PrizmaBetGüncelGirişAdresiHızlıveGüvenilirErişim!

Dünya liderleri Erdoğan’ı tebrik etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden seçilmesinin ardından BM, NATO ve AB’nin yanı sıra Almanya, ABD, Rusya ve Fransa dâhil birçok ülkenin liderinden kutlama mesajı geldi.

Dünya liderleri, Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ni kazanarak yeniden göreve seçilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı tebrik etti.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Erdoğan’ı kazandığı seçimden dolayı kutlarken iş birliğini artırma vurgusu yaptı.

Guterres’in sözcüsü Stephane Dujarric tarafından yapılan yazılı açıklamada, BM Genel Sekreteri’nin “Türkiye ile BM arasındaki iş birliğinin daha da güçlendirilmesini dört gözle beklediği” duyuruldu.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise Twitter’dan yaptığı paylaşım ile Erdoğan’ı tebrik etti. Stoltenberg, “Birlikte çalışmayı sürdürmeyi ve Temmuz’daki NATO Zirvesi’ne hazırlanmayı sabırsızlıkla bekliyorum” ifadesini kullandı.

AB: Stratejik önem taşıyor

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Erdoğan’ı tebrik etti. “AB-Türkiye ilişkilerini geliştirmeyi sürdürmek için sabırsızlanıyorum” diyen von der Leyen, “Halklarımızın yararı için, hem AB hem de Türkiye açısından bu ilişkiyi geliştirmek stratejik bir önem taşıyor” ifadesini kullandı.

AB Konseyi Başkanı Charles Michel de Twitter mesajında Erdoğan’ı tebrik ederek “Gelecek yıllarda AB-Türkiye ilişkilerini derinleştirmek için sizinle tekrar çalışmayı sabırsızlıkla bekliyorum” dedi.

Scholz: Ortak konularımızı ileriye götüreceğiz

Almanya Başbakanı Olaf Scholz da sosyal medya hesabından bir tebrik mesajı yayımladı.

“Almanya ve Türkiye yakın ortak ve müttefiktir, toplumsal ve ekonomik olarak da birbirimize güçlü bir şekilde bağlıyız” diyen Scholz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yeniden seçilmesi nedeniyle tebrik etti. Scholz, “Şimdi ortak konularımızı taze bir güç ile ileriye götüreceğiz” dedi.

Biden’dan “ortak küresel zorluklar” vurgusu

Yeniden seçilen Erdoğan’ı tebrik eden bir başka lider, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden oldu. Biden, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “NATO müttefikleri olarak ikili meseleler ve ortak küresel zorluklar üzerinde birlikte çalışmaya devam etmeyi dört gözle bekliyorum” ifadelerini kullandı.

Putin: Açık bir kanıt

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise Erdoğan’a gönderdiği tebrik mesajında, “Bu seçimlerdeki zaferiniz, hem Türkiye Cumhuriyeti’nin lideri olarak gerçekleştirdiğiniz özverili çalışmanın doğal bir sonucu hem de Türk halkının devlet egemenliğini güçlendirme ve bağımsız bir dış politika izleme çabalarınızı desteklediğinin açık bir kanıtıdır” ifadesini kullandı.

Erdoğan’ın “Rusya ile Türkiye arasında dostane ilişkiler geliştirilmesine verdiği kişisel katkıyı” da takdir eden Putin, bu “yapıcı ilişkiyi” sürdürmeye hazır olduğunu ifade etti.

Putin, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin inşası dâhil, Türkiye ile Rusya arasındaki ortak projelere de “büyük önem” verdiklerini belirtti.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Twitter’dan paylaştığı Türkçe mesajda, “Fransa ve Türkiye’nin birlikte üstesinden geleceği büyük sınamalar var. Avrupa’ya barışın geri gelmesi, Avrakdeniz İttifakımızın geleceği, Akdeniz denizi. Yeniden seçilmesi dolayısıyla tebriklerimi ilettiğim Başkan Erdoğan ile birlikte, ilerlemeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy de Türkçe tweet attı:

“Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki zaferinden dolayı Cumhurbaşkanı @RTErdogan kutluyorum. Avrupa’nın güvenliği ve istikrarı için iş birliğimizin geliştirilmesini ve ülkelerimizin yararına stratejik ortaklığımızın daha da güçlendirilmesini umuyoruz.”

İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, Twitter’dan Erdoğan’ı tebrik ederek “NATO müttefikleri olarak ticaretin geliştirilmesinden güvenlik tehditleriyle mücadeleye kadar ülkelerimiz arasındaki güçlü iş birliğini sürdürmeyi dört gözle bekliyorum” dedi.

DW,AFP / CÖ,ET

“Türkiye ile AB müzakerelerine son verilsin”

Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesi, Avrupa’da Türkiye ile ilişkilerin geleceği ile ilgili tartışmaların fitilini ateşledi. AB müzakerelerine son verilmesi ve koşullu ekonomik destek önerileri gündeme taşındı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ikinci tur seçim galibiyetinin Avrupa’daki yankıları sürüyor.

Avrupa Parlamentosu’nun (AP) muhafazakar milletvekillerinden oluşan, Avrupa Halk Partisi’nin (EPP) lideri Manfred Weber, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) üyelik müzakerelerine artık son verilmesi gerektiğini söyledi. Avrupa Parlamentosu’ndaki en büyük grubu oluşturan EPP’nin lideri, bu önerisini Funke Medya Grubu’na verdiği söyleşi ile gündeme taşıdı.

“Ne Türkiye istiyor, ne de AB”

Önerisini, “Üyelik müzakereleri Türkiye ile ilişkileri desteklemek yerine bloke ediyor” sözleriyle savunan Weber, “Son bir kaç yıl, Türkiye ile yakın bir partnerliğin önemli olduğunu gösterdi, ancak kimse Türkiye’nin AB’ye üye olmasını istemiyor, ne Türkiye ne de AB” ifadelerini kullandı.


Manfred WeberFotoğraf: Mikko Stig/Lehtikuva/dpa/picture alliance

Weber, Ukrayna ile Rusya arasında barışın tesis edilmesi hedefi, göç politikaları, ekonomide modernizasyon ve Kıbrıs meselesi nedeniyle seçimlerden galip çıkan Erdoğan ile iş birliğine ihtiyaç duyduklarını dile getirirken, “Erdoğan şimdi derhal İsveç’in NATO üyeliğine onay vermeli” dedi.

Yeni dönemin ilk işaretleri

Almanya Federal Meclisi’ndeki Hristiyan Birlik (CDU/CSU) Grubu Dış Politika Sözcüsü Jürgen Hardt ise Erdoğan’dan yeni dönemde daha uzlaşmacı bir tavır beklediklerini kaydetti.

Erdoğan’ın seçimlerden sonra Almanya ve Batı’ya yönelik “provokatif yöneliminden” geri adım atmasının ihtimal dışı olmadığına işaret eden Hardt, “Erdoğan aklı selim bir analizin ardından, ülkesinin büyük ekonomik sorunlarının ancak AB ve Almanya ile çözülebileceği sonucuna varabilir” ifadesini kullandı.

CDU’lu siyasetçi aşırı borçlanma ve TL’deki değer kaybı nedeniyle Türkiye ekonomisinin zorda olduğunun altını çizerken, öncelikle ülkesinin çıkarlarını gözetmek zorunda kalacak olan Erdoğan’ın, “AB’nin iş birliği yapabileceği tek partner olduğunu” da kabul etmek durumunda kalacağını aktardı.

