Prizmabet

AB, Ukrayna’ya 72 milyar euro yardım sağlamayı planlıyor

Politico internet sitesinin haberine göre Avrupa Birliği, Ukrayna’ya 2024-27 yılları arasında her yıl 18 milyar euro olmak üzere toplam 72 milyar euroluk bir yardım paketi hazırlıyor.

Avrupa Birliği (AB), Ukrayna’ya 2024-2027 yılları için toplam 72 milyar euroluk bir mali yardım paketi hazırlıyor.

Politico internet sitesinde yer alan habere göre, AB Komisyonu, Ukrayna için yeni bir yardım paketi hazırlamaya başladı.

Paket kapsamında, Ukrayna’ya 2024-2027 döneminde her yıl 18 milyar euro kaynak sağlanacak.

AB’nin uzun vadeli bütçesi kapsamında kurulacak özel bir mekanizma aracığıyla verilecek yardım; hibe ve kredilerden oluşacak. Bu destekle Ukrayna’nın bütçe harcamalarının dengelenmesi ve ülkenin yeniden inşasına katkı sağlanması hedeflenecek.

Paket, yolsuzlukla mücadele ve yapısal reformlar gibi çeşitli alanlarda koşullar içerecek.

Ukrayna ekonomisi, savaşla birlikte geçen yıl yaklaşık yüzde 30 küçülmüştü.

Dünya Bankası, Ukrayna’nın yeniden inşasının 411 milyar doları bulabileceğini öngörüyor.

AB, daha önce Ukrayna’ya 2023 yılında 18 milyar euro mali yardım sağlama kararı almıştı.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Turner/Kılıç: İstanbul Finans Merkezi stratejik önemde

Turner International Başkan Yardımcısı ve Türkiye Genel Müdürü Mehmet Sami Kılıç “İstanbul Finans Merkezi stratejik öneme sahip. Merkezin bankalar bölümü açıldı, proje tamamlandıkça diğer bölümler de açılacak. Biz bu projenin bir parçası olmaktan…

Turner International Başkan Yardımcısı ve Türkiye Genel Müdürü Mehmet Sami Kılıç, “Turner bir Kuzey Amerika firması, hem müteahhitlik tarafı var hem de proje yönetimi tarafı var. Müteahhitlik tarafını sadece Amerika ve Kanada’da yapıyor ve buradaki know-how’ı diğer ülkelerde proje yönetiminde kullanıyor” dedi.

60’ın üzerinde ülkede proje yaptıklarını belirten Kılıç “Türkiye’ye biz 2000 yılında girdik ama son 10 yılda ivme kazandık. Piyasa payımız arttı ve büyümeye başladık. Türkiye’de İş Kuleleri ve Atatürk Havalimanı ile başlamıştık. Şu anda ise İstanbul Finans Merkezi’nin program yönetimini, Şişecam’ın büyük fabrikalarının hem Türkiye’de hem de Amerika’da proje yönetimini yapmaktayız. Bizim burada kırılma noktamız Ziraat Bankası kuleleriyle olmuştur.

Turizm sektöründen veri merkezine kadar başka projelerimiz de mevcut. Dünyada 100 en yüksek binanın 16’sı bizim projemiz. Şu anda da Türkiye’nin 353 metre olan en yüksek binasının projesinde de biz çalışıyoruz” diye konuştu.

Kılıç “İstanbul Finans Merkezi stratejik öneme de sahip. Biz projeye 2019’da dahil olduk. Bütün mülkiyet tek bir firmanın altında toplanıyor. Bu da Türkiye Varlık Fonu. Böylece kararlar daha hızlı verildi. Bürokratik yollardan da önümüz açıktı. Bunun yanında Emlak Konut ile beraber çalıştık. Dubai Finans Merkezi’ndeki know-how’ımızı harmanlayarak projeye yön verdik. Merkezin bankalar bölümü açıldı, proje tamamlandıkça diğer bölümler de açılacak. Biz bu projenin bir parçası olmaktan çok mutluyuz” şeklinde konuştu.

