Koç Üniversitesi Hastanesi ile BioNTech arasında işbirliği

Koç Üniversitesi Hastanesi ile BioNTech arasında imzalanan işbirliği protokolü kapsamında hastanenin Klinik Araştırmalar Ünitesinde onkoloji gibi çeşitli alanlarda araştırma ve geliştirme çalışmaları yürütülecek.

Hastanenin sempozyum salonunda düzenlenen basın toplantısında konuşan Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükrü Dilege, bugün heyecan duydukları bir işbirliğinin ilk adımını atmak üzere burada olduklarını söyledi.

Prof. Dr. Dilege, dünyayı kasıp kavuran Kovid-19 salgınında milyonlarca insanın yaşamasını sağlayan mRNA kökenli aşının bulunması, geliştirilmesi ve uygulanması konusunda çaba sarf eden BioNTech firmasıyla hastanelerinin onkolojik çalışmalarının, yapacakları işbirliğiyle bir araya geleceğini anlattı.

Kanserin Türkiye ve dünyada en büyük sağlık problemi olduğuna işaret eden Dilege, şöyle devam etti:

“Gelecek 30 yılda 25 trilyon dolarlık bir maliyete sebep olabilir. Dolayısıyla gerek tedaviler gerek iş gücü kaybı gerekse o alanda yapılacak yatırımlar konusundaki bu 25 trilyon dolarlık harcamanın çoğu ilk 5 kanser türünde. Ben bir torasik onkoloji cerrahı olarak, akciğer kanseri, meme kanseri, kolorektal kanser, karaciğer kanseri ve lösemi gibi ilk 5’e sıralanabilen konularda adım atılması gerektiğine inanıyorum. Üniversitemiz Türkiye’de ilk 3 vakıf üniversitesi araştırma ünitesi olarak seçilmiş bir üniversitedir. Bu yapı içerisinde çok iyi çalışan bir klinik araştırmalar ünitesinin varlığı, bu iki gücün birleşmesi ülkemiz ve insanlık için de çok önemli katkılarda bulunacaktır.”

Dilege, toplantının ardından her iki tarafın gelecek dönemde yapacakları projeler ve hedefleri hakkında detaylı konuşacağı bilgisini verdi.

“BioNTech, onkoloji hastalıkları alanında 24 klinik çalışma yürütüyor”

BioNTech Türkiye Genel Müdürü Anıl Özkan da 2021’den bu yana iletişim halinde oldukları Koç Üniversitesi Hastanesi ile ilk işbirliklerini hayata geçireceklerini dile getirdi.

Şirketin çalışma modelinden bahseden Özkan, yeni nesil immünoterapiler geliştirerek bilimi, yaşamı uzatmak için kullanmayı amaçladıklarını aktardı.

BioNTech’in küresel çapta 4 bin 500’den fazla çalışanı ile 25 yeni ilaç adayı üzerine çalıştığını belirten Özkan, Kovid-19 aşısını yeni varyantlara yönelik sürekli geliştirdiklerini, bu aşı üzerine çalışmayı sürdüreceklerini ifade etti.

Asıl odaklandıkları alanların ise kısa vadede onkoloji ve enfeksiyon hastalıkları olduğunu söyleyen Özkan, onkoloji hastalıklarında 24, enfeksiyon hastalıklarında ise 8 klinik çalışmaları bulunduğunu kaydetti.

Anıl Özkan, BioNTech Türkiye olarak da amaçlarının ülkeye mümkün olduğunca fazla sayıda klinik çalışmayı ve ürünü getirip tanıtımını yapmak olduğunu aktararak “Bu konuda bizim en büyük şansımız Özlem ve Uğur hocaların olması BioNTech’in başında. Onların da önceliği Türkiye olduğu için kendimizi şanslı hissediyoruz, hızlıca ilerlemeyi düşünüyoruz.” diye konuştu.

Koç Healthcare CEO’su Dr. Erhan Bulutcu’nun da selamlama konuşması yaptığı törende, hastanenin Klinik Araştırmalar Ünitesi Direktörü Prof. Dr. İhsan Solaroğlu ise üniversite, tıp fakültesi ve klinik araştırmalar ünitesi hakkında sunum yaptı.

“Kanser öncelikli alanlardan birisi olacak”

Konuşmaların ardından Özkan ve Solaroğlu, gazetecilerin işbirliğine dair sorularını yanıtladı.

Bu işbirliği kapsamında hangi hastalıklar üzerine çalışılacağı, bunun herkesçe beklenen kanser aşısını kapsayıp kapsamayacağı sorusu üzerine Solaroğlu, bugün BioNTech ekibi ile kendi araştırmacıları ve yöneticilerinin bir araya geleceğini, hangi klinik araştırmalarla başlanacağı konusunda ilk görüşmeleri yapacaklarını bildirdi. Prof. Dr. Solaroğlu, kanserin öncelikli alanlardan birisi olacağını düşündüğünü dile getirdi.

BioNTech Türkiye Genel Müdürü Özkan da en doğru çalışmaları bulmak için karşılıklı konuşup, bilimsel olarak neyi yapabileceklerini görüp, Türkiye’ye en verimli çalışmaları getirmeye çalışacaklarını söyledi.

Koç Üniversitesi Hastanesinde yer alan Enfeksiyon Hastalıkları Kliniğinde Kovid ile ilgili çalışmalar yapılıp yapılmayacağına dair soruyu Özkan, “Şu anda öyle bir ihtiyaç görmediğimiz için öyle bir çalışmaya gerek yok. Çünkü hatırlatıcı dozlarla ilgili şu anda piyasada yeni valanlı aşımız var. Bizim derdimiz onu Türkiye’ye getirip özel pazara sunmak. Onun için de süreci başlattık. Geldiğinde özel pazarda o aşıya isteyenler erişebilecekler” şeklinde yanıtladı.

Anıl Özkan, klinik çalışmalar içerisinde hangilerinin ön plana çıktığına ilişkin, “Şu anda Türkiye’de bir tane klinik çalışmamız var. Bu akciğer üzerine. Bunun dışında bir sonraki gelecek olan baş-boyun” bilgisini verdi.

Kovid-19 aşısıyla ilgili Almanya’da açılan davaya ilişkin açıklama

BioNTech Türkiye Medikal Direktörü Dr. Ruşen Oran da Almanya’da bir sağlık çalışanının Kovid-19 aşısının yan etkileri olduğu iddiasıyla şirket aleyhine açtığı davanın sürecine ilişkin BioNTech’in global değerlendirmesini paylaşarak basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Aşının üreticisi olarak tüm sorumluluğu ciddiye alarak değerlendirdiklerini, herhangi bir yükümlülüğün ileri sürüldüğü her vakanın detaylı incelendiğini söyleyen Oran, bununla ilgili özel uzmanlardan oluşan Tıbbi Güvenlik ve Farmakovijilans Departmanı olduğunu dile getirdi.

Oran, aşının potansiyel olarak ciddi ve ölümcül hastalıkların sayısını azalttığına dair ellerinde dünya genelinde kanıtlanmış veri bulunduğunu belirterek çok düşük olası yan etki sayısının, aşının olumlu güvenlik profilinin tekrar altını çizdiğini kaydetti.

Bir gazetecinin bugüne kadar hangi yan etkileri gördükleri sorusuna ise Oran, şu yanıtı verdi:

“Şu ana kadar değerlendirilen vakalarda ya ürün bilgisinde değerlendirilen bilinen yan etkilerden bahsedebiliyoruz -ki bunların başlıca baş ağrısı ve ateş gibi geçici aşı reaksiyonları olduğunu söyleyebilirim- ya da mevcut verilere dayanarak yetkili makamların da değerlendirmesi sonucunda bugüne kadar aşıyla bağlantı kurulamayan sağlık sorunlarını da kapsıyor tüm değerlendirilen veriler. Bu durum, Hamburg Bölge Mahkemesinde duruşması yapılması planlanan dava için de geçerli. Sağlanan tüm bilgilere dayanarak bu konuyla ilgili açıklanan sağlık bozukluklarının dikkatlice değerlendirildiğini ve davanın şirket açısından haksız olarak değerlendirildiğini belirtmek isterim.”

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız! 

Hemen tırnaklarınıza bakın eğer bu belirtiler varsa çok ciddi bir hastalığınız olabilir

Tırnak bozulmalarının nedenleri arasında demir eksikliğinden, kansere kadar geniş nedenler yatıyor olabilir.

Tırnak bozulmaları genellikle ciddi bir şeyden kaynaklanmaz. Yaygın tırnak bozulmaları tırnakların rengini veya şeklini değiştirebilen kırılgan ve gevşek yapan sorunlardır. Tırnakların değişimi hayatımınız çeşitli dönemlerinde gerçekleşebilir. Örneğin, hamilelik, yaşlılık gibi. Ancak bazı tırnak bozulmaları var ki nedenleri çok ciddi hastalıkları işaret ediyor olabilir. Örneğin, tırnak üzerinde geçmeyen uzun siyah şeritler gibi. Diğer yandan tırnakların kırılması ve soyulması da bazı eksikliklerin işareti olabilir. Örneğin, demir eksikliği. Peki hangi tür tırnak bozulması ciddiye alınmalı hangisi sadece kozmetik bir sorundur. Haberimizde tırnak bozulmalarının türleri ve nedenlerinin detaylarına ulaşabilirsiniz.

Öncelikle tırnaklarınız zamanla değişebilir. Bunu kabul etmekte fayda var. Örneğin;

– Yaşlandıkça kalınlaşır veya daha kolay kırılır hale gelirler.

– Hamilelik sırasında daha sert, daha yumuşak veya daha kırılgan hale gelirler. Ancak bebek sahibi olduktan sonraki 6 ay içinde daha sağlıklı olmaları beklenir.

– Renginde değişiklik, gevşeklik ve düşme darbelerden kaynaklanıyor olabilir. Ancak bir yaralanmadan sonra düşen tırnakların 6 ay içinde tekrar büyümesi gerekir. Ayak tırnaklarını 18 aya kadar sürebilir.

Bazı tırnak bozulmalarının nedeni ise bizlerin günlük rutinleri olabilir. Mesela elleriniz sık sık sudaysa veya düzenli olarak temizlik ürünleri kullanıyorsanız. Bu tip bozulmaları lastik eldiven kullanarak önleyebilirsiniz. Tırnaklarınızı yumuşak bir tırnak fırçası ile temizleyin
tırnaklarınıza ve parmak uçlarınıza düzenli olarak el kremi sürün. Tırnakları duştan sonra düzenli olarak kesip düzeltin.

Tırnaklar nasıl kesilmeli, tırnak bakımında yapılan yanlışlar nelerdir?

Tırnaklarınızı kenarlarından aşağıya doğru kesmeyin. Üst kısmı düz olacak şekilde kesin. Tırnak içlerini keskin cisimlerle temizlemeyin. Özellikle spor yaparken, parmaklarınıza dayanan ayakkabılar giymeyin. Tırnaklarınızı veya etrafınızdaki cildi ısırarak koparmayın. Mantar oluşumlarını mutlaka tedavi ettirin.

Tırnak kenarındaki intihaplı şiş kırmızılıklar enfeksiyon belirtisi olabilir

Tırnaklarınızın etrafındaki cilt ağrılı, kırmızı, şiş ve sıcak bir hal alıyorsa bu bir enfeksiyonun veya iç içe geçmiş bir tırnağın belirtisi olabilir. tırnağının belirtisi olabilir. Acı ve ağrı nedeniyle tırnaklarınızı kesmekte zorlanıyorsanız mutlaka bir uzmandan yardım alın ve antibiyotik tedavisine devam edin.

Tırnak bozulmalarının nedenleri

Çoğu tırnak problemi şunlardan kaynaklanır:

– Yaralanmalar veya tırnaklarınızı ısırma ve yeme

– Tırnakları düzenli kesmemek veya açılı yanlış kesmek.

– Ellerin sık sık suda olması ve kimyasala maruz kalması.

– Tırnak mantarları

Tırnak problemleri bazen daha ciddi veya uzun vadeli bir durumun belirtisi olabilir, örneğin:

– Tırnak sedef hastalığı
– Demir eksikliği anemisi
– Trioid
– Diyabet
– Kalp, akciğer veya karaciğer hastalığı
– Kanser

Ancak tırnaklarınızdaki bozulmalardan endişe ediyorsanız kendi kendinize teşhis koymaya çalışmayın ve doktorunuza danışın.

