2024 yılında dünya nüfusunun yarısını kapsayan ülkelerde seçimler yaşandı. Birçok ülkede iktidarlar güç kaybederken, dünyanın dikkatini çevirdiği ABD’de seçimi Donald Trump kazandı.
Bu yıl küresel ekonomik belirsizlikler, siyasi gerginlikler ve liderlik çekişmeleri ortasında büyük gelişmeler yaşandı. Savaşlar, seçimler ve politik çalkantılar 2024 yılında öne çıkan olaylardan oldu.
Dünya nüfusunun yarısına yakını sandık başına giderken, ABD’de yeniden Trump döneminin kapısı açıldı.
2024’te Orta Doğu’da ve Ukrayna’daki çatışmalar hız kesmeden devam ederken, Güney Kore’de sıkıyönetim krizi yaşandı.
7 Ekim 2023’te başlayan Hamas ile İsrail arasındaki savaş, çözüm belirtisi olmaksızın Orta Doğu’yu etkilemeye etmeye devam etti.
Türkiye’nin yanı başında da Suriye rejiminin çöküşü manşetlere çıktı. 61 yıllık rejim Beşar Esad’ın ülkeyi terk etmesiyle sonuçlanan 12 günlük süre içinde çöktü.
Seçim yılı
2024 yılı, Amerika Birleşik Devletleri’nden Rusya’ya kadar 30’dan fazla ülkenin seçim düzenlediği önemli bir seçim yılı oldu.
Güney Asya, Pakistan ve Hindistan’da seçimler düzenlendi. Pakistan’da Şahbaz Şerif Başbakanlık görevini korurken, Hindistan’da Narendra Modi zafere ulaştı.
Rusya’da özellikle dikkat çekici bir olay, Başkan Vladimir Putin’in 24 yıllık iktidarını altı yıllık bir dönem daha güvence altına alarak uzattığı Mart 2024’te gerçekleşti.
Seçim yılı, Donald Trump’ın siyasi bir dönüş yaptığı ABD’de bir finalle sona erdi. 5 Kasım’da Amerikalı seçmenler Trump’a önemli bir zafer kazandırdı.
Avrupa’da parlamento seçimlerinde ise aşırı sağın yükselişi teması öne çıktı. Fransa’da Cumhurbaşkanı Macron parlamento seçimlerinden sonra seçim kumarı oynarken, seçimlerden sonra göreve gelen hükümetin ömrü yaklaşık üç ay ile tarihin en kısa hükümet dönemi oldu.
Almanya’da da mevcut başbakan Scholz’un düşen popülaritesi sonrasında güven oylamasından yeterli sonucu alamamasıyla ülkede erken seçim kararı alındı.
Orta Doğu’da jeopolitik tansiyon düşmedi
Gazze ve Lübnan’a yönelik saldırılarının ardından İsrail, Suriye’ye bir dizi hava saldırısı düzenleyerek bölgedeki gerginliği daha da tırmandırdı.
Bu saldırılar, Suriye hükümet güçleri ile isyancı gruplar arasındaki yoğun çatışmaların ortasında gerçekleşti. Kasım 2024’te, çatışmalarda 300’den fazla kişinin öldüğü bildirildi ve her iki tarafta da kayıplar arttı.
Suriye’nin ikinci büyük şehri olan Halep’teki durum, isyancı güçlerin şehri ele geçirmesiyle daha da kötüleşti.
Suriye’de 61 yıllık rejim çöktü
Suriye’de 1963’de iktidara gelen Baas Partisinin 61 yıllık iktidarı, başkent Şam’ın rejimin kontrolünden çıkmasıyla çöktü.
Suriye’nin kuzeyindeki Halep ilinin batı kırsalında 27 Kasım’da Esad rejimi güçleriyle rejim karşıtı silahlı gruplar arasında çatışma başladı.
30 Kasım’da Halep’in merkezinin büyük bölümünü rejim güçlerinden alan rejim karşıtı gruplar, aynı gün tüm İdlib genelinde hakimiyet sağladı.
Şam’ın güneybatısında Esad rejimi güçlerine karşı ilerleyen gruplar 7 Aralık’ta başkentin güney banliyölerine girdi. Rejim güçleri de Şam’da Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve uluslararası havalimanından çekildi.
Rejim karşıtı silahlı grupların başkente hakim olmaya başlamasıyla Esad rejimi 8 Aralık sabahı kısa sürede başkentin tüm kontrolünü kaybetti.
Rusya-Ukrayna savaşı hız kesmedi
Ukrayna’daki savaş üçüncü yılına girerken kayıplar artmaya devam etti.
Amerikan medyası, 2024 sonu itibarıyla yaklaşık 57 bin Ukraynalı askerin öldürüldüğünü bildirirken, çeşitli Batı kaynaklarından gelen tahminler, Rus tarafındaki ölüm sayısının önemli ölçüde daha yüksek olduğunu gösteriyor. BBC’nin Eylül 2024 tarihli raporuna göre, devam eden çatışmada 70 bin Rus askeri öldürüldü.
AB Komisyonu verilerine göre 24 Şubat 2022’de başlayan savaşta AB Ukrayna’ya 88 milyar euronun üzerinde finansal, insani ve askeri destek sağladı.
Rusya’ya karşı toplam 14 yaptırım paketi kabul eden AB, savaştan kaçan 4,2 milyon kadar Ukraynalıya oturum, eğitim, sağlık ve çalışma alanlarında hizmet sağlamaya devam ediyor.
Güney Kore’de sıkıyönetim krizi
Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, 3 Aralık gecesi televizyonda yaptığı konuşmada, “muhalefetin devlet karşıtı aktivitelere karıştığı” gerekçesiyle sıkıyönetim ilan etti ancak parlamentonun, yaptığı oylamada kararı kaldırması ve ardından bunun Bakanlar Kurulunda onaylanmasıyla geri adım attı.
Ulusal Mecliste yapılan acil oturumda sıkıyönetim kararının kaldırılmasına ilişkin verilen önerge, 190 milletvekilinin oyuyla kabul edildi. Ulusal Meclis Başkanlığı Ofisi, sıkıyönetimin, yapılan oylamanın ardından “hükümsüz” hale geldiğini açıkladı. Bunun üzerine Bakanlar Kurulunu toplayan Yoon, kabinenin onayının ardından sıkıyönetimi sona erdirdiğini duyurmuştu.
Ana muhalefetteki Demokrat Parti ve 5 küçük muhalefet partisinin, sıkıyönetim ilanının anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Yoon’un azli için meclise sunduğu önerge, 7 Aralık’ta yapılan oylamada nitelikli çoğunluğa ulaşılamadığı için reddedildi.
Muhalefet partilerinin aynı gerekçeyle sunduğu ikinci önerge, 14 Aralık’taki oylamada bu kez nitelikli çoğunluk sağlanarak kabul edildi. Meclis tarafından azli istenen Yoon, Anayasa Mahkemesinin hakkında vereceği karara dek görevden geçici uzaklaştırıldı, yerine Başbakan Han Duck-soo vekâleten getirildi.
İklim değişikliğinin etkileri
2024 yılı, dünyanın hemen her köşesini etkileyen aşırı hava olaylarıyla büyük ölçekli iklim değişikliklerine tanık oldu.
Sıcak hava dalgaları, seller, beklenmedik yağmurlar ve kasırgalar büyük tahribata yol açarak yaygın yıkıma ve can kaybına neden oldu.
Japonya, Tayland, Fransa ve ABD gibi ülkeler, güçlü kasırgalar ve fırtınalar nedeniyle binlerce can kaybıyla en çok etkilenenler arasındaydı. 2024, ayrıca tarihin en sıcak yılı olarak kaydedildi ve küresel sıcaklıkların sanayi öncesi seviyelerin 1,5 santigrat derece üzerindeki kritik eşiği ilk kez aştığı yıl oldu.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, insani krizin giderek büyüdüğü Sudan’a 200 milyon dolarlık ilave insani yardım yapacaklarını ve tüm tarafların Sudan için daha fazla çaba göstermesi gerektiğini söyledi.
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinde ABD Dışişleri Blinken’ın başkanlığında Sudan’daki gelişmelere ilişkin üst düzey katılımlı oturum düzenlendi.
