Kimpur’un merkez ofisi ‘Duyarlı Ol’ projesi kapsamında ‘Altın Seviye Sertifika’ almaya hak kazandı
Foreks – Kimpur, sürdürülebilirlik yolunda attığı adımlara bir yenisini daha ekledi. İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) tarafından yürütülen ‘’DUYARLI OL!’’ entegre çevre yönetimi ve iç iletişim projesi kapsamında gösterdiği çevresel duyarlılık ve yenilikçi yaklaşımlar sayesinde Kimpur’un merkez ofisi, Altın Seviye Sertifika ile ödüllendirildi.
Kimpur, çevresel sürdürülebilirliği iş süreçlerinin merkezine yerleştirerek, hem bugünün hem de yarının dünyası için sorumluluk alıyor. “DUYARLI OL!” projesi, çevresel yönetim sistemleri ve iç iletişim stratejilerini birleştirerek, iş dünyasında sürdürülebilirlik kültürünü köklü bir şekilde benimsemeyi amaçlıyor. SKD Türkiye’nin öncülüğünde hayata geçirilen bu proje, şirketlerin ofis ortamlarında yaptıkları iyileştirmelerle çevresel etkilerini azaltmalarını ve çalışanlarının bu konudaki farkındalıklarını artırmayı sağlıyor. Altın sertifika ise sistemin içerdiği yönetişim, sürdürülebilir satın alma, enerji yönetimi, su yönetimi ve atık yönetimi başlıkları altında verilen tüm hedeflerin yerine getirilmesi durumunda kurumlara veriliyor. Kimpur’un bu projedeki mükemmel performansı, Altın Seviye Sertifika ile ödüllendirilerek şirketin çevresel sorumluluk konusundaki kararlılığını gösterdi ve Kimpur, Türkiye’de bu sertifikayı alan dört firmadan biri oldu.
Sürdürülebilir Tüketim ve Kurumsal Bilinçte Bir Adım Daha
Kimpur, iş dünyasında sürdürülebilir tüketim alışkanlıklarını teşvik eden DUYARLI OL projesi çerçevesinde merkez ofisinde çeşitli çevresel iyileştirmeler gerçekleştirdi. Bu kapsamda, enerji tüketimini azaltmak amacıyla merkez ofisine otomasyon sistemleri kuruldu, atıkların ayrıştırılması ve geri dönüşüm oranlarının artırılması için farkındalık çalışmaları yürütüldü. Ayrıca, su kullanımını azaltmaya yönelik su tasarrufu sağlayan teknolojiler ve yöntemler uygulandı. Çalışanların çevresel farkındalığını artırmak amacıyla, ofis içinde çevresel iyileştirmelere dair ipuçları asıldı ve düzenli e-posta bültenleri ile bu bilgiler paylaşıldı. Başta sürdürülebilir satın alma prensiplerini benimsemeleri amacıyla Satın Alma departmanı olmak üzere ilgili departmanlarla çeşitli çalıştaylar gerçekleştirildi.
Altın Sertifika takdim töreni Kimpur’un Ümraniye’deki merkez ofisinde gerçekleşti. Törende, SKD Türkiye Genel Sekreteri Konca Çalkıvik, Altın Sertifika’yı Kimpur CEO’su Cavidan Karaca’ya takdim etti. Sürdürülebilirliğe olan bağlılıklarını böyle bir ödülle taçlandırmaktan mutluluk duyduğunu belirten Karaca, şunları söyledi: “Sürdürülebilirlik hedeflerimiz doğrultusunda 2030 İklim Değişikliği Yol Haritamızı belirlerken, DUYARLI OL! projesi bize önemli bir rehber oldu. LEED sertifikasına sahip ofisimizdeki yapıyı daha da geliştirmemizi sağladı.
Kurum içindeki sürdürülebilirlik kültürünü güçlendirmek, sadece çevre dostu uygulamaları benimsemekle değil, aynı zamanda bu kültürü tüm çalışanlarımıza aşılamakla mümkün. ‘DUYARLI OL!’ projesi çerçevesinde, kaynak tüketimini azaltma, geri dönüşüm süreçlerini optimize etme ve sürdürülebilir satın alma stratejilerini entegre etme konularında attığımız adımlar hem şirketimizin çevresel etkilerini azaltma hem de çalışanlarımızın bilinçli bireyler olarak gelişmelerine katkı sağlıyor. Bu süreçte aldığımız Altın seviye sertifika, sadece bir ödül değil aynı zamanda sürdürülebilirlik yolunda attığımız adımların ve gösterdiğimiz çabanın önemli bir geri dönüşü. Şirket olarak, gelecekte de çevresel sorumluluklarımızı yerine getirme ve sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşma konusundaki kararlılığımızı sürdüreceğiz.’’ dedi.
Kayacan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ulaş Kayacan, 6 yıl içinde 10 milyon dolarlık girişim yatırımı hedefleri olduğunu söyledi. Türkiye’nin vergi rekortmenleri listesinde üst sıralara daha çok teknoloji şirketinin girmesi gerektiğini belirten Kayacan, söyledi.
Sevilay ÇOBAN
Bünyesinde 6 tane teknoloji şirketi barındıran Kayacan Holding, 2 yıldır startuplara yatırım yapıyor. Tamamı teknolojiye odaklanan şirketleriyle stratejik adımlar atmaya hazırlanan holding, Kayacan Ventures ile 2030’a kadar 100 girişime 10 milyon dolar yatırım hedefi koydu kendisine.
DÜNYA Gazetesi’nin sorularını yanıtlayan ve yatırıma bakış açısını anlatan Holdingin Yönetim Kurulu Başkanı Ulaş Kayacan, “Geleneksel işlere değil anlamadıklarıma yatırım yapıyorum. Dünyaya yön vermiş teknolojilerin %99’u ilk çıktığı zaman insanlar onun tamamını anlayamıyorlardı zaten” diyor.
Taşın altına elimizi koymamız gerekiyor
Kayacan Ventures ne zaman kuruldu ve amaçları nelerdir?
