Cumhurbaşkanı seçimi ikinci tur oylaması öncesinde son işlem gününde piyasaların görünümünde anlamlı bir farklılık göze çarpmadı…
Cumhurbaşkanı seçimi ikinci tur oylaması öncesinde son işlem gününde piyasaların görünümünde anlamlı bir farklılık göze çarpmadı. Bu noktada temkinli seyrini sürdüren BIST-100 endeksi 4500 puana doğru yaptığı denemelerden anlamlı bir sonuç almakta zorlandı. TCMB ise Mayıs ayı toplantısında beklendiği gibi politika faizini %8,50 seviyesinde tuttu. Beklentilere paralel kararın piyasalar üzerinde anlamlı bir etkisini gözlemlemedik.
Yurt dışında ise ABD borçlanma tavanına dair belirsizlikler sürerken bir yandan da veriler takip ediliyor. Bu kapsamda haftanın son işlem gününde Fed’in favori enflasyon göstergesi olan PCE endeksini izleyeceğiz. Bu veri 14 Haziran’daki FOMC toplantısı öncesinde göreceğimiz son PCE rakamı olması bakımından önemli. Ancak 13 Haziran’da TÜFE rakamının açıklanacağını düşünürsek toplantı tarihine kadar Merkez Bankası toplamda 2 enflasyon göstergesi görmüş olacak.
TL: Hafta başından bu yana bakıldığında gelişmekte olan ülke para birimlerinin hemen hemen hepsi dolar karşısında anlamlı bir varlık göstermekte zorlanıyor. Son dönemde hafif yukarı yönlü bir eğilim izleyen USD/TL’de ise bu eğilimin devam ettiğini görüyoruz. TL açısından haftanın en önemli konu başlığı olan Mayıs ayı PPK toplantısında TCMB beklendiği gibi para politikasında değişiklik yapmadı. Dolayısıyla toplantının kur üzerinde anlamlı bir etkisini gözlemlemedik. Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) 18 Mayıs ile biten haftaya ilişkin bülteninde yer alan bilgilere göre kur korumalı TL mevduat ve katılma hesapları 2 trilyon 346 milyar TL’den 2 trilyon 398 milyar TL’ye yükseldi.
Borsa İstanbul: Ayın başından bu yana anlamlı bir destek bulmakta zorlanan BIST-100 endeksi geri çekilmeleri 4400 puanın üzerinde karşılama gayretini sürdürüyor. Son dönemde en çok baskı altında kalan sektörlerden biri olan bankacılık sektörünün ise dün göreceli olarak daha iyimser bir performans sergilemesi dikkat çekti. Sıklıkla dile getirdiğimiz gibi endeks içindeki toplam ağırlığı göz önünde bulundurulduğunda bankacılık sektörü kilit bir konumda yer alıyor. Teknik açıdan baktığımızda ise 4400 desteğine oldukça yaklaşan endeksin haftayı bu seviyenin üzerinde noktalamayı başarıp başaramayacağını izleyeceğiz.
BIST-30 EN YAKIN VADELİ VİOP KONTRATI
Günü 5123.5 puanda kapatan BIST-30 kontratlarında 5088, 5047, 5011 ve 4970 destek olarak izlenebilir. 5160, 5201, 5237 ve 5278 ise direnç noktalarını oluşturuyor.
USD/TL EN YAKIN VADELİ VİOP KONTRATI
Günü 20.1292 seviyesinde kapatan USD/TL vadeli işlem kontratlarında 20.109, 20.069, 20.0285 ve 19.948 destek olarak izlenebilir. 20.1495, 20.1895, 20.23 ve 20.3105 ise direnç noktalarını oluşturuyor.
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Floki Inu (FLOKI) ve Stacks (STX), DWF Labs ve Binance gibi büyük şirketlerin ismiyle yeni yatırımcıların ilgisini çekmeyi planlıyor.
Floki Inu (FLOKI) ve Stacks (STX), DWF Labs ve Binance gibi büyük şirketlerin ismiyle yeni yatırımcıların ilgisini çekmeyi planlıyor.
Floki Inu ve DWF Labs ortaklığı
Popüler meme coin Floki Inu, piyasa yapıcı DWF Labs stratejik bir ortaklık kurduğunu duyurdu. Bu kapsamda DWF Labs, 5 milyon FLOKI satın almayı taahhüt etti.
Resmi açıklamaya göre DWF Labs, Floki Hazinesinden token satın alarak 5 milyon dolar yatırım yaptı. Kapsamlı ağından ve kaynaklarından yararlanan yatırım şirketi, FLOKI’nin ve ekosisteminin benimsenmesini hızlandırmak için Floki ekibiyle birlikte çalışacak.
Crypto news publication CoinGape just published a solid article highlighting the significance of #Floki's partnership with @DwfLabs!
DWF Labs ile ortaklık, Floki projesi için önemli bir kilometre taşını temsil ediyor. Yaklaşık 305 milyon dolar değerindeki yatırımın arkasındaki ekip, son gelişme hakkında konuşurken şu ifadeleri kullandı:
Bu ortaklık, Floki’nin kurumsal çevrelerde benimsenmesini hızlandırmada özellikle paha biçilmez olacaktır.
Floki, kurumsal talepte büyüme bekliyor
Bu arada DWF Labs, Floki’nin potansiyellerine olan kesin inançlarını paylaştı. Bu nedenle gelecekte ek meme token satın almaya büyük ilgi duyduğunu da ifade etti. DWF’nin web sitesine göre firma kendisini özellikle Singapur, İsviçre, Britanya Virjin Adaları, Birleşik Arap Emirlikleri, Güney Kore ve Hong Kong’da ofisleri bulunan küresel bir dijital varlık piyasası yapıcısı ve çok aşamalı web3 yatırım firması olarak tanımlıyor.
FLOKI fiyatı harekete geçti
Floki ekibi, son stratejik ortaklığın FLOKI için kurumsal talebi artıracağından ve ekosistemi geliştireceğinden emin. Bu kripto haberinin ardından, Floki’nin fiyatı geçen hafta kaydedilen %2,90’lık düşüşe kıyasla bu sabah erken saatlerde çift haneli fırladı. Yazım sırasında kazançlarını iade ettiği 0.00003061 dolar bölgesine işlem görüyor.
Stacks (STX), Binance haberiyle yükselişe geçti
Dünyanın en büyük kripto para borsası olan Binance, Bitcoin ağına akıllı sözleşmeleri getirmeyi hedefleyen Stacks (STX)’in ağ yükselmesini destekliyor. Bugün ortaya çıkan duyuruya göre tarihler şu şekilde:
Stacks (STX) ağ yükseltmesi ve hard fork, yaklaşık olarak 27 Mayıs 01:00’da gerçekleşecek. STX para yatırma ve çekme işlemleri yaklaşık olarak 00:00 tarihinden itibaren askıya alınacak.
