PrizmaBetGüncelGirişAdresiHızlıveGüvenilirErişim!

İSO/Bahçıvan: Asgari ücret zammı iki tarafı da mutlu etmeyecek

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, TCMB’nin enflasyonla mücadele için uyguladığı politikalara desteğini yineleyerek enflasyon hedeflerinin yükseltilmesiyle ilgili TCMB’nin gerçekçi davrandığını ifade etti ve gereğinden fazla yalnız bırakıldığının altını çizdi. Bahçıvan, asgari ücrete yapılacak zam konusunda hem işçi hem de işveren tarafı ile empati kurulması gerektiğini belirterek “İki kesimin de çok mutlu olacağı bir noktada olmayacağı kesin gibi gözüküyor” dedi. Bahçıvan işgücü ithalatı konusunda endişe duyduğunu belirterek, “Ölçüyü kaçırmamak gerekiyor” dedi.

DİLAN ERDEMİR

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan İSO meclis üyeleriyle birlikte depremin vurduğu Antakya’daki İSO Yaşam Kenti ile Adana’ya ziyaretlerde bulundu.

Bahçıvan, seyahat sırasında yaptığı değerlendirmede “Dileğimiz, ilçe nüfusuna denk gelen vatandaşımızın yaşadığı İSO Yaşam Kenti’nde, geçici dönemin bir an önce son bularak burada yaşayanların kalıcı konutlarına yerleştirilmesi” dedi.

Bahçıvan, “Afet sonrası iki ay gibi kısa bir sürede kurduğumuz İSO Yaşam Kenti, yalnızca geçici barınma çözümü değil, çocuklarımızın eğitim ihtiyaçlarının, oyun alanlarının ve yaşlılarımızın bakım ihtiyaçlarının da düşünüldüğü kapsamlı bir yaşam alanı. Burada bir ilçe nüfusuna denk gelen yaklaşık dört bir vatandaşımız hayatına devam ediyor. İSO olarak elimizi bu projenin üzerinde tutmaya gayret ettik. Halen buradaki sorunları ve ihtiyaçları takip etmek üzere bir görevlimiz burada bulunuyor ve gerekli durumlarda hızlı çözümler üretmek için yerel yöneticilerimizle iş birliği yapıyoruz. Dileğimiz, vatandaşlarımızın kalıcı konutlarına yerleştirilmesi. Ümidimiz, bu sürecin en kısa zamanda tamamlanmasıdır” diye konuştu.

Adana ziyaretinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçıvan, gündeme ve ekonomiye dair açıklamalarda bulundu.

“TCMB enflasyon konusunda gerçekçi davranma noktasında”

İstanbul Sanayi Odası’nın Kasım ayı toplantısına TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın katılacağını söyleyen Bahçıvan, “Enflasyon konusunda sebebi ve nedeni kendimiz olmayan bir sorunun çözülmesi noktasında en büyük fedakarlığı sanayici ödüyor. Tahribatın kendini en net gösteren tarafı sosyolojik. Enflasyon vücudun tüm hücrelerinde kendini çok ağır gösteriyor. Enflasyon konusunda en güçü uyarıyı zamanında biz yaptık, keşke toplumdaki tüm kesimler enflasyon ışığı görülmeye başladığında ve rasyonel ekonomiden uzaklaşıldığında çok daha güçlü çıkışlar yapabilseydi.” diye konuştu.

OVP hedeflerine atıfta bulunan Bahçıvan “Tedavi süreci başladığında ortaya konan bir OVP planı vardı. OVP’deki hedeflerin bazılarına yakınken bazılarından uzaktayız. Hedeflerin en uzağında ise enflasyon tahmini yer alıyor. Enflasyon maalesef direniyor. TCMB enflasyonla mücadele noktasında yapması gerekenleri yapıyor. Enflasyonda yıl sonu hedef aralığı açıldı. Onlar da gerçekçi davranma noktasındalar.” dedi.

“Faiz politikasını çok zorlamamak gerekiyor”

TCMB’nin politikalarına ilişkin değerlendirmede bulunan Bahçıvan şu ifadeleri kullandı; “TCMB’nin faiz politikasını çok fazla zorlamamak gerekiyor çünkü şu anda cephedeki en büyük silah. Güven ve kredi kaybı kadar yüksek ki TCMB Türkiye’nin ekonomik anlamda yitirmiş olduğu itibarı düzeltmeye çalışıyor. Bunun nedeni de ekonomi biliminden uzaklaşmamız. Enflasyonla ilgili sürecin gecikmesi hiç hoş değil ama bunu hızlandıracağız derken bugüne kadar uygulanan politikalardan U dönüşü yaparsak bu bizi çok daha büyük açmaza götürebilir. Acımasız bir sabır gerektiriyor bu süreç.

İlk açıklanan OVP’dekiyle şu anki arasındaki makasın açıldığını da görüyoruz. Bu hastalığın yoğun bakımdaki tedavi sürecine baktığımızda yoğun bakımdan rahatlıkla çıkılabilecek zamanı hasta yakınlarına henüz net söyleme noktasında işaret yok. Tedavi sürecinin uzuyor olması sabır stresini artırıyor. Enflasyonla mücadelede kararlılık varsa bu sürecin bir müddet daha sabır isteyen süreç olacağına dair durum var.”

“Çözüm politikaları geliştirilmeli”

Şu anda uygulanan politikayı savunduklarına ancak sürecin giderek uzamasının sanayi ve reel sektör üzerindeki yükü artırdığına dikkat çeken Bahçıvan “Bu konuda reel sektöre dönük, özellikle sektör analizlerin, tespitlerin çok güçlü yapılması gereken bir döneme giriyoruz. Reel sektörün içinde bulunduğu ve 2025 yılının nasıl değerlendirileceği noktasında tespitler ve çözüm politikaları geliştirilmeli. Eğer bunu yapmazsak 2025, 2024’ten en azından ilk 6 ay çok daha zorlu olacak.

Buna karşı müdahale gücünün ne kadar yeterli olacağını iyi hesaplamak lazım. Bu ay TCMB Başkanı Kasım toplantımıza katılacak. TCMB gereğinden fazla yalnız bırakılıyor. Cepheye çıkması gereken diğer birimlerin kendini göstermesi gerekiyor. O tarafta yeteri kadar bir mücadele henüz göremiyoruz. Daha temel konularda acil çözümlerin oluşturulması gerekiyor. 2025 meşakkati yüksek bir sene olacak gibi gözüküyor. Böylesi dönemlerin en büyük şansızlığı da sizin dışınızdaki gelişmeleri ıskalamak. İçimize kapanıp kendi iç gündemlerimizle son 3-4 yıldır çok boğulmaya başladık. Avrupa’daki şartlar, Çin, yeni ABD dönemi gibi gündemi çok da istediğimiz gibi değerlendiremiyoruz. Şirketlerimiz içinde bulunduğumuz zorlu dönemi kriz politikalarıyla çözmeye çalışıyor. Geleceğimizle ilgili dünyadaki gelişmeleri şartları çok iyi değerlendiremiyoruz. Özellikle Avrupa’yı çok iyi takip etmemiz gerekiyor. Avrupa’da işler maalesef çok iyi gitmiyor, iyi gidecek gibi de gözükmüyor bir süre daha” değerlendirmesinde bulundu.

