PrizmaBetGüncelGirişAdresiHızlıveGüvenilirErişim!

MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı: Aralık ayında faiz indirimi yapılması hepimizin ortak beklentisi

MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, aralık ayında faiz indiriminin ortak beklenti olduğunu belirterek, “Merkez Bankası’ndan, 8 ay gibi uzun bir süre dayandığımız yüksek faize karşı artık aralık ayında faiz indirimi yapmasının, hepimizin ortak beklentisi olduğunu yineliyoruz” ifadelerini kullandı.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı, Haziran 2022’de 830 seviyesine kadar yükselen Türkiye’nin CDS risk primlerinin bu ay itibarıyla 250 puana kadar gerilediğini belirterek, “Ekonomik gelişmeler ve genel beklenti iklimine paralel olarak, Türkiye’nin CDS primlerinde düşüşün önümüzdeki yıl da devam edeceğini tahmin ediyoruz” dedi.

Asmalı, 2023’te yüzde 5,1 ile G20 ülkeleri içerisinde en çok büyüme kaydeden 3’üncü ülke olan Türkiye’nin 2024’e de bu motivasyonla olumlu bir başlangıç yaptığını anımsatarak, Türkiye ekonomisinin bu yılı başarıyla geride bıraktığını dile getirdi.

Enflasyonla mücadele ve geçen yılın haziran ayında başlayan parasal sıkılaşma süreci kapsamında politika faizinin şubatta yüzde 50 seviyesine kadar çekilmesiyle önemli ve zor bir dönemece girildiğini hatırlatan Asmalı, “Nihayet parasal sıkılaşma politikasının etkilerinin yılın ikinci yarısı itibarıyla piyasalarca net bir şekilde hissedilmeye başlanmasıyla mayıs ayında yüzde 75,45’le zirve yapan yıllık enflasyonda haziran ayında başlayan gevşeme 6 ay boyunca kesintisiz devam etti ve kasımda TÜFE yüzde 47,09 seviyesinde gerçekleşti” ifadesini kullandı.

Mahmut Asmalı, parasal sıkılaşmanın doğal bir neticesi olan iç talepteki daralmayla yılın ilk iki çeyreğinde sırasıyla yüzde 5,3 ve yüzde 2,4 büyüyen Türkiye ekonomisinde 3’üncü çeyrek itibarıyla ivme kaybının hızlandığını ve bu dönemde yüzde 2,1’lik bir GSYH büyümesinin kaydedildiğini söyledi.

Yılın 9 aylık dönemine ilişkin yıllık büyüme oranı yüzde 3,2 seviyesinde gerçekleşirken, söz konusu büyümeye net ihracatın katkısının 1,9 puan olduğuna işaret eden Asmalı, “Üçüncü çeyrekte ivmesini artırarak büyümeye 2,2 puan katkı veren net ihracat, dış ticaretteki olumlu seyrin devam ettiğini teyit etti. Nitekim ocak-kasım döneminde önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2,5 oranında artış kaydeden ihracat hacmi 238,5 milyar dolara yükselirken, aynı dönemde ithalatın yüzde 6,4 azalmasıyla dış ticaret açığı yüzde 27 oranında daraldı” değerlendirmesinde bulundu.

“ARALIK AYINDA FAİZ İNDİRİMİ YAPILMASI HEPİMİZİN ORTAK BEKLENTİSİ”

Bu yılın, dış ticaret, cari denge ve istihdam gelişmeleri bağlamında Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerine uygun ve hatta birçok göstergede öngörüden de olumlu seyrettiğini belirten Asmalı, büyüme tarafında daha ılımlı ve enflasyon tarafında ise OVP hedefinin üzerinde bir seyir gördüklerini aktardı.

Mevcut göstergelerin, parasal sıkılaşma politikasının, iç talebi arzulanan ölçüde sınırlayamadığını gösterdiğine işaret eden Asmalı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu çerçevede MÜSİAD olarak yüzde 44-45 bandındaki yıl sonu enflasyon beklentimizi koruduğumuzu yeniden ifade ediyoruz. Burada özellikle dikkat edilmesi gereken, enflasyonla mücadelenin maliyetinin toplumsal olarak daha adil bir şekilde dağıtılmasıdır. Mevcut politikalar ışığında dar ve orta gelirlilerin zorunlu harcamalarına yönelik talepleri baskılanırken, yüksek gelir grubunun talepleri güçlü kalmaya devam etmiştir.

Böylece gelir dağılımı daha da bozulurken, bu durum tekrardan enflasyonu artırıcı bir etki oluşturmaktadır. Bu çerçevede Merkez Bankası’ndan, 8 ay gibi uzun bir süre dayandığımız yüksek faize karşı artık aralık ayında faiz indirimi yapmasının, hepimizin ortak beklentisi olduğunu yineliyoruz. Yılın son ayında politika faizinde öngörülecek bir indirimin, firmalarımızın 2025 yılına ilişkin motivasyonunda olumlu bir etkisi olacağına inanıyoruz.”

“CDS PRİMLERİNDE DÜŞÜŞ 2025’TE DE DEVAM EDECEK”

Asmalı, dış ticaretteki gelişmelerin cari dengeye de olumlu yansıdığını ifade ederek, son 4 aydır fazla veren cari dengenin ocak-eylül döneminde önceki yılın aynı dönemine göre 30,9 milyar dolar azalarak yalnızca 5,3 milyar dolar açık verdiğini hatırlattı.

Yılın ikinci yarısında talep koşullarında gözlenen bozulmaya karşın, iş gücü piyasalarının 2024 görünümünün de olumlu bir seyir izlediğini anımsatan Asmalı, “Ekim ayına ilişkin işsizlik oranı önceki aya göre ılımlı bir artış kaydederek yüzde 8,8 seviyesine yükselirken, aylık bazlı 156 bin istihdam artışı kaydedildi” bilgisini paylaştı.

Asmalı, 2022 Haziran’da 830 seviyesine kadar yükselen Türkiye’nin CDS risk primlerinin Aralık 2024 itibarıyla 250 puana kadar gerilediğini kaydederek, “Ekonomik gelişmeler ve genel beklenti iklimine paralel olarak, Türkiye’nin CDS primlerinde düşüşün önümüzdeki yıl da devam edeceğini tahmin ediyoruz” diye konuştu.

patronlardunyasi.com

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

TÜRKONFED Başkanı Sönmez: Finansman zorlukları aşılır ama adalet yoksa kalkınma da olmaz

TÜRKONFED Başkanı Sönmez: Finansman zorlukları aşılır ama adalet yoksa kalkınma da olmaz

Foreks – Türkiye’nin en büyük bağımsız iş dünyası örgütü Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), kuruluşunun yirminci yılı dolayısıyla Diyarbakır’da bir zirve düzenledi.

Türkiye’nin dört bir yanından iş insanları ve STK temsilcilerinin katıldığı ‘Küresel Riskler ve Yerel Çözümler’ temalı zirvenin açılışını Diyarbakır Vali Vekili Aziz Gölbaşı, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ile DOGÜNSİFED Yönetim Kurulu Başkanı Devrim Türk yaparken zirvenin onur konuğu ise Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve TÜSİAD Önceki Dönem YİK Başkanı Tuncay Özilhan oldu.

Süleyman Sönmez: “Enflasyonda kalıcı düşüş üretimin artması ile sağlanır”

Anadolu iş dünyasının ve KOBİ’lerinin sesi olarak çıktıkları yolda 20 yıl boyunca sürdürülebilir kalkınmadan eğitime uzanan birçok alanda 100’ün üzerinde çalışmaya imza attıklarını anlatan TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, bu süreçte dünyada ve Türkiye’de yaşanan ekonomik, siyasal ve toplumsal gelişmelere değinerek, kuruldukları günden beri ülkenin menfaatlerini korumak için çalıştıklarını söyledi.

Türkiye’nin yoğun bir makroekonomik istikrarsızlık dönemini geride bırakmanın sancılarını yaşadığını ifade eden Sönmez, “KOBİ’lerin finansman ihtiyacı her zamankinden daha yüksek. Finansmana erişim hem zor hem pahalı. Özellikle ihracatçı sektörler, TL’deki değerlenme nedeniyle rekabetçilik sorunu yaşıyor. Üretimde yaşanan zorluklar çalışanları da olumsuz etkiliyor. İş kayıpları artarken devam eden hayat pahalılığı yaşam koşullarını güçleştiriyor. Nüfusun en yüksek gelirli yüzde 20’lik bölümü toplam gelirin neredeyse yarısını alırken en yoksul yüzde 20’lik bölümü ise sadece yüzde 6’sını alabiliyor. Enflasyonla mücadelenin de zor olacağını ve zaman alacağını biliyorduk ama süreç uzadıkça üzerimizdeki stres birikmeye başladı. Bu konuda elimizden geleni yapıyoruz, yapacağız da. Ancak enflasyonda kalıcı düşüş, tüketimin baskılanması ile değil, üretimin artması ile sağlanır. Bunun için reel sektörün ve KOBİ’lerin finansmana erişim sorununun hafifletilmesi ve böylece yatırım ve işletme sermayesi ihtiyacının zorlanmadan karşılanabilmesi gerekiyor” dedi.

“Yönetim anlayışı öngörülebilir olursa yüksek büyüme patikasına gireriz”

Ekonomide yaşanan sorunların para politikası ile zamanla çözüleceğini, iş dünyasının bunun için sabırla beklediğini belirten Sönmez, reel sektör tarafında ise durumun farklı olduğunun altını çizerek, “Ne üretimin teknoloji yapısı ve bölgesel dağılımı ne de gelir dağılımı, para ve maliye politikaları ile düzeltilebilir. Geçtiğimiz döneme göre ekonomide öngörülebilirlik kayda değer düzeyde iyileşmiş olsa da iş dünyası hala gelecek yıl için önünü görmekte zorlanıyor. Bizim daha öngörülebilir bir yönetim anlayışına ihtiyacımız var. Çünkü piyasa ekonomisinin temelinde sağlam bir hukuk düzeni ve iyi işleyen bir adalet mekanizması yatar. Adaletin ve hukukun olmadığı bir ortamda, ekonomide kalıcı bir iyileşme ve kalkınma mümkün değil. Türkiye için kalkınmanın yolu da demokrasiye olan güvenin pekiştirilmesinden geçer. Öngörülebilir bir yönetim anlayışını hayata geçirdiğimizde enflasyonun hızla düştüğünü, büyümenin canlandığını, yatırımların ve istihdamın arttığını göreceğiz. Makroekonomik istikrarsızlığı geride bırakıp sürdürülebilir yüksek büyüme patikasına gireceğiz” diye konuştu.

