Avrupa Yatırım Fonu (EIF), Türk mühendis Bülent Altan’ın kurucu ortağı arasında yer alan ve uzay teknolojisi yatırımlarına odaklanan Alpine Space Ventures’a 60 milyon euroluk kaynak sağladı.
Avrupa Yatırım Fonu (EIF) tarafından Türk yatırımcıya sağlanan kaynağı Dünya gazetesi yazarı Kerim Ülker kaleme aldı…
İstanbul doğumlu Bülent Altan, Türkiye’de çok fazla tanınmasa da aslında uzay yolculuğu konusunda dünyanın en önemli isimlerinden biri. Altan, eğitim için gittiği Almanya’da Münih Teknik Üniversitesi’nde enformatik bölümünden 2001 yılında mezun oldu.
Dünyaca ünlü ABD’li Stanford Ünviersitesi’nde Havacılık ve Uzay Mühendisliği alanında yüksek lisans yapan Altan, dünyanın en zengin adamlarından SpaceX ve Tesla’nın patronu Elon Musk’ın dikkatini çekti. Musk’ın uzay yolculuğuna başladığı Falcon 1 ve 9 roketlerinin babası olarak bilinen Türk mühendis hızla yükseldi ve SpaceX’in yönetici ekibinde yer aldı.
Kariyerinde Airbus, Yttrium gibi devler olan, en son olarak da 2019 yılında Avrupa’ya geri dönen Altan, havadaki ve uzaydaki ağlar için lazer iletişim teknolojisi alanında çalışan Mynaric’in CEO’luğunu üstlendi. Bu görevinin yanında hava ve uzay teknolojisine odaklı bir risk sermayesi şirketi olan Münih merkezli Alpine Space Ventures’ı (ASV) kuran Altan, bu firmayla da havacılık ve uzay konularında Avrupa’da önde gelen bir NewSpace fonu olarak çalışıyor.
SPACEX’İN BEYİN TAKIMIYLA ÇALIŞIYOR
SpaceX’te birlikte çalıştığı Alman yatırım bankacısı Joram Voelklein, Catriona Chambers, Elon Musk’ın eski Baş Mühendisi Hans Koenigsmann tarafından kurulan ve desteklenen Alpine Space Ventures’da, (ASV) yaklaşık 20 SpaceX yöneticisi ve çalışanı sınırlı ortak olarak bulunuyor. Avrupa’nın ABD özel uzay pazarına sert bir rakip olabileceğine inanan Altan’ın Alpine Space Ventures’a önemli bir yatırımcı geldi.
Avrupa Yatırım Fonu EIF, Alpine’e 60 milyon euro yatırım kararı aldı. Yatırım, InvestEU ve Avrupa Uzay programının CASSINI yatırım tesisi ile Alman hükümetinin Avrupa İyileştirme Programı (ERP) tarafından destekleniyor. Alpine’e yapılan yatırım, EIF’nin uzay teknolojisi odaklı bir fona yaptığı ilk yatırım özelliğini taşıyor.
4 ŞİRKETE YATIRIM YAPTI, 11 TANESİ DE SIRADA
Bu finansman, ASV’nin taahhüt edilen toplam sermayesini 100 milyon euronun üzerine çıkararak 160 milyon euroluk büyüklüğe ulaştırıyor. Uzay teknolojisi yatırımlarına odaklanan risk sermayesi fonu ASV, bugüne kadar Reflex Aerospace, Morpheus Space, Blackwave ve Source Energy olmak üzere dört şirkete yatırım yaptı.
ASV, önümüzdeki birkaç yıl içinde 11 şirketi daha desteklemeyi planlıyor. EIF CEO’su Marjut Falkstedt , “Uzay çok önemli teknolojik gelişmelerin kaynağı haline geldi ve önemi önümüzdeki on yılda artmaya devam edecek. Bu, karlı yatırımlar için önemli bir potansiyel fırsatı gösteriyor. Bu nedenle, NewSpace sektöründe Avrupa’nın yeteneklerini daha da artırmak için EIF’de Alpine Space Ventures gibi ileri teknoloji yatırımcılarını desteklemekten gurur duyuyoruz” dedi.
Psikoloji için bilgi mi arıyorsunuz? Telefon Bağımlılığı makalesine göz atın ve Psikoloji hakkında daha fazla bilgi edinin
Eşlerin birbirlerine ve çocuklarına gereken ilgiyi göstermemeleri, telefonda çok fazla vakit geçirmeleri, aslî görevlerini ihmâl etmeleri sonucu aile içinde huzursuzluklar yaşanması kaçınılmaz oluyor. Ailesinin ve kendi yaşamından çaldığı zamanın değerini ancak sağlığını yitirdiği veya ailesini kaybettiğinde fark ediyor kişi.
TEKNOLOJİ, hayatımızın ayrılmaz bir parçası hâline geldi. İnsanoğlunun sabah uyanır uyanmaz yaptığı ilk iş, telefonuna bakmak, “Acaba bir şeyleri kaçırdım mı?” diye kontrol etmek… Elektrik kesintisi olunca sanki hayat durmuş gibi hissediliyor.
Teknoloji mi bizi, biz mi teknolojiyi yönetiyoruz? Bunu kendimize sormamız gerekir. Eğer zamanımızın önemli bir kısmını kapsıyor, insanlarla iletişimimize zarar veriyorsa burada “bağımlılıktan” bahsedebiliriz.
Bağımlılık, “kişinin kullandığı bir nesne veya yaptığı bir eylem üzerinde kontrolünü kaybetmesi ve onsuz bir yaşam sürememeye başlamasıdır”. Yani kullanım ve davranışta irade kalkar ve kişi istese de, istemese de bağımlı kullanımı veya davranışı sürdürür. (Yeşilay)
Kullanım ve davranış, hayatın ciddî bir bölümünü kaplar; kişi, vaktinin büyük bir kısmını ve enerjisini bağımlı olduğu maddeye veya eyleme ayırır bağımlılıkta.
Mobil cihazlar etrafımızı sardı. Nereye kafamızı çevirsek, herkes telefonunun ekranına gömülmüş vaziyette. “Bazen kitapların yerini telefonlar mı aldı?” diye düşünmüyor değilim.
“Bağımlılık” dediğimiz zaman aklınıza sadece uyuşturucu, alkol veya tütün geliyorsa yanılıyorsunuz. Eğer birkaç dakikada bir telefonunuza göz atma ihtiyacı hissediyor ve telefonsuz bir odadan diğer odaya geçmiyorsanız, kötü bir haberimiz var: Siz de bir bağımlısınız! (Ya da bağımlı olma yolunda ilerliyorsunuz.)
Özellikle mesajlaşma, oyun ve sosyal medya uygulamaları, telefon bağımlılığının başlıca sebepleri arasındadır. Hem gençlerin, hem de yetişkinlerin sürekli olarak sosyal medyaya ve internete “bağlı olma” ihtiyacı hissetmeleri alışılmadık bir durum değildir. Bu genellikle gençlerde bir şeyleri kaçırma ve dışarıda bırakılma korkusuna yol açar.
“Acaba ben de telefon bağımlısı mıyım?” diye düşünüyorsanız, şu belirtilere bakarak fikir sahibi olabilirsiniz: Sık sık telefonu kontrol etme ihtiyacı; telefondan uzak kalındığında yoksunluk belirtileri gösterme, sinirlenme, hayata küsme; telefonda geçirilen zaman nedeniyle iş ve okul veriminde düşüş; sosyal hayata karışmaktan kaçınma; telefonda fazla zaman geçirilmesi sebebiyle uyku ve yeme düzeninde bozukluklar; ruhsal, sosyal, adlî ya da bedensel bir sorun oluşturmasına rağmen teknoloji kullanımına devam edilmesi.
İnsan gece yatıp sabah kalktığında bağımlı olarak uyanmaz. Bu bir süreçtir, adım adım ilerler. Bu adımlar bağımlılığın gelişmekte olduğuna dair ciddiye almamız gereken işaretlerdir.
Hayatımıza yeni kelimeler girdi. Bunlardan biri “Nomofobi” (İngilizce “no-mobile-phone phobia”). Cep telefonundan ayrı kalındığında panikleme ve ümitsizliğe düşme korkusu. Bu kişilerde telefondan kısa bir süre uzak kalınması durumunda dürtüsel bozukluklar, öfke hâli ve odaklanma güçlüğü ortaya çıktığı gözlemlenmiştir.