Bazı ilaçlar ayrıca tırnak problemlerine neden olabilir. Aldığınız herhangi bir ilacın yan etkilerini kontrol edin.

Tırnaklardaki beyaz lekelerin nedenleri nelerdir?

Tırnak ucu deformasyon başlangıcı, keratin hormonu yetersizliği. Ojeler, besleyici yağlar, oje sökücüler ve tırnağa temas eden diğer kozmetik ürünler alerjiye ve tırnakta beyaz lekeye neden olabilir. Tırnakta beyaz leke yatay şeritler halinde ise protein eksikliği söz konusu demektir.

Tırnaklardaki siyah nokta ve şeritlerin nedenleri nelerdir?

Tırnaklardaki siyah nokta ve şeritler bir kanser belirtisi olabilir ancak her siyah oluşum kanser demek değildir. Bunun teşhisi için mutlaka doktorunuza başvurun. Kanser dışında da şu nedenler tırnaklarda kahverengi, siyah lekeler yapabilir.

İlaç almak: Bazı ilaçların yan etkisi tırnak renginin koyu renk pigmentasyonudur. Bu durum, ilacı aldıktan birkaç gün sonra ortaya çıkar.

Hamilelik sırasında: Hamilelik sırasında tırnaklarınızda kahverengi lekelerin görülmesi mümkündür. Ama bunlar ciddi sonuçlar doğurmaz.

Enfeksiyonlar: Tırnaklarda mantar oluşumu renk değişikliğine sebep olabilir.

Yaralar: Kırmızı ve kahverengi karışımı bir nokta görülüyorsa, muhtemelen alınan darbelere bağlıdır.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

SAÇ EKİMİ REHBERİ

Saç dökülmesi, saç ekimi ve kaş ekimi hakkında bilinmesi gerekenleri uzmanlarından dinledik.

Son zamanların en popüler uygulamalarından biri olan saç ekimi söz konusu olduğunda kafalarda pek çok soru işareti olabiliyor. Daha dolgun saçlar için yapılan bu estetik cerrahi işleminde en önemli nokta, uygulama hakkında olabildiğince çok şey öğrenmektir. Saç ekimi ya da kaş ekimi operasyonlarının sizin için uygun olup olmadığına karar verebilmeniz için bir rehber hazırladık.

Smile Hair Clinic Kurucu Ortakları Dr. Gökay Bilgin & Dr. Mehmet Erdoğan ile saç dökülmesi, saç ekimi ve kaş ekimi hakkında merak edilenleri konuştuk.

Dr. Mehmet Erdoğan & Dr. Gökay Bilgin

Saç dökülmesinin nedenleri nelerdir?
Dr. Gökay Bilgin: Saç ekimi yaptırmadan önce saç dökülmesinin sebeplerinin detaylıca analiz edilmesi gerekiyor. Bugün saç dökülmesine yol açan genetik faktörün altında DHT hormonu yatıyor. Bu hormon 15-20 yaş aralığında aktifleşerek saç diplerine zarar vermeye başlıyor. Bu süreçle birlikte saç dökülmesi gerçekleşiyor.

Günümüzde saç dökülmesini erkek ve kadın saç dökülmesi olarak ikiye ayırabiliriz. Erkeklerde görülen en sık saç dökülmesi nedeni hormonlar (Androgenetik Alopesi) ve saç köklerinin bu hormonlara verdiği yanıtlara bağlı olarak yaşam döngülerinin son bulmasıdır.

Kadın tipi saç dökülmesi nedir?
Dr. Mehmet Erdoğan: Kadınlarda saç dökülmesinin sebepleri genellikle demir eksikliği, tiroid hormonu eksikliği ve şekil verme, bağlama esnasında çekilmeye bağlı yaşanan mekanik travmalar olarak sayılabilir. Tabii bunun yanında genetik faktörler de etkili olabiliyor. Son yıllarda kadın hasta sayısında gözle görülür bir artış var. Bu artışta özellikle pandemi sonrası stres ya da uyku ve yeme bozuklukları, kullanılan ilaçların yan etkilerini sayabiliriz.

Saç dökülmelerinin önüne geçmek için neler yapılabilir?
Dr. Gökay Bilgin: Erkeklerde medikal tedavi çok olumlu sonuçlar veriyor. Özellikle saçlar ilk incelmeye başladığı dönemde finasteride etken maddesi içeren ilaçlar, kelliği ciddi bir oranda önlüyor. Kadınlarda ise altta yatan sebeplerin teşhisi sonrası kayıpları önleyebiliyoruz.

Özellikle genetik faktörlere bağlı yaşanan saç dökülmesi sorununda saçlar ilk incelmeye başladığı dönemde finasteride etken maddesi içeren ilaçlara başlamak, saç kaybını önlemek ya da süreci yavaşlatmak için seçeneklerden biri. Ancak bu ürünler kullan-bırak tarzında değil, doktor tavsiyesiyle uzun süreli ve düzenli kullanılmalıdır. Ancak ilaçların uzun süreli kullanımında saç ekiminden çok daha maliyetli bir hale geldiğini söyleyebiliriz.

Saçı dökülenler eczane ürünlerinden farklı olarak esansiyel yağlar, bitkisel kremler ya da alternatif tıbba yönelebiliyor. Bazı bitkisel yağların saçları besleyici özelliği olabiliyor ancak hiçbir yağ ya da bitki, genetik saç dökülmesinin önüne geçemez. Uygulanan yağ ya da bitkilerin saç derisini tahriş edebileceği ya da dönüşü olmayan zararlara yol açabileceği riskini hiçbir zaman unutmamak gerekli.

Saç dökülmesi hakkında doğru bilinen yanlışlardan bahsetsek…
Dr. Mehmet Erdoğan: Özellikle maliyetin yüksek olmasının iyi kalite anlamına geldiği gibi bir yanlış algı var. Maliyetlerde saç ekim merkezinin bulunduğu lokasyon, tedaviyi gerçekleştirecek doktorun popülerliği, operasyonlarda yer alacak ekibin büyüklüğü ve cihazların teknolojik seviyeleri, tedavi öncesi ve sonrasında hastaya sağlanan ulaşım, konaklama hizmetleri gibi birçok dinamik söz konusu. Dolayısıyla yüksek fiyat iyi kaliteyi her zaman beraberinde getirmiyor.

“Sadece erkekler saç dökülmesi yaşar” inanışı yaygın yanlışlardan biri. Kadınlarda da farklı sebepler doğrultusunda saç dökülmesi olabiliyor. Dolayısıyla bir cinsiyet farkı olmuyor.

Şampuanın saç dökülmesi yaptığı yönündeki inanış da doğru değildir. Yıkamada elimize gelen saçlar zaten dökülme aşamasına gelmiş ömrü tamamlanmış olan saçlardır. Dolayısıyla saçı yıkamamak saç dökülmesini önlemiyor. Kozmetik açıdan baktığımızda, saçımızın düzenli yıkanması saçımızın temiz, parlak ve canlı olmasını sağlıyor. Ayrıca jöle, köpük, wax gibi şekillendirici hiçbir ürün saç derisi altına geçemedikleri için saç kaybı yaratmaz. Bunları kullanan kişilerin tercihen gün sonunda saçlarını durulaması istenir.

Öte yandan şapka takmak veya örtünmek saç dökülmesini artırmaz. Çünkü saç dökülmesin dışarıdan sebeplerle oluşmuyor. Bu yüzden saç dökülmesi yaşayan kişinin genetik ve fiziksel altyapısını araştırmak gerekiyor.

Dönemsel saç dökülmeleri için neler yapılmalı, nelere dikkat edilmeli?
Dr. Gökay Bilgin: Yoğun diyetler, aşırı uykusuzluk, stres, doğum, ameliyat ve bazı hastalıklar dönemsel saç dökülmelerine neden olabiliyor. Öte yandan boya kalitesi ve bazı kimyasal işlemlere sıkça maruz bırakılması da saç kalitesini önemli ölçüde etkiliyor. Mevsim değişikliğine bağlı olarak saçlar belirli dönemlere göre farklı uzama ve dökülme oranlarına sahip olabiliyor. Örneğin sonbahar ayında artan saç dökülmeleri artık bilimsel olarak açıklanabiliyor. Bu doğrultuda sağlıklı beslenme ve takviye gıdalar, saç köklerinin vitamin ve mineral açıdan zengin olmasını sağlayabiliyor. Bununla birlikte saç dökülmesinin uzun süre devam etmesi halinde ciddiye alınması gerekiyor.

Birbirinden farklı saç dökülmelerini düşünürsek; saç dökülmesi ne zaman dikkate alınmalı?
Dr. Mehmet Erdoğan: Günde 100-150 saç telinin dökülmesi normal bir süreç olarak kabul ediliyor. Bu sayıdan fazla bir dökülme olduğunda ciddiye alınması ve bir uzmana başvurulması gerekiyor.

Öncelikle bilinçli bir ekim yolculuğu için bilinmesi gereken terimler nelerdir?
Dr. Gökay Bilgin: Greft, saç kökü nakli ihtiyacı olan insanların donör bölgesinden alınan doku olarak tanımlanıyor. Her greftin içerisinde saç kökleri ve deri bulunuyor.

Microblade Safir FUE tekniği, Smile Hair Clinic’te bir mikro bıçak ve çoğunlukla Safir bıçak ile ekim yapılacak alanda kesiler oluşturur. Önceden yapılmış bu kesilere greftler yerleştirilir. Kanalın derinliğini ve yönünü, yoğunluğunu ve dağılımını ayarlayabildiğimiz için bu tekniğin diğer greft yerleştirme tekniklerine göre birçok avantajı olduğunu düşünüyoruz.

DHI tekniği bir çeşit yapıştırma ve yerleştirmedir. Bu nedenle aynı avantajlar daha az kanama ve kaçırılan yerlerin olmaması olarak açıklanabilir.

Alopesi, vücudun herhangi bir bölgesinde bulunan kılların herhangi bir nedenden ötürü dökülmesidir. En çok hormonlara bağlı olarak gerçekleşen Androjenik Alopesi (AGA) tipi görülüyor. Andorogenetik alopesi, erkek tipi saç dökülmesi olarak adlandırılmasına rağmen kadınları da yüzde 45 oranında etkiliyor.

Finasteride, saçların dökülmesini önleyen, korunmasını sağlayan ve ince saç tellerinin eski kalınlıklarına ulaşmasını sağlayan bir ilaçtır.

Saç ekimi nedir? Saç ekim işleminde süreç nasıl ilerliyor?
Dr. Mehmet Erdoğan: Süreç ilk olarak hastayı görmemizle başlıyor. Hastanın saç ekimine uygunluğu var mı, tedaviye hangi süreçte başlamalı, saç ekimi öncesinde hangi testleri yaptırmalı; bu tür sorulara yanıt arıyoruz. Tüm test ve analizler sonrası hasta saç ekimine uygunsa hastayla birlikte, saç ekimi için uygun bir dönem ve tarih belirliyoruz. Sonrasında operasyonu başlatıyoruz ve bu operasyon yaklaşık 8 saat kadar sürüyor. 2 gün sonra ilk kontrolümüz başlıyor ve akabinde 1-1,5 yıla uzanan bir süreç beraberinde geliyor. Bazı hastalarda bu süreç daha kısa sonuçlanabilse de ortalama birinci yılda yüzde 80’e yakın sonuçları görmeye başlıyoruz. Bu süre bazen daha kısa bazen de daha uzun olabiliyor.

Operasyon öncesinde hastayla konuşup, doğru yönlendirmeyi sağlayıp sonrasında da 1 yıllık takibini yapıyoruz. Ayrıca raporlama sistemlerimizle hastaya e-mail yoluyla kontrol ve yıkama gibi hatırlatmalarını yapıyoruz. Belirli dönemlerde hastanın fotoğraflarını isteyerek süreci izliyoruz. Hastayı belli aşamalarda çağırarak, tekrar gözden geçirilmesi gereken noktalar ya da fotoğraflarda dikkatimizi çeken alanları değerlendiriyoruz.

Kimler saç ekimi işlemi yaptırabilir?
Dr. Gökay Bilgin: Saç ekimi yaptırmadan önce saç dökülmesinin altında yatan sebepler ortaya çıkarılmalı. Saç dökülmesi genetik faktörlere mi yoksa vitamin, mineral eksikliğine mi ya da hormonal sebeplere mi bağlı tüm bu soruların cevaplanması gerekli. Eğer saç dökülmesinin altında yatan sebepler destekleyici tedavilerle önlenebilirse saç ekimini ikinci plana alıyoruz. Ancak saç dökülmesi genetik faktörlere bağlıysa ve önleyici ve destekleyici tedavilerle eski saç formu asla kazanılmayacaksa hastayla birlikte saç ekimine karar veriyoruz.

