Wanda Nara’nın ismini kullanan bir kripto dolandırıcısı, yatırımcılardan 242 bin dolara yakın para topladı.
Wanda Nara‘nın ismini kullanan bir kriptodolandırıcısı, yatırımcılardan 242 bin dolara yakın para topladı.
Kripto para birimlerine yönelik artan ilgi, dolandırıcıların da iştahlanmasına yol açıyor. Sektör hakkında bilgisi olmayan yatırımcıları avlayan dolandırıcılar, milyonlarca dolarlık vurgunlara imza atıyor.
Kripto fenomeni ZachXBT, yeni bir dolandırıcılık vakasının gerçekleştiğini duyurdu. ZachXBT’ye göre, Wanda Nara’nın imajını kullanan bir Twitter hesabı, yatırımcılardan 131 ETH (249bindolar) topladı.
Wanda Nara’dan Uyarı Geldi
ZachXBT, Türkiye’de de tanınan model WandaNara‘nın imajının kripto dolandırıcılığına karıştığını bildirdi. Galatasaray’da futbol kariyerini sürdüren Icardi ile ilişkisi bulunan WandaNara, tartışmaların ortasında uyarı tweet’i attı.
Twitter’da sarı tikli bir hesap, kullanıcı adını WandaNaraCrypto yaptı. Hemen ardından harekete geçen hesap, kripto para oluşturduğunu ve yatırımcıların kişisel cüzdanına para göndermesi gerektiğini belirtti.
ZachXBT‘ye göre, yatırımcılar bu hesabın Wanda Nara ile ilişkili olduğunu düşündü ve 249 bin dolarlık ETH gönderdi. Daha sonra hesap kullanıcı adını değiştirdi ve suçlamaları reddetmeye başladı.
A meme coin scam @WandaNaraCrypto with a gold checkmark impersonated the Argentine model @wanditanara and raised over 131 ETH ($242k).
Olayın üzerine giden Twitter kullanıcıları, hesabın daha önce başka kripto projelerine yönelik paylaşımlar yaptığını keşfetti. Wanda Nara imajıyla başlayan ve daha sonra farklı bir isme geçen proje, daha önce de benzer çalışmalarda bulunmuş. Kullanıcı adını değiştiren ve paylaşımlarına devam eden hesap, olayı ortaya çıkartan ZachXBT‘ye sataştı.
Tüm bu tartışmalar sürerken, Wanda Nara‘dan da bir tweet geldi. Ünlümodel, Twitter’da başka herhangi bir hesabı olmadığını ve tek hesabının wanditanara olduğunu aktardı. Nara, adının başka hesaplarda kullanıldığını görenlerin şikayet etmeleri gerektiğini söyledi.
Ayrıca kripto projesinin sahibi, ortaya çıkan durumdan dolayı üzgün olduğunu ve yatırımcılardan gelen varlıkların geri iade edileceğini aktardı. Ethereum ağ kayıtlarına bakıldığında, projenin kullanıcı cüzdanlarına iade yapmaya başladığı görülebiliyor. ZachXBT‘nin olayı duyurması, projenin geri adım atmasına yol açmış gibi görünüyor. Wanda Nara olayını iadelerle ve özür dileyerek temizlemek isteyen proje sahibi, geri iadelerin ardından projeyi Viraladıylabaşlatacağını belirtti.
Kripto borsalarındaki BTC ve ETH bakiyeleri son 5 yılın en düşüğüne geriledi
Investing.com – Kripto para piyasalarında son günlerde işlem hacimlerinin düşük seyretmesi, piyasanın en büyük kripto varlıklarının borsalardan çekilmesiyle birlikte geliyor.
Glassnode verileri merkezi borsalardaki Ethereum ve Bitcoin miktarlarının 5 yılın en düşük seviyesine ulaştığını gösteriyor. Şu an borsalarda toplamda 17,8 milyon ETH bulunuyor. Bu miktar dolaşımdaki ETH arzının sadece %15’ine yakın bir değer. Borsalardaki ETH miktarı, 2020 yılında arzın %30’una ulaşarak zirveye ulaşmıştı. Borsalardaki Bitcoin miktarı ise Mart 2018’den bu yana en düşük miktar olarak kaydedilen 2,23 milyon BTC olarak devam ediyor.
Borsalardan kripto varlık çıkışları, çoğu zaman yatırımcılar arasında bir yükseliş hissiyatının olduğu şeklinde yorumlanır. Bu her zaman geçerli olmasa da en azından kripto para çıkışı, varlıkların satış baskısını azaltan bir unsur olarak görülür.
