Koç Holding’in Umut Kentler projesine ödül

Koç Holding’in Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgede hayata geçirdiği Umut Kentler projesi, dünyanın önemli platformlarında adından söz ettirmeye devam ediyor. Dünyanın en prestijli sürdürülebilirlik ödüllerinden biri olarak gösterilen Thomson Reuters Sürdürülebilirlik Ödülleri’nde “Sosyal Etki” kategorisinde büyük ödülün sahibi olan Umut Kentler, Dünya Ekonomik Forumu’nun Sosyal Değer Kılavuzu’nda da Türkiye’den tek örnek olarak yer aldı.

Koç Holding’in Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Topluluk Şirketleri ile birlikte AFAD koordinasyonunda Adıyaman, Hatay, İskenderun, Kahramanmaraş ve Malatya’da kurduğu, 5 bin adet konteynerden oluşan ve yaklaşık 20 bin kişinin yaşadığı “Umut Kentler”, dünyanın en prestijli sürdürülebilirlik ödüllerinden biri olarak gösterilen Thomson Reuters Sürdürülebilirlik Ödülleri’nde “Sosyal Etki” kategorisinde büyük ödülün sahibi oldu.

Sürdürülebilirlik stratejileriyle dikkat çekmenin ötesinde, iş, toplum ve çevre üzerinde gerçek bir etki yaratan projeleri ödüllendiren Thomson Reuters Sürdürülebilirlik Ödülleri, toplumun yaşam kalitesini artırmakla kalmayıp, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine de önemli katkılarda bulunan Umut Kentler’i, “Sosyal Etki” kategorisinde büyük ödüle layık gördü. Yarattığı sosyal değerle örnek teşkil eden Umut Kentler aynı zamanda, Dünya Ekonomik Forumu’nun Sosyal Değer Kılavuzu’nda da Türkiye’den tek örnek olarak gösterildi.

Umut Kentler, sadece barınma değil, yaşamla yeniden bağ kurma alanları olarak modellendi

Koç Holding’in hayata geçirdiği Umut Kentler, sosyal yaşam alanlarıyla öne çıkıyor. Odağında eğitim, istihdam, spor ve sosyal hayata katılımın yer aldığı ve Koç Topluluğu şirketlerinin iş birliği geçmişlerinin olduğu yerel ve uluslararası kurumların yanı sıra sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte yaratılan çevik yönetim anlayışıyla hayata geçirilen Umut Kent proje modeli, sakinleri için sadece barınma değil, yaşamla yeniden bağ kurma alanları olarak konumlanıyor.

Okul, çocuk oyun merkezleri, ana sınıfları, özel destek sınıfları ve kütüphaneleri de içeren Umut Kentler’in yaşam alanında Gelecek Hayalim Merkezi, Çocuk Yaşam Merkezi, Kadın Dayanışma Merkezi, Mutfak Atölyeleri gibi yaşayanların deprem sonrası hayata uyumlarını kolaylaştıracak alanlar da yer alıyor. Koç Topluluğu; Vehbi Koç Vakfı, El Ele Eğitim ve Kültür Derneği, Hayata Destek Derneği, İlköğretim Okullarına Yardım Vakfı, Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı, Suna’nın Kızları, Sürdürülebilir Kalkınma için Yenilikçi Çözümler Derneği, Tohum Otizm Vakfı, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı ve UN Women Türkiye’nin de aralarında bulunduğu kuruluşlarla sosyal yaşam alanlarında destek faaliyetleri yürütmeye devam ediyor.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Yeni Yapay Zeka “Ölüm Saati” ile Sağlıklı Yaşama Adım Atın

“Ölüm Saati” yapay zeka uygulaması, biyolojik yaşınıza ve yaşam tarzınıza göre ölüm saatinizi tahmin edip sağlıklı yaşam önerileri sunuyor.

Teknoloji dünyası, yapay zekanın sunduğu yeni çözümlerle hayatımızın her alanına nüfuz etmeye devam ediyor. Şimdi ise karşımızda sıra dışı bir uygulama var: “Ölüm Saati”. Adından da anlaşılacağı üzere, bu uygulama kullanıcılara ölüm saatlerini tahmin etme iddiasında bulunuyor. Ancak uygulamanın asıl amacı, insanları daha uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmeye teşvik etmek.

“Ölüm Saati” ise insanların sağlık sorunları başlamadan önce bilinçlenmelerine yardımcı olmayı hedefliyor.

Ölüm Saati Uygulaması Nedir?

Yapay zeka destekli bu yeni uygulama, kullanıcıların biyolojik yaşları, yaşam tarzları ve sağlık durumlarına dayalı olarak ölüm zamanlarını tahmin ettiğini iddia ediyor. Uygulamanın geliştiricisi Brent Franson, bu tahminlerin insanları sağlıkları konusunda proaktif adımlar atmaya teşvik etmeyi amaçladığını belirtiyor. Franson’a göre, sağlık hizmetleri genellikle bir sorun ortaya çıktığında devreye giriyor. “Ölüm Saati” ise insanların sağlık sorunları başlamadan önce bilinçlenmelerine yardımcı olmayı hedefliyor.

Nasıl Çalışıyor?

Kullanıcılar, uygulamayı indirdikten sonra sağlıklarıyla ilgili çeşitli sorulara yanıt veriyor. Uygulama, biyolojik faktörler (kolesterol seviyesi, kan testleri) ve yaşam tarzı unsurlarını (uyku düzeni, ruh sağlığı, sigara kullanımı, sosyal ilişkiler) bir araya getirerek bir analiz yapıyor. Uygulamanın yapay zeka algoritması, bu verileri kullanarak ölüm saati hakkında bir tahminde bulunuyor.

Ancak sadece bu kadarla sınırlı değil. Ölüm Saati, kullanıcıların yaşamlarını uzatmaya yönelik öneriler sunuyor. Daha uzun yaşamak isteyen kullanıcılar, sağlıklı yaşam planları oluşturmak için yıllık 40 dolarlık bir abonelikle ek hizmetlerden faydalanabiliyor. Bu planlar, bireylerin mevcut sağlık ve yaşam tarzı verilerine dayanarak oluşturuluyor ve potansiyel sağlık risklerini azaltmaya yönelik adımlar sunuyor.