“20 saatte gündem değişiyor, 20 yılda bir şey değişmiyor”

“Bundan 20 yıl sonra yapılacak zirveyi, yeşil ve dijital dönüşümü gerçekleştirip orta gelir tuzağından çıkmış bir Türkiye’de yapmak istiyoruz” diyen Sönmez şunları söyledi; “Sosyal, laik ve demokratik hukuk devletini yeniden inşa etmiş; güçler ayrılığını, denge ve denetleme mekanizmalarını yerli yerine oturtmuş; yargının tam bağımsızlığını tesis etmiş, hukukun üstünlüğüne inancı artırmış, toplumsal dönüşümü başarmış, kişi başı gelirini 15 bin doların üzerine çıkartmış bir Türkiye’nin aslında hiç de hayal olmadığını biliyoruz. Bundan yaklaşık 10 sene önce bu hayale elimizi uzatsak dokunacak kadar yaklaşmıştık. Lakin Türkiye enteresan bir ülke. 20 saatte ülke gündemi tamamen değişiyor ama 20 yılda değişen bir şey olmuyor. Biz 20 yıldır aynı vicdani sorumluluğu duyuyoruz. Bundan sonra da elimizden geleni yapmaya hazırız.”

Yeni teşvik sistemine de değinen Sönmez, TÜRKONFED olarak uzun yıllardır bölgesel kalkınma üzerinde çalıştıklarını, çatıları altında yer alan federasyonların, bölgelerin ekonomik koşullarını çok yakından bildiğini, bu nedenle teşvik sistemi kurgulanırken destek vermeye hazır olduklarını söyledi.

Orhan Turan: “Kamuda tasarruf, verimlilik ve kayıt dışı ile mücadelede daha güçlü adımlara ihtiyaç var”

Katılımcı demokrasi için, yapıcı eleştiri ve katkı sağlayan, akılcı, ön yargılardan uzak ve sağduyulu STK’lara her zaman ihtiyaç olduğunu belirten TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, “TÜSİAD olarak, 20 yıldır TÜRKONFED ile el ele yürümemizin temelinde de Türkiye’de sivil toplumun gelişmesine olan inancımız yatıyor” dedi. Konuşmasında ekonomi ve eğitim konularına da yer veren Turan şunları kaydetti; “Enflasyonla mücadele için, sıkı para politikasına ve ekonomideki soğumaya devam etmek gerekecek. Enflasyonla mücadelenin gerektirdiği fedakarlıklar deyince, kamuda tasarruf, verimlilik ve kayıt dışı ile mücadele konusunda daha güçlü adımlara ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Nasıl ki toplumun her kesimi bu yükü sırtlanıyor, kamunun da önemli ölçüde tasarrufa gitmesi ve verimliliği artırması çok mühim. Eğitim sisteminin kalitesinin artırılması ise eğitime ayrılan kaynakların etkin kullanılmasıyla doğrudan alakalı. Eğitim, asla tasarruf etmememiz gereken bir alan. Eğitime ayrılan kaynakları; eğitimin niteliği ve okulların koşullarını iyileştirecek şekilde artırmalıyız. Eğitimin merkezi bütçeden aldığı pay bugün yüzde 10’un altına inmiş durumda. Bu oranı bir an önce artırmalı; yüzde 15’lere çıkarmalıyız. Önümüzdeki önemli toplumsal ve ekonomik sorunları aşabilmek için, demokratik süreçlerin işlerliğini korumalıyız. Ülkemizin dünyadaki siyasi ve ekonomik gücünü, demokrasinin gücü ve hukuk devletinin sağlamlığı belirleyecektir.”

Tuncay Özilhan: “Ortak aklı harekete geçirmenin önemini her geçen gün daha iyi anlıyoruz”

Bağımsız ve gönüllülük esasıyla ülkemizin her bölgesinden, her sektörden, her firma modelinden iş insanlarını bir araya getiren TÜRKONFED’in 20 yıllık yolculuğunda katettiği mesafenin göz kamaştırıcı olduğunu ifade eden Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve TÜSİAD Önceki Dönem YİK Başkanı Tuncay Özilhan zirvede yaptığı konuşmada, “TÜRKONFED çatısını, ortak aklı harekete geçirmek açısından çok önemli buluyorum. İş dünyasının ortak aklını harekete geçirmek, ortak sesini duyurmak için çıkılan bu meşakkatli yolculukta çok kişinin emeği var. Yurdun dört bucağından iş dünyası temsilcilerinin kendi ticari menfaatlerinin değil, ülkenin menfaatlerinin peşinden koşmak için bağımsızlık ve gönüllülük ilkeleri etrafında bir araya gelmelerinin ne kadar önemli bir karar olduğunu her geçen gün daha iyi anlıyoruz” dedi.

Devrim Türk: “Yatırımcıların önünün açılmasını bekliyoruz”

Etkinliğe ev sahipliği yapan DOGÜNSİFED’in Yönetim Kurulu Başkanı Devrim Türk, Cumhuriyetin ilk yıllarında sanayi ve ticaret yönünden iller arasında ilk sıralarda yer alan Diyarbakır’ın günümüzde 70’inci sıralara kadar gerilediğini, şehrin Türkiye’nin en düşük gelire sahip ikinci bölgede yer aldığını belirtti. Bölgenin en büyük dezavantajının tüketim pazarları ve limanlara olan uzaklığı olduğunu söyleyen Türk, teşvik politikaları ve lojistik altyapı çalışmaları ile yatırımcıların önünün açılmasını beklediklerini vurguladı. Diyarbakır’ın ticaret, kültür ve turizmin yanı sıra ülkenin siyasi ve demokratikleşmesi yönünde de önemli bir yere sahip olduğunu dile getiren Türk şöyle devam etti; “Demokratik yaşam alanı oluşumuna katkı sunmak bireysel ve kurumsal görevimiz. Devir ayrışarak küçülme değil, birleşerek büyüme devridir.”

Açılış konuşmalarının ardından EDAM Direktörü Sinan Ülgen ile Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Merkez Bankası Eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara’nın katılımıyla ‘2025’e Girerken Küresel Riskler ve Yerel Çözümler’ başlıklı bir panel düzenlendi.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Şimşek: 2026’da enflasyonu tek haneli rakamlara indirmeyi hedefliyoruz

Şimşek: 2026’da enflasyonu tek haneli rakamlara indirmeyi hedefliyoruz

Foreks – Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonun düşürülmesinin sürdürülebilir büyüme ve gelir dağılımında adalet için kritik öneme sahip olduğunu belirterek, 2026 yılında enflasyonu tek haneli seviyelere düşürmeyi hedeflediklerini söyledi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Karabük ziyareti kapsamında ilk olarak AK Parti İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Burada il ve ilçe belediye başkanları, meclis üyeleri, İl Genel Meclisi Başkanı ve partililer ile toplantı yapan Şimşek, ardından Karabük Belediyesi’ne geçip Başkan Özkan Çetinkaya’yı ziyaret etti. Çetinkaya’dan belediyenin çalışmaları hakkında brifing alan Bakan Şimşek, belediye ziyaretinin ardından “Türkiye Buluşmaları” programına katıldı. Bakan Şimşek, burada yaptığı konuşmada Orta Vadeli Program’ın tek hedefinin milletin refahını artırmak olduğunu ifade etti. Bu hedefe ulaşmak için sürdürülebilir büyüme ve daha adil bir gelir dağılımı sağlamanın kritik olduğunu belirten Şimşek, şöyle dedi:

“Bizim Orta Vadeli Programımızın bir tane hedefi var. O da milletimizin refahını arttırmak. Ama büyümek yetmiyor. Büyümenin sonucu ortaya çıkan refah artışının da daha adil bir şekilde dağılımı. Dolayısıyla sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil bir gelir dağılımı bu programın özü. Programın ana hedefi bu. Tabii bu hedefe ulaşmak için fiyat istikrarını sağlamamız lazım. Fiyat istikrarı ne demek? Enflasyonun düşük tek haneli seviyelere çekilmesi demek. Zaten gelir dağılımının bozulmasının en önemli sebebi enflasyon. Enflasyon yüksek olduğu zaman da büyüme performansı düşük. İşte kısa yakın dönem tarihinden bahsetmek istiyorum. 1990’lı yıllarda enflasyon ortalama yüzde 70 civarında, reel büyüme yani ülkede yıllık ortalama büyümesi yüzde 3 civarında. 2000’li yılların başına bakalım. 2000’li yılların başındaki on yıllık ortalama büyüme AK Parti hükümetinin döneminde yüzde 5,7’ye çıkmış. Yüzde 3,1’den yüzde 5,7’ye neredeyse ikiye katlanmış büyüme. Peki bu dönemde ne olmuş? Enflasyon ortalama yüzde 72’den ortalama 9,3’e düşmüş. Enflasyon düşünce ülkede kalıcı bir şekilde daha yüksek büyümeyi sağlayabiliyoruz. Çünkü enflasyonun düşmesi demek öngörülebilirliğin artması demek. Yatırımların artması, üretimin artması demek. Dolayısıyla bizim en büyük önceliğimiz fiyat istikrarıdır. Yani enflasyonun düşük tek haneye inmesi. Çünkü sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil gelir dağılım için olmazsa olmaz. Peki bunu destekleyecek diğer hususlar nelerdir? Tabii ki bütçe disiplini. Bunu sağlayamazsanız enflasyonu indiremez, büyük açıklar verirsiniz. O zaman kamu büyük açık verince normalde özel sektöre yatırımlara gidecek kaynakları kamu kendisi çeker. Yani dışlama etkisi olur. Dolayısıyla bütçe disiplinini tabii ki sağlayacağız.”

“Kalıcı kazanımlara dönmenin tek yolu yapısal reformlar, dönüşümdür”

Türkiye’nin geçmişte yaşadığı sıkıntıların temelinde genelde büyük dış açıklar olduğunu, kalıcı kazanımlara dönmenin tek yolunun her alanda yapısal reformlar olduğunun altını çizen Bakan Şimşek, “Dış açık demek dış borç demek. Sonra bunları yani döndürülmesinde en ufak bir sorun yaşadığınız zaman bu kur’a tabii yansıyor. Dolaylı olarak enflasyona yansıyor. Dolayısıyla bizim cari açığı da sürdürülebilir bir düzeye çekmemiz lazım. Yönetilebilir bir düzene çekmemiz lazım. Bütün bu bahsettiğim gelişmeleri geçici olarak sağlamak yetmiyor. Kalıcı kazanımlara döndürmenin tek yolu var. O da yapısal reformlar, dönüşümdür. Her alanda tarımda, sanayide, bütün alanlarda. Yani verimlilik arttırmak, rekabet gücünü arttırmak için reform yapmamız lazım. Dolayısıyla bizim Orta Vadeli Programımızın özeti bu. Bu programla Türkiye’nin büyümesinin temellerini sağlamlaştırmak istiyoruz. Şimdi bazıları diyebilir ki büyüme yavaşlıyor. Bu geçici bir yavaşlamadır. Çünkü biz daha yüksek sürdürülebilir büyümenin temellerini şimdi sağlamlaştırıyoruz. Burada bu söylediklerimi çok kısa bir şekilde görsellerle zenginleştirmek gerekirse, enflasyon mayıs ayında yüzde 75, ağustos ayı itibarıyla yüzde 52’ye düştü. Önümüzdeki aylarda kalıcı bir şekilde düşmeye devam edecek. Yani enflasyonda kalıcı belirgin bir düşüşün içindeyiz” dedi.

