İstanbul Fatih’te bulunan iki ayrı otelde turistlerin 3 bin Euro, 4 bin lira ve 100 bin Macar parası olan çantasıyla cep telefonu çalındı. Çantasının çalındığını fark eden iki turist durumu polise bildirdi. Ardından hırsız 67 yaşındaki Uruguay uyruklu başka bir turist olduğu ortaya çıktı.
Fatih’te geçtiğimiz ay meydana gelen olayda Macaristanlı turist B.K.’nın kaldığı otelin lobisinden çantası çalındı. İçerisinde 3 bin Euro, 4 bin lira ve 100 bin Macar parası olan çantasıyla cep telefonu çalınan turist hemen polis çağırıp şikayetçi oldu. Kamera görüntülerinin incelendiği olayda hırsızlık anlar kameraya yansıyan 67 yaşındaki Uruguaylı Hector B tutuklandı.
Hırsızlığı süreklilik haline getiren adam 1 gün sonra da aynı bölgede bu sefer Cezayirli turist F.Z.L.’nin çantası çaldı. Çantanın içerisinde ise 800 Euro, 70 bin Cezayir parası ve cep telefonu bulunuyordu. Çantasını çaldıran Cezayirli turist Uruguaylı 67 yaşındaki hırsızdan şikayetçi oldu.
HIRSIZ URUGUAY’LI BİR TURİST ÇIKTI
Yapılan hırsızlık olayı ile ilgili Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro ekipleri tarafından inceleme başlatıldı. Yapılan incelemede kamera görüntülerine yansıyan kişinin Macaristanlı ve Cezayirli turisti soyan kişinin 67 yaşındaki Uruguaylı Hector A.B. olduğunu belirlendi.
12 BİN KİLOMETRE YOLU HIRSIZLIK İÇİN GELMİŞ
12 bin kilometre uzaklıkta bulunan Uruguay’dan hırsızlık yapmak için gelen 67 yaşındaki yaşlı hırsızın daha önceden 2 suç kaydının olduğu ve hakkında 4 yıl 2 ay kesinleşmiş hapis cezasının olduğu ortaya çıktı. Olay sonrası tutuklanan Uruguaylı hırsız tutuklanarak cezaevine götürüldü.
En çok turist çeken beş ülkeden biri olan Türkiye’de, turizm sektöründe çalışacak nitelikli eleman ihtiyacı artıyor. Ücretler enflasyon karşısında çok düşük kaldığı için turizm çalışanları Körfez ülkelerine yöneliyor.
Dünyanın önde gelen turizm ülkelerinden biri olan Türkiye’de, turizm sektöründe yaşanan nitelikli eleman açığı her geçen gün büyüyor. DW Türkçe’ye konuşan turizmcilere göre, düşük ücretler nedeni ile garsonundan komisine, kat görevlisinden aşçısına kadar sektördeki on binlerce çalışan çareyi başta Körfez ülkeleri olmak üzere yurtdışında çalışmakta buluyor.
En çok turist çeken 5 ülkeden biri
Türkiye, Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) verilerine göre Fransa, İspanya, ABD ve İtalya ile birlikte dünyada en fazla turist çeken beş ülkeden biri konumunda bulunuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, Türkiye 2023 yılında 56,2 milyon turisti ağırladı. 2024’ün ilk sekiz ayında ise Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısı 35,8 milyon oldu. Türkiye’ye en çok turist gönderen ülkeler ise Rusya, Almanya, İngiltere, İran ve Polonya olarak sıralanıyor.
Hükümet, 2024 sonunda 60 milyon turist ve 60 milyar dolar turizm gelirine ulaşma hedefi koydu. Ancak yüksek enflasyon nedeni ile fiyatların geçmiş yıllara göre üç dört kat arttığı turizmde, istihdam krizi yaşanıyor. DW Türkçe’ye konuşan Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, Türkiye’de turizmin 12 aya yayılamaması ve sezonluk işlerdeki ücretlerin yüksek enflasyon karşısında çok düşük kalması nedeniyle, turizm sektöründe ciddi bir nitelikli eleman açığı yaşandığını söylüyor.