STX ticareti, ağ yükseltmesi ve hard fork sırasında etkilenmeyecektir.
Binance, Binance hesaplarında STX bulunduran tüm kullanıcılar için ilgili tüm teknik gereklilikleri yerine getirecektir.
STX fiyatı Binance haberine olumlu tepki verdi
Stacks (STX) fiyatı Binance duyurusunun ardından %4 düzeyinde yukarı yönde hareket etti. Fiyatı gün içi en düşük seviye 0.581538 dolardan sonra 0.606309 dolara tırmandı. Şu anda Floki gibi kazançlarının bir kısmını iade etmiş durumda.
Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere Stacks (STX), Şubat ayında özellikle kurumsal yatırımcıların ilgi odağı haline gelmişti.
Yatırım şirketi Multicoin Capital, Coinbase’e yaklaşık 1.66 milyon dolar değerinde altcoin transfer etti. Satış yapabilir mi?..
Yatırım şirketi Multicoin Capital, Coinbase’e yaklaşık 1.66 milyon dolar değerinde altcoin transfer etti. Şirket 2020’de yaptığı yatırımları nakde çevirmeye başlıyor.
Multicoin Capital, Coinbase’e bu altcoin’i aktardı
26 Mayıs’ta on-chain veri kaynağı Ember’in raporuna göre Multicoin Capital, Coinbase’e 833.332 LDO transfer etti. İşlemin boyutu yaklaşık 1.66 milyon dolar değerindeydi.
Multicoin Capital, 7 Aralık 2020’de yatırım yoluyla 10 milyon LDO satın almıştı. Şirketin ortalama satın alma maliyeti 0,00846 dolardı. 16 Ekim 2022’den bu yana Multicoin, Coinbase’e 9.166.667 LDO sattı/aktardı. Şu anda yalnızca 833.333 LDO’ya sahip.
9 小时前，Multicoin Capital 将 833,332 $LDO($1.66M)转入 #Coinbase。
Balina satışlarına rağmen, bireysel yatırımcılar LDO’ya ilgi göstermeye devam ediyor
IntoTheBlock verilerine göre, kripto balinaları Lido Finance’in tüm token konsantrasyonu üzerinde inanılmaz bir hakimiyete sahip. Son günlerde, arzın %87’si büyük sahiplerin elindeydi.
İlginç bir şekilde, bu eğilim, kazananlara kıyasla daha fazla yatırımcının zarar etmesine rağmen gerçekleşti. Bunun gibi bir örnek, büyük yatırımcıların LDO’yu aşırı derecede değersiz bulduğunu düşündürebilir.
Ayrıca, tüm balinaların %66’sının son 365 gün içinde gerçekleştiğini belirtmekte fayda var. Bunun nedeni, Lido’nun 2022’de Bitcoin fiyatıyla negatif korelasyonuyla bağlantılıydı. Bahsetmeye değer başka bir faktör de Liquid Staking projesinin Ethereum ağındaki aktiviteye katkısıdır. Dahası, Lido’nun V2’sini piyasaya sürmesi, balinaların artan işlemlerini etkileyen gelişmeler arasında.
Bu arada, 8 Mayıs haftasında 193,11 milyon dolarlık büyük işlemlerin oldukça büyük bir kısmı para çekme işlemi oldu.
Bu nedenle, balinaların birikimini ima etmek, kısa vadeli hedeflerle örtüşmeyebilir. Ancak Santiment’in verilerine göre, bu işlemlerin gerçekleşme oranı düşmüştü. Bu nedenle, artan satış baskısı konusunda paniğe kapılmak için güçlü bir neden yok.
Altcoin yatırımcıları küçük satın alımlarla eşlik ediyor
Bireysel yatırımcı açısından LDO’nun metriklerin önemli bir değişim olmadı. Bununla birlikte, on-chain veriler, 0 ila 100 token sahibi çoğu kişinin birikim avında balinalara katıldığını gösterdi. Ancak partiden her grup katılmadı.
Örneğin, 10 ila 100 LDO tutan grup yoğun yüklemeye karşı dirençliydi. Bununla birlikte, yaygın kümelenme, LDO’ya olan inancın diğerlerine göre yüksek olduğunu kanıtladı.
Peki LDO balina ailesinin yeni üyeleri oldu mu? Santiment verilerine göre bu metrikle ilgili pek bir şey olmadı. 10 milyon ila 100 milyonluk grup 10 Mayıs’tan bu yana düzleşti.
Bu metrik, gruptaki balina sayısının söz konusu tarihten bu yana neredeyse aynı kaldığı anlamına geliyordu. Ancak diğer grupların çoğu için adres sayısı bir düşüşe tanık oldu.
Kriptokoin.com‘dan takip ettiğiniz üzere, LDO fiyatı şu anda %2,5 civarında düşüş gösteriyor. Balina satışlarının yaygınlaştığı ortamda, son bir aya göre yaklaşık %10 civarında değer kaybetti.
Binance’te hangi altcoinler öne çıkacak? Boğa modeli çizenler hangileri olacak? Bitcoin tutkunlarının belki de en çok sorduğu sorular.
Binance’te hangi altcoinler öne çıkacak? Boğa modeli çizenler hangileri olacak? Kripto para dünyası tutkunlarının belki de en çok sorduğu sorular bunlar. Biz de bu coinlere odaklandık. Yazımıza bir bakalım.
Altcoinler içerisinde boğa modeli çizenler
İlk vurgu yapmak istediğimiz kripto para birimi altcoinler içinde SAND. Altcoinler içerisinde önemli bir yere sahip olan SAND, 22 Mayıs’tan bu yana bir özellikle dikkat çekiyor. Buna göre Sandbox ağında balina birikiminde önemli bir artış oldu. Bu durum SAND fiyatlarındaki yükseliş tahminini destekliyor. Aşağıdaki grafikte yer alan kırmızı çizgi, bir milyon ila 10 milyon token tutan balina grubuna işaret ediyor. Buna göre grafik balinaların 22 Mayıs civarında nasıl alım yapmaya başladığını gösteriyor. O zamandan bu yana, cüzdan bakiyelerine 6,92 milyon SAND token eklediler.
Kriptokoin.com olarak baktığımızda yeni eklenen 6,92 milyon token yaklaşık 3,5 milyon dolar değerinde. Balinaların bu kadar yatırım yapması bazı yükseliş eylemleri için hazırlandıklarını gösteriyor. Özetle, ağ aktivitesindeki artış ve balina yatırımcıları arasındaki birikim dalgası SAND fiyatını etkileyecek. Bu durumda fiyatın 0,60 doların üzerinde olma ihtimali var.