Oturumda konuşan Blinken, Sudan’daki insani krizin çok ciddi boyutlara ulaştığını belirterek, tüm taraflara bu krizin hafifletilmesi için sorumluluk alma çağrısında bulundu.
Sudan’daki durumu, dünyanın en kötü insani krizlerinden biri olarak tanımlayan Blinken, “Her gün yeni vahşetler, hastanelere ve pazar yerlerine saldırılar, yargısız infazlar, anlatılmaz cinsel şiddete maruz kalan kadın ve kız çocuklarını görüyoruz. Her gün savaş suçları ve insanlığa karşı suçların işlendiğini görmeye devam ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Sudan’da ortalama her 2 saatte bir çocuğun açlıktan öldüğü bölgeler olduğunu anlatan Blinken, “Bu trajedinin etkileri Sudan sınırlarının çok ötesine uzanıyor.” ifadesini kullandı.
Üç milyondan fazla Sudanlının ülkesini terk etmek zorunda kaldığını kaydeden ABD Dışişleri Bakanı, BM Güvenlik Konseyinin Sudan konusunda bir an önce harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
Blinken, “Bugün yiyecek, barınma ve sağlık hizmetleri için 200 milyon dolar daha ilave insani yardım yapacağımızı duyuruyoruz.” dedi.
Söz konusu yardımların yerlerine ulaştırılabilmesi için her iki tarafın da getirdiği engellerin kaldırılması gerektiğini dile getiren Blinken, “Bu yardımı ulaştırmak için, yardımın tartışmalı bölgelere girmesine olanak tanıyan insani koridorları tamamlamalı ve bunları korumalıyız.” diye konuştu.
Blinken, Moskova’ya yüklendi
Daha önce Sudan konusundaki bir BMGK tasarısının Rusya tarafından veto edildiğini de hatırlatan Blinken, Moskova’ya, “Herhangi bir ülkenin, Afrika’daki en büyük savaşı körüklemeye devam ederken Afrika uluslarını önemsediğini iddia etmesi absürt ve kabul edilemez. Etkinizi savaşı uzatmak için değil, sona erdirmek için kullanın. Sadece Sudan’ın geleceği konusunda endişe duyduğunuzu iddia etmeyin, bunu kanıtlayın.” şeklinde seslendi.
Sudan’daki savaş
Sudan’da 15 Nisan 2023’ten bu yana ordu ve bir zamanlar ona bağlı olan Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında askeri reform ve entegrasyon gibi konulardaki anlaşmazlıklar nedeniyle çatışmalar yaşanıyor. Bu savaşın bitirilmesi için başlatılan tüm çözüm girişimleri sonuçsuz kaldı.
BM’ye göre, dünyanın en büyük yerinden edilme ve açlık krizinin yaşandığı Sudan’daki çatışmalar sonucu 20 binden fazla kişi hayatını kaybetti.
Savaşın başladığı Nisan 2023’ten bu yana ülkeden ayrılanların sayısı 3 milyonu geçti, 9 milyona yakın kişi ülke içinde yerinden edildi. 25 milyondan fazla kişi ise insani yardıma muhtaç durumda bulunuyor.
Anadolu Efes, Rusya’da tek söz sahibi olmak için kolları sıvadı. Ukrayna operasyonu sürdüğü için Ruslar, daha önce bu satın almayı onaylamadı. Kulis bilgiye göre, şimdi Rusya’daki yüzde 24’lük paya da vize çıktı.
Türkiye’nin en büyük bira üreticilerinden biri olan Anadolu Efes Biracılık ve Malt Sanayii, 2008 yılında Rusya’ya 2012’de de Ukrayna pazarına girdi. Şirket, ortaklık yapısıyla kısa sürede iki konuma da hakim oldu.
Yaklaşık 13 yıl önce sermayesinin yüzde 100’üne sahip olduğu Hollanda’da mukim iştiraki Efes Breweries International N.V. (EBI) ve EBI’nin yüzde yüzüne sahip olduğu Almanya’da mukim iştiraki Euro-Asien Brauereien Holding GmbH (Euro Asien) vasıtasıyla SABMiller Plc.’nin (SABMiller) Rusya ve Ukrayna’daki tüm bira faaliyetlerinin 1,9 milyar doları karşılığında satın almıştı.
Gelinen noktada geçen sene Anadolu Efes, Rusya’da tek söz sahibi olmak için kolları sıvadı. Hatta Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamada da AB InBev Efes BV’deki AB InBev’in hisselerini satın almada anlaştığı paylaşıldı. Fakat iddialara göre, Ukrayna operasyonlarını o dönemde devam ettiren şirkete Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den onay çıkmadı. Ukrayna’nın yönetiminden komple çıkmaya hazırlanan şirket sonunda Putin’i ikna etti.
Kulis bilgiye göre anlaşma sözlü olarak tamamlandı. Eğer gerçekleşirse Anadolu Efes şimdi bölgedeki tek hakim olacak. Efes’in Rusya operasyonundaki ortaklığı sona erecek. Ukrayna fabrikası satılacak. Alınacak yüzde 24’lük payla birlikte Rusya operasyonu yüzde 100 Anadolu Efes’in olacak.
Uzun bir süredir onay bekliyordu
Bu yıl yeni bir anlaşma için harekete geçildi. Taraflar 2024 yılında yeni bir anlaşma üzerinde mutabık kaldı. Bu kapsamda, Anadolu Efes, AB InBev’in Rusya’daki paylarını devralacak; AB InBev ise Anadolu Efes’in Ukrayna’daki paylarını alacak. Yapılacak olan bu değişikler uzun bir süredir onay bekliyordu. İddialara göre, bu onay verildi. Fakat tam resmileşmediğinden KAP’a bir açıklama henüz yapılmadı.
Savaş dönüm noktası oldu
Savaşın başlamasıyla birlikte, Anadolu Efes, Ukrayna’daki üretim ve satış faaliyetlerini durdurdu. Özellikle 24 Şubat 2022 tarihinde üretim faaliyetleri askıya alındı ve Chernigiv fabrikası 2022 yılının Ekim ayında kısmen çalışmaya başladı. Savaş şirket için bir anlamda dönüm noktası oldu. Anadolu Efes, Rusya ve Ukrayna’daki operasyonlarını mevcut koşullara uyum sağlayacak şekilde yeniden yapılandırdı.
En son Ekim 2024’te KAP’a bildirdi
Anadolu Efes, ortağı Anheuser Busch (AB) InBev’in Rusya iş kolundaki paylarını satın alacağını, buna karşılık Ukrayna iş kolundaki payları da AB InBev’in devralacağını Ekim 2024’te KAP’a bildirmişti.
Anlaşmanın gerekli onayların ardından tamamlanması bekleniyordu. Şirketin KAP’a yaptığı açıklamada, Rusya iş kolundaki tüm hisselerin Türkiye’de yerleşik bir grup şirketine devredileceği ifade edilirken: “Şirketimiz ile Anheuser Busch InBev SA/NV (“AB InBev”) arasında Nisan 2022’de başlatılan görüşmelerin ardından, taraflar Efes Breweries International B.V. ‘nin (EBI), AB InBev’in AB InBev Efes B.V.’deki kontrol gücü olmayan paylarını satın almasıyla ilgili yeni koşullar üzerinde anlaşmaya varmıştır.
Yeni anlaşmaya göre, Anadolu Efes, AB InBev’in Rusya iş kolundaki payını devralacaktır. AB InBev ise Anadolu Efes’in Ukrayna iş kolundaki payını devralacaktır. Daha önce de belirtildiği gibi, anlaşmanın tamamlanması, belirli koşullara bağlı olup gerekli tüm mercilerden alınacak onaylara tabidir” denildi.
Rus otoriteler daha önce izin vermedi
Rusya-Ukrayna savaşının başlamasıyla birlikte şirket, iki ülkedeki operasyonlarını da tekrar gözden geçirmek zorunda kaldı. 24 Şubat 2022’de Anadolu Efes Rusya’nın savaş düğmesine basmasının ardından çalışan güvenliği sağlamak için Ukrayna’daki üretim ve satış faaliyetlerini durdurdu. Şirket, Belçikalı bira üreticisi AB InBev ile Rusya’da ortak bir girişim olan AB InBev Efes BV’yi yönetiyor. 2022 yılında AB InBev, Rusya’daki hisselerini Anadolu Efes’e satma niyetini açıklamıştı. Ancak, Rusya’daki düzenleyici otoriteler, bu satış işlemini onaylamadı. Anadolu Efes, bu süreçte Rusya’daki operasyonlarını mevcut yapısıyla sürdürmeye devam etti.
