PrizmaBetGüncelGirişAdresiHızlıveGüvenilirErişim!

Ziraat Yatırım’dan Akbank İçin ‘AL’ Önerisi…

Akbank’ın üçüncü çeyrek karı sonrasında 9A2023’teki net dönem karı yıllık ,6 oranında azalarak 33.139mn TL olmuştur…

Akbank’ın 3Ç2024’deki net dönem karı çeyreksel %17,3 oranında azalarak 9.031mn TL’ye düşmüş ve piyasanın kar beklentisi 9.041mn TL ile bizim kar beklentimiz 9.108mn TL doğrultusunda gerçekleşmiştir. Öte yandan Banka’nın net dönem karı yıllık olarak %55,8 oranında gerilemiştir.

Üçüncü çeyrek karı sonrasında Banka’nın 9A2023’teki net dönem karı yıllık %35,6 oranında azalarak 33.139mn TL olmuştur.

TÜFE endeksli tahvillerin değerlemesinde kullanılan enflasyon tahmini %48’e (Önceki %45) yükseltilmiştir. Bu kapsamda da söz konusu tahvillerden elde edile gelir yaklaşık 1,3milyar TL artarak 19,1milyar TL’ye çıkmıştır. Ancak TCMB ile yapılan swapların sona ermesi sonrasında daha yüksek maliyetli repo kullanımının artması sonrasında net faiz gelirleri çeyreksel bazda %25,9 oranında düşerek 12,7milyar TL olmuştur. Diğer yandan, net ücret ve komisyon gelirleri artan krediler ve ödeme sistemlerinin desteğiyle %16,6 oranında artmış ve 18,7milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Swap kullanımındaki azalışa bağlı olarak swap maliyeti 4,1milyar TL azalarak 3,7milyar TL olmuş ve buna bağlı olarak 0,7milyar TL’lik ticari kar (önceki 3milyar TL ticari zarar) elde edilmiştir. Karşılık giderleri 4milyar TL’den 6,9milyar TL’ye çıkarken, operasyon giderler yüksek tek hanede bir artış göstermiş ve 20,6milyar TL olarak gerçekleşmiştir. 1,4milyar TL’lik (serbest karşılık kalmadı) serbest karşılıkların iptali ve sorunlu kredi satışı diğer faaliyet gelirleri desteklenirken, iştiraklerden ek bir katkı gelmemiştir.

Akbank’ın üçüncü çeyrekteki Net Faiz Marjı (swap hariç) 111 baz puan daralarak %2,46’ya gerilemiştir. Artan repo kullanımı sonrasında borçlanma maliyetinin 171 baz puan negatif etkisi olurken, menkul kıymetler 14 baz puan negatif etki olmuştur. Kredilerin 44 (Önceki: 84 baz puan) baz puan katkısı olmuştur. Öte yandan, Banka’nın özsermaye ve aktif karlılığı ise sırasıyla %16,0 ve %1,6 seviyelerinde gerçekleşmiştir. Önceki çeyrekte bu oranlar sırasıyla %20,1 ve %2,1 idi.

Raporun Tamamına Buradan Ulaşabilirsiniz

Yasal Uyarı

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Ziraat Yatırım

‘Avrupalılar bizi taklit etmeye başladı’

Elektronik sistemler için rakor üreten Bimed, üretim kapasitesini büyütmek hedefiyle Cumhuriyetin 101. yılında 26 milyon euroluk yatırım yaptı. Bimed Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz, Avrupalı firmaların Türk ürünlerini taklit ettiğini öne sürdü.

Recep ERÇİN

Bimed Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz, dağınık halde bulunan kablo rakoru ve medikal malzeme üretim tesislerini tek bir çatı altında topladı. Fabrika yatırımı 22 milyon euro, makine yatırımı 4 milyon olmak üzere toplam 26 milyon euroya mal olan yeni fabrika, İstanbul Arnavutköy’e bağlı Deliklikaya’da kuruldu.

Mertöz, “İlk fizibilite çalışmasını yaptığımızda yaklaşık 10 milyon euro gibi bir maliyet çıkmıştı. Son üç yılda ekonomi çok kötü gitti ve hiçbir hesabı tutturamadık. Geçen üç yılda artan maliyetler yüzünden makine yatırımı hariç yaklaşık 22 milyonluk bir maliyet ortaya çıktı. Sanayici yanında çuvalla para taşımaz. Finansmanın yarısını Eximbank’tan aldık. Kredibilitemiz yüksek olduğu için diğer yarısını da uygun koşullarla bankalardan döviz kredisi olarak temin ettik” bilgilerini paylaştı.

Nükleer santralin rakorlarını üretiyor

Henüz inşaatı devam eden üretim tesisinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Mertöz, kablo rakoru sektörünün medikalden hızlı büyüğünü belirtti. 89 ülkeye fatura çıkışı yaptıklarını kaydeden Mertöz, “Avrupalı firmalar bizim rakorda yaptığımız inovasyonları taklit etmeye başladı. Önceden fuarlarda onlar, Türkler bizden ne kopyalamış diye bakarlardı. Şimdi biz onlara bakmaya başladık. Kablo rakorunun yüzde 90’dan fazlası ihraç edilirken, medikalde yüzde 90 yurt içine çalışıyoruz. Kablo rakorunda iç ciro; Vestel gibi şirketlerin şarj istasyonları için temin ettikleri ürünlerden geliyor. Akkuyu Nükleer Santrali’ni yapan Rus firmaya da rakor üretiyoruz” dedi.