Zordaki ekonomiye koşullu yardım

Alman siyasetçi Türkiye’nin borçlarını dolar ve euro ile ödemesi gerekeceğini söylerken, Ankara’nın Rusya ve Çin ile kurduğu yakın ilişkilerin bu kaynağı temin etmeye yetmeyeceğini belirterek, “Putin ve Rus rublesi Türkiye’ye yardım edemeyecek” dedi.

Alman Hükümeti’nin Türkiye’ye, “Zordaki iktisadi durumdan çıkışı için destek işareti” vermesinin önemli olduğunu anlatan Jürgen Hardt, buna karşılık olarak da Ankara”dan bazı taleplerde bulunulması gerekeceğini aktardı. Hardt, Ankara”nın verilecek destek karşılığında Avrupa ve Almanya”ya dostane bir tutum sergilemesi gerekeceğini vurgularken, aynı zamanda insan hakları ile ilgili de bazı beklentilerin “formüle edilebileceğini” vurguladı.


Jürgen HardtFotoğraf: picture alliance/photothek

Jürgen Hardt ayrıca, Temmuz ayındaki NATO zirvesini Türkiye ile ilişkilerin geleceği açısından “ilk sınav” olarak gördüğünü de kaydetti. CDU’lu siyasetçi, Erdoğan’ın aylardır engellediği İsveç’in NATO üyeliğine yeşil ışık yakarak “nerede durduğunu kanıtlayabileceğini” belirtti.

Zor bir dönemin kapıları aralanıyor

AB uzmanları, 14 Mayıs seçimleri öncesinde yayımladıkları analizlerde, demokrasi ve hukuk devleti alanında gerilemeye yol açan Erdoğan’ın seçimleri kazanması halinde, Türkiye’nin AB ile üyelik müzakerelerine son verileceğine dikkat çekmişti.

Uzmanlar hem AB hem de Avrupa hükümetlerinin kendi çıkarları gerektirdiği ölçüde Erdoğan yönetimi ile iş birliği yapacağını, Türkiye’yi stratejik öneme sahip bir komşu olarak konumlandırıp, al-ver ilişkisi olarak nitelendirilen transaksiyonel ilişkilere ağırlık verileceğini kaydetmişlerdi.

AFP, dpa / ET,DA

DW Türkçe’ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?

Ankara-Avrupa ilişkilerinde “al-ver” dönemi geliyor

Erdoğan’ın ikinci turu kazanmasının ardından Avrupa ülkelerinden işbirliği mesajları geldi, ancak uzmanlar yeni dönemde Avrupa-Türkiye ilişkilerinde soğuk bir dönem öngörüyor.

Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimini ikinci turda kazanarak yeniden göreve seçilmesinin ardından Avrupa-Türkiye ilişkilerinin hangi yönde ilerleyeceği merak konusu olmaya başladı. Kulislerde “Ankara yeni dönemde değerler Avrupası yönünde mi ilerleyecek, yoksa Avrupa’dan adım adım koparak al-ver ilişkisine dayalı pragmatik bir yol mu seçecek” sorusu soruluyor.

Birçok Avrupa ülkesinin devlet ya da hükümet başkanı Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tur sonuçları henüz daha tam kesinleşmeden sosyal medya hesapları aracılığıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “işbirliği” arzusu dolu tebrik mesajları yollamaya başladı. Bu mesajların çoğunun “güvenlik” tonlu olması gözlerden kaçmadı. İlk tebrik mesajı, Erdoğan’ı “tartışmasız seçim zaferi”nden dolayı kutlayan Macaristan Başbakanı Viktor Orban’dan geldi.

Macron ve Scholz’dan “ilerleyelim” mesajı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Fransızca ve Türkçe yayımladığı mesajında “Fransa ve Türkiye’nin birlikte göğüs germesi gereken sınamalar var. Akdeniz, Avro-Atlantik İttifakımızın geleceği, Avrupa’nın yeniden barışa kavuşması. Yeniden seçilmesini tebrik ettiğim Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte yolumuza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Almanya Başbakanı Olaf Scholz, “Almanya ve Türkiye yakın ortak ve müttefiklerdir, halklarımız ve ekonomilerimiz derinden iç içe geçmiştir. Başkan Erdoğan’ı kutluyorum, ortak gündemimizi yeni bir ivmeyle, beraber ilerletmek istiyoruz” mesajı yolladı.


Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron Fotoğraf: Adem ALTAN and Ludovic Marin/various sources/AFP

Birleşik Krallık Başbakanı Rishi Sunak, “NATO müttefikleri olarak ticaretin geliştirilmesinden güvenlik tehditleriyle mücadeleye kadar ülkelerimiz arasındaki güçlü işbirliğini sürdürmeyi sabırsızlıkla bekliyorum” ifadelerine yer verdi. İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ise “İtalya ve Türkiye, müttefiktirler ve Akdeniz’de ve dünyada önemli sorumluluklar paylaşmaktadırlar. Birlikte, halklarımız, büyüme ve küresel istikrar için daha fazlasını yapabilir” vurgusunda bulundu.

Hollanda Başbakanı Mark Rutte, “Dost ve müttefiklerle birlikte Hollanda ve Türkiye ilişkilerimizi ve çalışmalarımızı güçlendirmeyi dört gözle bekliyorum” mesajını paylaştı. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, sosyal paylaşım hesabından Türkçe yayımladığı mesajda “Avrupa’nın güvenliği ve istikrarı için işbirliğimizin geliştirilmesini ve ülkelerimizin yararına stratejik ortaklığımızın daha da güçlendirilmesini umuyoruz” dedi. Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı Nikos Hristodulides de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kutlayarak “Kıbrıs müzakerelerinin 2017’de Crans Montana’da kaldığı yerden devamına hazır oldukları” mesajı gönderdi.

NATO üyelik perspektifi nedeniyle son aylarda Ankara ile kriz yaşayan İsveç’in Başbakanı Ulf Kristersson, tebrik mesajında “Ortak geleceğimiz geleceğe yönelik bir önceliktir” vurgusu yaparken NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, “Birlikte çalışmayı sürdürerek temmuzdaki NATO Zirvesi’ne hazırlanmayı sabırsızlıkla bekliyorum” değerlendirmesinde bulundu.

AB kurumları da yeni Erdoğan yönetimiyle işbirliği mesajları verdi. Avrupa Komisyonu Başkanı von der Leyen, “Halklarımızın çıkarına olacak şekilde ilişkileri ilerletmek için çalışmak hem Türkiye hem AB için stratejik önem taşımaktadır” mesajını paylaştı. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ve Avrupa Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi tarafından yapılan ortak açıklamada, AB’nin “İnsan hakları, hukukun üstünlüğü, uluslararası hukuk ve bölgesel istikrar taahhütleri temelinde ortak refah ve istikrar için yapıcı bir ilişkiye doğru ilerlemek amacıyla Türkiye ile birlikte çalışmaya hazır olduğu” kaydedildi.

Soğuk dönem öngörüsü

Ancak bu işbirliği mesajlarına rağmen uzmanlar yeni dönemde Avrupa-Türkiye ilişkilerinde soğuk bir dönem öngörüyor.