“Gençlerin yüzde 90’ı başka sektöre gidiyor”
Turizm sektörüne ara eleman yetiştiren Turizm Eğitim Merkezleri (TÜREM) gibi kurumların kapatılmasının on milyarlarca dolarlık büyüklüğe sahip turizm sektöründeki istihdam kalitesini olumsuz etkilediğini vurgulayan Mehmet İşler, “Meslek liseleri ya da üniversitelerdeki turizm bölümleri, yılda yaklaşık 50 milyon turist ağırlayan bir ülke için çok yetersiz kalıyor. Sektöre giriş yapan gençlerin yüzde 90’ı bir süre sonra turizmi bırakıp başka işlere geçiyor” diye konuşuyor.
Yıllarını turizme vermiş, dil bilen, nitelikli çalışanların ise Türkiye’deki hayat şartları nedeni ile çareyi yurtdışında aradığına işaret eden İşler, özellikle Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Suudi Arabistan gibi Körfez ülkelerinin yüksek ücretler vererek Türkiye’den on binlerce turizm elemanı aldığına dikkat çekiyor. İşler, “Türkiye sürekli turist sayısını artırırken, aynı oranda devam etmesi gereken kalite, eleman tedarik etme veya yetiştirme avantajını ise kaybediyor” diyor.
“1,5 milyon yeni çalışana ihtiyacımız var”
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) Haziran 2024 verilerine göre, turizm sektöründe kayıtlı 1,5 milyon çalışan bulunuyor. Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) verilerine göre ise şu anda Türkiye turizm sektöründe garsondan komiye, kat görevlisinden aşçıya kadar 100 bin çalışana acil olarak ihtiyaç var. ETİK Başkanı İşler ise Türkiye’nin turizmdeki potansiyeli ve gelecek yıllarda turist sayısının giderek artacağı düşünüldüğünde, sektörün her kademede yaklaşık 1,5 milyon çalışana ihtiyaç duyacağını söylüyor.
Türkiye’de genç nesillerin turizm sektöründeki çalışma şartlarını ağır, ücretleri ise çok düşük bulmalarından dolayı turizmcilerin Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Gürcistan ve Rusya gibi ülkelerden çalışan getirttiğini anlatan İşler, “Ancak bu durum Türkiye’deki turizm işletmelerinin kalitesini düşürüyor. Çünkü yurtdışından getirttiğimiz çalışanlar klasik Türk misafirperverliğine aşina olmuyor. Belki iş gücü maliyetlerimiz düşüyor ama hizmet kalitemiz de düşüyor. Sektörde çok acil bir istihdam planına ihtiyacımız var” şeklinde konuşuyor.
Turizmde yabancı yatırımlar artıyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, 2023 sonu itibariyle Türkiye’de aktif olan 4 binden fazla otel ve 20 bine yakın farklı özelliklerde konaklama tesisi bulunuyor. Dünyadaki tüm büyük otel zincirleri, Türkiye’nin dört bir yanında faaliyet gösteriyor. Her yıl ortalama 50 büyük otel yatırımı yapılan Türkiye turizm sektör, yabancı yatırımcının da gözdesi durumunda.
Dünya genelinde 9 binden fazla oteli bulunan ve bünyesinde Sheraton, Ritz Carlton, St. Reggis gibi lüks otel zincirlerini barındıran ABD’li JW Marriot da Türkiye turizm sektörü için büyük hedefler koyan uluslararası yatırımcılardan biri.
DW Türkçe’ye konuşanJW Marriot Ankara Oteli Genel Müdürü Dr. Hakan Arslan,Türkiye’de 47 oteli bulunan Marriot grubunun 2025 sonunda 100, 2027 sonunda ise 200 otele ulaşmayı hedeflediğini söylüyor. Arslan, “Türkiye, yıllık 60 milyon turistlik potansiyeli ile grubumuzun ana yatırım alanlarından biri olacak” diyor.
Türkiye’nin yakın coğrafyasındaki savaşlara rağmen turistler için gözde bir ülke olmaya devam ettiğini vurgulayan Arslan, ancak yüksek enflasyon sürecinde Türkiye’nin “ucuz ülke” algısının zarar gördüğünü, sektördeki “nitelikli çalışan” sorununun ise giderek büyüdüğünü kaydediyor.
