PrizmaBetGüncelGirişAdresiHızlıveGüvenilirErişim!

Nöral Terapi Nedir?

Nöral terapi;  çeşitli hastalıkların ve özellikle ağrının lokal anestezik ilaçlar kullanılarak otonom sinir sistemi üzerinden tedavi edilmesidir.

Nöral terapi;  çeşitli hastalıkların ve özellikle ağrının lokal anestezik ilaçlar kullanılarak otonom sinir sistemi üzerinden tedavi edilmesidir.

Bu teknik ile tüm vücutta sinir iletiminde regülasyon yani düzenleme yapılması amaçlanır.  Nöral terapi enjeksiyonu ile o bölgede kan dolaşımı, lenf dolaşımı ve sinirsel iletim uyarılır. Bu uyarılarla dokunun kan dolaşımı artınca oksijenlenmesi artmış olur, lenf dolaşımı artınca doku zararlı maddelerden temizlenir, sinir iletisi düzelince de dokunun daha düzenli çalışması sağlanmış olur. Böylece beslenen temizlenen ve düzenli komut alan dokunun kendini iyileştirme kapasitesinde artış meydana gelir. Nöral terapi tüm bu özellikleri nedeniyle hastalığın hem yeni oluşma döneminde hem de ilerleyen dönemlerinde tedaviye katkı sağlamaktadır.

Nöral terapide lidokain veya prokain isimli lokal anestezik ilaçlar kullanılarak sıklıkla cilt altı, kas içi veya eklem içine enjeksiyon şeklinde uygulanır. Beklenen etki verilen ilaçtan değil, uygulanan bölge ve ilacın sinir uçlarını uyararak yarattığı etkiden sağlanır.

Nöral Terapi İşlemi Kaç Dakika Sürer?

İşlem ortalama 20-30 dakika sürer. İşlem sonrası hasta günlük yaşamına aynı şekilde devam edebilir. Etkisini 48-72 saat içerisinde gösterir. Bu sürenin sonunda hasta tekrar değerlendirilir, ihtiyaç halinde nöral terapi tekrar uygulanabilir. Seans sayısı hastanın klinik durumuna göre ayarlanarak haftada 1 veya 2 kez olacak şekilde toplam 3-6 seans şeklinde yapılabilir. Uygun tekniklerle, dikkatli bir şekilde ehil elde yapılan nöral terapide majör komplikasyon beklenmez. Kanama bozukluğu olanlarda kan sulandırıcı ilaç kullananlarda işlem sonrası kanama olabileceği derin enjeksiyon gibi bazı teknikler kullanılmaz. Nöral terapi programı hastaya özel planlanarak tek başına uygulanabileceği gibi fizik tedavi, ozon tedavisi, akupunktur gibi diğer tedavi yöntemleriyle kombine edilerek de uygulanabilir.

En Çok Bu Hastalıklara Uygulanıyor!

 Ağrı sendromları

Kronik dejeneratif hastalıklar (diz kireçlemesi gibi.)

Bel ve boyun fıtıkları

Omuz lezyonları (impingement sendromu, adeziv kapsülit.)

Fibromiyalji gibi yumuşak doku romatizmaları

Tenisci dirseği, golfçü dirseği gibi dirsek problemleri

Karpal tünel sendromu, priformis sendromu gibi sinir basısına bağlı durumlar

Fasial paralizi

Migren ve baş ağrıları

Huzursuz bacak sendromu

Trigeminal nevralji

Bu Hastalıklara Uygulanması Oldukça Riskli!

 Nöral terapi birçok hastalığın tedavisinde tercih edilebilir. Fakat bazı hastalıkların tedavisinde nöral terapi uygulanması riskli görülmektedir. Nöral terapinin uygulanmasının önerilmediği hastalıkları ise Uzm. Dr. Seval Akdemir Balta şu şekilde sıraladı:  Kardiyak ritim bozuklukları, dekompanse kalp yetmezliği ve bradikardi gibi kalp hastalıkları, Prokain ve lidokain isimli lokal anesteziklere karşı alerji durumlarında, Akut cerrahi endikasyonlar, Malign olaylar, Sepsis, Parkinson ve Multipl Skleroz, Pıhtılaşma bozukluğu olanlar, antikoagülan tedavi alanlar (derin enjeksiyonlar için) (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Parayı frekansa ödetip yatırımı geciktirmeyin

 Vodafone Türkiye Yöneticileri, 5G ihalesinin frekans satmaktan ziyade yatırımı önceleyen bir çerçevede yapılmasını istedi. İhale ile birlikte fiber altyapı yatırımının da hizmet sağlayıcı şirketin tekelinden çıkması gerektiğini öne süren Vodafone CEO’su Aksoy, 2026’da 5G’ye değil 5.5G’ye geçeceğimizi açıkladı.

Recep ERÇİN

Ulaştırma ve Altyapı Ba­kanı Abdulkadir Uraloğ­lu’nun “Gelecek yıl ihalesi yapılıp, 2026’da kullanıma başla­mayı planladığımız 5G ile Türki­ye’nin bilişim tarihini yeniden ya­zacağız” açıklamasının ardından gözler sektör oyuncularına çev­rildi.

Artık tarihi netleşen 5G iha­lesini konuşmak üzere Vodafo­ne Türkiye CEO’su Engin Aksoy ile Vodafone Türkiye İcra Kuru­lu Başkan Yardımcısı Hasan Süel ve üç meslektaşımla akşam yeme­ğinde bir araya geldik. 130’dan faz­la ülkenin 5G teknolojisine geç­tiğini anlatan Vodafone Türkiye Yöneticileri, bu örneklerden hare­ketle yapılacak ihalenin yatırım­ları teşvik edecek çerçevede olma­sı gerektiğini ifade ettiler.

“Yatırım olmazsa vatandaş 5G’ye geçemez”

Vodafone Türkiye CEO’su En­gin Aksoy, “5G aslında artık ye­ni bir teknoloji değil. Dünyada da 130’dan fazla ülkede şu anda var. Vodafone grubu da zaten 5G lans­manını pek çok ülkede yaptı. Do­layısıyla bu konuda çok tecrübeli­yiz. Ve hazırız. 5G olduktan sonra vatandaşa ulaştırabiliyor muyuz? Önemli olan konu bu. Bunun için de ihale koşullarının yatırımı teş­vik edecek şekilde tasarlanma­sı gerekiyor. Yani baştan çok yük­sek bir ihale bedeli almak gibi bir mantık olursa bu sefer ihale bede­line para veriyorsunuz. Yatırıma az para veriyorsunuz.

Onun yerine yatırıma yöneltip, yatırımla karşı­lamak lazım. Nitekim dünyada ar­tık yapılan son ihalelerde, en son Hollanda’da yapıldı, bunu görüyo­ruz. Ülkeler artık bunun bir lüks olmadığının bir temel ihtiyaç ol­duğunun, ekonominin kalkınma­sı için çok gerekli olduğunun far­kında. Yaymak için de ihale bedel­lerini düşük tutup yatırımı teşvik ediyorlar. Yani ben ihale bedelle­rini düşük alacağım, sen yatırım yap, yeter ki; Türkiye’nin her ye­rine 5G’yi götür” mesajları verdi.

“Yatırım atağına ihtiyaç var”

Bu noktada söze giren Vodafo­ne Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, sabit in­ternet altyapısında yaşanan so­runlara işaret etti. “Türkiye’de sa­bit telekomünikasyon hizmetle­rinde yaşanan yatırım ve erişim sıkıntılarından dolayı ülkemizin ihtiyacı olan internet tam olarak her lokasyonda istenen hızla, is­tenen kalitede verilemiyor” diyen Süel, sözlerini şöyle sürdür­dü: “Keşke mobilde olan rekabet sabitte de olsa diye temenni edi­yoruz. Türkiye’nin bir eşgüdüm­lü, ortak bakış açılı, akılcıl bir ya­tırım atağına ihtiyacı var. Bugün, bir binanın önünü üç kere kazarak internet getirmek rasyonel değil.”

Türkiye’deki her haneye ve her kuruma fiber internet götürmek

istediklerini ifade eden Engin Ak­soy da, altyapı konusundaki sıkın­tıları şu sözlerle ifade etti: “Türk Telekom’un içerisinde iki tane şirket var. Bir TT Mobil var, bir Türk Telekom var. Biz diyoruz ki, altyapı şirketi ayrılsın, ayrı bir şir­ket olsun….Fiberi tek bir firma ya­pabiliyor. Dolayısıyla bir şirketin kapasitesi de belli bir yere kadar yeterli oluyor. Bugün Türkiye’de bakarsanız yüzde 50’ye varan bir fiber ulaştırıyor ama gerçeğe ba­karsanız; Türkiye’de 26 milyon hane vardır ama 40 milyon yaşam birimi var. Bunların üçte birine fi­ber ulaşabiliyor. Ve biz bu hızla gi­dersek, 2040’ları falan geçeceğiz. ”

2026’da 5.5G’ye geçeceğiz

Türkiye’de başta İstanbul Havalimanı olmak üzere 34 noktada 5G kullanılıyor. 2025’te ihale yapılırsa 2026’da 5G’ye geçeceğiz. Vodafone CEO’su Engin Aksoy, “Biz 5.5G’yi yapacağız. Vodafone’un lansmanını yapacağı 5G Advanced aslında 5.5G teknolojisi” dedi.

