Için bilgi mi arıyorsunuz? Bağırsak Sağlığı ve Bel Fıtığı Arasındaki Bağlantı makalesine göz atın ve hakkında daha fazla bilgi edinin
Günümüzde bağırsak sağlığının genel vücut sağlığı üzerindeki etkileri giderek daha fazla anlaşılmaktadır. Bağırsaklar, sadece sindirim sistemi için değil, aynı zamanda bağışıklık sistemi ve sinir sistemi üzerinde de önemli bir rol oynar. Son yıllarda yapılan araştırmalar, bağırsak sağlığı ile kas-iskelet sistemi problemleri, özellikle bel fıtığı gibi rahatsızlıklar arasında da bir bağlantı olabileceğini göstermektedir.
Bel fıtığı, omurlar arasındaki disklerin yıpranması veya kayması sonucu sinirlere baskı yapmasıyla oluşur. Bu durum genellikle bel ve bacaklarda ağrıya, uyuşukluğa ve hareket kısıtlılığına yol açar. Bel fıtığının temel nedenleri arasında ağır kaldırma, yanlış duruş, hareketsizlik ve yaşlanma yer alsa da, bağırsak sağlığının bu rahatsızlık üzerindeki dolaylı etkileri göz ardı edilmemelidir.
Bağırsak sağlığının bel fıtığı ile olan ilişkisi birkaç farklı mekanizma üzerinden açıklanabilir. Öncelikle, bağırsaklarda meydana gelen iltihaplanma ve dengesizlikler, tüm vücutta iltihap seviyelerini artırabilir. Kronik iltihaplanma, eklem ve kas dokularının zayıflamasına yol açarak, bel fıtığı riskini artırabilir. Bağırsak florasında bulunan yararlı bakterilerin azalması, vücudun savunma mekanizmasını zayıflatır ve bu durum da omurga sağlığını olumsuz etkileyebilir.
Bağırsak sağlığı ve bel fıtığı arasındaki bir diğer bağlantı ise sinir sistemi üzerindeki etkileridir. Bağırsaklar, beyinle “mikrobiyota-bağırsak-beyin ekseni” adı verilen bir yol üzerinden iletişim kurar. Bağırsaklarda oluşan herhangi bir sorun, merkezi sinir sistemine olumsuz sinyaller gönderebilir. Bu sinyaller, kasların aşırı kasılmasına ve omurga çevresindeki dokuların gerilmesine neden olarak bel fıtığı belirtilerini şiddetlendirebilir.
Ayrıca, sağlıksız bağırsak florası, vitamin ve mineral emilimini de olumsuz etkiler. Özellikle kemik ve kas sağlığı için önemli olan D vitamini, magnezyum ve kalsiyum gibi besinlerin yeterince emilememesi, omurga sağlığını tehlikeye atar. Zayıflayan kaslar ve kemikler, bel fıtığı riskini artırabilir ve var olan ağrıların şiddetlenmesine yol açabilir.
Sonuç olarak, bağırsak sağlığı ile bel fıtığı arasında dolaylı da olsa güçlü bir bağlantı bulunmaktadır. Bağırsak florasının dengeli tutulması, iltihap seviyelerinin azaltılması ve sinir sistemi üzerindeki olumsuz etkilerin önlenmesi, bel fıtığından korunmada önemli bir rol oynayabilir. Bu nedenle, sadece omurga sağlığına değil, genel sağlığa da katkı sağlamak için sağlıklı bir bağırsak florasını korumak büyük önem taşır.
Dünyanın en önemli problemi olan Enflasyon, son aylarda izlenilen düşüş eğilimiyle merkez bankalarının hem hedeflediği patikaya yaklaştı hem de ciddi…
Dünyanın en önemli problemi olan Enflasyon, son aylarda izlenilen düşüş eğilimiyle merkez bankalarının hem hedeflediği patikaya yaklaştı hem de ciddi bir sorun olmaktan uzaklaşan bir tempo ile seyrini sürdürdü. Her ne kadar Çekirdek Enflasyon tarafındaki katılık hala gündemden düşmedi ve temkinli açıklamaların en önemli sebebi gibi görünse de ilgili katılığın zamanla kırılacağı ve gelecek dönemde de sorun olmaktan çıkacağına yönelik inanç kuvvetli. Bu da merkez bankalarının faiz – enflasyon arasındaki makasta ayarlamalar oluşturmasına ve ekonomik aktivite cephesine göz kırpmasına olanak tanımaktadır. ECB cephesinde ekonomik görünümde izlenen bozulma ile Fed öncesinde başladığı faiz indirim serüveni Manşet TÜFE %1,8’e düşerek yılın kalan 2 toplantısında da indirim hikayesinin devam etmesine olanak tanıdı. Fed cephesinde ise 4 yıl aradan sonra gelen 50 baz puan faiz indiriminin ana temasında istihdam piyasasında izlenen olumsuzluk popülerlik kazandı. Fed Başkanı Powell tarafında da istihdam dinamiklerini takip ediyoruz açıklaması yakın dönemde istihdam tarafındaki veri setinin daha fazla popülerlik kazanmasını sağladı. Bu açıdan 7 Kasım ve 18 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek toplantılar öncesinde ABD istihdam piyasası sonuçlarını yakinen takip edeceğiz.
Tarım sektörü haricinde (Sanayi, Kamu, Hizmet, vb) son ay içerisinde çalışan insanların sayısındaki değişikliklere Tarım Dışı İstihdam (Nonfarm Payrolls),
ABD ekonomisinde geride kalan ay içerisinde iş aradığı halde iş bulamayan kişilerin toplam iş gücü içerisindeki oranına İşsizlik Oranı (Unemployment Rate),
Tarım sektörü dışında çalışan işçilere ödenen saatlik ücretteki değişimlere ise Ortalama Saatlik Kazançlar (Average Hourly Earnings) adı verilir.
4 Ekim Cuma günü ABD’den gelecek kritik verilere ilişkin piyasa beklentilerine Bloomberg Ekonomi Takvimini kaynak olarak gösterdiğimiz tabloya aşağıdan ulaşabilirsiniz. Bu rakamların veri sonuçlanana kadarki süreç içerisinde revize edilebileceği hususu göz ardı edilmemelidir. Bu sebeple de en güncel rakamlara veri açıklanmadan önceki “Yurt Dışı Piyasalar Günlük Forex Bülteni” vasıtasıyla ulaşabilirsiniz.
Piyasa Katılımcıları İstihdam Verileri İçin Nasıl Bir Beklenti İçerisinde?
Tarım Dışı İstihdam verisine yönelik 65 ekonomist / analist tahminde bulundu. Burada en yüksek tahmin 220K, en düşük tahmin 70K, piyasa beklentisi ise medyan 150K olarak kaydedilmiştir.
İşsizlik Oranı verisine yönelik 64 ekonomist / analist tahminde bulundu. Burada en yüksek tahmin 4,30%, en düşük tahmin 4,10%, piyasa beklentisi ise medyan 4,20% olarak kaydedilmiştir
Yaz Saati 15.30 / Kış Saati 16.30’da açıklanan bu veriler içerisinde teorik açıdan Tarım Dışı İstihdam verisi geçmiş fiyatlamaları da incelediğimizde anlık görünümde her daim bir adım öndedir. Ancak Fed için hassas bir dönemde olmamız sebebiyle tüm veri setini bir arada ele almamız optimal pozisyonlanma açısından kritik bir önem arz etmektedir.
Tarım Dışı İstihdam: son gelen 142K ile birlikte 2024 yılı ortalaması 228K olarak görülmektedir. 2022 yılı ortalaması 383 ve 2023 yılı ortalaması 262K olduğu düşünüldüğünde istihdam artışındaki yavaşlama oldukça net bir şekilde gözükmektedir. Şuan ki ortalamanın tıpkı pandemi öncesindeki ortalama 185K üzerinde bir reaksiyon ile devam etmesi istihdam gelişmelerindeki büyük resimdeki iyimser görünümü okumak adına yararlıdır. Ancak psikolojik 200K altında ortalama görülmesi durumunda endişe daha da güçlenerek banka üzerindeki psikolojik baskı artabilir. Bu açıdan beklentinin altındaki sonuçlara piyasanın tepkisinin daha fazla olabileceğini söyleyebiliriz.
İşsizlik Oranı: Nisan ayında %3,9 olan veri kademeli bir şekilde yükseldi. Önce 4,00% daha sonra 4,10% ve son olarak da 4,30% ile piyasaların paniklemesini sağladı. Geçtiğimiz ay %4,2 ile zirveden dönüş ve doygunluk oluştu psikolojisi, bu hafta beklenti üzerinde sonuçlanan olumlu JOLTS verisi ile de %4,2 beklentiye paralel ya da altında sonuçlanabilme ihtimalinin arttığını söyleyebiliriz. Ancak burada Fed üzerinde yeni bir baskı olur mu olmaz mı hususunda açıklanacak İşsizlik verisini dikkatle takip edeceğiz. İşsizlik cephesinde büyük resme odaklandığımızda 2022 ve 2023 yılı ortalamasının 3,65% olduğu ancak 2024 yılı ortalamasının %3,96 ile istihdam piyasasındaki olumsuz seyir net bir şekilde izlenmektedir. Teorik açıdan mevcut ortalamanın %4,00 altında kalmaya devam etmesi yeni panik havası oluşumunu engelleyebilir. Ancak beklenti üzerinde gelecek yeni sonuçlar Fed üzerinde baskı oluşturacağı gibi daha agresif faiz indirimi düşüncesini de ön planda tutmasını sağlayabilir.
ABD Merkez Bankası Fed, Veri Sonuçlarına Göre Kararını Değiştirir Mi?
ABD Merkez Bankası Fed, enflasyon ile mücadele konusunda bugüne kadar atmış olduğu adımlar ve sağladığı iletişim politikası ile sürece yönelik ciddiyetini net bir şekilde ortaya koymuştur. Ayrıca FOMC üyelerinin resmi toplantılar dışındaki zamanlarda verdiği mesajlar da bankanın bu karmaşık süreci kontrol altına almaya çalıştığını göstermektedir. Ancak politik tarafta piyasalara verilecek mesajlar anlık reaksiyonlardan çok genel bir değerlendirme olduğundan tepkiler bir miktar piyasalardan gecikmeli olarak yansımaktadır. Bu durumu Haziran ayı projeksiyonlar ve piyasanın son dönemde bankadan beklediği revizyonlar ek olarak Eylül ayı faiz kararı ile net bir şekilde izlenmektedir.
BuradaFed kaynaklı karar mekanizması ile Fed’e ilişkin spekülatif fiyatlama davranışı arasındaki farkı iyice ayırt etmemiz gerekmektedir.
Piyasaya dönecek olursak, Fed’in ilk toplantısı 7 Kasım tarihindedir. Bu toplantıda bankanın 25 baz puan faiz indirimi yapma ihtimali %64 ile fiyatlama içerisindedir. Aralık toplantısında ise daha şiddetli faiz indirimi ihtimali neredeyse %63 civarındadır. Olumsuz istihdam verileri daha şiddetli faiz indirimi beklentisini gündemde tutacağı gibi bu düşüncenin Aralık’tan Kasım’a revize edilmesini bile sağlayabilir. Olumlu istihdam verileriyse Kasım ayı 25 baz puan isteğinin daha da güçlenmesini sağlayacağı gibi Aralık ayında bu kadar şiddetli bir değişime ihtiyaç var mı sorgulaması oluşacağından piyasalarda daha normalleşme eğilimi izleyeceğimiz bir görünüm oluşabilir.