Turizmde maaşlar düşük kalıyor
Turizm sektörüne adım attığı 2006 yılında döviz bazında yaklaşık 1600-1700 dolar maaş ile çalışmaya başladığını anlatan Arslan, şunları söylüyor:
“Bugün ise sektör, yeni başlayan bir çalışana 1000 dolar bile maaş ödemiyor. Bu yüzden de ister istemez dil bilen, nitelikli gençler başka yönlere doğru, farklı sektörlere doğru kayıyorlar. Şu an kalifiye personel bulmak, iş bilen personel bulmak çok zor. Bizim diğer ülkelerden ayrıldığımız bir misafirperverliğimiz var. Ancak artık Türk misafirperverliği sözünü yerine getirebileceğimiz personellerimizin sayısı çok azaldı. Türkiye’nin turizmde yeni bir hikâyeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Turizmle ilgili, özellikle sektördeki eleman açığı ile ilgili stratejik planlama ve daha güçlü pazarlama faaliyetleri ile kısa sürede turizmde büyük bir başarı yakalanabilir.”
İstanbul Temmuz ayında ağırladığı 1 milyon 873 bin 97 kişi ile son 10 yılın aylık bazında en yüksek yabancı turist sayısına ulaştı.
İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerine göre, İstanbul’a 2022’nin 7 aylık döneminde 8 milyon 514 bin 806 yabancı turist geldi. Turist sayısı bu yılın aynı döneminde yüzde 15 artarak 9 milyon 776 bin 635 oldu.
Geçen yıl Temmuz’da 1 milyon 759 bin 506 yabancı turistin ziyaret ettiği kent, bu Temmuz’da 1 milyon 873 bin 97 yabancı turisti ağırladı. Böylece Temmuz’da gelen yabancı turist sayısı geçen yıla göre yaklaşık yüzde 6 arttı. Verilere göre, bu yılın temmuzundan sonra İstanbul’a en çok turist 2022’nin aynı ayında geldi.
İstanbul’a Temmuz’da 1 milyon 823 bin 416 kişi hava yoluyla 49 bin 681 kişi ise deniz yoluyla ulaşım sağladı.
Geçen senenin aynı dönemine göre, kente hava yoluyla gelenler yüzde 5, deniz yoluyla gelenler ise yüzde 72 arttı.
Bu yılın Temmuz’unda Atatürk Havalimanı’ndan 1642, Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan 517 bin 429, İstanbul Havalimanı’ndan 1 milyon 304 bin 345 yolcu giriş yaptı. Kente, deniz yoluyla Tuzla Limanı’ndan 1846, Karaköy Limanı’ndan 42 bin 520, Sarayburnu Limanı’ndan 2 bin 926, Zeytinburnu Limanı’ndan 1719, Ambarlı Limanı’ndan 361, Haydarpaşa Limanı’ndan 240, Marmara Limanı’ndan 39, Pendik Limanı’ndan da 30 yabancı ziyaretçi geldi.
Hava yoluyla gelen turistlerin yüzde 71,53’ü İstanbul Havalimanı’nı, yüzde 28,38’i Sabiha Gökçen Havalimanı’nı kullandı.
Ruslar ilk sırada
Ruslar, Temmuz’da İstanbul’a gelen 185 bin 636 turistle geçen ay olduğu gibi ilk sırada yer aldı.
Rusya’yı 135 bin 568 turistle Almanya, 135 bin 96 kişiyle Suudi Arabistan, 105 bin 41 ziyaretçiyle ABD, 97 bin 352 turistle İran, 69 bin 263 kişiyle Fransa, 69 bin 6 turistle İngiltere, 51 bin 257 kişiyle Irak, 45 bin 854 ziyaretçiyle Kuveyt, 45 bin 257 kişiyle İsrail, 44 bin 273 turistle Hollanda takip etti.
İstanbul’u Temmuz’da ziyaret edenlerin yüzde 9,91’i Rusya’dan, yüzde 7,24’ü Almanya’dan, yüzde 7,21’i Suudi Arabistan’dan, yüzde 5,61’i ABD’den, yüzde 5,20’si İran’dan, yüzde 3,70’i Fransa’dan, yüzde 3,68’i İngiltere’den (Birleşik Krallık), yüzde 2,74’ü de Irak’tan gerçekleşti.
Temmuz’da 196 ülkeden turist gelen kenti, Solomon Adaları, Kuzey Kore ve Papua Yeni Gine’den birer, Laos ve Doğu Timor’dan 2 kişi ziyaret etti.