“Bu dönemde yatırım cesaret işi”

Ekonomideki durgunluğa da değinen Mertöz, “Bazı sektörler yüzde 10, bazıları yüzde 15 yavaşladı. Bizim sektör de yavaşladı. Avrupa pazarımız düştü ama ABD ve Rusya’ya ihracatımız artıyor. Uzak Doğu’ya olan ihracat artıyor, Kanada da artıyor. Uzaklarda mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Fabrika yatırımını hayata geçirdikleri sanayi bölgesinde inşaatı devam eden 50 fabrikanın maliyetler yüzünden durma noktasına geldiğini söyleyen Mertöz, “Bir kısmı yavaş ilerliyor, bir kısmı durdu. Bu ortamda yatırım yapmak ve yeni firma almak, çok akıl kârı olmasa da biz yine de rahat durmuyoruz, araştırıyoruz. Bu dönemde yatırım cesaret işi” diye konuştu.

Kur baskısı ile kârlılık 15 puan düştü

Bimed’in Avrupa’da üretim anlamında ilk sırada, dünyada da ilk beş üreticiden biri olduğunu dile getiren Bimed Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz, ihracattaki gelişmelere ilişkin ise şunları anlattı: “Son zamanlarda kurların bizi ne kadar yorduğunu, ne kadar hırpaladığını ne kadar anlatsam az gelir. Maliyeti nasıl düşürürüz, kendimizi nasıl koruruz diye düşünmekten başka bir şey yapamıyoruz. Enflasyon yüzde 70’lerde giderken kurun yüzde 10-15 gitmesi, işçilik maliyetlerimizin iki kat artmasına neden oldu, kârlılık ciddi oranda düştü. Daha önce yüzde 20’lerde olan kârlılığımız, şu anda yüzde 5’lerde. Kur baskısı kesinlikle bu ülkenin kalkınması için gerekli bir önlem değil. Kurlar enflasyonla paralel gitseydi şu anda doların 44 lira, euronun da 50 liralarda olması gerekirdi.”

“Elimizde çanta, bu tesisi pazarlayacağız”

Bimed Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Eğin; nükleer santralden GES ve RES’ler ile elektrikli araçlara kadar geniş bir alana tedarik sağladıklarını belirterek yeni kurulan tesisin üretim kabiliyeti olarak Avrupa’nın en büyüğü olacağını ifade etti. Bimed Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yakup Gülnihal de “Yatırım sayesinde ciroyu iki katına çıkarmayı hedefliyoruz. Küresel müşterilerimizden gelen talepleri karşılamak için fiziki alanı büyüttük. Döviz kurları olarak, jeopolitik olarak bir stabilite lazım, 10- 15 yıldır tedarik sağladığımız milyar dolarlık firmalar var. Elimizde çanta, bu tesisi pazarlayacağız Kablo bağlantı sektörünün Google’ıyız” mesajlarını verdi.

Binance, Solana tabanlı bir projeye yatırım yaptı!

Binance’in iştiraki Binance Labs, sağlıklı yaşam odaklı oyun projesi Moonwalk Fitness’a yatırım yaptığını duyurdu.

Binance’in iştiraki Binance Labs, sağlıklı yaşam odaklı oyun projesi Moonwalk Fitness’a yatırım yaptığını duyurdu.

Yükseliş yönlü piyasa koşulları, birçok yeni kripto projesinin hayata geçmesine katkı sağladı. Kripto girişimleri, artan yatırımcı talebi ve finansal teşvikler ile ön plana çıkmaya başladı. Her gün onlarca kripto paranın piyasaya sürüldüğü dönemde, borsaların yatırım kolları potansiyelli projeleri araştırmaya devam ediyor.

Binance’e bağlı bir yatırım ve yönetim şirketi olan Binance Labs, yatırım portföyünü çeşitlendirdi. Şirket, daha sağlıklı yaşam tarzlarını teşvik etmek için oyun ekosistemi oluşturmayı amaçlayan Moonwalk Fitness’a el uzattı.

Oyna-kazan modelinin beklentilerin altında kalmasına rağmen Binance’in gerçekleştirdiği yatırım dikkat çekti.

Binance sağlık odaklı oyun projesini tercih etti

Binance, Moonwalk Fitness gibi yeniliklere ve potansiyelli erken aşama projelerine destek vermeye devam edeceğini bildirdi.

Sağlık alanına odaklanan ve finansal teşvikler aracılığıyla kullanıcıları oyun dünyasıyla buluşturan spor uygulaması Moonwalk Fitness, Solana blokzinciri üzerinde inşa edildi. Proje, kullanıcıları USDC, SOL VE BONK stake ederek günlük yürüyüş hedeflerini tutturmaya teşvik ediyor. Söz konusu girişim, sağlıklı yaşam ile finansal getirileri birleştirmeyi hedefliyor.

Binance Labs Yatırım Direktörü Max Coniglio, konuyla ilgili şunları aktardı;

Binance Labs olarak anlamlı yenilikleri ve gerçek dünyada benimsenmeye öncelik veren erken aşama projeleri destekliyoruz. Moonwalk Fitness’ın Web3’ü kitlelere ulaştırmasına yardımcı olmaktan heyecan duyuyoruz.”