Veri Sonuçlarına Yönelik Başarılı Yorumlar Yapabilmek İçin, Geçmiş Dönemdeki Etkilerin Bilinmesi Önemlidir!
Kritik ABD verilerinin varlık fiyatları üzerindeki olası etkilerini doğru yorumlayabilmek, stratejilerin başarıya dönüşebilmesi adına önemlidir. Bu sebeple de yorumlama yeteneğinizi geliştirebilmek için geçmiş dönemlerde nasıl reaksiyon verdiğinin bilinmesi önemlidir. Ancak bu bilgi, yeni dönemdeki beklentilerde kesin başarıya ulaştırır psikolojisini oluşturmamalıdır. Çünkü günler / haftalar / aylar hatta yıllar içerisinde ülkelerin makro – ekonomik dinamikleri ve piyasa beklentileri farklılaşabiliyor. Bu sebeple de her ay aynı etkiyi beklemek doğru olmayacaktır. Geçmiş dönem çalışmaları, yatırımcıların bu veri ile birlikte olası hareket akışını daha başarılı bir şekilde yorumlayabilmek adına pratik bilgiler olarak düşünülmelidir.
6 Eylül 2024 tarihinde yani bir önceki ayaçıklanan ABD verileri ile birlikte EURUSD ve Ons Altın ilk dakika fiyatlama davranışında önemli bir yükseliş izlemekteyiz. Ancak bu yükseliş ikinci dakikadan itibaren hacimsel anlamda sınırlanmakta diğer dakikalarda da davranışı biçimini değiştirmektedir. Bu süreç, mevcut haberin açıklandığı anın ne kadar önemli olduğunu ve haberin sonucunun yorumlanmasında zamana endeksli değişimlerin önemini artırmaktadır. Bu nedenle veriye hızlı bir şekilde ulaşmak ve ilgili veriyi doğru bir şekilde yorumlamak kritik bir önem taşımaktadır. “GCM Forex / Viop / Borsa Yatırımcıları”, verilerin sonucuna ilişkin GCM MT4 / GCM MT5 platformları içerisinde yer alan ve anlık olarak veri akışının geçtiği “Haberler” bölümünden yararlanabilir.
6 Ekim 2023 tarihinde yani bir önceki yılın aynı ayındaaçıklanan ABD verileri ile birlikte EURUSD ve Ons Altın ilk dakika fiyatlama davranışında önemli bir düşüş izlemekteyiz. Ancak bu düşüş ikinci dakikadan itibaren hacimsel anlamda sınırlanmakta diğer dakikalarda da davranışı biçimini değiştirmektedir. Bu süreç, mevcut haberin açıklandığı anın ne kadar önemli olduğunu ve haberin sonucunun yorumlanmasında zamana endeksli değişimlerin önemini artırmaktadır. Bu nedenle veriye hızlı bir şekilde ulaşmak ve ilgili veriyi doğru bir şekilde yorumlamak kritik bir önem taşımaktadır. “GCM Forex / Viop / Borsa Yatırımcıları”, verilerin sonucuna ilişkin GCM MT4 / GCM MT5 platformları içerisinde yer alan ve anlık olarak veri akışının geçtiği “Haberler” bölümünden yararlanabilir.
Önemli Finansal Varlıklar Bu Verilerden Nasıl Etkilenir!
Yukarıda gerek 1 ay gerekse 1 yıl öncesine ilişkin verilerin EURUSD ve ONS ALTIN 1 dakikalık grafik üzerindeki etkisine değindik. Peki, dünyanın en fazla işlem gören EURUSD paritesi, kritik ABD verilerine göre nasıl bir performans oluşturabilir. Bu sorunun cevabı için 2013 Ocak’tan itibaren ilgili haberlerin sonuçlarının parite üzerindeki 5, 15 ve 30 dakikalık zaman dilimlerinde kaç pip hareket ettiğini aşağıdaki tablolardan görebilirsiniz.
141 tane veri (11 yıl + 9 ay) sonucunun EURUSD paritesi üzerindeki etkisini incelediğimizde 5 dakikaiçerisinde ortalama 44 pip, 15 dakikaiçerisinde ortalama 50 pip ve 30 dakikaiçerisinde ortalama 55 pip hareket ettiğini, 5 ile 30 dakikaarasındaki ortalama değerler incelendiğinde önemli bir pip farkının olmadığını ve bu nedenle de özellikle istihdam verilerinin ilk 5 dakikaüzerindeki olası etkisinin çok daha önemli olduğunu söyleyebiliriz.
Tablo içerisinde yeşil renkli olanlar genel ortalamanın üzerindeki performans, kırmızı renkli olanlar ise genel ortalamanın altındaki performans olarak dikkate alınabilir. 2024 yılının ilk 9 ayını geride bıraktık. Fiyat etkisine baktığımızda genel ortalama üzerinde bir seyir izlemektedir. Bu tutum ABD Merkez Bankası Fed politikasının makro gelişmelerdeki değişimlerde oynaklık oluşturduğunu ve traderların anlık reaksiyonda daha fazla efor sarf ettiği şeklinde okunabilir. Bu sebeple de yılın kalan bölümlerindeki veri sonuçları kendi iç dinamiklerinde ayrı ayrı öneme sahiptir.
İlk 5 dakikanın öneminden bahsediyoruz ancak bu düşünce 5 dakikanın sonuna kadar ilgili etkinin devam ettiği anlamına gelmemelidir. Bu konu ile alakalı en net bilgi hiç şüphesiz ki bir ay ve bir yıl önce vurgusu ile paylaştığımızı EURUSD ve ONS ALTIN 1 dakikalık grafiktir. Burada ilk iki dakikada hareket alanının genel itibariyle yoğunlukta olduğu zaman dilimi olarak söyleyebiliriz.
Bu istatistik DOLAR ENDEKSİ (#DOLLAR_IND), GBPUSD, USDJPY, DAX40, USDTRY, EURTRY, HAM PETROL (CRUDE OIL) ve BRENT PETROL (BRENT OIL) gibi diğer finansal varlıklarda da benzer özellikler taşımakla birlikte süreyi daha da uzattığımızda etki nasıl şekilleniyor görebilmek adına SP500, DAX40,TESLA, NVIDIA ve BRENTPETROL üzerinden örneklendirmeye devam edelim.
Tarım Dışı İstihdam verisi açıklanması ardından SP500 fiyatının ilk 60 dakikalık performansının son 1 yıllık görüntüsü yer almaktadır. Veri açıklandığı andan itibaren ilk 10 dakika ardından yatay seyir daha sonra da 20 ile 40. dakika arasındaki hareketlilik dikkat çekmektedir. Bu tutum hem veri açıklandığı an hem de hisse senedi piyasası açılışı öncesinde hareketliliğin arttığını görmemizi sağlamaktadır.
Ünlü & Co Haftanın son işlem gününde zayıf bir görüntü sergileyen BIST-100 endeksi gün boyu eksi bölgede işlem görürken kapanışı…
Ünlü & Co
Haftanın son işlem gününde zayıf bir görüntü sergileyen BIST-100 endeksi gün boyu eksi bölgede işlem görürken kapanışı da %0,53 oranında kayıpla yaptı. Ancak TUPRS’ın temettü ödemesinin de endeksi yaklaşık 40 puan aşağı çektiğinin de altını çizmek gerekir. Böylece hafta içinde 10.000 puanın üzerine doğru yaptığı denemelerden sonuç alamayan endeks 9700 desteğine yönelirken haftalık bazda da değer kaybetmiş oldu (-%1,24). Yeni haftada baskının derinleşmemesi adına 9700’ün üzerinde kalınmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu nokta korunursa olası bir tepki için hareket alanı oluşacaktır. Aksi bir senaryoda 9550-9600 bandına doğru geri çekilmenin önünde teknik açıdan önemli bir engelin olduğunu söylemek güç.
Öte yandan ikinci çeyrek bilanço dönemi, uzatma talebinde bulunan şirketler için hariç olmak üzere, bu hafta sona erecek.
Yapı Kredi Yatırım BİST-100 analizi: 11,750 direnci baskı oluşturuyor …
Endeks 30 Ekim Kontratında 10,500 üzerinde oluşan yukarı hareketin, ara direnç noktası olarak izlediğimiz 11,750 seviyesini aşma denemelerinde geçtiğimiz hafta satış baskısıyla karşılaştığını gözlemliyoruz.
Haftalık periyotta -%1.56 oranında değer kaybının oluştuğu piyasada, seans içerisinde 11,100 seviyesini ilk önemli destek noktası olarak izliyoruz. Seans içi geri çekilmelerinde 11,100 üzerinde dengelenmeyi başaracak hareketlerin piyasada ilk etapta 11,500 ara direncini aşma denemesi oluşturabileceğini düşünüyoruz. Endeksin yukarı ataklarında yeniden güç kazanabilmesi için 11,500 ara direncinin aşılması gerekiyor. Bu durumda bir üst direnç olarak izlediğimiz 11,750 seviyesini aşma denemeleri gündeme gelebilir.
Seans içi ilk önemli destek noktası olarak izlediğimiz 11,100 altındaki olası hareketlerin ise piyasada yeniden 10,750 ve 10,581 risklerini gündeme getirebileceğinin göz önünde bulundurulmasını öneriyoruz.
İnfo Yatırım
Haftanın son işlem gününde ise endeks 51 puan geri çekilse de, BIMAS’ın finansallarının baskılı gelmesinin etkileri fiyatlamalara yansıdı. BIMAS hariç endeks son işlem günün yatay tamamladı da diyebiliriz.
Endekste yukarı yönlü hareketlerin sağlıklı olabilmesi için 10.200 seviyesinin geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Endekste 5 g HO 9.883, 22 g HO 9.807, 60 g HO 10.016, 200 g H 9.449 seviyesinden geçiyor.
BİST100 endeksinde TL bazında 9.765 seviyesini pivot, 9.835 – 9.890 – 9.960 seviyelerini direnç, 9.710 – 9.640 – 9.585 seviyelerini destek seviyeleri olarak takip edeceğiz.
Dolar bazında ise 288,4 – 290,0 292,0 seviyeleri direnç, 284,7 – 282,7 – 281,1 seviyeleri destek olarak izlenecek.
QNB Finansinvest
BIST 100 Endeksi geçtiğimiz hafta yurt içi ve yurt dışında olumlu gelişmeler ile yükseliş denemelerinde bulundu. Buna paralel endeks 10.000 seviyesinin üzerinde hareket sergiledi. Fed’in faiz indiriminin etkisinin devam etmesinin yanı sıra Çin Merkez Bankası’nın açıkladığı teşvik paketi ve bazı faiz oranlarında indirime gitmesi ile küresel risk iştahı olumlu seyir izledi. 10.000 direncinin üzerinde yükseliş denemelerinde bulundu.
Diğer yandan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz; borsa, kripto vergilerinin gündemlerinden düştüğünü açıklamıştı. BIST 100 Endeksi içeride ve dışarıda yaşanan bu gelişmelerin etkisiyle geçtiğimiz hafta içerisinde 10.000’in üzerinde kalma çabası gösterdi. Ancak endeks 10.000’in üzerinde yükselişini ileri taşımakta zorlandı. Endeks bu seviyeden gelen satışlarla birlikte düzeltme hareketi içerisine girerken, 9850 desteğini aşağı kırdı. Böylece 9850’nin altında bant hareketinin aşağı tamamlanması ile endekste kısa vadeli görünüm zayıfladı. Endeks cuma günü 9700’e geri çekilmesi sonrasında bu seviyenin üzerinde kalarak kayıplarının bir kısmını geri alırken, günü %0,5 oranında düşüşle tamamladı.