Kayacan Holding olarak 2 yıldır startuplara yatırım yapıyoruz. Son bir yılda bir yapı oluşturarak bu girişimleri Kayacan Ventures çatısı altında topladık. Şu anda yatırım yaptığımız 10 tane startupumuz var. Yılsonunu 15’te kapatmaya hedefliyoruz. Türkiye’nin 2030 yılına kadar 100 tane unicorn hedefi var. Bu hedefin gerçekçi olabilmesi için hep beraber elimizi taşın altına koymamız lazım. Mesela biz 100 tane startup planı yaptık. Plan A’dan Z’ye hazır. Hangi yıllar kaç tane startup’a yatırım yapacağımız belli. Ne kadar para ayıracağımız belli.
Startuplara şimdiye kadar yaptığınız yatırımların tutarı ve hedefiniz nedir?
Şimdiye kadar toplamda 1,5 milyon dolarlık bir yatırımımız söz konusu. Oyun değiştirici GPT ve LLM hizmetleri sunan AIVA AI adlı girişimimiz, son yatırım turunu 5 milyon dolar değerleme ile tamamladı. Kayacan Ventures çatısı altındaki 10 girişim; Hebys, Inepilepsy, CopeTract, qSoft, Ziv4, FicoDesk, Pocket Wifi Turkey, Prevego ve AIVA AI’dır. 2030 yılına kadar 100 girişime 10 milyon dolar yatırım yapmayı hedefliyoruz. Yapay zekâ ve yüksek teknoloji projelerimizle, toplumun hayatlarını dönüştüren çözümler sunmayı amaçlıyoruz. Holding olarak Türkiye’ye olan bağlılığımız ve ülkenin kalkınmasına katkı sağlama tutkumuzla, geleceği şekillendirme yolunda kararlılıkla ilerliyoruz.
Yatırım yaptığınız girişimlerin ortak özelliği nedir?
Bütün startuplarımız yüksek teknoloji barındırıyor. Ben geleneksel işlere yatırım yapmıyorum. Kârlı da olsa yatırım yapmıyorum. Bunu açık açık söylüyorum. Çünkü ona yatırım yapacak çok adam var. Tamamını anlamadığım işlere yatırım yapıyorum. İşin sırrı o. Tamamını anladığın işlerin altı belli, sağı belli, solu belli, üstü belli. Dünyaya yön vermiş teknolojilerin %99›u ilk çıktığı zaman insanlar onun tamamını anlayamıyorlardı. Bizim teknoloji girişimleriniz odaklandığı alanlar, yapay zekâ, blockchain, siber güvenlik. Sağlık yazılımlarına da ağırlık veriyoruz. Buralarda hem bir uzmanlığımız var hem bir ilgimiz var.
Türkiye yatırım ekosistemini değerlendirir misiniz?
Türkiye’de çok hızlı bir şekilde mantalite, bakış açısı ve perspektif değişimine gitmemiz lazım. Halen parayı elinde tutanlar en az yatırım yapanlardır. Şu anda yatırım yapanlar orta düzeyde para sahipleridir. Mesela bir yatırımcı var; 100 milyon doları var, 2 milyon doları yatırıma ayırmış, yani varlığının %2’si. Diğer yatırımcının 10 milyar doları var ama bir bakıyorsunuz 10 milyon dolar ayırmış. Bu da binde bire denk geliyor. Her şirket varlığı ölçüsünde anlamlı oranda yatırım yapsa ekosistem çok daha farklı bir büyüme kat edebilir.
Türkiye’de girişim kalitesi yükseliyor
Girişimler büyümek için neye ihtiyaç duyuyolar?
Türkiye’de startup /girişimcilik kalitesi giderek yükseliyor. Bu da Nevzat Aydın ve Yemeksepeti ile başladı, sonra devamı geldi. Startup bir kültürdür. Mesela mevcut şirketlerimizden bir tanesinin milyarın üzerinde cirosu var. Biz diyoruz ki yönetimsel olarak büyük şirket veya holding tarzında değil her zaman startup olarak davranacağız ve yöneteceğiz Bu büyük kurumların kasvetli havası bizde olmamalı. Her zaman esnek, yenilikçi, aktif, canlı, gençlere hitap eden bir yapımız olmalı. Yönetim modelimizi de ona dönüştürmeliyiz. Unicorn çıkartabilmemiz için paradigma değişimine gitmemiz lazım ülke olarak. Türkiye›de 800 civarında anonim ve limited şirket var. Her biri bir tane startup’a 1000 dolar bile olsa yatırım yapma çabası içerisinde olsun, o ekosistemin içine girsin koklasın, duysun, görsün, bir adım atsın… O zaman kültür haline gelir.
Çalışanlarımızın yüzde 65’i kadın
Kadın girişimcileri desteklemek üzere özel bir çalışmanız var mı?
Biz şirket olarak kadın çalışanlarımızı çok önemsiyoruz. Hatta belki bu konuda öncülük yaptığımızı da söyleyebilirim. Şöyle ki; hali hazırda tüm şirketlerimizde çalışanlarımızın %65’ini kadınlar oluşturuyor. Ayrıca, yönetim kurulunda bir kadın yönetim kurulu üyemiz var. Startup tarafında da kadın yönetici arkadaşlarımızın aktif olduğu girişimler var.
“Vergi rekortmenleri listesinin başında teknoloji şirketleri olsun”
Geçtiğimiz aylarda Türkiye’de vergi rekortmenleri listesi açıklandı. Birincisi Selçuk Bayraktar oldu, çok sevindik. Peki sonra? 10. sıraya kadar bankalar yer aldı. Suudi Arabistan’da ilk onda kimler var? Petrol ağırlıklı… Peki ABD’de kimler var? Teknoloji şirketleri. Bu tablo Türkiye’nin önünde gideceği yolu gösteriyor bize. Bizim ne yapıp ne edip önümüzdeki yıllarda ilk 10’daki şirketler arasına teknoloji alanında yüksek katma değer üreten şirketleri koymamız gerekiyor.
Sizi en çok etkileyen girişim hangisiydi?
Bizim ilk göz ağrımız epilepsi hastalarının nöbetlerini 180 saniye önce haber veren teknolojiyi hayata geçiren Inepilepsy. Bu yapay zekâ algoritmasının modelini dünyada ilk defa bizim profesörlerimiz buldu. Şirketin dört ortağı profesör, bir tanesi doktor. Bu kadar nadide bir ekip ve dünyada benzeri olmayan bir yazılım. Türkiye’de yaklaşık 1 milyon epilepsi hastası var. Her ülkenin nüfusunun yaklaşık yüzde 1,1’i epilepsi hastası ve bunların hayat kalitesi oldukça düşük.