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel ise, “Baz istasyonlarımızı da 5G’de fiber teknolojisiyle birbirine bağlamamız lazım. Dolayısıyla sabitte yapılacak bir reformla bir 5G yatırımı Türkiye için doğru reçetedir. Ama eğer burada sadece mobil ihale yapıp, sabitte herhangi bir yatırım reformu yapılmayıp, bugünkü şartların 15 ya da daha fazla yıl uzatılması şeklinde bir karar alınırsa, ki endişemiz bu. Bu hem mobile zarar olacaktır hem mobilin lisans bedellerini etkileyecektir, hem yatırım iştahını, yatırım miktarlarını etkileyecektir. En kötüsü, ülkenin, vatandaşının ihtiyacı olan hizmeti geciktirecektir. Kalitesini düşürecektir” görüşlerini öne sürdü.

“Yerlilik artsın istiyoruz ama”

5G’ye geçerken yerliliğin de artması için çalıştıklarını anlatan Engin Aksoy, “Şu anda Türkiye’de yerlilik oranı en yüksek olan operatör biziz. 45’i geçti. Burada önemli olan ülke için en doğru ürünün olması… Ama arz konusu var. KOBİ yükümlülüğü var ama arzı yapabilen KOBİ yok Türkiye’de. Arzın müşteri deneyimini sağlayabilecek kalitede olması lazım yoksa biz kendi ekipmanlarımızı kullanmıyoruz. Tedarikçilerden satın alıyoruz, yerli olması bizi mutlu eder” diye konuştu. Hasan Süel de, “Yerlilikle ilgili pozitif ayrımcılık da yapıyoruz. Şirket içinde yerlilik komitemiz var. Ve yani gerçekten şebekemizde uyumlu çalışabilecek sürdürülebilir yerli ürün ve hizmetlere öncelik veriyoruz” mesajı verdi.

Türk Telekom’un imtiyazı uzatılacak mı?

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, kasım ayı sonunda yaptığı açıklamada, “Türkiye’deki ortalama internet hızında istediğimiz yerde değiliz, birinci derecede sorumlu Türk Telekom” ifadelerini kullandı. Hem son tüketicilere hizmet sunan hem de altyapı yapan tek bir şirket modelinin doğru olmadığını öne süren Vodafone Türkiye CEO’su Aksoy da, 2026’da bitecek olan Türk Telekom’un imtiyazı uzatılmadan farklı bir şirket bünyesinde altyapı hizmetinin devam ettirilmesi gerektiğini söyledi.

Süre uzatılırsa “Minimum 15 yıl daha Türkiye’de bir tekel yapı olacak demek. Ve tekelinde sonuçlarına katlanmak zorundayız” diyen Aksoy, şu önerileri yaptı: “Yine devletin olsun ama ayrı bir şirket olsun. Türkiye’nin altyapı şirketi olsun… Devlet diyecek ki ben bunu geri alayım. Ondan sonra ne isterse yapacak… Ayda 1,4 milyon çağrımız var. Bu hizmet kalitesinde sıkıntı var. ”

Altyapı şirketi için üç öneri sunuldu

1-Devlet isterse ortak olalım, yatırımcı olarak bu şirkete girelim, hep beraber bu şirketi ayağa kaldıralım, ülkenin tüm hanelerine fiber götürelim.

2-Devlet derse ki ben istemiyorum ortaklığı. Bu şirket benim şirketim. Tek başıma yapacağım. Tamam. Hepimize eşit mesafede tek şirket olsun. Çünkü ciddi bir yatırım sermayesi koyulması gerekecek. Ama olabilir biz buna da sıcak bakarız.

3-Devlet şunu da diyebilir. Ben kendim de yapmayacağım. Operatörlerin de ortak olmasını ve yapmalarını istemiyorum. Dışarıdan yatırımcı getireceğim. Yatırım fonları getireceğim. Dünyada çok büyük yatırım fonları var altyapıya yatırım yapan.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Ciliv: Yazılım sürecini hızlandıran, low-code platformu geliştiriyoruz

Global pazarda rekabet etme şansını artırmak isteyen her şirketin, her biriminde dijital dönüşümü sağlaması gerektiğini söyleyen Kuika AI Yönetim Kurulu Başkanı Süreyya Ciliv, Türkiye’de büyük firmaların dönüşüm trendini ıskalamaması uyarısını yaptı. Yazılım süreçlerinin low-code platformla hızlandırdıklarını dile getiren Ciliv, şirket sahiplerinin, üretimden finansa her birimi yapay zekayla entegre etmeleri ve birim yöneticilerini teknoloji odaklı yenilikçi, girişimci liderlerden oluşturmaları gerekliliğini belirtti.

HANDE BERKTAN

Bloomberg HT’de Gündem Teknoloji programına katılan Kuika AI Yönetim Kurulu Başkanı Süreyya Ciliv, global pazarda rekabet gücünü artırmak isteyen her şirketin, her biriminde dijital dönüşümü sağlaması gerektiğini söyledi.

“Yapay zeka, her şirket için öncelik”

Ciliv “Yeni dünyada, bilgisayarlar her yerde ve iletişim her yerde. Yani her yerden bilgi akışı var ve buluttaki bilgileri inceleyen, anlamlandıran makineler artık öğrenmeye başladı. Akıllı sistemler buradan ortaya çıkıyor. Yapay zeka, günümüzde her şirket için büyük öncelik. Bir çok şirket dijital dönüşümü ıslıkladı ve tüm yükü bilgi işlem ekiplerine bıraktı.Örneğin, büyük şirketlerin merkezi Levent’te, veri merkezleri ise Gebze’de. Genel merkezin istediği bir proje veri merkezine iletilip, proje anlaşılıp gerçekleştirilinceye kadar genel merkezin talep ettiği projenin niteliği değişiyor çünkü iş dünyasında talepler sürekli yenileniyor. Bütün şirketin birimleri tek alanda toplanması gerek” açıklamasını yaptı.

“Öncelikle, iş sahipleri, dönüşümü sahiplenmeli”

Kuika AI Yönetim Kurulu Başkanı Ciliv “Global pazar, Türkiye pazarının 100 katı, dolayısı ile globale odaklanılması gerek. Global oyuncu olunca rekabet gücünüz artıyor. Yapay zeka herkesin önceliği olmalı. Müşteri hizmetleri de, üretim de bu işi nasıl hızlı yapabiliriz sorusuna çalışmalı. Akıllı sistemler, her kaynağınızı, her müşterinizi detaylı tanıma fırsatı veriyor sizin ölçeğinizi büyütmenizi sağlıyor. İşin sahibi yani Türkiye’de iş sahipleri öncelikle bu dönüşümü sahiplenmeli. Bunu uygulamayan şirketlerin global pazarlarda rekabet etme şansı kalmayacak.Bugün, Amazon’da Jeff Bezos tekrar şirkete döndü. Şirketi zaten akıllı sistemlerle yönetiyordu. Binlerce uygulama mevcut artık bu uygulamayı yapay zeka ile nasıl akıllı yaparız sorusunu çözmek için Bezos, tekrar şirketin başına geçti” dedi.

“Üniversitelerde, low-code uygulaması dersleri veriyoruz”

Üniversitelerde gençlere, yazılım sürecini hızlandıran low-code dersleri verdiklerini dile getiren Ciliv “Akıllı sistemlerinin esas kısmı yazılım kısmı. Türkiye’de birçok iş insanı, örneğin mobilyaya yatırım yapıyor ancak yazılıma yatırım yapmıyor. Artık yazılım projelerini hızlandıran low-code platformla, yazılım sürecini hızlandırabiliyoruz. Yatırımcısı ve yöneticisi olduğum Kuika AI ile yazılımı, yapay zeka ile hızlandırabiliyoruz. Artık hızlı inovasyon yapmalıyız yani fikirlerinizi en hızlı şekilde dönüştürmeniz gerek. Kuika AI ile Türkiye’de üniversitelerde yazılımı hızlandıran low-code uygulamasının derslerini veriyoruz. Mühendislerimize, hızlı akıllı sistemleri geliştiren yazılımı öğretiyoruz” dedi.

“Optimizasyon, masraf kısmak değil bir çok kaynakla en verimli opsiyonu sunmaktır”

Optimizasyonun, bugün masrafların kısalması gibi yanlış anlamlandırıldığını dile getiren Süreyya Ciliv, iş dünyasında optimizasyonu “Optimizasyon masrafı kısmak değildir ileri matematikle işimizi optimize etmektir. Yani birçok kaynakla birçok müşteriye en uygun opsiyonu sunmaktır. Şirketler ancak rekabeti, otomasyon, optimizasyon ile yakalayabilir. Hızlı takımlarda işi ve müşteriyi iyi bilen ve teknolojiden anlayan yöneticiler şirketlere liderlik etmeli. Her pozisyonda her iş biriminde yenilikçi girişimci liderlere ihtiyaç var. Büyük şirketlerde esas girişimcilere ihtiyaç var. Üretimde, lojistiğinde, finansta girişimci liderler olmalı” şeklinde ifade etti.

Ciliv, gençlere “Kendinize inanın. Ben şirketimde, yapay zekayı kendi gençlerimizle birlikte geliştiriyorum. Gençler, hiç bir şekilde geride değilsiniz, birincilerle aynı sınıftasınız. Çalışırsanız hayallerinize ulaşırsınız” tavsiyesinde bulundu.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız! 

YENİLEME-Rekabet Kurulu kararları

YENİLEME-Rekabet Kurulu kararları

Foreks – OQ Chemicals International Holding GmbH ve OIG OQ Infrastruktur GmbH’nin hisselerinin AA AcquiCo 4 GmbH aracılığıyla Atlantik Advisors GmbH & Co. KG tarafından devralınması işlemine izin verildi.

QMetric Group Holdings Limited ve iştiraklerinin ortak kontrolünün dolaylı olarak Cinven Capital Management (SFF) General Partner Limited ile Abu Dhabi Investment Authority tarafından devralınması işlemine izin verildi.