“Dezenflasyonu desteklemek için bütçe disiplinini sağlamamız lazım”

Merkez Bankasının açıkladığı yüzde 42 olan tahmin bandına yakın bir noktaya ulaşılacağını ifade eden Bakan Şimşek, “Bizim Merkez Bankamızın açıkladığı bir tahmin bandı vardı. O tahmin bandının üst kısmı yüzde 42’ydi. Bu sene muhtemelen Merkez Bankamızın tahmin bandının üstüne yakın bir noktaya çekmiş olacağız. Gelecek senede yine bandın orta noktası olan yüzde 17,5 gibi yani en azından Orta Vadeli Program’da öngörüyoruz. Ondan sonraki yıl da tek hane. Tekrar yüzde 10’un altı. Dolayısıyla enflasyonda düşüş patikası bu çerçevede. Dezenflasyonu desteklemek için yani enflasyonda düşüşü desteklemek için bütçede disiplini sağlamamız lazım. Deprem nedeniyle ağırlıklı olarak geçen sene ve bu sene bütçe açıkları yüzde 5 civarında. Milli gelire oranla büyük açık. Şimdi biz bu açığı önümüzdeki sene yüzde 3 civarında, daha sonra yüzde 3’ün altına zaten AK Parti hükümetlerine bakarsanız 20 yıllık geçmişte ortalama bütçe açığı oranı yüzde 2,4. Depreme rağmen tekrar harcama disiplinini sağlayarak biz bütçe disiplinini başaracağız. Son 20 yıla bakarsanız Türkiye’de cari açığın milli gelire oranı yüzde 3,8. Bu sene biz bu açığı yüzde 1,7’ye düşürdük. Önümüzdeki üç yıl boyunca da yüzde 1 ile 2 arası bir tahmin öngörüyoruz, orada tutacağız. Bu düzeyde cari açık sorun değil. Programın özü sürdürülebilir yüksek büyümeye doğru bir altyapı oluşturmak. Bunun için enflasyonu tek haneye düşürmek bütçe açığını, master kriterleri çerçevesinde yüzde 3’ün altına çekmek. Cari açığı sürdürülebilir bir patika yani yüzde 2,5’un altına çekmek. Ve bunun sayesinde de şu anki sıkıntıları geride bırakmak” diye konuştu.

“Cari açığı sürdürülebilir bir noktaya şu an itibarıyla çekmiş durumdayız”

Milletin karşılaştığı en önemli sıkıntının hayat pahalılığı, enflasyon olduğunu, bir diğer önemli sorunun da cari açık olduğunu aktaran Bakan Şimşek, cari açığı sürdürülebilir noktaya çektiklerini ifade ederek şöyle devam etti:

“Milletimizin karşı karşıya olduğu en önemli sıkıntı alanı tabii ki hayat pahalılığı, yani enflasyon. Dolayısıyla bu program esas itibarıyla enflasyonu kalıcı bir şekilde aşağı çekecek bir program. Tabii enflasyonun düşmesi demek, fiyatların düşmesi demek değildir. Yani diyelim ki bu ürünün fiyatı on liraysa ben gelecek sene 11 liraya çıkarsa yüzde 10 enflasyon var demektir. Çünkü ondan 11’e çıktı. Bir sonraki sene yani birden 11 liraya değil de 10 buçuk liraya çıksa o zaman enflasyon yüzde 5 oluyor. Ama fiyat artmaya devam ediyor. Dolayısıyla enflasyonda düşüş demek fiyatlardaki artışın yavaşlaması demek. Peki bu program çalışıyor mu? Bir yıl uyguluyoruz. Eylül ayında programı açtık. Hedeflerimizden bir tanesi cari açığı daraltmak hatırlarsınız. Cari açığı sürdürülebilir bir düzeye çekmek. Geçen sene ortasında cari açık 50 milyar doların üzerinde, 60 milyar dolar civarı. Bu sene temmuz ayından itibaren cari açık 19 milyar dolara düştü. Milli gelire oranı da haziran ay itibarıyla yüzde 2 civarına düştü. Ama yılın sonunda biz yüzde 1,5 ila 2 arası bir cari açık öngörüyoruz. Yüzde 1,7 diye programa yazdık. Dolayısıyla biz cari açıkta hedefimizden çok daha iyi bir noktadayız. Cari açığı sürdürülebilir bir noktaya şu an itibariyle çekmiş durumdayız. Dolayısıyla memleketin dış açık sorununu kalıcı hale getirmek için bu seviyelerde tutup, daha aşağılara çekmek için yapısal dönüşüme ihtiyacımız var. Yani sanayide dönüşüme ihtiyacınız var, bütün diğer alanlarda dönüşüme ihtiyacınız var.”

“Swap hariç net rezerv 30 milyar dolar”

Geçen yıl program öncesi 98,5 milyar dolar brüt rezervin bulunduğunu, bu rezervin 156 milyar dolara çıkartıldığını hatırlatan Bakan Şimşek, “Diğer önemli bir konumuz rezerv konusu. Geçen sene program öncesi 98,5 milyar dolar civarında brüt rezervimiz vardı. Bu rezervi biz yaklaşık 58 milyar dolar arttırıp, 156 milyar dolara çıkarttık. Uluslararası tanımlara göre artık Türkiye rezerv yeterliliğini sağlamış durumda. Tabii bu dönemde önemli tartışmalardan bir tanesi swap hariç rezervlerdi. Bankalardan, Merkez Bankası diye bir geçici olarak döviz alıp ona karşılık TL verince bu bir swap işlemi oluyor. Şimdi swap hariç net rezerv eksi 60,5 milyar dolardı. Swap hariç net rezervleri son 12 ayda 90 milyar dolar arttırdık. Ve Türkiye’nin rezerv sorununu bu anlamda çözdük. Yani artık bu konu bir endişe kaynağı olmaktan çıktı. Net rezerv swap hariç 30 milyar dolar” ifadelerine yer verdi.

“Kur korumalıdan ülkemizin çıkışını öngörüyoruz. Burada da epey mesafe kat ettik”

Kur korumalı mevduattan çıkmanın hedeflendiğini ifade eden Bakan Şimşek, “Diğer önemli bir konu veya önemli bir hedefimiz; kur korumalı mevduattan çıkış. Devlet şöyle bir taahhütte bulunmuş; vatandaş parasını Türk lirasında tutsun bankalarda ama eğer liradaki değer kaybı bankanın ödediği faizin üzerine çıkarsa o farkı da devlet taahhüt etmiş. Bu önemli bir belirsizlik kaynağı. Önemli bir koşullu yükümlülük olarak karşımıza çıkıyor. Bir de dezenflasyon sürecinden dediğim gibi liralaşma stratejimiz var. Çünkü biz liranın faizini yönetebiliyoruz, belirleyebiliyoruz. Yani hani bir aktarım mekanizması var para politikasında. Onun etkili olabilmesi için lira ağırlıklı bir sistem oluşturmamız lazım. Dolayısıyla kur korumalı mevduattan çıkış bizim için bir hedef. Son bir yılda yaklaşık 98 milyar dolar kur korumalı mevduatta düşüş oldu. Epey mesafe kat ettik. Yani eylül başı itibariyle kur korumalı mevduatın faizi 46 milyar dolara düştü 144 milyar dolardan. Biz piyasaları bozmadan önümüzdeki aylarda peyderpey bu bakiyenin daha da düşeceğini ve kur korumalıdan ülkemizin çıkışını öngörüyoruz. Burada da epey mesafe kat ettik” şeklinde konuştu.

“Geçen sene tedbir almasaydık Türkiye böyle bir bütçe açığını yönetemezdi”

Geçen yıl alınan tedbirler ile harcamaları kontrol altına aldıklarını ifade eden Bakan Şimşek, “Bakın Türk lirasının toplam mevduat içerisindeki payı geçen sene yüzde 32 civarı. Şu anda yüzde 53 civarına çıkmış durumda. Bir yılda muazzam bir başarı var. Yani Türk lirasına vatandaşımızın ve uluslararası aktörlerin güveni arttı. Dolayısıyla bir taraftan cari açıkta azaldı bir taraftan KKM’den çıkıyoruz. Bir taraftan rezerv biriktirdik. Bir taraftan da liraya güveni tekrar tesis ediyoruz. 20 yıllık ortalamalara bakarsanız Türkiye’nin bütçe açığı milli gelire oran olarak yüzde 2,4. Fakat deprem etkisiyle geçen sene EYT etkisiyle tedbir almasaydık bütçe açığı uzun vadeli ortalamanın beş katına çıkıyordu. Ama Türkiye böyle bir bütçe açığını yönetemezdi. Dolayısıyla geçen sene tedbir aldık. Geçen sene harcamaları kontrol altına aldık. Deprem hariç ve arz vergileri arttırmak zorunda kaldık. Ama bunu yapmasaydık enflasyon çok farklı seviyelerde olabilirdi. Çok daha yüksek seviyelerde olabilirdi. Dolayısıyla biz aldığımız tedbirlerle bütçe açığını kontrol ettik” dedi.

“Programı başarılı bir şekilde devam ettirirsek risk puanı 200’ün altına düşecek”

Gelecek yıllarda deprem etkisinin azalması, kamuda disiplin ve tasarruf ve diğer etkenlerle birlikte bütçede düzelmelerin devam edeceğinin altını çizen Bakan Şimşek şöyle devam etti:

“Geçen sene bütçe açığı yüzde 5,27’ydi. Ama bunun üçte ikisi depremle alakalı. Bunun 3,6 puanı depremden kaynaklı. Dolayısıyla deprem etkisi azaldıkça bu sene de deprem etkisi yüksek. İnanıyoruz ki bütçede düzelme devam edecek. Tabii vatandaşımız bizden kamuda disiplin istiyor, tasarruf istiyor. Bu konuda önemli adımlar attık. Şöyle son on yıla bakarsınız. Deprem hariç yüce meclisimizin kabul ettiği bir bütçe var. Bir de gerçekleşen bir bütçe var. Genelde on yılın ortalamasından bahsediyorum. On yıl boyunca deprem etkisi hariç, ortalama yıllık bütçedeki sapma yani başlangıç ödeneğine göre gerçekleşme ortalama 9,1 daha yüksek çıkmış. On yıllık bir ortalama. 2024 yılında tesis ettiğimiz bütçe değişikliğiyle, harcama değişikliği harcama kontrolüyle ayrıca tasarruf tedbirleriyle başlangıç ödeneğine göre sapma ondan önceki yani 2024’ten önceki on yıl ortalamanın onda biri bile değil. Dolayısıyla geçen sene ve bu sene attığımız adımlarla bütçe harcamalarında kontrolü ve sağlamış durumdayız. Ve bunun sayesinde muazzam bir tasarruf var. Ve bu tasarruf miktarı gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 1.8i’ine kadar bu sene çıkması öngörülüyor. Türkiye’nin bütün bu çabaları sayesinde, bu program sayesinde risk primi 700 baz puandan 200 baz puana kadar düştü. Biz bu programı başarılı bir şekilde uygulamaya devam edersek belki gelecek sene bu vakitlerde risk primimiz 200 baz puanın altında bir noktada olması muhtemeldir. Bunun sayesinde Türkiye’nin dış borçlanma maliyetleri düştü. Dış borçlanma maliyeti bu hazinenin, devletin yani. Özel sektörün maliyetleri bunun çok üzerinde. Geçen senenin başında hazine borçlanma maliyetleri yüzde 9.75 iken bugün 6.75 civarına kadar düşmüş durumda. 300 baz puan deyip geçmeyin. Yani 250 milyar dolar borcumuz var. Bunu yüzde 9.75 yerine yüzde 6.75’le döndürürseniz muazzam rakamlara tekabül ediyor.”