“Asgari ücret zammında iki tarafı da mutlu edecek bir tablo gözükmüyor”

Asgari ücret zammı hakkında konuşan Bahçıvan, her iki taraf için mutsuzluğu en aza indirmenin başarı olacağını belirterek, “Asgari ücret konusunda iki taraf için de empatinin yüksek yapılması gereken bir süreçteyiz. Bir tarafta en önemli ortağımız olan ve sanayinin üretim gücünün temel tamamlayıcısı olan çalışanlarımızın yaşamları var. Diğer taraftan sanayicimizin özellikle belli iş kollarındaki en önemli maliyet faktörü olan işgücünün rekabette oluşturacağı değerler var. Hem iş gücünün istikrarlı ve kalıcı olması, hem de işgücü maliyeti ödeyen firmaların rekabet edebilmesi noktasında ortada buluşulması lazım. Bu yıl da asgari ücretin en az geçen yılki kadar üzerinde konuşulacağını tahmin diyorum. İki kesimin de çok mutlu olacağı bir noktada olmayacağı kesin gibi gözüküyor. Mutsuzluğu en aza indirmek bile bir başarı olacak” diye belirtti.

“Vergi bandı konusunda 1-2 haftaya kadar ümit verici bir durum olabilir”

Bahçıvan, ücretlerdeki vergi bandının yukarı çekilmesi gerektiğini ve bu konuda maliye bakanlığıyla iletişim halinde olduklarını, önümüzdeki 1-2 hafta içinde sonuçlanabileceğini söyledi.

Bahçıvan “Ücretlerdeki son 2-3 yıldır düzeltme, çalışanın enflasyon muhasebesi diye adlandırdığımız vergi bandının mutlaka yeni bir endeksle yukarı çekilmesi gerekiyor bu yıl. Brüt ücret nete dönerken eski dönemlerde 9’uncu 10’uncu aydan sonra başlayan o kesimler, yılın 2’inci 3’üncü ayında kesilmeye başlıyor. Gecikmeden o konuda maliye bakanlığının düzeltme yapması gerektiğini ısrarla söylüyoruz. Bandın biraz daha yukarı çekilmesi, hiç değilse çalışanlarımızın daha geç dönemlerde bir kesintiyle karşılaşmasına vesile olacak. Bunun çok önemli olduğunu ısrarla söylüyoruz. İnşallah bir iki haftaya kadar onunla ilgili ümit verici bir durum var. Tabi maliye kendi açısından baktığında o vergiyi kaynak olarak gördüğü için talebimize nasıl bir yanıt verecek göreceğiz” yorumunu yaptı.

“İşgücü ithalatı konusunda endişe duyuyorum”

İş gücünün dışarından temin edilmesiyle ilgili çalışmalara da değinen Bahçıvan “Kısa vadede telaşlı bir şekilde sektör değerlendirilmesi yapılmadan işgücü ithalatının yapılmasının, ileride çok daha büyük boyutlu sorunlara yol açabileceğinin endişesini taşıyorum. İşgücü ithalatı kontrolsüz bir şeye dönüşürse, farklı boyutlarda riskler ve sıkıntılar getirebilir. Öte yandan yurt dışına giden gençlerimizle konuşmak lazım. Tabi ki yurt dışını tercih edenler için ücretler bir faktör ama ücret dışında gençlerimizin neden ayrıldıklarını çok iyi analiz etmemiz gerekiyor. Bu iş artık şansa bırakılacak bir noktada değil. İşgücü göçü konusunda telaşa girilmesinden endişe duyuyorum. Ölçüyü kaçırmamak gerekiyor” yorumunda bulundu.

“Konkordatolar sadece finans ve kamu alacaklarını kapsamalı”

Bahçıvan, “Konkordatonun geçmiş yıllarda oluşturmuş olduğu istismarlara dönük bakış açısı değiştirilmeli. Konkordatolar şu anda çok rahatsız edici boyutta değil ama işaretler artacağını gösteriyor ve artmadan da bazı önlemleri almak lazım. Bugünkü halimizle konkordato uyguladığımız firmaya yaşama şansı avantajı verirken, maalesef o firmanın alacaklısına adeta bir ceza uyguluyoruz. Konkordatonun sadece kamu ve finans alacakları boyutunda uygulanmasını, reel sektör alacaklarının kapsamın dışında kalmasını öneriyoruz. Türkiye’de maalesef bazı doğru adımlar çok gecikiyor. Bunun geciktirilmesi ile ileride hiçbir günahı yokken sadece konkordato imkanı almış olan firmalardan dolayı, tıkanan damarlar artmaya başlayacak ve yeni konkordato ihtiyaçları doğuracak. Konkordato sadece ve sadece finans alacaklarını ve kamu alacaklarını kapsamalıdır” dedi.

“2025 için en büyük risk enflasyon”

Sanayicinin önünde kısa vadede en büyük riskin enflasyon olduğunu ifade eden Bahçıvan, “Bizim özellikle Asya ve ABD tarafında fırsatları daha iyi takip etmemiz gerekiyor. Artık yabancı sermayenin biraz daha Asya ülkeleri üzerinden olması gerekiyor. Çin ile yapılan çalışmalar son derece önemli ve değerli. Belli sektörlerdeki Çin işbirliklerinin daha fazla atmasını ve artırılması gerektiğini düşünüyorum. Bu gibi ülkelerde belli iş ortaklıkları geliştirmeden o ülkelere stratejik boyutlu bir pazar olarak bakmak kolay olmayacak.

ABD pazarında umuyoruz ki Trump dönemi bizim açımızdan biraz daha işlerin olumlu olacağı bir dönem olacak ama tabi burayı da iyi okumak lazım. Trump iyimserlik yaratmakla birlikte, ABD’nin ne kadar içine kapanacağı önemli bir konu. Daha korumacı bir dünyaya doğru refleksin artacağını görüyoruz. Liberal dünyadan daha kapalı bir dünyaya gidiyoruz. Bunun için kendi iç sorunlarımızdan çıkıp bunları iyi analiz etmemiz gerekiyor. Muhakkak yüksek teknoloji ve katma değerli konulara çok daha fazla odaklanmamız gerekiyor. İleriki günlerde ihracatın çok daha zorlayacağı olacağını düşünerek ithalatını yaptığımız ürünleri içeride üretmenin yolunu açmamız gerekiyor. 2025’te sanayinin sırtından indirilmesi gereken en büyük yük enflasyon. Enflasyonu çözemezsek şartlar sağlıklı olmayacak. Enflasyon hedefinden saparsak sırtımıza başka yükler binecek. Kısa vadede en büyük risk enflasyon, bununla mücadeleden vazgeçersek bambaşka şeyler konuşuruz” ifadelerine yer verdi.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız! 

Site yönetimi yazılımı Apsiyon açıkladı: Konut aidatları %89 arttı!