Gün-Pa Boyar Madde ve Kimyasal Maddeler Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, İlteks Boya ve Kimyevi Maddeler Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, Meysan-Mensucat Yan Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından satışı gerçekleştirilen Everlight markalı ürün grubunun, satışlarının sona erdirilmesi ve satış kanalları ile ilgili satış faaliyetine ilişkin tüm maddi ve maddi olmayan varlıkların Elite Boya ve Kimyevi Maddeler Dış Ticaret Anonim Şirketine devredilmesi işlemine izin verildi.

Hâlihazırda Murat ERBERDİ, Beran BERAN, Bayrak Ailesi, Sungur Ailesi ve Baran Ailesi tarafından değişen ittifaklar yoluyla kontrol edilen MBT Teknik Yapı Kimyasalları San. ve Tic. AŞ üzerinde Murat ERBERDİ, Beran BERAN, Bayrak Ailesi, Sungur Ailesi ve Baran Ailesi’nden oluşan B Grubu Hissedarlar ile nihai olarak Seventh Cinven Fund (No.1) Limited Partnership (Guernsey) tarafından kontrol edilen Master Builders Solutions Holding GmbH tarafından ortak kontrol tesis edilmesi işlemine izin verildi.

Doğuş Holding Anonim Şirketi tarafından %100 pay sahibi olduğu Doğuş Galataport Gayrimenkul Yatırımları ve Ticaret Anonim Şirketi aracılığıyla dolaylı olarak kontrol edilen Galataport İstanbul Liman İşletmeciliği ve Yatırımları Anonim Şirketi’nin kontrol bahşetmeyen %49 oranındaki hissesinin, Türkiye Garanti Bankası (IS:GARAN) Anonim Şirketi, Yapı ve Kredi Bankası Anonim Şirketi, Türkiye İş Bankası (IS:ISATR) Anonim Şirketi, T.C. Ziraat Bankası Anonim Şirketi, Türkiye Sınai Kalkınma (IS:TSKB) Bankası Anonim Şirketi ve QNB Bank Anonim Şirketi tarafından devralınması işleminin izne tabi olmadığına karar verildi.

Hâlihazırda, Vodafone International Operations Limited aracılığıyla nihai olarak Vodafone Group (LON:VOD) PLC’nin tek kontrolünde bulunan Vodafone UK Trading Holdings Limited’in belli orandaki hissesinin ve ortak kontrolünün CK Hutchison Group Telecom Holdings’in nihai kontrolünde bulunan Brilliant Design Limited tarafından devralınması işlemine izin verildi.

Link Bilgisayar (IS:LINK) Sistemleri Yazılımı ve Donanımı Sanayi ve Ticaret AŞ ile Vitalis Teknoloji AŞ’nin birleşmesi işlemine izin verildi.

Pavilion Energy Pte Ltd.nin ihraç edilmiş sermayesinin ve menkul kıymetlerinin tamamının Shell (LON:RDSa) Eastern Trading (Pte) Ltd tarafından devralınması işlemine izin verildi.

OQ Chemicals International Holding GmbH ve OIG OQ Infrastruktur GmbH’nin hisselerinin AA AcquiCo 4 GmbH aracılığıyla Atlantik Advisors GmbH & Co. KG tarafından devralınması işlemine izin verildi.

QMetric Group Holdings Limited ve iştiraklerinin ortak kontrolünün dolaylı olarak Cinven Capital Management (SFF) General Partner Limited ile Abu Dhabi Investment Authority tarafından devralınması işlemine izin verildi.

POTAS Akdeniz Akaryakıt Dağıtım Anonim Şirketi’nin Antalya Havalimanı’nda sahip olduğu yakıt depolarını işletme hakkı kapsamında yakıt tanklarının ihale yöntemiyle diğer yakıt şirketlerine kullandırılması işlemine 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 5. maddesinde sayılan koşulların tamamını karşılaması nedeniyle bireysel muafiyet tanınmasına karar verildi.

Mete Serkan SEVİM tarafından tek kontrol edilen Medianova İnternet Hizmetleri ve Ticaret AŞ üzerinde Turkey Growth Fund IV L.P ve Mete Serkan SEVİM tarafından ortak kontrol tesis edilmesi işlemine izin verildi.

Mevcut durumda dolaylı olarak Oyak Yatırım (IS:OYYAT) Menkul Değerler AŞ tarafından kontrol edilen POCA Bilişim Teknolojileri Anonim Şirketi ile Renault SAS’ın tek kontrolünde bulunan RCI Banque SA arasında sigorta acentesi olarak faaliyet gösterecek bir ortak girişimin kurulması işlemine izin verildi.

NN Hayat ve Emeklilik AŞ hisselerinin tamamının ve tek kontrolünün Zurich Yaşam ve Emeklilik AŞ aracılığıyla Zurich Insurance Group Ltd. tarafından devralınması işlemine izin verildi.

İns Yazılım Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin ortak kontrolünün, Inavitas Enerji Anonim Şirketi, Emin CANER ve Habib KARA tarafından devralınması işlemine izin verildi.

Computing Technology Industry Association’ın belirli iştiraklerinin, varlıklarının ve hisselerinin dolaylı ortak kontrolünün H.I.G. Capital, L.L.C ve Thoma Bravo, L.P. tarafından devralınması işlemine izin verildi.

Rosenbauer International AG’nin ortak kontrolünün Mark Mateschitz Beteiligungs GmbH, Pierer Industrie AG ve Raiffeisen Beteiligungsholding GmbH tarafından, Robau Beteiligungsverwaltungs GmbH aracılığıyla dolaylı olarak devralınması işlemine izin verildi.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

10 kişiden 7’si enerji maliyetinde yüzde 10’luk artışı kaldıramayacak

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) 7 Kasım tarihli kararıyla güncellenen Son Kaynak Tedarik Tarifesi limitlerinin yürürlüğe girmesine sayılı günler kaldı. Öte yandan Türkiye’de yürütülen bir araştırma, 10 kişiden 7’sinin elektrik faturasında yüzde 10’luk artışı kaldıramayacağını gösterdi.

Enerji maliyetlerini tüketim miktarına göre düzenlemeyi öngören Son Kaynak Tedarik Tarifesi limitlerindeki güncelleme, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından 7 Kasım 2024’te duyuruldu. Şubat ayından itibaren mesken aboneleri için yıllık 5 bin kilovat/saat, ticarethane ve sanayi aboneleri için 15 bin kilovat/saat olarak uygulanmaya başlayacak yeni limitlere sayılı günler kala, bütçeleri zorlayan enerji maliyetlerine hazır olunmadığına işaret eden veriler yeniden gündeme geldi. Danışmanlık şirketi EY tarafından Türkiye’de yürütülen bir araştırmaya göre 10 kişiden 7’si, elektrik faturasında yüzde 10’luk artışı dahi bütçe anlamında kaldıramayacağını söyledi.

Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan yenilikçi enerji yönetimi platformu Billgy Kurucu Ortağı ve enerji danışmanı Fetih Evren Şahin, “Özellikle enerji yoğun sektörlerde faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli işletmeler şimdiden kara kara düşünmeye başladı. Takipteki KOBİ kredilerinin 80 milyar TL eşiğini aştığı bir dönemde güncellenen Son Kaynak Tedarik Tarifesi limitleri, enerji maliyetlerini doğru yönetmeyi kaçınılmaz bir iş zorunluluğuna dönüştürüyor” dedi.

10 kişiden yedisi kişiselleştirilmiş enerji çözümleri talep ediyor

Aynı araştırmada, tüketicilerin yüzde 77’sinin elektrik tedarikçilerinden düşük maliyetli enerji seçeneklerini sunmasını beklediği, 10 kişiden yedisinin (yüzde 67) kişiselleştirilmiş enerji çözümleri talep ettiği de görüldü. İşletmelerin elektrik ve enerji maliyetlerinin sektöre ve iş pratiklerine göre değiştiğini dile getiren Fetih Evren Şahin:

“Tüketicilerin kişiselleştirilmiş enerji çözümleri talebi, bir bakıma enerji danışmanlığına duyulan ihtiyacı da yansıtıyor. Son tarifelerle 100 bin TL ve üzeri enerji faturası ödeyecek olan işletmeler, bu maliyetleri kontrol etmenin, tasarrufu artırmanın öneminin farkına günden güne varıyor. Yenilikçi enerji yönetimi platformu Billgy olarak, bu farkındalığa ve ihtiyaca yanıt verebilmek için doğası gereği karmaşık olan enerji yönetimi süreçlerini herkes tarafından anlaşılabilir kılabilmek amacıyla güncel enerji danışmanlığı yaklaşımını teknolojiyle buluşturduk. ‘Her şey için tech ekran’ sloganı ve ‘artık bilgi net!’ mesajıyla Billgy, kullanıcıların enerji tüketimlerini yönetmelerine, maliyetlerini optimize etmelerine ve çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmak amacıyla geliştirildi. Uzun yıllar enerji danışmanlığı yapan uzman bir ekibin deneyimini ve saha bilgisini teknolojinin hızı ve kapasitesiyle buluşturan Billgy, kullanıcı dostu arayüzüyle enerji yönetim süreçlerini sadeleştirerek, tek bir dijital ekran üzerinden erişilebilir hale getiriyor” dedi.

“Ek enerji maliyetleri yatırımları azaltacak”

Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin finansmana erişim güçlükleri ve maliyetleri arttıkça yatırımlarını azaltma eğiliminde olduğunu söyleyen Fetih Evren Şahin, “Tekstil, plastik, otelcilik, AVM, iş merkezleri gibi sektörler, kendi ölçeklerinde en çok enerji faturası ödeyen işletmeler arasında sıralanıyor. Bu şirketler de çoğunlukla İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Manisa gibi sanayi yoğun bölgelerde hizmet veriyor.

