Yeni haftada kripto para piyasasını yakından ilgilendiren birçok ekonomik gelişme ve altcoin etkinliği yatırımcıların radarında olacak.
Yeni haftada kripto para piyasasını yakından ilgilendiren birçok ekonomik gelişme ve altcoin etkinliği yatırımcıların radarında olacak. Ayrıca bu gelişmeler, piyasadaki dalgalanmaları ve fiyat hareketlerini doğrudan etkileyecek. Kriptokoin.com olarak haftanın en önemli gelişmelerini derledik. İşte gün gün, saat saat takip edilmesi gereken kritik olaylar.
23 Eylül Pazartesi: Kripto Duruşmaları ve FOMC Konuşması
Pazartesi günü, ABD Temsilciler Meclisi’nde kripto paralarla ilgili önemli duruşmalar olacak. Bununla birlikte uzmanlar bu duruşmaların, düzenleyici kurumların kripto paralara olan yaklaşımını şekillendireceğini ve bu nedenle yatırımcılar için kritik öneme sahip olduğunu düşünüyorlar. Özellikle, ABD hükümetinin kripto paralar üzerindeki düzenleme politikalarını netleştirmesini bekliyorlar.
Aynı gün, 20:00’de FOMC üyesi Kashkari’nin yapacağı konuşma dikkatle takip etmek gerekiyor. Bununla birlikte Kashkari’nin ekonomik duruma dair yapacağı yorumlar, piyasada volatiliteye yol açacaktır. Özellikle faiz oranları ve ekonomik büyüme hakkında yapacağı değerlendirmeler, kripto paralara olan talebi etkileyecektir.
24 Eylül Salı: LSK Oylaması Başlıyor
Salı günü, kripto para birimi Lisk (LSK) topluluğu için önemli bir gün olacak. 100 milyon LSK tokeninin yakılması için oylama başlayacak. Bu gelişme, arzı azaltacağı için fiyat üzerinde pozitif bir etki yaratacak. Yatırımcılar, oylamanın sonucunu yakından izlemeli.
Oylamanın yanı sıra, genel piyasa koşulları da yatırımcıların dikkatinde olacak. Kripto paralarda arzın azalması genellikle fiyat üzerinde olumlu bir etki yapar. Bu nedenle, Lisk topluluğundaki bu oylama, piyasa genelinde de dikkat çeken bir gelişme olarak ön plana çıkıyor.
25 Eylül Çarşamba: Bu Kripto Paralara Dikkat, EOS Hardfork ve THETA Lansmanı
Çarşamba günü EOS ağında bir hardfork gerçekleşecek. Bu hardfork, EOS ağının daha hızlı ve güvenli hale gelmesini amaçlıyor. Yatırımcılar, ağdaki bu büyük değişikliklerin EOS fiyatına olan etkisini yakından takip etmeli. Ayrıca, ağdaki kullanıcılar için yeni fırsatlar yaratacak.
Aynı gün, THETA için de önemli bir etkinlik var. Android cihazlar için Edge Node lansmanı olcak. Bu lansman, popüler kripto para birimi THETA kullanıcılarının mobil cihazlarıyla daha aktif bir şekilde katılım göstermesine olanak sağlayacak. Bu gelişme, THETA’nın kullanım alanlarını genişleterek talebi artıracaktır.
26 Eylül Perşembe: Ekonomik Veriler ve FED Konuşmaları
Perşembe günü, birçok ekonomik veri ve önemli konuşmalar gerçekleşecek. ABD Gayri Safi Yurtiçi Hasılası (GSYH) verisi saat 15:30’da açıklanacak. Beklenen büyüme oranı %3 civarında. Bu veri, ABD ekonomisinin performansına dair önemli bir gösterge olacak. Aynı saatlerde açıklanacak ABD İlk İşsizlik Başvuruları da yatırımcıların dikkatini çekiyor. Bu açıklamalar de kripto para yatırımcılarının dikkatle takip ettiği olaylardan biri.
Ayrıca, gün boyunca FED Başkanı Jerome Powell ve diğer FOMC üyelerinin konuşmaları gerçekleşecek. Özellikle Powell’ın faiz politikalarına yönelik yapacağı açıklamalar, piyasadaki likiditeyi etkiler. Aynı gün SEC Başkanı Gensler’ın konuşması da kripto yatırımcıları için kritik olacaktır.
27 Eylül Cuma: Popüler Kripto Para NMR Geçişi ve ABD Ekonomik Verileri
Cuma günü, Numeraire (NMR) tokeni V4 versiyonundan V5 versiyonuna geçiş yapacak. Ayrıca bu geçiş, tokenin işlevselliğini ve kullanımını artırmayı amaçlıyor. Bu tür geçişler, genellikle token fiyatlarında dalgalanmalara neden olur. Yatırımcılar, bu geçişin sonuçlarını yakından takip etmeli.
Ayrıca, ABD Çekirdek Kişisel Tüketim Harcamaları (PCE) Fiyat Endeksi de aynı gün açıklanacak. Hem aylık hem de yıllık bazda açıklanacak bu veriler, enflasyon baskılarına dair önemli bir gösterge olacak. Bununla birlikte kripto para piyasaları bu verilere de güçlü bir tepki verecektir.
Piyasa değerine göre en büyük memecoin olan Dogecoin (DOGE) balina birikimi eşliğinde yükseliş sinyali verdi.
Piyasa değerine göre en büyük memecoin olan Dogecoin (DOGE) balina birikimi eşliğinde yükseliş sinyali verdi.
Son iki haftadır pozitif para akışının etkisiyle toparlanma sinyali veren DOGE, birikim belirtilerinin ortasında dikkat çeken yükselişe imza attı. Popüler memecoin 6 Eylül’den bu yana yüzde 15 oranında artış kaydetti.
“Dogecoin bu haftaya kısa süren bir yükseliş momentumuyla başladı. Bununla birlikte, yukarı yönlü hareketlilik önümüzdeki günlerde potansiyel bir boğanın işareti olabilir.”
Dogecoin (DOGE) analizi
Memecoin’lerin kralı olarak görülen Dogecoin (DOGE) piyasadaki düşüş eğilimin bir parçası olarak son zamanlarda dip seviyelere indi. Söz konusu dip bölgeden gelen alım iştahı DOGE fiyatına ivme kazandırdı.
“Son zamanlarda önemli bir satış baskısı göstermedi. Basitçe söylemek gerekirse, Dogecoin boğaları grafiklerde ivme kazanıyor.”
DOGE grafiğinde yer alan Para Akışı göstergesi (MFI) çok fazla birikim yapıldığını işaret etti. MFI verisi 5 Ağustos’ta 20’nin altında hareket ederken, son günlerde 65 seviyesine yükseldi.