/*! This file is auto-generated */!function(d,l){“use strict”;l.querySelector&&d.addEventListener&&”undefined”!=typeof URL&&(d.wp=d.wp||{},d.wp.receiveEmbedMessage||(d.wp.receiveEmbedMessage=function(e){var t=e.data;if((t||t.secret||t.message||t.value)&&!/[^a-zA-Z0-9]/.test(t.secret)){for(var s,r,n,a=l.querySelectorAll(‘iframe[data-secret=”‘+t.secret+'”]’),o=l.querySelectorAll(‘blockquote[data-secret=”‘+t.secret+'”]’),c=new RegExp(“^https?:$”,”i”),i=0;i
Endeksin ilk etapta 9700 desteğinin üzerinde kalması satış baskısının ileri taşınmaması için önemli. 9700’ün altına yönelim halinde 9600’e doğru geri çekilme gerçekleşebileceğinden 9700 mevcut trade pozisyonları için stop loss olarak izlenebilir. 9850 seviyesinin üzerinde kalıcı olunmadığı takdirde kısa vadeli görünümde zayıflamanın devam ettiğini görebiliriz. Buna paralel 9850’nin altında temkinli tarafta kalınması görüşündeyiz. 9700’nin altında 9600 sonraki destekler olarak takip edilebilir. Bankacılık endeksinde 14.465 desteğinin aşağı yönlü geçilmesi halinde kısa vadeli düzeltme hareketinin ve kısa vadede kar realizasyonlarının devam edebileceğini söyleyebiliriz.
14.000 ise sonraki destek seviyesidir. 15.000 ise ana direnç olarak korunuyor. Öte yandan İsrail Ordusu’nun hava saldırıları devam ediyor.
Jeopolitik riskler, gündem piyasalarda volatiliteye neden olabilir. Yurt dışı gelişmelere baktığımızda; ABD’de ağustos ayında manşet kişisel tüketim harcamaları enflasyonu (PCE) yıllık bazda %2,5’ten %2,3 olan beklentilerin altında %2,2 seviyesine geriledi. Çekirdek enflasyon ise tahminlere paralel %2,6’dan %2,7 seviyesine yükseldi. Haftanın veri ajandasında ise; yarın içeride ağustos ayı enflasyon verileri, çarşamba günü ABD’de ADP özel sektör istihdamı, cuma günü tarım dışı istihdam verisi öne çıkıyor. Diğer yandan hafta içerisinde Avrupa ve ABD’de PMI imalat/hizmet endeksleri açıklanacak. Son aylarda ABD iş gücü piyasasında yaşanan soğuma sonrasında bu haftaki veriler takipte olacak.
Altcoin piyasasında yeni haftanın ilk günü önemli gelişmelerle dikkat çekiyor. İşte, kripto dünyasında yarın itibarıyla öne çıkan projeler
Altcoin piyasasında yeni haftanın ilk günü önemli gelişmelerle dikkat çekiyor. Yatırımcıların ve meraklıların gözlerini diktiği bu gelişmeler, çeşitli projelerdeki güncellemeler ve yenilikler ile piyasa üzerinde önemli etkiler yaratabilir. İşte, kripto dünyasında yarın itibarıyla öne çıkan projeler ve dikkat çeken yenilikler.
O altcoin projelerine yarın dikkat
Chiliz (CHZ) yatırımcıları için yarın heyecan verici bir gelişme yaşanacak. Chiliz, 100 CHZ tokenine sahip olan veya bunları Chiliz Chain üzerinde stake eden kullanıcılara PEPPER Airdrop dağıtımı yapacak. Her bir CHZ tokeni karşılığında 150,000 PEPPER tokeni verilecek. Bu airdrop, Chiliz ekosistemine olan ilgiyi artırabilir ve özellikle fan tokenlarıyla bilinen bu platformun kullanıcı tabanını genişletebilir. PEPPER airdrop etkinliği, altcoin Chiliz yatırımcıları için kazançlı bir fırsat sunarken, piyasa üzerindeki etkileri de yakından izlenecek.
Electra Protocol (XEP), uzun süredir beklenen merkeziyetsiz borsa (DEX) platformunu yarın piyasaya sürüyor. Bu yenilik, Electra ekosisteminin daha fazla kullanıcının dikkatini çekmesini sağlayabilir. Electra DEX’in lansmanı, merkeziyetsiz finans (DeFi) dünyasında yeni bir soluk getirirken, yatırımcılar bu borsanın sunduğu düşük işlem ücretleri ve yüksek hız avantajlarından yararlanmayı bekliyor. Electra Protocol’ün bu hamlesi, DeFi projeleri arasında rekabeti artırabilir ve kripto kullanıcıları için yeni fırsatlar yaratabilir.
Cardano (ADA), topluluk merkezlerinin lansmanıyla bölgesel bazda yerel toplulukların güçlenmesine odaklanıyor. 2024’ün üçüncü çeyreği itibarıyla Cardano, iki yeni topluluk merkezi açacak. Bu merkezler, yerel toplulukların bir araya gelerek bölgeye özgü projeler ve fikirler üretmelerine olanak sağlayacak. AltcoinCardano’nun bu adımı, topluluğa verdiği önemi bir kez daha gözler önüne sererken, blockchain teknolojisinin yerel seviyede nasıl etkileşim sağladığını gösterecek. Bu gelişme, Cardano’nun merkeziyetsiz yapısına katkı sunarken, projenin uzun vadede benimsenmesini de artırabilir.
Lumerin (LMR) yatırımcıları için de yarın önemli bir gün olacak. Lumerin, “Validator-as-a-Service” hizmetini başlatarak kullanıcıların tokenlerini doğrulama süreçlerine dahil etmelerini sağlayacak. Aynı zamanda Morpheus Node üretim lansmanı da gerçekleştirilecek. Bu yenilikler, Lumerin ekosisteminin büyümesine katkıda bulunacak ve kullanıcılar için pasif gelir fırsatları yaratacak. Ayrıca Lumerin, staking programı ile kullanıcıların LMR tokenlerini kilitleyip yeni MOR tokenleri kazanabileceklerini de duyurdu. Bu yenilikler, Lumerin topluluğunun katılımını artırırken, uzun vadede projenin değerini yükseltebilir.
KRYZA Network (KRN), Bitcoin (BTC) ödüllerinde önemli bir artışa gidiyor. Proje, KRYZA Diamond’ın ilk listelenmesiyle birlikte BTC ödüllerini 5x’den 12x’e çıkaracak. Bu gelişme, KRYZA ekosistemine olan ilgiyi artırabilir ve özellikle ödüllerle ilgilenen kullanıcılar için cazip bir fırsat sunabilir. KRYZA’nın bu ödül artışı, kripto madencilik ve staking süreçlerine olan ilgiyi tetikleyebilir ve ekosistemin daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağlayabilir.
Altcoin Optimism (OP) yatırımcıları için yarın önemli bir gün olacak. Optimism, yarın yaklaşık 31.34 milyon tokenin kilidini açacak. Bu kilit açılımı, dolaşımdaki arzın yaklaşık %2.64’üne denk geliyor. Yatırımcılar, bu açılımın piyasa üzerinde nasıl bir etki yaratacağını merakla beklerken, Optimism’in ekosistemindeki gelişmelerin de göz önünde bulundurulması gerekecek. Token kilit açılımlarının genellikle fiyatlar üzerinde satış baskısı oluşturduğu biliniyor, ancak bu durum Optimism’in gelecekteki planlarıyla dengelenebilir.
Theta Network (THETA), Ledger cüzdanlarına kör imza desteği konusunda bir güncelleme getirdi. Kör imza işlemleri, kullanıcıların işlem detaylarını görmeden onaylamalarına olanak tanır ve bu da daha fazla güvenlik sağlar. Theta, Ledger ile birlikte çalışarak bu özelliği geliştirmeye devam edecek ve bu durum, Ledger kullanıcıları için önemli bir güvenlik adımı olacak.
Yarın ve önümüzdeki günlerde kripto dünyasında yaşanacak diğer önemli gelişmeler arasında, Lumerin’in topluluk staking programı, Verasity (VRA) cüzdanının yeni sürümü ve Magic (MAGIC) ana ağ lansmanı yer alıyor. Ayrıca Areon Network (AREA), AI gelişmeleri ve oyun platformu lansmanlarıyla adından söz ettirecek.
Için bilgi mi arıyorsunuz? Tahammülsüzlük ve Bireyin Üzerindeki Etkileri makalesine göz atın ve hakkında daha fazla bilgi edinin
Günümüzde, hızla değişen ve gelişen dünyada, tahammülsüzlük giderek daha yaygın bir sorun haline gelmiştir. Teknolojik ilerlemeler, küreselleşme ve sosyal medya gibi faktörler, insanların yaşamını birçok yönden kolaylaştırsa da, aynı zamanda sabır seviyelerini de azaltmaktadır. Sürekli bilgi bombardımanı, anlık geri bildirim beklentisi ve yoğun rekabet ortamı, bireylerin daha çabuk sinirlenmesine ve tahammülsüz hale gelmesine yol açmaktadır. Bu durum, hem kişisel hem de toplumsal düzeyde ciddi etkiler yaratmaktadır.
İş hayatında artan rekabet ve baskı, bireylerin tahammül seviyelerini düşüren önemli faktörlerden biridir. İş yerinde yaşanan stres, uzun çalışma saatleri ve yüksek performans beklentileri, çalışanların sabrını zorlayabilir. Aynı şekilde, ekonomik belirsizlikler ve finansal zorluklar da bireylerin tahammülsüzlük seviyesini artırabilir. Aile içi sorumluluklar, çocuk bakımı ve ev işleri gibi günlük yaşamın getirdiği zorluklar da eklenince, bireylerin sabır gösterecek enerjisi azalabilir.
Sosyal medyanın yaygınlaşması, tahammülsüzlüğü artıran bir diğer önemli faktördür. İnsanlar, sosyal medya platformlarında sürekli olarak farklı görüşler ve eleştirilerle karşılaşmakta ve bu durum, sabır seviyelerini zorlamaktadır. Anonimlik ve fiziksel mesafenin getirdiği güvenle, insanlar çevrim içi ortamda daha çabuk ve sert tepkiler verebilmektedir. Bu durum, çevrim içi tartışmaların şiddetlenmesine ve toplumdaki genel tahammülsüzlük seviyesinin artmasına neden olmaktadır.
Ayrıca, hızlı yaşam tarzı ve yüksek beklentiler, bireylerin strese karşı daha duyarlı hale gelmesine yol açmaktadır. Sürekli meşgul olma hali ve zaman baskısı, bireylerin sabır seviyelerini zorlayarak tahammülsüzlüklerine katkıda bulunmaktadır. Modern yaşamın getirdiği bu zorluklar, bireylerin hem psikolojik hem de fiziksel sağlıklarını olumsuz yönde etkileyebilmektedir.
Tahammülsüzlük, bireyin içsel dünyasında derin izler bırakabilir. Kişinin kendisiyle barışık olmaması, sürekli bir memnuniyetsizlik ve tatminsizlik haliyle yaşamını sürdürüyor olması, uzun vadede psikolojik sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir. Ayrıca, tahammülsüzlük, bireyin sosyal ilişkilerinde de çatışmalara yol açabilir. İnsanlar arası iletişimde sabır ve anlayış eksikliği, ilişkilerin zedelenmesine ve sosyal izolasyona yol açabilir.