Uzmanlar, aralarında yabancı paralı askerlerin de bulunduğu sabotajcıların Rusya’nın Bryansk Bölgesi’ne sızma girişimini Sputnik’e değerlendirdi.
Siyaset bilimci ve Rusya uzmanı Abbas Hbeish, Bryansk bölgesine sızma girişiminin NATO’nun bir istihbarat operasyonu olarak değerlendirilebileceğini ifade etti.
Hbeish, Bryansk bölgesindeki sızma girişiminin, sabotajcıların ittifak ülkelerinden olmaları nedeniyle NATO’nun bir istihbarat operasyonu olarak değerlendirilebileceğini belirterek, “Rusya, özel askeri operasyonun en başından itibaren Ukrayna ile değil Batı ile savaştığını defalarca dile getirdi” dedi.
Hbeish, şu değerlendirmede bulundu:
“Sabotajcıların amacının, NATO güçleri de dahil olmak üzere, Rusya’nın bu bölgesine sızmaya yönelik daha geniş çaplı bir girişime zemin hazırlamak olması muhtemeldir. Ve bu, zaferi giderek netleşen ve Ukrayna’da siyasi ve askeri karışıklığa yol açan Rusya Federasyonu’nun egemenliğine bariz bir tecavüzdür.
Ukrayna’da kendisine karşı kimin ve neden savaş yürüttüğünü gayet iyi bilen Rusya, Batı’nın provokasyonlarına karşı koyabilecek her türlü imkana sahip. Ukrayna’da farklı kesimlerden paralı askerlerin bulunduğu ve buradaki askeri, taktik ve stratejik kararların NATO’ya ait olduğu artık bir sır değil.
Batı Avrupa ülkelerini giderek daha fazla bu savaşa sürüklemek için mümkün olan her yolu deneyen Amerikalıların bilgisi olmadan böyle bir sızma girişimi gerçekleştirilemezdi. Ancak Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, çatışmaya doğrudan müdahil olan herhangi birüçüncü ülkenin vahim sonuçlarla karşılaşacağı yönündeki uyarılarını da göz ardı etmemeliler.
Lübnanlı uluslararası ilişkiler uzmanı Riyadh Najm ise, NATO uzmanlarının çatışmanın en başından bu yana Ukrayna’da faaliyet yürüttüklerini ve ittifakın bu savaşı finanse ettiğini belirterek, şunları ifade etti:
“Artık hiç kimseninUkrayna’da olup bitenlerin Rusya’ya karşı bir NATO savaşı olduğundan şüphesi yok. NATO uzmanları çatışmanın en başından beri oradalar ve ittifak bu savaşı finanse ediyor, Ukrayna ordusunu eğitiyor, ona çeşitli modern silahlar sağlıyor ve onlara nasıl kullanılacağını öğretiyor.
Ukrayna’daki mevcut kriz, Batılı ülkelerin Rusya Federasyonu ile mücadele çabalarının yalnızca bir kısmı. Ancak Rusya’nın düşmanlarının askeri hedeflerine ulaşamaması, onları Moskova’ya karşı paralı askerler ve sabotajcıların kullanımı da dahil olmak üzere yeni ve farklı yöntemlere başvurmaya zorluyor.
Bu savaşın bedelini ödeyen, gelecekte borç batağına saplanacak olan Ukrayna halkıdır ve Batı ise askeri ve mali desteği karşılığında mülk ya da varlık alacaktır.”
Ne olmuştu?
Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), Bryansk Bölgesi’nde bir sabotaj grubunun sınırı geçme girişiminin engellendiğini, 4 sabotajcının öldürüldüğünü, grubun geri kalanının ise füze ve topçu atışları ile vurulduğunu duyurmuştu.
Kurumun açıklamasında öldürülen sabotajcılarınyabancı silah, teçhizat ve haberleşme teçhizatınınyanı sıraüçüncü ülkelere ait olduklarını gösteren kişisel eşyalarında bulunduğunun tespit edildiği kaydedilmişti.
Açıklamada ayrıca öldürülen sabotajcılardan birinin vücudunda ABD Ordusu Özel Kuvvetleri Paraşüt Keşif Alayı’nın elit 75. Korucu Alayı’nın dövmesinin bulunduğu tespit edildiği vurgulanmıştı.
“Büyük Harita Parçalanması” tehdidi Türkiye’ye yöneldi Suriye’ye müdahale PKK/YPG sınırlarını da aşmak zorunda… Coğrafyamız; Birinci Dünya Savaşı’nın yol açtığı büyük çöküşten sonra, hiç bir zaman böyle bir “harita parçalanması” tehdidi ile yüz yüze kalmadı. Batı’nın en zayıf olduğu dönemde en ağır saldırıların başlatılması nasıl algılanabilir? Bugün; Basra Körfezi’nden Kızıldeniz’e, Hint Okyanusu’ndan Akdeniz’e ve Karadeniz’e kadar, savaş ve savaş tehdidi bütün bölgelere, ülkelere yayıldı. İki
“Büyük Harita Parçalanması” tehdidi Türkiye’ye yöneldi
Suriye’ye müdahale PKK/YPG sınırlarını da aşmak zorunda…
Coğrafyamız; Birinci Dünya Savaşı’nın yol açtığı
büyük çöküşten
sonra, hiç bir zaman böyle bir
“harita parçalanması”
tehdidi ile yüz yüze kalmadı.
Batı’nın en zayıf olduğu
dönemde
en ağır saldırıların başlatılması
nasıl algılanabilir?
Bugün; Basra Körfezi’nden Kızıldeniz’e, Hint Okyanusu’ndan Akdeniz’e ve Karadeniz’e kadar, savaş ve savaş tehdidi bütün bölgelere, ülkelere yayıldı.
İki ihtimal var:
İsrail, bir daha böyle bir
fırsat
bulamayacağını, ABD seçimlerinden sonra işlerin zorlaşacağını bildiği için
“ne yaparsam kardır” fırsatçılığı
ile hareket e geçmiş olabilir. Belki de,
Batılı araçları
kullanabileceği
son dönemi yaşıyor çünkü.
BÜYÜK HARİTA PARÇALANMASINA DİKKAT! TEHDİT TÜRKİYE’YE DÖNDÜ.
Ya da
ABD ve Avrupa, İsrail’i bir “çekiç” gibi kullanıp,
Batı’nın küresel hakimiyetini bırakmamak için çıkaracağı
büyük savaşın ilk adımı
nı atmış olabilir. Bu haliyle mesele İsrail meselesinin çok ötesindedir.
Türkiye’nin bu yeni tehdidi, tehlikeyi algılaması da bu yöndedir.
Coğrafyamızdaki bütün ülkeler için asıl tehlike budur. Birileri savaşı yeniden bizim coğrafyaya taşımıştır.
Halep ve kuzeyini tamamen güven altına alacak adımlardır. Çünkü
PKK/YPG bitse bile tehdit,
Güney’den, Doğu Akdeniz’den ve
Batı’dan
gelmeye
devam edecektir.
Bugünkü büyük hesaplaşma,
Birinci Dünya Savaşı sonrası en büyük hesaplaşmadır.
Son yüz yılda böyle bir durum söz konusu bile olmadı. Çünkü devletler zayıftı,
Batı hakimiyeti ve baskısı korkunç boyuttaydı,
zihinler tam anlamıyla felç edilmişti.
OLAĞANÜSTÜ MEŞRU MÜDAHALE!
Ama bugün,
küresel güç kaymaları Batı’yı zayıflatıyor.
Güç başka iklimlere kaşıyor. Türkiye de bunlardan biri. Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana en güçlü dönemini yaşıyor.
Bu güç birikimi sadece savunma alanında büyük sıçrama ile sınırlı değil. İmparatorluklar aklının bugüne taşınmasının verdiği idrak,
olağanüstü ve Türkiye bütün bunların tamamını yapabilecek güçte.