Polygon (MATIC) boğa modeli çiziyor
Altcoinler içinde Polygon (MATIC) fiyatı şu anda Mayıs ayının başından bu yana mevcut olan flama formasyonuna büyük saygı duyarak yatay işlem görüyor. Bir kırılma için yukarı yönde birkaç girişim var. Ayrıca aşağı yönde bazı küçük düşüşler ile nihai sonuç boğaların lehinde. Üst tarafta baskı oluşuyor. Ancak bir kırılma, süreçte %10’luk bir değer ilavesiyle 0,96 $’a kadar hızlı bir ralliye sebep olabilir.
Polygon fiyatı, Mayıs ayının başından bu yana grafikte oluşan flama aralıkları içinde oldukça düzenli davranıyor. Flama, ayıları ve boğaları daha düşük yüksek seviyeler ve daha yüksek düşük seviyelerle yavaş bir eğilim içinde birbirlerine doğru itiyor. Her an bir kırılma olası. Ayrıca görünüşe bakılırsa boğalar neticede kazanacak.
MATIC’in üst taraftaki kırmızı azalan trend çizgisini kırması için aşması gereken mevcut seviye 0,89 dolar. Bu nedenle bu seviyenin üzerine çıkması gerekiyor. Bir kırılma yaşanması durumunda, daha fazla boğanın ralliye akın etmesi söz konusu. Bu da karşılığında %10’luk bir kazançla 0,96 dolara kadar artış anlamına gelecek.
Render Token kilit seviyede
RNDR fiyatı yılın başından bu yana yukarı doğru hareket etti. Fiyat Nisan sonunda 2,10 dolarlık yatay direnç alanının üzerine çıktı. Ancak daha fazla ileri gidemeyen fiyat 8 Mayıs’ta bu seviyenin altına düştü. Düşüşten önce RSI’da (yeşil çizgi) düşüş eğilimi vardı. Düşüş eğilimi, momentum artışı fiyat artışına eşlik etmediğinde ortaya çıkıyor. Ayrıca genellikle düşüş eğiliminin tersine dönmesine neden olur.
Yatırımcılar RSI’ı bir momentum göstergesi olarak kullanıyor. Böylece bir piyasanın aşırı alımda mı yoksa aşırı satımda mı olduğunu belirliyorlar. Diğer taraftan bir varlığı biriktirmeye mi yoksa satmaya mı kararını da buna göre alıyorlar. RSI değeri 50’nin üzerindeyse ve trend yukarı doğruysa boğalar avantajlı durumda oluyor. Ancak değer 50’nin altındaysa bunun tersi geçerli oluyor.
İlk düşüşe rağmen, altcoinler içinde RNDR fiyatı 11 Mayıs’tan bu yana arttı ve bu süreçte 2,10 dolarlık alanı geri aldı. Bu süre zarfında RSI düşüş eğilimi trend çizgisinden çıktı. Bunların her ikisi de genellikle yukarı yönlü hareketlere yol açan yükseliş işaretleri olarak kabul ediliyor. RNDR ayağa kalktıktan sonra, 20 Mayıs’ta 2,42 dolar ile yılın en yüksek seviyesine ulaştı.
12 saatlik zaman diliminden alınan teknik analiz, çoğunlukla dalga sayısı nedeniyle yükseliş eğilimi gösteren bir RNDR fiyat tahmini veriyor. Bununla birlikte, yakında bir zirveye ulaşılabileceğini de gösteriyor. Mart ayının başından bu yana, RNDR beş dalgalı bir yukarı doğru harekete (siyah) saplandı. Şu anda bu artışın beşinci ve son dalgasında. Hareketin zirvesi için en olası hedef 3,30 dolar. Bu, beşinci dalganın, bir ve üçüncü dalgaların birleşimiyle aynı uzunlukta olmasını sağlıyor. Ek olarak, seviye günlük zaman dilimindeki uzun vadeli dirençle çakışıyor.
Bu, yükseliş eğilimi gösteren RNDR fiyat tahminine rağmen, 2,26 dolar yerel dip seviyesinin (kırmızı çizgi) altına bir düşüş, zirvenin olduğu ve bir düzeltmenin başladığı anlamına geliyor. Bu durumda fiyatın 1,65 dolarlık destek alanında olma ihtimali var.
Shiba Inu için etkileyici bir hareket bekleniyor
Altcoinler içinde Shiba Inu (SHIB), piyasalar toparlandığında etkileyici bir fiyat artışı kaydetme hedefine sahip. Çünkü bir sonraki boğa koşusu, varlığın fiyat hareketlerini desteklemeyi amaçlayan birkaç projenin lansmanıyla aynı zamana denk gelebilir. Fiyatın 0,01 dolara yükseleceğine dair spekülasyonlar ışığında, birçok kaynak varlığın bu fiyat hedefine ulaşma potansiyelini değerlendirdi.
Geçtiğimiz yıl, önde gelen bir FinTech karşılaştırma platformu olan Finder, Shiba Inu’nun gelecekteki fiyat hareketlerine ilişkin görüşlerini almak için 55’e kadar fintech uzmanı ve endüstri lideriyle anket yaptı. Anket varlığın 2025 yılına kadar 0,00004930 dolara ulaşacağını gösteriyor.
Ankete katılanların yarısı (yaklaşık %50) Shibarium’un SHIB’nin fiyat hareketi üzerindeki potansiyel etkisinden emin olmadıklarını belirtiyor. Diğer taraftan %25’i Shibarium’un Shiba Inu fiyat artışına katkıda bulunacağına inanıyor. Anket katılımcılarından FxPro’da kıdemli bir finansal analist olan Alexander Kuptsikevich SHIB’in 2025 yılına kadar 0,0001 dolara ulaşacağını belirtiyor.
Bununla birlikte, bir kripto borsası olan Changelly, Shiba Inu için daha düşüş eğilimli bir görünüme sahip. Changelly, ayrıntılı analizlerinden birinde, SHIB’nin 2025 yılına kadar yalnızca 0,00002694 dolarlık maksimum fiyatı yakalayabileceğini öngördü. Changelly, varlığın 2030’da yalnızca 0,00017 dolara ulaşabileceğine inanıyor.
Buna ek olarak, özellikle hisse senetleri ve kriptoya odaklanan saygın bir analiz kaynağı olan Telegaon da görüşünü belirtti. Geçtiğimiz Pazartesi günü yayınlanan bir raporda Telegaon, SHIB’nin 2023’ten 2050’ye kadar olan fiyatı için çeşitli projeksiyonlar çizdi. Analiz, varlığın bu yıl maksimum 0,0000316 dolar fiyata ve ortalama 0,0000239 dolara fiyata sahip olacağını öngördü.
