Türkiye’de yayınlanan bir rapora göre 2022 yılında ülkemizde 587 adet endüstriyel yangın ve patlama meydana geldiği, fabrika yangınlarının sayısının bir önceki yıla göre yüzde 49 arttığı belirlendi.
Türkiye’de yayınlanan bir rapora göre 2022 yılında ülkemizde 587 adet endüstriyel yangın ve patlama meydana geldiği, fabrika yangınlarının sayısının bir önceki yıla göre yüzde 49 arttığı belirlendi.
Türk Ytong Genel Müdürü Tolga Öztoprak, “Türkiye’nin sanayi hamlesi büyüdükçe fabrikalardaki yangınların sayısı artıyor. Ytong olarak geliştirdiğimiz yangına dayanıklı duvar, çatı ve döşeme panelleriyle fabrikaların yangından en az derece zarar görecek şekilde yapılmasını sağlayarak ülkenin ekonomik değerlerinin yok olmasının önüne geçmeyi hedefliyoruz.” dedi.
Yapı malzemesi sektörünün öncü ve yenilikçi şirketi Türk Ytong tarafından üretilen Ytong Panel, hızlı ve kolay bir şekilde monte edilerek fabrika inşaatlarının kısa sürede ve ekonomik biçimde tamamlanmasını sağlıyor. Ytong Panel ayrıca yüksek ısı yalıtımı ve yanmazlık özellikleriyle, ülke ekonomisine büyük zarar veren fabrika yangınlarının ortaya çıkardığı zararları en aza indirmeyi hedefleyen iş insanlarının ve yapı sektörü profesyonellerinin de ilk tercihi arasında yer alıyor. Bu özelliği ile ülkemizde artan organize sanayi bölgesi yatırımlarında ve fabrika yapılarında Ytong Panel tercih ediliyor.
Fabrika yangınları yüzde 49 arttı
Türk Ytong Genel Müdürü Tolga Öztoprak, Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin yayınladığı ‘Endüstriyel Yangınlar ve Patlamalar 2022 Yılı Raporu’nda yer alan verileri yorumladı. “Raporda, ülkemizde 2022 yılında 587 fabrika yangını meydana geldiği, fabrika yangınlarının bir önceki yıla oranla yüzde 49 arttığı yer alıyor. Sanayimiz büyüdükçe ve geliştikçe yıllar içerisinde meydana gelen fabrika yangınlarının da arttığını kaygıyla görüyoruz. Ülke ekonomisine büyük zarar veren bu yangınların sayısını ve fabrikalarda ortaya çıkan zararı hızlı bir şekilde aşağıya düşürmemiz gerekiyor. Türk Ytong olarak ürettiğimiz yanmaz özellikteki duvar ve çatı panelleri, yangınların yayılmasını önlüyor, yapısal hasarların, kayıpların ve oluşan zararın azaltılmasına yardımcı oluyor. A1 sınıfı yanmaz özelliğe sahip Ytong Paneller 360 dakika yani yaklaşık 6 saat süresince yangını başladığı yerde tutarak yangının büyümesini ve sıçramasını önlüyor, müdahale için zaman yaratıyor.”
Fabrika yangınlarının konutlara sıçrama tehlikesi
Tolga Öztoprak raporda yer alan bir başka önemli tespitin ise daha kaygı verici bir konuyu gündeme getirdiğine vurgu yaparak, “Başta İstanbul olmak üzere birçok büyükşehirde yangın ve patlamaların önemli bir kısmının artık yaşam alanlarının yanı başında hatta içinde kalan tesislerde gerçekleştiği görülüyor. Bu durum plansız yerleşim ve sanayileşmenin bu kentlerde yaşayan insanlar için çok önemli bir risk olduğunu ortaya çıkarıyor. Tesislerde yaşanan yangınlar yalnızca tesis için bir risk unsuru değildir. Çevresindeki yapılar ve yasayanlar için de benzer riskler söz konusudur. Yangının etkisiyle çevredeki yapılar zarar görmekte ve can kaybı ya da maddi kayıplar yaşanmaktadır. Mevcut tesislerde komşu yapılarıyla aralarına set oluşturabilecek şekilde güvenlik önlemi alınması bir zorunluluktur.” dedi.
Ytong yangına koruyucu kalkan
Tolga Öztoprak sözlerini şöyle tamamladı: “Ytong Paneller sanayi yapılarının duvar, çatı ve döşemelerinde, yangın duvarı veya yangından kaçış noktalarında güvenle kullanılır. Çünkü bu paneller A1 sınıfı hiç yanmaz yapı malzemeleri sınıfındadır. Yangın esnasında yanmaz, tutuşmaz, duman veya zararlı gazlar ortaya çıkarmaz, 360 dakikaya ulaşan sürelerde yapısal bütünlüğünü korur. Yangınların yayılmasını engeller ve böylece hasar miktarını önemli ölçüde azaltır. Yanıcı malzemelerin depolandığı alanlar veya mobilya, tekstil, kimya endüstrisi gibi yüksek yanıcılığa sahip sektörlerin üretim tesislerinde bu çok büyük avantajdır.”
3D yazıcılar artık arabalarımızı, konutlarımızı ve hatta yiyeceklerimizi yapma halimizi değiştiriyor. Artık de Stanford Üniversitesi’ndeki bilim insanlarının çalışmaları sayesinde, organ …
3D yazıcılar artık arabalarımızı, konutlarımızı ve hatta yiyeceklerimizi yapma biçimimizi değiştiriyor. Artık de Stanford Üniversitesi’ndeki bilim insanlarının çalışmaları sayesinde, organ nakli için gereken organları bekleyen hastaların yazgısını değiştirebilirler.
Mark Skylar-Scott ve biyomühendis grubu, canlı kalp dokusunu 3 boyutlu olarak basmalarına müsaade veren bir teknik geliştirdi. Gaye, gelecekte kalp kapakçıkları ve ventriküller üzere bir hastayla birlikte hakikaten büyüyebilecek çok kıymetli modülleri basma yeteneğine ulaşmak olarak belirtiliyor.
Araştırmacıların da belirttiği üzere, ABD’de yaklaşık 100 çocuktan biri kalp kusuru ile doğuyor. Nakil alabilmelerine karşın, bu nakiller beden tarafından 20 yahut 30 yıl sonra reddedilebiliyor. Bir hastanın kendi hücrelerini kullanarak yeni bir organın biyobaskı ile oluşturulması bu hadiseleri azaltabilir.
Skylar-Scott, “Bu tezli bir amaç, lakin bunun üzere bir projeye başlamak için birçok temel yapı taşının yerinde olduğuna inanıyoruz” diyor.
Kullanılan teknik, organ gibisi yapılar oluşturmak için canlı hücreleri kullanan bir süreç olan biyobaskıya bir örnek olarak verilebilir. Biyobaskı tarifi yeni bir kavram olmasa da, ekseriyetle çok yavaş bir süreci içeriyor ve ekseriyetle her seferinde bir hücrenin yazdırılmasını gerektiriyor. Bu yüzden saniyede 1.000 hücre yazdırılsa bile, tek bir insan kalbi oluşturmak bin yıldan fazla sürüyor.
Skylar-Scott ve grubu, organoid ismi verilen, binlerce hücreden oluşan kümelerle baskı yaparak süreci hızlandırabildikleri bir sistem geliştirdi. Yapılan açıklamada “bunların milyonlarcasını alıp, daha sonra yazıcıdan yazdırabileceğimiz bir insan kök hücre mayonezine yoğunlaştırıyoruz” deniliyor.
Hücreler yazdırıldıktan sonra, içlerinde kan damarı ağlarının basılabileceği genel doku halini alıyor.
Şimdiden takım, temel olarak kendi başına sıvı pompalayabilen, insan damarına misal tüp gibisi bir yapı basmayı başardı. Bir sonraki adım, mevcut bir kalbe aşılanabilecek fonksiyonel bir bölme üzere daha büyük bir yapı basmak olacaktır. Skylar-Scott, beş yıl kadar kısa bir gelecek içerisinde, bu teknik kullanılarak basılan bir kalp kapağının bir insan hastaya yerleştirilebileceğini düşündüğünü söyledi, fakat muhtemelen büsbütün basılmış bir kalbe en az yirmi yıl uzaktayız.
Gaming Minds Studios tarafından geliştirilen ve Kalypso Media tarafından yayınlanacak olan simülasyon, ulaşım, yönetim oyunu Railway Empire 2, 25 Mayıs tarihinde çıkış yapmaya hazırlanıyor. Kendi ulaşım imparatorluğumuzu kurabileceğimiz bu yapım içerisinde geniş bir dünyaya atılacak, her bir ulaşım unsurlarına tek tek erişebilecek ve çeşitli çevre detaylarına bu oyun içerisinde erişebileceğiz. Oyun içerisinde büyük maceralara atılabilecek, bu maceralar esnasında kendi imparatorluğumuzu kurmaya çalışacak ve tüm dünyaya erişim sağlayabilecek çeşitli yollar ve demir yolları inşa edebileceğiz.
1800’lü yılları temel alan bu yapının içerisinde eski tarz görüntü bizleri bekliyor olacak. Yani daha yenilikçi ve rengarenk bir görüntüden ziyade eski sanayi devrimi görüntüsü bizlere aktarılacak ve bu dönemde çeşitli makinelerle beraber kendi imparatorluğumuzu ortaya çıkaracak, geliştirecek ve büyütebileceğiz. Oyun içerisinde amacımız çeşitli detaylarla beraber demiryolları ve yollar üretmek olacak, bu yollarla beraber tüm dünyaya erişim sağlayabilecek ve bu erişim ile beraber kendi ulaşım ağımızı yani ulaşım imparatorluğumuzu kurabileceğiz.
Oyun içerisinde her bir bölgeye erişim sağlamak ve o bölgeye yol yapmak oldukça önem arz edecek. Zaten oyunu temel amacı da bu. Oyun içerisinde her bir noktaya ulaşım sağlayarak kendi ulaşım ağımızı büyütebilecek, genişletebilecek ve ek olarak da daha fazla para kazanabileceğiz. Her bir yolla beraber harcayabileceğimiz çeşitli miktarlarda paralar bulunacak ve bu paralarla beraber de kendi şirketimizi büyütebileceğiz. Oyun içerisinde aslında bir şirket olarak yer alacak, bu şirket içerisindeki yönetim unsurları tamamen bize ait olacak. Hem gelirler hem de giderler ise bizim tarafımızdan hesaplanacak. Dolayısıyla oyundaki ekonomi sistemi de kısaca bizim elimizde olacak.
Şirketimizi tüm dünyaya ve kıtalara yayma girişimimizde başarılı olmak için elbette her türlü büyük ve küçük detaya dikkat etmek gerekecek. Bu kapsamda kendi harcadığımız para miktarıyla beraber yapacağımız yolları planlamamız lazım Dolayısıyla oyun içerisinde çok detaylı bir içerik bizleri bekliyor olacak. Oyundaki her bir detaya hakim olmak belki ilk etapta zor gelebilir ancak bu detaylara ilerleyen süreçlerde daha iyi bir şekilde hakim olabilecek, bu sayede oyundaki imparatorlarımızı daha da genişletebileceğiz.
Demiryolu şirketi olarak atıldığımız bu dünya içerisinde sanayi devrimi teması bizlere aktarılacak ve dönemin puslu havası bizlere aktarılacak. Dumanlı atmosferlerle beraber aslında bir sanayi devrimi içerisinde olduğumuzu anlayabileceğiz. Gerek atmosfer gerekse renk paleti oldukça güzel bir şekilde seçilmiş durumda ve bu tema oldukça güzel bir şekilde bu unsurlarla beraber yansıtılmış durumda. Dolayısıyla oyun içerisinde hem görsel detay hem de atmosfer oldukça güzel bir şekilde karşımıza çıkacak diyebilirim.