Güç kendi alanımıza kaymışken, tarihin bu büyük fırsatı asla heba edilmemeli.
Çünkü bizler, büyük imparatorlukları hep bu fırsatları ertelemediğimiz,
ıskalamadığımız
için kurabildik. Yine aynı
tarih sıçramasının
tam ortasındayız. Yeter ki, bizi içeriden durduracak
“güzel teklifler”
e bu sefer de kanmayalım.
İsrail’in Gazze ve Lübnan’la başlattığı tehdit çok ciddi. Ve bu tehdit şuan
tam sınırımıza
dayanmış
durumda. Öyleyse
ölümcül kararlar
verme zamanı gelmiştir.
Tarihin dönüşü
, Türkiye’nin vereceği bu kararlarla şekillenecektir.
Türkiye olağanüstü meşru müdafaaya geçmek zorunda!
NOT:
Bir süre ara verdik. Bundan sonra haftada iki gün Yeni Şafak’ta yine birlikte olacağız. Yeni Şafak’ın bu zarif desteğine müteşekkirim. Coğrafyamızdaki ve dünyadaki gelişmeleri çok daha ayrıntılı, dikkatle analiz edip tartışacağız. Konuşacak çok konu, söylenecek çok söz var.
Hayır, bu aptalca bir düşünce. Çok düşük olasılıkla Ukrayna Savaşı ve/ya Çin’in Tayvan’a askeri müdahalesi böyle bir olasılığı ciddi olarak…
Hayır, bu aptalca bir düşünce. Çok düşük olasılıkla Ukrayna Savaşı ve/ya Çin’in Tayvan’a askeri müdahalesi böyle bir olasılığı ciddi olarak gündeme taşır. Ayrıca, zaten 3cü Dünya Savaşı başladı bile.
Cumartesi öğle saatleri, depo yakıt doldu, şimdi evren kadar engin zihin ve ruh dünyamda uzun bir tura hazırım. Biraz önce bir çok basın kaynağı İsrail’in Cuma günü Beyrut’a düzenlediği hava saldırısında Hizbullah’ın 32 yıllık lideri Hasan Nasrullah’ın öldürüldüğünü duyurdu. Öğleden sonra ise Hizbullah Nasrullah’ın vefat ettiğini kabullendi. Cuma sabahı YouTube kanallarında başlayan “İsrail 3cü Dünya Savaşı çıkartacak mı?” goygoyu şimdi kulakları sağır edecek gürültüye erişmiştir.
Ama İsrail 3cü Dünya Savaşı başlatamaz, çünkü böyle bir savaşta başat aktörler olan ABD, Çin ve Rusya 2 kuruşluk kıçı kırık neo-Nazi İsrail için postlarını tehlikeye atmazlar. İran bile topyekün savaşa girmek konusunda çok isteksiz.
Eğer Putin Ukrayna’da taktik nükleer silah kullanmak gibi bir ahmaklık yaparsa, 3cü Dünya Savaşı başlayabilir, ama Putin bu kadar aptal değil. O savaş ila-nihaye devam eder. Eğer Çin Tayvan’a askeri harekat düzenlerse, ABD ekonomik çıkarlarını korumak ve Asya-Pasifik bölgesindeki diğer müttefiklerinin de Çin tarafından yutulmasını engellemek için Tayvan’ın yardımına koşar. Ama, Çin’in gittikçe canlılığını yitiren ekonomisine bakıyorum da, Xi Jinping önce onu düzeltmekle uğraşır, bu konuyu 10 sene sonra yeniden sorun derim.
Zaten, 3cü Dünya Savaşı çoktan başladı bile, ama klasik yöntemlerle icra edilmediği için çoğumuz hissetmiyoruz. Savaş nedir? Bir ülkenin bir diğerinin ekonomik ve beşeri sermayesini zorla ele geçirmesidir. Bu hedefe erişmek için artık yüzbinlerce genç insanı ölüme göndermek gereksiz, zaten bu keratalar savaşmaz. Savunma sanayi o kadar az istihdam tüketiyor ki, kapitalizmin yaşamak için sürekli yeni savaşlara ihtiyacı olduğu tezi de doğru değil.
Modern savaş çok değişik tekniklerle yürütülüyor, ama hedef hep aynı. Dünyanın bir numaralı gücü olmak, ekonomik ve diplomatik menfaatleri azami düzeye çıkartmak. Savaşa bu anlamıyla baktığımızda, bir yanda ABD-AB ve Pasifik’teki müttefikleri, öte yanda Çin-Rusya, İran ve bir kaç fasulyeden Avrupa devletinin tarihi ve amansız bir mücadeleye girdiğini görürüz.
Nedir modern savaş teknikleri? Halihazırda en sık kullanılanı ekonomik ambargolar (Rusya’ya uygulanıyor) ve ticarete gümrük engelleri (Çin möte gidiyor). Çin’in karşı hamlesi ise yarının önde gelecek işkollarında tüm dünyanın ihtiyacını karşılayacak kadar kapasite yaratıp Gelişmiş Ülkeleri sanayisizleştirmek. Yani, o da ekonomik yollarla dünyayı ele geçirmek peşinde.
Savaşın ikinci boyutu teknoloji; ve bu da iki cepheden yürüyor. İlki, rakip takımın yüksek ve yeni teknolojilere erişimini kısıtlamak. İkincisi ise sürekli teknolojiye yatırım yapmak.
Savaşın üçüncü boyutu siber-dünyada. İsrail’in Lübnan’da yediği naneler bu savaş yönteminin en güzel örneği. Rusya ve İran ABD seçimlerine müdahale ediyor. Rusya Avrupa’da aşırı sağın yükselişini destekliyor. Her iki ittifak da ötekinin ekonomik altyapısını çökertecek sabotör hacker şebekelerine yatırım yapıyor. Dezenformasyonla rakip ülke vatandaşlarının moralini bozmak ve demokrasiden (ya Güçlü Lider’den) soğutmak da benzer bir yöntem.
Boyutlar bitmedi, çok boyutlu bir savaş bu. Klasik savaşa çok benzer yöntemin, yani, askeri gücün devreye gireceği cepheyi söyleyeyim size: Nadir maden ve mineraller. Dünyada çok az ülkede bulunan, yeşil ekonomiye geçiş-dijital dönüşüm ürünlerinin temel girdisi olan bu kaynaklara çökmek için ölümüne bir yarış başladı. Bir kaç sene içinde ABD, Çin veya Rusya’nın bu minerallere sahip Üçüncü Dünya ülkelerinde isyanlar başlatma, paralı askerleriyle yönetimi ele geçirme teşebbüsünü göreceğiz.
Bu amansız savaş yakın zamanda uzaya da taşınacak. Özel sektörün roket fırlatma maliyetlerini %99 ucuzlatmasıyla, artık uzayda imalat ve Dünya’nın yakınındaki göktaşlarında madencilik bilim kurgu filmi olmaktan çıktı. Uzayda hakimiyet savaşında ikinci boyut ise casus uyduları etkisizleştirmek ve yörüngede silah platformları kurmak. Çevreye vereceği rahatsızlık yüzünden Dünya’da birbirlerini rahatça öldüremeyen Büyük Güçlerin, yakında uzayda topyekün savaşa girmesi hiç de şaşırtıcı olmaz.
En son ve en tehlikeli yöntem ise biyolojik silahlanma yarışı. Covid-19 virüsünün Wuhan laboratuarlarında Çin’in üstünde çalıştığı bir biyolojik silah olduğu tezini hiç bir zaman benimsemedim. Aksine, Çinli bilim insanları ABD’nin böyle bir silah geliştirip nüfusunu tarımar etmesine karşı aşı deniyordu. Ama virüs bu, başıboş bırakırsan ya davulcuyu hasta eder, ya zurnacıyı entübe.
FÖŞ
Bugün kafama takılan soru: Her dezenfektan ve sabun ciltteki bakterilerin %99’u imha ettiğini iddia ediyor. Ama, tıbba göre ciltteki bakterilerin %99’u zararsız. Ne edeyim şimdi?