Altcoinler içinde Cardano için beklentiler
0,358 dolar seviyesinden işlem gören Cardano fiyatı, ayın en düşük seviyesine geldi. Ancak Mart ayının en düşük seviyesi olan 0,304 dolardan hala yüksek. Altcoin’in Bitcoin ile yüksek korelasyonu aşırı düşmesini engelledi. Ancak ADA yatırımcı tabanından da destek buldu. Hafta boyunca Cardano balinaları, işlem hacimleri yle dikkat çektiler. Yıllık en yüksek seviye olan 16 milyar dolara ulaşarak oldukça aktif oldular. 100.000 doları aşan işlemler en son Haziran 2022’de bu kadar yüksekti.
Faaliyetleri ilk çeyrekten bu yana ve Nisan ayı boyunca artıyor. Bu durumdaki ani yükseliş altcoin için bir yükseliş işareti. Bunun nedeni, ağdaki etkinlik eksikliğinin kripto para biriminin fiyat hareketini dış etkenlere bağlı bırakma eğiliminde olması. Cardano’da şu anda meydana gelen herhangi bir büyük gelişme olayı gözlemlenmiyor. Bu nedenle daha hızlı bir toparlanma potansiyeli çoğunlukla yatırımcılarına bağlı.
Kar bekleyen ADA sahipleri de, orta vadeli sahiplerin elindeki bakiyede görüldüğü gibi satış yapmıyor. Tüm dolaşımdaki arzın %51’inden fazlasını elinde tutan bu yatırımcılar, satışların minimum düzeyde olduğunu öne sürerek herhangi bir satış pozisyonuna geçmediler.
Bu nedenle, bireysel yatırımcılardan ve balina adreslerinden gelen bir yükseliş görünümü, Cardano fiyatının toparlanmasını destekleyebilir. Kârı sabitlemek için ADA’nın %10 toparlanması gerekiyor. Ayrıca 200 günlük Üstel Hareketli Ortalama (EMA) tarafından 0,395 dolardan işaretlenen kritik direnci bir destek tabanına çevirmesi gerekiyor. Bu, tokenin nihayetinde tarihsel olarak test edilen 0,42 dolar bariyerini aşmasına ve 2023’ün en yüksek seviyesi olan 0,450 dolara doğru ilerlemesine izin verecektir.
Bununla birlikte, daha geniş piyasa ipuçlarındaki düşüş eğilimi, üçüncü nesil kripto para birimi için sorun anlamına geliyor. Bu durum altcoinler içinde Cardano fiyatını Mart ayının en düşük seviyesi olan 0,304 dolara düşmeye karşı savunmasız bırakabilir.
Kripto uzmanı Dominic Basulto, bu iki kripto para ünitesine yatırım yapmanın mantıklı olup olmadığını pahalandırıyor.
Milyarder yatırımcı Paul Tudor Jones artık Bitcoin satın alıyor. Cardano ise bu yıl yaklaşık %50 artış gösterdi ve başkan altcon’in performansına ayak uyduruyor. Kripto uzmanı Dominic Basulto, bu iki kripto para ünitesine yatırım yapmanın mantıklı olup olmadığını kıymetlendiriyor.
Lider kripto para Bitcoin’in ‘kuyruk’ hikayesi
Başlangıç noktası, kriptoyu eşsiz bir varlık sınıfı olarak görmek. Bunu yaptıktan sonra, portföyünüzde hangilerini tutmanız gerektiğini ve her birine ne kadar ayırmanız gerektiğini görmek için Bitcoin’i öbür varlık sınıflarıyla karşılaştırabilirsiniz. Her varlığın kendine has bir risk-ödül profili var. Bitcoin’in nitekim öne çıktığı nokta da bu. Evet, Bitcoin’e yatırım yapmanın değerli bir riski var. Fakat birebir vakitte değerli bir yükseliş potansiyeli de var.
Paul Tudor Jones Bitcoin’den “büyük bir kuyruk” olarak bahsediyor. Bunun yatırım dünyasında çok özel bir manası var. Olayların mümkün dağılımını tabir eder. İstatistiksel açıdan bu kuyruk 3 standart sapmalı bir olaydır. Yani gerçekleşme mümkünlüğü sadece %0,3’tür. Örneğin standart bir çan eğrisi dağılımını düşünürseniz, ortada her vakit dev bir tümsek ve her iki tarafta da çok düz kuyruklar olacaktır. Birden fazla varlık ortadaki bu dev tümseğin bir modülüdür.
Ancak Bitcoin farklı. Görünüşe nazaran her vakit “kuyruk”tur. Bazen negatif dağılımların kuyruğudur (2022’de olduğu gibi). Lakin daha sık olarak, olumlu dağılımların kuyruğudur. Sonuç olarak, 2011-2021 yılları ortasında Bitcoin dünyanın en âlâ performans gösteren varlığı oldu ve bu yakın bile değildi. Bu tarihi getiriler gelecekteki performansın garantisi olmasa da, Bitcoin’in üst istikametli potansiyelini ortaya koyuyor.
Bitcoin’in korelasyonları
Bitcoin korelasyonları açısından da enteresan. Geçtiğimiz birkaç ay içinde Bitcoin altın ile giderek daha fazla korelasyon göstermeye başladı. Şu anda ekonomik belirsizlik düzeyinin yüksek olması, insanların inançlı liman olarak isimlendirilen varlıkları aramasına neden oluyor ve birçok kişi Bitcoin’i bu sınıfta görüyor. Bunun nedeni Bitcoin’in tabiatı gereği inançlı olması değil, Bitcoin’in klâsik bankacılık sisteminin dışında olması. Münasebetiyle, daha fazla bankanın başı belaya girerse, Bitcoin teorik olarak başka finansal varlıklar kadar etkilenmeyecek.
Paul Tudor Jones şu anda Bitcoin’i altına emsal biçimde potansiyel bir enflasyondan korunma aracı olarak görüyor. Bu da Bitcoin’i kıymetli kılıyor zira enflasyon riskinden korunmanın potansiyel bir yolu. Münasebetiyle, vakit içinde Bitcoin’in altın ile korelasyonunu koruyacağı beklentisi hakim. Bununla birlikte, Fed faiz oranlarını artırmayı bıraktığında, Bitcoin’in bir enflasyondan korunma aracı olma özelliğinin azalmaya başlayabileceği konusunda uyarıyor.