Türkiye’yi ziyaret eden her 3 turistten 1’i İstanbul’a geldi
Yılın 7 ayında Türkiye’yi ziyaret eden toplam 26 milyon 766 bin 240 turistin yaklaşık 3’te 1’ini İstanbul ağırladı.
Öte yandan İstanbul’u 2019’un temmuzunda 1 milyon 666 bin 319, 2020’nin temmuzunda 301 bin 930, 2021’in temmuzunda ise 1 milyon 130 bin 999 turist ziyaret etti.
Türkiye’nin Kahire Maslahatgüzarı Büyükelçi Salih Mutlu Şen, “Türkiye-Mısır ilişkilerinin normal haline döndüğünü” söyledi.
Suudi Arabistan merkezli “Eş-Şark lil-Ahbar” televizyon kanalına video-konferans yöntemiyle bağlanan Büyükelçi Şen, Türkiye ile Mısır arasındaki diplomatik ilişkiler, ekonomik, ticaret ve turizmin yanı sıra çeşitli alanlarda ortak meselelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Mısır ile normalleşmeye yönelik önemli adımların atıldığını ve iki ülke arasında güvenin yeniden tesis edildiğini ifade eden Şen, “İki kardeş ülke (Türkiye-Mısır) ve halkları gelecekte tüm alanlarda iş birliği yapma arzusunda. İki ülke arasında bazı engeller vardı ama, tüm bunların hepsinin üstesinden gelmeyi başardık. Türkiye-Mısır ilişkileri normal haline döndü. Biz şu anda ise ekonomik, turizm ve kültür gibi çeşitli alanlarda iki ülkenin halklarının çıkarları çerçevesinde çalışabileceğimiz resmi iş birliği imkanlarını konuşuyoruz. Bundan dolayı iki ülke arasındaki durum, üst düzey güven ve saygı çerçevesinde geleceğe doğru ilerliyor.” dedi.
Geçen 10 yıllık süreçte her iki ülkenin de ekonomik ilişkilere önem verdiğini ve ekonomik ilişkilerin siyasi durumdan etkilenmemesine özen gösterildiğini söyleyen Şen, ekonomik iş birliğinin, diplomatik ilişkilerin tamamen iyileşmesiyle daha fazla gelişmesinin mümkün olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2002 yılında Türkiye-Mısır arasındaki ticaret hacmi 9,7 milyar dolara ulaşmıştı. Şu anda ise iki ülkenin liderlerinin arasındaki siyasi iradeyle iş insanları toplumu da ticaret alanında daha fazla iş birliğine gidecektir. Orta vadede yıllık ticaret hacminin 20 milyar dolara yükselebileceğini söyleyebilirim. Ayrıca, Mısır’ın en büyük ihracat pazarının Türkiye olduğu gerçeğini de vurgulamam gerekiyor. Aynı zamanda Türkiye, Mısır gazını satın alan bir numaralı müşteri.”
“Mısır’a gelen Türk turist sayısının orta vadede 3 katına çıkacağını tahmin ediyoruz”
Mısır ile Türkiye arasındaki turizm sektörüne de değinen Büyükelçi Şen, Mısır’ın turistik kentlerini ziyaret eden Türk turist sayısının orta vadede 3 katına çıkmasının beklendiğini belirtti.
Şen ayrıca, “Tatil, alışveriş ve Türk lezzetlerini tatmak için ülkemize gelen çok sayıda Mısırlı turist bulunuyor. Mısır hükümetinin Türk vatandaşlarına yönelik vize konusunda sağladığı kolaylıkların ardından Hurgada, Şarm eş-Şeyh ve Asvan gibi Mısır’ın turistik kentlerine gelen Türk turist sayısının orta vadede 3 katına çıkacağını tahmin ediyoruz. Bu alanda birçok çalışmaya da şahit olacağız.” şeklinde konuştu.
Büyükelçi Şen, Türk firmalarının Mısır’daki yatırımına ilişkin ise halihazırda ülkede yaklaşık 2,5 milyar dolar değerinde ihracat ve yerel pazara yönelik çeşitli alanlarda yatırımların bulunduğunu ve Mısır’daki en büyük ihracatçı tekstil şirketlerinin Türk şirketleri olduğunu bildirdi.