Tek başlarına yaşamaları, yanlarında bir refakatçi ya da ebeveynleri olmadan uzak mesafeye gitmeleri çok zor. Epilepsi nöbetleri engellenemiyor zaten ama nöbeti önceden haber verip hayat konforunu, kalitesini arttırabiliriz. Bu hastalar nöbet sırasında yaralanma riski ile karşı karşıya kalıyor, hatta önemli bir kısmı da nöbetler sırasında hayatını kaybediyor. Dolayısıyla Inepilepsy, hastaların hayat konforlarına yaptığı etkiyle unicorn hatta decacorn olacak bir proje.
Kira yönetiminde uçtan uca dijital çözüm sağlanacak
Albaraka Türk Katılım Bankası tarafından hayata geçirilen fintek girişim kurucusu Insha Ventures’ın online tahsilat platformu Kozmos ile Türkiye’nin ilk kapsamlı gayrimenkul ticaret platformunu kurarak PropTech alanına önderlik eden GABORAS’ın iş birliği kapsamı genişledi. Yeni etap kapsamında; Kozmos kullanan mülk sahipleri, GABORAS platformunda kendi mülklerini kiraya verme hizmetinden ücretsiz yararlanabilirken; kiracılar ise kira ödemelerini kredi kartı ile yapabilecek. Öte yandan ödenen kiraları takip edebilme özelliği de sunulacak.
Hedef Türkiye’de kira yönetiminde lider platform olmak
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Insha Ventures Genel Müdürü Hasan Sami Bayansar şunları söyledi: “Yaklaşık 2 yıldır GABORAS ile Kozmos’un kira modülü özelinde iş birliği yapıyoruz. Bugün geldiğimiz noktada mülk yönetim süreçlerinin dijitalleşmesini ve kolaylaşmasını sağlayarak daha geniş bir kullanıcı kitlesine hitap etmekten dolayı mutluyuz. Bu iş birliğiyle hedefimiz, Türkiye’de kira yönetiminde uçtan uca dijital çözümler sunan lider bir platform olmak. Dijitalleşen mülk yönetimi süreçlerinin daha hızlı, güvenilir ve şeffaf hale gelmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Açık bankacılık servisleri açısından Albaraka Türk entegrasyonu dışında diğer bankaların da sisteme entegrasyonu için çalışmalarımız devam ediyor.”
Gayrimenkul pazarında güvenli dönem
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan GABORAS Genel Müdür Yardımcısı Ruhi Konak ise şu açıklamayı yaptı: “GABORAS ile Kozmos’un kira modülü özelinde yaptığı iş birliği, gayrimenkul pazarının daha güvenli işleyebilmesi için önemli bir adımdır. Kira yönetimiyle birlikte kiralamalarda da Kozmos ile entegrasyonumuzu gerçekleştirdik. 15 Eylül itibariyle devreye alınan kiralık veya satılık gayrimenkullerde yetkilendirmeli işlem yapmayı amaçlayan Elektronik İlan Doğrulama Sistemi (EİDS) düzenlemesi, internetteki sahte ilanların ve fiyat manipülasyonlarının önüne geçmiş olacaktır. GABORAS platformumuzda biz de EİDS sistemi çalışmalarını tamamladık. Kiralama ve kiraya verme işlemlerinin GABORAS üzerinden gerçekleştirilmesine olanak sağlayarak, Insha Ventures ile entegre ettiğimiz Kozmos kira modülünde fark yaratmaya devam edeceğiz.”
ATO, Nijerya ile endüstriyel eğitim konusunda iş birliğine gitti
Foreks – Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, ATO’nun Nijerya ile hayata geçireceği iş birliğiyle, Ankara’nın sektörel birikim ve tecrübelerini, Nijerya’daki sektörlere, sanayiye ve ticarete aktarmayı hedeflediklerini belirterek, “Bu iş birliği, ülkelerimiz arasındaki etkileşimi daha da artıracak önemli bir gelişme olacak. Türkiye ve Nijerya arasındaki dostane ilişkilerin, bu tür iş birlikleriyle daha da pekişeceğine ve bunun ticaret rakamlarımıza yansıyacağına inanıyorum” dedi.
ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Ankara Ticaret Odası himayesinde, ATO İdea ve Nijerya Federal Hükümeti Endüstriyel Eğitim Fonu’nun “Skill Up- SUPA Programı” kapsamında gerçekleştirilen iş birliği bilgilendirme toplantısına katıldı. ATO Duatepe Salonu’nda gerçekleşen toplantının açılışında, ATO Başkanı Gürsel Baran, Nijerya Federal Hükümeti Endüstriyel Eğitim Fonu Genel Müdürü Afız Oluwatoyın Ogun, OSTİM OSB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın ve Başkent Üniversitesi E. Rektörü ve Sağlık Kuruluşları Direktörü Prof. Dr. Ali Haberal birer konuşma yaptı.
Ankara’nın savunma ve havacılık sanayi, sağlık ve medikal, inşaat, eğitim ve enerji gibi alanlarda önemli potansiyeli olan bir merkez olduğunu ifade eden Baran, “Ankara, ticaret, sanayi ve turizmde önemli gelişmeler kaydediyor. Zengin bir birikime sahip olan şehrimizin, bu birikim ve tecrübesini, bir başka kıtadaki dost ülkeye, Nijerya’ya, Nijerya’daki sektörlere, sanayiye, ticarete aktaracak olması, ülkelerimiz arasındaki etkileşimi daha da artıracak çok önemli bir gelişme. Türkiye ve Nijerya arasındaki dostane ilişkilerin, bu tür iş birlikleriyle daha da pekişeceğine ve bunun ticaret rakamlarımıza yansıyacağına inanıyorum” dedi.
-KITADAN KITAYA, ENDÜSTRİYEL BİLGİ VE TECRÜBE AKTARIMI-
ATO İdea ve Nijerya Federal Hükümeti Endüstriyel Eğitim Fonu arasında hayata geçirilecek iş birliği hakkında da bilgi veren Baran, “Bu iş birliği sayesinde Başkentimiz’den eğitmenlerimizin, Nijeryalı eğitmenlere endüstriyel alanlarda bilgi ve tecrübelerini aktarmaları sağlanacak. Türkiye’de başlayacak ve ihtiyaç halinde Nijerya’da da devam edecek olan eğitim programları, yüz yüze ve online olarak gerçekleştirilecek” dedi.