“Phantom titreşim sendromu” ise her an telefon çalıyormuş hissi olarak biliniyor. “Hayâlet titreşim sendromu” olarak da bilinen bu bozuklukta telefon çalmasa bile kişi çalıyormuş hissine kapılır.
Textaphrenia, “mesaj takıntısı” olarak biliniyor. Bu bozuklukta kişiler e-posta ya da SMS’lerinin gidip gitmediğine dair bir kaygı yaşarlar.
Hayat şartları bizi bağımlı olmaya mı itiyor?
İçinde bulunduğumuz hayat şartlarının bize getirdiği yalnızlaşma ve yabancılaşma duygusu, artık gerçek ortamda değil, sanal ortamda var olmaya başlıyor. Ve her gün bununla sanal âleme yeni şeyler eklenerek insanlara hoş ve cazip gösterilmeye çalışılıyor. Yalnız yaşam sürmeye doğru itiliyor insanoğlu. Sonuç olarak mutsuz, memnuniyetiz, ağaçtan ve topraktan uzak yaşam süren, özünden koparılmış bir toplum hâlini aldık. Bunların hepsi psikolojik rahatsızlıklara yol açtığı gibi, telefon bağımlılığını da arttırıyor. Yalnızlık arttıkça, nomofobi olasılığı da artıyor.
Yalnızlık duygusu yaşayan insanlar, telefon ve sair sosyal siteler ile bağlarını kuvvetlendirirken, yüz yüze iletişim kurmayı yavaş yavaş azaltmaya başladılar. Bunun sonucu olarak yüz yüze iletişim eksikliği insanlarda yaygın bir şekilde “yalnızlık” duygusu uyandırmış oluyor.
Teknoloji yüz yüze iletişimi unutturdu. Yurt dışında yapılan bir araştırma sonucuna göre, günde toplam sekiz saatini sanal iletişim kurarak geçiren gençlerin konuşurken muhatapları ile göz kontağı kuramadıkları ya da gözlerini kaçırdıkları gözlemlenmiştir. İletişimse karşılıklı bir etkileşim sürecidir. Etkili iletişim bireyin kendisini tanımasına, tutumlarının farkında olmasına olanak sağlar.
Bağımlılık kişiye hem ruhsal, hem bedensel olarak zarar verir. Bağımlılığın bedensel zararlarına göz atacak olursak, uzun süre hareketsiz şekilde durmak, teknoloji kullanımına bağlı olarak iskelet ve kas sisteminde hasarlar oluşturur. Duruş bozuklukları ortaya çıkar. Göz ile ilgi problemlere ve dil becerilerinde gerilemeye yol açabilir. Psikolojik zararları ise özellikle çocuklarda ve gençlerde uygun olmayan içerikle karşılaşma riski arttığı gibi empati duygusunun körelmesine, acımasızca yapılan yorumlar sebebi ile kötülüğün sıradanlaşmasına, dikkat eksikliğinin ortaya çıkmasına ve artmasına, tahammül seviyesinin zayıflamasına sebep olabilir. Zamanı yönetme güçlüğü, gerçek hayata karışmaktan korkma, öfke ya da yoksunluk belirtileri gösterme gibi kaygı bozuklukları da yaşanabilir.
Araştırmalar, araba kullanırken mesaj yazmak ve gelen mesaja cevap vermenin alkollü araba kullanmak kadar tehlikeli olduğu ortaya koymuştur. İnsanlar araç kullanırken birkaç işi bir arada yapmaya çalışıyorlar. Hem yola, hem telefonun ekranına baktıkları için dikkatleri dağılıyor ve böylece hem kendi canlarını, hem başkalarının hayatını tehlikeye atmış oluyorlar.
Teknoloji bağımlılığı beyni nasıl etkiliyor?
Nörolojik düzeyde teknolojiyi aşırı derecede kullanmak, uyuşturucu, alkol ve diğer bağımlılık yapan maddeleri kullanmak ile aynı şey olmasa da beyin her iki bağımlılığı da aynı şekilde işler. Kişinin oynadığı oyunda üst seviyeye gelmesi veya resimlerine beğeni alması, beynin dopamin ve diğer iyi hissettiren kimyasalları salgılamasına neden olur. Zamanla kişi bu mutluluk hormonunun etkisini tekrar tekrar yaşamak ister. Bundan dolayı daha fazla beğeni ve oyun oynama isteği doğar.
Farkında değiliz ama teknoloji yüzünden beynimiz tembelleşiyor, daha çok unutuyoruz. Düşünme, sorgulama, araştırma gibi beyni besleyen yetilerimiz zamanla köreliyor. Son zamanlarda, ne sorulursa sorulsun, özellikle gençler ve çocuklar sorunun cevabını bilgisayarda arar oldular. Bu durum özellikle beyni gelişmekte olan çocukların düşünce gücünü ve öğrenme kapasitesini azaltmaktadır. Beyin çalışmazsa, bir süre sonra düşünce fonksiyonu yavaşlar ve unutkanlıklar kaçınılmaz olur.
Aşırı internet ve cep telefonu kullanımı sebebiyle aile içi ilişkilerde sorunlar yaşandığını görüyoruz. Eşlerin birbirlerine ve çocuklarına gereken ilgiyi göstermemeleri, telefonda çok fazla vakit geçirmeleri, aslî görevlerini ihmâl etmeleri sonucu aile içinde huzursuzluklar yaşanması kaçınılmaz oluyor. Ailesinin ve kendi yaşamından çaldığı zamanın değerini ancak sağlığını yitirdiği veya ailesini kaybettiğinde fark ediyor kişi.
Giden geri gelmiyor; bunun için zamanın, sağlığın ve sevdiklerinizin kıymetini bilin!
Nörolojik Hastalıklar için bilgi mi arıyorsunuz? Bu Yüzyılın Görmezden Gelinen Salgını: Dijital Demans makalesine göz atın ve Nörolojik Hastalıklar hakkında daha fazla bilgi edinin
Hepimiz dijital bunama durumundayız.
2012 yılında Alman sinirbilimci Manfred Spitzer bilişsel yeteneklerin bozulmasına neden olan dijital teknolojinin aşırı kullanımını tanımlamak için ‘Dijital Demans’ terimini türetti. Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Celal Şalçini, “Dijital demans, bu yüzyılın görmezden gelinen bir salgınıdır ve bu da gelecek nesillerimizi etkilemektedir.” diyor. Hepimizin, temel günlük görevleri bile tamamlayamayacak kadar dikkatimizin dağıldığı dijital bunama durumunda olduğuna dikkat çeken Şalçini, dijital demansın belirtilerini de sosyal izolasyon, hareket eksikliği, öfke, kısa süreli hafıza kaybı ve gelişimsel gecikmeler olarak sıralıyor.
Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Celal Şalçini, günümüz pandemisi olarak nitelendirdiği ‘Dijital Demans’ hakkında bilgi verdi.
İnsanlar zihinsel aktiviteleri makinelerin yapmasına izin veriyor
‘Dijital demans’ın 2012 yılında Alman sinirbilimci Manfred Spitzer tarafından bilişsel yeteneklerin bozulmasına neden olan dijital teknolojinin aşırı kullanımını tanımlamak için türettiği bir terim olduğunu belirterek sözlerine başlayan Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Celal Şalçini, dijital demansın bireylerin elektronik cihazlarda aşırı miktarda zaman geçirdiklerinde geliştiğini söyledi.
Spitzer’e göre insanların teknolojik cihazlar sayesinde, telefon numaraları, şifreler ve diğer bilgileri cihazlara depolayarak zihinsel aktivitelerini makinelerin yapmasına izin verdiklerini kaydeden Şalçini, “Bunun sonucunda gençler ve özellikle ergenlerin bilişsel yeteneklerinde bir düşüş görülmektedir. Dijital çağda büyüyen çocukların bilişsel sorunlar ve dikkat sorunları geliştirdiğini, ayrıca hafıza, organizasyon, muhakeme, problem çözme ve yüz yüze sosyal iletişimde sorunlar yaşadıklarını gösteriyor.” açıklamasında bulundu.