Dogecoin balinaları biriktiriyor
Zincir üstü veriler Dogecoin (DOGE) balinalarının geride kalan haftada birikim yaptığını gösterdi. Veri platformu IntoTheBlock’un büyük sahip girişleri metriğine göre, balinalar yalnızca son iki günde 500 milyon DOGE satın aldı.
Söz konusu veriyi yorumlayan AMBCrypto şunları söyledi:
“Bu artış, büyük sahiplerin bakiyelerine önemli bir miktar eklediğini ve sağlıklı bir birikim seviyesini teyit ettiğini gösterdi. Ayrıca büyük sahiplerin çıkışları aynı dönemde 442,12 milyon DOGE’den 78,17 milyona geriledi.”
Verilerin önümüzdeki günlerde bir ralliye işaret ettiğini ileri süren analiz, artan güvenin FUD benzeri olaylar ile yıkılmaması gerektiğini dile getirdi.
Ethereum Core araştırması, Google Brain, Stanford, MIT ve CMU’dan yenilikçi teşebbüs, aygıt içi zekayı demokratikleştirmeyi, kullanıcılara ferdî yapay zekaları üzerinde denetim yetkisi vermeyi ve a16z CSX, Hack VC ve Solana, Polygon, Near, Worldcoin üzere projelerden yatırımcılardan yatırım almayı hedefliyor.
Ethereum Core araştırması, Google Brain, Stanford, MIT ve CMU’dan yenilikçi teşebbüs, aygıt içi zekayı demokratikleştirmeyi, kullanıcılara ferdî yapay zekaları üzerinde denetim yetkisi vermeyi ve a16z CSX, Hack VC ve Solana, Polygon, Near, Worldcoin üzere projelerden yatırımcılardan yatırım almayı hedefliyor.
Öncü bir yapay zeka altyapı şirketi PIN AI, dünyanın birinci açık kaynaklı Şahsî Zeka Ağı’nı (PIN) geliştirmek için 10 milyon dolarlık ön tohum yatırımı aldığını duyurdu. A16z CSX, Hack VC ve Blockchain Builders Fund (Stanford Blockchain Accelerator), Illia Polosukhin (Transformer makalesi müellifi; Kurucu, NEAR Protokolü), Anagram/Lily Liu (Başkan, SOL Vakfı), Symbolic Capital (Kurucu Ortak, Polygon), Evan Cheng (CEO, Mysten Labs/SUI), dcbuilder (Worldcoin Vakfı), Foresight Ventures (Block’un ana şirketi), Nomad Capital, Tim Shi (Kurucu Ortak, Cresta), Ben Fisch (CEO, Espresso), Scott Moore (Kurucu Ortak, Gitcoin), Alumni Ventures ve Dispersion Capital projeye takviye verdi.
Apple Intelligence’a açık kaynaklı, web3 özellikli bir alternatif sunan PIN AI’ın platformu, akıllı telefonları saklılık odaklı AI şahsî asistanlara dönüştürüyor. Kullanıcıların bilgilerinden ve dikkatinden elde edilen kârı tekrar yönlendirerek, kullanıcıların datalarının denetimini tekrar kazanmalarını ve bunlardan para kazanmalarını sağlıyor. Platform, ferdî, bağlamsal datalardan ve kriptografiden yararlanarak, alışveriş, yemek siparişi, varlık idaresi ve merkezi borsalar, DeFi ve kestirim piyasalarıyla etkileşim üzere uygulamalardaki vazifeleri yerine getirmek için aygıt üzerinde son teknoloji yapay zeka modelleri kullanıyor.
Bu yapay zeka güdümlü asistan, Apple’ın %30’luk uygulama geliri kesintisi (100 milyar doların üzerinde) ve Google’ın taşınabilir reklamları ve Android mağaza gelir kesintileri de dahil olmak üzere web2 devlerinin ultra karlı modellerini bozarak sağlam saklılık ve kullanıcı denetimli data idaresi sağlar.
Protocol Research’ün başkan Kurucu Ortağı Davide Crapis, “Kişisel yapay zeka asistanlarının Ethereum’daki akıllı mukaveleler üzere PIN AI platformunda çalışabileceği açık kaynaklı bir geleceğe yanlışsız bir hareket inşa ediyoruz” dedi. “PIN AI, 100 milyar dolardan fazla kârı teknoloji devlerinden geri alacak ve kullanıcılara iade ederek bilgilerini denetim etmelerine ve bunlardan para kazanmalarına imkan tanıyacak. Platformumuz, açık kaynak topluluğu tarafından geliştirilen ve tanınan uygulamalardaki vazifeleri yerine getirebilen daha geniş bir yapay zeka aracı yelpazesine erişim sunuyor.”
PIN AI’ın misyonu, kişisel kullanıcıların muhtaçlıklarını ve tercihlerini yansıtan şahsî, bağlamsal datalara erişim sunarak ferdî AI aracıları için yeniliği teşvik etmektir. Apple üzere kapalı ekosistemlerin bilakis, PIN AI’nın açık platformu, kapalılık muhafazalı kullanıcı datalarını bir Layer-2 blok zinciri aracılığıyla birbirine bağlar. Bu, klasik, kapalı sistemlerin kısıtlamaları olmadan yapay zeka uygulama geliştirmede daha fazla esneklik sağlar.
Kurucu Ortak ve Baş Bilim İnsanı Bill Sun, “Cihaz üzerinde çoklu modalite modelleri günlük hayatta ihtilal yaratacak. Kullanıcının telefonunda dağıtılmış eğitim yoluyla gelişen bir aygıt içi model oluşturmak için her kullanıcı için şahsî bir dizin oluşturuyoruz. Yakında, kullanıcıların misyonları tamamlamak için birden fazla uygulama açmasına gerek kalmayacak. Şahsî yapay zeka asistanı tercihleri anlayacak ve misyonları verimli bir biçimde yönetecek.” PIN AI’nın asistanı, alışveriş yahut kripto faaliyetleri üzere misyonları yerine getirmek için kullanıcıları blok zinciri protokolünde teklif veren uygulamalar ve hizmetlerle buluşturacak.
PIN AI, datalardan para kazanmayı büyük teknolojiden kullanıcılara kaydırarak ferdî datalardan inançlı bir halde para kazanılmasını sağlar. Kullanıcılar, bilgi ekleme ve niyet gerçekleştirme yoluyla token teşvikleri alır, bilgilerinin denetimini korurken sırf eşleşen Ferdî Yapay Zeka Temsilcileri ile gerekli dataları sağlar.
PIN AI, lansman sırasında Worldcoin ile paydaşlık kuruyor ve Siri’ye emsal bir ön uç eser geliştirerek erişimini genişletiyor ve kullanıcı tecrübesini geliştiriyor.