Baran, iş birliği kapsamında verilmesi planlanan eğitimleri ise; mühendislik temelleri teknikleri, mobilya yapımı, güneş enerjisi sistemi kurulumu ve bakımı, seramik sanatları, moda tasarımı-dikiş ve kesim, yaşlılar ve çocuklar için bakım hizmetleri, sağlık hizmetleri ve destek, profesyonel şefler için aşçılık kursu, endüstriyel makine operatörlüğü, makyaj sanatları-tırnak bakımı ve saç bakımı, lojistik yönetimi ve hizmetleri, etkinlik organizasyonu ve yönetimi olarak sıraladı.
Türkiye ve Nijerya arasında, yaklaşık 1 milyar dolarlık dış ticaret hacmi olduğunu dile getiren Baran, “İki ülkenin potansiyeli, yakın ve dostane ilişkiler dikkate alındığında, bu rakamı yeterli görmek mümkün değil. Karşılıklı olarak, yatırım ve ticari iş birliği olanaklarının artırılması gerektiği kanaatindeyiz. Ankara Ticaret Odası olarak, Nijerya’nın ülkemiz ve Başkentimiz ile ticaretini daha yukarılara taşıma gayretindeyiz” dedi.
Ankara’nın inşaat ve müteahhitlik hizmetleri alanındaki potansiyeline de vurgu yapan Baran, Nijerya’daki 17 milyon konut açığı için bu potansiyelin iş birliği fırsatına dönüştürülebileceğini söyledi. Baran, “Türkiye olarak yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde dünyada Çin’den sonra ikinci sırada yer alıyoruz. Bu konuda da iş birliği içinde olabiliriz” diye konuştu.
-“İŞ BİRLİĞİ ADIMI BİZİ HEYECANLANDIRIYOR”-
Nijerya Federal Hükümeti Endüstriyel Eğitim Fonu Genel Müdürü Afız Oluwatoyın Ogun da yaptığı konuşmada Ankara’nın yanı sıra İstanbul ve Antalya’da da sanayi, teknoloji, ticaret alanında incelemelerde bulunduklarını belirterek, “Burada olmak ve bu iş birliğine adım atmak bizi çok heyecanlandırıyor. Buraya geldiğimden beri birçok Türk iş insanı ile tanıştım, onların sıcak karşılamaları bizleri çok mutlu etti” dedi.
-“ANKARA’NIN SEÇİLMİŞ OLMASI TESADÜF DEĞİL”-
OSTİM OSB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın da konuşmasında, 1996 yılında Türkiye’den ilk defa Nijerya’ya giden heyette yer aldığını belirterek, o tarihten itibaren ilişkileri değişik başlıklarda geliştirmeye yönelik çalışmalar yürüttüklerini kaydetti. OSTİM Organize Sanayi Bölgesi modelini Nijerya’ya taşımaya yönelik faaliyetler yürüttükleri bilgisini de veren Aydın, program için Ankara’nın seçilmesinin tesadüfi olmadığını söyledi. Aydın, “OSTİM Teknik Üniversitesi’nde 80 Nijeryalı öğrencimiz eğitim görüyor. Bu program için Ankara’nın seçilmiş olması tesadüf değil. Ankara gerçekten üniversitelerin en yoğun olduğu il. Bu programın ülkelerimize ve karşılıklı firmalarımıza, bölgelerimize, üniversitelerimize hayırlı sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum” dedi.
-“HASTANELERİMİZDE HER TÜRLÜ DONANIM MEVCUT”-
Başkent Üniversitesi E. Rektörü ve Sağlık Kuruluşları Direktörü Prof. Dr. Ali Haberal da, sağlık ve eğitimin hemen her ülkenin ana konusu olduğunu belirterek, “Başkent Üniversitesi Hastaneleri ve Ankara’daki diğer hastanelerimizde tetkik, tedavi ve ileri ameliyatları gerçekleştirecek, her türlü donanım mevcuttur. Bu nedenle Nijerya Federal Hükümeti’nin hastaları ülkemize ve Ankara’ya rahatlıkla yönlendirilebilir. Başkent Üniversitesi olarak, Nijerya Sağlık Bakanlığı ile belli konularda ön protokol ile ilgili çalışmaları sürdürüyoruz. Diğer konularda da her türlü eğitim ve desteği birlikte sürdürmeye hazırız” diye konuştu.
Konuşmaların ardından heyet, Nijerya’daki altyapı, eğitim, sanayi ve ticaret gibi alanlara ilişkin sunum gerçekleştirdi.
Toplantıya, TED Üniversitesi Rektör Yardımcısı Oya Güneri, Başkent Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fusün Eyidoğan, Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki Eğitim Genel Müdürü Yardımcısı Mehmet Bal, Mesleki Yeterlilik Kurumu Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Erdem Güney, İŞKUR Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Işık, Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, İdari İşler ve Koordinasyon Daire Başkanı V. Murat Işık, TİKA Nijerya Masası Uzmanı Hatice Metinkuşcu ile Nijerya Federal Hükümeti Endüstriyel Eğitim Fonu yetkilileri de katıldı.
Online tahsilat platformu Kozmos ve TESYÖN güçlerini birleştirdi
Albaraka Türk Katılım Bankası tarafından hayata geçirilen Fintek girişim kurucusu Insha Ventures’ın online tahsilat platformu Kozmos, tesis yönetiminin kurumsallaşması ve sektörel standartların oluşmasını amaçlayan Uluslararası Tesis Yöneticileri Derneği (TESYÖN) ile iş birliğine imza attı. Bu iş birliği çerçevesinde sektörün geleceğini şekillendirecek çeşitli organizasyonlar, seminerler ve mesleki eğitimler gibi konularda katkı sunulacak.
‘Sektörde bir ilke imza attık’
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Insha Ventures Genel Müdürü Hasan Sami Bayansar, şunları söyledi: “Insha Ventures olarak sektörel iş birliklerini önemsiyoruz ve farklı paydaşlarla bir araya geldiğimizde daha da fark yaratabileceğimize inanıyoruz. Bu anlamda Kozmos markamızla TESYÖN ile resmi protokol imzalayan ilk aidat yönetim platformu olduk. Insha Ventures olarak, bu tür iş birliklerindeki öncü rolümüzü sürdürerek farklı sektörlerin etkileşim içinde büyümesini ve profesyonelleşmesini desteklemeye devam edeceğiz.”
