Erdoğan, A Haber, ATV, APARA, ANEWS ortak yayınında “Cumhurbaşkanı Gündem Özel” programında açıklamalarda bulunuyor.
Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Seçime son derece hazırız ve bu işi katiyen bırakmayacağız. Meydanlar da bize “hazırız, bu işi bırakmayacağız” diyor. Bir tarafta 21 yıldır eser ve hizmetle tanınan bir lider var, öbür tarafta olağan bu eser hizmet kelam konusu değil. Erdoğan’ın bir referansı var. Bu referansı oylayacak halkım.
Kendinden olmayana tahammülü olmayan Kılıçdaroğlu’nun linç kültürü yeni değil. Demokrasiden ne anladığını da görmüş oluyoruz. Birinci başvurdukları metot linç oluyor. Bunu depremzedelerimize de yaptılar. Kendilerine oy vermediler diye demedikleri laf kalmadı. Elle kalp yapmakla kalpler kazanılmıyorsa kendine demokrat dede dedirtince de demokrat olunmuyor.
Muharrem İnce ile görüşme
Sayın İnce’yi adaylıktan çekilince aramıştım ve üzüldüğümü söz ettim. Hastalanan validesi için de geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Daha sonra tekrar Sayın İnce’nin rahatsızlandığını da duydum ve aradım. İkincide de bu türlü bir durum oldu ben kendisini tekrar aradım. Bize düşen bir şey varsa elimizden geleni yapalım dedik. Biz de insani vazifemiz olarak Allah’ta şifalar diledik.
Siyaseti at pazarlığına çevirdiler. Milleti kandırmaya çalışarak siyaset yapılmaz. Bunları milletimiz görüyor ve gerekli karşılığı sandıkta verecektir.
“Kılıçdaroğlu işin içinden nasıl çıkacak ben de merakla bekliyorum”
Bunların Kılıçdaroğlu’nun prensipsiz siyaset yaptığının göstergesidir. Oy oranına bakmadan CHP’den bir bakanlık ya da bir Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı kopardı. Toplam oyu 1’i bulmayan partiler 40 vekil kopardı. Sormazlar mı adama ‘Ey CHP artık sana ne kalıyor?’. Hesap uzmanıyım diyorsun. 40’ını ufak partilere verdikten sonra sana ne kalıyor? Bizim bu türlü bir anlayışımız yok. Milleti kandırmakla siyaset olmaz. Bunlara gereken karşılığı milletim verecek. Kılıçdaroğlu birbirine benzemez bu kadar şürekayla işin içinden nasıl çıkacak ben de merakla bekliyorum.
“Öldürülmüş teröristler için ‘insanlık kaybetti’ demişti”
Bu yapay milliyetçilikle ilgili halkımız biliyoruz ki kararını verdi. Lakin tekrar de biz anlatacağız. Bunlar palavrası çekirdek üzere yiyorlar. Bay bay Kemal, palavranın yalancının piri. Önüne gelene nefret kusuyor. İnsanın siyasette unsuru olmayınca bu türlü olur. Dağdaki teröristlerin çektikleri dayanak görüntülerine karşı bir kere bile bizim size muhtaçlığımız yok dediler mi? Hayır.
Kana kan diye slogan atanlarla yan yana gelmekten çekinmediler. Yanındakiler de teröristlerle anılmaktan imtina etmiyorlar. İstanbul Vilayet liderinin terörist seviciliğini herhalde görmüşsünüzdür. Öldürülmüş teröristler için “insanlık kaybetti” demişti.
“CHP zihniyetinin yasaklarla baskılarla yaşattıkları zulümlere biz son verdik”
CHP’ye gönül vermiş vatandaşlarım bunları çok düzgün görmeli diye düşünüyorum. PKK ile kürt kardeşlerimizi mutlaka farklı tutuyoruz. Kürt kardeşlerimiz Türkiye ailesinin kıymetli bir modülüdür. CHP zihniyetinin yasaklarla baskılarla yaşattıkları zulümlere biz son verdik. İnşallah bundan sonra da onlarla yol yürümeye devam edeceğiz. Tahlil sürecinde burası çok şeye şahit oldu. Bu mevzuda neleri çözmeye çalıştık çok tartışmalarını yaptık.
İnsanoğlu o denli doyumsuz ki, başbakanlık misyonu verdiğimiz zat, ayrılırken bir konuşma yapmıştı. Pazara kadar değil mezara kadar demişti. Oburu istifasını getirdiği vakit yanındaki arkadaşlarının kifayetsiz olduğunu söylemişti. Ben onların gramajını biliyordum. Onlarla bir arada yaşadıklarımızı biliyordum.
“Kılıçdaroğlu o kadar güçlü bir hesap uzmanı ki, 40 milletvekilliği verdi”
Kılıçdaroğlu’nun koltuğu kapmak için onlara muhtaçlığı var. Yarım puan 1 puan civarında hepsini toplasan esasen biri de yapmıyor. Kılıçdaroğlu’nun sıkıntısı ne yapıp yapıp koltuğu nasıl kaparım? oldu. Birinci cinste gördük.