Lider kripto para için ekonomik senaryolar
Paul Tudor Jones da varlık fiyatlarının gelecekte izleyeceği yolu varsayım etmek için ekonomik modelleme sistemini kullanıyor. Sonuçta, 1987 borsa çöküşünü varsayım etmesini ve bu süreçte muazzam karlar elde etmesini sağlayan şey buydu. 1929’daki borsa çöküşünü modellemiş, 1980’lerde olanlarla karşılaştırmış ve pay senedi fiyatlarının düşeceği sonucuna varmıştı. Artık tıpkı şeyi mevcut durum için yapıyor ve 2008 mali krizi sırasında yaşananlarla karşılaştırarak bundan sonra neler olabileceğini görmeye çalışıyor.
Bu cins bir modelleme yapmak için iktisat diplomasına sahip olmanıza gerek yok. Tek yapmanız gereken potansiyel ekonomik senaryolar açısından düşünmek. Velhasıl, gerçekleşebilecek birkaç ekonomik senaryo düşünün. Akabinde Bitcoin’in her senaryoda nasıl reaksiyon vereceğini kestirim edin. Faiz oranlarının yükseldiği bir ortamda ne olur? İktisat önümüzdeki çeyrekte resesyona girerse ne olur?
Ne kadar Bitcoin çok fazla Bitcoin’dir?
Tüm bunları göz önünde bulunduran Paul Tudor Jones, Bitcoin’de gördüklerini açıkça beğeniyor. “Bir atın üzerinde hiç bu kadar uzun müddet oturmamıştım” diyor. Bitcoin’e yatırım yapmaya 2020 yılında, yaklaşık 9.000 dolardan süreç görürken başladı. Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere BTC 68.790 dolarla tüm vakitlerin en yüksek düzeyine çıktı. Lakin, akabinde bir sefer daha 30.000 dolara yükselmeden evvel 15.000 dolara kadar düştü. Neredeyse üç yıl sonra hala elinde tutuyor.
Elbette kelam konusu Bitcoin olduğunda çoka kaçmak istemezsiniz. Paul Tudor Jones’un şu anda Bitcoin’e tam olarak ne kadar ayırdığını bilmiyoruz. 2021’de, Bitcoin’de %5’e kadar tutmaya istekli olabileceğini öne sürdü. Fakat, daha yakın vakitte, portföyünün sırf %1 ila %2’sini Bitcoin’e ayırdığını belirtti. Paul Tudor Jones ile tıpkı fikirde olmasanız bile, net olan bir şey var: Bitcoin’i tahlil etme formunuzu değiştirerek daha âlâ bir kripto yatırımcısı olabilirsiniz.
Cardano (ADA)’yı cazip kılan nedenler
İlk neden: Blockchain yükseltmeleri
Tüm dikkatler Ethereum’un son teknolojik yükseltmeleri üzerindeyken, Cardano da Blockchain ağını yükseltiyor. Cardano 2022 sonbaharında Vasil yükseltmesini tamamladı. Ayrıyeten, bu yükseltme Blockchain’e akıllı kontratları yönetim edebilme açısından daha fazla fonksiyonellik getirdi. Bu akıllı mukaveleler, sofistike merkezi olmayan finans (DeFi) teklifleri oluşturmayı mümkün kılan, kendi kendini yürütebilen küçük bilgisayar kodu modülleri.
Aynı vakitte Cardano, Blockchain’in daha da problemsiz ve süratli çalışmasını sağlamak için tasarlanmış başka teşebbüslerle ilerliyor. Örneğin Cardano kısa bir müddet evvel, saniyede 1 milyona kadar süreci gerçekleştirmeyi mümkün kılabilecek yeni bir Katman 2 ölçeklendirme tahlili olan Hydra’yı tanıttı. Bu süreç sürece suratı, kripto dünyasında bir cins efsanevi amaç haline geldi. Ethereum yıllardır saniyede 1 milyon süreç vaat ediyor, fakat bunu hiçbir vakit gerçekleştiremedi.
Tüm bu yeni yükseltmeler elbette mükemmel. Lakin kimi yatırımcıların bunları nasıl yalnızca artımlı iyileştirmeler olarak görebileceğini anlamak kolay. Sonuçta, her Blockchain periyodik yükseltmeler yapmıyor mu? Evet, fakat Cardano kelam konusu olduğunda, bu yükseltmelerin bir sonucu olarak temel ölçümlerin değerli ölçüde düzgünleştiğini görmeye başlıyoruz. Örneğin, Cardano süreç hacmi halihazırda yıllık bazda %205 artmış durumda. Ayrıyeten, en son Blockchain bilgileri Cardano’nun birçok farklı alanda güçlü bir büyüme gösterdiğini ortaya koyuyor.
İkinci neden: DeFi büyümesi
Cardano için işlerin sahiden ilginçleştiği yer merkeziyetsiz finans (DeFi). Üstte belirtildiği üzere, son Cardano güncellemeleri akıllı kontrat fonksiyonelliğine odaklandı. Bu, DeFi dünyasında muvaffakiyetin anahtarı. Cardano, 2023’ün başında DeFi’de kıymetli iyileştirmeler yapacağına kelam vermişti. Artık bu çalışmaların meyvelerini yeni yeni görmeye başlıyoruz.
Örneğin, Ocak 2023’te Cardano, klâsik finans oyuncularının Cardano Blockchain’de DeFi’ye başlamasını çok daha kolay hale getirecek yeni bir stablecoin piyasaya sürdü. Cardano ayrıyeten dijital varlıkların alım satımı için yeni merkeziyetsiz borsaların filizlenmesine de şahit oldu. Sonuç olarak Cardano, DeFi protokolleri biçiminde Blockchain’de ne kadar ADA “kilitli” olduğunun kıymetli bir göstergesi olan toplam kilitli paha (TVL) metriğinde dramatik bir artış gördü. Bu yıla kadar Cardano, DeFi’de bir oyuncu değildi. Lakin artık Cardano işleri bilakis çevirmeye başlıyor üzere. Cardano’nun TVL’si şu anda 10 ayın en yüksek düzeyinde.
Bu yeni keşfedilen DeFi gücü, yeni iştiraklere, yeni inovasyonlara ve büyüme için yeni potansiyel yollara yol açıyor. Örneğin, Cardano kısa mühlet evvel Zürih merkezli bir fon toplama platformu olan Acredius ile İsviçreli şirketler için yeni borç verme teşebbüsleri konusunda iştirak kurdu. Bu bir yıl evvel mümkün olamazdı. Cardano, Cardano Blockchain’de Bitcoin kullanmayı mümkün kılan yeni bir token olan Cardano başkan kripto para Bitcoin üzere yeniliklerle hudutları zorluyor.
Peki bu kripto para ünitesini satın almak mantıklı mı?