Kaş ekimi nedir? Kaşlara şekil vermeye yardımcı olur mu?
Dr. Mehmet Erdoğan: Özellikle kadınlarda kaş ekimi talebiyle karşılaşıyoruz. Kadın hastalarımızın çoğu erken yaşlarda kaşlarını aldırmaya başladığı için kaş kökleri hasar görüyor ve yeni kaşların çıkması mümkün olmuyor. Bu durumlarda yeni kaş ekimiyle müdahale ediyoruz, estetik bir görünüm yaratmak üzere yüze özel bir tasarım yapıyor ve iyi sonuçlar alıyoruz. Bunun yanında kalıcı kaş dövmesi yaptırmış ama sonuçtan memnun kalmamış kadınların da tekrar restore etmek isteğiyle kaş ekimi uygulaması yapıyoruz.

Kadınların sıklıkla tercih ettiği bir tedavi olan kaş ekimi nasıl gerçekleştirilir?
Dr. Gökay Bilgin: Kaş ekimi operasyonu aslında saç ekimi işlemi ile aynıdır. Transfer edilecek greft miktarı az olduğu için daha kısa sürer. Konsültasyon işlemi sırasında öncelikle doktorlarımız hastanın kaş ekimi operasyonundan beklentisini dinleyerek, kendi tecrübelerinden de yola çıkarak hastayı mutlu edecek optimum çözüme ulaşmaya çalışır. Konsültasyon sırasında altın oran pergeli ile, hastanın yüz hatlarına en uygun kaş şekli belirlenir. İlk önce kaşlara lokal anestezi uygulanır. İhtiyaç olan sayı çok az olacağı için olduğu cerrah öncelikle kaşlara safir FUE yöntemi ile kanalları açar. Bu sayede hem gereken sayının tam olarak bilinerek donör alandan fazla greft alımının önüne geçilir hem de greftlerin vücut dışında kalma süresi azaltılarak risk minimuma indirilmiş olur.

Sonrasında ise kadınların donör bölgesindeki saçlar diğer uzun saçların kamufle etmesine imkan tanıyacak bir pencere açılarak tıraş edilir ve bu bölgeye lokal anestezi uygulanır. Donör bölgesinden greftler mikro FUE yöntemi ile alınır ve kısa bir sürede daha önceden açılmış kanallara nakledilir. Operasyondan sonra hastanın uygulaması gereken bakım ve tedavi talimatları hastaya anlatılarak, pansumanı tamamlanarak taburcu edilir.


Kaşlar neden incelir ve dökülür?

Dr. Mehmet Erdoğan: Kaş şekli ve seyrekliği, genellikle genetik bir faktör olmakla birlikte uygulanan yanlış kaş alımı işlemleri gibi uygulamalar sonucu da oluşuyor. Bazı hastalıklar, ilaç tedavileri, yanlış makyaj uygulamaları kaşların dökülmesine sebep olabiliyor. Ayrıca bazı kazalar ve bu kazalardan kaynaklı yaralanmalar sebebi ile kaşların görüntüsünde kalıcı bozukluklar oluşabiliyor.


Saç ve kaş ekim işleminin ilerleyen zamanlarda tekrarlanması ihtimali hakkında söylentiler söz konusu… Doğru mudur?

Dr. Gökay Bilgin: Ekim işlemi hastanın beklentisini karşılamadığında veya doğru planlama yapılmadığında saç ekimi tekrarlanabilir. Bunun için donör bölgesinde yeterli sayıda sağlıklı saç kökü olması gerekiyor. Dolayısıyla ikinci ekim operasyonu yapılabilir ancak önerilen sayı maksimum 3 diyebiliriz.

Ekim işlemlerinin riskleri ve yan etkileri var mıdır?
Dr. Mehmet Erdoğan: Kabuklanma, saç ekiminin yan etkilerinden en yaygın olanlarından biridir. Kabuklanma, operasyondan sonra 48 saat içinde, ekim yapılan alanda görülebilir. Kabuklanma aynı zamanda iyileşmenin de bir işaretidir. Kabuklanmanın olduğu yere müdahale etmemek gerekiyor, ortalama 2 hafta içinde kendiliğinden iyileşiyor.

Operasyon sonrası donör ve ekim yapılan alanda ufak kanamalar görülebiliyor. Hastanın nakil öncesi kullandığı aspirin, NSAİİ, E vitamini, alkol, anabolik steroidler ve diğer kan sulandırıcılar kanama riskini artırabiliyor.

Operasyon sonrası kaşınma saç ekiminin en yaygın yan etkilerinden biridir. Saç ekimi sonrası kabuklanma kendiliğinden iyileşirken bu süre zarfında kaşıntı görülüyor. Kaşıntı da iyileşme belirtisidir. Saç ekimi sonrası kaşıma yeni ekilen köklere zarar verebiliyor. Saç ekimi sonrası ilk 2 hafta devam eden kaşıntı, kabuklanma iyileştikten sonra kendiliğinden geçiyor.

Saç ekimi operasyonlarından sonra kabuklanma ve kaşıntı gibi bir diğer yaygın sorun ise ödem ve şişliktir. Saç ekimi sonrası ilk 48 saat içerisinde yüz bölgesi de dahil olmak üzere şişlik görülebilir. Standart saç ekimi yan etkileri olarak tüm saç ekimleri veya cerrahi operasyonlardan sonra şişlik ve ödem beklenir. Saç ekimi sonrası ödem ve şişlik, kaşıntı ve kabuklanmada görüldüğü gibi kendiliğinden geçecek bir durumdur.

Saç ekimi operasyonları da aslında cerrahi müdahalelerdir. Bu nedenle steril ortamlarda hizmet almak çok önemlidir. Steril olmayan ortamlarda yapılan operasyonlarda enfeksiyon riski de nispeten yüksektir. Saç ekimi sonrası koruma süreci enfeksiyondan korunmak için hayati önem taşır. Saç ekimi sonrası doktorunuzun önerdiği antibiyotiklerin düzenli kullanımı enfeksiyon riskini en aza indirecektir.

Başarılı bir sonuç ve doğal görünüm elde edilmesi için bilinmesi ve dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Dr. Gökay Bilgin: Doğru süreç yönetiminde klinik her zaman hastasının yanında olmalı, tedavi sonrası süreçte de hasta her zaman takip edilmeli.

Saç ekiminde günümüzde uygulanan iki yöntem var. İlki FUT, ikincisi ise FUE. Ayrıca enseden linael şekilde alınan saçlı doku yöntemi mevcut ancak günümüzde çok fazla tercih edilen bir yöntem değil.

FUE yani Follicular Unit Extraction; greftin, panç yöntemi ile alınması ve bu greftlerin teker teker saçsız kısma nakledilmesidir. Greft alımında panç yöntemini tercih ediyoruz. Nakli ise safir ile birlikte ya da DHI dediğimiz bir yöntemle yapıyoruz. Safir dediğimiz yöntemde, aldığımız greftleri saç derisinde küçük bir kesici aletle açtığımız kanalların içine teker teker yerleştiriyoruz. Bazen greftleri tıbbi bir kalemin içine yerleştirerek ekim yapıyoruz.

Ayrıca Smile Hair Clinic’te yine kendimize ait bir yöntemimiz var. Biz buna True Planing diyoruz. True Planing tüm aşamaların planlaması. Sabah hastayı gördüğümüzdeki santimetrekare yoğunluk hesabından başlayıp, saçların yönünün, hangi bölgeye hangi saçların ekilmesine kadar birçok süreci birleştirdiğimiz ve doğru sonuca gidebildiğimiz bir yöntem. Tüm hastalarımıza bunu uyguluyoruz. Bu yöntem için, hastanın altta yatan hastalığından tutun hastanın beklentilerine, hastanın saç modeline, yüz tipinden saç yapısına kadar farklı disiplinler farklı uygulamalar geliştiriyoruz.

Saç veya kaş ekim tedavileri için adres seçerken nelere dikkat edilmeli?
Dr. Mehmet Erdoğan: Saç ekiminde ihtiyaç tümüyle hastanın beklentisi doğrultusunda karar verilen bir süreç. Saç ekimi yaptırmak isteyenler öncelikli olarak Türkiye’de Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı klinikleri seçmeliler. Sağlık Bakanlığı onayı olan kliniklerde tedavileri doktorlar gerçekleştiriyor.

Türkiye’de maalesef merdiven altı dediğimiz, alanında uzman olmayan teknisyen ya da yetersiz ekiplerin işlem yaptığı merkezler de bulunuyor. Saç ekimi yaptırmak isteyen hasta, saç ekim ekibinde kimlerin olduğunu ve özellikle saç ekimini kimin yapacağını öğrenmeli. Hangi doktorun hangi aşamada yer alacağını açık bir şekilde araştırmalı. Akabinde internette merkezin yorumları, merkezin şikayetleri ve yaptığı operasyonlarını araştırdıktan sonra karar verilmeli. Ayrıca kliniğin eski hastalarına ulaşıp onların deneyim ve yorumlarını da almaları klinik seçiminde çok önemli. Sürecin ilk adımını doğru planlamak adına oldukça detaylı araştırma yapmak, ömür boyu yaşayacağınız deneyim açısından son derece kritik önem taşıyor.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Company of Heroes 3 – İnceleme

Kahramanlar Bölüğü 3, emir ve görüşlerinize hazırdır komutanım!

Company of Heroes gibi kült mertebesine ulaşmış serilerin devam oyunlarında, ister istemez ciddi bir beklenti oluşuyor. Özellikle ikinci oyun, hepimizin malumu olduğu üzere tam bir klasik mertebesinde ve alanında rakipsiz olarak görülüyor. Buz gibi İkinci Dünya Savaşı atmosferi, Hollywood’vari sinematik çatışmalar, başarılı haritalar, keyifli çok oyunculu seçenekler… Bugün bile popülaritesini koruyan bir oyunun devam oyunu, bakalım aynı başarılı çizgiyi sürdürebiliyor mu?

Bilinmedik cepheler, bilindik yaklaşımlar…

Efendim biliyorsunuz, İkinci Dünya Savaşı tüm dünyada büyük bir yıkıma sebep olduğu için, aynı zamanda her türlü sanat dalı için büyük bir malzeme. Oyun sektörü de bundan nemalanmaktan hiç çekinmiyor, piyasada zibilyon tane oyunu mevcut. İşte CoH 3 burada bir şekilde kendini farklı bir pozisyona sokmayı başarabiliyor. Çünkü oyun, savaşın neredeyse en az bilinen cephelerine yönlendiriyor bizi. Akdeniz cepheleri… Bilmiyorum belki de benim cahilliğimdendir ama savaşın bu tarafına dair neredeyse hiçbir şey bilmediğim için, oyunu oynarken sanki İkinci Dünya Savaşı değil de bambaşka bir zamanda, bambaşka bir savaşta yer alıyormuşuz gibi hissettim.

Özetle, oyunun bu yaklaşımı oldukça olumlu ve yenilikçi. Isıtılıp ısıtılıp önümüze konulan aynı cepheler yok karşımızda. İkinci Dünya Savaşı denince akla gelen o buz gibi atmosfer, karların arasında ilerleyen tanklar, soğuktan titreyerek tüfeğini sırtına atıp sigara içen askerler; yerini İtalya kırsallarındaki yemyeşil düzlüklere, rengarenk binalara ve Afrika’nın savan iklimi ile sarı-kırmızı atmosferine bırakıyor.

WW2’ye Afro-İtalyan Yaklaşımlar

Savaşın pek de bilinmeyen yüzü demişken, oyunda şu anda aktif olan 2 senaryo modu olduğunu belirtmek gerek: İtalya ve Kuzey Afrika. Tuhaftır ki cephe farklılıklarının yalnızca harita ve hikayeyi etkilemesini beklerken, oyun bize ilginç bir sürpriz yapıyor. Bu iki cephe, adeta birbirlerinden farklı iki oyunmuşçasına karşımıza çıkıyor.

Kuzey Afrika cephesi, Afrika’nın farklı bölgelerinde geçen ve alışılagelmiş bir şekilde ilerleyen bir yapıyla bizi karşılıyor. Belli başlı alanları ele geçiriyor, bu alanlardan elde ettiğimiz kaynaklarla birliklerimizi büyütüyor ve o haritada bizden istenilen görev neyse onu gerçekleştiriyoruz. Klasik GZS oyunlarının, kaynak yönetimi konusunda daha rahat olanı işte.