Giderek artan yaşam maliyetleri, bu kez de site ve apartman sakinlerinin cebini yaktı. Yerli site yönetimi yazılımı, imza attığı araştırmayla yaşam alanlarının maliyetlerini ortaya koydu. Buna göre ocak – haziran aralığında site aidatları, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %89 artarken, en yüksek aidat bedellerinin sırasıyla İstanbul, Muğla, Ankara’da olduğu kaydedildi.

Giderek artan yaşam maliyetleri, bu kez de site ve apartman sakinlerinin cebini yaktı. Yerli site yönetimi yazılımı, imza attığı araştırmayla yaşam alanlarının maliyetlerini ortaya koydu. Buna göre ocak – haziran aralığında site aidatları, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %89 artarken, en yüksek aidat bedellerinin sırasıyla İstanbul, Muğla, Ankara’da olduğu kaydedildi.

Son dönemde giderek artan yaşam maliyetleri, bu kez de site ve apartman sakinlerinin cebini yaktı. Ekonomik dalgalanmalara paralel olarak artan aidatlar, site ve apartmanlarda yaşayanları bütçelerini gözden geçirmeye zorlarken, yerli site yönetimi yazılımı Apsiyon, dikkat çekici bir araştırmaya imza attı. Site ve apartman aidatlarına ilişkin kapsamlı bir rapor hazırlayan platform, yaşam alanlarının maliyetlerini ortaya koydu. Buna göre ocak – haziran aralığında site aidatları, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %89 artarken, en yüksek aidat bedellerinin sırasıyla İstanbul, Muğla, Ankara, İzmir ve Denizli’de olduğu kaydedildi.

“Konut aidatları %89 arttı”

Türk Borçlar Kanunu’na 8 Haziran 2022’de eklenen geçici madde ile konut kiralarına getirilen %25’lik zam sınırı, 1 Temmuz 2024’te sona erdi. Uygulamanın sona ermesiyle birlikte artışlar, Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) 12 aylık ortalamasına göre belirlenmeye döndü ve 2024 Temmuz ayı yıllık kira zammı %65.07 oldu. Apsiyon Akademi Direktörü Ozan Özen, Bu durumun aidat dengesine etkisine yönelik şu değerlendirmede bulundu: “Araştırmalarımız neticesinde ortaya çıkan veriler, önümüzdeki birkaç senede, eskiden yaklaşık bir kabul olan ‘aidat, kiranın %15’i’ önergesinin artık yakalanamayacağına, hatta bir miktar üstüne çıkacağına işaret ediyor. Bu da kiracıların aidatlar konusundaki şikayetlerinin süreceğini gösteriyor.”

Site yönetimi yazılımı Apsiyon’un araştırmasına göre, 2024’ün ilk 6 ayında, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre Türkiye’de konut aidatları %89 artarken, konut kiraları da %42,5 yükseldi. Aidat artışları enflasyonun 11, asgari ücret artışının 12 puan altında kaldı. Ekonomik dengelerin bozulmaya başladığı 2022’den bu yana konut aidatları %270,36, kiralar da %56,25 arttı. Böylece aidatlar, son iki buçuk yılda enflasyonun 57 puan üzerinde artarken, asgari ücret artışının 30 puan gerisinde kaldı.

Yılın ilk yarısındaki enflasyon, aidat giderlerini %98,93 etkiledi

Apartman, site, rezidans gibi yaşam alanlarının yöneticilerine dijital asistanlık yapan Apsiyon, söz konusu maliyet artışlarının perde arkasını incelediğinde öne çıkan birkaç parametreye ulaştı. Araştırmada bahçe, asansör, teknik bakım-onarım, temizlik, işçi ve sarf malzemelerinin aidatı doğrudan etkilediği tespit edildi. Bunun yanı sıra enerji maliyetleri de aidatların yükselmesinde önemli bir gider kalemini oluşturdu. Toplam ortak bütçelerin %63’ünün işçiliğe, %14’ünün enerjiye, %20’sinin bakım-onarıma harcandığı kaydedildi.

Apartman ve sitelerde ödenen her 100 lira aidatın 63 ila 71 lirasının apartman görevlilerinin maaşı, SGK primi, gelir vergisi, kıyafet, yemek, yol gibi giderlerine ayrıldığı belirlendi. Tüm bu etkenler üzerindeki enflasyon etkisinin, aidat giderlerini 2024’ün ilk yarısında %98,93 etkilediği saptandı. 1 Ocak 2022’den bu yana site ve apartman yönetimleri gider artışlarını frenleyebilmek için hizmetleri azaltırken, kapıcı ve site görevlilerinin bir kısmının iş akitlerini de sonlandırdı. İşten çıkarmalar sebebiyle ödenen kıdem tazminatları, maliklerden ayrıca toplandı.

“Site ve apartman yöneticileri enflasyona yenik düştü”

Site ve apartmanlardaki aidatların yükselişindeki başat etken olan enflasyona dair hesaplamalarının adresini de paylaşan Apsiyon Akademi Direktörü Ozan Özen, “Son 2 yılda enflasyonun %213,68 yükselmesi, yaşam maliyetlerini yukarıya çekti. Türkiye İstatistik Kurumu’nun Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) oranlarını dikkate alarak yaptığımız bu hesaplamalar neticesinde, enflasyonun haneleri doğrudan etkilediğini gördük. Bu nedenle yönetimler, aidat artışlarını düşürmek için işçi çıkardı, enerji tasarrufu yaptı, bakım ve onarım ile revizyon ve tamiratları ihmal etti. Ancak, bu çözüm değil. Site yönetimi yazılımı Apsiyon olarak biz de bu noktada devreye giriyoruz. Yöneticilerin yönetim süreçlerinde kullandığı çözümleri tek bir platformda topluyor, buzdağının görünmeyen yüzündeki ek maliyetlerden kurtulmalarını sağlıyoruz. Yöneticilerin idari konuları kolaylıkla yürütmelerine yardımcı olurken, site sakinlerinin de yönetime dair bilgi almasını sağlıyoruz” diyerek sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Uzun yıllardır yaşam alanlarının verimli bir şekilde yönetilmesi, sakinlerin ve yöneticilerin iletişim süreçlerinin hız kazanması için çalışıyoruz. Apartman, rezidans, iş merkezi gibi toplu yaşam alanlarında ihtiyaç duyulabilecek tüm süreçler için kapsamlı çözümler sunuyoruz. Bugün 3.5 milyonun üzerinde kullanıcımız var. Bu sayıyı gelecek dönemde yükseltmeyi hedeflerken kullanıcılarımızın yaşamını kolaylaştıracak ürünler geliştirmeyi sürdüreceğiz.

Kentin Yeni Yaşam Çizgisi: Kent Etiler

KENT Etiler, İstanbul’un seçkin semtlerinden Etiler’de, hayatı kendi ritminde yaşamak isteyenler için kent kültürünü yeniden tanımlıyor.