Bitcoin ve Ethereum borsalardan neden ayrılıyor?
Yatırımcıların fonlarını merkezi borsalardan çekmesi için genel ve kripto para özelinde olmak üzere birkaç neden var.
Kripto para çıkışları, ilk olarak FTX’in çöküşüyle yatırımcıların merkezi borsalara olan güveninin azalmasıyla hız kazandı. Geçen yılın son çeyreğinden bu yana borsalardan çıkış ile birlikte Ledger ve Trezor gibi donanım cüzdanlarının satışındaki artış, yatırımcıların varlıklarını kendi başlarına korumak istemelerinin en önemli kanıtı oldu.
Bunun yanında Ethereum’un Shapella güncellemesiyle birlikte likit bir staking ağı haline gelmesi ve cazip faiz oranı, ağda staking faaliyetlerini artırdı ve yatırımcılar ETH bakiyelerini borsalardan çekerek staking ağlarında değerlendirme eğilimini artırdı. Nansen verileri, yükseltme öncesi 19,3 milyon olan stake edilen ETH miktarının Mayıs ayında 21,2 milyona yükseldiğini gösteriyor.
Merkezi borsalardaki BTC ve ETH miktarlarının eş zamanlı düşmemesi, staking işlemlerinin Ethereum’un borsalardan çekilmesinde etkin rol oynadığını gösteriyor.
Bitcoin ve Ethereum fiyatında son durum
Bitcoin, haftanın son iş gününde düşük hacimli işlemler eşliğinde 26.400 banında yatay hareketine devam etti. ABD işlem saatlerinde girildiğinde ise hareketlenen Bitcoin grafiğinde kripto para, 26.500 dolar bandına doğru bir atak yaptı.
Ethereum, bugün 1.800 dolar desteğini koruduktan sonra hafif alıcılı seyir ile yukarı yönelerek 1.830 dolara doğru yükseldi.
Toplam piyasa değeri 1,11 trilyon dolar seviyesinde bulunurken toplam işlem hacmi 30 milyar doların altında düşük seyretmeye devam ediyor.
Mısır yaşadığı krizden kurtulmak için daha önce Körfez ülkeleri tarafından taahhüt edilen yatırımlarla ve kamu şirketlerinde satışlar yaparak finansman elde…
Son dönemde büyük bir ekonomik buhran yaşayan Mısır’ın önünde olası iki yol var. İlki para biriminde yeni bir devaülasyon diğeri Körfez’den yeni bir yatırım dalgası.
Nakit sıkıntısı çeken Mısır, bu ikilemi çözmek ve IMF değerlendirmesi öncesinde kritik öneme sahip finansman sağlamak için zamanla yarışıyor.
Orta Doğu’nun en kalabalık ülkesi, Haziran ayı sonuna dek 2 milyar dolarlık yabancı anlaşma hedefiyle bankalarda enerji santrallerine ve orduya ait benzin istasyonu zincirine kadar çeşitli devlet varlıklarını satmak için her seçeneği değerlendiriyor.
Olası yatırımcılar Suudi Arabistan, Katar ve BAE
Bloomberg’in haberine göre Mısır’ın yaşadığı ekonomik krizi atlatmasına yardımcı olmak için milyarlarca dolar kaynak taahhüdünde bulunan Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi müttefiklerin olası alıcı olduğu değerlendiriliyor.
Fakat bu yatırımcılar, geçtiğimiz yıl değerinin yaklaşık yarısını kaybetmiş olan Mısır lirasının muslukları açmadan önce daha da zayıflamasını istiyor. Kuzey Afrika ülkesi ise, halihazırda yüzde 30’un üzerinde olan enflasyonu hızlandırabilecek olan para biriminin devalüasyonuna izin vermeden önce, bu anlaşmalardan elde edilecek dövize tampon olarak ihtiyaç duyuyor.
Bu ikilem, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle mali durumu krize giren en büyük buğday ithalatçısı Mısır için acil bir durum. Üç milyar dolarlık IMF programının temel koşulları arasında gerçekten esnek bir para birim rejimi uygulamak ve devletin ekonomideki payını azaltmak bulunuyor.
Uzmanlar bu durumun çözülemez olmadığını, Mısır ve Körfez’deki müttefiklerinin zorlu hesaplamalarla anlaşma bazında döviz kurunu belirleyerek yeni anlaşmalar yapabileceklerini ve önümüzdeki ay sonuna dek yapılması beklenen IMF değerlendirmesinin gereklerini karşılamasını ve kredinin ikinci dilimini almasını sağlayabileceğini belirtiyorlar.
