Kendim de dahil olmak üzere dünya genelinde çok fazla insanın Marvel ile bu kadar ilgili olmasında X-Men’in yadsınamaz bir payı var. Tabii ki Marvel’ın lokomotif karakteri her zaman Spider-Man olmuştu. Lakin özellikle Wolverine’in ortaya çıkmasıyla birlikte X-Men hem çizgi roman kalitesini arşa çıkarmış hem de popülerlik kazanmıştı. Sonrası zaten ticari kaygıların ön plana çıkması, Disney’in aşırı saldırgan politikası ve MCU dışındaki her şeyi yok sayma hastalığı derken X-Men’i dayanak noktası çizgi romanlarda bile geri plana itilirken görmeye başladık.
Öyle ki Marvel’ın inanılmaz derecede başarısız Inhumans dizisi olmasa belki de X-Men yerini Inhumans alacaktı ve ağzını açmayan Black Bolt ile birlikte epey sıkıcı kozmik maceralar her yanımızı saracaktı. Bunu neden diyorum çünkü bir dönem Marvel ciddi ciddi X-Men yerine Inhumans koymayı düşündü. Terrigen bulutu, sisi, bombası, kabusu olaylarına hiç girmeyeceğim ama Disney sponsorlu Marvel’ın bir dönem mutantların kökünü kazımak istediğini bilin…
FoX-Men
Lokomotif karakter olan Spider-Man’in yayın hakları Sony’de olunca Disney’i bu konuda da bir kaşıntı bastı. MCU’nun güç kazanmasıyla birlikte Robert Downey Jr. coşkusuyla bir anda Iron Man kendini bu zirve yarışında buldu. Oysa Spidey’i hemen arkadan takip eden bir Wolverine de ortalardaydı. Bununla ilgili bence en çarpıcı örnek Marvel vs Capcom: Infinite oyununda karşımıza çıktı. Serinin bu zamana kadar tüm oyunlarının kapağında Wolverine yer alırken son oyunda Wolverine oyuna dahi eklenmedi. Sadece Wolverine değil hiçbir mutant oyunda kendisine yer bulamadı. Yani ana çıkış noktalarından biri “Ryu vs Wolverine” olan bir seri bile mutantsız bırakıldı.
2014 yılında Wolverine’i çizgi romanlarda “öldüren” Marvel için varsa yoksa her şey MCU karakterleriydi. Spider-Man’in de evrene dahil olmasıyla birlikte kainatın en iyi çizgi roman ekibi Fox’un elinde çürüyüp gitmeye başlamıştı. Ben ilk iki X-Men ve filmi Logan filmini haddinden fazla seven birisi olarak FoX-Men’in genel başarısızlığını göz ardı etmiyorum. Lakin X-Men zaten hiçbir zaman sinema temelli gazlanan bir olgu ya da ekip olmamıştı ki… Daha 80’lerin başında Dark Phoenix Saga ile birlikte ortada görsel efekt olarak patates kullanılırken bile X-Men muadili olmayan bir deneyim sunuyordu.
İşte benim kabullenemediğim ve Disney’e karşı en soğuk kaldığım tavır da bu X-Men’in çok uzun süre üvey evlat muamelesi görmesi oldu. Lakin mutantları öldürmek hiç de kolay bir şey değildir sevgili Oyungezerler… Senelerce ırkçılık dahil her türlü musibet ile siper sipere çarpışan benim güzel mutant kardeşlerim yeniden doğdu. Şaka değil ya gerçekten yeniden doğdu ha bu doğuş beni ne kadar mutlu etti, tartışılır ama ona da biraz değinelim.
Bence Artık Herkes Evine Dönerken İki Kere Düşünmeli
Seni öldürmeyen şey, güçlendirir misali Fox-Disney anlaşması seneler seneler sonra hayata geçti. Sonrasında ne mi oldu?! Çizgi romanlarda X-Men’i yeniden yaratmak için büyük usta Jonathan Hickman kolları sıvadı ve Krakoa temelli baştan bir X-Men yaratıldı. Switch’e özel çıkan Marvel Ultimate Alliance 3’te Wolverine tekrar kapak karakteri oldu. Çizgi romanlarda geri döndü, ana serisi hızlı başladı. PlayStation için Spider-Man oyunları yapan Insomniac şakkadanak bir Wolverine oyunu duyurdu. (sanırım hayatımda en çok beklediğim 2. oyun)
Tavuk – yumurta denklemi çizgi roman – diğer medya denklemiyle paralel hale gelmeye başladı artık. Hickman’ın HoX ve PoX ile başlayan serisine de büyük bir heyecanla girişen bendeniz bir noktadan sonra X-Men’den dahi soğumaya başladım. Çünkü günün sonunda her hikayeyi “ya biz bunu MCU’ya nasıl bağlarız” diye düşünüyorlar. Tabii daha X-Men ile ilgili MCU’nun çok net gelişmeleri yok ama eskisine göre daha sıcağız. Hatta çok büyük olasılıkla Deadpool 3 yeni adımları atacak. Hugh Jackman usulü Wolverine, Logan sonrası geri dönmese de olurdu ama belki evrene yeni bir Wolverine gelmeden önceki son hazırlıkları yapar. Ha aynı anda 2 Wolverine de olabilir zaten MCU’dan bahsediyoruz iki Logan karşılıklı “bublaşıp” şakalar da yapabilir. Ucu açık ve delinin dolar attığı sonsuz bir kuyu burası…
Kevin Feige Son Sözüm Sana
Çok sevgili Disney, çok sevgili MCU ve büyük patron Kevin Feige son olarak sizlere de bir çift lafım var. Ben bu zamana kadar bir ara pası bile yanlış yere atmayan Rui Costa, X-Men’e yaptıklarınızdan dolayı hedef şaşırmış durumdayım. Bir yanım kıpır kıpır beyaz perdede Wolverine’li Kitty’li bir X-Men görmenin heyecanıyla yanıp tutuşurken öbür tarafım “MCU formülü içerisinde Logan acaba bira yerine Beypazarı mı içer?!” diye hayıflanıyor. Yeni Wolverine oyunu Insomniac’ın elinden çıkacağı için güzel olacaktır ama 18+ olmasına Disney bir yerlerden hop mop eder mi diye anksiyete krizleri yaşıyorum.
Sevgili Disney binlerce kişi çalışıyor emrinde. Yakışır mı sana mutantlarla oynamak? Jean’i Kitty’i karda kışta şaka yapmaya zorlamak? Ama nasıl yakışmaz? Sen değil misin Star Wars’a bile acımayan, bir damlacık Skywalker’ı çok gören… Sen Büyük patron, milyarder, para babası stüdyolar sahibi Feige bey. Sen mi büyüksün? Hayır, ben büyüğüm ben, Rui Costa! Yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın mağlup edemeyeceksin mutantları çünkü biz birbirimize para pulla değil DNA ile bağlıyız. Biz bir aileyiz. Bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun?! Dokunma artık mutantlara, azıcık dokunabilirsin Wolverine’e, belki biraz Cyclops’u da adam edersin. Lakin eğer onların kılına zarar gelirse ömrü hayatımda bir mutantı bile (Cyclops hariç) kötülememiş olan ben Magneto’nun EYT’sini elinden alırım. Dönüp arkama bakmam bile…