İSTANBUL’UN YÜKSELEN DEĞERİ: KENT ETİLER
Kent Etiler, sunduğu modern yaşamın yanı sıra zengin sosyal donatıları, devasa yeşil alanıyla da öne çıkıyor, Etiler gibi seçkin bir semtte kent yaşamını daha da zenginleştirecek yeni deneyimler sunmaya hazırlanıyor.

Projenin merkezinde yer alan park ve bahçe alanlarını çevreleyen az katlı konutlar; yenilikçi mimari stilleri, geniş cam yüzeyleri, teras bahçeleri ve villa yaşamını canlandıran tasarım konseptleriyle sakinlerini İstanbul’un kalbinde kentin karmaşasından çekip alıyor.

Alışveriş ve eğlence adreslerinin yanı sıra, farklı yeme içme alanlarıyla öne çıkan KENT Etiler Cadde, projenin kente açılan kapısı olarak vaziyet planında yerini alıyor. KENT Etiler’in yaratıcı, dinamik ve yenilikçi iç dünyasını temsil eden sosyal kulüpler, wellness klinikleri ve günümüz ihtiyaçlarına göre şekillenen ofis üniteleri ise şehre büyüleyici bir yaşam alanı kazandırıyor.

Şehre ve mahalleye değer katacak bir Kent Parkı ile çeşitli ticaret alanlarının ve sosyal donatıların buluştuğu bir meydan etrafında konumlanan Mesa Rezidans ise ayrıcalıklı hizmet yelpazesiyle öne çıkıyor. Bir evin çok ötesinde, size aynı zamanda alternatif bir “yaşam tarzı” sunan alanda, şehir hayatının dinamizmi kişiye özel hizmetlerle birleşiyor. Prestijli kulüplerde indirimli üyelik avantajları, kişisel ihtiyaçlarınıza anında yanıt vererek hayatınızı kolaylaştıran concierge hizmetleri, sanat ve kültürle iç içe bir yaşam sunan, özenle seçilmiş sanat eserlerinin ve süreli sergilerin yer aldığı ortak alanlar, Mesa Rezidans’ta sizi bekleyen ayrıcalıklardan sadece birkaçı.

ŞEHRİN YENİ PRESTİJ MERKEZİ
İstanbul’un en değerli lokasyonlarından Etiler’de yerini alan KENT Etiler, şehrin yeni yaşam alanı olmaya hazırlanıyor. Levent ve Maslak iş merkezlerine, İstanbul’un en seçkin alışveriş merkezlerine, Boğaz’a ve köprülere kolay erişim imkanı veren bu proje; şehrin tüm çekim noktalarının merkezinde yer alıyor. KENT Etiler, aynı zamanda İstanbul’un doğasına, denizine, ormanlarına ve rekreasyon alanlarına yakınlığıyla da şehrin dinamizmi ile konforunu bir arada yaşamak isteyenler için vazgeçilmez bir seçenek sunuyor.

YAŞAM İLE KESİŞEN HER ÇİZGİ BU KENT’TE
Bu özel projede; zengin deneyimlerin öne çıktığı, yaratıcılığınızı besleyecek, modern dünyanın tüm gereksinimlerine uygun bir yaşam tarzı sunuluyor. KENT Etiler’de, dilediğinizde sizi şehrin yoğunluğundan uzaklaştırarak her anınızı özel bir deneyime dönüştürecek tüm unsurlar bir arada. Şehir hayatının dinamizmi ile huzuru bir arada sunan KENT Etiler; kendini özel ve değerli hissetmek isteyenler için titizlikle tasarlandı. Etiler’in köklü kimliğinden ilham alan KENT ETİLER, gerçek bir topluluk ruhu ve seçkin bir mahalle kültürü etrafında şekillenirken, sizi ve sevdiklerinizi ayrıcalıklı bir yaşam tarzıyla buluşturuyor. KENT Etiler, farklı beğenilere ve ihtiyaçlara hitap edecek şekilde tasarlanmış birçok sosyal imkanı bir arada sunuyor. Bir tarafta şehrin en seçkin özel eğitim tesislerinden biri yükselirken, KENT Etiler Kulüp ise proje sakinlerinin aileleriyle bir araya gelip sosyalleşebileceği ve tazelenerek güne başlayabileceği sosyal donatıları, fitness alanları, açık ve kapalı yüzme havuzları ile KENT Etiler’e değer katıyor.

Öte yandan, profesyonellerin kent yaşamındaki her ihtiyacına cevap verecek ofis alanları ve KENT Etiler bünyesinde kurulacak Business Club, şehrin vazgeçilmez çözüm noktaları haline geliyor. KENT Etiler’in mahalleye açılan yüzü olan KENT Etiler Cadde ise zengin mutfak yelpazesine sahip restoranları, trendleri kapınıza kadar getiren moda ve tasarım mağazaları ve hareketli kültürel takvimiyle şehre damgasını vurmaya hazırlanıyor.

Kent Etiler’in ayrıcalıklı dünyasına davetlisiniz.

Bu bir reklamdır.

İyi Oluş ve Mizah

Için bilgi mi arıyorsunuz? İyi Oluş ve Mizah makalesine göz atın ve hakkında daha fazla bilgi edinin

Çoğu kaynakta bireyin yaşam kalitesini pozitif yönde etkileyen iyilik hali önemli bir kavram olmuştur.Bireyin yaşam seyirinin yolunda sürmesi , belli değer ve bu değerlerin sürekliliği ve topluma verdiği katkı olarak tanımlanabilmektedir. Bunlarla beraber başkalarını edilen yardım , destek, çevrede ki insanların mutluluklarına katkıda bulunulması iyilik halimizi doğrudan etkilemektedir (Diener, 2010). Pozitif psikoloji de özünsenmesi gereken bir kavram olan iyi oluş, bu neden ile çokça karşımıza çıkmaktadır(Byron,2012).

İyilik halini ve pozitif bir yaşamı doğrudan etkileyecek , duygusal-psikolojik-sosyal fonksiyonların kullanılması öne çıkmaktadır(Keyes ve Diener , 2005).Bunlardan biri olan mizah yoluyla karşılaşılan problem ve stres için durumu değerlendirmede , komik olaylar hayal edebilmek,şaka ve espirilerde bulunabilecekleri ve bu durumun iyilik haliyle doğrudan bireyin mizah bağlamında, olumlu duygular yaşayabilmesi ve kötü yaşam olayları üzerinde daha olumlu bir başa çıkma yolu gerçekleştirebilmektedir(Yerlikaya, 2009).