“Denetim kuruluşları durup dururken not artırmıyor”

Muhalif kesimleri eleştirerek “’Program yok, işe yaramaz’ diyen Bakan Mehmet Şimşek, dünyada bir tek Türkiye’nin kredi derecelendirme puanının arttığına vurgu yaparak şöyle devam etti:

“Bakın geçen senenin ilk beş ayında reel sektör yüz dolar borç ödediğinde dış borç sadece 73 dolar bulabiliyor. Bankacılık sektörü yüz dolar borç ödediğinde 97 dolar bulabiliyordu. Şimdi ise reel sektör ben yüz dolar borç ödediğinde 122 dolar daha ucuza daha düşük maliyetlerle bulabiliyor. Benzer şekilde bankacılık sektörü 100 dolar borç ödediğinde dünyadan 153 dolar alabilir. Dolayısıyla Türkiye’nin dış finansal sorununu çözdük. Risk primini düşürdük. Borçlanma maliyetlerini aşağıya çektik. Ve kredi derecelendirme kuruluşları notumuzu artırıyor. 2024 yılında dünyanın önde gelen üç büyük kredi derecelendirme kuruluşu tarafından notu arttırılan tek ülke dünyada Türkiye. Şimdi bazı kesimler uzun bir süre ortada bir program yok dediler. Halen diyenler var aslında. Program yok diyorlar. Sonra programın olduğu çıkınca bu program işe yaramaz dediler. Bu programa kaynak gelmez dediler. Dışarıdan bu programa kaynak gelmez dediler. Net rezervler 90 milyar dolardı. 2003-2013 döneminde net rezervimiz 32 milyar dolarmış. On yılda net rezerv 38 milyar dolarmış. Son 12 ayda 90 milyar dolar. Bu defa dediler ki yok dediler tamam rezervler artıyor. Halbuki bu gelen paranın dörtte üçünden fazlası vatandaşımızın uluslararası kuruluşların Türk lirasına olan güveninden kaynaklanıyor. Daha uzun vadeli kaynak ve politikayı tercih ediyor. Denetim kuruluşları durup dururken not artırmıyor. Olmayan bir programda not artırılır mı? Ama hala bazı çevreler ortada program yok diyorlar. Ve bazı derecelendirme kuruluşları iki kademe artırıyor. Biz bu programı devam ettirelim notumuz artmaya devam edecek. Rahmetli Özal döneminde geldim ben ilk işte kredi notu düşürülmüş. 90’lı yılların başında Türkiye’ye bir kredi notu verilmiş. O zaman borcu çok düşük. Türkiye’ye yatırım yapılabilir kredi notu verilmiş. İki yıl sonra yani 1993’te yatırım yapılabilir kredi notunu kaybetmiş. Notumuz düşmüş. Notumuzun tekrar yatırım yapılabilir seviyeye gelmesi 19 yıl almış. 2013’te sağladık.”

“Hain darbe girişimi notumuzu düşürdü, yeniden çıkartmakta kararlıyız”

15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası Türkiye’nin puanının “Yatırım yapılabilir” seviyesinin altına düştüğünü, yeniden yatırım yapılabilecek seviyeye çıkartmakta kararlı olduklarını belirten Bakan Şimşek, “Bu defa çok daha hızlı olacak” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sonra hain darbe girişimi sonrası tekrar kredi notumuz yatırım yapılabilir seviyenin altına düştü. Biz tekrar Türkiye’ye yatırım yapılabilir ülke seviyesinin notuna çıkartmakta kararlıyız. Bu defa çok daha hızlı olacak. Öyle görülüyor. Türkiye’nin olduğu en önemli makro ekonomik sorun enflasyondur. Enflasyon yeni bir konu değil ama kolay bir konu da değil. 1970’li yıllarda hükümetler gelmişler. Enflasyonu indireceğiz demişler. İndirememişler. 1980’li enflasyonu düşürememişler. Doksanlı yıllarda her hükümet geldiğinde enflasyonu düşüreceğiz demiş. Enflasyon yüzde yetmiş civarı. 2000’li yılların başında AK Parti hükümetleri döneminde enflasyon tek haneye düşürüldü. Uzun süre orada kaldı. Fakat maalesef son yıllarda tekrar yükseldi. Şimdi tekrar biz enflasyonu tek haneye indirmek istiyoruz. Bu kolay bir süreç değil. 1970’li yıllardan bu yana elli altı ülkede yüzün üzerinde enflasyon şoku yaşanmış. Değişik dönemlerde. Enflasyonu şok öncesine düşürülmesi şok öncesi seviyeye geri getirilmesi ortalama 3,4 yıl alıyor. Bu dünya değeri. Bizim programın ilk yılı geride kaldı. Biz inanıyoruz 2026’nın sonunda kararlı bir şekilde sabırla bu programı uygulayarak enflasyonu tekrar tek haneye düşüreceğiz. Nitekim biz zaten şunu öngördük. Dedik ki programın bu geçiş döneminde enflasyon yükselecek. Mayısta zirveyi bulacak dedik. Mayısta zirveyi bulduk. Mayıstan bu yana enflasyonda 23,5 puanlık düşüş var. Önümüzdeki aylarda bu düşüş devam edecek. Yılı yüzde kırk civarında bir enflasyonla kapatacağız. Gelecek senede yüzde yirminin altına bir enflasyon, bir sonraki sene de yüzde onun altına bir enflasyon.”

“Beceri kazandırması gereken geniş bir nüfus var. Yapay zekâ çağındayız”

Her alanda yapısal dönüşüme dikkat çeken Bakan Şimşek, “Reform gündemine gelince, şimdi makro ekonomide dengeleri düzeltmek için çaba gerekiyor. Para politikası tedbirleri, maliye politikası tedbirleri. Peki diyorlar ya memleketin sorunları, para politikası tedbirleriyle çözülemez. Biz hiçbir zaman memleketin sorunları para politikası tedbirleriyle çözülür demedik, demiyoruz. Sadece maliye politikası tedbirleriyle sorunları çözeriz, onu da demedik. Tam aksine, tabii ki para politikası, maliye politikası, gelirler politikası ama en önemlisi yapısal politikalar. Yani yapısal reform. Yapısal dönüşüm. Çünkü esas kazanımlar burada. Dolayısıyla ülkemizin makro ekonomik dengesizliklerini, sorunlarını çözmek için çok kapsamlı bir problem ortaya koyuyor. Ve bizim programın en büyük bileşeni, en detaylı kısmı en çok sayfa tutan merak edenler için, okumak isteyenler için en büyük kısmı yapısal dönüşüm kısmıdır. Yapısal dönüşümün temel alanları bunlar. Biz insanımıza yatırım yapacağız. Ya sadece öğrenciden bahsetmiyorum. Hayat boyu öğrenmeden bahsediyorum. Şu anda okulda olmayıp da niteliklendirilmesi gereken nitelik yani beceri kazandırması gereken geniş bir nüfus var. Yapay zekâ çağındayız. Hepimizin yeniden belki eğitilmesi gerekir. İleri becerileri kazanmamız gerekiyor. Dolayısıyla bizim en önemli gündemimiz beşeri sermayenin yani insan stokumuzun kalitesinin arttırılması, becerilerinin arttırması. Diğer bir konu yatırım. Şimdi yatırım çekmek için bakın dün Cumhurbaşkanımızın başkanlığından dünyanın önde gelen büyük kuruluşlarda ve şirketlerin temsilcileriyle epey bir mesai yaptık. Bütün dünyaya yatırım çekme yarışında. Yatırım çekmemiz için veya Türkiye’deki yatırımları tutmak bizim müteşebbislerin bizim girişimcilerin başka ülkeler yerine Türkiye’de yatırım yapmasını sağlamamız için ne yapmamız lazım? Yatırım ortamını iyileştirmemiz lazım. Yatırım ortamını iyileştirmek çok kapsamlı bir alan. Hukuk devletini güçlendirmekten başlıyor. Bütün yani birçok unsuru içeriyor. Dolayısıyla yatırım ortamının iyileştirilmesi mesela enflasyon varsa öngörülebilirlik düşüktür. Enflasyonu düşürdüğü zaman yatırım ortamını iyileştirir. Finansmana erişimi iyileştirir. Eminim buradaki girişimcilerimizin çoğunu kafasındaki en önemli sorun finansmana erişimdir” diye konuştu.

“Finansmana erişimi uygun koşullarda sağlamanın yolu enflasyonu kalıcı olarak düşürmek”

2026’da hayata geçirilecek olan karbon vergisine değinen Bakan Şimşek, dijital dönüş, yeşil dönüşümün altını çizerek şöyle konuştu:

“Faturayı başkasına çıkartmadan kalıcı bir şekilde finansmana erişimi uygun koşullarda sağlamanın yolu enflasyonu kalıcı bir şey tek haneye ve düşük tek haneye çekmek. Bunu geçmişte başardık. Tekrar inşallah başaracağız. Sermaye piyasalarının derinleştirilmesi yani sadece bankalardan yatırım amaçlı imkanlara erişim yetmiyor. Mutlaka sermaye piyasası enstrümanlarını da güçlü bir şekilde devreye almak gerekiyor. Kamu maliyesinde reform. Örneğin harcama disiplini bir reformdur. Şu anda dünyanın en önde gelen iki temel alanı. Yeşil dönüşüm demek Türkiye’de özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarının devreye alınması demek. Bu niye önemli? Sadece çevreyle ilgili değil. Bizim mal sattığımız bazı bölgeler örneğin Avrupa Birliği diyor ki ben 2026’dan itibaren belli sektörlere vergi koyacağım diyor. Eğer karbon ayak izi yüksekse. Yani karbon vergisinden bahsediyoruz. İşte Türkiye’nin bütün bu süreçlere hazırlıklı olması için yeşil dönüşümü hızlandırması lazım. Dijital dönüşüm. Her alanda şimdi etkisini gösteriyor. Şimdi esnafımız diyor ki efendim online satış. Bakın satışlar dijitalleşti. Süreçler dijitalleşiyor. Ama her alanda. Sadece tek bir alanda değil. Dolayısıyla bizim mutlaka yeşil ve dijital dönüşüm sağlamamız lazım. Bütün bunların sonucunda ne olacak biliyor musunuz? Türkiye’de verimlilik kalkacak. Rekabet gücü artacak. Büyüme potansiyelimiz artacak. Biz de doğru politikalarla sürdürülebilir yüksek büyümeyi sağlayacağız. Vergi politikaları üzerinden dezenflasyon üzerinden gelir dağılımını bugünkü durumdan çok daha iyileştireceğiz.”

Bakan Şimşek, toplantının ardından Karabük Valiliği ve Kardemir’i ziyaret ederek şehirden ayrılacak.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Türkiye Afrika’daki ekonomik hedeflerine ulaşabilecek mi?

Türkiye, Afrika ülkeleriyle iş birliğini artırmaya çalışırken ekonomik getirilerden de faydalanıyor. Ancak Türkiye bir yandan da kıtada Rusya ve Çin ile rekabet etmek zorunda.