Afrika cephesinde birçok farklı harita ve birçok farklı görev bulunuyor. Hemen her haritada, ana görevlerin yanında (düşman üssünü yok et, düşmanın xx birimini havaya uçur, düşmanın kontrolünde olan xx bölgelerini ele geçir vb.), ufak tefek yan görevler de bulunuyor. Bu yan görevleri gerçekleştirmek de bize kimi kolaylıklar ve ek malzeme gibi güzellikler sunuyor. Kuzey Afrika cephesi Yahudi bir ailenin perspektifinden; ara sinematikler aracılığıyla anlatılan bir hikaye sunuyor bize. Fakat anlatılan hikaye ile oynanılan senaryo arasındaki bağ oldukça zayıf diyebilirim. “Savaşıyoruz ama bir de bize sor neden savaşıyoruz” minvalinde bir yüzeysellik söz konusu. Mesela yeni bir cephe yüzünden aile babası savaşa gidiyor, sonra o cepheyi oynuyoruz. Ara sinematikle de aile dramını görüyoruz. Ee? Oyunla bir alakası yok ki bunun, filler tepinirken ezilen çimenleri göstermek mi bizi oyuna bağlayacak yani? Özetle, Kuzey Afrika’da senaryo oldukça havada kalıyor. Ama benim açımdan çok da büyük bir problem değil bu, zaten CoH da etkileyici bir senaryo tecrübesi vaadiyle yola çıkmıyor. Ama daha iyi bir alternatif kurulabilir miydi? Bence olabilirdi.

İtalya cephesi ise bambaşka bir dünya.

Ee beyler, bugün ne deniyoruz?

Kuzey Afrika cephesinde yirmi yıldır deneyimlediğimiz senaryo tecrübesinin Afrika soslu olanından bahsettikten sonra, gelelim dananın kuyruğunun koptuğu yere. İtalya cephesi, oyunun deneysel tarafının ve yenilikçi bakış açısının ortaya çıktığı yer gerçekten.

İtalya, bizi büyük bir sürprizle karşılıyor ve sıra tabanlı strateji ekranıyla bizi baş başa bırakıyor. Evet, yanlış duymadınız. İtalya senaryosunun büyük bir kısmında, sıra tabanlı strateji ekranına bakarak çeşitli taktikler kuruyoruz. Bu senaryo modunun mantığı, senaryonun interaktif olarak hazırlanmış olması. Yani tıpkı Civilization gibi sıra tabanlı bir sistemle, İtalya’nın çeşitli bölgelerini ele geçiriyor, savunmalar kuruyor, birlikler oluşturuyor ve savaşa giriyoruz. Nereyi, nasıl, hangi birliklerle, ne zaman ele geçireceğiniz tamamen sizin elinizde. Oyun, ana senaryonun ilerlemesi için size “Napoli’yi ele geçir” minvalinde bir ana görev veriyor. Siz de bu çerçevede kafanıza göre ilerliyorsunuz. Ele geçirme ya da savaşma kısmına geldiğimizdeyse, tekrar gerçek zamanlı strateji moduna geçiyoruz. O cephede bir savaş veriyoruz ve sonuçlarına göre oyunumuza devam ediyoruz. Yani özet geçmek gerekirse, “sıra tabanlı olarak nerede savaşacağına karar ver – savaşı başlat – gerçek zamanlı olarak savaş – sıra tabanlı strateji ekranına geri dön” şeklinde bir sistem mevcut. Peki kulağa oldukça başarılı gelen bu sistem nasıl işliyor?

Maalesef kör topal bir şekilde… İyi bir fikir, aceleye getirilerek heba edilmiş gibi geldi bana. Öncelikle, sıra tabanlı sistemi anlaması ve öğrenmesi gerçekten çok zor. Sizler de tıpkı benim gibi her oyunu zor modda oynayan mazoşistlerdenseniz, oyunun bu sistemi sizi de sudan çıkmış balığa çevirecek çünkü. Zaten çok da iyi ve mantıklı tasarlanmamış bir yapıda, neyi neden yaptığımızı ve hareketlerimizin sonuçlarını başlarda anlamak çok zor. Üstelik verdiğiniz yanlış kararların öyle ağır sonuçları olabiliyor ki, size 5-6 saat bile kaybettirebiliyor. Oyun, bu sistemi oyunculara öğretmekte çuvallıyor ve “hadi aslanım bir şekilde çözersin sen” bakış açısıyla oyundan buram buram soğutuyor. Eğri oturup doğru konuşalım, sistemi benimsedikten ve mantığını anladıktan sonra oyunu oynamak keyifli bir hale geliyor. Ama bunun için gerçekten saatler gömmelisiniz ve her yanlış adımınızın sizi nasıl mahvettiğini anlamalısınız. Bakın gerçekten en başlarda sorun bende herhalde dedim, beceriksizliğimden utandım, bunu incelemede nasıl yazacağım yahu diye tripten tribe girdim. Neyse ki sonradan oyuncuların yorumlarını incelemek aklıma geldi de sorunun bende olmadığını öğrendim. Yahu ben ki Civilization’da “bir tur daha!” nidalarıyla öğrencilik hayatını mahvetmiş bir adamım, ben bile bu sıra tabanlı yapıda böyle yıprandıysam, vay ki halimize…

Tüm bunların dışında, İtalya cephesindeki gerçek zamanlı savaşların da tıpkı Afrika cephesinde olduğu gibi oldukça renkli olduğunu da belirtmem gerek. Küçük ve tatlı İtalyan köylerindeki savaşlar gerçekten çok güzel ve gerçekçi. Rengarenk evler arasında tankların sebep olduğu yıkımlar, yıkık dökük evlerde saklanan sniper’lardan saklanma çabası, hava saldırıları ile tozu dumana katmak… Gerçekten sinematik bir tecrübe diyebilirim.

Daha önce de belirttiğim gibi İtalya cephesinde, Kuzey Afrika’da olduğu gibi motamot bir hikaye anlatımı söz konusu değil. Burada hikaye tamamen interaktif ilerliyor; ki bana kalırsa bu daha doğru bir tercih olmuş. Hareketlerimizin sonuçlarına göre hikaye değişiyor ve gelişiyor, bu da oyuna fena olmayan bir dinamizm katıyor.

Demek sen yeni nesilsin ha?

Gelelim grafiklere… CoH 3, devrimsel nitelikte bir grafik şöleni sunmasa da, bana kalırsa GZS türü için gayet yeterli grafiklere sahip. Hareket animasyonları da yeterlinin ötesinde. Askerlerimiz siperlerin üzerinden atlarken ya da tanklar çeşitli engelleri parçalarken gayet tatmin edici görseller elde edebiliyoruz. Ama ne yazık ki oyunun tamamı için bu durum geçerli değil. Ufak tefek grafiksel hatalar da yok değil. Yer yer askerlerimiz kayboluyor, binalar caart diye yıkılıyor, kaplamalar geç yükleniyor… Ama yine de genel olarak ben gördüklerimden memnun kaldım diyebilirim. Ha, daha iyi olabilir miydi? Elbette olabilirdi. Şu haliyle, 2023 yapımı bir oyun demek biraz güç gibi dursa da, “bu nasıl grafik kardeşim, bir önceki jenerasyonun oyunu gibi” şeklinde ağır eleştirileri hak ettiğini söylemek de zor.

Fena olmayan grafikler, CoH serisinde alışık olmadığımız kadar renkli haritalarla birleşince keyifli bir yapı da çıkıyor ortaya. Tabii İtalya ve Afrika’nın bu renkli yapısı, 2. Dünya Savaşı’nda görmeye alıştığımız soğuk ve karamsar atmosfere ne kadar yakışıyor tartışılabilir; ama sonuç olarak oyunun geçtiği yerlerin yapısı bir yandan da böyle bir tasarım gerektirdiği için, bunun eleştirecek bir konu olmadığını düşünüyorum. Önceki oyunlar kadar ağır ve oturaklı bir atmosferin bizi karşılamadığını bilerek oyunun başına oturmak gerekiyor.

Bunların dışında, kontrolleri ben oldukça rahat ve yeterli buldum. Birimleri kontrol etmek kolay ve rahat, ünitelerimizin yeteneklerini kullanmak gayet keyifli. Her ne kadar (şimdilik) dört ordu ve (yine şimdilik) her orduda birbirine benzer yaklaşık on civarı ünite olsa da; her birinin taksiksel avantaj ve dezavantajları olduğu için yeteri kadar derinlik olduğunu söyleyebilirim.

Taktik üretimi konusunda, CoH 3, selefinin şöhretini sürdürmeyi başarıyor. Birçok farklı etmeni, farklı şekilde düşünmek ve stratejimizi ona göre kurmak zorunda kalıyoruz. Düşman köprünün ardındaysa köprüyü havaya uçurup işleri zorlaştırabilirsiniz. Düşman sizden daha yukarıda konuşlanmışsa birimlerinizi düşmanın arkasından dolaşıp yukarı tırmanacak şekilde yönetebilirsiniz. Düşman tanklar ile taarruza geçiyorsa tanksavar birimlerinizi stratejik olarak önemli noktalara konuşlandırıp tankların kabusu olabilirsiniz… Gördüğünüz gibi, daha onlarca konu belirtip Sun Tzu gibi ahkam kesebilirim, çünkü CoH 3 bunların hepsini düşünüp uygulamaya koymanıza izin veren bir yapıya sahip. Ara sıra ortaya çıkan teknik hatalar taktiksel derinliği baltalıyor olsa da, genel olarak bolca taktik kurmaya müsait bir oyun var elimizde.

Bu arada oyuna dair çok hoş bir detay daha var: oyunda Türkçe dil desteği de mevcut. CoH 2’nin Türkiye’de de çok popüler olduğu gerçeği sonunda fark edilmiş olacak ki, yeni oyun doğrudan Türkçe desteği ile geldi. Hikaye yalandan olduğu için hikaye takibi açısından çok bir faydası olmasa da; oyunu öğrenmek ve birimlerin yeteneklerini kolayca keşfedebilmek için kolaylık sağladığı bir gerçek.

Tek tabanca nereye kadar…

Gelelim çok oyunculu tarafa… Malumunuz CoH, uzun vadede çok oyunculu tarafıyla parlayan bir yapım oldu her zaman. Üçüncü oyunda da gelenek bozulmuyor ve keyifli bir çok oyunculu oyun tecrübesi görüyoruz. Her ordunun kendi birimlerinin çeşitli karakteristik özellikleri, çok oyunculu modda parıl parıl parlıyor. Güç dengesi de genel olarak yerli yerinde. Şimdilik on küsür haritadan ibaret bir çeşitlilik olsa da, gelecekte birçok güncelleme ve DLC ile birçok yenilik geleceğini tahmin etmek zor değil.

Dengeli dağılım, yalnızca ordu-birim bazında değil, oyuncuların eşleştirilmesi bakımından da başarılı. Starcraft’ta olduğu gibi dokuz yaşındaki Koreli çocuklar tarafından darmaduman edildiğimi hiç hissetmedim. Dengeli yapı, sizi oyuna daha da bağlıyor ve bu sayede oyun artılar hanesi bir puan daha çakıveriyor.

Savaş Sonucu: “Meh”

Tüm bu saydığım hususlar CoH 3’ü iyi bir oyun yapmaya yetse de, selefi CoH 2’nin uyandırdığı heyecanı uyandıramadığını da gösteriyor aslında. Elimizde çeşitli teknik hatalardan ve yanlış tercihlerden dolayı sarsılıp duran bir yapım var. Fakat oyun bu haliyle de gayet keyifli. Hatta siz bu satırları okurken, oyuna gayet büyük bir güncelleme gelmiş olacak ve belki de yukarıda saydığım negatif hususların bir kısmı ortadan kalkacak. Sadece… Relic’in daha iyisini yapılabileceğini bilmek birazcık üzüyor, o kadar.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız! 