Enerji yönetimini dijital çözümlerle kolaylaştıran Billgy olarak biz de Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan bu şehir ve sektörleri odağımıza aldık. Enerji tüketim verilerini toplayan, kullanıcıların bu verileri anlamlı ve uygulanabilir içgörülere dönüştürmelerine de olanak sağlayan Billgy, enerji tüketim kalıplarını analiz ederek operasyon verimliliklerini artırıyor. Danışman destekli enerji yönetimi hizmeti sunan Billgy, yatırım gerektirmeyen Maliyet Yönetimi, yatırım gerektirmeyen Enerji Yönetimi gibi paketlerinin yanı sıra, daha kapsamlı bir enerji danışmanlığı isteyen müşteriler için tasarlanmış Sürdürülebilirlik Yönetimi paketleriyle, işletmelerin enerji, tasarruf, verimlilik ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasını sağlıyor” diye konuştu.

“Tüketici enerjiye fazladan ödeme yapmaya hazır değil”

Billgy’nin bir dijital enerji danışmanı ve enerji izleme yazılımı olarak öne çıktığını belirten Billgy Kurucu Ortağı ve Enerji Danışmanı Fetih Evren Şahin, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “10 yılı aşan enerji danışmanlığı deneyimimizle, hangi ölçek ve sektörde olursa olsun, özellikle de yüksek tüketime sahip abonelerin enerjiye fazladan ödeme yapmaya hazır olmadığını biliyoruz. Ancak Billgy olarak, ‘daha az tüketmek de, daha az harcamak da her zaman mümkün!’ diyoruz. 2025’te enerji maliyetlerini dengelemek, minimum yatırımla en yeni enerji izleme teknolojisine sahip olmak ve talebe bağlı olarak enerji danışmanlığı hizmetine ulaşmak isteyen her kurumsal tüketici, üç paketten birini seçerek Billgy’den teklif alabiliyor. Kullanıcıların taahhütsüz bir biçimde abone olabildikleri Billgy, hızla geri dönüş alabildikleri bu yatırımları sayesinde ürün / hizmet başına maliyetlerini anlamlı ölçüde düşürerek sektöründe rekabet avantajı kazanabiliyor. Ayrıntılı bilgi almak isteyen tüm tüketicileri billgy.net internet sitemize davet ediyoruz.”

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Prizmabet giriş: Şişecam 89. yaşını kutluyor

Kuruluşunun 89. kuruluş yıldönümünü büyük coşkuyla kutlayan ve gelişim yolculuğuna 1935 yılında Paşabahçe’deki üretim tesisiyle başlayan Şişecam, bugün 14 ülkede 45 tesisi ve 24 binden fazla çalışanıyla Türkiye’yi global arenada temsil ediyor.

Cam ve kimyasallar sektörlerinin global oyuncusu Şişecam, 89. yılını gururla kutluyor. Üretim yolculuğuna 1935 yılında İstanbul Paşabahçe’de 400 çalışanıyla başlayan Şişecam, bugün 14 ülkede 45 tesisi ve 24 binden fazla çalışanıyla global arenada varlık gösteriyor.

Şirketin üretime gaz lambası ve ilaç şişesi üretimiyle başladığını hatırlatan Şişecam Genel Müdürü Görkem Elverici, Şişecam’ın 89’uncu kuruluş yıl dönümüyle ilgili şunları söyledi:

“1935 yılında genç Türkiye Cumhuriyeti’nin cesur bir girişimcilik öyküsü olarak doğan Şişecam; gelişim yolculuğuna 89 yıl önce, savaş yorgunu bir ülkenin en acil cam ihtiyaçları olan gaz lambası ve ilaç şişeleri üretimiyle başladı.

Bugün camın tüm temel alanlarında faaliyet gösteren tek global şirket olan Şişecam, cam ev eşyası alanında dünyanın en büyük üreticisi. Soda külü alanında en büyük üç, cam ambalaj ve düz cam alanlarında ise en büyük beş üretici arasında yer alırken, krom kimyasallarında ise dünya lideri konumunu koruyor.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonu doğrultusunda Türkiye İş Bankası tarafından kurulan Şişecam, 35 farklı milletten 23 farklı dili konuşan yaklaşık 24 Bin çalışanımız ve ailelerinden oluşan “Büyük Şişecam Ailesi”nin üyeleri ve gelişim yolculuğuna eşlik eden tüm paydaşlarıyla 89. Yaşını kutlamanın mutluluğunu yaşıyor.”

Yolculuk 89 yıl önce başladı

Şişecam’ın eşsiz başarı yolculuğuna, kurucu ilke ve değerleri doğrultusunda, tüm ekosistemiyle birlikte sürekli gelişme hedefiyle devam ettiğinin altını çizen Görkem Elverici şöyle devam etti:

“Şişecam’ın 89. yaşını kutladığımız 2024 yılında; veriye uçtan uca hızla ulaşma, yorumlama ve stratejik kararları veriye dayalı alma yetkinliklerimizi artıran dönüşüm yolculuğumuzun dijital ayağının çok önemli bir dönüm noktasını tamamlıyoruz. Sürdürülebilirliği tüm iş süreçlerinin kalbinde gören bir kurum olarak “CareforNext” sürdürülebilirlik stratejimiz ekseninde gezegenimize, topluma ve yaşama olan sorumluluklarımızın bilinciyle 2024 yılında; iklim değişikliği, kaynakların verimli kullanımı, yenilikçi teknolojiler ve enerji tüketiminin minimize edilmesi gibi konularda pek çok değerli projeye imza attık.

Daha iyi bir dünya için hayata geçirdiğimiz projelerin yanı sıra dahil olduğumuz endüstrileri de dönüştürecek stratejik adımlarımız oldu. Camın tüm temel alanlarında faaliyet gösteren tek global oyuncu olarak, geleceğin üretim teknolojilerini şekillendirecek ve sektörde dönüşüm yaratacak “Plant of The Future” platformunu devreye aldık. Dijitalleşme ve sürdürülebilirlik vizyonuyla kurduğumuz bu platform ile yalnızca sektördeki teknolojik ilerlemeleri hızlandırmakla kalmayıp, çağrı bazlı açık inovasyon modeliyle tüm paydaşların katılımını sağlayarak cam endüstrisinin geleceğini şekillendireceğiz. Bu inisiyatifle bugünün en iyi uygulamalarının değil, yarının ihtiyaçlarına cevap verecek çözümlerin peşinde olacağız. Bu sayede de, yatırımcılarımız için yarattığımız toplam değeri arttırarak sürdüreceğiz.”

Cam ev eşyası alanında lider

Küresel oyuncu olan Şişecam, düz cam, cam ev eşyası, cam ambalaj ve cam elyafı gibi camın tüm temel alanlarında faaliyet gösteren tek küresel şirket olan Şişecam, cam ev eşyası alanında lider konumunda. Cam ambalaj ve düz cam alanlarında ise en büyük beş global üretici arasında yer alan Şişecam, dünyanın en büyük üç soda üreticisi arasında olmasının yanı sıra krom kimyasallarında dünya lideri.

Düz cam, cam ev eşyası, cam ambalaj, kimyasallar, otomotiv, cam elyaf, maden, enerji ve geri dönüşüm iş kollarında öncü bir rol üstlenen Şişecam, üretim faaliyetlerini Türkiye’nin yanı sıra Almanya, İtalya, Bulgaristan, Romanya, Slovakya, Macaristan, Bosna Hersek, Rusya Federasyonu, Gürcistan, Ukrayna, Mısır, Hindistan ve ABD’de yürütüyor.

Şirket 24 bini aşkın çalışan, dört kıtada 14 ülkeye yayılan üretim faaliyetleri ve 150 ülkeyi aşan satış ağına sahip.

 Prizmabet, online bahis ve oyun sektöründe önemli bir yer edinen bir platform olarak dikkat çekiyor. Spor bahislerinden canlı casino oyunlarına kadar geniş bir oyun yelpazesi sunan site, kullanıcılarına eğlenceli ve kazançlı bir deneyim vaat ediyor. Güvenlik ve adalet konusunda sıkı standartlara sahip olan Prizmabet, kullanıcılarının memnuniyetini önceliklendiriyor ve çeşitli promosyonlar ile daha da cazip hale geliyor. Mobil uyumluluğu sayesinde her yerden erişilebilen site, kullanıcı dostu arayüzü ile de her seviyeden oyuncuya hitap ediyor. Prizmabet, dinamik yapısı ve sürekli güncellenen oyun seçenekleri ile online bahis ve casino dünyasında öne çıkmayı başarıyor.

Prizmabet giriş: Alman otomotiv sektöründeki kriz derinleşiyor

Bir dönem Alman ekonomisinin bel kemiği ve teknolojik yeniliğin sembolü olarak görülen Alman otomotiv sektörü, yapısal, teknolojik ve jeopolitik zorluklarla karşı karşıya bulunurken, Çin’de satışların düşmesi ve elektrikli otomobillere talep yetersizliği sektördeki krizi derinleştiriyor.

Alman otomotiv üreticileri, elektrikli araçlara geçişin yüksek maliyetleri ile mücadele ederken Çin ve Avrupa’dan gelen zayıf talep ışığında maliyetleri düşürmek ve rekabet gücünü korumak için ciddi baskı altında.

Son yıllarda otomobil endüstrisinde çığır açan teknolojilerin Çin ve ABD’den gelmesi Avrupa kamuoyunda tartışma konusu olurken, Çinli üreticilerin gittikçe artan rekabeti, Alman otomobil üreticisi Volkswagen’in tarihi işten çıkarma ve fabrika kapatma planları bu tartışmaları artırdı.