Mizah aracılığı ile durumların çelişkili ve gülünç taraflarını görerek ,bireyin geleceğe yönelik olumlu ve pozitif bir bakış açısının gerçekleşmesi beklenir.Mizah yoluyla olumsuz durumlarla başa çıkmada bireye olumlu duygular yaşatması , olumlu duygular yaşayan kişilerin , gelecek ve şimdi ki anlarına daha iyimser bakabilmesini sağlayabilmektedir. Geleceğe iyimser bakış açısın da mizah ve iyimserlik seviyesi yüksek olan bireylerde karşılaşabileceği olumsuz yaşam olayların da daha fazla psikolojik sağlamlık gözlemlenmektedir(Kabou,2011)

Bu açıdan olumsuz yaşam olaylarına karşı mizahi açıdan yaklaşım yaşamdan daha fazla doyum ve gelecekle ilgili olumlu,iyimser beklentiler oluşturulmasını sağlayabilmektedir,mizahın(Seligman, 1991). Satıcı ve Deniz’in 2017’de üniversite öğrencileriyle yaptığı bir araştırmada mizah sürecinin psikolojik iyimserlik ve sağlamlık aracı olarak psikolojik iyilik durumunun dolaylı bir etkisin olduğunu tespit etmek için boostrapping ve 10.000 yeniden örnekleme gerçekleştirilmiştir. Verilere gore üniversitesi öğrencilerinin mizahı kullanarak, psikolojik iyilik halinin ve negatif sorunlarla başa çıkmada bir aracı rolü olduğu görülmektedir.

Kaygı

Için bilgi mi arıyorsunuz? Kaygı makalesine göz atın ve hakkında daha fazla bilgi edinin

Kaygı, stresli durumlara karşı vücudun doğal bir tepkisi olup, çoğu zaman tehdit altında olduğumuzda devreye girer. Normal seviyelerde kaygı, hayatta kalmamızı sağlar ve zorluklarla başa çıkmamıza yardımcı olur. Ancak, kaygı yoğunlaştığında ve sürekli hale geldiğinde, bireyin günlük işlevselliğini ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Aşırı kaygı yaşayan kişiler, sürekli bir endişe, gerginlik, korku veya panik halinde olabilirler. Bu durum, hem zihinsel hem de fiziksel sağlığı olumsuz yönde etkileyebilir ve sosyal ilişkilerden iş hayatına kadar geniş bir yelpazede sorunlara yol açabilir. Neyse ki, aşırı kaygı ile başa çıkmanın birçok etkili yöntemi bulunmaktadır. Bu yöntemler, kaygının yoğunluğunu azaltmaya ve kişinin duygusal dengesini yeniden sağlamaya yardımcı olabilir.

Kaygının Kaynağını Anlamak

Aşırı kaygı ile başa çıkmanın ilk adımı, kaygının kaynağını anlamaktır. Genellikle belirsizlikler, gelecekteki olaylar ya da geçmiş travmalar kaygıyı tetikleyebilir. Duygularınızın neye dayandığını fark ettiğinizde, bu duygularla başa çıkmak daha kolay hale gelir.

Nefes Egzersizleri ve Meditasyon

Nefes alıp verme teknikleri, kaygıyı azaltmanın en etkili yollarından biridir. Özellikle derin nefes alma egzersizleri, sinir sistemini yatıştırır ve bedenin rahatlamasını sağlar. Meditasyon ve mindfulness uygulamaları da zihni sakinleştirir ve kaygılı düşüncelerden uzaklaşmayı sağlar. Günde sadece 10-15 dakikalık bir meditasyon seansı bile stresi azaltabilir.

Düşünce Yapılarını Yeniden Çerçevelemek

Aşırı kaygıya neden olan birçok düşünce, genellikle abartılı veya gerçek dışı olabilir. Bu durumda, bilişsel çarpıtmaları fark etmek önemlidir. Bilişsel davranışçı terapi (BDT) teknikleri, düşüncelerinizin daha gerçekçi ve dengeli olmasına yardımcı olur. Örneğin, “Her şey kötü olacak” gibi olumsuz düşüncelerinizi, “Her zaman işler yoluna girer” şeklinde yeniden çerçeveleyebilirsiniz.

Kendinize Karşı Nazik Olun

Kaygı hissettiğinizde, kendinizi eleştirmek yerine, bu duyguların normal olduğunu ve herkesin zaman zaman kaygı yaşadığını kabul edin. Kendinize karşı nazik olmak ve şefkat göstermek, kaygı ile başa çıkmada önemli bir adımdır. Kendinizi suçlamak yerine, bu duyguların geçici olduğunu hatırlatın.

Fiziksel Aktiviteyi Artırın

Egzersiz yapmak, bedenin doğal stresle mücadele yöntemlerinden biridir. Fiziksel aktivite, endorfin salgılayarak ruh halinizi iyileştirir ve kaygıyı azaltır. Düzenli egzersiz, hem beden sağlığınızı korur hem de zihinsel rahatlama sağlar. Günlük yürüyüş, yoga, yüzme gibi aktiviteler kaygıyı hafifletmede etkilidir.

Sağlıklı Bir Yaşam Tarzı Benimseyin

Uyku, beslenme ve genel yaşam tarzı kaygıyı etkileyen faktörlerdir. Yetersiz uyku kaygıyı artırabilir, bu yüzden her gece yeterince uyuduğunuzdan emin olun. Dengeli beslenmek ve kafein gibi kaygıyı artıran maddelerden kaçınmak da önemlidir. Düzenli öğünler, sağlıklı besinler ve yeterli sıvı alımı, zihinsel ve fiziksel dengeyi korumanıza yardımcı olur.

Gerçekçi Hedefler Belirleyin

Kaygı genellikle aşırı beklentilerden kaynaklanır. Kendinize ulaşılması zor hedefler koyduğunuzda, başarıya ulaşmak zorlaşabilir ve bu da kaygıyı artırabilir. Daha küçük, adım adım ilerleyen hedefler belirlemek, başarı duygusu yaratır ve kaygıyı hafifletir.

Duygularınızı Paylaşın

Kaygı yaşadığınızda, bu duyguları paylaşmak rahatlama sağlayabilir. Yakın arkadaşlarınızla, ailenizle veya bir terapistle konuşmak, duygularınızı dışa vurmanıza yardımcı olur. Bazen kaygı, yalnızca konuşmakla bile hafifleyebilir, çünkü başka bir bakış açısı size yeni yollar gösterebilir.

Profesyonel Yardım Alın

Eğer aşırı kaygı günlük yaşamınızı ciddi şekilde etkiliyorsa, bir uzmandan profesyonel destek almak en doğru adım olabilir. Psikoterapi, özellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT), kaygı bozukluklarının tedavisinde oldukça etkilidir. Terapistler, kaygıyla başa çıkmanıza yardımcı olacak teknikler ve stratejiler sunabilirler.

Sonuç

Aşırı kaygı ile başa çıkmak bazen zor olabilir; ancak doğru stratejiler ve tekniklerle bu durum yönetilebilir. Nefes egzersizleri, düzenli egzersiz, bilişsel yeniden yapılandırma ve sosyal destek gibi yöntemler, kaygıyı hafifletmede oldukça etkilidir. Eğer kaygı yaşamınızı olumsuz etkiliyorsa, bir uzmandan destek almayı ihmal etmeyin. Unutmayın, kaygı kontrol altına alınabilir ve doğru yaklaşımlarla yaşam kalitenizi artırabilirsiniz.

Longevity Nedir? Beslenme Şekli Nasıldır?

