OpenAI, yeni yapay zeka modelleri o3 ve o3 mini’yi rekabet ortamında test ediyor
Investing.com — Yapay zeka şirketi OpenAI, Cuma günü yeni akıl yürütme yapay zeka modelleri o3 ve o3 mini’yi test ettiğini duyurdu. Bu gelişme, Google gibi rakiplerin de karmaşık problemleri ele alabilen daha gelişmiş modeller geliştirmeye çalıştığı yapay zeka sektöründe artan rekabete işaret ediyor.
CEO Sam Altman, şirketin o3 mini modelini Ocak ayı sonuna kadar, ardından tam o3 modelini piyasaya sürme planını paylaştı. Bu daha büyük ve güçlü dil modellerinin mevcut modellerin performansını aşması ve potansiyel olarak yeni yatırımları ve kullanıcıları çekmesi bekleniyor.
OpenAI’nin blog gönderisine göre, şirketin önceki o1 modelleri, bilim, kodlama ve matematik gibi alanlarda karmaşık görevleri akıl yürüterek çözme ve daha zorlu problemleri çözme yeteneğini gösterdi. Şu anda dahili güvenlik testlerinden geçmekte olan yaklaşan o3 ve o3 mini modellerinin o1 modellerinden daha güçlü olması bekleniyor.
OpenAI, dış araştırmacıları test sürecine dahil etmek amacıyla, o3 modellerini halka açık lansmanından önce test etmek isteyenler için bir başvuru süreci başlatıyor. Başvuru süreci 10 Ocak’ta sona erecek.
OpenAI, Kasım 2022’de ChatGPT’yi piyasaya sürdüğünden beri yapay zeka sektöründe kilit bir oyuncu oldu ve bu hamle bir yapay zeka silahlanma yarışı olarak görülebilecek bir süreci tetikledi. Şirketin artan popülaritesi ve sürekli ürün lansmanları, Ekim ayında 6,6 milyar dolarlık bir finansman turunu kapatarak önemli miktarda fon çekmede başarılı oldu.
Bu arada, yapay zeka alanındaki bir diğer büyük rakip olan Alphabet (NASDAQ:GOOGL)’in Google’ı, yapay zeka teknoloji yarışında liderliği yeniden kazanma çabalarının bir parçası olarak Aralık ayı başlarında yapay zeka modeli Gemini’nin ikinci neslini piyasaya sürdü.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.
Pegasus Havayolları CTO’su Barış Fındık, üretken yapay zekayı kullanarak bilet fiyatlamada yüzde 30’a varan indirim sağlayabildiklerini açıkladı.
HANDE BERKTAN
Son yıllarda, yapay zeka teknolojisinin gelişimi ile havacılık endüstrisi büyük bir dönüşüm içerisinde. Özellikle optimizasyon, üretken yapay zeka ile akıllı sistemler bilet fiyatlamadan, uçuş güvenliğine varıncaya değin tüm operasyonel süreçte, yolculara bir çok yenilik sunuyor.
Bloomberg HT’de Gündem Teknoloji programına konuk olan Pegasus Havayolları CTO’su Barış Fındık, akıllı sistemlerin havayolları şirketlerini dönüştürücü etkisini “Havacılık sektöründe, operasyonel verimlilikle yani yolculara uygun fiyatlı bilet sunabilen ve iyi bir uçuş, müşteri deneyimi sağlayabilen teknolojilerden yararlanıyoruz. Dijitalleşme sadece bilgi işlem departmanlarının taşıyabileceği bir yük değil. Bilgi işlem departmanlarına düşen önemli bir misyon var ancak örneğin, dans edebilmek için bile iki kişi gerekli yani dijitalleşmede de tüm yöneticilerden aşağı doğru inen bir vizyon olduğunda sistem çalışıyor. Teknolojinin, sosyal adaptasyonla şirket çalışanlarına entegre edilmesi, verimlilikle maliyetleri aşağı çekebilme, müşteri deneyimini artırabilme ile geri dönmesi lazım” şeklinde özetledi.
“Yapay zeka ile müşterilerimize kişiselleştirilmiş seyahat planları sunuyoruz”
Üretken yapay zekanın müşteri deneyimini artırma noktasında etkisini ise Pegasus CTO’su “Uzun zamandır yapay zeka kullanıyoruz. Satışı, kaynak ihtiyaçlarını tahmin etme yani tahminleme ile geleneksel yapay zekadan yaratıcı yapay zekayı artık işimize adapte ettik. Müşterilerimiz seyahatlerini ChatGPT ile planlayabiliyor. Örneğin şöyle bir bütçeyle, bir kış seyahati yapmak istediğinizi söylediğinizde yapay zeka müşterilere optimum bilet fiyatları ile seyahat alternatifleri sunuyor. Görsel işleme teknolojisi ile uçağa her uçuş öncesi yapılan yiyecek içecek önceden elle sayılırdı şimdi görsel işleme teknolojisi ile bu saniyeler içerisinde yapılıyor. Böylelikle uçuş öncesi uçağın kalkış öncesi operasyonel süreci minimum süreye çekebiliyoruz. Yapay zeka ile müşterilerimiz için kişiselleştirilmiş kampanyalar hazırlanıyor.” dedi.
“Üretken yapay zeka ile fiyatlamada yüzde 30’a varan indirim yapabiliyoruz”
Barış Fındık biletleme sürecine dair. “Üretken yapay zeka ile fiyatlamada yüzde 30’a varan indirim yapabiliyoruz. Havacılık şirketi olarak iyi bir planlama ve optimizasyonla tüm biletleme süreçlerini yapıyoruz. Bilet fiyatlarını yapay zeka ile dinamik fiyatlama ile ayarlıyoruz. Yani uçak doldukça koltuk fiyatları artar ancak biz, geç bilet alanlar için de optimum bir bilet fiyatlaması sistemi ile çalışıyoruz. Yapay zeka algoritmaları ile uçağın doluluk oranını en yüksek tutmak için dinamik algoritmalar uçağın doluluğunu tahmin ediyor ve ona göre her uçuş için bilet fiyatlaması ayarlanıyor. Biz de anlık doluluk tahminlemelerine göre bilet fiyatları belirleniyor.” bilgisini verdi.