Moonwalk Fitness, Binance’ten gelen yatırım ile iOS ve Android uygulamalarını geliştirmeye odaklanacak.

Coniglio, sağlıklı yaşam oyununun blokzincire katkı sağlayacağını ve geniş bir kullanıcı tabanına ulaşacağını düşünüyor. Solana blokzincirinde yer alan projenin kurucu ortağı Sol, Binance’in yapmış olduğu yatırımı şu şekilde değerlendirdi;

“Binance Labs’in bu yolculukta bize katılmasından büyük heyecan duyuyoruz. Onların güçlü desteği sayesinde Solana’yı ve blokzincir teknolojisini ana akıma taşımaya bir adım daha yaklaştık.”

Teknoloji devi Microsoft Bitcoin için toplanacak

SEC’ye yapılan bir başvuruya göre, Microsoft hissedarları aralık ayında Bitcoin’i şirket bilançosuna eklemeyi oylayacak.

SEC’ye yapılan bir başvuruya göre, Microsoft hissedarları aralık ayında Bitcoin’i şirket bilançosuna eklemeyi oylayacak.

Teknoloji dünyasını kasıp kavuran Microsoft, kripto piyasasını hareketlendiren bir haberle gündemde yer edindi. Ulusal Kamu Politikaları Araştırma Merkezi (NCPPR), Bitcoin’in bir yatırım aracı olarak değerlendirilmesi için teklif sundu. Söz konusu teklif, Microsoft hissedarları tarafından değerlendirilecek.

Geçtiğimiz gün SEC’ye yapılan başvuruda, hissedarların 10 Aralık’ta oy kullanacağı ve oylamanın kamuya açık olacağı bildirildi. Oylama, Bitcoin’in Microsoft bilançosuna eklenip eklenmemesini ele alacak. 3,16 trilyon dolar piyasa değerine sahip olan şirketin yönetim kurulu, hissedarlara Bitcoin’e dair teklifin reddedilmesini tavsiye etti.

Microsoft için Bitcoin önerisi

10 Aralık’taki hissedarlar toplantısında oy kullanacak belirli hissedarlara, Bitcoin’e yatırım yapmanın değerlendirilmesi önerildi.

Teklifi sunan NCPPR, MicroStrategy’nin Bitcoin rezervleriyle elde ettiği başarıyı ve yüzde 300’e yakın büyümeyi örnek gösterdi. Spot Bitcoin ETF’lerin kurumsal ekosistemin kapılarını araladığını belirten NCPPR, Microsoft’un inovasyona dahil olması gerektiğini savundu.

Bitcoin’in enflasyona ve şirket tahvil getirilerine karşı bir koruma görevi üstleneceğini savunan NCPPR, şunları kaydetti;

“Şirketler en azından varlıklarının bir kısmını, hatta sadece yüzde 1’ini Bitcoin’de tutmanın faydalarını değerlendirmelidir.”

Cointelegraph’a göre, Microsoft’un Bitcoin’e yatırım yapma ihtimali bulunmuyor. Yine de şirket, 2014 ve 2018 yılları arasında Xbox mağazasında Bitcoin ödemelerini kabul etti.

Microsoft, yapay zeka teknolojisine yaptığı yatırımlar ile dikkatleri üzerine çekmişti. Şirketin planları arasında, blokzincirin ön planda olmadığı görülüyor.

Şirketin yönetim kurulu, Bitcoin de dahil olmak üzere değerlenebilir varlıkları araştırdıklarını, ancak Bitcoin’e yatırım yapılması yönündeki teklifin mevcut dönemde kabul edilmemesi gerektiğini aktardı.

Microsoft’un hisseleri 24 Ekim’de yüzde 0,03 artış göstermiş ve 424,7 dolara temas etmişti.

Kripto fenomenlerine neden güveniliyor? Sosyal psikolojik bağlamda inceleme- Bölüm II

Sosyal etki ve insan ilişkileri söz konusu olduğunda kimin kimi etkilediği sorusu oldukça önemlidir.

Sosyal etki ve insan ilişkileri söz konusu olduğunda kimin kimi etkilediği sorusu oldukça önemlidir. Etkileyen kişiye etki ajanı, etkilenen kişiye ise hedef diyebiliriz. Sosyal güç, bireyin başkalarını etkileyebilme potansiyeline denir. Kişiler sosyal güç aracılığıyla diğerlerinin duygu, düşünce ve davranışlarını etkileyebilmektedir. Ödül, ceza, enformasyon, uzmanlık, özdeşlik ve meşru güç olmak üzere altı tip sosyal güçten bahsedilebilir. Kripto paralar ve fenomenler bağlamında incelemek istersek enformasyon, uzmanlık ve özdeşlik güçlerinin oldukça etkili olduğunu söyleyebiliriz.

Enformasyon gücünde etki ajanı hedefe onun ihtiyaç duyduğu bilgileri sunarak davranışlarını değiştiriyordur. Örneğin RENDER, dijital medyadan oyun dünyasına birçok alanda kullanıcılara yüksek performanslı, merkezi olmayan GPU işlem gücü sunmakta ve işlevselliği oldukça artırmaktadır. Sanal gerçeklik gibi birçok alanda yıllardır ön plandadır. Birçok büyük şirket tarafından desteklenmektedir.