Tahammülsüzlüğün Nedenleri
Tahammülsüzlük, birçok farklı nedenden kaynaklanabilir. Günlük yaşamın stresi, iş yoğunluğu, ekonomik sıkıntılar ve sosyal baskılar bireylerin tahammül seviyesini düşürebilir. Dijital çağın getirdiği anlık bilgi akışı ve sürekli bağlantıda olma durumu, bireylerin sabırsız ve tahammülsüz olmasına katkıda bulunabilir. Ayrıca, hızlı yaşam tarzı ve yüksek beklentiler, bireylerin strese karşı daha duyarlı hale gelmesine yol açabilir.
Bireyin Üzerindeki Psikolojik Etkiler
Tahammülsüzlük, bireyin psikolojik sağlığı üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Sürekli tahammülsüz bir durumda olan bireyler, daha sık stres, kaygı ve öfke yaşayabilirler. Bu duygusal durumlar, bireyin genel yaşam kalitesini düşürebilir ve depresyon gibi ciddi ruh sağlığı sorunlarına yol açabilir. Ayrıca, tahammülsüzlük, bireyin kendine olan güvenini azaltabilir ve sosyal ilişkilerini olumsuz yönde etkileyebilir.
Fiziksel Sağlık Üzerindeki Etkiler
Tahammülsüzlük, sadece psikolojik değil, aynı zamanda fiziksel sağlık üzerinde de olumsuz etkilere neden olabilir. Stresin artması, vücutta kortizol gibi stres hormonlarının salgılanmasına yol açar ve bu durum, uzun vadede kalp hastalıkları, yüksek tansiyon ve diğer sağlık sorunlarına neden olabilir. Sürekli tahammülsüz bir durumda olan bireyler, uyku problemleri yaşayabilir ve bağışıklık sistemleri zayıflayabilir.
Sosyal İlişkiler Üzerindeki Etkiler
Tahammülsüzlük, bireyin sosyal ilişkilerini de olumsuz yönde etkileyebilir. Aile, arkadaş ve iş ilişkilerinde daha çabuk sinirlenen ve sabırsız davranan bireyler, çevrelerindeki insanlarla daha fazla çatışma yaşayabilirler. Bu durum, sosyal izolasyona ve yalnızlık hissine yol açabilir. Ayrıca, tahammülsüz bireyler, empati yeteneklerini kaybedebilir ve başkalarının duygularını anlamakta zorluk çekebilirler.
Tahammülsüzlükle Başa Çıkma Yolları
Tahammülsüzlüğün birey üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için çeşitli stratejiler kullanılabilir. Meditasyon, yoga ve derin nefes alma teknikleri gibi rahatlama yöntemleri, bireyin stres seviyelerini düşürebilir ve tahammül gücünü artırabilir. Ayrıca, düzenli egzersiz yapmak ve sağlıklı beslenmek de genel ruh hali üzerinde olumlu etkiler yaratabilir. Sosyal destek ağlarına sahip olmak ve ihtiyaç duyulduğunda profesyonel yardım almak da tahammülsüzlükle başa çıkmada önemli rol oynar.
Tahammülsüzlük, bireyin psikolojik ve fiziksel sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkilere neden olabilir. Bu nedenle, tahammül gücünü artırmak ve stresle başa çıkma becerilerini geliştirmek, daha sağlıklı ve dengeli bir yaşam sürdürmek için önemlidir.
Dolandırıcılar birbirinden ilginç yöntemler ile her geçen gün şaşırtmaya devam ediyor. Her geçen gün “Yok artık” dedirten yeni bir dolandırıcılık olayı meydana geliyor. Dünyaca ünlü aktör Brad Pitt’in ismini kullanmaktan tutun, ‘Amerikan ordusunda görevliyim’ diyerek aşk dolandırıcılığı yapanlara kadar pek çok yöntem literatürde yerini alırken dolandırıcıların hedefinde zaman zaman ünlü simalar ve milyonerler de yer alıyor.
Dolandırıcıların insanları kandırmak için zaaflarını bilmek ve zengin olma hırsını manipüle etmek gibi çok çeşitli yöntemleri olduğu biliniyor. Peki zengin ve ünlü kişiler neden bu kadar çok dolandırılıyor? Hatrı sayılır pek çok dolandırıcı, büyük bir servetin sahibi olan bu ünlü isimlerin peşinde takılıyor. Ardından da yaşananlar yabancı filmleri aratmayacak olaylara sahne oluyor.
BÜYÜK BAŞIN DERDİ BÜYÜK OLUYOR
Ünlüler de bizler gibi sıradan insanlar olsa da, günün sonunda mücadele etmek zorunda kalabilirler. Üstelik gelirleri bizim bütçemizden kat be kat fazla olduğu için, onlar daha ciddi tehditlerle karşı karşıya kalıyor.
Zengin ve ünlü isimlerin nasıl bir entrikanın gölgesinde dolandırıldığı hepimiz için büyük merak konusu.
Tüm zamanların en büyük finansal dolandırıcılığına maruz kalan ünlüler milyarlarını kaybederken bir yandan da itibarlarını da tehlikeye attılar.
Sahte sanat eserlerinden, aile hırsızlarına ve beceriksiz finans danışmanlarına kadar ünlülerin büyük miktarda paralarını kaptırdıkları yüksek profilli dolandırıcılık listesi bir hayli kabarık.
İşte karşınızda dolandırıcılara milyonlarını kaptıran ünlü isimlerden bazıları:
15 – Cindy Crawford
Kamera onu seviyor. “Tüm Zamanların En Ateşli 100 Kadını” arasında yer alan Cindy Crawford, sektördeki en etkili modellerden bir tanesidir. Çarpıcı güzelliği ve marka yüzü olarak tanınan Crawford, 1980’li yıllardın sonunda sektöre giriş yaptı ve 1990’lı yıllara kadar modanın en büyük isimlerinden biri haline geldi. Yüzlerce dergi kapağına ek olarak; televizyon programları ve filmlerde rol almasının yanı sıra sunuculuk da yapan Crawford, uluslararası bir ünlü isim oldu.
Önceden Forbes tarafından dünyanın en çok ödenen modeli olarak adlandırılan Crawford ve eşi Rande Gerber, Türk asıllı Alman model Edis Kayalar tarafından dolandırılmaya çalışıldı. Crawford’un 7 yaşındaki kızının sandalyeye bağlı bir fotoğrafını göstererek 100 bin dolar isteyen Kayalar, Alman mahkemelerinde yargılandı ve 2 yıllık hapis cezasına çarptırıldı.
14-Kim Kardashian
Kolayca ünlü bir isim haline gelen Kim Kardashian, öncelikle Paris Hilton’un arkadaşı olarak tanınsa da 2007 yılında eski erkek arkadaşı Ray J ile çekilmiş seks kasetinin internete sızdırılmasıyla popülerliğini arttırdı. Bu kötü reklamı kendi yararına kullanan Kardashian ve ailesi, olaydan sadece birkaç ay sonra kendi reality şovları olan Keeping Up With The Kardashians programını sundular. Şimdilerde 53 milyon dolarlık geliri ile en çok ödeme alan televizyon yıldızı olarak dikkatleri üzerine çeken Kardashian, zamanını eşi Kanye West ile geçiriyor.
Bernie Madoff’un yüksek profilli birçok kurbanından bir tanesi olan Kardashian, Kyah Green adındaki bir kadın ve oğlu Luis Flores tarafından dolandırıldı. Anne ve oğlu öncelikle kendi arkadaşlarının paralarını çalarak işe başladı. Daha sonra ünlülerin banka hesaplarına gözlerini diktiler ve sayısız sahte havale hesabı yaptılar. Sadece Kardashian’dan 70 bin dolar kazanan Green ve Flores, içlerinde Beyonce Knowles ve Paris Hilton’un da bulunduğu ünlüleri dolandırdıkları ortaya çıkınca, 2013 yılında mahkum edildiler.
13-Uma Thurman
“O, Uma Thurman gibi dans etmek istiyordu.” Fall Out Boy hayranları bunu sadece Uma Thurman isminin geçtiği bir şarkı olarak düşünmelerine rağmen, Thurman aslında son 20 yılda Hollywood’un en önemli oyuncularından bir tanesi olmuştur. İlk olarak 1994 yılındaki Pulp Fiction (Ucuz Roman) filmi ile yıldızı parlayan ve Altın Küre Ödülü’nü kazanan ünlü oyuncu; Kill Bill, Batman&Robin ve mini dizilerden Hysterical Blindness (Aşkın Gözü Kördür) ile büyük başarılara imza atmıştı.
Genç yaşlardaki duruşu ve olgunluğu ile bilinmesinde rağmen, Thurman bir Ponzi oyunun kurbanı oldu. New Yorklu avukat Ken Starr gücünü ve ikna kabiliyetini kullanarak, Thurman gibi yüksek profilli müşterileri onunla yatırım yapmaya ikna etti. Neticede de 35 milyon dolarlık bir birikim sağladı. Sonunda suçüstü yakalanan Starr, 23 ayrı suçtan hüküm giydi ve hakkında 10 milyon dolarlık kefalet istendi. 7 yıl hapse mahkum edilen Starr, 2016 yılında iyi halden salıverilecek olsa da bizler onu Thurman’a yaptığı 1 milyon dolarlık vurgunla hatırlayacağız.
12 – Hillary Clinton
Listemize bir politikacı olan Hillary Clinton ile devam ediyoruz. Hillary, Beyaz Saray’a ikinci defa oturabilmek için çabalıyor; ancak bu kez First Lady’den ziyade Başkan olarak hizmet vermek istiyor. Eski ABD Başkanı Bill Clinton ile evlenen Hillary, 2001 yılından 2009 yılına kadar Senatör olarak seçildi ve 2013 yılına kadar Dışişleri Bakanı olarak hizmet verdi. Kendisi halen daha 2016 Başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti’den aday olan ilk kadın başkan olarak gösteriliyor.
Ancak özgür dünyanın potansiyel lideri bile dolandırıcılık kurbanı olmuş. Clinton, kampanyasına katkı sağlaması için CHS Electronics şirketinin kurucusu ve başarılı bir işadamı olan Claudio Osorio’nun kapısını çaldı. Memnuniyetle yardım eden Osorio tarafından Clinton’a 22 bin dolar bağışlandı, fakat bu para ona ait değildi. 2012 yılında Osorio, Haiti’nin depremzedeleri için topladığı bağışlar da dahil olmak üzere birden fazla hesap sahteciliği yüzünden hapse mahkum edildi. Osorio hapsi boylarken; Clinton, Osorio’nun 22 bin dolarlık kirli parasını zoraki anlatmak zorunda kaldı.
11-John Malkovich
Hollywood’un en çok çalışan aktörlerinden biri olarak bilinen John Malkovich, 70’in üzerinde filmde rol almıştır. 1984 yılında rol aldığı ilk yapım olan Yürekte Bir Yer filminde Akademi Ödülleri’ne aday olarak gösterilen Malkovich’in en bilindik filmleri; John Malkovich Olmak, Ateş Hattında, Con Air, RED ve Güneş İmparatorluğu’dur.