“Dijital demans”, bu yüzyılın görmezden gelinen bir salgını
Özellikle COVID-19 salgınının bizi eve hapsederek teknolojiye yönelik bağımızın artmasına neden olduğunu vurgulayan Şalçini, “Değişen dünyada uzaktan eğitim ve online iş imkanları arttı. Ayrıca son zamanlarda yapay zekanın baş döndürücü hızla artması teknolojiye bağımlılığımızı artırmakta ve dijital demans salgınının etkilerini hızlandırmaktadır. Dijital demans, bu yüzyılın görmezden gelinen bir salgınıdır ve bu da gelecek nesillerimizi etkilemektedir.” dedi.
Hepimiz dijital bunama durumundayız
“Bugün hepimiz, temel günlük görevleri bile tamamlayamayacak kadar dikkatimizin dağıldığı dijital bunama durumundayız.” ifadelerini kullanan Şalçini, “Başta Alzheimer hastalığı olmak üzere bunama yelpazesindeki hastalıklar yaşla birlikte artarken, dijital demans gelişen beyinleri olan çocukları bile etkileyebiliyor. Elektronik cihazların genç yaşta aşırı kullanımı, doktorlar ve psikologlar için artan bir endişe kaynağıdır. Sosyal izolasyon, hareket eksikliği, öfke, kısa süreli hafıza kaybı, gelişimsel gecikmeler dijital demansın belirtilerinden bazılarıdır.” diyerek dijital demansın etkilerine dikkat çekti.
Okumak için basılı medyaya teşvik edilmeli
Günümüzde okullarda bile kaçınılmaz olarak teknoloji kullanımının giderek arttığını kaydeden Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Celal Şalçini, “Gelecek nesillere teknolojiyi akıllıca kullanmayı öğretmek gerekiyor. Çalışmalar basılı materyalleri okumanın, okuduğunu anlamayı artırdığını gösteriyor. Bu sebeple okumak için tablet ve akıllı telefon yerine dergi, çizgi roman, gazete gibi basılı medyanın daha fazla kullanılması teşvik edilmeli.” önerisinde bulundu.
Değişim bizimle başlar
Beyni aktif ve sağlıklı tutmak için oyun oynama ve egzersiz yapmanın son derece önemli olduğunun bilindiğine dikkat çeken Şalçini sözlerini şöyle tamamladı:
“Açık hava sporları oynamak gerçek zamanlı problem çözmeyi teşvik eder. Çocukların teknolojik cihazlarda sadece dikkat artırıcı ve reaksiyon zamanı temelli oyunlar yerine en azından düşünmeye ve problem çözmeye izin veren satranç, scrabble, yapboz gibi oyunları oynamaları teşvik edilmeli. Ayrıca çocuklar ebeveynlerinin aynasıdır, gördüğünü uygular, duyduğunu değil. Değişim bizimle başlar.”
Teknoloji, sanki büyülü bir sihirli değnek gibi! İnternete girdiğinizde kedicik videoları karşınıza çıkabilir, sosyal medyada herkes kahvaltısını paylaşırken siz de ekşi limon yiyenlerden olabilirsiniz. Oyunlar ise sizi gerçek dünyadan uzaklaştırabilir, ama belki bir gün gerçek bir kahraman olursunuz. Teknolojiyi kullanırken güvenliğinizi de unutmayın, yoksa uzaylılarla mesajlaşabilirsiniz! Teknoloji eğlenceli bir dünya, ama dikkatli kullanmak ve gerçek dünyayı kaçırmamak önemli.
Teknoloji kullanımı, günümüzde hayatımızın hemen hemen her alanında yaygın olarak karşımıza çıkan bir olgudur. Teknoloji, işimizi kolaylaştırmak, iletişimimizi güçlendirmek, bilgiye erişimimizi artırmak ve eğlence imkanlarını genişletmek gibi birçok fayda sağlar. İşte teknoloji kullanımının bazı temel alanları:
İletişim: Teknolojinin en yaygın kullanım alanlarından biri iletişimdir. Cep telefonları, bilgisayarlar, tabletler ve internet gibi teknolojik araçlar, insanların hızlı ve kolay bir şekilde iletişim kurmasını sağlar. E-posta, sosyal medya platformları, anlık mesajlaşma uygulamaları ve video konferans araçları sayesinde insanlar dünyanın herhangi bir yerindeki kişilerle iletişim kurabilir.
İş dünyası: Teknoloji, iş dünyasında da önemli bir rol oynar. Bilgisayarlar, yazılım programları, bulut tabanlı hizmetler ve otomasyon sistemleri, iş süreçlerini hızlandırır, verimliliği artırır ve maliyetleri düşürür. Ayrıca, uzaktan çalışma imkanı sunan teknolojik araçlar, iş sürekliliğini sağlamak için önemli bir rol oynar.
Eğitim: Teknolojinin eğitim alanında kullanımı giderek artmaktadır. Bilgisayarlar, projeksiyon cihazları, akıllı tahtalar ve diğer teknolojik araçlar, öğretmenlerin dersleri daha etkileşimli hale getirmesine ve öğrencilerin daha aktif bir şekilde öğrenmesine yardımcı olur. Ayrıca, çevrimiçi eğitim platformları ve uzaktan eğitim imkanları, herkesin istediği zaman ve yerde eğitim almasını sağlar.
Sağlık hizmetleri: Teknoloji, sağlık sektöründe önemli gelişmelere yol açmıştır. Tıbbi cihazlar, yapay zeka destekli teşhis ve tedavi yöntemleri, sağlık kayıt sistemleri ve telemedicine (uzaktan tıp) gibi teknolojiler, sağlık hizmetlerinin daha etkin ve erişilebilir olmasını sağlar. Hastalar, uzaktan sağlık takibi yapabilir, doktorlarıyla çevrimiçi olarak iletişim kurabilir ve sağlık bilgilerine kolayca erişebilir.
Eğlence ve medya: Teknoloji, eğlence ve medya sektöründe de büyük bir etkiye sahiptir. Televizyonlar, müzik çalarlar, oyun konsolları, akıllı telefonlar ve diğer cihazlar aracılığıyla insanlar farklı medya içeriklerine erişebilir, müzik dinleyebilir, film izleyebilir ve oyun oynayabilir. Ayrıca, sosyal medya platformları ve diğer çevrimiçi platformlar, insanların içerik paylaşmasını, etkileşimde bulunmasını ve bağlantı kurmasını sağlar.
Bu sadece teknolojinin kullanımının bazı temel alanlarıdır. Teknolojinin hemen hemen her sektörde ve hayatın farklı alanlarında kullanıldığı görülmektedir. Ancak, teknolojiyi akıllıca ve dengeli bir şekilde kullanmak önemlidir. Bunun yanında, teknolojiye bağımlı hale gelmeden, zaman zaman teknolojiden uzaklaşarak gerçek dünyayı deneyimlemek ve sosyal ilişkileri güçlendirmek de önemlidir.
Çocuklara teknoloji kullanımını anlatmak önemlidir. İşte çocuklar için teknoloji kullanımının bazı temel noktaları:
İletişim: Teknoloji, aile bireyleri, arkadaşlar ve diğer insanlarla iletişim kurmanın bir yoludur. Çocuklara, teknoloji araçlarını kullanarak güvenli ve uygun şekilde iletişim kurmanın önemini öğretebilirsiniz. Örneğin, aile üyeleriyle video görüşmeler yapmak, sevdikleriyle mesajlaşmak veya uzaktaki arkadaşlarıyla oyun oynamak gibi etkinliklerde teknolojiyi kullanabilirler.
Bilgiye Erişim: İnternet, çocuklara dünya hakkında bilgi edinme imkanı sunar. Onlara doğru ve güvenilir kaynakları kullanmayı öğretmek önemlidir. Çocuklar, okul projeleri için araştırma yapabilir, yeni şeyler öğrenebilir ve ilgi duydukları konuları keşfedebilirler.
Eğitim: Teknoloji, çocukların eğitimine katkıda bulunabilir. Eğitici uygulamalar, çevrimiçi dersler ve interaktif öğrenme materyalleri gibi kaynaklar çocukların öğrenme sürecine destek olabilir. Ancak, çocukların teknolojiyi sadece eğitim amaçlı kullanmalarını teşvik etmek ve uygun içerikleri seçmelerine yardımcı olmak önemlidir.