Brent Franson’ın ifadesine göre, günümüz sağlık hizmetleri genellikle sorunlara tepki veren bir yapıya sahip. Ancak Ölüm Saati, sorunların ortaya çıkmasını beklemek yerine, kullanıcılara zamanında uyarılar yaparak sağlıklı yaşam tarzlarını benimsemelerini sağlamayı amaçlıyor. Franson, bu uygulamanın, bireylerin sağlıklı kararlar almalarını teşvik ederek uzun vadede yaşam kalitelerini artırabileceğini belirtiyor.

Ölüm Saati, ölüm tahmininin yanı sıra, kullanıcıların sağlıklı bir yaşam sürmesi için pratik önerilerde bulunuyor. Uyku düzenini iyileştirmekten, daha az oturmaya kadar geniş bir yelpazede yaşam tarzı değişiklikleri öneren uygulama, bu sayede kişisel sağlığı geliştirmeyi hedefliyor. Ayrıca kullanıcılar, sağlık durumlarını daha iyi anlamak için uygulama aracılığıyla genetik test sonuçlarını ve diğer tıbbi belgelerini yükleyebiliyor.

Ne Zaman ve Nasıl Kullanıma Sunulacak?

Uygulama, 18 Eylül itibarıyla resmi olarak piyasaya sürüldü ve kullanıcılar tarafından indirilebilir hale geldi. Ücretsiz sürümde kullanıcılar ölüm tarihleri ile ilgili tahmini görebilirken uygulamanın sunduğu uzun yaşam planlarından faydalanmak isteyenler yıllık abonelik ödemesi yaparak bu hizmete erişebiliyorlar.

Sonuç olarak, Ölüm Saati uygulaması, yapay zeka teknolojisiyle sağlıklı yaşam bilincini artırmayı hedefleyen yenilikçi bir adım olarak karşımıza çıkıyor. İddialı tahminler ve sağlıklı yaşam önerileri ile kullanıcıların daha iyi seçimler yapmasını teşvik eden bu uygulama, teknoloji ve sağlık dünyasını bir araya getirerek insanları yaşam kalitelerini artırmaya davet ediyor.

Kaynak: İndir

“Kalp Sağlığı İçin Her Yaşta Hareket Şart”

Beşiktaş Belediyesi iş birliği ile hayata geçirilen etkinlikte; İstanbullular Dünya Kalp Günü’nü Beşiktaş Yeşim Parkı’ndaki “Aktif Yaşam Alanı”nda hareket

Türk Kardiyoloji Derneği (TKD), 29 Eylül Dünya Kalp Günü’ne özel bir etkinlik gerçekleştirdi.

Beşiktaş Belediyesi iş birliği ile hayata geçirilen etkinlikte; İstanbullular Dünya Kalp Günü’nü Beşiktaş Yeşim Parkı’ndaki “Aktif Yaşam Alanı”nda hareket ederek kutladılar. Başta kalp sağlığı olmak üzere hareketli bir yaşamın bütüncül bir sağlık için önemine dikkat çekilen “Aktif Yaşam, Sağlıklı Toplum” etkinliğinde, TKD hekimleri katılımcılara kalp sağlığı ile ilgili önemli bilgiler aktarırken, yoga-pilates instructor’ı Merve Oflaz ve fitness eğitmeni Hasan Kılınçer, katılımcılara bir spor aktivitesi yaptırdı.

Dünyada 17,1 Milyon Kişi Kalp Damar Hastalıkları Nedeniyle Ölüyor

Kalp sağlığı alanında gerçekleştirdiği etkili farkındalık çalışmalarıyla, hastaların uluslararası düzeyde tıbbi hizmet almasının başlıca güvencelerinden biri olarak öne çıkan Türk Kardiyoloji Derneği (TKD), Boehringer Ingelheim’ın koşulsuz katkılarıyla ve Beşiktaş Belediyesi iş birliği ile 29 Eylül Dünya Kalp Günü’ne özel “Aktif Yaşam, Sağlıklı Toplum” etkinliğini hayata geçirdi. Etkinlik, geçtiğimiz aylarda Onaranlar Kulübü iş birliğiyle tasarlanan Beşiktaş’taki Yeşim Parkı’nda tüm İstanbulluların hizmetine açılan “Aktif Yaşam Alanı”nda gerçekleştirildi.  Her yıl tüm dünyada 17,1 milyon kişinin yaşamını kaybetmesine neden olan kalp-damar hastalıklarının önemini vurgulamayı ve hareketsizliğin başta kalp-damar hastalıkları olmak üzere tüm hastalıklarda başlıca risk faktörleri arasında yer aldığına dikkat çekmeyi amaçlayan TKD, tüm İstanbulluları Dünya Kalp Günü’nde hareket etmeye davet etti.  Etkinlikte, başta Beşiktaş Belediyesi 65+ Yaşam Ofisinin davet ettiği Beşiktaş halkı olmak üzere, her yaştan İstanbullu sağlıklı bir yaşamı teşvik etmek amacıyla yoga-pilates instructor’ı Merve Oflaz ve fitness eğitmeni Hasan Kılınçer’in yönetimiyle bir spor egzersizi de yaptı. Nefes egzersizleri ve sandalye yogası ile başlayan spor egzersizi Aktif Yaşam Alanı’ndaki kardiyo egzersizleri ile devam etti.

Kalp Yetersizliği

Katılımcılarla hareket dolu bir gün geçirilirken, sağlıklı bir yaşam için her yaştan kesimin günlük hayatına hareketi dahil etmesinin de vurgulandığı etkinlikte, TKD hekimleri aktif ve hareketli bir yaşamın kalp sağlığı için önemine dikkat çekti. TKD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Değertekin, TKD Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan, TKD Kalp Yetersizliği Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Özlem Yıldırımtürk ve TKD Koruyucu Kardiyoloji ve Ateroskleroz Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Barış Güngör katılımcılara kalp sağlığı ile ilgili önemli bilgiler aktardı. Kalp sağlığı için günlük hayatımızda dikkat edilmesi gerekenler, kalbe iyi gelen besinler, ülkemizdeki kalp-damar hastalıklarındaki durum, kalp-damar, böbrek ve metabolizma hastalıklarının birbiriyle bağlantısı, kalp yetersizliği ve kalp sağlığı için yapılması önerilen egzersizler gibi başlıklar ele alındı.