BM Genel Kurulu’nda konuşan Benyamin Netanyahu İran’ı tehdit etti. Netanyahu kürsüye gelmeden çok sayıda delege salondan ayrılarak İsrail Başbakanı’nı protesto etti.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda konuşma yapan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, “İsrail’in kolu İran’da her yere uzanabilir” diyerek Tahran’ı tehdit etti. Konuşmasında “Tahran’daki tirana bir mesajım var: Bizi vurursanız biz de sizi vururuz. İsrail’in kolu İran’da her yere uzanabilir. Bu tüm Ortadoğu için de geçerli” ifadelerini kullandı.
Benyamin Netanyahu’nun konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelmesinden önce Genel Kurul’da bulunan çok sayıda ülke temsilcisi salondan çıkarak İsrail Başbakanı’nı dinlemeyi reddetti. Salonu terk edenler arasında Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Yıldız öncülüğündeki Türk heyeti de vardı. Bazı delegeler de, salonda kalmalarına rağmen Netanyahu’nun konuşmasını zaman zaman protesto etti.
Ülkesine yönelik eleştiri ve suçlamaların “iftira” olduğunu savunan Netanyahu, başta New York’a gitmeyi planlamadığını “Ancak bu kürsüden seslenen çok sayıda konuşmacı tarafından ülkesi hakkında dile getirilen yalan ve iftiraları duyunca buraya gelmeye ve konuları doğru şekilde anlatmaya karar verdiğini” ifade etti.
“Lübnan’da savaş tüm hedeflerimize ulaşana dek devam edecek”
Lübnan’da Hizbullah’ın İsrail ile savaşmaya karar vermesi üzerine ülkesine savaştan başka çare kalmadığını söyleyen Netanyahu, bu ülkeye yönelik askeri operasyonların, “tüm hedeflere ulaşılana dek devam edeceğini” bildirdi.
“İsrail’in Hizbullah kaynaklı tehditleri sona erdirme ve vatandaşlarının güvenli bir biçimde evlerine dönmelerini sağlama hakkı” olduğunu belirten Başbakan Netanyahu, BM’yi de “maskara” olarak nitelendirerek ağır bir dille eleştirdi.
Netanyahu, İsrail’in diğer devletlerle eşit muamele görmediği ve “Yahudi düşmanı bu bataklık kurutulmadığı sürece” BM’nin dürüst insanlar tarafından “aşağılık bir maskara” olarak görüleceğini öne sürdü.
Hamas’a “silahı bırak savaş bitsin” çağrısı
Konuşmasında Gazze Şeridi’nde yaklaşık bir yıldır devam eden savaşa da değinen Netanyahu, Hamas’a çağrıda bulunarak “Bu savaş sona erebilir. Hamas’ın tek yapması gereken teslim olmak, silahları terk etmek ve rehineleri serbest bırakmak” dedi. Hamas’ın bunları yapmaması durumunda “Tam bir zafere ulaşana dek savaşacaklarını” vurgulayan Benyamin Netanyahu, bunun başka bir alternatifi olmadığını dile getirdi.
Yüzden fazla devlet ve hükümet başkanının katıldığı bir haftalık BM 79. Genel Kurulu’nun ana gündem maddesini Ortadoğu’daki çatışmalar oluşturuyor.
PlayStation State of Play etkinliğinde, PlayStation hayranlarını heyecanlandıran birçok oyun duyuruldu
Etkinlik kapsamında çok çeşitli oyunlar bizlere sunuldu ve bu oyunların elbette genel olarak daha önce duyurulan yapımlar arasında ve aynı zamanda piyasaya sürülen projeler arasında olduğunu belirtmekte fayda var. Bu tarz detaylarla beraber bazı oyunlara ek paketler geliyor, bazı oyunların yeniden düzenlenmiş sürümleri bizlere sunulmuyor, bazı oyunlar ise yepyeni ve duyuruyla beraber bizlere açıklanmış durumda. Dikkat çekici içerikleri ve çok daha fazlasının bizlere sunulduğu etkinlik kapsamında elbette oyuncuları heyecanlandıran ve bir yandan da hayal kırıklığına uğratan sürümlerin olduğunu belirtmekte fayda var. Ancak yine de listede göz atmaya değer oyunlar ve ek paketlerin olduğunu belirtebiliyoruz. Bununla beraber listede yer alan oyunların bazıları yepyeni sürümleri ile beraber karşımıza çıkıyor ve böylece yeni platformlara doğru geleceğini aktarabiliyoruz. Şimdi geçelim listemize:
1. Ghost of Yotei (Ghost of Tsushima Devam Oyunu)
Ghost of Yotei, 2025’te çıkacak olan Ghost of Tsushima serisinin merakla beklenen devam oyunudur. İlk oyunun büyük başarısının ardından, bu sefer olaylar Hokkaido’da, karla kaplı Yotei Dağı’nda geçiyor. Oyuncular, Jin Sakai’yi kontrol ederek yeni bir düşman ordusuna karşı mücadele veriyor. İlk oyunda olduğu gibi, açık dünya keşifleri, etkileyici dövüş mekanikleri ve derinlemesine karakter gelişimi bu oyunun ana temalarını oluşturuyor. Oyunun atmosferi, Hokkaido’nun zengin tarihini ve kültürünü ön plana çıkararak daha karanlık ve tehlikeli bir dünya sunuyor. Düşmanlar, daha zorlayıcı ve stratejik savaş teknikleri gerektiriyor, bu da oyuncuların her hareketi dikkatle planlamasını sağlıyor. Ghost of Tsushima hayranları için kaçırılmaması gereken bir devam oyunu olacak?.
2. Legacy of Kain: Soul Reaver 1 & 2 Remastered
Karanlık fantezi temalı Legacy of Kain: Soul Reaver serisi yeniden hayat buluyor. Soul Reaver 1 ve 2 oyunları, geniş kapsamlı grafik iyileştirmeleri ile PlayStation 5 için yeniden düzenleniyor. Kain ve Raziel arasındaki destansı mücadeleyi modern grafiklerle deneyimlemek, eski hayranlar için nostaljik bir yolculuk olacak. Oyunun remastered sürümü, yüksek çözünürlük ve yenilenen ses efektleri ile daha akıcı ve etkileyici bir oynanış sunmayı hedefliyor. Oyunun karmaşık bulmacaları, derin hikayesi ve zengin atmosferi, hem seriye yeni başlayanlar hem de eski hayranlar için eşsiz bir deneyim sunuyor. 10 Aralık 2024’te piyasaya sürülecek olan bu yapım, klasik aksiyon-macera oyunlarına olan ilgiyi yeniden canlandıracak?.
3. Alan Wake 2: The Lake House DLC
Alan Wake 2, korku ve gerilim unsurlarını bir arada sunan etkileyici bir yapım olarak tanıtılmıştı. The Lake House DLC’si, bu karanlık hikayeyi daha da derinleştiriyor. Oyuncular, Alan Wake’in zihninin derinliklerine inerek, psikolojik ve doğaüstü olayların daha da karanlıklaştığı yeni bir hikaye parçasına tanık olacaklar. Ekim 2024’te çıkacak olan genişleme paketi, hem bulmaca çözme hem de hayatta kalma unsurlarını yoğunlaştırarak, oyuncuları sürekli bir gerilimde tutmayı amaçlıyor. Gelişmiş grafikler ve atmosferik ses tasarımı, korku dolu anları daha da yoğunlaştıracak. Alan Wake serisi hayranları için mutlaka deneyimlenmesi gereken bir ek içerik olacak?.
4. Dragon Age: The Veilgard
Dragon Age: The Veilgard, BioWare’in efsanevi RPG serisinin en yeni devam oyunu olarak duyuruldu. 31 Ekim 2024’te piyasaya sürülecek olan bu yeni içerik, Tevinter İmparatorluğu’nun bilinmeyen bölgelerine yolculuk yapmanızı sağlayacak. Derin hikaye anlatımı, karakter gelişimi ve stratejik savaş mekanikleri ile Dragon Age hayranlarını tatmin edecek bir genişleme olarak öne çıkıyor. Yeni bölgeler, daha zorlu düşmanlar ve etkileyici görevler ile oyuncular, bu fantastik dünyada daha fazla zaman geçirecek. Oyuncuların yaptığı seçimler, dünyayı ve karakterleri etkilemeye devam edecek?.