Küçük bir demiryolu şirketi ile beraber atıldığımız bu macerada kendimizi daha da geliştirebilecek, büyütebilecek ve daha da genişletebileceğiz. Oyun içerisinde çeşitli yollar yapabilecek ve yollar arasında farklı farklı unsurlar bulunacak. Oyun içerisinde düz demir yolu yollar yapmaktan ziyade daha fazla içerikleri de bu oyun içerisinde deneyimleyebileceğiz. Örneğin bir yerden bir yere ulaşmak için farklı boyutlarda köprüler inşa edebilecek, bu köprüleri en az maliyetle beraber kurabilecek ve bu köprülerden elde edilen geliri hanemize yazdırabileceğiz. Oyun içerisinde sadece sıradan ve düz bir şekilde yollar ve demir yolları kurmayacak aynı zamanda çeşitlilik köprüleri ve yapıları da inşa edebileceğiz.
Bir girişimci olarak yer aldığımız yapım içerisinde elbette bizim şirketimize karşı çeşitli rakip şirketler de bulunacak. Rakip şirketleri alt etmek, bu şirketlerden daha fazla para kazanmak ve kendimizi daha fazla ön plana çıkarmak için çeşitli hamleler yapmak gerekecek. Dolayısıyla oyun içerisinde kendimi stratejimiz ve planımız bulunması lazım. Bu strateji ve plana göre de kendi hamlelerimizi gerçekleştirebilecek ve büyük imparatorluğa ulaşma konusunda kendi deneyimlerimizi oyun içerisine aktarmaya başlayacağız. Oyunda doğru şekilde para harcamamız gerekecek. Dolayısıyla paraları doğru ve verimli bir şekilde harcayarak kar elde edecek ve imparatorluk yolu bizlere açılacak.
Serinin ilk oyunundan sonra gelecek olan bu yeni ve ikinci oyun içerisinde daha fazla mekanik ve içerik bizlere aktarılacak. Dolayısıyla oyun içerisinde daha fazla özellik daha fazla içerik ve daha fazla çeşitlilik bizlere sunulacak. Oyunda bu detaylar ile beraber kendi imparatorluğumuzu kurabilecek ve tüm dünyaya doğru hakim olmaya başlayacağız. Oyunda yine geliştirici ekibin belirttiğine göre 60’tan fazla lokomotif markası yer alacak. Yeni bir çağ başlatabildiğimiz bu yapım içerisinde bu lokomotifleri ve arkasında yer alan vagonları istediğimiz gibi kontrol edebilecek, onlara yükler yükleyebilecek ve yolcuları bu vagonlarla beraber taşıyabileceğiz. Yani oyun içerisinde kuracağımız ulaşım ağı ile beraber birçok yükü taşıyabileceğiz.
Oyun içerisinde kurduğumuz bu ulaşım ağı ile beraber yolcuları taşıyabilecek, çeşitli siparişleri ve kargoları bu vagonlara yükleyebilecek bunun dışında yeni lokomotiflerle beraber daha hızlı bir şekilde işlerimizi gerçekleştirebileceğiz. Oyunda taşıdığımız ve kurduğumuz bu ulaşım ağı ile beraber çeşitli miktarlarda paralar kazanabilecek ve bu paralarda şirketimizi büyütmek adına kullanabileceğiz. Oyunda en büyük demiryolu şirketi haline gelmeye çalışacak, bu kapsamda çeşitli reklamlar ve kampanyalar düzenleyebilecek ve kurduğumuz ulaşım ağı ile beraber ne kadar kaliteli bir şirket olduğumuzu kanıtlamaya çalışacağız.
Oyunda yukarıda da bahsettiğim gibi rakip şirketler yer alacak, bu rakip şirketlere karşı kendimizi daha fazla ön plana çıkarmak ve bizim de burada olduğumuzu söylemek adına çeşitli hamleler ve stratejiler gerçekleştirebileceğiz. Bu kapsamda güvenilir ve sağlam araçlarla beraber yolumuzu açmaya koyulacağız. Oyun içerisinde ulaşım ağı ile beraber şehirleri birbirine bağlayabilecek, bu ulaşım ağını istediğimiz yerde sonlandırabilecek ve istediğimiz şekilde yolları birbirine bağlayabileceğiz. Yani oyundaki her bir detay aslında bizim elimizde ve kuracağımız yollar, köprüler ve demiryolları tamamen bize ait olacak.
Daha fazla ayrıntılı içeriğin yer aldığı bu yapım içerisinde kıtaları birbirine bağlayabilecek ve genişleyen bu harita içerisinde kendi ulaşım ağımızı kurmaya başlayacağız. Oyun içerisinde ayrıntılı yol yapma mekanikleri, kendi ekonomimizi yönetebileceğimiz envanter sistemi ve daha fazla detay bizleri bekliyor olacak. Oyun içerisinde bizlere sunulacak olan içerikler dahilinde çeşitli ray sistemleri de yer alacak. Bu ray sistemleri içerisinde 8 farklı yapı bizlere sunulacak ve bu yapılar içerisinden istediğimizi seçebilecek ve bu rayları da ulaşım ağı içerisine dahil edebileceğiz. Dolayısıyla oyun içerisinde her bir detay aslında farklı farklı şekillerle karşımıza çıkacak ve her bir detayını aslında dallanıp budaklandığını görebileceğiz.
Demiryolu imparatorluğu kurabileceğimiz oyun içerisinde elbette hikaye modu bulunacak ve bu hikaye modu kapsamında büyük bir maceraya atılacağız ve çeşitli görevleri bu mod içerisinde yapmaya başlayacağız. Oyunda yine seçebileceğimiz altı farklı karakter yer alacak ve bu altı farklı karakterden istediğimizi seçerek maceraya başlayabileceğiz. Oyunda bir yandan özelleştirilebilir çeşitli seçenekler bulunacak ve istediğimiz şekilde araçları ve ulaşım ağımnı özelleştirilebilecek ve bunları halka sunabileceğiz. Oyunda diğer taraftan hikaye modu dışında serbest oyun modu da bulunacak. Bu serbest oyun modu içerisinde her türlü kaynağı harcayabilecek, oyunun bizlere sunduğu tüm imkanlardan faydalanabilecek ve oyunun içini dışını çıkarabileceğiz.
Siz de bu tarz simülasyon ve ulaşım ağı oyunlarından hoşlanıyorsanız bu yapıma bir göz atabilir ve bir şans verebilirsiniz. Oyun 25 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor ve şu anda oyunun Steam sayfası açık durumda. Dilerseniz oyunun Steam sayfasından takip edebilirsiniz.
– The Lord of the Rings: Gollum (25 Mayıs: aksiyon, macera, rol yapma, gizlilik)
Daedalic Entertainment tarafından geliştirilen ve Daedalic Entertainment, Nacon tarafından yayınlanacak olan aksiyon, macera, rol yapma, gizlilik oyunu The Lord of the Rings: Gollum, 25 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Gizlilik odaklı bu yapım içerisinde büyük bir maceraya atılacak, çeşitli düşmanları alt etmek için arkalarından sinsice yaklaşacak ve hem kitaplardan hem de televizyon uyarlamalarından aşina olduğumuz Sméagol adlı karakteri kontrol edeceğiz. Oyun içerisinde bu karakterle beraber ilerleyecek, farklı bölgelere doğru adım atacak ve bu bölgeleri keşfederek karşımıza çıkan çeşitli bulmacaları çözmeye başlayacağız.
Hem gizlilik hem aksiyon
Oyun içerisinde yukarıda da bahsettiğim gibi gizlilik temelli bir yapı karşımıza çıkacak. Yani oyunda sürekli olarak otların veya nesnelerin arkasına saklandığımız bir sekans bizlere sunulacak. Biz de bu sekansların ardından karşımıza çıkan çeşitli düşmanları gizlice alt edecek veya onlara gözükmemek için saklanarak gizlice ilerlemeye başlayacağız. Tabii oyun içerisinde hem gizlenerek ilerleyebilecek hem de düşmanlara karşı çeşitli saldırılar gösterebileceğiz. Oyunda gizlilik temel esas olduğundan dolayı gizlenerek gitmek elbette sürekli olarak yapacağımız iş olacak. Ancak bunun yanında da aksiyon ve rol yapma unsurları da bizlere aktarılacak. Yani oyun içerisinde bulunan düşmanları kendi dövüş sistemimizle beraber ortadan kaldırabileceğiz. Bu da oyunun çeşitliliğine fayda sağlayan bir durum.
The Lord of The Rings serisi içerisinde yer alan bu yapım bizlere aksiyon ve macera unsurlarını da sunacak. Bunun yanı sıra çeşitli bölgelere giderek tırmanabilecek, yüksek yerlerden atlayabilecek, çeşitli bulmacaları çözebilecek ve daha fazlasını bu yapım içerisinde yapabileceğiz. Oyunda yine kıymetlisini arayan bir karakteri yani Sméagol karakterini kontrol edecek, bu karakterin neler istediğini ve ne yapmak durumunda olduğunu elbette hem eserlerden hem de televizyon uyarlamalarından biliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde biz de bir yüzüğü aramaya koyulacak, bu yüzüğün esrarengiz güçlerinden yararlanmaya başlayacak ve kendi kurnazlığımızı bu oyun içerisinde kullanabileceğiz.
Orta dünya içerisinde yer aldığımız bu yapımda karakterimizin elbette çeşitli becerileri ve yetenekleri bulunacak. Bu beceri ve yetenekleri kullanmak için oyun içerisinde sürekli olarak hamleler yapabilecek, bu hamleleri geliştirebilecek ve yeni becerilerin kilidini açabileceğiz. Oyunda sürekli olarak farklı bölgelere doğru ilerleyebilecek, bu bölgelerdeki tehlikeler ortadan kaldırabilecek ve gizli gizli ilerlediğimiz sekanslar da bolca karşımıza çıkacak. Oyunda bu gizlilik temelin dışında yine karşımıza çıkacak olan çeşitli bulmacalar bulunacak. Bu bulmacaları da çözmeye çalışacak ve bu bulmacaları geçtikçe yeni bölgelerin ve bölümleri kilidini açabileceğiz.
Oyun içerisinde tehlikeli bir dünya bizleri bekliyor olacak. Tehlikeli dünya içerisinde çeşitli görevler yapabilecek, hikayenin bizlere son olduğu kısım deneyimleyebilecek ve hikaye tabanlı bu tek oyunculu yapım içerisinde kendi rolümüzü oynamaya başlayacağız. Elbette bu oyun tek oyunculu bir yapıyı bize aktaracak herhangi bir çevrimiçi yapıyı bünyesine barındırmayacak. Dolayısıyla hikaye tabanlı tek oyunculu aksiyon macera ve rol yapma deneyimi bizlere aktarılacak diyebiliriz. Bu tarz oyunlar biz oyuncular tarafından tercih edilen türler arasında yer alıyor. Yani oyun içerisinde herhangi bir çevrimiçi unsur olmaması, hikaye ve tek oyunculu bir temeli yansıtması zaten bizim gözümüzde artı olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla bu yapımdan da ümidimiz var ancak çeşitli oynanış fragmanlarına ve videolarına baktığımız zaman biraz daha beklentiyi düşük tutmakta fayda var diyebiliriz.
Çünkü bir oyun içerisinde büyük beklentilere girdiğimiz zaman beklentilerimiz çoğu zaman karşılanmıyor. Dolayısıyla eğer bir oyundan zevk almak istiyorsak ve bu oyunun bizlere sunduğu dünyayı deneyimlemek istiyorsak beklentileri düşük tutarak iyi gördüğünüz şeylerin bize sürpriz olarak gelmesi daha iyi olabilir.