Için bilgi mi arıyorsunuz? Longevity Nedir? Beslenme Şekli Nasıldır? makalesine göz atın ve hakkında daha fazla bilgi edinin

Longevity, basitçe “uzun ömür” anlamına gelir ve insanların hem daha uzun hem de sağlıklı yaşamalarını hedefleyen bir yaklaşımdır. Bu kavram, sadece yaşam süresini uzatmak değil, aynı zamanda yaşam kalitesini de artırmayı içerir. Longevity uzmanları, düzenli fiziksel aktivite, dengeli beslenme ve stres yönetimi gibi faktörlere odaklanarak yaşlanmayı yavaşlatmayı amaçlar.

Longevity tıbbı, yaşlanmayı yavaşlatarak kronik hastalıkları önlemeyi ve daha uzun süre sağlıklı kalmayı hedefler. Bu yaklaşımla, kalp hastalıkları, diyabet, kanser ve Alzheimer gibi yaşlanma ile ilişkilendirilen hastalıkların görülme sıklığını azaltmak mümkündür. Ayrıca, iyi bir uyku düzeni ve sağlıklı bağırsak florası da longevity üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Düzenli uyku, vücudun kendini onarması için kritik öneme sahipken, sağlıklı bir bağırsak mikrobiyotası bağışıklık sistemini destekler ve inflamasyonu azaltır, bu da yaşlanma sürecini yavaşlatır.

Longevity’nin temel unsurlarından biri doğru beslenmedir. Bilimsel araştırmalar, bazı besinlerin uzun yaşamı desteklediğini ortaya koymuştur. Longevity beslenmesi için önerilen bazı temel gıdalar;

  • Meyve ve Sebzeler: Yaban mersini, çilek, brokoli gibi antioksidanlar açısından zengin besinler, hücre hasarını önleyerek yaşlanmayı yavaşlatır.

  • Tam Tahıllar: Bulgur, yulaf gibi tam tahıllar sindirimi destekler ve bağırsak sağlığını korur.

  • Yağsız Proteinler: Balık, kümes hayvanları ve baklagiller kas sağlığını destekler ve bağışıklık sistemini güçlendirir.

  • Sağlıklı Yağlar: Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin olan balık, zeytinyağı ve avokado gibi gıdalar kalp sağlığını korur ve inflamasyonu azaltır.

Bu besinler, vücutta inflamasyonu azaltarak yaşlanmayı geciktirebilir ve genel sağlık üzerinde olumlu etkiler yaratabilir.

Beslenmenin yanı sıra, düzenli egzersiz, hormonal denge ve genetik faktörlerin de longevity üzerinde büyük etkisi vardır. Uzmanlar, kişiye özel egzersiz programları ve beslenme planları oluşturmanın yanı sıra, genetik testlerle bireylerin yaşlanma süreçlerine uygun stratejiler geliştirebilir. Ayrıca, hormon seviyelerini dengelemek de yaşlanmanın getirdiği olumsuz etkileri azaltabilir.

Sonuç olarak, longevity, uzun ve kaliteli bir yaşam sürmek için kapsamlı bir yaklaşım sunar. Doğru beslenme, düzenli uyku, egzersiz ve stres yönetimi gibi faktörlerle yaşam süresini uzatmak ve sağlıklı bir yaşam sürmek mümkün olabilir.

Yusuf HAZIRBABA

Koç Holding’in Umut Kentler projesine ödül

Koç Holding’in Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgede hayata geçirdiği Umut Kentler projesi, dünyanın önemli platformlarında adından söz ettirmeye devam ediyor. Dünyanın en prestijli sürdürülebilirlik ödüllerinden biri olarak gösterilen Thomson Reuters Sürdürülebilirlik Ödülleri’nde “Sosyal Etki” kategorisinde büyük ödülün sahibi olan Umut Kentler, Dünya Ekonomik Forumu’nun Sosyal Değer Kılavuzu’nda da Türkiye’den tek örnek olarak yer aldı.

Koç Holding’in Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Topluluk Şirketleri ile birlikte AFAD koordinasyonunda Adıyaman, Hatay, İskenderun, Kahramanmaraş ve Malatya’da kurduğu, 5 bin adet konteynerden oluşan ve yaklaşık 20 bin kişinin yaşadığı “Umut Kentler”, dünyanın en prestijli sürdürülebilirlik ödüllerinden biri olarak gösterilen Thomson Reuters Sürdürülebilirlik Ödülleri’nde “Sosyal Etki” kategorisinde büyük ödülün sahibi oldu.

Sürdürülebilirlik stratejileriyle dikkat çekmenin ötesinde, iş, toplum ve çevre üzerinde gerçek bir etki yaratan projeleri ödüllendiren Thomson Reuters Sürdürülebilirlik Ödülleri, toplumun yaşam kalitesini artırmakla kalmayıp, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine de önemli katkılarda bulunan Umut Kentler’i, “Sosyal Etki” kategorisinde büyük ödüle layık gördü. Yarattığı sosyal değerle örnek teşkil eden Umut Kentler aynı zamanda, Dünya Ekonomik Forumu’nun Sosyal Değer Kılavuzu’nda da Türkiye’den tek örnek olarak gösterildi.

Umut Kentler, sadece barınma değil, yaşamla yeniden bağ kurma alanları olarak modellendi

Koç Holding’in hayata geçirdiği Umut Kentler, sosyal yaşam alanlarıyla öne çıkıyor. Odağında eğitim, istihdam, spor ve sosyal hayata katılımın yer aldığı ve Koç Topluluğu şirketlerinin iş birliği geçmişlerinin olduğu yerel ve uluslararası kurumların yanı sıra sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte yaratılan çevik yönetim anlayışıyla hayata geçirilen Umut Kent proje modeli, sakinleri için sadece barınma değil, yaşamla yeniden bağ kurma alanları olarak konumlanıyor.

Okul, çocuk oyun merkezleri, ana sınıfları, özel destek sınıfları ve kütüphaneleri de içeren Umut Kentler’in yaşam alanında Gelecek Hayalim Merkezi, Çocuk Yaşam Merkezi, Kadın Dayanışma Merkezi, Mutfak Atölyeleri gibi yaşayanların deprem sonrası hayata uyumlarını kolaylaştıracak alanlar da yer alıyor. Koç Topluluğu; Vehbi Koç Vakfı, El Ele Eğitim ve Kültür Derneği, Hayata Destek Derneği, İlköğretim Okullarına Yardım Vakfı, Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı, Suna’nın Kızları, Sürdürülebilir Kalkınma için Yenilikçi Çözümler Derneği, Tohum Otizm Vakfı, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı ve UN Women Türkiye’nin de aralarında bulunduğu kuruluşlarla sosyal yaşam alanlarında destek faaliyetleri yürütmeye devam ediyor.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Yeni Yapay Zeka “Ölüm Saati” ile Sağlıklı Yaşama Adım Atın

“Ölüm Saati” yapay zeka uygulaması, biyolojik yaşınıza ve yaşam tarzınıza göre ölüm saatinizi tahmin edip sağlıklı yaşam önerileri sunuyor.