Octopath Traveler II – İnceleme

Sekizli Masa’da işler yolunda…

İnsan yaşlandığını en çok evvelce oynadığımız oyunların ne kadar özel olduklarını anlatırken hissediyor. Son model işlemcilerin, yapay zekâ takviyeli ekran kartlarının yokluğunu hayal gücümüz kapatıyordu. Karakterlerin fotoğrafları ve en fazla 3 satırlık metin alanlarının gerisinde o kadar macera, trajedi ve yiğitlikler yaşandı ki bu biçim oyunları çağdaşlaştırıp sunmak için bile pek çok AAA stüdyosunu gölgede bırakacak derecede güçlü takımlar gerekirdi. Octopath Traveler’ı birinci çıktığında bilhassa kartlaşmış oyuncuların beğenip kültleştirmesi o yüzden büyük bir sürpriz olmasa gerek. Oyun 90’lı yılların pikselli görsellerini, çağdaş ışıklandırmalarla birleştiriyor ve bunu devasa kentler ve büyük alanlar yaratmak için kullanıyordu. Bu sayede sekiz karakter ve farklı hikayenin bir ortaya geldiği epik bir macera yaratmak göreli olarak küçük bir takımla mümkün oldu.

Peki Octopath Traveler mükemmel bir oyun muydu? Mutlaka hayır. 8 farklı karakterin tamamı ana karakter oldukları hissini uyandırmıyordu. Ortada birleşen ana öykü de bence her kahramanın potansiyelini kullanmaktan uzaktı. Dövüşlerin dengesizliğinden ve açık dünya içeriğinin sonlu olmasından bahsetmiyorum bile. Pekala eksiksiz olmayan bir birinci oyun neden beni Octopath Traveler 2 fikri için bu kadar heyecanlandırdı? Zira ortada süper bir potansiyel var. Bu oyundan dersler çıkartarak kıssaların iç içe geçtiği, her karakterin daha manalı hale geldiği muazzam bir öykü yaratmak pek mümkün. Kahramanların geçmişlerine nazaran birbirleriyle zıtlaştıkları farklı tahlillerin olduğu yan misyonlar ve her karakterin avantajlarının kullanıldığı kuvvetli savaşlar derken bence gerçek yapılmış bir Octopath Traveler 2’nin gelmiş geçmiş en düzgün J-RYO’lardan biri olma potansiyeli vardı.

Hepimiz birimiz için

Serinin yeni oyununun bu potansiyele erişip erişemediği kestirim edebileceğiniz üzere bu incelemenin konusu olacak. Esasen birinci oyundaki doğruları kopyalasa bile elimizde hayli sağlam bir oyun oluyor. Octopath Traveler 2, birebir halefi üzere toplamda farklı hayalleri olan sekiz ana karakterin tek bir öyküde toplandığı bir oyun. Kahramanlarımızın hepsinin çok büyük amaçları ve maksatları yok. Sakar dansçı Agnea’nın amacı dünyanın her sahnesinde şovlar yapmış bir “süper yıldız” olmak; şifacı Castti ise unuttuğu geçmişini hatırlamanın peşinde. Elbette kaybettiği krallığı geri almaya çalışan samurai Hikari ve yarı vakitli dedektif olarak çalışan rahip Temenos üzere hikayesi çok dallanıp budaklanan karakterler de var.

Hikâye olarak kimileri başından sonuna kadar epik olaylar örgüsü içinde ilerlese de bütün senaryolar ne yazık ki serinin bu oyununda da denk sayılmaz. Hikari ile başlar başlamaz kendinizi yüzlerce askerin içinde olduğu bir epik savaşın içinde buluyorsunuz mesela. Agnea’nın macerasında ise 10-15 dakika, yapacağı dans gösterisine yardım edecek yandaşlar aramakla uğraşıyorsunuz. Kulağa çok heyecanlı gelmiyor değil mi? Zira değil. Tekrar de bütün öyküler bir mühlet sonra yan vazifelere dönüşüp, ana ve daha büyük kıssaya bağlandıkları için bu durumu affedilebilir olarak görüyorum.

Karakterleri özgün kılan tek şey kıssaları değil. Hepsinin hem savaşırken hem de dünyada kullanabildikleri özgün yetenekleri var. Örneğin Hikari gündüzleri denk geldiği sıradan karakterleri düelloya davet ederek bayıltabiliyor. Bu halde hem o karakterin yeteneğini öğrenme bahtı yakalıyorsunuz hem de kapıları bloke eden müdafaaları ortadan kaldırmak mümkün oluyor. Vakti geceye çevirdiğinizdeyse değişik bir yeteneğe sahip oluyor ve sıradan karakterlere para dağıtarak kıymetli bilgiler elde edebiliyor. Rastgele yapıldığında çok değerli tüyolar gelmese de yan vazifeleri tamamlarken hayati olabiliyor. Tekrar misal bir ıstıraba parmak basacak olursak bu yeteneklerin hepsi çok özgün sayılmaz. Örneğin bu rüşvetle bilgi alma marifetini şifacı Castti birebir karakterlere ilaç vererek farklı bir halde de tamamlayabiliyor. Kimi karakterlerin partiye dahil edilmediği senaryolarda birbirlerinin alternatifi olmaları için yapılmış muhakkak ki fakat bütün karakterleri yanınıza kattığınız durumlarda özgünlüğünü yitiriyor bu sefer de. Yeniden de nihayetinde bu yetenekleri yan vazifeleri tamamlarken çokça kullanacaksınız. Octopath Traveler’da gece gündüz döngüsünü tek tuşla değiştirmek mümkün. Bu sayede birebir ortamlarda farklı olaylara denk gelebiliyorsunuz. Örneğin hırsızların geceleri başında müdafaa koyarak kapattıkları bir kapıyı gündüz anahtarı bularak açmak mümkün. Dilerseniz hiç uğraşmayıp kapıdaki müdafaayı da Avcı Ochette yahut Samuray İkari ile dövebilirsiniz de alışılmış. İki yaklaşım da teknik olarak hakikat, vazife tamamlandığı sürece farklı sonuçlar doğurmuyor.

Savaşarak ayrıldık

Oyunun savaş sistemiyse büyük oranda Octopath Traveler ile tıpkı. Sıra tabanlı dövüşlerde nerede ve nasıl saldırdığınız kıymet taşıyor. Her düşmanın zayıf olduğu elementler var. Karşınıza devasa bir domuz çıkarsa ona farklı silahlarla saldırarak neye zayıf olduğunu anlamanız gerekiyor. Düşmanlara zayıf olduğu silah ve elementlerle hasar verdiğinizde afallamalarını ve hücum sıralarını kaçırmalarını sağlamak mümkün. Ayrıyeten sersemledikleri vakitlerde fazladan hasar da alıyorlar. Her ne kadar kulağa ziyadesiyle cazip gelse de bilhassa kısım sonu canavarlarını daima sersemletmek yerine güçlü akınlarından evvel etkisiz hale getirmek ve zayıflatmak daha cazip oluyor bu ortada; belirtmeden geçmeyeyim. Sersemletme konusunda boost sistemi de çok işe yarıyor. Oyunda çeşitler geçtikçe dolan boost puanlarıyla tıpkı saldırıyı üç kereye kadar yapmak mümkün. Örneğin 6 “kalkanı” olan bir düşmanı sersemletmek için ikili kılıç saldırısını boostlayarak üç kez yapmak kâfi olabiliyor. Oyuna eklenen yeni özellikse Latent Power olmuş. Hasar aldığınızda ve verdiğinizde, hakikat yetenekleri kullandığınızda yahut özel eşyalar sayesinde Latent Power’ınızı doldurabiliyorsunuz. Her karakterin kendi iç gücü var ve bunlardan kimileri öbür karakterleri güçlendirirken, direkt çok güçlü taarruzlar yapan güçler de mevcut. Tıpkı birinci oyundaki üzere dövüşler kolay değil ancak hakikat vakitte akla yatkın ataklar yaparak yenemeyeceğiniz düşman da neredeyse yok.

Savaşlar ve açık dünya klasik bir J-RYO başında işliyor. Kentlerde güvendesiniz lakin kent dışında gezerken bir anda kendinizi açılan savaş ekranında bulmanız mümkün. Bu sebeple teknik olarak dünyayı serbestçe gezmenize imkân olsa da aslında her yer girilebilir sayılmaz. Level 13’lük bir partiyle 20. düzey bir alana girerseniz, çok ancak çok yüksek ihtimalle ikinci cinse gelmeden partinizin birçoklarını kaybedebilirsiniz. Bu durumun tahlili de bol bol gezerek güçlenmekten geçiyor. Yetenekler kullanarak yerleşkelerdeki karakterlerin eşyalarını “almak”, rastgele oluşan savaşlara girerek karakterlere düzey kasmak ilerlemek için pek kâfi tahliller. Bilhassa sizi kilitleyen bir düşman varsa biraz gezip kahramanlarınızı güçlendirmekte utanılacak bir şey yok. Açık dünyada kimi bölgelerin erişilebilir olmaması çok önemli bir sorun değil zira her alanda çok sayıda kapalı zindan, hazine sandıklarıyla dolu alternatif rotalar ve bulmacalar var.

Yol – yemek dahil yan meslek

Aynı birinci oyundaki üzere meslek sistemi de oyundaki yerini koruyor. Karakterlerin başlangıç mesleklerine ek olarak yan mesleklere geçmek de mümkün. Bunların kimilerini oyunun sonlarına kadar açamıyorsunuz fakat tamamı ziyadesiyle güçlü ve oyun stilini değiştirebiliyor. Tüccar Partito, savaşlarda başta etkisiz bir karakterken ikinci meslek olarak Arcanist aldığında yüksek manası sayesinde tam bir canavara dönüşebiliyor mesela.

Oyunda bence hala çok güzel çalışmayan mekaniklerin başında misyonlar geliyor. Kimi vazifeler birebir kent içinde rahatlıkla tamamlanabilse de kimilerini tamamlamak için sahiden müneccim olmak gerekiyor. Örneğin bir deniz fenerinin tabanında babasını bekleyen bir karakter gördüğünüzde bunun hakkında fazla düşünmüyorsunuz. Kentte birkaç kişi bu karakterden haberdar olsa da kimse babasının kim olduğunu bilmiyor ve öykü ilerlemiyor. Ortadan saatler geçtikten sonra oğluyla ilgili söylenen bir karaktere denk geliyorsunuz lakin adam size asla beni oğluma götür falan da demiyor. Olur da akıl ederseniz Agnea yahut benzeri özelliğe sahip bir öteki karakterle onu partinize katıp oğlanın yanına dönebiliyorsunuz. Karakterler bir ortaya geldiklerinde öykülerini kalan kısımlarını anlatıyorlar. Şahsen hatırlamam gereken karakterler ve diyaloglar yerine daha pak bir vazife sistemini ve bir misyon defteri olmasını tercih ederdim. Hayatın sıkıntıları ve onca işin gücün ortasında bir de Octopath Traveler 2’deki yan karakterlerin soy ağacını ve sıkıntılarını hatırlamaya çalışmak yorucu olabiliyor zira.

İlk oyundaki en kıymetli tenkitlerden biri sekiz karakterin kıssa boyunca fazla etkileşime girmemeleri ve birbirlerinden habersiz oldukları hissini vermeleriydi. Oyunda bu sorun hala devam ediyor. Ortam biraz daha Dungeons & Dragons başında, değerli kararlarda birbirleriyle çelişen ve hatta çatışan hayata bakış açıları farklı karakterlerle dolu olsaydı bence daha yeterli çalışırdı. Karakterler ortasındaki diyaloglar birincisine kıyasla bir tık daha fazla olsa da hala kâfi değil. Oyuna Crossed Paths isimli iki karakterin birlikte ilerlettiği yan kıssalar eklenmiş. Bunların kimilerini açmak için farklı karakterlerin öykülerini ilerletmek kâfi oluyor. Bu yan öyküler değişik ve eğlenceli olsalar da karakterler ortasında bir bağ oluştuğunu ana öykü dahilinde hissettiremiyorlar. Octopath Traveler 2’ye daha fazla diyalog ve kahramanlar ortası etkileşim gerektiğini düşünüyorum. Neredeyse tamamı bıcır bıcır uygunluk timsali olan tiplerle kıssa bir müddet sonra monotonlaşmaya başlıyor zira.