Enformasyonun büyüleyici gücü

Yukarıdaki detaylı bilgileri sizlere sunarak enformasyon gücünden yararlanmış oldum. RENDER’ın alandaki işlevlerinden bahsettim ve eğer gelecekte siz yüksek GPU gücünün, yapay zekanın veya sanal gerçeklik gibi projelerin yararlı olabileceğini düşünüyorsanız verdiğim bilgilerden etkilenmeniz olasıdır. Bu aşamada tehlikeli olan nokta şu: Sunulan bilgilerden etkilenmeniz için bu konularda bilgi sahibi olmanıza gerek yok. Rastgele bilgiler dahi bizi etkileyebiliyor, bilişsel kısayollarla ilgili yazımızda bu konuya değineceğiz.

Benzer şekilde bazı fenomenler gerçek olmayan ya da havalı sözlerle reklamını yaptıkları ürünlere dair bilgiler sunabilmektedir. Anlaşılabileceği üzere enformasyon gücü doğru kaynaklar tarafından geldiğinde yararlı olabilirken bilmediğiniz bir alanda etkilenmeye çok müsait olduğunuzdan size zarar da ettirebilir. Özellikle Türkiye’de birçok kişinin medya ve finans okuryazarlığının olmadığı düşünüldüğünde sunulan bilgileri araştırmayacağı, Twitter’dan okuduğu şeylere inanarak yatırım yapacağı düşünülebilir. Dolayısıyla bu konuda dikkatli olmak ve her okuduğunuz şeye inanmayarak kaynağını araştırmanız, hatta bu bilgiyi sunan kişilerden talep etmeniz gerekmektedir.

Son olarak bazı kripto fenomenleri token ekonomisi üzerinden bu bilgileri verirken bazıları ise çok basit örneklerle de enformasyon gücünden yararlanabilir. Örneğin PEPE için birçok kez “Yeni Doge ve Shiba” diye anıldığını duymuşuzdur. İlgili memecoin’lerin herhangi bir projeleri olmadığı, yalnızca topluluk coin’leri olduğu düşünüldüğünde bu bilgi bile yeterli olacaktır.

Uzmanlık gücünde etki ajanı hedefe onun bilmediği bilgileri nasıl bildiğini göstermekte, yaptığı birikim ve deneyimleri aracılığıyla kişinin davranışlarını etkilemektedir. En basit örnekle bir diş macunu reklamında diş doktoru oynatılması uzmanlık gücünden yararlanıldığı anlamına gelmektedir. Sertifikasyonla birlikte sunulduğunda etki gücü artmaktadır. Örneğin aynı reklamda kişinin arkasında diş hekimliği diplomasının bulunması ekstra güven vermektedir.

Diploma görevi gören kazanç tabloları

Kripto paralar bağlamında incelediğimizde birçok fenomenin aynı zamanda eğitim içerikleri olduğunu görmekteyiz. Sattıkları eğitimlerle birlikte aslında kişilere bu konunun uzmanı olduklarını, verdikleri yatırım kararlarını neye dayandırdıklarını ve onları neden dinlemeleri gerektiğini göstermeye çalışmaktadırlar. Yine benzer şekilde fenomenler tarafından kullanılan ortak bir yöntem de kazanç tablolarının paylaşılmasıdır. İlgili kazanç tablolarının onların “diplomaları” olduğu söylenebilir. Fenomenin bu kadar kazandığını gören bir kişi, bu konuda uzman olmasa bu kadar para kazanamayacağını düşünerek kişinin yaptığı şeyleri yapmaya, eğitimlerine katılmaya çalışmaktadır.

Son olarak özdeşlik gücünde etki ajanı, hedefin kendisiyle özdeşleşmesini ve ona rol model olabileceğine dair sinyal vererek kişinin davranışlarını değiştirmektedir. Özdeşim kurulacak kişi ile hedef kitlenin uyumu oldukça önemlidir. Halihazırda zengin bir kişinin kriptodan servetini daha da katlamasıyla geçmişte fakir olan fakat kriptoyla tanıştıktan sonra hayatı değişen ve çok zenginleşen bir kişinin sizde bırakacağı etki aynı değildir.

“Ben de geçmişte sizin gibiydim” vurgusu yapan fenomenler

Kişisel bir yorum olarak insanların fenomenlere kapılmasının en büyük nedenlerinden birisi bana göre özdeşlik gücünden gelmektedir. Çünkü bazı fenomenler (kişileri zan altında bırakmamak adına isim vermeyeceğim fakat tahmin edebilirsiniz) insanlara eskiden onlarla aynı konumda olduklarını, yatırım yapmaya başladıktan sonra zengin olduklarını, bir coin’den 50x-100x yaparak bambaşka bir hayata gözlerini açtığını vurgulayıp durmaktadır.

Türkiye’deki ekonomik konjonktür düşünüldüğünde “onlar gibi birisinin (halktan, maddi durumu o kadar da iyi olmayan)” yatırım yaparak zengin olabildiğini gören bir kişi de benzer yolları denemeye başlamaktadır. En başta verdiğimiz örneği hatırlayacak olursanız A coin’inden 10 kat kâr yapan arkadaşınızla özdeşim kurarak onun yerine sizin olduğunuzu düşünmek, bu sektöre yatırım yapmak açısından oldukça motive edicidir. Üstelik bunu hiçbir şey yapmadan, yalnızca “AL” ve “SAT” tuşlarına basarak yapmak kişiyi daha da heveslendirmektedir.