Teknoloji dünyası, yapay zekanın sunduğu yeni çözümlerle hayatımızın her alanına nüfuz etmeye devam ediyor. Şimdi ise karşımızda sıra dışı bir uygulama var: “Ölüm Saati”. Adından da anlaşılacağı üzere, bu uygulama kullanıcılara ölüm saatlerini tahmin etme iddiasında bulunuyor. Ancak uygulamanın asıl amacı, insanları daha uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmeye teşvik etmek.

“Ölüm Saati” ise insanların sağlık sorunları başlamadan önce bilinçlenmelerine yardımcı olmayı hedefliyor.

Ölüm Saati Uygulaması Nedir?

Yapay zeka destekli bu yeni uygulama, kullanıcıların biyolojik yaşları, yaşam tarzları ve sağlık durumlarına dayalı olarak ölüm zamanlarını tahmin ettiğini iddia ediyor. Uygulamanın geliştiricisi Brent Franson, bu tahminlerin insanları sağlıkları konusunda proaktif adımlar atmaya teşvik etmeyi amaçladığını belirtiyor. Franson’a göre, sağlık hizmetleri genellikle bir sorun ortaya çıktığında devreye giriyor. “Ölüm Saati” ise insanların sağlık sorunları başlamadan önce bilinçlenmelerine yardımcı olmayı hedefliyor.

Nasıl Çalışıyor?

Kullanıcılar, uygulamayı indirdikten sonra sağlıklarıyla ilgili çeşitli sorulara yanıt veriyor. Uygulama, biyolojik faktörler (kolesterol seviyesi, kan testleri) ve yaşam tarzı unsurlarını (uyku düzeni, ruh sağlığı, sigara kullanımı, sosyal ilişkiler) bir araya getirerek bir analiz yapıyor. Uygulamanın yapay zeka algoritması, bu verileri kullanarak ölüm saati hakkında bir tahminde bulunuyor.

Ancak sadece bu kadarla sınırlı değil. Ölüm Saati, kullanıcıların yaşamlarını uzatmaya yönelik öneriler sunuyor. Daha uzun yaşamak isteyen kullanıcılar, sağlıklı yaşam planları oluşturmak için yıllık 40 dolarlık bir abonelikle ek hizmetlerden faydalanabiliyor. Bu planlar, bireylerin mevcut sağlık ve yaşam tarzı verilerine dayanarak oluşturuluyor ve potansiyel sağlık risklerini azaltmaya yönelik adımlar sunuyor.

Brent Franson’ın ifadesine göre, günümüz sağlık hizmetleri genellikle sorunlara tepki veren bir yapıya sahip. Ancak Ölüm Saati, sorunların ortaya çıkmasını beklemek yerine, kullanıcılara zamanında uyarılar yaparak sağlıklı yaşam tarzlarını benimsemelerini sağlamayı amaçlıyor. Franson, bu uygulamanın, bireylerin sağlıklı kararlar almalarını teşvik ederek uzun vadede yaşam kalitelerini artırabileceğini belirtiyor.

Ölüm Saati, ölüm tahmininin yanı sıra, kullanıcıların sağlıklı bir yaşam sürmesi için pratik önerilerde bulunuyor. Uyku düzenini iyileştirmekten, daha az oturmaya kadar geniş bir yelpazede yaşam tarzı değişiklikleri öneren uygulama, bu sayede kişisel sağlığı geliştirmeyi hedefliyor. Ayrıca kullanıcılar, sağlık durumlarını daha iyi anlamak için uygulama aracılığıyla genetik test sonuçlarını ve diğer tıbbi belgelerini yükleyebiliyor.

Ne Zaman ve Nasıl Kullanıma Sunulacak?

Uygulama, 18 Eylül itibarıyla resmi olarak piyasaya sürüldü ve kullanıcılar tarafından indirilebilir hale geldi. Ücretsiz sürümde kullanıcılar ölüm tarihleri ile ilgili tahmini görebilirken uygulamanın sunduğu uzun yaşam planlarından faydalanmak isteyenler yıllık abonelik ödemesi yaparak bu hizmete erişebiliyorlar.

Sonuç olarak, Ölüm Saati uygulaması, yapay zeka teknolojisiyle sağlıklı yaşam bilincini artırmayı hedefleyen yenilikçi bir adım olarak karşımıza çıkıyor. İddialı tahminler ve sağlıklı yaşam önerileri ile kullanıcıların daha iyi seçimler yapmasını teşvik eden bu uygulama, teknoloji ve sağlık dünyasını bir araya getirerek insanları yaşam kalitelerini artırmaya davet ediyor.

Kaynak: İndir

“Kalp Sağlığı İçin Her Yaşta Hareket Şart”

Beşiktaş Belediyesi iş birliği ile hayata geçirilen etkinlikte; İstanbullular Dünya Kalp Günü’nü Beşiktaş Yeşim Parkı’ndaki “Aktif Yaşam Alanı”nda hareket

Türk Kardiyoloji Derneği (TKD), 29 Eylül Dünya Kalp Günü’ne özel bir etkinlik gerçekleştirdi.

Beşiktaş Belediyesi iş birliği ile hayata geçirilen etkinlikte; İstanbullular Dünya Kalp Günü’nü Beşiktaş Yeşim Parkı’ndaki “Aktif Yaşam Alanı”nda hareket ederek kutladılar. Başta kalp sağlığı olmak üzere hareketli bir yaşamın bütüncül bir sağlık için önemine dikkat çekilen “Aktif Yaşam, Sağlıklı Toplum” etkinliğinde, TKD hekimleri katılımcılara kalp sağlığı ile ilgili önemli bilgiler aktarırken, yoga-pilates instructor’ı Merve Oflaz ve fitness eğitmeni Hasan Kılınçer, katılımcılara bir spor aktivitesi yaptırdı.

Dünyada 17,1 Milyon Kişi Kalp Damar Hastalıkları Nedeniyle Ölüyor

Kalp sağlığı alanında gerçekleştirdiği etkili farkındalık çalışmalarıyla, hastaların uluslararası düzeyde tıbbi hizmet almasının başlıca güvencelerinden biri olarak öne çıkan Türk Kardiyoloji Derneği (TKD), Boehringer Ingelheim’ın koşulsuz katkılarıyla ve Beşiktaş Belediyesi iş birliği ile 29 Eylül Dünya Kalp Günü’ne özel “Aktif Yaşam, Sağlıklı Toplum” etkinliğini hayata geçirdi. Etkinlik, geçtiğimiz aylarda Onaranlar Kulübü iş birliğiyle tasarlanan Beşiktaş’taki Yeşim Parkı’nda tüm İstanbulluların hizmetine açılan “Aktif Yaşam Alanı”nda gerçekleştirildi.  Her yıl tüm dünyada 17,1 milyon kişinin yaşamını kaybetmesine neden olan kalp-damar hastalıklarının önemini vurgulamayı ve hareketsizliğin başta kalp-damar hastalıkları olmak üzere tüm hastalıklarda başlıca risk faktörleri arasında yer aldığına dikkat çekmeyi amaçlayan TKD, tüm İstanbulluları Dünya Kalp Günü’nde hareket etmeye davet etti.  Etkinlikte, başta Beşiktaş Belediyesi 65+ Yaşam Ofisinin davet ettiği Beşiktaş halkı olmak üzere, her yaştan İstanbullu sağlıklı bir yaşamı teşvik etmek amacıyla yoga-pilates instructor’ı Merve Oflaz ve fitness eğitmeni Hasan Kılınçer’in yönetimiyle bir spor egzersizi de yaptı. Nefes egzersizleri ve sandalye yogası ile başlayan spor egzersizi Aktif Yaşam Alanı’ndaki kardiyo egzersizleri ile devam etti.