Türkiye’nin Somali ile hidrokarbon kaynağı arama anlaşması imzalaması Ankara’nın Afrika’ya yönelik stratejik hamlelerini yeniden gündeme getirdi.

Türkiye Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, Temmuz ayında iki ülke arasında Somali açıklarındaki üç blokta petrol ve gaz arama ve üretme konusunda bir Hidrokarbon Arama ve Üretim anlaşması imzaladığını açıkladı.

Alparslan, Türkiye’nin Eylül sonu ya da Ekim başında bölgeye bir arama gemisi göndereceğini duyurdu. Jeosismik çalışmalar ülkenin en az 30 milyar varil petrol ve gaz rezervine sahip olduğunu gösteriyor.

Paris merkezli Akdeniz Enerji ve İklim Gözlemevi (OMEC) adlı düşünce kuruluşunun hidrokarbon ve enerji güvenliği direktörü Sohbet Karbuz, anlaşmayı Türkiye’nin enerji kaynaklarının güvence altına alınmasında “stratejik bir adım” olarak değerlendiriyor.

Karbuz, DW’ye yaptığı yazılı açıklamada “Türkiye derin deniz petrol ve gaz aramalarında önemli bir oyuncu olma yolunda ilerliyor. Dört sondaj ve iki sismik araştırma gemisiyle teknik deneyime zaten sahip” diyor.

Türkiye’nin enerji arzının yüzde 74’ü yurtdışından ithalata bağlı olduğu için Ankara enerji kaynaklarını çeşitlendirmeye çalışıyor. Türkiye halen Rusya, Azerbaycan, Cezayir ve İran’dan büyük miktarlarda boru gazı ithal ederken ABD, Mısır, Rusya, Fransa ve Nijerya’dan da sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) satın alıyor.


Dr. Volkan İpekFotoğraf: Privat

Yeditepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim üyesi olan Dr. Volkan İpek de Somali ile yapılan anlaşmayı “Bu Türkiye’nin enerji kaynakları bulma konusundaki hırsını da gösteriyor. Karadeniz’den sonra Aden Körfezi’nde ve Hint Okyanusu’nda da enerji aramak bu hırsın en büyük belirtisi” sözleriyle değerlendiriyor.

Ticaret hacminin artırılması hedefi

2011 yılında, o dönemde başbakan olan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 yıl sonra Somali’yi ziyaret eden Afrikalı olmayan ilk siyasi lider olmasının ardından Türkiye, Somali’nin yanı sıra diğer Afrika ülkelerindeki angajmanını da artırdı.

Aslında Türkiye 1998 yılında Afrika Açılım Planı’nı ilan etmesinden bu yana kıta ile ticari, diplomatik ve güvenlik ilişkilerini güçlendirmeyi hedefliyor.

Volkan İpek, Türkiye’nin Afrika Açılım Planı’ndaki ticaret hacminin artırılması ve daha fazla serbest ticaret anlaşması gibi ekonomik hedeflerin gerçekleştirilmesi konusunda “Türkiye’de devletin bu planı uygulamada büyük bir enerjisi ve iddiası olduğu görülüyor” ifadelerini kullanıyor.

İpek söyle devam ediyor “Bu anlamda, belki de şu anda dış politikada en istikrarlı ve verimli bölge, hatta kıta, Afrika.”

Türkiye, Afrika’da 2002’de 12 olan büyükelçilik sayısını, 2022 yılında 44’e çıkardı, 38 Afrika ülkesi de Ankara’da büyükelçilik açtı. Türk Hava Yolları ise Afrika’da artık 62 noktaya uçuyor.

Türkiye’nin kıtada artan etkisi ticarette de kendini gösteriyor. Türkiye ile Afrika ülkeleri arasında 2003’te 5,4 milyar dolar olan ticaret hacmi 2022’de 41 milyar doları geçti. Geçen yıl ise ticaret hacmi 37 milyar dolar olarak kaydedildi.

Çin, Rusya ve Körfez ülkelerine karşı rekabet

Afrika ülkelerinin genç nüfusu ve artan talep, Türk yatırımcıları da cezbediyor. Ancak Türkiye’nin girişimleri, Çin, Rusya ve Körfez ülkelerinin Afrika’daki nüfuzlarını arttırmak için başlattıkları projelerle rekabet etmek zorunda.


Tanzanya ülkenin ilk standart hat açıklığı projesinin ilk aşamasını hayata geçirmeye hazırlanıyorFotoğraf: ERICKY BONIPHACE/AFP

Volkan İpek, Afrika’nın büyüyen ekonomileriyle “büyük bir pazar” haline geldiğini belirtiyor ve “O kadar büyük bir ilgi uyandırdı ki, Türkiye kaçınılmaz olarak bu rekabette kendini göstermek zorunda hissetti” diyor.

Türkiye’nin Afrika’ya stratejisi bağlamında Türk şirketlerinin kıtaya yatırımları da artıyor. Ticaret Bakanı Ömer Bolat’a göre, son birkaç on yılda toplam bin 864 proje tamamlandı ve Türk yatırımlarının toplamı 85,4 milyar doları buldu. Örneğin Türk inşaat şirketi Yapı Merkezi, yakın zamanda Tanzanya’daki demiryolu ağını iyileştirmek için 2,35 milyar dolar değerinde bir ihale kazandı.

Türk şirketlerinin özellikle büyük projeler için gerekli finansmanı sağlama konusunda Çinli firmalarla rekabet etmekte zorlandığını söyleyen Basel Üniversitesi Afrika Çalışmaları Merkezi’nde daha önce araştırmacı olarak görev yapan Ufuk Tepebaş, “Çin’in şöyle bir avantajı var. Devlet doğrudan Çin Eximbank üzerinden Çinli firmaları destekliyor. Türk firmaları Türk Eximbank’tan aynı desteği alamıyor. Destek alsalar dahi miktarları mukayese etmek mümkün değil” diyor.

Sadece 2023 yılında Afrika’daki Çin yatırımları toplam 282 milyar dolara ulaştı. Buna karşılık Türkiye’nin bugüne kadarki yatırımı 10 milyar dolar civarında.

Volkan İpek, Türkiye’nin Afrika’daki angajmanının siyasi olarak Rusya’nın, ekonomik olarak da Çin’in gerisinde kaldığını düşünüyor.

“İthalat-ihracat yerine daha fazla yatırım yapmalı ve biraz mega proje üstlenmeli Türkiye” diyen İpek, Akdeniz’de Kuzey Afrika’yı güney Avrupa’ya bağlayacak denizaltı fiber-optik kablosu Medusa projesini buna örnek olarak gösteriyor.

Kaçırılan hedefler ve zayıf ortaklar

Ancak Türkiye’nin Afrika stratejisine kadar iddialı görünürse görünsün, ülke Afrika ile yıllık 50 milyar euroluk ticaret hacmi hedefine ulaşmakta başarısız oldu. Bu rakam, Afrika Birliği’nin Türkiye’yi “stratejik ortak” ilan etmesinden dört yıl sonra, 2012 yılı için öngörülmüştü. Hatta Erdoğan, 2021 yılında Afrika ile ticaret hedefinin 75 milyar dolar olduğunu açıklamış, ancak bu hedefe ulaşmak için herhangi bir zaman dilimi vermemişti.

Araştırmacı-yazar Ufuk Tepebaş, konulan hedeflerin “gerçekçi” olması gerektiğini söylüyor. Tepebaş “Konulan hedefleri belirlerken ülkenin potansiyelini de iyi belirlemek gerekiyor, ticari partnerlerinizi de çeşitlendirmeniz gerekiyor” diyor.


Ufuk TepebaşFotoğraf: Privat

Türkiye bugüne kadar sadece dört Afrika ülkesi ile serbest ticaret anlaşması imzaladı: Tunus, Mısır, Fas ve Mauritius. Somali ve Sudan halen Türkiye’nin kalkınma yardımlarından faydalanırken, Tepebaş’a göre ikili iş birliği de ağırlıklı olarak Türkiye’nin bu iki ülkeyle olan yakın dini ve tarihi bağlarına odaklanmış durumda.

Bu nedenle Tepebaş, Türkiye’nin Afrikalı ticaret ortaklarını seçerken “doğru analiz” yapması gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Ticari anlamda Somali ve Sudan’ın potansiyeli çok zayıf. Tercihinizi Etiyopya, Tanzanya ve Kenya’dan yana kullansaydınız, ticari olarak çok büyük ihtimalle daha büyük dönüşü olacaktı.”

Yatırım projelerine destek için güvenlik iş birliği

Türkiye aynı zamanda birçok Afrika ülkesi için kilit bir güvenlik ortağı haline de geldi.

Somali’nin başkenti Mogadişu Türkiye’nin yurtdışındaki en büyük askeri üssüne ev sahipliği yapıyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) unsurlarının, Somali’nin terörizm ve diğer tehditlere karşı güvenliğinin sağlanması faaliyetlerine destek amacıyla bu ülkede iki yıl süreyle görevlendirilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi de TBMM’de Temmuz ayı sonunda kabul edildi.

Bu ayın başında ise Türkiye’nin Somali’de yeni bir balistik füze test sahası kuracağı iddiaları gündeme geldi.

Yeditepe Üniversitesi’nden Volkan İpek “Savunma alanındaki iş birliği bence silah gerektiren olaylar arttıkça daha da gelişecek gibi duruyor. 2011 yılından itibaren Sahel bölgesinde etkili olmaya başlayan cihatçı teröristler bu konuda en büyük parçayı oluşturuyorlar” diyor.

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI), dünya genelindeki silah ve askeri teçhizat satışıyla ilgili 2019-2023 ile 2014-2018 yıllarını karşılaştırdığı raporuna göre Türkiye, Sahra Altı Afrika bölgesine yüzde 6,3 ile en çok silah tedarik eden dördüncü ülke oldu. Rapora göre bunu sebebi, Nijerya’ya yapılan savaş helikopteri satışları ve bölgedeki birkaç ülkeye eğitim uçağı ve İnsansız Hava Aracı (İHA) teslimatı.

Somalililerin Türkiye sevgisi | “Daha düzgün bir ülke olduğu için tercih ettim”

To view this video please enable JavaScript, and consider upgrading to a web browser that supports HTML5 video

DW Türkçe’ye sansürsüz nasıl erişebilirim?

Kurtulmuş’tan Türkiye’nin BRICS başvurusuna: Dünya barışına ciddi katkı sunulacak

Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne alternatif olarak görülen BRICS’e üyelik başvurusu gündemdeki yerini korurken, hükümetten konuyla ilgili mesajlar yerini koruyor. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, BRICS’i ‘çok kutuplu dünya sisteminin önemli oluşumlarından birisi’ olarak tanımladı. Kurtulmuş, “Türkiye’nin BRICS’le olan irtibatı dünya barışına da çok daha ciddi bir katkı sunacaktır” dedi.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Rusya’nın resmi haber ajansı TASS’a verdiği röportajda, Türkiye’nin BRICS üyelik sürecine değindi.

Kurtulmuş, artık dünya çok kutupluluğun gerçekleşmeye başladığı yeni bir döneme girdiğini, bunun henüz başında bulunulduğu belirtti.