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı Ali Rıza Yılmaz “Semtimizde yaşamanın da yaş almanın da mutluluk getirdiği bir kent yaşamı yaratma hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Semtimizde yurttaşlarımızın aktif bir yaşama sahip olmasını çok önemsiyoruz. Fiziksel aktivitelerin, bireylerin kalp-damar sağlığının yanı sıra ruhsal durumunu da olumlu etkilediğini biliyoruz. Bu doğrultuda açtığımız ve açmayı planladığımız spor tesislerimiz, “Hareket Et Beşiktaş” temasıyla yola çıktığımız ve semtimizin farklı bölgelerinde gerçekleştirdiğimiz yoga ve pilates etkinliklerimiz bulunuyor. Bu açıdan semtimiz nüfusunun %17’sini oluşturan 65 yaş üstü komşularımızın hayat standartlarını yükseltmeye yönelik çalışmalarımız da en öncelik verdiğimiz konular arasında yer alıyor. 65+ Yaşam Ofisi’mizi 65 yaş üzeri komşularımızın fiziksel ve bilinçsel olarak aktif yaş almasını sağlayabileceğimiz bir yaşamı inşa etmeye yönelik vizyonumuz kapsamında hayata geçirdik. 65+ Yaşam Ofisimizde uzman arkadaşlarımızla oluşturduğumuz ekiplerimiz sayesinde hem gerekli gördüğümüz konularda projelerimizi üretmeye devam edebiliyoruz hem de komşularımızın bize doğrudan ilettiği talepler doğrultusunda ihtiyaçları tespit ederek bu konularda yeni çalışmalarımızı hayata geçiriyoruz” dedi.

Kalp-Damar, Böbrek ve Metabolizma Hastalıkları Eş Zamanlı Tedavisi Önemli 

Küresel ölçekte 1 milyardan fazla insanı etkileyen kalp-damar, böbrek ve metabolizma hastalıkları, dünya genelindeki ölümlerin başlıca nedenlerinden biri olup her yıl 20 milyona yakın ölüme yol açıyor. Bu hastalıklar genellikle bir arada görülüyor ve birbirini şiddetlendirebiliyor, bu da hastaların yaşamları üzerinde ciddi bir yük yaratabiliyor. Kalp-damar, böbrek ve metabolizma hastalıklarının yönetimi çoğu zaman parçalı olduğu için geç veya yanlış teşhise, tedaviye geç yönlendirmelere ve uygun tedaviye zamanında erişimde sorunlara neden olabiliyor. Erken dönemde müdahale edilmediği takdirde, tek bir organ hasarı geri dönülmez çoklu organ hasarlarına yol açabiliyor. Dolayısıyla kalp-damar, böbrek ve metabolizma hastalıklarının eşzamanlı yönetimi kritik önem taşıyor.

Sağlıklı Bir Yaşam Tarzı Kalp Sağlığını Olumlu Etkiliyor 

Her bireyin kalp sağlığına dikkat ederek sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemesi, kalp sağlığını korumada kilit bir rol oynuyor. Sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek, yürüyüş gibi basit egzersizler yapmak, dengeli beslenmek, sigara içmemek ve alkol tüketimini sınırlamak kalp sağlığını olumlu yönde etkilerken, düzenli sağlık kontrolleri ve kalp sağlığıyla ilgili testler bu hastalıklarda erken teşhis için önem taşıyor.

Kalp hastalıklarından korunmanın en önemli yollarından biri ise, egzersizi günlük yaşamın bir parçası haline getirmek. Yürüyüş ve egzersiz yorgunluk şikâyetlerini azaltırken, egzersiz kapasitesini artırıyor.   Bu nedenle, haftada en az 5 gün, 30’ar dakika egzersiz yapmayı alışkanlık haline getirmek önem taşıyor. Hareket yalnız kalp sağlığı için değil, kalp hastalıklarının tedavi sürecinde de büyük önem taşıyor. Hareket etmek kalp hastalıklarının risk faktörlerini azaltırken, sağlıklı yaşam tarzına sadık kalındığında, kan basıncı, kolesterol ve kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı oluyor. Yapılan fiziksel egzersizler, kalp kasının gücünü ve dayanıklılığını artırarak, kalp fonksiyonlarını geliştiriyor.

Emdr ve ağrılar

EMDR Terapisinin ağrılar üzerindeki etkileri

Yaşam kalitenizi düşüren kronik ağrılarınız mı var?

Bilimsel çalışmalar yaşamımızın erken dönemlerindeki olumsuz yaşam olaylarının kronik ağrılar üzerinde etkili olduğunu gösteriyor.

EMDR terapisi kronik ağrıların tedavisinde etkili olabiliyor, çünkü:

* EMDR terapisi doğrudan yaşamımızdaki travmalarla ve olumsuz yaşam olaylarıyla çalışıyor.

* EMDR terapisinde yapılan işlemleme, beynimizde ağrıyı etkileyen kısımları da kapsıyor.

* EMDR terapisi beden duyumları ve bedende yaşanan rahatsızlıklara da odaklanıyor.

Sonuç olarak, kronik ağrılar nedeniyle kullanılan ilaç miktarında ve ağrının şiddetinde önemli düşüşler gözlemleniyor.

Ülkemizde de yapılan araştırmalar, EMDR terapisinin özelikle fibromiyalji ve migren ağrıları üzerinde etkili olduğunu gösteriyor.

Kendine Reset Atarak “Ölümsüz” Ünvanını Almış Bu Denizanası Türü Nasıl Oluyor da Sonsuza Kadar Hayatta Kalabiliyor?

Bir düşünün: sonsuz gençlik hayaliyle dolu dünyamızda, bir canlı var ki gerçekten de “ölümsüz” ünvanına layık görülmüş. Evet, doğru duydunuz!