Eğlence: Çocuklar için teknoloji, eğlence kaynakları sunar. Video oyunları, çevrimiçi oyunlar, çizgi filmler ve müzik gibi içeriklerle çocuklar keyifli vakit geçirebilir. Ancak, çocukların teknolojiyi sınırlı bir şekilde kullanmalarını ve dengeli bir yaşam tarzını benimsemelerini sağlamak önemlidir. Fiziksel aktiviteler, sosyal etkileşimler ve doğa ile bağlantı kurma gibi diğer etkinliklere de zaman ayırmalarını teşvik etmek önemlidir.
Güvenlik: Çocuklara internet ve diğer teknoloji araçlarını güvenli bir şekilde kullanmayı öğretmek önemlidir. Onlara kişisel bilgilerini paylaşmamaları, bilinmeyen kişilerle çevrimiçi iletişim kurmamaları, şüpheli içeriklere erişmemeleri ve dijital zorbalığa maruz kalmamaları gerektiğini anlatmak önemlidir. Ayrıca, çocukların teknoloji kullanımını denetlemek ve uygun yaş sınırlamalarını belirlemek de önemlidir.
Çocuklar için teknoloji kullanımıyla ilgili olarak, ebeveynlerin rehberlik ve denetim sağlaması önemlidir. Çocukların teknolojiyi güvenli, dengeli ve yaratıcı bir şekilde kullanmalarını teşvik etmek, aynı zamanda gerçek dünyadaki etkinliklere de zaman ayırmalarını sağlamak önemlidir.
Ancak çocuklara teknoloji kullanımını anlatırken onların diline uygun olarak anlatmak konuyu daha iyi anlamalarına sebep olacaktır. Şimdi size teknoloji kullanımını çocuklara aktaracağınız bir metin yazıyorum:
Haydi, teknolojiye bir göz atalım! Teknoloji, sanki büyülü bir sihirli değnek gibi düşünülebilir. Bir tuşa basıyorsunuz ve tüm dünya parmaklarınızın ucunda! İstediğiniz her şeyi yapabilirsiniz, ama dikkatli olun, bu büyüde bazen tuhaf şeyler de olabilir.
Mesela, internet denen bu gizemli dünya var. İnternet, sanki sonsuz bir bilgi denizi. Her şeyi öğrenmek isterseniz Google’ın kapısını çalabilirsiniz. Ama uyarı olsun, bazen aradığınız şeyleri bulmak yerine bir sürü kedicik videosuyla karşılaşabilirsiniz. Şaşırtıcı bir şekilde, her zaman bir kedi çıkıyor karşınıza!
Bir de sosyal medya denen bu tuhaf yer var. Orada insanlar, hayatlarının her anını paylaşıyorlar. Kahvaltılarını, seyahatlerini, hatta tuvaletlerini bile! Sanki hep bir yarış varmış gibi, kim daha ilginç bir fotoğraf paylaşır diye. Belki de bir gün ben de, “Bugün ekşi limon yedim” diye bir paylaşım yaparım, kim bilir?
Teknolojiyle oyun oynamak da çok eğlenceli! İnanılmaz grafiklere, heyecan dolu maceralara ve sevimli karakterlere sahip oyunlar var. Bir an kendinizi oyun dünyasında bulabilirsiniz. Ama unutmayın, gerçek dünyayı da keşfetmek önemli! Oyunlarda kahraman olmak güzel ama dışarıda gerçek bir kahraman olabilirsiniz. Belki de köpeğinizi kurtarırsınız veya etrafta dolaşan bir ejderhayı yola getirirsiniz.
Son olarak, teknolojiyi kullanırken güvenliğinizi de düşünmelisiniz. İnternette dolaşırken tuhaf karakterlerle karşılaşabilirsiniz. Kim bilir, belki de bir uzaylı sizinle mesajlaşmak isteyebilir! O yüzden kiminle konuştuğunuzu, kişisel bilgilerinizi paylaşmamayı unutmayın.
İşte böyle, teknoloji biraz sihirli bir dünya gibi. Eğlenceli, bazen tuhaf, ama bir o kadar da bize büyük fırsatlar sunan bir şey. Yeter ki onu akıllıca kullanalım ve gerçek dünyayı da kaçırmayalım!
Eğer bu konuda destek almak isterseniz benimle iletişime geçebilirsiniz.
Bitcoin ve altcoin piyasasında son dönem yapay zeka coinleri dikkatleri üzerine çekmeye başladı. Bir çok yapay zeka koini var.
Bitcoin ve altcoin piyasasında son dönem yapay zeka coinleri dikkatleri üzerine çekmeye başladı. Bu bağlamda bir çok yapay zeka odaklı kripto para birimi piyasada yer alıyor. Bu noktada Bitwise CEO’sundan önemli açıklamalar gelmiş durumda.
Altcoin piyasasında yeni bir hareketlenme
Bitwise CEO’su Hunter Horsley, yakın tarihli bir tweet’te görüşlerini paylaşıyor. Horsley, yapay zekanın teknoloji meraklılarının ve sektör uzmanlarının dikkatini çektiğini söylüyor. Benzer şekilde yapay zekanın (AI) altcoin dünyası için dönüştürücü gücüne olan inancını paylaşıyor. Horsley, AI ve blockchain teknolojisinin çeşitli sektörlerde kesişip devrim yaratabileceği iki önemli boyutun altını çizdi.
Horsley’nin ilk odak noktası orijinallik. Buna göre, içerik yaratma patlamasıyla karakterize edilen dijital bir manzarada orijinalliği doğrulama zorluğu var. AI teknolojisi gelişmeye devam ettikçe, çok miktarda görüntü, ses ve yazılım üretecek. Ancak bu içerik artışı, gerçek olanla olmayanı ayırt etme sorununu da beraberinde getirecek. Sürekli artan sahtekarlık, deepfake ve intihal tehdidine karşı savunma çok önemli hale geliyor.
Sorunun üstesinden nasıl geleceğiz?
Horsley, bu sorunu çözecek çözümü de veriyor. Ona göre, genel/özel anahtar kriptografisi ve sıfır bilgi kanıtları gibi kriptografik araçlar önemli. Ayrıca altcoin dünyasının temeli blok zinciri teknolojisinin ehemmiyetli bir rol oynayabileceğini öne sürüyor. Bu araçları üstü kapalı bir güvenle ölçeklendirip dağıtarak blok zincirleri, yaratılanların, yaratıcıların ve bireylerin gerçekliğini doğrulamak için güvenilir bir platform görevi görebilir. Neticede yanlış bilgi ve dolandırıcılıkla ilişkili riskleri azaltabilir.
Horsley tarafından vurgulanan ikinci boyut yeni ortaya çıkan ihtiyaçlarla ilgili. Buna göre, insan müdahalesi olmadan işlem yapabilen, dengeleri tutabilen ve bilgi depolayabilen otonom yapay zeka aracılarına yönelik ortaya çıkan ihtiyaca odaklanıyor. Diğer taraftan yapay zeka gelişiyor. Yapay zeka aracıları görevleri ve projeleri bağımsız olarak yürütme konusunda daha yetenekli hale geliyor. Hassas bilgileri işleme ve finansal işlemleri güvenli bir şekilde gerçekleştirme becerileriyle ilgili sorular ortaya çıkıyor.
Bu noktada Horsley önemli sorular soruyor. AI temsilcilerine bütçeleri yönetme ve sözleşme imzalama konusunda nasıl güveneceğiz? Birbirleriyle nasıl güvenli işlemler yabpcaklar ve varlıkları emanet edecekler? Horsley, bu zorlukların üstesinden gelmek için çözümlerin önemli olacağını söylüyor. Ayrıca blockchain teknolojisinin, stablecoin’lerin, akıllı sözleşmelerin önemine dikkat çekiyor. Merkezi olmayan finansın (DeFi) ve henüz geliştirilmemiş diğer çözümlerin değerli hale geleceğini savunuyor. Altcoin dünyası ile ilgili bu yenilikler, yapay zeka aracılarının otonom bir şekilde etkileşim kurmasını sağlayacak. Ayrıca işlem yapması için güvenli ve şeffaf bir çerçeve ortaya koyacak. Neticede makineden makineye değer alışverişi için yeni imkanlar sağlayacak.