Meclis başkanı, “Nasıl Berlin duvarının yıkılması soğuk savaş döneminin sonunu getirdiyse ABD’nin apar topar Afganistan’dan çekilmesiyle başlayan süreç de dünyada yeni bir dönemin kapılarını açtı. Bu yeni dönemin en belirgin özelliği çok kutupluluktur” dedi.

Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü: “Artık hiçbir ülkenin tek başına dünyayı domine etmesi, dünya sistemini yönetmesi mümkün değildir. Dolayısıyla, önümüzdeki dönemde bu çok kutupluluğun gerektirdiği çok sayıda yeni oluşuma şahit olacağız. Türkiye de hem jeostratejik konumu hem Doğu-Batı arasındaki köprü vazifesi gören konumuyla hem kültürel geçmişiyle ve geleceğe ait perspektifleriyle bölgesel bir aktör hatta küresel sistemde etkili rol oynayan bir aktör olma sürecine girmiştir.

Bunun için biz BRICS’i bundan sonraki çok kutuplu dünya sisteminin önemli oluşumlarından birisi olarak telakki ediyoruz. Türkiye’nin BRICS’e girmesi Türkiye’yi kısıtlamayacak, tam tersine Türkiye’nin elindeki dış politika imkanlarını fazlalaştıracaktır. Ve Türkiye’nin BRICS’le olan irtibatı dünya barışına da çok daha ciddi bir katkı sunacaktır.”

Türkiye başvurdu

Rusya, bu ayın başında Türkiye’nin BRICS’e üyelik için başvurduğuna yönelik haberlerin ardından açıklama yayınlayarak resmi başvurunun geldiğini açıklamıştı. Kremlin talebin değerlendirileceğini açıklamıştı.

Erdoğan zirvesine katılacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir süredir Türkiye’nin de üye olması gündeme gelen BRICS’in 20-24 Ekim’de Kazan’da düzenlenecek 16. BRICS Zirvesi’ne katılacağı bildirildi.

BRICS hangi ülkelerden oluşuyor?

Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan oluşan BRICS grubu, en büyük gelişmekte olan ekonomilerden bazılarını içeriyor. Bu yılın başında İran, Birleşik Arap Emirlikleri, Etiyopya ve Mısır’ın katılımıyla dört yeni üye daha kazandı. Suudi Arabistan da davet edildi, ancak henüz katılmadı.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Türkiye, rüzgar ve güneş enerjisinde 2030 hedeflerini aşacak

Uluslararası sivil toplum kuruluşları Climate Analytics ve NewClimate Institute, küresel ısınmayı 1,5 dereceyle sınırlandırmak için kilit ülkelerde rüzgar ve güneş enerjisinde gereken artış hızını hesapladı. Bu kapsamda, dünyadaki mevcut rüzgar …

Uluslararası sivil toplum kuruluşları Climate Analytics ve NewClimate Institute, küresel ısınmayı 1,5 dereceyle sınırlandırmak için kilit ülkelerde rüzgar ve güneş enerjisinde gereken artış hızını hesapladı.

Bu kapsamda, dünyadaki mevcut rüzgar ve güneş enerjisinin yüzde 70’inden fazlasını oluşturan 11 ülkede, ulusal düzeyde ihtiyaç duyulan rüzgar ve güneş enerjisi kurulu gücü analiz edildi. Türkiye, Çin, ABD, Hindistan, Avustralya, Brezilya, Almanya, Endonezya, Meksika, Nijerya ve Güney Afrika analiz edilen ülkeler oldu.

Analizde Türkiye’ye ilişkin bulgulara göre, ülkenin 2024 Eylül ayı itibarıyla 18 GW seviyesinde olan güneş enerjisi kapasitesinin 2028’de 39 GW‘a ulaşacağı öngörülürken, 12 GW‘lık rüzgar enerjisi kapasitesinin 18 GW‘a yükseleceği öngörülüyor. Türkiye’nin Ulusal Enerji Planı’nda 2030’a kadar güneş enerjisi kurulu gücünün 33 GW‘a, rüzgar enerjisi kurulu gücünün ise 18 GW’a ulaşma hedefi bulunuyor.

Dolayısıyla, Türkiye’nin 2030’a ilişkin mevcut rüzgar ve güneş enerjisi hedeflerini büyük bir farkla aşacağı öngörülüyor. Analize göre, bu durum Türkiye’nin temiz enerji dönüşümü ve iklim değişikliğiyle mücadele için güneş ve rüzgar enerjisinde daha iddialı hedefler koyabileceğini gösteriyor.

2030’a kadar güneş ve rüzgar enerjisinin 3 katına çıkması gerekiyor

Küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırma hedefiyle uyumlu olması için Türkiye’nin rüzgar ve güneş enerjisinden elektrik üretiminin 2030’a kadar günümüz seviyesinin 3 katına çıkması gerekiyor. Bu da söz konusu dönemde güneş ve rüzgar enerjisi kapasitesinin sırasıyla 62 GW ve 27 GW‘a yükseltilmesini gerektiriyor. Türkiye’nin bu kapasite artışını gerçekleştirmesi durumunda 2035’e yönelik ulusal hedeflerine 5 yıl erken ulaşabileceği hesaplanıyor.

Climate Analytics Kıdemli İklim ve Enerji Analisti Neil Grant, analize ilişkin değerlendirmesinde, “Türkiye’nin mevcut politika planları, 1,5 derece hedefiyle uyumlu ve gereken hıza ulaşmak için kolaylıkla biraz daha hızlanabilir. Ülke, bol yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanmak için harika bir konumda.” ifadelerini kullandı.

Güneş enerjisi, 2050’de dünya elektriğinin yarısından fazlasını karşılayacak

Küresel iklim hedeflerinin gerçekleştirilebilmesi için rüzgar ve güneş enerjisinin Türkiye dahil söz konusu 11 ülkede ise 2030’a kadar mevcut hızından 5 kat, 2035’e kadar 8 kat daha hızlı büyümesi gerekiyor.

Bu ülkelerde kısa vadede rüzgar enerjisi kilit bir rol oynarken, güneş enerjisinin 2050 itibarıyla temel elektrik kaynağı haline gelmesi ve küresel elektrik üretiminin yarısından fazlasını karşılaması bekleniyor.

Çin, küresel hedeflere ulaşma yolunda kilit öneme sahip bir ülke konumunda. Rüzgar ve güneş enerjisinde 2030 hedeflerini 6 yıl erken başaran ve kurulu gücünü 1,2 TW‘a yükselen Çin’in mevcut hızını sürdürmesi halinde 4,5 TW kapasiteye ulaşma ihtimali bulunuyor. ABD’nin ise rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesini 2030’a kadar 5 kat büyüyerek 1,4 TW‘a yükseltmesi gerekiyor.

S&P: Türkiye’nin yeni bir not artışı alması bekleniyor

Kredi derecelendirme kuruluşu S&P Global’in 1 Kasım’da Türkiye’nin notunu paylaşması bekleniyor. Türkiye’nin yeni bir not artışı alması bekleniyor. Bu…

Kredi derecelendirme kuruluşu S&P Global’in 1 Kasım’da Türkiye’nin notunu paylaşması bekleniyor. Türkiye’nin yeni bir not artışı alması bekleniyor.

Bu yıl üç büyük uluslararası kredi derecelendirme kuruluşundan not artırımı alan tek ülke olan Türkiye’nin, S&P Global Ratings’ten kasımdaki değerlendirmede yeni bir not artışı daha alması bekleniyor.

Türkiye’nin makroekonomi politikalarındaki değişimin ardından, Fitch Ratings, Moody’s ve S&P Global Ratings, ülkenin uzun vadeli yabancı para cinsinden kredi notunu yükseltti. Fitch Türkiye’nin notu son değerlendirmesinde “BB-“ye, Moody’s iki basamak artışla “B3″ten “B1″e ve S&P Global Ratings de “B”den “B+”ya yükseltti.

Söz konusu kuruluşlardan S&P Global Ratings’in, 1 Kasım’da Türkiye’ye ilişkin bu yılki ikinci değerlendirmesini açıklaması bekleniyor.

S&P Global Ratings Kıdemli Direktörü Frank Gill, Türkiye ekonomisindeki gelişmeler ve 1 Kasım’daki değerlendirmeye ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye ekonomisinde politika değişikliğinin ardından başta dış göstergeler olmak üzere bazı kredi derecelendirme ölçütlerinin iyileştiğini ve bunlar arasında en önemlilerinden birinin net döviz rezervlerindeki artış olduğunu dile getirdi.

Cari açığın da çok hızlı şekilde daraldığını ve bu yıl için cari açığın gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 1’inin biraz üzerinde seyretmesini beklediklerini ifade eden Gill, Brent petrol fiyatlarının düşmeye devam etmesinin, cari açıktaki daralmaya katkı sunduğunu aktardı.

Gill, Türkiye’nin net altın ithalatındaki düşüşün de cari açığın azalmasına olumlu yansıdığını ve bunun çok önemli bir gelişme olduğunu belirterek, net altın ithalatının azalmasının yanı sıra Türk lirası mevduat faizlerinin yüzde 60’lara yaklaştığı göz önünde bulundurulduğunda, altın gibi riskten korunma ürünlerinin hane halkı ve firmalar için daha az cazip hale geldiğini anlattı.

Kredi notu kararlarında net rezerv seviyeleri ve cari açıktaki pozitif eğilim başta olmak üzere birçok göstergeyi dikkate aldıklarını vurgulayan Gill, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bizim için önemli sorulardan biri Türkiye’de kamu maliyesinin yönünün ne olacağı. Enflasyonu tek haneli rakamlara indirmek için yetkililerin tüketici talebini azaltması gerekiyor, bu da daha düşük büyüme anlamına gelir ve daha düşük büyüme genellikle daha zayıf mali sonuçlara yol açabilir. Bahsettiğim gibi not kararı için gözden geçirilecek birçok gösterge var. Türkiye’deki ekonomi politikası değişiminin bir yıllık bir düzeltme değil, ekonomiyi enflasyondan arındırmak için çok yıllık bir süreç olduğu göz önüne alındığında, kendimize Türk hükümetinin önümüzdeki birkaç yıl boyunca politikaya bağlı kalıp kalmayacağını sormak zorundayız. Bizim temel tahminimiz, bağlı kalacakları yönünde. Bunu bir yıldan fazladır sürdürüyorlar ve ancak ana senaryomuza ilişkin ‘tasarruf yorgunluğu’ riskleri de mevcut.

Pozitif bir görünüme sahip olduğunda, (Türkiye için kasımda) not artışı mümkün. Net rezervlerdeki iyileşme ve cari açığın hızlı şekilde daralması çok önemli. Not artışı kararı büyük ölçüde bu iki faktöre bağlı diyebiliriz. Ayrıca, Türkiye’nin enerji ve altın ithalatındaki gerileme de çok önemli gelişme. Bu arada, not kararı için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) faiz politikasına da bakacağız.”

YIL SONU ENFLASYON BEKLENTİSİ YÜZDE 43, 2025 İÇİN YÜZDE 23

Frank Gill, Türkiye’ye ilişkin enflasyon beklentilerini de paylaşarak, Türkiye’de yıllık manşet enflasyonun yüzde 52 ile hala oldukça yüksek seviyede bulunduğunu ve enflasyonu düşürmenin zaman aldığını vurguladı.

