeniden canlandırarak, bu sembollerle bir diyalog başlatabilir. Bir sembolün peşinden gitmek, bilinçdışının dilini öğrenmek gibidir. Her sembol, kişinin yaşamında neyin değişmesi, neyin kabul edilmesi gerektiğine dair bir anahtar sunar.

Bu bağlamda, rüya yorumu, yalnızca bir rehberlik aracı değil, aynı zamanda kişinin kendi içsel dünyasında daha derin bir dönüşüm yaşamasını sağlayan yaratıcı bir yolculuktur. Hall’ın önerdiği tekniklerle birey, ruhunun karanlıklarına bakmaya cesaret edebilir ve orada, aradığı anlamı bulabilir. Rüyalar, yalnızca bilinçdışımızın derinliklerinde kaybolmuş hikayeler değil; içsel özgürleşmenin, bireyleşmenin, ve ruhsal bütünleşmenin yol haritasıdır.

PSİKOLOG, EZGİ SAYAR

Rüyalar, bizi yaşamın yüzeyinde var olan sıradan gerçeklikten alır ve ruhumuzun, hatıralarımızın, arketiplerin mistik dünyasına taşır. Bu, adeta gözlerimizi kapadığımızda açılan ikinci bir dünyadır. Bir kapı, bizi kendi içsel evrenimize götüren, ruhun haritasında henüz keşfedilmemiş toprakları barındıran bir kapıdır.

Rüyada görülen her bir sembol, yalnızca kişisel anlamı değil, aynı zamanda kolektif bilinçdışının derinliklerinden de bir yankıdır. Hall’ın da vurguladığı gibi, her rüya yorumcusu, sembolleri tek başına bir anlam çerçevesinde çözümleyemez; rüyalar, aynı zamanda kişinin yaşamındaki dinamiklerle, travmalarla, arketipik enerjilerle de şekillenir. Jung’un “imajinal teknikleri,” bu sembollerin yalnızca entelektüel olarak anlaşılması değil, derin bir içsel deneyim yoluyla yaşanması gerektiğini savunur. Rüyanın taşıdığı duygu, atmosfer, hatta görüntülerin yarattığı yankılar, terapötik bir süreçte şifa bulmak için önemli ipuçlarıdır.

Rüya analizinin ötesinde, bir rüya, bireyi kendisiyle yüzleşmeye davet eder. Rüyalar, içsel gölgemizle, bastırdığımız arzularımızla, yüzleşmekten kaçındığımız korkularla bizi tanıştırır. Hall, rüya yorumunu adeta bir imajinal seans olarak görür; yani, rüyanın içinde kalan imgeler, yalnızca sembolik bir anlatım değil, aynı zamanda danışanın ruhunda yankı bulan, dönüşüm potansiyeli taşıyan derin bir şifadır.

İmajinal teknikler, rüyayı yalnızca anlatılan bir hikaye olarak değil, kişinin bilinçaltında canlı bir güç olarak ele alır. Rüya analizinde kullanılan yaratıcı imgeler, adeta Jung’un tabiriyle, “aktif imajinasyon” aracılığıyla canlanır. Kişi, rüyasında gördüğü imgeyi zihninde yeniden canlandırarak, bu sembollerle bir diyalog başlatabilir. Bir sembolün peşinden gitmek, bilinçdışının dilini öğrenmek gibidir. Her sembol, kişinin yaşamında neyin değişmesi, neyin kabul edilmesi gerektiğine dair bir anahtar sunar.

Bu bağlamda, rüya yorumu, yalnızca bir rehberlik aracı değil, aynı zamanda kişinin kendi içsel dünyasında daha derin bir dönüşüm yaşamasını sağlayan yaratıcı bir yolculuktur. Hall’ın önerdiği tekniklerle birey, ruhunun karanlıklarına bakmaya cesaret edebilir ve orada, aradığı anlamı bulabilir. Rüyalar, yalnızca bilinçdışımızın derinliklerinde kaybolmuş hikayeler değil; içsel özgürleşmenin, bireyleşmenin, ve ruhsal bütünleşmenin yol haritasıdır.

Bilimsel Araştırmalara Göre Kendi Rüyalarımızda Hiç Ölmediğimiz Doğru mu?

Rüyalar, bilinçaltımızın garip bir yansıması olarak öne çıkarken gördüğümüz ölüm temaları da bizi korkutmaya yetiyor. Ancak kendi rüyalarımızda hiç kendimizin ölmediğini fark ettiniz mi?

Düşününce ne kadar ürpertici geldiğinin farkındayız, fakat konuyla ilgili gerçekleştirilen çalışmalar; kendi rüyalarımızda ölümü görmemizin nedenine ışık tutuyor.

Belki bilinçaltı, belki değil. Yine de böyle bir gerçeğin sebebini merak etmedik değil, gelin birlikte cevabı öğrenelim.

Rüya kayıtlarını inceleyen Kelly Bulkeley, ölüm temasının rüyalarda yaygın olarak görüldüğünü belirtiyor.