Benzer düşünceler söz konusu
Hunter Horsley’nin tweet’iyle başlayan sohbet koyulaştı. Circle CEO’su Jeremy Allaire’in tamamen aynı fikirde olduğunu ifade etmesiyle hızla ivme kazandı. Allaire, AI ve blockchain teknolojisinin doğası gereği uyumlu olduğunu söylüyor. Bu bağlamda daha verimli ve güvenli bir dijital ekosistem oluşturmak için birbirlerinin güçlü yönlerinden yararlanabileceği fikrini sunuyor. Verilerin kaynağı, makine tarafından üretilen ve uygulanan sözleşmeler ve makineler arası değer değişimi, yapay zeka ve blok zincirinin yakınsamasının önemli etkiye sahip olabileceği alanlar olarak vurgulanıyor. Halihazırda, çeşitli amaçlar için zincir üstü cüzdanlar kullanan ve USDC gibi stablecoin’ler kullanan AI botlarına dair raporlar var. Bu örnekler, gerçek dünya uygulamalarının ortaya çıkmaya başlamasıyla yapay zeka ve kripto para birimleri arasındaki artan sinerjiyi örnekliyor.
Kriptokoin.com olarak değindiğimiz üzere kripto para dünyasında bir çok yapay zeka odaklı kripto para birimleri bulunuyor. Buna göre ilk 5 içerisinde altcoin The Graph, Render Token, Injective, SingularityNet ve Oasis yer alıyor. Sonraki sıralamada ise Ocean Protocol, Fetch.ai, iExec RLC, Numeraire ve Insure DeFi yer alıyor.
Yapay Zeka, Web3 ve Metaverse sektörleri, günden güne büyüyor, peki ya bu sektörlerin gelişimi, ilgili kripto paralara nasıl yansıdı?
Yapay Zeka, Web3 ve Metaverse sektörleri, günden güne büyüyor, peki ya bu sektörlerin gelişimi, ilgili kripto paralara nasıl yansıdı?
Yakın zamanda birçok şirket Yapay Zeka, Web3 ve Metaverse alanlarına olan yatırımlarını artırdı. Kripto paralarda da büyük bir söz sahibi olan bu alanlar, yükselişleri de beraberinde getirdi. Son bir aylık tabloya bakıldığında, Yapay Zeka, Metaverse ve Web3 bazlı kripto paralarda devasa artışlara şahitlik ettik. Bu gelişmeler, ilgili alanlardaki kripto paralara nasıl yansıdı? En çok hangi sektörle ilgili kripto paralar ön plana çıktı?
Yapay Zekada Neler Oldu?
Yapay zeka teknolojisi, global olarak neredeyse her alanda kullanılmaya başlandı. İnsanlara birçok açıdan kolaylık sağlayan bu teknoloji, şirketlerin yeni göz bebeği haline geldi. Diğer teknolojilere oranla çok daha fazla kullanım alanı ve kolaylığı sunan yapay zeka, kripto endüstrisinde de büyük bir pay sahibi oldu.
Geçtiğimiz günlerde Big Tech firması Microsoft’un başkanı olan Brad Smith, yapay zeka gelişimiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Smith, hükümetlere ve şirketlere yapay zeka konusunda çağrı yaparak, bu alandaki çalışmalarını artırmaları gerektiğini belirtti. Dünyanın önde gelen firmalarının yapay zekaya bu şekilde pozitif bakması, hem bireylere hem de kurumsallara bir kapı açar hale geldi.
Birkaç hafta önce de teknoloji devi Tesla, yapay zeka eğitimli robotlarını güncelledi. Yapay zeka sayesinde yürüyebilen, eşyaları toplayabilen ve nesneleri tanıyabilen robotlar, dünya çapında bir ilgi yarattı. Özellikle de Tesla’nın sahibinin Elon Musk olması, akıllara kripto paraları getirdi. Kripto paralar ile yakınlığıyla bilinen Musk, hem Tesla’da hem de sosyal medya gönderilerinde kripto taraflı paylaşımlarına devam ediyor.
Dünya devi Amazon, yapay zeka faaliyetlerini sıkılaştırdı. Ürün ve müşteri arasındaki mesafeyi en aza indirmek için yapay zeka teknolojisini kullandığını belirten Amazon, yapay zeka teknolojisine bir damga daha vurdu. Amazon’un Kuzey Amerika ve Avrupa Operasyon Hizmetleri Başkan Yardımcısı StefanoPerego’nun Amazon operasyonlarının çeşitli yönlerinde yapay zekanın rol oynadığını belirtmesi, bu alan ile ilgili yakın zamandaki en büyük gelişmelerden biri oldu.
Gelişmelerin Yapay Zeka Coin’lerine Yansıması
Kısa sürede böylesine bir gelişim gösteren yapay zeka teknolojisi, bu alanla ilgili kripto paraları adeta uçurdu. Bitcoin’e rağmen ayakta durarak değer kazanan yapay zeka coin’leri, yatırımcının ilgi odağı haline geldi. Ayrıca yapay zeka projeleri, genellikle de günün en çok değer kazanan kripto paralaları arasına girmeyi başardı.
Render Token (RNDR) ve SingularityNet (AGIX) Patlama Yaptı!
Yapay zeka bazlı coin’lerden öne çıkan isimler, Render Token (RNDR) ve SingularityNet (AGIX) oldu. RNDR’yi ele aldığımızda, bu kadar kısa zaman aralığında piyasada büyük bir yer kaplaması, yapay zeka coin’lerini öne çıkartan başlıca sebeplerden biri oldu. Yalnızca 11 gün içersinde yüzde 81’e yakın artış gösteren RNDR, yapay zekayla ilgili kripto paraları adeta sırtladı.
Bu alanda parlayan bir diğer isim SingularityNet (AGIX) odu. RNDR’a oranla daha önceden de bilinen AGIX, son zamanlardaki yapay zeka gelişmeleriyle birlikte alev aldı. Mayıs başında yüzde 43,58’lik bir yükselişe imza atan AGIX, Bitcoin’in geri çekilmesiyle birlikte biraz da olsa değer kaybetmişti. Fakat BTC’nin yukarı yönlü fitilini yakması, AGIX’i tetikleyerek saatler içersinde yüzde 24’e yakın bir yükselişe zemin hazırlamış oldu.
Metaverse’de Neler Oldu?
Bir zamanlar fırtınalar estiren metaverse, Mayıs ayındaki gelişmeler ile tekrardan gündeme geldi. Dünyanın önde gelen firmalarının metaverse destekli çalışmalar yapması, hükümetlerin metaverse destekli adımlar atması gibi birçok gelişme yaşandı. Bu gelişmelerden sonra metaverse’ün başlıca coin’lerinde de sıçramalar görüldü.
Metaverse ile ilgili gelişmelerin en çarpıcı olanı, Apple’dan geldi. Apple’ın artırılmış ve sanal gerçeklik teknolojilerinin birleşimi “karma” başlığının kesinleşmesi, metaverse teknolojisini yeniden sahneye çıkardı.5 Haziran’da karma başlığını piyasaya sürmeye hazırlanan teknoloji devi Apple, uzun zamandır sessizliğini koruyan ve popülaritesi giderek azalan metaverse‘ü adeta diriltti.
Hükümetlerden de destek almaya başlayan metaverse konusu, küresel olarak daha ciddi bir hal almaya başladı. Birkaç gün önce Çin’in doğusundaki Jiangsu eyaletinin başkenti Nanjing, Metaverse Teknoloji ve Uygulama Yenilik Platformu’nun açılışını yaptı. Nanjing metaverse’e yönelik bu hamlesini, ülke çapında metaverse teknolojisini benimseme ve geliştirmeye teşvik etmek şeklinde nitelendirdi.
Metaverse’ü üst sıralara taşıyan bir hamle de Çinli teknoloji devi Alibaba Cloud’tan geldi. Avalanche blockchain’i üzerinde Metaverse Launchpad oluşturulacağını belirten Alibaba Cloud, metaverse alanının en büyük destekçilerinden biri oldu. Şirket Cloudverse adlı geliştirme ortamını, şirketlerin müşterileriyle etkileşim kurmanın yeni yollarını denemek ve bulmak için metaverse alanlarını özelleştirmesi ve sürdürmesi için uçtan uca bir platform sağlamak üzere tasarladığını belirtti.