Tüm bu umut verici büyüme işaretlerini dikkate aldığımızda, ADA’nın 1 dolara ulaşması mümkün. Cardano’nun mevcut fiyatı olan 0,37 dolar baz alındığında bu, üst istikamette yaklaşık 3 katlık bir hareket manasına geliyor. Bu, geçmişte yatırımcıları birkaç sefer hayal kırıklığına uğratmış olan ADA için biraz agresif üzere. Lakin Cardano’nun bilhassa merkeziyetsiz finans alanındaki büyümesi beni cesaretlendiriyor. Temel DeFi ölçümleri üst taraflı hareket etmeye devam ettiği sürece Cardano’nun uzun vadeli beklentileri konusunda yükselişe geçeceğim.
Makaledeki görüşler ve tavsiyeler uzmana ilişkin olup, mutlaka yatırım tavsiyesi değildir. Yatırım yapmadan evvel kesinlikle kendi araştırmanızı yapmanızı öneririz.
ABD’de federal borçlanma tavanının artırılması konusunda gelecek haftaya kadar bir uzlaşmanın sağlanacağı umutları, ABD dolarını güçlendirirken altın fiyatını aşağı çekiyor.
Fed üyelerinin Haziran ayında faiz artırımına devam edilebileceği yönündeki sinyaller de altın fiyatı üzerinde baskı yaratıyor. Ancak yine de altın, ekonominin barometresi olarak görülen bakırdan daha güçlü bir görünüm sergiliyor. Bu da bir ekonomik durgunluk sinyali olarak değerlendiriliyor.
Gundlach oranı nedir ve ne anlama gelir?
Bakırın alabildiği altın miktarını gösteren Gundlach oranı, 2021’in başından bu yana en düşük seviyelerde.
Şu an bakırın pound başına fiyatı 3.60 dolarken altının 1.960 dolar olmasıyla Gundlach oranı 0,0018 seviyesinde.
Gundlach oranı, ünlü para yöneticisi Jeffrey Gundlach tarafından bakır ve altın arasındaki ilişkiyi yakından takip ederek oluşturulan bir ölçüt.
Oranın düşük seviyelerde olması, bir resesyonun yaklaşmakta olduğunun habercisi olarak görülüyor. Bu oran, bakır fiyatının altın fiyatına bölünmesiyle hesaplanıyor. Şu sıralar ton başına 7 bin 900, pound başına 3,60 dolar civarında işlem gören bakır fiyatları, son 1 ayda yüzde 7 civarında, yıllık bazda ise yüzde 16 geriledi. 1.960 dolar seviyesinde işlem gören ons altının, son 1 ayda değer kaybı yüzde 1,45 iken yıllık bazda yüzde 5’ten fazla yükseldiği dikkat çekiyor.
Ekonomik durgunluk veya enflasyon korkularına karşı endüstriyel faaliyetlerin pusulası olarak kabul edilen bakır/altın oranı da son aylarda düşüş eğilimine girdi ve 1 ton bakır için rasyo 4,03, 1 pound bakır için de 0,0018 ile 2021 yılının başından bu yana en düşük seviyesine indi.
Bu durum, ekonomik belirsizliğin arttığı ve yatırımcıların daha temkinli davrandığı bir döneme işaret edebilir.
Ayrıca düşük Gundlach oranı, genellikle faizde düşüş beklentisi ile ilişkilendirilir. Bu nedenle yatırımcılar, düşük Gundlach oranının uzun vadeli ekonomik görünüm hakkında bir ipucu verebileceğini düşünerek yatırım kararlarının şekillenmesinde bu oran dikkate alıyor.
Örneğin oranın düşük seviyelerde olması, bir resesyonun yaklaşmakta olduğuna işaret edebilir. Ancak uzmanlar yine de yatırımcıların her zaman diğer ekonomik göstergeleri de dikkate alarak yatırım kararlarını vermesi gerektiği uyarısında bulunuyor.
Ağustos 2020 ile Ekim 2021 arasında COVID-19 sonrası küresel ekonomik toparlanmanın olağanüstü hızlanmasıyla, bakır/altın rasyosu neredeyse iki katına çıkmıştı. Ancak yüksek faizlerin yarattığı resesyon endişelerinin talebi baskılamasıyla, bakır fiyatları bir süredir zayıf bir seyir izlerken bakır/altın rasyosu da düşüyor.
Credit Suisse uyardı: “Ons altının 1.900’ün altına gitmesi göz ardı edilemez”
Ons altın fiyatı dün 1.960 dolar desteğinde tutunma gayreti içindeydi.
Uzmanlara göre bu seviyenin aşağısına doğru hareketler, daha sert gerilemeye neden olabilir.
Ons altında 1.954 doların altına sarkma olursa analistler, ilk destek olarak 1.947 doları işaret ediyor. Buranın kırılması halinde fiyatların 1.929 doları hedefleyebileceği uyarısı yapılıyor.
Credit Suisse ise çok daha sert bir düşüşün yaşanabileceği konusunda ikaz yaptı. Fiyatların 1.949 doların altında kendine güçlü destekler bulmakta zorlanabileceğini belirten banka analistleri, 1.892 dolara kadar varan bir düzeltmenin yaşanma potansiyelinin göz ardı edilemeyeceğini bildirdi. Ancak finans kuruluşu, bu tahminlerin her zaman gerçekleşmeyebileceği gerçeğinin akılda tutulması gerektiğini çünkü fiyatların birçok faktörden etkilendiğini belirtti.
Bu makale ilk olarak Ekonomim üzerinde yayımlanmıştır.
Günün en önemli konu başlığını 3 Mayıs’ta sonuçlanan Fed toplantısının açıklanacak tutanakları oluşturuyor…
Günün en önemli konu başlığını 3 Mayıs’ta sonuçlanan Fed toplantısının açıklanacak tutanakları oluşturuyor. Fed söz konusu toplantıda politika faizini beklendiği gibi 25 baz puan artırarak %5,25 seviyesine çıkarmış Fed Başkanı Powell ise toplantı sonrasında yaptığı açıklamada mevcut konjonktürde faiz indirimlerinin uygun olmadığını ifade etmişti. Dolayısıyla tutanakların da benzer tonda bir resim çizmesi olası görünüyor. Bunun piyasa beklentisi ile tam olarak örtüşmediğini düşünürsek bu yönde olası bir açıklama volatilite yaratma potansiyeli taşıyor. Ancak piyasaların ana gündem maddesinin şu anda Fed değil borçlanma tavanı olduğunun da altını çizmek isteriz.
Fed’in 14 Haziran’daki toplantısına dair tahminlere baktığımızda ise faiz oranlarında herhangi bir değişiklik beklenmediğini görüyoruz. Faiz indirimi olasılığı ise %20 ile fiyatlanıyor. Bu derece düşük seviyede seyreden oran aslında faizlerin sabit tutulacağı beklentisinin oldukça kuvvetli olduğunu gösteriyor. Diğer taraftan faiz artırımı ise artık neredeyse ihtimal dışı. Her ne kadar son dönemde veriler dirençli bir tablo ortaya koyuyor olsa da borçlanma tavanı sorununun henüz aşılamamış olması artırım yönünde bir beklenti oluşmasına izin vermiyor.