J.R.R. Tolkien’ınk kitaplarına sadık kalınarak hazırlanan bu yapım içerisinde elbette kitabı okuyanlar için daha güzel sürprizler karşına çıkacak. Çünkü kitabı okuyanlar ve orta-çağ dünyasına hakim olanlar bu yapımdan elbette tutarlılık beklemek durumunda. Ancak diğer oyuncular sadece bu oyunu aksiyon macera ve rol yapma unsurları için deneyimleyecek ve kendisine sunulan hikayeleri oynayabilecek. Dolayısıyla bu tür yapımlar birçok oyuncunun beklentilerini istemese de yükselten yapımlar olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü isminden de anlaşılacağı gibi büyük bir markayı ve kitleyi temsil ediyor. Haliyle bu da bizlerin karşısına iyi bir şeyleri çıkmasını zorunlu tutuyor. Siz de biliyorsunuz ki bu Orta Çağ Dünyası oldukça geniş bir dünya. Burada yaşananlar karşımıza çıkan hikayeler her biri farklılık gösteriyor ve her biri kendi içlerinde tutarlı bir yapıyı hayranlarına aktarmayı hedefliyor. Bu oyundan da beklentimiz hem belirtildiği gibi kendi dünyasına sadık kalması hem de kendi içerisinde güzel animasyonları ve içeriği olan bir yapının bulunması.
Oyun içerisinde kontrol ettiğimiz karakter oldukça sinsi ve kurnaz bir karakter. Siz de kitaplarda hem de televizyon uyarlamalarında bu karakterin nasıl bir yapıya sahip olduğunu biliyorsunuz. Dolayısıyla oyun içerisinde bu tarz kurnazlıkları ve akıl oyunlarını biz de yapmak durumunda kalıyor ve bu sayede çeşitli hamleler ve eylemler gerçekleştirebiliyoruz. Oyun içerisinde yine bu karakter temel alınıyor ve bu karakteri üzerine yoğunlaşılmış durumda. Dolayısıyla orta çağ dünyasını bu karakter üzerinden yorumlayacak, bu karakterle beraber çeşitli hikayelere dalacak ve aksiyon macera içerisinde bu karakterle beraber yer bulacağız.
Yukarıda da bahsettiğim gibi oyunda aksiyon ve dövüş sistemleri de bulunacak. Elbette bu aksiyon ve dövüş sistemi doğrudan düşmanların üzerine saldırmaktan ziyade daha çok onların gardını düşürme ve onları gafile ablama şeklinde olacak. Dolayısıyla oyunda fırsatını yakaladığımız anda düşmanları ve tehlikeleri alt edebilecek, onları yere serebilecek ve daha fazlasını yapabileceğiz. Akıl oyunlarıyla haşır neşir olacağımız bu yapım içerisinde sürekli olarak tehlikeler içerisine dalabilecek, kendi amacımız doğrultusunda ilerlemeye koyulacak ve bu tehlikeli dünya içerisinde hayatta kalmaya çalışacağız.
Oyunda kullandığımız karakter elbette yapısı gereği ile kambur bir karakter. Dolayısıyla oyundaki bu kambur karakteri kullanmak belki de bizlere farklı bir hissiyat verebilir. Oyundaki bu karakter ile beraber düşmanları avlamak için çeşitli akıl oyunları yapabilecek, onların karşısına doğrudan çıkmayarak arkadan yaklaşabilecek ve onların gardını düşürebileceğiz. Oyunda yine tepelere doğru tırmanabilecek, otların arasına saklanabilecek ve nesnelerin arkasına saklanarak da düşmanlardan gizlenebileceğiz. Oyunda saklanabileceğimiz oldukça fazla kısım bulunacak. Dolayısıyla bu saklanma seansları da bolca karşımıza çıkacak.
Hayranlar tarafından beklenen aksiyon macera rol yapma oyunu The Lord of the Rings: Gollum 25 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Oyunun şu anda Steam sayfası açık durumda ve dilerseniz Steam sayfası üzerinden istek listenize ekleyebilir ve çıkış yaptığı gün bir bildirim alabilirsiniz. Oyunun ek olarak ön siparişleri de şu anda mevcut. Steam üzerinden 595 Türk lirasına standart sürümünü sipariş verebilir ve doğrudan kütüphanenize ekleyebilirsiniz. Diğer bir sürümü ise 695 Türk lirasından satışta. Bu sürüm içerisinde de çeşitli oyun içi paketler, sanat kitapları ve daha fazlası yer alıyor.
– Bat Boy (25 Mayıs: platform, aksiyon, macera)
X PLUS, Sonzai Games tarafından geliştirilen ve X PLUS tarafından yayınlanacak olan platform, aksiyon, macera oyunu Bat Boy, 25 Mayıs tarihinde geliyor. Yandan görünümlü bu platform aksiyon macera oyunu içerisinde farklı bölgelere doğru ilerleyebilecek, kontrol ettiğimiz karakterle beraber birçok tehlikeyi aşabilecek ve diğer bölgelere ilerleyerek buradaki tehlikeleri alt edebileceğiz. Oyun içerisinde sporla ilgilenen bir karakteri kontrol edecek, bu karakter zamanında okul yıllarında beyzbol oynayan bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla oyun içerisinde de elimizdeki sopa ile beraber düşmanlara karşı gelebiliyor, onların bizleri fırlattığı toplara vurabiliyor ve o topları onlara zarar vermek için fırlatabiliyoruz.
Oyun içerisinde 2 boyutlu grafikler bizleri bekliyor. Bu yapım içerisinde çeşitli platform zorlukları, aşmamız gereken çeşitli düşman zorlukları ve daha fazlası yer alıyor. Oyun içerisinde karşılaşabileceğimiz çeşitli zorluklarla beraber farklı hamleler yapmamız gerekiyor yani oyun içerisinde bir yerden bir yere atlayabiliyor, o yerden daha farklı bir yere geçiş yapabiliyor ve aradaki boşlukları aşmak için zıplama tuşuna basarak ilerleyebiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde sık sık karşımıza çeşitli platform zorlukları çıkabiliyor ve bu zorlukları aşmak için de oyun içerisinde çeşitli hamleler yapmamız gerekiyor.
Bat Boy içerisinde bir beyzbol sporcusu olarak yer alıyor ve elimizdeki beyzbol sopası ile beraber düşmanları alt edebiliyoruz. Düşmanlar bizlere çeşitli beyzbol topları yolluyor ve biz de onlara vurabiliyoruz. Böylece onların toplarına karşı gelebiliyoruz. Eğer topları onların üzerlerine doğru fırlatabilirsek onlara hasar verebiliyor ve nihayetinde onları alt edebiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde böyle bir yapı benimsenmiş durumda. Bizim karakterimiz yukarıda bahsettiğim gibi beyzbol konusunda usta olan birisi.
Oyunun isminden de anlaşılacağı gibi beyzbol konusunda usta olan bir karakterle atıldığımız bu macerada istediğimiz gibi ilerleyebiliyor ve çeşitli platform zorluklarını aşabiliyoruz. Yandan görünümlü yapı içerisinde bir spor kahramanı olarak kendi takım arkadaşlarımızı aslında kurtarma niyetindeyiz. Oyun içerisinde kendi takım arkadaşlarımız bir güç tarafından zihinleri ele geçiriliyor, bu gücü ortadan kaldırmak ve takım arkadaşlarımızı kurtarmak için büyük bir maceraya atılıyoruz. Yol boyunca çeşitli zorluklarla karşılaşarak bunları aşabiliyor ve bu sayede tüm karakterleri kurtarmaya başlıyoruz.
Oyun içerisinde karşımıza kendi takım arkadaşlarımız çıkıyor ancak takım arkadaşlarımız bize karşı karşımıza düşmanca bir tavır sergiliyor. Çünkü bu arkadaşlarımızın zihinleri ele geçirilmiş bir durumda ve biz de onları zihinlerini serbest bırakmak ve eski takım arkadaşlarımızın rolüne büründürmek için elimizden gelen her her şeyi yapmaya çalışıyoruz. Oyun içerisindeki birçok bölümde kötü adamlarla savaşabiliyor, karşımıza çıkan kendi takım arkadaşlarımızı kurtarmaya çalışabiliyor ve her türden farklı düşmanlarla beraber bu oyun içerisinde uğraş veriyoruz.
Oyunda tabii ki karakterimiz atletik bir yapıya sahip. Dolayısıyla atlayıp zıplayabiliyor, sağa sola doğru kaçabiliyor ve üzerine gelen topları beyzbol sopası ile beraber uzaklaştırabiliyor – vurabiliyor. Dolayısıyla oyun içerisinde esnek bir yapıya sahip olan bu karakterle beraber daha hızlı bir şekilde ilerlemeye çalışıyor, çeşitli platform zorluklarını aşmaya başlıyor ve bu zorlukların da kolayca üstesinden gelebiliyoruz. Oyunda daha çok atari tarzı bir görüntü bizleri bekliyor yani eski tarz bir grafik yapısına sahip olan bu yapım içerisinde sanki atari oynuyormuş gibi bir hissiyata kapılabiliyoruz. Dolayısıyla bu tarzdan hoşlananlar ve bu tarza ilgi duyanlar bu oyunu bir göz atabilir.
Oyun içerisinde kullandığımız karakterle beraber yukarılara doğru uçabiliyor, oyunda yine kullandığımız karakterle çeşitli hareketler yapabiliyor, bu hareketleri düşmanlar üzerinde sergileyebiliyor ve farklı hamlelerle beraber yükseklerden aşağıya doğru süzülebiliyoruz. Oyun içerisinde farklı farklı düşmanlar ve tehlikeler bizleri bekliyor. Oyunda yani karşılaşacağımız düşmanlar arasında sürekli olarak dönmeye başlayan ve onların üzerinden atlamamız gereken bir tehlike, bunun dışında bizlere top atan takım arkadaşlarımız ve daha fazlası yer alıyor.
Oyunda yine diğer taraftan çeşitli platform zorlukları bulunuyor ve bu platform zorlukları arasında çeşitli tuzaklar yer alıyor. Bu tuzakları aşmak için zamanlamayı iyi tutturmak gerekiyor. Örneğin bir bölgeye atıldık ve bu bölgede sallananbir topuz bulunuyor. Bu topuzu aşmak için doğru zamanda doğru hamle yapmaları gerekiyor. Yani bu topuzu ortadan kaldıramıyor ancak o topuz tuzağına zamanlamamızla beraber geçmemiz gerekiyor. Dolayısıyla oyun içerisinde bu tarz tuzaklar da yer alıyor.
Oyunda kullanacağımız farklı farklı yetenekler ve beceriler bulunuyor. Bu yetenekleri ve becerileri karşımıza çıkan düşmanlara karşı kullanabiliyoruz ve bu düşmanları aşmak için bu özelliklerden faydalanabiliyoruz. Oyunda farklı farklı düşünme türleri yer alıyor ve bu düşman türleri aşmak için de çeşitli hamleler gerçekleştirebiliyoruz. Oyunda karşımıza çıkan düşmanlar arasında döne döne sağa sola giden düşmanlar, üzerimize çeşitli nesneler fırlatan bitki tarzı şeyler ve daha fazlası yer alıyor. Her bir düşmanın kendine ait özelliği ve becerisi yer alıyor. Dolayısıyla onlardan kaçınmak ve onları alt etmek için öncelikle onların ne yaptığını öğrenmeye çalışıyor ve öğrendikten sonra da kendi hamlemizi gerçekleştirebiliyoruz.
Bat Boy’da kullandığımız karakter esnek bir yapıya sahip olduğundan dolayı sürekli olarak sağa sola doğru atlayabiliyor, yukarılara doğru fırlayabiliyor ve çeşitli platformlardan faydalanabiliyor. Oyunun içerisinde yine karakterimizle beraber bir anda düşmanın üzerine atılabiliyor ve süper kahraman vuruşu yapabiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde kullanacağımız çeşitli yetenekler ve beceriler bulunuyor.