“Finansmanın kolaylaşması lazım ki sektör büyüme trendine yaklaşsın”

İnşaat sektörüne dair değerlendirmesinde Kılıç “İşçilik, malzeme ve finansman maliyetlerinin artması bu piyasanın küçülmesine neden oldu. Halihazırda devam eden projeler yavaşladı. Yeni başlayacak projelerin de ertelenmesine neden oldu. Dolar kurunun artmış olması ve Türkiye’deki piyasaların volatil olması firmaların zor duruma düşmesine neden oldu. Tabii Türkiye’de bu maliyet artışları dünyada yaşanandan daha fazla hissedildi. Bu maliyetlerin bir kısmı konut fiyatlarına yansıtıldı. Deprem de çok etkiledi. Zaten 2017’den beri de bir büyüme yok. Depremden sonra devletimiz bir seferberlik içine girdi. Özel sektör de bu işin içine girecek ve sektörün de ayakta kalmasını sağlayacak diye düşünüyorum. Tabii finansmanın da kolaylaşması lazım ki sektör büyüme trendine yaklaşsın” ifadelerini kullandı.

“Türkiye bizim şirketimiz için çok önemli bir pazar” diyen Kılıç “Biz burada kalıcı olmak istiyoruz. Biliyorsunuz ülkemizde bir elektrikli araç yatırımı oldu. Bunun için de gerekli olan pil fabrikaları şu anda gündemde. Bizim de bu işi yapan bir takımımız var ve bunu Türkiye’ye getirmek istiyoruz. Türkiye pazarı için katma değerli projelere odaklanacağız. Şu anda Türkiye’de veri merkezi projesine de başladık” diye konuştu.

Bitcoin’in pazar payı 20 ayın zirvesine çıktı

Bitcoin, SEC’in bazı altcoin’ler için açtığı davanın yarattığı satış dalgası ve birçok altcoin’de değer kaybına yol açması sonrası Ekim 2021’den bu yana en yüksek pazar payına ulaştı.

Bitcoin’in kripto piyasa değerindeki pazar payı, yaklaşık 20 ayın en yüksek seviyesine çıkarak dijital varlıklardaki temkinli havaya işaret etti.

CoinGecko’nun verilerine göre Bitcoin Perşembe günü 25 bin dolar seviyesinde işlem görürken en büyük kripto paranın 10 binden fazla kripto paranın bulunduğu piyasada pazar payı yüzde 45,8’e ulaştı. Bu Ekim 2021’den bu yana en yüksek pazar payı oranı oldu.

ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) tarafından geçtiğimiz haftalarda Binance Holdings ve Coinbase Global’e karşı açılan davalarda daha küçük kripto paralardan bazılarının kaydedilmemiş menkul kıymetler olduğu belirtilmişti. SEC’in şikayeti, bahsi geçen kripto paraların ticaretini zorlaştırabileceği düşüncesiyle kripto piyasasında bir satış dalgasına yol açmıştı.

Bitcoin’in emtia olarak görülmesi değer kaybını azalttı

ABD’li yetkililerin Bitcoin’i bir emtia olarak gördüğü ve bu durumun en büyük kripto paranın Binance’in BNB’si, Cardano’nun ADA’sı ve Solana’nın SOL’u gibi altcoin’lerin güçlü şekilde hissettiği satış dalgasını daha yumuşak şekilde atlatmasına yardımcı olduğu değerlendiriliyor.

Dexterity Capital’in ortağı Michael Safai konuyla ilgili, “Yatırımcılar, özellikle altcoin’ler söz konusu olduğunda, bu düzenleyici tepkinin ortasında paralarını masadan uzak tutma eğilimindeler” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Fed’in bu ay faiz artış döngüsünde duraklama sonrası daha fazla parasal sıkılaştırmanın muhtemel olduğuna dair işaretleri, kriptoya olan genel güven üzerinde baskı oluşmasına neden oldu.

20 bin dolar seviyesine kadar gerileme riski mevcut

IG Australia Pty Piyasa Analisti Tony Sycamore Bitcoin’in son dönemdeki fiyat hareketleriyle ilgili, “Bitcoin’in son dönemde tekrar ayakları üzerinde durmakta zorlandığı göz önüne alındığında, 200 günlük hareketli ortalamanın test edilmesi yaklaşıyor. Bu bağlamda, kapanış olarak 200 günlük ortalama seviyesinde tutunulması şart. Aksi takdirde 20 bin dolar seviyesine kadar gerileme yaşanması mümkün” değerlendirmesinde bulundu.

Deribit kripto türevleri platformundan alınan Bitcoin opsiyon verileri, Haziran ve Eylül vadeleri için 24 bin dolar seviyesinde kayda değer bir yoğunlaşma olduğunu ve bu fiyatın önemli bir test seviyesi olacağını gösteriyor.

Bitcoin, geçen yılki kripto çöküşü sonrası kısmen toparlanmış ancak 2023 yükselişi, ABD’nin kısıtlayıcı düzenlemeleri ve azalan likidite nedeniyle yüzde 51’e geriledi.