‘Tesis yönetimi sektörünün gelişimine liderlik etmeyi sürdüreceğiz’
Kozmos Direktörü Çetin Emre Sadi ise de konuyla ilgili şöyle konuştu: “Kozmos olarak dijital ve yapay zekâ alanındaki güçlü altyapımızı tesis yönetimi sektörüne taşıyarak, kurumsallaşma ve sektörel standartların oluşmasına katkı sağlayacağımıza inanıyoruz. TESYÖN ile başlattığımız bu iş birliğinin sektörün daha profesyonel, daha verimli ve daha sürdürülebilir bir geleceğe doğru ilerlemesinde önemli bir katkı sunacağına inanıyoruz. Kozmos olarak tesis yönetimi sektörünün gelişimine liderlik etmeyi ve bu alandaki yenilikleri desteklemeyi sürdüreceğiz.”
‘Kozmos’un, sektörün tüm paydaşlarına destek sağlayacağına inanıyoruz’
Konuyla ilgili açıklamasında TESYÖN Başkanı Dr. Aylin İlgen ise şu değerlendirmede bulundu: “Tesis yönetim sektörünün gelişimi ve uluslararası standartlarda yönetim modellerinin uygulanması, biz yöneticilerin hizmet verdiği yapılara değer katmamıza olanak sağlayacaktır. Bu doğrultuda Kozmos’un, sektörün tüm paydaşlarına destek sağlayacağına inandığımız için bu protokolü imzalamaktan ve iş birliği adımını atmaktan memnuniyet duyuyoruz.”
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile çeşitli bakanlık ve kamu kurumlarına atamalar yapıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla gerçekleşen atamalara ilişkin kararlar Resmi Gazete’de yayımlandı.
Buna göre, Diyanet İşleri Başkanlığının İzmir İl Müftülüğüne Afyonkarahisar Müftüsü Sinan Kazancı, Afyonkarahisar İl Müftülüğüne Diyarbakır Müftüsü Lütfü İmamoğlu, Diyarbakır İl Müftülüğüne Ağrı Müftüsü Celal Büyük, Ağrı İl Müftülüğüne Necati Şafak, Kırşehir İl Müftülüğüne Kahramanmaraş Müftüsü Mustafa Tekin, Kahramanmaraş İl Müftülüğüne Abdurrahman Kotan, Giresun İl Müftülüğüne Selçuk Kılıçbay atandı.
Kültür ve Turizm Bakanlığının Uludağ Alan Başkanlığına Bülent Çınar Çavuş, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığına Alirıza Özdemir, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkan Yardımcılığına Esin Saykan, Milli Eğitim Bakanlığının Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğüne Cengiz Mete, Temel Eğitim Genel Müdürlüğüne Zarife Seçer ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda açık bulunan İş Başmüfettişliğine de Hüseyin Kocabıçak getirildi.
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Bingöl İl Milli Eğitim Müdürü Kadri Engin görevden alınarak yerine Mustafa Özel atanırken, Türkiye Bilimler Akademisi Başkanlığına da Prof. Dr. Muzaffer Şeker’in ataması yapıldı.
Hazine ve Maliye Bakanlığının Başhukuk Müşaviri ve Muhakemat Genel Müdürlüğüne Hakan Güzel, Kamu Mali Yönetim ve Dönüşüm Genel Müdürlüğüne Yakup Tekin, Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğüne Ömer Karademir, Borçlanma Genel Müdürlüğüne Yiğit Korkmaz Yaşar, Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürlüğüne Kerem Dönmez, Finansal Piyasalar ve Kambiyo Genel Müdürlüğüne Deniz Yılmaz, Ekonomik Programlar ve Araştırmalar Genel Müdürlüğüne Didem Bahar Özgün Yılmaz, Bilgi Teknolojileri Genel Müdürlüğüne Mert Özarar, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığına Muhsin Atcı, Hazine Kontrolörleri Kurulu Başkanlığına Ahmet Tutal, Strateji Geliştirme Başkanlığına Mustafa Koç, Gelir İdaresi Başkanlığına Bekir Bayrakdar, Özelleştirme İdaresi Başkanlığına Bekir Emre Haykır, Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü ve Yönetim Kurulu Başkanlığına Şinasi Candan görevlendirildi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Sanayi Genel Müdürlüğüne İlker Murat Ar, Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdürlüğüne Abdullah Başar, Metroloji ve Sanayi Ürünleri Güvenliği Genel Müdürlüğüne Mehmet Bozdemir, Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğüne Hüseyin Cahit Büyükbaş, Milli Teknoloji Genel Müdürlüğüne Alper Güzel, Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğüne Muhammet Bilal Macit, Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğüne Ahmet Şimşek, Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğüne Abdurrahman Aydın, Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğüne Ahmet Halit Hatip, Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğüne Erol Ökten, Strateji Geliştirme Başkanlığına Necdet Sıtkı Yakupçebioğlu, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığına Ahmet Serdar İbrahimcioğlu, Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanlığına Muhammed Zeki Durak, Türkiye Uzay Ajansı Başkanlığına Yusuf Kıraç’ın ataması gerçekleştirildi.
Adli Tıp Kurumunun Birinci Adli Tıp İhtisas Kurulu Adli Tıp Üyeliğine Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Yusuf Atan, Altıncı Adli Tıp İhtisas Kurulu Üroloji Üyeliğine İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Fatih Şimşekoğlu, Sekizinci Adli Tıp İhtisas Kurulu Genel Cerrahi Üyeliğine İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emin Köse atandı.
Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ Genel Müdürlüğü’nde açık bulunan yönetim kurulu üyeliğine Nevzat Şatıroğlu, Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürlüğü’nde açık bulunan yönetim kurulu üyeliğine Etem Çeker, Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü’nde açık bulunan yönetim kurulu üyeliklerine de Fazlı Uncu ve Oktay Şahin getirildi.
BlackRock, dünyanın en büyük varlık yöneticisidir.
BlackRock, dünyanın en büyük varlık yöneticisidir. Yönetim altındaki 8 trilyon dolardan fazla varlığı kontrol eden BlackRock, dünyanın en büyük gölge bankasıdır. Ayrıca, iShares yatırım fonları imtiyazına ve diğer özel yatırım araçlarına sahiptir.