Yazdığım incelemeden birkaç adım geri atıp, büyük resme bakmam gerekirse bana nazaran Octopath Traveler 2 beklentilerimi tam manasıyla karşılayamadı. Bunun nedeni oyunun makus olması değil de birinci oyunun üzerine yapılan eklemelerin tam manasıyla oyunun gereksinimi olan değişiklikler olmamasından kaynaklanıyor. Octopath Traveler’ın harika formülüyle uygun bir oyun çıkarmak sıkıntı değil lakin hakikat yaklaşımla Square Enix’in elinde yeni bir Chrono Trigger olabilirdi. Şayet düzgün ve kısmen eski üslup bir J-RYO arıyorsanız bence şu ortalar Octopath Traveler 2’den daha yeterli bir alternatif yok. Lakin bu oyunun potansiyelini vazife rakip üretimciler bu sahayı uzun mühlet boş bırakmazlar diye düşünüyorum. Oyun beni eğlenceli karakterleri, şiddetli dövüşleri ve çokça içeriğiyle tatmin etmeyi başardı. Keşke “Şu yetenekli fakat ders çalışmayan çocuk” gücünü de üzerinden atabilseydi.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet isimli bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir adedidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, emniyetli ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en kıymetli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan karşılaşmaları üyeler bir fiyata katlanmadan istedikleri vakit takip edebiliyor. Böylelikle hem heyecanlı hem de çıkarlı bir bahis tecrübesi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol üzere tanınan spor kollarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için yalnızca siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız kafidir.

Prizmabet ayrıyeten üyelerine bol ölçüde bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te birinci üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu üzere farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve çıkarınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim koşulları da hayli makul düzeydedir.

Prizmabet para yatırma ve çekme süreçleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin üzere farklı usullerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme süreçleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa müddette hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme süreçlerinde rastgele bir komite yahut kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı dayanak hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı takviye takımı sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun yahut teklifinizi iletebilir ve anında tahlil bulabilirsiniz. Prizmabet canlı dayanak grubu profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en yeterli bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de çıkarlı bir bahis tecrübesi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için yeni giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız! 

Like a Dragon: Ishin! – İnceleme

Herkes Ishin’e Baksın

Yakuza serisinin şöhreti biraz geç yaşta yakaladığını söylemek yanlış olmaz. 2005 yılında Playstation 2’de başlayan seri nispeten ufak lakin devamını da getirecek kadar bir hayran kitlesine sahip olsa da majör serilerle rekabet edebilmekten biraz uzaktı. Ama ben de dahil serinin birden fazla hayranı tarafından serinin en uygunu olarak gösterilen Yakuza 0’ın çıkışı ile işler değişmeye başladı, çabucak akabinde gelen Kiwami’lerin de başarısıyla birlikte seri süratle şöhret basamaklarını tırmanmaya başladı. Günümüze gelindiğinde de artık milyonlarca hayranı olan, etkinliklerde sanki yeni oyunları, ya da yan oyunları duyurulur mu diye yolunu gözlediğimiz bir seriye dönüştü Yakuza.

Tabi serinin bu geç yaşta gelen şöhreti Sega’nın vaktinde “Ya bunu Batılılar oynamaz” kanısıyla Japonya’ya hapsettiği oyunlarını da tekrar gözden geçirtmeye itti. Bunun sonucu olarak da aslında 2014 yılında yalnızca Japonya’ya çıkan, serinin feodal Japonya periyodunda geçen yan oyunu Ishin de özgün çıkışından tam 9 sene sonra nihayet Batı topraklarına geldi. Hem de remake olarak! Büyük bir Japon kültürü hayranı olarak da mecmuada yaptığımız kanlı düellolar sonucu incelemesi çok şükür bana düştü.

Biliyorum, Ishin Ishin’e sığmıyor

Like A Dragon: Ishin, Japonya’nın yavaş yavaş Batılaşmaya kapılarını açtığı 1860’ler Japonya’sında geçiyor. Bu Batılılaşmanın sonucu olarak ülke feodal Japonya periyodundan kalma, militarist ve klasik yapısını korumak isteyen Shogun ve ülkeyi artık Batılılaştırmak isteyen merkezi İmparator hükümeti ortasında ikiye bölünmüş durumda. Baş karakterimiz, yüzünden sesine kadar Kazuma Kiryu’nun kopyası olan Ryoma da İmparatorun sadık takipçileri ortasında. Lakin kendisini evlat edinen babasının gözlerinin önünde bir suikaste kurban gitmesinin akabinde kendini Kyoto’ya atıyor ve babasının katillerini bulmak üzere zıt görüşlü Shinsengumi’nin ortasına sızmaya çalışıyor. Mevzumuz spoiler vermeden en özetlenebilecek haliyle bu formda.

Kurgu bahsettiğim halde Meiji periyodu Japonya’sına ilişkin olsa da Ishin oynanış açısından katıksız bir Yakuza oyunu. Kyoto sokaklarında dolaşıyor, birbirinden enteresan pek çok yan vazife yapıyor, müşterilere Udon servisinden tutun da Buyo dansına kadar sayısız küçük oyun oynayabiliyoruz. Oyunun gerçek keyfi yalnızca bir hikayeyi takip etmekten çok hikayeyi unutturacak kadar yan etkinliklerle uğraşmaktan geçiyor yeniden yani. Bu esnada karşılaşacağınız birbirinden absürt olaylar ve tipler de (kocası 1 yıldır kent dışında olduğu için sizden her seferinde patlıcan, salatalık, havuç üzere sebzeler getirmenizi isteyen seksi abla gibi) gayreti.

Sağlığınız için, bol bol su Ishin

Oyundaki en büyük yenilik, benim “Sevap Puanları” diye çevirmeyi bilhassa tercih ettiğim Virtue Point sistemi. Bu sistemde lokal halka yardım ederek, esnafla dostluk kurarak, achievement’lara benzeri formda “100 tane domates yetiştir” üzere gayeleri tamamlayarak ya da yalnızca 20 km koşarak farkında bile olmadan çeşitli biçimlerde sevap puanları toplayabiliyorsunuz. Bu sevap puanlarını kullanarak da kestirim edebileceğiniz üzere Ryoma’nın yeteneklerini ya da çiftliğini geliştirebiliyor (çiftlik kısmına birazdan bilhassa değineceğim), hatta ilerleyen kısımlarda direkt olarak başka dükkanlarda satılmayan eserleri almakta kullanabiliyorsunuz. Siz ana hikayeye odaklanmak isteseniz de oyun sizi bir nevi sevap puanları kazanmaya itiyor yani.

Oyunun savaş sistemine geçecek olursak kullanabileceğiniz 4 farklı biçim var: Klasik Yakuza’daki yumruk yumruğa oynanışa yakın, ancak biraz daha kontra ve parry odaklı Brawler, tabanca kullanarak düşmanlara aralı akınlar yapabileceğiniz Gunfighter, bir samuray oyunundan bekleyeceğiniz formda katana kullandığınız Swordsman ve daha çok kalabalık kümeleri dağıtmak için kullanabileceğiniz, kılıç – silah kombosu kullanan Wild Dancer şekilleri. Bu usulleri ne sıklıkta kullandığınıza bağlı olarak da teknik puanları topluyor, kullandığınız tarzı yeni teknikler ve Heat Action’lar açarak daha da geliştirebiliyorsunuz. Can barınızı genişletmeniz de bu teknik ağaçlarında puan harcamanıza bağlı bu ortada. Ben oyunun başlarında yüklü olarak Wild Dancer ve Gunfighter kullansam da oyun ilerledikçe Swordsman biçimine kaydım. Brawler ise benim yeteneklerim için bir tık daha güç geldi açıkçası.

Çiftliğime Ishin’iz Düşerse Beklerim

Ishin’de tüm Yakuza serisinde olduğu üzere balıkçılıktan tutun da mahjong, kumar, karaoke, tavuk yarışları bahisleri üzere vaktinizi gömebileceğiniz pek çok yan oyun var. Fakat yeniden her Yakuza oyununda olduğu üzere 2 tanesi oyunda değerli bir yere sahip. Bunlardan birincisi bir çiftliği yönettiğiniz Another Life oyunu. Another Life’te size verilen çiftliğe istediğiniz üzere zerzevat takım yetiştirebiliyor, çiftliğinizi sevap puanları harcayarak geliştirebiliyor (tarlayı büyütme, hasat mühletini kısaltma, eser çeşitliliğini arttırma), kedi, köpek, tavuk bakabiliyor, mutfağında yemek yapabiliyoruz (yemekleri de doğrama, ateş közleme, gerçek ölçüde sake koyma üzere küçük oyunlarla yapıyoruz bu arada). Lakin en değerlisi de yetiştirdiğimiz zerzevatları, yaptığımız yemekleri ve yakaladığımız balıkları bu oyunda bize gelen siparişler üzerinden satabiliyoruz ki oyundaki en önemli gelir kaynağınız da tam olarak burası. Bilhassa Haruko’nun 100 ryo’luk kirasını ödemek ya da kıymetli silah geliştirmelerini yapmak istiyorsanız Another Life’ta vakit harcamanız gerekiyor. Lakin şunu da belirtmeliyim ki ben Another Life kısmından hiç ummadığım kadar keyif aldım, bayağı bir vakit da gömdüm. Yakuza tarihindeki en sevdiğim yan oyunlardan birisi oldu diyebilirim. Hatta ben işteyken eşim de konsolun başına oturup saatlerce zerzevat yetiştirip yuvamıza bol bol para getirdi sağ olsun, onu bile bayağı sardı yani.

Diğer büyük yan oyunumuz ise Shinsengumi’ye katıldıktan sonra 5. Kısımda açılan Battle Dungeon modu. Burada da bir Shinsengumi üyesi olarak Kyoto etrafındaki pek çok makus olaya şahsen müdahale ederek asayişi sağlıyoruz. Bunun için farklı birlikler kurarak vazifelere çıkıyor, bu birliklere ilişkin karakter kartları bize yeni yetenekler ve geliştirmeler sağlıyor, bu yetenekleri kullanarak da suçlularla savaşıyor ya da birtakım eşyaları bulmak üzere misyonlara çıkıyoruz. Bu esnada kullandığımız karakter kartları da düzey atlıyor tabi. Ancak Battle Dungeon modu oyundaki standart savaş modundan da çok da farklı bir şey olmadığı için beni biraz hayal kırıklığına uğrattı açıkçası. Gruplara yalnızca komuta ettiğimiz, kolay düzeyde olsa da bir taktik oyunu çok daha uygun olurdu bence. Lakin yeniden silah ve zırh geliştirmeleri için kıymetli materyaller de çoklukla Battle Dungeon’lardaki zindanlarda çıkıyor. O yüzden bu moda da biraz vakit ayırmakta yarar var.

Ishin’inize Sinsin

Yukarıda açıkladığım halde oyunun savaşları, yan oyunları ve mizah duygusu oldukça keyifli. Lakin beni Ishin’de en keyifli eden şey devrin Japonya’sına ilişkin bir bölgede istediğimiz formda gezebilmek, hayat üslubunu gözlemleyebilmek, daha doğrusu o devri bir nebze olsa da deneyim edebilmek oldu. Klâsik Buyo dansı yapmak ya da karaoke barda samuray marşları söylemek beni mest etti diyebilirim. Tıpkı halde oyunun geçtiği Kyoto ve Gion bölgesi gerçekte olduğu üzere birebir aktarılmış ve bu bölgeleri gerçek hayatta da görme talihine erişmiş birisi olarak oyunda da görmek tekrar gitmişim üzere hissetmemi sağladı. Keza Yakuza oyunlarında da yalnızca isimleri farklı olup birebir aktarılan Dotonbori (Sotenbori) ve Kabukicho (Kamurocho) bölgelerini görmekten de birebir halde büyük keyif almıştım. Bir Japon kültürü hayranı olarak Yakuza serisinin bu istikametine nitekim bayılıyorum.

Ishin’in yeni bir oyundan çok remake olduğunu tekrar hatırlatmakta yarar var bu ortada. Ancak oyun PS4’ün çıkış oyunlarından biri olduğu için İngilizce dayanağı haricinde çok da büyük yenilikler içermiyor aslında. Kimi değerli karakterlere ilişkin modeller serinin tarihindeki kıymetli karakterlerin yüzleri ve sesleriyle değiştirilmiş mesela (Saji’nin Goro Majima olması gibi). Karaoke için yeni kesimler da eklenmiş ki müjdemi vereyim, bu yeni eklenen müzikler ortasında Baka Mitai de var. Grafiklerin de biraz elden geçirildiği söyleniyor ancak birtakım sıradan karakterlere ilişkin modellemeler PS3 devrine ilişkin üzere göründü bana. Ayrıyeten ben pek sorun etmesem de oyun bariz biçimde PS4 üzerinde kasıyor ki adamlar da bunu fark etmiş olacak, grafik ve performans modu olarak iki seçenek koymuşlar. Buna karşın kare sayısı bazen benim bile inkar edemeyeceğim düzeyde düşüyor ya da haritada ilerlerken bir anda kısa bir yükleme sekansı ile karşılaşabiliyorsunuz, bilhassa de koşarsanız. GTA 5 ya da Ghost of Tsushima üzere devasa haritalara sahip oyunlarda bile bu türlü problemlere pek rastlamazken Ishin’de olması bana biraz garip geldi açıkçası.