Strasbourg Üniversitesi Türk Etüdleri Bölüm Başkanı ve siyaset bilimci Prof. Dr. Samim Akgönül, “Yeni Erdoğan dönemi ilişkilerin sertleşeceği bir dönem olacak, zira Erdoğan hiç olmadığı kadar sağda bir işbirliği inşa etti. İki aşırı milliyetçi parti ve iki radikal islamcı parti zaten liberalleri iyice tasfiye etmiş AKP’yi daha da Batı karşıtı bir çizgiye itecektir. Özellikle NATO konusunda Rusya çizgisine gelmesi artık kaçınılmaz” değerlendirmesini yaptı.

Yeni döneme rağmen Türk dış politikasında değişim beklemeyen Fransız Uluslararası Stratejik İlişkiler Enstitüsü (IRIS) Türkiye uzmanı Didier Billion ise “Erdoğan’ın güvenlik konusunda ülkesinin başlıca güvencesi olan NATO’yu terk etmek gibi bir niyeti yok” görüşünde.


Fotoğraf: Reuters/F. Lenoir

AB ile al-ver ilişkisine doğru

Ankara’nın AB ile üyelik perspektifli ilişkisi aslında pratikte sonlanmış durumda. Avrupa’da aşırı sağcı ve Avrupa karşıtlığının yükeldiği bir dönemde Avrupalı siyasiler de Türkiye’nin üyelik perspektifini özenle gündeme getirmemeye çalışıyor.

Konu, Avrupa Parlamentosu (AP) tarafından da bloke edilmiş halde. AP, gümrük birliğinin güncellenmesi ya da vize serbestisi gibi konuları dahi Türkiye’de demokrasi, insan hakları ve hukuk devletine bağlılık alanlarındaki ilerleme koşuluna bağladı. Bu alanlarda yakın gelecekte ilerleme beklenmiyor.

AB buna karşılık sığınmacılar, düzensiz göç ya da terörle mücadele gibi konularda işbirliği istiyor. Bunun da iki tarafı “al-ver” olarak tanımlanabilecek yeni bir ilişkiye sürükleyebileceği tahmin ediliyor.

Bu arada Türkiye’deki yeni dönemi fırsat bilen kimi Avrupalı aşırı sağcı ve Hristiyan Demokrat çevreler Ankara ile zaten askıda olan katılım müzakerelerinin resmen durdurulmasını talep etmeye başladı.

Avrupa Konseyi bilmecesi

Türkiye, üyesi olduğu Avrupa Konseyi cephesinde de sıkışmış durumda. Ankara, bir Avrupa Konseyi organı olan AİHM’nin Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş kararlarını uygulamadığı gerekçesiyle önümüzdeki aylardan itibaren kimi yaptırımlarla yüzleşebilir. Türkiye, Avrupa Konseyi üyeliğinden kaynaklanan yükümlülük ve taahhütlerini tam olarak yerine getirmediği gerekçesiyle Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin denetim sürecinde de tutuluyor.

Avrupa Konseyi üyeliği Türkiye’nin siyasal planda “Avrupalı” kimliği açısından Ankara için stratejik öneme sahip. Bu üyeliğin sonlanması Avrupa ailesinden tamamen kopma anlamına geliyor. Strasbourg merkezli Avrupa Konseyi “değerler Avrupası”nı temsil ediyor. Tüm AB üyesi devletlere ek olarak, AB üyesi olmayan tüm Avrupa devletleri de Avrupa Konseyi’ne üye konumdalar.


Türkiye, Kavala’nın tutukluluğu nedeniyle Avrupa Konseyi’nin denetim sürecine girmişti Fotoğraf: DW

Türkiye ve Avrupa Siyasi Topluluğu

Bu kurumların ötesinde geçen yıl Fransa’nın önerisi üzerine oluşturulan Avrupa Siyasi Topluluğu (ASP) adlı bir diyalog ve işbirliği platformu bulunuyor. Enformel bir yapıya sahip bu oluşum, ilk liderler zirvesini geçen yıl Çekya’nın başkenti Prag’da gerçekleştirmişti. Daha çok enerji, jeostratejik sorunlar, siber güvenlik ve altyapı gibi konuların ele alındığı ASP’nin ikinci liderler zirvesi 1 Haziran Perşembe günü Moldova’nın başkenti Kişinev’de yapılacak.

Prag zirvesine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kişinev’e de bekleniyor. ASP bünyesinde devletlerin hiçbir yükümlülükleri olmasa da bu kulüpte kalabilmek için de Avrupa Konseyi üyesi, yani büyük Avrupa ailesinin mensubu olmak gerekiyor.

Tüm göstergeler Türkiye’nin yeni dönemde Avrupa ile kurumsal ilişkilerinin jeostratejik planda NATO çerçevesinde, siyasal planda ise Avrupa Konseyi cephesinde yoğunlaşacağına işaret ediyor. Avrupa ülkelerinin hükümetleri ise bölgesinde vazgeçilmez aktör gördükleri Ankara ile ikili ilişkileri geliştirmek istediklerine dair mesajlar yolluyor.

DW Türkçe’ye VPN ile nasıl ulaşabilirim?

Alman hükümeti Türkiye politikasını gözden mi geçirecek?

Alman siyaseti, Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçildiği Türkiye ile ilişkilerinin geleceğini sorguluyor.

Almanya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarda kalmaya devam edecek olması nedeniyle, Türkiye politikalarında değişime gitmeyi tartışıyor.

Koalisyon hükümetinin ortaklarından Yeşiller Partisi, tıpkı Rusya konusunda olduğu gibi Türkiye politikalarında da köklü değişime gidilmesi talebini gündeme taşıdı.

Köklü değişim çağrısı

Yeşiller Partili Tarım Bakanı Cem Özdemir, dış politika konularında örtbas etmenin, geçiştirmenin nelere yol açabildiğini Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile tecrübe ettiklerini hatırlattı, “Tanrı’ya şükürler olsun ki Putin ile mücadelede köklü politika değişikliğine gittik, aynı şeyi şimdi Türk aşırı milliyetçiliğiyle, köktendinciliği ile mücadelede de yapmamız gerekiyor” dedi.


Yeşiller Partili Tarım Bakanı Cem Özdemir.Fotoğraf: Nadja Wohlleben/REUTERS

Hükümet ortaklarından Sosyal Demokrat Parti’den (SPD) de dikkat çeken bir açıklama geldi. Federal Meclis’teki Dışişleri Komisyonu’nun Başkanı SPD’li Michael Roth, Erdoğan’ın iktidarda olduğu Türkiye ile ilişkiler konusunda pek çok soru işareti bulunduğuna dikkat çekti.

Erdoğan’dan yanıt beklenen sorular

Roth, ARD’ye yaptığı açıklamada, Erdoğan’ın bazı sorulara yanıt vermek durumunda olduğunu söylerken bunları şöyle sıraladı: Türkiye, NATO’da güvenilir bir rol oynayabilir mi? Yani İsveç’e vetosundan vazgeçer mi? Türkiye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını uygulayacak mı? İnsan hakları aktivistlerini serbest bırakacak mı? Giderek artan oranda Erdoğan’ın yörüngesine giren Türkiye AB’ye aday bir ülke olmaya devam edebilir mi?