“Pegasus, Silikon Vadisi’nde teknoloji girişimleriyle işbirlikleri yapıyor”
Pegasus Havayolları ABD’nin San Francisco şehrinde, Teknoloji İnovasyon Merkezini kurdu. Pegasus CTO’su, merkezin faaliyetlerini “Bu merkezde hedef havacılık teknolojileri geliştiren firmaları satın alma, startuplarla işbirlikleri yapmak. Dünyanın önde gelen üniversiteleri ile işbirlikleri yapıyoruz. San Francisco’da kurduğumuz teknoloji inovasyon merkezi, teknoloji ve inovasyon alanındaki global iddiamızı bir adım ileri taşıyan stratejik bir girişimdir. Burada beş odak alanımız var; birincisi biz Türkiye ile sınırlı kalmayıp dünya genelindeki startup ekosistemi ile yakın temasta olmak istiyoruz. Yenilikleri yerinde ve erken yakalayıp, uyarlamak. İkincisi, teknolojide atılım yapmış uluslararası üniversitelerle işbirliği yapmak,; uzun vadeli projeler geliştirmek, eğitim programları şekillendirmek. Şirketimizin inovasyon ve teknoloji alanındaki kültürel dönüşümü için bu kurumların kaldıracından faydalanmayı hedefliyoruz. Üçüncü olarak bizi startup ve teknoloji ekosistemi ile buluşturan farklı enstitü ve platformlarla yakın temasta olmak. Bir diğer odağımız Oracle, Microsoft, Apple gibi şirketlerle işbirlikleri geliştirmek. Bu şirketlerin ürün yol haritaları var. Bu ürünler çıktıktan sonra uyarlamak için geçirmeniz gereken bir süre oluyor. Biz buralarda erken atılım yapmak, kabiliyetleri anlamak ve şirketin kendi hizmet ve ürün yol haritalarını erken entegre ederek rekabette fark oluşturmak istiyoruz.” şeklinde anlattı.
Türkiye’nin tanınmış cerrahlarından Akdeniz Üniversitesi Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan, internet dolandırıcılarının hedefi oldu. Prof. Dr. Özkan’ın sesini yapay zekayla birebir kopyalayan dolandırıcılar, sahte bir kremi övüyormuş gibi video paylaştı. Prof. Dr. Özkan, kısa sürede yüz binlerce izlenen videoyla ilgili suç duyurusunda bulundu.
Yapay zeka son yıllarda birçok alanda kolaylık sağlarken, kötü niyetli fırsatçılar bu teknolojik gelişmeyi dolandırıcılık yöntemlerinde kullanıyor. Son olarak Akdeniz Üniversitesi Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan, internet dolandırıcılarının hedefi oldu. Prof. Dr. Özkan’ın adıyla sosyal medyada açılan bir hesapta internet dolandırıcıları, sahte ürün pazarlamaya çalıştı. Dünyanın ilk rahim nakli, Türkiye’nin ilk yüz ve çift kol nakli gibi tıp dünyasında çığır açan operasyonlarla dünya çapında adından söz ettiren Prof. Dr. Ömer Özkan’ın daha önce verdiği bir röportajını alan dolandırıcılar, yapay zekayla sesini birebir kopyalayıp, sahte bir kreme övgüleri video haline getirip, paylaştı.
‘YAPAY ZEKAYI ARTIK İYİCE ABARTTIK’
Videoda Prof. Dr. Özkan, kremin her türlü ağrı ve vücuttaki sorunlara iyi geldiği ve ameliyatlara gerek olmadığı yönünde konuşma yapıyor. Prof. Dr. Özkan’ın konuşurken sesi ile dudak hareketlerinin farklı olduğu videonun, yüz binlerce kişi tarafından izlendiği dikkati çekti. Videoyu fark edince hemen harekete geçtiğini ve gerekli yerlere suç duyurusunda bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Ömer Özkan, “Görünce çok sinirlendim ancak sakin harekete geçmem gerekiyordu. Şikayetçi oldum ama hukuki boyutta birçok açık olduğunu görünce eliniz, kolunuz kilitleniyor ve iyice sinirleniyorsunuz. Yapay zekayı artık iyice abarttık ve yapay zeka şiddetine dönüşmeye başladı. Bu bir şiddet” dedi.
‘5 GÜNDÜR VİDEO HALA KALDIRILAMADI’
Prof. Dr. Ömer Özkan, bu türden videolarda dolandırıcıların asıl amacının toplumun tepkisini ölçmek olduğunu tahmin ettiğini belirterek, “Bilinen etkide, bir kişinin sözünden insanların yola çıktığını düşünebiliyor musunuz? Bir kaos ortamından insanların nasıl çıkacağını düşünün. Aslında olmadan önlenmesi gerekiyor. Önlenmese bile anında müdahale edilebilir olması lazım. 5 gündür video hala kaldırılamadı. Yüzbinlerce izleyen olmuş. 100 bin kişiden 100 kişinin inandığını düşünseniz. Bu toplumsal gelecek için çok tehlikeli” diye konuştu.
SANATÇILAR DA DOLANDIRICILARIN MAĞDURU
Aynı dolandırıcılık yöntemiyle bazı sevilen sanatçılar da hedef alındı. Son olarak sanatçı Levent Yüksel de kullanılarak video hazırlandı. Yüksel’in sesini yapay zekayla birebir kopyalayan dolandırıcılar, 18 yıldır dizlerindeki ağrıdan şikayetçiymiş gibi konuşturdu. Yüksel, videoda eczanelerde dizlerindeki ağrıyı dindirecek bir ilaç olmadığını anlatıp, tüm ağrılarını Prof. Dr. Ömer Özkan’ın önerdiği ilaçla kısa sürede sağlığına kavuştuğunu söyledi. Dolandırıcılar, videonun altında paylaştığı linke tıklanması için de Levent Yüksel’e ‘Ağrılarınızdan kurtulmak için aşağıdaki linke tıklayıp ürüne sahip olun’ dedirtti.