5. Monster Hunter Wilds
Monster Hunter Wilds, Capcom’un popüler serisinin yeni oyunu olarak duyuruldu. 28 Şubat 2025’te piyasaya çıkacak olan bu oyun, oyuncuları yeni ve geniş bir açık dünyada devasa yaratıklarla karşı karşıya getiriyor. Oyunun temel mekanikleri korunmuş olsa da, yeni bölge ve yaratıklar ile oyun daha dinamik hale geliyor. Özellikle çevresel faktörler ve stratejik öğeler, her bir avı daha zorlu ve heyecanlı hale getiriyor. Yeni zırhlar, silahlar ve geliştirilmiş savaş mekanikleri ile oyuncular, Monster Hunter evreninde unutulmaz av deneyimleri yaşayacak?.
6. Metro Awakening
Metro Awakening, Metro serisinin yeni oyunu olarak duyuruldu. Oyuncular, nükleer kıyamet sonrası Rusya’nın yer altı metro tünellerinde yeni bir hayatta kalma mücadelesi ile karşı karşıya kalıyor. Oyun, açık dünya yapısına daha fazla odaklanarak, oyunculara daha fazla keşif ve strateji imkanı sunuyor. 2025’in başlarında piyasaya çıkacak olan bu yapım, serinin hayranlarını daha derin ve karanlık bir atmosferde ağırlayacak. Hayatta kalma unsurlarını daha zorlayıcı hale getiren oyun, zengin hikaye anlatımı ve etkileyici grafiklerle Metro evrenine yeni bir soluk getiriyor?.
Metro serisinin en yeni oyunu, kıyamet sonrası bir Rusya’da geçen bu yapımla geniş bir açık dünyayı keşfetme imkanı sunuyor. Oyuncular, zorlu hayatta kalma dinamikleriyle başa çıkarken, yeni keşifler ve savaş stratejileri ile oyun ilerledikçe daha da derinleşecek.
7. Palworld PS5 Sürümü
Palworld, PS5 için duyurulan eşsiz bir hayatta kalma ve yaratık toplama oyunudur. Pokémon benzeri yaratıklarla dolu bu dünyada, oyuncular hayatta kalmak için dost yaratıklarla (Pal) işbirliği yapacak ve düşmanlara karşı savaşacak. 2025’te piyasaya çıkacak olan oyun, hem strateji hem de aksiyon severler için ilgi çekici olacak. Renkli grafikler ve geniş açık dünya yapısıyla Palworld, oyunculara özgür bir keşif deneyimi sunacak?.
8. Towers of Agashba
Towers of Agashba, oyunculara şehir inşa etme ve keşfetme fırsatı sunan bir açık dünya macera oyunudur. Oyuncular, devasa kuleler inşa ederken çevrelerindeki dünyayı keşfedecek ve kaynak toplayacaklar. Oyun, hem strateji hem de yaratıcı tasarım unsurlarını bir araya getirerek, oyunculara kendi şehirlerini kurma özgürlüğü tanıyor. Kasım 2024’te erken erişime açılacak olan bu yapım, geniş açık dünyası ve detaylı inşa sistemi ile oyunculara büyük bir potansiyel sunuyor?.
9. Lunar Remastered Collection
Lunar Remastered Collection, klasik JRPG serisinin modernize edilmiş bir versiyonu olarak duyuruldu. Bu koleksiyon, eski oyunları grafiksel olarak yenileyerek yeni nesil oyunculara sunuyor. 2025 baharında çıkacak olan bu sürüm, nostaljik JRPG hayranları için büyük bir fırsat olacak. Zengin hikaye anlatımı ve stratejik savaş mekanikleri ile Lunar, hem eski hem de yeni oyuncular için büyüleyici bir deneyim vaat ediyor?.
10. Fear the Spotlight
Fear the Spotlight, 22 Ekim 2024’te piyasaya çıkacak olan bir korku oyunu. 90’ların estetiğine sahip olan bu yapım, eski tarz korku oyunlarına bir saygı duruşu niteliğinde. Oyuncular, gizemli bir okulda mahsur kalan karakteri kontrol ederken, karanlık yaratıklardan kaçmaya çalışır. Oyun, hem düşük çözünürlüklü grafikleri hem de yoğun atmosferi ile korku severler için mükemmel bir seçenek sunuyor?.
11. Astro Bot İçin Yeni İçerikler
Astro Bot için yepyeni içerikler ve etkinlikler yolda. Stellar Blade ve Helldivers 2’den bazıları da dahil olmak üzere yeni VIP Botlar geliyor. Ücretsiz indirilebilir içeriklerle ilerleyen süreçte de gelmeye devam edecek.
12. The Midnight Walk
The Midnight Walk, lofi tarzında bir macera oyunu olarak duyuruldu. Gece vakti geçen bu oyun, hafif bulmacalar ve sakinleştirici bir atmosfer sunuyor. Lofi müziklerle dolu bu yapım, dinlendirici bir deneyim arayan oyuncular için ideal.
13. Hell is Us
Bu yeni aksiyon-macera oyunu, kaos ve keşif unsurlarını bir araya getiriyor. Oyun, oyuncuların bilinmeyen bir dünyada hayatta kalmaya çalışırken, gizemli yaratıklarla karşı karşıya kalmasını konu alıyor. Sürükleyici hikayesi ve yaratıcı dövüş sistemleriyle Hell is Us, macera ve aksiyon severler için heyecan verici bir yapım olacak.
14. Archeage Chronicles
Bu MMORPG oyunu, devasa bir açık dünyada geçen büyülü bir evrende oyunculara geniş bir keşif ve savaş deneyimi sunuyor. Archeage Chronicles, derin hikaye anlatımı ve karmaşık sosyal dinamikleri ile dikkat çekiyor.
TMNT Shredder’s Revenge, yeni eklenen Radical Reptiles DLC’si ile birlikte hayranlara daha fazla içerik sunuyor. Bu genişleme paketi, yeni karakterler ve görevlerle Teenage Mutant Ninja Turtles evrenine farklı bir boyut kazandırıyor. Oyun, nostaljik beat ’em up tarzı oynanışı ile dikkat çekiyor.
16. Sonic the Hedgehog 3 Movie Pack for Sonic x Shadows
Bu DLC, Sonic the Hedgehog 3 için özel olarak hazırlanan bir film paketi sunuyor. Sonic x Shadows içeriği ile karakterler ve sahneler, oyunculara sinematik bir deneyim sunuyor. Sonic hayranları için farklı bir içerik vaat ediyor.
17. FANTASIAN Neo Dimension
FANTASIAN Neo Dimension, macera ve bulmaca öğelerini birleştiren büyüleyici bir yapım. Oyuncular, büyülü dioramalarda farklı bulmacaları çözerken, zengin bir hikayeyi keşfedecek. Fantastik dünyalar ve yaratıcı bulmacalarla dolu bu oyun, 2025 yılında çıkacak.
18. Hitman PSVR2 Sürümü
Hitman, VR’a özel olarak yeniden geliştirildi. PSVR2’de oyuncular, ajan 47 olarak daha gerçekçi bir suikast deneyimi yaşayacaklar. Oyuncular, görevlerini VR teknolojisi ile tamamlayarak tamamen yeni bir perspektif kazanacaklar. Oyun Aralık 2024’te çıkacak.
19. Horizon Zero Dawn Remastered
Geliştirilmiş grafikler ve performans ile Horizon Zero Dawn Remastered, 31 Ekim 2024’te piyasaya çıkacak. Bu sürüm, orijinal oyunun güzelliğini ve etkileyici hikayesini yeni nesil oyunculara sunarak, keşif ve savaş mekaniklerini daha da geliştirecek.
20. Lego Horizon Adventures
Aloy’un orijinal macerası da Lego formunda yeniden tasarlanıyor. Lego Horizon Adventures, State of Play’de bir çıkış tarihi aldı ve oyunun Nintendo Switch, PlayStation 5 ve PC’de piyasaya sürüleceğini doğrulandı. 14 Kasım’da geliyor..