SPD milletvekili Michael Roth.Fotoğraf: Bernd von Jutrczenka/dpa/picture alliance

Michael Roth’un son sorusuna Alman siyasetçilerinin verdikleri yanıtlar farklılık gösteriyor.

AB üyelik müzakerelerine son verilmeli mi?

Avrupa Parlamentosu’nun (AP) muhafazakar milletvekillerinden oluşan Avrupa Halk Partisi’nin (EPP) Alman lideri Manfred Weber, Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından artık Türkiye ile AB üyelik müzakerelerine son verilmesi gerektiğini açıkladı.


Ana muhalefetteki Hristiyan Demokrat Birlik partisinin (CDU) milletvekili Roderich Kiesewetter. Fotoğraf: Bernd Elmenthaler/IMAGO

Ana muhalefetteki Hristiyan Demokrat Birlik partisinin (CDU) milletvekili Roderich Kiesewetter ise buna katılmıyor. Kiesewetter, Türkiye ile yakın bir işbirliğinin zorunlu olduğunu, bu nedenden ötürü 1952’den itibaren NATO üyesi olan Türkiye ile AB müzakerelerinin dondurulmaması gerektiğini savundu.

SPD milletvekili Nils Schmid de Türkiye ile AB üyelik müzakerelerine son verilmesine itiraz etti.


SPD’li Nils Schmid.Fotoğraf: Malte Ossowski/SvenSimon/picture alliance

Schmid, Redaktionsnetzwerk Deutschland’a yaptığı açıklamada, “AB katılım sürecini iptal etmek, muhalefetin ve bir aşamada daha demokratik bir Türkiye’de yaşayabileceğine güvenen herkesin suratına atılmış bir tokat olur” diye konuştu. Schmid, Türkiye’de demokrasi ve hukuk devleti alanında ilerleme olmadığı müddetçe zaten müzakere sürecinde de ilerleme kaydedilemeyeceğini belirtti.

Dpa, DW/ DA, EC

DW Türkçe’ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?

Schengen krizi sürüyor: Tur şirketleri ‘vizesiz turları’ önermeye başladı

2022 yılının sonunda gündeme gelen Türk yurttaşlarının Schengen vizesi alma sıkıntısı hala devam ediyor. Tur şirketlerinin de söz konusu durum hakkında mağdur olmaya başladığı belirtilirken, şirketler ‘vizesiz turları’ önermeye başladı.

Türkiye’de son günlerde başta Almanya olmak üzere pek çok Avrupa ülkesinden Schengen vizesi almak için başvuruda bulunan kişiler, randevu almak için uzun süre beklemek durumunda kalıyor.

Ekonomim’in haberine göre, sosyal medyada ortaya atılan iddialarda ise Schengen başvurularının Temmuz ayı sonuna kadar durdurulduğu öne sürüldü.

Türkiye Ocak ayında Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’ne (AKPM) konuya yönelik sunduğu karar tasarısında Schengen vizelerine ret oranının 4 kat arttığını ve son 8 yılda en fazla başvuruyu yapan 5 ülke arasında olan Türkiye’nin ret oranı en çok artan ülke olduğunu belirtti.

Türk vatandaşlarının vize sıkıntısı ise 2022’nin sonlarında gündeme geldi. Schengen vizesine Rusya’dan sonra en çok başvurunun yapıldığı ikinci ülke olan Türkiye olmasına karşın aldığı ret oranı Rusya’nın neredeyse 5 katına ulaştı. Verilere göre Türkiye son 8 yıl içerisinde en çok başvuru yapan Rusya, Suudi Arabistan, Fas, Ukrayna’nın yer aldığı ilk 5 ülke arasında da ret oranı en çok artan ülke oldu. Bu sebeple geçen yıl 50’ye yakın tur iptal edilmek zorunda kalmıştı ve acentaların 300 bin Euro’ya yakın zararı oldu.

“BİR AY SONRAYA ANCAK RANDEVU BULUNUYOR”

Prontotour Yönetim Kurulu Başkanı Ali Onaran, Schengen vizesi sorununun son zamanlarda yeniden arttığını ifade etti. Bazen konsoloslukların yoğunluk sebebiyle randevuları kapattığını da vurgulayan Onaran, “Randevuları bir hafta sonraya alabilirken şimdilerde bir ay sonraya ancak randevu bulunuyor. Vize başvurularının sonuçlanmasının standart süresi de 1 aya çıktı. Bu da tur şirketlerini zorluyor” dedi.

Ancak pandemide durma noktasına gelen yurtdışı seyahetlerinin arttığına da vurgu yapan Onaran, “Bu yıl ilk çeyrekte en yüksek yurtdışı talebi yaşandı. Talepteki yükseliş de randevuları etkiliyor. Yaz aylarında vizesiz turları öneriyoruz yoğunlukla” diye konuştu.

“HERKES VİZE ALAMIYOR”

Tur Operatörleri Sözcüsü Cem Polatoğlu’na göre Yunanistan, İspanya ve Macaristan gibi ülkeler uygulamada yumuşamaya gitmesine karşın sorunun hâlâ sürdüğünü kaydederek, “En azından 3 ay sonra çıkacağına 20-25 gün sonrasına çıkıyor. Herkes vize alabiliyor da değil. Almanya halen sıkmaya devam ediyor. Yerli turistin yurtdışı talebi bu yıl çok yüksek. Özellikle Türkiye’deki döviz kurunun enflasyona göre sabit kalmasının yurtdışına olan talebi artırdı. Türkiye’de fiyatların çok yükselmesi ve dövizle satılan ürünlerin aynı kalmasından dolayı yurtdışı tatillerini daha uygun hale getirdi. Vize sorununda talebin artmasının da etkisi var” dedi.

“10 BİN YOLCU VİZE SIKINTISI NEDENİYLE AVRUPA’YA GİDEMEDİ”

Yolcu sayısı azalsa bile turu iptal etmediklerini anlatan Travel Zone’dan Barış Öztürk de şunları anlattı:

“Yolcu vize sorunu yaşadığında günün sonunda bu acentayı da etkiliyor. 40 kişilik turdan 5 yolcu vize alamazsa tur iptal olabilir. Sadece biz değil bütün acentalar en az mağduriyetin yaşanması için ya tur iptal edip ücreti iade etmeyi tercih ediyoruz ya da zarara katlanarak kişi sayısı düşse bile turu yapıyoruz. Geçen yıl vize mağduriyetinin en çok yaşandığı ülkeler İtalya, İspanya, Fransa. Geçen yıl yaz aylarında 10 bin yolcu vize sıkıntısı nedeniyle Avrupa’ya gidemediğini düşünüyorum. Hala vize başvuruları yoğun bir şekilde yapılıyor. Vizesi olmayanlar yurt dışı planını çok daha fazla erkenden yapmalılar” dedi.

20 Yıl Sonra Tanı Alan Hastalar Var

Herediter Anjioödem hakkında, tanısı 20 yıl sonra konulabilen hastalar olduğu bildirdi.

Herediter Anjioödem hakkında, tanısı 20 yıl sonra konulabilen hastalar olduğu bildirdi.

Tüm dünyada 16 Mayıs tarihinde kutlanan “Dünya Herediter Anjioödem Günü” kapsamında Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) Herediter Anjiyoödem Hastaları Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (HAÖDER) ile Ankara’daki kahvaltı etkinliğinde buluştu.

Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği ve HAÖDER Hasta ve Hekimleri Buluşturdu

Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği ve HAÖDER, Dünya Herediter Anjioödem Günü etkinlikleri kapsamında, Ankara’da hastaları ve hekimleri kahvaltı etkinliğinde buluşturdu. Katılımcılar hem baharın coşkusunu açık alanda aktiviteler yaparak yaşadılar hem de nadir görülen Herediter Anjioödem hastalığı ile ilgili önemli bilgiler edindiler. Deri ve iç organlarda, tekrarlayan şişliklerin oluşması ile karakterize nadir görülen kalıtsal bir hastalık olan Herediter Anjioödem (HA) adında “Herediter” sözcüğü hastalığın kalıtsal yönünü, “Anjioödem” sözcüğü ise oluşan şişlikleri ifade ediyor. Toplumda her 10 bin kişide 1 görüldüğü için nadir kabul edilen bu hastalıkta “anjioödem” olarak isimlendirilen şişlikler gırtlakta olduğunda hastanın nefes almasını güçleştirerek ölüme neden olabiliyor. Şişlikler barsak duvarındaki olduğunda barsak düğümlenmesi ile karıştırılarak gereksiz ameliyatlara sebebiyet verebiliyor. Ülkemizde şu an tanı konmuş herediter anjioödemli hasta sayısının yaklaşık 500 kadar olduğunu belirten AİD Başkanı Prof. Dr. Dilşad Mungan, “Ancak ülkemizde yaklaşık 1500 kadar hasta olduğu düşünülmektedir; akraba evliliğinin yaygın olması nedeni ile hasta sayısı daha fazla da olabilir. Rakamlardan anlaşılabileceği gibi Türkiye’de bu hastaların büyük çoğunluğu henüz tanı almamıştır. Çünkü Anjioödem atakları sıklıkla ″alerji” ile karışabilir ve sanki bir alerjiymiş gibi tedavi edilir ise hastanın hayatı tehlikeye girebilir. Çünkü alerji ilaçları bu hastalığın tedavisinde etkili değildir ve yaşamı tehdit eden atakları durduramazlar” diye konuştu.

“Hekimlerin Aklına Gelmeyen Bir Yetim Hastalıktır”

Hastaların yaklaşık olarak yarısının hayatlarında en az bir defa solunum yolunda tıkanma yaşadığını ifade eden Mungan, “En korkulan atak şekli budur; çünkü tanı almamış hastalar doğru tedavi edilmediklerinde yaklaşık her 4 kişiden 1’i atak sırasında hayatını kaybeder. Ölüm riskini ortadan kaldırmak için yapılabilecek en iyi şey hastaların doğru tanı almasını sağlamaktır. Ülkemizde bir herediter anjioödem hastası yakınmaları başladıktan ortalama 20 yıl sonra tanı almaktadır. Bunun en önemli nedeni tanının hekimlerin aklına gelmemesidir. Bu yüzden “yetim” hastalık sınıfında kabul edilir” dedi. Bu hastalıktan kuşku duyulduğunda tarama testi olarak kompleman-4 düzeyleri bakılması gerektiğini hatırlatan Mungan bu testin hem ucuz hem de ülkemizin hemen her yerinde mevcut olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Kompleman-4 düzeyi düşük saptanan hastalarda tanıyı doğrulamak için “C1 İnhibitör düzeyi” ve “C1 inhibitör fonksiyonunun bakılması gerekir.”

“Bu. Hastalık Okul ve İş Hayatındaki Başarıyı Önlüyor

“Hastaların neredeyse tümü bu hastalığın okul ve iş hayatında başarılı olmalarını engellediğini düşünmekte ve belirsizliğin getirdiği ciddi psikolojik sorunlar ile karşı karşıya bulunmaktadırlar. Hastalığın ataklarını her türlü travma, stres, enfeksiyon başlatabileceği gibi bazı hormonlar ve ilaçlar da tetikler. Tanısı konan hastalarda bu hormonların, ilaçların kullanılmaması ve hastanın travmalardan kaçınması gerekir. Ancak her zaman atakları tetikleyen bir etmen saptanamayabilir.” Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği, hastalığın hekimlerce daha iyi tanınması için hem bağımsız olarak hem de Sağlık Bakanlığı ile ortaklaşa eğitimler ve bilgilendirme toplantıları düzenliyor. Bunun amacı hastalık farkındalığının hem toplumda hem de hekimler arasında arttırılması. Her yıl Dünya herediter anjioödem günü olan 16 Mayıs ve takip eden haftada bir araya geliyoruz. Ülkemizde bu amaçla kurulan hasta destek grupları Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği ile iş birliği halinde çalışarak hastalığa karşı farkındalık yaratmaya çalışıyor. Sonuç olarak Türkiye’de hekimlerin ve toplumun duyarlılığının artması ile HEREDİTER ANJİOÖDEM hastalarının doğru tanı ve tedaviye ulaşmaları mümkün olabilecek Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği hem bağımsız eğitim ve bilgilendirme etkinlikleri ile hem de Sağlık Bakanlığı ile gerçekleştireceği ortaklaşa çalışmalar kapsamında hastaların doğru tanı ve tedaviye ulaşmasını kolaylaştırmaya devam ediyor. (BSHA)

Sürdürülebilirlik odağında üretmeye devam ediyor

5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Systemair Türkiye Genel Müdürü Ayça Eroğlu, gelecek nesillere sürdürülebilir bir yaşam bırakmak için çalıştıklarının altını çizdi

5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Systemair Türkiye Genel Müdürü Ayça Eroğlu, gelecek nesillere sürdürülebilir bir yaşam bırakmak için çalıştıklarının altını çizdi

Yenilenebilir enerji kaynaklı iklimlendirme sistemleri hayata geçiren Systemair Türkiye, imza attığı bir dizi inovatif teknoloji ile hem sektöre hem müşterilerine hem de dünyaya sürdürülebilir ölçekte katma değer sağlamak için çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Son dönemde düşük karbon çalışmalarını merkeze alan Systemair Türkiye, etkin kaynak yönetimiyle karbon ayak izini düşürmeyi ve gelecek nesillere sürdürülebilir bir yaşam bırakmayı hedefliyor. Bu hedefleri çerçevesinde 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Systemair Türkiye Genel Müdürü Ayça Eroğlu, 2025 yılına kadar tüm ofis ve üretim operasyonları ile lojistik süreçlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarını azaltmayı amaçladıklarını vurguladı.

 

Üretimde ve ofislerde oluşan atıkları kaynağında ayrıştırarak Sıfır Atık Belgesi alan Systemair Türkiye, operasyonel süreçlerde hem emisyonları azaltmak hem de kaynak sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla atık oluşum miktarlarını minimuma indiren eko tasarım ilkeleriyle hareket ediyor. Kaynakların verimli kullanılması adına Türkiye Döngüsel Ekonomi Platformu’na dahil olan şirket, gezegenin yaşadığı iklim sorunlarını minimize edebilmek, artan popülasyon ve sanayi faaliyetlerinin etkilerini azaltabilmek adına sorumlu üretim ilkelerinden taviz vermeden ilerliyor. Dünyayı korumayı küresel bir öncelik olarak gördüklerinin altını çizen Systemair Türkiye Genel Müdürü Ayça Eroğlu, 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında şirketin yaptığı çalışmaları ve geliştirdiği ürünleri anlattı. 