Boğaziçi Ventures Yönetici Ortağı Barış Özistek, Türkiye’deki teknoloji şirketleri ve girişimlerin yapay zeka teknolojisini etkin bir şekilde kullanarak küresel ölçekte önemli başarılar elde edebileceğini belirterek, Türkiye’nin yapay zeka yatırımlarıyla küresel “sıçrama” yapabileceğini söyledi.
Barış Özistek, İstanbul’da gerçekleştirilen ve teknoloji, girişimcilik ve finans dünyasından önde gelen isimlerin yapay zekanın geleceğini ve sektöre etkilerini değerlendirdiği “Beyond the Visible” zirvesinde, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Boğaziçi Ventures olarak, merkezine yapay zekayı alan ve geleneksel endüstrileri dönüştürmeyi hedefleyen şirketlere yatırım yapmaya öncelik verdiklerinin altını çizen Barış Özistek, bu anlamda yatırımcıları hem global hem Türkiye’deki şirketlerle buluşturduklarını söyledi.
Barış Özistek, “Halka açık şirketler tarafında oyun fonumuz var. Tamamen yapay zeka dönüşümünden etkilenecek şirketler fonumuz da var. Uzay ve teknoloji gibi alanlar da ön planda. Çünkü bugün uzay teknolojisi, yapay zeka sayesinde hızla büyüyor. Robotik teknolojiler de aynı şekilde hızla gelişiyor.” ifadelerini kullandı.
Girişimlere yönelik yatırımlar da yaptıklarını belirten Özistek,
“Girişimlere yatırım yapan fonlarımız tamamen Türkiye’deki girişimlere odaklanıyor. Burada finans teknolojileri, perakende, dijital sağlık, oyun gibi birçok alanda yatırımlarımız var. Ama önceliğimiz, merkezine yapay zekayı almış, yapay zekayı üst düzeyde kullanarak farklı sektörleri baştan yaratmaya ve klasik geleneksel endüstrileri yapay zeka ile dönüştürmeye çalışan şirketler. Bu anlamda yapay zekada her sektörde yatırım yapıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Özistek, yapay zekanın bütün sektörleri dönüştüreceğini, ortaya çıkacak yeni sektörlere ilaveten gelecekte sektörlerinin yeni hallerinin de görüleceğini vurgulayarak, şunları söyledi:
“Bir de yapay zekanın hızlandırıcı etkisi var. Yani burada bir ilaç bulunma sürecini de hızlandırıyor. Uzay teknolojilerinin gelişimini de hızlandırıyor. Belki 2050’de, 2100’de ulaşacağımız noktalara çok daha hızlı ulaşacağız. Malzeme teknolojileri belki sektör olarak bakarsanız her zaman hayatımızda olacak ama şu an kullanmadığımız ya da şu an çok pahalı, üretim maliyetleri çok yüksek olduğu için kullanmadığımız, teknik olarak kullanamadığımız belki birçok malzemeyi önümüzdeki 3-5 yıl içerisinde, 10 yıl içerisinde kullanmaya başlayacağız.”
Türkiye’de birçok yetenekli girişim bulunduğuna işaret eden Özistek, şöyle devam etti:
“Türkiye’deki teknoloji şirketleri, Türkiye’deki girişimler bu teknolojiyi kaldıraçlı şeklinde kullanarak globalde büyük işler yapma, ekonomiye büyük değerler yaratma fırsatına sahip. Türkiye’de çok sayıda yetenekli girişimimiz var. Onları hem doğru fonlarsak hem de doğru yönlendirirsek, global network ile doğru şekilde bir araya getirirsek, Türkiye ekonomisinde büyük bir sıçrama yaratabiliriz.” dedi.
Özistek, “Buradan yani 3-5 tane şirketin çok başarılı olmasından bahsetmiyorum. Totalde ekonomiye büyük etki sağlayabilecek bir fırsat var önümüzde. Çok da uzun değil yani önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde bunlar olacak.” ifadelerini kullandı.
Teknolojideki yapay zeka trendinin gerisinde kalmanın risklerine değinen Özistek, “Bunları yapamazsak, Türkiye geriye düşebilir. Yani risk de var. Bu, Türkiye, Amerika, Çin, Kore, İngiltere gibi ekosistemler arasında bir yarış ve bu yarışı kazanmak zorundayız.” açıklamasında bulundu.
Özistek, girişimciler, yatırımcılar ve teknoloji üreticilerini bir araya getirmenin önemine vurgu yaparak, şunları kaydetti:
“Bugün bu etkinliği yapmadaki temel sebebimiz ekosistemi bir araya getirmek. Girişimciler, yatırımcılar, teknoloji üreticileri, kullanıcıları, sivil toplum kuruluşları hepsini bir araya getirmek. Çünkü diğer ekosistemlerle mücadele edebilmek için bu birleşmeden, birlikte öğrenmeden, deneyimleri paylaşmadan faydalanmamız lazım. Ancak o şekilde güçlenebiliriz. Bu etkinliği de temel yapma nedenimiz bu.”
Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Eczacıbaşı Bilişim Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Eczacıbaşı da Türkiye’de yapay zeka alanında girişimcilik ekosisteminin büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurguladı.
Eczacıbaşı, “Bu alanda ilerleme sağlamak için sivil toplum, devlet ve özel sektörün iş birliği yapması gerekiyor. Özellikle politikaların geliştirilmesi ve kullanım alanlarının verimliliğe yönlendirilmesi için tüm kurumların önünün açılması çok önemli.” değerlendirmesinde bulundu.
Yapay zekanın farklı sektörlere etkisini bir metaforla açıklayan Eczacıbaşı, “Yapay zeka, çekiç gibi bir şey. Kafa da kırabilirsiniz, hayat da kurtarabilirsiniz. Kullanımına bağlı olarak her sektörde fayda sağlayacaktır.” ifadelerini kullandı.