BlackRock, Inc., hem perakende hem de kurumsal müşterilerle çalışan küresel bir varlık yönetimi, risk azaltma ve danışmanlık firmasıdır. Hisse senedi, sabit getirili, opsiyon ve para piyasası fonlarına yatırım yapan tek ve çok varlıklı sepetler şirketin teklifleri arasındadır.
Firma tek bir kurumsal birim halinde organize edilmiştir. Mali müşavirlik ve yönetim giderleri şirketin gelirlerinin büyük bölümünü oluşturuyor. Özelleştirilmiş bir indeksleme şirketi olan Aperio, 1 Şubat 2021’de şirket tarafından 1,05 milyar dolara satın alındı.
9 trilyon dolarlık yönetilen varlıklara sahip bir fon yönetimi şirketi olan BlackRock, 30 ülkede 70 şubede 16 binden fazla kişiyi istihdam etmektedir ve 4973 şirkette hissesi vardır.
Şirketin en büyük yatırımlarından bazıları şunlardır:
Apple
Microsoft
Intel
Amazon
Facebook
Tesla
Exxon Mobil
Nike
BlackRock Nasıl Çalışır?
Müşteri Segmentleri
BlackRock, finansal danışmanlık, portföy yönetimi ve diğer çözümlerin bir karışımıyla geniş bir perakende ve kurumsal yatırımcı topluluğuna hizmet eder. Firmanın müşterilerini ayırdığı 3 ana grup şu şekildedir:
Federal rezerv, hazine, uluslar üstü ve diğer devlet kurumları gibi resmi kuruluşlar.
Sağlık sigortacıları, yatırım firmaları, firmalar ve üçüncü taraf fon sağlayıcıları ve küçük yatırımcılar gibi vergilendirilebilir kuruluşlar.
Belirli kazanç ve belirli katkı emeklilik planları, STK’lar, kuruluşlar ve miraslar gibi vergiden muaf kuruluşlar.
BlackRock, firma operasyonlarının gizli ve güvenli yönü nedeniyle, kullanıcılarının ayrıntılarını portalında veya yıllık raporunda tam olarak açıklamamaktadır.
30’dan fazla ülkede faaliyet gösteren ve 100’den fazla ülkede müşterisi olan BlackRock, dünya çapında bir müşteri kitlesine hitap etmektedir. Amerika, APAC ve Avrupa, Orta Doğu ve Afrika, firmanın kullanıcılarını ayırdığı çoklu jeopolitik bölgelerdir. Amerika, firmanın gelirinin çoğunu oluşturmaktadır.
Değer Önerileri
Müşteriler, BlackRock’tan farklı şekillerde yararlanır:
Firmanın kendisini, müşterilerine harika çözümler ve tutarlı karlar sunma konusundaki yıldız güvenilirliği ile ülkenin en iyi varlık yönetimi ve finansal danışmanlık firmalarından biri haline getirmesiyle marka ve itibar.
Hizmet hattı, hisse senetleri, sabit getirili, opsiyonlar ve para piyasası araçlarında işlem gören tek ve çok varlıklı sınıf havuzlarını içerir.
Firmanın Amerika, APAC (Asya Pasifik Akreditasyon İşbirliği), Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’nın her yerindeki 100’den fazla ülkedeki insanlara yardım eden küresel bir ofis ağı yönetmesiyle küresel etkisi.
Sanal BlackRock Solutions portalı gibi birden çok internet portalı tarafından desteklenen doğrudan yönlendirmeyi kolaylaştırmak için kullanılabilirliği.
Firmanın, tamamı bir grup endüstri uzmanı tarafından denetlenen yüksek eğitimli, yetenekli para yöneticileri ve diğer özel finans uzmanlarını işe almasıyla sektör yetkinliği.
Kanallar
www.blackrock.com, şirketin çok sayıda yatırım aracı ve yeri hakkında veri sunduğu web sitesidir. Tüketiciler, BlackRock Solutions portalı ve tüketicilerin ETF’ler yoluyla varlıklarını yönetmelerine olanak tanıyan iShares portalının yanı sıra Firma’nın sitesi aracılığıyla çeşitli araçları kullanabilir ve belirli finansal hedefleri için uyarlanmış hizmetler alabilir.
BlackRock’ın müşterilerine genellikle firmanın segment faaliyet alanlarına dağılmış kalifiye portföy yöneticileri ve diğer finansal uzmanlardan oluşan bir şirket içi grup hizmet verir. Bu çalışanlar, Amerika, APAC, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’yı kapsayan Atlanta, Londra, Madrid, Tokyo, Sidney ve Hong Kong’daki ofis tesislerinde hizmet vermektedir.
BlackRock ayrıca, firmanın bireysel yatırımcılarına hizmet veren onaylı aracılar, bankalar, tasarruf kurumları, sağlık sigortacıları ve serbest uzmanlar zinciri aracılığıyla tüketicilere hizmet vermektedir. Üçüncü taraf mali ve belki de diğer firmalar, firmanın üç faaliyet bölgesinde bu kategoriye dahildir.
Müşteri İlişkileri
Müşteriler, BlackRock’ın sanal BlackRock Solutions ve iShares portalları aracılığıyla çok sayıda seçenek ve bilgiyi kendi kendine sunabilir. Müşteriler, şirketin mali danışmanlık personeli ile uğraşmak zorunda kalmadan varlıklarını izlemek, yönetmek ve etkili yanıtları bulmak için bu dijital platformları kullanabilirler.
BlackRock’ın müşterilerine öncelikli olarak, firmanın birçok operasyonel yetki alanında yerleşik, kendini işine adamış bir finansal danışman ekibi hizmet vermektedir. Bu danışmanlar, güçlü bir ilişki oluşturmak ve benzersiz ihtiyaçlarını, zevklerini ve sınırlarını tam olarak anlamak için müşterilerle birebir görüşür. Sonuç olarak, şirket her müşteri için kişiselleştirilmiş müşterilere hizmet verebilir.
Müşteriler, yatırımlarının durumuyla ilgili sık sık yayınlar da dahil olmak üzere, BlackRock’tan bitmeyen destekten yararlanır. Firma’nın en büyük müşterilerine, sorular ve sorunlar için hayati bir bağlantı işlevi görebilecek hesap yöneticileri atanır. Müşteriler ayrıca portalda sağlanan iletişim bilgilerini kullanarak şirketin ana ofisini doğrudan arayabilir.