Kişisel araştırma şart

Özetleyecek olursak kripto fenomenleri yukarıda anlatılan sosyal güç tiplerini bilerek veya bilmeyerek kullanmaktadır. Bizlerin dikkat etmesi gereken en önemli şey bunların farkında olup yatırım davranışlarımızı bu etkilerden arınmış bir şekilde gerçekleştirmektir. Birilerinin size sunmuş olduğu coin’leri almayı tercih edebilirsiniz fakat size sunan kişilerin kişisel geçmişini, bilgi birikimini, sunduğu bilgileri ve bu bilgilerin kaynaklarını araştırmalısınız. İşin ucunda paranız ve hatta belki gelecek için sakladığınız bakiyeniz bulunmakta. Yatırım işi bir oyun değildir, dolayısıyla sizler de aktif olarak yatırım yaptığınız şeyleri takip etmeli ve araştırmalısınız.

Ünlü analist korkuttu: “Altcoin sezonu zayıf geçecek!”

Willy Woo, mevcut altcoin döngüsünün memecoin’ler ile şekillendiğini belirterek endişelerini dile getirdi.

Willy Woo, mevcut altcoin döngüsünün memecoin’ler ile şekillendiğini belirterek endişelerini dile getirdi.

Bir kripto analistine göre, altcoin kripto para arzlarının (ICO’lar) “patlamasının” başladığı yıla atıfta bulunarak, “Altcoin sezonları, 2017’deki ICO balonundan sonraki her döngüde daha zayıf olacak” dedi. Döngünün memecoin üzerinden şekillendiğini belirten analist, sıradaki altcoin sezonlarının daha zayıf geçeceğine inanıyor.

Mevcut altcoin döngüsü memecoin’ler ile şekilleniyor

TradingView verilerine göre, Bitcoin hakimiyeti yüzde 59,31 olup, bu oran bazı uzmanların son tahminleri olan yüzde 60’ın biraz gerisinde kalıyor. Bazı analistler yüze 60 bndının dominans için zirve olduğuna inanıyor. Willy Woo, mevcut boğa döngüsünün “memecoin’ler” üzerinden şekillendiğini ve bunun kriptoyla resmen dalga geçmek anlamına geldiğini iddia etti.

Uzun vadeli yatırımcılar dikkatli olsun

Willy Woo 1,1 milyon takipçisini altcoin’lerde uzun vadeli yatırımlardan uzak durmaya şu şekilde çağırdı:

“İçeriden bilginiz yoksa, asla onlara yatırım yapmayın. Çünkü altcoin’ler tıpkı kumarhane gibi içeriden birinin oynadığı ve sonunda masanın kazanacağı bir oyundur.”

Woo Ayrıca altcoin toplam piyasa değerinin başarısız token’ları değil başarılı olanları yansıttığı konusunda uyardı. Birçok kripto analisti, piyasanın ralliye yaklaştığını düşünüyor. Yatırımcılar, bunun için Bitcoin’in ATH yapması gerektiğine inanırken bazı analistler bunun tek başına ralliyi tetiklemek için yeterli olmayacağını belirtiyor.

Bitcoin fiyatı kadar dominans seviyesi de önemli olacaktır. Dominans seviyesinin yüzde 60’ın üzerinde haftalık kapanışlar yapması halinde yatırımcıların büyük bir kısmı hüsrana uğrayabilir. Fakat dominans seviyesinde yaşanacak sert düşüşler, uzum zamandır beklenen ralliyi getirecektir. Bunlara ek olarak sektör ile ilgili haber akışı kritik bir rol oynayacaktır.

Prizmabet giriş: Almanya’da daralma beklentisi

Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (DIHK), bu yıl için ülke ekonomisinin büyüme tahminini “kalıcı yapısal kriz” nedeniyle yüzde 0’dan eksi 0,2’ye indirdi.

Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (DIHK) tarafından yapılan Alman ekonomisine ilişkin büyüme tahminleri güncellemesinde, bu yıl için Almanya’nın Gayri Safi Yurtiçi Hasılasına (GSYH) ilişkin büyüme beklentisi yüzde 0’dan eksi 0,2’ye indirildi. Birlik, Alman ekonomisinin gelecek yıl da büyümeyeceğini öngördü.

Açıklamada, Almanya’da tüm sektörlerden yaklaşık 25 bin şirketle yapılan ankette, şirketlerin yüzde 31’nin mevcut iş durumlarının daha da kötüye gitmesini beklediği aktarıldı.

Bir önceki ankette bu oran yüzde 26 olarak kayıtlara geçmişti.

DIHK’ya göre, ülkede şirket yatırımları hala Kovid-19 öncesi seviyelerin çok altında. Şirketlerin üçte biri yatırımlarını azaltmak isterken sanayide bu rakam yüzde 40’a kadar çıkıyor.

Wansleben: Kalıcı bir yapısal krizle de karşı karşıyayız

Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (DIHK) Genel Müdürü Martin Wansleben, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Almanya’da sadece ekonomik bir krizle değil, aynı zamanda kalıcı bir yapısal krizle de karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.

Almanya’da “çok az yatırım, çok fazla bürokrasi ve çok yüksek maliyet” olduğunu anlatan Wansleben, “Alman ekonomisi sıkışmış durumda. Avrupa’da ve uluslararası alanda geride kalıyor” dedi.