Eczacıbaşı ayrıca Türkiye Bilişim Vakfı olarak geleceğin çevresel ve sürdürülebilirlik sorunlarına çözüm üretmek için yapay zekanın kritik bir araç olduğunu belirterek, “Yapay zekanın geleceğin sorunlarını halletmek için kullanılması lazım. Bizi ileriye yönelik, önümüzdeki kuşakları bekleyen, çok büyük çevresel ve sürdürülebilirliği önleyen bir takım sorunlar bekliyor. Küresel ısınma, çevresel sorunlar, gelir dağılımı bozukluğu gibi konuların küresel olarak üzerine gidilmesi gerektiğini düşünüyorum.” dedi.
Vana Coin, kullanıcıların verilerini yapay zeka (AI) model eğitimine dahil etmelerini sağlamak için tasarlanmış bir ağdır.
Vana Coin, kullanıcıların verilerini yapay zeka (AI) model eğitimine dahil etmelerini sağlamak için tasarlanmış bir ağdır. Kullanıcılar katkıda bulundukları yapay zeka modellerinin sahibidir, onları yönetir ve bunlardan kazanç sağlamaktadır. Bu sistem, kişisel verileri statik bir varlıktan üretken bir kaynağa dönüştürerek kullanıcıların verilerinden tokenlar aracılığıyla gelir elde etmelerini mümkün kılmaktadır.
Vana Coin Nedir?
Vana’nın tarihi, 1990’ların sonlarında MIT Medya Laboratuvarı’nda geliştirilen giyilebilir bilgisayarlar ve yerel veri depolama vizyonuna dayanmaktadır. Bu fikir, kullanıcıların verilerini dışarıya bağımlı olmadan saklamalarını hedeflemekteydi. Ancak, bulut bilişim ve merkezi platformların yükselmesiyle bu vizyon terk edildi ve kullanıcı verileri büyük şirketler tarafından toplanıp ticarileştirildi. Vana’nın kurucuları, blockchain ile gizlilik odaklı şifrelemeyi birleştirerek, daha önceki projelerin karşılaştığı veri taşınabilirliği ve gizlilik sorunlarına çözüm sundular.
Vana, ilk olarak 2023 yılında Ethereum ağı üzerinde piyasaya çıkmıştır. Protokol, blockchain ve gizlilik odaklı teknolojiler kullanarak, kişisel veri sahipliği ve kollektif yapay zeka yaratımı konusunda devrim niteliğinde bir çözüm sunmuştur. Ethereum’un akıllı sözleşme ve tokenizasyon yeteneklerinden faydalanarak, kullanıcıların verilerini güvenli bir şekilde paylaşmalarını ve tokenize etmelerini sağlamıştır. Vana, kullanıcıların verilerinin özerkliğini korurken, aynı zamanda Data Liquidity Pools aracılığıyla yapay zeka eğitimine katılım sağlamalarına ve bu süreçten ödüller kazanmalarına olanak tanınmaktadır. Bu, merkeziyetsiz veri pazarları ve yapay zekanın demokratikleşmesi gibi yeni fırsatlar sunarak, dijital ekonomiden bireylerin daha fazla fayda elde etmesini mümkün kılmaktadır.
Vana, protokolünün işleyişini desteklemek için kendi token’ını (Vana Coin) kullanmaktadır. Bu token, Ethereum ağı üzerinde yer alan ERC-20 token olarak tasarlanmıştır ve tokenleştirilmiş veri hakları ile ödüller sisteminin temelini oluşturmaktadır. Kullanıcılar, verilerini Vana’nın Data Liquidity Pools’unda paylaştıkça, bu veriler AI modellerinin eğitiminde kullanılmak üzere havuzlanır ve karşılığında Vana Coin ile ödüllendirilmektedir.
V NFT Nedir? V On Vana NFT Bilgileri
V-On-Vana NFT; Vana platformu tarafından yaratılan AI ile üretilmiş dijital sanat eserlerinden oluşmaktadır. V-On-Vana NFT, 2023 yılı itibarıyla piyasaya çıkmıştır. Bu NFT’ler, her biri benzersiz ve koleksiyonluk dijital varlıklardır. V-On-Vana NFT’leri, yapay zekanın yaratıcı gücünü kullanarak sanat dünyasında yeni bir çağ başlatmaktadır.
Bu NFT’ler son dönemde büyük ilgi görmektedir. Floor fiyatı hızla 1.47 ETH’ye yükselmiştir ve ticaret hacmi de önemli bir artış göstermiştir. AI sanatına olan ilgi, bu NFT’lerin değer kazanmasını sağlamıştır.
V-On-Vana NFT’leri, yüksek volatilite nedeniyle yatırımcılar için cazip hale gelmektedir. Ancak, bu volatilite aynı zamanda risk içerir, bu yüzden dikkatli yatırım yapılması önemlidir.
Vana Airdrop Süreci ve Kriterleri
Vana, kullanıcıların verilerini kontrol etmesini sağlayan Web3 tabanlı bir platform olarak, hem NFT hem de coin airdrop programlarıyla topluluğunu büyütmektedir. İlk olarak, V-On-Vana NFT koleksiyonu ile dikkat çeken Vana, AI tarafından üretilen benzersiz dijital sanat eserleriyle kullanıcıların ilgisini çekmiştir. Bu NFT’ler, platforma erken katılım sağlayan kullanıcılara değer kazandırırken, topluluk oluşturma sürecinde önemli bir rol oynamıştır. Sonrasında ise VANA token airdrop programı başlatılarak, daha geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşılması hedeflenmiştir.
Vana Airdrop sürecine katılmak oldukça basittir. Katılımcılar, Telegram’daki Vana Data Hero Botu’nu kullanarak TON cüzdanlarını bağladıktan sonra belirli görevleri tamamlayarak VANA token kazanabilmektedirler. Görevler arasında Telegram gruplarına katılmak, sosyal medya paylaşımları yapmak ve arkadaş davet etmek gibi etkileşimler yer almaktadır. Bu token’lar, Vana ekosisteminde kullanılabilir veya başka platformlarda takas edilebilmektedir. Airdrop süreci, kullanıcıların projeye erken katılmalarını sağlayarak Vana ekosistemini güçlendirmeyi amaçlamaktadır.