Platform aksiyon oyunu içerisinde geniş bir dünya bizleri bekliyor. Oyunda yine 8 bitlik bir görsel tarzı, bunun yanı sıra renkli ve ilgi çekici atmosferler, bulmacalar ve keşfedilecek kısımlar bizlere aktarılıyor. Elbette arka planda bir de çeşitli müzikler bizlere eşlik ediyor. Dolayısıyla bu tarz oynayan müziklerle beraber oynamak oldukça zevkli olabiliyor. Arka planda çalan müziklerle beraber çeşitli maceralara ve zorluklara göğüs gerebiliyor dolayısıyla oyunlardaki bu tarz müzikler oldukça önem arz ediyor.
Oyun içerisinde yine keşfedilecek çeşitli unsurlar yer alıyor. Bu unsurlar arasında koleksiyonlar, araçlar ve daha fazlası yer alıyor. Bunları keşfederek ve yeni müzikleri kilidini açarak da eğlencenin dozunu arttırabiliyoruz. Yine etrafta keşfedilecek çeşitli manzaralar da bulunuyor. Oyun içerisinde bizlere kendi tarzında çeşitli manzaralar sunuluyor ve bu manzaralara tabii ki göz atabiliyoruz. Oyunda farklı bölgeler doğru ilerleyebiliyor, bu atıldığımız macerada farklı bölgelerdeki düşmanları alt etmeye çalışıyor ve bu bölgelerdeki zorlukları ve tuzakları aşmaya başlıyoruz.
25 Mayıs tarihinde çıkış yapacak olan bu platform aksiyon macera oyununun şu anda Steam sayfası açık durumda. Dilerseniz oyunu Steam sayfası üzerinden ekleyebilir ve çıkış yaptığı gün bir bildirim alabilirsiniz. Oyunun ayrıca şu anda yine Steam sayfası üzerinde bir demo sürümü bulunuyor. Dilerseniz bu demo sürümünü deneyebilir ve oyunun bir kısmını oynayabilirsiniz. Bu demo sürümü nihayetinde oyunu satan olup olmayacağınıza karar veren bir sürüm olarak da karşımıza çıkıyor.
– Above Snakes (25 Mayıs: açık dünya, hayatta kalma, macera)
Square Glade Games tarafından geliştirilen ve Crytivo tarafından yayınlanacak olan açık dünya, hayatta kalma, macera oyunu Above Snakes, 25 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. İzometrik bir yapıya sahip olan bu hayatta kalma oyunu içerisinde vahşi batı esintili bir tema bizleri bekliyor olacak. Oyun içerisinde hayatta kalma unsurları, rol yapma unsurları, aksiyon ve macera unsurları yer alacak. Oyunda bu yapı ile beraber güzel bir deneyim bizleri bekliyor olacak.
Oyun içerisinde bir yandan kendi dünyamızı yaratacak ve bu yarattığımız dünya ile beraber hayatta kalmanın tüm sırlarını öğrenmeye çalışacağız. Oyunda yapabileceğimiz oldukça fazla iş olacak ve bu işler arasında kendi dünyamızı yaratmak, çeşitli kaynaklar toplamak, bu kaynakları birleştirmek ve bu kaynaklarla beraber yeni öğeleri kilidini açma gibi detaylar yer alacak. Oyun içerisinde bir yandan çiftçilik yaparken diğer yandan etrafı keşfedecek, keşfettiğimiz bu dünya ile beraber yeni kaynaklara ulaşabileceğiz. Bu kaynakları elimizdeki oluşturduğumuz aletlerle beraber toplayabilecek, topladığımız bu kaynakları zanaatkarlık sistemi ile beraber birleştirebilecek ve yeni araçları bu kaynaklara beraber üretebileceğiz. Oyun içerisinde tam bir hayatta kalma rol yapma deneyimi bizleri bekliyor olacak.
Oyun içerisinde yapabileceğimiz oldukça fazla iş olacak ve çeşitlilik bakımdan oyun bizlere gayet ideal bir deneyimi aktaracak diyebiliriz. Oyunda öncelikle tek başımıza atılabileceğimiz bu dünya içerisinde hayatta kalmanın temel sırlarını öğrenmeye çalışacak, bu unsurlarla beraber ilerleyebilecek ve etrafı keşfedebileceğiz. Etrafı keşfettikçe yeni kaynaklara ulaşabilecek ve bu kaynakları toplamak için de belirli aletlerin olması gerekecek. Elbette belirli aletlerle topladığımız kaynakları diğer aletleri üretmek için kullanabilecek ve bu ürettiğimiz araçları da her bir kaynağın üzerinde kullanabileceğiz.
Oyunda ister çiftçilik yapın isterseniz de farklı tarzda işlerle uğraşın tamamen sizin seçiminizle beraber değişkenlik gösterebilecek. Dolayısıyla oyun içerisinde her bir oyuncu farklı bir deneyim elde edecek. Yine bu kapsamda çeşitli binalar ve yapılar inşa edebilecek, etraftaki kaynakları toplayarak bu binaları güçlendirebilecek ve kendimize çeşitli aletler yapabileceğiz. Yani oyun içerisinde topladığımız kaynakları sürekli olarak bir şeyler üretmeye harcayacağız. Dolayısıyla oyunda yer alan bu zanaatkarlık mekaniği oldukça önem arz edecek. Biz de bu zanaatkarlık mekaniği sayesinde yeni araçların ve aletlerin kilidini açabilecek ve yeni yapıları da bu sistemle beraber kurabileceğiz.
Above Snakes’de yukarıda da bahsettiğim gibi izometrik bir kamera bakış açısı bizleri bekliyor olacak. Oyunda bir karakteri kontrol ederek hayatta kalma mekaniklerini kullanabilecek, hayatta kalmak için de bu dünya içerisinde bulunduğumuz esnada avlanabilecek, balık tutabilecek, çiftçilik yapabilecek ve daha fazlasını bu oyun içerisinde deneyimleyebileceğiz. Yani oyun içerisinde yapabileceğimiz oldukça fazla iş olacak. Dolayısıyla bunların arasından da en karlı olanı seçebilecek ve hayatta kalmanın tüm temellerini bu oyun içerisinde öğrenmeye başlayacağız.
Above Snakes içerisinde atıldığımız bu macerada geniş bir dünya bizleri bekliyor olacak. Bunun yanı sıra bu dünyayı aslında kendi hamlelerimize beraber genişletebilecek, yeni adalar ekleyebilecek ve daha fazla mekana ulaşabileceğiz. Oyunda bir yandan hayatta kalmanın temellerini öğrenirken diğer yandan ise farklı tehlikelere karşı savaşabilecek ve çeşitli aksiyon içerisine dahil olabileceğiz. Oyunda yine etraftan bulduğumuz kaynaklarla beraber çeşitli silahlar üretilecek, bu silahları güçlendirebilecek ve karşınıza çıkan kayıp ruhları ortadan kaldırabileceğiz. Oyun içerisinde dövüş sistemine girebildiğimiz kısımda düşman çeşitliliği artış gösterecek. Dolayısıyla oyunda bir yandan hayatta kalmaya çalışırken diğer yandan ise bu düşmanları alt etmeye koyulacağız.
Oyunda yine ilerleme kat ettikçe karakterimizin becerilerini ve özelliklerini arttırabileceğiz ve yeni özelliklerin kilidini açabileceğiz. Oyunda kullanabileceğimiz benzersiz yetenekler ve özellikler bulunacak. Bu özelliklerden faydalanmak için de kendimizi hayatta kalma olayını adayacağız. Oyunda büyük bir dünyada yer alacak ve bu dünyayı keşfederek yeni kaynaklara ulaşabilecek, bu kaynaklarla beraber yeni araçlar üretebilecek ve ürettiğimiz bu araçlarla beraber hem kendi seviyemizi arttırabilecek hem de yeni yeteneklerin kendileri açabileceğiz.
Oyunda en ideal hayatta kalma yolunu bulmak için etrafı sürekli olarak gezebilecek, gezdiğimiz esnada avcılık yapabilecek ve bulduğumuz göl kıyılarında ve su kıyılarında ise balık tutabileceğiz. Oyunda bulduğumuz taşları elimizdeki kazma ile beraber kırabilecek, bu taşları toplayabilecek ve diğer taraftan ise baltamızla beraber ağaçları kesebileceğiz. Bu kaynakları toplayarak da kendi evimizi – kulübemizi ve küçük hayatta kalma merkezimizi kurmaya başlayacağız.
Oyunda kurabileceğimiz yapılar arasında fırınlar, tezgahlar, evler, karakol tarzı yapılar ve daha fazlası yer alacak. Yani oyun içerisinde yapabileceğimiz oldukça fazla bina ve yapı olacak dolayısıyla bunları kurarak kendi hayatta kalma merkezimizi inşa edecek, bu inşa ettiğimiz merkezle beraber dışarıda gelen tehlikelere karşı kendimizi koruyabilecek ve hayatta kalmak için tüm temel sistemleri bu merkezimizde gerçekleştirebileceğiz.
Oyunda her bir detay oldukça önem arz edecek. Örneğin avcılık konusunda usta olmak oldukça önemli. Kendi becerilerimizi avcılık konusuna yöneltebilecek, her avladığımız hayvanın derisini yüzebilecek ve deri işçiliği ve kumaş üretimi konusunda usta olabileceğiz. Yani bu yapım içerisinde her bir olayın detayına inebilecek ve o konuda usta olmaya çalışacağız.
Oyunda bir yandan hayatta kalmaya çalışırken diğer yandan ise tabii ki karnımız doyurmamız gerekecek. Karnımızı doyurmak için de temel kaynak olarak çiftçilik karşımıza çıkacak. Bu çiftçilik konusunda oyun bizlere oldukça kolaylık sağlayacak ve yabani otlardan sebzelerden çeşitli tohumları üretebilecek, bunları ekebilecek ve biçebileceğiz. Dolayısıyla oyunda yine çiftçilik konusunda uzman olmaya çalışarak kendi hasatımızı kendimizi yapacağız. Bu da oyunda hayatta kalmamıza yardımcı olacak unsurlardan biri. Dolayısıyla ürettiğimiz bu sebze ve meyvelerle beraber karnımızı doyurabilecek ve bu döngüyü sürekli olarak sürdürmeye çalışacağız.
Uzun vakitler geçirebileceğimiz bu hayatta kalma macera rol yapma oyunu içerisinde sürekli olarak kendinizi farklı şeyler yaparak bulabileceğiz. Oyunda yine kendi kombinasyonlarına sahip yüzden fazla farklı dünya parçası ve bölgesi bulunacak. Bu parçalarla beraber bu bölgeleri keşfedebilecek ve yeni bölgelerin kilidini açabileceğiz.
Oyun içerisinde elbette arka planda bir de hikaye anlatılacak. Bu hikaye kapsamında hayatta kalmaya çalışacak ve kendimizi bu konuda geliştirebileceğiz. Oyunda temel olarak bir kadın karakterin kontrol edebilecek, bu kadın karakterin bir çatışmanın ortasında kaldığını görebilecek ve biz de bu kapsamda devreye girerek onun hayatta kalmasını sağlayabileceğiz. Yani oyun bu hikaye etrafında dönüyor diyebilirim.
Renkli grafiklere ve atmosfere sahip hayatta kalma rol yapma oyunu Above Snakes 25 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Oyunun şu anda Steam sayfası açık durumda ve dilerseniz Steam sayfası üzerinden istek listenize ekleyebilirsiniz. Bu tarz oyunlardan hoşlanıyorsanız bu oyuna bir göz atabilir ve bir şans verebilirsiniz.
Infinity Experience tarafından geliştirilen ve Catness Game Studios tarafından yayınlanacak olan platform, aksiyon, macera oyunu Chronicles of 2 Heroes: Amaterasu’s Wrath, 26 Mayıs tarihinde geliyor. Retro grafiklere sahip bu platform oyunu içerisinde bir Ninja karakteri kontrol edebilecek, bu Ninja karakterle beraber çeşitli bölümlere atılabilecek ve bu bölümleri geçmeye çalışarak yeni bölümlerin kilidini açabileceğiz. Oyun içerisinde farklı farklı platform tuzakları, aksiyon unsurları ve macera unsurları yer alacak. Bu unsurların harmanlanarak bizlere sunulması oyun içerisinde eğlenmemizi sağlayabilecek.