Karayip Denizi ve Akdeniz’de yaşayan küçük bir denizanası türü olan Turritopsis dohrnii, diğer adıyla ölümsüz denizanası, bilinen biyolojik yapısıyla âdeta doğanın zaman makinesi gibi işliyor.

Peki, bu minik denizanası nasıl oluyor da yaşam döngüsünü başa sarabiliyor?

Biyolojik olarak ölümsüz kabul edilmesinin nedeni oldukça ilginç.

Bu denizanası türü; zarar gördüğünde, yaşlandığında ya da çevresel stres altındayken olağanüstü bir yetenek sergiliyor: kendini gençleştirebiliyor!

Normalde bir denizanası, yaşam döngüsünde polip evresinden medusa evresine geçer ve yaşamı bu şekilde sonlanır. Ancak Turritopsis dohrnii için bu döngü geri sarılabiliyor.

Yani yaşlı bir medusa, kendini polip aşamasına geri döndürüp yeniden genç bir denizanasına dönüşebiliyor. Bu süreç “transdifferentiation” adı verilen bir biyolojik mekanizmayla gerçekleşiyor.

Özetle, bu süreç hücrelerin kendini farklı bir tür hücreye dönüştürmesini sağlıyor ve denizanası âdeta “yeniden doğuyor.”

Gerçekten ölümsüz mü?

Her ne kadar bu muazzam biyolojik yetenek ona “ölümsüz” ünvanını kazandırsa da Turritopsis dohrnii’nin gerçek anlamda ölümsüz olup olmadığını söylemek zor.

Doğal düşmanlar, hastalıklar ya da çevresel tehditler bu denizanasının hayatını sona erdirebilir. Ancak biyolojik yaşlanmadan kaynaklı ölüm bu denizanası için pek de olası değil.

Hayatta kalma koşulları uygun olduğu sürece, bu küçük denizanası yaşamını yeniden ve yeniden başlatabilir.

Bilim insanları, bu inanılmaz yeteneği anlamak için yıllardır çalışıyorlar.

Farklı yaşam evreleri

Eğer bu denizanasının gençleşme mekanizması insanlar üzerinde de uygulanabilir hâle getirilebilirse, yaşlanmayı yavaşlatan ya da durduran yeni tedavi yöntemleri keşfedilebilir. Bu yüzden de bilim insanları hasarlı dokuyu yeniden onarmak ve yenilemek için yeni yollar arıyor.

Tabii ki bu, bilim kurgu filmlerinden fırlamış bir hikâye gibi görünebilir ama bilim, her geçen gün sınırlarını zorlamaya devam ediyor.

Kim bilir, belki bir gün bu denizanasının sırrı sayesinde insanlık da biyolojik yaşlanmayı kontrol altına alabilir.

Kaynaklar: American Museum of National History, National History Museum, The Biologist

Denizanaları hakkında daha fazlası için:

 

Porsche ve Aston Martin Gibi Lüks Otomobil Markaları Neden Gökdelen İnşa Etmeye Başladı? (Sebebi Yalnızca Gayrimenkul Piyasasına Girmek Değil!)

Son yıllarda lüks otomobil markalarının sadece yollarda değil, gökdelenlerin zirvelerinde de adını duyurduğunu fark etmiş olabilirsiniz. Peki Porsche, Mercedes ve benzeri ikonik markalar neden gökdelen inşa etmeye başladı? Bu içerikte anlatıyoruz.

Porsche tarafından inşa edilmiş bir yapının çatısı altında yaşamak ister miydiniz? Ya da sizleri Bentley logosunun karışladığı lüks bir rezidansa adım atmayı?

Bentley, Mercedes, Porsche ve Aston Martin gibi ikonik araba markaları, dünyanın dört bir yanında prestijli gökdelenler inşa etmeye başlayarak âdeta yeni bir moda yarattı.

Peki söz konusu lüks araba markaları neden inşaat sektörüne adım atıyor ve lüks rezidanslar inşa ediyor dersiniz?

Lüks markaların hepsinde olduğu gibi konu yalnızca lüks ve kaliteli bir ürün üretmek değil, tüketicilere bir yaşam tarzı sunmak.

Lüks otomobil markaları için de aynısı geçerli. Bu markalar, üstün performanslı ve etkileyici tasarımlara sahip otomobilleriyle bir yaşam tarzını da simgeliyor.

Yani bu markalar, attıkları her adımda müşterilerine, sadece bir otomobil markası olmanın ötesine geçerek bir yaşam tarzı sunmanın peşinde de diyebiliriz.

Porsche gibi markalar, sadık müşterilerinin yalnızca araçlarını değil, aynı zamanda markanın temsil ettiği yaşam tarzını da benimsemelerini istiyor.

Porsche’nin inşa ettiği dikkat çekici gökdelenden aşağıdaki içeriğimizde bahsetmiştik.

Örneğin Porsche CEO’su Stefan Buescher’in söylediklerine bir göz atalım; “Porsche hayranları sadece bir Porsche kullanmamalı, aynı zamanda Porsche’de yaşayabilmelidir.”

Yani, markalar bu gökdelenleri sadece birer bina olarak değil, aynı zamanda markalarının bir uzantısı olarak görüyor.

Altında yatan temel sebepse otomobil markalarının müşterileriyle uzun vadeli ilişkiler kurmak istemesi.

Otomobil markalarının inşa ettiği gösterişli yapılarda yaşamanın, müşterilerin markaya olan bağlılığını arttıracağı düşünülüyor.

Miami’deki Porsche Design Tower veya Aston Martin Residences gibi lüks konut projeleri, müşterilerine lüks yaşam alanları sunarak müşterilerini markaya daha da yakınlaştırmayı amaçlıyor.

Modern lüks tüketiminin artık sadece ürünün kalitesiyle değil, onun sunduğu deneyimle de belirlendiğini düşünürsek, otomobil markalarının müşterilerine kendilerini favori otomobil markalarının birer elçisi gibi hissettirecek deneyimler sunmayı amaçladığını da söyleyebiliriz.

Kaynak: Dezeen

Uzman Psikolog Serkan Yükcü’den Alzheimer hastalığı ile ilgili dikkat çeken açıklama!