Volkswagen’in kararı Alman otomotiv sanayisinin içinde bulunduğu krizi derinleştirirken, otomotiv sektörü, yüksek vergi oranları, artan elektrik fiyatları, geniş bürokrasi nedeniyle ülkede rekabet gücünü kaybediyor.

Otomotiv endüstrisinin zayıflığı Alman yetkilileri düşündürürken, ekonominin büyüme hızını yavaşlatmaya devam edeceği değerlendiriliyor.

Otomotiv sektöründe fazla katma değer ve istihdamın Almanya’da kalması için siyasi irade çağrısı yapılırken, Alman siyasilerin Çin ile otomobil tarifeleri konusunda yaşanan anlaşmazlıklar, yüksek elektrik fiyatları ve Avrupa Birliği çevre düzenlemeleri konusunda manevra yapamaması dikkati çekiyor.

Otomotiv sektörü ülkede katma değerin yüzde 5’ini oluşturuyor

Alman otomotiv endüstrisindeki kriz, gözden kaçan trendlerin, yapısal sorunların ve jeopolitik risklerin karmaşık bir etkileşimiyle ortaya çıkarken, otomotiv endüstrisi bir zamanlar Alman ekonomisinin bel kemiğini oluşturuyordu.

Sektör, Almanya’da toplam katma değerin yüzde 5’ini oluştururken istihdamın yüzde 3’ünü sağlıyor. Gelir açısından ise açık ara en büyük sanayi sektörü.

Alman otomotiv üreticileri geçen yıl 272,6 milyar avro değerinde ihracat yaptı. Bu da toplam ihracatın yüzde 17,3’üne denk geliyor.

Haziran 2024 itibarıyla Alman otomotiv sektöründe tedarikçiler hariç yaklaşık 773 bin kişinin istihdam edildiği kayıtlara geçerken, sektörün istihdamı 2023’e göre yüzde 0,8 azaldı.

Sanayide çalışanların yaklaşık yüzde 14’ü otomotiv sektöründe. Bu da otomotiv sektörünü, 952 bin çalışanı olan makine mühendisliğinden sonra iş gücü açısından en büyük ikinci sanayi sektörü konumuna taşıyor.

Bu arada, yaklaşık yüzde 13’lük payıyla ABD, Alman otomobil ihracatının en önemli pazarı, ABD’yi Birleşik Krallık ve Çin takip ediyor.

Alman ekonomisi büyümede zorlanıyor

Yapısal sorunların da ekonomiyi frenlediği Almanya’da, bir zamanlar oldukça başarılı olan “Ucuz enerji ve ara malı ithal et, bunları işle ve yüksek kaliteye sahip mal olarak ‘Made in Germany’ algısıyla pahalı bir biçimde ihraç et” başlıklı iş modeli artık işe yaramıyor.

Kovid-19 salgını, tedarik zinciri kesintileri, Rusya-Ukrayna Savaşı gibi son dönemde yaşanan çok sayıda kriz, Alman ekonomisinin zayıf yönlerini su yüzüne çıkarırken, ülkenin; jeopolitik sorunlar, iklim değişikliği, durgun ekonomi ve demografik zorlukların üstesinden gelme konusunda birtakım sorunlarla karşı karşıya bulunması da dikkati çekiyor.

Almanya’nın halen “kendi ürettiği bürokrasi, kurallar ve prosedürler altında da ezildiği” belirtiliyor.

Alman ekonomisi, “Çok az yatırım, çok fazla bürokrasi ve aşırı yüksek lokasyon maliyetleriyle” sıkışırken, iç ve dış siyasi çalkantıların ortasında Avrupa’da ve uluslararası alanda geride kalarak zemin kaybediyor. Tarihsel olarak küreselleşme ve ucuz enerji girdilerine dayanarak ücretlerin ve yaşam standartlarının yükselmesini sağlayan Alman büyüme modeli yapısal zorluklar ve jeopolitik risklerle karşı karşıya.

Küresel ticarette korumacılık artıp bir taraftan Rusya-Ukrayna Savaşı enerji maliyetlerini yükseltirken, Almanya’nın reel GSYH büyümesi Kovid-19’dan beri G7’de en alt sıralarında yer alıyor. Ekonomide ABD ve Çin’e ticari bağımlılık, yüksek enerji fiyatları, yatırım harcamalarının yetersizliği ve kötüleşen demografik koşullar gibi zorluklar söz konusu.

İhracata bağımlı olan ve ülkenin GSYH’nin neredeyse yüzde 30’unu oluşturan Alman sanayisi küresel ekonomideki yavaşlamadan, artan Çin rekabetinden ve Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan sonra yüksek enerji fiyatlarından olumsuz etkileniyor.

Yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0,3 küçülen ülke ekonomisi, üçüncü çeyrekte yüzde 0,2 büyüme kaydederek teknik resesyona girmekten kurtulmuştu.

Hükümet, ekonomide bu yıl yüzde 0,2 küçülme bekliyor. Ekonomi bu yıl da küçülürse 2023’te olduğu gibi G7 ekonomileri arasında daralan tek ülke olacak.

Ülkede Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Yeşiller ve Hür Demokrat Parti’nin (FDP) oluşturduğu koalisyon hükümeti, iklim hedefleri, eyalet seçimlerindeki yenilgiler ve ekonomideki sıkıntılar nedeniyle yaşanan son tartışmaların ardından 6 Kasım’da dağılmıştı. Yaklaşık 20 yıl sonra ilk kez erken seçime gidecek olan ülkede seçim tarihi 23 Şubat olarak planlanıyor.

Bu arada ocak ayında yeniden ABD Başkanı olarak yemin edecek olan Trump, seçimi kazanırsa dış ticaret açığını azaltmak ve yerli üretimi desteklemek için gümrük vergilerini önemli ölçüde artıracağını açıklamıştı.

Analistler, Trump’ın AB ithalatına gümrük vergileri yoluyla daha fazla korumacı bir politika uygulamasının ihracata dayalı Alman ekonomisi için iyiye işaret olmadığını kaydediyor. ABD, Alman mallarının en büyük alıcısı konumunda ve Almanya’nın ihracatının yaklaşık yüzde 10’una sahip.

Çinli şirketler elektrikli hareketliliğe erken yatırım yaparken, Alman şirketler tereddütte kaldı

Alman otomotiv endüstrisi uzun süre geleneksel yanmalı motorlara bağlı kalarak, elektrikli hareketliliğe (elektromobiliteye) yatırım yapamaya tereddütle yaklaşırken, Tesla ve BYD gibi Çinli şirketler elektrikli hareketliliğe erken yatırım yaptı.

Uzmanlar, Alman otomotiv üreticilerinin, başarılı içten yanmalı motor modellerini ihraç etmeye odaklandığını belirterek, dönüşüm ihtiyacını hafife alan bu üreticilerin elektrikli hareketliliğe geçişi kaçırdığı kanaatinde.

Elektrikli araçlara geçiş, otomotiv sektörü için ülkede ve Avrupa Birliği (AB) nezdinde çeşitli düzenlemeler ve ham madde tedariki nedeniyle zorlu bir süreç içerisinde. Sektör, Asyalı üreticilerin hakim olduğu batarya teknolojisine büyük yatırımlar yaparken, artan maliyetlerle boğuşmak zorunda kalıyor.

Alman hükümetinin Ulusal Otomobil Platformu (NPM) tarafından yapılan bir çalışmaya göre, ülkenin yanmalı motorları bırakıp elektrikli otomobillere geçmesi de pahalıya mal olacak.

Elektrikli otomobile geçişle ülkede 2030’a kadar 410 bin kişinin işsiz kalması bekleniyor. Yaşanacak iş kaybının ana nedeni de elektrikli motorların petrolle çalışan motorlara göre daha az parça bulundurduğu için üretimde daha az işçiye ihtiyaç duyulması.

İçten yanmalı bir motora en az 1200 parça monte edilirken, elektrik motorunda yaklaşık 200 adet parça ile üretim yapılabiliyor. Otomobil üretiminin ve kullanılan parça sayısının düşmesi birçok otomobil parça tedarikçisini etkiliyor ve işçi çıkarılmasına sebep oluyor.

Elektrikli otomobil üretiminde katma değerin önemli bir kısmını oluşturan batarya hücresi üretiminde Alman otomotiv sektörünün geç kaldığı da ifade ediliyor.

Kriz tedarikçileri de vuruyor

Almanya’da otomotiv üreticilerinin içinde bulunduğu derin kriz, başta yedek parça olmak üzere tedarikçileri de olumsuz etkiliyor.

Tedarikçiler düşen
siparişler ve artan maliyetlerle karşı karşıya kalırken, birçoğu elektrikli hareketlilik gereksinimlerini karşılamak için işten çıkarmalar veya yeniden yapılanma planlıyor.

Son aylarda Volkswagen, Ford, ZF WABCO ve Continental, fabrikalarında binlerce işçinin işten atılacağı haberlerinin basında yer alması dikkati çekiyordu.

Alman otomotiv ve sanayi tedarikçisi Schaeffler, 5 Kasım’da 2 bin 800’ü Almanya’da olmak üzere Avrupa’da 4 bin 700 kişiyi işten çıkaracağını duyurmuştu.

23 Kasım’da otomotiv sektörünün önemli tedarikçilerinden Bosch, otomotiv biriminde 3 bin 800’ü Almanya’da olmak üzere, dünya genelinde 5 bin 500 kişiyi işten çıkaracağını açıkladı. Bosch, ilaveten üretim tesislerinde kısa mesaiye gidileceğini açıkladı.