DB: Fosil yakıtlar yerine iklim kriziyle mücadeleye kaynak ayrılmalı

Dünya Bankası, tarım, balıkçılık ve fosil yakıtlara sağlanan sübvansiyonlar için trilyonlarca doların israf edildiğini, bunun iklim değişikliğiyle mücadelede kullanılabileceğini bildirdi.

Dünya Bankası, “Detoks Kalkınma: Çevreye Zararlı Sübvansiyonları Yeniden Amaçlandırmak” başlıklı rapor yayımladı.

Sübvansiyon reformunun dünyanın temel doğal varlıklarının korunmasına nasıl yardımcı olabileceğinin incelendiği raporda, temiz hava, kara ve okyanuslar olmak üzere bu varlıkların insan sağlığı ile beslenmesi için kritik öneme sahip olduğu ve küresel ekonominin çoğunun temelini oluşturduğu aktarıldı.

Raporda, fosil yakıtlar, tarım ve balıkçılık için verilen sübvansiyonların bu varlıkların bozulmasına neden olduğu, insanlara, gezegene ve ekonomilere zarar verdiği belirtilerek, bu sübvansiyonların doğrudan ve örtülü olmak üzere yılda 7 trilyon doları aştığı, bunun küresel gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH) yaklaşık yüzde 8’ine denk geldiği kaydedildi.

Tarım, balıkçılık ve fosil yakıtlara yılda 1,25 trilyon dolarlık doğrudan destek sağlanıyor

Tarım, balıkçılık ve fosil yakıtlar için yapılan küresel doğrudan hükümet harcamalarının ise yılda 1,25 trilyon dolar olduğu belirtilen raporda, bunun Meksika ekonomisinin büyüklüğünde olduğu aktarıldı.

Raporda, tarım, balıkçılık ve fosil yakıtlara sağlanan sübvansiyonlar için trilyonlarca doların israf edildiği, bunun iklim değişikliğiyle mücadelede kullanılabileceğini bildirdi.

Bankanın raporunda, ülkelerin fosil yakıt tüketimini sübvanse etmek için Paris Anlaşması kapsamında yenilenebilir enerjiler ve düşük karbonlu kalkınmaya yönelik seferber etmeyi taahhüt ettikleri yıllık tutarın yaklaşık altı katını harcadığı aktarıldı.

Petrol, gaz ve kömüre sağlanan sübvansiyonlar iklim değişikliğini şiddetlendiriyor

Ülkelerin petrol, gaz ve kömür gibi yakıtların fiyatlarını yapay olarak düşürmek için 2021’de aktif olarak yaklaşık 577 milyar dolarlık devlet desteği sağladığı belirtilen raporda, bunun iklim değişikliğini şiddetlendirdiği, hava kirliliğine, eşitsizliğe, verimsizliğe ve artan borç yüküne neden olduğu kaydedildi.

Raporda, tarımda ise yılda 635 milyar doları aşan doğrudan devlet desteklerinin toprağı ve suyu bozan, insan sağlığına zarar veren aşırı gübre kullanımına yol açtığı vurgulandı.

Her yıl 35 milyar doları aşan balıkçılık alanındaki sübvansiyonların da azalan balık stoklarının, aşırı büyük balıkçı filolarının ve düşen karlılığın itici gücü olduğuna işaret edilen raporda, dünyadaki balık stoklarının sağlıklı duruma getirilmesinin önemli olduğu belirtildi.

AB’den Suriye’ye hibe ve kredi

Avrupa Birliği (AB) Suriye’nin geleceğine destek konulu 7’nci Brüksel Konferansı’nda toplam 9,6 milyar euro hibe ve kredinin taahhüt edildiğini duyurdu.

Avrupa Birliği (AB) üye ülkeleri, Suriye’ye komşu ülkeler, Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşların temsilcilerini bir araya getiren Suriye’nin geleceğine destek konulu 7. Brüksel Konferansı sona erdi.

AB Komisyonunun kriz yönetiminden sorumlu üyesi Janez Lenarcic, konferansın sonunda açıklama yaptı.

Lenarcic, “2023 için 4,6 milyar euro, 2024 için 1 milyar euro ve üzeri olmak üzere toplam 5,6 milyar euroluk hibe taahhüdü oluşturduğumuzu duyurmaktan gurur duyuyorum.” dedi.

AB ve üye ülkelerin hibelere ek olarak taahhüt edilen 3,8 milyar euroluk miktarın yüzde 70’ini oluşturduğunu ifade eden Lenarcic, uluslararası finans kuruluşları ve bağışçıların 4 milyar euro tutarında “tavizli şartlarla kredi” verdiklerini açıkladı.