Birçok insan, rüyasında ölme anına yaklaşırken genellikle uyanır. Uzmanlar, bu durumu kâbuslara karşı doğal bir tepki olarak değerlendiriyor. Harvard Tıp Fakültesi’nden psikolog Deirdre Barrett, “Korku insanları uyandırıyor” diyerek bu mekanizmayı da açıklamış oluyor.

Ancak ilginç bir şekilde bazı araştırmalar, insanların rüyalarında kendi ölümlerini deneyimlediklerini ve garip bir şekilde bunun huzur verici olabileceğini ortaya koyuyor.

Araştırmadaki bazı katılımcılar, rüyalarında bedenlerini terk ederek “öteki dünya deneyimleri” yaşadıklarını veya başkalarının ölümlerine pasif gözlemci olarak tanıklık ettiklerini bildiriyor. Bu, bedensel deneyimlerden ayrılma ve ölüm eşiğinde olma duygularına benzer bir durum yaratıyor.

Ölüm rüyalarının nedenleri ise karmaşık.

Uzmanlar, insanların doğuştan gelen bir ölüm korkusuyla programlandığını ve rüyalarında bunu deneyimlemenin, kendi ölümlülükleri hakkındaki duygularını yönlendirmelerine yardımcı olabileceğini öne sürüyor. Ancak bazen ölüm temalı rüyalar, yaşamın sona ermesini değil de iş veya ilişki gibi başka sonları temsil edebilirken yeni başlangıçların habercisi olabilir.

Bulkeley, rüyaları incelerken gerçekçilikten uzak durmanın önemli olduğunu belirtiyor. Ölümle ilgili bazı rüyalar, biyolojik yaşamın sona ermesiyle doğrudan bağlantılı. Ancak çoğu durumda ölüm, değişim, kayıp ve yenilenme gibi sembolik anlamlar taşıyor.

Sonuç olarak kendi rüyalarımızda ölümü deneyimleyebildiğimiz gibi, bu, rahatsız edici olmaktan öte “huzur verici” olarak yorumlanıyor.

Kaynaklar: Washington Posts, PsyToday

ÇOCUKLARIN RÜYALARI LEGO YARATICILIĞI İLE BULUŞUYOR #prizmabet

LEGO Group, yeni teması LEGO DREAMZzz ile çocukların rüyalarının sınırsız yaratıcı gücünü hayata geçiriyor.

LEGO Group bugün, çocukların rüyalarındaki yaratıcılığı, destansı çizgi film ve ürün yelpazesiyle hayata geçiren yepyeni teması LEGO DREAMZzz’i ilk kez gözler önüne seriyor.

Dünya genelinde 23.000’den fazla çocuk ile yapılan Dreams Research (Rüyalar Araştırması) sonuçlarına göre, her on çocuktan yedisinin (%69) günlük yaşamlarında stres veya yalnızlık gibi karmaşık duygular yaşadığını ve neredeyse her dört çocuktan birinin (%24) bunun nedeni olarak dünyadaki veya sosyal medyadaki olayları gösterdiğini ortaya koyuyor. Öte yandan uyku uzmanları, rüyaların çocukların karmaşık duygularını anlamlandırma ve hayal güçlerini harekete geçirmelerinde önemli bir rol oynayabileceğini belirtiyor. Araştırmaya katılan çocukların üçte ikisi (%68) rüyaların onlar için önemli olduğunu ve gün içinde daha yaratıcı olmalarına yardımcı olduğunu söylüyor. Türkiye’de araştırmaya katılan çocukların beşte dördü (%78) rüyaların önemli olduğunu düşünürken, yüzde 85’i ise mutlu rüyaların daha yaratıcı olmalarına yardımcı olduğu söylüyor.

LEGO DREAMZzz temasında rüyalara odaklanan bu yaratıcılık tutkusu hayata geçirilirken, LEGO Group 15 Mayıs’ta başlayacak yeni çizgi film öncesinde, dünyanın dört bir yanından binlerce çocukla içerik ve oyuncakları bir deneyim testine çıkarıyor. Çizgi film lansmanını ise çocukları hayal gücüyle çalışan sürücü koltuğuna geçiren inanılmaz bir eğlence ve oyun deneyimi yaratan ürün yelpazesi izleyecek.


Rüya evrenine adım atın

LEGO DREAMZzz serileri, okul arkadaşları olan Mateo, Izzie, Cooper, Logan ve Zoey’nin gizli bir ekibe katılıp, Rüya Evreni’ne yolculuk etmek için hayal güçlerini kullanmayı ve zalim Kabus Kral’ı yenmeyi öğrenirken yaşadıkları maceraları anlatıyor

15 Mayıs’ta 10 bölümlük çizgi filmle LEGO severlerle buluşacak LEGO DREAMZzz’in temasına uygun yeni ürün yelpazesi, Ağustos 2023’ten itibaren raflarda yerini alırken, çizgi filmin yeni bölümleri de yayınlanacak.