Vana Coin Nasıl Satın Alınır?
Vana Coin (VANA) satın almak için öncelikle güvenilir bir kripto para borsası seçmeniz gerekmektedir. Binance, CoinEx, Bybit, Gate.io ve MEXC gibi platformlar Vana Coin’i alıp satabileceğiniz popüler borsalar arasında yer almaktadır. Hesap oluşturduktan sonra, banka transferi, kredi kartı veya başka bir kripto para kullanarak fon yatırılabilir ve ardından Vana Coin alımı gerçekleştirilebilmektedir. Satın alma işlemi için piyasa emri vererek anında işlem yapabilmekte veya belirli bir fiyat belirleyerek limit emri verilebilmektedir. Vana Coin’inizi güvenli bir şekilde saklamak için ise soğuk cüzdanlar (hardware wallet) kullanılması önerilmektedir. Son olarak, yatırımlarınızı izlemek ve piyasa hareketlerini takip etmek için portföy takip uygulamaları kullanılmaktadır.
Vana Coin Hangi Borsalarda Var?
Binance
Bybit
Upbit
Bitget
MEXC
Gate.io
BingX
Vana Coin Hangi Borsalarda Listelenecek?
Vana (VANA) Coin, 16 Aralık 2024 saat 13:00’te Binance, MEXC ve Gate.io gibi büyük borsalarda işlem görmeye başlamıştır. Bu listelemelerle birlikte, Vana’nın işlem hacminin artması ve daha fazla kullanıcıya ulaşması beklenilmektedir. Ancak, şu anda Kraken, KuCoin, ve Huobi gibi diğer büyük borsaların da Vana’yı listelemeyi planlayabileceği ihtimaller arasındadır. Bu tür listelemeler, Vana’nın değerini ve erişilebilirliğini artırarak daha geniş bir yatırımcı kitlesine hitap edebilmektedir. Yine de, bu borsaların listeleme onayları için resmi duyuruları beklemek gerekecektir.
Introducing @withvana (VANA) on Binance Launchpool!
Vana Coin’in Binance’te listelenmesi, Binance’in yenilikçi blockchain projelerini destekleme konusundaki güçlü rolünü bir kez daha gözler önüne sermektedir. Bu listeleme, yatırımcılar için erken aşamada umut verici bir projeye yatırım yapma fırsatı sunmakta ve Vana’nın kripto para piyasasında daha geniş bir kitleye ulaşmasına zemin hazırlamaktadır. Kripto para piyasası hızla evrilirken, Vana’nın Binance ile entegrasyonu, projenin daha fazla kullanıcı tarafından benimsenmesine ve değer kazanmasına olanak tanıyacaktır. Binance’in sağlam altyapısı ve küresel kullanıcı tabanı, Vana Coin’in likiditesini artırarak daha fazla görünürlük elde etmesine yardımcı olmaktadır. Bu gelişme, Vana’nın gelecekteki büyüme potansiyelini güçlendirerek, projenin başarı yolunda önemli bir adım olma özelliği taşımaktadır.
Yeni Bir Vana Airdrop’u Olacak Mı?
Yeni bir Vana airdrop’u olup olmayacağına dair kesin bir duyuru yapılmamış olsa da, Vana’nın büyüyen topluluğu ve artan popülaritesi göz önüne alındığında, gelecekte benzer bir airdrop düzenlenmesi ihtimali bulunmaktadır.
Vana, özellikle kripto ekosisteminde kullanıcıların katılımını artırmaya yönelik çeşitli etkinlikler düzenleyebilmektedir. Ancak, resmi bir açıklama yapmadan önce bu tür duyuruları dikkatle takip etmek önemlidir. Duyuruları takip etmek için Vana Resmi Websitesi‘ne göz atabilirsiniz.
Vana Coin haberleri, fiyat analizleri ve çok daha fazlası için diğer haberlerimize coinkolik.com üzerinden göz atabilirsiniz.
Global pazarda rekabet etme şansını artırmak isteyen her şirketin, her biriminde dijital dönüşümü sağlaması gerektiğini söyleyen Kuika AI Yönetim Kurulu Başkanı Süreyya Ciliv, Türkiye’de büyük firmaların dönüşüm trendini ıskalamaması uyarısını yaptı. Yazılım süreçlerinin low-code platformla hızlandırdıklarını dile getiren Ciliv, şirket sahiplerinin, üretimden finansa her birimi yapay zekayla entegre etmeleri ve birim yöneticilerini teknoloji odaklı yenilikçi, girişimci liderlerden oluşturmaları gerekliliğini belirtti.
HANDE BERKTAN
Bloomberg HT’de Gündem Teknoloji programına katılan Kuika AI Yönetim Kurulu Başkanı Süreyya Ciliv, global pazarda rekabet gücünü artırmak isteyen her şirketin, her biriminde dijital dönüşümü sağlaması gerektiğini söyledi.
“Yapay zeka, her şirket için öncelik”
Ciliv “Yeni dünyada, bilgisayarlar her yerde ve iletişim her yerde. Yani her yerden bilgi akışı var ve buluttaki bilgileri inceleyen, anlamlandıran makineler artık öğrenmeye başladı. Akıllı sistemler buradan ortaya çıkıyor. Yapay zeka, günümüzde her şirket için büyük öncelik. Bir çok şirket dijital dönüşümü ıslıkladı ve tüm yükü bilgi işlem ekiplerine bıraktı.Örneğin, büyük şirketlerin merkezi Levent’te, veri merkezleri ise Gebze’de. Genel merkezin istediği bir proje veri merkezine iletilip, proje anlaşılıp gerçekleştirilinceye kadar genel merkezin talep ettiği projenin niteliği değişiyor çünkü iş dünyasında talepler sürekli yenileniyor. Bütün şirketin birimleri tek alanda toplanması gerek” açıklamasını yaptı.