Çok yüksek kalmaya devam eden hizmet enflasyonuna karşın gıda enflasyonunun hafiflediğini aktaran Gill, “Enflasyonu düşürmek muhtemelen birkaç yıl alacak. Bu nedenle Türkiye’de enflasyonun 2027’ye kadar tek haneli rakamlara düşeceğini öngörmüyoruz. Kademeli bir dezenflasyon süreci bekliyoruz. Bu yıl sonu için enflasyon öngörümüz yüzde 43, 2025 sonu için yüzde 23 ve 2026 sonu için yüzde 10 seviyesinde. 2027 sonunda enflasyonun yüzde 10’un altına gerileyeceğini öngörüyoruz.” ifadesini kullandı.

Gill, yavaş gerçekleşmesi beklenen dezenflasyon sürecinin önemli bir ayağının Türk lirasının dolar ve avro karşısında “çok az değer kaybetmesinin sürdürülmesi” olduğunu belirterek, “Gelecek yıl Türk lirasının enflasyonun altında değer kaybedeceğini düşünüyoruz.” dedi.

TCMB, KASIMDA “TEMKİNLİ GEVŞEME” BAŞLATABİLİR

TCMB’nin para politikası kararlarını yakından izlediklerini söyleyen Gill, manşet enflasyonun yüzde 50’nin üzerinde olduğu düşünüldüğünde, Bankanın para politikasını çok erken gevşetmesinin bir risk olduğunu dile getirdi.

Gill, “Bizim temel senaryomuz Merkez Bankasının yılın son çeyreğinde çok temkinli şekilde faiz indirimine başlayabileceği yönünde. Bu muhtemelen kasımda olabilir ancak buradaki ‘temkinli yaklaşımı’ vurgulamak gerek.” değerlendirmesinde bulundu.

TCMB’nin politika faizinin bu yıl sonunda manşet enflasyonun üzerinde olacağını öngördüklerini ifade eden Gill, “Enflasyonun yıl sonunda yüzde 42-43 seviyesinde olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle politika faizinin kesinlikle yüzde 45’in altına inmesini beklemiyoruz.” diye konuştu.

Gill, özellikle 2025’in mali konsolidasyon açısından önemli olduğunu ve Orta Vadeli Program’da iddialı mali sıkılaşma tedbirlerinin bulunduğunu vurgulayarak, “Mali sıkılaşmanın büyük bir kısmı 2025’te devreye girecek. Bu nedenle ilk olarak iddialı mali hedefler ve ayrıca talepteki yavaşlama nedeniyle 2025 biraz zor olabilir. Bu yüzden, önümüzdeki yıl politika yapıcıların yeniden dengeleme programına bağlı kalıp kalmayacaklarının gerçekten test edilebileceğini düşünüyoruz.” görüşünü paylaştı.

“RESESYON ÖNGÖRMÜYORUZ”

Gill, Türkiye’de tüketici talebinin yavaşlamaya başladığını belirterek, “Bu yıl yüzde 3,6 ekonomik büyüme bekliyoruz, büyümenin gelecek yıl yüzde 2 seviyesine gerileyeceğini tahmin ediyoruz. Ancak biz Türkiye’de bir resesyon beklemiyoruz. 2025’teki yavaşlamanın ardından, 2026’da yüzde 3’e ulaşan bir toparlanma öngörüyoruz. Türkiye ekonomisinde 2019’daki gibi keskin bir yavaşlama olabilir ancak herhangi bir takvim yılı için negatif bir büyüme beklemiyoruz.” öngörüsünü dile getirdi.

Türkiye’nin oldukça güçlü, çeşitli ve açık bir ekonomisi olduğunu kaydeden Gill, özel sektörün dirençli olduğunu belirtti.

Gill, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşmasının birçok avantaj sağladığına işaret ederek, “Türkiye, özellikle ekonomik açıklık açısından diğer gelişmekte olan ülkeler olan Arjantin ve hatta Brezilya’nın sahip olmadığı avantajlara sahip, özellikle ekonomik açıklık noktasında. Bu da iç talep zayıfsa şirketlerin ihracata odaklanabileceği anlamına geliyor.” dedi.,

bigpara.hurriyet.com.tr

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Türkiye Körfez Ülkeleriyle İlişkilerinde Ne Bekliyor? Maddi Destek Sürecek Mi?

Türkiye’de seçimlerin tamamlanmasının ardından yeni dönem, Arap ülkeleriyle ilişkilerin çerçevesini de belirleyecek. Seçim dönemi boyunca maddi destek veren Körfez’in seçimden…

Türkiye’de seçimlerin tamamlanmasının ardından yeni dönem, Arap ülkeleriyle ilişkilerin çerçevesini de belirleyecek. Seçim dönemi boyunca maddi destek veren Körfez’in seçimden sonra tutumu ne olacak?

Uzmanlar, özellikle Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durum sebebiyle, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar’la son iki yıldır dikkat çeken yakınlaşmanın sürmesini bekliyor.

Seçimi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kazanmasının ardından, Türkiye’nin bu coğrafya ile ilişkileri, Washington’daki düşünce kuruluşları Ortadoğu Enstitüsü ve Arap Körfez Devletleri Enstitüsü’nün ortak evsahipliğinde düzenlenen panelde ele alındı.

Türkiye’nin Körfez ülkeleriyle ilişkilerini son birkaç yıldır iyileştirme gayreti içinde olduğu biliniyor. Bu ülkelerden biri de 2018 yılında İstanbul Başkonsolosluğu’nda gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinin ardından ilişkilerin gerildiği Suudi Arabistan.

Amerikan İlerleme Merkezi Ulusal Güvenlik ve Uluslararası Politika uzmanı Alan Makovksy, Türkiye’nin Suudi Arabistan’ı uluslararası toplum içinde küçük düşüren Cemal Kaşıkçı cinayetinin başlangıçta üzerine gittiğini; ancak bu durumun 2021’den itibaren değiştiğini ve Türkiye’nin Kaşıkçı cinayetine ilişkin dosyaları Suudi Arabistan’a devrettiğini hatırlattı.

Makovsky, Suudi Arabistan’ın seçimden önce Türkiye’de Merkez Bankası’na 5 milyar dolar kaynak sağladığına dikkat çekti.

Mart ayında Merkez Bankası’na maddi destek sağlayan Suudi Kalkınma Fonu’ndan yapılan açıklamada bu kararın, “Suudi Arabistan Krallığı’nın Türkiye’nin ekonomisini güçlendirme konusundaki çabalarının desteklenmesine yönelik taahhüdün bir göstergesi” olduğu belirtilmiş, bu nakit para akışının nasıl kullanılacağına ya da geri istenip istenmeyeceğine ilişkin bir ayrıntı verilmemişti.

“Ekonomik sebeplerle Suudi Arabistan, BAE ve Katar’la yakın ilişkiler sürecek”

2021’den itibaren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman arasında karşılıklı ziyaretlerin olduğunu anımsatan Türkiye uzmanı Makovsky, “Birleşik Arap Emirlikleri de Türkiye’de 10 milyar dolarlık bir yatırım projesi açıklamıştı.

BAE ile önümüzdeki beş yıl içinde 40 milyar dolarlık ticareti hedefleyen bir anlaşma da imzalandı. Bunlar seçimden önce Türkiye’yi ekonomik olarak rahatlatan önemli yabancı yardımlardı” sözleriyle durumu değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen hafta yani seçimin ikinci turu öncesinde CNN Türk’e verdiği röportajda, Körfez ülkelerinin son dönemde Türkiye’ye finansman sağladığını söylemiş, “Körfez’den filan bizim sistemimizin içerisine, sağ olsun, para depo eden ülkeler oldu. Bu da tabii ister istemez kısa bir süre için de olsa Merkez Bankamızı ve piyasamızı rahatlattı” ifadelerini kullanmıştı.

Erdoğan’ın isimlerini vermediği Körfez ülkelerinin liderlerine seçimlerden sonra teşekkür ziyaretlerinde bulunacağı yönündeki sözlerini de hatırlatan Makovksy, özellikle ekonomik sebeplerle, önümüzdeki dönemde Türkiye ve Körfez arasındaki ilişkilerde bu yakın temasın sürmesini bekliyor.

Başkent Washington’daki Arap Körfez Devletleri Enstitüsü’nün kıdemli uzmanı Hussein Ibish de benzer görüşte.

Körfez ülkelerinin Türkiye üzerinde daha fazla etki sahibi olmak amacıyla seçimlerden aylar ve haftalar önce kaynak sağlayarak ekonomiye destek verdiğini söyleyen Ibish, Katar’ın da bu ülkeler arasında olduğuna ve Katar Emiri’nin Erdoğan’ı seçim sonrası ilk tebrik eden liderlerden olduğuna dikkat çekti.

Hussein Ibish, “Cumhurbaşkanı Erdoğan bu ülkelerin adını vermedi ama seçim sonrası Körfez’den gelen tepkilere bakarak bunların hangi ülkeler olduğunu anlamak mümkün. Örneğin Katarlılar çok sevindi. El Cezire’yi (Katar merkezli medya kuruluşu) 2014’ten bu yana böyle görmemiştim. Katar lideri Erdoğan’ı seçim sonrası hemen tebrik edenlerdendi. Onu Suudi Arabistan ve BAE izledi” diye konuştu.

“Seçim sonrası ortaya çıkan tablo Körfez ülkeleri için avantaj”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimi yüzde 60 veya 70 gibi ezici bir çoğunluk yerine, yüzde 52 gibi bir oranla kazanmış olmasının Körfez ülkeleri için “ideal” olduğu görüşünü dile getiren Hussein Ibish, Türkiye’nin ekonomik olarak risklere açık olduğu bir dönemde son derece kutuplaşmış olduğunu ortaya koyan bu sonucun Körfez ülkeleri açısından bir “avantaj” olduğu kanısında.

Arap ve Körfez ülkelerinin dış politikalarını uzun süredir izleyen Hussein Ibish, Suudi Arabistan’ın bölgedeki rakibi olan İran’ın füze ve insansız hava aracı cephanesi göz önüne alındığında, Riyad’ın Türkiye’den Bayraktar’ın insansız hava araçlarını almak isteyeceği öngörüsünde de bulundu.

Alan Makovksy de Körfez ülkelerinin sahip olduğu para kaynağını Türkiye’yi kendisine bağımlı hale getirmek ve Türkiye üzerinde etkili olmak amacıyla kullandığı görüşünü dile getirdi.

Türkiye’de Suriyeli sığınmacılar gündemi ve Esat rejimiyle normalleşme olasılığı

Seçimlerden sonra bölgede dikkatle izlenen ülkelerden bir diğeri de Suriye. Türkiye ve Esat rejimi arasında bakan düzeyinde temaslar gerçekleşmiş ve iki tarafın liderlerinin Rusya’nın arabuluculuğunda biraraya gelme ihtimali konuşulmuştu.