Grafik ve gözümü oymadığı sürece performans yanlışlarına çok da takılmayan biri olarak Ishin’e dair tek büyük düşüncem oyunun oldukça geç açılması oldu. Oyunun oyuncuyu başında tutacak yan etkinliklerle birlikte açılması neredeyse 10 saati buluyor ve bu bence oldukça uzun bir mühlet. Sabır katsayısı düşük ve Yakuza serisini denemek isteyecek pek çok oyuncu oyunun gerçek hoşluklarını görmeden havlu atabilir ki bu çağdaş oyunların en yaygın sorunlarından biri bence. İşten gelip yorgun argın 1-2 saat keyifle oyun oynamak isteyen oyunculardan her oyun için en az 10 saat sabretmesini beklemek çok da mantıklı bir iş değil.

Nihayetinde özetleyecek olursak Ishin benim çok keyif aldığım, 40 saatten fazla oynamama karşın başına her seferinde keyifle oturduğum bir oyun oldu. İçerdiği samuray Japonya’sı sosu da benim üzere bir Japon kültürü hayranı için bulunmaz nimet (benzer hisleri Way of the Samurai serisinde de yaşamıştım). Yakuza serisininin en uygun oyunları ortasında olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Lakin Yakuza serisinin Dragon Quest’e emsal formda gelenekçi ve pek de değişmeyen bir seri olduğunu tekrar hatırlatmakta yarar var. Karakterler ve yerleri haricinde oynanış spin-off’lar da dahil neredeyse 20 yıldır birebir tıpkı (Yakuza: Like a Dragon’u bunun dışında tutuyorum). Farklı heyecanlar arıyorsanız Ishin size doğal olarak beklediğinizi vermeyecektir yani. Ancak bildiğiniz ve sevdiğiniz Yakuza ruhunu arıyor, bir de üzerine çokça sake dökmek istiyorsanız katiyen yanlışsız yerdesiniz.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet isimli bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir adedidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, sağlam ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en kıymetli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan karşılaşmaları üyeler bir fiyata katlanmadan istedikleri vakit takip edebiliyor. Böylelikle hem heyecanlı hem de yararlı bir bahis tecrübesi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol üzere tanınan spor kollarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için yalnızca siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız kafidir.

Prizmabet ayrıyeten üyelerine bol ölçüde bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te birinci üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu üzere farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve çıkarınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim kaideleri da epey makul düzeydedir.

Prizmabet para yatırma ve çekme süreçleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin üzere farklı metotlarla para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme süreçleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa müddette hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme süreçlerinde rastgele bir kurul yahut kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı takviye hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı takviye takımı sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun yahut teklifinizi iletebilir ve anında tahlil bulabilirsiniz. Prizmabet canlı dayanak grubu profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en âlâ bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de yararlı bir bahis tecrübesi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için şimdiki giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız! 

Dark and Darker Cephesinde Neler Oluyor?

Delilleri masaya yatırdık

İnternetin “doğru ve yanlış” algımızı değiştirdiğine inanıyorum. Çünkü her gün bir durum hakkında fikrimizi değiştirebilecek yeni detaylar öğrenebiliyor ve kısa sürede fikrimizi değiştirebiliyoruz. Bugün sizlerle paylaşacağımız hikayede de kararı size, yani okuyucularımıza bırakacağız…

Son dönemlerde “extraction” tabanlı oyunların trendlere girdiğini görüyoruz. Escape From Tarkov ile başlayan bu ilginç furya, şu sıralarda Call of Duty’nin DMC modu ile pek çok oyuna sıçramış durumda. Bugünkü konumuzun öznesi olan Dark and Darker da bu oyunlardan biri.

Dark and Darker, muadillerinin aksine çok daha farklı bir temayı konu alıyor. Fantastik bir orta çağ döneminde geçen bu oyun, farklı sınıfları sayesinde eğlenceli bir oynanış sunuyor. Henüz beta sürecinde olan oyun pek çok kişi tarafından beğenilmiş olsa da şu anda Steam üzerinden kaldırılmış durumda. Bugün de bu ilginç kararın arkasındaki şeylere değinecek ve oyun dünyasının balta girmemiş bölgelerine doğru yolculuğa çıkacağız…

Dark and Darker Nedir?

Daha önce de değindiğim gibi Dark and Darker temelinde “extraction” tabanlı bir oyun. Tam olarak Türkçesini belirleyemediğim için kendilerine yazının geri kalanında “kaçış oyunu” diye hitap edeceğim, şimdiden söylemiş olayım.

Dark and Darker içerisinde hedefiniz, seçtiğiniz karakterinizle belirlenen haritadaki yapay zeka düşmanları katlederek, loot toplayarak ve diğer oyuncuları egale ederek çıkışa gidebilmek. Orta çağ temasındaki oyunda seçebileceğiniz farklı sınıflar olduğu gibi, kullanmanız gereken yetenekler ve iksirler gibi pek çok detay bulunuyor. Zaten oyunun sunduğu bu çeşitlilik henüz beta sürecinde bile ilgileri üzerine çekmesine sebep olmuştu.

Oyunu dikkat çekici kılan bir diğer detay ise zindanların daha da derinine inebilmeniz. Örneğin mavi portallar sizi oyundan dışarı atarken, kırmızı türevlerine girerek zindanın bir üst seviyesine geçebiliyorsunuz. Bu noktada yapay zeka rakipleriniz çok daha güçlü hale geliyor olsa da, daha fazla loot’a erişebilme şansına ulaşıyorsunuz. Bu da risk ve ödül sistemini güçlendiriyor.

Lakin bugün konumuz oyunun oynanışı ya da mekanikleri ile ilgili değil. Bugün sizlere, ilginç bir telif savaşının detaylarını inceleyeceğiz.

Her Şeyin Düştüğü O Gün

Beta süreci oldukça iyi geçen Dark and Darker’ın geliştiricisi Ironmace, Şubat ayında resmi Discord hesaplarından bir takım sorunlara cevap veren duyuru yayınladı. Bu duyuruda “iddiaları reddediyoruz” ifadeleri dikkat çekerken, oyuncular durumun ne olduğunu anlamaya çalışmıştı.

Gelin birlikte o güne geri dönelim…

Koreli bir geliştirici olan Ironmace, rakibi sayılabilecek Nexon tarafından suçlanmaya başladı. Nexon’un iddialarına göre Dark and Darker, kendilerine ait bir projenin kodlarının çalınması ile oluşturulmuştu. “P3” isimli bu projenin görüntülerini yayınlayan Nexon, Ironmace’in oyunu ile olan benzerlikleri göz önüne serdi.

P3’e Ait Görüntü

Açıkçası, evet, durum gerçekten kötü görünüyor. P3 ve Dark and Darker’ı yan yan koyduğumuzda, en azından statik görüntülerde, benzerlikler net şekilde görülebiliyor. Hatta resmi kayıtlara göre P3’ün tanıtımı, Dark and Darker’dan birkaç ay önce gerçekleştirilmiş.

Dark And Darker

Nexon, P3’ü “FPS, orta çağ temalı PvPvE” olarak tanımlıyor. Bu da direkt olarak Dark and Darker’ı tanımlıyor…

Bir diğer ilginç detay ise P3 projesinde görev alan iki isim: Ju-Hyun Choi ve Terence Park. Choi, P3’ün proje lideri iken henüz oyun tanıtılmadan şirketten kovuluyor. 2021 yılının yaz aylarına kadar Nexon’un “Oyun Geliştirme Müdürü” olan Terence Park ise, işten kendi isteği ile ayrılıyor.

Terence Park şu anda Dark and Darker’ı geliştiren Ironmace’in CEO’su. Choi ise Dark and Darker projesinin en tepesindeki isim. Yani ortada bir şüphe olması şaşırtıcı değil.

Nexon’un iddialarına göre adı verilmeyen bir diğer eski çalışan da, kendilerine ait gizli dosyaların ve kodların sızdırılmasında rol oynamış. Bu çalışanın şu anda Ironmace bünyesinde çalışıyor olmasından ötürü, Nexon hızlı bir DMCA kararı aldırdı.

Önce ofisleri polis tarafından basılan Ironmace ekibi, stüdyoda kanıta rastlanmamasına rağmen telif nedeniyle oyunu Steam’den çekmek zorunda kaldı.

Madalyonun Öteki Yüzü

Gelin bir de terazinin karşı tarafındaki Ironmace’in iddialarına bakalım. Öncelikle DMCA kararının arkasındaki “sızıntı” bilgiler ile başlıyoruz…

Ironmace’in yaptığı resmi açıklamaya göre bu adı verilmeyen geliştirici, 2020-2021 yıllarında Nexon bünyesinde çalışmış. Bildiğiniz gibi sektörü uzaktan çalışmaya iten COVID-19 salgını da bu süreçte başlamıştı. İşte tam da bu nedenle bahsi geçen kişi, biz kendisine bundan sonra Ahmet bey diyelim, uzaktan çalışmak için Nexon’dan yazılı bir izin almış.

Bu esnada da Ahmet bey tüm gerekli bilgileri iş yerindeki bilgisayarından ofisine aktararak çalışmaya devam etmiş. İlerleyen dönemlerde bu süreçten vazgeçilmek istense de bir türlü sanal sunucu kapatılmamış ve Ahmet bey bu şekilde çalışmayı sürdürmüş.

Bu esnada şirket ile olan ilişkisi kopma noktasına gelen Ahmet bey, şirketten ayrılmak istediği zaman ise ciddi bir mobbing görmüş. İstifa kararını açıklamasının ardından Nexon tarafından atanan görevliler, kendisinin şahsi bilgilerinin olduğu bilgisayarını tepeden tırnağa incelemeye almış. Buna rağmen hiçbir sızıntı bulunamayınca, kendisi işten çıkartılmış. Değerli Ahmet’e istifa şansı bile tanımamışlar anlayacağınız…

Ironmace, tüm bu süreç boyunca geliştiricinin Nexon tarafından incelendiğinin de altını çiziyor. Yani şirkette çalışırken herhangi bir veri sızıntısı yaşanmış olsaydı, Nexon bunu yaklaşık 2 sene önce fark etmiş ve duruma müdahale etmiş olabilirdi.

Stüdyonun yanıtladığı bir diğer iddia ise oyun kodlarının çalıntı olduğu iddiası. Daha önce de belirttiğim gibi Ironmace’in stüdyosu bu konu nedeniyle polis tarafından basıldı. Fakat stüdyonun yayınladığı açıklamaya göre polisler stüdyo içerisinde herhangi çalıntı bir kod ya da asset bulamamış. Zaten ekip de oyunun tamamen Unreal Engine asset’lerinden oluştuğunu inkar etmiyor.

Evet, oyun içerisinde toplamda 1000’den fazla UE kütüphanesine ait asset kullanılmış. Hatta oyunda kullanılan tüm asset’leri tek bir belgede toplayarak internete yüklemiş Ironmace.

Şimdi Ne Olacak?

Her iki taraf da kendisinin haklı olduğunu düşünüyor. Nexon, P3 isimli projenin çalındığından emin. Ironmace ise bu iddialara kanıtlarıyla yanıt veriyor. Tabii yine de bu durum, oyunun DMCA yiyerek Steam’den kaldırılmasına engel olamıyor.

Ironmace’in iddialarına göre Nexon’un asıl hedefi, yükselişte olan stüdyonun önüne geçebilmek. Bu nedenle kısa süreli bir GoFundMe kampanyası başlatan ekip, daha sonra bu kararından vazgeçti. Peki ama Dark and Darker’a ne olacak?

Normal şartlar altında Dark and Darker’ın test sürecinin 14 Nisan itibariyle başlaması bekleniyordu. Ironmace, Discord kanalından yayınladığı açıklama ile kısa süre içerisinde bu testlerin başlayacağını açıkladı. Oyunculara da oyunun geldiğinin güvencesini verdi.

Yalnız bu durum, Dark and Darker’ın rotasını değiştirmiş gibi görünüyor. Yapılan açıklamada, normalde ücretsiz olması beklenen oyunun ücretli olabileceği belirtilmiş. Ironmace henüz kesin kararını vermemiş olsa da, Steam’deki benzer oyunların fiyatlarını yakın takibe aldığını ifade ediyor.

Bakalım bu ilginç olayın sonu nereye varacak?