“Öncelikle, iş sahipleri, dönüşümü sahiplenmeli”
Kuika AI Yönetim Kurulu Başkanı Ciliv “Global pazar, Türkiye pazarının 100 katı, dolayısı ile globale odaklanılması gerek. Global oyuncu olunca rekabet gücünüz artıyor. Yapay zeka herkesin önceliği olmalı. Müşteri hizmetleri de, üretim de bu işi nasıl hızlı yapabiliriz sorusuna çalışmalı. Akıllı sistemler, her kaynağınızı, her müşterinizi detaylı tanıma fırsatı veriyor sizin ölçeğinizi büyütmenizi sağlıyor. İşin sahibi yani Türkiye’de iş sahipleri öncelikle bu dönüşümü sahiplenmeli. Bunu uygulamayan şirketlerin global pazarlarda rekabet etme şansı kalmayacak.Bugün, Amazon’da Jeff Bezos tekrar şirkete döndü. Şirketi zaten akıllı sistemlerle yönetiyordu. Binlerce uygulama mevcut artık bu uygulamayı yapay zeka ile nasıl akıllı yaparız sorusunu çözmek için Bezos, tekrar şirketin başına geçti” dedi.
“Üniversitelerde, low-code uygulaması dersleri veriyoruz”
Üniversitelerde gençlere, yazılım sürecini hızlandıran low-code dersleri verdiklerini dile getiren Ciliv “Akıllı sistemlerinin esas kısmı yazılım kısmı. Türkiye’de birçok iş insanı, örneğin mobilyaya yatırım yapıyor ancak yazılıma yatırım yapmıyor. Artık yazılım projelerini hızlandıran low-code platformla, yazılım sürecini hızlandırabiliyoruz. Yatırımcısı ve yöneticisi olduğum Kuika AI ile yazılımı, yapay zeka ile hızlandırabiliyoruz. Artık hızlı inovasyon yapmalıyız yani fikirlerinizi en hızlı şekilde dönüştürmeniz gerek. Kuika AI ile Türkiye’de üniversitelerde yazılımı hızlandıran low-code uygulamasının derslerini veriyoruz. Mühendislerimize, hızlı akıllı sistemleri geliştiren yazılımı öğretiyoruz” dedi.
“Optimizasyon, masraf kısmak değil bir çok kaynakla en verimli opsiyonu sunmaktır”
Optimizasyonun, bugün masrafların kısalması gibi yanlış anlamlandırıldığını dile getiren Süreyya Ciliv, iş dünyasında optimizasyonu “Optimizasyon masrafı kısmak değildir ileri matematikle işimizi optimize etmektir. Yani birçok kaynakla birçok müşteriye en uygun opsiyonu sunmaktır. Şirketler ancak rekabeti, otomasyon, optimizasyon ile yakalayabilir. Hızlı takımlarda işi ve müşteriyi iyi bilen ve teknolojiden anlayan yöneticiler şirketlere liderlik etmeli. Her pozisyonda her iş biriminde yenilikçi girişimci liderlere ihtiyaç var. Büyük şirketlerde esas girişimcilere ihtiyaç var. Üretimde, lojistiğinde, finansta girişimci liderler olmalı” şeklinde ifade etti.
Ciliv, gençlere “Kendinize inanın. Ben şirketimde, yapay zekayı kendi gençlerimizle birlikte geliştiriyorum. Gençler, hiç bir şekilde geride değilsiniz, birincilerle aynı sınıftasınız. Çalışırsanız hayallerinize ulaşırsınız” tavsiyesinde bulundu.
Bitcoin fiyatı sabit kalarak hakimiyetinin yüzde 58,54’e düşmesine neden oldu. Buna karşılık, yapay zeka coin alanı ısınıyor.
Altcoinler, piyasa değerinde hızlı bir artışla piyasada ses getiriyor. Bu süreçte, Bitcoin fiyatı sabit kalarak hakimiyetinin %58,54’e düşmesine neden oldu. Buna karşılık, yapay zeka coin alanı ısınıyor. Özellikle, yeni EVM uyumluluğunun yarattığı heyecan sayesinde Bittensor güç gösteriyor. Piyasa yeni bir boğa koşusu beklerken popüler bir analist, 20X potansiyeli olduğun söylediği 4 tokene dikkatleri çekiyor.
Yapay zeka alanı ilgi çekmeye devam ediyor!
Bitcoin nefes alırken, altcoinler güçlü bir büyüme potansiyeli göstererek yükselişe geçti. Özellikle de yapay zeka sektöründekiler ön plana çıkıyor. Bu arada OpenAI, önemli bir veri sızıntısına rağmen 1,5 milyar dolarlık fon sağladı. Ayrıca, Talus Network 150 milyon dolarlık tam seyreltilmiş değerlemeye ulaştı. Bunlar da yapay zeka coin sektörünün dikkat çekmeye devam ettiğini gösteriyor.
Popüler analist Miles Deutscher, boğa ivmesini göz önünde bulundurarak, YZ’nin toplam adreslenebilir pazarının (TAM) önümüzdeki 6-7 yıl içinde 12 trilyon doları aşabileceğini, hatta merkezi olmayan YZ için bunun sadece %5’ini yakalamanın 600 milyar dolar değerinde olacağını öngörüyor. Spekülatif primlerle birlikte, sektörün yaklaşık 1,8 trilyon dolar piyasa değerine ulaşması mümkün. Dolayısıyla, bu da onu izlenmesi gereken önemli bir alan haline getirir.
Analistin en iyi yapay zeka coin seçimleri!
Bittensor (TAO)
Miles Deutscher, yapay zeka ve kripto sektörlerine yakından bir bakış yapıyor. Analist, her biri kendine özgü yeniliklere sahip, gelecek vaat eden birkaç altcoin belirledi. Bittensor (TAO), yapay zeka araştırmalarını merkeziyetsizleştirerek ve yakın zamanda Ethereum ile entegre olarak DeFi uygulamaları için birincil aday haline getirerek liderlik ediyor. Büyüyen yapay zeka sektörüne dahil olmak isteyen herkes için sağlam bir seçim. Bu yüzden analist, piyasa düşüşleri sırasında almayı öneriyor.