Ödüllü YDD projesi ile ürünlerin çevresel etkilerini hesaplayabiliyor

Yaşam Döngüsü Değerlendirme metodu ile Türkiye’de kendi sektöründe ürünlerinin yaşam döngüsü boyunca yarattığı etkileri belirleyen ilk firma olduklarını dile getiren Ayça Eroğlu; “Bu çalışmamız, veri merkezi soğutma cihazları üretim ve kullanım aşamalarında yüksek enerji ve ham madde gereksinimi olan süreçleri belirlemeye ve etkilerini hesaplamaya yardımcı oluyor. Türkiye Ar-Ge merkezinde uygulamaya aldığımız Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi sayesinde veri merkezi soğutma cihazımız olan Geniox Tera başta olmak üzere Systemair Grup genelindeki birçok ürün ve üretim sürecinin çevresel etkilerini hesaplayabiliyoruz. Böylece üretim süreçlerinin iyileştirilmesi konusunda da ekolojik tasarıma destek olacak verilere ulaşıyoruz. Yakın bir zamanda projemiz sayesinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve İstanbul Teknik Üniversitesi ana desteğinde Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği’nin gerçekleştirdiği VIII. İstanbul Karbon Zirvesi’nde Düşük Karbon Kahramanı ödülü almanın da gururunu yaşıyoruz” diye belirtti.

2025 yılına kadar sera gazı emisyonlarını azaltmayı hedefliyor

Systemair Türkiye olarak güneş paneli yatırımı yaparak grup içerisinde bu konuya öncü olan ülkelerden biri olduklarını belirten Ayça Eroğlu, şu açıklamalarda bulundu; “Yapılan bu yatırım sonucunda fabrikamızın enerji ihtiyacının önemli bir kısmını, kurulan güneş panellerimiz ile karşılamayı hedefliyoruz. Bu yatırımın yanı sıra fabrikalardaki proseslerde kullandığımız makinelerin motorlarına, taşıma yaptığımız forkliftlerin elektrikli olmasına, ayrıca BMS sistemi ile yönettiğimiz fabrikamızın gereksiz enerji tüketimi yapmamasına da önem veriyoruz. “Türkiye’nin ‘Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik’ anlamına gelen LEED Gold Sertifikası’na sahip ilk klima santrali fabrikası” olan tesisimizde yağmur suyunun toplanması, su ve enerji tasarruflu ekipman kullanımı, verimli ısıtma ve soğutma sistemleri, ısı yalıtımı, atıktan ısı geri kazanım sistemleri gibi uygulamalar hayata geçiriyoruz. Bunlara ek olarak Türkiye ekibi olarak ofis ve fabrika alanlarında tüketilen içecek ambalajlarını RVM Systems makineleri ile toplayarak tekrar ham maddeye dönüştürülmesi için ileri dönüşüme gönderiyor, böylece her ay yaklaşık 10 bin adet plastik ambalajın denizleri kirletmesine engel oluyoruz. Ayrıca Dilovası’nda her gün yüzlerce kilogram ortaya çıkan atık metal sacların bir kısmını geri dönüşüme gönderiyoruz. İleri dönüştürebilecek metal saclardan ‘Atık Sacların Değerlendirilmesi’ projemiz kapsamında yeniden kullanılabilir objeler yaratıyoruz. Tüm bu çalışmalarımızla 2025 yılına kadar tüm ofis ve üretim operasyonları ile lojistik süreçlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarını azaltmayı planlıyoruz. Sürdürülebilirlik kavramını “çevrecilikten” ziyade bütünleşik bir perspektifte ele alıyor, hayatımızın ve iş süreçlerimizin içinde daimî olması gereken bir prensip olarak görüyoruz. Örneğin, düzenlediğimiz çocuk şenliğinde eğitici ve eğlendirici atölyelerin yanı sıra çocuklarımıza ileri dönüşüm heykel çalışması yaptırdık. Bir hafta boyunca kendi topladıkları pet şişeleri getirerek etkinlik sırasında dev bir heykel yapmalarını sağladık. Böylece etkinlik boyunca çocuklarımıza geri dönüşüm kadar ileri dönüşümün de önemini ve sürdürülebilirlik kavramını aktardık. Sürdürülebilirliğin en önemli noktalarından birinin de geleceğimiz olan çocuklarımıza bu önemli kavramları aktarmak olduğuna inanıyoruz.” 

Son olarak döngüsel ekonomiyi de desteklediklerinin altını çizen Eroğlu, Türkiye Döngüsel Ekonomi Platformu’nun oluşturduğu endüstriler arası malzeme alışverişine dijital bir alan sağlayan Türkiye Materials Marketplace’de yer alarak sınırlı kaynakların her daim ekonomi içinde tekrar kullanılarak değer kazanmasını amaçladıklarını sözlerine ekledi. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

7 yaşında başladı, milyon dolarlık şirket kurdu

Honest Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Deveci, 7 yaşında Kapalıçarşıda başladığı kariyerinde balon turizminden Latin Amerika’dan gelen turistlere kadar, milyon dolarlık şirket olma başarısını anlattı.

Honest Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Deveci, kariyerinin başladığı günlere döndü. Dünya gazetesi yazarı Vahap Munyar’ın röportajından öne çıkanlar:

‘İŞ HAYATINDA CESUR OLMAK GEREKİR’

– Yalnız cesaretin aklın önüne geçmemesi gerekiyor. En doğrusu cesur ama akıllı hareket etmek.

Kruvaziyer gemisinin de yüzde 50’sinin kendilerine ait olduğunu kaydetti:

– Kruvaziyer gemimiz Çeşme’den çıkıyor, Yunan adaları ve Atina’yı da kapsayan bir tur yapıyor. 1000 kişilik gemiden çok memnun değiliz. Gemiyi dolduracak kapasitemiz olduğunu düşünmüştük, henüz hedefe ulaşamadık.

Grubun cirosunu sordum, yanıtladı:

– 420 milyon dolar ciromuz var. 1500 kişi istihdam ediyoruz.

Hizmet ihracatında iddialı noktada olduklarının altını çizdi:

– Hizmet ihracatında Türkiye 8’incisi konumundayız. 100 milyon doların üzerinde hizmet ihracatı gelirimiz söz konusu.

Cengiz Deveci, 7 yaşında Kapalıçarşı’da çıraklıkla başlayan çalışma hayatında, 1999’da devraldığı seyahat acentesi ile turizm girişimcisi oldu.

23-24 yılda Honest’i 420 milyon dolar ciroyu bulan bir holdinge dönüştürdü…

Deveci, bir yıl sonra Honest Kahve A.Ş. adlı şirketini Londra Borsası’nda halka açmayı hedefliyor.

Bu yolculukta “aklın önüne geçmeyen cesaret”iyle işleri daha da büyütecek gibi görünüyor…

Türkiye’de ‘balon cirosu’ 300 milyon doları buluyor

HONEST Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Deveci, Türkiye’de toplam 180 tur balonunun hizmet verdiğini belirtti:

– Biz balon turizmine 2015’te girdik. 4 şirketimize ait 35 balonla hizmet veriyoruz. Balon şirketimizin 3’ü Kapadokya’da, biri Pamukkale’de faaliyet gösteriyor.