Yurt içinde ise seçim öncesinde siyasi gelişmeler yakından takip ediliyor. Bu noktada Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın bugün saat 11.00’de yapacağı açıklama ile ikinci turda kimi destekleyeceğini açıklaması bekleniyor.
TL: Seçim haftasında sürpriz olmayan bir şekilde hafif yukarı yönlü eğilimini sürdüren USD/TL 19,85 seviyesini de geride bıraktı. Kurda geçen haftaki yükseliş %1,2 olarak gerçekleşmiş ve bu da TL açısından son haftaların en kuvvetli değer kaybı olmuştu. Bu eğilimin yeni haftada hız keserek de olsa devam ettiğini görüyoruz. Doların küresel ölçekte dirençli bir görünüm sergilemesi de hem TL hem de tüm gelişmekte olan ülke para birimleri açısından şartları zorlaştırır nitelikte. Diğer taraftan Türkiye’nin 5 yıl vadeli CDS primi bir miktar gerilemiş olsa da 700 baz puan civarından çok fazla uzaklaşmış değil. Bu da aslında özellikle yabancı yatırımcının TL’ye bakış açısının anlamlı şekilde iyileşmediğinin bir göstergesi olarak kabul edilebilir.
Borsa İstanbul: Cumhurbaşkanı seçiminde ikinci tur tarihinin giderek yaklaşması doğal olarak hisse senetleri üzerinde baskı yaratan bir unsur olarak çalışıyor. Bu noktada seçim geride kalmadan piyasaların baskıdan sıyrılarak net bir yön tayin etmesinin kolay olmayacağına yönelik görüşümüzü koruyoruz. Teknik açıdan ise görüşümüz çok fazla değişmiş değil. Endeksin 200 günlük hareketli ortalamasının geçtiği 4460 puanın üzerinde kapanış yapmasının şimdilik rahatlatıcı bir unsur olarak çalıştığını söyleyebiliriz. Ancak bültenlerimizde sıklıkla dikkat çektiğimiz gibi 4500 puanın altını riskli bölge olarak görüyor ve daha aşağıda 4400 puanı ilk önemli destek olarak izliyoruz.
BIST-30 EN YAKIN VADELİ VİOP KONTRATI
Günü 5213.5 puanda kapatan BIST-30 kontratlarında 5178, 5136, 5099 ve 5058 destek olarak izlenebilir. 5250, 5292, 5329 ve 5370 ise direnç noktalarını oluşturuyor.
USD/TL EN YAKIN VADELİ VİOP KONTRATI
Günü 20.1940 seviyesinde kapatan USD/TL vadeli işlem kontratlarında 20.1740, 20.1335, 20.0930 ve 20.0125 destek olarak izlenebilir. 20.2140, 20.2545, 20.2950 ve 20.3755 ise direnç noktalarını oluşturuyor.
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yatırım teşviki ile desteklenen OPPO’nun üretim tesisinde kurulum çalışmalarına kasım ayı itibarıyla başlandı…
Dünya gazetesi yazarı Kerim Ülker’in aktardığına göre, Türkiye fabrikasını kapatan OPPO, Mısır’a fabrika kuruyor. Bunun için aktif olarak görüşmeler yapıldığı aktarılıyor.
2020 yılında Tuzla’da 12 bin metrekarelik bir tesis açan OPPO, Türkiye’deki bu tesisle dünyanın 10’uncu fabrikası unvanını da almıştı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yatırım teşviki ile desteklenen OPPO’nun üretim tesisinde kurulum çalışmalarına kasım ayı itibarıyla başlandı. Hızlı bir kararla Türkiye’ye gelen ve daha deneme üretimi aşamasında önemli sayıda yeni istihdam oluşturan fabrikanın bu sürecini Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank yerinde takip etmişti.
Test üretimine başlayan fabrikanın resmi açılış töreni için gün saydığını belirten Varank, “OPPO’nun Tuzla’daki tesisleri, global cep telefonu markaları arasında ana kart dahil tüm sistemlerin CKD sistemiyle (ana karttaki parçaların fabrikada birleştirilmesi) Türkiye’de üretildiği ilk fabrika olma özelliğini taşıyor. Fabrikada tam kapasite üretime geçilmesiyle yaklaşık 1000 kişinin istihdam edilmesi bekleniyor” demişti.
İktidarın övünerek propagandasını yaptğı Çinli telefon üreticisi OPPO’nun 50 milyon dolarlık yatırımla kurduğu bu tesisteki üretim beklendiği gibi gitmedi. 2022 yılında OPPO, fabrikada çalışan yaklaşık 500 işçiyi, küresel kriz gerekçesiyle işten çıkardı.
20 MİLYON DOLARLIK YATIRIM
Şimdi ise OPPO’nun Mısır’a fabrika kurmaya hazırlandığı ortaya çıktı. Dünya’daki Kerim Ülker’in köşesinde kaleme aldığı yazıya göre şirketin Mısır fabrikası 20 milyon dolara mal olacak. Ülker konu ile ilgili şunu aktarıyor:
“Edindiğim bilgilere göre Mısır Başbakanı bununla ilgili Yatırım ve Serbest Bölgeler Genel Kurumu (GAFI) CEO’su Hossam Heiba ile de görüşmüş durumda Mısır Başbakanı Mostafa Madbouly ile görüşen Heiba, Çinli OPPO’nun Mısır’da yılda 4,5 milyon akıllı telefon üretmek için fabrika kurmak istediğini, bu konuda anlaşıldığını ifade ediyor.
Çinli şirket, Mısır’da yapacağı tesisi 20 milyon dolarlık yatırımla kuracak. Bu tesiste 650 kişi çalışacak.”
Son dönemde Mısır’a yönelik yatırımlar genel olarak artıyor. Ülker’in aktardığına göre beyaz eşya şirketi Haier, Mısır’da 135 milyon dolar değerinde yeni bir proje hayata geçirmeyi planlıyor. Güney Koreli elektronik üreticisi LG‘nin de Mısır‘da 200 milyon dolar değerinde yeni bir buzdolabı fabrikasıyla genişlemeye hazır olduğu, Arçelik’in bölgede ise 100 milyon dolarlık yatırımla fabrika kurduğu belirtiliyor.