Her yıl 21 Eylül tarihi “Dünya Alzheimer Günü” olarak kutlanıyor. Uzman Psikolog Serkan Yükcü yaşlılık dönemine ait bir hastalık olarak ifade edilen Alzheimer’a karşı farkındalık oluşturmanın büyük önem taşıdığını vurguladı. İşte Alzheimer haftasında en sık görülen hastalıklardan biri olan Alzheimer ile ilgili bilinmesi gerekenler…, bahisnow, betist, Tumbet, Turkbet, Ultrabet, Vdcasino, Vegabet, Venusbet, Vforbahis, Wcasino, Wettenbet, Winxbet, Wonodds, Wsbets, Prizmabet,

Her yıl 21 Eylül tarihi “Dünya Alzheimer Günü” olarak kutlanıyor. Uzman Psikolog Serkan Yükcü yaşlılık dönemine ait bir hastalık olarak ifade edilen Alzheimer’a karşı farkındalık oluşturmanın büyük önem taşıdığını vurguladı. İşte Alzheimer haftasında en sık görülen hastalıklardan biri olan Alzheimer ile ilgili bilinmesi gerekenler…

Alzheimer’a karşı farkındalık oluşturmak ve Alzheimer hastalarının sosyal yasama katılımlarını artırmak amacıyla 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü’nde çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Psikolog Serkan Yükcü Alzheimer hastalığı haftası kapsamında önemli açıklamalarda bulundu. İşte Uzman psikoloğun bazı açıklamaları..

“Bu hastalığa maruz kalmış, özellikle ailesinde herhangi bir yakını Alzheimer olanların çok daha yakın empati kurabileceği türden bir sorun olan Alzheimer için bilgilendirici bir metin hazırlamak gereği duydum.”

Alzhemir nedir, belirtileri nelerdir

PEKİ NEDİR BU ALZHEİMER?

Alzheimer hastalığı, nörolojik bir bozukluk olarak beyin hücrelerinin yavaş yavaş dejenerasyona uğraması ve ölmesi sonucunda ortaya çıkan ilerleyici bir demans türüdür. Genellikle yaşlı bireylerde görülmekle birlikte, genç yaşlarda da nadir de olsa başlayabilir. Bu hastalık, özellikle hafıza kaybı, düşünme becerilerinde bozulma ve günlük yaşam aktivitelerini yerine getirmede zorluk gibi semptomlarla kendini gösterir.

ALZHEİMER HASTALIĞININ BELİRTİLERİ

Alzheimer’ın en yaygın belirtisi, özellikle yeni bilgileri hatırlamada zorluk çekmekle başlayan hafıza kaybıdır. Erken dönem belirtiler genellikle unutkanlık, konuşmada zorlanma ve gündelik işlerde aksaklıklar şeklinde ortaya çıkar. Hastalık ilerledikçe, bireyler yakın geçmişi hatırlamakta güçlük çekmeye başlar ve aile üyelerini, arkadaşlarını ya da tanıdık yüzleri tanıyamama gibi ciddi hafıza sorunları yaşayabilirler. Bunun yanı sıra, mekân ve zaman algısında bozukluklar, kişilik değişiklikleri, depresyon, paranoya ve halüsinasyonlar da Alzheimer hastalığının belirtileri arasında yer alır.

Alzhemir nedir, nedenleri

ALZHEİMER’İN NEDENLERİ VE RİSK FAKTÖRLERİ

Alzheimer hastalığının tam nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik faktörler, çevresel etkiler ve yaşam tarzı unsurları hastalığın gelişiminde önemli rol oynamaktadır. Yaş en önemli risk faktörüdür; 65 yaş üstündeki bireylerde Alzheimer görülme riski belirgin şekilde artar. Ailede Alzheimer öyküsü bulunması, geçmişteki kafa travmaları, kalp-damar hastalıkları ve sağlıksız yaşam alışkanlıkları da bu riski artırabilir.

ALZHEİMER TEDAVİSİ VE MÜDAHALE YÖNTEMLERİ

Alzheimer hastalığının kesin bir tedavisi bulunmamaktadır; ancak hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaya ve semptomları yönetmeye yönelik çeşitli tedavi yöntemleri mevcuttur. İlaç tedavisi, hastaların bilişsel fonksiyonlarını bir süreliğine koruyabilirken, bilişsel terapi ve yaşam tarzı değişiklikleri de hastanın yaşam kalitesini artırmayı hedefler.

GERONTOLOGLARIN ALZHEİMER HASTALIĞINA MÜDAHALESİ 

Alzheimer hastalığına karşı mücadelede gerontologlar önemli bir rol oynamaktadır. Gerontologlar, yaşlanma süreçleri üzerine uzmanlaşmış bilim insanlarıdır ve yaşlı bireylerin fiziksel, bilişsel ve duygusal sağlıklarını bütüncül bir yaklaşımla ele alırlar. Alzheimer hastalığında, gerontologlar hastaların günlük yaşam aktivitelerini sürdürebilmeleri, hafıza ve bilişsel yeteneklerini koruyabilmeleri için özel programlar oluştururlar. Ayrıca, hastalıkla başa çıkmakta zorlanan ailelere ve bakım sağlayıcılara danışmanlık hizmeti verirler.

Gerontologlar, Alzheimer hastalarının yaşam kalitesini artırmak için multidisipliner bir yaklaşımla çalışırlar. Hem fizyoterapistler, hem psikologlar, hem de nörologlar ile iş birliği yaparak hastaların ihtiyaçlarına uygun bireysel bakım planları geliştirirler. Bunun yanı sıra, yaşlanma sürecinde hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaya yönelik koruyucu tedbirlerin alınmasında da önemli katkılar sağlarlar.

SONUÇ

Alzheimer hastalığı, bireyin ve ailesinin yaşamını derinden etkileyen karmaşık bir durumdur. Bu süreçte, gerontologlar gibi yaşlanma uzmanlarının desteği, hastaların ve ailelerin hastalıkla daha iyi başa çıkmasına olanak tanır. Gerontologlar, sadece tıbbi destek sağlamakla kalmaz, aynı zamanda psikososyal destek ile de hastaların yaşam kalitesini artırmayı hedeflerler. Alzheimer ile mücadelede farkındalık ve erken müdahale, sürecin daha yönetilebilir olmasına katkı sağlar.