Balon turlarının karadan girilemeyen yerlerin görülebilmesini sağladığını kaydetti:

– Rüzgarın hızı saatte 15 kilometreyi aştığı anda balonla tur yapılamıyor. Yılın 210 günü balon turu gerçekleşebiliyor. 1 Mart-15 Haziran ile 1 Eylül-15 Kasım arası balon turu açısından yüksek sezon oluyor.

Balon turunun Türkiye’deki toplam cirosunu merak ettim, hesapladı:

– Yıllık 300 milyon dolarlık bir ciro söz konusu…

Latin Amerika’dan gelenler uzun kalıyor 1000 dolar bırakıyor

HONEST Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Deveci, Türkiye’ye 128 bin 500 turist getirdiklerini bildirdi:

– Latin Amerika ülkelerinden gelen turistler 8-14 gece kalıyor. Çoğu kültür turizmine yöneliyor. Ayrıca turumuz Balkan ülkelerini de içine alıyor.

Turist başı geliri merak ettim, şu yanıtı verdi:

– Turist başına 1000 doları buluyor.

Latin Amerikalı turistlerin Türkiye-Mısır, Türkiye-Dubai ve Türkiye-Balkanlar turlarını kendilerinin organize ettiklerini kaydetti:

– THY’nin büyük müşterileri arasında yer alıyoruz.

15-16 dili akşam yemeği sohbeti kadar biliyorum

HONEST Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Deveci, İngilizce, Rusça, İtalyanca ve Portekizce’yi iyi bildiğini aktarıp ekledi:

– Aslında Kapalıçarşı’da yetişmenin etkisiyle 15-16 farklı dili bir akşam yemeği sohbeti yapabilecek kadar konuşabiliyorum.

Holding bünyesindeki şirketleri sıraladı:

– Honest Travel Group, Signature Otel Zinciri, Honest Transport, Honest Kahve…

Kolombiyalı kahve zinciri Juan Valdez’i Türkiye’ye getirdiğini ve şubelerini adım adım artırdıklarını belirtti:

– En son Le Pain Quotidien’i devraldık. Yani, yeme-içme tarafında da büyüyoruz.

Türkiye-Brezilya İş konseyi Başkanı

HONEST Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Deveci, Paraguay’ın İstanbul Fahri Konsolosluğunun yansıra bazı iş dünyası örgütlerinde şu görevlerde bulunuyor:

· Türkiye-Brezilya İş Konseyi Başkanı

· Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Amerika Kıtası Koordinatör Başkan Yardımcısı

· Türkiye-Paraguay İş Konseyi kurucusu

patronlardunyasi.com

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Schengen krizi büyüyor, tur şirketleri zorda

Schengen vize krizi, tur şirketlerinde zararı derinleştiriyor. Yurtdışı turlara olan talep artıyor olsa da Türk vatandaşlarının randevularında yaşadıkları sorunlar seyahat acentelerini zor durumda bırakıyor.

Türkiye turizminde pandemiden bu yana en yüksek yurtdışı talebinin yaşanırken, vize randevularında da yoğunluk artıyor. Son günlerde başta Almanya olmak üzere pek çok Avrupa ülkesinden Schengen vizesi almak için başvuruda bulunan kişiler, randevu almak için uzun süre beklemek durumunda kalıyor. Sosyal medyada ortaya atılan iddialarda ise Schengen başvurularının temmuz ayı sonuna kadar durdurulduğu öne sürüldü. Türk vatandaşlarının Schengen vizesi randevularında yaşadıkları sorunlar seyahat acentelerini de zor duruma soktu. Acentalar, vizeler de yaşanan olumsuzlukların yeniden yurtdışı turlarını da olumsuz etkileyeceği endişesi sardı. Geçen yıl yoğun vize retleri yaşayan tur şirketleri, randevulardaki olumsuzlukları görünce, çareyi vizesiz ülkelere yapılan turları önermekte buluyor. Türk vatandaşlarının vize sıkıntısı 2022’nin sonlarında da gündeme gelmişti. ekonomim.com’un haberine göre hatta Dışişleri Bakanlığı ilgili ülkelerin büyükelçilerini Dışişleri’ne çağırarak harekete geçildiğini bildirmişti. Schengen vizesine Rusya’dan sonra en çok başvurunun yapıldığı ikinci ülke olan Türkiye olmasına karşın aldığı ret oranı Rusya’nın neredeyse 5 katına ulaştı. Verilere göre Türkiye son 8 yıl içerisinde en çok başvuru yapan Rusya, Suudi Arabistan, Fas, Ukrayna’nın yer aldığı ilk 5 ülke arasında da ret oranı en çok artan ülke oldu. Bu sebeple geçen yıl 50’ye yakın tur iptal edilmek zorunda kalmıştı ve acentaların 300 bin Euro’ya yakın zararı olmuştu.“Bu yıl en yüksek yurtdışı talebi yaşandı”Prontotour Yönetim Kurulu Başkanı Ali Onaran, Schengen vizesi sorununun son zamanlarda yeniden arttığını ifade etti. Bazen konsoloslukların yoğunluk sebebiyle randevuları kapattığını da vurgulayan Onaran, “Randevuları bir hafta sonraya alabilirken şimdilerde bir ay sonraya ancak randevu bulunuyor. Vize başvurularının sonuçlanmasının standart süresi de 1 aya çıktı. Bu da tur şirketlerini zorluyor” dedi. Ancak pandemide durma noktasına gelen yurtdışı seyahetlerinin arttığına da vurgu yapan Onaran, “Bu yıl ilk çeyrekte en yüksek yurtdışı talebi yaşandı. Talepteki yükseliş de randevuları etkiliyor. Yaz aylarında vizesiz turları öneriyoruz yoğunlukla” diye konuştu.