İki ülkenin halklarının çıkarları çerçevesinde ekonomik ilişkilerin her zaman korunduğunu ve siyasi ilişkilerden etkilenmediğini aktaran Şen, “Mesela Mersin-İskenderiye arasında Ro-Ro seferleri vardı ama bazı lojistik sorunlardan dolayı sekteye uğradı. Yani siyasi meselelerden etkilenmedi. Bundan dolayı Türkiye-Mısır arasındaki Ro-Ro seferlerini yeniden aktifleştirmeyi arzuluyoruz. Önümüzdeki süreçte de bu konuya odaklanacağız.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Sisi’nin önümüzdeki 3-6 ay içinde bir araya gelmesi bekleniyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin beklenen görüşmesine de değinen Büyükelçi Şen, söz konusu görüşmenin önümüzdeki 3-6 ay içinde gerçekleşebileceğini ifade etti.
Şen, “Cumhurbaşkanı Sisi’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderdiği tebrik mesajı ve iki lider arasında yapılan telefon görüşmesi gayet dostça bir adımdı. Bu adımın, ilişkilerde ilerlemeye yönelik güçlü siyasi bir arzunun teyidi olduğunu söyleyebilirim.” ifadelerini kaydetti.
Büyükelçi Şen, şöyle devam etti:
“Zaten diplomatik ilişkilerin en üst düzeye, Büyükelçi düzeyine çıkartılması kararlaştırıldı. Yani iki lider arasında bir zirve olacaktır. Ben şahsen bu görüşmenin önümüzdeki 3-6 içinde gerçekleşeceğini tahmin ediyor ve temenni ediyorum. Önümüzdeki aylarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da yoğun bir programı olacaktır. Bu yılın sonuna kadar Ankara veya Kahire’de liderlerin bir araya geleceğini tahmin ediyorum.”
“Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması konusu işbirliğine açıktır”
Spikerin sorusu üzerine Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması konusuna değinen Şen, “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması konusu işbirliğine açıktır, rekabet konusu değildir.” dedi.
Söz konusu meseleye ilişkin Büyükelçi Şen, “Belki uzmanlar da söylediklerime katılacaktır, Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması konusunda Mısır-Türkiye arasında esas noktasında bir anlaşmazlık yoktur. Önümüzdeki süreçte bu konuyu da kapsayan çalışmalar yapılacak ve ilerleme kaydedilecektir. Daha önce de söylediğim gibi bu konuda Türkiye-Mısır arasında esas noktasında bir anlaşmazlık yok.” değerlendirmesinde bulundu.
Lüks segmentte turist ağırlayan otellerde dönem açılışı başladı. Dünya jetsetinin yaz dönemi için değerli bir rotası da Bodrum olacak. Bölgede bu segment otellerde başta İngilizler olmak üzere, Amerikalı ve Rus turistlerin yükü hissediliyor.
Havaların ısınmasıyla birlikte Turizm dalı canlanmaya başladı. Her kente özel tanıtım ve turizm alternatiflerini geliştirmek konusunda agresif bir strateji izleyen Türkiye’ye çok farklı millet ve gelir kümelerinden turist geliyor.
Milliyet gazetesinden His Erdoğan’ın haberine nazaran son yıllarda bilhassa yaz döneminin gözdesi Bodrum, lüks segment turistlerin rotasında önemli bir yer sahibi oldu. 2023 döneminde da beklenti epeyce yüksek. Buna nazaran bölgede lüks segment tesislerin beklediği turist sayısında evvelki döneme nazaran yüzde 20 ila 50 ortasında yükseliş öngörülüyor. Turist kümeleri ortasında dönemde en çok İngilizlerin yükü kendini belirli edecek. Amerikalı ve Rus turistlerin hissesinin da artması bekleniyor.
Ege’nin kıymetli bir lüks yatırım merkezi haline gelen Bodrum, bu sayede dünyanın farklı ülkelerinden üst gelir kümesi turistin değerli bir yaz güzargahı haline geldi. Six Senses Kaplankaya Genel Müdürü Adnan Yücel, “Bulunduğumuz Ege Bölgesi bilhassa lüks memleketler arası resort işletmelerin varlığı, lüks memleketler arası yiyecek-içecek işletmelerinin tercihi ve verilen hizmetin kalitesinin yüksekliğinden dolayı tercih edilen bir destinasyon. Her yıl eklenen kaliteli işletmeler ve yüksek hizmet kalitesiyle Bodrum artık markalaşmış durumda” dedi. Otelin 2022’de başarılı bir dönem geçirdiğini anlatan Yücel, 2023 yılı için yüzde 30 büyüme beklediklerini kaydetti.