Oyun zor bir yapıyı bizlere aktaracak ve bu zor yapı içerisinde bir yandan hayatta kalmaya çalışırken diğer yandan ise bu Ninja iyice karakteri kontrol etmeye çalışarak onun hızından, becerisinden ve çeşitli özelliklerinden yararlanabileceğiz. Oyundaki Ninja karakterle beraber çeşitli bölümlere atılabilecek, bu bölümleri aşmak için kendi becerilerimizi kullanabilecek ve platform zorluklarına aşmak için de elimizden geleni yapacağız.
Eski tarz bir görüntüye sahip ve farklı tarzda bir grafik yapısı ile karşımıza çıkış yapacak olan bu oyun içerisinde bu Ninja karakterle beraber hızlı bir şekilde dash özelliğini kullanabilecek, alevlerin arasından bu özellikle beraber sıyrılabilecek ve tuzakları da bu dash özelliği sayesinde aşabileceğiz. Oyun içerisinde farklı farklı platform zorlukları bulunacak ve bu platform zorlukları arasında alevler, yukarıya ve aşağı doğru ilerleyen keskin çarklar, bizlere karşı gelmeye çalışan çeşitli düşman türleri ve daha fazlası yer alacak.
Oyun içerisinde bu zorlukları aşmak için tabii ki karakterimizin hem hızından hem de gücünden yararlanabileceğiz. Oyun içerisinde yine kullandığımız bu karakterin toplamda üç canı bulunacak. Bu üç canla beraber ilerleyebilecek ve bu üç canı tamamen kaybedersek o yeri tekrardan oynamak durumunda kalacağız. Oyun içerisinde kolaydan zora doğru bir yapı bizleri bekler olacak. Dolayısıyla oyunda ilk etapta bizlere kolay sekanslar olacak daha sonra oyunun ilerleyen kısımlarında daha zorlu ve daha sinir bozucu kısımlar gelmeye başlayacak. Bu platform aksiyon oyunu içerisinde farklı hamleler yapabilecek, düşmanları indirebilecek ve platform zorluklarını aşmak için çeşitli becerilerimizi kullanabileceğiz.
16 bit grafiklere sahip bu yapım içerisinde feodal bir Japonya teması bizlere aktarılacak. Bu feodal dönem Japonya’sında ülkenin başında kötü bir yönetim bulunuyor, bu yönetimi ortadan kaldırmak ve yönetimini el değiştirmesi ile beraber halkın huzur içine girmesi için çeşitli hamlelerde bulunabiliyoruz. Oyun içerisinde tüm umutlar aslında bizim Ninja karakterimize bağlı durumda. Dolayısıyla bu Ninja karakterle beraber çeşitli hamleler yapabiliyor, kendi becerilerimizi bu düşmanlar üzerine kullanabiliyor ve daha fazlasını bu oyun içerisinde yapmamız mümkün.
Oyun içerisinde iki farklı karakter yer alıyor ve bu iki farklı karakter arasında dilediğimiz anda geçiş yapabiliyor ve o ninja karakterlerin özelliklerinden faydalanabiliyoruz. İstediğimiz anda geçiş yapabileceğimiz bu yapın içerisinde bu iki karakterle beraber ilerleyebiliyor, iki karakterin doğru zamanda doğru yerde becerilerini kullanmaya çalışabiliyor ve karşımıza çıkan platform zorluklarına aşabiliyoruz. Oyun içerisinde farklı farklı bölgeler bulunuyor ve farklı bölgelerin her birinin kendine ait yapısı, özellikleri ve zorlukları bulunuyor. Bu zorlukları aşmak için tabii ki öncelikle bu zorlukların ne olacağını öğrenmek, onların nasıl aşabileceğimizin taslağını kafamıza çıkarmak ve kendini ninja becerilerimizi kullanmak çok önem arz ediyor. Dolayısıyla bu oyun bu üç unsur arasında ilerliyor ve biz de bu döngü içerisinde yer alıyoruz.
Oyunda yer alan feodal dönem Japonya’nın tüm umutları bu oyun içerisinde biz oluyoruz yani kontrol ettiğimiz iki karakter aslında bu oyun içerisinde tüm umutların kaynağı. Dolayısıyla oyun içerisinde bir yandan hayatta kalmaya çalışırken diğer yandan ise halka zulmeden feodal Japonya yönetimini ortadan kaldırmak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Oyun içerisinde elbette farklı farklı beceriler bulunuyor ve bu becerileri kullanmak tamamen bizim işimiz oluyor. Bu oyunda yukarıda bahsettiğim gibi dilediğimiz anda iki karakter arasında geçiş yapabiliyor, bu iki karakter arasında geçiş yapmak için de doğru zamanı bekleyebiliyoruz.
Chronicles of 2 Heroes: Amaterasu’s Wrath içerisinde elbette yukarıda da bahsettiğim gibi kolay bir yapı bizleri beklemiyor. Bu platform aksiyon macerasında yine sürekli olarak karşımıza çeşitli düşmanlar, platform zorlukları ve tuzaklar çıkıyor. Dolayısıyla bunları aşmak için de elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bu oyunda menzilli saldırıların üzerimize geldiğini görebiliyor, bu saldırıları aşmak için karakterimizin hızından, özelliğinden ve becerisinden yararlanmaya çalışıyor bunun yanı sıra oyun içerisinde bu düşmanlara karşı kendi kılıcımızı çekebiliyoruz.
Oyun içerisinde tam bir eski tarz platform ve aksiyon unsurları yer alıyor yani oyunda aşmamız gereken tuzaklar tamamen eski ters platform oyunlarını bizlere yansıtıyor ve biz de bu zorluklar arasında ilerlemeye koyuluyoruz. Oyun içerisinde 20 farklı yetenek yer alıyor, bu 20 farklı yeteneği oyunun ilerleyen zamanında açabiliyor ve bu yetenekleri geliştirebiliyoruz. Oyunda yine yukarılara doğru zıplayabiliyor, sağa sola doğru dash özelliğini açabiliyor bunun yanı sıra hızlı bir şekilde ilerleyerek ve hamle yaparak düşmanları ortadan ikiye bölebiliyoruz. Oyun içerisinde açabileceğimiz yetenekler arasında farklı farklı özellikler bulunuyor. Bu özellikler arasında ise düşmanları sersemletme, yere güçlü bir darbe indirme ve daha fazlası yer alıyor. Oyunda bu farklı becerileri kullanarak düşmanları daha kolay bir şekilde altı edebiliyor ve onları alt ederek de yeni bölümlere geçiş yapabiliyoruz.
Bu oyunda güçlü düşman ordularıyla beraber mücadele etmeye koyuluyor ve bu kötü yönetimi ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. İki karakterimiz oyun içerisinde yıllarca eğitim alıyor ve Ninja seviyesine ulaşıyor. Bu iki karakterle beraber atıldığımız macerada Ninja olarak yer alıyoruz ve karşımıza çıkan düşman ordularını ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Oyun içerisinde tüm umutlar bize bağlı olarak değişkenlik gösteriyor.
Oyunda iki kardeş olarak büyük bir maceraya atılıyor ve bu macerada hayatta kalmak için elimden geleni yapmaya ve oyunda aslında halkı huzura erdirmeye çalışıyoruz. Oyun içerisinde yapacağımız hamleler oldukça önem arz ediyor çünkü oyunda sürekli olarak karşımıza gerek düşmanlar gerekse tuzaklar çıkabiliyor. Dolayısıyla hem reflekslerimize iyi tutmak hem de tam hakimiyet sağlamak için karakteri iyi bir şekilde kontrol etmemiz gerekiyor. Bu oyunda yine imparatorluğun başında bulunan yöneticileri alt etmek ve onların bağlı bulunduğu gücü kesmek için 3 kutsal hazinenin çalınması ve ele geçirilmesi gerekiyor. İşte tam da burada biz devreye giriyoruz.
Bu üç kutsal hazinenin çalınması için büyük bir maceraya atılıyor, imparatorluğu huzura erdirmeye başlıyor ve daha fazlasını oyun içerisinde görebiliyoruz. Siz de bu tarz platform aksiyon oyunlarından hoşlanıyorsanız ve zorluğu seven oyuncularsınız bu yapıma bir göz atabilir ve bir şans verebilirsiniz. Oyunun şu anda Steam sayfası açık durumda ve ayrıca bir demo sürümü de yayınlanmış durumda. Dilerseniz bu demo sürümünü indirebilir ve oyunun bir kısmını deneyimleyebilirsiniz. En azından oyunu nasıl bir yapıya sahip olduğunu bu demo sorunun sayesinde öğrenebilirsiniz.
Igloosoft tarafından geliştirilen ve tinyBuild tarafından yayınlanacak olan platform, aksiyon, macera oyunu Farworld Pioneers, 30 Mayıs’ta geliyor. Piksel grafikli bu açık dünya içerisinde geniş bir maceraya atılacak, bu macera içerisinde farklı gezegenlere koloniler kuracak ve kendi merkezimizi inşa etmeye başlayacağız. Tek oyunculu olarak veya arkadaşlarımızla beraber oynayacağımız bu yapım içerisinde çeşitli yapılar inşa edebilecek, çeşitli yapıları tamir edebilecek ve yeni yapıları elde etmek için etraftan kaynaklar toplayabileceğiz.
Oyun içerisinde yine kendi merkezimize ve kolonimize çeşitli çalışanlar alabilecek, bu çalışanları yönlendirebilecek ve yapay zekaya sahip bu çalışanları da istediğimiz şekilde iş sahibi yapabileceğiz. Oyun içerisinde yine etrafı keşfedebilecek, etrafı keşfettikçe yeni kaynaklar toplayabilecek, bulduğumuz madenleri işleyebilecek, kendi kolonimiz içerisinde çiftçilik yapabilecek ve daha fazlasını bu oyun içerisinde gerçekleştirebileceğiz. Oyun içerisinde bizlere çok fazla içerik sunulacak ve aslında bir yandan hayatta kalma unsurlarını bizlere sunulduğunu görebileceğiz. Dolayısıyla bu oyuna aslında platform aksiyon macera oyunundan ziyade piksel grafikli hayatta kalma oyunu diyebiliriz.
Arkadaşlarla beraber oynamalık
Farworld Pioneers içerisinde ister tek başımıza ister çok oyunculu şekilde yanımıza çağırdığımız arkadaşlarımızla beraber oynayabilecek, arkadaşlarımıza beraber çeşitli gezegenlere ilerleyebilecek, bu gezegenler keşfedebilecek, etraftaki kaynakları görebilecek ve bunun yanı sıra beraber istediğimiz bir yapıyı kolay bir şekilde inşa edebileceğiz. Bu tarz oyunları arkadaşlarla beraber oynamak tabii ki daha eğlenceli bir yapıyı bizlere aktaracak. Dolayısıyla bu tarz oyunları arkadaşlarınızla beraber oynamanızı tavsiye ediyorum.
Piksel grafiklere sahip ve hayatta kalma aksiyon macera oyunu içerisinde elbette ateşli silahlar da bulunacak. Bu ateş silahlarla beraber karşımıza çıkan çeşitli düşmanları ve tehlikeleri alt edebilecek, bu düşmanları ve tehlikeleri alt ettikçe onlardan çeşitli kaynaklar toplayabilecek ve daha fazla geliştirmenin kilidini açabileceğiz. Oyunda tabii ki bizleri açık bir dünya bekliyor ve bu açık dünya içerisinde etrafı hem keşfedebiliyor hem de çeşitli arkadaşlar edinebiliyoruz. Oyun içerisinde yine karşılaşacağımız çeşitli karakterler bulunuyor ve bu karakterlerle beraber iş birliği yapabiliyoruz.