“Herkes vize alamıyor”Tur Operatörleri Sözcüsü Cem Polatoğlu’na göre Yunanistan, İspanya ve Macaristan gibi ülkeler uygulamada yumuşamaya gitmesine karşın sorunun hâlâ sürdüğünü kaydederek, “En azından 3 ay sonra çıkacağına 20-25 gün sonrasına çıkıyor. Herkes vize alabiliyor da değil. Almanya halen sıkmaya devam ediyor. Yerli turistin yurtdışı talebi bu yıl çok yüksek. Özellikle Türkiye’deki döviz kurunun enflasyona göre sabit kalmasının yurtdışına olan talebi artırdı. Türkiye’de fiyatların çok yükselmesi ve dövizle satılan ürünlerin aynı kalmasından dolayı yurtdışı tatillerini daha uygun hale getirdi. Vize sorunun da talebin artmasının da etkisi var” dedi.“Yolcu sayısı azalsa da turu iptal etmiyoruz”Yolcu sayısı azalsa bile turu iptal etmediklerini anlatan Travel Zone’dan Barış Öztürk de şunları anlattı: “Yolcu vize sorunu yaşadığında günün sonunda bu acentayı da etkiliyor. 40 kişilik turdan 5 yolcu vize alamazsa tur iptal olabilir. Sadece biz değil bütün acentalar en az mağduriyetin yaşanması için ya tur iptal edip ücreti iade etmeyi tercih ediyoruz ya da zarara katlanarak kişi sayısı düşse bile turu yapıyoruz. Geçen yıl vize mağduriyetinin en çok yaşandığı ülkeler İtalya, İspanya, Fransa. Geçen yıl yaz aylarında 10 bin yolcu vize sıkıntısı nedeniyle Avrupa’ya gidemediğini düşünüyorum. Hala vize başvuruları yoğun bir şekilde yapılıyor. Vizesi olmayanlar yurt dışı planını çok daha fazla erkenden yapmalılar” dedi.”Talep kapasitenin çok üzerinde”Özellikle Almanya için vize başvurusunda bulunmak için resmi olarak yetkilendirilmiş kurum olan iDATA’nın web sitesine girildiğinde de vize başvurularında yoğunluk yaşandığına ilişkin bir uyarı var. Ay iDATA üzerinden vize başvurusu için randevu almak istendiğinde en yakında randevu Temmuz 2023’da görünüyor. Almanya Büyükelçiliği, 6 Şubat 2022’de Türkiye’yi sarsan büyük depremleri anımsattı ve o günden bu yana yaşanan yoğunluğun altını çizdiği bir açıklama yaptı. Açıklamada, şu anda randevu alırken bekleme süresinin uzun olduğunun farkında olduklarını belirterek, “Bu durumun başvuru sahipleri üzerinde yarattığı büyük yükün farkındayız. Vize ofisimiz her gün mümkün olan en fazla sayıda randevu vermekte, ancak talep kapasitenin çok üzerindedir” denildi. 6 Şubat’ta meydana gelen ve 50 bini aşkın kişinin hayatını kaybettiği Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Almanya depremzedelerin hızlı bir şekilde ülkedeki akrabalarının yanına gelebilmesi için üç aylık vize almasının sağlandı. Şubat ortasında yürürlüğe giren bu prosedürün ardından binlerce kişiye vize verildi. Son olarak Almanya İçişleri Bakanı Nancy Feaser, Nisan ayı başında yaptığı açıklamada 6 bin 500’den fazlası Türk depremzedelere olmak üzere 7 bin 652 kişiye 90 günlük deprem vizesi verildiğini bildirdi.

patronlardunyasi.com

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Piyasa uzmanlarına göre Erdoğan’ın zaferi sonrası Türkiye ekonomisini zor günler bekliyor

Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesi sonrası piyasa uzmanları, Türkiye ekonomisinin geleceği ile ilgili çeşitli tahminlerde bulundu. Uzmanlar, ekonomide…

Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesi sonrası piyasa uzmanları, Türkiye ekonomisinin geleceği ile ilgili çeşitli tahminlerde bulundu. Uzmanlar, ekonomide yön değişikliğine gidilmezse, Türkiye’yi zor günlerin beklediği görüşünde birleşti.

Erdoğan’ın seçim zaferi sonrası Dolar/TL kuru 20,065 ile yeni bir rekor kırdı. TL bu yıl yüzde 7 değer kaybederken, son 10 yıldaki değer kaybı yüzde 90’ı aştı.

Türkiye’nin uluslararası borç tahvilleri istikrarlı giderken, beş yıllık kredi temerrüdüne dayalı swap sözleşmesi, cuma günkü kapanış seviyelerinde seyrediyor.

Borsada ise pazartesi günü yüzde 4,5’lik yükseliş oldu. Bankacılık hisselerinde ise yüzde 3,17’lik artış görüldü.

Seçim sonuçların ardından çeşitli yatırım uzmanlarının Türk ekonomisinin geleceğine dair tahminleri şöyle:

Roger Mark, Yatırım Şirketi Ninety One uzmanı

“Bizce Erdoğan’ın en büyük zorluğu Türkiye’nin ekonomisi olacak. Zaferi tehlikeli ekonomik eşitsizliklerle geldi ve Heterodoks ekonomik modeli giderek sürdürülebilir olmaktan çıkıyor.

Ekonomi siyasetinin yönü değişmezse, Türkiye daha aşırı bir ödemeler dengesi krizine ve daha sıkı sermaye kontrolüne doğru gidecek. Aşırı senaryoda ise, vatandaşların geniş dolar stokunun zorla bozdurulması ve Türk borçluların, dış yükümlüklerinde temerrüde girdiğini görebiliriz.“

Hasnain Malik, Tellimer’de Hisse Araştırma Birimi Başkanı

“Erdoğan’ın zaferi yabancı yatırımcılara herhangi bir konfor sağlamayacak. Çok yüksek enflasyon, çok düşük faiz oranlarıyla ve hiç net döviz fazlası olmadan tüm varlıkları etkileyecek acılı bir kriz yolda. Sadece en iyimserler Erdoğan’ın siyaseten Ortodoks ekonomi politikasına dönecek kadar kendisini siyaseten güvende hissettiğini umabilir.”

Clemens Graffe, Goldman Sachs CEEMA (Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Ekonomileri) Eş Başkanı

“Piyasaların sürpriz bulduğu ve güçlü bir tepki gösterdiği ilk tur sonuçlarının tersine, ikinci tur sonuçları beklendiği gibi gerçekleşti. Piyasaların derhal bir tepki vermesini beklemiyoruz. Piyasalar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın döviz rezervlerine ve Türk lirasına odaklanacak. Uluslararası rezervler yıl başından bu yana sürekli düştü ve şimdi daha önce TL’deki çalkantının büyük oranda arttığı seviyelere yakınız.

Seçim geride kaldığı için, faiz tahminimizi askıya aldık. Daha önceki tahminimiz seçim sonucuna bağlıydı. Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden seçildi ve şimdi tahmin modellememize geçeceğiz.”

Serdar Pazı, Global Securities Araştırma Grubu Direktörü

“Hisse senetlerinde kısa süreli bir artış görebiliriz, özellikle de büyük ihtimalle 20’nin üzerinde kalacak döviz kuruyla. Bu süreç ihracatçılara önemli avantaj sağlayacaktır. Erdoğan hem seçim kampanyasında hem de dün geceki zafer konuşmasında düşük faiz oranlarını övdü. Bu politikanın değişme olasılığı düşük, en azından 2024’ün ilk çeyreğinin sonunda yapılacak yerel seçimlere kadar.

Bu arada, yetkili makamlar, yüksek ödemeler dengesi açığı ve düşük döviz rezervleri hesaba katıldığında, yetkili makamlar TL’nin değerindeki düşüşü kontrol altında tutmak için, kısıtlamalara ve kurallara bağlı kalmayı sürdürebilir.”

Barclays: Yıl sonunda politika faizi yüzde 36’ya çıkabilir

İngiliz Barclays Bankası’ndan Ercan Ergüzel de müşterilere yollanan bilgi notunda, Erdoğan’ın seçimi kazanmasının ardından Merkez Bankası’nın faizleri yıl sonuna kadar yüzde 36’ya yükselteceği tahminini tekrarladı.

“Hem faiz oranlarında hem de dövizde bir düzenleme gerek” diyen Ergüzel, dış finans gerekliliklerinde baskının hafif olması nedeniyle, ekonomi yönetiminin bu düzenlemeyi aşamalı yapma fırsatı olduğunu” söylüyor.

Ergüzel ayrıca, “Politika faizinin 2023 sonunda % 36 olmasını öngörüyoruz ama riskler de açık” diye de ekledi.

Rabobank’tan Kıdemli Makro Stratejist Benjamin Picton da, “Erdoğan’ın zaferi TL üzerindeki baskıyı artıracak” diye konuştu.

BBC Türkçe

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!