Ekibin başında kurucu ortaklar Davide Crapis ve Ben Wu bulunuyor. Daha evvel Ethereum Core Research’te çalışan Crapis, Protokol Araştırmalarını yönetiyor. Strateji kısmının başındaki Ben Wu ise MIT mezunu, Y Combinator mezunu ve seri teşebbüsçü. Teknik liderlik, Stanford AI/Math PhD ve erken Google Brain araştırmacısı Bill Sun’ı Baş AI Bilim İnsanı olarak ve CMU mezunu ve Didi Fintech ve Yahoo Data Infra’nın eski lideri Regan Peng’i Kurucu Mühendislik Lideri olarak içeriyor.
PIN AI, a16z kripto araştırmaları, Flashbots, Espresso Systems ve Stanford, Columbia ve NYU’dan akademisyenlerle işbirliği yapmaktadır. Ben Wu açık bir platformun değerini vurgulayarak şunları söyledi: “Açık internet büyük lisan modellerini mümkün kıldı. Kullanıcılar için muteber aygıtlarında, çeşitli bilgilerine erişim sağlayan ve Ferdî Yapay Zekalarını mümkün kılan açık bir platform oluşturmamız gerekiyor.” Apple Intelligence’ın tersine, PIN AI’nin sistemi, performansı optimize etmek için edge AI (cihaz üzerinde) ve sunucu AI ortasında dinamik olarak geçiş yaparak düşük özellikli akıllı telefonlarda çalışabilir ve geniş erişilebilirlik sağlar.
Finansman, araştırmayı genişletecek, yapay zeka ve blok zinciri uzmanlarından oluşan grubu büyütecek ve PIN AI teknolojisinin dağıtımını hızlandıracaktır. Şirket, New York’taki a16z CSX Fall 2024 kohortuna katılacak.
PIN AI hakkında
PIN AI, kullanıcıları denetim ve kapalılıkla güçlendirmek için akıllı telefon ve uygulama datalarından yararlanan açık kaynaklı bir şahsî yapay zeka işletim sistemi geliştiriyor. Şirketin yaklaşımı, yapay zeka geliştiricilerini kullanıcılarla buluşturarak data egemenliğini ve geliştiricilerin güçlendirilmesini teşvik etmeyi amaçlıyor. PIN AI, Ethereum Core Research ile işbirliği yapmaktadır ve kendini kapalılık ve yeniliğe adamıştır.
Hepsiburada, gençler için yeni fırsatlar yaratmak, kişisel ve sosyal gelişimlerini desteklemek, potansiyellerini gerçekleştirebilmelerine imkân sağlamak ve hayatın her alanına etkin katılımlarını artırmak amacıyla Yarınlara Söz Programı’nı hayata geçiriyor.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, gençlerin e-ticaret ve teknoloji alanında gelişimlerini destekleyen programın ilk fazında Hepsiburada, “Deprem Bölgesine Ticaret ve Teknoloji Gücü Programı” kapsamında afetten etkilenen 11 ilde yaşayan gençlerin eğitim hayatına destek olmayı amaçlıyor.
SistersLab-Bilim ve Teknolojide Kadın Derneği iş birliği ile gerçekleşen programda üniversitelerin 3. ve 4. sınıflarında okuyan ve Cumhuriyetimizin 100. yılına özel olarak seçilen 100 gence bir yıl boyunca e-ticarette veri bilimi ve e-ticaretin dinamikleri, finansal okuryazarlık, web tasarımı, pazarlamanın temelleri, Excel, Python, HTML & CSS, öz geçmiş hazırlama, LinkedIn kullanımı, mülakat teknikleri, girişimcilik ve şirketleşme süreçleriyle ilgili eğitimler verilecek.
Yarınlara Söz Eğitim Programı’nın ilk dönemine katılmak isteyen öğrenciler 17 – 30 Ekim’de online olarak başvurularını yapabilecek.
Programa katılacak gençler, uzman eğitmenler tarafından verilen derslerle hem teorik hem de pratik bilgiler edinirken iş fikirlerini geliştirecek ve girişimcilik yolculuğuna atılmak için gerekli temel yetkinlikleri kazanacaklar.
Programı başarı ile tamamlayan öğrencilere katılım belgesi sunulacak
Hepsiburada’nın hayata geçirdiği eğitim programı ile desteklediği gençlere ayrıca eğitim materyali desteği, mentorluk, iş ve staj imkânları sunarak gençlerin kariyerlerini inşa etmelerine yardımcı olmayı hedefliyor. Program, önümüzdeki dönemde bölgedeki öğrenciler için destek çalışmalarına farklı alanlarda da devam edecek.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Hepsiburada Kurumsal İlişkiler, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Direktörü Cem Tanır, “Hepsiburada olarak gençlerimiz için yarınlara söz veriyoruz. Onların hayallerine ortak olmak, potansiyellerini ortaya çıkarmak ve sektörümüze katkıda bulunmak istiyoruz. Bu amaçla başlattığımız ‘Yarınlara Söz’ programının ilk bölümüyle deprem bölgesinde yaşayan 100 gence e-ticaret, girişimcilik ve pazarlama alanlarında eğitim vererek onların kişisel ve mesleki gelişimlerine destek oluyoruz. Bu projeyle gençlerimize hem bilgi hem de beceri kazandırarak onları geleceğin liderleri yapmayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Zincir üstü veri analisti The Data Nerd, LOOM’un yükselişinde pay sahibi olan Upbit’in ZRX dolaşım arzının yüzde 11’ine sahip olduğunu belirtti.
Zincir üstü veri analisti The Data Nerd, LOOM’un yükselişinde pay sahibi olan Upbit’in ZRX dolaşım arzının yüzde 11’ine sahip olduğunu belirtti.
Loom Network (LOOM), son bir ayda gerçekleştirdiği yüzde 500’lük yükselişiyle kripto piyasasına damga vurdu. LOOM, düşüş yaşayan altcoin’ler arasından sıyrılarak boğa koşusu yaşadı.
The Data Nerd, zincir üstü araştırmasında, benzer bir yükselişin 0x (ZRX) tarafında gerçekleşebileceğine dikkat çekti. ZRX, son günlerde gerçekleştirdiği boğa koşusu ile yüzde 35’e yakın bir yükselişe imza attı.
Benzer veri: Upbit, ZRX’i de yükseltebilir
Lookonchain, LOOM yükselişinin arkasında Upbit’in olabileceğine dikkat çekti. Upbit’e ait olduğu düşünülen cüzdan, LOOM’un yüzde 50’sini barındırıyordu. Lookonchain’in verisi, Upbit’in düzenli olarak LOOM biriktirdiğini ve hemen ardından LOOM’da yükselişlerin gerçekleştiğini ifade etti.
LOOM, öyle bir yükseliş yaşamıştı ki kripto para piyasası bu yükselişe bir hafta boyunca tanıklık etti. Bugünlerde LOOM, ilgiyi kaybetmesi ve FOMO’nun sönmesiyle düşüş yönlü hareket sergiliyor.