Oyunda yine çeşitli gruplar oluşturabiliyor ve bu gruplarla beraber bir merkeze doğru yoğunlaşabiliyoruz. Örneğin bir grup kurduk, bu grubumuzla beraber bir bölgeyi merkez yapmaya karar verdik. İşte bu bölgede kurduğumuz grupla beraber hızlı bir şekilde kolonimizi kurabiliyor, kurduğumuz bu merkezle beraber büyük bir alana sahip olabiliyoruz. Bu bölgeyi hem korunaklı bir yer haline getirebiliyor hem diğer düşmanlardan kendimizi koruyabiliyor hem de kurduğumuz merkezle beraber hayatta kalma olasılığımızı daha da arttırabiliyoruz.
Tabii ki bu kurduğumuz gruplar çevrimiçi şekilde gerçekleşebiliyor yani başka bir oyuncuyla beraber kurduğumuz gruba yeni arkadaşlar alabiliyor, bu oyuncular da tabii ki bizim gibi bilgisayar başında oynayan oyuncular oluyor. Dolayısıyla oyun içerisinde kurduğumuz gruba gerçek oyuncuları dahil edebiliyor ve bu grupla beraber istediğimiz şekilde onlarla iletişime geçip işleri daha aktif ve hızlı bir şekilde gerçekleştirebiliyoruz. Böylece oyun içerisinde grup kurarak ve bir gruba dahil olarak, işleri daha kolay bir şekilde halledebilirsiniz. Gruptaki arkadaşlarla beraber iletişime geçerek daha hızlı bir şekilde bölgeleri keşfedebilir, etraftaki kaynakları toplayabilir, madenleri işleyebilir, çiftçilik yapabilir ve daha fazlasını oyun içerisinde hızlı bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz.
Oyun içerisinde elbette bir yandan hayatta kalmaya çalışkan diğer yandan ise yukarıda da bahsettiğim gibi kendi kolonimizi yani bölgemizi korumak için büyük bir mücadeleye atılacağız. Bunun yanı sıra oyun içerisinde büyük bir Yıldız Gemisi inşa edecek, bu Yıldız Gemisini inşa etmek için etrafı keşfederek çeşitli parçalar toplayabilecek ve bu parçalarla beraber Yıldız gemimizi tamamlamaya çalışacağız. Dolayısıyla bu Yıldız Gemisi oyun içerisinde aslında arka planda yer alan hikayenin bir parçası olacak. Bizde haliyle bu Yıldız gemisini inşa etmek için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışacağız.
Oyunda tabii ki etrafı keşfettikçe yeni tehlikelerin ve düşmanların olduğunu görebilecek ve bu düşmanları da alt etmek için elimizden geleni yapacağız. Oyun içerisinde karşımıza çeşitli patronlar çıkabilecek ve patronları alt etmek için de grubumuzla beraber koordineli bir şekilde hamleler yapabileceğiz. Oyunda yine çeşitli zorlu düşmanlar, patronlar, farklı tehlikeler ve daha fazlası bizleri bekliyor olacak. Bunları alt etmek için de tabii ki elimizdeki silahlara ve araçlara davranabileceğiz.
Farworld Pioneers içerisinde farklı farklı bölgeler bulunacak ve bu bölgelerin her birinin kendine ait teması, yapısı ve dinamikleri bulunacak. Oyun içerisinde örneğin bir yere ilerlerken burasının çok karanlık bir orman olduğunu görebilecek, başka bir tarafa ilerlerken de burasının kurak bir çöl olduğuna tanıklık edebileceğiz. Oyunda yine keşfettiğimiz bölgelerde farklı farklı keşifler yapabilecek, madenlere geçiş yapmak için aşağılara doğru inebilecek ve bu madenleri kazarak kendimize ait çeşitli kaynaklar çıkarabileceğiz. Bu kaynaklar oldukça önem arz edecek çünkü bu kaynaklarla beraber çeşitli yapılar inşa edilecek ve kendi merkezimizi kurmaya bu kaynaklar yarar sağlayacak.
Oyunda bunlar dışında daha da geniş bir içerik yelpazesi bizleri bekliyor olacak. Örneğin etraftan sürekli olarak kaynak çıkararak kaynakları bir mağazada satabilecek ve bu mağazalarla beraber çeşitli alış-verişler yapabileceğiz. Bu mağazalar ve alış-veriş yaptığımız kısımlar oldukça önem arz edecek. Çünkü yeni araçların, silahların ve daha fazlasının kilidini bunlarla beraber açabileceğiz. Oyunda yine çeşitli mağazalar bulunacak ve bu mağazalar içerisinden lazer tüfekleri, çeşitli parçalar ve daha fazlasını almaya imkan bulabileceğiz Dolayısıyla oyun içerisinde bir ticaret sistemi bulunacak, bu ticaret sistemi ile beraber kendimize ait önemli içerikler alabileceğiz. Dolayısıyla bu mağazalara uğramak, etraftan çeşitli kaynakları toplamak ve bu mağazalardaki araçları satın almak oldukça önemli.
Kısaca toparlayacak olursak oyun bizlere piksel grafikte bir hayatta kalma aksiyon macera deneyimi sunmayı hedefliyor. Oyun içerisinde farklı farklı karakterler bulunuyor ve ister tek oyunculu istersek de çok oyunculu bir şekilde arkadaşlarımızla beraber bu oyunu deneyimleyebiliyoruz. Oyunda birçok farklı bölge bulunuyor ve bu bölgeleri keşfederek istediğimiz kaynakları toplayabiliyoruz. Topladığımız bu kaynaklarla beraber kendimize ait bir koloni kurabiliyor ve bu koloni ile beraber de Yıldız gemisini inşa etmeye başlıyoruz.
Araştırma ve geliştirmenin oldukça önemli olduğu Farworld Pioneers 30 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Tabii ki bu oyunun piksel grafiklere sahip olması belki de birçok oyuncu tarafından kabul görmeyebilir ancak bu tarzı sevenler ve bu grafik yapısında bir hayatta kalma oyunu deneyimlemek isteyenler bu oyuna bir göz atabilir ve bir şans verebilir. Oyunun ayrıca şu anda bir demo sürümü bulunuyor. Bu demo sürümünü Steam üzerinden indirebilir ve oyunun bir kısmını deneyimleyebilirsiniz. Bu demo sürümü oyunu satın almayacağınızı da karar vermenizi sağlayacak bir yapıyı bünyesinde barındırıyor.
‘Açık bankacılık finansal tahlillerin muhtaçlık duyulan her yere entegre edilmesi için bir fırsat’
Garanti BBVA Müşteri Tahlilleri ve Dijital Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Işıl Akdemir Evlioğlu, açık bankacılık ile birlikte bilginin demokratikleştiğini ve datanın denetiminin müşterilerin eline geçeceğini söyledi. Bloomberg HT televizyonunda Sefer Yüksel’in hazırlayıp sunduğu Finansal Teknoloji programına konuk olan Evlioğlu şöyle devam etti: “Sektörler ortasındaki çizgiler biraz yok olmaya başlıyor. Tüm dünyada telekom operatörleri, e-ticaret firmaları ya da teknoloji şirketlerine baktığımızda hepsinin finansal alanda müşterilerine birtakım imkanlar, tahliller sunmaya başladığını görüyoruz. Bugün açık bankacılık Türkiye’de müşterilerimizin öbür bankalardaki hesaplarını ve hesap hareketlerini tek bir yerden görebildikleri ve ödeme başlatabildikleri bir yapı olarak kurgulandı. Açık bankacılığın aslında tahliller manasında başlangıç noktasındayız. Buradaki yeni eserlerle ve imkanlarla burası bankacılığın müşterinin olduğu her yerden yapılabildiği, çok daha müşterinin denetimiyle giden bir süreç olmaya dönüşecek diye düşünüyorum. Açık bankacılığın kesim için bir hudut değil, finansal tahlillerin çok daha genişlemesi, hayatın gereksinim duyulan her yerine entegre edilmesi açısından kıymetli bir fırsat olduğunu düşünüyorum.”
‘Dijital dünyada müşteri memnuniyetine odaklanan kurumlar fark yaratacak’
Dijital bir halde müşterisine ulaşan tüm dallarda, onu dinleyen, anlayan, onun muhtaçlıklarını karşılayan ve memnuniyetine odaklanan kurumların uzun vadede fark yaratacağını tabir eden Evlioğlu, “Burada taşınabilir çok kıymetli. Zira bizim birinci temas noktamız taşınabilir. Biz burada müşterilerimize özel tahliller geliştirdiğimizi ve onları anladığımızı hissettirmek istiyoruz. Burada akıllı ve onların gereksinimine anında karşılık veren bir yaklaşım olması gerekiyor. İkinci kritik mevzu ise yanlışsız vakitte yanlışsız uzman arkadaşa müşterimizi yönlendirmek. Burada teknoloji ve dijitalleşme bu işin olmazsa olmazı. Burada da yapay zeka ve bilgi analitiği öne çıkıyor” diye konuştu.
‘Mobil bankacılık artık tecrübenin merkezi’
Bugün gelinen noktada dijital bankacılığı bankacılık tecrübesinin kalbinde gördüklerini vurgulayan Evlioğlu, Garanti BBVA’nın 2019 yılında 7.7 milyon adet olan mobili etkin kullanan müşteri sayısının gelinen noktada 13 milyonu geçtiğini söyledi. Yalnızca 3 yılda bu büyük değişimin yaşandığının altın çizen Evlioğlu, “Rakamların bu boyuta gelmesinde bu mevzuyu çok önemseyen bankalar var. Başka tarafta da en az o kadar kıymetli olan, teknolojik adaptasyonu çok süratli ve biz finansal kurumlardan da beklentisi yüksek bir müşteri kümemiz var. Bu iki güç yan yana geldiğinde son 3-4 yıldır hızlanarak artan yaşanan değişim, dönüşüm kaçınılmaz bir son olarak hayatımıza girdi” dedi. Garanti BBVA olarak dijitalde ve mobilde 13.4 milyon etkin müşteriye hizmet verdiklerini tabir eden Evlioğlu, “Bunun içinde 11 milyon müşterimiz ise yalnızca mobilden hizmet alıyor. Dijitali konuşuyoruz ancak dijitalin içerisinde mobilin bambaşka bir yeri. Çok daha süratli büyüyen ve artık kontrolün merkezi olan yer” diye konuştu.
‘KOBİ müşterilerimizin yüzde 84’ten fazlası dijitali çok faal kullanıyor’
Sadece ferdî tarafta değil KOBİ müşterilerinin yüzde 84’ünden fazlasının dijitali çok faal kullanan müşterilerden oluştuğunu belirten Evlioğlu, finansal süreçlerin yüzde 99’unun artık dijitalden yapıldığı bir bankacılık dünyasının içinde olduğumuzu vurguladı. Garanti BBVA özelinde son bir yılda bile dijitalde yapılan süreç adedinin yüzde 40’ın üzerinde artarak 1 milyarı geçtiğini tabir eden Evlioğlu, “Mobil uygulamamıza son 1 yılda olan giriş sayısı yüzde 35’in üzerinde arttı. Günde ortalama 10 milyon kez giriş yapılıyor. Bir diğer söz ile yılda 3.5 milyarı geçti. Bunlar çok süratli büyüyen ve katlanarak artan rakamlar” dedi.
Merkez Bankası 2023 yılı bahar periyodu yatırım eğilimi anket sonuçlarına nazaran, imalat sanayi genelinde 2022 yılı brüt yatırım harcamalarında bir evvelki yıla nazaran artış gözlenirken, yatırım harcamalarının enflasyonun altında kaldığı izlendi. İmalat…
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Yatırım Eğilim İstatistikleri, bahar devri sonuçlarını açıkladı.
Buna nazaran, 2023 yılı Bahar periyodu anket sonuçlarına nazaran, imalat sanayi genelinde 2022 yılı brüt yatırım harcamalarında bir evvelki yıla nazaran artış gözlendi. Lakin imalat genelinde yüzde 41,6 olarak kaydedilen artışların üç aylık yüzde 50,51’lik enflasyonun altında kaldığı görüldü.