Sevgiyle Kalın;

Uzman Psikolog Serkan YÜKCÜ

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Pozitif psikoloji yanlışlara değil, doğrulara odaklanıyor!

Geleneksel psikoloji yanlışlara odaklanırken, pozitif psikoloji doğruları arıyor. Sorularımıza Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin yanıt verdi.

İnsan psikolojisi dendiğinde ilk aklımıza gelen bireysel psikolojik sorunlar, hastalıklar, psikolojik tedaviler oluyor. Yıllardır var olan hastalıklar, semptomlar iyileştirilmeye çalışılıyor. Gerek bireyler ve içinde yaşadığımız toplum ve gerekse bilim ve tıp dünyası hep bu yönden bakma eğiliminde. Bu nedenle sağlıklı insan psikolojisi hep göz ardı ediliyor. Peki pozitif psikoloji ne yapıyor? Geleneksel psikoloji neyin “yanlış” olduğuna odaklanırken, pozitif psikoloji neyin “doğru” olduğuna odaklanıyor” diyen Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin’e, pozitif psikoloji kavramı hakkındaki sorularımızı sorduk.

Bu haberimizde, Pudra.com okurları için “Pozitif psikoloji nedir” sorusundan ve bu alanın amacından bahsedeceğiz. Çünkü pozitif psikolojinin şimdiye kadar bulduğu sonuçlar bize nasıl daha iyi yaşayacağımıza dair içgörüler veriyor.

Hayatı daha yaşanabilir kılan birçok şey olduğunu söyleyen çeşitli düşünceler, felsefik söylemler ve önemli düşünürler var. Fakat bu yaşama biçimlerinin bizim üzerimizdeki etkisi daha önce bilimsel olarak açıklanmamıştı.

Pozitif psikoloji alanı ile beraber nelerin bize iyi geldiğine, iyi bir hayatın nelerden oluştuğuna bakabilme; alışkanlıklarımızı ve olumsuz olaylara karşı bakış açımızı değiştirme fırsatımız var. Böylece alanın tam da amaçladığı gibi hayatı yaşamaya değer kılmamız mümkün.

Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin’e öncelikle “pozitif psikoloji nedir?” diye soruyoruz.

Öztekin, sözlerine “Pozitif psikoloji, kişinin yaşamı sürecindeki bireysel gelişiminde, diğer insanlar ile ilişkilerinde, çalışma hayatında, evlilik yaşamında, kısaca tüm yaşam alanlarında sorunlara cevap veren, çözüm üreten özelliği ve etkinliği ile insanların yaşamlarını iyileştirmek için büyük bir potansiyele sahip bir alandır.” diyerek başlıyor ve başta belirttiği sözleri tekrarlıyor.

“Geleneksel psikoloji neyin ‘yanlış’ olduğuna odaklanırken, pozitif psikoloji neyin ‘doğru’ olduğuna odaklanıyor.”

PUDRA.COM: Pozitif psikolojiye kimlerin ihtiyacı var? Hangi durumlarda bu alana ihtiyaç oluyor?

İHSAN ÖZTEKİN: Pozitif psikoloji, koruyucu ruh sağlığı özelliği ile psikiyatrik sorunu olmayan insanlar da dahil herkesin ihtiyaç duyabileceği bir alandır. Bu anlamda toplumda herhangi bir sağlık problemi yaşamayan, herhangi bir psikiyatrik tanı almayan ancak günlük yaşantısının bazı noktalarında zorlanan ya da güçlendirilmesine ihtiyaç duyan insanlar için farklı bir alan ihtiyacı doğmuştur ve pozitif psikoloji de bunları bilimsel alanda inceleyen bir disiplin olarak bu alanı doldurmuştur. Bu özelliği ile Dünya Sağlık Örgütü’nün “sağlıklı insan” tanımının içinin doldurulması açısından da önemli bir rol oynamaktadır.

PUDRA.COM: Yaşadığımız dünyada salgın hastalıklardan doğa olaylarına birçok felaket varken; insan nüfusunun çok büyük bir kısmı açlık ve savaşlarla uğraşırken; gündelik hayatın rutine binmiş zorlukları herkese ağır gelirken nasıl mutlu olacağız?

İHSAN ÖZTEKİN: Mutluluğu nasıl yakalayacağız? Tüm bu sorular aslında bakış açılarımızla ilgili. Geçmiş yaşam tecrübelerimiz, diğer insanlarla ilişkilerimiz, beklentilerimiz… Bunların hepsi, bu sorulara vereceğimiz yanıtları da şekillendiriyor.

TOKSİK POZİTİFLİK

PUDRA.COM: Pozitif psikoloji ile Polyannacılık arasındaki fark nedir?

İHSAN ÖZTEKİN: Her şeyden önce Pozitif psikoloji Polyannacılıktan farklı bir şey olduğunu görmek gerekiyor. Polyannacılık olumsuzluklara gözlerini kapayıp, her şeye olumlu bakmaktır. Toksik pozitiflik, insanın özüne de zarar verebilir. Oysa pozitif psikoloji, yaşanılanların olumlu ve olumsuz tüm yönlerini görmek, olumsuz ile mücadele edip, olumluya odaklanmayı hedeflemektedir.

PUDRA.COM: Pozitif psikolojinin amacı nedir?

İHSAN ÖZTEKİN: Pozitif psikoloji, insanların olumlu kişilik özelliklerini, güçlü yanlarını ve erdemlerini merkeze alan, hayatı daha doyurucu kılmaya yönlendiren, insanların mutluluk arayışlarına katkıda bulunarak; hem bireylerin tek tek, hem de bireylerden oluşan toplumların hedeflerinde başarılı olmalarını sağlayacak etkenleri belirleyip geliştirmeyi hedefler. Olumlu olayları temeline alırken en çok psikolojik sağlamlık, motivasyon, bilinçli farkındalık, umutlu olmak, mutluluk, olumlu düşünme, hayatın anlamı ve amacı gibi kavramların üzerinde duruyor.

PUDRA.COM: Pozitif psikolojiyi nasıl hayatımızın bir parçası haline getirebiliriz?