Otomobil parça tedarikçisi Johann Vitz GmbH de 106 yıllık geçmişinin ardından iflas başvurusunda bulunarak yeniden yapılanma sürecine girdi.

İstihdam kaybının devam etmesi bekleniyor

Alman Otomobilciler Birliği de (VDA) elektrikli araçlara geçişin Alman otomotiv endüstrisine gelecek on yıl içinde 140 bin ek istihdama mal olacağını hesaplıyor.

Sektördeki istihdam yapısı “demografi ve karbonsuzlaşma” ile köklü bir dönüşümle karşı karşıya ve bu dönüşümün 2035’e kadar yaklaşık 190 bin kişinin iş kaybına yol açması bekleniyor.

VDA’nın yaptırdığı araştırmaya göre, 2035’e kadar sektördeki iş gücü arzı demografik nedenlerden dolayı yüzde 6,3 düşecek.

Almanya’da 2019-2023 döneminde istihdamda görülen 46 bin kişilik azalış temelde elektrikli araçlara geçişten kaynaklanırken, azalma eğilimi devam ederse 2035’e gelindiğinde otomotiv sektöründe istihdam sayısı yaklaşık 190 bin kişi düşecek.

Çin etkisi

Almanya’nın diğer büyük Avrupa ekonomilerine kıyasla Çin’e daha fazla bağımlı olması dikkati çekerken, Çin’in Almanya’dan satın aldığı otomobilleri daha fazla üretebilmesi ekonominin büyümesini zorlaştırıyor.

Çin, başta Alman otomobil üreticileri olmak üzere Alman şirketleri için hem satış hem de büyüme açısından büyük önem taşıyor. Alman şirketleri, küresel pazar için Çin’deki en son teknolojileri geliştiriyor ve test ediyor. Alman sanayisinde kullanılan ara ürünlerin çoğunluğunun Çin’den geldiği belirtiliyor.

Alman otomobilleri Çin’de yoğun talep görüyor. Alman otomotiv üreticileri Volkswagen, Daimler ve BMW gelirlerinin yüzde 30’dan fazlasını Çin’den gelmesi dikkati çekiyor.

Çin uzun zamandır Alman otomobil üreticileri için merkezi bir büyüme pazarı olurken, Mercedes, Audi ve BMW gibi markalar büyüyen Çin orta sınıfında büyük bir popülerliğe sahip.

Çinli üreticiler arayı büyük ölçüde kapatırken, BYD, Nio ve Geely Çin iç pazarına giderek daha fazla hakim oluyor ve artık Alman üreticilerin Çin’deki pazar payı önemli ölçüde düşüyor.

Son yıllarda Avrupa ülkelerinde satılan elektrikli otomobillerde Çin üreticilerinin payı hızla yükseliyor. Çin’de üretilen düşük fiyatlı ve sübvanse edilmiş elektrikli otomobillerin satışları rakiplerini geride bırakıyor.

Çin’de, BYD, SAIC ve Geely gibi markalar ile Tesla ve farklı Avrupa şirketlerin araçlarının üretimi yapılıyor.

Alman sanayisinin gittikçe zayıflaması, Çinli şirketlerin teknolojik olarak arayı kapatması hatta Uzak Doğulu şirketlerin yenilenebilir enerji ve otomotivde Almanları geride bırakması Almanya’da “Çin Şoku” olarak tartışılıyor.

Elektrikli araçlara yönelik zayıf talep

Alman üreticiler, elektrikli model sayılarını artırmalarına rağmen, talep beklentilerin altında kalması dikkati çekiyor.

Uzmanlar, devlet teşviklerinin yetersiz kalması, yüksek satın alma maliyetleri ve sürdürebilir olmayan şarj altyapısını buna neden olarak gösteriyor.

BYD gibi Çinli üreticilerin daha düşük üretim maliyetlerinden faydalanarak, daha ucuz ve teknolojilik araçlar sunması da Alman üreticileri olumsuz etkiliyor.

Çin’deki yavaşlama Alman otomotiv üreticilerini satışlarını olumsuz etkiliyor

Çin’deki yavaşlama Alman otomobil üreticilerin satışlarını da olumsuz etkilerken, üreticiler bu yıl için kar tahminini art arda düşürmek zorunda kalıyor.

Yüksek maliyetlerle mücadele eden Volkswagen (VW) Grubu’nun, temmuz-eylül döneminde net karı yıllık yüzde 64 düşerek 1,58 milyar avroya geriledi.

Grubun geçen yıl temmuz-eylül döneminde 4 milyar 894 milyon avro olan özel kalemler öncesi karı da bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 41,7 düşüşle 2 milyar 855 milyon avro oldu. Grubun, üçüncü çeyrekteki araç satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,3 düşerek 2 milyon 122 bine geriledi.

Volkswagen’in iştiraki Audi’nin yılın üçüncü çeyreğinde faaliyet kârı bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 91 düşerek 106 milyon avroya indi.

Yine Alman otomotiv üreticisi Mercedes-Benz’in karı üçüncü çeyrekte Çin’deki zayıf lüks otomobil satışları nedeniyle azaldı.

Şirketin temmuz-eylül döneminde düzeltilmiş faaliyet karı (FAVÖK), geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 48 azalarak 2 milyar 517 milyon avroya geriledi. Şirketin net karı ise yüzde 53,8 düşüşle 1 milyar 719 milyon avroya indi.

Diğer Alman lüks otomobil üreticisi BMW Group’un yılın temmuz-eylül döneminde karı Çin’deki satışların düşmesi ve araçların geri çağrılması nedeniyle yıllık yüzde 84 düşerek 476 milyon avroya indi.

Söz konusu dönemde şirketin en büyük pazarı olan Çin’deki (Mini markası dahil) araç teslimatlarının yüzde 29,8 azalarak 147 bin 691’e düşmesi dikkati çekti.

BMW, Çin’deki talebin durağanlaşması nedeniyle satışlarının etkilendiğini ve tüketici talebinin zayıf kaldığını bildirerek, bu yıl için satış tahminlerini aşağı çekmişti.

Alman otomotiv sektöründeki krizin diğer sebepleri

Almanya’daki üretim maliyetleri, yüksek enerji fiyatları ve ücretler nedeniyle diğer ülkelere kıyasla önemli ölçüde yüksek kalırken, düşük kar marjlı giriş seviyesi modellerin bu koşullar altında karlı bir şekilde üretilmesi zor oluyor.

Almanya’da birçok otomobil fabrikasının ortalama kapasite kullanımı üçte iki seviyesine düşerken, bu da tesislerin verimliliğini etkiliyor ve araç başına sabit maliyetleri artırıyor. Bu durumun Alman üreticilerin maliyet sorununu daha da kötüleştirdiğine ve ülke markalarının daha az rekabetçi hale getirdiğine vurgu yapılıyor.

Alman otomobil endüstrisinin bir diğer zayıf noktası da dijital teknolojilerin yavaş gelişmesi. Tesla’da standart olan otonom sürüş sistemleri veya yenilikçi bilgi-eğlence özelliklerin Alman modellerinde genellikle daha az teknolojik olduğu ifade ediliyor.

Avrupa’daki ekonomik durum otomotiv endüstrisi üzerinde önemli bir baskı oluştururken tüketicinin yüksek enflasyon sonrası tasarruf eğiliminde olması, artan belirsiz ortam ve zayıf ekonomik büyüme birçok tüketicinin yeni bir araba almak gibi büyük alımları ertelemesine neden oluyor.

Bu durum özellikle ürünleri Asyalı rakiplerine kıyasla pahalı olan Alman üreticileri etkiliyor.

Uluslararası ticari ilişkiler ilave riskler içerirken, ABD’de Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesiyle AB’den gelecek otomobillere olası cezalandırıcı gümrük vergilerinin, Çin’in AB’ye cevap olarak Avrupa’dan elektrikli otomobillere yönelik olası yeni vergilerin de durumu daha da kötüleştirebileceği belirtiliyor.

ABD ve Çin gibi ihracat
pazarlarına olan bağımlılık Alman otomotiv üreticilerinin içinde bulunduğu krizi daha da kötüleştirirken, Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesiyle olası cezalandırıcı gümrük vergilerinin Volkswagen, BMW ve Mercedes-Benz’in kârlarını önemli ölçüde azaltabileceği belirtiliyor.

Bu durumun sektör üzerindeki baskıyı daha da artırması ve derin istihdam kesintilerine sebep olması bekleniyor.

Kovid-19 pandemisi sırasında elde edilen güçlü karların ardından, birçok şirket marjlarına ilişkin gerçekçi olmayan beklentilerini sürdürürken, getiriler üzerindeki bu baskı, araştırma ve geliştirmeye yapılan uzun vadeli yatırımları tehlikeye atan aşırı kemer sıkma önlemlerine yol açıyor.

 Prizmabet, online bahis ve oyun sektöründe önemli bir yer edinen bir platform olarak dikkat çekiyor. Spor bahislerinden canlı casino oyunlarına kadar geniş bir oyun yelpazesi sunan site, kullanıcılarına eğlenceli ve kazançlı bir deneyim vaat ediyor. Güvenlik ve adalet konusunda sıkı standartlara sahip olan Prizmabet, kullanıcılarının memnuniyetini önceliklendiriyor ve çeşitli promosyonlar ile daha da cazip hale geliyor. Mobil uyumluluğu sayesinde her yerden erişilebilen site, kullanıcı dostu arayüzü ile de her seviyeden oyuncuya hitap ediyor. Prizmabet, dinamik yapısı ve sürekli güncellenen oyun seçenekleri ile online bahis ve casino dünyasında öne çıkmayı başarıyor.