LEGO DREAMZzz Kreatif Direktörü Cerim Manovi konuyla ilgili şöyle diyor “LEGO DREAMZzz, rüya görmenin harika dünyasını kutlayan ve aynı zamanda rüyalar gerçeğe dönüştüğünde, sıradan çocuklar olağanüstü hale geldiğinde ve yaratıcılık bir süper güç olduğunda neler olduğunu keşfeden ilk konseptimiz” ve ekliyor: “Çocukların en çılgın rüyalarını hayata geçirmek için kendilerini güçlü hissetmelerinin yanı sıra rüya görürken yaratıcı hayal güçlerinin gerçek potansiyelinin tadını çıkarmalarını istiyoruz – ve bu sadece bir başlangıç.”

Dreams Research (Rüyalar Araştırması), yaratıcılık konusunda rüyaların önemini gösteriyor

LEGO DREAMZzz, LEGO Group tarafından 29 farklı ülkeden 6-12 yaş arası çocuklarla yapılan kapsamlı ve global ölçekli bir araştırma ile geliştirildi. Araştırmada çocukların hayal güçleri, rüyaların psikolojisi ve duyguların anlamlandırılmasındaki öneminin yanı sıra problem çözme ve yaratıcı deneyler açısından oyunun önemi de ele alındı.

Araştırma, stres veya yalnızlık gibi karmaşık duygular yaşayanların neredeyse beşte birinin (%22), bunun sonucunda daha fazla kabus gördüğünü ortaya koydu. Çocukların yarısından fazlası (%55) kabusların, rüya ve gerçek dünyanın açıkça çarpışabileceği bir yer olan okul da dahil olmak üzere günlerinin geri kalanını da etkilediğini söylüyor.

Öyle ki, çocukların %63’ü oyun oynayarak geçirdikleri zamanın rüyalarını etkilediğini belirtiyor. Çocukların büyük çoğunluğu (%86), rüya görürken olumlu duygular yaşıyor ve birçoğu uyandıklarında bunun etkilerinden faydalandıklarını belirtiyor. Çocukların yaklaşık üçte ikisi (%68), mutlu rüyaların gündüzleri daha yaratıcı olmalarına yardımcı olduğunu belirtirken, neredeyse aynı oranda çocuk (%64) uyanık oldukları zamanlarda da fikirler düşündüklerini ifade ediyor. Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’deki çocukların yüzde 34’ü rüya görmediklerinde ya da gördükleri rüyaları hatırlamayınca sabah uyandığında daha olumsuz duygular hissediyor.

Araştırmada LEGO Group ile birlikte çalışan Psikolog ve Davranışsal Uyku Uzmanı Dr. Shelby Harris, konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Çocuklar doğal olarak rüya görürler ve deneycilerdir, ancak yaşları ilerledikçe toplumsal baskılar onları sınırlamaya ve hayal güçlerini kısıtlamaya başlar. Rüya görmek, genellikle dünyanın dört bir yanındaki çocuklar tarafından mutlulukla karşılanan evrensel bir fenomendir. Günlük hayatta stres ve taleplerin arttığı günümüz dünyasında özgür oyun oynama ve yaratıcılığı teşvik etmek önemlidir. Araştırmalar, özgür oyun oynama zamanına erişimi olan çocukların rüya görme sıklıklarının arttığını ve bunun sonucunda kendilerini daha mutlu, yaratıcı hissettiklerini açıkça gösteriyor. LEGO DREAMZzz gibi çocuklara rüyalarımızdaki öğelerin gerçek dünyada nasıl kullanılabileceğini gösteren ve yaratıcı potansiyelin tümüne ulaşmalarına yardımcı olan içerikler görmek harika.”

LEGO DREAMZzz serisinin ilk iki bölümü, 15 Mayıs’tan itibaren LEGO Youtube kanalına ek olarak Netflix ve Amazon Prime’dan da izlenebilecek.

LEGO Group’un hayal yaratıcısı ekibine katılın

LEGO DREAMZzz, lansmanını kutlamak adına LEGO Group, dünyada bir ilke imza atarak çocuklar için ‘Hayal Yaratıcısı Ekibi’ne katılma fırsatı sunuyor. Seçilecek katılımcılar, çeşitli LEGO DREAMZzz atölyelerine katılmak üzere LEGO Group’un ana merkezi Danimarka’ya davet edilecek.

Hayal Yaratıcısı olarak çocukların buradaki rolü, rüyaların yaratıcılığını LEGO Group içinde desteklemek ve hayal kurmanın gençler için olumlu ve yaratıcı etkilerini dünyanın dört bir yanına yaymak.

6-12 yaş arası çocuklar, kendi yaptıkları bir LEGO tasarımının görseli ya da çizimi yanı sıra rüyalarında gördükleri bir figürün veya taşıtın LEGO yapım parçalarından oluşan halini göndermeleri için desteklenerek rüyalarındaki yaratıcılığı sunmaya teşvik edilecekler. Başvuruların ayrıca, gönderdikleri içeriğin ne olduğuna dair bir tanım, yaptıkları her neyse onun ne anlama geldiği ve neden rüyalarında onları heyecanlandırdığını anlatan kısa bir açıklama da içermesi gerekiyor.

Başvurular 20 Mayıs-20 Haziran tarihleri arasında resmi olarak başlıyor. Daha fazla bilgiye LEGO.com/dreamzzz adresinden ulaşabilirsiniz.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!