21. Dynasty Warriors: Origins
Koei Tecmo ve Omega Force’un 2018’den bu yana tarihi hack-and-slash Dynasty Warriors serisine ilk ana hat girişi artık bir çıkış tarihine sahip. 17 Ocak 2025’te çıkacak Dynasty Warriors: Origins, PC ve Xbox Series X sürümleriyle birlikte PS5’e geliyor.
22. Stellar Blade
Yeni bir fotoğraf modu da dahil olmak üzere Stellar Blade ek içeriklere kavuşuyor. Geliştirici Shift Up oyun için yeni bir DLC’yi ve PC sürümünü onayladı. Bununla beraber bir Nier: Automata işbirliğinin bu yıl içinde geleceği de aktarıldı..
Bu liste, PlayStation State of Play etkinliğinde gösterilen tüm oyunları kapsamaktadır ve 2024 ve 2025 yıllarında PlayStation platformuna gelecek birçok yeniliği temsil ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yıllardır “Dünya beşten büyüktür” diyerek yaptığı reform çağrıları, New York’ta düzenlenen 79’uncu BM Genel Kurulu’na damga vurdu… Biden, Guterres ve Meloni’nin de aralarında olduğu onlarca lider kürsüden, Gazze ve Rusya-Ukrayna krizlerinde işlevsiz kalan BM’nin reforma ihtiyaç duyduğu mesajını verdi.
Uluslararası krizleri önlemede ve savaşları sona erdirmede başarısız olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) yapısal değişime ihtiyaç duyduğu yönündeki fikir birliği güçleniyor. 2. Dünya Savaşı’nın galipleri esas alınarak oluşturulan modelin, hem küresel temsildeki adaletsizliği hem de değişimleri göz ardı etmesi, reform gerekliliğini göz önüne seriyor. Her seferinde “Dünya 5’ten büyüktür” diyerek reform ihtiyacını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısını, son Genel Kurul’da pek çok lider yineledi. İşte o mesajlardan bazıları:
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER: PARÇALANMA KAÇINILMAZ
Hürriyet’ten Pınar Dönmez’in haberine göre, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres: Küresel eşitsizlikler küresel kurumlara yansıyor. BM Güvenlik Konseyi (BMGK) İkinci Dünya Savaşı’nın kazananları tarafından tasarlandı. Bu dönemde Afrika’nın çoğu hâlâ sömürge hakimiyetinde. BMGK’de Afrika ülkelerinin daimi üyeliği yok. Finansal mimari de değişmeli. Reform olmazsa parçalanma kaçınılmazdır. Küresel kurumların meşruiyeti, itibarı ve etkisi azalır.
BREZİLYA: ARTIK REVİZE ZAMANI GELDİ
Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva: BM Şartı’nın mevcut hali, insanlığın acil sorunlarından bazılarını ele almakta başarısız. BM’yi yeniden yapılandırmanın, BM Şartı’nın kapsamlı şekilde gözden geçirilmesi ve revize edilmesinin zamanı geldi. Reform Genel Kurul’un yapısına, çalışma yöntemlerine ve veto yetkilerine odaklanmalı.
İTALYA: HERKES İÇİN REFORM ŞART
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni: Reform, sadece bazıları için değil, herkes için yapılırsa anlamlı olur. Biz yeni hiyerarşiler yaratmakla ilgilenmiyoruz. Birinci sınıf, ikinci sınıf ulusların olduğuna inanmıyoruz. Milletler, tarihleriyle ve kendilerine has özellikleriyle mevcutturlar ve vatandaşların da hepsi aynı haklara sahiptir çünkü bireyler özgür ve eşit doğarlar.
FRANSA: YENİ BİR DÜZENE İHTİYAÇ VAR
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron: (23 Eylül’de “Barış için Buluşma” açılışında yaptığı konuşma): Yüksek nüfuslu birçok ülke, yeteri kadar temsil hakkına sahip değil. Uluslararası sistem eksik ve adaletsiz. Yeni uluslararası düzen inşa edilmeli. Şu ya da bu ülke diğerlerini bloke edemez. Adil bir düzene ihtiyaç var.
ABD: BMGK DAHA ETKİN OLMALI
ABD Başkanı Joe Biden: BM Güvenlik Konseyi’nde reform yapılması ve üyeliğin genişletilmesi şart. BM’nin yeni sesler ve perspektifler getirmesi gerekli. Güvenlik Konseyi’nin barış yapma ve savaşları sona erdirme konularında daha etkin olması lazım.
TÜRKİYE: İŞLEVSİZ, HANTAL VE ATIL BİR YAPI
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan: Birleşmiş Milletler, milyonlarca insanın hayatını kaybettiği İkinci Dünya Savaşı sonrasında uluslararası barışı ve güvenliği korumak amacıyla kuruldu. Küresel istikrara, huzura ve adalete dair beklentiler yeniden yeşermiş, barış umutları yeniden filizlenmişti. Ancak üzülerek görüyoruz ki son yıllarda Birleşmiş Milletler kuruluş misyonunu ifa etmekte yetersiz kalıyor. Giderek işlevsiz, hantal ve atıl bir yapıya dönüşüyor. ‘Dünya Beşten Büyüktür’ şiarının temsil ettiği değerlere, bugünlerde daha çok daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Uluslararası barış ve güvenlik, imtiyazlı 5 ülkenin keyfine bırakılmayacak kadar önemli.
GÜNEY AFRİKA: ‘ÖZEL KULÜP’ DEVAM EDEMEZ
Güney Afrika Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa: BMGK’de kapsamlı reformlar yapılmalı. Konsey, 5 ülkeden oluşan özel bir kulüp olmaya devam edemez. BMGK’nin mevcut yapısı çağ dışı ve dışlayıcı. Afrika ülkeleri ve diğer ülkeler de konseyin karar alma sürecine dahil edilmeli.
SIRBİSTAN: ÇİFTE STANDARDA SON VERİLMELİ
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic: Dünya nükleer bir felaketin eşiğinde. BM’nin güvenilirliğini yeniden inşa etmeliyiz. Çifte standarda son verilmeli ve uluslararası hukuka olan inancı geri getirmeliyiz.
ÜRDÜN: BM BİR KRİZLE KARŞI KARŞIYA
Ürdün Kralı 2. Abdullah: BM, meşruiyetinin kalbine darbe indiren ve küresel güveni ve ahlaki otoriteyi çökertme tehdidinde bulunan krizle karşı karşıya. Tüm dünyada başta BM olmak üzere uluslararası kurumlara yöneltilen yetersizlik eleştirileri var.
AB KONSEYİ: DAİMİ KOLTUK AYRICALIK DEĞİL
Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Michel Charles : “Bu pencerelerin dışında olup bitenlerden hepimiz sorumluyuz. Ama bazıları diğerlerinden daha fazla sorumlu. Güvenlik Konseyi’ndeki daimi koltuk bir ayrıcalık değil, sorumluluktur. Dünya barışının koruyucusu olmak üzere sadece 5 ülkeye verilmiş ağır bir sorumluluktur”
AB DIŞ İLİŞKİLER: KAÇ KARARI İSRAİL UNUTTU
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell: BM’nin kaç kararı, Uluslararası Adalet Divanı’nın kaç kararı İsrail tarafından tamamen unutulmuş ve uygulanmamışken BM Şartı’na bağlı olduğumuzu nasıl söyleyebiliriz?”
HİNDİSTAN: KÜRESEL BARIŞ İÇİN GEREKLİ
Hindistan Başbakanı Narendra Modi: BM gibi küresel kuruluşlarda reform şart. İnsanlığın başarısı savaş alanında değil, küresel barış ve kalkınma reformu için kolektif gücümüzde yatmaktadır.
AVUSTRALYA: TÜM ÜLKELERİ İÇERMELİ
Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong: BM içerisinde reform gerekli. Bu reform birkaç ülkenin gücünü artırmak yerine küçük ve orta ülkeler de dahil tüm ülkelerin ihtiyaçlarını karşılamakla ilgili olmalı. Ukrayna, Gazze ve Sudan’da barışı sağlamaya yönelik kararlılığımızı güçlendirmeliyiz.