Wansleben, Alman şirketlerin işlerin daha da kötüye gidebileceği endişesi taşıdıklarını aktararak, gelecek yıl için de sadece sıfır büyüme beklediklerini dile getirdi. Martin Wansleben, “2025 yılına ilişkin rakamlarımız iyimser olmamıza izin vermiyor. Aksine, bazı yerlerde şirketlerden gelen geri bildirimler işlerin daha da kötüye gidebileceğine dair endişeleri artırıyor. Bu, gayrisafi yurtiçi hasılada reel büyümenin olmadığı üst üste üçüncü yıl olacak” dedi.

Yaz başındaki zayıf beklentilerin artık “iş dünyasının gerçekliği haline geldiğini” bildiren Wansleben, şunları kaydetti:

“Ekonomide bir toparlanma umudu ya da orta ve uzun vadede enerji fiyatlarının düşmesi veya gelirlerin artması gibi bir ekonomi politikası atılımı bu beklentileri aydınlatmıyor. Almanya’nın Avrupa için ekonomik bir yük haline gelmesinden ve artık ekonomik itici güç rolünü yerine getirememesinden büyük endişe duyuyoruz. Gerçek bir yapısal kriz yaşıyoruz. Yüksek enerji ve personel maliyetleri, aşırı bürokrasi ve vergi yükünün yanı sıra jeopolitik belirsizlikler ve yurtiçi ve yurtdışından gelen talepte bir çöküş söz konusu.”

2023’te yüzde 0,3 küçülen ekonomi, 2002 ve 2003’te yalnızca iki yıl art arda küçülmüştü.

Alman ekonomisi yeniden resesyona girme riskiyle karşı karşıya

Almanya, 10 yıllık ekonomik büyümenin ardından salgının ilk yılı olan 2020’de, 2009’dan beri ilk kez resesyon yaşamıştı.

Ifo, 5 Eylül’de, ülkenin 2024 ve gelecek yıla ilişkin büyüme tahminini, zayıf yatırım ve sipariş durumu nedeniyle yüzde 0,4’ten sıfıra düşürmüştü.

Uluslararası Para Fonu (IMF) da 22 Ekim’de Almanya’nın bu yıl için büyüme beklentisini yüzde 0,2’den sıfıra indirmişti.

Alman ekonomisi geçen yıl da alışılmışın dışında yüksek düzeydeki enflasyonun satın alma gücünü etkilemesi, yüksek enerji fiyatları, düşen yatırımlar, zayıf dış talep ve faiz oranlarının yüksekliği gibi nedenlerle bir önceki yıla göre yüzde 0,3 daralmıştı.

Ülke G7 ülkeleri içinde küçülen tek ülke olmuştu. Almanya, bu yıl da küçülürse, 2023’te olduğu gibi G7 ekonomileri arasında daralan tek ülke olacak.

Alman hükümeti “Büyüme Girişimi-Almanya için Yeni Ekonomik Dinamikler” adı verilen bir büyüme paketi ile ekonomiyi canlandırmayı hedefliyor.

Paket, rekabetçiliğin güçlendirilmesi, bürokrasinin azaltılması, daha iyi çalışma teşvikleri, güçlü bir ekonomi için etkin bir finans merkezi ve yarının ekonomisi için verimli enerji piyasası gibi beş alanda 49 önlem içeriyor.

Ülkenin üçüncü çeyreğe ilişkin GSYH verileri 30 Ekim’de açıklanacak.

 Prizmabet, online bahis ve oyun sektöründe önemli bir yer edinen bir platform olarak dikkat çekiyor. Spor bahislerinden canlı casino oyunlarına kadar geniş bir oyun yelpazesi sunan site, kullanıcılarına eğlenceli ve kazançlı bir deneyim vaat ediyor. Güvenlik ve adalet konusunda sıkı standartlara sahip olan Prizmabet, kullanıcılarının memnuniyetini önceliklendiriyor ve çeşitli promosyonlar ile daha da cazip hale geliyor. Mobil uyumluluğu sayesinde her yerden erişilebilen site, kullanıcı dostu arayüzü ile de her seviyeden oyuncuya hitap ediyor. Prizmabet, dinamik yapısı ve sürekli güncellenen oyun seçenekleri ile online bahis ve casino dünyasında öne çıkmayı başarıyor.

Türkiye, küresel kripto adaptasyonunda 3. sırada

Türkiye’nin kripto para piyasasındaki öncü konumuna rehber olan araştırmalara bir yenisi eklendi. 2023 verilerinden hareketle yapılan araştırma, Türkiye’nin nüfusa oranla kripto sahipliği açısından dünyanın üçüncü ülkesi olduğunu gösterdi.

Türkiye’nin kripto para piyasasındaki öncü konumuna rehber olan araştırmalara bir yenisi eklendi. 2023 verilerinden hareketle yapılan araştırma, Türkiye’nin nüfusa oranla kripto sahipliği açısından dünyanın üçüncü ülkesi olduğunu gösterdi.