Başarılarına rağmen listemizde Barnie Madoff tarafından dolandırılan bir başka ünlü isim olan Malkovich, 2.3 milyon dolarlık yatırım yaptığı Madoff’un Ponzi oyunu ile dolandırıldı. Dolandırıcılığa kurban gittiğini öğrendiğinde parasını geri alabilmek için dava açan Malkovich, sadece 670 bin dolarını kurtarabildi. Görünüşe göre bu olaya iyi tarafından bakan Malkovich, 2013 yılındaki bir röportajında; “bana iyi bir hayat dersi oldu ve hayatımın tamamına mal olmadığı için şanslıyım. İşime geri dönebilirim ve kendi dünyamda para kazanabilirim,” diyerek iyimser davranmaya çalışırken, ne yazık ki o kadar da şanslı değildi.
10 – Jack Nicholson
60 yıllık kariyeri ile bir Hollywood efsanesi olan Jack Nicholson, beyaz perde ya da sihirli kutudaki en yetenekli oyunculardan bir tanesidir. Komedi, romantik, psikolojik gerilim gibi birçok türdeki filmlerde sergilemiş olduğu kusursuz roller ile tanınan Nicholson, Akademi Ödülleri’nin tarihinde birçok kez aday olarak gösterildi. Nicholson, 12 kez Akademi Ödülleri’ne aday gösterildi ve Guguk Kuşu, Benden Bu Kadar filmleri ile 2 kez bu ödüle uzandı.
Genellikle sakin, havalı ve aklı başında olarak bilinen Nicholson, bir dolandırıcılığa kurban gittiğinde hayranlarını fazlasıyla şaşırtmıştı. Todd Michael Volpe tarafından nadir sanat eserlerini satın almaya ikna edilen Nicholson, Volpe’ye 2.5 milyon dolarını kaptırdı. 1998 yılında Volpe, gözaltına alındı ve hakkında soruşturma başlatıldı. Birkaç dolandırıcılık suçundan daha hüküm giyen Volpe, 28 ay hapis cezası aldı. Nicholson için o kadar da üzülmeyin, o hala dünyanın en zengin oyuncularından bir tanesidir.
9 – Larry King
Lawrence Harvey Zeiger 1933 yılında doğdu. Larry King, 50’li yılların sonunda Florida’da yerel bir gazeteci ve radyo yorumcusu olarak başladığı bu yolda çok çaba sarfetti. 1985 yılından itibaren King, CNN’in en yeni televizyon programlarından Larry King Live yapımını 2010 yılına kadar sunmaya devam etti. CNN’den ayrıldığından bu yana, Hulu ve RT Amerika’da Now and Politicking with Larry King programının sunuculuğu yaptı.
Emekli olduktan sonra hayatını iyi bir şekilde devam etmek için yatırım yapmak isteyen King de yanlış adamı yani Bernie Madoff’u seçti. Diğerleri gibi King de Madoff’a 1 milyon dolar yatırdı ve sadece 700 bin dolarını kurtarabildi.
8 – Julianne Moore
İlk olarak 1980’li yılların sonunda As the World Turns dizi filminin yıldızı olarak ortaya çıkan Julianne Moore, 1990 yılında Korku Günleri adındaki ilk büyük filminde oynadı. Karmaşık ve duygusal açıdan sıkıntıda bir kadını canlandırdığı inanılmaz performansıyla ödüle doymadı. En başarılı olduğu filmler arasında; Ateşli Geceler, Kayıp Dünya: Jurassic Park, Büyük Lebowski, Son Umut, Saatler ve Hannibal gibi oldukça iyi filmler de vardır.
Ekranlarda duygusal açıdan sıkıntılı bir kadından, gerçek hayatta da duygusal açıdan perişan haldeki bir kadına dönüşen Moore; 2012 yılı yazının ortalarında New York’da bulunan yenilenmiş evinin soyulmasına engel olamadı. Hırsızlar 33 bin dolarlık bileziğinin de bulunduğu 127 bin dolar değerindeki birçok değerli kıyı da beraberlerinde götürdü. New York Polisi bölgede bulunan inşaat işçilerine yönelik inceleme başlatmış olsa da ne hırsızlar ne de mücevherler bulunamadı. 40 milyon dolarlık geliri ile Julianne Moore, çaldırdığı takılarını hiç zorlanmadan yerine koyabilir.
7 – Kiefer Sutherland
Efsanevi aktör Donald Sutherland’in oğlu olan Kiefer Sutherland, ilk olarak 1983 yılında Max Dugan Returns komedi filminde babası ile boy göstermişti. 1980’lerin sonunda ve 90’lı yıllarda Hollywood’da ünlenen Sutherland, içerisinde Benimle Kal, Kayıp Çocuklar, Birkaç İyi Adam ve Öldürme Zamanı gibi filmlerinde bulunduğu birçok yapımda rol aldı. Filmlerde göstermiş olduğu başarılara rağmen, Fox’ta yayınlanan 24 isimli dizinin Jack Bauer’i olarak dünya çapında tanınır hale gelmiştir.
24 dizisinin dünyayı kurtaran karakteri Jack Bauer, dolandırıcı olan Michael Wayne Carr’ın oyunundan kendini kurtaramadı. İçlerinde Sutherlan’ın da bulunduğu yatırımcı ekibinin kendisine 1.5 milyon dolar vermeye ikna eden Carr, parayı geri ödemeye niyetli değildi. Sutherland, 956 bin dolarını kaybetse de mahkeme sonrasında parasını geri alabilen şanslı insanlardan bir tanesi oldu. Michael Wayne Carr, 12 adet sahtecilik ve büyük hırsızlık yüzünden cezaevine gönderildi.
6 – Sting
1951 yılında İngiltere’de doğan Gordon Sumner, Sting ismi ile dünya çapında tanınan 1970 ve 80’lerin efsanevi rock grubu olan The Police’in eski solisti ve basgitarcısıdır. Sting, 100 milyonun üzerinde kayıt sattı ve içlerinde Kraliçe II. Elizabeth Onur Ödülü’nün de bulunduğu Altın Küre ve Emmy’i kazandı.
Müzik endüstrisinde en büyük hayırseverlerden biri olarak tanınan Sting, 300 milyon dolarlık net gelire sahipti ve bu rakam herhangi bir dolandırıcının ağzının sulanmasına neden olabilecek bir miktar. İyi niyetlerine rağmen Sting, bilmeyerek finansal danışmanı olarak bir dolandırıcı kiraladı. Sting’in farkına varmamasını umarak, 15 yıl boyunca 100’ün üzerinde banka hesabı açtı. Sting sonunda onu yakalamış olsa da dolandırıcı halihazırda 10 milyon doların üzerine konmuştu.
5 – Elton John
Listemizdeki bir diğer İngiliz olan Sir Elton John, 50 yıllık kariyeri ile müzik tarihinin en iyi isimlerinden bir tanesi ve ayrıca en zengin eşcinsellerindendir. Reginald Kenneth Dwight olarak doğan John, henüz üç yaşındayken piyano çalmaya başlayarak etkileyici müzik kariyerinin ilk adımlarını attı. 300 milyonun üzerinde kayıt satan efsanevi söz yazarı ve besteci Elton John, 50’nin üzerinde hit şarkı ile 6 Grammy Ödülü, 5 İngiliz Ödülü, 1 Altın Küre, 1 Tony Ödülü’nün sahibi oldu.
Kariyeri boyunca John, onun banka hesaplarından devamlı olarak paralar alan Andrew Haydon ve Pricewaterhouse Coopers şirketi tarafından yönetildi. John, hesabından 29 milyon doların çalındığını öğrendiğinde çok fazla gerilmedi. Ancak çileden çıkan John, onlar ile uzun sürecek ve pahalıya patlayacak bir mahkeme mücadelesi verdi. John’un iddiasını destekleyen elinde çok az kanıt olduğu için mahkeme onlara 10 milyon dolarlık faturasını ödeme kararı alarak davayı düşürdü.
4 – Ben Stiller
15 yıldır komedi dünyasının ödüllü aktörü olan Stiller, içlerinde Zırtapoz, Ah Mary Vah Mary, Zor Baba, Yakar Top, Tropik Fırtına ve Müzede Bir Gece gibi 50’nin üzerinde popüler filmde oynamasının yanı sıra, yapımcılığını ve senaristliğini de yaptı.
Usta bir sinemacı olmasına rağmen Stiller, finansal danışman olarak işe aldığı Dana Giacchetto tarafından dolandırıldı. Sonradan net bir şekilde anlaşıldı ki Stiller, Giacchetto’nun en büyük müşterilerinden bir tanesiydi. Giacchetto onun üzerinden 250 bin dolarlık kazanç sağlamıştı. Sonunda 2000 yılında Newark Havaalanı’nda sahte bir pasaport göstererek yakalanan Giacchetto, müşterilerinden 10 milyon dolar çaldığı ifşa edildikten sonra cezaevine gönderildi.
3 – Wesley Snipes
Florida, Orlando’da doğup; New York, Bronx’ta büyüyen Wesley Snipes, henüz 12 yaşındayken bir dövüş sanatçısı olarak eğitim aldı. 23 yaşına geldiğinde, Goldie Hawn ile ilk büyük filmi olan Wilcats filminde oynadı. Sonrasında Michael Jackson’ın “Bad” isimli video klipinde performans sergiledi ve Spike Lee’nin dikkatini çekerek Hollywood kariyerine başlamış oldu. Dövüş sanatçısı olarak yeteneklerini göstermesi sayesinde Cezalandırıcı gibi aksiyon filmlerinin yıldızı haline gelen Snipes’in, belki de dünya çapında tanınır hale gelmesini Marvel Comics’in üçlemesi olan Blade filminde oynamış olduğu rol sağladı.
Kendi ayakları üzerinde hızlı bir şekilde durmaya başlamış olsa da, Sam Amca’dan gelen 38 milyon dolarlık vergi kaçırdığında, Snipes için bu yeterli olmayacaktı. Gelir vergisi ödememesi için ona 861 argüman kullanabileceğine ikna eden Eddie Kahn adlı bir adam tarafından sahtekarlık yapmaya itilmişti. Tabi ki argümanlar işe yaramadı ve Snipes iflas gösterdikten sonra vergi kaçırma suçundan yakalandı.
2 – Robert De Niro
1970’li yılların başındaki Bang the Drum Slowly gibi filmler ile ilk büyük çaplı film tecrübesi yaşayan Robert De Niro, 1973 yılında Arka Sokaklar filmi için Martin Scorsese ile ortak oldu ve bu işbirliği ömür boyu sürecekti. 90’ın üzerinde filmin starı olan ve Hollywood’un favori oyuncularından olan De Niro, Taxi Driver, Avcı, Umut Işığım, Anlat Bakalım ve Zor Baba gibi filmler ile birçok ödüle aday gösterildi veçoğundan amacına ulaştı.
Jack Nicholson ve Hollywood’daki birçok meslektaşı gibi, De Niro da sanat eserlerine olan merakı yüzünden dolandırıldı. Babasının ölümünden sonra geniş bir koleksiyona sahip olan De Niro, bu parçaları satmak istedi ve Lawrence Salander’in hizmetinden yararlandı. Salander, tabloları yüksek fiyatlara satmış olsa da kendisine 88 milyon dolar ayırmaya çalıştı. Çok sayıda dolandırıcılık suçundan yargılanan Salander, şu anda Rikers Island hapishanesinin parmaklıkları arkasındadır.