Metaverse furyasına dahil olan Apple, bir zamanlar milyonlarca oyuncuya ev sahipliği yapan Axie Infinity’i App Store’a dahil ettiğini açıkladı. Başta Latin Amerika ile Güney Asya’da kısıtlı bir kitleye açılan AxieInfinity, zamanla diğer ülkelerde de App Store’da aktif hale gelecek. Axie Infinity’nin yaratıcısı Sky Mavis şirketi, play to earn kripto oyununun bundan sonra Apple Store’da yer alacağını belirtti.
Metaverse Coin’leri, Sessizliğini Bozdu!
Apple, Ali Baba, hükümetler gibi etkenlerin son zamanlarda aktif rol aldığı metaverse, bu gelişmeleri ilgili coin’lerine de yansıttı. Uzun zamandır bir atak yapmayan metaverse coin’leri, yaşanan bu gelişmeler ile birlikte harekete geçti. Özellikle de Axie Infinity’nin (AXS) App Store’a eklenmesi, AXS coin’de devasa artışlar yarattı.
Axie Infinity’nin (AXS) ve Decentraland (MANA) Tekrardan Parladı
App Store’a dahil edilen AXS, sıçrama yaparak anlık 8,50 doları gördü. Yüzde 31,55’lik bir artış gösteren AXS, aynı zamanda uzun süredir düşen trendini kırdı. Temel ve teknik analiz bakımından metaverse coin’lerinin yükselişine öncülük eden AXS, kısa süre sonra bu haber etkisini kaybederek 6,84 dolara çekildi.
Metaverse denilince akla gelen ilk coin’lerden Decentraland (MANA), 0,54 dolara sıçrama yaparak yüzde 23,24 oranında değer kazanmıştı. Fakat haberlerin etkisini kaybetmesiyle geri çekilen metaversecoin’lerinin başında oldu. Güncel olarak 0,458 dolara gelen MANA, metaverse evrenindeki gelişmeler ile birlikte patlama fırsatı yakalamıştı.
Web3’te Neler Oldu?
Geçmiş dönemlerde patlama yapan Web3 konusu, yakın zamandaki yatırımlar ve yenilikler ile tekrardan güç buldu. Özellikle de oyunlar üzerindeki artı yönleriyle şirketlerin ilgisini çeken Web3, adından söz ettirmeye devam ediyor. Teknolojinin her dakika gelişmesi, oyun sektörünün canlılığı gibi unsurlar, Web3’e olan eğilimi daha da canlı kılıyor.
Web3’ün direkt olarak trend yakaladığı gelişme, Ripple tarafından geldi. Japonya’nın önde gelen finans firmalarından SBI Japan’in Web3 çalışmaları için Ripple ile çalışmaya başlaması, hem Ripple ekosistemi hem de Web3 için büyük bir adım oldu.SBI Japan, hem kripto endüstrisi hem de Web3 hizmetleri kapsamında yeni hamleler olduğunu belirmişti.
Ripple’ın önde gelen ortakları ve SBI Japan, Web3’e yönelik hizmetlerini güçlendirme yolunda çalışmalara başladı. İki tarafında ortak olarak yaptığı açıklama doğrultusunda bu hamle, Web3 ve Ripple aracılığıyla yapılan teklifler de dahil olmak üzere kriptoyla ilgili daha fazla kurumsal müşteriyi çekmeyi amaçlıyor.
Web3’le ilgili sıcak gelişmelerden biri, Polygon Kurucu Ortağı Sandeep Nailwal’dan geldi. Web3 oyunlarının kripto endüstrisinin benimsenmesinde büyük bir rol üstleneceğini belirten Nailwal, bu alandaki çalışmaların artırılması gerektiğini vurguladı. Web3 teknolojisinin oyunların gelişimi üzerinde etkileri yalnızca Polygon değil, pek çok ekosistem tarafından farkedilmeye başlandı.
Web3 Coin’lerinde Volatil Hareketler Yaşandı
Web3 bazlı coin’ler, diğer teknoloji alanlı kripto parala göre daha hareketli bir fiyat yapısı sergiledi. Zaman zaman anlık hareketleriyle dikkat çeken Web3 coin’leri, piyasadaki hacmin de kayda değe bir kısmına sahip. Web3 coin’leri arasında öne çıkan isimler Conflux (CFX) ve Stacks (STX) oldu.
Conflux (CFX) ve Stacks (STX), Web3 Coin’lerini Taşıdı
CFX’in Mayıs ayı ortalarında yüzde 53,25 oranında bir artış yaşayarak diğer Web3 coin’lerini tamamiyle solladı. 0,22 dolardan 0,35 dolara anlık olarak yükselen CFX, günler içersinde devasa bir fiyatlama yapmış oldu. Şu an için 0,30 dolardan işlem gören popüler Web3 coin’i, yüksek hacmini koruyor.
CFX’ten sonra parlayan bir diğer coin ise Stacks (STX) oldu. CFX kadar etki yaratamayan STX, yüzde 23,46 yükseldi. Hatta sert fiyat düşüşleriyle bilinen STX, Web3’teki bu gelişmelerden sonra ayağa kalkarak bir yükseliş ivmesi yakaladı. Haber değerlerinin azalmasıyla tekrardan arka plana düşen STX, güncel olarak 0,59 dolardan alıcı buluyor.
Hangi Taraf Zaferle Ayrıldı?
Yapay Zeka, Metaverse ve Web3, yakın zamandaki gelişmeleriyle kendi aralarında adeta savaşa girdi. Dünyanın en önemli şirketlerinin bu alanlara yatırım yapması, sektör bazlı kripto paraların fitilini ateşlemişti. Sekörleri karşılaştığımızda, hepsi birbirinden önemli desteklerde, söylemlerde ve faaliyetlerde bulundular.
Kripto paralar şeklinde konuyu değerlendirdiğimizde ise Yapay Zeka teknolojisiyle ilgili Çin’lerin daha çok yükseliş sergilediği, bu yükselişlerin daha da istikrarlı olduğu görülüyor. Metaverse ve Web3 furyasındaki coin’ler, haberlerin üstünden zaman geçmesiyle adeta çöküşe geçti. Fakat Yapay Zeka projeli coin’ler, daha iyi bir performans sergileyerek fiyatı yukarlarda tutmaya çalışıyor. Böylelikle de bu zorlu rekabetin kazananı “Yapay Zeka” oldu.
Hoşluk ve Bakım Fuarı, 27-30 Nisan tarihleri ortasında hoşluğa istikamet verecek.
Güzellik dalındaki son teknolojiler, ameliyatsız gençleşmenin sırları, medikal estetikte son trendlerin görücüye çıktığı Hoşluk ve Bakım Fuarı, 27-30 Nisan tarihleri ortasında İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Stant Sarayı’nda 35. kere düzenlenecek.
Dünya markalarının yanı sıra yerli ve ulusal üretim hoşluk aygıtları, saç, spa, wellness ve fitness ile ilgili en gelişmiş aygıt, teknoloji, ekipman ve yolların dört gün boyunca sergileneceği fuar alanında; uzman, yerli ve yabancı tabipler, plastik cerrahlar, estetik ve hoşluk uzmanları, dermatologlar, kuaförler, makyaj sanatkarlar ve öteki dal profesyoneller bir ortaya gelecek.
Güzellik ve bakım bölümünün buluştuğu aktiflikte sunulacak yeni hoşluk ve bakım usullerini, cilt gençleştirme uygulamalarını, medikal estetikte son teknolojileri sizin için derledik.
Mormed Kozmetik Yanlış uygulamaların önemli sıkıntılara sebep olduğu lazer epilasyon, bölgesel incelme ve cilt bakımı kategorilerinde faal ve dünya standartlarında hoşluk teknolojileri geliştiren Mormed Kozmetik, fuarda yeni aygıtlarını görücüye çıkaracak.