Kripto yasasının onaylanması ve ikincil düzenlemelerle regülatif çerçevenin netleşmesiyle Türkiye, küresel kripto ve Web3 sahnesinde adından daha sık söz ettirir oldu. Türkiye’nin bölgesel liderliği, Triple-A tarafından yürütülen bir araştırmayla bir kez daha kanıtlandı. Araştırmaya göre ülkemiz, Birleşik Arap Emirlikleri ve Singapur’dan sonra nüfusa oranla kripto para sahipliği açısından küresel sıralamada üçüncü olarak konumlandı. Gelişmekte olan piyasalar arasında ise kripto para birimi sahipliği açısından ilk sıraya yerleşti.

Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Gate.TR CEO’su Kafkas Sönmez, “Rapora göre dünya çapında 560 milyondan fazla kripto sahibi var. Bu rakam küresel nüfusa kıyasla %6,8 olarak ölçülüyor. Türkiye ise gelişmekte olan piyasalar içindeki liderliğiyle öne çıkıyor” dedi.

Beş kişiden biri kripto sahibi

Dünya çapında kripto adaptasyonunun ilerlediğini vurgulayan Kripto Sahipliği Verisi başlıklı araştırmaya göre Türkiye’de kripto para birimi tutan kişi sayısının nüfusa oranı %19,3 olarak ölçüldü. Bu rakamın yaklaşık 5 kişiden birinin kripto para birimi sahibi olduğunu gösterdiğine dikkat çeken Kafkas Sönmez, “85 milyonun üzerindeki nüfusuyla bölgesinin kalabalık ülkelerinden biri olan Türkiye’de 5 milyona yakın kişinin kripto para birimi tuttuğu görülüyor. Bu raporun Mayıs 2024’te, henüz kripto yasası Resmî Gazetede yayımlanmadan önce hazırlandığı düşünüldüğünde, bu rakamın bugün 5 milyonu aştığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Yasayı takiben yeni oyuncuların piyasaya katılımına ilişkin ayrıntılar da netleşti. Artan rekabetin geniş tabanlı benimsemeyi hızlandıracağını ve daha çok katılımcının kripto para birimleriyle tanışacağını öngörüyoruz” ifadelerini kullandı.

Türk yatırımcılar yeni trendleri kaçırmıyor

Türkiye’deki kripto yatırımcılarının sektörde olan biteni aktif biçimde takip ettiğini, başka bir deyişle kripto sahibi katılımcıların çoğunluğununun yeni trendleri etkin bir şekilde izlediğini belirten Gate.TR CEO’su Kafkas Sönmez, “Buna dair son kanıtlardan biri CoinGecko tarafından yayımlanan raporlardan birinden geldi. Platformun yalnızca internet trafiğinden hareketle oluşturduğu inceleme, Türkiye’nin ABD ve Hindistan’dan sonra gerçek dünya varlıkları (RWA) trendine en çok ilgi duyan 3. ülke olduğunu ortaya koydu. Gerçek dünya varlıklarının tokenleştirilmesi ve blokzincirinde işleme açılması Türk yatırımcıların geleneksel yatırım tezleriyle de birebir örtüşüyor. Örneğin altın gibi güvenilir bir varlığın fiziksel haline değil de blokzincirine taşınmış bir versiyonuna yatırım yapmak, daha farklı kesimlerden, kriptoya karşı çekimser kitlelerin de blokzinciriyle tanışmasına aracı olabilir. SPK, son ilke kararlarıyla RWA ihracını ve listelemesini yasaklamasa da konuyu ilgili ve yetkili kuruluşlara bıraktı. Bu, RWA konusunda da yasal çerçevenin çok da uzak olmayan bir gelecekte oluşturulabileceğinin sinyali olarak okunabilir” diye konuştu.

“Gate.TR benimsemenin elçisi olarak konumlanıyor”

2022’de kurulan Gate.TR’nin sloganının “kriptoya açılan kapı” olduğunu hatırlatan Kafkas Sönmez, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Gate.TR olarak Türkiye’de blokzinciri ve dijital varlıklar konusunda başlayan yeni dönemde kendimizi adaptasyonu ve benimsemeyi artırma konusunda sorumlu hissediyoruz. Gate.TR kendisini, kripto ve Türkiye’deki yatırımcılar arasında bir elçi olarak konumlandırıyor. Kriptonun ne olduğunu, ne olmadığını, kripto yatırım tezlerinin nasıl geliştirilebileceğini, kripto ve Web3’te nasıl kariyer yapılabileceğini, blokzinciri teknolojisinin katma değerini anlatmak konusunda Gate.TR gibi önde gelen yerli oyunculara önemli roller düşüyor. Biz de bu rolün farkındalığıyla hem sahada hem de dijitaldeki tüm iletişim kanallarımızda, blokzinciri ve kripto sektörüne dair objektif değerlendirmelerle kullanıcılarımızın yanında oluyor, daha fazla kişiyi kripto ekosisteminin merkeziyetsiz doğasıyla tanışmasına aracılık ediyoruz.”

Yarattığı Dolandırıcılık Yöntemi ile Tarihe Geçen Charles Ponzi’nin Tartışmalı Hikâyesi (Günümüzde Bile Kullanılıyor!)

Charles Ponzi ismi kulağınıza tanıdık geliyor mu? Bu içerikte, kısa sürede zengin olma hayalini satarak birçok kişiyi dolandıran ve “Ponzi şeması” denilen yönteme ismini veren Ponzi’nin öyküsünü anlatacağız.

Charles Ponzi, 1903 yılında bir gün büyük bir servet sahibi olacağına inanarak Amerika’ya gelmişti.