Lenarcic, toplam 9,6 milyar euro hibe ve kredi toplandığını aktararak, “Bunun uluslararası toplumun Suriye halkının yanında olduğunun somut bir göstergesi olduğuna inanıyorum” diye konuştu.

AB iç ağlarında Huawei ve ZTE’yi yasaklıyor

Avrupa Birliği (AB), kendi iç telekomünikasyon ağlarında Çin şirketleri Huawei ve ZTE’yi yasaklayacak.

AB Komisyonu İç Pazar ve Sanayiden Sorumlu Üyesi Thierry Breton, Brüksel’de düzenlediği basın toplantısında, siber güvenlik ve 5G ağları konusunda açıklamalarda bulundu.

5G ağ güvenliğinin Avrupa için çok önemli olduğunu belirten Breton, bu ağların enerji, ulaşım, sağlık, finans ile bunlara bağlı bütün sektörler için kritik altyapılar olduğunu anlattı.

Breton, AB’nin 2020 yılı başında 5G ağlarının güvenliğine ilişkin önlemler içeren “araç kutusunu” oybirliğiyle kabul ettiğini hatırlatarak, burada üye ülkeler ve telekom operatörlerine, istihbarat ve veri güvenliğine ilişkin yüksek riskli tedarikçilerden ekipman kullanımının kısıtlanması veya yasaklanmasının tavsiye edildiğini ifade etti.

Söz konusu tavsiyelerin son 3 yılda çoğu AB üyesi ülke mevzuatına girdiğine işaret eden Breton, “Üye ülkeler artık güvenlik riski analizi temelinde 5G ağ tedarikçilerini kısıtlamaya veya dışarıda tutmaya karar verebilir” dedi.

Breton, bugüne kadar 10 AB ülkesinin yüksek riskli 5G ağ teknolojisi satıcılarını kısıtlamak veya dışarıda tutmak için yetkisini kullandığına dikkati çekerek, “Bu çok yavaş ve büyük bir güvenlik riski oluşturuyor” diye konuştu.

Kritik bağımlılıkların sürdürülmeyeceği vurgusu

AB ülkelerinin bugün 5G güvenlik araç kutusunun uygulanmasına ilişkin ikinci raporu oybirliğiyle kabul ettiğine işaret eden Breton, Komisyonun üye ülkelerin Huawei ve ZTE’yi 5G ağlarından kısıtlama veya tamamen hariç tutma kararını haklı ve uygun bulduğunu anlattı.

Breton, 5G ağlarında yüksek riskli tedarikçileri değiştirme kararlarının hızlandırılması gerektiğini söyledi.

“Komisyon, Huawei ve ZTE’ye maruz kalmamak için kendi telekom hizmetleri tedarikinde 5G araç kutusu ilkesini uygulayacak” diyen Breton, bir silah olarak kullanılabilecek kritik bağımlılıkları sürdürmeyi göze alamayacaklarını vurguladı.

Son dönemde pek çok ülke güvenlik endişeleri nedeniyle Çinli teknoloji firmalarına karşı çeşitli önlemler aldı.

Huawei ve ZTE gibi 5G teknolojisinde uzmanlaşmış şirketlerin ABD, Avustralya, Japonya, Hindistan ve Kanada’daki ağlara ekipman kurması yasaklanmıştı.

İngiltere ise Huawei tarafından kurulan ekipmanların 2027’ye kadar 5G ağlarından kaldırılmasını talep etmişti.

ABD’de kamu kurumlarına siber saldırı

ABD’de birçok federal hükümet kurumunun, yaygın olarak kullanılan yazılımlardaki bir güvenlik açığı nedeniyle küresel siber saldırıya maruz kaldığı belirtildi.

ABD Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Dairesinden Eric Goldstein, CNN’e, hackerlar tarafından istismar edilen savunmasız yazılımlar konusunda çeşitli federal kurumlara destek sağladıklarını söyledi.

Goldstein, “Bu saldırıların etkilerini anlamak ve zamanında iyileştirme sağlamak için acil bir şekilde çalışıyoruz” ifadesini kullandı.

Siber saldırıların hangi ülkeden veya gruplar tarafından yapıldığı konusunda ise Goldstein herhangi bir bilgi paylaşmadı.

ABD’de yaklaşık iki hafta önce muhtelif üniversite, hastane ve eyalet düzeyindeki resmi dairelere siber saldırılar düzenlenmişti.