Bolat Medikal Bolat Medikal, son devirde DermAC Peel, Derm Age Pro Peel, DermAGE Pumpkin Peel, DermWT Peel, Viales Antiaging Peptide eserleriyle hoşluk dünyasına yenilikler kazandırıyor. DermAGE Pumpkin Peel; bal kabağı ekstresi, glikolik asit ve salisilik asit kompozisyonu sayesinde cilt yenilenmesini hızlandırıyor ve antiaging tesir gösteriyor. Asitlerin varlığı sayesinde akne ve leke üzere oluşumların da gelişmesini önlemeye yardımcı oluyor. DermWT Peel; içeriğindeki yüzeysel soyucu, anti-oksidan ve tirosinaz inhibitörleri bulunan altı etken unsur yardımıyla cilde ziyan vermeden yenileme sağlayan bir kimyasal peeling formülü. Viales Antiaging Peptide ise; beş farklı biyomimetik peptit, yüzde 1 hyalüronik asit ve toplamda 59 farklı etken unsur sayesinde gençleştirme tesirini ciltte çabucak gösteriyor.
Expertyol Expertyol, manikür-pedikür alanında dünyanın güçlü markaları ortasında yer alan Staleks ve fırça markası Roubloff’un farklı modelleriyle uzmanların el yapılarına uygun konforu sunuyor. Et pensi, ince ve şık uç yapılarıyla en eksiksiz manikürü yapmayı sağlayan Et makası, 3 farklı sertlik derecesiyle her türlü törpüleme sürecinde uzmanların gereksinimini karşılıyor. Birebir vakitte kullan-at modellerle de bireye özel kullanım imkanı sunan zımpara, farklı başlıklarıyla uzmanlara istediği modelleri kullanma imkanı tanıyan itici, kuru manikürün olmazsa olmazı frez uçlar ve Roubloff markasının tırnak uzmanları için tasarlanmış olan fırçaları Expertyol’un eser kümesini oluşturuyor.
İşkar Uluslararası alanda ve Türkiye’de güçlü Ar-Ge çalışmaları ile eser tasarımı ve dizaynı geliştiren İşkar, eseri kullanan tüm kliniklere, hastanelere ve hoşluk merkezlerine, teknik servis hizmeti ve eğitim de veriyor. Uygulama sonuçlarında inanca büyük ehemmiyet vererek, üretim yeteneklerini en son teknolojilerle optimize eden firmanın aygıtları, Kozmetik Ce evrakına sahip.
Dore Medikal Dore Medikal, teknolojiyi ve trendleri yakından takip edip, medikal ve kozmetik alanında tüm gelişmeleri en süratli formda bölüme sunuyor. Hoşluk ve bakım alanında lazer aygıtları ile öne çıkan marka, uzman takımıyla verdiği dayanakla itimadı ve sıhhati önde tutuyor. Satışa sunduğu patentli markaların tüm sertifikalı eğitim ve bilgi programlarını bünyesinde veren firmanın, özel ve ileri teknoloji aygıtları fuarda yer alacak. Aktiflikte, dünyada tek ağrısız ve acısız turbo soğutmalı, en fazla 4-5 seansta tüyleri yok Doreice Lazer, soğuk hava üfleme ve buz başlıklı Diodex aygıtlarının yanı sıra, zayıflama ve cilt bakım aygıtları da görücüye çıkacak.
CosmeticMed CosmeticMed, genç, dinamik ve uzman grubunun özverili çalışmalarıyla müşterilerine başarılı bir halde hizmet sunuyor. Hastaneler, tıp merkezleri, poliklinikler, hoşluk salonları, ulusal ve memleketler arası pazarda alanı ile ilgili her türlü hizmeti sunan firma, hoşluk kesimindeki yerini koruyor.
Estezone Estezone, estetik kesiminde faaliyet gösteren hastane, klinik ve estetik merkezlerine gereksinim duydukları aygıt ve yedek kesim gereksinimlerini karşılamak ve tıpkı vakitte aygıtlar ile ilgili oluşan arızaları en kısa müddette tahlile kavuşturmak için profesyonel grubu ile hizmet veriyor. Marka, Arion Alexandrite Lazer, EpiCare-Zenith, Light Age Epicare DUO, Light Age Epicare LPX, EpiCool, Zimmer Cryo-6, EsteSlim, EsteSculpt, Elazer, PicoZone, SkinZone, GoldZone, Lazer Epilasyon Gözlüğü eser ve aygıtlarıyla daldaki yerini güçlendiriyor.
Kanser, kalp ve birçok teneffüs yolu hastalığını önlemek gayesiyle aşı geliştirilebileceği açıklandı. Bu tıbbi uzmanlık kapasitesi, gücünü tümüyle Kovid-19 aşısı üretmek için kullanılan mRNA teknolojisinden alırken, balinaların kansere yakalanmaması aşı tedavisinde kritik değere sahip.
Kovid-19 aşısı üreten şirketlerden biri olan ABD merkezli Moderna’nın baş tıbbi sorumlusu Dr. Paul Burton, geçtiğimiz günlerde firmanın 5 yıl üzere kısa bir süre içinde “her türlü hastalık” için aşı üretebileceğine inandığını açıkladı. Bu açıklamanın ardından pandeminin bilim dünyasına etkisi gündeme geldi. Hürriyet’ten Pelin Aykın’ın haberine göre, Burton, Kovid-19 aşısında kullanılan “mesajcı RNA” (mRNA) teknolojisiyle kanser, kalp ve birçok teneffüs yolu hastalığına karşı aşı geliştirilebileceğini bildirdi. Bilim insanları da kelam konusu metot sayesinde bilimsel çalışmaların 10-15 yıl ileriye gittiğini söyledi. Uzmanlara göre, aşı ve testlerin geliştirilmesi için olağanda 10 yıldan fazla vakit alacak teknikler, Kovid-19’un çıkışından bu yana eşsiz bir hızda ilerledi.
HIZLANMASINI SAĞLADI
Guardian’a konuşan ve İngiltere’de London School of Hygiene & Tropical Medicine’de moleküler biyolog olan Prof. Brendan Wren, “Pandemiden önce aşılar için altın bir çağın gelişini bekliyorduk, lakin bir savaş sırasında olduğu üzere, bir pandemi sırasında teknoloji çok daha hızlı gelişme eğiliminde. Farklı aşı teknolojisi platformlarının hızla gelişmesi bir umut ışığı oldu” dedi. Çoklukla yeni bir teknoloji olarak sunulsa da şirketlerin aslında 20 yıldır çoğunlukla kansere karşı mRNA aşıları üzerinde çalıştığı biliniyor. Lakin pandeminin, bu teknolojinin üretime taşınması ve milyonlarca beşerde etkisinin kanıtlanması için finansman ve siyasi güç kazandırdığı tabir edildi. Gerçekten, pandeminin başlamasının ardından öteki hastalıklar için mRNA aşılarını araştıran denemelerin sayısında da büyük bir artış oldu.
DENEMELER BAŞLADI
ABD’deki Ulusal Sıhhat Enstitüsü, geçen ay HIV virüsü için üç deneysel mRNA aşısının denemelerini başlatırken, BioNTech halihazırda sıtma, zona ve grip için mRNA aşılarının denemelerini yapıyor. Moderna ayrıyeten mRNA aşılarını grip, RSV virüsü, Zika virüsü, sitomegalovirüs (çocuklukta doğum kusurlarının önde gelen nedenlerinden biri) ve potansiyel bir pandemi tehdidi olan Nipah virüsüne karşı test ediyor. Ayrıyeten Moderna, bir tıp cilt kanseri olan 157 şahısta mRNA tabanlı kanser aşısının denemesinin ön sonuçlarını açıkladı. Aşının mevcut immünoterapi ilacı “Keytruda” ile verildiğinde, Keytruda’yı tek başına almaya kıyasla mevt veyahut kanserin tekrarlama riskini yüzde 44 azalttığı bildirildi. BioNTech ayrıyeten bu yıl İngiltere’de kanser aşısı adaylarından birinin denemesini başlatmayı planlıyor. Bu cins aşıların 2030 yılına kadar çok sayıda hasta tarafından erişilebilir hale gelmesi bekleniyor. Kanser için mRNA tabanlı aşı geliştirmenin bulaşıcı bir hastalığa kıyasla çok daha kahır olduğunu belirten uzmanlar, “Kovid-19’a karşı yapılan aşılamada herkese birebir aşı uygulandı. Lakin kanserde her aşının şahsa özel olması lazım” dedi.
mRNA FORMÜLÜ NEDEN KIYMETLİ?