Mısır lirası 2022 başından beri üç kez devalüe edildi
Mısır lirası 2022’nin başından bu yana üç kez devalüe edilse de yatırımcılar daha da düşmesi gerektiğini düşünüyor. Para birimi dolar karşısında 30,9’dan işlem görürken, Societe Generale SA, yıl sonunda yüzde 16 düşerek 37’ye düşeceğini öngörüyor. Bu rakam şu anda karaborsada el değiştirdiği seviye civarında.
Enerji zengini üç Arap ülkesi, geçtiğimiz yıl Mısır Merkez Bankası’na 13 milyar dolar yatırarak Mısır’a yardım etmekte hızlı davranmış olsalar da, daha fazla yardımın geri dönüş getiren yatırımlar yoluyla geleceğinin sinyallerini verdiler.
Bu durum son birkaç on yılın en kötü döviz kriziyle mücadele eden Mısır’a cazip anlaşmalar hazırlaması için baskı kuruyor. Ülke toplamda 32 şirketin bazı bölümlerini satışa çıkarırken bu ay kamu sahipli Telecom Egypt şirketinin yüzde 9,5 hissesinin 121 milyon dolar karşılığında büyük oranda ülke içinden olan yatırımcılara sattı.
Bununla birlikte yetkililer kısa bir süre önce, yatırımcıların önünü açmak için bürokrasiyi azaltmayı ve izin ve arazi tahsislerini hızlandırmayı amaçlayan düzenlemeleri onayladı.
Daha fazla devalüasyon beklentisi yatırımcıları frenliyor
Ne var ki Mısır lirasının önümüzdeki aylarda devalue edileceğine dair beklentiler, alıcıların yerel para birimi üzerinden fiyatlandırılan varlıklar için daha uygun bir döviz kurunu beklemelerini ve şu anda harekete geçmek için isteksiz davranmalarına neden oluyor.
Abu Dhabi Commercial Bank PJSC Baş Ekonomisti Monica Malik’e göre, yetkililerin liranın göreli gücünü telafi etmek için devlet varlıklarının değerlemesinde indirim yapması bir çözüm olabilir.
Malik anlaşmalar için ayrı bir döviz kuru belirlemenin başka bir olasılık olduğunu, ancak “daha büyük yatırımlar için lirada daha fazla devalüasyona ihtiyaç olacağını” söyledi.
Para biriminde daha fazla devalüasyona gitmek Mısır için kolay değil. Geçen yıl yaşanan düşüş, gıda fiyatlarının hızla yükselmesine yardımcı olurken 104 milyondan fazla insanın yaşadığı ülkedeki tüketicilerin zorlu günler geçirmesine neden olmuştu.
Bloomberg’in haberine göre yetkililer daha fazla devalüasyondan önce piyasadaki dolar talebini karşılayabilmek ve döviz kurunun hızla yükselmesini önlemek amacıyla yeterli oranda döviz rezervi biriktirmek istiyor.
Bloomberg’e konuşan kaynaklar, bu tür bir likiditenin ithalatçılar ve diğer şirketlerinden gelecek döviz talebini azaltarak lira üzerindeki baskıyı hafifleteceğini ve başarılı bir kur ayarlamasını garanti edeceğini belirtiyorlar.
Bazı işletmeler hala dövize ulaşmakta zorlanıyor
İthalatçıların belirli malları getirmek için akreditif alma zorunluluğunun Aralık ayında iptal edilmesine rağmen, bazı işletmeler hala bankalardan döviz temin etmede zorlanıyor.
Bazı oteller, araba bayileri ve emlak şirketleri fiyatları yükselterek yerel para biriminin değerindeki olası değişiklikleri şimdiden hesaba katmaya başladılar.
Kahire merkezli EFG Hermes Makroekonomik Araştırma Başkanı Mohamed Abu Basha uygulamalarla ilgili, “Tartışılan varlık satışları gerçekleşse bile, düzenli bir döviz geçişini zorlamak için gerekli likiditeyi artıracak kadar büyük olmayabilir” değerlendirmesinde bulundu.
BNP Paribas ise bu ay yaptığı açıklamada yeni bir devalüasyonun daha önce beklenenden daha uzakta olabileceğini ve önümüzdeki dönemde yapılacak herhangi bir kur ayarlamasını yönetmeye yardımcı olmak için Merkez Bankası’na Körfez ülkelerinden yeni bir mevduat yatırımı gözlenebileceğini belirtmişti.