İHSAN ÖZTEKİN: Pozitif psikolojiyi nasıl hayatımızın bir parçası haline getirebiliriz sorusunun cevabına bakalım.

Pozitif psikolojiye dayanan birçok teknik, egzersiz veya eğitim programı hayatımızda yapacağımız küçük değişimlerin büyük değişikliklere yol açabileceğini savunuyor. Yani yapacağımız radikal değişikliklerin aksine yaşamımızın içine katabileceğimiz küçük minnettarlıklar, birkaç küçük olumlu bakış açısı yaşam kalitemizi beklediğimizden daha fazla artırabiliyor. Dolayısıyla pozitif psikolojinin çoğu yöntemi gündelik hayatımızda da rahatlıkla uygulayabileceğimiz pratiklerden oluşuyor.

Motivasyon, öz güven, umut ve güçlü karakter özelliklerimiz gibi alanları araştıran pozitif psikoloji, eğitimde güçlü işlevsel etkiler yaratabiliyor.

Örneğin, gelecek kaygısıyla boğuşan, erteleme problemleri yaşayan, kendine güvenmekte zorlanan ve bunun gibi birçok soruya cevap arayan bir öğrenci düşünün. Böyle bir öğrencinin ihtiyaçlarını karşılamasında ‘Pozitif psikoloji nedir?’ sorusunun cevabı ona yardımcı olabiliyor. Öğrencilerin akranlarıyla, okullarıyla, içinde bulundukları toplulukla bağ kurmalarına ve hatta orada destekleyici ortamlar yaratmalarına alan açıyor.

PUDRA.COM: Pozitif psikoloji üzerine nasıl daha fazla bilgi alabiliriz?

İHSAN ÖZTEKİN: Ülkemizde de halen Pozitif Psikoloji konusunda eğitimler, kurslar verilmekte, grup çalışmaları çerçevesinde pratik uygulamalar yapılmaktadır. Akademik alanda, Üsküdar Üniversitesi’nde 2013 yılından itibaren psikoloji öğrencilerine Pozitif Psikoloji dersi, zorunlu ders olarak okutulmaktadır.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Kadının Bağımsızlık Korkusu: Sindrella Sendromu

Tüm benliğinizle bir erkeğe bağımlı hisseden kadınlardan mısınız?

Kapak Fotoğrafı: @vikyandthekid

Sindrella sendromu (Sindrella kompleksi ya da Sindrella bozukluğu), bir kadının gerçek bağımsızlıktan korktuğu ve bir parlak zırhlı şövalyenin gelip ona kurtarmasını beklediği psikolojik bir durumu ifade eder.

Sindrella kompleksi terimi, Agatha Christie tarafından bir cinayet gizemi romanında ortaya atılmış olsa da, Colette Dowling tarafından yazılan “Sindrella Kompleksi” adlı kitap, bu durumu dünya genelinde herkesin dikkatine sunmuştur. Sindrella sendromu, Psikiyatri Birliği tarafından bir tanı olarak tanınmasa da; başkalarına aşırı derecede bağımlı hisseden kadınlar, bu durum hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyebilirler.

Sindrella sendromu, 1981 yılında yayımlanan “The Cinderella Complex: Women’s Hidden Fear of Independence” adlı kitabında Dowling tarafından teorize edilen bir kavramdır. Dowling’a göre, kadınlar doğduklarından itibaren duygusal ve fiziksel güvenlikleri için özellikle erkeklere bağımlı olmaları için koşullandırılmışlardır. Dowling, bu durumu peri masalı karakteri Sindrella’nın hikayesiyle açıklar. Sindrella, kötü üvey annesi için yemek yapar ve temizlik yapar, ancak sonunda bir prens tarafından kurtarılır ve bakılır. Sindrella kompleksi olan kadınlar da bir erkek tarafından kendilerine bakıldığı güvenli liman olarak düşündükleri yerde ev işleri yapmayı tercih edebilirler.

Dowling, bağımsız olarak birkaç yıl yaşadıktan sonra bir erkekle yaşamaya karar verdiğinde kendi Sindrella kompleksini keşfetme deneyimini şu şekilde açıklıyor: “Birine bağımlı olma fırsatı ortaya çıktığında ilerlemeyi durdurdum; aslında tamamen durdum. Artık kararlar almıyor, tek başıma bir yere gitmiyor, arkadaşlarımla buluşmuyordum. Altı ay içinde hiç bir şeyin süresine uygunluk sağlayamamıştım veya bir yayıncıyla bir sözleşme yapmanın yol açtığı sürtüşmeleri yaşamamıştım. Stresten kaçış benim bilinçsiz hedefim haline gelmişti. Geriye kaymıştım; aslında rahatlamıştım, çünkü daha kolaydı. Çiçeklere bakmak, alışveriş yapmak ve “iyi bir partner olmak”, kendi yaşamını oluşturmaktan daha az anksiyete yaratan bir şeydi.

Sindrella Sendromu İşaretleri

Görünüşte bağımsız kadınlar bile Sindrella sendromu belirtileri yaşayabilirler. Bu sendromun belirtilerinin kapsamlı bir listesi olmasa da, bu kompleksi yaşayan bir kadında şunlar gözlemlenebilir:

• Partnerinin seçimlerine ve kararlarına boyun eğmek
• Tek başına yaşamaktan endişe duymak
• Önemli yaşam kararlarını tek başına vermekte zorlanmak veya bunu imkansız bulmak
• Kendini desteklemekte veya işte tutunmakta zorluk yaşamak
• Geleneksel ev kadını ve anne rolünü tercih etmek
• Genellikle “güçlü” olarak tanımlanabilecek biriyle romantik olarak ilişki yaşamayı tercih etmek
• Duygusal rahatlık alanının dışında nadiren veya hiç çıkmamak
• Gizlice veya açıkça kendine bakılmasını istemek

Sindrella sendromu olan bazı kadınlar, ebeveynleri tarafından kötü muamele gördüklerini veya ihmal edildiklerini söyleyebilir; bu da peri masalı karakteriyle karşılaştırmanın daha da derinleşmesine neden olabilir. Bu kadınlar, bir kurtarıcının (bir prensin) gelip kendilerine bakmasını dilerler.