2022 yılı yatırım harcamalarındaki gelişmeler alt kalemler bazında değerlendirildiğinde, bir evvelki yıla nazaran en yüksek artışın yüzde 41,6 ile makine ve ekipman kaleminde olduğu, maddi olmayan duran varlıklar ile arsa-arazi, bina ve alt yapı kalemlerinde ise sırasıyla yüzde 30,2 ve yüzde 20,4 artış izlendi.
En fazla artış çalışna sayısı 500 ve üzeri olan işyerlerinde
2023 yılı Bahar devri anket sonuçlarına nazaran, imalat sanayi genelinde 2022 yılı brüt yatırım harcamalarında bir evvelki yıla nazaran artış gözlendi.
2022 yılında yapılan yatırımların geçen yıla nazaran değişimi işyerlerinin büyüklük kümeleri prestijiyle değerlendirildiğinde, üretimde çalışan sayısı 500 ve üzerinde olan işyerleri başta olmak üzere tüm büyüklük kümelerinde artış olduğu gözlendi.
2022 yılı yatırım harcamalarındaki gelişmeler alt kalemler bazında değerlendirildiğinde, bir evvelki yıla nazaran en yüksek artışın yüzde 41,6 ile makine ve ekipman kaleminde olduğu, maddi olmayan duran varlıklar ile arsa-arazi, bina ve alt yapı kalemlerinde ise sırasıyla yüzde 30,2 ve yüzde 20,4 artış gerçekleşti.
En yüksek artış beklentisi makine ve ekipman kaleminde
2022 yılında alt kalemlerde yapılan yatırım harcamaları işyerlerinin büyüklük kümeleri prestijiyle değerlendirildiğinde, tüm kümeler için bir evvelki yıla nazaran en yüksek artışın makine ve ekipman kaleminde olduğu görüldü.
2023 yılında yapılması öngörülen yatırım harcamalarındaki gelişmeler alt kalemler bazında değerlendirildiğinde, bir evvelki yıla nazaran en yüksek artış beklentisinin yüzde 35,9 ile makine ve ekipman kaleminde olduğu, maddi olmayan duran varlıklar ile arsaarazi, bina ve alt yapı kalemlerinde ise sırasıyla yüzde 24,5 ve yüzde 16,2 oranında artış öngörüldüğü görüldü.
Kahramanlar Bölüğü 3, emir ve görüşlerinize hazırdır komutanım!
Company of Heroes gibi kült mertebesine ulaşmış serilerin devam oyunlarında, ister istemez ciddi bir beklenti oluşuyor. Özellikle ikinci oyun, hepimizin malumu olduğu üzere tam bir klasik mertebesinde ve alanında rakipsiz olarak görülüyor. Buz gibi İkinci Dünya Savaşı atmosferi, Hollywood’vari sinematik çatışmalar, başarılı haritalar, keyifli çok oyunculu seçenekler… Bugün bile popülaritesini koruyan bir oyunun devam oyunu, bakalım aynı başarılı çizgiyi sürdürebiliyor mu?
Bilinmedik cepheler, bilindik yaklaşımlar…
Efendim biliyorsunuz, İkinci Dünya Savaşı tüm dünyada büyük bir yıkıma sebep olduğu için, aynı zamanda her türlü sanat dalı için büyük bir malzeme. Oyun sektörü de bundan nemalanmaktan hiç çekinmiyor, piyasada zibilyon tane oyunu mevcut. İşte CoH 3 burada bir şekilde kendini farklı bir pozisyona sokmayı başarabiliyor. Çünkü oyun, savaşın neredeyse en az bilinen cephelerine yönlendiriyor bizi. Akdeniz cepheleri… Bilmiyorum belki de benim cahilliğimdendir ama savaşın bu tarafına dair neredeyse hiçbir şey bilmediğim için, oyunu oynarken sanki İkinci Dünya Savaşı değil de bambaşka bir zamanda, bambaşka bir savaşta yer alıyormuşuz gibi hissettim.
Özetle, oyunun bu yaklaşımı oldukça olumlu ve yenilikçi. Isıtılıp ısıtılıp önümüze konulan aynı cepheler yok karşımızda. İkinci Dünya Savaşı denince akla gelen o buz gibi atmosfer, karların arasında ilerleyen tanklar, soğuktan titreyerek tüfeğini sırtına atıp sigara içen askerler; yerini İtalya kırsallarındaki yemyeşil düzlüklere, rengarenk binalara ve Afrika’nın savan iklimi ile sarı-kırmızı atmosferine bırakıyor.
WW2’ye Afro-İtalyan Yaklaşımlar
Savaşın pek de bilinmeyen yüzü demişken, oyunda şu anda aktif olan 2 senaryo modu olduğunu belirtmek gerek: İtalya ve Kuzey Afrika. Tuhaftır ki cephe farklılıklarının yalnızca harita ve hikayeyi etkilemesini beklerken, oyun bize ilginç bir sürpriz yapıyor. Bu iki cephe, adeta birbirlerinden farklı iki oyunmuşçasına karşımıza çıkıyor.
Kuzey Afrika cephesi, Afrika’nın farklı bölgelerinde geçen ve alışılagelmiş bir şekilde ilerleyen bir yapıyla bizi karşılıyor. Belli başlı alanları ele geçiriyor, bu alanlardan elde ettiğimiz kaynaklarla birliklerimizi büyütüyor ve o haritada bizden istenilen görev neyse onu gerçekleştiriyoruz. Klasik GZS oyunlarının, kaynak yönetimi konusunda daha rahat olanı işte.
Afrika cephesinde birçok farklı harita ve birçok farklı görev bulunuyor. Hemen her haritada, ana görevlerin yanında (düşman üssünü yok et, düşmanın xx birimini havaya uçur, düşmanın kontrolünde olan xx bölgelerini ele geçir vb.), ufak tefek yan görevler de bulunuyor. Bu yan görevleri gerçekleştirmek de bize kimi kolaylıklar ve ek malzeme gibi güzellikler sunuyor. Kuzey Afrika cephesi Yahudi bir ailenin perspektifinden; ara sinematikler aracılığıyla anlatılan bir hikaye sunuyor bize. Fakat anlatılan hikaye ile oynanılan senaryo arasındaki bağ oldukça zayıf diyebilirim. “Savaşıyoruz ama bir de bize sor neden savaşıyoruz” minvalinde bir yüzeysellik söz konusu. Mesela yeni bir cephe yüzünden aile babası savaşa gidiyor, sonra o cepheyi oynuyoruz. Ara sinematikle de aile dramını görüyoruz. Ee? Oyunla bir alakası yok ki bunun, filler tepinirken ezilen çimenleri göstermek mi bizi oyuna bağlayacak yani? Özetle, Kuzey Afrika’da senaryo oldukça havada kalıyor. Ama benim açımdan çok da büyük bir problem değil bu, zaten CoH da etkileyici bir senaryo tecrübesi vaadiyle yola çıkmıyor. Ama daha iyi bir alternatif kurulabilir miydi? Bence olabilirdi.
İtalya cephesi ise bambaşka bir dünya.
Ee beyler, bugün ne deniyoruz?
Kuzey Afrika cephesinde yirmi yıldır deneyimlediğimiz senaryo tecrübesinin Afrika soslu olanından bahsettikten sonra, gelelim dananın kuyruğunun koptuğu yere. İtalya cephesi, oyunun deneysel tarafının ve yenilikçi bakış açısının ortaya çıktığı yer gerçekten.
İtalya, bizi büyük bir sürprizle karşılıyor ve sıra tabanlı strateji ekranıyla bizi baş başa bırakıyor. Evet, yanlış duymadınız. İtalya senaryosunun büyük bir kısmında, sıra tabanlı strateji ekranına bakarak çeşitli taktikler kuruyoruz. Bu senaryo modunun mantığı, senaryonun interaktif olarak hazırlanmış olması. Yani tıpkı Civilization gibi sıra tabanlı bir sistemle, İtalya’nın çeşitli bölgelerini ele geçiriyor, savunmalar kuruyor, birlikler oluşturuyor ve savaşa giriyoruz. Nereyi, nasıl, hangi birliklerle, ne zaman ele geçireceğiniz tamamen sizin elinizde. Oyun, ana senaryonun ilerlemesi için size “Napoli’yi ele geçir” minvalinde bir ana görev veriyor. Siz de bu çerçevede kafanıza göre ilerliyorsunuz. Ele geçirme ya da savaşma kısmına geldiğimizdeyse, tekrar gerçek zamanlı strateji moduna geçiyoruz. O cephede bir savaş veriyoruz ve sonuçlarına göre oyunumuza devam ediyoruz. Yani özet geçmek gerekirse, “sıra tabanlı olarak nerede savaşacağına karar ver – savaşı başlat – gerçek zamanlı olarak savaş – sıra tabanlı strateji ekranına geri dön” şeklinde bir sistem mevcut. Peki kulağa oldukça başarılı gelen bu sistem nasıl işliyor?
Maalesef kör topal bir şekilde… İyi bir fikir, aceleye getirilerek heba edilmiş gibi geldi bana. Öncelikle, sıra tabanlı sistemi anlaması ve öğrenmesi gerçekten çok zor. Sizler de tıpkı benim gibi her oyunu zor modda oynayan mazoşistlerdenseniz, oyunun bu sistemi sizi de sudan çıkmış balığa çevirecek çünkü. Zaten çok da iyi ve mantıklı tasarlanmamış bir yapıda, neyi neden yaptığımızı ve hareketlerimizin sonuçlarını başlarda anlamak çok zor. Üstelik verdiğiniz yanlış kararların öyle ağır sonuçları olabiliyor ki, size 5-6 saat bile kaybettirebiliyor. Oyun, bu sistemi oyunculara öğretmekte çuvallıyor ve “hadi aslanım bir şekilde çözersin sen” bakış açısıyla oyundan buram buram soğutuyor. Eğri oturup doğru konuşalım, sistemi benimsedikten ve mantığını anladıktan sonra oyunu oynamak keyifli bir hale geliyor. Ama bunun için gerçekten saatler gömmelisiniz ve her yanlış adımınızın sizi nasıl mahvettiğini anlamalısınız. Bakın gerçekten en başlarda sorun bende herhalde dedim, beceriksizliğimden utandım, bunu incelemede nasıl yazacağım yahu diye tripten tribe girdim. Neyse ki sonradan oyuncuların yorumlarını incelemek aklıma geldi de sorunun bende olmadığını öğrendim. Yahu ben ki Civilization’da “bir tur daha!” nidalarıyla öğrencilik hayatını mahvetmiş bir adamım, ben bile bu sıra tabanlı yapıda böyle yıprandıysam, vay ki halimize…
Tüm bunların dışında, İtalya cephesindeki gerçek zamanlı savaşların da tıpkı Afrika cephesinde olduğu gibi oldukça renkli olduğunu da belirtmem gerek. Küçük ve tatlı İtalyan köylerindeki savaşlar gerçekten çok güzel ve gerçekçi. Rengarenk evler arasında tankların sebep olduğu yıkımlar, yıkık dökük evlerde saklanan sniper’lardan saklanma çabası, hava saldırıları ile tozu dumana katmak… Gerçekten sinematik bir tecrübe diyebilirim.
Daha önce de belirttiğim gibi İtalya cephesinde, Kuzey Afrika’da olduğu gibi motamot bir hikaye anlatımı söz konusu değil. Burada hikaye tamamen interaktif ilerliyor; ki bana kalırsa bu daha doğru bir tercih olmuş. Hareketlerimizin sonuçlarına göre hikaye değişiyor ve gelişiyor, bu da oyuna fena olmayan bir dinamizm katıyor.
Demek sen yeni nesilsin ha?