NEAR Protocol (NEAR)
Ayrıca, Blockchain’deki işlemlerin doğrulanmasına yardımcı olan NEAR Protocol da analistin radarında. NEAR, Deutsche Telekom ile iş birliği yaptıktan sonra bu hafta %17 artış gösterdi. Yapay zeka coin projesinin toplam değeri 243 milyon dolar. NEAR Protocol, yenilik yapmak için yapay zeka özelliklerini kullanıyor. Ayrıca, 1,4 trilyon parametreli devasa bir yapay zeka modeli üzerinde çalışıyor. Bu da NEAR’ı hem yapay zeka hem de Blockchain geliştirme alanında heyecan verici bir oyuncu haline getiriyor.
Grass (GRASS)
Miles Deutscher, Grass (GRASS)’ı da listesine alıyor. Proje, gerçek dünya verilerini yapay zeka ve kripto ile birleştiren bir başka en iyi seçim. Ayrıca bu, değerli verilere olan talep artmaya devam ederken onu iyi bir konuma getiriyor.
Spectral Labs (SPEC)
Analistin son yapay zeka coin seçimi ise Spectral Labs (SPEC). Proje, on-chain otonom olarak çalışabilen, ticaret ve karar verme gibi süreçleri otomatikleştiren yapay zeka ajanlarıyla bu alanda devrim yaratıyor. Mode Network, kripto yatırım yönetimini otomatikleştiren araçlar oluşturmak için yapay zekadan yararlanıyor. Ayrıca, DeFi alanına yeni bir katman ekliyor.
Ufukta ‘Altcoin Sezonu’ mu var?
Miles Deutscher, Bitcoin’in Nisan 2023’ten bu yana artan hakimiyetinin altını çiziyor. Ayrıca, bunun genellikle yeni bir döngünün başlangıcına işaret ettiğini belirtiyor. Bitcoin liderliğini sürdürürken, fiyatının yükselmesi uzun vadede altcoinler için iyi bir işaret olabilir. Bitcoin iyi performans gösterdiğinde, daha fazla yatırımcı genellikle altcoinlere odaklanarak bir altsezon başlatır. Makaledeki görüşler ve tahminler analiste ait olup, kesinlikle yatırım tavsiyesi değildir. Kriptokoin.com olarak yatırım yapmadan önce mutlaka kendi araştırmanızı yapmanızı öneririz.
2024 Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Türk Prof. Dr. Daron Acemoğlu, yapay zekanın, dünyayı tamamen değiştirecek bir teknoloji olduğunu söyledi.
İsveç’in başkenti Stockholm’de 2024 Nobel Fizik, Kimya ve Ekonomi ödüllerini kazanan 7 bilim insanı, İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi’nde konferans verdi.
Konferansa, 2024 Nobel Ekonomi Ödülü’ne layık görülen Daron Acemoğlu, Simon Johnson, James Robinson, Kimya Ödülü sahibi David Baker, Demis Hassabis, John Jumper ve Fizik Ödülü’nü kazanan Geoffrey Hinton katıldı.
Konferans sonrası AA muhabirine açıklamada bulunan Acemoğlu, “Yapay zeka, içinde bulunduğumuz dünyayı tamamen değiştirecek bir teknoloji. Büyük fırsatlar, aynı zamanda büyük tehlikeler yaratacak bir teknoloji.” ifadelerini kullandı.
YAPAY ZEKAYA BAKIŞ AÇISI
Yapay zekaya “korkunç bir yatırım yapıldığını” aktaran Acemoğlu, şunları kaydetti:
“Ne kadar iyimserseniz, bakış açınız ona bağlı. Ama en kötümser insanlar için belli ki yapay zeka, birçok sektörde kullanılacak, sosyal hayatımızı değiştirerek… Sosyal medya, politika ve demokrasiyi çok etkileyecek. Bunların içerisinde de nasıl etkileyeceği aslında teknolojinin yönüyle, kurumlarla ilgili. Örneğin şu anda Çin’de yapay zekayı sansür için, insanların bir yerlerde toplanmaması ve sosyal medyada eleştirici bir şeylerin söylenmemesi için çok sık kullanıyorlar. Bunu başka ülkeler de kullanıyor. Böyle olunca demokratikleşme çok daha zorlaşacak, hatta demokrasisi güçlü ülkeler için de büyük bir sıkıntı haline gelecek. Zaten demokrasi dünyada bir krizde.”
YAPAY ZEKANIN İŞ HAYATINA VE SOSYAL HAYATA ETKİLERİ
Acemoğlu, “Yapay zekayı otomasyon içinde kullanmak da çok kolay. Bu ne demek? Birçok insan işini kaybedebilir, bu olunca eşitsizlik artar, hatta sosyal barış için de iyi olmaz. Diğer yandan yapay zekayla işçilerin verimini artırmak da çok mümkün. Sonuçta işçilerin ihtiyacı olan şey daha çok bilgi. Yapay zekayı öyle geliştirmek mümkün. Böylece insanlar çok daha iyi bilgilere sahip olup, sosyal alanda, siyasi hayatlarında da daha bilgili kararlar verebilirler.” diye konuştu.
Kısa süre içinde yapay zekanın çok şeyin belirleyicisi olacağını dile getiren Daron Acemoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Sonuçta sosyal hayatımız önümüzdeki dönemde belli bir açıdan yapay zeka tarafından belirlenecek. Peki bu yönü, neyi belirliyor? Şu an birkaç şirket yapay zekayı tamamen elinde tutuyor, tüm bilgileri elinde tutuyor. Bu şirketler ne karar verirse şu anda o olacak. Bu da zaten sağlıklı bir şey değil. Önümüzdeki tarihlerde ekonomik ve siyasi güç birkaç kişinin ve gurubun elinde yoğunlaşırsa bunun negatif etkileri olur. Şu anda da daha fazla denetim, daha fazla regülasyon, daha geniş bakış açısı çok önemli.”