Kullanıcılar ayrıca BlackRock’ın faaliyetlerini Facebook, Twitter ve LinkedIn gibi birçok sosyal medya sitesinde takip edebilir ve firma ile bağlantı kurabilir.
Anahtar Faaliyetler
BlackRock, perakende ve kurumsal müşterilere ABD, Asya Pasifik, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika dahil 100’den fazla ülkede geniş bir portföy ve risk azaltma çözümleri yelpazesi sunar. Firma, hisse senetleri, sabit gelir, opsiyonlar ve para piyasası fonları satın alan tek ve çok varlıklı sınıf sepetleri sunar.
Şirket, müşterilere öncelikle geniş bir uzman yatırım yöneticileri ve diğer finans uzmanları topluluğu aracılığıyla hizmet verir, ancak aynı zamanda servet yöneticileri, bankalar, sağlık sigortacıları, tröst firmaları ve serbest para yöneticileri gibi bir finans aracıları karışımı aracılığıyla da çalışır.
BlackRock Solutions sitesi ve iShares ETF teklifleri gibi Şirketin belirli hizmetlerine de internetten erişilebilir. BlackRock ayrıca “Green box” aracılığıyla risk analizi ve risk azaltma danışmanlığı çözümleri sunar.
BlackRock Rakipleri
Fidelity Investments: BlackRock’un ana rakibi Fidelity Investments‘dir. Boston, Massachusetts merkezli Fidelity Investments, 1946 yılında kuruldu. Fidelity Investments, Yatırım Bankacılığı ve Brokerlik sektöründe faaliyet gösteren bir şirkettir. BlackRock’a kıyasla 23 bin 600 kişiyi istihdam ediyor.
Franklin Templeton: BlackRock’ın ana rakiplerinden biri Franklin Templeton’dur. 1947’de Kaliforniya, San Mateo’da bir kamu kuruluşu olarak kuruldu. Yatırım Bankacılığı ve Brokerlik sektörü rekabet ettiği yerdir. BlackRock’a kıyasla 4 bin 300 daha az personeli vardır.
Carlyle’s: Carlyle, BlackRock’ın üçüncü en büyük rakibi. 1987 yılında Washington, DC’de kuruldu. Varlık & Fon Yönetimi sektöründe faaliyet göstermektedir. BlackRock’tan 11,9 milyar dolar daha az kazanıyor.
Son oylamada çıkan sonuca göre, Tornado Cash yönetimin kontrolünü geri alacak.
Son oylamada çıkan sonuca göre, Tornado Cash yönetimin kontrolünü geri alacak.
Tornado Cash token sahiplerinin katıldığı oylamada kullanıcılar, yönetimin Tornado Cash‘in kontrolüne geri vermeye karar verdi. Bu kararla birlikte popüler kripto karıştırıcısı tam kontrole sahip olacak.
Tornado Cash’in Son Oylamasıyla Yönetim Kontrolü Değişecek
Token sahiplerinin oylamaları sonucunda kabul edilen bir öneriyle, Tornado Cash protokolünün gelecekteki yönetimi, topluluk tarafından belirlenen bir dizi değişiklikle güncellenecek. Bu değişiklikler, protokolün daha iyi bir şekilde işleyebilmesini ve daha fazla kullanıcının ihtiyaçlarını karşılayabilmesini sağlamayı hedefliyor.
Yeniden kazanılan yönetim kontrolü, Tornado Cash protokolünün gelecekteki gelişiminde topluluğun daha aktif bir rol oynamasına imkan tanıyacak. Topluluk üyeleri, protokolün nasıl çalıştığı, yeni özelliklerin eklenmesi ve güvenlik önlemlerinin iyileştirilmesi gibi konuları oylayarak belirleyebilecekler.
Bu gelişme, Tornado Cash kullanıcıları ve kripto topluluğu arasında olumlu karşılandı. Protokolün daha demokratik bir şekilde yönetilmesi, karar alma süreçlerine daha fazla katılım sağlayacak ve topluluğun ihtiyaçlarına daha iyi uyum sağlayacak şekilde tasarlandı.
Tornado Cash’in yönetim kontrolünün geri alınması, protokolün gelişimi ve kullanıcıların gizlilik ihtiyaçlarının karşılanması için önemli bir adımdır. Topluluk üyeleri artık Tornado Cash’in geleceğini şekillendirmede daha fazla söz sahibi olacak ve protokolün potansiyelini daha da artıracak değişikliklere katkıda bulunabilecekler.
TFF 2’nci Lig Beyaz Grup’ta Kuzey Marmara Arnavutköy Belediyespor’u deplasmanda 2-1 yenerek düşme hattıyla arasındaki 4 puanlık farkı koruyan Eşin Group Nazilli Belediyespor, ev sahibin saldırısıyla şoka uğradı.
TFF 2’nci Lig Beyaz Grup’ta Kuzey Marmara Arnavutköy Belediyespor’u deplasmanda Alim’in golleriyle 2-1 mağlup ederek rakiplerinin kazandığı haftada düşme hattıyla arasındaki 4 puanlık farkı koruyan Eşin Group Nazilli Belediyespor, ev sahibi ekibin saldırısıyla şoka uğradı.
Siyah-beyazlı futbolculara ve teknik heyete yapılan saldırıda futbolcular Cihan Avcu ve Yakup yaralanırken, taraftalar da Nazilli takım otobüsünün camlarını kırdı. Olayları görüntülemeye çalışan Basın Sorumlusu Mehmet Mersin’in cep telefonu kırıldı.
Maçın son dakikalarında tansiyon yükseldi. Mert Caymaz, Nurettin Çağlar’a çift dalarak kırmızı kartla oyun dışında kaldı. Sert müdahalenin ardından futbolcular arasında tartışma çıktı. Bitiş düdüğünün ardından ise saha bir anda karıştı. Arnavutköylü futbolcular, teknik heyet ve yönetim kurulu üyeleri Nazillili futbolculara ve teknik ekibe tekme ve yumruklarla saldırdı. Siyah-beyazlılar polis koruması eşliğinde soyunma odasına girdi. Olaylar stadyum dışında takım otobüsünün taşlanmasıyla devam etti.