Zincir üstü araştırmalarıyla popülerlik kazanan The Data Nerd, LOOM benzeri bir kripto para birimini öne çıkardı. The Data Nerd, ZRX’in zincir üstü verilerinde LOOM ile benzerlik gösterdiğine dikkat çekti.
Verilere göre, son 7 günde yüzde 35’lik yükseliş yaşayan ZRX’de birkaç detay öne çıkıyor. Bu detaylardan birisi, geçtiğimiz gün bir balina cüzdanının 4,55 milyon ZRX’i Coinbase’e yatırdı. Balina, ZRX’lerinden yüze 20 kâr elde etti.
Ayrıca The Data Nerd, ZRX fiyatı yükselmeden hemen önce borsalardan ZRX çekildiğini belirtti. Bir cüzdan, 3,28 milyon ZRX’i borsadan çekerek birikim yaptı.
Borsadan çıkışların, girişlere oranla daha yüksek olduğu ZRX’de, LOOM’un yükselişinde pay sahibi olan Upbit detayı da yer aldı. Upbit, ZRX tutan en büyük cüzdanlardan birisi olarak görünüyor. Upbit, 116 milyon ZRX’e sahip durumda. Bu miktar, ZRX dolaşımının yüzde 11’ine karşılık geliyor.
LOOM ile ZRX’i kıyaslayan The Data Nerd, ZRX’in benzer bir yükseliş yaşayabileceğine işaret etti.
Turkcell, geliştirdiği Dijital Doğrulama eseriyle şirketlerin, müşterilerine daha yeterli hizmet verebilmelerini sağlıyor. Turkcell Bilgi ve Bağlantı Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Serkan Öztürk, “Turkcell uygulamasında, müşterilerimizin mağaza kanalından yapılan yeni tesis ve numara taşıma süreçlerinde bu servisler ile dijital doğrulamalarını süratlice sağlayabiliyoruz” dedi.
Turkcell’den yapılan açıklamaya nazaran, şirketlerin birçoğu salgın sonrasında müşteri süreçlerinin fizikî mağaza, şube ya da bayi ziyaretine muhtaçlık duyulmadan yapılmasına öncelik verdi. Oluşan bu dijital muhtaçlık, uzaktan kimlik doğrulayabilen yapay zekâ teknolojileriyle mümkün hale geldi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun düzenlemelerinin akabinde şirket ve kurumların, yüz tanıma tahlilleriyle müşterilerini dijital kanallardan doğrulayabilmesinin önü açıldı.
Bu kapsamda, Turkcell de yüz tanıma konusunda şirketler için geliştirdiği Dijital Doğrulama eseri ile dünya çapında tek kabul gören NIST FRVT 1:1 (Face Recognition Vendor Test) testinden yüksek skorla onay aldı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Turkcell Bilgi ve İrtibat Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Serkan Öztürk, Turkcell mühendisleri tarafından geliştirilen eserin, müşterilerin taşınabilir uygulamalarına entegre edip kullanılabilecekleri Android ve IOS uyumlu çalışan bir taşınabilir yazılım geliştirme kiti olduğunu belirterek, “Bu eser altında yüz doğrulama, canlılık denetimi, kimlik doğrulama (OCR) ve sesli onay servisleri bulunuyor. Örneğin, Turkcell uygulamasında, müşterilerimizin mağaza kanalından yapılan yeni tesis ve numara taşıma süreçlerinde bu servisler ile dijital doğrulamalarını süratlice sağlayabiliyoruz.” sözlerini kullandı.
Bu eserle yakaladıkları memleketler arası muvaffakiyete değinen Öztürk, “Görüntü sürece grubumuz bu yıl Yüz Tanıma Sistemleri Sağlayıcısı (NIST FRVT 1:1) testine müracaat yaptı. Küresel firmaların girdiği testte Türkiye’den başvuran şirketler ortasında en yüksek skorlardan birini elde ettik. Böylelikle dijital doğrulama süreçlerinde kullanılacak yüz tanıma algoritmalarında beklenen doğruluk oranlarını NIST onaylı standardımızla sağlamaya başladık.” açıklamasında bulundu.
“Veri güvenliğine her açıdan büyük ehemmiyet veriyoruz”
Öztürk, gerekli iş süreçlerinde müşterilerinin yahut çalışanlarının yüz imajlarını işlemeden evvel yasal düzenlemelere uygun hareket edildiğini, abonelerini mevzuata uygun bir halde aydınlattıklarını ve KVKK (Kişisel Bilgilerin Korunması Kanunu) gereği açık isteklerinin alındığını vurgulayarak, “Açık istek verilmeden müşteri ve çalışanların yüz imajlarını işlemiyoruz. Turkcell olarak data güvenliğine her açıdan büyük kıymet verdiğimiz için kayıt süreci de, aydınlatma yükümlülüğü çerçevesinde gerekli bilgilendirme yapılmadan ve bireylerden açık istek alınmadan yapılmıyor.” biçiminde konuştu.
BATI Innovative Logistics Uluslararası Satış Direktörü Kaan Aydın, lojistikte tedarik zinciri ve risk yönetiminin daha fazla önem kazanacağını belirterek, “Lojistikte veri güvenliği ve gizliliği konularında daha katı düzenlemeler gelebilir. Lojistik şirketlerinin veri güvenliğini daha fazla artırması gerekecek. Küresel tedarik zinciri karmaşıklığını unutmamak gerek” dedi.
Necmi ÇELİK
Batı Innovative Logistics Uluslararası Satış Direktörü Kaan Aydın Dünya’nın sorularını yanıtladı.
Şirketinizde inovatif yaklaşımlar ve çözümler nelerdir?
Batı Innovative Logistics olarak inovasyon ve teknolojik yeniliklere biz de oldukça önem veriyor ve bu alandaki gerekli yatırımları yapıyoruz. Kendi geliştirdiğimiz MyBATI uygulamamız ile lojistik süreçlerini daha da optimize etmek ve müşterilere daha fazla kontrol sağlamak için çalışmalar yapıyoruz. Bu uygulama, müşterilerimize gönderi takibi, envanter yönetimi, raporlama ve işlem izleme gibi bir dizi önemli özelliği kolayca kullanma fırsatı sunuyor. MyBATI, lojistik deneyimini daha şeffaf, hızlı ve etkili hale getirerek müşterilerimize katma değer sağlıyor.
Lojistik sektörünün yolculuğu yakın gelecekte nasıl bir resim sunacak?
Lojistik sektörü, dijitalleşme, otomasyon, yapay zeka ve nesnelerin interneti (IoT) gibi teknolojilerle büyük bir dönüşüm yaşayacak. Bu durum, verimliliği artırarak ve süreçleri optimize ederek maliyetleri düşürecek. İklim değişikliği endişeleri ve çevresel düzenlemeler, lojistik sektörünün sürdürülebilirlik odaklı değişimini hızlandıracak.