2024 Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Türk Prof. Dr. Daron Acemoğlu, İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi’nde konferans verdi. Stockholm’de 2024 Nobel Fizik, Kimya ve Ekonomi ödüllerini kazanan 7 bilim insanı ile birlikte konferans veren Acemoğlu, dünyayı tamamen değiştirecek bir teknoloji olan yapay zeka hakkında açıklamalarda bulundu ve bu teknolojinin dünya demokrasisini zora sokacağına dikkat çekti.
İsveç’in başkenti Stockholm’de 2024 Nobel Fizik, Kimya ve Ekonomi ödüllerini kazanan 7 bilim insanı, İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi‘nde konferans verdi. Konferansa, 2024 Nobel Ekonomi Ödülü’ne layık görülen Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Simon Johnson, James Robinson, Kimya Ödülü sahibi David Baker, Demis Hassabis, John Jumper ve Fizik Ödülü’nü kazanan Geoffrey Hinton katıldı.
Çin’de yapay zeka sansür için kullanılıyor
Konferans sonrası AA muhabirine açıklamada bulunan Acemoğlu, “Ne kadar iyimserseniz, bakış açınız ona bağlı. Ama en kötümser insanlar için belli ki yapay zeka, birçok sektörde kullanılacak, sosyal hayatımızı değiştirerek… Sosyal medya, politika ve demokrasiyi çok etkileyecek. Bunların içerisinde de nasıl etkileyeceği aslında teknolojinin yönüyle, kurumlarla ilgili. Örneğin şu anda Çin’de yapay zekayı sansür için, insanların bir yerlerde toplanmaması ve sosyal medyada eleştirici bir şeylerin söylenmemesi için çok sık kullanıyorlar. Bunu başka ülkeler de kullanıyor. Böyle olunca demokratikleşme çok daha zorlaşacak, hatta demokrasisi güçlü ülkeler için de büyük bir sıkıntı haline gelecek. Zaten demokrasi dünyada bir krizde.”
Daha fazla denetim, regülasyon ve geniş bakış açısı…
Kısa süre içinde yapay zekanın çok şeyin belirleyicisi olacağını dile getiren Daron Acemoğlu, şu ifadeleri kullandı: “Sonuçta sosyal hayatımız önümüzdeki dönemde belli bir açıdan yapay zeka tarafından belirlenecek. Peki bu yönü, neyi belirliyor? Şu an birkaç şirket yapay zekayı tamamen elinde tutuyor, tüm bilgileri elinde tutuyor. Bu şirketler ne karar verirse şu anda o olacak. Bu da zaten sağlıklı bir şey değil. Önümüzdeki tarihlerde ekonomik ve siyasi güç birkaç kişinin ve gurubun elinde yoğunlaşırsa bunun negatif etkileri olur. Şu anda da daha fazla denetim, daha fazla regülasyon, daha geniş bakış açısı çok önemli.”
Yapay zekâ uzmanı olan Riccardo Manzotti, “Yapay zekâ, kopyala yapıştır, PowerPoint ve Google gibi teknolojilerin günlük hayatımıza girmesi insanların zekâsını etkiledi. Bu teknolojiler bizi daha da aptallaştıracak.” değerlendirmesinde bulundu.
ZEYNEP BAYAR
Bloomberg HT’ye konuşan filozof, psikolog ve yapay zekâ uzmanı olan İtalyan akademisyen Riccardo Manzotti, yapay zekânın insan psikolojisi ve zekâsı üzerine etkilerini değerlendirdi.
“Zihnin Ucu Bucağı ve The Spread Mind” kitaplarının da yazarı olan Manzotti, yapay zekânın bir devrim olduğunu ve adeta bir ayna görevi gördüğünü söyledi.
“Ben öğrencilerime 5 yıl içerisinde onların yapabileceği ancak yapay zekânın yapamayacağı şeyleri soruyorum. Tam olarak bu soruya net bir yanıtları alamıyorum.” diyen Manzotti, yapay zekânın bir insanın yapabileceği çoğu şeyi gerçekleştirmeye evrildiğini kaydetti.
Yapay zekâ ve kullanılan son teknolojilerin insanları nasıl tembelleştirdiğine değinen Manzotti, “Flynn Effect” araştırmasını hatırlattı. Batılı bir ülkede yaşayan bir insanın zekâsının 1995’lerde artış gösterdiğini söyleyen Manzotti, söz konusu IQ seviyesinin zirveyi gördüğünü ve sonrasında düşüşe geçmeye başladığını belirtti. Manzotti şu an da yapay zekâ dolayısıyla insanların IQ seviyesinin daha da gerileyeceğini açıkladı. “Powerpoint, kopyala yapıştır ve Google gibi teknolojilerin insanların günlük hayatına girmesi insanların zekâsını etkiledi.” diyen Manzotti, bu teknolojilerin bizleri daha da aptallaştırdığını söyledi.
“Makineler konuştukları dili pek çok insandan daha iyi kullanıyorlar”
Yapay zekânın kendi varoluşunu sorgulamasının çığır açacağını söyleyen Manzotti, şu an konuşan makineleri gördüğümüzü ve hatta konuştukları dili pek çok insandan daha iyi kullandıklarını kaydetti.
Geoffrey Hinton’ın, yapay zekânın iklim değişikliğinden “daha acil” bir tehdit oluşturduğu uyarısına değinen Manzotti, devletlerin yapacağı değişikliklerin yapay zekânın kötüye kullanımını engelleyebileceğini söyledi. Manzotti, “Cezai yaptırımlar olmalı. Yapay zekâ aracılığıyla para basmanın ya da yalan haber çıkarmanın engellenmesi gerekiyor. Bir görselin gerçek mi yoksa sahtemi olduğunun bilinmesi çok önemli.” ifadelerini kullandı.