1 – Steven Spielberg
Yeni Hollywood’un öncülerinden bir tanesi olarak tanınan Steven Spielberg, 40 yılı aşkın süredir sahip olduğu kariyeri ile tüm zamanların en iyi tanınan yönetmenleri arasındadır. 3 milyar dolarlık şaşırtılacı bir net gelire sahip olan Spielberg, sadece yönetmenlik tarihinin en yüksek gişe hasılatı elde eden yönetmeni olmakla kalmayıp aynı zamanda fazlasıyla da yeteneklidir. DreamWorks Stüdyoları’nın kurucularından olan Spielberg; Indiana Jones, Er Ryan’ı Kurtarmak, Schindler’s List, E.T., Jaws ve Jurassic Park gibi tüm zamanların en büyük filmlerinden bazılarına imzasını atmıştır.
Ancak ne yazık ki Hollywood’un en yetenekli yönetmeni bile Bernie Madoff’un Ponzi Oyunu’ndan kaçamadı. Spielberg, kendi kişisel varlığının bir kısmını Madoff’a emanet etmesinin yanı sıra, Wunderkinder Foundation gibi birçok yardım kuruluşunu da ona emanet etmiştir. Vakıf’ın içerisindeki paraların da hortumlandığını öğrendikten sonra, Spielberg’in bu yardım kuruluşunu kapatmaktan başka çaresi kalmadı.
Barnie Madoff’un kullandığı Ponzi Oyunu yöntemine ülkemizde de sıklıkla rastlayabiliriz. 90’lı yıllarda Saadet Zinciri adıyla ortaya çıkmış, yatırdıkları paraları bu kuruluşa ekleyerek geri kazanacaklarına ve hatta daha fazlasını elde edeceklerine inan birçok insanının dolandırılmasıyla sonuçlanan bir sistemdi. Sonraki yıllarda çeşitli konseptler ile buna benzer sistemler ortaya çıkmış olsa da birçoğu aynı şekilde sonuçlandı.
e-Arşiv Fatura, süreçlerin dijitalleşmesini sağlayan önemli bir sistemdir. Genel olarak e-Fatura mükellefi olmayan müşterilerinize dijital ortamda fatura kesmenize imkân tanır. Özellikle internet üzerinden satış yapan işletmeler e-Arşiv Fatura sisteminin avantajlarından yararlanabilir. e-Arşiv Fatura sistemi, belgelerin Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen kriterlere göre düzenlenmesini sağlar. Böylece insan hatasını minimuma indirerek süreçlerin daha iyi bir şekilde yönetilmesine […]
e-Arşiv Fatura, süreçlerin dijitalleşmesini sağlayan önemli bir sistemdir. Genel olarak e-Fatura mükellefi olmayan müşterilerinize dijital ortamda fatura kesmenize imkân tanır. Özellikle internet üzerinden satış yapan işletmeler e-Arşiv Fatura sisteminin avantajlarından yararlanabilir. e-Arşiv Fatura sistemi, belgelerin Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen kriterlere göre düzenlenmesini sağlar. Böylece insan hatasını minimuma indirerek süreçlerin daha iyi bir şekilde yönetilmesine olanak tanır.
e-Fatura sistemi, kağıt kullanımını minimuma indirmesiyle birçok işletme tarafından tercih edilir. Örneğin, internet üzerinden satış yaptığınızda faturayı basmak yerine müşterilerinize dijital kanallar aracılığıyla göndermenizi sağlar. Bununla beraber e-Arşiv Fatura sistemi işletmelere hem maliyet hem de zaman avantajı sağlamasıyla da dikkat çeker. İşletmenizin dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırmak istiyorsanız e-Arşiv Fatura sistemine geçmeyi düşünebilirsiniz.
e-Arşiv fatura zorunluluğu
e-Arşiv Fatura sistemi gönüllü olabildiği gibi aynı zamanda bazı durumlarda zorunludur. e-Arşiv Fatura sistemine geçmek zorunda olanlar şu şekildedir:
Eğer bir günde 6.900 TL ve üzerinde fatura kesiyorsanız e-Arşiv Fatura sistemine geçiş yapmanız zorunludur.
2023 yılı içinde brüt satış hasılatınızın 3.000.000 TL ve üzerindeyse e-Arşiv Fatura sistemine geçiş yapmak zorundasınızdır.
Gayrimenkul alım, satım ve kiralama işlemleriyle ilgileniyorsanız ve 500.000 TL üzerinde brüt satış hasılatı elde ediyorsanız da e-Arşiv Fatura sistemine geçiş yapmalısınız.
Benzer şekilde otel işletenler, inşaat ile ilgilenenler ve imal sektöründe olanların da 500.000 TL brüt satış hasılatı elde ettiyse e-Arşiv Fatura sistemine geçmesi gerekir.
Yukarıdaki şartları sağlamıyorsanız bile dilediğiniz zaman e-Arşiv Fatura sistemine geçebilir, süreçlerinizi daha verimli bir şekilde yönetmeye başlayabilirsiniz.
e-Arşiv fatura kullanmanın avantajları
e-Arşiv Fatura sistemi aşağıdaki avantajları sunar:
e-Arşiv Fatura sistemi ile kağıt ve mürekkep kullanımınız azalır. Böylece maliyetten tasarruf sağlayabilirsiniz.
Arşivleme kolaylığı sağlayan e-Arşiv Fatura sistemi, ihtiyaç duyduğunuzda aradığınız belgelere ulaşmanızı kolaylaştırır.
Süreçleri daha çevre dostu olacak şekilde yönetmenize olanak tanır.
Süreçlerin hızlı ve verimli bir şekilde yönetilmesini sağlar. İşletmeler, bu sistem sayesinde faturalarını kısa sürede oluşturarak e-Fatura mükellefi olmayan müşterilerine gönderebilir.
e-Arşiv Fatura programları, fatura süreçlerinin otomatikleştirilmesini mümkün kılar.
Phavercoin (SOCIAL), Web3 sosyal medya platformu Phaver’ın temel kripto para birimidir.
Phavercoin (SOCIAL), Web3 sosyal medya platformu Phaver’ın temel kripto para birimidir. Phaver, kullanıcıların sosyal etkileşimde bulunarak ödüller kazandığı merkeziyetsiz bir sosyal medya ekosistemidir. Phavercoin, içerik paylaşımı, beğenme ve yorum yapma gibi aktivitelerde ödül kazanmayı mümkün kılarak Web3 kullanıcıları için bir motivasyon kaynağı sunar.
Phaver, Lens protokolünün ana ağ lansmanı ile piyasaya çıktı. Kullanıcılar, zincir üstü kimliklerini NFT’ler ve diğer on-chain varlıklarla kanıtlayabilir, kripto cüzdanlarını entegre ederek sosyal ağlarda tam mülkiyet elde edebilirler.
Phaver, Web2’ye benzer basit girişlerle kullanıcıları kolayca Web3’e entegre eder. Ayrıca Lens ve Farcaster gibi platformlarla olan güçlü entegrasyonları sayesinde sosyal grafikleri merkeziyetsiz bir altyapı üzerinde yönetme imkânı sunar. Kullanıcılar, Phaver’daki etkileşimlerine göre “Cred” ve puanlar kazanır; bu puanlar Phavercoin’e dönüştürülebilir.
Phaver’in tokenomik yapısında, kullanıcıların içerik kalitesi ve katılımına göre ödüller kazanmalarını sağlayan bir mekanizma bulunur. Phaver, bu yapısıyla Web3 sosyal ağlarını daha meritokratik ve kullanıcı odaklı bir hale getirmeyi hedefler.
Phaver, hem içerik oluşturuculara hem de sosyal medya kullanıcılarına, paylaştıkları içeriklerin kalitesine ve sağladıkları etkileşime göre ödüller sunar. Phaver’in sosyal yapısı, Web3’ün merkeziyetsizlik felsefesine uygun olarak geliştirilmiştir ve kullanıcıların dijital varlıkları üzerinde tam kontrol sağlamalarına olanak tanır.
Phavercoin’in temel avantajlarından biri, kullanıcıların sosyal medyadaki varlıklarını zincir üzerinde saklaması ve mülkiyet hakkına sahip olmalarıdır. Bu durum, geleneksel Web2 sosyal medya platformlarının aksine kullanıcıların dijital kimliklerine ve verilerine tam anlamıyla sahip olmasını sağlar.
Ayrıca Phaver, Farcaster ve Lens gibi popüler Web3 sosyal platformları ile entegre çalışır. Bu entegrasyonlar, kullanıcılara çeşitli sosyal ağlar arasında geçiş yaparak etkileşimde bulunma ve varlıklarını yönetme imkânı tanır. Phaver’in uzun vadeli vizyonu, merkeziyetsiz sosyal ağlar arasındaki etkileşimleri teşvik ederek daha açık ve kullanıcı dostu bir sosyal medya ekosistemi yaratmaktır.
Phaver Coin Airdrop
Phaver platformu bir süredir airdrop planları ve işleyiş hakkında bilgi ve paylaşımlar yapıyor. Platform, ilk sezon için airdropu gerçekleştirdi. Bu airdrop ile binlerce dolar kazanç sağlayan kullanıcılar oldu ve genel bilgiler şu şekilde:
$SOCIAL Sezon 1 Airdrop’u, toplam tokenların %3’ünü kapsıyor ve Lens ile Farcaster profil sahipleri ile Phaver’da en az 2. seviyede olan kullanıcılara hemen dağıtılıyor. Kullanıcılar, Token Generation Event (TGE) sonrasında puanlarını aylık kotalarla tokena çevirebiliyorlar. Maksimum airdrop miktarı kullanıcı başına 110,000 $SOCIAL ve bazı yükseltmeler de mümkün. Kazanç oranları kullanıcı seviyesine ve diğer kriterlere göre değişiyor, ayrıca belirli NFT’lere sahip olanlar ek ödüller alabiliyor. Airdrop hakkınızı kontrol etmek ve talep etmek için Phairdrop adresini ziyaret edebilirsiniz.
Phaver Nasıl Çalışır?
Phaver, kullanıcılarına merkeziyetsiz ve kullanıcı odaklı bir sosyal medya deneyimi sunmak için çeşitli yenilikçi teknolojilerle entegre olmuştur. İşte Phaver’ın nasıl çalıştığını detaylı olarak açıklayan ana bileşenler:
Lens Protocol Entegrasyonu
Phaver’ın öne çıkan özelliklerinden biri, Polygon blockchain üzerine inşa edilmiş merkezi olmayan bir sosyal grafik protokolü olan Lens Protocol ile entegrasyonudur. Lens, kullanıcıların verilerine sahip olmalarını ve bu verileri kontrol etmelerini sağlar, bu da kullanıcı güçlendirmeye odaklanan bir platform olan Phaver için idealdir. Lens sayesinde, Phaver kullanıcıları profiller oluşturabilir, içerik paylaşabilir ve diğer kullanıcılarla etkileşimde bulunabilir, tüm bunları yaparken verileri üzerinde tam kontrole sahip olurlar.
Kullanıcılar Phaver’da içerik paylaştığında, bu içerik Lens Protocol aracılığıyla blockchain üzerinde saklanır. Bu, içeriğin değiştirilemez (değiştirilemez veya manipüle edilemez) olmasını ve kullanıcının paylaşımlarının gerçek sahibi olmasını garanti eder. Bu, genellikle platformun arkasındaki şirketin kullanıcı içeriğine sahip olduğu geleneksel sosyal medya platformlarından önemli bir ayrılıştır.