Elektrikli taşıtlar, yeşil enerji kullanımı ve karbon ayak izi azaltma önlemleri daha yaygın hale gelecek.Küresel tedarik zinciri karmaşıklığını unutmamak gerek. Jeopolitik gelişmeler, tedarik zincirlerinin daha karmaşık ve hassas hale gelmesine yol açabilir. Tedarik zinciri yönetimi, tedarikçi çeşitlendirmesi ve risk yönetimi daha fazla önem kazanacak. E-ticaretin üyümesi ise son mil teslimatlarında ve hızlı lojistik hizmetlerinde artan talep anlamına gelir. Lojistik firmaları bu talebi karşılamak için daha hızlı ve verimli teslimat yöntemleri geliştirmek zorunda kalacaklar.
Veri güvenliği ve gizliliği, lojistik sektörü müşteri verilerinin güvenliği ve gizliliği konularında daha katı düzenlemelere tabi olabilir. Bu, lojistik şirketlerinin veri güvenliği önlemlerini artırmasını gerektirecektir.Küresel Krizler ve Pandemiler gibi küresel çapta meydana gelen durumlar da lojistik sektörünü ciddi şekilde etkileyebilir. Tüm bu faktörler, lojistik sektörünün yakın gelecekte daha karmaşık ve rekabetçi bir hale gelmesine yol açabilir. Türkiye ise lojistikte önemli bir oyuncu olarak öne çıkmaya devam ediyor.
BATI Innovative Logistics’in kurumsal ve ortaklık yapısı hakkında kısa bilgi verebilir misiniz?
BATI Innovative Logistics, küresel taşımacılık hizmetleri sunma misyonu ile 1992 yılında İstanbul’da kuruldu. Faaliyetlerimize küresel yenilikleri takip ederek, müşterilerimizin tercih ettiği çözüm ortağı olma vizyonumuzu koruyarak ve etik değerlerimizden ödün vermeyerek 30 yılı aşkın süredir devam ediyoruz. Denizyolu, Havayolu, Proje Kargo ve Gemi Kiralama, ISO Tank, Yat, Flexitank Konteyner Taşımacılığı, Karayolu ve Depolama, Hat Temsilciliği ve Liman Acenteliği, Bozulabilir Kargo Taşımacılığı alanlarında 200’den fazla çalışanımızla faaliyet gösteriyoruz.
Türkiye’de İzmir, Mersin, Şanlıurfa, Bursa, İzmit, Gaziantep, İskenderun, İST Havalimanı, Ankara, Çanakkale Limanı, Derince ’de olmak üzere toplam 10 bin metrekare alanda 10 şube ve 3 depoya sahibiz. Uluslararası arenada ise Seul, Güney Kore & Köstence, Romanya’da 2 Yurtdışı İrtibat Ofisi; Almanya: Berlin (BATI Logistics GmbH), İtalya: Trieste (BATI Logistics SrL) ve Amerika: New York olmak üzere 3 yurtdışı ofisimizle Denizyolu Taşımacılığı, Havayolu Taşımacılığı, Proje Kargo Taşımacılığı ve Gemi Kiralama, ISO Tank Taşımacılığı, Yat Taşımacılığı, Flexitank Konteyner Taşımacılığı, Karayolu ve Depolama, Hat Temsilciliği ve Liman Acenteliği, Bozulabilir Kargo Taşımacılığı alanlarına dünyanın tüm noktalarına hizmet vermeye devam ediyoruz.
Proje ve yat taşımacılığında 2023 nasıl geçiyor?
Uzun yıllardır proje ve yat taşımacılığı alanlarında mühendis ekibimiz ve alanında uzman çalışma arkadaşlarımızla başarılı işlere imza atıyoruz. 2022 yılında tüm hedeflerini tamamlamış bir BATI olarak 2023 yılına güzel bir başlangıç yaptık. Geçtiğimiz yıl 150’den fazla projeyi taşırken, 100’den fazla yatın sahibi ile buluşmasını sağladık. 2023 yılına geldiğimizde ise yılın ilk yarısında hedeflediğimiz proje ve yat taşıma rakamlarının üzerine çıkarak yıl sonundaki hedeflerimizi tutturacağımızı şimdiden görebiliyoruz.
ISO tank taşımacılığı konusunda nasıl bir altyapıya sahipsiniz?
BATI Innovative Logistics olarak, ISO tank taşımacılığı konusunda uzmanlaşmış ekibimiz ve bu tür taşımacılık için gerekli olan tüm ekipman ve teknik bilgiye sahibiz. ISO tank taşımacılığı sırasında ürünlerin güvenliği ve kalitesi büyük önem taşır. Bu nedenle taşıma sırasında sıkı güvenlik protokolleri ve kalite kontrol önlemleri uygularız. Ayrıca, sıvı ve gaz ürünlerin belirli sıcaklık ve basınç koşullarında taşınması gerekebilir, bu nedenle bu gereksinimlere uygun ekipman ve teknik bilgiye sahibiz. ISO tank taşımacılığı, birçok farklı endüstri için kritik bir hizmettir.
2023 yılı performansınız nasıl gidiyor, 2025’te veya gelecek 5 yılda Batı Innovative Logistics kendini nerede görmeyi hedefliyor?
2023 yılı performansımızı değerlendirirken, şirket olarak sürekli büyümeye odaklandık ve bu yıl içinde önemli adımlar attık. Amerika yeni ofis açılımı bu yıl attığımız en önemli adımlardan biri oldu. Takip eden yıllardaki hedeflerimiz arasında ise Avrupa’da yeni ofisler açmak, pazar payımızı büyütmek ve uluslararası alanda müşteri sayımızı artırmak ve yeni navlun servisleri eklemek için yatırımlarımıza devam ediyoruz. Taşımacılık hizmetlerimizin kalitesini artıracak teknoloji odaklı yatırımlarımıza devam ediyoruz. Başta kendi yazılımımız olan My BATI Kargo takip uygulamamız olmak üzere teknoloji alanında kendimizi geliştirerek lojistik sektöründe teknolojik bir lojistik şirketi olarak anılmayı planlıyoruz. 2025 ve sonrası 5 yıl içinde BATI Innovative Logistics’i sürdürülebilir büyüme yaklaşımı içinde daha büyük ve daha güçlü bir lojistik şirketi olarak görmeyi hedefliyoruz.
Bu makalede, birbiri içine geçmiş ve gelecekte bizlere çok faydası dokunacak bu iki teknolojinin nasıl uyum sağlayacağından bahsedeceğiz.
Bu makalede, birbiri içine geçmiş ve gelecekte bizlere çok faydası dokunacak bu iki teknolojinin nasıl uyum sağlayacağından bahsedeceğiz. Hayatımızın hangi noktalarına dokunacak ve insanlığın uyumu nasıl olacak?