Burada listelenen belirtileri sergileyen her kadın Sindrella sendromuna sahip değildir. Birçok kadın geleneksel rollerde yer alırken, her iki tarafında birbirine karşılıklı bağlı olduğu sağlıklı bir ilişkiyi keyifle yaşar. Birçok kadın partnerleriyle eşit kararlar alır.

Ancak eğer tek başına yaşamak, kendi hayatınızın ve iyiliğinizin sorumluluğunu tamamen taşımak, büyük bir kaygı duymanıza neden oluyorsa; o zaman profesyonel danışmanlık arayışına girebilirsiniz. Bir uzman, Sindrella sendromunuz olsun veya olmasın, korkularınızı nasıl aşabileceğinizi keşfetmenize ve duygusal yaşam kalitenizi nasıl artırabileceğinize yardımcı olabilir.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Sosyal fobi

Sosyal fobi, toplum önünde konuşma veya başkalarıyla etkileşim kurma gibi sosyal durumlarda aşırı endişe ve korku hissiyle karakterize edilen bir anksiyete bozukluğudur. Bu durum, bireylerin günlük yaşamlarını olumsuz etkileyebilir, sosyal etkileşimlerini sınırlayabilir ve iş/okul performansını düşürebilir. Sosyal fobi genetik yatkınlık, çocukluk dönemi travmaları ve kişilik özellikleri gibi çeşitli faktörlerle ilişkilendirilebilir. Tedavi seçenekleri arasında psikoterapi, ilaç tedavisi ve sosyal beceri eğitimi bulunur. Tedavi ile sosyal fobinin semptomları hafifletilebilir ve bireyin yaşam kalitesi artırılabilir.

Sosyal Fobi: İçsel Korkuların Dışavurumu Giriş Sosyal fobi, toplumun önünde konuşma yapma, başkalarıyla etkileşim kurma veya bir grup içinde olma gibi sosyal durumlarda aşırı endişe ve korku hissiyle karakterize edilen yaygın bir anksiyete bozukluğudur. Sosyal fobisi olan bireyler, genellikle kendilerini eleştirel bir şekilde değerlendiren, başkalarının onları olumsuz bir şekilde değerlendireceğine inanan ve bu nedenle sosyal durumlardan kaçınmaya çalışan insanlardır. Bu makalede, sosyal fobiye ilişkin belirtiler, nedenleri, etkileri ve tedavi seçenekleri üzerinde durulacak. Belirtiler Sosyal fobisi olan bireyler, sosyal durumlarla ilişkili belirli belirtiler yaşayabilir. Bunlar arasında aşırı terleme, kızarma, titreme, kalp çarpıntısı, nefes darlığı, mide bulantısı ve baş dönmesi gibi fiziksel belirtiler yer alabilir. Aynı zamanda yoğun bir endişe ve korku hissi, olumsuz bir değerlendirme korkusu, utanma veya rezil olma endişesi, başkaları tarafından eleştirilme korkusu gibi psikolojik belirtiler de gözlemlenebilir. Bu belirtiler, bireyin günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir, sosyal etkileşimlerini sınırlayabilir ve iş veya okul performansını düşürebilir. Nedenleri Sosyal fobinin tam nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, birçok faktörün bir araya gelmesi sonucunda ortaya çıktığı düşünülmektedir. Genetik yatkınlık, çocukluk dönemindeki travmatik deneyimler, sosyal beceri eksikliği ve olumsuz sosyal deneyimler gibi faktörler sosyal fobi gelişimine katkıda bulunabilir. Ayrıca, yüksek bir stres seviyesine sahip olma, düşük özgüven, mükemmeliyetçilik ve olumsuz düşünce kalıpları gibi kişilik özellikleri de sosyal fobinin ortaya çıkmasında etkili olabilir. Etkileri Sosyal fobisi olan bireylerin günlük yaşamı üzerinde çeşitli etkileri olabilir. Sosyal etkileşimlerden kaçınma, sosyal izolasyona ve yalnızlığa yol açabilir. Bu durum, kişilerarası ilişkilerin zayıflamasına ve sosyal destek aktarılmasının zorlaşmasına neden olabilir. Sosyal fobi, iş ve eğitim performansını olumsuz etkileyebilir. Sosyal durumlardan kaçınma, toplum önünde konuşma yapma veya sunum gibi sosyal becerilerin geliştirilememesine yol açabilir. Sosyal fobisi olan bireylerde depresyon, düşük özgüven, düşük kendine değer verme ve intihar düşünceleri gibi diğer ruh sağlığı sorunları da sıkça görülebilir.

Tedavi Seçenekleri

Sosyal fobi tedavisi, bireyin yaşam kalitesini iyileştirmek ve sosyal etkileşimlerdeki sıkıntıları azaltmak için önemlidir. Tedavi genellikle psikoterapi ve bazen ilaç tedavisi kombinasyonu şeklinde uygulanır. Kognitif-davranışçı terapi (KDT), sosyal fobinin tedavisinde en yaygın kullanılan terapi yaklaşımlarından biridir. KDT, bireyin olumsuz düşünce kalıplarını tanımasına, sorgulamasına ve değiştirmesine odaklanır. Sosyal beceri eğitimi, bireye sosyal etkileşimlerde daha rahat olabilmesi için pratik yapma fırsatı sunar. Ayrıca, ilaç tedavisi, sosyal fobinin semptomlarını hafifletmek için bazen kullanılabilir.

Sonuç

Sosyal fobi, birçok insanın yaşadığı ancak tedavi edilebilen bir anksiyete bozukluğudur. Belirtileri ve etkileri, bireyin günlük yaşamını olumsuz etkileyebilirken, uygun tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınabilir. Tedavi süreci, bireyin yaşam kalitesini artırmak, özgüvenini güçlendirmek ve sosyal etkileşimlerde daha rahat hissetmesini sağlamak için önemlidir. Sosyal fobinin üstesinden gelmek için uzmana başvurmak, destek almak ve tedavi seçeneklerini değerlendirmek önemlidir. Unutmayın, sosyal fobi tedavi edilebilir ve her birey, sağlıklı ve mutlu bir sosyal yaşam sürdürebilir.