Gelelim grafiklere… CoH 3, devrimsel nitelikte bir grafik şöleni sunmasa da, bana kalırsa GZS türü için gayet yeterli grafiklere sahip. Hareket animasyonları da yeterlinin ötesinde. Askerlerimiz siperlerin üzerinden atlarken ya da tanklar çeşitli engelleri parçalarken gayet tatmin edici görseller elde edebiliyoruz. Ama ne yazık ki oyunun tamamı için bu durum geçerli değil. Ufak tefek grafiksel hatalar da yok değil. Yer yer askerlerimiz kayboluyor, binalar caart diye yıkılıyor, kaplamalar geç yükleniyor… Ama yine de genel olarak ben gördüklerimden memnun kaldım diyebilirim. Ha, daha iyi olabilir miydi? Elbette olabilirdi. Şu haliyle, 2023 yapımı bir oyun demek biraz güç gibi dursa da, “bu nasıl grafik kardeşim, bir önceki jenerasyonun oyunu gibi” şeklinde ağır eleştirileri hak ettiğini söylemek de zor.
Fena olmayan grafikler, CoH serisinde alışık olmadığımız kadar renkli haritalarla birleşince keyifli bir yapı da çıkıyor ortaya. Tabii İtalya ve Afrika’nın bu renkli yapısı, 2. Dünya Savaşı’nda görmeye alıştığımız soğuk ve karamsar atmosfere ne kadar yakışıyor tartışılabilir; ama sonuç olarak oyunun geçtiği yerlerin yapısı bir yandan da böyle bir tasarım gerektirdiği için, bunun eleştirecek bir konu olmadığını düşünüyorum. Önceki oyunlar kadar ağır ve oturaklı bir atmosferin bizi karşılamadığını bilerek oyunun başına oturmak gerekiyor.
Bunların dışında, kontrolleri ben oldukça rahat ve yeterli buldum. Birimleri kontrol etmek kolay ve rahat, ünitelerimizin yeteneklerini kullanmak gayet keyifli. Her ne kadar (şimdilik) dört ordu ve (yine şimdilik) her orduda birbirine benzer yaklaşık on civarı ünite olsa da; her birinin taksiksel avantaj ve dezavantajları olduğu için yeteri kadar derinlik olduğunu söyleyebilirim.
Taktik üretimi konusunda, CoH 3, selefinin şöhretini sürdürmeyi başarıyor. Birçok farklı etmeni, farklı şekilde düşünmek ve stratejimizi ona göre kurmak zorunda kalıyoruz. Düşman köprünün ardındaysa köprüyü havaya uçurup işleri zorlaştırabilirsiniz. Düşman sizden daha yukarıda konuşlanmışsa birimlerinizi düşmanın arkasından dolaşıp yukarı tırmanacak şekilde yönetebilirsiniz. Düşman tanklar ile taarruza geçiyorsa tanksavar birimlerinizi stratejik olarak önemli noktalara konuşlandırıp tankların kabusu olabilirsiniz… Gördüğünüz gibi, daha onlarca konu belirtip Sun Tzu gibi ahkam kesebilirim, çünkü CoH 3 bunların hepsini düşünüp uygulamaya koymanıza izin veren bir yapıya sahip. Ara sıra ortaya çıkan teknik hatalar taktiksel derinliği baltalıyor olsa da, genel olarak bolca taktik kurmaya müsait bir oyun var elimizde.
Bu arada oyuna dair çok hoş bir detay daha var: oyunda Türkçe dil desteği de mevcut. CoH 2’nin Türkiye’de de çok popüler olduğu gerçeği sonunda fark edilmiş olacak ki, yeni oyun doğrudan Türkçe desteği ile geldi. Hikaye yalandan olduğu için hikaye takibi açısından çok bir faydası olmasa da; oyunu öğrenmek ve birimlerin yeteneklerini kolayca keşfedebilmek için kolaylık sağladığı bir gerçek.
Tek tabanca nereye kadar…
Gelelim çok oyunculu tarafa… Malumunuz CoH, uzun vadede çok oyunculu tarafıyla parlayan bir yapım oldu her zaman. Üçüncü oyunda da gelenek bozulmuyor ve keyifli bir çok oyunculu oyun tecrübesi görüyoruz. Her ordunun kendi birimlerinin çeşitli karakteristik özellikleri, çok oyunculu modda parıl parıl parlıyor. Güç dengesi de genel olarak yerli yerinde. Şimdilik on küsür haritadan ibaret bir çeşitlilik olsa da, gelecekte birçok güncelleme ve DLC ile birçok yenilik geleceğini tahmin etmek zor değil.
Dengeli dağılım, yalnızca ordu-birim bazında değil, oyuncuların eşleştirilmesi bakımından da başarılı. Starcraft’ta olduğu gibi dokuz yaşındaki Koreli çocuklar tarafından darmaduman edildiğimi hiç hissetmedim. Dengeli yapı, sizi oyuna daha da bağlıyor ve bu sayede oyun artılar hanesi bir puan daha çakıveriyor.
Savaş Sonucu: “Meh”
Tüm bu saydığım hususlar CoH 3’ü iyi bir oyun yapmaya yetse de, selefi CoH 2’nin uyandırdığı heyecanı uyandıramadığını da gösteriyor aslında. Elimizde çeşitli teknik hatalardan ve yanlış tercihlerden dolayı sarsılıp duran bir yapım var. Fakat oyun bu haliyle de gayet keyifli. Hatta siz bu satırları okurken, oyuna gayet büyük bir güncelleme gelmiş olacak ve belki de yukarıda saydığım negatif hususların bir kısmı ortadan kalkacak. Sadece… Relic’in daha iyisini yapılabileceğini bilmek birazcık üzüyor, o kadar.
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) tarafından 2023’ün birinci çeyreğine ait hazırlanan “İnşaat Bölümü Tahlili Raporu”nda daldaki kontrol sistemi sistemlerinin güçlendirilmesi gerektiği belirtilerek, “Ülkenin gündeminden imar affı ve gibisi uygulamalar tümden çıkartılmalı, bilakis müeyyidelerin caydırıcı olması sağlanmalıdır.” sözü kullanıldı.
TMB’den yapılan açıklamaya nazaran, Birlik, inşaat kesiminde 2023 yılı birinci çeyrek devrine ait İnşaat Dalı Tahlili Raporu’nu yayımladı.
“Deprem Felaketinin Acıları İçinde Seçim Süreci” başlığını taşıyan raporda global ve ulusal iktisat ile inşaat kesimine ait datalar yer aldı.
Raporda, Kahramanmaraş merkezli sarsıntıların, ülkede yaşanan acı deneyimlere karşın zelzeleye karşı kâfi tedbirlerin alınmamış olduğunu ve dayanıksız yapı üretiminin yaygınlığını gözler önüne serdiği belirtilerek, şu değerlendirmede bulunuldu:
“Ortaya çıkan yaklaşık 230 milyon tonluk enkaz, boyutu prestijiyle Erciyes Dağı’nın büyüklüğü ile kıyaslanmıştır. Yıkılan binalar ve yitirilen canlar, doğal afet risklerini ve yer kaidelerini dikkate alan kentsel planlamanın, ehil mühendisliğin, projeye uygun imalatın, hakikat ve kaliteli gereç kullanımı ile üretim faaliyetleri kontrolünün hayati ehemmiyetini ortaya koymaktadır.”
“İmar affı gündemden çıkartılmalı”
Deprem bölgesinde inceleme yapan teknik takımların yapı hasarlarıyla ilgili tespitlerine yer verilen raporda, 2019’da yapı müteahhitlerinin ekonomik, mali, mesleksel ve teknik yeterliklerine nazaran sınıflandırılması için hazırlanan “Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmelik”in, yurt çapında faal ve taviz verilmeden uygulanması gerektiği vurgulandı.
Raporda, kesimdeki kontrol sistemi düzeneklerinin güçlendirilmesi gerektiğinin altı çizilerek, “Süreçte sorumluluğun çok taraflı olduğu gerçeği kabul edilerek ülkenin gündeminden imar affı ve gibisi uygulamalar tümden çıkartılmalı, bilakis müeyyidelerin caydırıcı olması sağlanmalıdır.” tabiri kullanıldı.
Ülkede kentsel planlamanın sarsıntıya güçlü formda yapılmasının ehemmiyetine işaret edilen raporda, mümkün imar aflarına güvenen kaçak yapılaşmanın önlenmesi, yüksek riskli yapı stoku için aktif kentsel dönüşüm siyasetlerinin geliştirilmesi gerektiği bildirildi.
Raporda, düşen alım gücü ve içinde bulunulan enflasyonist ortamın toplumun geniş bölümleri için krediye erişimde büyük mahzur teşkil ettiği belirtilerek, kentsel dönüşüm konusunda yalnızca İstanbul’daki gereksinimin bile kapsamlı finansal tahliller gerektirdiği vurgulandı.
TMB ve üyelerinin zelzele bölgesindeki faaliyetleri
TMB ve üyelerinin zelzele bölgesindeki çalışmalarına da yer verilen raporda, afetin çabucak akabinde bölgede 4 binin üzerinde iş makinesi, 22 binden fazla ekipmanla kurtarma çalışmalarına takviye olabilecek 3 bini aşan deneyimli çalışanın enkazdan çok sayıda kişinin çıkarılmasına katkı sağladığı tabir edildi.
Raporda, inşaat bölümünün 2018-2019 devrinden bu yana iç ve dış ekonomik gelişmelerin tesiriyle küçüldüğünün altı çizilerek, 2022 yılı genelinde ise kesimin, Kovid-19 salgınının yaşandığı 2020’den daha derin bir daralma yaşadığı kaydedildi.
Salgının tesirleri ve döviz kurundaki gelişmeler nedeniyle 2021’de temel girdi maliyetlerinde yüzde 150 seviyesine varan fiyat artışlarının yaşandığına işaret edilen raporda, “Ardından ortaya çıkan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ham husus fiyatları üzerinde global çapta yarattığı tesirle de 2022’de bu oranın yüzde 170’i aştığı izlenmiştir.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Raporda, inşaat dalının talebe paralel formda konut üretimi gerçekleştirebilmesi için kesimin kamu projelerinde yaşadığı meselelerin giderilmesi gerektiği belirtildi.
Depremlerin akabinde, başta İstanbul olmak üzere, riskli görülen kentlerde konut satışlarının düştüğü tespitine yer verilen raporda, şunlar kaydedildi:
“İlaveten izleyen günlerde sanayi dalının tesislerini taşımak için sarsıntı riski bulunmayan etraf vilayetleri mercek altına aldığı takip edilmiştir. Ankara ve İzmir’in toplam satışlardan aldığı hissede artış dikkat çekerken yabancılara konut satışındaki düşüşte hızlanma yaşanmıştır. “
4,1 milyar dolarlık 52 proje üstlenildi
Raporda, bu yılın ocak-mart devri prestijiyle Türk inşaat dalının yurt dışında 4,1 milyar dolarlık 52 proje üstlendiği bildirilerek, dalın yurt dışı pazarlara açılmasından bu yana ulaştığı milletlerarası proje portföyü büyüklüğünün, 133 ülkede üstlenilen 11 bin 700 projeyle toplam 477 milyar dolar olduğu bilgisi paylaşıldı.
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın Türk yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde yarattığı kaybın sürdüğü vurgulanan raporda, şu tabirler yer aldı:
“Türk müteahhitler için yine açılan Körfez pazarında bilhassa Suudi Arabistan’a yönelik çalışmalar geçtiğimiz çeyrek periyotta sürat kazanmıştır. Ülkeye 19-20 Mart 2023’te Ticaret Bakanı Mehmet Muş başkanlığında ve TMB tertibinde bir müteahhitlik heyeti ziyareti gerçekleştirilmiştir. Görüşmeler çerçevesinde Suudi Arabistan Ticaret Bakanı Majid Bin Abdullah Al Qasabi, Public Investment Fund tarafından her yıl 40 milyar dolarlık proje gerçekleştirilmesinin hedeflendiğini, Türk müteahhitlik firmalarıyla alt ve üstyapı, turizm, konut başta olmak üzere birçok alanda işbirliği imkanının bulunduğunu belirtmiştir.”