Rusça konuşan ve CLOP olarak bilinen bir hacker grubunun Minnesota ve Illinois’teki eyalet kurumları ile petrol devi Shell’e yönelik bazı saldırıları üstlendiği kaydedilmişti.

Siber güvenlik uzmanları, Rusça konuşan hacker grubunun yazılımlardaki zayıflığı istismar eden ilk grup olabileceğine ancak fidye amacıyla diğer grupların da aynı yolu izleyebileceğine dikkati çekmişti.

Araç muayenesinde e-rapor dönemi başladı

TÜVTÜRK tarafından verilen araç muayene raporlarına kısa mesaj, elektronik posta ve e-Devlet yoluyla ulaşılabilmesini sağlayan uygulamanın başladığı bildirildi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Ulaştırma Hizmetleri Düzenleme Genel Müdürlüğünün Twitter hesabından, “araç muayenesinde e-rapor dönemi”ne ilişkin paylaşım yapıldı.

Bakanlığın dijitalleşme çalışmaları doğrultusunda, TÜVTÜRK tarafından verilen araç muayene raporlarına kısa mesaj, elektronik posta ve e-Devlet yoluyla ulaşılabileceği bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Yeni uygulamayla yılda, 112 ton kağıt tasarrufu sağlanacak, 1904 ağaç kesilmekten kurtulacak, 7 bin 840 metrekare çam alanı tahrip olmayacak, 459 bin 200 kilovat elektrik enerjisi sağlanacak, 196 bin litre akaryakıttan tasarruf edilecek, 30 bin 240 metreküp atık gazın atmosfere yayılımı engellenecek.”

TÜVTÜRK tarafından işletilen istasyonlarda araç muayene sürecinin sonunda verilen raporlar, araç sahiplerine kısa mesaj veya e-posta yoluyla gönderilecek. Ayrıca araç sahipleri bu raporun özetine e-Devlet Kapısı’ndaki “Araçlarım” sekmesinden de ulaşabilecek.

Kağıt üreticisi Stora Enso bin 150 kişiyi işten çıkaracak

Finlandiyalı kağıt ve ambalaj üreticisi Stora Enso, Avrupa’daki dört tesisini kapatmayı ve 1150 çalışanını işten çıkarmayı planladığını duyurdu.

Şirketten yapılan yazılı açıklamada, uzun vadeli rekabet gücünü ve karlılığı artırmak için yeniden yapılandırma eylemlerine hazırlanıldığı ifade edildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Stora Enso’nun İcra Kurulu Başkanı Annica Bresky, “Stratejimiz için kritik bir dönüm noktasındayız ve pazardaki konumumuzu ileriye taşımak için sermaye tahsisine ve merkezi olmayan yetkilendirmeye daha fazla odaklanmamız gerekiyor. Bu ne yazık ki, karlılık sağlamayan varlıkların kapatılması gerektiği anlamına geliyor” değerlendirmesinde bulundu.

Bresky, şirketin yenilenebilir ürünlerine yönelik stratejik büyüme adımlarını atmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.

Şirket, Finlandiya’daki Sunila kağıt hamuru üretim birimini, Hollanda’daki De Hoop konteyner tahtası tesisini, Polonya’daki Ostroleka tesisindeki bir konteyner tahtası hattını ve Estonya’daki Napi kereste fabrikasını kalıcı olarak kapatmayı planlıyor.

Stora Enso, Rusya’dan odun ithalatının durdurulmasının kağıt hamuru için rekabetin artmasına neden olduğunu ve Sunila sahasını artık uygun maliyetli olmaktan çıkardığını açıkladı.

Açıklamada, “Planlanan yeniden yapılandırma eylemleri toplamda yaklaşık 1150 çalışanın işten çıkarılmasıyla sonuçlanacak” ifadesi kullanıldı.

Meloni’den Elon Musk ile yapay zekayı görüşmesi

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, ABD’li iş insanı Elon Musk ile yapay zekanın fırsatlarını ve risklerini görüştü.

Roma’daki başbakanlık sarayı Chigi’de yapılan görüşmeye dair Meloni, Twitter hesabından paylaşım yaptı.

Başbakan Meloni, paylaşımında, Elon Musk’ı ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek “Çok verimli bir toplantı idi. Büyük bir samimiyetle yapay zekanın fırsatları ile risklerini, Avrupa’da piyasa düzenlemelerini ve doğum oranları gibi bazı önemli konuları ele aldık. Bizi birleştiren gelecekteki zorluklara beraber ilerliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Musk, Meloni’den önce Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani ile de bir araya geldi.