Kalp Yetersizliği

Katılımcılarla hareket dolu bir gün geçirilirken, sağlıklı bir yaşam için her yaştan kesimin günlük hayatına hareketi dahil etmesinin de vurgulandığı etkinlikte, TKD hekimleri aktif ve hareketli bir yaşamın kalp sağlığı için önemine dikkat çekti. TKD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Değertekin, TKD Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan, TKD Kalp Yetersizliği Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Özlem Yıldırımtürk ve TKD Koruyucu Kardiyoloji ve Ateroskleroz Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Barış Güngör katılımcılara kalp sağlığı ile ilgili önemli bilgiler aktardı. Kalp sağlığı için günlük hayatımızda dikkat edilmesi gerekenler, kalbe iyi gelen besinler, ülkemizdeki kalp-damar hastalıklarındaki durum, kalp-damar, böbrek ve metabolizma hastalıklarının birbiriyle bağlantısı, kalp yetersizliği ve kalp sağlığı için yapılması önerilen egzersizler gibi başlıklar ele alındı.

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı Ali Rıza Yılmaz “Semtimizde yaşamanın da yaş almanın da mutluluk getirdiği bir kent yaşamı yaratma hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Semtimizde yurttaşlarımızın aktif bir yaşama sahip olmasını çok önemsiyoruz. Fiziksel aktivitelerin, bireylerin kalp-damar sağlığının yanı sıra ruhsal durumunu da olumlu etkilediğini biliyoruz. Bu doğrultuda açtığımız ve açmayı planladığımız spor tesislerimiz, “Hareket Et Beşiktaş” temasıyla yola çıktığımız ve semtimizin farklı bölgelerinde gerçekleştirdiğimiz yoga ve pilates etkinliklerimiz bulunuyor. Bu açıdan semtimiz nüfusunun %17’sini oluşturan 65 yaş üstü komşularımızın hayat standartlarını yükseltmeye yönelik çalışmalarımız da en öncelik verdiğimiz konular arasında yer alıyor. 65+ Yaşam Ofisi’mizi 65 yaş üzeri komşularımızın fiziksel ve bilinçsel olarak aktif yaş almasını sağlayabileceğimiz bir yaşamı inşa etmeye yönelik vizyonumuz kapsamında hayata geçirdik. 65+ Yaşam Ofisimizde uzman arkadaşlarımızla oluşturduğumuz ekiplerimiz sayesinde hem gerekli gördüğümüz konularda projelerimizi üretmeye devam edebiliyoruz hem de komşularımızın bize doğrudan ilettiği talepler doğrultusunda ihtiyaçları tespit ederek bu konularda yeni çalışmalarımızı hayata geçiriyoruz” dedi.

Kalp-Damar, Böbrek ve Metabolizma Hastalıkları Eş Zamanlı Tedavisi Önemli 

Küresel ölçekte 1 milyardan fazla insanı etkileyen kalp-damar, böbrek ve metabolizma hastalıkları, dünya genelindeki ölümlerin başlıca nedenlerinden biri olup her yıl 20 milyona yakın ölüme yol açıyor. Bu hastalıklar genellikle bir arada görülüyor ve birbirini şiddetlendirebiliyor, bu da hastaların yaşamları üzerinde ciddi bir yük yaratabiliyor. Kalp-damar, böbrek ve metabolizma hastalıklarının yönetimi çoğu zaman parçalı olduğu için geç veya yanlış teşhise, tedaviye geç yönlendirmelere ve uygun tedaviye zamanında erişimde sorunlara neden olabiliyor. Erken dönemde müdahale edilmediği takdirde, tek bir organ hasarı geri dönülmez çoklu organ hasarlarına yol açabiliyor. Dolayısıyla kalp-damar, böbrek ve metabolizma hastalıklarının eşzamanlı yönetimi kritik önem taşıyor.

Sağlıklı Bir Yaşam Tarzı Kalp Sağlığını Olumlu Etkiliyor 

Her bireyin kalp sağlığına dikkat ederek sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemesi, kalp sağlığını korumada kilit bir rol oynuyor. Sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek, yürüyüş gibi basit egzersizler yapmak, dengeli beslenmek, sigara içmemek ve alkol tüketimini sınırlamak kalp sağlığını olumlu yönde etkilerken, düzenli sağlık kontrolleri ve kalp sağlığıyla ilgili testler bu hastalıklarda erken teşhis için önem taşıyor.

Kalp hastalıklarından korunmanın en önemli yollarından biri ise, egzersizi günlük yaşamın bir parçası haline getirmek. Yürüyüş ve egzersiz yorgunluk şikâyetlerini azaltırken, egzersiz kapasitesini artırıyor.   Bu nedenle, haftada en az 5 gün, 30’ar dakika egzersiz yapmayı alışkanlık haline getirmek önem taşıyor. Hareket yalnız kalp sağlığı için değil, kalp hastalıklarının tedavi sürecinde de büyük önem taşıyor. Hareket etmek kalp hastalıklarının risk faktörlerini azaltırken, sağlıklı yaşam tarzına sadık kalındığında, kan basıncı, kolesterol ve kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı oluyor. Yapılan fiziksel egzersizler, kalp kasının gücünü ve dayanıklılığını artırarak, kalp fonksiyonlarını geliştiriyor.

Emdr ve ağrılar

EMDR Terapisinin ağrılar üzerindeki etkileri

Yaşam kalitenizi düşüren kronik ağrılarınız mı var?

Bilimsel çalışmalar yaşamımızın erken dönemlerindeki olumsuz yaşam olaylarının kronik ağrılar üzerinde etkili olduğunu gösteriyor.

EMDR terapisi kronik ağrıların tedavisinde etkili olabiliyor, çünkü:

* EMDR terapisi doğrudan yaşamımızdaki travmalarla ve olumsuz yaşam olaylarıyla çalışıyor.

* EMDR terapisinde yapılan işlemleme, beynimizde ağrıyı etkileyen kısımları da kapsıyor.

* EMDR terapisi beden duyumları ve bedende yaşanan rahatsızlıklara da odaklanıyor.

Sonuç olarak, kronik ağrılar nedeniyle kullanılan ilaç miktarında ve ağrının şiddetinde önemli düşüşler gözlemleniyor.

Ülkemizde de yapılan araştırmalar, EMDR terapisinin özelikle fibromiyalji ve migren ağrıları üzerinde etkili olduğunu gösteriyor.