“İNGİLTERE VE RUSYA PAZARINDA AĞIR İLGİ VAR”
1 Nisan prestijiyle dönemi açtıklarını hatırlatan Adnan Yücel, şimdiye kadar alınan rezervasyonlar ortasında İngiltere ve Rusya’nın öne çıktığını lisana getirdi. Yücel, “Bu dönem Avrupa ülkelerinden de çok turist gelmesini bekliyoruz. İngiltere pazarında bu yıl da olumlu gelişmeler ve taleplerin devam ediyor, bunun yanı sıra Rusya pazarında da ağır ilgi var. Otelimizin İzmir ve Bodrum havalimanına yakın olması büyük avantaj, her iki havalimanından da büyük hisse alacağımızı şu anki rezervasyon akışında görebiliyoruz” dedi.
Doğa mükemmeli koylarıyla tekne ile seyahat ve marina imkanı vermesi de Bodrum’u dünya jetset’inin kıymetli bir uğrak noktası olmasını destekliyor. Bodrum’un artık markalaştığını vurgulayan Caresse, a Luxury Collection Resort & Spa, Bodrum’un yatırımcısı Büyükhanlı Kardeşler Kümesi İdare Şurası Üyesi Volkan Büyükhanlı, otelin yeni dönem beklentilerine ait şunları söyledi:
“Bu dönem gelen rezervasyonlara baktığımızda öne çıkan ülke ve bölgelerin; İngiltere, Avrupa, Amerika, Rusya ve Türkiye olduğunu görüyoruz. Dönem ilerledikçe farklı ülkelerden de konuklarımızı otelimizde ağırlıyoruz fakat yüklü olarak gelen konuklarımız bu ülkelerden oluyor. Doluluğumuz geçtiğimiz yıl yüksek dönemde yüzde 97, öteki aylarda ise yüzde 85 bandındaydı. Dönemin açılmasıyla birlikte hoş bir başlangıç yaptık ve hali hazırda aldığımız rezervasyonlar önümüzdeki aylarda bu gidişatın artarak devam edeceğini gösteriyor. Süreç bu halde ilerlemeye devam ederse bu dönem yüzde 50 büyüme öngörüyoruz.”
Bodrum’un memleketler arası bir marka olarak çekim merkezi haline geldiğini belirten METT Hotel & Beach Resort Bodrum Genel Müdürü Barış Molvalı, yakın vakitte Türkiye’ye gelen METT markasının da çok düzgün karşılandığını söyledi.
Lüks segmentte turist ağırlayan otellerde dönem açılışı başladı. Dünya jetsetinin yaz dönemi için değerli bir rotası da Bodrum olacak. Bölgede bu segment otellerde başta İngilizler olmak üzere, Amerikalı ve Rus turistlerin yükü hissediliyor.
Havaların ısınmasıyla birlikte Turizm bölümü canlanmaya başladı. Her kente özel tanıtım ve turizm alternatiflerini geliştirmek konusunda agresif bir strateji izleyen Türkiye’ye çok farklı millet ve gelir kümelerinden turist geliyor.
Milliyet gazetesinden His Erdoğan’ın haberine nazaran son yıllarda bilhassa yaz döneminin gözdesi Bodrum, lüks segment turistlerin rotasında önemli bir yer sahibi oldu. 2023 döneminde da beklenti epeyce yüksek. Buna nazaran bölgede lüks segment tesislerin beklediği turist sayısında evvelki döneme nazaran yüzde 20 ila 50 ortasında yükseliş öngörülüyor. Turist kümeleri ortasında dönemde en çok İngilizlerin tartısı kendini muhakkak edecek. Amerikalı ve Rus turistlerin hissesinin da artması bekleniyor.