Nesnelerin İnterneti (IoT) ve blockchain birbirini tamamlayan iki teknolojidir. IoT, nesneleri internete bağlarken, blockchain, verilerin güvenli ve şeffaf bir şekilde paylaşılmasını sağlar. IoT ve blockchain uyumu önümüzdeki yıllarda hızla büyümesi beklenen bir alan. Bu iki teknolojinin birlikte kullanılması birçok endüstride önemli faydalar sağlayabilir.
Nesnelerin İnterneti Nedir?
Nesnelerin İnterneti (IoT) fiziksel cihazların, araçların, binaların ve diğer nesnelerin birbirleriyle veya internet üzerinden iletişim kurabilmesini sağlayan bir teknoloji ağıdır. Bu cihazlar genellikle sensörler, yazılımlar ve diğer teknolojilerle donatılmıştır. IoT’nin temel amacı, veri toplama, analiz ve eyleme geçirme süreçlerini otomatize etmektir.
Blockchain Nedir?
Blockchain verilerin şifrelenmiş bloklar halinde bir zincirde saklandığı dağıtık bir veritabanıdır. Her bir blok kendisinden önce gelen bloka kriptografik bir bağlantı ile bağlıdır. Bu yapı, verilerin değiştirilemez ve güvenli bir şekilde saklanmasını sağlar.
IoT ve Blockchain Uyumu nasıl ve nerede olacaktır?
Blockchain’in değiştirilemez yapısı bu verilerin güvenli bir şekilde saklanmasını ve transfer edilmesini sağlar. Veri güvenliği, IoT’nin en büyük zorluklarından biridir. IoT cihazları genellikle hassas veriler toplar ve gönderir. Bu verilerin izinsiz erişime, değiştirilmesine veya yok edilmesine karşı korunması gerekir. Blockchain değiştirilemez yapısı sayesinde bu verilerin güvenli bir şekilde saklanmasını ve transfer edilmesini sağlar.
Kimlik ve erişim yönetimi, IoT’nin en büyük zorluklarından biridir. IoT ağlarına bağlı cihazların sayısı arttıkça, bu zorluk daha da artacaktır.
Blockchain, kimlik ve erişim yönetimini kolaylaştırarak bu zorluğa yardımcı olabilir. Blockchain, cihazların birbirlerini güvenli bir şekilde tanımasını ve kimliklerini doğrulamasını sağlar. Bu, cihazların yetkisiz erişime karşı korunmasına yardımcı olur.
Blockchain aşağıdaki gibi kimlik ve erişim yönetimi için kullanılabilir:
Cihaz kimliklendirme: Cihazlara benzersiz kimlikler atayarak cihazların birbirini tanımasını sağlar.
Kimlik doğrulama: Cihazların kimliklerini doğrulamak için şifreleme ve dijital imza gibi teknolojileri kullanır.
Yetkilendirme: Cihazlara belirli kaynaklara erişme yetkisi vermek için izinler kullanır.
Blockchain, kimlik ve erişim yönetimini aşağıdaki gibi birçok alanda iyileştirme potansiyeline sahiptir:
Güvenlik: Cihazları yetkisiz erişime karşı korumaya yardımcı olarak güvenlik risklerini azaltabilir.
Verimlilik: Kimlik ve erişim yönetimini otomatikleştirerek verimliliği artırabilir.
Esneklik: Kimlik ve erişim yönetimini esnek bir şekilde uyarlamaya olanak tanır.
Akıllı sözleşmeler, blockchain teknolojisinin en önemli özelliklerinden biridir. Akıllı sözleşmeler, önceden tanımlanmış koşullar yerine getirildiğinde otomatik olarak gerçekleşen kod parçalarıdır.
IoT ağlarında akıllı sözleşmeler, cihazlar arasında veya cihazlar ve sunucular arasında otomatik işlemler gerçekleştirmek için kullanılabilir. Örneğin, akıllı sözleşmeler bir IoT cihazının üretim hattındaki görevini tamamladığında ödeme almasını sağlamak için kullanılabilir.
Şeffaflık ve denetlenebilirlik, IoT’nin en önemli zorluklarından biridir. IoT ağlarına bağlı cihazlar genellikle hassas veriler toplar ve gönderir. Bu verilerin doğru ve güvenilir olduğundan emin olmak önemlidir.
Blockchain tüm işlemleri ve veri transferlerini kaydeder. Bu, verilere erişim ve değiştirmeyi zorlaştırır. Ayrıca blockchain tüm işlemleri ve veri transferlerini izlemeyi kolaylaştırır. Bu, verileri daha şeffaf ve denetlenebilir hale getirir.
IoT ve blockchain uyumu şeffaflık ve denetlenebilirlik için önemli bir fırsat sunuyor. Bu iki teknolojinin birlikte kullanılması, IoT ağlarını daha güvenli, güvenilir ve hesap verebilir hale getirebilir.
IoT ağları, milyarlarca cihazı birbirine bağlama potansiyeline sahiptir. Bu, ağların ölçeklenebilirliğini ve performansını artırmayı zorlaştırabilir.
Blockchain dağıtık yapısı sayesinde ölçeklenebilirliğe yardımcı olabilir. Ağa daha fazla cihaz eklendikçe, ağ daha da dağıtık hale gelir. Bu, tek bir noktaya veya düğüme çok fazla yük binmesini önler.
Blockchain ölçeklenebilirliği aşağıdaki gibi birçok alanda iyileştirme potansiyeline sahiptir:
Performans: Ağ performansını artırarak daha fazla cihazın verilerini işlemesine olanak tanır.
Güvenlik: Ağ güvenliğini artırarak ağdaki cihazları yetkisiz erişime karşı korur.
Maliyet: Ağ maliyetlerini düşürerek ağları daha uygun maliyetli hale getirir.
IoT ve blockchain uyumu ölçeklenebilirlik için önemli bir fırsat sunuyor. Bu iki teknolojinin birlikte kullanılması IoT ağlarını daha ölçeklenebilir, güvenli ve uygun maliyetli hale getirebilir.
DDoS saldırıları IoT ağları için önemli bir güvenlik riskidir. DDoS saldırıları, bir ağ üzerindeki kaynakları tüketerek veya aşırı yükleyerek ağ hizmetlerini kesintiye uğratmaya çalışır.
Blockchain’in dağıtık yapısı DDoS saldırılarına karşı korumaya yardımcı olabilir. DDoS saldırıları, genellikle bir ağdaki tek bir noktaya veya düğüme odaklanır. Blockchain’in dağıtık yapısı, bu tür saldırıların etkisini azaltabilir.