Maya veya tavuk yumurtası üzere biyolojik sistemlerde üretilen klâsik aşıların tersine mRNA aşıları, ilaca misal bir biçimde kimyasal olarak sentezleniyor. İngiltere’de Oxford Üniversitesi “Oxford Vaccines Group” Yöneticisi Prof. Sir Andrew Pollard, “Bu çok büyük bir ilerleme, çünkü temelde her seferinde birebir sentetik süreç bulunuyor. Bu da bizim onu ölçeklendirme imkanına sahip olduğumuz manasına geliyor” kelamını kullandı.
KANSERİN ANAHTARI BALİNALARDA OLABİLİR
Aşı geliştirmek için balina üzere devasa boyuttaki kimi hayvanların kansere neden yakalanmadığıyla ilgili araştırmaların yapıldığı bildirildi. Cambridge merkezli Wellcome Sanger Enstitüsü ve Londra Zooloji Derneği’nin araştırmasına göre, balinalarda kanser oranı çok düşükken, köpekler ve kediler için kanser önde gelen mevt nedenlerinden biri. Yarasalar da kansere karşı nispeten âlâ korunurken, fareler kansere karşı savunmasız. İnsanlarda ise kanser yılda ortalama 10 milyon mevte neden oluyor. Araştırmanın lideri Alex Cagan, bir hayvanın sahip olduğu hücre sayısı arttıkça kansere yakalanma riskinin de arttığını belirterek, balinalardaysa çok fazla hücre olmasına rağmen bu durumun yaşanmadığına dikkat çekti. Bu sebeple, balinaların kansere yakalanma riskinin neden düşük olduğu, aşı çalışmalarında kritik bir değere sahip.
Birtakım beşerler Bitcoin’in dijital altın olduğuna inanırken, öbürleri bunun fare zehri olduğunu düşünüyor. Pekala ChatGPT ne düşünüyor?
Bazı beşerler Bitcoin’in dijital altın olduğuna inanırken, diğerleri bunun fare zehri olduğunu düşünüyor. Pekala yapay zeka bunun hakkında tam olarak ne düşünüyor? ChatGPT yapay zeka bot’una tam da bu pahalı soruyu sormaya karar verdik. ChatGPT’nin BTC satın almak için verdiği en bedelli 10 nedeni öğrenmek için okumaya devam edin.
AI: Neden kripto ve internet üzere oyun değiştiren teknoloji
Arada sırada dünyayı değiştiren bir şey gelir. Radyo, televizyon, internet, akıllı telefon ve son vakitlerde Bitcoin ile oldu. Daha da yakın vakitte, ChatGPT isimli yepyeni bir yapay zeka aracının, neredeyse her kolu makul bir kapasitede bozma ve nihayetinde insan hayatını sonsuza dek değiştirme potansiyeline sahip olduğu tespit edildi.
Yukarıda belirtilen teknolojilerin aksine, yapay zeka, istemlerinize karşılık olarak düşünebilir ve kararlar alabilir. Araç, ana akım ve toplumsal medyanın her yerinde ve çeşitli enteresan biçimlerde kullanılmaya başlandı. Influencer hesapları, yalnızca sorular sorarak ve sonuçları paylaşarak büyük ilgi görüyor. Beşerler onun ne düşündüğünü bilmek için can atıyor üzere görünüyor. Öyleyse neden cümbüşe katılmıyoruz?
ChatGPT neden Bitcoin satın almanız gerektiğini düşünüyor?
ChatGPT’ye şu soruyu yönelttik: Bitcoin satın almanın nedenleri nelerdir? Toplamda on tane istedik ve özellikle kar için satın almamasını söyledik. İşte ortaya çıkan şey:
Ademi merkeziyetçilik: Bitcoin, merkezi olmayan bir ağ üzerinde çalışır; bu, rastgele bir hükümet, merkezi otorite veyahut finans kurumu tarafından kontrol edilmediği manasına gelir. Kimi beşerler merkezi olmayan bir finansal sistem fikrine inandıkları için BTC satın alıyor.
Güvenlik: Bitcoin ile yapılan süreçler inançlıdır ve sahibinin müsaadesi olmadan geri alınamaz. Bu, güvenlik tasası olmadan online süreç yapmak isteyen bireyler için cazip bir seçenek haline getirir.
Gizlilik: Süreçler şahsî bilgilerle ilişkilendirilmez, bu da onları klâsik ödeme biçimlerinden daha özel kılar. Gizliliğine kıymet veren bireyler bu nedenle BTC satın almayı tercih edebilir.
Erişilebilirlik: Bitcoin, internet ilgisi olduğu sürece dünyanın her yerinden satın alınabilir ve kullanılabilir. Bu, onu küresel olarak para göndermek ve almak isteyen bireyler için cazip bir seçenek haline getirir.
Düşük Fiyatlar: Süreçler çoklukla klasik finansal süreçlerden daha ucuzdur. Bu, onu yüksek fiyatlar ödemeden para göndermek isteyenler için tanınan bir seçenek haline getiriyor.
Hız: Süreçler hızlı bir biçimde gerçekleştirilir. Bu da onu hızlı bir halde para göndermesi ve alması gereken bireyler için cazip bir seçenek haline getirir.
İnovasyon: Bitcoin nispeten yeni bir teknoloji ve birçok insan finans kısmına getirdiği inovasyondan heyecan duyuyor. Birtakım beşerler bu teknolojinin potansiyeline inandıkları için BTC satın alırlar.
Anonimlik: Bitcoin süreçleri tamamen anonim olmasa da, takip edilmesi klasik finansal süreçlerden daha meşakkat olabilir.
Siyasi Özgürlük: Bitcoin, hükümetlerden ve finansal kurumlardan bağımsız olarak çalışır. Kimi beşerler, finansal özgürlük fikrine inandıkları ve rastgele bir merkezi otorite tarafından kontrol edilmeyen bir sistemi desteklemek istedikleri için BTC satın alıyor.
Deney: Kimi beşerler Bitcoin’i sadece teknolojiyi merak ettikleri ve onunla deney yapmak istedikleri için satın alırlar. Nasıl çalıştığı ve çeşitli formlarda nasıl kullanılabileceği hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyebilirler.
ChatGPT, kripto oyuncularını da heyecanlandırıyor
Tony ‘The Bull’ takma isimli bir kripto analisti de ChatGPT’den oldukça etkilenmişe benziyor. Analist, yapay zeka bot’u için şu açıklamayı yapıyor:
ChatGPT, bir trader olarak benim için ezber bozan bir şey oldu. Bir stratejiyi geriye dönük olarak test etmek ister misiniz? Bir gösterge oluştur? ChatGPT’den sizin için pine komut evrakında oluşturmasını isteyin. OpenAI az önce eklentileri duyurdu. Kodu TV hesabınıza gönderen ve grafiğinize ekleyen bir Tradingview aracı hayal edin.
Denuvo teknolojisi zamanla oyunlardan kaldırılıyor.
Square Enix, koruma teknolojisi Denuvo’yu aksiyon rol yapma oyunu Valkyrie Elysium’dan kaldıran yeni bir güncelleme yayınladı. Valkyrie Elysium Kasım 2022 içerisinde çıkış yaptı ve üçüncü şahıs aksiyon rol yapma deneyimini bizlere aktarıyor.
Denuvo teknolojisi zamanla oyunlardan kaldırılıyor
Square Enix’in Denuvo koruma teknolojisiyle beraber Valkyrie Elysium piyasaya sürdü. Bu teknolojinin kaldırılması ise yaklaşık dört ay sürdü. Bu koruma teknolojisi genelde oyunlara ilk etapta ekleniyor ve daha sonraki süreçte yeni bir yama ile kaldırılıyor. Birçok geliştirici Denuvo’nun oyunun performansını etkilediğini belirtiyor ve şimdi Valkyrie Elysium’dan bu teknoloji parçası kaldırıldı.
Valkyrie Elysium şu anda Steam’de karışık incelemelere sahip. Her ne kadar Square Enix’in Denuvo’yu neden kaldırdığını bilmesek de bu incelemelerin de etkisi olabilir. Öte yandan Square Enix Denuvo’yu daha önce çıkış yapmış oyunlarında da kaldırıyor. Bu ayın başlarında ekip Denuvo’yu The Diofield Chronicle oyunundan kaldırdı.