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız! 

Çabucak tırnaklarınıza bakın şayet bu belirtiler varsa çok önemli bir hastalığınız olabilir

Tırnak bozulmalarının nedenleri ortasında demir eksikliğinden, kansere kadar geniş nedenler yatıyor olabilir.

Tırnak bozulmaları ekseriyetle önemli bir şeyden kaynaklanmaz. Yaygın tırnak bozulmaları tırnakların rengini yahut biçimini değiştirebilen kırılgan ve gevşek yapan meselelerdir. Tırnakların değişimi hayatımınız çeşitli periyotlarında gerçekleşebilir. Örneğin, hamilelik, yaşlılık üzere. Lakin kimi tırnak bozulmaları var ki nedenleri çok önemli hastalıkları işaret ediyor olabilir. Örneğin, tırnak üzerinde geçmeyen uzun siyah şeritler üzere. Başka yandan tırnakların kırılması ve soyulması da birtakım eksikliklerin işareti olabilir. Örneğin, demir eksikliği. Pekala hangi cins tırnak bozulması ciddiye alınmalı hangisi yalnızca kozmetik bir problemdir. Haberimizde tırnak bozulmalarının tipleri ve nedenlerinin ayrıntılarına ulaşabilirsiniz.

Öncelikle tırnaklarınız vakitle değişebilir. Bunu kabul etmekte yarar var. Örneğin;

– Yaşlandıkça kalınlaşır yahut daha kolay kırılır hale gelirler.

– Hamilelik sırasında daha sert, daha yumuşak yahut daha kırılgan hale gelirler. Fakat bebek sahibi olduktan sonraki 6 ay içinde daha sağlıklı olmaları beklenir.

– Renginde değişiklik, gevşeklik ve düşme darbelerden kaynaklanıyor olabilir. Lakin bir yaralanmadan sonra düşen tırnakların 6 ay içinde tekrar büyümesi gerekir. Ayak tırnaklarını 18 aya kadar sürebilir.

Bazı tırnak bozulmalarının nedeni ise bizlerin günlük rutinleri olabilir. Mesela elleriniz sık sık sudaysa yahut tertipli olarak paklık eserleri kullanıyorsanız. Bu tip bozulmaları lastik eldiven kullanarak önleyebilirsiniz. Tırnaklarınızı yumuşak bir tırnak fırçası ile temizleyin
tırnaklarınıza ve parmak uçlarınıza nizamlı olarak el kremi sürün. Tırnakları duştan sonra sistemli olarak kesip düzeltin.

Tırnaklar nasıl kesilmeli, tırnak bakımında yapılan yanlışlar nelerdir?

Tırnaklarınızı kenarlarından aşağıya hakikat kesmeyin. Üst kısmı düz olacak biçimde kesin. Tırnak içlerini keskin cisimlerle temizlemeyin. Bilhassa spor yaparken, parmaklarınıza dayanan ayakkabılar giymeyin. Tırnaklarınızı yahut etrafınızdaki cildi ısırarak koparmayın. Mantar oluşumlarını kesinlikle tedavi ettirin.

Tırnak kenarındaki intihaplı şiş kırmızılıklar enfeksiyon belirtisi olabilir

Tırnaklarınızın etrafındaki cilt ağrılı, kırmızı, şiş ve sıcak bir hal alıyorsa bu bir enfeksiyonun yahut iç içe geçmiş bir tırnağın belirtisi olabilir. tırnağının belirtisi olabilir. Acı ve ağrı nedeniyle tırnaklarınızı kesmekte zorlanıyorsanız kesinlikle bir uzmandan yardım alın ve antibiyotik tedavisine devam edin.

Tırnak bozulmalarının nedenleri

Çoğu tırnak sorunu şunlardan kaynaklanır:

– Yaralanmalar yahut tırnaklarınızı ısırma ve yeme

– Tırnakları sistemli kesmemek yahut açılı yanlış kesmek.

– Ellerin sık sık suda olması ve kimyasala maruz kalması.

– Tırnak mantarları

Tırnak sorunları bazen daha önemli yahut uzun vadeli bir durumun belirtisi olabilir, örneğin:

– Tırnak sedef hastalığı
– Demir eksikliği anemisi
– Trioid
– Diyabet
– Kalp, akciğer yahut karaciğer hastalığı
– Kanser

Ancak tırnaklarınızdaki bozulmalardan telaş ediyorsanız kendi kendinize teşhis koymaya çalışmayın ve hekiminize danışın.

Bazı ilaçlar ayrıyeten tırnak sorunlarına neden olabilir. Aldığınız rastgele bir ilacın yan tesirlerini denetim edin.

Tırnaklardaki beyaz lekelerin nedenleri nelerdir?

Tırnak ucu deformasyon başlangıcı, keratin hormonu yetersizliği. Ojeler, besleyici yağlar, oje sökücüler ve tırnağa temas eden başka kozmetik eserler alerjiye ve tırnakta beyaz lekeye neden olabilir. Tırnakta beyaz leke yatay şeritler halinde ise protein eksikliği kelam konusu demektir.

Tırnaklardaki siyah nokta ve şeritlerin nedenleri nelerdir?

Tırnaklardaki siyah nokta ve şeritler bir kanser belirtisi olabilir lakin her siyah oluşum kanser demek değildir. Bunun teşhisi için kesinlikle hekiminize başvurun. Kanser dışında da şu nedenler tırnaklarda kahverengi, siyah lekeler yapabilir.

İlaç almak: Birtakım ilaçların yan tesiri tırnak renginin koyu renk pigmentasyonudur. Bu durum, ilacı aldıktan birkaç gün sonra ortaya çıkar.

Hamilelik sırasında: Hamilelik sırasında tırnaklarınızda kahverengi lekelerin görülmesi mümkündür. Lakin bunlar önemli sonuçlar doğurmaz.

Enfeksiyonlar: Tırnaklarda mantar oluşumu renk değişikliğine sebep olabilir.

Yaralar: Kırmızı ve kahverengi karışımı bir nokta görülüyorsa, muhtemelen alınan darbelere bağlıdır.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet isimli bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir adedidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, sağlam ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en değerli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan karşılaşmaları üyeler bir fiyata katlanmadan istedikleri vakit takip edebiliyor. Böylelikle hem heyecanlı hem de çıkarlı bir bahis tecrübesi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol üzere tanınan spor kollarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için yalnızca siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız kafidir.

Prizmabet ayrıyeten üyelerine bol ölçüde bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te birinci üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu üzere farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve karınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim kuralları da hayli makul düzeydedir.

Prizmabet para yatırma ve çekme süreçleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin üzere farklı formüllerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme süreçleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa müddette hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme süreçlerinde rastgele bir kurul yahut kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı takviye hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı dayanak takımı sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun yahut teklifinizi iletebilir ve anında tahlil bulabilirsiniz. Prizmabet canlı takviye takımı profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en yeterli bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de çıkarlı bir bahis tecrübesi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için şimdiki giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Güneş ve rüzgar gücüne rekor yatırım

Kasım 2022’de mevzuat değişikliğiyle depolamalı elektrik üretiminin gündeme gelmesiyle lisans müracaatları patladı. EPDK’ya konseyi gücün iki buçuk katı depolamalı RES ve GES lisans başvurusu geldi.

Güneş ve rüzgârda kesintisiz güç sağlayacak olan depolama yatırımlarına ağır talep geldi. Güç Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) şurası gücün yaklaşık 2.5 katı depolamalı Rüzgâr Gücü Santralı ve Güneş Gücü Santralı (RES-GES) yatırımı başvurusu yapıldı.

Hürriyet gazetesinden Sevinç Karanfil’in haberine nazaran EPDK son iki haftada yaklaşık 3 milyar dolarlık yatırım manasına gelen 1.400 mw’lık santral için ön lisans verdi. Depolamalı güneş ve rüzgâr yatırımları şebekenin yükünü kıymetli ölçüde hafifletiyor.

EPDK, 19 Kasım 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ikincil mevzuat değişikliklerinin akabinde depolamalı elektrik üretimi kapsamında müracaatları almaya başladı. Depolama tesisi kurmayı taahhüt eden yatırımcılar, planladıkları depolama kapasitesi kadar rüzgâr ve güneş gücü santralı kurmak için Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) tarafından rastgele bir yarış yapılmadan EPDK’ya ön lisans müracaatında bulunabiliyor.

“SEKTÖRÜMÜZÜN GELDİĞİ NOKTA GURUR VERİCİ”

EPDK Lideri Mustafa Yılmaz bir küme gazeteciyle bir ortaya gelerek yenilenebilir güçte kaydedilen gelişmeleri anlattı. Depolamalı rüzgâr gücü santralı (RES) ve güneş gücü santralı (GES) müracaatları kapsamında EPDK’ya 221 bin MW heyeti gücünde müracaat yapıldığını söyledi. Bu sayının elektriksel gücü tabir ettiğini kaydeden Yılmaz, “Mekanik olarak, yani alanda heyetim ve yatırım talebi olarak müracaat sayısı 252 bin MW’ı aşmış durumda. Bu sayı bugün sahip olduğumuz konseyi gücün nerdeyse 2.5 katı. Bu müracaatların yaklaşık 113 bin 630 MW’ı RES, 139 bin MW’ı GES yatırımları. Bölümümüzün geldiği nokta açısından sahiden gurur verici bir tabloyla karşı karşıyayız” dedi.

Yılmaz, TEİAŞ ve ilgili dağıtım şirketlerinden alınan ilişki görüşleri kapsamında, 403 adet proje için yaklaşık 26 bin 500 MW’lık bir kapasite tahsis edildiğini belirterek, yapılacak yan sanayi ve teknoloji yatırımlarıyla birlikte alana 40–45 milyar Dolar seviyesinde yatırımın yansımasını beklediklerini söyledi.

Yılmaz, perşembe günü yapılan heyet toplantısında toplamda 658 MW şurası gücündeki altı depolamalı RES-GES için ön lisans verilmesine karar verildiğini anlattı. Böylelikle son iki haftada verilen ön lisans şurası güç toplamının 1.400 MW’ı aştığını bunun alanda yaklaşık 3 milyar dolar seviyesinde yatırım manasına geldiğini kaydeden Yılmaz, şöyle devam etti:

“YATIRIM SAYISI HAFTA HAFTA ARTACAK”

“Verilen ön lisanslar Türkiye güç kesiminin yatırım iştahını ve rekabetçi yapısını göstermesi açısından değerli. Yatırım sayısı hafta hafta katlanarak artacak ve üç-altı ayda inşallah alanda yansımalarını göreceğiz”

Sektörün ortaya koyduğu yatırım hevesine EPDK olarak tıpkı heyecanla karşılık verdiklerini kaydeden Lider Yılmaz şunları söyledi:

“Hedefimiz belirli, ülkemiz en kısa müddette bir güç ticaret merkezi olacak. Bunu başaracak potansiyelimiz de, insan gücümüz de var. Yerli doğalgazı üreterek ticaret merkezi gayesinde kıymetli bir virajı dönüyoruz. Elektrikte de üzerimize düşeni yapacak, yerli ve yenilenebilir kaynaklardan azami seviyede yararlanacağız. Depolamalı RES-GES yatırımları da bunun anahtarı olacak. Hem rekabet ve istihdamın arttığını hem de yerli teknolojilerin gelişimini birlikte göreceğiz. Elektrik üretim maliyetlerinin düştüğüne, güçte dışa bağımlılığın azaldığına, elektrikli araç piyasasındaki yükselişe birlikte tanıklık edeceğiz. Güç dalında yeni bir devrin arifesindeyiz.”

patronlardunyasi.com

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet isimli bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir adedidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, sağlam ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en değerli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan karşılaşmaları üyeler bir fiyata katlanmadan istedikleri vakit takip edebiliyor. Böylelikle hem heyecanlı hem de yararlı bir bahis tecrübesi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol üzere tanınan spor kısımlarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için yalnızca siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız kafidir.

Prizmabet ayrıyeten üyelerine bol ölçüde bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te birinci üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu üzere farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve karınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim kuralları da hayli makul düzeydedir.

Prizmabet para yatırma ve çekme süreçleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin üzere farklı sistemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme süreçleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa müddette hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme süreçlerinde rastgele bir komite yahut kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı dayanak hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı takviye takımı sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun yahut teklifinizi iletebilir ve anında tahlil bulabilirsiniz. Prizmabet canlı dayanak takımı profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en uygun bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de çıkarlı bir bahis tecrübesi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için aktüel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!