Blockchain, DDoS saldırılarına karşı korumaya yardımcı olabilecek aşağıdaki özelliklere sahiptir:
Dağıtık yapı: Blockchain, verileri merkezi bir konumda depolamaz. Bunun yerine, verileri dağıtılmış bir şekilde depolar. Bu, verilerin tek bir noktadan kaldırılmasını veya yok edilmesini zorlaştırır.
Fikir birliği mekanizması: Blockchain, fikir birliği mekanizması kullanır. Fikir birliği mekanizması, işlemlerin geçerliliğini doğrulamak için tüm düğümlerin katılımını gerektirir. Bu, DDoS saldırılarının işlemlerin doğruluğunu tehlikeye atmasını zorlaştırır.
Şeffaflık: Blockchain tüm işlemleri ve veri transferlerini kaydeder. Bu, DDoS saldırılarının tespit edilmesini ve araştırılmasını kolaylaştırır.
IoT ve blockchain uyumu, DDoS saldırılarına karşı koruma için önemli bir fırsat sunuyor. Bu iki teknolojinin birlikte kullanılması, IoT ağlarını DDoS saldırılarına karşı daha dayanıklı hale getirebilir.
Sonuç
IoT ve blockchain birçok sektörde devrim yaratabilecek iki güçlü teknolojidir. Birlikte kullanıldığında bu teknolojiler daha güvenli, şeffaf ve etkili sistemler oluşturabilir. Özellikle veri güvenliği, kimlik doğrulama ve otomatik işlem gerçekleştirme gibi konularda birlikte çalışabilirler. Bu uyum, her iki teknolojinin de potansiyelini maksimize etmeye yardımcı olabilir.
Bu hafta veri akışı yoğun. Piyasalar, ABD tarafından gelecek istihdam verileri ile Fed’in enflasyon ölçümünde baz aldığı Çekirdek Kişisel Tüketici Giderleri (PCE) verisine odaklanacak.
Herkese iyi haftalar.
Salı günü işveren anketine dayalı İş İmkanları ve Personel Değişim Oranı JOLTS verilerini alacağız. Çarşamba günü Almanya tarafından gelecek Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verisi ve ABD tarafında Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) verisine odaklanacağız. Büyüme verisi resesyon riskine karşı fikir edinmemizi sağlayacağı için, dikkat etmemiz gereken önemli bir konu.
Perşembe günü ise Euro bölgesi TÜFE ve ABD tarafında PCE verisini alacağız. Cuma günü ise işsizlik oranı, ortalama saatlik kazançlar, tarım dışı istihdam verilerini alacağız.
Fed Başkanı Powell, Jackson Hole toplantısında enflasyon hedefinin %2’ye indirmekte kararlı olduklarını ve gerekirse ek faiz artışlarına ihtiyaç duyulacağı vurgusunu yapmıştı. Öte yandan iş gücü piyasasında beklendiği gibi soğumadığına dair işaretlere dikkatli olduklarını ve de verileri yakından takip edeceklerini belirtmişti. Beklenti üzerinde gelecek veriler, riskli piyasalardan kaçışa zemin hazırlayabilir ve DXY’de pozitif etki sağlayabilir.
Kripto para piyasalarında ise hacimlerin oldukça düşük olduğunu gözlemliyoruz. Bitcoin haftalık kapanışında yukarı dönüşe dair bir sinyal alamadık.
ABD Hazine Bakanlığı, kripto para brokerlerine yönelik merakla beklenen düzenleme önerilerini yayınladı. Özellikle bireysel doğrulayıcıları ve madencileri muaf tutmayı seçti.Kurallar kabul edildiği takdirde 2025 vergi yılı için 2026’da yürürlüğe girecek. Topluluk bunu hoş karşılamadı.
2 Eylül’de SEC Blacrock’ın spot Bitcoin ETF başvurusunu ertelerse eğer aradığımız kan için daha fazla zaman beklememiz gerekebilir.
Kilit açılımlarına da göz atalım:
Ekonomik Takvim
29 Ağustos Salı
ABD – İş İmkanları ve Personel Değişim Oranı (JOLTS) Beklenti: 9.793M – 17.00
ABD – ADP Tarım Dışı İstihdam Değişikliği Beklenti: 195k Önceki: 324k – 15.15
ADP Ulusal İstihdam Raporu; yaklaşık 400.000 ABD çalışanının bordro verilerine dayalı olarak hazırlanan, tarım dışı, özel istihdam alanlarındaki aylık istihdam değişimi ölçüsüdür. Devlet verilerinden iki gün önce açıklanır ve devletin tarım dışı bordro raporu öncesi iyi bir gösterge olarak nitelendirilebilir.
31 Ağustos Perşembe
Euro Bölgesi – Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) (Yıllık) Beklenti: %5,1 Önceki: %5,3 – 12.00
ABD – Çekirdek Kişisel Tüketim Giderleri Fiyat Endeksi (Yıllık) Beklenti: %4,2 Önceki: %4,1 15.30
1 Eylül Cuma
ABD – İşsizlik Oranı Beklenti: %3,5 Önceki: %3,5 – 15.30
ABD – Tarım Dışı İstihdam Beklenti: 170k Önceki: 187k – 15.30
ABD – Ortalama Saatlik Kazançlar (Aylık) Beklenti: %0,3 Önceki: %0,4 – 15.30
Bitcoin Teknik Analizi
Hacimlerin oldukça düştüğü bir haftada Bitcoin 25.800 – 26.800 dolar seviyeleri arasında yatay harekete hareketine devam ediyor. Günlük grafikte mavi çizgi ile belirttiği 26.800 seviyeleri üzerinde mum kapanışları gelmedikçe bir sonraki durağı olan 28.300 dolar seviyelerine ilerlemesi mümkün olmayacaktır. Aşağı doğru olası bir hareket için yeşil kutu ile belirttiğim 25.560 – 25.720 dolar seviyelerini kaybetmemesi gerekiyor. Bölge kaybedilirse bir alt seviyeler olan 21.900 – 23.550 dolar seviyelere doğru hareket edebilir.
Bitcoin: Spent Output Profit Ratio (SOPR)
Makro piyasa duyarlılığı içerisinde, belirli bir zaman diliminde gerçekleşen kar ve zararlar hakkında bilgi sağlar. Zincir üzerinde taşınan tüm kripto paralar için gerçekleşen kârın derecesini yansıtır.
SOPR göstergesi aşağıdaki çerçevede değerlendirilebilir: 1’den büyük SOPR değeri, satışların ortalamada kârla gerçekleştiği anlamına gelir (satılan fiyat, ödenen fiyattan yüksektir). 1’den küçük SOPR değeri , satışların ortalamada zararla gerçekleştiği anlamına gelir (satılan fiyat, ödenen fiyattan düşüktür). Tam olarak 1 olan SOPR değeri, kar ve zarar eşittir.