Trader olmak üzerine

Birçok kaynağa göre iyi bir trader olmanın yüzde 80’i psikolojiden ve yüzde 20’si metodolojiden (temel veya teknik analiz fark etmeksizin) gelmektedir.

Birçok kaynağa göre iyi bir trader olmanın yüzde 80’i psikolojiden ve yüzde 20’si metodolojiden (temel veya teknik analiz fark etmeksizin) gelmektedir. Benzer şekilde portföy yönetimi de içerisinde psikolojiyi ve risk yönetimini barındırmaktadır. Trader’lığa ve yatırımcılığa başlayan herkesin fark ettiği üzere teknik ve temel analiz becerilerini herkes kazanabilmekte fakat işin psikolojik tarafıyla herkes başa çıkamamakta. Bundan dolayı finansal piyasalarda yüzde 10’luk, hatta belki yüzde 5’lik kesim para kazanabilirken geri kalan herkes para kaybetmektedir. Yatırımcılığa ve trader’lığa yeni başlayan birçok kişinin ilk fark etmesi gereken şey grafik çizmenin o kadar da zor olmadığı, öte yandan işlem almanın ve o işlemi taşımanın asıl zor olan şey olduğudur. Örneğin amatör birçok trader sistemi kavradığını düşünerek ve hızlıca para kazanmak istediği için çok fazla işlem almaya çalışmakta fakat bunun yerine yavaş hareket edilmesi, alınan her işlemin sorgulanması ve derin bir şekilde incelenmesi (Neden bu işlemi aldın, hangi açılardan konfirmasyonları gözlemledin, işlem sırasında neler hissettin? vb.) gerekmektedir. Sistematik ve tutarlı bir mental süreç inşası sağlıklı işlemler alabilmek adına oldukça önemli çünkü kişiler rastgele işlemler alan, hislerine göre davranan trader’lar olarak değil disiplinli ve kurallarına bağlı bir şekilde ilerleyerek para kazanabilirler.

Sistem ve psikoloji inşası en önemli nokta

Üstelik mentale ve psikolojiye yönelik yatırımların uzun vadede daha etkili olmasının bir sebebi de ne marketin ne de marketi tahmin etmek için kullanılan yöntemlerin değişmemesinden kaynaklanmaktadır. Kimisi “Formasyonlar”ın, kimisi “Price Action”ın, kimisi “Orderflow ve Footprint”in, kimisi “Onchain Metrikleri”nini kimisiyse “Inner Circle Trader”ın en iyi yöntem olduğunu söylemektedir. Belki benim henüz duymadığım yöntemler de bulunmaktadır fakat vurgulamak istediğim nokta yöntemlerin elbet öğrenilebildiğidir. Öğrenme hızınıza bağlı olarak üç-altı ay aralığında (kimisi için daha kısa veya uzun) bir yöntemde işlem almaya alışkanlık kazanabilirsiniz. Siz para kazanabildiğiniz sürece kendi keşfettiğiniz bir şey bile işlem almak için uygundur. Burada önemli olan nokta sistem ve psikoloji inşasıdır. Kişilerin kendisini geliştirmesi ve değiştirmesi, psikolojik sağlamlığının ve kendisine güveninin artması çekinmeden işlemlere girip yanılsa dahi hatasını telafi ederek tekrar başarıya ulaşabileceğini bilmesini sağlayacaktır.

Trader olmanın önündeki en büyük engeller

Kültürel geçmişimiz, aile yaşantımız ve öğrendiğimiz birçok şey başarılı bir trader olmanın önündeki büyük engellerdir. Çünkü trade mentalitesi çok daha farklı bakış açılarından bakmayı, bol bol okumayı ve halihazırda sahip olduğumuz birçok kalıp yargıyı yıkmayı (borsa güvenli değildir, altına yatır vb.) gerektirir. Ayrıca kişiler yaşamları boyunca tek başlarına karar verememişlerdir, çocukluktan itibaren onlar adına karar veren veya kararlarını etkileyen birçok kişi bulunmaktadır. Fakat trade arenasında herkes tek başınadır ve hem kendi kararlarını kendisi alıp yol haritasını belirlemeli hem de dışarıdan gelen seslere kulaklarını kapatıp stratejisine güvenmeyi öğrenmelidir. Burada kontrol sizin elinizde değil, büyük piyasa yapıcıların elinde bulunmakta ve bu durumda yapmanız gereken şey onların hareketlerini tahmin etmeye çalışmaktır.

Sorumluluk markette değil, sizde

Ne market sizi kontrol etmekte ne de siz marketi kontrol edebilmektesiniz, olayın temeli tüm sorumluluğun sizin elinizde olduğunu kabullenmekten geçmektedir. Aldığınız kararlardan yalnızca siz sorumlusunuz, marketi ya da takip ettiğiniz kişileri suçlamak hiçbir şeyi değiştirmeyecektir. Örneğin siyah kuğu olaylarından birisi olarak kabul edilebilecek İran-İsrail savaşını temel alalım. Neredeyse herkes savaşı çıkaran ülkelere hakaretler etmekteydi (haklılık payları var elbette) fakat ilgili olayla birlikte birçok kişinin risk yönetimini yeterince yapamadığı ve piyasaya dair risk iştahı ve açgözlülüğünün tavan yaptığı görülmüş olundu. İşin daha da garip tarafı insanların öfkesi yalnızca savaşı çıkaran ülkelere değil, kripto fenomenlerine veya eğitim aldıkları kişilere de genellenmeye başladı. Bir savaşın çıkacağını kim bilebilirdi ki? Rasyonel düşünebilen bir kişi içerisinde bulunduğu piyasanın risklerini bilerek yatırım yapmalı ve trade atmalıdır. Böyle bir ortamda takip ettiğiniz kişilerden böyle bir ihtimali bilebilmesini beklemek yerine kendiniz olası düşüşlerde ne yapabileceğiniz üzerine düşünmeliydiniz.

Özetleyecek olursak eğer iyi bir trader olmak istiyorsanız kendinize belirli ilkeler ve kurallar belirlemeli, bunlara sadık kalmaya çalışmalısınız. Dışarıdan bakıldığında tüm bunlar kolay görünmektedir, söylemesiyse çok daha kolay fakat bir trader ne zaman işlem alacağına, risk miktarının ne olacağına, ne kadar süreliğine işlemde kalacağına ve hangi durumlarda işlemden çıkacağına karar vermelidir. Aynı zamanda tüm bunlar olurken psikolojisini ve duygularını kontrol etmeyi öğrenmeli, planına sadık kaldığını hatırlatarak kendisini rahatlatmaya çalışmalıdır. Piyasalar sizi stop edip ya da sizi işleme hiç almadan hedef noktanıza gidebilir fakat tam tersine sizi işleme dahil edip stopunuzu çalıştırmayıp likide olmanıza da yol açabilir.

Bir şey yaşandıktan sonra “Bunun olacağını biliyordum” demek “Biliyordum Yanlılığı” (Hindsight Bias) olarak geçmekte fakat bu da bilişsel yanlılıklar yazımızın konusu olacak. Şimdiki konumuza geri dönecek olursak işlem istemediğiniz yönde gitseydi de bu sefer “İyi ki girmemişim” diyecektiniz. Dolayısıyla sonuçları kendi çıkarımıza göre şekillendirmeye eğilimliyiz. Alınan her işlemin kazanma ve kaybetme olasılığının aynı olduğu unutulmamalıdır. Yani bir işlem sizi zengin edebileceği gibi her şeyinizi kaybetmenize de yol açabilir. Fiyat hareketlerinin sürekli değişimi, kazancın gittikçe artması bir süre sonra kişilerin sahip oldukları ilkeleri unutmalarına neden olmaktadır. Ekstrem kazançlara ulaşıldığı ya da kayıplar yaşandığı dönemlerde kişilerin biraz geri çekilip genel çerçeveyi gözlemlemesi daha sağlıklı işlemler alabilmesinin önünü açacaktır.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Rezerv var planlama yok

Kritik mineral ve hammaddelere olan talep önümüzdeki 16 yıl içinde ikiye katlanacak. Yüksek talep sonrası olası tedarik sıkıntılarına karşı tedbir alınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Etem Karakaya, “Yüzyıl ortasına kadar 2,1 trilyon dolarlık yeni yatırıma ihtiyaç var. Türkiye, kapsamlı planlama yapmalı” dedi.

Başak Nur GÖKÇAM

Küresel ısınmanın etkileri, mevcut düzeni değiştiriyor. Artık dünya çevre dostu ekonomik modelin oluşturulması için gereken yeşil dönüşüm sürecinden geçiyor. Fakat bu dönüşümün gerçekleşmesi için lityum, kobalt, nikel, grafit ve nadir toprak elementleri gibi çeşitli kritik mineral ve hammaddelere (KMH) büyük ihtiyaç var. Çünkü güneş fotovolkaik (PV) tesisleri ve rüzgâr çiftlikleri ve elektrikli araçlar, fosil yakıt bazlı muadillerine kıyasla daha fazla mineral kullanımı gerektirir.

Yapılan araştırmalar gösteriyor ki 2010 yılından bu yana, yeni bir elektrik üretim kapasitesi birimi için ihtiyaç duyulan ortalama mineral miktarı, yenilenebilir enerji payının artması sonucu yüzde 50 artış gösterdi. Ve bu ihtiyacın, yüzyıl ortasına kadar katlanarak artacağı öngörülüyor. Fakat bu mineral ve hammaddelerin madenciliği ve işlenmesi, ekonomik ve siyasi olarak riskli bölgelerde bulunan az sayıda ülkede yoğunlaştı. Yüksek talebin tedarik sorunu yaşanmadan karşılanabilmesi için KMH’lere yönelik küresel yatırımların bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Bloomberg Yeni Enerji Finansmanı’na göre enerji dönüşümünü yavaşlatacak bir tedarik zincirinin yaşanmaması için de yüzyıl ortasına kadar 2,1 trilyon dolarlık yeni yatırıma ihtiyaç var.