Ege’nin değerli bir lüks yatırım merkezi haline gelen Bodrum, bu sayede dünyanın farklı ülkelerinden üst gelir kümesi turistin değerli bir yaz güzargahı haline geldi. Six Senses Kaplankaya Genel Müdürü Adnan Yücel, “Bulunduğumuz Ege Bölgesi bilhassa lüks milletlerarası resort işletmelerin varlığı, lüks milletlerarası yiyecek-içecek işletmelerinin tercihi ve verilen hizmetin kalitesinin yüksekliğinden dolayı tercih edilen bir destinasyon. Her yıl eklenen kaliteli işletmeler ve yüksek hizmet kalitesiyle Bodrum artık markalaşmış durumda” dedi. Otelin 2022’de başarılı bir dönem geçirdiğini anlatan Yücel, 2023 yılı için yüzde 30 büyüme beklediklerini kaydetti.
“İNGİLTERE VE RUSYA PAZARINDA AĞIR İLGİ VAR”
1 Nisan prestijiyle dönemi açtıklarını hatırlatan Adnan Yücel, şimdiye kadar alınan rezervasyonlar ortasında İngiltere ve Rusya’nın öne çıktığını lisana getirdi. Yücel, “Bu dönem Avrupa ülkelerinden de çok turist gelmesini bekliyoruz. İngiltere pazarında bu yıl da olumlu gelişmeler ve taleplerin devam ediyor, bunun yanı sıra Rusya pazarında da ağır ilgi var. Otelimizin İzmir ve Bodrum havalimanına yakın olması büyük avantaj, her iki havalimanından da büyük hisse alacağımızı şu anki rezervasyon akışında görebiliyoruz” dedi.
Doğa mükemmeli koylarıyla tekne ile seyahat ve marina imkanı vermesi de Bodrum’u dünya jetset’inin değerli bir uğrak noktası olmasını destekliyor. Bodrum’un artık markalaştığını vurgulayan Caresse, a Luxury Collection Resort & Spa, Bodrum’un yatırımcısı Büyükhanlı Kardeşler Kümesi İdare Şurası Üyesi Volkan Büyükhanlı, otelin yeni dönem beklentilerine ait şunları söyledi:
“Bu dönem gelen rezervasyonlara baktığımızda öne çıkan ülke ve bölgelerin; İngiltere, Avrupa, Amerika, Rusya ve Türkiye olduğunu görüyoruz. Dönem ilerledikçe farklı ülkelerden de konuklarımızı otelimizde ağırlıyoruz lakin yüklü olarak gelen konuklarımız bu ülkelerden oluyor. Doluluğumuz geçtiğimiz yıl yüksek dönemde yüzde 97, öteki aylarda ise yüzde 85 bandındaydı. Dönemin açılmasıyla birlikte hoş bir başlangıç yaptık ve hali hazırda aldığımız rezervasyonlar önümüzdeki aylarda bu gidişatın artarak devam edeceğini gösteriyor. Süreç bu formda ilerlemeye devam ederse bu dönem yüzde 50 büyüme öngörüyoruz.”
Bodrum’un milletlerarası bir marka olarak çekim merkezi haline geldiğini belirten METT Hotel & Beach Resort Bodrum Genel Müdürü Barış Molvalı, yakın vakitte Türkiye’ye gelen METT markasının da çok yeterli karşılandığını söyledi.
Türkiye’ye gelen her 10 turistten birinin tercih ettiği Alanya’da turizmciler, bu yıl yaklaşık 2,5 milyon Rus ziyaretçiyi ilçede ağırlamayı hedefliyor.
Kuzeyinde Toroslar, güneyinde Akdeniz’in bulunduğu Alanya, turistlerin beğenilen tatil bölgeleri ortasında yer alıyor.
Nüfusu 400 bine yaklaşan ilçenin, Avrupa ve Rusya’dan gelen turistlerle günlük nüfusu yaz aylarında 700 bini aşıyor. 2019’da 4 milyonun üzerinde turistin geldiği ilçe, dünyada tesirli olan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle sonraki yıllarda düşüşe geçti. Fakat 2022’de salgının tesirini yitirmesiyle dünyada tekrar canlanan turizm ile Alanya, eski turist sayılarına yaklaştı.
Türkiye’ye gelen her 10 turistten birini ağırlıyor
Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Lideri Burhan Sili, AA muhabirine, Antalya’ya gelen turistlerin yüzde 30’unu Rusların oluşturduğunu söyledi.