Geçtiğimiz Haftanın En Çok Yükselen Kripto Para Birimleri
Rollbit Coin (RLB) %31,7
dYdX (DYDX) %15,6
Toncoin (TON) %9,2
Bitcoin Cash (BCH) %3,6
Mantle (MNT) %2,7
Geçtiğimiz Haftanın Öne Çıkan Kripto Para Haberleri
Pepecoin ekip üyeleri 16 milyon dolar çaldı
24 Ağustos’ta PEPE’nin fiyatı, topluluğun projeye ait multisig cüzdanından 16 milyon dolar değerinde PEPE’nin çekildiğini ve birkaç borsaya gönderildiğini tespit etmesinin ardından, potansiyel bir dolandırıcılık korkusuyla yaklaşık yüzde 15 oranında düştü.
Projenin kalan son ekip üyesi, “Daha sonra, PEPE ile ilişkilerini sonlandırmak amacıyla kendilerini multisig’den çıkardılar. Ayrıca, tüm sosyal medya hesaplarını sildiler ve bana ‘multisig güncellendi, artık tam kontrol sizde’ şeklinde bir mesajdan başka bir şey bırakmadılar.” diyerek sözlerini tamamladı.
Fed Başkanı Powell, Jackson Hole’da konuştu: Daha fazla faiz artışına hazırız
Fed Başkanı Powell, “Bizim görevimiz enflasyonu düşürmek. Enflasyon sürdürülebilir yüzde 2 hedefine hareket edene kadar faizlerin kısıtlayıcı seviyede tutma niyetindeyiz. Enflasyonu daha da yavaşlatmak için Fed ek faiz artırımlarına ihtiyaç duyabilir” ifadelerini kullandı.
Powell, yeniden faiz artışı konusunda dikkatli davranacaklarını belirterek, “Enflasyonun düşürülmesi için daha yumuşak işgücü piyasası gerekli olabilir. Fed, ekonominin beklendiği gibi soğumadığına dair işaretlere karşı dikkatli. Bir sonraki faiz kararı verilere bağlı olacak” dedi.
ABD Hazine Bakanlığı’ndan kripto düzenlemesi hamlesi
Önerilen kurallar uyarınca, kripto brokerleri, geleneksel yatırımlar için olduğu gibi muamele görecekler. Bu, vergi mükelleflerinin kazançlarına ilişkin vergi borcu taşıdığı gibi, zararlarını da düşebilecekleri anlamına geliyor. Yeni kurallara göre, komisyoncuların vergi mükelleflerinin önerilen kurallara uygun olarak vergi borcu taşıyıp taşımadığını anlamalarına yardımcı olmak için yeni bir Form 1099-DA sağlamaları gerekecek.
Whale Alert, 24 Ağustos’ta büyük bir balinanın Bitstamp borsasına 15,13 milyon dolar değerindeki 29,3 milyon XRP’yi transfer ettiğini bildirdi. Balinanın birkaç saat önce 14 milyon XRP’yi Bitso’ya taşıması da satış yönlü hareket ihtimalleri beraberinde getirdi.
Bitcoin’in borsalardaki arzı, son altı yılın en düşük seviyesinde!
Zincir üstü analiz şirketi Santiment, kripto para borsalarındaki mevcut Bitcoin miktarında gözle görülür bir azalma tespit etti. Analiz şirketine göre, şu anda borsalardaki Bitcoin arzı, dolaşımdaki toplam BTC arzının yalnızca yüzde 5,8’ine düşmüş durumda.
Bu seviyenin ise Bitcoin fiyatını yaklaşık 20.000 dolara taşıyan büyük boğa koşusundan, yani 17 Aralık 2017’den bu yana kaydedilen en düşük borsa likiditesi olduğu belirtildi.
İşgücünün payı, 3 ayda yüzde 25’ten yüzde 38’e çıkmıştı. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Araştırma Merkezi, Türkiye…
İşgücünün payı, 3 ayda yüzde 25’ten yüzde 38’e çıkmıştı.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Araştırma Merkezi, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) bu yılın ocak-mart arasını kapsayan yılın ilk çeyreğine ilişkin büyüme verilerinde işgücü ödemelerinin aldığı payın ilk çeyrekte, 2022 sonuna göre, “olağanüstü” bir artışla yüzde 25,2’den yüzde 38’e çıkmasında soru işaretleri olduğunu belirtti.
TÜİK, bugün açıkladığı verilerde Türkiye ekonomisinin yılın ilk 3 ayında çeyreklik bazda yüzde 0,3, yıllık bazda ise yüzde 4 büyüdüğünü bildirmişti. Veri setine uzun zamandır gerileyen ve tarihi düşük seviyelere inen işgücü ödemelerinin payının, ilk çeyrekte hızlı bir şekilde artması dikkat çekmişti.
TÜİK, EYT’ye dikkati çekti
Verilere göre, işgücü ödemeleri, milli gelirden yüzde 38’lik bir pay alarak 2020 sonrası en yüksek değeri gördü. İşgücünün payı, 2022’nin son çeyreğinde yüzde 25,2 seviyesinde.
TÜİK açıklamasında bu hızlı artışta EYT’nin etkili olduğu, EYT dışarıda bırakıldığında ise işgücü ödemelerinin payının yüzde 33,5 seviyesinde hesaplandığı belirtildi.
TÜİK’e şeffaflık çağrısı
DİSK-AR’ın açıklamasında ise verilerle ilgili soru işaretleri olduğu kaydedilerek, şu ifadelere yer verildi:
“Öncelik EYT ödemeleri dönemsel ve olağandışı bir gelişmedir. Dolayısıyla TÜİK’in EYT’ye bağlı işgücü ödemeleri hariç işgücü ödemelerini esas alması ve bunu açıklaması gerekirdi. 2023 1. çeyrekte kıdem tazminatı ödemeleri işgücü ödemelerinin payını şişirmişti
TÜİK işgücü ödemleri tahmininde bir dizi soru işareti vardır. EYT’ye bağlı kıdem tazminatı ödemelerinin işgücü ödemelerindeki payı ayrıca belirtilmelidir. TÜİK kaç kişiye ne kadar EYT’ye bağlı işgücü ödemesi yapıldığını açıklamalıdır.
TÜİK’e göre 2022 4. çeyrekte 1,1 trilyon TL civarında olan toplam işgücü ödemeleri 2023 1. çeyrekte 1,6 trilyon TL’ye yükselmiştir. Artış yaklaşık 500 milyar TL’dir. Bunun ne kadarının EYT’ye bağlı kıdem tazminatı ödemelerinden kaynaklandığı mutlaka açıklanmalıdır.
1,7 milyona yakın EYT’linin olduğu düşünülecek olursa EYT’ye bağlı kıdem tazminatı ödemelerinin işgücü ödemeleri içindeki payının çok yüksek olacağını tahmin etmek mümkündür. EYT’den kaynaklı kıdem tazminatının ilk etapta 400 milyar TL civarında olduğunu söylemek mümkündür.”