Tekelleşmelerin taşıdığı riskler netleşiyor

Yeşil teknolojilerin geliştirilmesi ve etkin olarak kullanılabilmesi için gereken kritik mineral ve hammaddelerin çıkarılması ve işlenmesi için başta Çin olmak üzere, ekonomik ve siyasi açıdan riskli bölgelerde yoğunlaşıldığını belirten Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Etem Karakaya, “Yeşil dönüşüm çerçevesinde KMH’lere artan talep göz önünde bulundurulduğunda bu durum, ciddi bir tedarik riski yaratıyor. Uluslararası Enerji Ajansı’na (International Energy Agency, IEA) göre nikel ve kobalt gibi KMH’lere yönelik talebin 2040 yılına kadar iki kat, grafite olan talebin dört kat, lityuma talebin ise dokuz kat artması bekleniyor. Ancak KMH madenciliği; Latin Amerika, Asya ve Afrika’da yoğunlaşmışken, işleme konusunda Çin tek hakim ülke olarak öne çıkıyor. Özellikle Çin ve ABD arasındaki ticaret savaşları sonrası sıkılaşan kısıtlamalar da göz önüne alındığında, bu tekelleşmelerin taşıdığı riskler daha da netleşiyor” dedi.

KMH’lerde hakim ülke Çin

Çıkartılan maden cevherlerinin işlenmesinde daha da ciddi bir tekelleşmenin söz konusu süreçlerde Çin’in, neredeyse tek hakim ülke olarak öne çıktığına dikkat çeken Karakaya, “Kobalt’ın yüzde 74’ü tek başına Çin’de rafine ediliyor. Benzer şekilde, lityumun yüzde 65’i, nadir toprak elementlerinin yüzde 90’ı ve grafitin neredeyse tamamı, tek başına Çin’de işlenip rafine ediliyor” ifadelerinde bulundu.

Karbonsuzlaşma konusunda iddialı hedefleri bulunan ABD ve AB başta olmak üzere batı ülkeleri, KMH’lerin tedariğinde başarısız olduklarını belirten Karakaya, “Çin’in KMH konusunda tek hakim ülke olması nedeniyle oluşan risklere karşı acil çözüm üretme çabaları başladı. Doğru adımlar atabilmek için ders çıkarmak ve Çin’in politikalarını incelemek gerek” dedi.

Dünyanın en büyük ikinci rezervi Eskişehir’de

2022 yılında Türkiye’nin, Eskişehir Beylikova’da 694 milyon tonluk nadir toprak elementi rezervi bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Etem Karakaya, “Bunun, Çin’de yer alan 800 milyon tonluk rezervin ardından dünyanın en büyük ikinci rezervi olduğu belirtildi. Türkiye’nin enerji sektöründeki konumunu pekiştireceği ifade edildi. Bu rezerv, küresel tedarik riskine de büyük katkı sağlayabilecek düzeyde. Ancak kritik mineraller konusunda veri sunan uluslararası kuruluşlar, henüz Türkiye’nin rezervlerini küresel toplam içine dahil etmiyorlar. Oysa dünyada bilinen 17 nadir toprak elementinden 10 tanesinin Beylikova Maden Sahası’nda bulunduğu belirtiliyor. Bu rezervlerin yüksek miktarda olması ve işlenip rafine edileceğinin resmi kaynaklar tarafından beyan edilmesi oldukça önemli” dedi.

Türkiye, kendi KMH listesini oluşturmalı

Türkiye’nin yeşil dönüşüm ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve küresel ölçekte etkili oyuncu olabilmesi için kapsamlı strateji ve planlama çalışmaları yapması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Etem Karakaya, “Türkiye’nin, aynı ABD ve AB’nin yaptığı gibi, NTE’lerin özelliğine göre kendi kritik madenler listesini oluşturması ve envanterini çıkarması lazım. İlgili rezervlerin ve işlenmesi durumunda yaratılacak ekonomik değerin, farklı senaryolar altındaki fayda-maliyet analizlerini yapmasını beklemeliyiz. Bu kritik mineralleri verimli bir şekilde işleyip rafine etmesini sağlayacak ölçek ekonomilerini, maliyet avantajlarını hesaba katan, entegre tedarik zincirlerine sahip, geniş bir işleme tesisine ihtiyaç var. Ayrıca NTE’lerin işlenmesi ve rafinasyonu ciddi teknik bilgi gerektirdiği için, nitelikli insan gücü ve altyapı desteği sağlanması önem taşıyor. Son olarak, bunların dünya pazarlarına güvenle ulaştırılması, uluslararası iş birliği anlaşmalarıyla sağlanmalı. Bu gibi strateji plan ve işbirlikleri aracılığıyla Türkiye, NTE tedarik zincirinde önemli bir konuma gelebilir” önerisinde bulundu.

Dyson ile Teknoloji ve Sanatın Mükemmel Uyumu

Dyson, ileri mühendislik ile hayatımızı kolaylaştırırken tasarımı ve göz alıcı renkleriyle kalbimizi çalıyor.

**Dyson ile Teknoloji ve Sanatın Mükemmel Uyumu**

Dyson, teknolojiyi sanatla buluşturarak yaşam alanlarını yeniden şekillendiriyor. İleri düzey mühendislik ve estetik tasarımın kusursuz birleşimi sayesinde, Dyson ürünleri sıradanlıktan çıkarak kullanıcı deneyimini en üst seviyeye taşıyor. Dyson ile evler sadece bir yaşam alanı değil, aynı zamanda kişisel tarzınızı yansıtan bir sergi alanı haline geliyor. Kendi özgün ton, doku ve dokunuşlarıyla yenilikçi tasarımlar sunan marka, teknolojiyi estetikle harmanlayarak fark yaratıyor.

**Teknoloji ve Renk Kombinasyonu**

2016 yılında İngiltere’de Hullavington Kampüsü’nde özel bir renk, malzeme ve kaplama (CMF) mühendislik ekibi kuran Dyson, ürünlerinde renkleri ve malzemeleri kavramsallaştırarak yeni bir bakış açısı geliştirdi. Singapur ve Malezya’daki mühendislik ve üretim ekipleriyle iş birliği yapan Dyson, tasarım unsurlarının performansı etkilememesi için doğru malzeme seçimleri yapıyor. Dyson’ın ikonik renk paletini cesur ve canlı seçeneklerle genişleten marka, her kullanıcıya hitap ediyor.

**Estetik ve Fonksiyonellik Bir Arada**

Minimalist tasarımları ve dikkat çekici renk kombinasyonları ile Dyson, evlerde estetik bir duruş sergiliyor. Kablosuz süpürgelerden hava temizleyicilerine kadar, Dyson ürünleri sadece işlevsel değil, aynı zamanda evinize estetik değer katan parçalar haline geliyor. Modern ve şık tasarımlarıyla Dyson, kullanıcılarının zevkine uygun çözümler sunuyor.

**Dyson V15s Detect Submarine™: Hem Tasarım Hem Performans**

Dyson’ın son yeniliği V15s Detect Submarine™, hem ıslak hem de kuru temizlik özellikleriyle öne çıkıyor. Sert zeminlerde etkili temizlik, tüy dolanmasını önleyen Anti-Tangle teknolojisi ve Hyperdymium motorunun sunduğu güçlü emiş kapasitesi ile kapsamlı bir temizlik deneyimi sunuyor. HEPA filtreleme sistemiyle, 0,3 mikron kadar küçük partiküllerin %99,99’unu yakalayarak daha temiz hava sağlıyor.

V15s Detect Submarine™ sadece teknolojik üstünlüğüyle değil, aynı zamanda zarif tasarımı ve estetik duruşuyla da evinizin şıklığını tamamlıyor. Göz alıcı renk seçenekleri ve minimalist çizgileri ile yalnızca bir temizlik cihazı değil, evinizin stilini tamamlayan bir aksesuar haline geliyor.

**Prizmabet ile Kazanmanın Adı: Bahis Heyecanı**

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere **Prizmabet** adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, **Betconstruct altyapısı** ile kullanıcılarına kaliteli hizmet sunan ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden biri olarak öne çıkıyor. 2009 yılında kurulan Prizmabet, **lisanslı**, **güvenilir** ve **avantajlı** bir site olarak dikkat çekiyor. Spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha birçok seçenek Prizmabet’te sizleri bekliyor.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri olan **Prizmabet TV kanalı**, bahis severlere maçları canlı olarak takip etme imkanı sunuyor. Futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler sporların yanı sıra daha az bilinen sporları da bu kanal üzerinden izleyebilirsiniz. Prizmabet TV ile heyecan ve kazanç bir arada!

Ayrıca **bonus ve promosyon seçenekleri** Prizmabet’i daha da cazip kılıyor. 100 TL deneme bonusu ile başlayıp, çeşitli yatırım bonusları, kayıp bonusları ve arkadaş davet bonuslarıyla kazancınızı artırabilirsiniz. **Kolay para yatırma ve çekme yöntemleri**, 7/24 canlı destek ve güvenilir müşteri hizmetleri ile Prizmabet, kullanıcılarına güvenli ve kazançlı bir bahis deneyimi sunuyor.

**Etiketler:**

#Dyson #Teknoloji #Tasarım #Estetik #PrizmaBet #Bahis #V15DetectSubmarine #PrizmaBetCanlıBet