Ortadoğu Enstitüsü Türkiye Programı Direktörü Gönül Tol, Türkiye’de seçim sürecinde yükselen milliyetçi söylemin Kürtler ve Suriyeli sığınmacılarla ilgili tartışmayı şekillendirdiğini ve kampanya dönemine bu konuların damga vurduğunu hatırlatttı.

Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esat’ın ilişkilerin normalleşmesi için Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki askeri varlığına son vermesi koşulunu ortaya koyduğunu anımsatan Gönül Tol, bu nedenle Suriye konusunda politikanın önümüzdeki dönemde nereye evrileceğinin belirsiz olduğu görüşünde.

Suriyeli sığınmacılar konusunun hükümeti Esat rejimiyle görüşmeye zorladığını belirten ve Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde askeri varlık gösterdiği bölgeye Suriyeli mültecileri yerleştirme planı olduğuna atıfta bulunan Alan Makovksy de bu nedenle Türkiye’nin Esat rejiminin talep ettiği gibi, Suriye’nin kuzeyinden çıkmasını bir olasılık olarak görmediğini belirttti.

Arap Körfez Devletleri Enstitüsü’nün kıdemli uzmanı Hussein Ibish ise bu noktada dikkat çekici bir senaryoyu gündeme getirdi.

Ibish, Esat rejiminin ve Türkiye’deki hükümetin farklı sebeplerle de olsa Suriye’nin kuzeydoğu bölgesi Rojava’da ‘’Kürtler’i kuşatma ve kontrol altında tutma gibi ortak bir hedefi paylaşması” halinde, bu durumun sınırlı bir süre iki tarafın da çıkarlarına hizmet edebileceği görüşünde.

Hussein Ibish gündeme getirdiği bu senaryo için Suriye’de iç savaşın ilk yıllarında Esat rejiminin izlediği stratejiyi hatırlatarak, “Esat savaşı kaybetmeye başladığında, IŞİD gibi bir oluşuma fırsat vereceğini de bilerek, bu bölgeden çekildi.

Bu hesap edilmiş ve üzerine düşünülmüş bir çekilmeydi. Bunun Türkler’i provoke edeceğini de biliyordu. Ancak şimdi gelinen noktada, iki taraf bir tür Kürt karşıtı bir anlayışta buluşabilir” dedi.

voaturkce.com

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Türkiye’ye 50 Milyar Dolar Mı Geliyor? ABD’li Banka Umut Verdi…

Citi Kuzey Afrika, Doğu Akdeniz ve Orta Asya CEO’su Omer Hafeez, seçimden sonra belirsizliğin kalkmasıyla yatırımların artacağını belirtti. Hafeez,…

Citi Kuzey Afrika, Doğu Akdeniz ve Orta Asya CEO’su Omer Hafeez, seçimden sonra belirsizliğin kalkmasıyla yatırımların artacağını belirtti.

Hafeez, Türkiye’nin bir fırsatlar ülkesi olduğunun altını çizdi.

Dünyada 100’e yakın ülkede faaliyet gösteren ABD’li bankacılık devi Citi Kuzey Afrika, Doğu Akdeniz ve Orta Asya CEO’su Omer Hafeez ile Türkiye’nin potansiyelini, seçimleri ve küresel ticareti bekleyen riskleri konuştuk. Türkiye’de çok büyük bir potansiyel gördüğünü söyleyen Omer Hafeez, seçimlerden sonra yatırımların artabileceğini söyledi.

Dünya gazetesinden Birol Bozkurt’un haberine göre; küresel ticaretin pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi çok zorlu sınavlardan geçtiğine dikkat çeken Hafeez, Dünyada sert bir resesyon beklemediklerini ve küresel ticarette en kötüsünün geride kaldığını ifade etti. Hafeez ayrıca SVB’nin batışı ile başlayan krizin dünyada yayılacağını düşünmediğini ve Türk Bankacılık sektörünün sağlam yapısıyla dikkat çektiğini sözlerine ekledi.

50 MİLYAR DOLARIN GELMESİ ŞAŞIRTICI OLMAZ

Bütün ülkelerde yatırımcıların seçim sürecinde bekleme dönemine girdiğini söyleyen Omer Hafeez, “Seçimlerden sonra Türkiye’de ekonomi politikalarında oluşacak değişikliklere göre yatırımcıların gelmesini bekleriz. İlk önce portföy yatırımcılarını göreceğimizi düşünüyorum. Daha sonra doğrudan yatırımcıların gelmesini bekleriz.

Türkiye’ye daha önce bizim bankamız tarafından hazırlanan raporda da belirtildiği kalıcı bir makroekonomik istikrarın tesisini sağlayacak adımların atılması halinde seçimlerden sonra Türkiye’ye 50 milyar dolarlık bir kaynağın gelmesi şaşırtıcı olmaz” dedi.

TÜRKİYE ÇOK BÜYÜK FIRSATLAR SUNUYOR

Türkiye’nin ve çevresindeki bölgenin çok büyük bir ticaret potansiyeli olduğunu söyleyen Omer Hafeez, “Örneğin Mısır’da bir çok reform oluyor bu da şirket satın alma ve birleşme potansiyelleri doğuruyor.

Biz de yatırımcılarla şirketleri bir araya getiriyoruz. 28 yıldır bu Türkiye’ye geliyorum. Bu bölgeyi yakından tanıyorum. Türkiye’nin en güçlü yanlarını konumu, nitelikli insan kaynağı ve üretim potansiyeli olarak sıralayabilirim. Türkiye çok büyük fırsatlar sunuyor” diye konuştu.

İstanbul’un konumuna dikkat çeken Citi Kuzey Afrika, Doğu Akdeniz ve Orta Asya CEO’su Omer Hafeez, “Türkiye’nin bölgesinin en önemli ülkelerinden birisi olduğunu söyleyebiliriz. İstanbul Finans Merkezi’nde (İFM) gerekli düzenlemeler yapıldığı zaman biz de değerlendirip bize hangi fırsatları sunduğuna bakacağız. İFM’nin çevresindeki ülkeler için çok önemli bir merkez olma niteliği var” dedi.

TÜRK ŞİRKETLER YURT DIŞINDA BÜYÜMEK İSTİYOR

Türkiye’yi farklı kılan özelliğinin birçok sektörde üretim yapabiliyor olması olduğunun altını çizen Omer Hafeez, “Bazı ülkeler sadece bir iki sektöre odaklanırken Türkiye’nin güçlü olduğu çok alan var. Örneğin Türkiye’nin turizmde çok büyük bir potansiyeli var, Otomotiv sektöründe yedek parça üretiminde önemli bir merkez, hızlı tüketim mallarında gelişmiş bir ülke. Tarım alanında da çok büyük fırsatlar var.

Görüştüğüm Türk şirketleri yurtdışına açılmak ve büyümek istiyor. Bizim görevimiz yeni fırsatları bularak yatırımcılara sunmak. Yatırımcılara baktığımızda büyük pazarlara açılmak istediklerini biliyoruz. Ancak şirketlere baktığımızda öncelikle kendi çevresindeki ülkelere yayılmayı tercih ediyorlar” ifadelerini kullandı.

DÜNYADA SERT BİR RESESYON BEKLEMİYORUZ

Hem dünyada hem ABD’de resesyonun daha yavaş geçmesini beklediklerini söyleyen Hafeez,“Şirketler için strateji hiçbir zaman durağan değildir. Stratejinizi ekonomik duruma göre belirlersiniz. Dünya ekonomisinde son dönemde yaşanan değişimlerin firmaları risk yönetimine yöneltiğini görüyoruz. Covid salgınını yaşadık daha sonra Rusya-Ukrayna savaşı ortaya çıktı ve emtia fiyatlarında artış gördük” dedi.

SVB KRİZİ DÜNYAYA YAYILMAZ

SVB’nin batışı ile başlayan krizin dünyaya yayılacağını düşünmediğini söyleyen Hafeez, şöyle devam etti, “Bankaların bazılarında mevduat müşteri sayısı az ancak mevduatın büyüklüğü fazla. Büyük bankalarda sermaye yeterliliği sorunu yaşanmadığı için bu krizin yayılmasını ve daha büyük bir krize dönüşmesini beklemiyorum.

Hiçbir banka batmayacak veya birçok banka batacak demem doğru olmaz. Ancak sermayesi yeterli olan bankalar sorunu yaşamayacaktır. Türk Bankacılık sektörü sağlam yapısıyla dikkat çekiyor. Türk bankalarında batık kredi oranı düşük ve gayet iyi durumda olduklarını görüyorum. Firmaların sermayelerini farklı yöntemlerle yönetmeye başladı. Sermayeyi korumak ve çok önemli hale geldi. Şirketlerin borçlanma seviyelerinde düşüş görüyoruz.

Firmalar şirket birleşme ve satın alamalar yapmak için daha agresif olmalı. Nakit para her zaman şirketler için olmazsa olmaz. Fırsatları değerlendirmek için sermaye yapınızın güçlü olması büyük avantaj sağlayacaktır. Küresel ticarette yaşananlar hem bankalara hem firmalara çok şey öğretti ve küresel ticaret için en kötüsünün geride kaldığını söyleyebilirim” dedi.

patronlardunyasi.com

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Piyasaların Efendisi FÖŞ: Türkiye’nin Temerrüt Riski Ne Kadar?

Piyasaların Efendisi FÖŞ: Türkiye’nin Temerrüt Riski Ne Kadar? #dolar #temerrütriski #seçim Yüce Bilge FÖŞ, döviz piyasasındaki çalkantıyı bütün…

Piyasaların Efendisi FÖŞ: Türkiye’nin Temerrüt Riski Ne Kadar?

#dolar #temerrütriski #seçim

  • Yüce Bilge FÖŞ, döviz piyasasındaki çalkantıyı bütün izleyiciler kaygıyla seyrediyor. TCMB’in bu telaşı niye? Türkiye’nin dövizi mi bitiyor?
  • Reuters’in bir haberine göre, AKP içinde bir grup Akil İnsan düşük faiz politikasından yumuşak geçişle uzaklaşmayı değerlendiriyor. Erdoğan ikna edilebilir mi?

Reuters haberi burada:  Reuters: AKP ekonomide bölündü, gayrı resmi bir grup faiz artışı istiyor

  • Türkiye’nin Sri Lanka, Lübnan, ya da Arjantin gibi temerrüte düşme riski ne kadar?

T24/Binhan Elif Yılmaz:  Türkiye’nin CDS primi neden yükselişe geçti?

  • Borsa ve seçim süresince çok övdüğün Eurobondlar hakkında görüşün nedir?

Piyasaların Efendisi programında Atilla Yeşilada bu hafta “Türkiye’nin Temerrüt Riski Ne Kadar?” başlığı altında döviz piyasasındaki çalkantıyı ve mevcut ekonomi politikalarını değerlendiriyor. Türkiye’nin artan kredi risk pirimlerine dikkat çeken Atilla Yeşilada, temerrüt endişelerini dile getiriyor.

✅ Integral Yatırım’da hisse hesabı açmak için link’e tıklamanız yeterli: https://lp.integralyatirim.com.tr/2nt…

✅ Dolar, Euro, Altın, Endeks ve VİOP yatırımlarınızda kaldıraçlı işlem yapmanın tam zamanı: https://lp.integralyatirim.com.tr/8gI…

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!