İyi Parti ve HDP yüklü olanlar bunlardı. Öbürleri 1 puan bile sağlayamadı. Kılıçdaroğlu o kadar güçlü bir hesap uzmanı ki, 40 milletvekili verdi bunlara.
“Paramparça olacaklar, duman olacaklar”
Bunların dışarda da akıl hocaları var. Biz büyük bağımsız ve güçlü bir Türkiye kurmaya çalışırken onlar bölünmüş ve küçülmüş bir Türkiye istiyorlar. Biz istikrar istiyoruz onlar kaos istiyor. Bu hesapları tutmayacak, paramparça olacaklar, duman olacaklar. Bir kısmı tahminen tamamı emekliye ayrılacaklar.
Partiden ayrılıp tekrar katılmak isteyenlere biz kapımızı kapatmayız ancak sabıkasına bakmak gerekir. Onların birçoğuna muhtaçlığımız yok.
Bahçeli’nin süreksiz TBMM Başkanlığı
Meclis’in açılışını şu anda Devlet Bey’İn başkanlığıyla yapılacak. En yaşlı aday olarak gereği budur. Devlet Beyefendi daha evvel kabul etmemişti lakin şu an kabul ettiler. Onunla süreci başlatmış olacağız.
Kadrolarımızı yenilemekten geri durmadık
Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına yakışır bir kabinemiz olacak. Takımlarımızı yenilemekten geri durmadık, durmayacağız. Dinamik takımlarla yola devam edeceğiz.
Muhalefetin yasak manipülasyonu
Bunlardan hiçbir vakit hakikat bir kelam duymadım. Belediye başkanlığım sürecinde de çok şey söylediler. Konserler tüm belediyelerde her vakit yapılmıştır devam da edecektir. Topluma daima karamsarlık yüklüyorlar. 21 yılda kim bankadan parasını çekemedi? Bu tam bir fitnedir. Ben bu türlü bir şey bugüne kadar duymadım. Bunlarda her numara var. Hangi konser engellendi? Salgında bile online konserler düzenlendi.
Korku imparatorluğu kurarak vatandaşımızı kandırmaktan geri durmuyor. Dün bir de ileti göndermiş. Kredi kartı vaadi vermiş, palavra vaatlerle milleti aldatmaktan vazgeçmiyor. Şu anda 323 Meclis’te Cumhur İttifakı’nda. Sana Cumhur İttifakı yol vermediği sürece sen kuruldan neyi geçiriyorsun. Yetki Meclis’e, Plan Bütçe Kurulu’na aittir. Bol keseden atıyorsun.
Kaldı ki başkanlık sisteminde bunu hiç yapamazsın. Meclis Genel Heyeti’nden kararın geçmesi lazım. Bu ülkede bir sorun varsa yeniden biz çözeriz. Çözme yetkisi 323 ile bizde. Bu çeşit şeyleri halletme tekrar bizim irademizdedir.
“Londra piyasasından 300 milyar dolar alıyormuş, hepsi yalan”
Senin bir sıfatın yoksa yurt dışından sana delikli kuruş vermezler. Kime neyi verirler bunu ben çok âlâ bilirim. Londra piyasasından 300 milyar dolar alıyormuş. Hepsi palavra.
Defne’de yüzde 90 CHP aldı ancak biz hastaneyi yaptık mı yaptık. Sıhhat Bakanıma dedim ki ‘hemen bu işi yapacağız. Ne kadar vakitte yapacaksın’ dedim, 2 ayda yaparım dedi. Ve hakikaten 2 ayda Defne’de hastane bitti. Biz de gittik açılışını yaptık. Ve bu hastane hasta alımına başladı.
Yapamazlar dediler, biz açılışını yaptık. İzmir ve Van’da da zelzele olduğunda partinin oyunu değil vatandaşımızı düşündük. Van’da çok önemli bir yatırım yaptık. Büyükşehir Belediye lideri malum örgütün elemanıydı. Su sıkıntısını bile çözemedi, biz çözdük. DSİ oranın su sıkıntısını çözdü. Edremit var ki, adeta yalılar yapıldı. Çok hoş yatırımlar yapıldı, natürel şu anda da maalesef âlâ bir oy çıkmıyor oradan. İzmir’de de birebir milletvekini aldık. CHP’ye oy veriyorlar yatırım yapmayalım demedik. Bu gerçekleri görmemiz lazım.
Kapalı kapılar gerisinde ‘Anayasa’ pazarlığı yapılmış
CHP Genel Liderinin kapalı kapılar arkasında yaptığı pazarlığın bir kısmı da belirli ki Anayasanın birinci 4 unsurunun değişmesidir.
Kimse telaş etmesin, Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı, Cumhurun ve Cumhuriyetin garantisidir.
Batı, kendi ülkelerinden çok Türkiye’deki seçimlere dikkat çekiyorlar. Oralardaki FETÖ uzantılarıyla attıkları adımlar bunlar. Bu şekil yayınlara esasen prestij etmiyoruz. Alman güvenlik güçlerinin firari FETÖ’cü ihbarı üzerine Türk gazeteciye yaptıkları kabul edilemez. Bunlar bize basın özgürlüğü ile ilgili bir sorumluluk yüklemeye nasıl kalkacaklar. Bunların hesabını biz soracağız.