Bir süre farklı işlerde çalışan fakat hiçbirinde başarılı olamayan Ponzi, hayat ona istediğini vermeyince kendi yolunu çizmeye karar verdi. Fakat seçtiği yol dolandırıcılıktı…

Ponzi, 1919 yılında yatırımcılara inanılmaz bir teklif sundu!

Ponzi’nin teklifi 45 gün içinde %50, 90 gün içinde ise %100 kazanç sağlanabileceğini vadediyordu.

Kaçırılmaması gereken bir teklif gibi görünen bu vaat, doğal olarak insanların dikkatini çekti ve kısa sürede birçok kişi Ponzi’nin işine yatırım yapmaya başladı.

Peki, Ponzi tam olarak ne iş yapıyordu?

Aslında yaptığı işin ardında çok basit bir düzen vardı.

Ponzi, yeni yatırımcılardan topladığı parayla eski yatırımcılara ödeme yapıyordu.

Yani bir nevi, parayı cebinde tutmadan döndürüyor ve sürekli yeni yatırımcı bularak sistemi ayakta tutuyordu.

Charles Ponzi, “Ponzi şeması” adı verilen bu dolandırıcılık yöntemini kullanarak kısa sürede çok büyük miktarda para toplamayı başarmıştı.

Öyle ki Ponzi, insanları yüksek kazanç vaatleriyle cezbetmiş ve sadece birkaç ay içinde milyonlarca doları kontrol etmeyi başarmıştı.

Ponzi bu parayla lüks bir yaşam sürdü ve zengin bir iş insanı gibi davranarak çevresindeki insanları daha da etkilemeyi başardı.

Ancak bu büyük kazanç, tamamen gerçek dışı bir düzen üzerine kuruluydu ve sürdürülebilir değildi.

Ponzi’nin kazandığı paralar, yeni gelen yatırımcılardan toplanan fonlarla karşılanıyordu ve bir noktada yeni yatırımcı bulunamadığında sistem kaçınılmaz olarak çöktü.

Boston Post gazetesinin de durumu ortaya çıkarmasıyla birlikte Ponzi’nin dolandırıcılığı ifşa oldu ve binlerce insan büyük kayıplar yaşadı.

Charles Ponzi’nin bu serüveni ise hapisle sonuçlandı.

Ancak Ponzi geriye tatsız bir miras bıraktı. Charles Ponzi’nin adı, bugün hâlâ dolandırıcılıkla eş anlamlı kullanılıyor.

Onun yarattığı Ponzi şeması adı verilen bu yöntem, özellikle finansal bilgisi zayıf kişileri hedef alarak kısa sürede zengin olma hayali satmaya devam ediyor.

Ponzi’nin hikâyesi, hızlı kazanç vaat eden sistemlerin ne kadar tehlikeli olduğunu bize bir kez daha hatırlatır nitelikte.

Kaynak: Investopedia

Bitcoin 70.000 doları hedefliyor: Satış baskısı azaldı!

Bitcoin (BTC) fiyatı yakın zamanda yüzde 7,8 düşüş yaşayarak 60 bin doları test etse bile boğa koşusu bitmiş değil.

Bitcoin (BTC) fiyatı yakın zamanda yüzde 7,8 düşüş yaşayarak 60 bin doları test etse bile boğa koşusu bitmiş değil.

Kurumsal yatırımcılar, Bitcoin‘in yükseliş ivmesinde önemli bir rol oynuyor ve 70.000 dolara doğru bir yükseliş sinyali veriyor. . Glassnode’dan alınan verilere göre, Bitcoin borsa yatırım fonları (ETF’ler) artık 58 milyar dolardan fazla BTC’ye sahip. Bu hacim, Bitcoin’in dolaşımdaki arzının yaklaşık yüzde 4,6’sını oluşturuyor ve bu da kripto para birimine yönelik düzenlenmiş maruziyete yönelik güçlü bir talebi gösteriyor.

Onchain verileri Bitcoin için yükselişi işaret ediyor

Kurumsal talep, büyük ölçekli yatırımcıların Bitcoin‘i uygulanabilir ve değerli bir varlık olarak gördüğünü gösteriyor. Bu yatırımcılar ETF’ler ve diğer düzenlenmiş araçlar ile BTC biriktirmeye devam ettikçe, boğa koşsunu güçlenecektir. Böylelikle BTC’de 70.000 dolara doğru bir hareket görebiliriz.

Bitcoin’in makro görünümü olası bir fiyat artışı için elverişli görünüyor. Yatırımcı duygusunu ve davranışını izleyen net gerçekleşen kar/zarar göstergesi yakın zamanda bir düşüş kaydetti ve bu da kâr satışının yavaşladığının sinyalini veriyor. Bu değişim, satış baskısının azaldığını ve Bitcoin fiyatının yükselişe geçebileceğini gösteriyor. Kurumsal talebin güçlü kalması ve satış baskısının azalmasıyla, BTC yeni bir boğa koşusuna başlayabilir.

Bunlara ek olarak yaklaşan ADB başkanlık seçimleri belirleyici olacaktır. Donald Trump’ın başkan seçilmesi halinde kripto paralarda sert yükselişler gözlemlenebilir. Kamala Harris seçilmesi halinde ise daha volatil bir ortam oluşacaktır.