MESUT TOROS: CAMİAYA ARMAĞAN OLSUN
Nazilli Belediyespor Teknik Direktörü Mesut Toros, “Oyuncularımın İstanbul deplasmanında aldıkları galibiyet Nazilli camiasına armağan olsun” dedi.
Çok önemli bir 3 puan aldıklarını dile getiren tecrübeli çalıştırıcı, “Maçın ilk 20 dakikalık bölümünde istediklerimizi sahaya yansıtamadık. Bu bölümde rakibimizin tehlikeli pozisyonlarına, defans oyuncularımız yerinde ve doğru müdahalelerde bulundu. Sonrasında ise akıllı taktiğimiz neticesinde, bekleyerek ve hızlı kontra ataklarla oldukça etkili olduk. Devreyi, sonlarında bulduğumuz gol ile 1-0 galip kapattık. İkinci yarıda da oyun felsefemizi değiştirmedik ve ikinci golü bulduk. Rakibimiz ise doldur boşalt yaparak bir gol bulmasına rağmen, maçı galip tamamlamayı başardık. Öncelikle tüm oyuncularımızı kutluyorum. Almış olduğumuz bu kritik galibiyetimizi başta belediye başkanımız, kulüp başkanımız ve yönetim kurulumuz olmak üzere tüm taraftarlarımız ile Nazilli camiasına armağan ediyoruz. Mücadelemiz devam edecek” diye konuştu.
YÖNETİMDEN KINAMA
Nazilli Belediyespor yönetimi Arnavutköy Belediyespor maçında yaşanan olaylar sonrası şu açıklamayı yaptı:
“Sporcularımıza ve teknik direktör Mesut Toros’a yönelik yapılan çirkin şiddeti ve takım otobüsümüze yapılan saldırıyı kınıyoruz. Üzüldüğümüz nokta, otobüsümüze yapılan taşlı saldırıdan çok, saha içinde yaşanmayan hırsın maçın bitiş düdüğünün ardından fiziki saldırıya dönüşmesidir. Rakip takım sporcularının çirkin saldırısı sadece sporcularımıza değil emniyet güçlerine de olması anlam verilemeyecek türde olup, tüm sorunun da cevabı olmuştur. Sporun barış, kardeşlik ve rekabet ahlakı içinde yapılması her daim kulübümüzün önceliğidir. Bu tip olayların bir daha yaşanmaması temenni ediyor, Arnavutköy Belediyespor camiasına mal etmek istemediğimiz bu üzücü olayla ilgili olarak Arnavutköy Belediyespor Yönetim Kurulu’nun gereğini yapacağına inanıyoruz.”
İstanbul’da geçtiğimiz hafta tesirli olan yağışlar, kente su sağlayan barajlardaki doluluk oranını artırdı. Ancak son yağışlar kentin yalnızca 15 günlük su gereksinimini giderebilecek.
İstanbul’da kurak geçen kışın akabinde yağışlar kendisini ilkbaharda gösterdi. Beklenen yağışların yağmaması ülke genelinde barajlarda tehlike zillerini çaldırdı.
Uzmanlar ve belediyeler “su tasarrufu” davetinde bulunurken son yağışlar, İstanbul’daki barajları olumlu etkiledi. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (İSKİ) 14 günlük datalarına nazaran, barajlardaki doluluk oranı yaklaşık yüzde 4.5 artarak yüzde 44.38 düzeyine ulaştı. Son bir haftada su düzeyindeki artış yüzde 3,56, son iki haftada da yüzde 4,92 olarak hesaplandı.
Son yağışların barajlardaki durumunu Milliyet gazetesine kıymetlendiren İSKİ Genel Müdür Yardımcısı Bülent Solmaz, şunları söyledi:
“Artı olarak baktığımız 40 milyonluk su bizim 15 günlük su gereksinimimizi karşılar. Bizi 15 gün daha ötelemiş olur. Esasen İstanbul’da su idaresi, bir döngüdür. Münasebetiyle bizim bu sene tehlikeli bulduğumuz durum bilhassa Terkos ve Istrancalar’a çok az su almıştı. Bu son yağışlar bilhassa Istranca ve Terkos’lara nispeten öteki bölgelere nazaran daha fazla yağdığı için sistemi dengeledi diyebiliriz. Lakin yeniden de 2014 yılı hariç son 20 yılın en düşük seviyelerindeyiz” diye konuştu.
Barajların doluluk oranları Alibey’de yüzde 19,16, Büyükçekmece’de yüzde 31,95, Darlık’ta yüzde 58,22, Elmalı’da yüzde 46,3, Istrancalar’da yüzde 47,91, Kazandere’de yüzde 13,21, Ömerli’de yüzde 69,68, Pabuçdere’de yüzde 10,66, Sazlıdere’de yüzde 32,77, Terkos’ta ise yüzde 36,81 olarak kaydedildi.
“2030’A KADAR NÜFUSUN YARISI SU AÇIĞI RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA”
Su kaynaklarının korunması ve verimli kullanılmasına yönelik gerekli önlemler alınmadığı takdirde 2030’da toplam nüfusun yüzde 49’unun, sulanan tarım alanlarının ise yüzde 78’inin su açığı riskiyle karşı karşıya kalacağı tabir edildi. Birtakım havzalarda tedbirler alınsa dahi 2030 sonrasında su açığının oluşması bekleniyor. Tarım ve Orman Bakanlığı da “suda sıfır kayıp” gayesiyle kuraklık idare planları hazırlamayı sürdürüyor.
Bu kapsamda, havzaların kuraklık tahlilleri, mevcut ve gelecek su potansiyeli tespiti yapılarak, tarım, içme suyu, sanayi, ekosistem, turizm bölümlerine kuraklığın tesirleri belirlenerek, sulama sistemlerinin modernizasyonu, alternatif su kaynaklarının kıymetlendirilmesi, sulama randımanının artırılması hedefleniyor.
Doğu Karadeniz, Meriç, Ergene ve Marmara Havzalarında Kuraklık İdare Planları ile ilgili toplantıda konuşan Su İdaresi Genel Müdürü Afire Sever, toprak su varlığı açısından Türkiye’deki havzaların tamamında farklı şiddetlerde meteorolojik kuraklıkların gözlendiği uyarısı yaptı. 15 havzada kuraklık idare planlarının tamamlandığını aktaran Sever, 2 havzada güncelleme olmak üzere 12 havzada ise çalışmaların devam ettiğini kaydetti.”