Farcaster Entegrasyonu
Phaver ayrıca, çevrimiçi etkileşim için daha açık ve esnek bir çerçeve sağlamayı amaçlayan merkezi olmayan bir sosyal ağ protokolü olan Farcaster ile entegrasyon sağlar. Farcaster, kullanıcıların platformla etkileşim biçimleri konusunda daha fazla özgürlük sunar ve kullanıcıların kimliklerini ve içeriklerini farklı dApp’ler arasında kontrol etmelerini sağlar.
Farcaster sayesinde, Phaver kullanıcıları merkezi olmayan sosyal alanda başkalarıyla kolayca bağlantı kurabilir, bu da erişimlerini sadece Phaver platformunun ötesine taşır. Ayrıca, kullanıcıların içerik paylaşma ve etkileşimde bulunma şekillerinde daha fazla esneklik sağlar, bu da merkezi olmayan sosyal deneyimi daha da geliştirir.
Mocaverse Entegrasyonu
Phaver’da heyecan verici bir diğer entegrasyon ise Animoca Brands tarafından geliştirilen NFT destekli ekosistem Mocaverse ile yapılan entegrasyondur. Mocaverse, kullanıcıların içeriklerini NFT’ler aracılığıyla paylaşmalarına olanak tanıyarak sahiplik ve gelir elde etme konusunda yeni bir katman ekler. Bu, Phaver kullanıcılarının içeriklerini NFT olarak basmalarını ve potansiyel olarak satmalarını veya takas etmelerini sağlar, bu da yeni gelir kaynakları açar ve içerik oluşturma sürecini daha değerli hale getirir.
Phaver’daki NFT’ler, kullanıcıların nadir dijital öğeler yaratmalarını ve sahip olmalarını sağlayan benzersiz bir sosyal para birimi olarak hizmet ederken, daha etkileşimli ve çekici bir topluluk oluşturulmasına katkıda bulunur.
Cyber Entegrasyonu
Phaver ayrıca, merkeziyetsizlik ve gizliliğe odaklanan bir Web3 arama motoru olan Cyber ile bağlantılıdır. Cyber, Phaver kullanıcılarının merkezi olmayan arama işlevleri aracılığıyla içerik keşfetmelerine ve diğer kullanıcılarla etkileşimde bulunmalarına olanak tanır. Geleneksel arama motorlarının merkezi algoritmalara dayanmasının aksine, Cyber Phaver’daki arama sonuçlarının şeffaf ve manipülasyondan arındırılmış olmasını sağlar. Bu, kullanıcıların buldukları içeriğe daha fazla güven duymalarını ve daha otantik etkileşimlerde bulunmalarını sağlar.
İçerik Paylaşımı
Phaver’da içerik paylaşımı, platformun kullanıcı deneyiminin merkezindedir. Lens Protocol, Farcaster ve Mocaverse gibi entegrasyonlarla Phaver, kullanıcıların metin, görsel, video veya NFT gibi çeşitli içerik biçimlerini paylaşmalarına olanak tanır. İçeriğin blockchain üzerinde saklanması sayesinde, kullanıcılar paylaştıkları içerikler üzerinde sahiplik ve kontrol sahibi olurlar.
Ayrıca, Phaver’ın merkeziyetsiz yapısı, merkezi bir otorite tarafından sansür veya içerik manipülasyonu olmamasını garanti eder. Bu, kullanıcıların kendilerini ifade etme ve fikirlerini paylaşma özgürlüğünü artırır, üçüncü bir tarafın içeriklerini kaldırma veya değiştirme korkusunu ortadan kaldırır.
İçerik Keşfi
Phaver’da içerik keşfi, geleneksel sosyal medyadan farklı olarak benzersiz bir deneyim sunar. Cyber entegrasyonu sayesinde, kullanıcılar içerikleri merkezi olmayan ve şeffaf bir şekilde arayabilirler. Bu, buldukları içeriğin otantik olmasını ve reklamları veya ücretli içerikleri önceliklendiren algoritmalardan etkilenmemesini sağlar.
Phaver’ın keşif özellikleri ayrıca kullanıcıların farklı dApp’ler ve protokoller arasında içerik keşfetmelerine olanak tanır, bu da Web3 alanında başkalarıyla bağlantı kurmalarını kolaylaştırır. Bu çapraz platform entegrasyonu, genel kullanıcı deneyimini geliştirir ve daha birbirine bağlı ve merkeziyetsiz bir sosyal ekosistem oluşturur.
Uygulama İçi Tokenomik
Phaver’ın uygulama içi tokenomikleri, kullanıcıları uygulama deneyimini geliştirmeleri için ödüllendirmek üzere tasarlanmıştır. Kullanıcılar, içerik oluşturup küratörlük yaparak puan kazanabilirler; bu, diğer uygulamalarda gönderileri beğenmek veya yukarı oylamak gibi bir işleve sahiptir. Bu, gönderilerin başkaları tarafından daha görünür olmasını sağlamak için “puan verme” işlemlerini içerir. Yakında, kullanıcılar kendi gönderilerine puan vererek erişimlerini artırabilecekler.
Adil katılımı sağlamak ve hile yapmayı veya daha fazla puan kazanmak için birden fazla hesap oluşturmayı önlemek adına, Phaver, kullanıcıların puanlarını Phaver Token’larına çevirmeden önce belirli kriterleri karşılamalarını gerektirir. Ayrıca, kullanıcıların NFT gibi zincir üzerindeki varlıklarına dayalı olarak Phaver Cred adlı bir güvenilirlik puanı atanır. Bu varlıklar benzersiz ve taklit edilmesi zor olduğundan, sistemin manipüle edilmesi daha zordur.
Phaver Cred, ayrıca bir kullanıcının uygulamadaki seviyesini belirler; bu, sık uçuş programlarının nasıl çalıştığına benzer. Daha yüksek seviyeler, ücretsiz bahislere erişim ve puanları tokenlara çevirme için daha yüksek aylık limitler gibi özel ayrıcalıkların kilidini açar. Bu sistem, puan çiftçiliği gibi zararlı davranışları caydırmayı ve platforma gerçekten aktif olup olumlu katkıda bulunan kullanıcıları ödüllendirmeyi amaçlar.
Markalar ve projeler için, Phaver’ın 2024 yılında reklam özelliklerini tanıtması beklenmektedir. Markalar, uygulamadaki görünürlüklerini artırmak için puan satın alabilecekler. Bu puanlar, Phaver’ın yerel tokenları kullanılarak satın alınabilir ve fiat ödemelerinden elde edilen gelirin bir kısmı token talebini desteklemek için kullanılacaktır.
Puan kazanmanın yanı sıra, kullanıcılar aynı zamanda “SOCIAL” olarak bilinen Phaver Token’larını satın alabilir ve tutabilirler. SOCIAL tutmak, daha yüksek güvenilirlik puanları, puan-token dönüşüm limitlerinde artış ve VIP destek ve yeni özelliklere erken erişim gibi özel ayrıcalıklara erişim gibi avantajlar sağlar.
Phaver kullanıcıları ayrıca SOCIAL tokenları ile puan satın alabilirler, bu da geleneksel uygulama içi satın almalardan daha uygun maliyetli olma eğilimindedir. Bu, ekosistem içinde token talebi yaratmaya yardımcı olur ve kullanıcıları SOCIAL tutmaya ve harcamaya teşvik eder.
Phaver ayrıca, zincir üzerindeki ekonomisini güçlendirmek için “Phaver-Up NFT’leri” adında kendi NFT’larını başlattı. Bu NFT’ler, daha yüksek puan ödülleri, özel özellikler ve Phaver ekibinden doğrudan destek ve erken içgörüler alabilecekleri kapalı bir topluluğa erişim gibi ek avantajlar sağlar. NFT’ler haftalık açık artırmalar aracılığıyla dağıtıldı ve 17.000’den fazla kullanıcı mintleme hakkına sahip oldu.
Phavercoin’in Kullanım Alanları
İçerik Paylaşımı: Phaver’da kaliteli içerik üreten ve etkileşim sağlayan kullanıcılar Phavercoin ile ödüllendirilir.
Topluluk Katılımı: Kullanıcılar, belirli kurallara ve varlıklara dayalı kapalı topluluklar oluşturabilir ve bu topluluklar içinde etkileşim sağlayarak kazanç elde edebilir.
Zincir Üstü Mesajlaşma: XMTP entegrasyonu sayesinde kullanıcılar cüzdanlar arası doğrudan mesajlaşma gerçekleştirebilir.
NFT Gösterimi: Kullanıcılar, Phaver üzerinde NFT koleksiyonlarını sergileyebilir ve bu varlıklarını doğrulamak için kullanabilirler.
Phavercoin’in Tokenomik Yapısı
Phavercoin’in tokenomik yapısı, kullanıcıların platforma kattıkları değere göre ödüller kazanmalarını sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Phaver, kullanıcılara merkeziyetsiz bir yapıda daha özgür bir sosyal medya deneyimi sunarken, aynı zamanda içerik oluşturuculara ve aktif kullanıcılara da kazanç fırsatları sunar.
Phavercoin’in dağıtım modeli, topluluk odaklıdır ve kullanıcıların platforma yaptıkları katkıları ödüllendiren bir yapıya sahiptir. Phavercoin, özellikle içerik oluşturucuların sosyal medya platformları üzerinde daha fazla güç sahibi olmasını sağlayarak Web3 ekosisteminde adil bir dağıtım modeli sunmayı amaçlar.
Phavercoin’in tokenomik modeli ve kullanım alanları hakkında daha fazla bilgiye Phaver Whitepaper adresinden ulaşabilirsiniz.
Sonuç olarak, Phavercoin (SOCIAL), Web3 sosyal medya dünyasında devrim yaratmayı hedefleyen yenilikçi bir projedir. Hem içerik oluşturucular hem de sosyal medya kullanıcıları için merkeziyetsiz bir yapı sunarak, dijital varlıklar ve sosyal etkileşimler üzerinde tam mülkiyet sağlama potansiyeli sunmaktadır.
Phaver Kurucusu Kimdir?
Phaver platformunun birden fazla kurucusu vardır. Phaver, kendi alanlarında yılların deneyimine sahip yetenekli bir profesyonel ekip tarafından ortaklaşa kuruldu. Bu platformun arkasındaki kilit isimlere daha yakından bakalım:
Joonatan Lintala, Phaver’ın CEO’su ve kurucu ortağıdır. Daha önce Google’da çalıştı ve Smartly.io’da yedinci çalışan olarak küresel satış ekiplerini kurup yönetti. Joonatan, şirketin ABD pazarına açılmasında kritik bir rol oynadı. Ayrıca TikTok pazarlama ortağı Shook Digital ve ayakkabı markası Pomar’da yönetim kurulu danışmanı olarak görev yapıyor.
Tomi Fyrqvist, Phaver’ın Ekosistem CFO’su ve kurucu ortağıdır. Goldman Sachs, Alibaba ve AXA Ventures Partners gibi şirketlerde finansal uzmanlık kazandı. Tomi, ayrıca Alibaba’nın Güney Asya’daki e-ticaret şirketi Daraz’da küresel iş geliştirmeyi yönetti.
Carlo Hyvönen, CTO ve diğer bir kurucu ortak olup, 10 yılı aşkın süredir full-stack geliştirici olarak deneyime sahiptir. Phaver’ı kurmadan önce, gerçek para oyun şirketi Veikkaus’ta makine öğrenimi çalışmalarını yönetti ve iki milyondan fazla müşteri için bir öneri sistemi geliştirdi.