İRAN: HESAP VERİLEBİLİR VE ADİL YAPI GEREK
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan: BM’nin karar mekanizmalarında reform yapılması gerekli. Gelişmekte olan ülkelerin karar alma mekanizmalarında yer almasını ve finans kurumlarında acil reformlar talep ediyoruz.
YOL HARİTASI ‘GELECEK PAKTI’
– 79’uncu BM Zirvesi’nde, acil çözümler gerektiren kriz ve çatışmalarda işlevsiz kalan kurumun işleyişinde ve yapısında reform için yol haritası olarak ‘Gelecek Paktı’ kabul edildi. İki yıldan fazla bir süredir hazırlanan ve ana metni 35 sayfadan oluşan ‘Gelecek Paktı’; uluslararası barış ve güvenlik, bilim, teknoloji, yenilikçilik ve dijital ortaklık; gençlik ve yeni nesil ve küresel yönetimin transformasyonu başlıklarını kapsıyor. BM’ye duyulan güvenin azaldığına işaret edilen metinde kurumu güçlendirmenin önemine değiniliyor. Gelecek Paktı’nı beklenen reformun ilk ayak sesleri olarak değerlendirse de metnin somut adımlara dönüşmesinin mümkün olup olmayacağı tartışma konusu. 22-23 Eylül’de düzenlenen Geleceğin Zirvesi toplantısına Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üye ülkesinden hiçbiri katılmadı.
Birbirinden farklı türlerde yüzlerce saat geçirebileceğiniz en iyi ücretsiz PlayStation oyunlarını listeledik.
Birçoğumuz için ülkemizde oyunlara erişmek artık ne yazık ki çok zor bir hâl aldı ve bu noktada konsolu açtığımızda ücretsiz oyunlara başvurmak en kolay yöntemlerden biri. Üstelik PlayStation’daki ücretsiz oyunlar, her türden oyuncuya hitap eden geniş bir içerik yelpazesi sunuyor.
İster rekabetçi bir çevrimiçi mücadeleye katılmak, ister geniş ve detaylı açık dünyalarda kaybolmak isteyin, ücretsiz oyunlar arasında mutlaka sizi cezbeden bir seçenek bulabiliyorsunuz. Öyle ki bazı ücretsiz oyunlar, grafik kalitesi, oyun derinliği ve sundukları deneyimle pek çok ücretli oyunu aratmıyor. Biz de En İyi Ücretsiz PlayStation Oyunları listemizde sizler için bu türden oyunları listeledik.
Fortnite
Dünyanın en popüler battle royale oyunu olan Fortnite, basit ama sürükleyici oynanışıyla geniş bir oyuncu kitlesine hitap ediyor.
Devamlı güncellenen oyun modları, etkinlikler ve yaratıcı içeriklerle oyun daima yeni gibi hissettiriyor. Ayrıca oyun içinde sinema gösterimleri ve konserler gibi etkinlikler düzenlendiğinden Fortnite artık dijital bir kültürel platform hâline geldi.
Geliştirici: Epic Games
Yayıncı: Epic Games
Çıkış Tarihi: 25 Temmuz 2017
Metacritic Puanı: 78
Genshin Impact
Genshin Impact geniş açık dünyası, etkileyici grafikleri ve anime tarzı karakterleriyle öne çıkan bir aksiyon RPG oyunu.
Elemental güçlerle donatılmış karakterleriyle macera dolu bir dünya sunan oyun, keşif, savaş ve zanaat gibi pek çok unsuru içeriyor. Ücretsiz olmasına rağmen sunduğu içerik derinliği ve kalitesiyle birçok ücretli oyuna taş çıkartabilecek bir oyun.
Geliştirici: miHoYo
Yayıncı: miHoYo
Çıkış Tarihi: 28 Eylül 2020
Metacritic Puanı: 81
Rocket League
Futbolu arabalarla birleştiren Rocket League, hem eğlenceli hem de rekabetçi bir oyun deneyimi sunuyor.
Yüksek tempolu maçlar ve ustalık gerektiren hareketlerle oyunculara saatlerce keyifli anlar yaşatan Rocket League, 2020’de ücretsiz hâle gelmişti. Arkadaşlarınızla veya çevrim içi oyuncularla heyecan dolu karşılaşmalara girmek istiyorsanız mutlaka denemelisiniz.
Geliştirici: Psyonix
Yayıncı: Psyonix
Çıkış Tarihi: 7 Temmuz 2015
Metacritic Puanı: 85
Apex Legends
Respawn Entertainment tarafından geliştirilen Apex Legends, hızlı tempolu bir battle royale deneyimi sunuyor.
Karakterlerin her biri özel yeteneklere sahip, bu da strateji geliştirmenizi ve farklı oyun tarzlarını denemenizi sağlıyor. Apex Legends, dinamik haritaları ve yoğun savaşlarıyla, hem bireysel yeteneklerin hem de takım oyunlarının önem kazandığı bir oyun.
Geliştirici: Respawn Entertainment
Yayıncı: EA
Çıkış Tarihi: 4 Şubat 2019
Metacritic Puanı: 89
Warframe
Fütüristik bir aksiyon-RPG olan Warframe, uzaylı yaratıklara ve düşmanlara karşı mücadele eden Tenno adındaki savaşçılara odaklanıyor.
Zengin hikâyesi ve sürekli güncellenen içeriğiyle oyuncuları derin bir evrende maceralara sürükleyen Warframe, hızlı tempolu oynanışı ve geniş ekipman seçenekleriyle aksiyon severler için mükemmel bir seçenek.
Geliştirici: Digital Extremes
Yayıncı: Digital Extremes
Çıkış Tarihi: 25 Mart 2013
Metacritic Puanı: 64
Brawlhalla
2D dövüş oyunu olan Brawlhalla, basit ama zorlu mekanikleriyle geniş bir oyuncu kitlesine hitap ediyor.
50’den fazla karakter arasından seçim yapabilir ve heyecanı yüksek çok oyunculu maçlarda rakiplerinizi alt edebilirsiniz. Üstelik Street Fighter, Tomb Raider gibi popüler serilerden karakterler de oyunda yer alıyor.
Geliştirici: Blue Mammoth Games
Yayıncı: Ubisoft
Çıkış Tarihi: 17 Ekim 2017
Metacritic Puanı: 68
Destiny 2
Bungie’nin geliştirdiği Destiny 2, zengin hikâyesi ve etkileyici evreniyle dikkat çeken bir bilim kurgu FPS.
Hem PvE hem de PvP modları sunarak oyunculara geniş bir oyun deneyimi vaat eden Destiny 2’de raid’lere katılabilir, loot yapabilir ve arkadaşlarınızla birlikte güçlü düşmanlara karşı savaşabilirsiniz.
Geliştirici: Bungie
Yayıncı: Bungie
Çıkış Tarihi: 6 Eylül 2017
Metacritic Puanı: 85
Dauntless
Dauntless, Monster Hunter tarzı bir aksiyon RPG oyunu ve devasa yaratıkları avlayarak malzeme topladığınız ve yeni ekipmanlar ürettiğiniz bir döngüye dayanıyor.
Arkadaşlarınızla birlikte iş birliği yaparak güçlü canavarlara karşı savaşabileceğiniz oyun, ücretsiz olmasına rağmen kaliteli grafikler ve oynanış sunarak büyük beğeni toplamayı başardı.
Geliştirici: Phoenix Labs
Yayıncı: Epic Games
Çıkış Tarihi: 21 Mayıs 2019
Metacritic Puanı: 80
Call of Duty: Warzone
Büyük bir savaş alanında 150 oyuncunun mücadele ettiği battle royale tabanlı Call of Duty: Warzone’da tek başınıza ya da takımınızla hayatta kalmaya çalışıyorsunuz.
Geniş haritaları, araçları, silahları ve strateji gerektiren mekanikleriyle öne çıkan Call of Duty: Warzone, heyecan dolu bir deneyim sunuyor. Sürekli güncellenen içerikleri ve yenilikleriyle aksiyon dolu dinamik bir oyun dünyası sizleri bekliyor.
Geliştirici: Infinity Ward
Yayıncı: Activision
Çıkış Tarihi: 10 Mart 2020
Metacritic Puanı: 79
Peki sizin PlayStation konsolunda en çok vakit geçirdiğiniz ücretsiz oyunlar hangileri? Aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.