Seçim sonuçlarının ardından Borsa İstanbul’da artan hareketlilik etkisini sürdürüyor. Geçen haftaki fiyatlamaların terse dönmesi ile özellikle bankacılık sektörü üzerindeki baskı daha yüksek seyrediyor
Seçim sonuçlarının ardından Borsa İstanbul’da artan hareketlilik etkisini sürdürüyor. Geçen haftaki fiyatlamaların terse dönmesi ile özellikle bankacılık sektörü üzerindeki baskı daha yüksek seyrediyor. Sektörün endeks üzerindeki ağırlığının yüksek olduğunu düşünürsek Borsa İstanbul’un kalıcı şekilde toparlanması için öncelikle bankaların denge bulması gerektiğine yönelik görüşümüzü koruyoruz.
Bu noktada arka arkaya iki işlem gününde taban seviyeleri gören büyük ölçekli hisselerde dün tepki alımları eşliğinde tabanların çözülmeye başlaması giderek daha iyimser bir tabloya işaret ediyor. Yüksek volatilitenin kalan iki işlem gününde de devam etmesini bekliyoruz. Yurt dışında ise odak noktasında ABD yer almaya devam ediyor. Özellikle borçlanma tavanına ilişkin belirsizliğin sürmesi yatırımcıları temkinli kalmaya iten önemli bir unsur olarak çalışıyor.
TL: USD/TL kurunda son dönemde gördüğümüz hafif yukarı yönlü eğilim seçimin ardından da sürüyor. Bu kapsamda dün bankalararası piyasada 19,70 seviyesinin de üzeri test edilmeye başlandı. Ayrıca 5 yıllık vadede CDS primlerinin 640 baz puan sınırına yükselerek son 1 yılın en yüksek seviyesine ulaşması oldukça dikkat çekiyor. TL’nin reel faiz dezavantajı da düşünüldüğünde kurdaki hafif yukarı yönlü eğilimin sürmesi en olası senaryo olarak kabul edilebilir. Öte yandan TCMB verilerine göre özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu 2022 yıl sonuna göre 1,2 milyar dolar azalarak 158 milyar dolar olarak gerçekleşti. EBRD ise deprem etkisinin yanında kredi sıkılaşması beklentisini yansıtarak Türkiye için 2023 yılı büyüme tahminini %3’ten %2,5’e indirdi.
Borsa İstanbul: Borsa İstanbul seçim sonrasında son derece yüksek volatiliteye sahne oluyor. Pazartesi günkü satışların ardından dün sınai endeksinin artıya geçmesi ile çok daha dengeli bir görünüm oluştuğunu söyleyebiliriz. Ayrıca arka arkaya iki işlem gününde taban seviyeleri gören AKBNK, ISCTR ve KCHOL gibi hisselerde tabanların çözülmeye başlaması yavaş yavaş daha iyimser bir tabloya işaret ediyor. Baskının giderek azalmasını beklesek de volatilitenin yüksek seyrini koruyacağını tahmin ediyoruz. Teknik açıdan ise 4500 ve 4700 seviyelerini önemli buluyoruz. Özellikle 4500 puanın üzerindeki rakamların yukarı yönlü denemeleri destekleyen bir zemin yaratacağını düşünüyoruz.
BIST-30 EN YAKIN VADELİ VİOP KONTRATI
Günü 5330.5 puanda kapatan BIST-30 kontratlarında 5294, 5251, 5214 ve 5171 destek olarak izlenebilir. 5368, 5411, 5448 ve 5491 ise direnç noktalarını oluşturuyor.
USD/TL EN YAKIN VADELİ VİOP KONTRATI
Günü 19.9806 seviyesinde kapatan USD/TL vadeli işlem kontratlarında 19.9605, 19.9205, 19.8805 ve 19.8010 destek olarak izlenebilir. 20.0005, 20.0405, 20.0805 ve 20.1605 ise direnç noktalarını oluşturuyor.
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Bloomberg HT yayınına katılan Barcelo Group Başkanı Simon Pedro Barcelo, bugüne kadar Türkiye’de 50 milyon euroluk yatırım yaptıklarını son olarak yerel bir ortakla Kapadokya’da 200 odalı bir oteli hizmete alacaklarını söyledi.
25 ülkede 300 otel ile turizm sektöründe faaliyet gösteren Barcelo Group, Türkiye’deki faaliyetlerini artırıyor.
Bloomberg HT yayına katılan Barcelo Group Başkanı Simon Pedro Barcelo sektöre ilişkin değerlendirmelerde bulunarak Türkiye yatırımları hakkında bilgi verdi.
Barcelo Group olarak bir aile şirketi olduklarını dile getiren Barcelo, “Büyükbabam Mallarco’da başlatmıştı ve şu anda en büyük aktivitelerimizden bir tanesi hotel grubumuz. Bu yılın sonunda 300 hotelimiz olacak Dünya çapında. 55 bin oda kapasitemiz var, 25 farklı Ülkede faaliyetlerimiz var ve toplamda 30 binden fazla kişiyle çalışıyoruz” dedi.
Türkiye’de 20 otel planı
Türkiye’de 25 yılı doldurduklarını dile getiren Barcelo, İstanbul’da 2 hotel ve Ankara’da bir otel olduğunu söyledi. “Bu yıl için planımızda yeni bir hotelimizi Kapadokya’da açmak var. Önümüzdeki kısa ve orta vadede Türkiye’de toplam 20 hotel yatırımı planlıyoruz” diyen Barcelo, Türkiye’de daha da büyümek istediklerini dile getirerek, “Yatırımlarımıza devam edeceğiz şu ana kadar toplamda 50 milyon eurodan fazla yatırım yaptık. Ve burada Ülkenizde daha fazla fırsatları değerlendirmek isteriz. Umuyoruz ki bu yılın sonunda Kapadokya’da faaliyete geçeceğiz. 30 milyon euroluk bir yatırımdan bahsediyoruz 200 odalı ve farklı restoranları olan. Ve oradaki yerel yatırımcımız yatırımın çoğunu üstleniyor” ifadelerini kullandı.
Biz aynı zamanda bir tur şirketi olduklarını da anlatan Barcelo, 2019’da İspanya’dan 150 bin kişi geldiğini, 2020’de 300 bin kişiye yükseldiğini söyledi.
Kendilerine ait olan Avoris tur şirketinni ile İspanya ve Portekiz’deki en büyük tur şirketi olduğunu söyleyen Barcelo, “Bin 500’den daha fazla tur ajansımız var. Küçük bir havayolu şirketimiz de var, İspanyolları Karayiplere, Dominik Cumhuriyetine, Meksika’ya, Küba’ya ve Orta Amerika’ya gönderiyoruz” dedi.
Grubun 2023 bütçesinin 5,6 milyar euroya ulaşmak olduğunu ifade eden Barcelo, söz konusu bütçenin 1,9 milyar eurosu bunun hoteller bölümünden geldiğini de sözlerine ekledi.