Tom Hämäläinen, Phaver’ın Analitik Başkanı ve kurucu ortağıdır. Daha önce Finlandiya’nın en büyük kripto ödeme hizmeti sağlayıcısı Coinmotion’ı kurdu. Tom, full-stack geliştirme konusunda geniş deneyime sahip olup, Ethereum blockchain üzerinde akıllı sözleşmeler geliştirmek için kullanılan Solidity programlama dilinde yetkindir.
Hangi VC’ler Phaver’ı Destekliyor?
Phaver, yatırımcıların büyük ilgisini çekerek Polygon Ventures, SwissBorg, Nomad Capital, Symbolic Capital, Dao5, Foresight Ventures, Factor, AlphaNonce ve daha birçok önemli risk sermayesi firmasından destek almıştır.
Geçtiğimiz hafta, kripto paralar piyasasında dikkat çeken gelişmeler yaşandı. Özellikle Bitcoin (BTC) fiyatı, volatiliteyi tetikledi.
Geçtiğimiz hafta, kripto paralar piyasasında dikkat çeken gelişmeler yaşandı. Bitcoin ve altcoinler, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) FOMC toplantısının ardından artan dalgalanmalar yaşarken, Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) faiz kararının değişmemesi ise piyasa üzerindeki spekülasyonları artırdı. Özellikle Bitcoin (BTC) fiyatı, bu olaylar ışığında hareketlenerek piyasadaki volatiliteyi tetikledi.
Kripto paralar dalgalandı
ABD Merkez Bankası’nın son faiz indirimi kararı, kripto piyasasında önemli bir dalgalanmaya yol açtı. Fed’in 50 baz puanlık faiz indirimi, birçok yatırımcıda tedirginlik yaratırken, Bitcoin ve diğer kripto paraların fiyatları üzerinde büyük bir volatiliteye neden oldu. BTC, geçtiğimiz hafta 59 bin dolardan 63 bin dolara kadar yükselerek yatırımcıları hem heyecanlandırdı hem de endişelendirdi. Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) ise faiz oranlarını %0,25 seviyesinde sabit tutma kararı, piyasada gelecekteki fiyat hareketlerine yönelik spekülasyonları artırdı. BoJ’un bu kararı, global ekonomik gelişmelerin kripto piyasasına nasıl yansıyacağına dair belirsizlikler yarattı.
Öte yandan, BitMEX’in kurucu ortağı Arthur Hayes, FOMC kararlarının ardından yaptığı açıklamalarda kripto piyasası için karamsar bir tablo çizdi. Hayes, Token2049 etkinliğinde yaptığı konuşmada, faiz indirimlerinin uzun vadede kripto piyasasında ciddi bir çöküşe neden olabileceği uyarısında bulundu. Bu açıklamalar, birçok yatırımcı arasında daha fazla belirsizliğe yol açtı. Ancak, tüm bu belirsizliklere rağmen piyasa katılımcıları, dördüncü çeyreğin geleneksel olarak riskli varlıklar için yükselişle geçtiğine dair umutlarını koruyorlar. Özellikle Bitcoin ve diğer büyük kripto paralar için yılın son döneminde artış beklentisi, yatırımcıların moralini yüksek tutuyor.
Binance’den yeni listelemeler ve altcoinlerde yükseliş
Kripto para piyasasındaki diğer önemli bir gelişme ise Binance’in bu hafta bir dizi token listelemesi oldu. Dünyanın en büyük kripto borsalarından biri olan Binance, KDAUSDT paritesinde USD marjinli kalıcı sözleşme başlatarak Kadena’nın (KDA) fiyatında %30’a varan bir artışa neden oldu. Bu gelişme, altcoin piyasasında olumlu bir hava yarattı. Binance, aynı zamanda Solana Name Service (FIDA) tokenini de listeleyerek, FIDA fiyatında yükselişi tetikledi.
Bunun yanı sıra, TON tabanlı Catizen (CATI) tokeninin de borsada işlem görmeye başlamasıyla birlikte CATI fiyatı %30’dan fazla arttı. UXLINK tokeni ise Binance üzerinde UXLINKUSDT paritesinde işlem görmeye başlayarak haftalık kazancını %110’a çıkardı. Bu listelemeler, Binance’in bu hafta kripto piyasasında önemli bir etki yaratmasına yol açtı. Binance’in bu hafta gerçekleştirdiği bu listelemeler, borsanın piyasa üzerindeki etkisini bir kez daha gözler önüne serdi. Birçok yatırımcı, Binance’in bu tür adımlarının altcoin piyasasında yeni fırsatlar sunduğuna inanıyor.
Global kripto para gelişmeleri dikkat çekti
Kripto dünyasında bu hafta sadece Binance ve faiz kararları değil, başka önemli gelişmeler de yaşandı. ABD’nin önde gelen bankalarından BNY Mellon, SEC’in SAB 121 kurallarından muaf tutuldu. Bu durum, bankanın kripto saklama hizmetleri sunmasının önünü açtı. Bu hamle, kurumsal yatırımcılar için kripto piyasasında yeni bir güven ortamı yaratabilir. Öte yandan, Bitcoin eleştirmeni Peter Schiff, BTC fiyatının 20 bin dolara kadar düşebileceği konusunda uyarıda bulundu. Schiff’in bu açıklamaları, kripto piyasasında yeni tartışmaların fitilini ateşledi. Aynı zamanda, Ethereum’un kurucu ortaklarından Vitalik Buterin’in 1.3K ETH transferi yapması, Ethereum fiyatı üzerinde spekülasyonlara yol açtı.
Bir diğer dikkat çeken gelişme ise, Kriptokoin.com olarak bildirdiğimiz üzere, stablecoin devi Circle’ın Sony ile işbirliği yaparak USDC’nin Soneium Layer 2 platformuna taşınacağını duyurması oldu. Bu işbirliği, USDC’nin kullanım alanlarının genişlemesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Haftanın en çok ses getiren olaylarından biri de, Amerikalı milyarder Elon Musk’ın El Salvador Devlet Başkanı Nayib Bukele ile bir araya gelmesiydi. Görüşmede, yeni teknolojiler ve özellikle Bitcoin konusunda önemli konuların ele alındığı belirtildi. Bukele’nin ülkesi, Bitcoin’i resmi para birimi olarak kabul eden ilk ülke olmuştu, bu yüzden bu görüşme, kripto dünyasında büyük yankı uyandırdı.
Bir gelişmeyle birlikte MAGA coin gibi PolitiFi kriptolarının fiyatlarında hareketlenme oldu. İşte detaylar…
ABD Başkanlık seçimleri yaklaşırken, siyasi arenada olduğu kadar kripto para piyasasında da büyük bir heyecan söz konusu. Özellikle Politifi tokenları, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve eski Başkan Donald Trump arasında gerçekleşmesi planlanan ikinci tartışma söylentilerinin ardından ciddi bir hareketlenme gösterdi. Bu tartışmanın sonucu, kripto varlıkların gelecekteki seyrini belirleyebilecek önemli bir faktör olarak görülüyor. Ayrıca bu gelişmeyle birlikte MAGA coin gibi PolitiFi kriptolarının fiyatlarında hareketlenme oldu. İşte detaylar…
Kamala Harris-Trump tartışması öncesi Politifi hareketlendi
Geçtiğimiz hafta sonu, Başkan Yardımcısı Kamala Harris, CNN’nin 23 Ekim 2024 tarihinde eski Başkan Donald Trump ile ikinci bir başkanlık tartışması yapma davetini resmi olarak kabul etti. Kamala Harris, bir tweet ile bu daveti onaylayarak, “23 Ekim’de ikinci başkanlık tartışmasını memnuniyetle kabul ediyorum ve @realDonaldTrump’ın da katılmasını umuyorum,” ifadelerini kullandı.
Ancak şu ana kadar Donald Trump, bu davete yanıt vermedi. Tartışmanın kesinleşmesi, hem siyasi çevreler hem de kripto piyasası yatırımcıları tarafından merakla bekleniyor. Özellikle, tartışmanın onaylanması durumunda Politifi tokenlarının daha fazla hareketlilik göstermesi bekleniyor.
MAGA coin: Tartışmaların merkezinde
Eski Başkan Donald Trump’ın “Make America Great Again” (MAGA) hareketinden ilham alan MAGA (TRUMP) tokenı, Politifi tokenları arasında en dikkat çekenlerden biri. Son dört ayda, TRUMP tokenının fiyatı, 17,75 dolardan 1,72 dolara kadar gerileyerek %90,3’lük bir düşüş kaydetti. Bu düşüş, genellikle varlıkların önemli bir kırılma yaşamadan önce içinde bulunduğu düşen kama formasyonunu oluşturdu.
Şu an 1,72 dolar seviyesinde işlem gören MAGA token, formasyonun üst trend çizgisiyle mücadele ediyor. Eğer bu direncin üzerinde bir kırılma yaşanırsa, yükselişin hız kazanması ve fiyatın sırasıyla 7,4 ve 11,5 dolar hedeflerine doğru ilerlemesi bekleniyor.
Doland Tremp (TREMP): Dalgalı hareket ediyor
Solana blok zinciri üzerinde 2021 yılında lanse edilen Doland Tremp (TREMP), Donald Trump’ın mizahi bir parodisi olarak piyasaya sürülen bir meme coindir. ABD başkanlık yarışının kızışmasıyla birlikte, TREMP token fiyatı, düşüş eğilimini yatay bir harekete çevirerek 0,1 dolar psikolojik seviyesinin üzerinde stabil kalmaya çalışıyor.
Günlük grafikte, TREMP token fiyatının 0,21 dolar ile 0,1 dolar arasında konsolide olduğu görülüyor. Trump’ın kripto piyasasıyla ilgili daha net bir vizyon sunması durumunda, bu seviyenin üstüne bir kırılma yaşanabilir. Bu kırılma, TREMP tokenı üzerinde alıcıların hakimiyetini artıracak ve fiyatın sırasıyla 0,31 ve 0,6 dolar seviyelerine ulaşması muhtemel hale gelecek.
Kamala Horris (KAMA): Yeni ve İddialı Bir Token
Kamala Harris’ten esinlenerek 2024 yılında piyasaya sürülen Kamala Horris (KAMA) token, diğer Politifi tokenlarından farklı olarak, daha yeni bir meme coin olma özelliği taşıyor. Solana blockchaini üzerinde başlatılan bu token, son günlerde %8’lik bir değer kaybı yaşadı ve 0,0048 dolar seviyesindeki destek noktasına kadar geriledi.
Grafikte, yatay destek ve aşağı eğimli trend çizgisi, KAMA tokenın düşen bir üçgen formasyonu oluşturduğunu gösteriyor. Bu formasyon genellikle uzun süreli bir düzeltme trendine işaret eder. Ancak Kamala Harris’in tartışma sırasında etkileyici bir performans sergilemesi durumunda, KAMA token fiyatında yukarı yönlü bir hareket görülebilir. Bu kırılmanın ardından fiyatın önce 0,0019 dolar, ardından da 0,026 dolar seviyelerine ulaşması bekleniyor.
ABD Başkanlık seçimleri sadece siyasi arenada değil, aynı zamanda kripto para piyasasında da büyük bir etkiye sahip. Özellikle Kamala Harris ve Donald Trump arasındaki tartışmalar, Politifi tokenlarının fiyatlarını ve piyasadaki hareketlerini doğrudan etkileyebilir. Kripto yatırımcıları, bu tartışmaların sonucunu yakından takip ederek, pozisyonlarını buna göre şekillendirecekler.