Antalya’ya 2019 yılı içinde gelen her 3 konuktan birinin Rus olduğunu belirten Sili, “Alanya da Rusların önemli talep ettiği bir bölge. Rusya ile alakalı öngörümüz bu yıl, geçen yıldan daha düşük bir sayı olmayacağı istikametinde. Tahminen bir tık daha yükselecektir.” dedi.
Sili, turizmde temel problemlerinin, nisan ve mayıs aylarında Antalya’nın başka bölgelerine göre daha az talep görmeleri olduğunu söz ederek, bunun için eser çeşitliliğinin ve bu periyoda taleplerin artırılması gerektiğini kaydetti.
Yüksek dönemde bütün yatakları doldurduklarını anlatan Sili, şöyle devam etti:
“Önemli olan bunun daha uzun müddete yayılması. Yani 4 milyon tekrar gelmeli ancak temmuz üzere yüzde 100 olacağına yüzde 80-85 olsun. Nisan, mayıs ayında yüzde 20-30 olacağına yüzde 50-60 olsun. İşletme dinamikleri ve çalışanın devamı açısından da son derece kıymetli. Kent hayatına daha fazla katkısı olacaktır. Kent içi dinamikler de bu pahadan etkilenecektir.”
Sili, Antalya’nın toplam yatak kapasitesinin yüzde 30’unun Alanya’da olduğuna işaret ederek, “Antalya, bu yıl 20 milyon turist amacını gerçekleştirir mi, bilemiyorum lakin en az geçen yılın sayılarının üzerinde olacağını öngörüyoruz. Rastgele bir olumsuzluk gerçekleşmediği taktirde bu amaçlarımızı de yakalarız.” diye konuştu.
“İspanya ile yarışır durumdayız”
Alanya Turizm Tanıtım Vakfı (ALTAV) Lider Yardımcısı Mehmet Dahaoğlu, Türkiye’nin en değerli turizm destinasyonlarından ve turizmin başlangıç noktalarından Alanya’da turizmciler olarak 2019 yılı sayılarını her yıl kendilerine gaye koyduklarını söyledi.
Dahaoğlu, 2019 yılı sayılarını geçmek için çalışmalar yaptıklarını belirterek, “2020 ve 2021 yıllarında Kovid-19’dan ötürü amaçlarımıza bir süre orta vermek zorunda kaldık. Fakat 2022 yılı bizi umutlandırdı ve artık 2023’te tüm vakitlerin en güzel sayılarına ulaşmak için çalışıyoruz. 2019 yılında 4-4,5 milyon turist Alanya’daydı. Alanya kaliteli hizmeti, uygun fiyatı ve doğasıyla turist çekiyor. 2023 gayelerimiz 2019 amacını bir tık da olsa geçmek üzerine.” dedi.
Kahramanmaraş merkezli sarsıntı felaketinin akabinde turistlerin başlarında soru işaretlerinin oluştuğunu aktaran Dahaoğlu, katıldıkları fuarlarda bu tasaları giderdiklerini kaydetti.
Türkiye’nin emniyetli bir ülke olduğunu anlattıklarını tabir eden Dahaoğlu, 2023 gayelerinde şimdilik bir sapma olmadığını vurguladı.
Dahaoğlu, şöyle konuştu:
“İspanya ile yarışır durumdayız. Yunanistan’dan daha çok ön plandayız. Çok kaliteli otellerimiz, çok uygun fiyatlara sahip. Dünyanın hiçbirinde yok. İngiltere pazarı artışta birinci sırada. Almanya ve Rusya her vakit değerli oldu. Rusya-Ukrayna Savaşı bu pazarda bir duraklamaya neden olmuştu lakin bu dertleri 2023 yılında aşarız diye düşünüyorum. En makûs ihtimalle 7 milyon Rus konuğu Antalya’da ağırlarız diye düşünüyorum. Antalya’ya gelecek bu turistin Alanya’daki hissesi ise yüzde 35-40. Yani 2,5 milyon Rus ilçemize gelebilir.”
Dahaoğlu, bakanlık dokümanlı 600’e yakın otelin hizmet verdiği ilçenin tercih edilmesinde turizm ve kent hayatının iç içe olmasının da kıymetli bir etken olduğunun altını çizerek, Alanya’nın Türkiye’ye gelecek her 10 turistten birine konut sahipliği yaptığını kelamlarına ekledi.